You are on page 1of 12

itüdergisi/d

mühendislik
Cilt:2, Sayı:1, 23-34
Şubat 2003

Yüksek dayanımlı betonlarda çimento hamurunun boşluk


yapısının beton özeliklerine etkisi
Hakan N. ATAHAN*, Mehmet A. TAŞDEMİR, Osman N. OKTAR
İTÜ İnşaat Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, 34469, Ayazağa, İstanbul

Özet
Bu çalışmada aynı Portland çimentosu ve aynı agregalar kullanılarak 4 değişik granülometri ve 5 değişik
su/çimento oranında olmak üzere 20 değişik beton karışımı hazırlandı. Beton agregasının karışımında en
büyük tane boyutu 16 mm’de sabit tutuldu ve karışım oranları A16-B16, B16, B16-C16 ve C16 ISO referans
eğrilerine uygun olacak şekilde seçildi. Su/çimento oranları 0.26 ile 0.42 arasında ve 0.04 artımlara karşılık
gelecek biçimde belirlendi. Sertleşmiş beton numuneleri üzerinde mekanik deneyler 7., 14., 28. ve 365.
günlerde yapıldı. Deney sonuçları, yüksek dayanımlı betonların dayanımlarının tahmininde çimento
hamurunun boşluk yapısına duyarlılıklarını gözönüne almanın normal dayanımlılarınkine göre daha büyük
yarar sağlayacağını gösterdi.
Anahtar Kelimeler: Duyarlı özelik, sertleşmiş çimento hamuru, su/çimento oranı.

The effect of the pore structure of hardened cement paste on the properties of
high strength concretes
Abstract
In this work, 20 mixes were prepared using the same Portland cement and the same aggregates. In the mixes,
the following four different grading curves were used: A16-B16, B16, B16-C16, and C16, known as ISO
reference curves. The maximum particle size of concrete aggregate was kept constant at 16 mm. Five
different water/cement ratios were used from 0.26 to 0.42, in steps of 0.04. The mechanical tests on the
hardened concretes were done at the following ages: 7, 14, 28, and 365 days. At these ages, the hydration
degrees were also measured in the hardened cement paste specimens with the same water/cement ratios used
for concrete mixes. Experimental results have shown that taking into account the sensitivities to the pore
structure of the hardened cement paste provides more benefits in the strength prediction of high strength
concretes than those of normal strength concretes. The compressive and tensile strengths could be
adequately explained by a variable such as {pαc + 0.12 (1 − α )c}/{ni (w − ( p − 1)αc ) + a} . The energy absorption
capacities in compression were determined by calculating the area under the stress-strain curve up to peak
stress. It is observed that, as the compressive strength of concrete increases the relative adsorbed energy up
to peak stress decreases significantly.
Keywords: Hardened cement paste, hydration degree, sensitive property, water - cement ratio.

*
Yazışmaların yapılacağı yazar: Hakan N. ATAHAN. hnatahan@ins.itu.edu.tr; Tel: (212) 285 37 68.
Bu makale, birinci yazar tarafından İTÜ İnşaat Fakültesi'nde tamamlanmış "Düşük su/çimento oranlı betonlarda
özeliklerin çimento hamurunun boşluk yapısına duyarlılığı" adlı doktora tezinden hazırlanmıştır. Makale metni
29.07.2002 tarihinde dergiye ulaşmış, 28.11.2002 tarihinde basım kararı alınmıştır. Makale ile ilgili tartışmalar
31.05.2003 tarihine kadar dergiye gönderilmelidir.
H. N. Atahan, M. A. Taşdemir, O. N. Oktar

