Professional Documents
Culture Documents
1784 Dunyamiza - Bakish Albert - Einstein S.Eyuboghlu A.Erhat 1990 113s PDF
1784 Dunyamiza - Bakish Albert - Einstein S.Eyuboghlu A.Erhat 1990 113s PDF
DÜŞÜNCE DİZİSÎ: 13
DÜNYAMIZA BAKIŞ
Seçme Denemeler
ALBERT EÎNSTEİN
Alan Yayınlarında
Birinci Baskı: Mart 1987
İkinci Baskı: Eylül 1990
Baskı: Cantekin Matbaası
Kapak Düzeni: Pano Grafik
Kitap Düzenleme: Kaptan
ALAN YAYINCILIK
Çatalçeşme Sok. Torun Han No:40 KaL3
Cağaoğiu/ÎST.
Tel: 511 26 00
Albert Einstein
DÜNYAMIZA
BAKIŞ
Seçme Denemeler
Çevirenler:
S.Eyüboğlu/A.Erhat/V.Günyol
C.Çapan/I.ÖZTÜRK/Y.Anday
alan yayıncılık
İnsan kendi hayatında en anlamlı
olan şeyi pek farketmez, buna da pek
şaşmamak. Balık bütün hayatınca için
de yaşadığı suyu bilir mi?
Acı tatlı şeyler dıştan, zorluksa iç
ten, kendi çabalarımızdan gelir. Ben ço
ğu zaman tabiatım beni neye zorlam ışsa
onu yapmışımdır. Bundan ötürü bu ka
dar sevgi ve saygı görmek mahcup edi
yor insanı. Bana kin okları atanlar da
oldu ama, bu oklar dokunmadı bana.
Çünkü, biç ilişkim olmayan bir başka
dünyadan geliyordu bunlar.
Genç yaşta insana acı gelen ama
olgun çağda tadına doyum olmaz bir
yanlızlık içinde yaşıyorum.
İ Ç İ N D E K İ L E R
5
Dünyayı Nasıl
Görüyorum
6
DÜNYAYA BAKIŞ
7
ALBERT EİNSTEİN
İYİLİK, G Ü Z E L L İ K ve D O Ğ R U L U K ol
muştur. Aynı inançları paylaştığım insanlar
la birlik olduğumu duymasam, sanat alanın
da ve bilim araştırmalarında hiç bir zaman
ulaşılamıyacak bir amaca yönelmesem, hayat
bana bomboş gelebilirdi. Nice insanların
her gün ardına düştükleri mal mülk edinme,
kolay başarı kazanma, süslü püslü yaşama,
tâ çocukluğumdan beri tiksinti uyandırmış
tır bende.
Bende coşkun bir toplumsl adalet
ve sorumluluk duygusu vardır ama, neden
se insanlara ve insan topluluklarına doğru
dan doğruya bağlanma isteği hemen hiç
yoktur. Ben tek başına düşünen bir insanım,
dar anlamıyla hiç bir zaman b ü t ü n yüreğim
le ne devlete bağlı kalmışımdır, ne ana yur
da, ne dostlar çevresine, ne de aileye. Bütün
bu bağlara karşı hiç eksilmeyen bir yabancı
lık ve yalnızlık duygusu beslemişimdir. Bu
duygum yaşlandıkça daha da artmıştır, in
san vahlanarak da olsa, başkalarıyla anlaş
ma ve uzlaşmanın bir sınırı olduğunu açıkça
görür. Bunu gören, gerçi, iç temizliğini,
kaygısızlığını azçok yitirir. Ama, b u n a kar
şılık, başkalarının düşüncelerinden, alışkan
lıklarından ve yargılarından geniş ölçüde
bağımsız kalarak kendi dengesini hiç de sağ
lam olmayan bir temel üstüne kurmaya
kalkmaz.
8
DÜNYAYA BAKIŞ
9
ALBERT EİNSTEİN
10
DÜNYAYA BAKIŞ
11
Hayatın Anlamı
Hayatımızın ve, genel olarak, b ü t ü n
canlı varlıkların hayatının anlamı nedir? Bu
soruya karşılık vermesini bilmek dindar ol
mayı gerektirir. Diyedeksin ki, böyle bir so
ruyu sormanın bir anlamı var mı? Ben de şu
nu söyleceğim sana: Kendi hayatına ve baş-
kalarınınkine anlamsız gözüyle bakan insan,
yalnız mutsuz olmakla kalmaz, kolay kolay
yaşmasını bile beceremez.
o
BİR İNSANIN G E R Ç E K DEÛERİ
Bir insanın gerçek değeri, her şeyden ön
ce, kendinden kurtulmayı, ne ölçüde ve ne
yolda başardığına bakılarak anlaşılır.
o
ZENGİNLİK Ü S T Ü N E
Ş u n a var gücümle inanıyorum ki, dün
yanın bütün zenginlikleri ilerlemeyi gerçek
ten isteyen bir insanın elinde de olsa, insan
lığı ileriye götüremez. Yalnız büyük ve temiz
insanlardan örnek almak bizi soylu düşünce
lere ve soylu işlere götürebilir. Para bencil
liği çeker, ve ister istemez, kötüye kullanıl
masına yol açar.
Carnegie'nin para çuvallarıyla yüklü bir
Musa, bir İsa, bir Gandhi düşünebilir misi
niz?
(Çeviri : S. E. - V. G.)
12
Bilim ve Din
13
ALBERT ElNSTEİN
14
DÜNYAYA BAKIŞ
15-
ALBERT EİNSTEİN
16
DÜNYAYA BAKIŞ
17
ALBERT EİNSTEİN
( Ç e v i r i : S. E. - V. G . )
18
Din Duygusu
ve Araştırma
( Ç e v i r i : S. E. - V. G.)
19
Tanrı Kavramının
Sömürülmesi
( Ç e v i r i : C. Ç a p a n )
20
Bilim ve Uygarlık
21
ALBERT EÎNSTEİN
22
DÜNYAYA BAKIŞ
23
ALBERT EİNSTEİN
24
DÜNYAYA BAKIŞ
( Ç e v i r i : A. E r h a t )
25-
Bilim ve Toplum
26
DÜNYAYA BAKIŞ
27
ALBERT EİNSTEİN
28
DÜNYAYA BAKIŞ
29
Bilim ve Ahlâk
30
Bilimsel Gerçek
Üstüne
31
Kişi ve Toplum
32
DÜNYAYA BAKIŞ
33
ALBERT EÎNSTEÎN
34
DÜNYAYA BAKIŞ
35
Niçin Sosyalizm
36
DÜNYAYA BAKIŞ
37
ALBERT EİNSTEİN
38
DÜNYAYA BAKIŞ
39
ALBERT EİNSTEİN
40
DÜNYAYA BAKIŞ
41
ALBERT EİNSTEİN
42
DÜNYAYA BAKIŞ
43
ALBERT EİNSTEİN
44
DÜNYAYA BAKIŞ
45
ALBERT EİNSTEİN
46
DÜNYAYA BAKıŞ
47
Bireysel ve Toplumsal
Sorumluluk
Burada vicdan ve yasalar arasındaki o
eski çatışma ile gene karşı karşıyayız. Nurem-
berg duruşmaları sırasında, değişik hükümet
ler, ahlakdışı eylemlerin hükümet buyruğu
ile işlenmiş suçlar olduğu gerekçesi ile ba
ğışlanamayacağı kanısındaydılar. Ahlakdışı
bir eylemin ne olduğunu kişinin bireysel yar
gısı ve vicdanı belirler. Ahlâk yasalarının her
türlü yasadan önce geldiği düşüncesi ise in
sanların doğruluk ve yanlışlık anlayışına da
uymaktadır.
Bilinçli olarak savaşmamayı seçen kişi
devrimci bir kişidir. Yasalara karşı gelmeğe
karar vermekle toplumun ilerlemesi uğrunda
çalışmak gibi en önemli bir ülküyü kişisel
çıkarlarından üstün tutmuş oluyor demektir.
Ç o k güç durumlarda toplumsal ilerlemeyi sür
dürmenin tek yolu budur. Kuvvetler dengesi
yürürlükteki yasaların ve siyasal kurumların
işlemesini engelliyorsa, bu tutum daha çok
önem kazanır. Amerikan Anayasasını hazır
layanlar bu düşünceyle halkın ayaklanma
hakkını tanımışlardır.
Gandhi'nin Hindistan'ın özgürlüğünü
kazanması için uyguladığı yöntem zor kul
lanmayan bir devrim yöntemiydi. Uluslarüs-
tü bir örgüte dayanarak yeryüzünde barışı
gerçekleştirmek ancak Gandhi'nin yönetimi
nin geniş ölçüde uygulanması ile sağlanabi
lir.
(Çeviri : C. Çapan)
48
insan Hakları
49
ALBERT EÎNSTEİN
50
DÜNYAYA 3AKIŞ
(Çeviri : C. Çapan)
51
Zenci Sorunu
52
DÜNYAYA BAKIŞ
53
ALBERT EİNSTEİN
54
DÜNYAYA BAKIŞ
55
insanlık Sorunları
ve çözüm Yolları
56
Eğitim Üstüne
57
ALBERT EİNSTEİN
58
DÜNYAYA BAKIŞ
v e kişisel a m a c ı o l m a y a n t o p l u m , g e l i ş m e gü
c ü o l m a y a n f a k i r b i r t o p l u m k a l ı r . T a m ter
s i n e , b a ğ ı m s ı z o l a r a k i ş l e y e n v e d ü ş ü n e n tek
ler yetiştirmeğe bakmalı, a m a bu tekler ha
y a t l a r ı n ı n e n y ü c e s o r u n u o l a r a k t o p l u m a hiz
m e t i g ö r m e l i d i r l e r . A l d a n m ı y o r s a m b u ül
küyü gerçekleştirmeye e n fazla y a k l a ş m ı ş
o l a n İngiliz o k u l s i s t e m i d i r .
B u ülküye u l a ş m a k için n e y a p m a l ı ?
A h l â k dersi m i v e r m e l i ? H i ç değil. S ö z l e r b o ş
seslerdir v e ö y l e kalırlar, a y r ı c a c e h e n n e m d e
iyi n i y e t l e r l e döşelidir. K i ş i l i k l e r i y a p a n , du
yular, söylenen şeyler değil, ç a l ı ş m a v e i ş
görmedir. O n u n için eğitim yollarının en
ö n e m l i s i h e r z a m a n ö ğ r e n c i y i g e r ç e k b i r işe
süreni olmuştur. Bu iş eğitimi yazı öğrenen
ilk o k u l ç o c u ğ u n a o l d u ğ u k a d a r d o k t o r a ada
y ı n ı n t e z i n e d e u y g u l a n a b i l i r , h a t t â b i r şiirin
e z b e r l e n m e s i n e , b i r y a z ı ö d e v i n e , bir m e t n i n
yorumlanıp çevrilmesine, bir m a t e m a t i k
p r o b l e m i n i n ç ö z ü l m e s i n e , y a d a s p o r alıştır
malarına.
