Professional Documents
Culture Documents
net/publication/319669442
CITATIONS READS
0 293
1 author:
SEE PROFILE
Some of the authors of this publication are also working on these related projects:
All content following this page was uploaded by Halil ibrahim Yumrutas on 13 September 2017.
KARAYOLLARINDA SIKIġTIRMA
MAYIS 2009
ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
KARAYOLLARINDA SIKIġTIRMA
MAYIS 2009
ii
ÖNSÖZ
iii
iv
ĠÇĠNDEKĠLER
Sayfa
v
5.1.1.1. Alt Temel Tabakasında SıkıĢtırma................................................... 45
5.1.1.2. Alt Temel Tabakasında SıkıĢtırmanın Kontrolü ................................ 46
5.1.1.3. Alt Temel Tabakası Kalite Kontrol Deneyleri .................................. 46
5.1.2. Temel Tabakası ..................................................................................... 47
5.1.2.1. Granüler Temel .............................................................................. 49
5.1.2.2. Plentmiks Temel ............................................................................ 53
5.1.2.3. Çimento Bağlayıcılı Granüler Temel ............................................... 56
5.1.2.4. Bitümlü Temel ............................................................................... 59
5.1.3. Kaplama Tabakası ................................................................................. 67
5.1.3.1. Yüzeysel (Sathi) Kaplamalar........................................................... 68
5.1.3.2. Bitümlü Sıcak KarıĢım Kaplamalar (Asfalt Betonu) ......................... 75
5.1.3.3. TaĢ Mastik Asfalt (SMA) Kaplamalar ............................................. 97
6. SONUÇ VE ÖNERĠLER ......................................................................................... 101
KAYNAKLAR............................................................................................................... 117
ÖZGEÇMĠġ ................................................................................................................... 119
vi
ÇĠZELGE LĠSTESĠ
Sayfa
vii
Çizelge 5.30: Agrega Tipleri ve Bitümlü Bağlayıcının Uygulama Miktarları .............. 73
Çizelge 5.31: Binder Tabakası Ġçin Gradasyon Limitleri............................................ 76
Çizelge 5.32: AĢınma Tabakası Ġçin Gradasyon Limitleri .......................................... 77
Çizelge 5.34: Bitümlü Sıcak KarıĢımlarda SıkıĢma ve Yüzey Kalınlık Ölçütleri ......... 91
Çizelge 5.35: Bitümlü Sıcak KarıĢımlarda Kalite Kontrol Deneyleri .......................... 92
Çizelge 5.36: TaĢ Mastik Asfalt Kaplamalarda SıkıĢma ve Yüzey Kalınlık Ölçütleri ... 99
viii
ġEKĠL LĠSTESĠ
Sayfa
ix
x
SEMBOL LĠSTESĠ
w : Su içeriği
e : BoĢluk oranı
p : Porozite (Gözeneklilik)
ρs : Tanelerin yoğunluğu
ρ : Zeminin toplam (tabii) yoğunluğu
ρk : Zeminin kuru yoğunluğu
S : Suya doygunluk derecesi
ρd : Zeminin suya doygun yoğunluğu
ρa : Zeminin su altında yoğunluğu
Mw : Su içeriğinin kütlesi
Ms : Zemindeki katı miktarının kütlesi
M : Zeminin toplam kütlesi
Vb : Hava ve su içeriğinin toplam hacmi
Vs : Zemindeki katı miktarının hacmi
Vw : Su içeriğinin hacmi
V : Zeminin toplam hacmi
Ms : Zemin tanelerinin kütlesi
xi
xii
KARAYOLLARINDA SIKIġTIRMA
ÖZET
xiii
xiv
COMPACTION IN HIGHWAYS
SUMMARY
xv
xvi
1. GĠRĠġ
1
değiĢkenlerin etkilerinin belirlenerek, gerekli sıkıĢtırma aleti, süresi ve
yönteminin tespit edilmesine bağlıdır.
2
2. KARAYOLUNDA SIKIġTIRMANIN TARĠHÇESĠ
SıkıĢtırma, ilk olarak 1933 yılında Proctor tarafından ayrıntılı olarak incelenmeye
baĢlanmıĢtır. Laboratuarda kullandığı bir el çekici ile sıkıĢtırmanın baĢarısında su
içeriğinin ne derece önemli olduğunu kanıtlamıĢtır. Proctor‟un bu alanda
çalıĢmaya baĢlaması ile birlikte birçok araĢtırmacı sıkıĢtırma süreci ile ilgili
çalıĢmalara baĢlamıĢtır. Ancak, bu çalıĢmalar 1940 yılına kadar daha çok
laboratuar ortamında sürdürülmüĢtür.
3
aletler sayesinde, sıkıĢtırma iĢlemi tabakaların daha derin bölgelerine de etki
etmekte, sıkıĢtırma iĢleminin süresi kısalmakta, sıkıĢtırma iĢlemi için gerek
duyulabilecek su ihtiyacı azalmakta, yüksek oranlarda sıkıĢtırma sağlanabilmekte
ve kaya dolgularda daha etkili sıkıĢtırma sağlanabilmektedir [2].
4
3. SIKIġTIRMA ALETLERĠ
5
büyüklüklerine göre sınıflandırılır. Çizgisel yük bir bandaja düĢen yükün, bandaj
geniĢliğine bölümüyle elde edilen kg /cm2 cinsinden bir değerdir [3].
SıkıĢtırma kalınlığı 20-30 cm‟ dir. Bu silindirler ile çok düzgün yüzeyler elde
edilebilmektedir. Bu nedenle sıkıĢtırmada son iĢlemin demir bandajlı silindirlerle
yapılması uygun olur [6].
6
veya az eğimli yüzeyler üzerinde çalıĢabilir. Dik eğimlerde ve yamaç
kenarlarında bu tip silindirlerin çalıĢması güvenli değildir [4].
Birbirine yakın çok sayıda lastik tekerleği bulunmakta ve ağır bir arabadan
oluĢmaktadır. Lastik hava basınçları 7 kg /cm2‟ye kadar yükseltilebilmektedir [8].
7
ġekil 3.3: Lastik Tekerlekli Silindir [3]
Ön dizideki tekerlek sayısı, arka dizideki tekerlek sayısından bir eksik olup, arka
dizideki tekerlekler tarafından sıkıĢtırılacak olan Ģeritlerin aralarını sıkıĢtıracak
Ģekilde tertiplenmiĢtir. ġekil 3.3‟de bu durum açıkça görülmektedir.
8
Değme yüzeyi üzerine etkiyen basınç, yaklaĢık olarak lastiğin hava basıncına
eĢittir. Bu basınç elips biçiminde bir değme yüzeyi üzerinde uygulanmaktadır.
Yüzey alanı tekerlek üzerine binen yükün ve lastik hava basıncının
fonksiyonudur [9].
9
3.3. Keçi Ayaklı, Küt Ayaklı ve Izgaralı Silindirler
Keçi ayaklı silindirler, kendi kendine yürüyebilen tipte olduğu gibi çekili tipte
olanları da vardır. Silindir kabuğu değme yüzeyine yüksek basınç sağlayan
çıkıntılı ayaklardan ibarettir. Ayaklar değiĢik Ģekillerden oluĢabilmektedir.
Ayakların, zemin ile değme yüzeyinin küçük olmasından dolayı zeminin
tamamının sıkıĢtırılabilmesi için çok sayıda geçiĢ yapılması gerekmektedir.
Ayağın geçtiği alan üzerindeki derinlemesine gerilme dağılımı zayıf olmakta
ancak ayakların her geçiĢte uyguladığı yüksek penetrasyon sebebiyle bu açık
giderilebilmektedir [1].
ġekil 3.5 ve 3.6‟da keçi ayaklı silindir örnekleri verilmiĢ olup ġekil 3.7‟de ise
optimum su içeriğine sahip killi bir zeminde keçi ayaklı silindir ile yapılan
sıkıĢtırma gösterilmiĢtir. Ayrıca, ġekil 3.8‟de iki farklı tipteki keçi ayaklı silindir
ile yapılan sıkıĢtırmada, farklı geçiĢ sayıları sonucu elde edilen yüzey
görünümleri verilmiĢtir [1].
10
ġekil 3.5: Keçi Ayaklı Silindir Örnekleri [1]
ġekil 3.7: Optimum Su Ġçeriğine Sahip Killi Bir Zeminde Keçi Ayaklı Silindir
ile Yapılan SıkıĢtırma [1]
11
ġekil 3.8: Ġki Farklı Tipteki Keçi Ayaklı Silindir ile Yapılan SıkıĢtırmada Farklı
GeçiĢ Sayıları Sonucu Elde Edilen Yüzey Görünümleri [1]
Küt ayaklı silindirler, keçi ayaklı silindirlerin değiĢik bir türü olup çalıĢma
prensipleri benzerlik göstermektedir. Yine aynı Ģekilde silindir kabuğu temas
yüzeyine yüksek basınç sağlayan çıkıntılı ayaklardan ibarettir. Ayakların etki
alanı keçi ayaklı silindirlere nazaran daha fazla olmakla birlikte basınç etkisi
yönünden keçi ayaklı silindirlerden daha az etkilidir ve daha nemli zeminlerde
kullanılmaktadır.
ġekil 3.9‟da küt ayaklı silindir örnekleri verilmiĢ olup ġekil 3.10‟da ise optimum
su içeriğine sahip kumlu bir zeminde küt ayaklı silindir ile yapılan sıkıĢtırma
gösterilmiĢtir [1].
12
ġekil 3.9: Küt Ayaklı Silindir Örnekleri [1]
ġekil 3.10: Optimum Su Ġçeriğine Sahip Kumlu Bir Zeminde Küt Ayaklı
Silindir ile Yapılan SıkıĢtırma [1]
Izgaralı silindirler genellikle bir çekici tarafından çekilerek kullanılırlar.
Silindirlerin etrafı ağır çelikle donatılmıĢ ağ Ģeklinde bir yapıdan ibarettir. Ağır
çelik ağlarının altında kalan parçacıkları, yüksek gerilme etkisi altında parçalama
13
yeteneğinden ötürü genellikle yumuĢak kayaçların bulunduğu sığ tabakaların
sıkıĢtırılmasında kullanılmaktadır.
ġekil 3.11‟de ızgaralı silindir örnekleri verilmiĢ olup ġekil 3.12‟de ise optimum
su içeriğine sahip yoğun killi bir zeminde ızgaralı silindir ile yapılan sıkıĢtırma
gösterilmiĢtir [1].
ġekil 3.12: Optimum Su Ġçeriğine Sahip Yoğun Killi Bir Zeminde Izgaralı
Silindir ile Yapılan SıkıĢtırma [1]
14
Killi zeminler için keçi ayaklı ve siltli zeminler için küt ayaklı silindir daha
uygundur. Granüler zeminler için bu tip silindirler uygun değildir. Çünkü
sıkıĢtırma sırasında ayakların altına gelen granüler taneler kayarak sıkıĢmaya
karĢı koymaktadır. Kuru kohezyonlu zeminlerin sıkıĢtırılması bu tip silindirler
ile mümkün ise de optimum su içeriğinde en iyi neticeyi verirler. Ancak kalın
tabakaların sıkıĢtırılması için çok fazla geçiĢ sayısına ihtiyaç gösterirler. Serilen
tabaka kalınlığı ayak yüksekliğine eĢit ise en ideal sıkıĢma elde edilmektedir [5].
15
ġekil 3.13: Vibrasyon Etkisi [3]
ġekil 3.14‟de ise kumlu kil bir zeminde vibrasyonlu silindir ile yapılan sıkıĢtırma
gösterilmiĢtir.