Giriş Buna karşın Eurocode 2 de normal beton


Günümüzdeki büyük gelişmelerin sonucu olarak sınıfları C80’e varmaktadır. Avrupa’da
hem bilgisayar teknolojisinde hem de deney Almanya’nın öncülüğünde C60-C100 arasındaki
tekniklerinde sağlanan ilerlemeler betonun beton sınıfları için yeni tasarım kodları
mekanik davranışına da yansımıştır. Özellikle geliştirilmektedir. Bu aralıktaki betonlar yüksek
betonun iç yapısı ve mekanik davranışının dayanımlı olarak kabul edilirler. 1960’lı yıllarda
birlikte incelenip değerlendirilmesi araştır- basınç dayanımı bakımından alt sınır 40 MPa
malara yeni boyutlar kazandırmıştır. Yeni olarak tanımlanan yüksek mukavemetli betonun
gelişmelerin ışığında beton davranışının daha iyi günümüzde 100 Mpa’ya kadar olanlarının rutin
anlaşılacağı, içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda olarak hazır beton tesislerinde üretilmesi artık
mühendislik yapılarının projelendirilmesinde sözkonusudur, hatta 100 MPa ile 120 MPa
daha gerçekçi ilkelerin ve çok daha gelişmiş dayanım değerine sahip betonlar da bazı
yöntemlerin kullanılabileceği beklenmektedir. yapılarda kullanılmıştır (Malhotra, 1992).
Bu yüzden betonun daha etkin bir biçimde Yapılan araştırmalarda basınç dayanımı 150
kullanılması oldukça önemlidir. Yüksek MPa’ ı aşan betonların üretildiği bilinmektedir.
dayanımlı betonların reaktörler, açık deniz Ancak 100 MPa’ı aşan dayanıma sahip betonları
yapıları, yüksek katlı binalar ve savunma amaçlı rutin olarak üretmek hem pratik hem de
depolama siloları gibi özel yapılarda ekonomik değildir. Böylece çok yüksek
kullanılması, çatlama davranışında artan bir dayanımlı betonlar yerine dayanımları bu
ilginin oluşmasına neden oldu (Malhotra, 1992; değerlerin altında (örnek olarak CEB-FIB
Taşdemir v. diğ., 1995 a,b; Taşdemir v. diğ., Model Code, 1990) üst sınır beton sınıfı olarak
1999). verilen 80 MPa civarında olan) fakat daha düşük
geçirimliliğe sahip, donma-çözülmeye ve zararlı
Alt yapısını tamamlama çabasında olan ortamların etkisine dayanıklı betonları ülkenin
ülkemizin önemli miktarda çimento esaslı önemli yapılarında kullanmak daha gerçekçi bir
malzemelere gereksinimi vardır. Çimento yaklaşım olacaktır.
üretiminde ülkemizde sürekli artış kay-
dedilmektedir. Örnek olarak yaklaşık aynı Betonun dayanımı yanında dürabilitesinin de
nüfusa sahip olmamıza karşın İngiltere’deki yeterli olması istenir. Geçirimsiz olması istenen
çimento üretiminin üç katı kadar çimento bir betonun dürabilitesinin de yeterli olacağı
üretilmektedir. Son yıllarda ülkemizde üretilen beklenir (Garbozci, 1990; Rössler ve Odler,
çimento miktarı 35 milyon ton civarındadır. 1985; Odler ve Rössler, 1985). Geçirimli ve
Böyle bir üretimle Türkiye Avrupa’da ilk üç boşluklu bir beton içindeki çeliği koruyamaz.
içinde, dünyada ise büyük miktarda çimento Karbonatlaşma ve klor difüzyonu nedeni ile
üreten ülkelerden ilk sekizi arasında oluşan çelik korozyonu betonarme yapıda
sayılmaktadır. Buna karşılık çok yaygın dayanım azalmasına neden olur. Sismik
kullanım alanı olan betonun kısa ve uzun süreli yüklemeler sırasında bu tür çatlaklar ilerler ve
mekanik davranışı ile dürabilitesine yönelik kalan dayanım daha da azalır. Ülkemiz etkin bir
araştırmalar olması gereken düzeyde değildir. deprem kuşağındadır. Bundan dolayı depremle
korozyon arasında doğrudan ilişki vardır.
Son yıllarda hem dünyada hem de ülkemizde Böylece betonun çatlaması, kırılması, betonun
yüksek mukavemetli betonlara olan ihtiyaç iç yapısı ile mekanik davranışı arasındaki
giderek artmaktadır. TS 500, C50 (28 günlük ilişkinin saptanması büyük önem
silindir basınç dayanımı 50 MPa) ye varan beton kazanmaktadır. Ülkemizin önemli alt
sınıflarını öngörmekle birlikte TS 11222, yapılarında kullanılacak yüksek dayanımlı
C100’e kadar beton sınıflarını hedeflemektedir. betonların aynı zamanda ekonomik ve dayanıklı
Ancak ülkemizde en yaygın kullanılan beton olmaları için iç yapı ve mekanik davranış
sınıfları C14, C16 ve C20 dir. Yüksek yapılarda bakımından en yeni tekniklerin kullanılarak
ise C30 veya C35 sınıfları kullanılmaktadır. incelenmeleri önemli yarar sağlayacaktır. Bunun
Çimento hamurunun boşluk yapısının etkisi

sonucu olarak da kaynakların daha rasyonel Sertleşmiş beton özeliklerinin çimento


kullanımı söz konusu olabilecektir. Beton, hamurunun boşluk yapısına duyarlılığı
çimento hamuru, agrega ve çimento hamuru ile Çimento hamuru fazı içerisindeki boşlukların
agrega arasındaki ara yüzeyden oluşan üç fazlı kılcal boşluklar mı yoksa hapsolmuş hava
bir kompozit malzeme alarak tanımlanabilir. boşlukları mı olduğu betonun herhangi bir
Özellikle betonun kırılması ve deformasyonu özeliği için önemli değilse, yani bu özeliğin
çimento hamurunun yapısı ile çok yakından aldığı değerleri sadece bu boşlukların miktarı
ilgilidir (Jennings, 1988 a, b). Betonun mekanik belirliyorsa, bu beton özeliği çimento
özelikleri ile mikroyapısını birlikte hamurunun boşluk yapısına duyarsız bir
değerlendiren çalışmalar geçmiş yıllarda özeliktir. Bu ifadenin tersi sayılabilecek şekilde,
yapılmıştır (Oktar, 1977; Winslow v. diğ., çimento hamuru fazı içerisindeki boşlukların
1994). Geleneksel yaklaşımların sınırlı olması miktarından başka türü veya geometrisi
yeni araştırma konularının gündeme gelmesini herhangi bir beton özeliğine etki ediyorsa, bu
zorunlu kılmaktadır. Günümüze dek, sertleşmiş beton özeliği için de çimento hamuru boşluk
çimento hamuru yapısının normal ve yüksek yapısına duyarlıdır diyebiliriz.
dayanımlı betonların mekanik davranışlarına
etkisini incelemek amacıyla bazı malzeme Sertleşmiş betonun yapısı ise basitleştirilmiş
bilimi yaklaşımları da denenmiştir, fakat, bu olarak Şekil 1’de gösterilmektedir. Sertleşmiş
alandaki bilgi kısıtlıdır (Skalny, 1989; Oktar betonun yapısında, hidratasyon sonucunda
v. diğ., 1996 a, b). Bu çalışmada, su/çimento çimento tanelerinin yüzeylerinden başlayarak
oranları 0.26 ila 0.42 arasında değişen jelleşme oluşur. Powers (1958)’ın çalışmalarına
betonların basınç ve yarma-çekme göre hidratasyona uğrayan her 1 cm3 çimento
dayanımlarının tanımlanan “çimento hamurunun tanesi 2.06 cm3 çimento jeli oluşturmaktadır.
boşluk yapısına duyarlılıkları” incelenmiş ve bu Oluşan bu jelleşmeden dolayı çimento taneleri
özeliklerin tahmininde kullanılabilecek arasındaki kılcal boşlukların hacimleri
formüllerin geliştirilmesine çalışılmıştır. daralmaktadır. 1 m3 sertleşmiş betondaki
Çalışmada ayrıca, su/çimento oranının bu çimentonun anhidr haldeki hacmine c dersek,
sınırlar içerisinde değiştirilmesi ile betonlarda hidratasyon derecesi α olduğunda 2.06αc kadar
gevrekliğin ne ölçüde değiştiğini görebilmek çimento jeli oluşur. Bunun αc kadarlık bir kısmı
amacıyla, basınç dayanımları ile bağıl kırılma çimentonun anhidr haldeki sınırları içinde
enerjileri (Taşdemir v. diğ., 1998) ve basınç kalacağından kılcal boşluklardaki azalma,
dayanımı ile yarma dayanımının basınç 2.06αc-αc=1.06αc kadar olacaktır. Kılcal
dayanımına oranı arasındaki ilişkiler de boşlukların hacmi ise, w-1.06αc olup, çimento
incelenmiştir. hamurundaki toplam boşluk hacmi:

