You are on page 1of 35

Biliyorum uzun bir zaman oldu.

İkinci sayımız
gecikti ama çıktı! Hedef kitlemiz çok yüksek
boyutta olmasına rağmen retro computer ile
ilgili okuyucu veya yazar sayısı tabi ki ülkemiz-
de diğer online dergilere göre daha az. Bundan
dolayı yazar arayışlarımız ve okuyucularımızın
az reklam veya az katkı yapması gerçekten
etkileyici bir durum.
Eğer gerçekten bu dergiyi takip etmek istiyor-
sanız mutlaka katkı ve destekleriniz okumak-
tan daha fazla olmalıdır. En azından bir ingiliz- Commodore’a portatif bir adaptör üretilmesi,
ce yazıyı çevirme veya bir yerlerden herhangi amiga için vampire II nin çıkması daha ilginç
bir yazı bulma gibi. sanırım.
Bu sayıda yazarlarımız yine harika makale ve Vampire II fiyatları çok yüksek olduğundan
bölümlerle sizin karşınızda. Retro dünyası ve forumlarda oldukça ses getirdi. Yeniden üreti-
bilişim dünyası her gün yeni gelişmelerle bera- lecek amiga serisi ise tüm amiga severleri
ber gelmekte. Kimimiz bir amiga aramaya heyecanlandırdı. Amiga yı temsilen birisi lans-
devam ediyor kimimiz bir msx bulup ayağa man yapsa fena olmaz sanırım.
kaldırmaya çalışıyor. Bildiğiniz gibi bir şirketin Kurucu Genel Müdürü
Aslında sosyal medya mecralarında geçen olarak çalışmalarıma devam etmekteyim.
sayıyla beraber bir sayfa veya grup açmamız Bundan sonra dergimizi ayakta tutabilmek
biraz acemiliğimize geldi. Çünkü tüm okuyucu- adına online dergimizi Software4Galaxy şirke-
larımızın geniş geri bildirimlerini alamadık. timizin bir kolu olarak çıkartma kararı aldım.
Bunun için artık bir facebook sayfamız var. Bunun sebebi ilk sayıdan sonra ikinci sayı gire-
Tüm yorum, eleştiri ve önerilerinize açığız. mememiz ve yazıların güncelliğini kaybedebile-
Eleştiri için tek şartımız ise çözüm önerisiyle cek olması. Biraz reklam biraz güncel konularla
gelmeniz olacak. Bu sayede verimli bir 3. Sayı beraber 3. Sayımız ve daha sonrası Software4-
çıkarabileceğimizi düşünüyorum. Galaxy Limited şirketimiz alt kolunda şirketi-
Ekim ayı içerisinde yeni aldığımız haberlerden mizden bilgilerinde ve yeni teknoloji haberle-
biri 2050 yılına kadar marsa yerleşeceğimiz rinde olacağı şekilde yayın hayatına başlaya-
haberiydi. Acaba insan soyundan türeyecek bu caktır.
marslılar için retro computers veya retro tek- Mailleriniz için adresim değişti:
noloji neler olacak çok bilmesemde gelişmeleri bitsector@software4galaxy.com
takip ediyoruz. Şirketimizin Web Adresi:
İlk sayımız çıktıktan sonra MC Donalds inanıl- www.software4galaxy.com
maz super mario oyuncakları verdi. Bu vesiley- Facebook Sosyal Medya Sayfamız:
le nintendo imzalı bu oyuncakları alabilmek www.facebook.com/bitsectordergisi
için benim gibi bir sürü çocuk menüsü yemek Volkan Atasever – DoctorCPC
zorunda kalan arkadaşlarımız oldu. Ama değdi İmtiyaz Sahibi – Software4Galaxy Adına
güzeldi hepimize afiyet olsun. Volkan Atasever

1
İÇİNDEKİLER
3 CHEQUERED FLAG

6 MCDONALDS ve SUPER MARİO


İmtiyaz Sahibi
HORTLAYAN OYUNLAR
7 NE KADAR YENİLİKÇİ?
SOFTWARE4GALAXY

Editör 9 ESKİ BİR DOST

Volkan Atasever
14 GRİM FANDANGO

Grafik - Mizanpaj Bir Raspberry Pi Şahaseri Daha:

Murat Göktaş
17 GAMEBOY ZERO

Yazarlar 19 CHRONO TRIGGER

Muhammed Ali Erenbilge DOKTOR CPC’DEN


22 CPC DÜNYASI
M.Yağmur Polat un

Mustafa Süleyman Kınık


27 ULTİMA V nı
yo
Amiga 590
Volkan Atasever
32 RAM Upgrade Rehberi
Berk İybar

2
CHEQUERED FLAG
Selam sevgili Speccy severler. Bu ayki oyunumu- Daha sonra aşağıdaki gibi bir resim, ikinci yükleme
zun adı, Chequered Flag... ekranına eşlik ediyor. Spectrum'ların yükleme
esnasındaki bu tarz resimlerini hep sevmişimdir.
1983 yılında piyasaya sürülen oyunumuz, Spect-
rum için meşhur Horace serilerinide yapan, Psion
Software tarafından yaklaşık 10 hafta gibi bir
sürede yazılmış.

Programcıları Stephen Kelly ve


Stephen Townsend.

İspanyol'ca ve Timex sürümleride bulunan oyunun


bir başka özelliği de, Spectrum için yapılmış ilk f1
tarzı simulasyon oyunlarından biri olması

Yükleme bittiğinde karşımıza, Grand Prix pistlerine


göre modellenmiş, 10 pistten oluşan seçim ekranı
geliyor.

Bunlar sırasıyla

Brands Hatch
Monaco
kasetten yüklenirken ilk olarak oyunun tuşları- Osterreichring (Austria)
österen ekran kısa süreliğine karşımıza geli-Psion Park
Saturn sands
Oyun, kasetten yüklenirken ilk olarak oyunun Microdrive
tuşlarını gösteren ekran kısa süreliğine karşımıza Monza
geliyor. Paul Ricard (France)
Silverstone
Cambridge Ring

3
CHEQUERED FLAG
Bu ekranda Space tuşu ile ilerleyip, yarışacağımız Oyundaki efektler Spectrum'um ses dezavantajı
pisti seçtikten sonra, Enter'a basıp tur sayısını düşünüldüğünde (sonuçta ses'ler Beep komutu ile
giriyor ve araç seçim ekranına gidiyoruz. elde ediliyor.) gayet iyi. Özellikle vites değişimle-
rinde, virajlarda, araç hızlandığında ve yavaşlama
sırasındaki efektler ve sürüş kontrolleri oldukça
başarılı.

Sağ ve sol yönler için iki farklı alternatif düşünül-


mesi oyuna ayrı bir esneklik kazandırmış. Şimdi
buda ne olaki dediğinizi duyar gibiyim, hemen açık-
layalım.

Oyunda virajların keskinliğine göre iki farklı yön


seçeneği var.

Sola hızlı dönüş --- > A


Sağa hızlı dönüş ---> F

Sola normal dönüş --- > S


Seçebileceğimiz üç aracımız var. Sağa normal dönüş ---> D

McFASTER SPECIAL Otomatik vites Bunların dışında....:


PSION PEGASUS Manual vites
FERRETI TURBO Manual vites Gaz ----> 0
Fren ----> O
Araç seçimimizi yapıp oyuna geçiyoruz. Vites Yukarı ---> M
Vites aşağı -----> N
Durdurma ------> H

Amacımız, pistte en iyi dereceyi yapmak demiştik


fakat bu o kadar da kolay olmuyor. Çünkü pistte
bizi bir çok tehlike beklemekte. Bunlar bazen aracı-
mızın kaymasına, bazen yavaşlamasına bazen de
lastiğimizin patlamasına neden olabiliyor.

Oyunda kokpit içerisinden bir f1 aracı kullanıyo-


ruz. Diğer araba yarışı oyunlarının aksine bu
oyunda etrafımızda yarışabileceğimiz başka bir
araç yok. Yani kendimizle yarışıyoruz.

4
CHEQUERED FLAG

Yağ ...: Aracımızın bir anda kaymasına ve


kontrolu kaybetmemize neden oluyor.

Su ...: Yağ kadar olmasada aracın kayması-


na ve kontrolu kaybetmemize neden oluyor.

Cam ...: Yolda bizi bekleyen en büyük


tehlikelerden biri de kırık cam parçaları. Mümkün
olduğu kadar uzak durmaya çalışın. Eğer üzerin-
den geçerseniz, lastiğinizin hasar görmesine ve
aracınızın performansının düşmesine neden
oluyor. Aracınız yolda sağa-sola sallanmaya
başlıyor. Ayrıca Pitstop'a girene kadar da eğer
otomatik vites kullanıyorsanız, aracınız 3 vites-
ten yukarı çıkamıyor.