ġekil 3.14: Kumlu Kil Bir Zeminde Vibrasyonlu Silindir ile Yapılan SıkıĢtırma [1]
16
3.4.1. Vibrasyonlu Silindirlerin Kullanıldığı Yerler
3.5. Vibratörler
17
3.6. SıkıĢtırma Aletleri ile Ġlgili Son GeliĢmeler
18
ġekil 3.16: AMIR/HIPAC Silindiri [15]
Ġyi ve düzgün bir asfalt kaplama imalatı için finiĢer serme tablası altında homojen
ve yeterli bir sıkıĢtırmanın elde edilmesi gerekir. Lastik tekerlekli silindirlerin en
az düzeyde tekerlek izi oluĢturması ve demir bandajlı silindirlerin önünde sıcak
karıĢımın yığılmaması için, finiĢer tablası arkasındaki sıkıĢtırmanın %90-92
düzeyinde gerçekleĢtirilmesi istenir.
19
ġekil 3.17: SıkıĢtırıcı FiniĢer Tablası [16]
Ġhtiyaç olmaması halinde, yüksek sıkıĢtırma sistemi kapatılabilir ve tabla standart
sıkıĢtırmalı olarak çalıĢtırılabilir. FiniĢer operatörü yüksek sıkıĢtırma bıçaklarının
hızını ve batma derinliğini ayarlayabilir. Yüksek sıkıĢtırma bıçaklarıyla elde
edilen sıkıĢtırma sayesinde silindirler ile yapılması gerekli geçiĢ sayısı en aza
indirilmiĢ ve kürekçi, gelberici sayısı azaltılmıĢtır [16].
20
4. ALTYAPI
21
Taban zeminindeki dolgu malzemesinin özellikleri Çizelge 4.1‟de verilmiĢ olup
don etkisi olan bölgelerde, özellikleri Çizelge 4.2‟de verilen malzemeler
kullanılmalıdır.
ġARTNAME DENEY
DENEY ADI
LĠMĠTLERĠ STANDARDI
TS - 1900
Likit limit (LL), % ≤ 60
AASHTO T - 11
TS - 1900
Plastisite indeksi (PI), % ≤ 35
AASHTO T - 89
ġARTNAME DENEY
DENEY ADI
LĠMĠTLERĠ STANDARDI
TS - 1900
0,075 mm elekten geçen % ≤ 12
AASHTO T - 11
TS - 1900
Likit limit (LL), % ≤ 25
AASHTO T - 89
TS - 1900
≤6
Plastisite indeksi (PI), % AASHTO T - 90
TS - 3526
Kaba agregada su emme % ≤3
ASTM C - 127
22
veya alt temel olarak da değerlendirilebilir. Hafif trafikli yollarda geçici olarak
kaplama vazifesi de görebilir. Çimento ile stabilizasyon hafif trafikli yollarda
kaplama olarak, orta ve yoğun trafikli yollarda temel tabakası olarak
kullanılabilmektedir. Bitümlü malzemelerle zemin stabilizasyonunda ise zeminler
bitüm, bağlayıcı, katran, katbek bitümleri ve bitüm emülsiyonları ile stabilize
edilmektedir [18].
Bir zeminin sıkıĢma durumu, onun sahip olduğu kuru birim hacim ağırlığı ile
değerlendirilir. Her çeĢit zeminin belli bir sıkıĢma enerjisi düzeyinde, sahip
olduğu su içeriği ile kuru birim hacim ağırlığı arasında kesin bir iliĢki mevcuttur.
Bu sahadaki çalıĢma ve geliĢmelere baĢlangıç oluĢturan ve 1933 yılında Proctor
tarafından ortaya çıkarılmıĢ olan teoriye göre, her zeminin kuru birim hacim
ağırlığının maksimum değere ulaĢtığı ve “optimum su içeriği” olarak
nitelendirilen bir su içerik değeri vardır.
ġekil 4.1‟de bir zemine ait su içeriği (w/c) ve birim hacim ağırlık (yoğunluk)
arasındaki iliĢki gösterilmiĢtir.
23
ġekil 4.1: Su Ġçeriği ve Birim Hacim Ağırlık Arasındaki ĠliĢki [34]
ġekil 4.2‟de bir zemin kütlesi Ģematik olarak gösterilmiĢtir. Zeminlerin bazı
kütlesel özelliklerini tanımlamak için, zemini oluĢturan katı, sıvı ve gaz
kısımların birbirinden ayrı üç parça olduğunu kabul edelim. ġekil 4.1‟de
gösterildiği gibi katı, sıvı ve havanın kütle ve hacimleri sırasıyla; Ma, Mw, Ms ve
Va, Vw, Vs ile ifade edilirse, boĢlukların toplam hacmi Vb = Va + Vw
olmaktadır. Bu durumda zeminin toplam kütlesini M ve toplam hacmini de V ile
göstererek, aĢağıdaki tanımlamaları yapabiliriz.
24
Tanelerin yoğunluğu = ρs = Ms/Vs (4.4)
Yukarıda tanımlanan yoğunlukların yer çekimi ivmesi (g) ile çarpımı birim
hacim ağırlıkları vermektedir. Zeminin tamamen suya doygun olması durumunda
(S = % 100), bütün boĢluklar su ile dolu olduğu için Va = 0 ve Vb = Vw
olacaktır. Bu durumda;
ve yer altı su seviyesi altında, suyun kaldırma kuvveti de göz önüne alınarak;
25
4.1.1.1. Kohezyonlu Zeminlerin SıkıĢtırılması
26
ġekil 4.4: Optimum Su Ġçeriği ve Birim Ağırlığın Plastisite Ġndeksleri ile ĠliĢkisi [34]
27
14 kg/cm2‟ den az olmamalıdır. Silindirin her bir ayağındaki yük, bandaja düĢen
toplam yükün bandaj eksenine paralel bulunan bir sıradaki en çok ayak sayısına
bölünmesiyle bulunur.
Küt ayak veya vibrasyonlu küt ayak silindirlerin kullanılması halinde ayak
yüksekliği 10cm‟ den, bandaj ağırlığı 6 ton‟dan az olmamalıdır. Lastik tekerlekli
sıkıĢtırıcılarda, her bir lastik baĢına düĢen yük 3,5 ton‟ dan az olmamalıdır. Bu
yük, sıkıĢtırıcı ağırlığının tekerlek sayısına bölünmesiyle elde edilir.
28
Granüler Zeminlerin SıkıĢtırılması
Ġçerisinde ağırlık olarak % 50‟ den fazla miktarda 75 mm‟ den büyük tane içeren
ve maksimum tane boyutu ise 500 mm olan malzemeler kaya dolgu olarak
adlandırılmaktadır.
Kaya dolgu yapımında kullanılan malzemenin tabakalar halinde dökülüp, her bir
tabakanın sıkıĢtırılması sırasında, 15 ton statik ağırlığındaki silindirin son iki
geçiĢindeki toplam oturma miktarının 6 mm‟ den az olması halinde yeterli
sıkıĢtırmanın elde edilmiĢ olduğu kabul edilmektedir [19].
29
Çizelge 4.3: DeğiĢik Zemin Gruplarına Ait SıkıĢtırma Karakteristikleri [34]
75 mm‟ den daha büyük taneler içeren malzemelerle yapılan dolgularda sıkıĢma
kontrolü için geçerli bir yöntem olmamakla birlikte sıkıĢtırılan tabakanın 75 mm‟
den daha küçük tane içerdiği düĢünülen kesimlerinde kasnak ve kum konisi
yöntemiyle sıkıĢma kontrolü yapılabilir. 19 mm‟ den daha büyük tane içeren
malzemelerle yapılan dolgularda sıkıĢma kontrolünde ise AASHTO T-224
düzeltme yöntemi kullanılmaktadır. Dolgularda, yeterli sıkıĢtırma ile elde
edilmek istenen minimum sıkıĢma yüzdeleri Çizelge 4.4‟de verilmiĢtir.
MĠNĠMUM DENEY
SIKIġMA (%) STANDARDI
Standart Proctor
Tesviye yüzeyi altındaki ilk 80 cm 100 TS - 1900
AASHTO T - 99
Standart Proctor
80 cm altındaki dolgu tabakaları 95 TS - 1900
AASHTO T - 99
30
Çizelge 4.5: Taban Zemini Kalite Kontrol Deneyleri [19]
Kuru Birim Ağırlık – Su içeriği iliĢkisi Her farklı malzeme sınıfı için 1
TS 1900, AASHTO T-99 deney
SıkıĢtırılacak zeminlerin önce laboratuarda Proctor testi ile maksimum kuru birim
hacim ağırlıkları tespit edilir. Bu değer, maksimum sıkıĢma ölçütü olarak yani
sıkıĢtırılabilecek maksimum yoğunluk olarak kabul edilir. Daha sonra, arazide
sıkıĢtırılan zeminin ölçülen yoğunluğu ile laboratuarda aynı zemin için belirlenen
maksimum yoğunluğunun yüzde kaçının elde edilmiĢ olduğu saptanır.
31
ġekil 4.6: Kum Konisi Yöntemi
Kum konisi yönteminde sıkıĢtırılan zemin (veya temel, alttemel tabakası) üzerine
ortası delikli plaka konur ve deliğin altındaki zemin kazılır. Kazılan zemin bir
poĢete konulur ve rutubet kaybını önlemek için ağzı kapatılır. Kazılan çukurun
üstüne kum konisi konur ve vanası açılarak çukurun içine standart kumun
dolması sağlanır. SıkıĢtırılan zeminde açılan çukurun içine konulan standart
kumun ağırlığı tartılır ve yoğunluğu daha önceden belirlendiği için açılan
çukurun hacmi hesaplanabilir. Çukurdan alınan zeminin kuru ağırlığı ve standart
kum ile hacmi belirlenen zeminin kuru yoğunluğu hesaplanabilir. Böylece
arazide sıkıĢtırılan zeminin kuru yoğunluğu daha önceden aynı zemin üzerinde
belirlenen maksimum kuru birim hacim ağırlığı ile mukayese edilerek sıkıĢma
derecesi yüzde cinsinden belirlenir [34].
32
Çizelge 4.6: Farklı Zeminlere Ait Granülometri Değerleri [20]
Tane Çapı
1 2 3 4 5 6 7 8
(mm)
Kum Tanesi
88 75 73 32 5 5 6 94
0.075-2.00
Silt Tanesi
10 15 9 33 64 85 22 6
0.002-0.0075
Kil Tanesi
2 10 18 35 31 10 72 -
< 0.002
Minimum kuru birim hacim ağırlığı veren zemin aĢağı yukarı tamamen kum
tanesi boyutunda bulunan yani, düzgün kabul edilebilecek 8 nolu zemindir.
Ancak iyi derecelenmiĢ 1 nolu zemin ise 8 nolu zemine oranla büyük bir kuru
birim hacim ağırlığına sahip olabilmektedir. Özellikle granüler zeminlerde,
33
zeminin gradasyonu ne kadar iyi derecelenmiĢ ise o kadar iyi bir sıkıĢtırma elde
edilir.
Zeminin içerdiği maksimum tane boyutunun artması ile zeminin maksimum kuru
birim hacim ağırlığı artıĢ göstermektedir [20,34].
34
ġekil 4.8: SıkıĢtırma Enerjisinin Etkisi [20]
SıkıĢtırmaya etki eden faktörler arasında seçilen sıkıĢtırma Ģekli de önem arz
etmektedir. SıkıĢtırma açısından iyi bir netice alınabilmesi için zeminin cinsine
uygun sıkıĢtırma tipi seçilmesi, bu husustaki temel prensiplerden birisi
olmaktadır [20].
Arazide, silindir ile sıkıĢtırma iĢlemine davam edildikçe kuru birim hacim ağırlık
artar. Bu artıĢ miktarı baĢlangıçta çok fazla iken daha sonra giderek azalır ve belli
bir noktadan sonra sıkıĢtırmaya ne kadar devam edilirse edilsin kuru birim hacim
ağırlık hemen hemen sabit kalır. Ġki farklı zeminin sıkıĢtırılması sırasında silindir
ağırlığı ve geçiĢ sayısının (pas sayısı) kuru birim ağırlık ile olan iliĢkisi ġekil
4.9‟da verilmiĢtir.
35
ġekil 4.9: Ġki Farklı Zeminin SıkıĢtırılması Sırasında Silindir Ağırlığı Ve GeçiĢ
Sayısının Kuru Birim Ağırlık Ġle Olan ĠliĢkisi [34].