A m a y a p ı l a n h e r işin a r k a s ı n d a , t e m e
linde bir itki vardır, ki o da işin g e r ç e k l e ş m e
siyle desteklenir ve beslenir. B u r a d a öğrenci
ler a r a s ı n d a e n b ü y ü k a y r ı l ı k l a r o r t a y a çı
k a r v e b u n l a r ı n o k u l için e ğ i t i m b a k ı m ı n d a n
değeri b : r i n c i d e r e c e d e d i r . A y n i işin k a y n a
ğında korku ya da zorlama, üstünlük kazan
m a t u t k u l a r ı , k o n u y a b ü y ü k b i r ilgi, g e r ç e ğ i
59
ALBERT EİNSTEİN
olabilir. H a t t â h e r ç o c u k t a g ö r ü l e n a m a ç o k
kez pek erken zayıflayan o kutsal ö ğ r e n m e
m e r a k ı da olabilir. Belli bir işi y a p a n ö ğ r e n c i
ü s t ü n e e ğ i t i m i n etkisi ç o k değişik olabilir v e
b u değişiklik ö ğ r e n c i y i s ü r ü k l e y e n zarar kor
kusu, b e n c i l tutku, k e y i f y a d a r a h a t l a m a is
t e k l e r i n e bağlıdır. O k u l y ö n e t i m i n i n v e öğ
r e t m e n d a v r a n ı ş l a r ı n ı n d a ö ğ r e n c i l e r i n ruhsal
g e l i ş m e l e r i n d e etkisi o l m a d ı ğ ı n ı k i m s e ileri
süremez.
B a n a kalırsa, bir okulda, e n k ö t ü şey
k o r k u , b a s k ı ve herşeyi h e r k e s t e n iyi bilir gö
r ü n m e y o l l a r ı n a baş v u r m a k t ı r . B ö y l e bir eği
tim ö ğ r e n c i d e sağlam duyguları, içtenliği,
k e n d i n e g ü v e n i y o k e d e r . B o y u n e ğ e n bir in
san yetiştirir. B u çeşit o k u l l a r ı n A l m a n y a d a
ve Rusya'da tutulmalarına şaşmamalı. Bu
memleketin ( A m e r i k a ) okullarında bu kötü
yolun tutulmadığını biliyorum. İsviçrede v e
h e r halde d e m o k r a t i k bir y ö n e t i m i olan h e r
memlekette de bu yola gidilmemektedir.
Okulları bu en büyük kötülükten kurtarmak
da p e k o k a d a r z o r değildir. Şu kadarı y e t e r :
Ö ğ r e t m e n e m ü m k ü n olduğu kadar az zor
kullanma hakkı vereceksiniz ve öğrencinin
hocasına duyacağı saygının tek kaynağı o n u n
insanlık v e d ü ş ü n c e değerleri o l a c a k .
Ö ğ r e n c i y i s ü r ü k l e y e n g ü ç l e r i n ikincisi
olarak gösterdiğimiz y ü k s e l m e tutkusunun,
d a h a y u m u ş a k bir d e y i m l e , k e n d i n i göster-
60
DÜNYAYA BAKIŞ
m e , s e ç k i n l e ş m e isteğinin i n s a n y a r a d ı l ı ş ı n d a
s a ğ l a m k ö k l e r i vardır. B u t ü r l ü b i r itki o l m a
sa i n s a n l a r a r a s ı n d a iş birliği k u r u l a m a z . İn
s a n ı n y a p t ı ğ ı n ı b a ş k a l a r ı n a b e ğ e n d i r m e isteği
toplumun bağlayıcı güçlerinin en önemlile
r i n d e n biridir. A n c a k , b i r d u y g u l a r k a r m a
şığı o l a n b u isteğin içinde y a p ı c ı v e y ı k ı c ı g ü ç
ler içi içe girmiştir. B e ğ e n i l m e , g ö r ü l m e isteği
s a ğ l a m , t e m i z bir itkidir, a m a b a ş k a s ı n d a n ,
o k u l a r k a d a ş ı n d a n d a h a yi, d a h a g ü ç l ü ,
d a h a akıllı o l a r a k t a n ı n m a k isteği i n s a n ı
kolayca aşırı bir benciliğe düşürebilir,
k i b u d a h e m k e n d i s i n e h e m d e t o p l u l u ğ a za
rarlı olabilir. O n u n için ö ğ r e t m e n l e r ö ğ r e n
cileri d a h a ç o k ç a l ı ş t ı r m a k için, işin k o l a y ı n a
k a ç ı p kişisel y ü k s e l m e tutkularını körükle
m e k t e n de sakınmalıdırlar.
B i r ç o k l a r ı D a r v i n ' i n y a ş a m a s a v a ş ı te
o r i s i n i v e o n a b a ğ l a n a n a y ı k l a n m a y a daya
narak yarışmacı eğitimi destekliyorlar. Bazıla
r ı d a sözde b i l i m s e l ç a l ı ş m a l a r l a , e k o n o m i k
yarışma alanında tekler arasında yıkıcı bir
savaşın zorunlu olduğunu ispatlamayı dene
diler. A m a doğru değildir b u g ö r ü ş ; ç ü n k ü
insan y a ş a m a s a v a ş ı n d a k i g ü c ü n ü t o p l u m h a
linde y a ş a y a n b i r c a n l ı v a r l ı k o l m a s ı n a b o r ç
ludur. B i r k a r ı n c a y u v a s ı n d a n a s ı l t e k t e k ka
r ı n c a l a r ı n bir b i r i y l e savaşması yaşamaları
içirt z o r u n l u değilse, i n s a n t o p l u m d a da tek
lerin y a ş a m a k için b i r b i r i y l e s a v a ş m a l a r ı şart
61
ALBERT EİNSTEİN
değildir.
Y a ş a m a n ı n amacı kaba anlamıyla başarı
olduğu inancını gençlere a ş ı l m a k t a n sakın
malıyız. Ç ü n k ü başarı kazanan bir insan baş
k a l a r ı n d a n b ü y ü k bir p a y alır v e b u p a y ç o k
kez onlara gördüğü hizmetin karşılığını k a t
k a t a ş a r . B i r i n s a n ı n değeri v e r d i ğ i y l e ö l ç ü
lür, a l a b i l e c e ğ i y l e değil.
Okulda ve hayatta çalışmanın en önem
l i d ü r t k e n i ç a l ı ş m a zevki, y a p t ı ğ ı n ı g ö r m e se
v i n c i v e a l ı n a n s o n u c u n t o p l u m için d e ğ e r i n i
b i l m e d i r . G e n ç l e r d e b u ruh g ü ç l e r i n i u y a n
dırmak ve artırmak okulun b a ş l ı c a işidir.
Y a l n ı z böylesi bir psikoloji temeline dayanı
larak insanlığın en yüce değerlerine ulaşma
isteği ve s e v i n c i y a r a t ı l a b i l i r : O d e ğ e r l e r de
bilgi ve sanattır.'
Ş ü p h e s i z b u d e d i ğ i m v e r i m l i ruh y e t e
neklerini uyandırmak, zor kullanmaktan ya
d a kişisel t u t k u y u d ü r t ü k l e m e k t e n d a h a g ü ç
b i r iştir, a m a b u y o l u n d a h a g ü ç o l m a s ı d a h a
d e ğ e r l i o l m a ? m a e n g e l değildir. Ö n e m l i olan
ç o c u ğ u n o y u n eğilimini, doğal olan kendini
gösterme isteğini geliştirmek v e o n u toplu
mun büyük iş alanlarına götürmektir. Böyle
bir eğitimin temeli, sonu başarıya ve değerin
b i l i n m e s i n e v a r a n bir ç a l ı ş m a isteğidr. O k u l
bu temele dayanıp çalışmayı başarırsa yeni
kuşaklar o n a b ü y ü k bir saygı gösterecekler,
v e o k u l u n verdiği ö d e v l e r i b i r ç e ş i t a r m a ğ a n
62
DÜNYAYA BAKIŞ
s a y a c a k l a r d ı r . B e n o k u l z a m a n ı n ı tatil gün
lerinden daha çok seven çocuklar tanıdım.
B ö y l e s i bir o k u l ö ğ r e t m e n d e n k e n d i ala
n ı n d a b i r ç e ş i t s a n a t ç ı o l m a s ı n ı ister. O k u l d a
b u h a v a n ı n e s m e s i için n e y a p ı l a b i l i r ? B u n u n
evrensel yolunu bulmak insanın hiç h a s t a
o l m a m a s ı n a çare b u l m a k kadar zordur. A m a
bazı zorunlu koşulları b u l m a k mümkündür,
ilk olarak, öğretmenlerin böylesi bir okulda
y e t i ş m i ş o l m a l a r ı g e r e k i r , i k i n c i o l a r a k , öğ
r e t m e n e ö ğ r e t e c e ğ i ş e y l e r i v e ö ğ r e t m e yolla
r ı n ı s e ç m e k t e b ü y ü k b i r ö z g ü r l ü k verilmeli
dir. Ç ü n k ü z o r l a m a v e dış b a s k ı ö ğ r e t m e n i n
de iş g ö r m e sevincini öldürür.
Söylediklerimi dikkatle izlediyseniz,
belki bir şeye şaşmışınızdır: G e n ç l i ğ i n nasıl
bir h a v a içinde yetişmesi gerektiği üzerinde
bir hayli söz ettim, a m a öğretilecek konuların
s e ç i m i , ö ğ r e t i m y o l u ü s t ü n e h i ç b i r ş e y söyle
m e d i m . D a h a ç o k dil m i ö ğ r e t m e l i , y o k s a bi
limsel teknik öğretime mi ö n e m vermeli?
B u n a vereceğim karşılık şudur: B e n c e bü
t ü n b u n l a r i k i n c i d e r e c e d e ö n e m l i d i r . B i r deli
kanlı kaslarını işletmiş, cimnastikle, yürüyüş
l e d a y a n ı k l ı bir b e d e n e d i n m i ş s e h e r türlü be
d e n işinin h a k k ı n d a n gelebilir. K a f a işleri i ç i n
d e a y n ı ş e y i söyliyebiliriz. E ğ i t i m i ş ö y l e ta
nımlayan hiç de haksız değilmiş: «Eğitim,
okulda öğrenilen herşeyi unuttuktan sonra
g e r i y e k a l a n şeydir.» O n u n i ç i n b e n n e filolo-
63
ALBERT EİNSTEİN
j i v e tarih ö ğ r e t m e n i n i t u t a n l a r d a n y a n a ol
m a k istiyorum, ne de tabiat bilimlerinin daha
ç o k öğretilmesini isteyenlerden yana.