Taş ....: Eğer üzerinden geçerseniz, aracınız


hasar görüyor ve yakıtınız hızlı bitiyor. Ancak
pitstop'a girerek düzeltebiliyorsunuz.
Profesyonel Logo
Tasarımı
Pitstop ...: Ehh yoldaki o kadar tehlikeden
sonra pitsop'a girip aracın bakımını yaptırmamız
ve yakıt almamız gerekiyor. Start çizgisinden
hemen sonra yol kenarındaki çizgili alanı görür-
seniz hemen sağa yanaşın ve durun. Aracımız
pitsop'a giriyor. Tüm hasarlar onarılıyor, yakıt
dolduruluyor ve yarışa kaldığımız yerden devam
ediyoruz. Aİ - EPS - PDF - PSD - JPEG - PNG
F U L L T E S L İ M AT & Ö Z G Ü N TA S A R I M

Yoldaki bu tehlikelerin dışındaki diğer bir tehlike-


de, virajlarda kenarlara çok fazla yaklaşmak ve
yoldan çıkmak. Bu durumda aracımız maalesef
patlıyor ve yarış sona eriyor. Virajlara girerken
hızınızı düşürün ve mümkün olduğu kadar yoldan
fazla çıkmamaya çalışın.

Oynanış olarak gayet keyifli ve başlayınca


bırakamayacağınız türden bir yarış oyunu. Hadi
bakalım direksiyon başına ve en iyi dereceyi
yapmaya.

0553 547 54 75 Murat Göktaş


joker
5
MCDONALDS ve SUPER MARİO
MC Donalds’ın duyurusu aşağıdaki gibiydi;
Tüm zamanların en güzel video oyunlarından biri olan
ve yılların klasiği Super Mario dünyasında yolculuğa
çıkmaya hazır mısınız? 7’den 70’e herkesin kahramanı
Super Mario, bir koleksiyon niteliğindeki eğlenceli
oyuncaklarıyla şimdi McDonald’s’ta... Herkes tarafın-
dan çok sevilen Super Mario'nun prensesi tutsak
edildiği kaleden kurtarmak için size ihtiyacı var. Ona
yardım etmelisiniz. Eğlence, macera ve heyecan hepsi
bir arada. Birbirinden güzel Super Mario oyuncakları
McDonald’s’larda 2016 yılında verildi.
Bu bizi oldukça heyecanlandıran oyuncaklardan oldu.
Çoğumuz yaşına rağmen o çocuk menülerinden 3’er
5’er yedi. Geçtiğimiz aylarda çıkan happy meal menü-
süyle verilen bu oyuncaklar için az hamburger yeme-
dik.

Doktor CPC
6
? ? ? ?
?
?
?
? ? ? ?
HORTLAYAN OYUNLAR NE KADAR YENİLİKÇİ?
Hafıza çok ama çok namussuz bir şey değerli okuyucular. İşte size dergimizin, diğer dergilerin,
rakip (!) dergilerin ve hatta tüm yazım dünyasının esansını veriyorum. Hafıza aldatıcıdır, kandırıkçı-
dır, kaypaktır, halüsinatiftir (tıbbi terimler metni havalı, yazar güvenilir kılar) ve aldatıcıdır.

Marvel filmi gibi giriş yaptım, sanki fonda Morgan Freeman güzel güzel anlatıyor. Her şey yolunda...
Kemerleri de bağlamayın. Güvenli yolda gitmiyoruz. Neden böyle bir yazı geldi aklıma? Önce onu
açıklamak isterim. Şu aralar (ya da dergi geç çıkar bişi olur diye 'bi aralar') efsane Amiga klasiği Kick
Off'un, Dino Dini's Kick Off Revival isimli yeni bir oyunu çıktı. Oyunun ilk videosunu gördüğüm anda
ümidimi kesmiştim. Lakin, http://www.videogamer.com/reviews/dino_dinis_kick_off_re-
vival_review.html ya da http://www.digitiser2000.com/main-page/review-dino-di-
nis-kick-off-revival-ps4 adresinde de yazdığı üzere oyun gayet kötü. O kadar kötü ki üzerine
uzun uzun yazıp konuya farklı yerlerden bakıp sosyolojik, sosyokültürel, sosyoekonomik ve direkt
sosyo yazılar yazılabilir.

Temamız hafıza konumuz eski oyunlar....


Kick Off üçgeni tamamlayan konu. Kick Off
oynadığımız 80'ler ve 90'ların üzerinden 30
seneye yakın süre geçti. 30 sene önceki evi-
nizi düşünün. Ev telefonunu, televizyonu,
arabaları yani teknolojiyi, çağı.... Şimdi her
şey çok farklı. İyi veya kötü demiyorum çok
farklı. İşte hafıza, bir nevi kendi yaşamını
devam ettirebilmek adına geçmişteki tatsız-
lıkları silerek kişiye pürüzsüz anılar bırakır.
İşte o toz pembe panjurlu evlerin de altmet-
ni aslında budur. Bunu yapamayan hafıza
psikolojik açıdan çok ciddi sorunlara neden
olur. Özetle acıları unutarak hayata devam
ederiz. Yaralı da olsak... Acılarla hayata
devam edemeyiz. Ama devam ediyoruz. Ben
yazıyorsam, sen yazıyorsan bu iş bitmemiş-
tir.
7
Peki, eskiden sevdiğimiz bir oyun nasıl devam
edecek hayatına? Remaster eski oyunlar için
önemli bir kavram. Oyunun grafiklerinin modernize
edilip günümüz donanımına uygun hale gelmesi
remaster için genel bir tanım olabilir. Burada
dikkat edilmesi gereken grafiklerin nasıl iyileştiri-
leceği, değişim sürecinde orijinal artwork'e sadık
kalınması. Monkey Island serisi ve Grim Fandango
bu işi doğru yapanlardan. Tek bir tuşla orijinal gra-
fiklere dönülebiliyor. Nintendo da genel olarak
remaster işlerinde çok başarılı. Zelda'nın 15-20
sene önceki oyunları el konsolu 3DS'e çok başarılı
aktarılmış. El konsolunun mobil olması nedeniyle
kayıt yapma imkanlarını geliştirmek gibi ince
düşünceler de var.

Başarılı örneklerin dışında diğer önemli konu ise


Kick Off da olduğu gibi “reimagined” statüsüne
giren oyunlar. Yeni Kick Off oyunu bir remaster
değil. Yepyeni bir oyun. Ancak 2016 yılında eskisi-
nin aynısını üretmek çok doğru bir tercih değil. Rei-
magine aslında en zor konu. 1990'da Commodore
64'te oynadığım Turrican oyunundan aldığım
heyecanı, bana o oyunun verdiği oyunu, bugün ne
verebilir? Ya da bugün Turrican yapılsa aslında
nasıl bir dünya olur? Belki Shadow of the Beast'in
yeni sürümü buna örnek gösterilebilir ama demek
istediğim tam olarak bu değil. Ben çok daha evrime
açık bir süreçten bahsediyorum. Örneğin Rainbow
Six Siege bana göre aslında Dyna Blaster'ın
devamı. Dünyanın ilk Sandbox oyunlarından gös-
terilen Boulder Dash de seçimlerin kullanıcıya bıra-
kıldığı primitif bir GTA'dan başka bir şey değil.
Dolayısıyla bu bağlantıyı oyuncuların ve oyun
yapımcılarının yakalaması gerek. Yoksa aynı
oyunu makyajlarsanız, hafızayı kandıramazsınız.
Hafızayı kandırmak sadece yeni anılar yaratmak-
tan geçer. Bu mühim sözümün
üzerine sanırım dükkanı kapatıp gitmek en doğru
hareket olacaktır.

