You are on page 1of 20

Neden Diz Ağrısı Çekeriz?

Diz; uyluk kemiği(femur) ile kaval kemiği (tibia) arasındaki menteşe biçimli bir
eklemdir. Eklem iç ve dış olmak üzere iki bölümlüdür.

Eklem ön taraftan diz kapağı ile korunur. Eklem içindeki tüm kemik yüzeyler eklem kıkırdağı
ile örtülmüştür.

Femur ve tibia arasındaki yük taşıyan kıkırdak yüzeyler, menisküs denilen iki esnek
kıkırdaktan yapı ile korunur ve desteklenir. Menisküsler “C” harfi biçimli ve kuş yuvası
biçiminde kenarları yüksek ortası ince bir yapıdadır. Bu yapı yuvarlak femur ile düz tibianın
yapısal uyumunu sağlar, binen yükün tüm eklem yüzeyine dağılmasını sağlar, gelen
darbeleri emer, eklemin sabitliğine yardımcı olur.
Bağlar diz eklemini sabitleyen ana yapılardır. Birbirlerinden tamamen ayrı yapılar olan
bağlarla tendonları karıştırmamak gerekir. Bağlar her iki ucu kemiğe yapışan sabit yapılardır,
sınırlı esneklikleri vardır. Tendonlar ise bir uçları kemiğe yapışan, diğer uçları adeleyle
devam eden, adelenin hareketini kemiğe ileten yapılardır.
Yan bağlar dizin iç ve dış yanlarında bulunur ve dizin her iki yana açılmasını önler. Dış yan
bağ dışında dizin dışa açılmasını engelleyen dizin arka-dış köşesinde bağlar ve popliteus
tendonundan oluşan posterolateral kompleks denilen bir ek yapı vardır. Bu yapının
zedelenmesine ait bulgular ve tedavi gözden kaçabilir. Ön çapraz bağ -ACL- tibia ile femuru
tam orta noktadan birbirine bağlar. Fonksiyonu dizin dönme hareketlerini kısıtlamak ve
tibianın öne hareketini engellemektir. Arka çapraz bağ -PCL- tibianın arkaya hareketini önler.
Dizin tüm bu anatomik yapıları boyunca kaslar uzanır ve birlikte çalışarak dizin koşmak,
yürümek gibi hareketlerini yönetirler. Kaslar ayrıca sabitliği sağlayan oluşumlara destek
sağlar, korurlar. Dizi yöneten iki ana grup kas vardır. Ön uyluğun 4 başlı kası (quadriceps)
Leğen kemiğinden uyluğun ön yüzü boyunca uzanır, diz kapağı üzerinden tendonlaşarak
devam eder ve tibianın üst-ön tarafına yapışır. Dizin doğrultulması-düzleştirilmesi hareketini
yaptırır. Aynı zamanda diz kapağı kemiğinin üst, iç ve dışına yapışan ayrı başları ile diz
kapağının dengesini sağlar. Dizin dönme hareketlerini kısıtlayarak ACL ye, tibianın arkaya
hareketini kısıtlayarak PCL ye yardımcı olur. Uyluğun arkasında ikisi tibianın dışına, ikisi içine
yapışan hamsring adeleleri vardır. Hamsringler dönme hareketini ve tibianın öne hareketini
kısıtlıyarak ACL e yardımcı olur.

SPORCULARDA SIK GÖRÜLEN ÖN DİZ AĞRISI SENDROMU


Ön diz ağrısı genelde, patellofemoral ekleme (diz kapağı ile uyluk kemiği arasındaki eklem)
bağlı ağrıyı çağrıştırsa da, ön diz ağrısı patellofemoral eklemi de kapsamak üzere, etraf
yumuşak dokuları ve dizin ön kısmına yansıyan ağrılardan oluşmaktadır. Literatürde sık
kullanılan kondromalazi patella (chondromalacia patella) da genellikle ön diz ağrısını işaret
eder, fakat ön diz ağrısı sadece kıkırdak doku bozukluğuna bağlı değildir. Fulkersonun’da
belirttiği gibi; “Ön diz ağrısı” tanımlamasını doğru yapmak için ağrılı noktaları doğru bir
şekilde belirlemek ve tarif etmek gerekir. Klinik Bulgular

Ön diz ağrısının klinik belirtileri; ağrı, kıtırtı sesi, boşalma, kilitlenme, şişlik gibi belirtilerdir.
Ağrı; dizin ön tarafında künt ve batıcı bir ağrıdır, zaman zaman ani ve keskin ağrı olarak
kendini gösterebilir. Dizin 90 derece fleksiyon pozisyonunda bir süre sabit kalması (oturma
pozisyonu), devamlı çömelip doğrulmak, merdiven inip çıkma ile ağrı artar. Uzun süre
oturduktan sonra ayağa kalkmakla ağrı ortaya çıkar ya da artar. Hastalar diz çöküp,
doğrulurken dizlerinden sesler geldiğini ve buna bazen ağrının eşlik ettiğini belirtirler. Her
krepitus ön diz ağrısına sebep olmaz. Dize yük binerken yapılan fleksiyon ve ekstansiyon
hareketi, örneğin merdiven veya yokuş inip çıkma, sırasında kuadriseps kasının ani
gevşemesi ile dizde boşalma hissi olur. Çapraz bağ veya menisküs patolojilerdeki boşalma
dönme hareketlerinde olurken, bunda tek planlı hareket sırasında boşalma görülür, ana
sebep kuadrisep-hamstring kaslarının nöromüsküler kontrol dengesinin bir sebepe bağlı
olarak kaybedilmesidir. Kilitlenme şikayeti patella veya troklear bölgedeki kıkırdak
bozukluklarına bağlı olabilir ve genelde bu his daha çok takılma şeklinde kendini belli eder.
Kıkırdak lezyonlarına bağlı olarak dizde aralıklarla şişlikler oluşabilir.
Fizik muayenede, dikkatli bir hikayeden sonra, öncelikle diz kapağı kemiğinin hareketi kontrol
edilmelidir. Daha sonra diz düz ve kuadriseps kası gevşek iken patella troklear sulkusta,
distale doğru itilmeli ve bu sırada ağrıların ortaya çıkıp çıkmaması dikkate alınır. Buna ek
olarak dize hafif bükülme verilerek eklemdeki temas artırılabilir. Kuadriseps kası gevşek iken
peripatellar bölge ellenmeli, patella medial ve laterale doğru itilerek belirtileri hangisinin
artırdığına ve retinakulum gerginliğine dikkat edilmelidir. Diz çevresi ligament ve tendonlar da
elle muayene edilmelidir. Patella hareketleri pasif olarak fleksiyon ve ekstansiyon boyunca
izlenmeli, daha sonra hasta muayene masası kenarına oturtularak aktif hareketlere
bakılmalıdır. Tam ekstansiyona yaklaşırken patellanın proksimale ve laterale kayması
normaldir. Q açısı patellofemoral ağrı için veya diğer bazı patolojiler için ölçülmelidir. Normal
şartlarda diz fleksiyona geldikçe Q açısının sıfıra yaklaşacağı unutulmamalıdır. Dizde sıvı
birikimine dikkat edilmelidir, çünkü kıkırdak lezyonu büyüdükçe effüzyon miktarı artar. Hasta
yüz üstü yatırılarak pasif fleksiyona (bükülme) bakılmalıdır, bu muayenede kuadriseps
gerginliği ortaya çıkarılabilir, ayrıca patellar tendon palpasyonu bu pozisyonda daha kolaydır.
Özellikle patellar veya kuadriseps tendinit veya tendinozisi, genelde sıçrama sporu
yapanlarda daha çok görülür ve mutlak bir şekilde araştırılarak teşhis konmalıdır.