Ö t e yandan okulun, hayatta h e m e n kul
l a n ı l a c a k ö z e l b i l g i v e u s t a l ı k l a r ı v e r m e s i ge
r e k t i ğ i d ü ş ü n c e s i n e k a r ş ı o l d u ğ u m u d a söy
l e m e k i s t e r i m . H a y a t ı n b i z d e n i s t e y e c e ğ i şey
ler o k a d a r değişiktir ki b ö y l e s i n e ö z e l b i r öğ
retim yapılamaz. Kaldı ki insanın bir âlet ye
rine konmasını kabul edemiyorum. Okulun
a m a c ı h e r z a m a n d e l i k a n l ı y ı o k u l d a n b i r uz
m a n o l a r a k değil, u y u m l u b i r kişilik o l a r a k
ç ı k a r m a k o l m a l ı d ı r . B e n c e b u , g e n ç l e r i belli
b i r m e s l e ğ e h a z ı r l a y a n t e k n i k o k u l l a r için d e
doğrudur. En başta gözetilecek şey bağımsız
olarak düşünme ve karar verme yeteneğini
g e l i ş t i r m e k t i r , ö z e l bilgiler k a z a n d ı r m a k de
ğil. B i r i n s a n k o n u s u n u n t e m e l ilkelerini b e
n i m s e m i ş , k e n d i b a ş ı n a d ü ş ü n m e ğ e v e çalış
m a y a a l ı ş m ı ş s a , m u t l a k a y o l u n d a ilerler, üs
t e l i k g e l i ş m e l e r e v e d e ğ i ş m e l e r e , i n c e d e n in
c e y e ö z e l bilgiler e d i n m i ş ö ğ r e n c i l e r d e n ç o k
d a h a k o l a y a y a k uydurur.
S o n olarak şunu belirtmek isterim ki
b u r a d a b i r h a y l i k e s i n b i r dille söyledikleri
m i n , ö ğ r e n c i v e ö ğ r e t m e n o l a r a k k e n d i gör
g ü l e r i m e d a y a n a n k e n d i m c e d ü ş ü n c e l e r ol
m a k t a n b a ş k a iddiası y o k t u r .
(Çeviri : S. Eyuboğlu)
64
Eğitimin Önemi
. . . E ğ i t i m s i s t e m i n i n belli b i r d ü z e n e gö
r e i ş l e m e s i n e karşılık, h a y a t o k u l u d ü z e n s i z
v e k a r ı ş ı k t ı r . . . . B u da, e ğ i t i m i n n e g ü ç l ü bir
s i y a s a l a r a ç o l d u ğ u n u , ç a t ı ş a n taraflar için sö
m ü r ü l m e ğ e elverişli b i r t e h l i k e k a y n a ğ ı oldu
ğ u n u a ç ı k ç a o r t a y a k o y u y o r . Ö ğ r e n c i okul
d a y k e n , d a h a s o n r a k i y ı l l a r d a k o l a y c a kur-
tulamıyacağı korkunç önyargılarla beslenmiş
olabilir. E ğ i t i m i n d e v l e t ç e u y g u l a n ı ş ı öylesi
n e y ö n e t i l e b i l i r ki, y u r t t a ş l a r ı n i ç i n e itildik
leri d ü ş ü n s e l t u t s a k l ı k t a n k u r t u l m a o l a n a k
ları t ü m ü y l e o r t a d a n k a l k a r .
. . . G e r ç e k t e n eğitim görmüş bir insan
y e t i ş t i r m e k için g e r e k l i o l a n b a ş k a b i r ş e y da
ha v a r - o da, i n s a n ı n ö b ü r i n s a n l a r k a r ş ı s ı n d a
65
ALBERT EİNSTEİN
(Çeviri : C. Çapan)
66
Öğretim Özgürlüğü
67
ALBERT EİNSTEİN
e n b ü y ü k t e h l i k e y i , b i r dış t e h l i k e n i n varlı
ğ ı n ı ileri s ü r ü p ö ğ r e t i m , d ü ş ü n c e alış-verişi,
b a s ı n v e ö b ü r h a b e r l e ş m e ö z g ü r l ü k l e r i n i n kı
sıtlanmasında, engellenmesinde aramalıdır.
B u durum insanların g e ç i m güvenliklerini
tehlikeye sokan koşullarla, yaratılmaktadır.
B u n u n s o n u c u o l a r a k d a ö z e l h a y a t l a r ı n d a bi
le düşüncelerini açıklayamayanların sayısı
günden güne çoğalmaktadır. Halk yönetimi
n i n , d e m o k r a t i k bir yönetimin geleceğini
tehlikeye düşüren bir durumdur bu.
S — İnsan Hakları Bildirimizde açıklanan
geleneksel özgürlüklerin savunulmasında
yurttaşların özel sorumlulukları sizce neler
dir?
C — Anayasanın gücü doğrudan doğruya
yurttaşın anayasayı savunma konusundaki
k a r a r l ı l ı ğ ı n a bağlıdır. A n c a k her yurttaşın
hu savunmada kendine düşen sorumluluğun
bilincine varmasıyla anayasanın sağladığı
h a k l a r g ü v e n l i k a l t ı n a girebilir. Ö y l e ki, h e r
k e s e bir ödev düşmektedir: H e r k e s kendi
s i n i n v e a i l e s i n i n k a r ş ı l a ş a b i l e c e ğ i tehlikeler
den k o r k m a d a n bu ödevi yerine getirmek
zorundadır.
S — Demokratik bir toplumda bir aydına
düşen ödevler sizce nelerdir?
C — Ö n c e her yurttaşın, ülkesindeki ana
yasa haklarım savunma k o n u s u n d a k i so
r u m l u l u ğ u eşit ölçüdedir. En geniş anlamı
68
DÜNYAYA BAKIŞ
ile « a y d m » ı n ise d a h a b ü y ü k b i r s o r u m l u l u
ğ u vardır, ç ü n k ü b e l l i b i r e ğ i t i m g ö r m ü ş
o l m a s ı y ü z ü n d e n a y d ı n ı n k a m u o y u n u et
kilemesi d a h a kolaydır. Bu da bizi zorba bir
y ö n e t i m e sürüklemek isteyenlerin aydınları
ü r k ü t m e k v e s u s t u r m a k için n e d e n b u k a d a r
ç ı r p ı n d ı k l a r ı n ı a ç ı k l ı y o r . İ ş t e b u y ü z d e n , gü
n ü m ü z ü n koşullan altında, aydının t o p l u m a
karşı belli bir sorumluluğu olduğunu anla
m a s ı a y r ı c a "önemlidir. Bundan da bireyin
anayasada belirlenen haklarını hiçe sayan
herhangi bir davranışla işbirliği y a p m a m a k
gerektiği sonucu çıkıyor. Özellikle yurttaş
ların kişisel hayatları ve siyasal düşünceleri
ile ilgili s o r u ş t u r m a l a r ı h a t ı r l a t m a k istiyo
r u m b u gibi d a v r a n ı ş l a r ı n sözünü ederken.
B ö y l e s i cadı kazanlarının k a y n a t ı l m a s ı n a k i m
yardım ederse Anayasayı çiğneme suçunun
maşası ya da yardakçası olur bence.
S —- Siyasal düşünceleri yüzünden zorbaca
sorguya çekilen yurttaşlara yardım e t m e n i n
e n iyi y o l u s i z c e n e d i r ? .
C — Bu gibi z o r b a c a s o r u ş t u r m a l a r karşı
sında curnalcılık-etmemekte direnenlere, ya
da bu soruşturmalar yüzünden geçim koşul
l a n sarsılanlara yardım e t m e k insan hakla
rının s a v u n u l m a s ı b a k ı m ı n d a n ç o k ö n e m l i
dir. B u y u r t t a ş l a r a a v u k a t v e i ş b u l m a k özel
l i k l e gereklidir.
(Çeviri : C. Çapan)
69
Bağımsız Düşüce
ve Eğitim
70
DÜNYAYA BAKIŞ
i n s a n l a r ı n d ü r t ü l e r i n i , ö z l e m l e r i n i v e acıları
nı a n l a m a y a çalışması gerekir.
B u değerli ş e y l e r g e n ç k u ş a k l a , a öğret
menlerin insanca yaklaşmalarıyla aşılanır,
y o k s a el kitaplanyla, yalnız o n l a r l a değil.
Kültür, her şeyden ö n c e budur ve böyle ko
runur. «Humanites» yi önemli bir şey olarak
salık verdiğim zaman, gözettiğim budur,
y o k s a , tarih v e felsefe a l a n ı n d a k u r u b i r özel
bilgi değil.
Gündelik yarar bakımından yarışma ve
vakitsiz u z m a n l a ş m a s i s t e m i ü z e r i n d e aşırı
derecede durmak insan kafasını körletir. O y
sa, bütün kültür hayatı ve kısacası, bilimlerin
gelişmesi bu kafaya bağlıdır.
İ y i b i r e ğ i t i m için a y r ı c a , b a ğ ı m s ı z eleş
tirici d ü ş ü n c e n i n d e g e n ç l e r d e g e l i ş t i r i l m e s i
önemlidir. Oysa, bu gelişme gereğinden ç o k
şey okutularak büyük ölçüde kösteklenmiş-
tir. G e r e ğ i n d e n ç o k ş e y o k u t m a k , i s t e r iste
m e z , d ü z e y d e k a l m a y a v e k ü l t ü r s ü z l ü ğ e gö
t ü r ü r . Ö ğ r e t i m ö y l e o l m a l ı ki, s u n d u ğ u şey,
d e ğ e r l i b i r n i m e t s a y ı l m a l ı , g ü ç b i r ö d e v değil.
(Çeviri : S. E. - V. G.)
71
Düşünce Ozgurlugu
O l d u k ç a ö n e m l i b i r s o r u n l a k a r ş ı karşı
ya bu ülkenin aydınları. G e r i c i politikacılar
b i r dış t e h i k e s ö z ü n ü ileri s ü r e r e k h e r t ü r l ü
aydınca davranışa karşı k a m u oyunda bir
k u ş k u h a v a s ı y a r a t m ı ş l a r d ı r . B u k a d a r ı n ı ba
ş a r d ı k t a n s o n r a şimdi d e ö ğ r e t i m ö z g ü r l ü ğ ü
n ü s ı n ı r l a y ı p b o y u n e ğ m i y e n a y d ı n l a r ı işle
rinden etmeğe, onları aç b ı r a k m a y a yelteni-
yorlar.
