You are on page 1of 180

Aleksey MURATOV

CWT IDEOLOJISI
ALEKSEY MURATOV

CWT IDEOLOJISI

Moskova
2018
ISBN 978-5-6041055-3-5

Muratov, Aleksey Valentinoviç

CWT ideolojisi / А. V. Muratov. – 2.bsn., güncellenmiş ve tamamlanmış

ISBN 978-5-6041055-3-5

Bu kitapta, Change the World Together (Dünyayı Birlikte Değiştirelim)


http://cwt.top’a ait yeni bir ideoloji vizyonu sunulmuştur. Bu ideoloji,
farklı ülkelerden, farklı kültürlerden, dinlerden ve inançlardan insanları,
tek bir amaç - küresel finansal kuruluşların hâkimiyetinden kurtulmak
uğruna birleştirmektedir.

ISBN 978-5-6041055-3-5 © Muratov А.V., 2018


İÇERİK 3

İÇERİK:

ÖNSÖZ ........................................................................................................................ 5

GÜNÜMÜZ DÜNYASI .......................................................................................... 9

DOLAR VE SIYASET ............................................................................................39

TEKNIK ILERLEME NASIL DURDURULUR ...............................................57

KAYNAK TABANLI EKONOMI .......................................................................87

XXI YÜZYILININ FINANSAL SISTEMI ......................................................115

GELIŞMIŞ KRIPTO PARA BIRIMI PRIZM ..................................................131

SONSÖZ ..................................................................................................................173
Aleksey MURATOV
Önsöz 5

ÖNSÖZ
Bu kitapta; farklı ülkelerden, farklı kültürlerden, dinlerden
ve inançlardan insanları, tek bir amaç; küresel finansal
kuruluşların hâkimiyetinden kurtulmak uğruna birleştiren
yeni bir ideoloji vizyonu sunulmuştur.
Doğduğumuz andan itibaren ne yapmamız gerektiği
söylendi. “Gerek”, başkalarının bizim yaşamak için ne
yapmamız gerektiğine ilişkin bu düşüncesi; diğer insanların,
kendi hayatımızı başkalarına göre yaşamaya zorlayan
düşünceleridir. “Gerek” durumunu kabul ederek kendimiz
için değil, başka biri ya da başka bir şey için bir hayat seçeriz.
“İstiyorum” – bu, gerçekte olduğumuz şey, inandığımız
şey ve kendimizle baş başayken o anda yaptığımız şeydir.
“İstiyorum”, diğer insanların fikirlerine göre davranmayı
bıraktığımızda ve kendi içimize yöneldiğimizde ortaya
çıkıyor, sadece bu durumda kişisel potansiyelimizi ortaya
6 CWT IDEOLOJISI

çıkarıyoruz. Bu “İstiyorum”, uluslararası Change the World


Together (“Dünyayı Birlikte Değiştirelim”, CWT) hareketinin
lideri Aleksey Muratov için de bütün hayatının küresel
hedefi olmuştur. Kendi menfaatleri ve tekelleri uğruna
savaşları başlatmaya, sıradan insanları köleliğe sürükleyerek
devrimleri örgütlemeye hazır olan küçük bir finans elitleri
topluluğu tarafından yönetilen dünyayı değiştirmek
“İstiyorum”. Bununla birlikte, Aleksey, bir şeyi geliştirmek ya
da benimsemek ve hatta bilgi ve deneyim olmadan yeni bir
tane daha oluşturmak için “deneme - yanılma” yöntemiyle
hedefe ulaşmanın eşdeğer olduğunu çok güzel bir şekilde
anlamıştır.
Çoğunluğun alışkın olduğu şekilde yaşamak istememe
anlayışı, Aleksey Muratov’da daha Kursk atom santrali AO
“Kontsern Rosenergoatom”da kıdemli mühendis olarak
çalışırken doğdu ve gençlik hareketi lideri olup 25 yaşındayken
kendi şehrinde en genç milletvekili ve Şehir Duması Başkan
Yardımcısı, Ekonomi Politikası Komisyonunun daimi
başkanı oldu. Bütün bunlar bir tesadüf değildi; bir hedef,
daha doğrusu, bir hayal vardı – kendi şehrinin halkına
yardım etmek!
Ancak kısa bir süre sonra, eğer devletin egemenliği yoksa,
yani kendi iç işlerinde ve dış politikasında tam bağımsızlık
yoksa; insanların hayatını belirli bir şehirde, bölgede, ülkede
daha iyi bir yönde değiştirmenin başarılı olamayacağını
anladı. Ne yazık ki bugün dünyanın birçok ülkesinde de
egemenlik yok. Toplumu olumsuz dış etkenlerden koruma
arzusu da daha sonra CWT hareketinin ideolojisinin temeli
haline gelmiştir. Dürüst olmayan oyuncular için kuralların
sürekli değiştiği yerde kazanılamaz. Kurallar tüm katılımcılar
için aynı olmalıdır.
Önsöz 7

