You are on page 1of 1

Buhara Hanlığı (1599-1785)

Ruslar, 1554'de Astrahan Hanlığı'nı topraklarına kattıkları zaman, hanedan mensubu Yar
Muhammed Han, kaçıp Buhara'ya gelmişti. Yar Muhammed'in oğlu Can, Buhara hâkimi
olan Şîbanoğulları'ndan İskender'in kızı ile evlendi. Bu evlilikten doğan Bakî Muhammed,
Özbek Hanlığı, Safevîler'e yenilip ortadan kalkınca, 1599'da, kendini Buhara Hanı ilan etti.
Böylece kurulan Buhara Hanlığı, 185 yıl kadar, bağımsız bir devlet olarak varlığını korudu.

Büyük merkezlerden Fergana, 1700'e; Belh ise 1740'a kadar, Buhara Hanlığı'na bağlı
kaldılar.Bu sırada İran tahtına, Oğuzların Avşar boyundan olan Nadir Şah geçmişti. Bu
şah, 1740'ta Maveraünnehir'e girdi. O dönemde Buhara Hanı olan Ebül Faiz, İran'ın
hâkimiyetini tanımak zorunda kaldı ve Belh'ten çekildi. Buhara Hanlığı, fetihler peşinde
koşan bir politika takip etmedi. Sadece varlığını korumaya çalıştı.

Buhara Hanlığı'nın son hükümdarı Ebül Gazi zamanında, 1758-1785 yılları arasında, ülke,
Moğol asıllı ama Türkleşmiş Mangıt'lara geçti. Maveraünnehir, Türkmenistan, Horasan'ın
bir kısmı ve Güney Türkistan'a hâkim olan Mangıtların başbuğu Miranşah Murad, Buhara
hanlık tahtını işgal etti. Böylece Buhara Hanlığı'nda hanedan değişmiş oluyordu.

Mangıtlar zamanında devletin sınırları daralmaya başladı ve giderek Buhara-Semerkand


bölgesinden ibaret kaldı. 19. yüzyıl sonlarına doğru, Türkistan içlerine gittikçe yayılan
Ruslar, Mangıtlara ait toprakları da işgal ettiler. Komünist ihtilâlinden sonra, Buhara da
öteki Türk illeri gibi Rus topraklarına katıldı. Buhara ve Semerkand, Özbekistan
Cumhuriyeti sınırları içine alındı.

Buhara, İslâm hâkimiyetinin ilk çağlarında dünyanın sayılı büyük şehirlerinden ve kültür
merkezlerinden biri idi. Burada pek çok bilim adamı ve edib yetişmiştir. Bilim adamlarının
en büyüğü ve en meşhuru Hâdis âlimi Ebû-Abdullah Muhammed Buharî'dir.

You might also like