ÖN DİZ AĞRISINDA AYIRICI TANI


Retinaküler ağrı:

Patellofemoral aks bozukluğu olan hastalar genelde ön diz ağrısından şikayet ederler.
Yapılan artroskopik değrlendirmelerde görülen kıkırdak lezyonları önceleri ağrıyı açıklamakta
kullanılsa da, daha sonra kıkırdak lezyonları ile ağrı arasında bir bağlantı olmadığı
araştırıcılar tarafından ortaya konmuştur. Fulkerson ve Johnson patellofemoral ağrıda lateral
retinaküler hassasiyete dikkat çekmişlerdir. 2 Buna ek olarak medial retinakulumda da
anormal stresler ve yüklenmeler olduğu görülmüştür. Mori ve arkadaşları 1991 yılında lateral
retinakülum içindeki sinirsel yapılarda dejeneratif değişiklikleri göstermişlerdir. Butler ve
Manuel’in 1992 de sempatik blokaj ile ön diz ağrısını tedavi etmeleri de bu bulguyu
desteklemektedir. Lateral retinaküler hassasiyeti test etmenin bir yolu da o bölgeye lokal
anestezik enjekte ederek ağrıyı izlemektir.
Retinaküler serbestleştirme yapılan hastalarda oluşan ağrının sebepi ise; rezidüel bantlar,
stresin diğer retinaküler bölgelere kayması veya ağrının retinaküler orijinli olmamasıdır.
Sinovial plika

Medialde parapatellar bölgedeki plika ön diz ağrısı sebebi olabilir. Germe ve lokal tedavilere
cevap verse de semptomatik plikanın kesin tedavisi artroskopik egsizyondur. Semptomatik
plikanın daha önemli başka bir problemin göstergesi olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.
Kalın ve meniskoid görünümde olan ve diz fleksiyonu ve ekstansiyonu sırasında femoral
dejenerasyona sebep olan bir plikanın çıkartılması gerektiği, diğerlerinin ise konservatif
olarak izlemenin doğru olacağı akıldan çıkartılmamalıdır.
Patellar tendinit (Jumper’s knee, koşucu dizi)

Patellanın alt ucunda patellar tendonda hassasiyet özellikle zıplamayı gerektiren sporlarda
sık görülür. Traksiyonel veya insersiyonel injuriler şeklinde yorumlanan bu patolojide
konservatif tedavi bazen yetersiz kalabilir. Konservatif tedavide egzersiz programı
modifikasyonu, iğne ile mekanik yolla revaskülarizasyon ve hidrokortizon iontoforezi etkili
olabilir. Kuadriseps germeleri ve egzersizleri faydalıdır. Tekrarlayan intratendinöz
enjeksiyonlardan kaçınılmalıdır.

Prepatellar bursitler

Semptomları benzemekle birlikte diz üzeri çömelerek iş yapan kişilerde olur ve patella önü
ödemli görüntüdedir. Akut dönemde şiş, ağrılı ve kızarık olabilir. Dizlik, aktivite
modifikasyonu, NSAI veya steroid enjeksiyonuna cevap vermeyen tekrarlayan bursitlerde
cerrahi eksizyon düşünülmelidir. Bursa içi psödomembran iyileşmenin engellenmesine sebep
teşkil etmekte ve tekrarlayan travmalara bağlı olarak, seröz, hemorajik veya enfekte olarak
kendini göstermektedir. Endoskopik kontrol altında günlük cerrahi uygulama sonucunda tam
çözüm elde edilebilir.

Retropatellar bursitler

Tibial tüberkül ile patellar tendon arası bursanın inflamasyonu diz ekstansiyonda ve
kuadriseps gevşek iken bu bölgedeki hassasiyet ile belirlenir, kuadriseps kasılı konumda ise
tendon bursanın palpasyonunu engeller. Kortikosteroid enjeksiyonu veya konservatif takip
tedavinin başlıca ilkelerini oluşturur.
Pes anserin bursiti

Her ne kadar daha çok medial kompartman problemleri ile karışsa da ağrısı öne yayılabilir.
Basit palpasyon ile tanıya yaklaşılır ama proksimal tibiadaki dev hücreli tümör, sarkomatöz
değişiklikler gibi önemli patolojileri atlamamak için radyolojik değerlendirmeyi ihmal etmemek
gerekir.

