Professional Documents
Culture Documents
!STANBUL ÜN!VERS!TES!
!STANBUL TIP FAKÜLTES!
ORTOPED! ve TRAVMATOLOJ!
ANAB!L!M DALI
(UZMANLIK TEZ!)
!STANBUL, 2001
ÖNSÖZ VE TE!EKKÜR
Uzun kemikleri uzatmak amacıyla birçok yeni teknik geli!tirilmi!tir. Ancak asetabuler
displazi, eklemlerde fikse deformiteler, periferik vasküler veya metabolik kemik
hastalıkları gibi bazı durumların kontrendikasyon te!kil edebilece"i akıldan
çıkarılmamalıdır. Ayrıca uzatmalar birçok komplikasyona yol açabilmektedir. Özellikle
kaynamama, eklem subluksasyonları, kas kontraktürleri ve nörolojik komplikasyonların
önceden tahmin edilmesi ve önlenmesi çok önemlidir.
Çok çe!itli sebeplerle olu!an ekstremite kısalıkları çe!itli yöntemlerle giderilmeye
çalı!ılmı!tır. Subepifizer yabancı cisim implantasyonu, periostal sıyırma yöntemi,
tekrarlayan osteotomiler, drilleme ve küretaj, kısa dalga diyatermi, arteriovenöz fistül
olu!turma, intraosseöz dola!ımın redistribüsyonu ve sempatektomi gibi yöntemlerle
kemik uzaması uyarılmaya çalı!ılmı!tır. Ancak bunların hiçbiri ile büyüme miktarı
kontrol edilememi!tir. 20.yy’ın ba!ında Codivilla ile ba!layan cerrahi yöntemler
günümüzde rutin hale gelmi!tir.
Bir asırı a!an kemik uzatma ameliyatları tarihçesinde önemli dönüm noktalarından biri de
ku!kusuz Dr. Dror Paley ve arkada!ları tarafından geli!tirilen “intramedüller çivi
üzerinden uzatma” ameliyatlarıdır. Bu teknik, ülkemizde, ilk olarak Anabilim Dalımızda
Doç. Dr. Mehmet Kocao"lu öncülü"ünde 1997 yılında uygulanmaya ba!lanmı!, cücelik
ve ekstremite boy e!itsizli"i tedavisinde sirküler fiksatörlere göre hasta için çok daha
konforlu olması ve yüz güldürücü sonuçlarıyla günümüzde en çok tercih edilen yöntem
haline gelmi!tir.
Bu tezi hazırlarken amacım dünyada yeni olan ve ülkemizde de hemen aynı anda
uygulanmaya ba!lanan bu yöntemin uygulanmasında klini"imizin tecrübesini, ilk
ba!lanan dönemde ya!anan zorlukları ve günümüzde gelinen seviyeyi aktararak Türk
Ortopedi ve Travmatoloji bilimine katkıda bulunmaktır.
#stanbul Üniversitesi #stanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim
Dalındaki uzmanlık e"itimim süresince, yarattıkları ho!görülü ve bilimsel ortam içinde
bana ve di"er arkada!larıma sundukları bilgi, deneyim ve olanaklar sebebiyle Sayın
#stanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaro"lu’na, Sayın Ortopedi ve
Travmatoloji Anabilim Dalı Ba!kanı Prof. Dr. Aziz K. Alturfan’a, tez çalı!mam ve
asistanlık e"itimim boyunca bana çok !ey ö"reten, çalı!ma azmi ve ciddiyetini örnek
aldı"ım tez hocam Doç. Dr. Mehmet Kocao"lu’na ve gerek teorik, gerekse pratik
e"itimime büyük katkısı olan a"abeyim Op. Dr. Levent Eralp’e te!ekkürü bir borç
bilirim.
#yi birer bilim adamı olmalarının yanında, insanlıkları ile de ön plana çıkan a"abeylerim
Doç. Dr. Mehmet A!ık ve Doç. Dr. Ufuk Talu’ya saygı ve te!ekkürlerimi sunarım.
4.5 yıllık ortopedik kariyerim boyunca, her a!amada destek ve yardımlarını benden
esirgemeyen, hayata bakı! açımı geli!tirme sürecinde hep örnek aldı"ım, verdi"im
kararlar ve yaptı"ım tüm çalı!malarda kendisinden ilham aldı"ım Sayın Hocam Prof. Dr.
Azmi Hamzao"lu’na saygı ve !ükranlarımı sunmayı bir borç bilirim.
Ya!amım boyunca bana her zaman özveriyle destek olan, kendilerine layık olmaya
çalı!tı"ım annem Pembe Bilen ve babam Ferit Bilen’e ve ailemin di"er üyelerine sonsuz
te!ekkür ederim.
Damarlarımızdaki asil kanı borçlu oldu"umuz, her zaman izinde yürümekten !eref
duydu"um ve duyaca"ım ulu önder M.Kemal Atatürk’ü saygıyla anarım.
2 " TAR!HÇE ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... .. 3
3 " GENEL B!LG!LER ... ... ...... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... 8
4 " GEREÇ ve YÖNTEM ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... 26
6 " OLGU ÖRNEKLER! ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... 42
7 " TARTI#MA ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... .. 61
8 " ÖZET ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... 70
9 " KAYNAKLAR ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... 71
1
1 " G!R!# ve AMAÇ
Dr. Dror Paley ve arkada!larının 1990 yılından itibaren 100’ün üzerinde olguda
uyguladıkları intramedüller çivi yardımlı uzatma yöntemi, 1997’de cerrahi teknik ve
prensiplerini ayrıntılı olarak tarif ettikleri yayınları ile popülarize olmu! ve ekstremite
uzatma yöntemlerinin geli!me sürecinde büyük bir a!ama elde edilmi!tir (33, 51). Bu
yeni yöntem ile eksternal fiksasyon süresi kısaltılmı! ve sirküler fiksatörlere göre çok
daha yüksek bir düzeyde hasta konforu elde edilmi!tir.
2
2 " TAR!HÇE
Ortopedi ile ilgili ilk kayıtlara 5000 yıl öncesine ait Mısır papirüslerinde
rastlanmaktadır. Daha sonra Hintli Su$ruta, Yunan Hippocrates, Çinli Confucius’dan #bn-
i Sina’ya birçok isim ortopediyi ilgilendiren çalı!malarda bulumu!tur (43, 56).
1741 yılı ise Nicolas Andry’nin “L’Orthopédia” adını verdi"i eseriyle çocuklarda
rastlanan !ekil bozukluklarının (deformite)
düzeltilmesi ve önlenmesi sürecinde önemli bir a!ama
olmu!tur (46). Yunan dilinde orthos düzgün, paidion
ise çocuk anlamına gelmektedir. Andry bu iki
sözcü"ü birle!tirerek pratikte yüzlerce yıldır varolan
bu bilim dalının isim babası ve çizdi"i !ekil ise
ortopedinin sembolü olmu!tur (43) (Resim-1). Daha
önce ve daha sonra kullanılan hiçbir isim
(Paedotrophia 1584, Callipaedia 1656, Orthomorphy
1828, Orthopraxy 1862 gibi) ne bu kadar popüler ne
de bu kadar kalıcı olmu!tur. Günümüzdeyse, “hareket
ya!amdır” olarak !ekillenen ortopedinin söylemi belki
de daha iyi bir sembole duyulan ihtiyacı dile
getirmektedir (56).
