You are on page 1of 21

BİR KÜLTÜR HİZMETİDİR

PARA İLE SATILMAZ


SALÂT-I NÛR
VE
TERCÜMESİ

İbnü’l-Arabî
(1165-1240)

Hazırlayan
İhramcızâde
Hacı İsmail Hakkı
ALTUNTAŞ
İSBN:
ismailhakkialtuntas@gmail.com
http://ismailhakkialtuntas.com

Dizgi : H. İsmail Hakkı Altuntaş


Kapak :
Baskı- Cilt :
Ahmet Ziyâüddin Gümüşhânevî
kaddese’llâhü sırrahu’l azîzin1 tertip ettiği üç
cilt olan Mecmuât’ül-Ahzâb Kitabında İbnü’l-
Arabî Cildinde geçen Ebu Abdillah Muhyiddin
Muhammed b. Ali b. Muhammed el-Hatimî et-
Taî el-Endelüsi kaddese’llâhü sırrahu’l azîzin

1
Muhaddis, mütekellim, fakih, kutbü’l-aktâb,
gavsü’l-vâsılîn Ahmed b. Mustafa b. Abdurrahman
el-Gümüşhânevî 1228/1813 senesinde Gümüşhane’
nin Emirler Mahallesinde dünyaya gelmiştir. XIX
yüzyıl gibi Osmanlı Devleti’nin çalkantılı, buhranlı bir
devrinde yaşamış olan Gümüşhânevî hazretleri;
tarikat anlayışı, tekkesi, irşad hususiyeti, bir
milyondan fazla müridi, padişahlar yanındaki
nüfûzu, tasavvuf, fıkıh ve hadise dair eserleri ve
dünyanın çeşitli bölgelerine gönderdiği 116
halifesiyle günümüzde de halen canlılığını muhafaza
eden bir tesir ve şöhrete sahiptir.
Gümüşhânevî hazretleri 7 Zilka’de 1311/13 Mayıs
1893 senesinde sabahleyin saat 10 sularında ansızın
gözünü açıp “Hepsini isterim Yâ Kibriyâ’!” diyerek
ebedi âleme göç etmiştir. Kabri, Süleymaniye Camii
avlusunda Kanûnî Sultan Süleyman Türbesi’nin kıble
tarafındadır. Yanlarındaki kabirde zevceleri Havva
Seher Hanım yatmaktadır.
6 Salât-ı Nûr ve Açıklaması
meşhur Salât-ı Nûr’u 2 esas alarak kısaca
tercümesini sunmaya çalıştık.
Allah Teâlâ’m, rızan için yaptığımız işlerden
dolayı affını diler, Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve
sellemin şefaatini arzu niyaz ederiz.
İhramcızâde
İsmail Hakkı ALTUNTAŞ
Esenler /İstanbul
2010