Fat pad sendromu

Doğrudan meydana gelen travmalar ile infrapatellar bölgedeki yağ dokusu zedelenebilir.
Özellikle hiperekstansiyona gelen dizlerde sık görülür. Palpasyonla oluşan hassasiyete bazı
durumlarda endurasyon eşlik edebilir. Tanıya ulaşırken karşı diz muayenesini ihmal
etmemek ve sinovitin de aynı bulguları verebileceği unutulmamalıdır. Tedavide germe
egzersizleri, kortikosteroid enjeksiyonu ve artroskopik egsizyon kullanılmaktadır. Meniskeal
lezyonlar
Bazı menisküs patolojisi olan hastaların ağrı kaynağı sorulduğunda dizin ön kısmını
gösterdikleri unutulmamalıdır. Dikkatli bir fizik muayene ile tanı konması gerekirse ileri
tetkiklere gidilmesi uygundur.
Çapraz bağ lezyonları

Çapraz bağ lezyonlarında kuadriseps zayıflığı, dizin fleksiyonda kullanılması ve rotasyonel


instabilite sebepi ile patellofemoral semptomlar ortaya çıkmaktadır. Patolojik ön-arka
translasyon, patellofemoral sürtünmeyi arttırır ve ön diz ağrısını provoke eder. ACL yırtıkları
ve rekonstrüksiyonları sonrası uygulanan erken hareket patellofemoral dejenerasyonu azaltır
ve ağrı riskini sıfırlar. Ayrıca, ön çapraz bağ tamirlerinin, tam hareket sağlanıncaya kadar
ertelenmesinin infrapatellar kontraktürü azaltacağını ve haliyle ön diz ağrısının meydana
gelmesini engelleyeceğini unutmamak gerekir.
Hemanjiyom

Kuadriseps kası içine kadar uzanan ve eklem içinden menşei alan hemangiomların da ön diz
ağrısına sebep olabileceği ve egsizyondan fayda göreceği unutulmamalıdır.
Runner’s knee (iliotibial band sendromu)

Aşırı kullanmaya bağlı olabilecek irritasyonlarda patellofemoral eklem de etkilenebilir.


Özellikle hafif aks bozukluğu olan kişilerde daha sık görülür. İlliotibial band sendromu
germeye, sıcak uygulamaya, NSAI tedaviye, ortozlara ve aktivite modifikasyonuna iyi cevap
verir.
Yansıyan ağrılar

Kalça, sakroiliak ve vertebral patolojiler de dize yansıyan ağrıya sebep olabilir. Tüm bu
ayırıcı tanıdan sonra varılması gereken tanı “dizin içindeki bir bozukluk” olmamalıdır. Çünkü
ön diz ağrısı dikkatli muayene, tetkik ve hikaye ile kesin tanı konabilecek bir patolojidir.
DİZ KİREÇLENMESİ (GONARTROZ )

Osteoartrit (kireçlenme) ağırlık taşıyan eklemlerin yaşlanmaya bağlı olarak yozlaşmasıdır.


Kireçlenme kıkırdaktan başlar, kıkırdak altındaki kemiği, eklem kapsülünü ve eklem
çevresindeki bağları etkiler. Hatta ağrıdan dolayı kullanılamayan kaslarda incelmeler ve
sertleşmeler olur.
Diz vücudun en fazla ağırlık taşıyan ve dolayısıyla kireçlenmeden en fazla etkilenen
eklemlerinden biridir. Diz ekleminde üç adet kemiğin eklem yüzeyi vardır. Femur (baldır
kemiği), tibia (kaval kemiği) ve patella (diz kapağı kemiği). Tibia femurla, femur patella ile
eklem yapar. Tibia ve femur arasında iç ve dış eklemler vardır. Kireçlenme daha çok iç
femorotibial eklemlerden başlar ve diğer eklemleri etkiler. Ancak genellikle dizdeki üç eklem
birlikte etkilenir.
Diz eklemlerinin içinde iki adet bağ vardır (ön ve arka çapraz bağlar ). Ayrıca eklemin iç
yanında ve dış yanında kuvvetli bağlar vardır. Eklem yüzlerinin uyumunu sağlamak için iki
adet menisküs vardır. Diz hareketlerini başlıca iki kas grubu sağlar, dizi doğrultan ekstansör
kaslar ( quadriseps ) ve büken fleksör kaslar ( harmstringler).

Gonartroz (diz kireçlenmesi ) kimlerde görülür? Gonartroz orta ve ileri yaşlarda görülür. 50
yaşın üzerinde kadınlarda daha sık görülür. Hastalık daha erken yaşlarda da görülebilir.
Hastalar genellikle kiloludurlar. Daha önce geçirilen eklem operasyonları, travmalar, spor
yaralanmaları, iltihaplı romatizmalar, doğuştan gelen bazı bozukluklar en önemli sebepleridir.

Gonartozlu bir dizde neler olur?

Gonartrozda en erken değişiklik eklem kıkırdağında olur. Kıkırdakta incelme sonucu eklem
aralığı daralır. Kıkırdak altındaki kemiklerde de incelmeler ve yıpranmalar olur. Ayrıca eklem
kenarlarında kemiksi çıkıntılar (osteofit ) oluşur. Eklem kalınlaşmış olarak görülür. Eklem
çevresi kaslarında ağrı sebebiyle kullanılmamaya bağlı atrofiler (incelmeler) olur. Ayrıca
eklemin iç yanında pannikülit adı verilen yağ lobülleri vardır. Bunlar çoğu zaman ağrılıdır.
Ayrıca zaman zaman eklemlerde iltihaplanma olabilir (sıvı toplanması ).
Hastanın şikayetleri nelerdir ?

Eklemlerde ağrı ve tutukluk hastalığın ilk belirtisidir. Hastalık bazen hiçbir belirti vermeden
ilerleyebilir. Bazen de hastalık belirtileri olduğu halde röntgen filmleri normal olabilir. Hastalık
ilerledikçe eklem hareketleri kısıtlanır yürümek ve merdiven inmek-çıkmak zorlaşır. Bazen
topallama olabilir. Eklemin düzeni bozulur, bacaklarda eğilmeler olabilir. Eklem içinde, dizin
arkasında ve eklemin ön tarafında bursalarda iltihaplı şişkinlikler olabilir. İlerlemiş ve
rehabilite edilmemiş dizlerde dizi doğrultmak, ya da bükmek zor ve ağrılı olabilir.