Hapsolmuş Hava
Agrega
Boşluğu, a

Çimento Jeli + Anhidr


Çimento Taneleri

Agrega
Agrega Kılcal Boşluklar

Şekil 1. Sertleşmiş beton yapısının şematik gösterimi


H. N. Atahan, M. A. Taşdemir, O. N. Oktar

V= (w-1.06αc)+a (1) Burada R(ni*), Phi özeliğinin değişimi, n


parametresine değişik değerler verilerek
olur. Burada hapsolmuş hava boşluğu incelendiğinde elde edilen en büyük korelasyon
miktarının pratik olarak değişmediği kabul katsayısı ve R(n=1), Phi özeliği için yapılan aynı
edilmektedir. incelemede, n parametresine 1 değeri
verildiğinde bulunan korelasyon katsayısıdır.
Phi herhangibir sertleşmiş beton özeliği olsun. ni Yani, duyarlılığı gözönüne almakla korelas-
bir parametre olmak üzere yeteri kadar çeşit ve yonların ne oranda güçlendiğini SD2
sayıdaki bir beton gurubunda Phi’nin aldığı göstermektedir.
değerleri ni.(w-1.06αc)+a değişkenine göre ve
ni’ye değişik değerler vererek incelediğimizde- Deneysel çalışma
ni= ni* için en büyük korelasyon katsayısı elde Aynı agrega ve aynı portland çimentosu (PÇ
edilsin (ni= ni* → [R(ni*)] maks). 42.5) kullanılarak 20 değişik karışım hazırlandı.
Agregalarda maksimum tane boyutu 16 mm’de
Korelasyon katsayısının maksimum olmasının, sabit tutuldu ve karışım oranları TS 706
ni*.(w-1.06αc)+a değişkeninin Phi özeliği (1980)’da belirtilen A16-B16, B16, B16-C16 ve
üzerinde çimento hamuru boşluk yapısının C16 referans eğrilerine uygun olacak şekilde
etkisini en iyi şekilde ifade etmesinden seçildi. Betonlarda su/çimento oranları 0.26 ile
kaynaklandığı düşünülebilir. Bu durumda eğer, 0.42 arasında olmak üzere 0.04 artımlara
ni*=1 ise Phi özeliği çimento hamurunun boşluk karşılık gelecek şekilde 5 değişik oran
yapısına duyarsız bir özeliktir. ni*≠1 ise, Phi belirlendi. Üretilen betonlarda yeterli
özeliği çimento hamurunun boşluk yapısına işlenebilmeyi sağlayabilmek amacı ile
duyarlı bir özeliktir. ni* değerine gözönüne su/çimento oranları 0.26 ile 0.34 arasında olan
alınan Phi özeliğinin “çimento hamurunun betonlarda polikarboksil etilen esaslı bir
boşluk yapısına duyarlılık katsayısı” denir. hiperakışkanlaştırıcı kimyasal katkı maddesi ve
su/çimento oranları 0.38 ve 0.42 olan ve diğer
Özeliklerin çimento hamuru boşluk yapısına betonlara göre nisbeten daha yüksek su/çimento
1. tip duyarlılık derecesi: (SD1)i oranına sahip betonlarda ise naftalin ve melamin
Yukarıda sertleşmiş betonun yapısı için esaslı bir süperakışkanlaştırıcı katkı maddesi
tanımlanan duyarlılık katsayısına, yani, kullanıldı. Üretimlerde herhangi bir mineral
herhangibir sertleşmiş Phi beton özeliği ile katkı maddesi kullanılmadı. Sertleşmiş beton
değişkenler arasındaki ilişkileri değişken içinde deneyleri 7., 14., 28. ve 365. günlerde yapıldı.
ni değerine değişik değerler koyarak Bu deney yaşlarında, betonlarda kullanılan
incelediğimizde maksimum korelasyon kat- su/çimento oranları ile üretilmiş çimento
sayısını veren ni* değerine 1. tip duyarlılık hamuru numuneleri üzerinde hidratasyon
derecesi denir. Bu duyarlılık derecesi bundan dereceleri (α) belirlendi (Lam v. diğ., 2000;
sonra metin içinde (SD1) ile gösterilmiştir. Powers, 1964). Hidratasyon derecelerinin
belirlenmesinde buharlaşamayan su miktarının
Özeliklerin çimento hamuru boşluk yapısına saptanması yöntemi kullanıldı. Hidratasyon
2. tip duyarlılık derecesi, (SD2)i dereceleri (α) sertleşmiş çimento hamuru
Herhangibir Phi beton özeliğine ait (SD2)i, 2. tip numunelerinde saptanan buharlaşamayan su
duyarlılık derecesi olup aşağıdaki ifade ile miktarının (wn), çimento tanelerinin tamamen
tanımlanabilir: hidrate olabilmeleri için gerekli su miktarına
oranlanmasıyla hesaplandı. Bilindiği üzere
(SD 2)i =
( )
R ni*
(2)
çimento tanelerinin tamamen hidrate olabilmesi
R(n = 1) için çimento ağırlığının 0.23’ü oranında suya
gereksinim vardır (Neville, 1997). Hesaplar
Çimento hamurunun boşluk yapısının etkisi