Biçim terimi agrega tanelerinin Ģeklini yani küresel, yassı, uzun vb. Ģeklinde
oluĢunu, açısal durum terimi tanenin kenar ve köĢelerinin keskinliğini, sivriliğini,
yüzeysel yapı terimi ise tanenin biçim ve açısal durumuna bağlı olmayan yüzey
dokusunu, yani pürüzlülük derecesini ifade etmektedir.
36
tanelerin bir araya gelmesinin güçleĢtiğini ve bunun sonucu olarak da
yoğunluğun azaldığını ileri sürmüĢtür. Ayrıca sünger taĢı, tuğla parçası, bazalt ve
nehir agregası gibi kimyasal bileĢim bakımından farklı malzemelerin belli bir
pürüzlülük değeri için aynı mukavemeti gösterebileceğini belirtmiĢtir.
Granüler karıĢımlardaki ince zeminin esas görevleri, kum ve çakıl tanelerini bir
bütün halinde tutmak, ayrıca sıkıĢtırma iĢlemi sırasında taneler arasında kalan
boĢluğu doldurarak sıkıĢtırmayı arttırmaktır. Silt ve kilden ibaret olan bu
bağlayıcı kısım sahip olduğu kohezyon ile karıĢımın mukavemetine de yardımcı
olur. KarıĢımdaki bu kısmın belirtilen görevleri yerine getirebilme derecesi,
karıĢımdaki miktarı yanında cinsine de bağlı olmaktadır.
37
ġekil 4.10: Bağlayıcı Ġnce Zeminin Etkisi [34]
SıkıĢtırılan tabaka kalınlığı arttıkça homojen bir sıkıĢma elde etmek güçleĢtiği
gibi sıkıĢma miktarı da azalır. Bu nedenle zemin cinsi, silindir tipi ve
kapasitesine bağlı olarak kaynaklarda verilen pratik maksimum sıkıĢmıĢ tabaka
kalınlıkları bir rehber olarak göz önüne alınmalıdır. Eldeki mevcut silindirlerin
zemin cinsine göre nasıl değerlendirileceği, tabaka kalınlıkları, vb. hususlar bir
deneme kesiminde test edildikten sonra belirlenmelidir.
Test sahası 3 Ģeritli olmalı ve 4, 6, 8 veya daha fazla geçiĢ sayısında değiĢik
malzeme kalınlıkları için sıkıĢma testleri yapıldıktan sonra sıkıĢma - geçiĢ sayısı
eğrisi çizilmelidir. Test sonucuna göre sıkıĢtırılacak tabaka kalınlığı ve buna
karĢılık gelen serim kalınlığı, silindir hızı ve vibrasyon etki değerleri (frekans ve
genlik) belirlenmelidir. SıkıĢma testleri orta Ģeritte yapılmalı ancak yan Ģeritler
için de mukayese yapılmalıdır. Eğer elde edilen sıkıĢma yeterli değilse geçiĢ
sayısını arttırmak, silindir hızını düĢürmek veya tabaka kalınlığını azaltmak için,
yeni bir deneme kesiminde, tekrar test yaparak nihai karar verilmelidir.
Malzeme ocağındaki su içeriği çok yüksek ise uygun bir drenaj tekniği ile
malzeme kurutulmalıdır. Eğer su içeriği çok düĢük ise greyder veya dozerler ile
hendekler açılmalı ve hendekler su ile doldurulmalıdır. Daha sonra malzeme
38
uygun kıvama geldiğinde, yerinde greyder veya dozerle homojen olarak
karıĢtırılmalı ve dolgu sahasına sevk edilmelidir.
39
40
5. ÜSTYAPI
Taban zemini üzerine oturan esnek yol üstyapısının baĢarısı, tabakaların ve taban
zemininin Ģartnamelere uygun Ģekilde projelendirilip, inĢa edilmesine bağlıdır.
Kaplama tabakasının altında temel tabakası bulunur. Temel tabakası bir veya
birden fazla tabakadan oluĢabilir. Temel tabakasının esas görevi taĢıtların
41
geçiĢlerinden dolayı oluĢan gerilmeleri taĢıma gücü sınırları içerisinde alt temele
yaymaktır. Temel tabakası duruma göre çimentolu veya bitüm bağlayıcılı
karıĢım, ya da dikkatle seçilmiĢ granüler malzeme olabilir. Trafik hacminin
yüksek olduğu kesimlerde bitümlü karıĢımlar daha yaygın olarak
kullanılmaktadır.
Temel tabakasının altında alt temel tabakası bulunur. Bu tabakanın esas görevi,
yükü taban zeminine yayarak iletmektir. Bu tabakada kullanılan malzemeler
genel olarak temel tabakasına göre daha düĢük kalitelidir ve granüler malzemedir
[23].
42
ġekil 5.1: Esnek Üstyapı Kesiti [19]
43
5.1.1. Alt Temel Tabakası
Tesviye yüzeyi üzerine serilen ve genellikle kum, çakıl, taĢ kırığı, yüksek fırın
cürufu gibi taneli malzemelerden (granüler malzeme) oluĢan tabakadır.
Kaplamadan gelen trafik yükünün taban üzerine yayılmasında, üzerinde bulunan
temel tabakasına olan yardımı yanında, su ve don etkilerine karĢı tampon bölge
görevi de gören bu tabakanın inĢası ile daha pahalı malzemeden oluĢan temel
tabakasının kalınlığı azaltılmıĢ, böylece maliyet düĢürülmüĢ olmaktadır [17].
Alt temel tabakası, Çizelge 5.1‟de belirtilen gradasyon limitleri içerisinde sürekli
gradasyon verecek Ģekilde hazırlanan malzemenin su ile karıĢtırılarak, ince
tesviyesi tamamlanmıĢ dolgu ve yarmadan oluĢan üstyapı tabanı üzerine bir veya
birden fazla tabakalar halinde, projesinde belirtilen plan, profil ve en kesitlere
uygun olarak serilip sıkıĢtırılmasıyla oluĢturulur.
75 3 100
50 2 - 100
25 1 - 60-90
19 3/4 70-100 -
2 No.10 - 15-40
44
Modifiye Proctor Deneyi ile bulunan maksimum kuru birim hacim ağırlığın %
97‟ sine kadar sıkıĢtırılan numunelerin yaĢ CBR değerleri Tip A için minimum %
30, Tip B için ise minimum % 50 olacaktır. Alt temel yapımında kullanılacak
malzemelerin diğer fiziksel özellikleri de Çizelge 5.2‟de verilmiĢtir.
ġARTNAME DENEY
DENEY ADI
LĠMĠTLERĠ STANDARDI
TS - 1900
Likit limit, maksimum % 25
AASHTO T - 89
TS - 1900
Plastisite indeksi, maksimum % 6
AASHTO T - 90
45
sıkıĢtırılan kısma, silindir geniĢliğinin en az % 10‟ u kadar bindirme yapılmalı ve
Ģeritlerin tümünde ilk geçiĢ tamamlanmadan ikinci geçiĢ yapılmamalıdır.
Alt temel malzemesi, Çizelge 5.3‟de verilen değerler esas alınarak sıkıĢtırılacak,
Ģayet bu ölçütler sağlanmıyorsa ek sulama yapılarak istenilen birim ağırlığa
eriĢinceye kadar sıkıĢtırma iĢlemine devam edilecektir.
sıkıĢma
95
minimum % Modifiye Proctor
TĠP - A TS 1900
optimum AASHTO T - 180
Wopt ± 2
su içeriği %
sıkıĢma
97
minimum % Modifiye Proctor
TĠP - B TS 1900
optimum AASHTO T - 180
(Wopt - 2) - Wopt
su içeriği %
46
Çizelge 5.4: Alt Temel Tabakası Kalite Kontrol Deneyleri [19]
Su içeriği
Her 2000 m3‟ de 1 deney
TS 1900
47
tabakanın baĢlıca görevi kaplamadan gelen trafik yükünü taban üzerine yaymak,
bu arada trafiğin darbe etkisini yok etmektir [17].
Bir veya birden fazla tabakalar halinde yapılan temel tabakaları; granüler temel,
plentmiks temel, çimento bağlayıcılı granüler temel ve trafik yoğunluğu yüksek
yollarda bitümlü temel olarak dört farklı tipte inĢa edilmektedir.
Sıcak bitümlü temel dıĢındaki düğer üç tip temel tabakasında kullanılacak agrega
çakıl, kırılmıĢ çakıl, kırma taĢ, kum, cüruf veya benzeri malzemelerden
hazırlanmalıdır. Kullanılan ince ve kaba agregaların fiziksel özellikleri Çizelge
5.5 ve Çizelge 5.6‟da verilmiĢtir.
ġARTNAME DENEY
DENEY ADI
LĠMĠTLERĠ STANDARDI
48
Çizelge 5.6: Ġnce Agreganın Fiziksel Özellikleri [19]
ġARTNAME DENEY
DENEY ADI
LĠMĠTLERĠ STANDARDI
TS - 1900
Likit limit maksimum % 25
AASHTO T - 89
49
Çizelge 5.7: Granüler Temel Tabakası Gradasyon Limitleri [19]
50 2 100
25 1 60 - 90 70 - 100 100
19 3/4 - 60 - 92 75 - 100
9.5 3/8 30 - 70 40 - 75 50 - 85
4.75 No.4 25 - 55 30 - 60 35 - 65
2.00 No.10 15 - 40 20 - 45 25 - 50
0.425 No.40 8 - 20 10 - 25 12 - 30
Granüler temel tabakasında sıkıĢtırma, statik çizgisel yükü 30 kg/cm2„ den büyük
olan demir bandajlı vibrasyonlu silindirler veya lastik baĢına düĢen yükü en az
3500 kg olan lastik tekerlekli sıkıĢtırıcılarla yapılmalıdır. Bir defada serilip
sıkıĢtırılan tabakanın sıkıĢmıĢ kalınlığı 20 cm‟yi geçmemelidir.
50
Bordür, kalıplar ve duvar yanları gibi silindirin yanaĢamayacağı yerlerde
sıkıĢtırma, vibrasyonlu plakalı sıkıĢtırıcılar, vibrasyonlu tokmaklar veya elle
çekilebilen küçük vibrasyonlu silindirlerle yapılmalıdır.
Modifiye Proctor
98 TS 1900
SıkıĢma minimum % AASHTO T - 180
95 TitreĢimli Tokmak
TS 1900
BS 1377
51
Çizelge 5.9: Granüler Temel Tabakası Kalite Kontrol Deneyleri [19]
Su içeriği
Her 1000 m3‟ de 1 deney
TS 1900
Kum Konisi Yöntemi AASHTO T-191 Her tabaka için 1000 m2‟de 1 deney
Kasnak Yöntemi AASHTO T-181 Her tabaka için 1000 m2‟de 1 deney
Nükleer Yöntem AASHTO T-238, 239 Her tabaka için 250 m2‟de 1 deney
52
5.1.2.2. Plentmiks Temel
Plentmiks temel tabakası; kırılmıĢ çakıl, kırılmıĢ cüruf, kırmataĢ ve ince malzeme
kullanılarak Çizelge 5.10‟da verilen gradasyon limitleri içerisinde sürekli
gradasyon verecek Ģekilde kaba ve ince olmak üzere en az üç ayrı tane boyutu
grubunun uygun oranda suyla bir plentte karıĢtırılmasıyla hazırlanan malzemenin
bir veya birden fazla tabakalar halinde serilip sıkıĢtırılmasıyla oluĢturulur.
25 1 60 - 90 70 - 100
19 3/4 - 60 - 92
9,5 3/8 30 - 70 40 - 75
4,75 No.4 25 - 55 30 - 60
2,00 No.10 15 - 40 20 - 45
0,425 No.40 8 - 20 10 - 25
KarıĢım yola serilir serilmez silindiraja baĢlanacak olup sıkıĢtırma, statik çizgisel
yükü 30 kg/cm2„ den büyük olan demir bandajlı vibrasyonlu silindirler veya
lastik baĢına düĢen yükü en az 3500 kg olan lastik tekerlekli sıkıĢtırıcılarla
yapılmalıdır. Bir defada serilip sıkıĢtırılan tabakanın sıkıĢmıĢ kalınlığı 20 cm‟den
fazla olmamalıdır.