2 Muhyiddin İbnü’l Arabî, El İktibas el İlhâmiyye, Bâb


fi’ş şeriâ, ve’t-tarika ve’l Hakîka, n. 14; Mecmûat
rasâil İbn Arabî (Beyrut, 2000), c. I, 599
‫صلوة النور‬
‫الر ِح ِيم‬
‫الر ْح َم ِن َّ‬
‫ـــم هللاِ َّ‬
‫بِ ْس ِ‬
‫س ِي ِدنَا م َح َّمد‬ ‫لى َ‬ ‫ع َ‬ ‫س ِل ْم َ‬ ‫ص ِل َو َ‬ ‫ا َللَّه َّم َ‬
‫ض َك‬ ‫س ِي ِد أ َ ْه ِل أ َ ْر ِ‬ ‫‪.‬و َ‬ ‫أ َ ْك َم ِل َم ْخلوقَاتِ َك َ‬
‫ظ ِم َو ْال َك ْنـ ِز‬ ‫ور اْل َ ْع َ‬ ‫َوأ َ ْه ِل س َما َ َواتِ َك الن ِ‬
‫س ِم َو ْال َج ْو َه ِر اْلفَ ْر ِد َوال ِس ِر ْالم ْمت َ ِد‬ ‫ط ْل َ‬‫اْلم َ‬
‫س لَه ِمثْل َم ْنطوق َولَ ِش ْبهَ‬ ‫‪ ،‬الَّ ِذي لَ ْي َ‬
‫ض َع ْن َخ ِليفَتِ ِه فِي َهذَا‬ ‫ار َ‬ ‫َم ْخلوق َو ْ‬
‫ان ‪،‬‬ ‫س ِ‬ ‫الم ِِ اْ ِل ْن َ‬ ‫ع َ‬ ‫ان ِم ْن ِج ْن ِس َ‬ ‫الز َم ِ‬ ‫َّ‬
‫ت‬ ‫س ِد َواْلَفَ ْر ِد اْلمت َعَدَّ ِد ح َّج ِ‬ ‫ا َلروحِ اْلمت َج َّ‬
‫ض َي ِة َوع ْمدَ ِة هللاِ ِفي‬ ‫اْللِ في ِ اْل َ ْق ِ‬
‫ظ ِر هللاِ ِم ْن َخ ْل ِق ِه ‪،‬‬ ‫ض َي ِة ‪َ ،‬م َح ِل َن َ‬ ‫اْل َ ْم ِ‬
‫ص ْدقِ ِه ‪،‬‬ ‫ام ِه بَ ْينَه ْم بِ ِ‬ ‫منَفَّ ِذ أ َ ْح َك ِ‬
‫يض‬ ‫ْالم ِف ِ‬ ‫اْلم ْم ِد ِد ِ ْلل َع َوا ِل ِم ِبرو َحانِيَتِ ِه‬
‫ورانِيَّتِ ِه ‪َ ،‬م ْن َخلَقَه هللا‬ ‫ور ن َ‬ ‫َعلَ ْي ِه ْم ِم ْن ن ِ‬
‫ورتِ ِه َوأ َ ْش َهدَه أ َ ْر َوا َح َملَئِ َكتِ ِه ‪،‬‬ ‫لي ص َ‬ ‫َع َ‬
‫ان ِل َيكونَ‬ ‫الز َم ِ‬‫َّ‬ ‫صه ِفي َهذَا‬ ‫ص َ‬ ‫َو َخ َّ‬
‫‪8 Salât-ı Nûr ve Açıklaması‬‬