https://metrouk2.files.wordpress.-
com/2016/02/ddkor_screensho-
t_4.jpg?quality=80&strip=all&strip=all
Berk İybar
8
ESKİ
B İ R
DOST
9
“Ders çalışmak için bilgisayar lazım anneciğim, Genç elinde poşet, boynu eğik bir şekilde oradan
babamı ikna etsen de alsa ya, ne olur?”, “Üniversi- ayrıldı.
teye gitmemi istemiyor musun anne? Herkes Gökhan Bey satıcıların önünde pazarlığa karışa-
komodor alıyor, ders için inan ki, söz oyun falan rak kavga çıkartmak istemediğinden genci usu
oynamayacağım.” usul takip etti, Gençlik Parkı’nın önündeki trafik
Akşam saatlerinde Kemal’in babası yorgun bir ışıklarında gencin yanına gitti.
şekilde eve geldi. Yemeğini yiyip dinlendikten - Delikanlı nedir o poşetteki daktilo mu?
sonra eşi doğrudan konuya girdi. “Gökhan oğlan - Hayır amca, bu bilgisayar, Komodor 64.
komodor diyip duruyor, yarın atari salonuna, - Şimdiki çocuklar hep bundan istiyor, bizim zama-
bilardoya gidip de serseri olursa ne yaparız.” dedi. nımızda yoktu böyle şeyler. İşe yarıyor mu bari?
O sıralar yeni açtığı mobilya imalathanesi nede- İyi bir şeyse benim oğlana da almayı düşünüyo-
niyle Gökhan Bey’in eli çok sıkışıktı. Taksitler, rum.
borçlar bitmek bilmiyordu. Aslında almak istiyor- - Kızılay’da bulabilirsin amca ama istersen bende
du ama fiyatlar çok pahalıydı. Enflasyon dükkanın bunu satmak istiyorum, sana uygun fiyata bırakı-
kazancını kuşa çeviriyordu. rım.
Ertesi gün, ne olursa olsun an bir komodor almalı- - Gel sana bir çay ısmarlayayım, hem de konuşu-
yım düşüncesi kafasında dolanıp duruyordu. Dük- ruz.
kanına gitti, o gün şansına sabahtan yeni bir müş- Birlikte Gençlik Parkı’nda bir çay bahçesine otur-
teri geldi ve yüklü bir sipariş verdi. Peşinat olarak dular. Gökhan Bey çaycıya iki çay, iki de simit söy-
da bir miktar para bıraktı. Gökhan Bey Sipariş için ledi.
gerekli malzemeler için paranın bir kısmını ayırdı. - Niye satıyorsun ki delikanlı?
Kalanını da cebine koyup, dükkanını öğlen üzeri - Vallahi amca okul harcını yatırmak için bu aralar
erkenden kapattı, Kızılay’a indi. Bilgisayar satan babam işsiz, biraz elimiz sıkışık da.
epey bir dükkanı gezdi, Özlem bilgisayar, Mesut - Hadi ya düzelir inşallah.
Bilgisayar, Netusoft, Biltek epey dükkan gezdi, - Ne okuyordun?
konuşmalar neredeyse birbirinin aynısıydı. - Mühendislik okuyorum...
“Selamlar komodor diye bir atari varmış, ne - Peki oluru nedir?
kadar?“. “Beyefendi sıfır Teletekno liste fiyatı - Bak amca; cihazın kendisi, adaptörü ve kaset
2.500.000 TL+KDV ama ikinci el isterseniz temiz okuyucusu var, hepsini 1.200.000’e bırakırım.
bir tane var elimde o da fiş almazsanız 1.700.00 Acil paraya ihtiyacım var.
TL’ye olur”. Gökhan Bey düşündü yine de çok paraydı, ayrıca
Gökhan bey en sonunda kendini Ulus Meydanın- cihaz sağlam mıydı bilemiyordu? Bu cihazlar hak-
da buldu, ne yapıp edip oğlana bir bilgisayar kında da doğru dürüst bir bilgisi yoktu. ”Gel şunu
almak istiyordu. Oradaki dükkanlarda da fiyatlar yuvarlak bir milyon yapalım”. ”Kızılay’da daha
yüksekti, şansını denemek için İtfaiye Meydanı’n- fazla fiyat veriyorlar amca, ben yolumun üstü
daki seyyar tezgahlara kadar gitti, orda hiçbir tez- diye önce buraya uğradım, olmaz yani.” Sonunda
gahta elden düşme komodor yoktu. Efkarlanmıştı 1.100.000 TL’ye anlaştılar.
ve Samsun sigarasından bir tane yaktı, anlaşılan Gökhan bey elinde poşetle eve gitti. Oğlu okul-
uygun fiyatlı bir şey bulamayacaktı. Tam o sırada dan henüz gelmemişti. Oğlunun odasına girdi,
kirli sakallı pis bir adamın tezgahına 20’li yaşlarda üstü boş duran çalışma masasına cihazı koydu ve
gözlüklü bir genç elinde büyük bir poşetle geldi. meraklı gözlerle bakan eşinin yanına mutfağa
“Abi komodor var ister misin?” diye sordu. Adamla gitti. “Oğlana komodor aldım” dedi eşine. Eşi
kısa bir pazarlık yaptı sonra sırayla diğer tezgah- sevinçle ona sarıldı. “Oğlumuz çok sevinecek”
lardakilerle de konuştu, çok cüzi fiyatlar veriliyor- dedi.
du.
10
Kemal okul dönüşü odasındaki sürprizi görünce ***COMMODORE 64 BASIC V2*** 64K SYSTEM
sevinç çığlıkları attı. Sonra akşam yemeği sonrası RAM, 38911 BASIC BYTES FREE
salona geçip komodoru yemek masasını üzerine yazısını görünce babasıyla birlikte oley! çektiler.
koydular. Televizyona bağlamak istediler ama Load yazıp Return’e bastıktan sonra PRESS PLAY
görüntü kablosu yoktu, çocuk çok üzüldü, gecenin ON TAPE yazısı çıktı, sonrasında kasetten oyun
bu vaktinde nereden bulacaklardı ki kabloyu? Bir yüklemeye çalıştılar. Rambo’nun resmi çıktı ve bir
süre daktilo yazar gibi tuşlara bastı sonra uykusu müzik çalmaya başladı. Bir kaç dakika sonra
geldi ve salonda kanepenin üzerinde uykuya kasetçalar oyunu yükledi ve durdu. Bu seferde
daldı. Joysticklerinin olmadığını fark ettiler. Akşam o
Sabah uyandığında üzerine bir battaniye seril- saatte yapacak bir şey olmadığından Kemal farklı
mişti. Annesi kahvaltısını yaptırıp, yanağına bir sayaç numaralarına göre oyunları yükledi. Renkli
öpücük kondurup oğlunu yolcu etti. Babası ise o çubukların yukarı aşağı hareket ettiği, resimli,
uyanmadan çoktan işe gitmişti bile. Kemal aklı müzikli yükleme ekranlarına bakarak kendisini
evde kalarak okula gitti. oyalamaya çalıştı.
Akşam eve geldiğinde babası bir görüntü kablosu Kemal’ın daha sonraki dönemde pek çok kaseti
ve bir de kaset getirmişti. Kemal da okulda nasıl oldu. Birde doğal olarak kafa ayarı için saatçi
oyun yükleneceğini arkadaşlarında öğrenip bir tornavidası. Kemal 64’ler dergisi okuyor, Gökhan
kağıda yazmıştı. Kaset kapağında Ghost Busters Bey ise daha ciddi bulduğu için Commodore dergi-
filminin bir resmi vardı. Kasette Netusoft Süper sini takip ediyordu. Ama onlara joystick dayanmı-
Programlar No.14 yazıyordu, Resmin arkasına ise yordu, “yie ar kung-fu”, “international karate”,
daktilo ile yazılmış oyun isimleri ve yanlarında “em.hu.soccer” derken sürekli kırılıyor yada arıza-
sayılar vardı. Hemen cihazı kurdular ve çalıştırdı- lanıyorlardı. Zaten zor durumda olan babası yeni-
lar ama görüntü yerine karıncalı ekran vardı. lerini almakta zorlanıyordu. Babası bir çözüm bul-
Sonra babası televizyonunda uzun bir süre kanal ması gerektiğini düşündü. Kırık joysiticklerden bir
aradı. kaçını yanına alıp işyerine götürdü.
11
Gökhan Bey sabah işyerini açtıktan sonra yakınlardaki vinç imalatçısı ve tamircisi olan bir arkadaşına
gitti, adam parçaları görünce tamam hallederiz anlamında başını salladı. Bozuk kolların birkaçını
söküp inceledi. Hurda vinçlerin yanına gitti bir vinç kumanda kolu söktü. Gökhan beyde mobilya atöl-
yesine gitti, atölyenin deposundan ayakkabı kutusu büyüklüğünde sağlam bir tahta kutu buldu. Bir
tane kumanda koluna göre, bir tane buton için, bir tanede kablo için olmak üzere üç tane delik açtı.
Kutuyu püskürtme boyayla siyaha boyadı. Kolu ve butonu monte ettiler. Oradan elektrikçi dükkanına
gittiler ve kablo bağlantılarını lehimlettiler. İşlem tamamdı.
• Baba bana joystick aldın mı?
• Almadım ama yeni bir tane yaptırdım oğlum, paketi aç bak istersen.
• Nası yaptırdın baba, yurt dışından gelmiyor mu bunlar?
• Bak da gör?
• Baba! Bu da ne böyle?
• Joystick işte, bunu da kırarsan başka yok!
Kemal gözleri faltaşı gibi açılmış bir şekilde kocaman nesneye bakıyordu. Yemekten sonra komodoru
koydukları kutudan çıkartıp yemek masasına kurdular. Kemal bir sandalye çekip oturdu. Kocaman
nesnenin kablosunu 64’e taktılar. Kemal bir oyun yükledi. “Falcon Patrol”. Hayret oyun bu sefer hiç
sorun çıkartmadan, tornavida kullanmadan yüklenmişti. Kemal’i babası izliyordu. “Oğlum düzgün sür
şu uçağı! Evladım yakıtın bitiyor farketmiyor musun?”. ”Bak vuruldun işte”. Biraz sonra roller değiş-
mişti. Uçağı Gökhan Bey kullanıyor, Kemal de ”Baba düzgün sürsene şu uçağı! Baba, baba yakıtın biti-
yor farketmiyor musun? Epey zaman sonra Gökhan Bey’in eşi seslendi. “Bey, çaylarınız soğudu, haydi
televizyonda da dinlensin biraz!”
Günlerce, haftalarca muhabbetler böyle devam etti, dersler güme gitmişti bu arada. İlk yazılılardan
sonra durum fark edildi, artık baba oyun oynarken oğlu oflaya puflaya ders çalışmaya gidiyordu.
Gökhan Bey de artık sıkı bir oyuncu olmuştu. Hatta gidip sıkı bir pazarlıkla bir de 1541 disket sürücü-
sü bile aldı.
Bu mutlu günler ne yazık ki çok uzun süremedi.