Ekstremite boy e!itsizli"i a!ikar bir deformite oldu"u kadar, kemiklerin uzatılması
ile çözüme kavu!ulaca"ı da o kadar a!ikar oldu"undan, büyük olasılıkla uzatma ile ilgili
çalı!malar literatürde yer aldı"ından çok daha fazla olmu!tur (46).
3
Traksiyon uygulayarak (tedrici) uzatma ile ilgili kabul gören ilk yayın
Codivilla’nın 1905 yılına ait çalı!masıdır. Codivilla, osteotomiyi takiben alçı ile
ekstremite dizilimini koruyor ve traksiyon uygulayarak kemi"i uzatıyordu. Cilt ve ciltaltı
dokularda nekroz geli!mesi nedeniyle tekni"ini kalkaneustan bir çivi geçirerek alçıya
koopere ederek yeni bir uygulama !ekline dönü!türdü ve bu !ekilde kemikte 3-8cm kadar
uzama elde etti (68).
Kuzey Amerika literatüründeki ilk uzatma ise Putti’ye ait 1921 yılında yayınlanan
çalı!madır (46). 1910’lardan itibaren ba!langıçta Kirschner tellerini daha sonra tek taraflı
bir eksternal fiksatörden ibaret olan “Osteoton” adını verdi"i cihazı kullanarak femur
uzatmaları uygulamı!tır. Ancak birçok olgusunda açılanma veya cihazın yetersizli"i ile
kar!ıla!mı! ve kendisi de bu tekni"i terketmi!tir (46, 68).
1935’de Anderson uzatma cihazında ilk yarım halka benzeri tutucuları kullandı
(68).
4
#lk tam halka içeren fiksatör ise 1944’de Wittmoser tarafından kullanılmı!tır (52).
Resim-2: Dr. Gavriil Abramovich Ilizarov ameliyat esnasında çekilen grafiler üzerinde tartı!ırken
görülüyor.
1963 yılında Wagner tek taraflı eksternal fiksatör kullanarak kendi uzatma
tekni"ini tanıttı. Uzatmanın sonlanmasını takiben greftleme ve plak vida uygulamaktaydı
(65). Daha sonraki yıllarda DeBastiani, Orthofix adını verdi"i tek taraflı eksternal
fiksatörünü geli!tirerek çalı!malarını yayınladı (14, 15, 46, 61).
5
mekanizma ile çalı!an bir çivi geli!tirdiler. Fakat bunların her ikisi de enfeksiyon riskini
artıran eksternal bir komponent içermekteydiler (46, 61).
Tam olarak implante edilebilen ve uzatma amacına yönelik ilk çivi 1977’de Witt
ve Jaeger tarafından geli!tirildi. Distraksiyon elektronik olarak kontrol edilmekteydi.
Hayvan deneylerini takiben yapılan iki olgudan birinde teknik problemler çıkması
sonrasında çalı!malarını yarıda bıraktılar (37, 46, 69).
1985’te Kempf ve arkada!ları intramedüller çivi yardımlı akut tek a!amalı uzatma
tekni"ini yayınladılar (46).
Ülkemizde ilk kemik uzatma çalı!maları, 1968 yılında Çakırgil ve 1979’da Girgin
tarafından yapılmı!, 1985’te Dr. Mehmet Çakmak ve Dr. Ünsal Domaniç tarafından
distraksiyon epifizyolizi olu!turarak yapılan uzatma çalı!malarıyla devam etmi!tir (10,
13, 17).
#ntramedüller çivi yardımlı uzatma tekni"i ülkemizde ilk kez 1997’de Dr.
Mehmet Kocao"lu ve arkada!ları tarafından uygulanarak yayınlanmı!tır (18, 39).
6
Çivi yardımlı uzatmalarda gelecek vadeden Dr. Guichet‘nin geli!tirdi"i Albizzia
çivisi, Dr. Baumgart ve arkada!larının geli!tirdi"i “Munich Gradual Limb Lengthening
Nail” (MGLLN) (Resim-4) gibi, erken sonuçları bazı teknik aksaklıklar dı!ında
problemsiz ve ba!arılı olan, fakat rutin uygulama için yeterli güvenirlikte olmayan
intramedüller çiviler mevcuttur (6, 7, 8, 27, 28).
7
3 " GENEL B!LG!LER
3.1 ANATOM!
Burada cerrahi tekni"in daha iyi anla!ılabilmesi amacıyla kısaca femurun
anatomisine de"inilecektir.
Femur üst ucunda ba!, boyun ve posteriorda bir krista ile birle!en iki trokanter
bulunur. Ba! ve boyun arasında koronal planda fetüste 141º, eri!kinde ise normalde
8
ortalama 127º’ lik bir açı vardır. Aksiyel planda ise, femur boynunda ortalama 14º’lik
anteversiyon vardır (Resim-7) (35).
Femur medial kondili lateral kondile göre daha büyüktür (Resim-9). Femurun
anatomik ekseni (diyafiz ortasından geçen çizgi) proksimalde fossa piriformisten, distalde
ise diz ekleminin ortasının yakla!ık 4 milimetre medialinden geçer (femur distal eklem
oryantasyon çizgisi seviyesinde bu yakla!ık 1cm kadardır). Her iki femoral kondile
çizilen te"et ile anatomik eksen arasında koronal planda lateralde ortalama 81º’ lik bir açı
vardır (Resim-10, Resim-11) (30, 51).
Femurun mekanik ekseni anatomik ekseni ile aynı de"ildir. Mekanik eksen femur
ba!ının merkezinden diz ekleminin orta noktasına çizilen çizgidir. Femur mekanik ekseni
ile anatomik ekseni arasında erkeklerde 6, bayanlarda 7º’ lik bir açı vardır (Resim-10,
Resim-11) (30, 51, 63).
9
Resim-9: Femur kondillerinin önden,
arkadan ve yandan görünü!ü (35).
10
Resim-11: Femurda koronal ve sagittal planda eksenler ve aralarındaki açılar (50).
3.2 B!YOMEKAN!K
Femur ba!, boyun ve diyafizi mühendislikte iyi bilinen askı sisteminin yapısıyla
benzerlik gösterir. Gerçekten de femur ba!ına uygulanan bir kuvvet diyafize bir kuvvet
kolu ile, ki bunu olu!turan da femur boynudur, iletilmektedir (Resim-12).
Resim-12: Solda askı sistemi, ortada ve sa"da femur ba!ından yük verildi"inde olu!an tansil ve kompresif
kuvvetlerin da"ılımı görülüyor (35).
11
Femur ba!ı merkezi ile trokanter majördeki
abduktor kasların yapı!ma yeri arasında yer alan bu
kuvvet kolu abduktor kasların pelvis seviyesinin
devamlılı"ını sa"lamalarında çok önemlidir. Bu
sa"lanmadı"ında kar!ı taraf pelvis a!a"ıya dü!erek
Trendelenburg yürüyü!ü geli!ecektir. Yürüme esnasına
abduktor kasların olu!turması gereken kuvvet vücut
a"ırlı"ının 3 ila 5 katıyken, bu, ko!ma ve sıçrama gibi
aktiviteler sırasında vücut a"ırlı"ının 10 katına kadar
çıkabilmektedir.