‫ب دَا ِئ َر ِة ْالوجو ِد‬ ‫ط ِ‬‫ِل ْل َعالَ ِمينَ أ َما َن َفه َو ق ْ‬


‫س ْمعِ َوالشهو ِد ‪ ،‬فَلَ ت َت َ َح َّرك‬ ‫‪َ ،‬و َم َح ِل ال َّ‬
‫ذَ َّرة فِي اْل َك ْو ِن إِلَّ بِ ِع ْل ِم ِه َولَ ت َ ْسكن إِلَّ‬
‫ق َو َم ْعدَ ِن‬ ‫ظ َهر ْال َح ِ‬ ‫ِبح ْك ِم ِه ‪ِ ،‬ل َنَّه َم ْ‬
‫سلَ ِمي ِإلَ ْي ِه َوأ َ ْو ِق ْف ِني‬ ‫ق‪.‬ا َللَّه َّم َب ِل ْغ َ‬
‫الص ْد ِ‬‫ِ‬
‫ي ِم ْن َمدَ ِد ِه‬ ‫ض َعلَ َّ‬ ‫بَ ْينَ يَدَ ْي ِه ‪َ ،‬وأ َفِ ْ‬
‫وح ِه‬ ‫ي ِم ْن ر ِ‬ ‫اح ِر ْسنِي بِعَدَ ِد ِه َوا ْنفَ ْخ ِف َّ‬ ‫َو ْ‬
‫وح ِه َ ِول َ ْش َهدَ َح ِقيقَتِي َعلَي‬ ‫‪َ ،‬ك ْي أ َ ْحيَا ِبر ِ‬
‫ير َواْلقَ ِلي ِل ‪،‬‬ ‫صي ِل ‪ ،‬فَا َ ْعلَ َم بِذَ ِل َك ْال َكثِ ِ‬ ‫الت َّ ْف ِ‬
‫َوا َ َري َع َوا ِل َمه اْلغَ ْيبِيَّ ِة ت َت َ َج ِلي ِبص َو ِر ِه‬
‫ظا ِه ِر‬ ‫ف اْل َم َ‬ ‫اخ ِتلَ ِ‬‫الرو َحا ِنيَّ ِة َعلَي ْ‬
‫اط ِن‬ ‫آلخ ِر َو ْالبَ ِ‬ ‫‪ِ ،‬ل َ ْج َم َع بَ ْينَ اْل َ َّو ِل واْ ِ‬
‫الظا ِه ِر ‪ ،‬فَأ َكونَ َم َع هللاِ آ ِل ِه بَ ْينَ‬ ‫َو َّ‬
‫س ِلي ِمنَ اْل َ ْم ِر‬ ‫صفَاتِ ِه َوأ َ ْف َعا ِل ِه ‪ ،‬لَ ْي َ‬ ‫ِ‬
‫شـْئ َم ْعلوم َولَ ج ْزء َم ْقسوم‬ ‫َ‬
‫فَا َ ْعبدَه بِ ِه فِي َج ِميعِ اْل َ ْح َوا ِل ‪ ،‬بَ ْل‬
‫بِ َح ْول َوق َّوة ذو اْل َجلَ ِل َواْ ِل ْك َر ِام ا َللَّه َّم‬
‫ب فِي ِه ‪.‬‬ ‫اس ِليَوم لَ َر ْي َ‬ ‫ام َع النَّ ِ‬ ‫يَا َج ِ‬
‫ى لَ أفا َ ِرقَه‬ ‫اِ ْج َم ْعنِي ِب ِه َو َعلَ ْي ِه َوفِي ِه َحت َّ‬
‫‪İbnü’l Arabî 9‬‬

‫ص َّل َع ْنه ِفي‬ ‫ار ْي ِن ‪َ ،‬ولَ ا ْن ِف ِ‬ ‫في ِ الدَّ َ‬


‫ْال َحالَ ْي ِن َب ْل أ َكونَ َكأ َني ِ ِإيا َّه ‪ِ ،‬في ك ِل‬
‫ق اْ ِلتِبَاعِ َواْ ِل ْنتِفَاعِ‬ ‫أ َ ْمر ت َ َولَّه ِم ْن َ‬
‫ط ِري ِ‬
‫ق اْلم َماث َلَ ِة ِإلَ ْي ِه َواْ ِل ْرتِفَاعِ‬
‫ط ِري ِ‬‫‪ ،‬لَ ِم ْن َ‬
‫َوا َ ْسأ َل َك ِبأ َ ْس َمائِ َك ْالح ْسنَي اْلم ْست َ َجابَةَ ‪.‬‬
‫طا َبة ‪َ .‬ولَ‬ ‫أ َ ْن ت َب ِلغَنِي ذَ ِل َك ِمنَّة م ْست َ َ‬
‫ت َردَّ ِني ِم ْن َك َخا ِئب َولَ ِم َّم ْن لَ َك نَا ِئب ‪،‬‬
‫اجد ْال َك ِريم َوأ َنَا اْلعَ ْبد اْلعَ ِديم‬ ‫فَإ ِنَّ َك اْ َلو ِ‬
‫سيِ ِدنَا م َح َّمد َو َعلَي آ ِل ِه‬ ‫صلَّي هللا َ‬ ‫َو َ‬
‫ب‬‫ص ْح ِب ِه أ َ ْج َم ِعينَ ‪َ ‬و ْال َح ْمد ‪َ ِِ ‬ر ِ‬ ‫َو َ‬
‫ْالعاَلَ ِمينَ‬
‫‪‬‬
SALÂT-I NÛR
VE
TERCÜMESİ
‫الر ِح ِيم‬
َّ ‫الر ْح َم ِن‬
َّ ِ‫ـــم هللا‬
ِ ‫س‬ ْ ‫ِب‬