53
SıkıĢtırma, yolun eksenine paralel olarak yapılmalı, düĢük kotlu kenardan
baĢlanmalı ve eksene doğru kaymalıdır. Yatay kurplarda kurbun içinden
baĢlamalı ve dıĢına doğru devam edilmelidir. Her geçiĢte bir önceki geçiĢte
sıkıĢtırılan kısma, silindir geniĢliğinin en az % 10‟ u kadar bindirme yapılmalı ve
Ģeritlerin tümünde ilk geçiĢ tamamlanmadan ikinci geçiĢ yapılmamalıdır.
Modifiye Proctor
100 TS 1900
AASHTO T - 180
SıkıĢma minimum %
TitreĢimli Tokmak
97 TS 1900
BS 1377
54
Çizelge 5.12: Plentmiks Temel Tabakası Kalite Kontrol Deneyleri [19]
Yassılık Ġndeksi
KarıĢım dizaynında ve her ay 1 deney
BS 812
Su içeriği
Her 1000 ton‟a 1 deney
TS 1900
YaĢ CBR
KarıĢım dizaynında ve her ay 1 deney
TS 1900, AASHTO T-193
Kum Konisi Yöntemi AASHTO T-191 Her tabaka için 1000 m2‟de 1 deney
Kasnak Yöntemi AASHTO T-181 Her tabaka için 1000 m2‟de 1 deney
Nükleer Yöntem AASHTO T-238, 239 Her tabaka için 250 m2‟de 1 deney
55
5.1.2.3. Çimento Bağlayıcılı Granüler Temel
Çimento bağlayıcılı granüler temel tabakası, çakıl, kırılmıĢ cüruf, kırma taĢ ve
ince malzeme kullanılarak Çizelge 5.13‟de verilen gradasyon limitleri içerisinde
sürekli gradasyon verecek Ģekilde hazırlanan malzemenin uygun oranlarda
çimento ve su ile bir plentte karıĢtırılmasıyla oluĢturulan karıĢımın bir veya
birden fazla tabakalar halinde serilip sıkıĢtırılmasıyla oluĢturulan tabakadır.
ELEK AÇIKLIĞI
GEÇEN
MĠKTAR %
mm inç
37,5 1½ 100
25 1 72 – 100
19 3/4 60 - 92
9,5 3/8 40 - 75
4,75 No.4 30 - 60
2,00 No.10 20 - 45
0,425 No.40 8 - 25
0,075 No.200 0 - 10
56
Çimento Bağlayıcılı Granüler Temel Tabakasında SıkıĢtırma
KarıĢım yola serilir serilmez silindiraja baĢlanacak olup sıkıĢtırma, statik çizgisel
yükü 30 kg/cm2„ den büyük olan demir bandajlı vibrasyonlu silindirler veya
lastik baĢına düĢen yükü en az 3500 kg olan lastik tekerlekli sıkıĢtırıcılarla
yapılmalıdır. Bir defada serilip sıkıĢtırılan tabakanın sıkıĢmıĢ kalınlığı 20 cm‟den
fazla olmamalıdır.
57
Çizelge 5.14: Çimento Bağlayıcılı Granüler Temel Tabakası SıkıĢtırma Ölçütleri [19]
Modifiye Proctor
100 TS 1900
AASHTO T - 180
SıkıĢma minimum %
TitreĢimli Tokmak
97 TS 1900
BS 1377
58
Çizelge 5.15: Çimento Bağlayıcılı Granüler Temel Tabakasında Kalite Kontrol
Deneyleri [19]
Kasnak Yöntemi
Her 100 m‟ de 1 deney
AASHTO T-181
Nükleer Yöntem
Her 25 m‟ de 1 deney
AASHTO T-238,239
Bitümlü temel tabakası, kırılmıĢ ve elenmiĢ kaba agrega, ince agrega ve mineral
fillerin belirli gradasyon limitleri arasında, belirli esaslara uygun olarak bitümlü
bağlayıcı ile bir plentte karıĢtırılarak bir veya birden fazla tabakalar halinde sıcak
olarak serilip sıkıĢtırılmasıyla oluĢturulan temel tabakasıdır. Gradasyon limitleri
Çizelge 5.16‟da verilmiĢtir.
59
Çizelge 5.16: Bitümlü Temel Tabakası Gradasyon Limitleri [19]
25 1 72 – 100 80 – 100
19 3/4 60 – 90 70 – 90
12,5 1/2 50 – 78 61 – 81
9,5 3/8 43 – 70 55 – 75
4,75 No.4 30 – 55 42 – 62
2,00 No.10 18 – 42 30 – 47
0,425 No.40 6 – 21 15 – 26
0,180 No.80 2 – 13 7 – 17
Kaba agrega BS 812‟ye göre test edildiğinde, yassılık indeksi % 35 den fazla
olmayacak taneler kübik ve köĢeli olacaktır. Soyulmaya karĢı mukavemeti en az
% 50 olacaktır. Su emme yüzdesi de 2.5‟ den fazla olmayacaktır. Kaba
agreganın diğer özellikleri de Çizelge 5.17‟de verilmiĢtir.
60
Çizelge 5.17: Bitümlü Temel Tabakasında Kullanılan Kaba Agreganın
Özellikleri [19]
ġARTNAME DENEY
DENEY ADI
LĠMĠTLERĠ STANDARDI
ġARTNAME DENEY
ÖZELLĠKLER
LĠMĠTLERĠ STANDARDI
TS - 3673
Organik madde miktarı maksimum % 0,5
AASHTO T - 194
61
Bitümlü temel tabakasında bitümlü bağlayıcı olarak TS 1081 EN 12591
standardına uygun 40/60, 50/70 veya 70/100 penetrasyonlu bitüm kullanılacaktır.
Bitümlü temelin karıĢım tasarımı TS 3720 (Bitümlü Kaplama KarıĢımlarının
Hesap Esasları) standardına göre Marshall yöntemi kullanılarak yapılacaktır.
Bitümlü temel tabakası için tasarım ölçütleri Çizelge 5.19‟da belirtilmiĢtir.
BoĢluk (%) 4 7
Akma (mm) 2 5
Hava sıcaklığı, gölgede ve herhangi bir suni ısıdan uzakta 5 ◦C olduğu veya 5 ◦C‟
nin altına düĢmeye baĢladığı zaman, yağmur veya kar yağıyor iken, yolun
üzerinde su, buz veya kar mevcut iken bitümlü temel imalatı yapılmamalıdır.
62
Çizelge 5.20: Bitümlü Temel Tabakasına Ait Serme Sıcaklıkları [19]
SıkıĢtırılmıĢ Tabaka
50 – 75 mm > 75 mm
Kalınlığı
Yol Yüzeyi Sıcaklığı ◦C Minimum Serim Sıcaklığı ◦C
Serim Serim
<5
yapılmamalıdır. yapılmamalıdır.
≥ 15 135 130
SıkıĢtırma iĢleminde statik ağırlığı 8-12 ton arasında demir bandajlı silindirler ile
lastik basıncı ayarlanabilen minimum 20 tonluk lastik tekerlekli silindirler
kullanılmalıdır. Bir defada serilip sıkıĢtırılmıĢ tabakanın kalınlığı, karıĢımın
içindeki en büyük tane boyutunun 1,5 katından az, 3 katından fazla olmamalıdır.
KarıĢım yola serilir serilmez ilk silindiraja baĢlanmalıdır. Ġlk silindiraj statik
ağırlıklı demir bandajlı silindirlerle yapılmalı ve silindiraj sırasında karıĢımın
63
ötelenmesine engel olunmalıdır. Gerektiğinde lastik iç basıncı ayarlanabilen
lastik tekerlekli silindirler de kullanılabilir.
Ara Silindiraj
Ġlk silindirajı takiben demir bandajlı, lastik basıncı ayarlanabilen lastik tekerlekli
veya vibrasyonlu silindirlerle yapılmalıdır. Malzemenin ötelenmesinden dolayı
oluĢacak ondülasyona, tekerlek izlerine engel olunmalı ve silindirlerin
kompozisyonu buna göre belirlenmelidir.
Son Silindiraj
Silindiraj sonunda yol yüzeyinde renk farkı, taĢ kırılmaları ve teker izleri
bulunmamalıdır.
64
Bitümlü Temel Tabakasında SıkıĢtırmanın Kontrolü
ĠĢyeri karıĢım formülü laboratuar karıĢım dizaynına göre plentte üretilen bitümlü
sıcak karıĢımın fiziksel özelliklerinin dizayn ölçütlerine uygunluğunun tespiti ve
sıkıĢma kontrolüne esas olacak yoğunluğun belirlenmesini kapsar. Her farklı
karıĢım dizaynı için, imalatın baĢlangıcında iĢyeri karıĢım formülü
hazırlanmalıdır.
Karotlar, günün serin saatlerinde ve gerektiğinde karot alınacak yere soğuk su,
buz veya diğer soğutucu maddeler uygulanarak kaplamanın parçalanıp
dağılmasını önleyecek Ģekilde alınmalı, karotların alındığı yerler kaplamanın
kendi malzemesi ile en kısa zamanda doldurulup sıkıĢtırılmalıdır.
Bitümlü temel tabakası için gerekli sıkıĢma ve yüzey kalınlık ölçütleri Çizelge
5.21‟de verilmiĢtir.
65
Çizelge 5.21: Bitümlü Temel Tabakasında SıkıĢma ve Yüzey Kalınlık Ölçütleri [19]
BĠTÜMLÜ TEMEL
ÖZELLĠKLER
TABAKASI
66
Çizelge 5.22: Bitümlü Temel Tabakasında Kalite Kontrol Deneyleri [19]
DENEY DENEY
AMACI DENEY ADI
SIKLIĞI STANDARDI
Kaba ve orta
Elek analizi agrega için 300
Dizayn için
m3‟ de bir, ince ASTM C-136,117
agrega üretilmesi (yaĢ yöntem) agrega için 100
m3‟ de bir
Bitüm yüzdesi,
Briket hazırlama, AASHTO T-164,30
KarıĢımın fiziksel
Min. günde iki
özelliklerinin Briket özgül ağırlığı, ASTM D-1559
kez
kontrolü
Stabilite, akma ve ASTM D-2726
Vh, Vf, VMA hesapları
Tabakanın
Karot alımı, karot özgül Min. her 500
sıkıĢma ve ASTM D-2726
ağırlığı tayini tondan bir çift
kalınlık kontrolü
67
5.1.3.1. Yüzeysel (Sathi) Kaplamalar
Yüzeysel (sathi) kaplamalar, yol yüzeyine ince bir film halinde bitüm, katran
veya her ikisinin karıĢımını serip bunun üzerine de tabaka halinde agrega serilip
sıkıĢtırılarak yapılan kaplama Ģekli olup Türkiye‟de karayolu ağının % 83‟ünü
(yaklaĢık 50.619 km) oluĢturmaktadır. Yüzeysel kaplamanın yapımı kolay ve
ucuzdur. Genellikle 2,5 cm den daha az kalınlığa sahiptirler. Yüzeysel (sathi)
kaplamalar; tek tabakalı bitümlü yüzeysel kaplama, çift tabakalı bitümlü yüzeysel
kaplama ve bitümlü koruyucu yüzeysel kaplama olmak üzere üç gruba ayrılır
[19,32].
Tek tabakalı bitümlü yüzeysel kaplama; granüler temel, plentmiks temel, çimento
bağlayıcılı granüler temel veya benzer temeller ile asfalt kaplamalar üzerine ince
bir tabaka halinde bitümlü bağlayıcı uygulaması yapılıp hemen sonra bunun
üzerine agreganın serilip silindirlenmesi ile yapılan kaplamadır.
mm inç % GEÇEN
25 1 100 100
68
Kullanılacak olan agreganın özellikleri ise Çizelge 5.24‟de verilmiĢtir.