12
Dr. Baumgart ve arkada!ları, 1997’de yayınladıkları tam implante edilebilen özel
intramedüller çivileri ile ilgili klinik sonuçlarını sundukları çalı!mada profilaktik olarak
distal fragmanın lateralize edilmesini önermi!lerdir. Böylelikle mekanik eksende
meydana gelecek olan sapma telafi edilece"ini dü!ünmü!lerdir (Resim-14) (7).
Resim-14: Suprakondiler osteotomi ile anatomik eksen üzerinden uzatma yapılırken olu!acak olan
mekanik eksen sapması distal parçanın lateralize edilmesi ile önlenebilir (7).
Ancak daha önce de belirtildi"i gibi, bu, mekanik eksende önemli bir sapma
olu!turmadı"ı için çivi yardımlı uzatma olgularında gerekli de"ildir (Resim-15) (18, 51).
13
Resim-15: Solda anatomik, sa"da mekanik eksene göre uzatma görülüyor. Mekanik eksen üzerinden
uzatmalarda eksende sapma görülmezken, anatomik eksen üzerinden uzatmalarda eksende laterale sapma
görülmektedir (51) (MAD=Mechanical Axis Deviation, mekanik eksen sapması).
3.3 TERM!NOLOJ!
14
hematom dolmaktadır. Bu hematomun içinde membranöz osteogenezis ile yeni trabeküler
kemik olu!maktadır (2, 3, 9).
Distraksiyon histiyogenezi: Cilt, kas, tendon, damar ve sinir gibi kemik dı!ı
yumu!ak dokuların ve tüm ekstremitenin distraksiyona yanıtıdır (16, 34, 41, 42, 60).
15
Resim-16: Femur alt uç epifizine epifizer distraksiyon uygulanı!ını gösteren !ematik çizim. Bu i!lem iki
!ekilde gerçekle!tirilebilir: 1-#ntramembranöz ossifikasyona yol açan distraksiyon epifizyolizi, 2-Enkondral
ossifikasyona yol açan kondrodiyatazis. Kondrodiyataziste günde 0.5 mm hızla distraksiyon uygulanır ve
epifizyoliz gerçekle!mez.
Kalloklazi: Kırık veya osteotomi sonrasında her iki kemik fragmanı arasında
kallus olu!ur. Tedavi amacıyla bu kallus dokusunun kırılması i!lemine kalloklazi denir.
Genellikle kötü kaynama (malunion) geli!en yeni
kırıklarda veya erken konsolidasyon durumlarında
uygulanır.
16
Kondrodiatazis: Yava!, kontrollü ve simetrik yapılan epifizer distraksiyondur.
1979’da DeBastiani ve arkada!ları tarafından tarif edilmi!tir (3). Bu !ekilde yapılan
epifizer distraksiyonda, distraksiyon epifizyolizinin aksine epifizer ayrı!ma olmaz. Gerek
epifiz pla"ınındaki kıkırdak hücrelerde metabolik aktivitenin artı!ı gerekse olu!an
mikrokırıklar sonrasında enkondral ossifikasyon ile osteogenezis uyarılmı! olur.
DeBastiani ve arkada!ları tek taraflı bir eksternal fiksatör yardımıyla 2 x 0,25mm/gün
hızında yaptıkları distraksiyon ile epifiz pla"ının hipertrofik tabakasında hücresel
hipertrofi olu!tu"unu ve matriks üretiminin arttı"ını göstermi!lerdir (2, 3, 25, 26).
Mekanik eksen: Üst ve alt eklemlerin ortasını birle!tiren çizgi mekanik eksendir.
Örne"in alt ekstremite mekanik ekseni, nötral rotasyonda çekilen ortoröntgenografide
femur ba!ı merkezi ile ayak bile"i eklemi ortasını birle!tiren çizgidir (30).
Osteotomi: Kemi"in osteotom veya benzeri bir aletle cerrahi olarak kesilmesine
osteotomi denir.
Yönelim (Oryantasyon): Her ekstremite segmentinin ait oldu"u eklem yüzeyi
ile olan ili!kisini tarif eder (30).
17
3.4 GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLER!
3.4.1 – Teleradyografi
183cm uzaklıktan (6 ayak, feet) (1 feet (ft) = 30.48cm = 12 inch) 35x90cm veya
35x135cm’lik filmlere tek defada çekilir. Ortalama %6 magnifikasyona yol açması
ba!lıca dezavantajıdır. Boyu bilinen radyoopak bir madde (magnifikasyon i!aretleyicisi,
metal bir çubuk vd) kemik seviyesinde ve uzun ekseni ekstremiteye paralel olarak
yerle!tirilirse daha sonradan magnifikasyon kolaylıkla hesaplanabilir (4, 61).
3.4.2 – Ortoröntgenografi
Yakla!ık 183cm uzaklıktan her ekleme aynı anda ve santralize (kalça, diz ve ayak
bile"i) ve dik olarak X-ı!ını gönderilerek tek uzun bir kasede çekilen filme
ortoröntgenografi adı verilir. Böylelikle magnifikasyon önlenmi! olur. #lk olarak 1946
yılında tanımlanmı! ve günümüzde halen kullanılmaktadır (Resim-18, 19) (1, 22, 24, 61).
3.4.3 – Skenografi
Ortoröntgenografiye benzer bir teknikle, fakat daha küçük filme çekilir. Her üç
eklem ı!ın tüpü kaydırılarak ayrı ayrı ı!ınlanarak çekilir. Ancak bu esnada hastanın
hareketsiz kalması gereklidir (Resim-20) (10, 61).
18
Resim-18: Her üç ekleme dik olarak aynı anda ı!ın gönderil- Resim-19: Örnek ortoröntgenogram.
mesini !ematize eden çizim (10). (#Ü #TF Ortopedi #lizarov ar!ivinden).
19
3.4.4 – Bilgisayarlı Tomografi (BT)
Resim-21: Ameliyat öncesi ve sonrasında BT ile kısalık ve dizilim ölçümleri kolaylıkla yapılabilmektedir
(#Ü #TF Ortopedi #lizarov ar!ivinden).
Bundan önceki yöntemlerin hiçbiri kalça veya diz ekleminde sabit fleksiyon
deformitesi varsa do"ru bir ölçüme olanak veremez. BT ise sabit fleksiyon deformiteli
hastalarda dahi do"ru ölçüme olanak sa"lamaktadır (Resim-21, Resim-22).
Sadece 0,2mm hata ile ölçüme olanak vermesi ve sadece 5 dakikada ölçümün
yapılabilmesi avantajlarına sahiptir. Ayrıca alınan radyasyon, ortoröntgenografiye göre
50-100 kat daha azdır. Ancak maliyeti di"er yöntemlere oranla daha fazladır (örne"in
teleradyografiden 5 kat daha pahalıdır) ve birçok hastanede randevulu yapılması
nedeniyle 2. bir vizite gerek duyulması da di"er bir dezavantajıdır (1, 11, 31, 61).
20
Resim-22: BT’de çok daha ayrıntılı görüntü elde
edilebilmektedir (#Ü #TF Ortopedi #lizarov
ar!ivinden).
3.4.5 – Ultrasonografi
3.4.6 – Kserogram
Geleneksel direk
radyografik yöntemin
selenyum tozu ile kaplı
aluminyum pla"ı ile
de"i!tirildi"i bir yöntemdir.
Kenar bölgelerdeki
kontrastı daha fazla hale
getirdi"i için bazı anatomik
yapıların sınırlarını
belirginle!tirir (Resim-23).
