Sağlık hizmetleri, insan yaşamı ile doğrudan ilişkili olması nedeniyle yönetim açısından özellikleri olan

bir alandır. Koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak sağlık hizmetlerinin yönetiminde topluma
yönelik ve sektörler arası işbirliğini gerektiren bir dizi yönetsel faaliyet gerekli iken ikinci ve üçüncü
basamak sağlık hizmetlerinin verildiği hastanelerde, otelcilik hizmetlerinin yanı sıra, poliklinik,
laboratuvar, röntgen, ameliyathane hizmetleri gibi geniş bir yelpaze ile gerekliliği karmaşık hale
getirmektedir. Toplumun sağlık hizmeti ihtiyacı; modern, son teknoloji ile donatılmış, hizmet standartı
yüksek, alanında uzman personel ile açık ve şeffaf biçimde etkin ve verimli olarak sunulmaktadır.
Sağlık, Yeni Türkiye’nin yönetim anlayışıyla proaktif yaklaşımla yönetilmektedir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında hastane, eczane ve dispanser yalnız büyük kentlerde özellikle İstanbul‘da
toplanmıştı. Ankara’da 2 hastane vardı. Biri Vilayet Hastanesi (Gureba/Garipler hastanesi de
deniliyordu, daha sonra ismi Ankara Numune Hastanesi olarak değiştirildi). Diğer ise Cebeci Askeri
Hastanesiydi.

1980’lerde Ankara’daki devlet hastanesi sayısı ilçelerle birlikte 20 iken, günümüzde Sağlık Bakanlığı’na
bağlı hizmet veren 47 hastane; 16 Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 8 Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi,2 Ağız
ve Diş Sağlığı Hastanesi, 21 Devlet Hastanesi bulunmaktadır.

Türkiye’nin başkenti Ankara, sağlığın da başkenti olmak için kurumsal ve kurumlar arası işbirliği
çalışmalarını kararlılıkla yürütmektedir. Sağlığın başkenti olmak adına dünyanın en büyük ilk beş
hastanesinden ikisi, Ankara Şehir Hastenesi ve Etlik Entegre Sağlık Kampüsü, Ankara’da yer almaktadır.
Projeler, kamu ve özel sektör yöneten-yönetilen ayrımı gözetmeksizin birlikte yönetim ilkesi ile Kamu
Özel İşbriliği modeliyle hayata geçirilmektetir. Model ile; tıbbi etik ve ilkelerden ödün vermeden,
bilimsel ve teknolojik gelişmeler ışığında, kendini yenileyen, hasta ve çalışan güvenliğini ön planda
tutan, hasta ve çalışan haklarına saygılı, çevreye duyarlı, gelişmiş sağlık teknolojileriyle kaliteli,
kesintisiz, güvenilir hizmet anlayışı ile ulusal ve uluslararası platformda sağlık hizmeti sunulması
amaçlanmıştır. Türkiye, Asya ve Avrupa kıtalarının arasında ulaşımı kolay ve ekonomik bir konumda
yer almaktadır. Konumu sayesinde sağlık turizmi ile bölgenin merkezi olma yolunda güçlü bir ülkedir.
Hemen hemen dünyanın dört bir tarafından dertlerine derman bulmak için gelen hastalar, benzer
kalite ve konfordaki sağlık hizmetini; otel konforunda, ileri teknolojik alt yapı ile maliyet avantajlı olarak
alabilmektedir.

Ankara Şehir Hastanesi, dünyanın tek seferde inşa edilen en büyük, en modern ve sahip olduğu yatak
kapasitesi ile; Ana Hastane Binası (66 Yatak), Genel Hastane (562 Yatak), Kalp ve Damar Hastanesi (441
Yatak), Nöroloji-Ortopedi Hastanesi (506 Yatak), Çocuk Hastanesi (599 Yatak), Kadın Doğum Hastanesi
(542 Yatak), Onkoloji Hastanesi (588), Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi (300 Yatak) ve Yüksek
Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi (100 Yatak) olmak üzere 3704 yatak, dünyanın üçüncü büyük sağlık
kampüsüdür.

Bir diğer öncü proje ise Ankara Yenimahalle ilçesi, Etlik semtinde bulunan, büyük bir kentsel gelişim
projesi olarak inşa edilmekte olan Ankara Etlik Entegre Sağlık Kampüsü’dür. Kampüste yer alan
hastaneler; Ana Hastane Binası (50 yatak), Genel Hastane (704 yatak), Nöro-Ortopedi Hastanesi (474
yatak), Göğüs ve Kalp-Damar Hastanesi (369 yatak), Çocuk Hastanesi (507 yatak), Kadın Sağlığı ve
Doğum Hastanesi (523 yatak), Onkoloji Hastanesi (550 yatak), Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi
(300 yatak) ve Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi (100 yatak) olmak üzere 3577 yatak
kapasitesine sahiptir.

Projelerin hayata geçmesi ile Ankara’nın sağlık hizmet sunum göstergelerinde ilerlemeler olacak
Türkiye ortalamasının üzerinde olacaktır. Ülkemizin genel bütçeden sağlığa ayırdığı pay gelimiş
ülklere kıyasla daha az olmasına karşın uyguladığı sağlık politikası ve kapsam bakımından bir çok
gelişmiş üklenin önündedir.