kızdırma esasına dayanarak yapılmıştır. Böylece Deneyler her su/çimento oranı ve her deney yaşı
hidratasyon derecesi α: için üçer numune üzerinde tekrarlanmıştır.

⎡ wn / C ⎤ Deneyler sonucunda bulunan wn/C oranları


α = 100⎢ ⎥ (3) Tablo 1’de ve hidratasyon dereceleri Tablo 2’de
⎣ 0.23 ⎦
verilmektedir. Su/çimento oranı ile hidratasyon
dereceleri arasındaki ilişki grafik olarak Şekil 2’de
bağıntısı ile hesaplanmıştır.
gösterilmektedir.

Tablo 1. 7, 14, 28 ve 365 günlük numunelerde bulunan “buharlaşamayan su/çimento” oranları

“Buharlaşamayan su/çimento” oranları, wn/C


Su/Çimento Oranı
7 gün 14 gün 28 gün 365 gün
0.26 0.1049 0.1139 0.1106 0.1260
0.30 0.1129 0.1260 0.1228 0.1419
0.34 0.1194 0.1304 0.1300 0.1716
0.38 0.1208 0.1419 0.1444 0.1815
0.42 0.1226 0.1486 0.1491 0.1840

Tablo 2. Hidratasyon dereceleri

Hidratasyon Derecesi, α, (%)


Su/Çimento Oranı
7 gün 14 gün 28 gün 365 gün
0.26 45.8 49.5 48.1 54.8
0.30 49.1 54.8 53.4 61.7
0.34 51.9 56.7 56.5 74.6
0.38 52.5 61.7 62.8 78.9
0.42 53.3 64.6 64.8 80.0

80
Hidratasyon Derecesi,%

70 7 Günlük
14 Günlük
60 28 Günlük
365 Günlük
50

40
0.25 0.30 0.35 0.40 0.45
Su/Çimento Oranı

Şekil 2. Hidratasyon derecelerinin su/çimento oranına ve yaşa bağlı olarak değişimi


H. N. Atahan, M. A. Taşdemir, O. N. Oktar

Anhidr çimento tanelerinin jele dönüşmesi ile Basınç ve yarma–çekme dayanımlarının


oluşan hacim artış oranlarının bulunması ifadesinde kullanılan değişkenlerin
Anhidr çimento taneleri jele dönüştüğünde oluşturulması
hacimleri “p” katına çıkacak dersek, kılcal Klasik basınç dayanımı formüllerinde (Bolomey
boşluklardaki azalma pαc-αc=(p-1)αc ve formülü gibi) kullanılan bir değişken C/(w+a)
çimento hamurundaki toplam boşluk hacmi, oranıdır. Burada, C çimento dozajı olup, w ve a
sırasıyla 1m3 taze betondaki su ve hava
V = [w − ( p − 1)αc ] + a (4) miktarlarıdır. Görüldüğü gibi bütün büyüklükler
betonun hidratasyonundan önceki hali ile
kadar olacaktır. Burada α, hidratasyon derecesi; ilgilidir.
c, w, a sırası ile 1m3 taze betondaki çimento
hacmi, su hacmi ve hava miktarıdır. Birim Sunulan bu çalışmada sözkonusu değişken önce
ağırlık (∆) ile V toplam hacim arasındaki c/(w+a) haline getirilmiştir (burada c 1m3 taze
bağıntılar incelendiğinde “p” ye en uygun değer betondaki çimento hacmidir). Hidratasyon
verildiğinde en yüksek korelasyon katsayısının derecesi α olduğunda c hacmi pαc jel hacmine
elde edileceği düşünülmüştür. 7, 14, 28 ve 365 ve (1-α)c henüz hidrate olmamış tanelerin
günlük numunelerde ∆-V bağıntılarında “p”ye hacmine dönüşecektir. w su hacmi ise w-(p-1)
değişik değerler verilerek her defasında αc kılcal boşluk hacmine dönüşecektir. Hava
korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. Maksimum hacmi “a” ise, pratik olarak değişmeyecektir. Bu
korelasyon katsayılarını veren “p” değerleri durumda yukarıdaki değişkenin:
Tablo 3’de görülmektedir. Bunların, ölçüm
hatalarının sınırları içerisinde “p” lerin gerçek pαc + (1 − α )c
(5)
değerleri oldukları düşünülmektedir. [w − ( p − 1)αc] + a
Tablo 3. ∆-V bağıntılarında maksimum şekline dönüştüğü düşünülebilir.
korelasyon katsayılarını veren “p” değerleri
Diğer taraftan paydaki iki terimin dayanımları
Deney yaşı p ∆-V Bağıntısının aynı derecede etkilemeyeceği gözönüne alınarak
(gün) Korelasyon ikinci terimin (henüz hidrate olmamış çimento
Katsayısı hacminin) önüne bir “Y” katsayısı konmuştur.
7 1.80 0.988 Aynı düşünceyle paydadaki birinci terimin
14 1.81 0.995 (kılcal boşluklar) önüne de ni duyarlılık
28 1.75 0.980 katsayısı getirilmiştir. Böylece değişken:
365 2.14 0.957
pαc + Y (1 − α )c
(6)
Tablo 3’te 7., 14. ve 28. günlere ait “p” ni [w − ( p − 1)αc] + a
değerlerinin birbirlerine oldukça yakın oldukları
ve 365. güne ait 2.14 değerinin bunlardan şeklini almıştır. Bu değişken ile birim ağırlıklar
belirgin olarak büyük ve Powers tarafından (∆) ifade edilmek istense, ni=1 almak gerekir.
verilen 2.06 değerine yeteri kadar yakın olduğu Çünkü birim ağırlık çimento hamurunun boşluk
görülmektedir. Yani Powers’ın ölçtüğü değere yapısına duyarlı bir özelik değildir. Birim
süre ilerledikçe varılmaktadır. Bu araştırmada ağırlığı etkileyen boşlukların çeşidi ve şekli
incelenen su/çimento oranları oldukça düşük değil, toplam miktarıdır. Böylece ∆’yı ifade
olan betonlarda, çimento hamuru fazı içindeki edebilmek amacı ile değişken:
boşlukların çapları küçüktür. Muhtemelen bu
boşluklara hapsolan su, jelin büyümesine karşı pαc + Y (1 − α )c
koyarak belirtilen gecikmeye neden olmaktadır. (7)
[w − ( p − 1)αc] + a
Çimento hamurunun boşluk yapısının etkisi