Ancak rutinde yeri yoktur.
21
3.5 !M Ç!V! YARDIMLI UZATMADA KULLANILAN
C!HAZLAR
Tayvan’dan Lin ve arkada!ları tibiada 9mm, femurda ise 9 veya 10mm Grosse-
Kempf kilitli #M çivileri, Amerika Birle!ik Devletlerinden Paley ve arkada!ları ise
Russell-Taylor delta femoral tipi #M çivileri tercih etmi!lerdir (44, 51).
22
Resim-25: Solda rekonstrüksiyon tipinde,
sa"da ise standart tipte proksimal kilitleme
!ekilleri görülüyor.
23
eksternal fiksatör tercih edildi ve 6mm Schanz vidaları kullanarak tesbit sa"landı (Resim-
27).
Tek taraflı fiksatör olarak, di"er tek taraflı fiksatörlere göre çok daha stabil olması
nedeniyle LRS tipi tercih edildi. Bir ray sistemi üzerinde ona adapte edilen ba"lantılardan
olu!an bu fiksatör, sirküler fiksatörlerle kar!ıla!tırıldı"ında, femurda yeterli stabilite
sa"laması yanında, hem hasta konforu hem de uygulama kolaylı"ı avantajlarına sahiptir.
Ayrıca modüler olması sayesinde çe!itli konfigürasyonlar olu!turulabilmesi de di"er bir
avantajıdır (12, 29, 49, 55).
24
Resim-28: Femurda sirküler eksternal fiksatörle ÇYU uygulaması (32).
25
4 " GEREÇ ve YÖNTEM
Burada femoral ÇYU uygulanan bir olgu ba!ından sonuna kadar cerrahi
ayrıntılarıyla anlatılacaktır.
Ameliyat öncesi hazırlıkta ilk a!ama uygun hasta seçimidir. Çivi yardımlı uzatma
uygulanabilmesi için medulla çapının en dar yerde 7mm veya daha fazla olması gerekir
(32, 51).
Uzatılacak olan kemi"in üst ve alt eklemlerinin hareket açıklı"ı gonyometre ile
ölçülerek kaydedilir. Orantılı cüceliklerde (büyüme hormonu eksikli"i gibi) uzatma
sonrasında vücut kısımlarının oranının bozulaca"ı hastaya açıklanmalı, tercihan
fotomontaj yöntemi ile görsel olarak hasta bilgilendirilerek onayı alınmalıdır (41).
26
Resim-29: Kısalı"ın tahta blok testi ile ölçülmesi, her blok
1cm yüksekli"indedir (#Ü #TF Ortopedi #lizarov ar!ivinden).
27
4.2 CERRAH! TEKN!K
Trokanter major palpe edilerek uzunlamasına küçük bir insizyonla girilir (Resim-
32). Ku"u boynu yerle!tirilir, AP ve lateral grafilerde giri! yeri kontrol edilir (Resim-33).
Femur boynuna yakın
girilmemesine özen gösterilir.
Aksi takdirde boyuna do"ru
kırık geli!mesine neden
olunabilir.
28
Resim-33: Solda ku"u boynunun yerle!tirilmesi, sa"da kılavuz telin AP ve lateralde uygun yerden
girdi"inin ve santralize oldu"unun kontrolü.
Açılan delikten kılavuz tel gönderilir ve üzerinden fleksibl oyucu ile kanal açılır.
Oyma i!lemi ya" embolisine neden olabilece"i için, bu esnada distal bölgeden kanüle bir
dril ile, kanal içi basıncın yükselmesi önlenmelidir (Resim-34) (32, 51, 70).
Resim-34: Medulla oyulurken distalden kanüle dril ile intramedüller basıncın artı!ının önlenmesi çok
önemlidir.
29
Resim-35: Boy ölçme kılavuzu yardımıyla
uygun boyda #M çivinin seçimi yapılır.
Kılavuz tel distale diz ekleminin ortasına do"ru itilir. Medulla, kullanılması
planlanan #M çivinin çapından 1,5mm daha geni! çapa kadar her defasında 0,5mm
artırılarak oyulur. Bundaki amaç, uzatma esnasında kemi"in çivi üzerinden kolaylıkla
kayabilmesini sa"lamaktır. #M çivinin proksimali daha kalın oldu"u için kanalın
proksimal kısmı daha fazla oyulur (32, 51).
Skopi ile özellikle distal kısmın diz eklemine zarar vermedi"inden emin olunur ve
kılavuz tel osteotomi yapılacak seviyenin proksimaline kadar geri çekilir (Resim-36).
Osteotomi seviyesinin seçiminde dikkat edilmesi gereken konu uzatma sonrasında #M
çivinin yeterli stabiliteye sahip olabilmesi için osteotomi hattından en az 8cm distale
kadar uzanması gerekti"idir. Yani osteotomi seviyesi, çivinin alt ucundan 8cm ve
planlanan uzatma miktarının en az toplamı kadar proksimalde seçilmelidir.
30
Resim-36: Osteotomi yapılırken kılavuz tel
geri çekilir. Multipl dril delikleri açıldıktan
sonra dikkatlice osteotomi yapılır (51).
Osteotomiyi takiben
osteotomla translasyon yaptırılarak
osteotominin tam olup olmadı"ı
kontrol edilir (Resim-37).
31
Resim-38: #M çivi gönderildikten sonra proksimal kilitlemesi
yapılır. E"er osteotomi çok proksimaldeyse rekonstrüksiyon tipi,
aksi takdirde standart tipte kilitleme yöntemi ve ona uygun çivi
tercih edilir.
Resim-39: Solda proksimal, ortada distal femoral Schanz vidalarının gönderildikten sonra #M çivi ile
aralarında yeterli mesafe olup olmadı"ının skopi ile kontrolü görülüyor. Sa"da ise eksternal fiksatör
çıkarılan bir olguda Schanz vidalarının çıktı"ı yerde izlerinin #M çivi ile arada mesafesini gösteren direk
grafi (#Ü #TF Ortopedi #lizarov ar!ivinden).
32
Tek taraflı eksternal fiksatör, (Orthofix LRS) anatomik eksene, yani uzatma
eksenine dik olarak gönderilen Schanz vidaları ile tesbit edilir. Bu amaçla osteotominin
her iki tarafında üçer adet Schanz vidası kullanılması uygundur. Femurda 6mm, (tibiada
ise 5mm) çapındaki Schanz vidaları tercih edilir (53, 54).
Eksternal fiksatörün
vidalara tesbitini takiben
osteotominin tam oldu"u akut
distraksiyon uygulanarak test
edilmelidir. Distraksiyon
oldu"u skopi cihazıyla
görüldükten sonra tekrar
komprese edildikten sonra
pansumanı takiben ameliyat sonlandırılmalıdır. E"er distraksiyon testi yapılmaz ise
inkomplet osteotomi durumunda ikinci bir seansta rekortikotomi gerekebilece"i
unutulmamalıdır.
33
Resim-41: Solda proksimal, üstte distal
femurdan Schanz vidası gönderilirken çivi ile
arada mesafe bırakılması ve tercihen çivinin
posteriorundan gönderilmesi görülüyor (32).
34
Resim-42: Distraksiyon fazında paten kayan bir olgu
görülüyor.