Muayenede neler bulunur ?

Eklemde sürtünme sesi, şişlik, kaslarda erime, pannikülit, eklem hareket kaybı, en sık
rastlanan muayene bulgularıdır. Ayrıca değişik derecelerde deformiteler olabilir
Nasıl teşhis edilir ?

Hastanın ifadesi, muayene ve röntgen filmleri genellikle yeterlidir. Bağlar ve menisküslerin


durumunu değerlendirmek için MR gerekebilir.

Tedavide neler yapılmalıdır?


Hekimin görevi hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak, ağrıyı dindirmek ve hastayı fonksiyonel
halde tutmaktır. Ağrı kesiciler, kas gevşeticiler kullanılabilir. Topikal ilaçlar diz
kireçlenmesinde faydalıdır.
Kireçlenmenin fazla ilerlemediği ve kıkırdağın kısmen korunduğu hastalarda kıkırdak
besleyici eklem içi enjeksiyonlar yapılabilir (viskosüplemantasyon). Deformiteleri ( şekil
bozuklukları ) gidermek için diz korseleri kullanılabilir. Artroza bağlı oluşan şişkinliklerde
(sinovit) bu sıvı boşaltılır ve soğuk (buz) uygulaması yapılır. Eklem içi kortizon enjeksiyonu
gerekebilir.

Tedavide önemli unsurlardan biri de diz koruma prensiplerinin uygulanmasını ve günde en az


iki defa 10′ar dakika hekim ve fizyoterapist kontrolünde yapılan egzersizlerdir. Bütün bu
tedavi metodlarına rağmen hastanın şikâyetleri devam ediyorsa cerrahi tedavi metodları
uygulanır.

Diz koruma prensipleri:

Hareket ediniz
Fazla kilolarınızı veriniz.
Çömelirken ve doğrulurken, bir yere otururken ve kalkarken kollarınızı kullanın dizlerinizi
fazla kırmamaya çalışın.
Ağır yük taşımayın.
Uzun süre yürümek ve ayakta durmaktan kaçının.
Yumuşak tabanlı ve düz topuklu ayakkabı giyin.
Bacak kaslarınızı düzenli olarak çalıştırın.
Diz egzersizlerini mutlaka yapın.
Dizlerinizi sert zeminler üzerine koymayın.
Egzersiz 1:

Ayak bileklerinize ve parmaklarınıza bir ağırlık bağlayın ve yavaşça bir yere oturun ve
ayaklarınızı sallayın. 5-15 dakika bu şekilde kalın, günde üç defa tekrarlayın.

Egzersiz 2:

Bir sandalyede oturun ayağınızı bir tabela üzerinde dinlendirin. Dizinizi hafifçe kaldırarak
tabelaya bastırın 5-10 saniye bastırın günde 3 defa 10′ar defa tekrarlayın

Egzersiz 3 :

Sandalyede oturun bir şerit haline getirilmiş çarşafı topuğunuzdan iki elinizle birlikte
dizlerinize yukarı çekin bu hareketi günde 3 defa tekrarlayın

Egzersiz 4 :

Bir sandalyede yada daha iyisi ayaklarınız değmeyecek şekilde yüksek bir yere oturun,
ayağınızı dizleriniz düzleşinceye kadar kaldırın aynı hareketi önce hafif zamanla orta
ağırlıklarla tekrarlayın. Günde 5-10 defa tekrarlayın

Egzersiz 5 :

Ayaklarınız arasına bir kitap veya rulo havlu koyun. Dizlerinizi bükmeden kitabı kaldırın, 5 e
kadar sayın 3×5-10 kez tekrarlayın

Egzersiz 6 :

Dizleriniz arasına bir havlu veya lastik top yerleştirin, baldırınızı ve dizlerinizi sıkın. 3×5 - 10
tekrar yapın

Egzersiz 7 :

Bir sandalyede oturun sırayla ayak uçlarınızı ve topuğunuzu yükseltin 3x 5 - 10 tekrar yapın

Egzersiz 8 :

Sırt üstü yatın, dizinizi ve bacağınızı bükün. Topuklarınızdan güç alarak kalçanızı
olabildiğince yukarı kaldırınız.

DİZ PROTEZİ (ÇİMENTOLU VE ÇİMENTOSUZ)

Dizde diğer tedavi yöntemlerine cevap vermeyen kireçlenmeler diz protezi ile tedavi edilir.
Protez denince dizde eklem yapan üç kemiğin eklem yüzeylerinin kesilerek çıkarılması ve bu
yüzeylerin metal ve plastik parçalar ile kaplanmasıdır.

En sık soru protez yapım yaşı ve ne kadar ömrü olduğudur. Burada hastanın kişisel
özellikleri; yaş, cinsiyet, ağırlık ve hareket seviyesi belirleyicidir. İyi ellerde yapılması şartıyla
tüm hastaların %98′inde protez 10 yıl dayanır. 65 yaş üzeri, kadın, 70 kg altı ve az hareketli
kişilerde protezin ömrün kalan kısmında idare edebileceği söylenebilir. Genel olarak diz
protezi iyi ellerde yapıldığında 15 yıl civarında tamamen ağrısız ve diz fonksiyonlarının tam
olduğu bir yaşam süresi elde edilir.
Normal bir dizde dört adet bağ, dizin kemiklerinin birbiri ile bağlantısını ve koordinasyonunu
sağlar.Artritli bir dizde bu bağların yapıları bozulabilir.Diz protezi uygulamalarında bu
bağlardan bazıları eklem yüzeyleri ile birlikte kaldırılır ve yeni yapma yüzeyler ile
değiştirilir.Konulan parçaları yerinde tutmak üzere 2 yol mevcuttur.Bunlardan biri
polimetimetakrilat adı verile çimento ile tespittir. Diğeri ise özel hazırlanan ve kemiğin
gelişimine uygun olarak kemikle bütünleşen parçalardan oluşan protezlerdir.
Bugün diz protezlerinin büyük çoğunluğu çimentolu olarak yapılmaktadır.Çimentolu
protezlerin uyumu mükemmel olup 20 yıl kadar dayanabilmektedir.Bu süreyi hastanın
kilosu,genel sağlık koşulları,aktivite düzeyi arttırıp, azaltabilmektedir.Çimentonun avantajı
gerek kemikle protezi birbirine bağlayan bir yapı olması gerekse katı bir maddenin ortama
kattığı biomekanik güçtür.Bugün için kullanılan materyallerde kırılma olayı son derece
azdır,kemikten gevşeyebilmeleri bir sorundur.Gevşeme 2 türlü olabilir.