ġARTNAME DENEY
DENEY ADI
LĠMĠTLERĠ STANDARDI
Soyulma mukavemeti
50 Ek- A
minimum %
69
Çift Tabakalı Bitümlü Yüzeysel Kaplama
Çift tabakalı bitümlü yüzeysel kaplama; granüler temel, plentmiks temel, çimento
bağlayıcılı granüler temel veya benzer temeller ile asfalt kaplamalar üzerine
birbiri ardından iki kat yüzeysel kaplama yapılmasıyla elde edilen bir bitümlü
kaplama tabakasıdır.
Tip – 1 Tip - 2
ELEK AÇIKLIĞI
1.tabaka 2.tabaka 1.tabaka 2.tabaka
mm inç % GEÇEN
25 1 100
70
Çizelge 5.26: Çift Tabakalı Bitümlü Yüzeysel Kaplamada Kullanılacak
Agreganın Özellikleri [19]
ġARTNAME DENEY
DENEY ADI
LĠMĠTLERĠ STANDARDI
TS EN 1097-8
Cilalanma değeri, minimum % 50
71
Bitümlü Koruyucu Yüzeysel Kaplama
Mevcut herhangi bir tipte bir kaplama veya bitümlü bir temel tabakası üzerine
bitümlü bağlayıcı ve agregadan oluĢan koruyucu yüzeysel tabakanın serilmesiyle
oluĢan kaplamadır. Bitümlü bağlayıcı ve agrega ayrı ayrı ve birbirinin peĢi sıra
uygulanmakta ve agregalar silindirle sıkıĢtırılmaktadır. Bu kaplama tabakasının
kalınlığı 12,5 mm den fazla olmamalıdır.
ġARTNAME DENEY
DENEY ADI
LĠMĠTLERĠ STANDARDI
72
Bitümlü koruyucu yüzeysel kaplamada kullanılacak bitümlü malzemeler Çizelge
5.29‟da ve bu malzemeler için en uygun agrega tipleri ve bitümlü malzemenin
uygulama miktarları ise Çizelge 5.30‟da verilmiĢtir.
Bitüm Emülsiyonları RS – 1, RS - 2 RS - 2
70/100, 100/150,
Bitüm -
160/220 pen.
Bitüm Emülsiyonları RS – 1, RS - 2 RS - 2
70/100, 100/150,
Bitüm -
160/220 pen.
73
Yüzeysel Kaplamalarda SıkıĢtırma
Agrega serildikten hemen sonra lastik tekerlekli veya 6-8 ton ağırlığında demir
bandajlı silindirlerle silindirleme iĢlemine baĢlanmalıdır. Her agrega sericisi ile
birlikte iki motorlu silindir kullanıldığında daha iyi sonuçlar elde edilmektedir.
Silindiraj sırasında agregaların çatlamasına, kırılmasına ve ufalanmasına izin
verilmemelidir. Silindiraj boyuna doğrultuda ve kaplamanın dıĢ kenarından
baĢlayarak eksene doğru, yatay kurplarda kaplama içinden dıĢına doğru, düĢey
kuplarda ise düĢük kottan yüksek kota doğru yapılmalıdır. Her geçiĢ bir önceki
geçiĢe ön tekerleklerin yarısı kadar bindirme yapmalıdır. Ġlk silindiraj agrega
seriminden sonra en geç 15 dakika içinde tamamlanmıĢ olmalıdır. Silindirleme
iĢlemine düzgün bir yüzey elde edilinceye ve agrega bitüm içinde tamamen
oturana kadar devam edilmelidir. Bitüm kesin olarak prizini aldıktan yada
sertleĢtikten hemen sonra, yüzey ve agrega arasında oluĢan bağın silindir
tarafından koparılmaması için silindirleme iĢlemi durdurulmalıdır [19,33].
74
agregaların yerinden fırlamasına (kaplamada agrega kaybı) ve karayolu
güvenliğinin azalmasına sebep olacaktır [24].
Asfalt betonu, kırılmıĢ ve elenmiĢ kaba agrega, ince agrega ve mineral fillerin
belirli gradasyon limitleri arasında iĢyeri karıĢım formülü esaslarına uygun
olarak bitümlü bağlayıcı ile bir plentte karıĢtırılarak yeterli temeller veya diğer
bitümlü kaplamalar üzerine bir veya birden fazla tabakalar halinde sıcak olarak
ve projesinde belirtilen plan, profil ve en kesitlerine uygun olarak yapılan
75
kaplamadır. Türkiye‟de karayolu ağı içerisinde % 14‟ lük (yaklaĢık 9393 km) bir
paya sahiptir [19,32].
Asfalt betonu, aĢınma tabakasını, binder tabakasını veya bunların her ikisini
birden kapsar. KarıĢımın agrega gradasyonu binder tabakası için Çizelge 5.31‟de,
aĢınma tabakası için ise Çizelge 5.32‟de verilmiĢtir.
ELEK AÇIKLIĞI
% GEÇEN MĠKTAR
Mm inç
25 1 100
19 3/4 80 – 100
12,50 1/2 58 – 80
9,5 3/8 48 – 70
4,75 No.4 30 – 52
2,00 No.10 20 – 40
0,425 No.40 8 – 22
0,180 No.80 5 – 14
76
Çizelge 5.32: AĢınma Tabakası Ġçin Gradasyon Limitleri [19]
19 3/4 100 -
4,75 No.4 40 – 55 55 – 72
2,00 No.10 25 – 38 36 – 53
0,425 No.40 10 – 20 16 – 28
0,180 No.80 6 – 15 8 – 16
0,075 No.200 4 – 10 4 – 10
Kaba agrega; agrega karıĢımının 4,75 mm‟lik (No.4) elek üzerinde kalan kısmı
olup kırmataĢ, kırma çakıl veya bunların karıĢımından oluĢmalı, taneleri kübik
ve keskin köĢeli olmalı ve Çizelge 5.33‟de verilen fiziksel ve mekanik özellikleri
sağlamalıdır.
77
Çizelge 5.33: Bitümlü Sıcak KarıĢım Kaplamalarda Kullanılan Kaba Agreganın
Özellikleri [19]
ġARTNAME
LĠMĠTLERĠ DENEY
ÖZELLĠKLER
STANDARDI
BĠNDER AġINMA
TS – 3694
AĢınma Kaybı (Los Ageles) 35 30
Maksimum % (ASTMC-131)
TS – 3655
Hava etkilerine karĢı dayanıklılık 12 10
(donma deneyi) Maksimum % (ASTMC-88)
TS – 3526
Su absopsiyonu, maksimum % 2,5 2,0
(ASTMC-127)
Ġnce agrega agrega karıĢımının 4,75 mm‟lik (No.4) elekten geçip 0.075 mm‟lik
(No.200) elek üzerinde kalan kısmı olup kırılmıĢ taĢ, çakıl veya kum ile bunların
karıĢımından oluĢmalı ve Çizelge 5.34‟de verilen fiziksel ve mekanik özellikleri
sağlamalıdır [19].
78
Çizelge 5.34: Bitümlü Sıcak KarıĢım Kaplamalarda Ġnce Agreganın Özellikleri [19]
ġARTNAME
LĠMĠTLERĠ DENEY
ÖZELLĠKLER
STANDARDI
BĠNDER AġINMA
Plastisite indeksi
2 2 TS - 1900
Maksimum %
Bu üç grup malzemenin her biri bitümlü karıĢımın ayrı ayrı özelliklerini kontrol
eder. Bitümlü karıĢımdaki iri agrega yüzdesi %40-50 ye çıkarılırsa, iri agrega
karıĢımın mekanik direncini arttıran bir iskelet oluĢturur. Böylece karıĢımın
direncinde önemli bir artıĢ hissedilir. Ġnce agrega ise iri agreganın oluĢturduğu
iskeletin boĢluklarını doldurarak daha yoğun bir karıĢımın elde edilmesini sağlar.
Bu arada ince agreganın yüzey dokusu da önemlidir. Örneğin; pürüzsüz bir çakıl
kumu, daha düĢük bir deformasyon direnci sağlamaktadır. Mineral filler toplam
agreganın çok düĢük yüzdesini oluĢturmasına rağmen karıĢımın özelliklerinin
düzenlenmesinde rol oynar. Mineral filler düzgün bir granülometrik bileĢime
sahip olmalıdır. Tanelerin Ģekli de önemlidir. Yassı, düz ve uzun tanelerin
yüzdesinin artması fillerin özelliğini düĢürür. Filler bitümlü malzemeyle
reaksiyona girmemelidir. Mineral filler taĢ tozu, mermer tozu, portland
çimentosu, sönmüĢ kireç ya da benzeri maddelerde oluĢacak kil, toprak, organik
ve zararlı madde kapsamamalıdır [3].
79
Bitümlü bağlayıcı olarak TS 1081 EN 12591 standardına uygun 40/60, 50/70 ve
70/100 penetrasyonlu bitüm kullanılmalıdır.
BĠNDER AġINMA
ÖZELLĠKLER
Minimum Maksimum Minimum Maksimum
Briket yapımında 75
uygulanacak darbe sayısı
Marshall stabilitesi kN
7,50 (750) - 9,00 (900) -
(kg)
BoĢluk (%) 4 6 3 5
Akma (mm) 2 4 2 4
Hava sıcaklığı gölgede ve herhangi bir suni ısıdan uzakta 5 ◦C olduğu veya 5 ◦C‟
nin altına düĢmeye baĢladığı zaman, yağmur veya kar yağıyor iken veya yolun
üzerinde su, buz veya kar mevcut iken bitümlü kaplama yapılmamalıdır [19].
80
Çizelge 5.36: Asfalt Betonu Serim Sıcaklıkları [19]
SıkıĢtırılmıĢ Tabaka
< 50 mm 50 – 75 mm > 75 mm
Kalınlığı
Yol Yüzeyi Sıcaklığı ◦C Minimum Serim Sıcaklığı ◦C
Serim Serim Serim
<5
yapılmamalıdır. yapılmamalıdır. yapılmamalıdır.
Serim
5 – 9.9 141 135
yapılmamalıdır.
81
konusu olacak ve kaplama altındaki tabaka zayıflayacak veya soğuk iklimlerde
donma-çözülme olayı sonucu bozulmalar meydana gelecektir.
Kaplamanın, özellikle yoğun ağır trafik altında mümkün olduğu kadar uzun
zaman bozulmadan hizmet görebilmesi için iyi bir sıkıĢtırma gereklidir. Ġmalat
sırasında yeterli seviyede sıkıĢtırma elde edilememesi durumunda trafik yükleri
etkisi ile karıĢım konsolidasyona uğrayacaktır. Bu durum esas olarak
tekerleklerin geçtiği bölgelerde gözlemlenmekte ve sonuçta oluĢan tekerlek
izleri yolu kullananlar açısından tehlike oluĢturmaktadır [25,33].
82
iĢlemi tamamlanmıĢ olmalıdır. Bu sıcaklık değerleri arasında bitüm, sıkıĢtırma
süresince bir yağlayıcı gibi hareket edip karıĢım içinde agregaların daha yoğun
bir düzene doğru hareketine yardımcı olacak derecede sıvı haldedir. Bu sıcaklık
değerinin altına düĢecek derecede soğuması halinde, bitüm çok sert hale gelecek
ve daha fazla karıĢım yoğunlaĢması imkansız hale gelecektir. KarıĢımın
baĢlangıç sıcaklığı, rüzgar, nem, tabaka kalınlığı, karıĢımın serildiği yüzeyin
sıcaklığı, karıĢımın soğuma hızı, sıkıĢtırma için gerekli olan süreyi etkilemektedir
[19,25].
SıkıĢtırma iĢleminde statik ağırlığı 8-12 ton arasında demir bandajlı silindirler ile
lastik basıncı ayarlanabilen lastik tekerlekli silindirler kullanılmalıdır. Ayrıca 6-
10 tonluk demir bandajlı vibrasyonlu silindirler de kullanılabilir.