12
Gökhan Bey’in işleri bozuldu ve dükkanının taksitlerini
ödeyemedi. Sonunda komodorda satılmak zorunda kalındı.
Kemal ilk defa bilgisayarın satıldığı gün babasının ve anne-
sinin birbirlerine sarılmış bir halde hüngür hüngür ağladık-
larını gördü. Bu görüntüyü hep hatırladı.
Gökhan Bey uzun bir süre iş bulamadı, önce Belçika’ya
çalışmaya gitti daha sonra da Amerika’ya. Orada bir pinball
üreten atölyede marangoz olarak işe başladı. Bir süre
sonra eşini ve Kemal’i de yanına aldı. Kemal liseyi ve ardın-
dan Florida Institute of Technology’i bitirip mühendis oldu.
Yıllar geçti, Gökhan Bey ve eşi Ayşe Hanım yaşlandılar.
Kemal da saygın bir üniversitede Öğretim Üyesi oldu.

ESKİ
Kemal ailesinin yanına ancak ayda bir kere ziyarete gidebi-
liyordu. Yine arabasıyla ailesini ziyarete gittiği bir gün
yolun kenarındaki bir evin önünde garaj satışı yapıldığını
gördü, gözüne siyah bir nesne takıldı. Hemen arabayı dur-
durdu ve indi. Bir kartal gibi siyah nesneye yaklaştı ve göz-
leri fal taşı gibi açıldı, inanamadı. Evet, babasının ona yaptı-
ğı joystickti bu. Kenarda da büyük bir kutuda komodor 64
ve malzemeleri vardı. Komodoru eline aldı ve altına baktı.

B İ R
C64C Ser.No. S246786E yazılı etiketi gördü. Kendi komo-
doruydu! Kutudaki kasetler, disketler, C1541 hatta torna-
vida bile onundu! Heyecan içinde hemen satın alıp arabası-
na koydu. Birkaç dakika sonra aklı başına gelince satışı

DOST
yapan genç adamın yanına tekrar gitti, sorular sordu.
Burası Ankara’da görev yapmış bir elçilik görevlisinin
eviydi. Adam torunlarına yakın olmak için Amerika’nın öbür
ucuna taşınacağından dolayı evdeki fazlalıkları satışa koy-
durmuştu. Bu cihazı da zamanın da Ankara’daki bir bilgisa-
yarcıdan ikinci el olarak satın almıştı. Kemal olayı anlamıştı,
sanki bir mucize olmuştu. Arabasına atladı ve tam gaz aile-
sinin evine doğru sürdü.
“Baba eve eski bir dostu getirdim”. Babası anlayamamıştı,
Kemal’in elindeki kutuya bakıp sordu. “O nedir?”. “Sana bir
sürprizim var baba ama yemekten sonra”.
Yemekten sonra Kemal kutuyu açtı. Annesi ve Babası
cihazı görünce oldukça şaşırdılar, annesi bir kenara çekilip
sessizce ağladı. Babasının gözünden de bir damla yaş
süzüldü. Sanki eski bir dostu yeniden görmüş gibiydiler.
Sabaha kadar oyun oynadılar. Eski günlerden, hatıralardan
bahsettiler.
Ertesi gün Kemal çok mutlu bir şekilde evden çıktı, gittik-
M.Yağmur POLAT
ten bir kaç dakika sonra Gökhan Bey çayını yudumlayıp
Last Ninja oynamaya başlamıştı bile, içinde oğlunu artık
daha sık göreceğine dair kuvvetli bir his vardı.
13
Çıkış tarihi: 30 Ekim, 1998
Platform: PC
Yapımcı: LucasArts

Minimum sistem gereksinimler:


İşletim sistemi: Windows 95/98
Cpu: Pentium 133 veya daha hızlısı
Gpu: 2 mb pci ekran kartı
Ram: 24 mb
DirectX: 5.2
Ses: En az 16 bitlik ses kartı

Macera oyunlarının altın çağının sonu. Üç boyutlu oyunların popülerleşmesi, özellikle fps türünün ilerle-
mesiyle birlikte gelen çevrimiçi oyunlar, yoğun hikâye, diyalog ve bulmaca içeren bu tür macera oyunla-
rının popülerliğini büyük oranda azalttı. 2000 yılından sonra başarılı macera oyunları çıkmış olsa da bu
türün öncüsü ve Monkey Island, Day of the Tentacle gibi diğer efsane macera oyunlarının da yapımcısı
LucasArts’ın macera oyunları yapmayı bırakıp, Star Wars oyunlarına ağırlık vermesi ile giderek popüler-
liğini kaybetti ve yerini interaktif dizi tadındaki oyunlara bıraktı. Evet, yazımda bahsedeceğim oyun
macera oyunlarının zirvesi Grim Fandango.

“Intimidating? Me? But I'm your friend. My name is Manny Calavera. I'm your new travel agent.”
(Korkutucu mu? Ben mi? Ama ben sizin dostunuzum. İsmim Manny Calavera. Ben senin yeni seya-
hat temsilcinizim.)

14
Ana karakterimiz Manny Calavera. Kendisi bir
seyahat acentasında çalışmakta ama bu bildi-
ğimiz acentalara benzemiyor. Ölen insanlara,
ölüler diyarının (bir nevi Araf) diğer tarafına
kadar götürecek seyahat paketleri satması
gerekiyor. Herkes gerçek dünyada yaptığı
iyiliğe göre daha kaliteli seyahat paketleri
alabiliyor. Manny ise bazı yaptıklarında ötürü
burada çalışması gerekiyor. Eğer belli bir
kotayı geçerse o da diğer tarafa gidebilecek.
Fakat ortada bir sorun var. Manny eskiden
şirketin en başarılı çalışanıyken birden alt
sıraya düşüyor. İş arkadaşı Domino en iyi müş-
terileri alırken, Manny ise en sefil müşterilerle
ilgilenmek zorunda kalıyor. Daha sonra bunun
ardındaki gerçeklerle yüzleşiyor, bir yer altı
örgütü ile karşılaşıyor ve yaptığımız bir hata
sonucu aslında lüks bir paket ile gitmesi gere-
ken ama yürüyerek gitmek zorunda kalan
Meche’yi bulmak için yola çıkıyoruz. Böylece 4
yıllık maceramız başlamış oluyor.

“My scythe--I like to keep it next to where


my heart used to be.” ( Tırpanım – Eskiden
kalbimin olduğu yerde tutmayı seviyorum.)
Size ilginç bir detay daha vereyim. Oyunun herhangi
Oynanış olarak klasik point and click yerine bir yerinde “blam” yazarsanız Manny parçalara ayrı-
karakterimizi yön tuşları ile hareket ettiriyo- lıp tekrar birleşiyor.
ruz. Eğer etkileşime gireceği bir nesne varsa Diyaloglara gerçekten çok özen gösterilmiş. Bütün
karakterimiz kafasını o yöne doğru çeviriyor. espriler, konuşmalar o kadar zekice hazırlanmış ki
Diğer Lucas Arts oyunlarından da alışık oldu- hayran kalmamak elde değil. Seslendirmeler de aynı
ğumuz gibi nesneyi almak ve kullanmak dışın- şekilde gerçekten hakkını vererek yapılmış.
da Manny’ye o şey hakkında yorum yaptırabi-
liyoruz. “Love? Love is for the living, Sal. I’m only after
Bulmacalar genel olarak pek kolay değiller. her for one reason – she’s my ticket out of here.”
Saatlerce düşünüp de bulamadığım yerler (Aşk? Aşk yaşayanlar içindir Sal. Ben onun peşin-
olduğundan oyunun birkaç yerinde tam den bir tek sebeple gidiyorum. O benim buradan
çözüme bakmak zorundan kaldım. Örneğin, çıkış biletim.)
Monkey Island bu oyunun yanında biraz daha
kolay kalıyor. Yine de mantık yürütülünce Çevre önceden render edilmiş. Karakterler ise üç
elinde sonunda çözülebilecek bulmacalar boyutlu. Zamanın teknolojisi nedeniyle tasarımların-
aslında ama biri hariç. Birinci yılın sonundaki da oldukça az poligon kullanılması aslında daha iyi
yol tabelası bulmacası. Nasıl çözdüğümü ben olmuş. Gerçek bir iskeletten çok daha sempatik
bile anlayamadım. duruyorlar.
Oyunun kaydetme kısmında bir duvar kabart- Tank kontrollerine alışmak ise biraz zaman alıyor. Bir
ması gözünüze çarpmış olabilir. Siz oyunda macera oyunu için çok sıkıntı verici bir durum
ilerledikçe o kabartma da yavaş yavaş açılı- olmasa da biraz zahmetli.
yor. Aynı kabartmayı Manny’nin çalıştığı iş Oyun boyunca Peter McConnell imzalı harika bir
yerinin giriş kapısının üstünde de görüyoruz. soundtrack bize eşlik ediyor. Genelde jazz ağırlıklı
Bu kabartmaya dikkatli bakarsanız aslında olsa da arada Meksika kültürüne yakın müzikler
oyunun başından sonuna yaşananların bir duyabiliyoruz. Zaten oyun Meksika kültüründen
özeti olduğunu fark edebilirsiniz. bayağı ilham almış.
15
Örneğin karakterlerin tasarımı Meksikalıların ölüler gününü kutlarken kullandıkları calaca denen
figürlerden geliyor. Ayrıca Casablanka gibi birkaç filme ve diğer LucasArts oyunlarına da birçok
gönderme bulunuyor.
Oyunun remastered sürümü de mevcut. Bu sürümün yapımını da aynı zamanda oyunun yapımcısı
olan Tim Schafer üstleniyor. Gerçek zamanlı ışıklandırma, yüksek çözünürlüklü dokular, yeniden
kayıt edilmiş müzikler ve geliştirici yorumları dışında fare ve gamepad desteği de sunuyor. Ayrıca bu
sürümü Pc dışında Playstation 4, Ps vita ve akıllı telefonlarda da oynayabilirsiniz.