1. Diz hareketler esnasında birçok kuvvetin etkisi altında kalır.Protezli dizde aksial olarak
gelen yük değiştirilmiş olan kaval kemiğinin eklem yüzeyi ve arta kalan spongiöz kemik
tarafından karşılanır.Eğer gelen yük protezin gücünü aşacak olursa protez alta kalan kemiğin
içine gömülür,yada gevşemeye başlar.Bu esnada metal parçalar arasına konmuş olan
polietilen tabakanın ezilmesi ondan parçaların ayrışmasına ve bu parçaların vücut tarfından
yabancı cisim olarak algılanıp biolojik bir yanıt verilmesine neden olur.Bu cevapta
gevşemenin biolojik olarak hızlanmasına neden olur.
2. Polietilen bölgeden kopan parçalar vücudun savunma hücreleri tarafından kaldırılmak
istenecektir. Bu amaçla salgılayacakları enzimler sadece bu parçaların değil aynı zamanda
protezin kemiğe yapışmış olduğu bölgedeki kemiğin erimesine(osteolisiz) yol açacaktır. Bu
olay bir kısır döngü içerisnde devam edip gevşeme ve protezin uyumsuzluğu ile sonlanır.
Yukarıda anlatılanlara karşın çimentolu protezler bugün için başarı ile kullanılmaya devam
etmektedir. Özellikle genç aktif,artritli hastalarda tek tedavi seçeneği olarak kabul
edilmektedirler.
1980′li yıllarda kemiğe bir çimento materyali olmaksızın uygulanabilen protezler üretilmiştir.
Bu implantların yüzeylerinde yeni kemik oluşumunu sağlayabilecek biolojik olarak aktif olan
maddeler bulunmaktadır.İmplanları kemiğe tespit etmek üzere çeşitli vida sistemleri de
geliştirilmiştir.Vidalar yeni kemik gelişimi sağlanana dek protezin tespitinden sorumlu
olacaklardır.Bazı modeller çimentolu protezler kadar başarılı olmuşlardır.Ancak ne kadar
düzgün yüzeyli olurlarsa olsunlar bu protezlerde de yük altında kalmaya bağlı küçük
fragmanların oluşumunun daha fazla olduğu ve biolojik yanıtın daha hızlı geliştiği tespit
edilmiştir.Ayrıca bugün için bu tip protezlerin kullanımı ile ilgili uzun dönem sonuçlar henüz
elimizde mevcut değildir.
1980′li yılların sonuna doğru femoral komponenti çimentosuz,tibial komponenti çimentolu
hybrid protezler üretilmiş olup bugüne kadar ki sonuçları iyidir.
Sonuç olarak diz protezi cerrahisi bazı sorunları olsa da bugün için dizin biomekaniğini
düzenleme de etkili bir tedavi yöntemidir. Hastaların operasyonun ertesi günü yürümelerine,
2. gün tuvalete oturmalarına izin verilir. Dikişler ortalama 15 günde alınır ve sonrasında
banyoya izin verilir. Hasta operasyonun ertesi gününden itibaren diz bükme ve adale
güçlendirme egzersizlerine başlanır. Bu egzersizler diz fonksiyonlarının tamamen
kazanılmasına kadar devam eder. Genellikle 6. haftada tüm diz fonksiyonları geri döner.
Dizde şişlik ve protezin varlığını hastalar 3-6 ay hissedebilirlerse de yürüme ilk haftadan
sonra ağrısızdır.
Diz protezinin iyi ellerde yapılması kadar ameliyathane ve ameliyat sonrası bakım hizmetleri
de çok önemlidir. Bu operasyonun en önemli komplikasyonu % 1-2 oranında
enfeksiyondur.(en iyi ameliyathane şartlarında). Enfeksiyon gelişirse ek cerrahi prosedürler
gerekebilir. İyi ameliyathane şartı dendiğinde enfeksiyon kontrolü çok iyi olan, “laminar air
flow” lu ameliyathaneler anlaşılmaktadır. Damar ve sinir yaralanması riski neredeyse yoktur.

MENİSKÜS YIRTIKLARI
Vücudumuzun en sık yaralanan bölgelerden birisi de menisküslerimizdir. Menisküsler diz
bölgesinde en büyük iki kemiğin kesiştiği noktada ‘C’ şeklinde mevcut olan ince
yastıkçıklardır. Dizde yükün taşınması, birçok yöne dönme hareketinin yapılabilmesi,femur
(uyluk kemiği) ve tibia (kaval kemiği) arasındaki güç dengesinin sağlanması gibi görevler de
rol oynarlar.

Futbol gibi karşılıklı temas sporlarında dizin dönmesi, ani hareketlerde meydana gelen
katlanma, tek diz üzerine yük alınması sonrasında menüsküsler yırtılabilir. Sporcularda bu
yaralanmalara ön çapraz bağ(ÖÇB) yaralanmaları da eşlik edebilir. İleri yaş grubunda ise
menisküsler herhangi bir travma olmaksızın dizde gelişen dejenerasyon ve kıkırdak hasarına
bağlı olarak yırtılabilirler.