‫س ِيِّ ِد َنا ُم َح َّمد‬ َ ‫س ِلِّ ْم ع‬


َ ‫َلى‬ َ ‫اَللَّ ُه َّم‬
َ ‫ص ِ ِّل َو‬
َ‫أ َ ْك َم ِل َم ْخلُوقَاتِك‬
"Ey Allah’ım! Salât3
ve selâmın yaratılmış varlıkların en
mükemmeli Efendimiz Muhammed sallallâhü
aleyhi ve sellemin üzerine olsun

َ‫سيِِّ ِد أ َ ْه ِل أ َ ْر ِضكَ َوأ َ ْه ِل س َما َ َواتِك‬


َ ‫َو‬
“O, yer ve gök ehlinin Efendisidir.”

‫ور اْأل َ ْع َظ ِم‬


ِ ُّ‫الن‬
“O, büyük bir nurdur.”

َ ‫َوا ْل َك ْن ِـز اْل ُم َط ْل‬


‫س ِم‬
3
“Salât; Allah Teâlâ’dan rahmet, meleklerden duâ
ve istigfâr, müminlerden ise yalnızca duâ”
manasındadır.
12 Salât-ı Nûr ve Açıklaması

“O, gizli hazinedir. ”

‫َوا ْل َج ْو َه ِر اْلفَ ْر ِد‬


“O, eşi ve benzeri olmayan cevherdir. ”

‫س ِ ِّر ا ْل ُم ْمت َ ِ ِّد‬


ِّ ِ ‫َوال‬
“O, Celâl ve cemal sıfatlarında zuhur
yeridir.”

ُ ‫س لَهُ ِمثْ ُل َم ْن‬


‫طوق‬ َ ‫الَّذِي لَ ْي‬
“Geçmişte ve gelecekte O’nun gibi Allah
Teâlâ ile ve sırlar hakkında konuşan
olmayacaktır ”

‫ش ْبهَ َم ْخلُوق‬
ِ َ‫َوال‬
“O’nun benzeri yaratılmamıştır. ”

‫ان ِم ْن‬
ِ ‫الز َم‬ َّ ‫ض ع َْن َخ ِليفَتِ ِه فِي َهذَا‬
َ ‫ار‬
ْ ‫َو‬
‫ان‬
ِ ‫س‬َ ‫ِج ْن ِس عَال َم ِِ اْ ِإل ْن‬
“Zaman (geçmiş ve gelecek )içinde insanlık
âlemi ve her şey O’nun vekilliğinden razıdır. ”
İbnü’l Arabî 13

َّ ‫لروحِ اْل ُمت َج‬


‫س ِد‬ ُّ َ ‫ا‬
“Batınî âlemde ruhundan, cismânî âlemde
bedeninden de her şey razıdır ”

‫َواْلَفَ ْر ِد اْل ُمتَعَ َّد ِد‬


“O, (aslında) çoğunluğun göründüğü zuhur
ettiği tekil ferttir. ”

‫ت اْللِ في ِ اْأل َ ْق ِضيَ ِة‬


ِ ‫ُح َّج‬
“O, Allah Teâlâ’nın hükümlerindeki
hüccettir.” (Hükümler O’nunla tayin edilir.)

‫َوع ُْم َد ِة هللاِ فِي اْأل َ ْم ِضيَ ِة‬


“O, hükümlerde Allah Teâlâ’nın dayandırdığı
temel delildir.”