“You know, sweetheart, if there's one thing I've learned, it's this: nobody knows what's gonna
happen at the end of the line, so you might as well enjoy the trip.” ( Biliyorsun tatlım. Eğer öğrendi-
ğim tek bir şey varsa o da şu: kimse yolun sonunda ne olacağını bilmez, bu nedenle en azından
yolculuğun tadını çıkarmaya bak.)

Uzun lafın kısası Grim Fandango gerek senaryosu, gerekse müzikleriyle gelmiş geçmiş en iyi oyun-
lardan birisi. Eğer hâlâ oynamadıysanız kesinlikle deneyin. Pişman olmazsınız.

Muhammed Ali Erenbilge


16
Bir Raspberry Pi Şahaseri Daha:
GAMEBOY ZERO
Bu güne kadar sihirli ahadudumuzla yapılan
birçok proje gördük,gerek akıllı ev otomasyon
kontrolcüsü oldu,yeri geldi ledlerle bize görsel
şölen yarattılar yetmedi bu alet ele avuca gelmi-
yor dediler ve onu laptoplaştırdılar ama ne yalan
söyleyeyim hiçbiri ilgimi çekmemişti daha ki
Gameboy Zero'yu görene kadar.
Kendisi tamamen Gameboyun iskeletine sadık
kalarak yapılmıştı,bundan aylar önce 3D printer
ile yapılan başka bir Raspberry Pi projesi görmüş-
tüm ki bu proje GameBoy a hakaretti benim için,
tamam emek vardı hatta benim olması için elim-
den geleni yapardım ama o bir Gameboy değildi
veya şöyle diyeyim modlanmış bir Gameboy
değildi fakat yabancı ve bazı yerli basında böyle
ithaf etmişlerdi. Aletimiz evrim geçirdikçe ihtiyaç duyduğu enerji
miktarı ise bir o kadar artıyor "wermy" bunu pil
Gelgelelim benim gözdem olan proje,kendisi Pi yuvası yerine 2000 mah lık eski Nokia batarya-
nin altyapısını bir emulatör olarak kullanıyordu.Bu ları boyutunda batarya ile çözüyor.Bataryanın
emulatör içindeki konsol seçenekleri ise şöyle:Ga- dolum işlemi ise usb den karşılanıyor her ne
meboy,Gameboy Advance,SNES,NES,Sega Mega kadar siz resimde görmesenizde ses açma teke-
Drive.Listemiz böyle olunca haliyle ilk başta göze rinin üstünde 1 adet usb girişi bulunuyor.
batan kusurlardan bir tanesi tuş takımı yetersizli- Benim için asıl can alıcı noktaya geliyoruz oda
ği,projesini youtube da paylaşan "wermy" arkada- oyunların klasik Gameboy kartuşunda çalışıyor
şımız bunu ön yüze SNES tuş dizilimine bağlı kala- olması bu ayrıntı bile benim aklıma gelmezdi.Gö-
rak 2 tuş arka kısma ise omuz tuşları diye tabir mülü olarak çalışsaydı bile ses etmezdim ama bu
ettiğimiz tuşları ekleyerek bu sorunu çözmüş. olay gerçekten mükemmel.
Ekran kısmı ise diğer bir problem,mercimek rengi Çalışma prensibi anlatımda basit klasik bir Game-
ile tabir ettiğimiz gameboy ekranında SNES oyun- boy kartuşunu söküp içindeki oyunun anakartını
ları bize okadar da zevk vermeyecekti,bunu soru biraz modlayıp Sd kart adaptörü yerleştiriyor ve
da orjinal Gameboy ekranından daha büyük bir böylece oyunların romlarını sd karta atıp daha
LCD paneli Gameboy'umuzun bazı yerlerini traşla- sonra kartuşun içindeki devreye bağlı olan adap-
yarak yerleştiriyor. töre takıp rahat bir şekilde oynamanızı sağlıyor.

Verhasılkelam karşımızda çok başarılı bir modla-


ma görüyorum,buradan yapan arkadaşı tebrik
etmek istiyorum,yapan kişinin vereceğim youtu-
be adresinden de görecebileceğiniz üzere yap-
ması epey zaman isteyen zor bir proje ama
kendisi bunun başarıyla üstesinden gelmiş.
"wermy" nickli arkadaşımızın Youtube linki:htt-
ps://goo.gl/HZzX9q
Bana herhangi bir konuda soru sormak için e
posta adresimden veyahut www.commodore.-
gen.tr üzerinden sorabilirsiniz.
Mustafa Süleyman Kınık 17
8-15 YAŞ İÇİN HAFTASONU PROGRAMLARI
Academy4Galaxy, Software4Galaxy şirketinin eğitim departmanıdır.

Hayal Et, Öğren ve Gerçekleştir!

İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
0850 346 75 47 - 0216 550 10 66 egitim@software4galaxy.com

www.software4galaxy.com Osmanağa Mah. Pavlonya Sok. N:8 K:1 D:16


Kadıköy / İSTANBUL

18
CHRONO TRIGGER
Chrono trigger, 1995 yılında Snes platformuna çıkan bir
jrpg oyunu. Devam oyunu Chrono Cross ise 1999 yılında
Playstation 1 platformuna çıkıyor. Square tarafından
geliştirilen bu oyunun yapımcıları arasında birçok tanıdık
isim bulunuyor. Final Fantasy serisinin yapımcısı Hironobu Sakaguchi, Dragon Quest serisinin yapım-
cısı Yuji Horii ve Dragon Quest ve Dragon Ball sanatçılarından Akira Toriyama. Senarist Masato Kato,
müziklerinin bestecileri ise Yasunori Mitsuda ve Nobuo Uematsu. Bu gruba Rüya Takımı lakabı veril-
miş.
Oyun ilerleyen yıllarda Playstation 1 (1999), Nintendo Ds (2008) ve akıllı telefonlara da çıkışını yapı-
yor.

19
Japon rol yapma oyunlarında ilk deneyim etti- Oyundaki en can alıcı ve bu oyunu özel kılan nokta
ğim oyun Chrono Trigger oldu. Daha önce ise yaptığınız seçimlere göre birden fazla sonla
Final Fantasy’nin sıkça methini duymuş, fakat bitmesi. Normalde Snes ve Playstation 1 sürümle-
bir türlü zaman ayıramamıştım. Belki o rinde 17 farklı son bulunuyor. Ayrıca daha sonra-
zamanlar sıra tabanlı rpg’lere karşı biraz ön dan çıkan Nintendo Ds, ios ve android sürümlerin-
yargım olduğundan olabilir ama Chrono Trig- de fazladan 18. son daha var. O zamana kadar pek
ger’a başlar başlamaz hata ettiğimi anladım. denenmemiş bir yol olduğundan hem rpg hem de
Öncelikle oyunun Snes sürümünü oynadığımı diğer türde oyunlar için önemli bir yer tutuyor. (As-
belirteyim. Diğer sürümlerinde ne gibi farklılık- lında daha önce Metroid, Maniac Mansion, Final
lar olduğunu yazının ilerleyen satırlarında Fantasy 5 gibi birkaç oyunda da uygulan-
bahsedeceğim. mış bir yöntem ancak diğerlerine göre
Oyunun başlangıcında huzur dolu bir manzara d a h a kapsamlı olması ve birden fazla
bizleri karşılıyor. Etrafta ötüşen martıların ses- sonla biten hikâye anlatımının popüler-
leriyle birlikte bulunduğumuz bölgeye tepe- leşmesini sağladı- ğı için önemli bir yer
den bir göz atıyoruz. Daha sonra ana karakte- tutuyor. Bu anlatım şeklinin ilk başarılı
rimizi annesi uyandırıyor. O gün bir panayır temsilcisi Maniac Mansi- on diyebiliriz.)
kurulmuş ve arkadaşımız Lucca’nın da sergisi Playstation 1 sürümünde ise diğerleri-
için onun yanına gitmemiz gerekiyor. Panayıra nin aksine anime tarzın- da ara
varıp biraz ilerledikten sonra bir kız ile çarpışa- videolara sahip. Ç o k
rak yere kapaklanıyoruz. “Ah, özür dilerim, bir uzun değil ve hikâye-
şeyiniz var mı?” gibi konuşmalardan sonra ile ilgili
isminin Marle olduğunu ve çarpışma esnasın- önemli şeyler
da kolyesini kaybettiğini söylüyor. Kolyeyi içermi-
bulup kıza geri veriyoruz. Ardından Lucca’nın yor ama yine de
yeni icadını görmeye gidiyoruz. Bütün olayla- hoş bir ay-
rın başlangıcı olacak bir ışınlanma cihazı. Test rıntı olmuş. Ayrıca
için gönüllü olarak biz seçiliyoruz ve başarılı
bir şekilde yandaki makineye ışınlanıyoruz. Nin-
Daha sonra Marle yerinde duramayıp kendisi- tendo
nin de denemek istediğini söylüyor ve cihaza Ds ve akıllı
giriyor. Sonra bir anda garip bir şeyler oluyor telefon sürümle-
ve Marle’nin kolyesi yüzünden bir portal açıla- rindeki İngilizce
rak onu başka bir yere ışınlıyor. Biz de ne oldu- çevirinin önceki sürüm-
ğunu bulmak için ardından giderek maceramı- lerden daha kali- teli olduğu hak-
za başlıyoruz. kında bazı şeyler okumuştum.
Hikâyenin başlangıcı bu şekilde. Oyun boyun- Oynanış kısmın- da Final Fantasy’yi
ca zamanda yolculuk edip duruyoruz. Yeri geli- andırıyor. Sıra tabanlı bir savaş siste-
yor geleceğe gidip mahvolmuş dünyada yolu- mi var ancak düşmanlar sizin vuruşunu-
muz bulmaya çalışıyor veya dinozorların yaşa- zu beklemek zorunda değil. Eğer çabuk
dığı antik çağlarda hayatta kalmaya çalışıyo- davranmazsanız sizden önce davranıp iki kez üst
ruz. Daha sonra edineceğimiz asıl amacımız ise üste vurabiliyorlar. Bu yanıyla sıra tabanlı ve
Lavos denen kötücül yaratığı öldürmek. Oyun- gerçek zamanlı hibrit bir savaş sistemi olduğunu
larda hikâye anlatımının biraz geri planda söyleyebiliriz.Her karakterin kendine has özellikle-
kaldığı zamanlarda çıkan bir oyun için başarılı ri var. Bu özelliklerin en güzel yanları ise iki veya
bir senaryoya sahip. üç karakter ile birlikte yapılabilmesi.
20
Örneğin Crono ve Marle ile Aura Whirl hareketini yaparak takımdaki herkesi iyileştirebilir veya
Lucca ve Crono ile Fire Sword özelliği ile ateşli kılıç özelliğini kullanabilirsiniz. Her yeteneği her-
kesle kullanamıyorsunuz. Sadece belirli yetenekler, belirli kişiler ile kullanılabiliyor. Ayrıca her
karakter her silahı ve zırhı kullanamıyor. Mesela Crono sadece kılıç kullanırken, Marle arbalet kul-
lanıyor, Ayla ise hiç silah kullanmıyor (Buna rağmen en yüksek fiziksel hasar verme yeteneğine
sahip). Bunun yanı sıra her düşmanın su, elektrik, ateş gibi saldırı tekniklerine karşı zayıflıkları
olabiliyor. Savaşlarda buna dikkat ederek hareket ederseniz işiniz epey kolaylaşacaktır.
Oyunda ilerledikçe yeni karakterleri grubunuza ekleyebiliyorsunuz. Ancak oyun sırasında sadece
3 karakteri bir arada kullanabiliyorsunuz. Diğer karakterleriniz ise zamandan soyutlanmış bir böl-
gede bekliyorlar. Ayrıca bu bölgeye giderek daha önce gittiğiniz zaman dilimlerine tekrar gidebil-
me imkânınız var.