şeklini alır. Bu değişkende “Y” ye değişik dayanımları ifade eden bağıntılarda korelasyon
değerler verilmiş, herbir “Y” için ∆’yı en büyük katsayılarının pratik olarak değişmediği
korelasyon katsayısıyla ifade eden “p” değerleri görülmüştür.
herbir beton yaşı için saptanmıştır. Sonuçta
Y=0.12 için herbir beton yaşında elde edilen “p” Dayanımlarla çimento hamuru boşluk
lerin ortalaması, (4) denkleminde ifade edilen V yapısı arasındaki bağıntılar
değişkeni kullanılarak elde edilen “p” lerin Y için bu değer kabul edildikten sonra
ortalaması olan (1.88) değerine eşit çıkmıştır. dayanımlar gözönüne alınmış ve [pαc+Y(1-α)c]
Bu durumda yukarıdaki değişkende Y=0.12
/[ni{w-(p-1)αc}+a] değişkeninde dayanımlar
alınmasının uygun olduğu düşünülmüştür.
için maksimum korelasyon katsayısını veren ni*
Dayanımların duyarlılık katsayılarının
duyarlılık katsayıları bulunmuştur. Bu
hesaplanmasında esas alınan değişkenin son
katsayılar, bulunan bağıntılar ve bunların
şeklinin aşağıdaki gibi olmasına karar
korelasyon katsayıları Tablo 4, 5, 6 ve 7’de
verilmiştir:
görülmektedir. Tablolarda fcc, 150x150x150 mm
boyutlu küp basınç dayanımlarını, fcs, çapı 150
pαc + 0.12(1 − α )c
(8) mm, yüksekliği 300 mm olan silindir
ni [w − ( p − 1)αc] + a numunelerin basınç dayanımlarını ve Ts ise aynı
boyutlu silindirlerde ölçülen yarma-çekme
Formülleri basitleştirmek amacıyla Y=0 alındığında, dayanımlarını göstermektedir.

Tablo 4. 7 günlük betonlarda dayanımlara ait bağıntılar

Korelasyon
Bağıntı p ni*
Katsayısı
⎡ pαc + 0.12(1 − α )c ⎤
f cc = 51.85 ln ⎢ * ⎥ + 83.1 1.73 0.978
⎣ ni {w − ( p − 1)αc} + a ⎦
⎡ pαc + 0.12(1 − α )c ⎤
f cs = 64.07 ln ⎢ * ⎥ + 115.0 1.80 5.92 0.966
⎣ ni {w − ( p − 1)αc} + a ⎦
⎡ pαc + 0.12(1 − α )c ⎤
Ts = 0.075⎢ ⎥⎦ + 3.24 0 0.767
⎣ a

Tablo 5. 14 günlük betonlarda dayanımlara ait bağıntılar

Korelasyon
Bağıntı p ni*
Katsayısı
⎡ pαc + 0.12(1 − α )c ⎤
f cc = 47.3 ln ⎢ * ⎥ + 90.6 2.37 0.934
⎣ ni {w − ( p − 1)αc} + a ⎦
⎡ pαc + 0.12(1 − α )c ⎤
f cs = 50.84 ln ⎢ * ⎥ + 140.3 1.81 7.26 0.923
⎣ ni {w − ( p − 1)αc} + a ⎦
⎡ pαc + 0.12(1 − α )c ⎤
Ts = 2.12 ⎢ * ⎥ + 2.73 2.36 0.575
⎣ ni {w − ( p − 1)αc} + a ⎦
H. N. Atahan, M. A. Taşdemir, O. N. Oktar