35
Resim-43: Solda distrak-
siyon fazı bitimi, ortada
distal medial kilitleme ve
sa"da kilitlemeyi takiben
fiksatörün çıkarılması
(32).
36
5 " HASTALAR ve SONUÇLAR
27 hastanın 30 femuru ortalama 6.16 cm (3.5-10 cm) uzatıldı. 3 hastada her iki,
15 hastada yalnız sa", 9 hastada ise yalnız sol femur uzatıldı. Femoral uzatma yapılan 27
hastada ya! ortalaması 24.4 yıl (12-61) idi. Ortalama eksternal fiksasyon süresi 3.5 ay
(1.5-7 ay) olarak bulundu. Ortalama eksternal fiksasyon indeksi uzatılan santimetre
ba!ına 0.57 ay olarak hesaplandı. Radyolojik konsolidasyon indeksi ise uzatılan
santimetre ba!ına ortalama 1.36 ay idi (Tablo-1).
Tablo-1: Femoral ÇYU olgularında bazı istatistik de"erler. 30 femurda toplam uzatma miktarı 185 cm,
toplam eksternal fiksasyon süresi 106 ay ve toplam radyolojik konsolidasyon süresi 252 ay idi.
Etiyoloji Sayı
A-Poliomiyelit sekeli kısalık 11 (% 40.7)
B-Posttravmatik 3 (% 11.1)
C-Büyüme hormonu eksikli#i-cücelik 2 (% 7.4)
D-Konjenital femoral yetersizlik 2 (% 7.4)
E-Septik artrit-osteomiyelit sekeli 2 (% 7.4)
F-Konjenital hemihipertrofi 1 (% 3.7)
G-Akondroplazi-cücelik 1 (% 3.7)
H-Hipofosfatemik ra"itizm 1 (% 3.7)
I-Osteogenezis imperfekta 1 (% 3.7)
J-Psödartroz 1 (% 3.7)
K-!diyopatik 1 (% 3.7)
L-Hatalı epifizyodeze ba#lı kısalık 1 (% 3.7)
37
hastada konjenital femoral yetersizlik (% 7.4), 1 hastada septik artrit ve 1 hastada
osteomiyelite ba"lı olmak üzere 2 hastada enfeksiyon sekeli (% 7.4) ve hepsi birer tane
olmak üzere konjenital hemihipertrofi, akondroplazi, hipofosfatemik ra!itizm,
osteogenezis imperfekta, psödartroz, hatalı epifizyodez ve idiyopatik olarak bulundu (her
biri % 3.7) (Tablo-2).
Ayrıca ameliyat öncesi ve sonrası lateral distal femoral açılar ölçüldü ve anlamlı
bir de"i!iklik olmadı"ı saptandı. Ameliyat öncesinde yere basarak çekilen
ortoröntgenogram üzerinden yapılan dizilim ölçümlerinde 30 alt ekstremitenin 6’sında
mekanik eksende normal de"erler dı!ına sapma oldu"u görüldü. Ameliyat sonrası son
takip ortoröntgenogramlarda bunlardan 6’sında da mekanik eksendeki sapmanın
düzeldi"i, buna kar!ılık ameliyat öncesi normal olan bir mekanik eksende ise klinik
açıdan önemli miktarda sapma meydana geldi"i belirlendi (normal sınırdaki de"erlerin 1
santimetre dı!ına sapma). Bu hastada olu!an mekanik eksen sapması intramedüller
çivinin kırılmasına ba"lıydı (Tablo-3, Tablo-4).
Tablo-3: Ameliyat öncesi alt ekstremite mekanik ekseninde sapma olup son takipte mekanik eksen
sapmasının düzeldi"i görülen hastalarda ölçülen de"erler. MAD-mekanik aks deviasyonu, LDFA-lateral
distal femoral açı (Hasta no: 6, 12, 13, 20, 23, 25).
Tablo-4: Ameliyat öncesi alt ekstremite mekanik ekseninin normal sınırlarda olup son takipte mekanik
eksende sapma görülen hastalar ve ölçülen de"erler (Hasta no : 16).
38
Femurda ÇYU yöntemi uyguladı"ımız serimizde kar!ıla!ılan zorluklar Paley’in
tarif etti"i !ekilde sorun (problem), engel (obstacle) ve gerçek komplikasyonlar olarak
sınıflandırıldı (Tablo-5, 6) (49).
Sekel (Gerçek
Sorun Engel
komplikasyon)
3 çivi dibi enfeksiyonu 2 erken konsolidasyon !ntramedüller çivinin kırılması
Diz ROM azalmasına ba#lı Osteotomi yerinde
2 Schanz vidası revizyonu
distraksiyona 3 hafta ara psödartroz
Femoral uzatma olgularında sirküler fiksatörlerde oldu"u gibi, miktar olarak daha
az da olsa, diz eklemi hareket açıklı"ında kayıp oldu"u gözlendi. Ancak, fiksatör
çıkarıldıktan ortalama 1 ay sonra hastaların % 80’inde ameliyat önceki diz fleksiyon
miktarı geri kazanıldı. Son kontrollerde ise tüm hastalarda ameliyat öncesindeki eklem
hareket açıklı"ına ula!ıldı"ı saptandı.
39
oldu"u görüldü. Bu problem de konservatif olarak düzeltilebildi"i için sorun olarak
de"erlendirildi (Hasta no:24).
Ortalama ameliyat süresi 150 dakika, ortalama kan kaybı ise 500 ml (100-1000
ml) idi. 3 hastada ameliyat sonrası kan transfüzyonu gerekti.
40
Postop diz ROM (eks-fleks) (°)
Eksternal fiksasyon süresi (ay)
Taraf
Cins
Ya!
Tablo-7: Genel hasta dökümü. (0-135 derece diz hareketi tam olarak kaydedildi). MAD (-) = lateral.
41
6 " OLGU ÖRNEKLER!
OLGU 1
A.K. 22 ya!ında erkek hasta.
R alt ekstremite poliomiyelit sekeli. L tarafa yapılan hatalı epifizyodez nedeniyle
sa"lam olan sol tarafta 7 cm kısalık var (Resim-45, 46, 47, 48).
Resim-45: Hastanın ameliyat öncesi foto"rafı. 7cm blok ile hasta kendini konforlu hissediyor ve pelvis
seviyeleri e!itleniyor.
42
Resim-46: Solda proksimal femurdan yapılan osteotomi, sa"da distraksiyonun 40. gününde çekilen
röntgenogramlar görülüyor.
43
Resim-48: Üstte distraksiyon fazında diz eklem hareketinin kıstlandı"ı, altta ise tedavinin sonunda normal
hareket açıklı"ının tekrar kazanıldı"ı görülüyor.
44
OLGU 2
45
Resim-50: Pelviste kısalık nedeniyle olu!an tiltin kısalık miktarı kadar eklenen bloklar ile düzeldi"i
görülüyor.
Resim-51: Solda uzatma esnasında fiksatör çıkarılmadan çekilen klinik foto"raf, ortada ve sa"da uzatma
bitip fiksatör çıkarıldıktan sonra pelvisteki tiltin kayboldu"u görülüyor.
46
Resim-52: Üstte distraksiyon, altta konsolidasyon fazlarında diz eklemi hareket açıklı"ının tam oldu"u
görülüyor.
47
Resim-53: Solda distraksiyonun erken döneminde, sa"da ise fiksatörün çıkarılmasını takiben
konsolidasyon fazında direk grafiler görülüyor.
