You are on page 1of 1

Ara Sıra Kimlik

Gölgenin Felsefesi Üzerine Düşünceler


Özet

Işık ve gölge felsefede imalara neden olan (ki sadece Platon’un mağara alegorisi düşünülür) bir
çift kavramdır. Aydınlanma (ing. Enlightenment, frz. Siècle des Lumières) paradigması olarak
ışık geçerli olan, tarihsel olarak görülendir. Bu paradigma, aydınlanma çağından romantik
döneme geçişte önemli ölçüde sallantıya uğrar: insani varoluşun karanlık tarafının romantik
aydınlanması sırasında gölge değer kazanır. Adelbert von Chamissos romanında Peter
Schlemihls’in olağanüstü hikayesi, bu hoşlanmama durumu kendini ışığın gölgeye gebe olma
durumuyla gösterir. Mevcut metinde, gölgeye zorla alıkoyma tasvirinin felsefi yorumu kişilik
kaybı olarak verilmiş olmalıdır. Bu yorum bağlamında, beden ve gölge ilişkilerinin yapı tayini
denenmiştir. Hiçbir şekilde gölgenin çıplak yan etkilerde değeri düşürülmemeli, bilakis kimliği
bir takımyıldızı olarak biçimlendirilmiş şekilde önemli bir unsur olarak görülmelidir (ışık-beden-
gölge). Sadece firari bir karakter olarak görünmesine rağmen, aslında gölge bedenin kimliğine
aittir. Bir beden orada ve onunla, gölgenin aydınlığında ancak kendini tanımlar. Bu ışık-beden-
gölge-ilişkisi alternatif kimlik modelleriyle örneklendirilebilir. Sadece belirli bir fırsat durumu
potansiyeli gerekliliği olur. Ara sıra kimlik kavramı ontolojik bir katılık olarak kimlik ilişkisine
dönüşebilir.
Ana Metaforlar Olarak Işık ve Gölge

You might also like