Tablo 6. 28 günlük betonlarda dayanımlara ait bağıntılar

Korelasyon
Bağıntı p ni*
Katsayısı
⎡ pαc + 0.12(1 − α )c ⎤
f cc = 84.6 ln ⎢ * ⎥ + 231.1 10.7 0.943
⎣ ni {w − ( p − 1)αc} + a ⎦
⎡ pαc + 0.12(1 − α )c ⎤
f cs = 108.5 ln ⎢ ⎥ + 13.3 1.75 ∞ 0.928
⎣ {w − ( p − 1)αc} ⎦
⎡ pαc + 0.12(1 − α )c ⎤
Ts = 2.76 ⎢ ⎥ + 0.25 ∞ 0.849
⎣ {w − ( p − 1)αc} ⎦

Tablo 7. 365 günlük betonlarda dayanımlara ait bağıntılar

Korelasyon
Bağıntı p ni*
Katsayısı
⎡ pαc + 0.12(1 − α )c ⎤
f cc = 92.2 ln ⎢ * ⎥ + 145.9 10.7 0.961
n
⎣ i {w − ( p − 1)αc} + a ⎦
⎡ pαc + 0.12(1 − α )c ⎤
f cs = 113.8 ln ⎢ * ⎥ + 267.7 2.14 28.7 0.968
⎣ ni {w − ( p − 1)αc} + a ⎦
⎡ pαc + 0.12(1 − α )c ⎤
Ts = 0.37 ⎢ ⎥ + 2.12 ∞ 0.673
⎣ {w − ( p − 1)αc} ⎦

Tablolar incelendiğinde bazı bağıntılarda ni*=∞ Dayanımların duyarlılık dereceleri


olduğu görülmektedir. Bu bağıntılarda ni*’ye Tablo 4, 5, 6 ve 7’deki sonuçlardan yararlanarak
verilen değerler büyüdükçe, korelasyon daha önce tanımlanan (SD1)i ve (SD2)i
katsayılarının devamlı olarak yükseldiği duyarlılık dereceleri hesaplanmıştır. Sonuçlar
gözlenmiştir. Buradan, bu bağıntıların belirttiği Tablo 8’de görülmektedir. Bu tabloda 28 günlük
özelikler üzerinde kılcal boşlukların etkisinin, (SD2)i lerin yanında parantez içinde yazılan
hava boşlukların etkisinden çok daha önemli değerler Oktar v. diğ. (1996a)’in çalışmasına
olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekten bu aittir; incelenen betonlar orta ve düşük
bağıntılarda payda w-(p-1)αc şeklinde dayanımlı olup, su/çimento oranları bu
yazıldığında, yani a terimi hiç gözönüne çalışmadakilerden daha yüksektir.
alınmadığında maksimum korelasyon katsayıları
elde edilmektedir. Buna karşı 7 günlük yarma Tablo 8’de görüldüğü gibi bu çalışmada elde
çekme dayanımı için ni*=0 bulunmuştur. Burada edilen (SD2)i ler sözkonusu çalışmada bulunan
da tamamen zıt durum söz konusudur, yani, bu değerlerden belirgin derecede büyüktür.
bağıntıların belirttiği özelikler üzerinde, hava Böylece, yüksek dayanımlı betonların
boşlukların (a) etkisinin, kılcal boşlukların dayanımlarının tahmininde çimento hamurunun
etkisinden çok daha önemli olduğu boşluk yapısına duyarlılıklarını göz önüne
anlaşılmaktadır. almanın, normal dayanımlı betonlardakine göre
Çimento hamurunun boşluk yapısının etkisi

daha büyük yarar sağladığı anlaşılmaktadır. Bu çalışma kapsamında üretilen 4 değişik


Gerçekten de Tabloda görüldüğü gibi, betonun granülometri, 5 değişik su/çimento oranı ve 4
standart dayanımı kabul edilen 28 günlük farklı deney yaşına sahip silindir deney
silindir basınç dayanımında, duyarlılığı numuneleri üzerinde yapılan tek eksenli basınç
gözönüne almakla korelasyon katsayısı 0.65’ten deneylerinin sonuçlarından faydalanarak, bu
0.93’e yükselmektedir. betonlara ait gevrek davranışın belirlenmesine
çalışılmıştır. Bunun için deney numunelerine ait
Tablo 8. Dayanımların duyarlılık dereceleri gerilme boyuna şekildeğiştirme eğrilerinin
basınç dayanımına kadar olan kısmı altındaki
7 gün alanlardan (kırılma şekil değiştirme enerjileri)
Dayanımlar
R(ni )*
R(n=1) (SD1)i (SD2)i faydalanılmıştır. (KE)maks, kırılma şekil
fcc 0.978 0.963 1.73 1.016 değiştirme enerjisi, fcs, betonun basınç
fcs 0.966 0.873 5.92 1.106 dayanımı, εcu, betonun kırılma anındaki birim
Ts 0.767 0.562 0 1.364 boy kısalması olmak üzere, σ/ fcs ile ε /εcu
14 gün arasındaki ilişkiyi gösteren grafiğin altında
fcc 0.934 0.886 2.37 1.055 kalan alanı bağıl kırılma enerjisini (Ur) verir:
fcs 0.923 0.723 7.26 1.277
ε cu
Ts 0.575 0.547 2.36 1.051 1
28 gün Ur =
f cs ε cu ∫ σ (ε )dε
0
(9)
fcc 0.943 0.785 10.72 1.201 (1.12)
fcs 0.928 0.652 ∞ 1.423 (1.08)
Ts 0.849 0.650 ∞ 1.306 (1.06)
Ur’ leri hesaplamakla, gevrekliği sayısal olarak
tanımlayabilen değerler bulunabilir. Eğer
365 gün
malzeme lineer elastik ise, Şekil 3a’da
fcc 0.961 0.645 10.70 1.490
gösterilen grafiğin altındaki alan 0.5 olacaktır.
fcs 0.968 0.552 28.70 1.754
Ts 0.673 0.254 ∞ 2.649
Grafik altındaki alanın 1’e eşit olması
durumunda ise malzeme tamamen plastiktir.
Dolayısıyla malzemelerde bağıl kırılma
Bağıl kırılma enerjileri enerjileri, 0.5 ile 1.0 arasında değişen değerler
Yüksek mukavemetli betonların normal almaktadır (0.5<Ur<1.0). Şekil 3b’ye
mukavemetli betonlara göre daha gevrek bir bakıldığında, eğer eğri OMP yolu yerine ONP
davranış gösterdiği bilinmektedir. yolunu takip ederse, betonun davranışının daha
gevrek olacağı anlaşılmaktadır.