48
OLGU 3
49
Resim-55: Üstte solda tedavi öncesi klinik foto"raf, üstte sa"da blok testi, altta solda uzatma sonuna yakın
ve altta sa"da tedavinin bitimindeki klinik foto"raflar görülüyor.
50
Resim-56: Üstte solda uzatma fazının erken döneminde, üstte sa"da ve altta solda ilerleyen dönemlerde ve
altta sa"da uzatma fazının sonundaki direk grafiler görülüyor.
51
Resim-57: Konsolidasyon fazında AP ve lateral grafiler.
52
OLGU 4
Resim-58: R femurda FMS sonucu geli!en oblik plan deformitesi ve kısalık ortoröntgenogramda
görülüyor.
53
Resim-59: Solda ön-arka, sa"da yandan çekilen grafilerde deformite görülüyor.
Resim-60: Solda distraksiyon, ortada konsolidasyon fazlarında ve sa"da tedavi bitimindeki grafiler. Ortada
ve yanda distal kilit vidalarının kırıldı"ı ve buna ba"lı olarak 1.5 cm kadar distraksiyon kaybı oldu"u
görülüyor.
54
OLGU 5
Resim-61: Her iki femurun çok kısa ancak medullanın eri!kin boyutlarında oldu"u görülüyor.
55
Resim-62: Distraksiyonun 3. haftasındaki röntgenografiler. Kilitleme i!leminin distalden yapıldı"ını ve
çivinin retrograd yerle!tirildi"ine dikkat ediniz.
Resim-63: Distraksiyon devam ederken intramedüller çivinin trokanter majörden içeriye girdi"ine dikkat
ediniz.
56
Resim-64: Solda distraksiyon fazının bitimi, sa"da tedavi sonrası grafiler görülüyor.
57
OLGU 6
58
Resim-67: Hastanın ameliyat öncesinde görünümü.
59
Resim-69: Solda, ileri derecede varus deformitesi nedeniyle çift osteotomi yapılan olgunun distraksiyon
fazındaki direk grafisi, sa"da konsolidasyon fazındaki direk grafi.
60
7 " TARTI#MA
Ekstremite e!itsizli"i a!ikar bir deformite oldu"u kadar, uzun tarafın kısaltılması
veya epifizyodezi, ya da kısa tarafın uzatılması ile çözüme kavu!ulabilece"i de o kadar
a!ikardır. Bu nedenle, özellikle uzatma ile ilgili çalı!malar çok fazla olmu!tur (46). Uzun
kemiklerin cerrahi yöntemlerle uzatılmasının geli!im süreci, bir yüzyılı a!tı"ı günümüzde
çok çe!itli alternatif yöntemlerle zenginle!mi!tir. Teknolojideki yenilikler ve kullanılan
implantlardaki geli!melere paralel olarak her geçen gün daha da zenginle!mektedir (40,
61).
61
bir valgus etkisiyle sonlanmadı"ı görülmü!tür. Paley ve arkada!ları yaptıkları faktöryel
analizde bunu teorik olarak da ispat ettiler (32, 51).
Biz de, kendi olgu serimizde ameliyat öncesi ve sonrası lateral distal femoral
açıları ölçtük ve lateralizasyon açısından anlamlı bir de"i!iklik olmadı"ını saptadık.
Fazla miktarda uzatma yapılan olgularda, uzatma sonrasında osteotomi hattı ile
intramedüller çivi alt ucu arasında yeterli mesafe kalabilmesi için osteotomi yeri olarak
femur proksimali seçilmektedir. Çünkü intramedüller çivinin stabiliteye yeterince katkıda
bulunabilmesi için yukarıda bahsedilen mesafenin femurda en az 8cm olması gerekti"i
hesaplanmı!tır (32, 51).
62
Ba!langıçta çok ba!arılı olarak nitelendirilen bu yöntem, #lizarov ve
DeBastiani’nin, bekleme dönemini takiben arada olu!an kallusun distrakte edilmesi yani
kallotazisi kullanmaya ba!lamaları ile yerini bu yeni yönteme bıraktı. Çünkü bu yeni
yöntemde distraksiyonun bitiminde ne grefonaja ne de internal fiksasyona gereksinim
duyulmamaktaydı. Daha yava! bir hızda, günde 1mm distraksiyon yapılıyor ve arada yeni
kemik olu!umuna olanak tanınıyordu (14, 15).
Abbott, distraksiyona 7-10 gün sonra ba!lıyor ve ameliyat sonrası olu!an !i!li"in
inmesi gerekti"ini buna neden olarak gösteriyordu. Bosworth ise 15-18.günlerde, yani
diki!lerin alınmasından 2-3 gün sonra distraksiyona ba!lıyordu. Ancak, sıkça erken
konsolidasyon sorunu ile kar!ı kar!ıya kaldı (61).
1991 yılına ait fareler üzerinde yapılan deneysel bir çalı!mada osteotomiyi
takiben farelerin yarısında hemen, di"er yarısında ise yedi gün sonra distraksiyona
ba!landı ve tibiaları günde 0,5mm hızla % 10 oranında uzatıldı. 6 hafta sonra yapılan
otopsiler de"erlendirildi"inde 7 gün beklenen farelerde olu!an mineralize kallusun
anlamlı derecede daha fazla hacimde oldu"u görüldü. Hemen distraksiyona ba!lanan
tibialarda ise olu!an kallusun kum saati gibi konik ve zayıf oldu"u gözlendi. Ayrıca
bekleme dönemi uygulanan tibialarda ekstra- ve intraosseöz dola!ımın çok daha iyi
durumda oldu"u farkedildi (67).
63
#ntramedüller vaskülaritenin önemi konusunda bir görü! birli"i yoktur.
Bekleme dönemi için optimal süre her hasta için ayrı ayrı de"erlendirilmelidir.
Hastanın ya!ı, osteotominin yeri, hücresel ve vasküler yanıt bu süreyi direk olarak
etkilemektedir. Metafizer osteotomi yapılan bir çocukta 4.gün distraksiyona ba!lanması
problem olu!turmazken, deplase diyafizer osteotomi sonrası eri!kinde distraksiyona
10.günde ba!lanması çok daha güvenli olacaktır (19, 66, 67).
Sonuç olarak biz tüm hastalara 7 günlük bekleme dönemini takiben distraksiyona
ba!layarak endosteal dola!ımın toparlanması, yeterli kallus olu!umuna olanak
sa"lanmasını amaçladık. 2 hastamızda erken konsolidasyona rastladık ve genel anestezi
altında kalloklazi yaparak tedaviye kaldı"ımız yerden devam ettik. Her ikisinde de
tedavinin sonucu de"i!medi ve femur planlanan miktarda uzatıldı.
64
Her ne kadar Paley ve arkada!ları distraksiyon fazında bir çift koltuk de"ne"iyle
kısmi yük vererek yürümeye izin verseler de, biz tüm hastalarda bir çift koltuk de"ne"i
ile tam yük vererek mobilizasyona izin verdik (32, 51). Hiçbir hastada buna ba"lı bir
sorunla kar!ıla!madık.
Femurda neden sirküler de"il de tek taraflı eksternal fiksatör tercih edilmelidir?
Bunun avantajları nelerdir?
Femoral uzatmalarda ÇYU neden tek taraflı eksternal fiksatörle uzatmaya tercih
edilir?