B ö y l e b i r t e h l i k e y e k a r ş ı a y d ı n l a r azın
lığı n e y a p a b i l i r ? B e n c e t e k y o l G a n d h i ' n i n k i
gibi devrimci bir davranışla karşımızdaki bu
gibi i n s a n l a r l a işbirliği y a p m a m a y o l u d u r . S o
r u ş t u r m a k u r u l l a r ı n a ç a ğ r ı l a n h e r aydın, k i m
s e y i ele v e r m e m e k için d i r e n m e l i , y a n i , yur
dunun düşünce özgürlüğü uğrunda hapse
g i r m e ğ i , p a r a c a y ı k ı m ı , k ı s a c a kişisel g ü v e n
liğinin y o k o l m a s ı n ı g ö z e a l m a l ı d ı r .
Y e t e r sayıda insan bu önemli adımı at
mayı göze alırsa başarıya ulaşılabilir. Y o k
sa, b u ü l k e n i n y d ı n l a r ı k e n d i l e r i için u y g u n
görülen kölelikten fazlasını hak etmiyorlar
demektir.
(Çeviri : C. Çapan)
72
Aydınlara Bildiri
B i z , çeşitli u l u s l a r ı n a y d ı n v e b i l g i n l e r i ,
b u g ü n ağır, tarihsel bir s o r u m l u l u k t a ş ı m a k
duygusuyla toplanmış bulunuyoruz. Top
lanmamızı sağlıyan Fransız ve Polonyalı
meslektaşlarımıza şükran borçluyuz: Ö n e m
l i b i r a m a ç u ğ r u n a t o p l a d ı l a r bizi, a m a ç l a r ı
bütün dünyada barış ve güvenliği k o r u m a k
için b i l g e kişilerin e t k i s i n d e n f a y d a l a n m a k
tır. Ç o k eski bir s o r u n l a k a r ş ı k a r ş ı y a y ı z :
B u s o r u n u ilk e l e a l a n l a r d a n b i r i P l a t o n ' d u r :
insan sorunlarını çözümlemekte kendimizi
içgüdülerimize ve soydan gelme tutkuları
mıza bırakmaktansa, aklımızı usumuzu kul
l a n a l ı m diyordu.
A m a üzücü deneyler bize öğretti ki akıl
lı düşünce sosyal hayatımızın sorunlarını
ç ö z m i y e y e t m i y o r . D e r i n e , öze giden araş
t ı r m a l a r , b i l i m s e l ç a b a l a r i n s a n l ı k için t r a j i k
sonuçlar doğurmuştur kimi zaman. Çünkü,
buluşlarıyla bilim bir yandan insanı ağır ve
7$
ALBERT EİNSTEİN
74
DÜNYAYA BAKIŞ
75
ALBERT EİNSTEİN
76
DÜNYAYA BAKIŞ
77
ALBERT EİNSTEİN
78
Sigmund Freud'a
Mektup
Ç o k sevgili B a y F r e u d ,
G e r ç e ğ i b u l m a ö z l e m i sizde b a ş k a b ü t ü n
ö z l e m l e r i nasıl bastırıyor, ş a ş ı l a c a k ş e y . S a
vaş ve y o k e t m e güdülerinin insan ruhunda
s e v g i v e y a ş a m a gücü ile nasıl içice g i r m i ş ol
duğunu su götürmez bir açıklıkla ortaya ko
yuyorsunuz. Ama, inandırıcı açıklamaları
n ı z d a n b i r d e ş u b ü y ü k a m a c a u l a ş m a Özlemi
ç ı k ı y o r o r t a y a : insanın i ç v e dış b ü t ü n savaş
l a r d a n kurtulması. B u b ü y ü k ö z l e m d e , ç a ğ l a
r ı n ı n v e uluslarının ü s t ü n e ç ı k a n , d ü ş ü n c e v e
a h l â k a l a n ı n d a birer y o l g ö s t e r i c i o l a r a k s a y g ı
g ö r e n b ü t ü n b ü y ü k i n s a n l a r birleşir. İ s a ' d a n .
79
ALBERT EİNSTEİN
80
DÜNYAYA BAKIŞ
y ü k l e n e r e k , p o l i t i k s o r u n l a r ı n ç ö z ü m ü üze
r i n d e ö n e m l i v e u y a r ı c ı bir e t k i sağlayabilir.
B i l i m a k a d e m i l e r i n d e d e r a s l a n a n insan ya
radılışının eksikliklerinden doğan sakıncalar
burada da görülecektir şüphesiz. A m a , yine
de öyle bir ç a b a y a girişmek yerinde olmaz
m ı ? D o ğ r u s u b e n , b ö y l e b i r işe g i r i ş m e y i bü
y ü k bir ö d e v s a y ı y o r u m . B ö y l e b i r y ü k s e k
aydın topluluğu kurulunca, sistemli olarak,
d i n s e l k u r u m l a r ı d a s a v a ş a k a r ş ı h a r e k e t e ge
ç i r m e y e çalışmalıdır. İyi niyetleri b u g ü n acı
b i r b o y u n e ğ m e ile f e l c e u ğ r a y a n b i r k i ş i y e
içten destek olurdu. D ü ş ü n c e ürünleriyle
y ü k s e k b i r s a y g ı n l ı ğ a u l a ş m ı ş o l a n kişilerin
kurduğu böylesi bir topluluk, Milletler Cemi-
y e t i ' n i n g ü ç l e r i i ç i n değerli b i r d a y a n a k ola
bilir.
Bu düşüncelerimi, dünyada herkesten
ç o k size s u n u y o r u m , ç ü n k ü , siz i s t e k l e r e her
k e s t e n d a h a a z k a p ı l ı r s ı n ı z v e sizin y a r g ı n ı z
ciddiliği e n a ğ ı r b a s a n b i r s o r u m l u l u k duygu
suna dayanmaktadır.
(Çeviri : S. E. - V. G.)
81
Savaşın Nedenleri
82
DÜNYAYA BAKIŞ
değilse, s a v a ş e ğ i l i m i d e i n s a n t a b i a t ı n a ay
kırı o l m a y a n bir n i t e l i k t i r ; v e selleri ö n l e m e k
için i n s a n nasıl a r a y a girip b i r ş e y l e r y a p ı y o r
sa, s a v a ş l a r ı ö n l e m e k için d e ö y l e d a v r a n m a
lıdır. S a l d ı r g a n l ı k l a r ı önlemenin tek yolu
uluslarüstü yasalarla yönetilen uluslarüstü
bir örgüt ortaya koymaktır. Bu ç ö z ü m yolu
duygulu bir insanın « d o ğ r u l u k » a n l a y ı ş ı ile
bağdaşmayabilir. Sanırım, insanlar a n c a k
u z u n s ü r e n d ö n e m l e r s o n u c u n d a g e l i ş e n ge
lenekleri göstererek k e n d i l e r i ile ilgili ya
s a l a r a u y a r l a r . N e v a r ki, k a b u l e d i l e b i l e c e k
y a s a l a r z a m a n l a bir d e ğ i ş i m e u ğ r a m a k z o r u n
dadır. Ö r n e ğ i n , eski Y u n a n u y g a r l ı ğ ı n d a e n
soylu kişiler bile köleliği doğru sayarken,
b i z b u g ü n k ö l e l i ğ i n ç o k y a n l ı ş b i r ş e y oldu
ğuna inanıyoruz. Sanırım her çağın insanı
kendisi için «doğru» olanı b u l m a ğ a ç a l ı ş m a k
zorundadır. . . .
(Çeviri : C. Çapan)
83
Sivil Savunma
ve Barışseverlik
84
DÜNYAYA BAKIŞ
t u m u n d a n ç o k d a h a tehlikeli. B u g ü n s a v a ş
K o r e ' d e s ü r ü p gidiyor, A l a s k a ' d a değil. R u s -
y a n m karşı karşıya olduğu tehlike Amerika'-
nınkinden ç o k daha büyük, herkes de biliyor
b u n u . A m e r i k a l ı l a r ı n b ü y ü k b i r t e h l i k e için
de olduğu masalını nasıl yuttuklarını anla
m a k güç geliyor b a n a . Sanırım siyasal yaşan
tılarının azlığından geliyor bu. Hükümetin
politikası a ç ı k ç a ö n l e y i c i b i r s a v a ş a y ö n e l m i ş
ken, b a k ı y o r s u n u z saldıranın S o v y e t l e r Bir-
l i ğ i y m i ş gibi g ö s t e r i l m e s i n d e d ü z e n l i b i r ç a b a
harcanıyor.
istediğiniz yazıyı yazmağı düşünmüyo
rum. G ü n ü m ü z ü n zehirlenmiş havası içinde
insanların sağduyusuna seslenmek boşuna
olur b e n c e , insanlar n e y e lâyıksa o n u elde
ederler sonunda.
(Çeviri : C. Ç.)
85
Barış için
Kanımca, uluslararası b i r a n l a y ı ş ı n v e
i n s a n l a r a r a s ı n d a kardeşliğin g e r ç e k l e ş m e s i n
d e a y d ı n l a r ı n e n b ü y ü k y a r a r l ı ğ ı b i l i m v e sa
n a t alanlarında sağlanabilir. İ n s a n ı n kişisel,
bencil ulusal amaçları a ş m a s ı n a yardım eder
y a r a t ı c ı l ı k . B ü t ü n d ü ş ü n e n i n s a n l a r ı n paylaş
tığı s o r u n l a r , ü l k ü l e r ü z e r i n d e d u r m a k , gide
rek, bütün ulusların bilginlerinin ve sanatçı
l a r ı n ı n b i r l e ş m e l e r i n i z o r u n l u k ı l a r . N e v a r ki,
zaman zaman, siyasal tutkular yüzünden
hoşgörü ve bağımsız düşünme yeteneğinden
yoksun aydınlar arasında bir b ö l ü n m e olması
ö n l e n e m e z . B u y ü z d e n , a y d ı n l a r t a r i h t e n in
sanlığa kalan uygarlıkların uluslararası nite
liğini b e l i r t m e k t e n h i ç b i r z a m a n b ı k m a m a k ,
toplumsal yaşayışlarında söz ve eylem yolu
ile siyasal t u t k u l a r ı n k e n d i l e r i n i s ö m ü r m e l e
r i n e h i ç b i r z a m a n izin v e r m e m e l i d i r l e r .
86
Barış için
Einstein hayatı boyunca devlet ve birey
ilişkileri üzerinde durmuş, 1931 yılında
İtalyan Adalet Bakanı Alfredo Rocco'ya
bir mektup yazarak İtalyan bilim adam
larının rejime bağlılık andı içmeğe zor
lanmamaları için Rocco'nun Mussolini
ile görüşmesini istemiştir.