KarıĢım yola serilir serilmez ilk silindiraja baĢlanmalıdır. Ġlk silindiraj statik
ağırlıklı demir bandajlı silindirlerle yapılmalı ve silindiraj sırasında karıĢımın
ötelenmesine engel olunmalıdır. Gerektiğinde lastik iç basıncı ayarlanabilen
lastik tekerlekli silindirler de kullanılabilir [19].
83
Ġlk silindiraj finiĢerin arkasından, serimden sonra yapıldığından karıĢım sıcaklığı
yüksektir. Eğer karıĢımın sıcaklığı çok fazlaysa bu durumda yapılacak ilk
silindiraj kaplamada çoğu zaman düzeltilmesi imkansız bozulmalara yol açar.
Buna yüksek silindiraj ısısı denir ve ġekil 5.2‟de görüldüğü gibi kolayca anlaĢılır.
Ġyi bir silindir operatörü, ilk silindirajda bozulmalara neden olmayacak en yüksek
sıcaklıkta silindiraja baĢlamalıdır.
84
ġekil 5.3: Bandaj Önünde Yığılma [3]
Ġlk silindirajda malzemenin bandajlara yapıĢmasını önlemek için bandaj yeterince
ıslak tutulmalıdır. Ancak gereğinden fazla su vermek kaplama için zararlı
olacaktır. Bandaja püskürtülen suda, köpürmeyen deterjan ya da suda eriyebilen
yağlar kullanılırsa, ıslatma suyu gereksinimi azalacağından yarar sağlayacaktır.
Ancak bu amaçla yapıĢmayı minimuma indirmek için mazot kesinlikle
kullanılmamalıdır [3].
Ara Silindiraj
85
Son Silindiraj (ütüleme)
Silindiraj sonunda yol yüzeyinde renk farkı, taĢ kırılmaları ve teker izleri
bulunmamalıdır.
86
kısımdaki kaplama dik olarak kesildikten sonra ek yeri ısıtma lambalarıyla ya da
finiĢerin tablasını ek yerinde bekletip ısıttıktan sonra serime baĢlanmalıdır.
Ayrıca iyi bir sıkıĢtırma için uygun bir sıkıĢtırma makinesinin seçimi ve
operatörün yetenek ve dikkati de çok önemlidir. Bu sebeple aĢağıdaki hususların
iyi bir kombinasyonu gerekir;
- Değme basıncı
- Yoğurma etkisi
Yoğun trafik altında çalıĢılan ve zaman sınırlaması olan iĢlerde “kompakt asfalt”
olarak tanımlanan, çift tabakayı tek iĢlemde seren bir serme sistemi uygulanır.
Kompakt asfalt yapım yönteminde, tek bir iĢlemde, binder tabakası üzerine ince
bir aĢınma tabakası serilebilmektedir. Tek bir geçiĢte önce binder tabakası ve
sonra üzerine hemen aĢınma tabakası serilir. Sistemin özünde, aynı paletli
çekiciye bağlı sıkıĢtırma kapasitesi yüksek iki serme tablasının arka arkaya
çalıĢtırılması vardır.
Sistem; binder tabakası ile aĢınma tabakası arasında iyi bir kenetlenme
sağlanması, ince bir aĢınma tabakasının serimine imkan vermesi ve bu tabakanın
daha iyi sıkıĢtırılabilmesi nedeniyle önemli avantajlar sağlamaktadır [16].
87
Bitümlü Sıcak KarıĢımların Trafik Yükleri Altında SıkıĢması
ĠnĢası tamamlanıp iĢletmeye açılmıĢ yol kaplamasında trafik yüklerinin etkisi ile
ek sıkıĢmalar oluĢmaktadır. ġartnamelerde, kaplama tabakasında en az düzeyde
bir boĢluk hacmi kalması istenir. Bu boĢluk hacmi miktarı, kaplama dökülüp
sıkıĢtırıldıktan sonra da uzun süre trafik etkisiyle kaybolmamalıdır. Bunu
sağlamak oldukça zor olup malzeme tekniği ile yakından ilgili bir konudur.
Bağlayıcı madde miktarı ve agrega granülometrisi uygun Ģekilde ayarlanarak elde
edilebilmektedir. Kaplamanın inĢaat sırasında ne kadar sıkıĢtırılması gerektiğinin
tespiti için, trafik etkisiyle sonradan oluĢacak ek sıkıĢmanın ne olabileceğinin
bilinmesi gerekir. Zamanla daha fazla sıkıĢması söz konusu olmayan hafif trafikli
yollarda kalıcı minimum boĢluk hacmi Ģartı ihmal edilebilmektedir [25].
Yüzey Dokusu
Yüzey Toleransı
88
Kaplama Yoğunluğu
Hedef yoğunluk, serilmekte olan her bir kaplama tabakasının baĢlangıcında bir
deneme kesimi oluĢturulmasıyla belirlenmektedir. Deneme kesimi kaplam
projesinin bir parçası niteliğinde olup, minimum 150 metre uzunluğunda olmalı
89
ve temsil ettiği tabakanın geriye kalan kısmı ile aynı kalınlık ve geniĢliğe göre
inĢa edilmelidir.
Nükleer Yöntem
ĠĢyeri karıĢım formülü laboratuar karıĢım dizaynına göre plentte üretilen bitümlü
sıcak karıĢımın fiziksel özelliklerinin dizayn ölçütlerine uygunluğunun tespiti ve
sıkıĢma kontrolüne esas olacak yoğunluğun tayinini kapsar. Her farklı karıĢım
dizaynı için, imalatın baĢlangıcında iĢyeri karıĢım formülü hazırlanmalıdır.
Karotlar, günün serin saatlerinde ve gerektiğinde karot alınacak yere soğuk su,
buz veya diğer soğutucu maddeler uygulanarak kaplamanın parçalanıp
dağılmasının önleyecek Ģekilde alınmalı, karotların alındığı yerler kaplamanın
kendi malzemesi ile en kısa zamanda doldurulup sıkıĢtırılmalıdır.
90
Çizelge 5.33: Bitümlü Sıcak KarıĢımlarda SıkıĢma ve Yüzey Kalınlık Ölçütleri [19]
BĠNDER AġINMA
ÖZELLĠKLER
TABAKASI TABAKASI
91
Çizelge 5.34: Bitümlü Sıcak KarıĢımlarda Kalite Kontrol Deneyleri [19]
Kaba ve orta
Dizayn için Elek analizi agrega için 200
agrega m3‟ de bir, ince ASTM C-136,117
üretilmesi (yaĢ yöntem) agrega için 100
m3‟ de bir
Konkasörde
agrega Elek analizi Min. 400 m3‟ de
ASTM C-136,117
üretiminin (yaĢ yöntem) bir
kontrolü
Bitüm yüzdesi,
Briket hazırlama,
KarıĢımın AASHTO T-164,30
fiziksel Briket özgül ağırlığı,
Min. günde iki kez ASTM D-1559
özelliklerinin
Stabilite, akma ve
kontrolü ASTM D-2726
Vh, Vf, VMA
hesapları
Segregasyon
olup Bitüm %‟ si ve AASHTO T-164,30
Min. günde iki kez
olmadığının gradasyon
tespiti
Tabakanın
sıkıĢma ve Karot alımı, karot Min. her 250
ASTM D-2726
kalınlık özgül ağırlığı tayini tondan bir çift
kontrolü
Kalın tabakaların soğuma hızı, ince tabakalara oranla daha düĢüktür. Böylece
tabakaları daha uzun bir süre sıkıĢtırmak mümkün olmaktadır. Bu da sıkıĢma
derecesinin iyileĢmesini sağlar. Ancak tabakaların ara kesitlerinde yoğunluğun
hissedilir düzeyde düĢtüğü unutulmamalıdır.
92
Tabaka kalınlığının arttırılması soğuma hızını düĢürdüğü için düĢük sıcaklıklarda
kalın tabakaların serilmesi sıkıĢtırma iĢlemi için avantaj sağlamaktadır.
93
SıkıĢtırmada kullanılacak aletler
Havanın sıcaklığı
SıkıĢtırma sıcaklığı
Oda sıcaklıklarında bitüm neredeyse katı halde iken, 121 ºC ile 149 ºC arasında
sıvı halde bulunmaktadır. Uygun Ģekilde sıkıĢtırılacak olan bir karıĢım
içerisindeki bitüm, agrega tanelerinin birbiri üzerinde hareket etmelerini
sağlayacak derecede sıvı olmalıdır. Bu sayede bitüm karıĢım içinde yağlayıcı
etkisi yapar. KarıĢım soğudukça bitüm akıĢkanlığını kaybeder (viskozitesi artar).
94
GeçiĢ sayısı
GeçiĢ sayısı, sıkıĢtırılacak belirli bir yol yüzeyi için gerekli makine sayısı esas
olarak sericinin hızına ve karıĢımın sıkıĢtırmaya elveriĢli olduğu süreye bağlıdır.
95
ġekil 5.4: Bitümlü Sıcak KarıĢımlarda SıkıĢtırmayı Etkileyen Faktörler ve
Bunların Kaplama Ġçerisindeki Etkileri [33]
96
5.1.3.3. TaĢ Mastik Asfalt (SMA) Kaplamalar
TaĢ Mastik Asfalt, bitümlü kaplamalarda ortaya çıkan tekerlek izi oluĢumunu
azaltmak amacıyla geliĢtirilen, yüksek oranda kaba agrega (%70-80) ve bitümlü
bağlayıcı (%6-7) ve mineral filler (%8-14) ile az miktarda ince agrega ve
fiberden oluĢan, açık gradasyonlu, sıcak karıĢımdır [26].
Yüksek oranda kullanılan kaba agrega, birbiri ile temas halinde bir iskelet yapı
oluĢmasını sağlar. Bu iskelet yapı, yol yüzeyine uygulanan yüklerin yol üzerinde
deformasyona neden olmadan alt yapıya iletilmesini sağlar [27].
Açık gradasyonlu yapıya sahip olmasına rağmen, yüksek oranda kullanılan filler
ve bitümlü bağlayıcı nedeniyle düĢük boĢluk oranına sahiptir. Yoğun
gradasyonlu karıĢımlar için filler/bitümlü bağlayıcı oranı genellikle 1,2 iken, TaĢ
Mastik Asfalt karıĢımlarında bu oran 1,5 olmaktadır [28].
Bitümlü bağlayıcı, ince agrega, filler ve katkı maddesi, yapısal matrisi bir arada
tutan mastiği oluĢturur. Çok fazla mastik, agregalar arasındaki temasın
azalmasına, bu durumda tekerlek izi oluĢumuna yol açar. Çok az mastik ise, hava
boĢluğunun artmasına, dolayısıyla TaĢ Mastik Asfalt Kaplamanın yaĢlanmaya
karĢı direncinin azalmasına neden olur. Bu yüzden TaĢ Mastik Asfalt KarıĢımlar
genellikle % 3 hava boĢluğu oluĢturacak Ģekilde tasarlanır [26].
97
TaĢ Mastik Asfalt (SMA) Kaplamaların SıkıĢtırılması
KarıĢım, serildikten hemen sonra, bir finiĢer için statik ağırlığı minimum 10 ton
olan en az iki adet demir bandajlı silindir kullanılarak sıkıĢtırılacaktır.
Silindirleme iĢlemine, karıĢım sıcaklığı 145 oC‟ye düĢmeden önce baĢlanacaktır.
TaĢ Mastik Asfalt üzerinde lastik tekerlekli silindirler kullanılmayacaktır.
Silindirler, sericinin arkasındaki en fazla 100 m‟lik mesafe içerisinde
çalıĢtırılacaktır. SıkıĢtırma sırasında vibrasyon uygulanmayacaktır. Silindirlerde,
karıĢımın bandajlara yapıĢmasını önlemek için sulama sistemi olacaktır.
