Professional Documents
Culture Documents
Passagework YDS Ön Hazırlık Seviye 1 Ornek Parca PDF
Passagework YDS Ön Hazırlık Seviye 1 Ornek Parca PDF
parça
176
www.iremyayincilik.com.tr
PASSAGEWORK YDS ÖN HAZIRLIK SEVİYE-1
The White House is the home and office of the President of the United States.
Beyaz Saray Birleşik Devletler Başkanının evi ve ofisidir.
The White House is located at 1600 Pennsylvania Avenue in Washington, D.C.
Beyaz Saray, Washington D.C.’de 1600 Pennslyvania Caddesi’nde bulunur.
The White House is made up of six stories - the Ground Floor, State Floor, Second Floor, and Third Floor,
as well as a two-story basement.
Beyaz Saray altı kattan oluşur – İki katlı bir bodruma ek olarak, Zemin Kat, Devlet Katı, İkinci Kat ve Üçüncü Kat.
The first president to live in the White House was John Adams.
Beyaz Saray’da yaşayan ilk başkan John Adams’tı.
He moved into the White House in 1800.
O, Beyaz Saray’a 1800’de taşındı.
Now President Barack Obama lives in the White House.
Şu anda, Başkan Barack Obama Beyaz Saray’da yaşamaktadır.
An architect named James Hoban made the plans for the White House.
James Hoban denilen bir mimar Beyaz Saray’ın planlamalarını yaptı.
Hoban won a design contest held by Pierre Charles L’Enfant.
Hoban, Pierre Charles L’Enfant tarafından düzenlenen bir tasarım yarışmasını kazandı.
L’Enfant was the main architect for the capital city of Washington, D.C.
L’Enfant, başkent Washington D.C.’nin baş mimarıydı.
The White House was built between 1792 and 1800.
Beyaz Saray 1792 ve 1800 yılları arasında inşa edildi.
It was built of limestone and painted white.
O, kireçtaşından yapıldı ve beyaza boyandı.
During the War of 1812, the British Army set fire to the White House.
1812 Savaşı sırasında, Britanya ordusu Beyaz Saray’ı ateşe verdi.
President James Madison moved out during the renovation.
Başkan James Madison tamirat süresince evi boşalttı.
177
www.iremyayincilik.com.tr
UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ
1. The White House is the home and office of the President of the United States.
Beyaz Saray Birleşik Devletler Başkanının evi ve ofisidir.
“am / is / are” yardımcı fiilleri bu cümledeki gibi “bağlaç fiil / yardımcı fiil” görevindeyken “-dır, -dir” şeklinde
çevrilebilir. “is”, “yardımcı fiildir” çünkü cümlede “fiil” olup “yüklem” görevini üstlenecek başka bir yapı yoktur.
Cümledeki “of” bir “preposition: edattır” ve “-ın, -in” anlamına gelerek sağındaki ifadeye şeklinde eklenir.
Burada “the President of the United States: Birleşik Devletler Başkanı” ismine bağlıdır ve oluşan “of the
President of the United States: Birleşik Devletler Başkanının” anlamını vermektedir. “of” edatı iki “isim:
noun phrase” arasına girdiğinde genellikle ilk ismin başına “the” “article”’ını getirir. (the home and office of
the President of the United States: Birleşik Devletler Başkanın evi and ofisi)
Cümledeki “is located” ifadesi “passive: edilgen çatı” diye adlandırılan yapıdır. “is” ifadesi “be” fiilinin
“simple present tense: geniş zaman” çekimlemesidir. “located” ise “locate: bulmak, yerleştirmek” fiilinin V3
halidir. Pasif yapılar mutlaka “be V3” diziliminin bir arada olmasıyla oluşurlar. Tabii ki “be” fiilinin çekimlendiği
zamana göre farklılık gösterebileceğini unutmamak gerekir (Örneğin “be” fiili, simple past tense: geçmiş
zamanda “was, were” şeklinde çekimlenir). Bu bağlamda cümlenin çevirisi “Beyaz Saray, Washington
D.C.’de 1600 Pennslyvania Caddesi’nde bulunur” şeklinde pasif şekilde yapılmalıdır. Ayrıca “located,
situated, centred, positioned, placed” gibi ifadeler “konum, yer” bildirmek için sık sık pasif halde kullanılır.