Belirti ve şikayetler

Diz içerisinden gelen sesler yırtığın ilk bulguları olabilir. Dizde ödem gelişene dek sporcular
oyuna devem edebilir yada günlük aktiviteler yapılabilir. Ancak ödem geliştiğinde şikayetler
oluşur. Şikayetler 24-48 saat içerisinde gelişir.
Dizde gerginlik ve şişlik
Eklem hareket açıklığında azalma
Dizde sıvı toplanması
Menisküsün yırtık parçası eklem içine düştüğünde takılma ,kitlenme.Bu durum ancak
doktorunuz yapacağı bir manevra ile düzelebilir.
Tanı

Doktorunuza herşeyin hangi travma ile nasıl başladığını anlatın,doktorunuz çeşitli manevralar
ile dizinizi muayene edecektir. Ayırıcı tanı için röntgenler ve menisküslerin görüntülenmesi
için MRI istenebilir. Dizin kitli kaldığı durumlarda artroskopik muayene önerilebilir. Menisküs
yırtıkları birkaç tipte olabilir.
Sporcularda dönme sonrasında oluşan dikey yada kova sapı tarzında yırtıklar,
Genç atletlerde sürekli tekrarlayan tipte travmalar sonrası koşma gibi oluşan radial yada
gaga tarzında yırtıklar
Yaşlılarda kıkırdak bozulmasına bağlı oluşan horizantal yada iç taraf yırtıkları sayılabilir.
Menisküs yırtıklarının başlangıç tedavisi RİCE olarak kısaltılmış protokoldür:

Rest (istirahat)
İce (buz uygulaması)
Compressıon (bası uygulamsı ,bandaj gibi)
Elevatıon (dizin yukarı alınması) şeklinde özetlenebilir,
Bu tedavinin takibinde dizde kitlenme ve kronik yakınmalar gibi şikayetler gelişmez ise tedavi
istirahat süresi boyunca sürer ve biter. Meniskünün sadece 1/3 dış (eklem kapsülüne yakın)
bölümünde kan dolaşımı vardır. Bu bölgelerdeki yırtıklarda , menisküs kendi beslenmesi
sayesinde yırtığın tamirini sağlar. 2/3 iç bölgede ise tam bir tamir olmaz. Yinede her
zedelenmiş menisküs bulgu verecek diye bir kural da yoktur.

Cerrahi tedavi menisküsün iyileşemediği ve şikayetler oluşmaya devam ettirdiği zamanlarda


planlanmaktadır. Yırtık ve şikayete neden olan menisküs yırtıkları kıkırdakta aşınmaya ve
ileri dönemde kireçlenmeye neden olur. Genç, aktif yaşam süren kişilerde menisküs
yırtıklarının ameliyat edilmesi önerilir.Yırtığın tipine ,eşlik eden başka bir patoloji olup
olmaması,hastanın yaşına göre doktorunuz uygun tedaviyi, planlayacaktır.Cerrahi sonrası
rehabilitasyon tedavinin önemli bir parçasıdır.

PREPATELLAR BURSİT

Bursalar içleri çok az miktarda sinovial sıvı ile dolu keseciklerdir. Bursalar vücudun
sürtünmeye maruz kalan bölgelerinde ve eklem çevrelerinde bulunur. Bursalar kemik
çıkıntılar üzerinde bulunarak kemiklerle kas ve tendonlar arasında yastıkçık görevi görürler.
İltihaplı romatizmalar yada aşırı zorlanmaya bağlı olarak, bursalarda ağrılı veya ağrısız
şişlikler, iltihaplanmalar hatta bursa içine kanamalar olabilir.
Tesisatçılar, yer döşemeciler, madenciler gibi diz üzerinde çalışan bazı mesleklerde diz
kapağı önünde şişlikler olur. Muayenede içi sıvı dolu bir kesecik olarak ele gelir. Bazen
iltihaba bağlı olarak sıcaklık olabilir. Ayrıca hasta yürürken özellikle merdiven inme ve
çıkmada ağrı olur. Namaz kılarken dizin üzerine oturamaz.

Kimlerde görülür?

Dizüstü çalışanlarda sık görülür. Tesisatçılar, çatı ustaları, döşemeciler, madenciler,


bahçıvanlar vs.
Sporcularda sık görülür.
Trafik kazalarından sonra görülür.
Romatoid artrit ve gut hastaları.
Belirtileri nelerdir?

Aktivite ile artan, istiharetle azalan ağrı


Diz kapağı önünde şişlik
Dokunmakla ve basmakla hassasiyet

Tedavi nasıldır?

İstirahat, bursadaki şişlik kayboluncaya kadar dinlenilmeli


Günde 3-4 defa 20 dk kadar süren buz uygulaması
Antienflamatuar ilaçlar
Bütün bu tedbirlere rağmen inmeyen şişlikler enjektörle çekilir, kortikosteroid enjekte edilir ve
bandajlanır. Bu işlem birkaç defa tekrarlanabilir.
Kronik vakalarda bursa cerrahi olarak çıkarılır.
Dizde bursit olmasını önlemek için neler yapılmalı ?

Diz üzerinde çalışanlar ve dizinden darbe alma ihtimali olan sporlarla meşgul olanlar için dizi
koruyucu bir dizlik (kneepad) kullanmalıdır. Bir kez prepatellar bursit geçirenlerde dizlerin
dinlendirilmesi iş yada sportif aktivite bittikten sonra buz uygulanması ve bacağın
yükseltilmesi gerekir.
PES ANSERİN BURSİTİ

Sıklıkla orta ve ileri yaşlarda dizde kireçlenmesi olan kişilerde görülür. Dizin iç tarafında
eklem çizgisinin 2-3 cm kadar aşağısında kasların yapışma yerinde tendonlar ile kemik
arasında bulunan bursanın iltihaplanmasıdır. Bu bursa iltihaplandığında diğer bursitlerde
olduğu belirgin bir şişlik ele gelmeyebilir, o bölgede basmakla ağrı olur. Bu hastalarda
özellikle merdiven ve yokuş çıkma esnasında dizin iç tarafından başlayıp yukarıya doğru
yayılan bir ağrı vardır.
Tedavisinde diz çevresindeki kasların kuvvetlendirilmesi, sıcak ve soğuk uygulamalar, fizik
tedavi, bandajlama gerekebilir. Anti-romatizmal ilaçlar ve pomadlar kullanılır. Bütün bu
tedavilere rağmen iyileşmeyen hastalara bu bölgeye lokal anestezik ile birlikte kortizon
enjeksiyonu yapılabilir.
ILIOTIBIAL BANT SENDROMU

Dizin yan tarafında ağrı ile karakterize bir durumdur. Uzun koşular yapan ve biomekaniksel
sorunları olan atletlerde, özellikle engebeli, bozuk yüzey zeminlerde koşanlarda sıkça
rastlanan bir sorundur. Koşu kesildiğinde ağrı kaybolur. Fakat koşuya başlamakla tekrar ağrı
başlar. Bacak bacak üstüne atma pozisyonunda dizi bükme-düzeltme işlemi sırasında da
benzer bir ağrı oluşabilir. Öncelikli olarak yapılması gereken dinlenmek ve soğuk
uygulamaktır. Tepe aşağı koşuları kesmek gerekir. Uzman bir doktorun değerlendirmesi
ışığında özel ayak tabanlığı verilebilir. Koşu öncesi ve sonrası bacak dış yan grubu bölgeye
germe egzersizleri uygulamak bu sorunla karşılaşma riskini azaltır.