Silindirleme iĢlemine silindir izleri kayboluncaya ve gerekli yoğunluk elde
edilinceye kadar devam edilecektir. Silindirleme iĢlemi, serilen karıĢımın
sıcaklığı 115ºC‟ye düĢmeden önce tamamlanacaktır. Yerinde yoğunluk sağlanır
sağlanmaz, bitümlü bağlayıcı veya fillerin yüzeye çıkmasına neden olabilecek
aĢırı silindirlemeyi önlemek için, silindirleme durdurulacaktır. Modifiye bitüm
kullanılması halinde; karıĢtırma ve sıkıĢtırma sıcaklıkları Modifiye Bitüm
üreticisinin önerilerine göre ayarlanacaktır. KarıĢımın plentte modifiye edilmesi
halinde, karıĢtırma süreleri, karıĢtırma ve sıkıĢtırma sıcaklıkları, katkı üreticisi
firmanın önerilerine göre olacaktır [19,30].
98
TaĢ Mastik Asfalt Kaplamalarda SıkıĢtırmanın Kontrolü
Çizelge 5.35: TaĢ Mastik Asfalt Kaplamalarda SıkıĢma ve Yüzey Kalınlık Ölçütleri [19]
BĠNDER AġINMA
ÖZELLĠKLER
TABAKASI TABAKASI
99
100
6. SONUÇ VE ÖNERĠLER
101
Servis sırasında oluĢacak oturma miktarı azalır ve dolayısıyla tabakalar
istenen yönde iyileĢtirilmiĢ olur.
SıkıĢtırma kalınlığı 20-30 cm‟ dir. Bu silindirler ile çok düzgün yüzeyler elde
edilebilmektedir. Bu nedenle sıkıĢtırmada son iĢlemin demir bandajlı silindirlerle
yapılması uygun olur.
102
Granülometrisi uygun olmayan taneli zeminlerde kesme mukavemetinin, su
içeriği fazla olan kohezyonlu zeminlerde de taĢıma kabiliyetinin yetersizliği
nedeniyle rahat ilerleyemez. Ġlerleme kuvveti küçük olduğu için ancak yatay
veya az eğimli yüzeyler üzerinde çalıĢabilir. Dik eğimlerde ve yamaç
kenarlarında bu tip silindirlerin çalıĢması güvenli değildir.
Keçi ayaklı, küt ayaklı ve ızgaralı silindirler; genellikle yol, hava alanı ve toprak
baraj inĢaatlarında plastik haldeki orta kohezyonlu zeminler ile oluĢturulacak
dolguların tabakalar halinde sıkıĢtırılmasında kullanılırlar.
Killi zeminler için keçi ayaklı ve siltli zeminler için küt ayaklı silindir daha
uygundur. Granüler zeminler için bu tip silindirler uygun değildir. Çünkü
sıkıĢtırma sırasında ayakların altına gelen granüler taneler kayarak sıkıĢmaya
karĢı koymaktadır. Kuru kohezyonlu zeminlerin sıkıĢtırılması bu tip silindirler
ile mümkün ise de optimum su içeriğinde en iyi neticeyi verirler. Ancak kalın
tabakaların sıkıĢtırılması için çok fazla geçiĢ sayısına ihtiyaç gösterirler. Serilen
tabaka kalınlığı ayak yüksekliğine eĢit ise en ideal sıkıĢma elde edilmektedir.
103
Vibrasyonlu silindirler; kohezyonsuz zemin tabakalarının sıkıĢtırılmasında, asfalt
kaplamaların sıkıĢtırılmasında (özellikle ek yerlerinde), kalın tabakaların
sıkıĢtırılmasında iyi sonuç verirler. Ayrıca, soğuk ve rüzgarlı havalarda daha az
geçiĢe gereksinim duydukları için daha elveriĢlidirler.
104
yoğunluğunu arttırmak için yapılan iĢleme zemin kompaksiyonu denir. Bu
suretle, üstyapı altındaki taban zemininin taĢıma gücünün, geçirimsizliğinin,
hacim değiĢtirme (don kabarması, ĢiĢme, büzülme) direncinin arttırılması ve
oturmaların azaltılması hedeflenmektedir.
Bir zeminin sıkıĢma durumu, onun sahip olduğu kuru birim hacim ağırlığı ile
değerlendirilir. Her çeĢit zeminin belli bir sıkıĢma enerjisi düzeyinde, sahip
olduğu su içeriği ile kuru birim hacim ağırlığı arasında kesin bir iliĢki mevcuttur.
Bu sahadaki çalıĢma ve geliĢmelere baĢlangıç oluĢturan ve 1933 yılında Proctor
tarafından ortaya çıkarılmıĢ olan teoriye göre, her zeminin kuru birim hacim
ağırlığının maksimum değere ulaĢtığı ve “optimum su içeriği” olarak
nitelendirilen bir su içerik değeri vardır.
75 mm‟ den daha büyük taneler içeren malzemelerle yapılan dolgularda sıkıĢma
kontrolü için geçerli bir yöntem olmamakla birlikte sıkıĢtırılan tabakanın 75 mm‟
den daha küçük tane içerdiği düĢünülen kesimlerinde kasnak ve kum konisi
yöntemiyle sıkıĢma kontrolü yapılabilir. 19 mm‟ den daha büyük tane içeren
malzemelerle yapılan dolgularda sıkıĢma kontrolünde ise AASHTO T-224
düzeltme yöntemi kullanılmaktadır.
105
Zeminlerin sıkıĢtırılmasına etki eden faktörler; zemin cinsinin, granülometrisinin
ve içerdiği maksimum tane boyutunun etkisi, sıkıĢtırma enerjisinin miktar, tip ve
zemine veriliĢ Ģeklinin etkisi, karıĢımdaki kum ve çakıl tanelerinin biçim,
yüzeysel yapı ve açısal durumunun etkisi ve bağlayıcı ince zeminin etkisi olarak
sıralanabilmektedir.
Enerji miktarı arttıkça, zemindeki havanın dıĢarıya çıkma oranı artmakta, bunun
sonucu tanelerin birbirine yaklaĢma olanağı fazlalaĢmıĢ olmaktadır. Hemen
hemen her çeĢit zeminde sıkıĢtırma enerjisinin artması ile maksimum kuru birim
hacim ağırlık artar, buna karĢılık optimum su içeriği düĢer.
SıkıĢtırma açısından iyi bir netice alınabilmesi için zeminin cinsine uygun
sıkıĢtırma tipi seçilmesi, bu husustaki temel prensiplerden birisi olmalıdır.
Biçim terimi agrega tanelerinin Ģeklini yani küresel, yassı, uzun vb. Ģeklinde
oluĢunu, açısal durum terimi tanenin kenar ve köĢelerinin keskinliğini, sivriliğini,
yüzeysel yapı terimi ise tanenin biçim ve açısal durumuna bağlı olmayan yüzey
dokusunu, yani pürüzlülük derecesini ifade etmektedir.
Granüler karıĢımlardaki ince zeminin esas görevleri, kum ve çakıl tanelerini bir
bütün halinde tutmak, ayrıca sıkıĢtırma iĢlemi sırasında taneler arasında kalan
boĢluğu doldurarak sıkıĢtırmayı arttırmaktır. Silt ve kilden ibaret olan bu
bağlayıcı kısım sahip olduğu kohezyon ile karıĢımın mukavemetine de yardımcı
olur. KarıĢımdaki bu kısmın belirtilen görevleri yerine getirebilme derecesi,
karıĢımdaki miktarı yanında cinsine de bağlı olmaktadır.
106
Bağlayıcı miktarının artması ile taĢıma gücünün iki parametresinden kohezyon
artmakta, içsel sürtünme açısı ise azalmaktadır. Ancak bu artıĢ ve azalmanın
hızlandığı kritik bir aralık bulunmaktadır. Bu aralık, bağlayıcı miktarının %15 ile
%35 arasında olduğu durumdur.
Alt temel, tesviye yüzeyi üzerine serilen ve genellikle kum, çakıl, taĢ kırığı,
yüksek fırın cürufu gibi taneli malzemelerden (granüler malzeme) oluĢan
tabakadır. Kaplamadan gelen trafik yükünün taban üzerine yayılmasında,
üzerinde bulunan temel tabakasına olan yardımı yanında, su ve don etkilerine
karĢı tampon bölge görevi de görmektedir.
Bitümlü temel tabakası, kırılmıĢ ve elenmiĢ kaba agrega, ince agrega ve mineral
fillerin belirli gradasyon limitleri arasında, belirli esaslara uygun olarak bitümlü
bağlayıcı ile bir plentte karıĢtırılarak bir veya birden fazla tabakalar halinde sıcak
olarak serilip sıkıĢtırılmasıyla oluĢturulan temel tabakasıdır.
Bitümlü temel tabakası karıĢımı, yola serildikten hemen sonra sıkıĢtırma iĢlemine
baĢlanmalıdır. Silindiraja baĢlandığında karıĢımın sıcaklığı 135 ◦C‟ nin altında
olmamalı ve karıĢımın sıcaklığı 80 ◦C‟ nin altına düĢmeden sıkıĢtırma iĢlemi
tamamlanmıĢ olmalıdır.
107
Bitümlü temel tabakasında sıkıĢtırma iĢleminde, statik ağırlığı 8-12 ton arasında
demir bandajlı silindirler ile lastik basıncı ayarlanabilen minimum 20 tonluk
lastik tekerlekli silindirler kullanılmalıdır. Bir defada serilip sıkıĢtırılmıĢ
tabakanın kalınlığı, karıĢımın içindeki en büyük tane boyutunun 1,5 katından az,
3 katından fazla olmamalıdır.
Bitümlü temel tabakasında sıkıĢtırma iĢlemi; ilk silindiraj, ara silindiraj ve son
silindiraj olmak üzere 3 aĢamada tamamlanmalıdır.
Yüzeysel (sathi) kaplamalar, yol yüzeyine ince bir film halinde bitüm, katran
veya her ikisinin karıĢımını serip bunun üzerine de tabaka halinde agrega serilip
sıkıĢtırılarak yapılan kaplama Ģekli olup Türkiye‟de karayolu ağının % 83‟ünü
(yaklaĢık 50.619 km) oluĢturmaktadır.
Agrega serildikten hemen sonra lastik tekerlekli veya 6-8 ton ağırlığında demir
bandajlı silindirlerle silindirleme iĢlemine baĢlanmalıdır. Her agrega sericisi ile
birlikte iki motorlu silindir kullanıldığında daha iyi sonuçlar elde edilmektedir.
Silindiraj sırasında agregaların çatlamasına, kırılmasına ve ufalanmasına izin
verilmemelidir. Silindirleme iĢlemine düzgün bir yüzey elde edilinceye ve agrega
108
bitüm içinde tamamen oturana kadar devam edilmelidir. Bitüm kesin olarak
prizini aldıktan yada sertleĢtikten hemen sonra, yüzey ve agrega arasında oluĢan
bağın silindir tarafından koparılmaması için silindirleme iĢlemi durdurulmalıdır.
Bitümlü sıcak karıĢım kaplama (Asfalt betonu), kırılmıĢ ve elenmiĢ kaba agrega,
ince agrega ve mineral fillerin belirli gradasyon limitleri arasında bitümlü
bağlayıcı ile bir plentte karıĢtırılarak yeterli temeller veya diğer bitümlü
kaplamalar üzerine bir veya birden fazla tabakalar halinde sıcak olarak ve
projesinde belirtilen plan, profil ve en kesitlerine uygun olarak yapılan
109
kaplamadır. AĢınma tabakasını, binder tabakasını veya bunların her ikisini
birden kapsar. Türkiye‟de karayolu ağı içerisinde % 14‟ lük (yaklaĢık 9393 km)
bir paya sahiptir.
110
oranı olmasından da (% 2‟nin altında) kaçınılmalıdır. Bu minimum boĢluk oranı,
kusma ve stabilite düĢmesi durumlarının önlenmesinde ve termal genleĢmenin
sağlanarak termal çatlakların önlenmesinde son derece önemlidir.