3. The White House is made up of six stories - the Ground Floor, State Floor, Second Floor, and Third Floor, as
well as a two-story basement.
Beyaz Saray altı kattan oluşur – İki katlı bir bodruma ek olarak, Zemin Kat, Devlet Katı, İkinci Kat ve Üçüncü
Kat.
Cümledeki “is made up of” ifadesi “passive: edilgen çatı” diye adlandırılan yapıdır. “is” ifadesi “be” fiilinin
“simple present tense: geniş zaman” çekimlemesidir. “made up of” ise “make up of: -den oluşmak, -den
meydana gelmek” fiilinin V3 halidir. Pasif yapılar mutlaka “be V3” diziliminin bir arada olmasıyla oluşurlar. Tabii
ki “be” fiilinin çekimlendiği zamana göre farklılık gösterebileceğini unutmamak gerekir (Örneğin “be” fiili, simple
past tense: geçmiş zamanda “was, were” şeklinde çekimlenir). Bu bağlamda cümlenin çevirisi “Beyaz Saray
altı kattan oluşur – İki katlı bir bodruma ek olarak, Zemin Kat, Devlet Katı, İkinci Kat ve Üçüncü Kat”
şeklinde pasif şekilde yapılmalıdır.
Cümledeki “as well as” edatı “-ın yanı sıra, -ın yanında, -e ek olarak” anlamlarını vermektedir. Bu edat yerine
“besides, in addition to, apart from, aside from” edatları da kullanılabilirdi. “as well as a two-story
basement” ifadesi “iki katlı bir bodruma ek olarak” şeklinde çevrilebilir.
178
www.iremyayincilik.com.tr
PASSAGEWORK YDS ÖN HAZIRLIK SEVİYE-1
4. The first president to live in the White House was John Adams.
Beyaz Saray’da yaşayan ilk başkan John Adams’tı.
Cümlede “the first president to live” diziliminde geçen “to V0” kullanımının sebebi “superlative” yapılardır. Bu
yapılar en yüksek / düşük derece veya miktar belirtir. Cümlede “the first: ilk” ifadesi “superlative” bir ifadedir
ve bu yapıdan sonra gelecek olan fiil “to V0” çekimlenir. Bu yüzden “live: yaşamak” fiili cümlede “to live”
şeklinde görülmektedir.
Cümlede bahsedilen kişi olan “John Adams” artık hayatta olmayan bir kişidir ve bahsedilen olay “geçmişte
gerçekleşmiştir”. Bu nedenden dolayı cümlenin yüklemi olan “be” fiili “was” şeklinde “Simple Past Tense: V2”
çekimlenmiştir.
Cümlede özne “John Adams: he” zamiri olduğu için “were” değil “was” çekimlemesi kullanılmıştır. Bu
çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” anlamı verir. “Be” fiili “zamanlara” ve “yapılara”
göre değişik çekimlemere uğrar. Örneğin “be” fiili
şeklinde çekimlenir.
Cümlede “pointed time: nokta zaman” olarak nitelendirebileceğimiz “in 1800” zaman ifadesi bulunmaktadır.
“pointed time” zaman ifadeleri doğrudan fiilin “simple past tense: geçmiş zaman” yani fiilin ikinci hali olan
“V2” şeklinde çekimlenmesini gerektirir. Bu nedenle “move into: -e taşınmak” fiili “pointed time” bulunan
cümlelerde fiilin “V2” hali olan “moved into” şeklinde çekimlenir. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş
zaman” gibi “-dı, -di” anlamı verir.
Cümlede bulunan “now: şimdi, şu anda” anlamına gelmektedir ve her ne kadar “Present Continuous Tense:
Şimdiki Zamanla” iyi anlaşan bir ifade olsa da bu cümlede “genel ve süreklilik bildiren bir durumdan”
bahsedildiği için cümlenin yüklemi “Simple Present Tense: Geniş Zaman” çekimlenmiştir.