S i y a s a l i n a n ç l a r ı m ı z b i r b i r i n d e n n e den
l i a y r ı o l u r s a o l s u n , b i r t e m e l n o k t a d a anlaş
tığımızı sanıyorum: Avrupa düşünüşünün
göz kamaştırıcı yapıtları karşısında ikimiz de
h a y r a n l ı k d u y u y o r u z ; ü z e r i n e e n ç o k titredi
ğimiz değerlerin yansıdığını görüyoruz bu
yapıtlarda. B ö y l e bir uygarlık a n c a k vicdan
ve öğretim özgürlüğünün e g e m e n olduğu bir
.toplumda, gerçeği araştırmanın her kaygıdan
ö n c e geldiği b i r o r t a m d a gelişebilir
D e v l e t i n ç ı k a r ı i ç i n i n s a n ö z g ü r l ü ğ ü sı
n ı r l a n m a k mı, sınırlanmak ise n e r e y e kadar
s ı n ı r l a n m a k s o r u n u n u sizinle t a r t ı ş a c a k de
ğilim. B u n u n l a birlikte, gerçeğin araştırılması
ve bilimsel aydınlanma konularının her yö
netimce kutsal sayılması g e r e k t i ğ i n e , bi
limsel araştırmalar yolu ile gerçeği tam
b i r i ç t e n l i k l e b u l m a ğ a ç a l ı ş a n l a r a s a y g ı gös
t e r m e n i n bir b ü t ü n olarak toplumun en yük
s e k ç ı k a r l a r ı n a y a r d ı m e t m e k o l a c a ğ ı n a kuş
kusuzca inanıyorum. . . .
(Çeviri : C. Ç.)
87
Bilim Adamı,
Savaş ve Barış
88
DÜNYAYA BAKIŞ
89
Dr. Einstein'in Yanlış
Düşünceleri
Ü n l ü F i z i k ç i A l b e r t E i n s t e i n y a l n ı z bi
l i m s e l b u l u ş l a r ı y l a t a n ı n m ı ş değildir. S o n yıl
l a r d a siyasal ve toplumsal sorunlara da bü
y ü k ilgi g ö s t e r m i ş t i r . R a d y o l a r d a k o n u ş m a k
ta, gazetelerde yazmaktadır. K a m u yararına
çalışan bir sürü kurumda ü y e bulunmakta
d ı r . N a z i b a r b a r l a r ı n ı p r o t e s t o i ç i n z a m a n za
m a n sesini yükseltmiştir. S ü r e k l i bir barışın
savunucusudur. Y e n i bir savaş tehlikesine ve
Amerika'da askerlerin bilimi büsbütün ken
di buyrukları altına alma eğilimlerine karşı
çıkmıştır.
Einstein'in tutumu umulduğu kadar
sağlam ve açık olmamakla beraber onu bu
çalışmalara yönelten insanlığa hizmet aşkı
S o v y e t bilginlerince ve bütün S o v y e t halkın
c a yürekten alkışlanmaktadır. A m a geçen
l e r d e ileri s ü r d ü ğ ü b a z ı d ü ş ü n c e l e r , b i z e sa
dece yanlış görünmekle kalmamakta, Eins
t e i n ' i n o k a d a r c a n d a n b e n i m s e d i ğ i b a r ı ş dâ
v a s ı n a d a d ü p e d ü z zararlı o l m a k t a d ı r .
90
DÜNYAYA BAKIŞ
B a r ı ş u ğ r u n d a e n etkili ş e k i l d e n a s ı l ç a -
lışılabileğini b i l m e k gibi ç o k ö n e m l i b i r so
r u n u a y d ı n l a t m a k a m a c i y l e b u n o k t a y a dik
kati ç e k m e k ödevimizdir sanıyoruz. Bu ba
k ı m d a n , d o k t o r E i n s t e i n ' i n t a r a f t a r olduğu
n u söylediği « d ü n y a d e v l e t i » d ü ş ü n c e s i bir
iyice incelenmelidir.
B u düşüncenin her kafada öncüleri ara
s ı n d a , sınırsız b i r y a y ı l m a y o l u n d a o n u pa
ravana olarak kullanan damgalı emperyalist
l e r d e n b a ş k a , k a p i t a l i s t ü l k e l e r d e , işin aslını
b i l m e d e n b u d ü ş ü n c e n i n a k l a y a t k ı n oluşu
n a k e n d i n i k a p t ı r m ı ş b i r y ı ğ ı n a y d ı n bulun
maktadır.
S e r b e s t d ü ş ü n c e l i b u b a r ı ş ç ı l kişiler, b i r
«dünya devleti» nin dünyadaki b ü t ü n kötü
lüklere karşı etkili bir deva, sürekli bir barış
için d e g ü v e n e k o l d u ğ u i n a n c ı n d a d ı r l a r .
B i r « d ü n y a d e v l e t i » n i s a v u n a n l a r , bel-
91
ALBERT EİNSTEÎN
l i b a ş l ı k a n ı t o l a r a k ş u n u ileri s ü r m e k t e d i r l e r :
B u a t o m ç a ğ ı n d a millî e g e m e n l i k t a r i h s e l b i r
k a l ı n t ı d a n b a ş k a bir* ş e y değildir. B e l ç i k a d e
legesi Spaak'ın Birleşmiş Milletler G e n e l K u -
r u l u ' n d a dediği gibi m o d a s ı geçmiş, hattâ
«gerici» bir düşüncedir. Doğrusu gerçekten
bu kadar uzak bir öneri bulup ö n e sürmek güç
olsa gerek.
İ l k ö n c e «dünya devleti» ve «süper dev
let» düşünceleri hiç de atom çağının doğur
d u ğ u ş e y l e r değildir. A t o m ç a ğ ı n d a n ç o k d a
h a e s k i d ü ş ü n c e l e r d i r . S ö z gelimi, M i l l e t l e r
Cemiyeti kurulurken bunlar görüşülüp ko
nuşulmuştur.
A y r ı c a bu düşünceler zamanımızda hiç
d e ilerici d ü ş ü n c e l e r değildir. B u n l a r s a n a y i
ci ülkelerin b ü y ü k bir kısmına hakim bulu
n a n k a p i t a l i s t t e k e l l e r i n millî sınırları i ç i n d e
sıkışık durumda bulunduklarını göstermek
tedir. B u t e k e l l e r , d ü n y a y ı i ç i n e a l a n b ü y ü k
bir pazara, dünya ham madde kaynaklarına,
sermayelerini yatıracak başka ülkelere muh
taçtırlar. Politika ve yönetim alanlarındaki
üstünlükleri sayesinde, b ü y ü k devletlerin bu
tekellere bağlı çıkarlarından faydalanarak
y e n i a l a n l a r elde e t m e k , b a ş k a ü l k e l e r i siya
sal v e e k o n o m i k b a k ı m d a n b o y u n d u r u k a l
tına almak ve orada kendi memleketindey-
m i ş gibi s e r b e s t ç e h a k i m r o l ü o y n a m a k a m a -
c i y l e d e v l e t ç a r k ı n ı k e n d i l e r i n d e n y a n a işle-
92
DÜNYAYA BAKIŞ
tebilirler.
G e ç m i ş t e kendi yurdumuzun başından
g e ç e n o l a y l a r d a n b i l i y o r u z b u n u . Ç a r l ı k dev
rinde Rusya, sermayenin çıkarlarına kölece
h i z m e t eden gerici rejimi, u c u z el e m e ğ i ve
g e n i ş d o ğ a l k a y n a k l a r ı ile y a b a n c ı kapitalist
ler için iştah a ç ı c ı b i r p a r ç a idi. F r a n s ı z , in
giliz, b e l ç i k a v e a l m a n firmaları ü l k e m i z d e ,
kendi yurtlarında elde edemiyecekleri b ü y ü k
k a z a n ç l a r s a ğ l a y a r a k y ı r t ı c ı k u ş l a r gibi b e s
lenmişlerdi. Faizli ödünç paralar v e r e r e k Çar
lık R u s y a s ı n ı kapitalist B a t ı y a bağlamışlar
dı. Ç a r l ı k h ü k ü m e t i y a b a n c ı b a n k a l a r d a n el
d e ettiği p a r a l a r l a d e v r i m c i h a r e k e t l e r i a m a n -
s ı z c a b a s t ı r m ı ş , r u s b i l i m v e k ü l t ü r ü n ü n ge
lişmesini geciktirmiş ve yahudi aleyhtarı
akımları kışkırtmıştır.
B ü y ü k s o s y a l i s t E k i m ihtilâli, yurdu
m u z u dünya kapitalist tekellerine bağlıyan
siyasal ve e k o n o m i k bağımlılık zincirlerini
kırdı. S o v y e t h ü k ü m e t i y u r d u m u z u , ilk defa,
g e r ç e k t e n b a ğ ı m s ı z v e ö z g ü r b i r d e v l e t du
r u m u n a getirdi. Sosyalist ekonomimizin,
t e k n o l o j i n i n , bilim* v e k ü l t ü r ü n t a r i h t e şimdi
y e d e k g ö r ü l m e m i ş b i r h ı z l a i l e r l e m e s i n i sağ
ladı. Y u r d u m u z u u l u s l a r a r a s ı b a r ı ş v e gü
v e n l i ğ i n e n s a ğ l a m k a l e s i h a l i n e getirdi. H a l
k ı m ı z i ç s a v a ş t a , b i r k ü m e e m p e r y a l i s t dev
letin müdahalesine ve nazi istilâcılarına kar
ş ı girişilen b ü y ü k s a v a ş l a r d a y u r d u n b a ğ ı m -
93
ALBERT EİNSTEİN
sizliğini savundu.
Ş i m d i y s e « d ü n y a süper devleti» nin ön
c ü l e r i b i z d e n , k a p i t a l i s t t e k e l l e r i n d ü n y a ege
m e n l i ğ i için g ö z k a m a ş t ı r ı c ı bir bayraktan
başka bir ş e y o l m a y a n bir «dünya devleti»
için b u b a ğ ı m s ı z l ı k t a n v a z g e ç m e m i z i istivor-
lar.
B i z d e n b u ç e ş i t b i r ş e y i s t e m e k düpe
d ü z s a ç m a d ı r . B ö y l e b i r isteğin s a ç m a o l u ş u
y a l n ı z S o v y e t l e r B i r l i ğ i b a k ı m ı n d a n değildir,
ikinci d ü n y a savaşından sonra birçok ülke,
e m p e r y a l i s t b a s k ı v e k ö l e l i k s i s t e m i n d e n ya
k a s ı n ı k u r t a r a b i l d i . B u ülkelerin h a k l a r ı , i ç
işlerine y a b a n c ı l a r ı n k a r ı ş m a s ı n ı e n g e l l e y e
rek siyasal ve ekonomik bağımsızlıklarım
sağlamlaştırmağa çalışmaktadırlar. Bundan
başka sömürgelerde ve bağımlı ülkelerde
millî k u r t u l u ş h a r e k e t l e r i n i n h ı z l a y a y ı l m a
sı, a r t ı k d a h a fazla k ö l e d u r u m u n d a k a l m a k
i s t e m e y e n y ü z m i l y o n l a r c a i n s a n d a millî bi
l i n c i n u y a n m a s ı n ı sağladı.