Femurda LRS tipi tek taraflı eksternal fiksatörler uzatma esnasında yeterince
stabiliteyi sa"lamakla birlikte, konsolidasyon fazının da eksternal fiksatörle geçirilmesi
gerekece"inden eksternal fiksasyon süresi uzayacaktır. Ayrıca konsolidasyon
tamamlanıp, fiksatör çıkarıldıktan sonra refraktür riski, yine klasik Ilizarov yönteminde
65
oldu"u gibi yüksektir. Bu nedenle ÇYU yöntemi, tek taraflı fiksatörle uzatmalara tercih
edilir.
66
indeksi ve radyolojik konsolidasyon indeksi) ÇYU yöntemi uygulandı"ında istatistiksel
olararak anlamlı oranda kısaldı"ını göstermi!lerdir (32).
Olgulardaki ortalama 500ml kan kaybı, tekni"in di"er bir dezavantajı olarak
görünmekle birlikte, sadece üç hastada kan transfüzyonu gerekti ve bu hastaların
hiçbirinde transfüzyona ba"lı bir sorunla kar!ıla!ılmadı.
67
Sadece Orthofix LRS veya #lizarov tipi sirküler eksternal fiksatör kullanılarak
uygulanan ÇYU maliyetleri ise bu ikisinin arasında yer almaktadır.
Tablo-8: Uzatma amacıyla kullanılabilen implant ve fiksatörlerin maliyetleri ve klasik ÇYU maliyeti ile
oranları.
68
#ki hastada erken konsolidasyon nedeniyle yapılan kalloklazi ve iki hastada uygun
yerle!tirilmemesine ba"lı sıyıran Schanz vidalarının revizyonu cerrahi olarak giderilen ve
tedavi sonucunu etkileyen zorluklar, yani “engel” olarak de"erlendirildi.
ÇYU yönteminin, hasta konforunu anlamlı oranda artırması, uzatma cerrahisi ile
ilgilenen birçok otörde, uzatmaya olanak sa"layan, eksternal fiksatöre gerek duyulmayan
#M çivilerin geli!tirilmesi fikrini do"urmu!tur. Böylelikle, eksternal fiksatöre ba"lı
dezavantajların ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.
Bazı cerrahi teknik zorlukları, daha yüksek maliyet ve daha fazla kanama miktarı
ise dezavantajları arasındadır. Ancak, kanımızca ÇYU yöntemi, kar zarar hesabı
yapıldı"ında, femur uzatmalarında tercih edilebilecek yöntemlerin ba!ında gelmektedir.
69
8 " ÖZET
Bununla birlikte di"er uzatma yöntemlerine oranla daha yüksek maliyet, daha
fazla kan kaybı ve cerrahi tekni"in daha zor olması gibi bazı dezavantajlara da sahiptir.
70
9 " KAYNAKLAR
1. Aaron A, Weinstein D, Thickman D, Eilert R (1992). Comparison of
orthoroentgenography and computed tomography in the measurement of limb length
discrepancy. J Bone Joint Surg 74-A: 897-902.
2. Aldegheri R, Trivella G, Renzi-Brivio L, Tessari G, Agostini S, Lavini F (1988).
Lengthening of the lower limbs in achondroplastic patients. A comparative study of four
techniques. J Bone Joint Surg 70-B:69-73.
3. Aldegheri R, Trivella G, Lavini F (1989). Epiphyseal distraction: Chondrodiatasis. Clin
Orthop 241: 117-127.
4. Altongy JF, Harcke HT, Bowen JR (1987). Measurement of leg length inequalities by
micro-dose digital radiographs. J Pediatr Orthop 7:311-317.
5. Arrien A, Canadell J (1987). Open osteotomy versus percutaneous osteotomy in bone
lengthening: Comparative study. In Abstracts of SIROT IVth World Congress, Munich.
6. Baumann F, Harms J (1977). Der Verlaengerungsnagel. Arch Orthop Unfallchir 90: 139-
146.
7. Baumgart R, Betz A, Schweiberer L (1997). A fully implantable motorized intramedullary
nail for limb lengthening and bone transport. Clin Orthop 343: 135-143.
8. Bost FC, Larsen LJ (1956). Experience with lengthening of the femur over an
intramedullary rod. J Bone Joint Surg 38-A : 567-84.
9. Boyer MI, Bray PW, Bowen CVA (1994). Epiphyseal plate transplantation: A historical
review. J Plast Surg 47-B: 563-569.
10. Boynuk B (1999). Alt ekstremite uzatma cerrahisi ve komplikasyonları. Uzmanlık tezi,
Istanbul.
11. Carey RPL, De Campo JF, Menelaus MB (1987). Measurement of leg length by
computerised tomographic scanography. J Bone Joint Surg 69-B: 846-847.
12. Chao E, Hein T (1988). Mechanical performance of the standard Orthofix external
fixator. Orthopaedics 11:1057-1069.
13. Çakmak M, A"ık M, Ba"türk S, Yavuzer Y (1991). Kallotazis yöntemi ile ekstremite
uzatma. Milli Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongre Kitabı XII: 478.
14. DeBastiani G, Aldegheri R, Renzi-Brivio L, Trivella G (1987) Limb lengthening by callus
distraction (callotasis). J Pediatr Orthop 7: 129-34.
15. DeBastiani G, Aldegheri R, Renzi-Brivio L, Trivella G (1986). Limb lengthening by
distraction of the epiphyseal plate. J Bone Joint Surg 66-B: 545.
16. Delloye C, Delefortrie F, Coutelier L, Vincent A (1990). Bone regenerate formation in
cortical bone during distraction lengthening. Clin Orthop 250: 34-42.
17. Domaniç Ü, Çakmak M, Üçı"ık H, Karamehmeto#lu M, Zeytin S, Ta"er Ö (1985).
Distraksiyon epifizyolizi ile ekstremite uzatılması-I (Deneysel çalı"ma). Acta Orthop
Traumatol Turc 19: 40-59.
18. Eralp !L, Kocao#lu M, Atalar AC, Çakmak M (2000). Lengthening over an intramedullary
nail. Israel Orthopaedic Association Annual Meeting.
19. Fischgrund J, Paley D, Suter C (1994). Variables affecting time to bone healing during
limb lengthening. Clin Orthop 301: 31-37.
20. Fishbane BM, Riley LH Jr (1978). Continuous transphyseal traction: Experimental
observations. Clin Orthop 136: 120.
71
21. Goodship AE, Kenwright J (1985). The influence of induced micromovement upon the
healing of experimental tibia fractures. J Bone Joint Surg 67-B: 650-655.
22. Grayhack JJ, Carroll NC (1991). Projected limb length inequality: Selecting patients for
surgery. Orthop Clin North Am, 22: 581-587.
23. Green SA (1991). Postoperative management during limb lengthening. Orthop Clin
North Am, 22: 723-734.
24. Green WT, Wyatt GM, Anderson M (1946). Orthoroentgenography as a method of
measuring the bones of the lower extremity. J Bone Joint Surg 28: 60-65.
25. Grill F (1984). Case report: Distraction of the epiphyseal cartilage as a method of limb
lengthening. J Pediatr Orthop, 4: 105-108.
26. Grill F, Dungl P (1991). Lengthening for congenital short femur. Results of different
methods: J Bone Joint Surg 73-B: 439-447.