‫َم َح ِ ِّل َن َظ ِر هللاِ ِم ْن َخ ْل ِق ِه‬


“O, Allah Teâlâ’nın yarattıklarına baktığı
(pencere olan) insân-ı kâmilidir. ”4

4
Allah Teâlâ âleme nazar ederken kâmil insanlar
vasıtasıyla nazar eder. Dünyanın Allah Teâlâ katında
değeri yoktur. Bu nedenle kâmil insanlar diğer
yaratılmışlara suret olarak perde olur. Çünkü Allah
Teâlâ’nın celâl nazarı ile illâki helak olurlar.
14 Salât-ı Nûr ve Açıklaması

ِ ‫ُمنَفَّ ِذ أ َ ْحك‬
‫َام ِه بَ ْينَ ُه ْم بِ ِص ْدقِ ِه‬
“O, muamelesi ve teveccühü ile insanların
arasında hükümlerin çıkış yeri olmuştur.”5

‫اْل ُم ْم ِد ِد ِل ْل َع َوا ِل ِم ِب ُرو َحا ِن َي ِت ِه‬


“O, ruhaniyeti ile âlemlerin de meded ve
yardım yeridir. ”

ِ ُ‫علَ ْي ِه ْم ِم ْن ن‬
َ ُ‫ور ن‬
‫ورانِيَّتِ ِه‬ ِ ‫ا ْل ُم ِف‬
َ ‫يض‬
“O, nurâniyetinin nuru ile âlemleri
nurlandırmıştır.”

‫ورتِ ِه‬
َ ‫ص‬ َ ‫َم ْن َخلَقَهُ هللاُ ع‬
ُ ‫َلي‬
“O’nu, Allah Teâlâ kendi suretinde
yaratmıştır.”

َ ‫ش َه َدهُ أ َ ْر َوا‬
‫ح َمالَئِ َكتِ ِه‬ ْ َ ‫َوأ‬
“O’nun bu durumuna meleklerin ruhâniyeti
şahittir. ”

5
“Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve doğrularla
beraber olun.” Tevbe, 119
İbnü’l Arabî 15

َ ‫ان ِل َيك‬
‫ُون‬ ِ ‫الز َم‬ َّ ‫صهُ فِي َهذَا‬ َّ ‫َو َخ‬
َ ‫ص‬
‫ين أَماَن‬
َ ‫ِل ْلعَالَ ِم‬
“O’nu, Allah Teâlâ (geçmiş ve gelecek)
zaman içinde âlemlerin emniyetini ona has
kılmıştır. ”

ِ ‫فَ ُه َو قُ ْط‬
‫ب دَائِ َر ِة ا ْل ُو ُجو ِد‬
“O, varlık dairesinin merkezidir. ”

‫ش ُهو ِد‬
ُّ ‫س ْم ِع َوال‬
َّ ‫َو َم َح ِ ِّل ال‬
“O, işitme ve müşahede yeridir.”
‫فَالَ تَت َ َح َّركُ ذَ َّرة فِي اْلك َْو ِن إِالَّ بِ ِع ْل ِم ِه‬
“Öyle ki; O’nun bilgisi dâhilinde âlemdeki
her şey hareket etmiş,”

‫س ُك ُن ِإالَّ بِ ُحك ِْم ِه‬


ْ َ ‫َوالَ ت‬
“O’nun hükmü ve emri ile âlemdeki her şey
sâkin kalabilmiştir.”

ِ ِّ ‫ِِألَنَّهُ َم ْظ َه ُر ا ْل َح‬
‫ق‬
16 Salât-ı Nûr ve Açıklaması
“O, Allah Teâlâ’nın (zât-sıfat-fiil) zuhur ettiği
zâttır”

‫ْق‬
ِ ‫الصد‬
ِّ ِ ‫َو َم ْعد َِن‬
“O, sıdk madenidir.”

‫سالَ ِمي إِلَ ْي ِه‬


َ ‫اَللَّ ُه َّم بَ ِلِّ ْغ‬
Bu özelliklerini anlattığım Rasûlüllah
sallallâhü aleyhi ve selleme;
“Ey Allah’ım selâmımı ulaştırmanı
diliyorum.”