Kaplamanın, özellikle yoğun ağır trafik altında mümkün olduğu kadar uzun
zaman bozulmadan hizmet görebilmesi için iyi bir sıkıĢtırma gereklidir. Ġmalat
sırasında yeterli seviyede sıkıĢtırma elde edilememesi durumunda trafik yükleri
etkisi ile karıĢım konsolidasyona uğrayacaktır. Bu durum esas olarak
tekerleklerin geçtiği bölgelerde gözlemlenmekte ve sonuçta oluĢan tekerlek
izleri yolu kullananlar açısından tehlike oluĢturmaktadır.
Bitümlü sıcak karıĢımın sıkıĢtırılması iĢlemi ilk silindiraj, ara silindiraj ve son
silindiraj olmak üzere 3 aĢamada tamamlanmalıdır.
111
Yoğun trafik altında çalıĢılan ve zaman sınırlaması olan iĢlerde “kompakt asfalt”
olarak tanımlanan, çift tabakayı tek iĢlemde seren bir serme sistemi uygulanır.
Kompakt asfalt yapım yönteminde, tek bir iĢlemde, binder tabakası üzerine ince
bir aĢınma tabakası serilebilmektedir. Tek bir geçiĢte önce binder tabakası ve
sonra üzerine hemen aĢınma tabakası serilir. Sistemin özünde, aynı paletli
çekiciye bağlı sıkıĢtırma kapasitesi yüksek iki serme tablasının arka arkaya
çalıĢtırılması vardır.
Sistem; binder tabakası ile aĢınma tabakası arasında iyi bir kenetlenme
sağlanması, ince bir aĢınma tabakasının serimine imkan vermesi ve bu tabakanın
daha iyi sıkıĢtırılabilmesi nedeniyle önemli avantajlar sağlamaktadır.
ĠnĢası tamamlanıp iĢletmeye açılmıĢ yol kaplamasında trafik yüklerinin etkisi ile
ek sıkıĢmalar oluĢmaktadır. ġartnamelerde, kaplama tabakasında en az düzeyde
bir boĢluk hacmi kalması istenir. Bu boĢluk hacmi miktarı, kaplama dökülüp
sıkıĢtırıldıktan sonra da uzun süre trafik etkisiyle kaybolmamalıdır. Bunu
sağlamak oldukça zor olup malzeme tekniği ile yakından ilgili bir konudur.
Bağlayıcı madde miktarı ve agrega granülometrisi uygun Ģekilde ayarlanarak elde
edilebilmektedir. Kaplamanın inĢaat sırasında ne kadar sıkıĢtırılması gerektiğinin
tespiti için, trafik etkisiyle sonradan oluĢacak ek sıkıĢmanın ne olabileceğinin
bilinmesi gerekir. Zamanla daha fazla sıkıĢması söz konusu olmayan hafif trafikli
yollarda kalıcı minimum boĢluk hacmi Ģartı ihmal edilebilmektedir.
Kalın tabakaların soğuma hızı, ince tabakalara oranla daha düĢüktür. Böylece
tabakaları daha uzun bir süre sıkıĢtırmak mümkün olmaktadır. Bu da sıkıĢma
derecesinin iyileĢmesini sağlar. Ancak tabakaların ara kesitlerinde yoğunluğun
hissedilir düzeyde düĢtüğü unutulmamalıdır.
112
Tabaka kalınlığının arttırılması, soğuma hızını düĢürdüğü için düĢük
sıcaklıklarda kalın tabakaların serilmesi sıkıĢtırma iĢlemi için avantaj
sağlamaktadır.
113
bağlıdır. Çünkü bu sıcaklık kaplama yüzeyinin sıcaklığını ve karıĢımın soğuma
derecesini etkilemektedir. DüĢük hava sıcaklıkları, sıkıĢtırmanın
gerçekleĢtirilebilmesi için gereken zaman dilimini kısaltmaktadır. Bu durum ise
sıkıĢtırmayı daha da zor hale getirmektedir.
GeçiĢ sayısı, kaplamanın istenilen sıkılığa eriĢmesi için gerekli olan sayı olup
kullanılan sıkıĢtırıcı tipinin fonksiyonu olarak değiĢir. GeçiĢ sayısı, sıkıĢtırılacak
belirli bir yol yüzeyi için gerekli makine sayısı esas olarak, sericinin hızına ve
karıĢımın sıkıĢtırmaya elveriĢli olduğu süreye bağlıdır.
TaĢ mastik asfalt, bitümlü kaplamalarda ortaya çıkan tekerlek izi oluĢumunu
azaltmak amacıyla geliĢtirilen, yüksek oranda kaba agrega (%70-80) ve bitümlü
bağlayıcı (%6-7) ve mineral filler (%8-14) ile az miktarda ince agrega ve
fiberden oluĢan, açık gradasyonlu, sıcak karıĢımdır.
TaĢ mastik asfalt karıĢım, serildikten hemen sonra, bir finiĢer için statik ağırlığı
minimum 10 ton olan en az iki adet demir bandajlı silindir kullanılarak
sıkıĢtırılacaktır. Silindirleme iĢlemine, karıĢım sıcaklığı 145 oC‟ye düĢmeden
önce baĢlanacaktır. TaĢ mastik asfalt üzerinde lastik tekerlekli silindirler
kullanılmayacaktır. Silindirler, sericinin arkasındaki en fazla 100 m‟lik mesafe
içerisinde çalıĢtırılacaktır. Silindirleme iĢlemine silindir izleri kayboluncaya ve
gerekli yoğunluk elde edilinceye kadar devam edilecektir. Silindirleme iĢlemi,
serilen karıĢımın sıcaklığı 115 ºC‟ye düĢmeden önce tamamlanacaktır. Yerinde
yoğunluk sağlanır sağlanmaz, bitümlü bağlayıcı veya fillerin yüzeye çıkmasına
neden olabilecek aĢırı silindirlemeyi önlemek için, silindirleme durdurulacaktır
114
Avrupa‟da taĢ mastik asfalt karıĢımların sıkıĢtırılması, ağırlığı 10 ton olan demir
bandajlı silindirler kullanılarak yapılmaktadır. Ġstenilen yoğunluk 6-8 geçiĢle elde
edilmektedir. Vibratörlü silindirler, sınırlı koĢullarda kullanılmaktadır. Vibratörlü
silindirlerin taĢ mastik asfalt‟ da kullanılıp kullanılmamasıyla ilgili farklı görüĢler
vardır. Bazı uzmanlar vibratörlü silindirlerin karıĢım içindeki agregaları kırdığını
iddia etmekte, bazıları ise bu tip silindirlerin baĢarılı uygulandığında, istenilen
yoğunluğa kolayca eriĢileceğini iddia etmektedirler. Bu yüzden vibratörlü
silindirler, yüksek frekans ve düĢük genlik modunda uygulanmalıdır. 6-8 geçiĢ
yerine, 4-5 geçiĢle aynı yoğunluğa ulaĢılabilmektedir.
115
116
KAYNAKLAR
[1] Parsons, A.W., 1992. Compaction of Soils and Granular Materials, HMSO,
London.
[2] Correia, A.G., 2008. Innovations in Design and Construction of Granular
Pavements and Railways.
[3] Ilıcalı, M., Tayfur, S., Özen, H., Sönmez, Ġ., Eren, K., 2001. Asfalt ve
Uygulamaları, Ġsfalt Yayınları, ĠBB.
[4] Ersoy, S., 1966. Yapı Makineleri, Ġstanbul Teknik Üniversitesi, Ġstanbul.
[5] Tunç, A., 2001. Yol Malzemeleri ve Uygulamaları, Atlas Yayın Dağıtım,
Ġstanbul.
[6] Yayla, N., 2002. Karayolu Mühendisliği, Birsen Yayınevi, Ġstanbul.
[7] Çağlarer, B., 1986. Yol Yapım Tekniği, Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı,
Ankara
[8] Özaydın, K., Zemin Mekaniği, Birsen Yayınevi, Ġstanbul.
[9] Evren, G., 2000. Toprak ĠĢleri, Birsen Yayınevi, Ġstanbul.
[10] Tunç, A., 2002. Yol Mühendisliğinde Geoteknik ve Uygulamaları, Atlas
Yayın Dağıtım, Ġstanbul.
[11] Das, B.M., 1998. Principles of Geotechnical Engineering, PWS, Boston.
[12] Edwars, D.J., 2003. Management of Off-Highway Plant and Equipment,
Spon, London.
[13] Berkmen, E., 1967. Toprak ĠĢleri, Ġstanbul Teknik Üniversitesi, Ġstanbul.
[14] Bell, F.G., 1987. Ground Engineer‟s Reference Book, Butterworths,
London.
[15] Huerne, H.L., 2004. Compaction of Asphalt Road Pavements Using Finite
Elements and Critical State Theory, Netherland, PhD Thesis, Twente University.
[16] Tuğlu, H., 2008- Bitümlü Sıcak KarıĢım Üretimi ve Uygulamalarında Yeni
GeliĢmeler, Karayolu 1. Ulusal Kongresi, Yollar Türk Milli Komitesi, Ankara,
01-03 Nisan.
[17] Umar, F., Yayla, N., 1997. Yol inĢaatı, Ġstanbul Teknik Üniversitesi,
Ġstanbul.
[18] Ağar, E., Umar, F., 1991. Yol Üstyapısı, Ġstanbul Teknik Üniversitesi,
Ġstanbul.
117
[19] Karayolları Teknik ġartnamesi, 2006. Karayolları Genel Müdürlüğü
Yayınları, Ankara.
[20] Yayla, N., 1972. Granüler Yol Temel Malzemelerinin SıkıĢma ve
Penetrasyon Direncine Etkiyen Faktörler, Doktora Tezi, Ġ.T.Ü. Fen Bilimleri
Enstitüsü, Ġstanbul.
[21] Kumbasar, V., 1962. Zemin Mekaniği Problemleri, Çağlayan Kitabevi,
Ġstanbul.
[22] Tumluer, G., 2006. Çimento Katkılı Kumlu Zeminlerin Mukavemeti,
Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Adana.
[23] Çağlar, G.A., 2007. Endüstriyel Atık Malzemelerin Karayollarında
Kullanımı, Yüksek Lisans Tezi, Ġ.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Ġstanbul.
[24] Arıkan, E., 1997. Sathi Kaplamalarda, Su etkisi altında, Agrega ile Bitümlü
Bağlayıcı Arasındaki YapıĢma Yeteneğinin, Kullanılan Malzemelere Bağlı
Olarak Ġncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, Ankara.
[25] Ağar, E., 1976. Bitümlü Yol Kaplamalarının SıkıĢtırılması, Ġstanbul Teknik
Üniversitesi, Ġstanbul.
[26] Kennepohl, J.A., 1993. Stone Mastic Asphalt Trials in Ontario,
Transportation Research Record.
[27] Atmaca, M., Çorbacıoğlu ġ., 1998. Yapı Malzemeleri El Kitabı, TMMOB,
ĠMO.
[28] Harrıs, B.M., Stuart K.D., Analysis of Mineral Fillers and Mastics Used in
Stone Matrix Asphalt.
[29] TaĢdemir, Y., 1998. Stone Mastik Asfalt KarıĢımlarının Etüdü, Yüksek
Lisans Tezi, Ġ.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Ġstanbul.
[30] KaĢak, S., 2007. TaĢ Mastik Asfalt KarıĢımında Katkı Maddesi Olarak
Fiber Yerine Diatomitin Uygulanabilirliğinin AraĢtırılması, Yüksek Lisans Tezi,
Gazi Üniversitesi Fen bilimleri Enstitüsü, Ankara.
[31] Scherocman, J.A., 1993. Mix Design, Production, Placement and
Compaction of Stone Mastic Asphalt Pavements.
[32] Karayolları Ağı, www.kgm.gov.tr EriĢim: 25.01.2009
[33] Uluçaylı, M., Yavuz, A., Asfalt El Kitabı, Ġsfalt Yayınları, ĠBB.
[34] Tunç, A., 2004. Kaplama Mühendisliği ve Uygulamaları, Asil Yayın
Dağıtım, Ankara.
[35] Whiteoak, D., Shell Bitüm El Kitabı, Ġsfalt Yayınları, ĠBB.
118
ÖZGEÇMĠġ
119