27. Guichet JM, Grammont PM, Trouilloud P (1991). Intramedullary nail for gradual limb
lengthening. Trans Orthop Res Soc 16: 657.
28. Guichet JM, Deromedis B, Lascombes P, Peretti G (1998). Gradual elongation nail
(Albizzia): A prospective study with an average of two year follow-up in 41 cases.
ASAMI 1th Annual Meeting, New Orleans.
29. Guidera KJ, Hess WF, Highhouse KP, Ogden JA (1991). Extremity lengthening: Results
and complications with the Orthofix system. J Pediatr Orthop 11: 90-94.
30. Gül"en M (1999). Deformite Düzeltilmesi Prensipleri. In Ilizarov Cerrahisi ve Prensipleri.
Sayfa 145-166. Eds Çakmak M, Kocao#lu M. Doruk Grafik, Istanbul.
31. Helms CA, McCarthy S (1984). CT scanograms for measuring leg length discrepancy.
Radiology 151: 80.
32. Herzenberg JE, Paley D (1997). Femoral lengthening over nails (LON). Tech in Orthop
12 (4): 240-249.
33. Herzenberg JE, Paley D (1997). Tibial lengthening over nails (LON). Tech in Orthop
12(4): 250-259.
34. Ilizarov G (1990). Clinical applications of tension-stress effect for limb lengthening. Clin
Orthop 259: 8-26.
nd
35. Kapandji IA (1977). The physiology of the joints. Churchill Livingstone, 2 ed,
Edinburgh.
36. Kawamura B, Hosono S, Takahashi T, et al (1968). Limb lengthening by means of
subcutaneous osteotomy. J Bone Joint Surg 50-A : 851-878.
37. Kim OA, Bliskunov AI, Kondrashin MN (1989). Lengthening of the hip stump by an
intramedullary distractor. Ortoped Travmat Protez 2: 57-58.
38. Kocao#lu M, Yavuzer Y, Yazıcıo#lu Ö, Tuncay !, Çakmak M (1995). Femoral
uzatmalarda unilateral dinamik aksiyel fiksatörün yeri. Acta Orthop Traumatol Turc 29:
6-9.
39. Kocao#lu M, Eralp L, Boynuk B, Gö#ü" A (1998). Alt ekstremite e"itsizliklerinin
tedavisinde intramedüller çivi üzerinden uzatmanın erken sonuçları. Acta Orthop
Traumatol Turc 32: 185-193.
40. Kocao#lu M, Bilen FE (1999). Yeni Geli"meler ve Gelecek. In. !lizarov Cerrahisi ve
Prensipleri, Eds. Çakmak M, Kocao#lu M, s255-262. Doruk Grafik, Istanbul.
41. Kocao#lu M (2000). Konjenital femoral yetersizliklerde rekonstrüktif tedavi alternatifleri.
Acta Orthop Traumatol Turc 34: 535-546.
72
42. Lamoureux J, Verstreken L (1986). Progressive upper limb lengthening in children: A
report of two cases. J Pediatr Orthop 6: 481-485.
43. LeVay D (1990). The history of orthopaedics. Pp230-231. The Parthenon Publishing
Group Ltd, Lancs, England.
44. Lin CC, Huang SC, Liu TK, Chapman MW (1996). Limb lengthening over an
intramedullary nail. Clin Orthop 330: 208-216.
45. Mezhenina EP, Roulla EA, Pechersky AG, Babich VD, Shadrina EL, Mizhevich TV
(1984). Methods of limb elongation with congenital inequality in children. J Pediatr
Orthop 4: 201-207.
46. Moseley CF (1991). Leg lengthening: the historical perspective. Orthop Clin North Am
22: 555-561.
47. Murray JH, Fitch RD (1996). Distraction histiogenesis: Principles and indications. J Am
Acad Orthop Surg 4: 317-327.
48. Paley D (1988). Current techniques of limb lengthening. J Pediatr Orthop 8: 73-92.
49. Paley D, Fleming B, Catagni M, et al (1990). Mechanical evaluation of external fixators
used in limb lengthening. Clin Orthop 250: 50-57.
50. Paley D (1990). Problems, obstacles, and complications of limb lengthening by the
Ilizarov technique. Clin Orthop 250: 81-111.
51. Paley D, Herzenberg JE, Paremain G, Bhave A (1997). Femoral lengthening over an
intramedullary nail. J Bone Joint Surg 79-A: 1464-1480.
52. Paterson D (1990). Leg lengthening procedures. A historical review. Clin Orthop 250:
27-33.
53. Price CT, Mann JW (1991). Limb lengthening with pin fixators. In Behrens F (ed):
External Fixation: Basic Concepts and Clinical Applications. Philadelphia, WB Saunders.
54. Price CT, Mann JW (1991). Pediatric applications of pin fixators. In Chapman MW (ed):
Operative Orthopaedics, Philadelphia, JB Lippincott.
55. Price CT, Mann JW (1991). Experience with the Orthofix device for limb lengthening.
Orthop Clin North Am 22: 651-661.
56. Rang M (2000). The story of orthopaedics. Sayfa 8, 13. W.B. Saunders Co,
Philadelphia.
57. Raschke MJ, Mann JW, Oedekoven G, Claudi BF (1992). Segmental transport after
unreamed intramedullary nailing: Preliminary report of a “Monorail” system. Clin Orthop
282: 233-240.
58. Rhinelander FW, Nelson CL (1973). The vascular and histologic response of diaphyseal
cortex to experimental intramedullary nailing and reaming. J Bone Joint Surg 55-A:
1767.
59. Ring PA (1958). Experimental bone lengthening by epiphyseal distraction. J Bone Joint
Surg B-46: 169-173.
60. Seitz WH, Froimson AI (1991). Callotasis lengthening in the upper extremity: Indications,
techniques, and pitfalls. J Hand Surg 16-A: 932-939.
61. Stanitski DF (1999). Limb length inequality: Assessment and treatment options. J Am
Acad Orthop Surg, 7: 143-153.
62. Terjesen T, Benum P, Rossvoll I, et al (1991). Leg length discrepancy measured by
ultrasonography. Acta Orthop Scand 62: 121-124.
73
63. Tetsworth K, Krome J, Paley D (1991). Lengthening and deformity correction of the
upper extremity by the Ilizarov technique. Orthop Clin North Am 22: 689-713.
64. Tetsworth K, Paley D (1995). Basic sciense of distraction histogenesis. Current opinion
in Orthopaedics 6, 61-68.
65. Wagner H (1978). Operative lengthening of the femur. Clin Orthop 136: 125.
66. White SH, Kenwright J (1990). The timing of distraction of an osteotomy. J Bone Joint
Surg 72-B : 356-361.
67. White SH, Kenwright J (1991). The importance of delay in distraction of osteotomies.
Orthop Clin North Am 22: 569-579.
68. Wiedemann M (1996). Callus distraction: A new method? A historical review of limb
lengthening. Clin Orthop 327: 291-304.
69. Witt AN, Jaeger M (1978). Die operative Oberschenkelverlaengerung mit einem voll
implantierbaren Distraktionsgeraet. Arch Orthop Unfallchir 92: 291-296.
70. Wozasek GE, Simon P, Redl H, Schlag G (1994). Intramedullary pressure changes and
fat extravasation during intramedullary nailing: an experimental study in sheep. J
Trauma. 36: 202-207.
74