OSGOOD - SCHLATTER HASTALIĞI

Çocukluk çağında sık rastlanan bir diz ağrısı sebebidir. Diz kapağının alt ucundan, kaval
kemiğine (tibia) yapışan patellar tendon ve yapışma yerinde ağrı ve hassasiyet olmasıdır.
Hastalık erkeklerde kızlardan 3 kat daha fazla görülür. Erkek çocuklarda 11-15 yaşlarında,
kızlarda 8-13 yaşlarında sık görülür. Tek taraflı veya çift taraflı olabilir. Büyüme döneminde
gevşek olan kemik- tendon yapışma yerinin uyluk ön bükümündeki kasların (kuadriseps, dizi
doğrultucu kas) ani kasılması ile bu bölgedeki periost (kemiği çevreleyen zarlar) tüberositas
tibiadan (kaval kemiğinin uç-önündeki çıkıntı) ayrılır.
Hareketle artan, dinlenmeyle azalan bir ağrı vardır. Patellar
tendon kalınlaşmıştır. Bu bölgede basmakla ağrı vardır. Dizin tam bükülmesi ve tam
doğrultulması (fleksiyon, ekstansiyon) ağrıya sebep olur.

Tedavi

Kendini sınırlayıcı bir hastalıktır. 3 aylık hareket kısıtlaması şikayetleri geçirir. 3 ay spor
yasaklanır. Sıcak ve soğuk uygulamalar yapılabilir. Bu tedaviden sonuç alınamazsa
kortikosteroid enjeksiyonu yapılabilir. Cerrahi müdahale oldukça risklidir ve ciddi
komplikasyonlara (patella alta, genu rekurvatum, kondromalazi vs.) yol açabilir. 15 yaş
civarında kendiliğinden iyileşir.
DİZ EGZERSİZLERİ

1) Yaklaşık 30 cm. yüksekliğinde bir basamak üzerine çıkın, dizleri gergin tutarak 3 sn.
bekleyin ve inin.

2) Topuklar yerde, parmaklar yaklaşık 5 cm. yüksekliğinde bir basamakta (kalın bir kitap da
olabilir) olmak üzere, basamak üzerinde parmak ucuna çıkılır ve inilir.

3) Topuklarınız yere tam değecek şekilde bir iskemleye oturun (yere tam olarak değmesini
sağlamak için ayaklarınızın altına bir destek koyabilirsiniz). Bu şekilde bir dizinizi düz-
leştirerek bacağınızı yukarı kaldırın, 5 sn. bacağınızı bu şekilde tutun ve yavaşça indirin. Aynı
hareketi öbür bacakla da tekrarlayın. Bu hareketi yaparken bacağınızın yere paralel olmasına
özen gösterin.

4) Bir duvara yarım metre uzakta durun ve sırtınızı tam olarak duvara yaslayın. Sırtınızı
duvardan ayırmadan dizleriniz 90 derece bükülecek şekilde çömelin. Bu pozisyonda 5′e
kadar sayın ve sırtınızı duvardan ayırmadan dizlerinizi gererek doğrulun. Bu hareketi
yaparken fazla çömelme-meye dikkat edin. Yardımcı olarak altınıza bir iskemle koyabilirsiniz.
5) Yüzüstü yere uzanın. Bir bacağınızı dizinizi bükmeden ve kalçanızı fazla zorlamadan
yukarı kaldırın.

6) Bir bacağınız dizden bükük, diğeri düz olarak sırt üstü yere uzanın. Düz olan bacağınızı
yerden bir karış yüksekliğe kaldırıp bu pozisyonda yaklaşık 10 sn. tutun, indirin. Aynı hareketi
öbür bacakla da tekrarlayın.

7) Yüzüstü yere uzanın. Ayaklarınızın altına rulo şekline getirilmiş birkaç havluyu destek
olarak koyun. Bu pozisyonda sırayla dizlerinizi gererek ayaklarınızı desteğe bastırın.

Sırt üstü yere uzanın. Dizlerinizin altına rulo şekline getirilmiş birkaç havluyu destek olarak
koyun. Ayaklarınızı yukarı kaldırırken dizlerinizi desteğe bastırın.

9) Aynı hareketi ayak bileklerinize ağırlık koyarak ve ayaklarınızı tek tek kaldırarak
tekrarlayın.

KONDROMALAZİ EGZERSİZLERİ

Egzersiz -1 : (izometrik quadriseps)