Cümlede bulunan “lives” fiili, “live: yaşamak” fiilinin “simple present tense: geniş zaman” içinde çekimlenmiş
halidir. “Simple Present Tense” genel ve süreklilik bildiren durumları ifade ederken kullanılabilir. “he, she, it”
zamirleri ya da bunlara karşılık gelen ifadeler “geniş zamanda” olumlu cümle içinde özne olduğunda yüklem
“özne-yüklem uyumu” kuralı gereği “-s” takısı alır. Bu durumda “live” fiili “simple present tense: geniş
zaman” olumlu bir cümlede üçüncü tekil şahıs zamirleri ile çekimlendiğinde “lives” şeklinde görülür.
179
www.iremyayincilik.com.tr
UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ
7. An architect named James Hoban made the plans for the White House.
James Hoban denilen bir mimar Beyaz Saray’ın planlamalarını yaptı.
Cümlede “an architect named James Hoban” bölümünde bir “adjective clause (sıfat tümcesi) kısaltması”
yapılmıştır. Dizilimin kısaltma yapılmamış hali aslında “an architect who was named James Hoban” şeklindedir
ama cümleden “who was” atılarak tercihen bir kısaltma yapılmıştır. Bu tür kısaltmalarda “noun phrase: isim” ile
“fiilin üçüncü hali: V3” yan yana gelir. “Noun Phrase + V3” dizilimleriyle karşılaşınca, o noktada bir kısaltma
yapıldığını düşünmek gerekir. “an architect named James Hoban” diziliminde “an architect: bir mimar” bir
“noun phrase” ve “named” ise “name: adlandırmak” fiilinin “V3” halidir. Dolayısıyla çevirisi “James Hoban
olarak adlandırılan / James Hoban denilen bir mimar” şeklinde yapılarak “named: V3” yapısının “an
architect: isim öbeğini” nitelemesi sağlanır.
Cümlede bulunan “made” fiili, “make: yapmak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde
çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları
ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2:
fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “make” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede
“made” şeklinde görülür. Çünkü “make” fiili “düzensiz bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi
“made” olarak gerçekleşir.
Cümlede bulunan “won” fiili, “win: kazanmak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde
çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları
ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2:
fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “win” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede
“won” şeklinde görülür. Çünkü “win” fiili “düzensiz bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “won”
olarak gerçekleşir.
Cümlede “a design contest held” kısmında bir “pasif adjective clause kısaltması” mevcuttur. Aslında dizilimin
kısaltma yapılmamış hali “a design contest which was held” şeklindedir ama edilgen halde bulunan bu sıfat
tümcesinden “which was” atılarak “noun + V3: a design contest held” dizilimi geride bırakılmış ve tercihen bir
kısaltma yapılmıştır. “Noun Phrase: isim öbekleri: isimler” ile fiillerin üçüncü hali “V3” yan yana geldiği zaman,
o noktada “V3” ve devamındaki “V3’e bağlı kısmın” solundaki ifadeyi nitelemesi gerektiğini unutmamak gerekir.
Haliyle “a design contest: bir tasarım yarışması: isim öbeği” yanına gelen “hold (a meeting / a conference /
a contest): (toplantı, konferans, yarışma) düzenlemek” fiilinin “V3” hali olan “held” ifadesi tarafından
nitelenmelidir. “a design contest held by Pierre Charles L’Enfant” dizilimi “Pierre Charles L’Enfant
tarafından düzenlenen bir tasarım yarışması” şeklinde “a design contest” isim öbeğini niteleyerek
çevrilmelidir. Bu tip cümlelerde unutulmaması gereken nokta “NP + V3” dizilimlerinin aslında “NP which / that
y.fiil + V3: a design contest which / that was held” şeklinde olduğu ve “which / that” ifadelerinin ve
yanlarındaki yardımcı fiilin atılıp “pasif adjective clause (sıfat cümleciği) kısaltması” yapılmış olduğudur.
Cümledeki “by” bir “preposition” yani “edattır”. Bu edatın birkaç farklı kullanımı mevcuttur. Bu cümlede “Pierre
Charles L’Enfant” ismine bağlı olup “tarafından” anlamında kullanılmıştır. Bu anlamıyla kullanıldığı zaman
cümle genellikle “edilgen çatıya: passive voice” sahip olmalıdır diyebiliriz. Bu bağlamda “by Pierre Charles
L’Enfant” ifadesi “Pierre Charles L’Enfant tarafından” şeklinde çevrilebilir.