. işe yarar bir sürü s ö m ü r m e alanlarım
k a y b e d e n v e d a h a fazlasını d a k a y b e t m e teh
likesi ile y ü z y ü z e b u l u n a n e m p e r y a l i s t ü l k e
tekelleri, e l l e r i n d e n y a k a l a r ı n ı sıyıran millet
leri, ş u c a n s ı k ı c ı millî b a ğ ı m s ı z l ı k t a n y o k
s u n b ı r a k m a k v e s ö m ü r g e l e r i n g e r ç e k t e n öz
g ü r o l m a l a r ı n ı ö n l e m e k i ç i n e l l e r i n d e n ge
leni yapmaktadırlar. B u a m a ç l a emperyalist
l e r a s k e r î , siyasi, e k o n o m i k v e i d e o l o j i k ç e -
94
DÜNYAYA BAKIŞ
şitli s a v a ş y ö n t e m l e r i n e başvurmaktadırlar.
B u t o p l u m s a l d ü z e n i elverişli v e u y g u n
b u l d u k l a r ı içindir ki, e m p e r y a l i z m i n ideolog
ları g e r ç e k milli e g e m e n l i k d ü ş ü n c e l e r i n i
gözden düşürmeğe çalışmaktadırlar. Başvur
d u k l a r ı y ö n t e m l e r d e n biri, o n l a r ı n d e d i ğ i n e
g ö r e , k u r u l d u k t a n s o n r a e m p e r y a l i z m i , sa
vaşları, uluslararası d ü ş m a n l ı k l a r ı o r t a d a n
kaldıracak ve evrensel yasanın zaferini sağ-
lıyacak olan-bir «dünya devleti» tasarısını
savunmaktır.
D ü n y a e g e m e n l i ğ i n i elde e t m e k i s t e y e n
emperyalist güçlerin s ö m ü r m e ve y u t m a is
tekleri, b ö y l e c e s a h t e - ilerici b i r d ü ş ü n c e n i n
görünüşleri ardına s a k l a n m a k t a ve kapitalist
ülkelerde bazı aydınları (bilgin, yazar v. b . )
b u s a h t e - ilerici d ü ş ü n c e e t r a f ı n d a t o p l a m a k
tadır.
G e ç e n eylül ayında, Birleşmiş Milletler
Teşkilatındaki delegasyonlara açık bir mek
tup y a z a n doktor Einstein, millî egemenliği
s ı n ı r l a m a k a m a c ı ile y e n i b i r tasarı ö n e r m e k
tedir.
Einstein'in düşüncesine göre, G e n e l
Kurul yeniden kurulmalı, ara vermeden ça
lışan bir d ü n y a p a r l a m e n t o s u h a l i n e g e t i r i l
meli ve G ü v e n l i k Konseyi'nden daha üstün
b i r o t o r i t e ile d o n a t ı l m a l ı d ı r . E i n s t e i n ( A m e
r i k a n d i p l o m a s i s i n i t u t a n l a r ı n h e r a l l a h ı n gü
nü belirttiklerini tekrarlıyarak) Güvenl'k
95
ALBERT EİNSTEİN
K o n s e y i n i n v e t o h a k k ı y ü z ü n d e n f e l c e uğ
r a d ı ğ ı n ı ileri s ü r m e k t e d i r . D o k t o r E i n s t e i n ' m
plânına göre yeniden kurulan genel kurul
son kararı a l m a y a yetkili olacak ve b e ş bü
y ü k l e r i n o y birliği ilkesi t e r k e d i l e c e k t i r .
Einstein'm önerdiğine göre Birleşmiş
M i l l e t l e r e k a t ı l a c a k d e l e g e l e r ş i m d i k i gibi
h ü k ü m e t l e r c e a t a n m a m a l ı , h a l k o y u ile seçil
m e l i d i r l e r . İlk b a k ı ş t a b u ö n e r i ilerici, h a t t â
k ö k t e n b i r değişiklik gibi görünebilirse de
b u g ü n k ü d u r u m u h i ç bir şekilde d ü z e l t e m e z .
B ö y l e bir « d ü n y a p a r l a m e n t o s u » s e ç i m
lerimin p r a t i k o l a r a k n e o l a c a ğ ı n ı b i r düşü
nelim. İnsanlığın b ü y ü k bir bölüğü sömür
gelerde ve bağımlı ülkelerde y a ş a m a k t a d ı r .
B u r a l a r s a bir a v u ç e m p e r y a l i s t d e v l e t i n va
lileri, a s k e r i birlikleri, m a l i v e s ı n a i t e k e l l e -
r i n c e yönetilmektedir. Ö r n e k b u l m a k için
ç o k uzağa gitmeye lüzum yok. Yunanistan -
da İngiliz kasaturalarının gölgesinde kıralcı
faşist idarecilerin y ö n e t t i ğ i r e f e r a n d u m u n gü
lünçlüğünü hatırlamak yeter. A m a genel
seçimlerin biçimsel olarak yer aldığı ülke
l e r d e d e d u r u m d a h a iyi o l m a y a c a k t ı r . S e r
mayenin hâkim bulunduğu burjuva demok
r a s i l e r i n d e g e n e l s e ç i m e k a t ı l m a v e o y ver
m e ö z g ü r l ü ğ ü n ü g ü l ü n ç b i r o y u n h a l i n e ge
t i r m e k için k a p i t a l i s t l e r b i n b i r h i l e v e k u r
nazlığa başvurmaktadırlar. Einstein, A . B .
D. de son yapılan k o n g r e seçimlerinde, seç-
96
DÜNYAYA BAKIŞ
m e n l e r i n y a l n ı z y ü z d e o t u z d o k u z u n u n san
dık b a ş ı n a gittiğini h i ç ş ü p h e s i z b i l m e k t e d i r .
G ü n e y eyaletlerinde milyonlarca zencinin
oy hakkından yoksun olduğunu; ya da çoğu
z a m a n yapıldığı gibi, l i n ç e d i l m e k yıldırısı
a l t ı n d a , s ö z g e l i m i aşırı g e r i c i v e z e n c i düş
m a n ı o l a n s e n a t ö r B i l b o gibi e n k o r k u n ç düş
manlarına oy v e r m e k zorunda kaldıklarını
gene hiç şüphesiz bilmektedir.
G e z g i n b i r h a y a t s ü r e n , y o k s u l ırgat v e
göçebe milyonları oylarından yoksun e t m e k
için hilelere, özel y o k l a m a l a r a , özel vergile
re b a ş v u r u l m a k t a d ı r . O y a y g ı n oy satın a l m a -
u s u l ü n d e n , m i l y o n e r g a z e t e s a h i p l e r i n c e yö
n e t i l e n v e h a l k y ı ğ ı n l a r ı n ı e t k i l e m e a r a c ı ola
rak kullanılan gerici basmın rolünden söz aç
m a k istemiyoruz.
B ü t ü n b u n l a r , E i n s t e i n ' m ileri s ü r d ü ğ ü
b i ç i m d e , bir d ü n y a p a r l a m e n t o s u için yapıla
c a k seçimlerin, kapitalist dünyanın b u g ü n k ü
k o ş u l l a r ı a l t ı n d a n e k ı l ı ğ a g i r e c e ğ i n i göster
mektedir. B ö y l e bir p a r l a m e n t o n u n yapısı
ş i m d i k i n d e n d a h a iyi o l m a y a c a k , h a l k yığın
l a r ı n ı n g e r ç e k d u y g u v e d ü ş ü n c e l e r i n i n , sü
r e k l i bir b a r ı ş için g ö s t e r e c e k l e r i i s t e k v e
u m u t l a r ı n k a r i k a t ü r s ü bir g ö l g e s i o l a c a k t ı r .
B i l i n d i ğ i gibi G e n e l K u r u l d a v e B i r l e ş
miş Milletlerin öbür komitelerinde Ameri
k a n d e l e g a s y o n u n u n eli a l t ı n d a t ı k ı r ı n d a iş
l e y e n b i r o y m e k a n i z m a s ı vardır. Ç ü n k ü B i r -
97
ALBERT EİNSTEİN
98
DÜNYAYA BAKIŞ
99
ALBERT EİNSTEİN
duğunu anlamıyor m u ?
B i z E i n s t e i n ' m yanlış ve tehlikeli bir
yola girmiş bulunduğuna inanıyoruz. Eins-
t e i n çeşitli siyasal, e k o n o m i k ve toplumsal
sistemlerin bulunduğu bir dünyada bir
«dünya devleti» ham hayali peşinde koş
maktadır. Elbette, ekonomik ve toplumsal
y a p ı l a r ı a y r ı o l a n devletlerin, b u a y r ı l ı k l a r a z
o l m a k şartiyle, s i y a s a l v e e k o n o m i k b a k ı m
d a n işbirliği y a p m a m a l a r ı için h i ç b i r s e b e p
y o k t u r . A m a Einstein sürekli bir barışın v e
g e r ç e k b i r uluslararası işbirliğinin amansız
düşmanlarına serbestçe davranma olanağı
v e r e n s i y a s a l bir k u k l a i s t e m e k t e d i r . B . M i l
l e t l e r Ö r g ü t ü n ü n üyesi o l a n d e v l e t l e r i n tut
m a l a r ı n ı istediği yol, d a h a g ü ç l ü b i r uluslar
arası güvenliğe g ö t ü r m e m e k l e kalmıyacak,
a y n ı z a m a n d a y e n i uluslararası a n l a ş m a z l ı k
lara da yol açacaktır. Sadece ve sadece yeni
uluslararası anlaşmazlıkların daha ç o k savaş
anlaşmasına ve kapitalist tekellerin daha ç o k
kazanç sağlamasına yarıyacaktır.
E i n s t e i n a bilgin o l a r a k , k a m u y a r a r ı n ı
g ö z e t e n b a r ı ş dâvası u ğ r u n d a e l i n d e n g e l e n
çabayı harcayan bir insan olarak ç o k b ü y ü k
d e ğ e r v e r d i ğ i m i z için s o n d e r e c e a ç ı k v e dip
l o m a t i k süslerden u z a k bir dille k o n u ş m a y ı
ö d e v bildik.