‫َوأ َ ْوقِ ْفنِي بَ ْي َن يَ َد ْي ِه‬


“O’nunla saklanmış cemalini görebileyim ”

‫علَ َّي ِم ْن َم َد ِد ِه‬ ْ ‫َوأ َ ِف‬


َ ‫ض‬
“O’nunla yardımının üzerime alabileyim ”
‫سنِي ِب َع َد ِد ِه‬
ْ ‫اح ِر‬
ْ ‫َو‬
“O’nunla özelliklerini ömrümce muhafaza
edebileyim”

ِ ‫وح ِه ك َْي أ َ ْحيَا ِب ُر‬


‫وح ِه‬ َّ ‫َوا ْنفَ ْخ‬
ِ ‫ِفي ِم ْن ُر‬
İbnü’l Arabî 17
“O’nunla ruhundan bana üflenen ruh ile
hayat bulabileyim ”

‫علَي الت َّ ْف ِصي ِل‬ ْ َ ‫َ ِوأل‬


َ ‫ش َه َد َح ِقيقَ ِتي‬
“O’nunla hakikatin sırlarını çeşitli yönlerle
müşahede edebileyim ”

ِ ِ‫فَا َ ْعلَ َم ِبذَ ِلكَ ا ْل َكث‬


‫ير َواْلقَ ِلي ِل‬
“Bu sebeple azlığı çokluğu bileyim ”
ُ ‫َوا َ َري ع ََوا ِل َمهُ اْل َغ ْي ِبيَّ ِة تَت َ َج ِلِّي ِب‬
‫ص َو ِر ِه‬
‫ف اْل َم َظا ِه ِر‬
ِ َ‫اختِال‬ْ ‫علَي‬ َ ‫الرو َحانِيَّ ِة‬ُّ
“O’nunla âlemlerde çeşitli şekillerde tecelli
etmiş olan ruhânî suretlerin gizliliğini
görebileyim”

‫اط ِن‬ ِ ْ‫ِأل َ ْج َم َع بَ ْي َن اْأل َ َّو ِل ِّوا‬


ِ َ‫آلخ ِر َوا ْلب‬
َّ ‫َوال‬
‫ظا ِه ِر‬

“O’nunla Evvel, Âhir, Batın ve Zâhir’de bütün


(cem’) olarak müşahede edebileyim.”

‫ُون َم َع هللاِ آ ِل ِه َب ْي َن ِصفَا ِت ِه َوأ َ ْف َعا ِل ِه‬


َ ‫فَأَك‬
18 Salât-ı Nûr ve Açıklaması
“Bu şekilde sıfatı ve fiilleri arasında O’nun
âlinden olursam Allah Teâlâ ile beraber
olabilirim. ”

َ ‫س ِلي ِم َن اْأل َ ْم ِر‬


‫شـْئ َم ْعلُوم‬ َ ‫لَ ْي‬
“O’nun durumu (Rasûlüllah sallallâhü aleyhi
ve sellem) aslında benim için bilinen bir şeyde
olmamıştır. ”

ُ ‫َوالَ ُج ْزء َم ْق‬


‫سوم‬
“O’nun vücudu taksim edilmiş bir şeyde
değildir ”

‫يع اْأل َ ْح َوا ِل بَ ْل بِ َح ْول‬


ِ ‫فَا َ ْعبُ َدهُ ِب ِه فِي َج ِم‬
‫َوقُ َّوة ذُو اْل َجالَ ِل َواْ ِإلك َْر ِام‬
“Öyle olsa da zahir ve batınî hallerde İkram
ve celâl sahibi olan güç ve kudret sahibi Allah
Teâlâ’ya O’nunla kulluk edeyim. ”