180
www.iremyayincilik.com.tr
PASSAGEWORK YDS ÖN HAZIRLIK SEVİYE-1
9. L’Enfant was the main architect for the capital city of Washington, D.C.
L’Enfant, başkent Washington D.C.’nin baş mimarıydı.
Cümlede bahsedilen kişi olan “L’Enfant” artık hayatta olmayan bir kişidir ve bahsedilen olay “geçmişte
gerçekleşmiştir”. Bu nedenden dolayı cümlenin yüklemi olan “be” fiili “was” şeklinde “Simple Past Tense: V2”
çekimlenmiştir. Cümlede özne “L’Enfant: he” üçüncü tekil zamiri olduğu için “was” çekimlemesi kullanılır. Bu
çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” anlamı verir. “Be” fiili “zamanlara” ve “yapılara”
göre değişik çekimlemelere uğrar. Örneğin “be” fiili;
şeklinde çekimlenir.
10. The White House was built between 1792 and 1800.
Beyaz Saray 1792 ve 1800 yılları arasında inşa edildi.
Cümledeki “was built” ifadesi “passive: edilgen çatı” diye adlandırılan yapıdır. “was” ifadesi “be” fiilinin
“simple past tense: geçmiş zaman” çekimlemesidir. “built” ise “build: yapmak, inşa etmek” fiilinin V3 halidir.
Pasif yapılar mutlaka “be V3” diziliminin bir arada olmasıyla oluşurlar. Tabii ki “be” fiilinin çekimlendiği zamana
göre farklılık gösterebileceğini unutmamak gerekir (Örneğin “be” fiili, simple present tense: geniş zamanda
“am, is, are” şeklinde çekimlenir). Yine aktif cümlede fiilin sağında kalan ve “object: nesne” konumunda olan
ismin, pasif cümlede fiilin sol tarafında kalıp “özne” konumuna kaydığına da dikkat etmek gerekir. Çeviri olarak
“Beyaz Saray 1792 ve 1800 yılları arasında inşa edildi” şeklinde pasif bir yorum yapılabilir.
Cümlede “pointed time: nokta zaman” olarak nitelendirebileceğimiz “between 1792 and 1800” zaman ifadesi
bulunmaktadır. “pointed time” zaman ifadeleri doğrudan fiilin “simple past tense: geçmiş zaman” yani fiilin
ikinci hali olan “V2” şeklinde çekimlenmesini gerektirir. Bu nedenle “be” fiili “pointed time” bulunan cümlelerde
“was” ya da “were” olarak çekimlenir. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” anlamı
verir. Ayrıca “was” tekil özneler ile kullanılırken “were” çoğul öznelerin devamına gelir. Cümlede özne “The
White House: it” tekil zamiri olduğu için cümlede “was” kullanılmıştır.
Cümledeki “was built ... and painted” ifadesi “passive: edilgen çatı” diye adlandırılan yapıdır. “was” ifadesi
“be” fiilinin “simple past tense: geçmiş zaman” çekimlemesidir. Öte yandan “built of”, “build of: -den
yapmak, -den inşa etmek” fiilinin ve “painted”, “paint: boyamak” fiilinin V3 halidir. Pasif yapılar mutlaka “be
V3” diziliminin bir arada olmasıyla oluşurlar. Tabii ki “be” fiilinin çekimlendiği zamana göre farklılık
gösterebileceğini unutmamak gerekir (Örneğin “be” fiili, simple present tense: geniş zamanda “am, is, are”
şeklinde çekimlenir). Yine aktif cümlede fiilin sağında kalan ve “object: nesne” konumunda olan ismin, pasif
cümlede fiilin sol tarafında kalıp “özne” konumuna kaydığına da dikkat etmek gerekir. Çeviri olarak “O,
kireçtaşından yapıldı ve beyaza boyandı” şeklinde pasif bir yorum yapılabilir.
181
www.iremyayincilik.com.tr
UĞUR ALBAYRAK & SUAT GÜRCAN & RIDVAN GÜRBÜZ
12. During the War of 1812, the British Army set fire to the White House.
1812 Savaşı sırasında, Britanya ordusu Beyaz Saray’ı ateşe verdi.
Cümlede “during” edatı “boyunca, esnasında, süresince, sırasında” anlamında kullanılmıştır; bu ifade
devamında asla cümle almaz. Cümledeki “during the War of 1812: 1812 Savaşı sırasında” şeklinde çevrilebilir.