(Çeviri : İ. Öztürki
100
Sovyet Bilginlerine
Cevap
R u s m e s l e k d a ş l a r ı m d a n dördü, New T i -
mes'de yayınlanan bir açık mektupla b a n a
iyi dilekli b i r saldırıda b u l u n d u l a r . Zahmet
etmişler. Görüşlerini t e m i z y ü r e k l e v e ya
lansız dolansız belirtmeleri de ayrıca h o ş u m a
gitti, i n s a n işlerinde a n l a y ı ş l ı b i r y o l t u t m a k ,
a n c a k karşısındakinin düşüncelerini, neden
lerini v e k a y g ı l a r ı n ı a ç ı k s e ç i k a n l a m a y a ç a
l ı ş m a k l a olur. A n c a k o z a m a n i n s a n d ü n y a
y ı g ö z l e r i y l e g ö r e b i l i r . B ü t ü n iyi n i y e t l i ki
şiler, e l l e r i n d e n g e l d i ğ i n c e k a r ş ı l ı k l ı o l a r a k
b ö y l e b i r a n l a y ı ş ı n g e l i ş m e s i n e y a r d ı m c ı ol
m a l ı d ı r l a r . B e n b u a n l a y ı ş içinde, R u s m e s
lekdaşlarımdan ve b a ş k a okuyucularımdan
o n l a r ı n m e k t u b u n a karşılık, a ş a ğ ı d a k i c e v a
bı kabul etmelerini isteyeceğim. Bu cevap
« g e r ç e ğ i » , y a d a t u t u l a c a k « d o ğ r u y o l u » bil
diği h a y a l i n e k a p ı l m a k s ı z m elverişli b i r ç ö
z ü m y o l u b u l m a k için b ü y ü k bir k a y g ı y l a ç a
lışan b i r i n s a n ı n c e v a b ı d ı r . A ş a ğ ı d a görüşle
rimi biraz k a t ı c a belirtiyorsam b u n u sadece
a ç ı k o l m a k v e k o l a y a n l a ş ı l m a k için y a p ı y o
rum.
M e k t u b u n u z genellikle sosyalist o l m a y a n
ülkelere, özellikle A m e r i k a Birleşik Devlet
l e r i n e y ö n e l t i l m i ş b i r saldırı gibi s u n u l m a s ı
n a r a ğ m e n , saldırı h a t t ı n ı z m a r k a s ı n d a , bir
savunma tutumu ve düşüncesi bulunduğu-
101
ALBERT EİNSTEİN
n u s a n ı y o r u m . B u y s a , sınırsız b i r k e n d i k a
b u ğ u n a çekilme eğiliminden b a ş k a bir şey
değildir. R u s y a n ı n s o n o t u z yıl i ç i n d e y a b a n
c ı d e v l e t l e r y ü z ü n d e n ç e k t i k l e r i , sivil h a l k ı
k ü t l e h a l i n d e ö l d ü r m e n i y e t i y l e girişilen al
m a n istilâları, i ç s a v a ş s ı r a s ı n d a k i y a b a n c ı
müdahaleleri, batı basınında açılan sistemli
kara çalma kampanya ve Rusyâyı yenmek
için b i r â l e t o l a r a k ileri s ü r ü l e n H i t l e r ' i n des
t e k l e n m e s i göz ö n ü n d e b u l u n d u r u l u r s a b u ka
b u ğ u n a çekilme eğilimini a n l a m a k g ü ç de
ğildir. B u eğilim n e k a d a r a n l a y ı ş l a karşıla
n a c a k bir şey olursa o l s u n , R u s y a için de,
ö b ü r m i l l e t l e r için d e a z b e l â l ı değildir. İlerde
d a h a fazlasını d a s ö y l i y e c e ğ i m ,
S a l d ı r ı n ı z ı n b a ş l ı c a h e d e f i , b e n i m bir
« d ü n y a devleti» kurulmasını desteklemem-
dir. Y a l n ı z , s o s y a l i z m l e k a p i t a l i z m a r a s ı n d a k i
ayrılık konusunda birkaç söz söyledikten
sonra bu önemli sorunu tartışmak istiyorum
ç ü n k ü bu aykırılık karşısındaki tutumunuz,
uluslararası sorunlar üstündeki görüşleriniz
d e a ğ ı r b a s a r g ö r ü n m e k t e d i r . T o p l u m s a l so
runlar nesnel olarak ele alınacak olursa şu
durum görülür: T e k n i k ilerleme, e k o n o m i k
m e k a n i z m a y ı gittikçe artan bir merkeziyet
çiliğe ulaştırmıştır. G e n i ş ölçüde sanayileş
m i ş b ü t ü n ü l k e l e r d e , e k o n o m i k g ü c ü n ol
d u k ç a k ü ç ü k s a y ı d a i n s a n l a r ı n e l i n d e top
lanmış olması, aynı zamanda bu ilerlemeden
102
DÜNYAYA BAKIŞ
d o ğ m a k t a d ı r . K a p i t a l i s t ü l k e l e r d e , b u insan
lar h a r e k e t l e r i n i n h e s a b ı n ı k a m u y a v e r m e k
z o r u n d a değildirler. Sosyalist ülkelerdeyse
b ö y l e bir z o r u n l u k vardır. Ç ü n k ü oralarda
b u gibiler, s i y a s a l g ü c ü k u l l a n a n l a r gibi hal
k a h i z m e t l e g ö r e v l i kişilerdir.
Ü l k e n i n y ö n e t i m i , h i ç değilse b i r dere
c e y e k a d a r , elverişli b i r d ü z e y d e ise, s o s y a
list b i r e k o n o m i n i n k e n d i s a k ı n c a l a r ı n ı belir
l i bir b i ç i m d e g i d e r e k a z a l t a n y a r a r l ı y ö n l e
ri bulunduğu yolundaki görüşünüzü pay
l a ş m a k t a y ı m . H i ç ş ü p h e y o k ki, b ü t ü n mil
l e t l e r i n ( b u türlü m i l l e t l e r v a r olduğu ölçü
de) son derece b ü y ü k güçlüklere, rağmen,
ilk o l a r a k plânlı b i r e k o n o m i y i g ü ç l ü b i r ç a
bayla uygulama alanına çıkarmış olmasın
dan dolayı R u s y a ' y ı takdir edecekleri gün
gelecektir. G e n e sanıyorum ki kapitalizm,
ya da isterseniz serbest teşebbüs sistemi di
y e l i m , işsizliğe e n g e l o l a m ı y a c a k , t e k n i k iler
l e m e a r t t ı k ç a işsizlik d e s ü r e ğ e n bir şekilde
a r t a c a k v e k a p i t a l i z m g e n e ü r e t i m ile h a l k ı n
satın a l m a gücü arasında sağlam bir denge
kuramıyacktır.
O t e yandan, bütün toplumsal ve siyasal
kötülüklerden kapitalizmi sorumlu tutmak
ve sosyalizmin kurulması ile b u n l a r ı n in
s a n l a r a r a s ı n d a n t a m a m i y l e s i l i n e c e ğ i n i san
m a k gibi bir yanılgıya düşmemeliyiz. B ö y l e
bir inancın tehlikesi ö n c e şuradadır: B i r çe-
103
ALBERT EİNSTEİN
şit kilise y ö n t e m i h a l i n e g e l e r e k b ü t ü n « m ü
m i n l e r » d e b a ğ n a z bir h o ş g ö r ü s ü z l ü k doğu
rur. B u d a k e n d i n d e n o l m a y a n l a r ı h a i n , aşa
ğılık v e k ö t ü i n s a n l a r o l a r a k g ö r m e s i n e y o l
a ç a r . B i r k e r e b u n o k t a y a varıldı m ı « i m a n
sızlar» ın eylem ve inançlarını a n l a m a y a da
i m k â n k a l m a z . B ö y l e s i katı inançların insan
lığa n e k a d a r y e r s i z a c ı l a r ç e k t i r d i ğ i n i , e m i
n i m ki, t a r i h t e n b i l i y o r s u n u z d u r .
H e r h ü k ü m e t ö z ü b a k ı m ı n d a n bir k ö
t ü l ü k t a ş ı r k e n d i n d e . Y a n i s o y s u z l a ş a r a k zor
b a l ı ğ a k a y m a y a elverişlidir. B u n u n l a b e r a b e r ,
s a y ı l a r ı ç o k a z o l a n a n a r ş i s t l e r bir y a n a , h e r
birimiz uygar bir toplumun hükümetsiz var
o l a m ı y a c a ğ ı n ı d a biliriz. S a ğ l a m b i r t o p l u m
da, h a l k s i s t e m i ile h ü k ü m e t a r a s ı n d a , h ü k ü
metin soysuzlaşarak zorbalığa kaymasına
e n g e l o l a n b i r çeşit d i n a m i k bir d e n g e vardır.
B u ç e ş i t b i r s o y s u z l a ş m a tehlikesi, h ü k ü m e
tin y a l n ı z silâhlı k u v v e t l e r ü z e r i n d e değil,
b ü t ü n e ğ i t i m , h a b e r l e ş m e v e h a t t â h e r yurt
t a ş ı n e k o n o m i k varlığı ü z e r i n d e y e t k i l i bu
lunduğu bir ülkede daha büyüktür elbette.
B u n u s a d e c e ş u n u n için s ö y l ü y o r u m :
Sosyalizm bütün toplumsal sorunların çö
züm yolu olarak düşünülemez. Belki böyle
b i r ç ö z ü m e o l a n a k h a z ı r l a y a n bir o r t a m ola
rak düşünülebilir.
G e n e l t u t u m u n u z içinde b e n i e n ç o k
şaşırtan n o k t a mektubunuzdaki şu havadır:
104
DÜNYAYA BAKIŞ
105
ALBERT EİNSTEİN
y a r d ı m edebilirlerdi. B ö y l e b i r h a v a , s i y a s a l
iş birliğinin verimli bir y ö n d e gelişmesi için
ö n c e d e n gereklidir. M a d e m k i ş i m d i l i k « a ç ı k
m e k t u p » l a k o n u ş m a k gibi ş u c a n s ı k ı c ı y o
la başvuruyoruz, ben de kanıtlarınıza karşı
tepkilerimi kısaca yazıvereyim.
E k o n o m i k oligarşinin, k a m u s a l h a y a t ı
m ı z ı n b ü t ü n d a l l a r ı n d a ç o k g ü ç l ü bir etkisi
olmadığını hiç kimse y a l a n l a m a y ı düşüne
m e z . Bu etki g e n e de fazla abartılmamalıdır.
F r a n k ü n D e l a n o R o o s e v e l t , ç o k g ü ç l ü grup
ların u m u t s u z c a k a r ş ı k o y m a l a r ı n a r a ğ m e n
ü ç d e f a b a ş k a n seçildi. H e m d e b u , b ü y ü k
çapta kararların alınması gereken bir zaman
da oldu.