Grafikler Snes platformuna çıkmış bir oyun için


oldukça ayrıntılı. Şimdikinin rengârenk, geleceğin
ise çürümüş dünyası çok güzel yansıtılmış. Özellik-
le animasyonlar da Final Fantasy 3’e nazaran çok
daha doğal ve ayrıntılı hazırlanmış. FF3’de karak-
terlerin yürüyüşü donuk ve düzken, bu oyunda
saçların dalgalanmasına kadar her şey düşünül-
müş. Ayrıca savaş alanının bakış açışı değiştiğin-
den aynı gelişmeyi savaş esnasında da görebiliyo-
ruz.
Chrono Trigger ses ve müzik açısından da çok
başarılı. Bazı ses efektleri FF3’den direk alınmış
fakat upuzun ve harika bir soundtrack’e sahip.
Oyunun belki de en güzel yanlarından biri. İnsanın
arada sırf müzikleri dinlemek için açıp oynayası
geliyor. Ayrıca Blake Rabinson adlı bir müzisyen

Muhammed Ali Erenbilge


21
DOKTOR CPC’DEN CPC DÜNYASI
Amstrad cpc için işletim sistemi olan future os’un yeni versiyonu çıktı. Bu işletim sisteminin yeni versi-
yonunu www.futureos.de adresinde bulabilirsiniz.
Amstrad CPC, Spectrum ve MSX için Z80 oyun geliştirmeleri devam ediyor. http://www.chibiaku-
mas.com/ep2/download/ adresinden kaynak kodları da indirebilirsiniz.

Amstrad CPC meeting’i 2018 yılında Normandiya’nın Coutances şehrinde gerçekleşecek. Haziran ve
Temmuz aylarından gerçekleşecek etkinliğe bir çok CPC sever’in katılacağı bekleniyor. Bu etkinlik 2000
yılından beri her yıl düzenlenen bir etkinlik. ReSeT #30 ismiyle anılıyor. Türkiye’den haydi gidelim
Doctor CPC diyen varsa bende çantama CPC’mi koyar gelirim. Reset etkinliğinin web sitesini de hemen
köşeye iliştireyim. http://reset.cpcscene.net

2016 yılında da M4 Wifi Board çıktı CPC için bu arada çılgın bir şey. RomBoard ve SD kart takarak depo-
lama alanı olarak kullanılabiliyor. Ve bu işlemleri wifi üzerinden yapabiliyor. Küçük bir csv yorumlayıcısı
yazan başka bir cpc sever arkadaşın AmiBrowser programı ile de internet sayfalarında amstrad cpc ye
özel şekilde format okuyarak online gezinti sağlayabiliyorsunuz. Hepimiz bu kartı edinmeli ve küçük
cpc sayfalarımızı bence yapmalıyız. Kartın yeni versiyonlarında ise yeni özellikler eklenmiştir.

Amstrad CPC oyunu olan Outlaws’ın teaserı yayınlandı. CPCRetroDev 2016 için Retrobytes Producti-
ons tarafından yapıldı. RetroByte Production’ının twitterını https://twitter.com/alxlayunta linkin-
den takip edebilirsiniz. Aynı zamanda twitter adresinden teaserı izleyebilirsiniz

22
CPCRetroDev 2016, 26 ekime kadar amstrad cpc
464 için yeni geliştirilmiş oyunları kabul ettş.
1000 euro dan fazla para ödülüde koymuşlardı.
CPCRetroDev, 2014 yılından beri düzenli olarak
devam eden bir yarışma. Aynı zamanda sitelerin-
den yarışmaya katılmış oyunların bulunduğu amst-
rad cpc 464 oyun kasetini satın alabiliyorsunuz.
http://cpcretrodev.byterealms.com/con-
test-en/cpcretrodev-2016/

Toplam Ödül ( 1.050 € )

Özel Ödüller

125 € – En iyi müzik Reidrac tarafından Amstrad CPC için yapılmış son
125 € – Teknik Geliştirme (kodlama) oyun olan Golden Tail çıktı. Şu anda disk imajı
125 € – oynanabilirlik verilmekte yakın bir zamanda teyp kaset imajını
PRO Category da yayınlayacak. Tanıtım video’suda şu anda
youtubeda yayında. Oyunu çalıştırmak için bir
300 € – en iyi oyun amstrad cpc 464 bile yeterli. 64k ram’de sorunsuz
150 € – en iyi ikinci oyun çalışıyor. Tabi ki amstrad cpc 6128’iniz varsa dahili
75 € – en iyi üçüncü oyun disket sürücünüze .dsk imajını çekip hemen oyna-
BASIC Category maya başlayabilirsiniz.
https://www.usebox.net/jjm/golden-tail/
100 € – en iyi BASIC oyunu https://www.youtube.com/watch?v=Npm-
50 € – ikinci en iyi BASIC oyunu kXYzZwbY
CPCtelera nın yeni versiyonu 1.4 çıktı. hala multi
platform desteklemekteler.
(Cygwin ile Windows, OSX ve Linux) C ve assembly
kullanarak Amstrad CPC oyunları yaratmanız için
harika bir geliştirme ortamı sağlamakta.
WinCPCTelera kullanarak CPCTeelra ile yazdığınız
programları emülatör kullanmadan doğrudan test
edebilir veya gerçek bir amstrad cpc de çalıştırabi-
lirsiniz.
Retro Game Asset Studio v1.2.3 Lanclank tarafın-
dan geliştirilmiş amsprite'ın yeni evrimleşmiş hali.
grafikler yaratabilir Amstra CPC için ses/müzik ve
leveller tasarlayabilirsiniz. Bunları aynı zamanda
ZX Spectrum ve Commodore 64 platformları içinde
yapabilirsiniz.
http://lronaldo.github.io/cpctelera/
https://github.com/Arnaud6128/wincpcte- 1985 Alternativo, Sega Mega Drive konsolü üstün
lera Amstrad CPC oyun modu ile Oh Mummy! nin rema-
http://www.cpcwiki.eu/index.php/Retro_- ke'ini yazdı.
Game_Asset_Studio http://fasebonus.net/1985alternativo/
23
Doomsday Prodcution tarafından yakın bir zaman-
da Doomsday Lost Echoes isimli grafik tabanlı
macera oyunu çıkıyor. Çok az bir zaman kaldı aşağı-
daki linkten mutlaka takip edin.
https://doomsdayproductions.org/
tanıtım videosu için youtube linkine tıklayabilirsi-
niz.
https://www.youtube.com/watch?v=AhJW-
FUUcQvw KURUMSAL EĞİTİMLERİMİZ