َ ‫اس ِل َيوم الَ َر ْي‬


‫ب ِفي ِه‬ ِ ‫اَللَّ ُه َّم َيا َج‬
ِ َّ‫ام َع الن‬
“Ey Allah’ım geleceği kesin olan kıyamet
günü insanları topladığında ”

‫علَ ْي ِه َوفِي ِه‬


َ ‫ا ِْج َم ْعنِي ِب ِه َو‬
İbnü’l Arabî 19

“Beni O’nun ışığında, O’nun sevgisinde ve


onunla izinde kıl ki;” (onunla, onu ve onun
yanında)

َ ‫تى الَ أُفا َ ِرقَهُ في ِ الد‬


‫َّار ْي ِن‬ َّ ‫َح‬
“Tâki dünya ve ahirette ayrı kalmayayım ”

‫ع ْنهُ فِي ا ْل َحالَ ْي ِن‬


َ ‫َوالَ ا ْن ِف ِص َّل‬
“Ve yakınlık ve uzaklık hallerinde O’ndan
ayrılık olmasın ”

ُ‫ فِي ُك ِ ِّل أ َ ْمر ت َ َوالَّه‬، ُ‫ني ِإياَّه‬ِِّ َ ‫ُون كَأ‬


َ ‫بَ ْل أَك‬
“Aksine benimle O’nun arasında her işte (bu
salât ile) bir bağ arkadaşlık olsun ”

ِ ‫ِم ْن َط ِر‬
ِ‫يق اْ ِإلتِِّبَاعِ َواْ ِال ْنتِفَاع‬
“Bu tabi olmak ve menfaat yolunu
bulunmak içindir ”

ِ‫يق اْل ُم َماثَلَ ِة ِإلَ ْي ِه َواْ ِال ْر ِتفَاع‬


ِ ‫الَ ِم ْن َط ِر‬
“Yoksa O’na benzemek ve O’ndan üstün
olmak yolunu istemek için değildir ”
20 Salât-ı Nûr ve Açıklaması

َ‫ست َ َجابَة‬ ْ َ ‫سأَلُكَ ِبأ‬


ْ ‫س َمائِكَ ا ْل ُح‬
ْ ‫سنَي اْل ُم‬ ْ َ ‫َوا‬
“Ey Allah’ım güzel ve kabul edilen isimlerinle
istiyorum. ”
ً‫ست َ َطابَة‬
ْ ‫أ َ ْن تُبَ ِلِّغَنِي ذَ ِلكَ ِمنَّةً ُم‬
“İyi güzelliğe minnet ve şükrü ile
kavuşturmanı; ”

‫َوالَ ت َ ُر َّدنِي ِم ْنكَ َخائِب‬


“Hayal kırıklığına düşme korkusu
olmamasını; ”

‫َوالَ ِم َّم ْن لَكَ نَائِب‬


“Kimseyi araya koymadan istiyorum ”

‫اج ُد ا ْلك َِري ُم‬ َ ْ‫فَ ِإنَّكَ ا‬


ِ ‫لو‬
“Ey Allah Teâlâ’m Sen Vacid ve Kerim’sin. ”

‫َوأَنَا اْلعَ ْب ُد اْلعَدِي ُم‬


“Ben ise zayıf bir şeyi olmayan kulum ”
İbnü’l Arabî 21

‫ع َلي آ ِل ِه‬ َ ُ‫صلَّي هللا‬


َ ‫س ِيِّ ِدنَا ُم َح َّمد َو‬ َ ‫َو‬
‫ين‬َ ‫ص ْحبِ ِه أ َ ْج َم ِع‬
َ ‫َو‬
“Ey Allah’ım! Salât ın Muhammed’e âline ve
arkadaşlarına hepsine birden olsun.”

َ ‫ب ا ْلعاَلَ ِم‬
 ‫ين‬ ِِّ ‫ ِِ َر‬ ‫َو ا ْل َح ْم ُد‬
“Hamd âlemlerin Rabbi’nedir.

***
**
*

You might also like