A m e r i k a n hükümetinin savaş sonundan
b e r i g ü t t ü ğ ü p o l i t i k a y a g e l i n c e o n u doğrula
m a y a , y a d a a ç ı k l a m a y a k e n d i m i n e istekli,
ne de yetkili görüyorum. A m e r i k a n hüküme
t i n i n a t o m silâhları k o n u s u n d a ileri s ü r d ü ğ ü
ö n e r i l e r i n h i ç değilse u l u s l a r ü s t ü b i r g ü v e n l i k
ö r g ü t ü y a r a t m a k ç a b a s ı o l m a d ı ğ ı d a ileri sü
rülemez. Bu öneriler kabule değer olmasa
bile, hiç değilse uluslararası güvenlik sorun
l a r ı n a g e r ç e k bir ç ö z ü m yolu b u l m a k için ya
pılacak görüşmelere bir temel ödevi görebi
lirdi. A s l ı n d a S o v y e t h ü k ü m e t i n i n kısmen
olumsuz, k ı s m e n savsaklayıcı t u t u m u d u r ki,
A m e r i k a n ı n iyi n i y e t l i i n s a n l a r ı n ı n , istedikle
ri halde «savaş kışkırtıcılarına» karşı k o y m a k
106
DÜNYAYA BAKIŞ
107
ALBERT EİNSTEİN
d e r e c e d e a r t t ı r m a k z o r u n d a d ı r . B u n s u z , üre
tim düzeninin t ü m ü n d e n sürekli ve verimli
olarak faydalanamaz. Eğer ihracat h e m e n
h e m e n a y n ı d e ğ e r d e i t h a l â t l a d e n g e l i bir şe
k i l d e k a r ş ı l a n m ı ş olsaydı b u k o ş u l l a r g e n e d e
zararlı s o n u ç l a r d o ğ u r m a z d ı . Y a b a n c ı millet
lerin s ö m ü r ü l m e s i a n c a k i t h a l â t ı n e m e k d e
ğeri i h r a c a t ı n k i n i b ü y ü k ö l ç ü d e aştığı z a m a n
m ü m k ü n olabilirdi. H e r ithal edilen m a l , üre
t i m m a k i n a s m ı n b i r k ı s m ı n ı işsizliğe m a h k û m
e d e c e ğ i h a l d e g e n e d e ithalâtı k ı s m a m a k için
bütün çabalar esirgenmemektedir.
B u n u n içindir ki, y a b a n c ı ü l k e l e r A . B . D .
n i n i h r a ç m a l l a r ı n ı ö d e y e c e k d u r u m d a değil
dirler. Ç ü n k ü b u ö d e m e a n c a k ilerde A . B . D . -
n i n fazla i t h a l â t y a p m a s ı ile g e r ç e k t e n ö d e n e
bilir. D ü n y a d a k i a l t ı n ı n b ü y ü k b i r k ı s m ı n ı n
n i ç i n A . B . D . n e geldiğini b u o l a y a ç ı k l a m a k
tadır. B u a l t ı n , b i r b a k ı m a a n c a k y a b a n c ı
m a l l a r ı n s a t ı n a l ı n m a s ı için k u l l a n ı l a b i l i r ki,
biraz ö n c e anlattığım nedenlerden ötürü bu
na i m k â n yoktur. Hırsızlara karşı özenle ko
r u n m a k t a o l a n b u altın akıllı b i r y ö n e t i m i n
ve e k o n o m i biliminin bir anıtı olarak hazine
d e y a t m a k t a d ı r ! D ü n y a n ı n A . B . D . tarafın
dan sömürüldüğünü ciddîye almak, açıkla
d ı ğ ı m n e d e n l e r d e n dolayı b e n i m için z o r d u r .
A ç ı k l a d ı ğ ı m d u r u m u n g e n e d e ciddî p o
litik b i r y ö n ü vardır. A . B . D . i , g ö s t e r d i ğ i m
nedenlerle, üretiminin bir kısmını yabancı
ü l k e l e r e g ö n d e r m e k z o r u n d a d ı r . B u ihracat»
108
DÜNYAYA BAKIŞ
A . B . D . n i n b u ü l k e l e r e verdiği ö d ü n ç p a r a
larla karşılanmaktadır. Doğrusu, bu borçların
ilerde n a s ı l ö d e n e c e ğ i n i k a v r a m a k g ü ç t ü r . O
h a l d e b u ö d ü n ç l e r , h e r i s t e n i l e n i elde e t m e k
için, k u v v e t p o l i t i k a s ı n ı n b u y r u ğ u n d a b i r si
l â h gibi k u l l a n ı l a b i l e n b a ğ ı ş l a r o l a r a k düşü
nülebilir. B u g ü n k ü koşulları ve insanoğlu
n u n g e n e l özellikerini g ö z ö n ü n d e b u l u n d u
rarak b u n u n gerçek bir tehlike olduğunu
açıkça kabul etmekteyim...
H e r çeşit buluşlarımızdan ve her çeşit
m a d d e d e n bir silâh y a p m a v e d o l a y ı s i y l e in
s a n l ı k için bir t e h l i k e y a r a t m a e ğ i l i m i n d e o l a n
uluslararası bir durumla karşı karşıya bulun
d u ğ u m u z d o ğ r u değil m i d i r ? B u s o r u bizi e n
önemli k o n u y a getirmektedir. B u n u n yanın
d a ö t e k i l e r ç o c u k o y u n c a ğ ı k a l ı r . H e p i m i z bi
l i y o r u z ki, k u v v e t politikası, e r g e ç , s a v a ş a
v a r ı r . S a v a ş ise, b u g ü n k ü k o ş u l l a r altında,
tarihte şimdiye kadar görülmemiş bir ölçüde
insanların ve dünya nimetlerinin toptan y o k
olması demektir.
T u t k u l a r ı m ı z v e s o y d a n g e ç m e alışkan
l ı k l a r ı m ı z y ü z ü n d e n birbirimizi, k o r u n m a y a
d e ğ e r h i ç b i r ş e y b ı r a k m a m a c a s ı n a y o k et
m e ğ e m a h k û m o l d u ğ u m u z g e r ç e k t e n sakınıl
m a z bir şey midir? Karşılıklı mektuplarla
tartıştığımız bütün aykırılıklar ve çekişmeler,
içinde bulunduğumuz tehlikeye kıyasla
ö n e m s i z ş e y l e r değil m i ? B ü t ü n milletleri
a y n ı ö l ç ü d e tehdit e d e n b u t e h l i k e y i o r t a d a n
109
ALBERT EİNSTEİN
k a l d ı r m a k için e l i m i z d e n g e l e n i y a p m a k zo
r u n d a değil m i y i z ?
E ğ e r sınırsız b i r millî e g e m e n l i k a n l a y ı
ş ı n a v e u y g u l a m a s ı n a takılır k a l ı r s a k , b u de
m e k t i r k i h e r ü l k e , a m a ç l a r ı n a u l a ş m a k için
savaşçı araçlar kullanmak hakkını kendinde
g ö r e c e k t i r . B u g ü n k ü k o ş u l l a r a l t ı n d a h e r mil
let b u n a u l a ş m a k için h a z ı r l a n m a k z o r u n d a
dır. B u d e m e k t i r ki, h e r m i l l e t ö t e k i n d e n da
h a ü s t ü n o l m a k için b ü t ü n g ü c ü n ü k u l l a n a
caktır. Bu k o r k u n ç yıkım üstümüze gelme
den, b u a m a ç , b ü t ü n k a m u s a l h a y a t ı m ı z d a
ağır b a s a c a k ve gençliğimizi zehirliyecektir.
B i r parça sağduyumuz ve insanlık duygumuz
kaldığı s ü r e c e b u n a . g ö z y u m m a m a h y ı z .
« D ü n y a devleti» ni desteklerken benim
kafamda yer alan tek düşünce budur. A m a
başkaları, aynı a m a ç l a çalışırken kafaların
dan neler geçebileceğini göz önünde bulun-
d u r a m a m . B e n bir dünya devletini savunu
yorum. Ç ü n k ü insanoğlunun şimdiye dek
içine düşmüş olduğu bu korkunç tehlikeyi
o r t a d a n k a l d ı r m a n ı n b u n d a n b a ş k a y o l u ol
madığına inanıyorum. Y o k olmaktan kurtul
m a k a m a c ı bütün ötekilerden ö n c e gelmeli
dir.
Bu mektubun tam bir ciddilik v e dü
rüstlükle yazılmış olduğuna inanacağınızdan
eminim. U m a r ı m ki onu aynı anlayışla kar
şılarsınız.
(Çeviri : î. Öztürk)
110
Kırallar Gidince
G e n ç l i k yıllarımda, biz aydınlar, « T a n
r ı n ı n b u y r u ğ u ile» s a l t a n a t s ü r e n k ı r a l l a r v e
i m p a r a t o r l a r ı n s o n u g e l i n c e , i n s a n l ı k için da
ha mutlu bir çağın başlıyacağına inanıyor
duk. B u n l a r ı n b ü y ü k bir kötülük kaynağı
olabilecekleri açıkça ortada. E h , artık kökle
rinin kazındığı söylenebilir, a m a insanlığın
d u r u m u ç o k d a h a iyi değil. H a l k ı k a n d ı r a n
p o l i t i k a c a m b a z l a r ı g i d e n l e r i n y e r l e r i n i us
t a c a doldurdular.
AMERİKAN SÖMÜRGECİLİĞİ
111
ALBERT EİNSTEİN
k e n d i k e n d i m e a ç ı k l a m a y o l l a r ı m araştırır
k e n , s o n y u r d u m o l a n A m e r i k a ' n ı n k e n d i çı
k a r ı için e s k i A v r u p a n ı n s ö m ü r g e c i l i ğ i n d e n
d a h a gizli y e n i b i r s ö m ü r g e c i l i k t ü r ü y a r a t t ı ğ ı
düşüncesinden kendimi kurtaramıyorum.
A m e r i k a b i r t a k ı m dış ü l k e l e r d e y a t ı r ı m l a r
y a p a r a k o ü l k e l e r ü z e r i n d e bir b a s k ı k u r u y o r ,
o ü l k e l e r i n sıkı s ı k ı y a A m e r i k a ' y a b a ğ l a n m a
larını s a ğ l ı y o r . B u t u t u m a k a r ş ı o l a n h e r k e s
de Birleşik A m e r i k a Devletlerinin düşmanı
sayılıyor. Avrupa'nın, ingiltere'nin b u g ü n k ü
s i y a s a l t u t u m l a r ı n ı b u g e n e l ç e r ç e v e içinde
anlamağa çalışıyorum. Bu tutumu önceden
t a s a r l a n m ı ş bir d a v r a n ı ş o l m a k t a n ç o k , nes
n e l k o ş u l l a r ı n doğal s o n u ç l a r ı o l a r a k y o r u m
l a m a k için k e n d i m i z o r l u y o r u m .
(Çeviri : C. Çapan)
112