Windows için Frederic Coste tarafından yazılan SQL SERVER YÖNETİMİ


Amstrad CPC Emülatörünün yeni versiyonu Caprice
Forece v0.29 programını indirebilirsiniz.
GÖRÜNTÜ İŞLEME
Orjinal eöüşatör Ulrich Doewich tarafından yazıl- ŞİRKETLER İÇİN
mıştır. Frederic Coste modifiye edilmiş bir versiyo- KURUMSAL EĞİTİMLER
nu yayınladı.
http://www.cpc-power.com/cpcarchives/in- KURUMSAL C# EĞİTİMİ
dex.php?page=articles&num=73 ŞİRKETLER İÇİN DANIŞMANLIK

Volkan Atasever
24
25
26
Yine ben ve yine bir rpg tanıtımı. Rpg türünü başlatan ve atası sayılabilecek oyun serisi olan Ultima’nın
beşinci oyunundan bahsedeceğim. Aslında hem rpg hem de retro dediğimiz zaman bu seriden daha çok
bahsedeceğiz, çünkü serinin her bir oyunu ileride çıkacak başka oyunlar için ilham kaynağı olmuş.
Örnek olarak Ultima Underword üç boyutlu rpg’ler için ilham kaynağı olurken, Ultima Online ile mmorpg
türü büyük bir popülarite kazandı.

Yazımızın konusu olan Ultima V ise 1988 yılında Origins Systems tarafından piyasaya sürülmüş bir
yapım. Asıl olarak Apple II için yapılmış olsa da o yıllarda popüler olan her platform için de port edilmiş
(Amiga 500, Commodore 64/128, Apple II, Atari ST, Ms-dos, FM Towns, NEC PC-9801, Sharp X68000,
NES). Benim oynadığım sürüm ise Amiga 500 sürümü (Disketler için Agony’ye teşekkürler). Oyunun
tasarımcısı aynı zamanda serinin de yaratıcısı olan Richard Garriott, namı diğer Lord British.

Hikâye Ultima IV’ün devamını konu alıyor. Britannia barış ve refahın zevkini sürmektedir. Büyük
Konsey, kıtada yaşayan halkın ve Sekiz Fazilet’in (Eight Virtues) gücüyle aradan geçen yıllardan sonra
zindanları mühürlemiştir. Fakat devasa ve gizemli bir yer altı dünyasının (Underworld) varlığı keşfedil-
miş, Lord British’de buranın derinliklerini ayrıntılarıyla keşfetmek için bir sefer düzenlemiştir. Yolculuk-
ta bir hafta bile olmamışken, kral ve beraberindekiler karanlık güçlerin tutsağı olmuş ve kendilerini kay-
betmişlerdi. Bunun ardından şeytani Gölge Lordları (Shadowlords) ortaya çıkarak Lord British’in kendisi
yokken ülkeyi yönetmesini istediği, yakın arkadaşı Lord Blackthorn’un zihnini bulandırarak onun kötü
ve gaddar biri olmasını sağladılar. Lord British’in kaderi bilinmezken, Avatar’ın yoldaşları zalim yönetim
tarafından suçlu ilan edildiler. Tüm bu olanlardan sonra Avatar olarak tehlike altındaki Britannia’ya
dönüyor ve bu olanlara bir son vermek için dostlarımızı toplayarak maceramıza başlıyoruz.

27
Peki, nedir bu Sekiz Faziler (Eight Virtues)?
Kısaca değinmek gerekirse, Lord British’in insan-
ları aydınlatmak için ortaya çıkardığı ve üç temel
ilkenin (cesaret, aşk ve hakikat) sekiz farklı şekil-
de birleşmesiyle oluşan bir tür felsefe veya
yaşam anlayışı, hatta din diyebiliriz. Bu sekiz
faziletin isimleri ise şöyle; Dürüstlük (honesty),
merhamet (compassion), yiğitlik (valor), adalet
(justice), fedakârlık (sacrifice), onur (honor), ruha-
nilik (spirituality) ve tevazu (humility). Her fazile-
Oyuna başlamadan önce ana menüden Ultima IV’deki tin de belli şehirlerde kendi mabetleri bulunuyor.
kaydınızı bu oyuna aktarabilirsiniz. Böylece önceki Buralarda verilen görevleri yaparsanız karakteri-
oyundaki karakteriniz ile beşinci oyuna da devam nizin yeteneklerini arttırabiliyorsunuz. Dördüncü
edebilmiş oluyorsunuz. Onun haricinde yeni karakter oyunda da Avatar olarak bu inanışları yaymaya
oluştur seçeneği bulunuyor. Buraya girerseniz oyun çalışıyorduk.
size bazı sorular soracak. Verdiğiniz cevaplara göre Maceranız boyunca farklı yeteneklere sahip
karakterinizin yeteneklerini belirlemiş oluyorsunuz. insanlarla karşılaşacak ve onları grubunuza kata-
Ardından oyuna başlayabilirsiniz. bileceksiniz.
Ultima V tur bazlı ilerleyen bir oyun. Tüm haritayı da
karelere bölünmüş olarak da düşünebiliriz. Her ilerle-
yişimizde etrafımızdaki npc’ler de hareket ediyor.
Bunula birlikte gece gündüz döngüsü de ilerlemiş
oluyor. Evet, oyun gece gündüz döngüsüne sahip.
Gece olunca görüş alanınız daralıyor, şehirlerdeki
diğer insanlar odalarına çekiliyorlar.
Savaşlar da sıra tabanlı ilerliyor. Sizin her bir hamle-
nizden sonra düşmanda hamlesini yapıyor. Savaşlar-
da dikkatsiz ilerlerseniz yenilme ihtimaliniz yüksek.
Planlı bir şekilde ilerlemeli ve düşmanınızı saldırı şek-
line göre bir taktik kurmalısınız.
Hikâyede adı geçen Gölge Lordlarının şehirlerde
yaşayan insanları da etkilediğini görebiliyorsunuz.
Örneğin Astaroth (The Shadowlord of Hatred) adın- Oyunun başlangıcında ise Iolo (Ozan) ve Shamino
daki Gölge Lordu halkı daha saldırgan hale getirerek (Savaşçı) isminde iki arkadaşınızla yola çıkıyorsu-
ve size karşı kışkırtarak halkın size saldırmasını sağlı- nuz.
yor. Nosfentor (The Shadowlord of Covardice) musal- Etrafı yaya olarak gezmek dışında at, gemi, kayık
lat olursa halk sizden kaçmaya başlıyor. Eğer Faulinei ve uçan halı gibi taşıtlarla da seyahat edebiliyor-
(The Shadowlord of Falsehood) musallat olursa da sunuz. Işınlanma büyülerini veya ay geçitlerini
halk sizden bir şeyler çalmaya çalışıyor. Gölge Lordla- (moongate) kullanarak da harita üzerinde daha
rını, Sekiz Fazilet’in (Eight Virtues) üç temel ilkesi hızlı seyahat edebilirsiniz. Bunların haricinde
olan cesaret, aşk ve hakikatin zıttı olarak düşünebilir- kanca kullanarak da yüksek dağlara tırmanabilir-
siniz. siniz.

28
Birçok rpg’de olduğu gibi bu oyunda da karma sistemi bulunuyor. Eğer kötü şeyler yaparsanız karma
puanınız düşüyor. Örnek olarak şehirde masum bir insanı öldürürseniz diğer insanlar sizden korkarak
kaçmaya başlıyorlar.
Oyunda önemli yer tutan büyülerin yapımı da biraz karışık. Büyüleri önceden hazırlamalı, sonra da
doğru sözcükleri söyleyerek kullanmalısınız. Gereken malzemeleri etraftan bulabilir veya şehirlerdeki
satıcılardan satın alabilirsiniz.
Büyüler, Çember (Circle) denen 8 gruba ayrılıyor. Oyundaki işleyişine örnek vermek gerekirse; Mesela
karakteriniz 4. seviyede. Bu demek oluyor ki 4. Çember büyülerini kullanabilir. Aynı zamanda büyülerin
harcadığı büyü puanı (mana points) da bulunduğu Çember ile aynı orantıda. Örnek olarak 5. Çemberdeki
büyüler 5 büyü puanı, 6. Çemberdekiler de 6 büyü puanı harcar. Kolaylık olması için büyülerin nasıl
hazırlanması gerektiğini ve neye yaradığını gösteren basit bir tabloyu yazının sonuna ekledim.
Oyun aynı zamanda karmaşık kontrollere sahip. Yaptığınız her bir eylem için farklı tuş kullanmak gere-
kiyor. Yine kontrollerin açıklamalı olarak tablosunu yazının sonunda bulabilirsiniz.
Ayrıca büyülerle birlikte oyunda iksirler de dikkatinizi çekecektir. Oyunda normalde iksirlerin ne işe
yaradığını direk size söylemiyor, sadece ne renk olduğunu söylüyor. Deneyip ne olduğunu anlamanız
gerek. Ben sizin için yine aşağıya minik bir tablo hazırladım.

Sarı iksir - Az iyileştirme

Kırmızı iksir - Tüm zehirlerden arınma.

Yeşil iksir - Zehir.