Cümlede “pointed time: nokta zaman” olarak nitelendirebileceğimiz “During the War of 1812” zaman ifadesi
bulunmaktadır. “pointed time” zaman ifadeleri doğrudan fiilin “simple past tense: geçmiş zaman” yani fiilin
ikinci hali olan “V2” şeklinde çekimlenmesini gerektirir. Bu nedenle “set fire to: ateşe vermek” fiili “pointed
time” bulunan cümlelerde “V2” hali olan “set fire to” şeklinde çekimlenir. “set” fiilinin V1, V2 ve V3
çekimlemeleri aynıdır. “V2” çekimlemeler Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” anlamı verir.
Cümlede bulunan “moved out” çekimlemesi, “move out: çıkmak, (bir meskeni, yeri) boşaltmak” fiilinin
“simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş
ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır.
“Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “moved out” fiili
“simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “moved out” şeklinde görülür. Çünkü “move out” fiili
“düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “moved out” olarak gerçekleşir.
Cümlede “during” edatı “boyunca, esnasında, süresince, sırasında” anlamında kullanılmıştır; bu ifade
devamında asla cümle almaz. Cümledeki “during the renovation: tamirat / tadilat / onarım süresince”
şeklinde çevrilebilir.
Cümlede “pointed time: nokta zaman” olarak nitelendirebileceğimiz “in 1817” zaman ifadesi bulunmaktadır.
“pointed time” zaman ifadeleri doğrudan fiilin “simple past tense: geçmiş zaman” yani fiilin ikinci hali olan
“V2” şeklinde çekimlenmesini gerektirir. Bu nedenle “move into: -e taşınmak” fiili “pointed time” bulunan
cümlelerde “V2” hali olan “moved into” şeklinde çekimlenir. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman”
gibi “-dı, -di” anlamı verir.
Cümlede geçen “at first” ifadesi “önce, ilk (başta), öncelikle” anlamında kullanılmıştır ve yerine “first,
initially” gibi ifadeler de kullanılabilir.
Cümlede bulunan “called” çekimlemesi, “call: adlandırmak, isim vermek” fiilinin “simple past tense (V2):
geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış
eylemleri” bildiren durumları ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense
olumlu cümlede” fiil “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “call” fiili “simple past tense: geçmiş
zaman” olumlu bir cümlede “called” şeklinde görülür. Çünkü “call” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past
Tense: V2” çekimlemesi “called” olarak gerçekleşir.
182
www.iremyayincilik.com.tr
PASSAGEWORK YDS ÖN HAZIRLIK SEVİYE-1
16. President Theodore Roosevelt gave the building the name it has today – The White House.
Başkan Theodore Roosevelt binaya bugün sahip olduğu ismi verdi – Beyaz Saray.
Cümlede bulunan “gave” çekimlemesi, “give: vermek” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde
çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları
ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2:
fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “give” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede
“gave” şeklinde görülür. Çünkü “give” fiili “düzensiz bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi
“gave” olarak gerçekleşir.
Cümlede “the name it has today” diziliminde bir “adjective clause: sıfat cümleciği kısaltması” mevcuttur.
Özellikle “isim ile zamir” yan yana geldiği zaman (örneğin “books they buy: aldıkları kitaplar”) isim, zamir ve
yanındaki tümce tarafından nitelenir. Bu bağlamda cümledeki “the name it has today” dizilimi, “it has today”
kısmının “the name” ifadesini nitelemesiyle “bugün sahip olduğu isim” şeklinde çevrilebilir. Dizilimde aslında
bir “adjective clause” kısaltması bulunmaktadır ve dizilimin kısaltılmamış hali “the name which / that it has
today” şeklindedir. Sıfat tümcesi (Adjective Clause) içinde nesne eksik olduğu için kısaltma yapılırken sadece
“which / that” cümleden atılmış, başka bir değişiklik yapılmasına gerek kalmadan kısaltma oluşmuştur.
183
www.iremyayincilik.com.tr