σ/fcs σ/fcs

B P B P
1 1
M

N
Alan=Ur Alan=Ur
A 0 A
0 ε/εcu ε/εcu
(a) 1 1
(b)

Şekil 3. Bağıl kırılma enerjileri


(a) Lineer-elastik gevrek malzeme (b) İnelastik malzeme
H. N. Atahan, M. A. Taşdemir, O. N. Oktar

Şekil 4’de basınç dayanımının artması ile Şekil 5’te görüldüğü gibi, silindir basınç
birlikte, bağıl kırılma enerjilerinin de belirgin dayanımı ile silindir yarma dayanımının, silindir
bir şekilde arttığı görülmektedir. Bu ilişkiden basınç dayanıma oranı (Ts/fcs) arasındaki
faydalanarak bağıl kırılma enerjisi (Ur) ilişkiye ait korelasyon da güvenilir bir
aşağıdaki şekilde ifade edilebilir. seviyededir. Bu ilişkide en yüksek korelasyon
katsayısını veren fonksiyon belirlenmiş ve
bağıntı aşağıdaki şekilde ifade edilmiştir:
Ur=-0.112 ln(fcs/f*)+1.09 (10)
(Ts/fcs)= -0.035 ln(fcs/f*) + 0.21 (11)
* 2
Burada f =1N/mm dir. Bu bağıntının
Bu bağıntıya ait korelasyon katsayısı 0.78 dir.
korelasyon katsayısı 0.84 olup yüksek bir
Basınç dayanımının artması ile birlikte (Ts/fcs)
değerdir. Ayrıca bağıntı, basınç dayanımları 46
oranının belirgin bir şekilde düştüğü Şekil 5’te
MPa ile 118 MPa arasında oldukça geniş bir görülmektedir. Bu da, betonda dayanımın
bölgede geçerlidir. artması ile birlikte gevrekliğin arttığının belirgin
bir göstergesidir.

0.70
*
Ur = -0.112ln(fcs/f ) + 1.09
0.65 R = 0.84
Ur

0.60

0.55

0.50
40.0 60.0 80.0 100.0 120.0 140.0
*
Normalize silindir basınç dayanımı (fcs/f )
Şekil 4. Normalize silindir basınç dayanımı ile bağıl kırılma enerjisi arasındaki ilişki

0.10
*
Ts/fcs= -0.035ln(fcs/f ) + 0.21
0.08 R = 0.78
Ts/fcs

0.06

0.04

0.02
40.0 60.0 80.0 100.0 120.0
*
Normalize silindir basınç dayanımı (fcs/f )

Şekil 5. Normalize silindir basınç dayanımı ile Ts/fcs arasındaki ilişki


Çimento hamurunun boşluk yapısının etkisi

Sonuçlar 5. Hem basınç durumundaki bağıl kırılma


Çalışmanın sınırları içerisinde başlıca şu enerjileri hem de (Ts/fcs) oranları gevrekliğin bir
sonuçlar elde edilmiştir: göstergesi olarak basınç dayanımının artması ile
birlikte belirgin bir şekilde azalmaktadır.
1. Basınç ve yarma dayanımları
pαc + 0.12 (1 − α )c Semboller
değişkeni ile başarılı bir
ni ( w − ( p − 1)αc ) + a α : Hidratasyon derecesi, %
şekilde ifade edilebilmektedir. Burada, p: anhidr p : Hacim artış oranı
çimento tanelerinin jele dönüştüğünde ni : Duyarlılık katsayısı
hacimlerinde meydana gelen hacim artış fcc : Küp basınç dayanımı, (MPa)
fcs : Silindir basınç dayanımı, (MPa)
oranını, α: hidratasyon derecesini, ni: sertleşmiş
Ts : Silindir yarma dayanımı, (MPa)
beton özeliğinin çimento hamurunun boşluk Ur : Bağıl kırılma enerjisi
yapısına duyarlılık katsayısını ve c, w, a ise
sırası ile 1m3 taze betondaki çimento, su ve
havanın mutlak hacimlerini ifade etmektedir. Teşekkür
Bu çalışmada kullanılan çimento Nuh Çimento
2. Yüksek dayanımlı betonların dayanım- San. A.Ş. tarafından karşılanmış, hidratasyon
larının tahmininde çimento hamurunun boşluk derecelerinin ölçülmesi ile ilgili ilk çalışmalar
yapısına duyarlılıklarını gözönüne almanın, ise Akçansa A.Ş. Çimento Laboratuvarlarının
normal dayanımlı betonlardakine göre daha katkılarıyla gerçekleştirilmiştir. Çimento
büyük yarar sağladığı görülmüştür. Betonun hamuru boşluk yapısının belirlenmesi için
standart dayanımı kabul edilen 28 günlük TÜBİTAK MAM’da yapılan deneyler Türkiye
silindir basınç dayanımları dikkate alındığında, Hazır Beton Birliği tarafından desteklenmiştir.
duyarlılığı göz önüne almakla korelasyon İlk yazar, doktorası süresinde kendisine verilen
katsayısının 0.65’den 0.93’e yükseldiği burs dolayısıyla Türkiye Çimento Müstahsilleri
görülmüştür. Birliği’ne teşekkürü bir borç bilir.