Mavi iksir - Bir kişiyi uyutur.

Turuncu iksir - Bir kişiyi uyandırır.

Siyah iksir - Görünmezlik

Diyalog sistemine de değinmezsek olmaz. İlk


önce T tuşuna basıp konuşacağımız kişiyi göste-
riyoruz. Daha sonra karşımızdakine bir şeyler sor-
mamız gerek. Lafa girmenin en iyi yolu “JOB”
yazmak. Böylece karşımızdaki bize ne yaptığı
hakkında bilgi veriyor. Konuşmanın geri kalanına
da buradan devam ediyoruz. Karşımızdakinin kur-
duğu cümledeki kilit bir kelimeyle karşılık verdiği-
nizde gereken bilgileri edinebilirsiniz. Örnek bir
diyalog olarak ilk şehirlerin birindeki aşçıyla olan
diyaloğu verebilirim. İlk olarak siz mesleğini sor-
duğunuz zaman o size aşçı olduğu söylüyor. Siz
de cevap olarak “COOK” yazarsanız neler pişirdi-
ğini söylüyor. Pişirdiği şeyi yazarsanız çok lezzet-
li olduğunu ve denemek isteyip istemediğinizi
soruyor. Daha sonra eğer denemeyi kabul eder-
seniz de beğenip beğenmediğinizi soruyor. Bura-
larda da evet veya hayır demeniz gerekiyor.
Konuşmayı sonlandırmak içinse “BYE” yazmanız
yeterli.
Oyun ayrıca zindanlarda dışarının tersine üç
boyutlu oluyor. Aynı Eye of Beholder’da olduğu
gibi ilerliyoruz. Aşağıda neye benzediğini görebi-
lirsiniz. 29
Oyunda grafikler yapısı gereği biraz arka planda olsa da yine de göze hitap ediyor. Çevrede ve karak-
terler üzerinde kayda değer animasyonlar da yok. Neyin ne oldu ve neler yaptığınızı genelde sağ
tarafta akan yazılardan takip ediyoruz. Peki, bu büyük bir eksiklik mi? Bence değil. Zamanına göre
ayrıntılarla dolu bir oyun. Kendinizi oyuna kaptırıp gittiğinizde grafikler aklınıza bile gelmiyor. Üstelik
oyun açık dünya oynanışa sahip. Böyle olması disket sayını da azaltarak sürekli disket değiştirme
sıkıntısını da hafifletiyor.
Grafikler sürümden sürüme de grafikler değişiklik gösteriyor. Aşağıda da sürümler arasındaki farklılık-
ları görebilirsiniz.

Müzikler ise oldukça güzel.


Zaten Ultima V’e başlama
sebeplerinden biri de önceden
müziklerini dinlemiş olmamdı.
Müzikleri beni çekti diyebilirim.
Toplamda 15 parça var. Müzik-
lerin sesi de doğal olarak oyna-
dığınız sisteme göre değişiyor
ve en iyi kaliteyi MIDI ses kartla-
rı ile alıyorsunuz. Fakat benim
oynadığım Amiga 500 sürümün-
de müziklerle ilgili bir şey beni
hayal kırıklığına uğrattı. Oyun
boyunca sadece tek bir şarkı
çalıyor. Sadece Amiga 500 sürü-
müne özel bir müzik. Aslında Ses efektleri de basit tutulmuş. Genel olarak blip blip seslerinden
bayağı hoş bir müzik ama oyun ibaret. Amiga 500 ve NES sürümünde ise ses efektleri kullanılma-
boyunca sürekli aynı şeyi mış.
duymak bir süre sonra sıkıyor ve Son olarak da adı geçmişken NES portuna da değinelim. Aslında
oyunun sesini kısasınız geliyor. oldukça farklı bir sürüm. Müziklerinden, grafiklerine, hatta oynanış
Apple II, Commodore 128 ve mekaniklerine kadar her şeyde farklılıklar mevcut. Amiga 500’de
Ms-dos sürümlerinde 15 şarkı- olduğu gibi oyun boyunca sadece tek bir müzik çalıyor ancak Amiga
nın tamamı varken Amgia 500 500’de en azından müzik güzeldi. Bu sürümdeki ise sadece baş ağrı-
gibi ses çipi oldukça başarılı bir tıyor. Grafik kısmında ise biraz daha farklılık gösteriyor. Genel olarak
bilgisayarda sadece tek bir şar- her şeye hafiften perspektif verilmiş. Aynı Ultima VI’daki gibi. Doğ-
kının olması çok tuhaf. Yapımcı- rusu pek başarılı bir port değil. Ayrıca oynanış mekanikleri orjinal
lar hangi nedenle böyle bir yola sürüme göre daha sadeleştirilmiş. Ultima V’e başlamayı düşünüyor-
başvurdular merak ediyorum sanız bilgisayar sürümlerinden birini tercih etmeniz daha iyi olur.
açıkçası.
30
Açıkçası Ultima V dönemine
göre oldukça ayrıntılı ve başarılı
bir yapım. Eski bilgisayarlarınız-
da oynayacak uzun soluklu rpg
arıyorsanız tam size göre. Eğer
grafik kısmı yetersiz geldiyse
veya oyunu biraz fazla karmaşık
bulduysanız seriye Ultima
Underworld veya Ultima VII ile
de başlayabilirsiniz ama bu
oyuna kesinlikle bir şans verin
derim.
Bir daha ki yazımda görüşmek
üzere. Hepinize iyi oyunlar.

Muhammed Ali Erenbilge 31


Amiga 590 RAM Upgrade Rehberi
Elinizdeki mevcut A590’ın konfigrasyonumuza göre
16, 12 veya 8 adet çip ekleyerek 16 çip yapıyoruz böy-
lece 2MB oluyor. Karttaki MEMORY jumper’ı da 2MB’a
ayarlıyoruz.
Elinizdeki çip sayısına göre 512K yada 1MB‘da yapabi-
lirsiniz.
Cihazı geri topluyoruz daha önce sistem kurulu değilse
cihazın arkasındaki 1 no’lu anahtarı off yapıyoruz böy-
lece harddiskten boot etmiyor, Amigamızı Workbench
disketi ile açıyoruz, CLI’yi çalıştırıp avail komutu vere-
rek sonucu görüyoruz.
Resimde 8 adet chip takılı 1024K a590 ile 512K ek
ram kartlı bir amiga 500’deki sonuç görülüyor. 512K
Chip + 1536K Fast olmak üzere 2 MB bir amiga.
Amiga 500’ünüze harddisk ve ilave RAM
takma imkanı sunan A590 2MB’a kadar
FastRam takma imkanı ve SCSI aygıt deste-
ği sunuyor. 2 MB olan versiyonu elinizde
yoksa 2 MB yapmak için CMOS 256kx4
DRAM (44256) tipte çiplere ihtiyacımız var.
Çipleri elinizdeki bozuk veya fazlalık Amiga
500’lerden sökebilirsiniz. A590 16 adet
44256 çip takılabilecek şekilde tasarlan-
mış.
A590 4 farklı RAM düzeni ile piyasaya
sürülmüş:
a) hiç ram takılı değil, 2 MB yapmak için 16
adet çip ekliyoruz.
b) 512K (4 adet 44256 takılı), 2 MB
yapmak için 12 adet çip ekliyoruz.
c) 1 MB (8 adet 44256 takılı), 2 MB yapmak
için 8 adet çip ekliyoruz.
d) 2 MB (16 adet 44256 takılı)
Kısaca Commodore firması stokta ne kadar
çip varsa ona göre piyasaya sürmüş (bir
Commodore klasiği!). Bütün cihazlarda oriji-
nal olarak 20 MB XT harddisk takılı (istisna-
lar kaideyi bozmaz).
Şimdi işleme başlayalım, öncelikle zorro
soketteki 2 adet vidayı gevşetiyoruz,
A590’ın altındaki okla işaretli 4 adet vidayı
söküyoruz ve üst kapağı dikkatlice çıkartı-
yoruz, fanın fişini sökerek üst kapağı bir
kenara koyuyoruz. Sonra harddiskin güç ve
veri kablolarını söküyoruz. Alttaki kalan 4
adet vidayı da sökerek harddiski bir kenara
koyuyoruz. Cihazın kartı artık serbest.
Resimde görülen ve yazımızın konu manke-
ni olan a590’da hiç ram yok ama ram soket-
leri mevcut. 32
A590 2 MB olsaydı burada 512K Chip + 2530K (2,5MB) Fast Ram olarak görülecekti. Yani Kickstart
1.3 ROM’lu ve 512K ek ram takılı bir Amiga’da 3 MB RAM’e ulaşacaktık.
Sonra Workbench disketimizi A590’a kopyalayıp, cihazın arkasındaki 1 no’lu anahtarı on yaparsak
artık Amigamız A590’dan boot ederek açılacaktır (Kick1.3 ve üstü). Bu arada a590 oldukça gürültülü
bir cihazdır ilk açtığınızda şaşırmayın.
İlave bilgi: A590’a bağlı XT Harddisk ile SCSI aygıtlar birlikte çalışabiliyor. Ayrıca kullanıcılar dahili XT
harddiski söküp, dahili SCSI bir harddisk ve harici SCSI CD-ROM’u birlikte kullanmayı tercih ediyorlar.
Kolay gelsin.

M.Yağmur POLAT
33

You might also like