Resimdeki pozisyonda olduğu gibi uzanılır, bir kanepe yada koltuğa yaslanarak da yapılır.
Sol bacak bükülür, diğer bacak düz olarak uzatılır ve baldır ön kasları sıkılır sıkmaya 10-20
sn. devam edilir. 5-10 defa tekrarlanır diğer taraf için de ( gerekliyse ) yapılır.
Egzersiz-2 : (quadriseps kuvvetlendirme)
Aynı pozisyonda sağ bacak düz olarak havaya doğru kaldırılır ( 5-10 cm ) 5-10 sn tutulur.
Bırakılır ve 5-10 defa tekrarlanır.
Egzersiz -3 iliotibial bant ve baldır germe )
Oturma pozisyonunda sol bacak uzatılır, sağ diz bükülür, sağ ayak sol dizinde soluna
konulur. Sonra sol dirsekle sağ diz sola doğru zorlanır ve gövde sağa doğru döndürülüp 10-
20 sn germe yapılır.
Egzersiz -4 : (iliotibial bant germe)
Şekilde görüldüğü gibi sağ bacak sol bacak önünde çaprazlanır, eller bir arada tutularak
alabildiğince öne doğru eğilinir. Sol baldırın dışındaki zorlanma hissedilmelidir. 10-20 sn
germe sürdürülecek ve 5-10 defa tekrar edilecek.
Egzersiz-5 : ( harmstring germe )
Diz ve kalça 90 derece bükülür. Daha sonra sol bacak, baldır arka kaslarında zorlanma
hissedilinceye kadar düzleştirilir. 5-10 kez tekrarlanır.
Egzersiz -6 : ( kalça iç kaslarını kuvvetlendirme )
Oturma pozisyonunu bir lastik top dizler arasına sıkıştırılır, 5-10 sn tutulur 5-10 kez
tekrarlanır.
Egzersiz-7 : ( kalça açıcı kasları kuvvetlendirme )
Sağ diz hafif bükülmüş olarak ayakta durulur. Sonra sağ bacak 30 derece kadar açılır, 2-3
saniye tutulur, yavaşça kapatılır. Kalça ve dizin dönmesine izin vermeyin.
Egzersiz-8:( kalça ve baldır germe )
Sağ diz kıvrılarak oturulur. Sol diz havaya kaldırılır. Sol ayak tabanı yere oturtulur. Sonra, sol
diz karşı tarafa doğru gerilir, 20 sn tutulur.
Egzersiz-9:( baldır germe )
Şekildeki pozisyonda bir duvara yaslanılır. Duvardan uzak olan baldırda germe oluşturacak
şekilde öne doğru yaylanılır, 10-20 sn bu şekilde durulur, 5-10 defa tekrarlanır.

DİZİN ÖN BÖLGESİNDE AĞRI (PATELLOFEMORAL AĞRI SENDROMU)

Patellofemoral ağrı ( PFA ) diz kapağı kemiği ile uyluk kemiği arasındaki eklemden
kaynaklanan ağrıdır. Diz ağrılarının en sık rastlanan sebeplerinden biridir. PFA da diz
kapağının altında ve çevresinde ağrı ve çıtırtı vardır. Diz kapağında şişme görülebilir. Patellar
kondromalazi adı ile de adlandırılır. Daha çok genç ve orta yaşlılarda görülür, hastalar
genellikle atletik yapılı kişilerdir. İleri yaşlarda gonartrozun bir bileşeni olarak görülür. Uzun
süre oturduktan sonra, ayağı kalkıldığında ve yürümekle ağrı ortaya çıkar ( sinema belirtisi ).
Tekrar oturmakla ağrı geçer. Merdiven inmek ve çıkmak zorlaşır. Eğer diz kapağı alttaki
kemiğe doğru bastırılarak hareket ettirirse hasta şiddetli ağrı duyar.

Ağrı kesiciler, soğuk ve sıcak uygulamalar kısmen yarar sağlar. En ideal tedavi, uzun süre
yapılacak egzersiz programlarıdır. Ağır sporlardan ve zorlayıcı aktivitelerden kaçınmak
gerekir. Ayrıca, yumuşak tabanlı ayakkabılar, ayak destekleri dize gelen darbeleri enaza
indirir.

Egzersizler :
Egzersiz -1 : (izometrik guadriseps)

Resimdeki pozisyonda olduğu gibi uzanılır, bir kanepe yada koltuğa yaslanarak da yapılır.
Sol bacak bükülür, diğer bacak düz olarak uzatılır ve baldır ön kasları sıkılır sıkmaya 10-20
sn. devam edilir. 5-10 defa tekrarlanır diğer taraf için de ( gerekliyse ) yapılır.

Egzersiz-2 : (quadriseps kuvvetlendirme)

Aynı pozisyonda sağ bacak düz olarak havaya doğru kaldırılır ( 5-10 cm ) 5-10 sn tutulur.
Bırakılır ve 5-10 defa tekrarlanır.

Egzersiz -3 iliotibial bant ve baldır germe )

Oturma pozisyonunda sol bacak uzatılır, sağ diz bükülür, sağ ayak sol dizinde soluna
konulur. Sonra sol dirsekle sağ diz sola doğru zorlanır ve gövde sağa doğru döndürülüp 10-
20 sn germe yapılır.

Egzersiz -4 : (iliotibial bant germe)

Şekilde görüldüğü gibi sağ bacak sol bacak önünde çaprazlanır, eller bir arada tutularak
alabildiğince öne doğru eğilinir. Sol baldırın dışındaki zorlanma hissedilmelidir. 10-20 sn
germe sürdürülecek ve 5-10 defa tekrar edilecek.

Egzersiz-5 : ( harmstring germe )

Diz ve kalça 90 derece bükülür. Daha sonra sol bacak, baldır arka kaslarında zorlanma
hissedilinceye kadar düzleştirilir. 5-10 kez tekrarlanır.

Egzersiz -6 : ( kalça iç kaslarını kuvvetlendirme )

Oturma pozisyonunu bir lastik top dizler arasına sıkıştırılır, 5-10 sn tutulur 5-10 kez
tekrarlanır.

Egzersiz-7 : ( kalça açıcı kasları kuvvetlendirme )

Sağ diz hafif bükülmüş olarak ayakta durulur. Sonra sağ bacak 30 derece kadar açılır, 2-3
saniye tutulur, yavaşça kapatılır. Kalça ve dizin dönmesine izin vermeyin.

Egzersiz-8:( kalça ve baldır germe )

Sağ diz kıvrılarak oturulur. Sol diz havaya kaldırılır. Sol ayak tabanı yere oturtulur. Sonra, sol
diz karşı tarafa doğru gerilir, 20 sn tutulur.

Egzersiz-9:( baldır germe )

Şekildeki pozisyonda bir duvara yaslanılır. Duvardan uzak olan baldırda germe oluşturacak
şekilde öne doğru yaylanılır, 10-20 sn bu şekilde durulur, 5-10 defa tekrarlanır.
Bu yazı toplam 7102 defa okundu.

You might also like