3. Yüksek dayanımlı betonlarda anhidr Kaynaklar


çimentonun jelleşmesi ile meydana gelen hacim CEB-FIB Model Code, (1990). Bullation
artışı gecikerek oluşmaktadır. Su/çimento D’Information, 23, July 1991, CEB, Laussane,
oranları düşük olan bu betonlarda, çimento Switzerland.
hamuru fazındaki kılcal boşlukların çapları Garbozci, E. J., (1990). Permeability, diffusivity and
küçüktür. Muhtemelen bu boşluklara hapsolan microstructural parameters: a critical review,
su, jelin genleşmesine karşı koyarak belirtilen Cement and Concrete Research, 20, 591-601.
gecikmeye sebep olmaktadır. Jennings, H. M., (1988a). Design of high strength
cement based materials: Part 2 Microstructure,
4. Betonlarda kullanılan su/çimento oranları ile Material Science and Technology, 4, 285-290.
Jennings, H. M., (1988b). Design of high strength
üretilmiş çimento hamuru numuneleri üzerinde
cement based materials: Part 3 State of art,
yapılan hidratasyon derecesi ölçümlerinde, Material Science and Technology, 4, 291-299.
yaşın ilerlemesi ve aynı yaşa sahip numunelerde Lam, L., Wong, Y. L. ve Poon, C. S., (2000). Degree
su/çimento oranının artması ile birlikte of hydration and gel/space ratio of high volume
hidratsyon derecelerinin belirgin şekilde arttığı fly ash/cement systems, Cement and Concrete
görülmüştür. 7 günlük numunelerde su/çimento Research, 30, 747-756.
oranının artması ile birlikte hidratasyon Malhotra, V. M., eds (1992). Advences in concrete
dereceleri 0.46 ile 0.53 arasında değişirken, 1 technology, CANMET, Ottowa.
yıllık numunelerde bu değer 0.55 ile 0.80 Neville, A. M., (1997). Properties of concrete, 4th
arasında değişmektedir. Edition, John Wiley & Sons Inc., New York.
H. N. Atahan, M. A. Taşdemir, O. N. Oktar

Odler, I. ve Rössler, M., (1985). Investigations on Skalny, J. P., eds (1989), Materials science of
the relationship between porosity, structure and concrete I, American Ceramic Society.
strength of hydrated Portland cement pastes: II. Taşdemir, C, Taşdemir, M. A., Lydon, F. D., ve
Effects of pore structure and degree of hydration, Barr, B. I. G., (1995a). Effects of silica fume and
Cement and Concrete Research, 15, 401-410. aggregate size on the brittleness of concrete,
Oktar, O. N., (1977). Bağlayıcı hamur yapısının Cement and Concrete Research, 26, 1, 63-68.
betonun kısa süreli inelastik davranışındaki Taşdemir, C., Taşdemir, M. A., Mills, N., Barr,
işlevi, Doktora Tezi, İ.T.Ü. İnşaat Fakültesi. B.I.G. ve Lydon, F. D., (1999). Combined effects
Oktar, O. N., Moral, H. ve Taşdemir, M. A., of silica fume and aggregate type and size on
(1996a). Sensitivity of concrete properties to the post-peak response of concrete in bending, ACI
pore structure of hardened cemeny paste, Cement Materials Journal, 96, 1-10.
and Concrete Research, 26, 11, 1619-1627. Taşdemir, M. A., Grimm, R., Taşdemir, C., ve
Oktar, O. N., Moral, H. ve Taşdemir, M. A., Konig, G., (1995b). Microstructural effects on
(1996b). Factors determining the correlations the brittleness of high strength concrete, in
between concrete properties, Cement and Fracture Mechanics of Concrete Structures, 1,
Concrete Research, 26, 11, 1629-1637. 125-134, Wittmann, F. H. (Ed.), Aedificatio
Powers, T. C., (1958). The physical structure and Publishers, Freiburg.
engineering properties of concrete, Port. Cem. Taşdemir, M. A., Taşdemir, C., Akyüz, S., Jefferson,
Assoc. Res. Dept. Bul., Chicago. A. D. ve Lydon, F. D., (1998). Evaluation of
Powers, T. C., eds. (1964). The physical structure in strains at peak stresses in concrete: a three-phase
portland cement paste, The Chemistry of composite model approach, Cement and
Cements, Academic Press, London and New Concrete Research, 20, 301-318.
York, 1. TS 706, (1980). Beton agregaları, Türk Standartları
Rössler, M. ve Odler, I., (1985). Investigations on Enstitüsü, Ankara.
the relationship between porosity, structure and Winslow, D. N., Cohen, M. D., Bentz, D. P., Sydner,
strength of hydrated Portland cement pastes: I. G. A., ve Garbozci, E. J., (1994). Percolation and
Effects of porosity, Cement and Concrete pore structure in mortars and concrete, Cement
Research, 15, 320-330. and Concrete Research, 24, 25-37.

You might also like