Aleksey Muratov, Sergey Mavrodi’nin MMM projesine


katılarak bu fikri hayata geçirmeye çalıştı. Rusya dışında, siyasi
partilerin oluşturulmasında görev aldı. Farklı ülkelerden,
farklı kültürlerden ve inançlardan olan ve kendilerine
uygulanan kuralları değiştirmek isteyen insanların
birleşmesinin onun ilk deneyimi olduğunu belirtmek gerekir.
Ancak; Ukrayna’da, dünyanın finans elitlerinin yardımıyla,
meşru otorite devrildiğinde ve Batı yanlısı kuklalar liderliğe
geldiğinde Aleksey, Donbass’a gitmenin bir borç olduğunu
düşündü. Bu ihtilafın temelinde, Ukrayna halkının ulusal
fikirleri olmadığını, Avrupa Birliği’ne girme arzusunun değil,
uluslararası şirketlerin Rusya’nın daha da gelişmesini ve
yeni bir süper gücün yeniden yaratılmasını engellemek için
Üçüncü Dünya Savaşı’nı ortaya çıkarma tehdidinin olduğunu
çok iyi anlamıştı.
Aleksey Muratov; 2014 yılı ilkbaharında, Donetsk Halk
Cumhuriyeti’nin ilanından sonra bunun Rusya’daki resmi
temsilcisi olmuştur. Donbass sakinlerini birleştirecek yeni bir
ideoloji yaratma çalışmalarına aktif olarak katılmıştır. Daha
sonra, yürütme komitesi başkanlığı görevinde, Donetsk Halk
Cumhuriyeti’nde en çok sayıdaki “Donetsk Cumhuriyeti”
halk hareketini geliştirmeye çalışmıştır. Aleksey, Donetsk
Halk Cumhuriyeti Ulusal Konseyi Mekanizması’na geçerek,
bunun yapısını oluşturmuş, kaliteli yeni bir seviyeye
getirme çalışmalarını yapmış, Rusya Federasyonu’ndaki
meslektaşlarıyla ilişkiler kurmuştur.
Aleksey Muratov, genç cumhuriyette devlet kurma
konusunda başarılı çalışmalara rağmen, yeni bir uluslararası
hareket yaratma hayalini terk etmemiştir. Edindiği siyasi
deneyim, bu fikrin ve uluslararası birlik ideolojisinin
oluşumunun güçlü bir temeli olmuştur.
8 CWT IDEOLOJISI

17 Ağustos 2016’da Rusya Federasyonu Adalet Bakanlığı,


Change the World Together (“Dünyayı Birlikte Değiştirelim”)
halk hareketini tescil etti. Aleksey Muratov CWT’nin yönetim
kurulu başkanı oldu.
Günümüz dünyasi 9

GÜNÜMÜZ DÜNYASI
İnsanlık ve dünya gezegeni, bugün siyasi sistemin ve finans
sisteminin tutsaklarıdır. Bu sistem finans elitlerinin çıkarlarını
korur, çevreye ve sıradan insanlara karşı son derece adaletsizdir.
Bu sistem, mevcut tüm kaynakların; minerallerin, insanların,
devletlerin, bilgilerin ve teknolojilerin sömürülmesine dayanır.
Küresel sermaye, halkları ve dinleri karşı karşıya getirir,
insanlar ve toplumlar arasındaki çatışmaları alevlendirir.
Geçtiğimiz birkaç yüzyıl boyunca, birleşik finansal
sermaye tüm dünyanın kaynak rezervlerini, dünya finans
sistemini, ülkelerin çoğunun hükümetlerini, medyayı, gıda
kaynaklarını, tıbbı ve eğitimi kontrol altına almıştır.
Dünyadaki birkaç zengin aile, bunların kuruluşları ve
bankaları, modern dünyanın tüm önemli yaşam alanları
doğrudan kontrol etmektedir. Bu nasıl olabilir? Bu soruyu
cevaplamak için tarihe başvurmalıyız.
10 CWT IDEOLOJISI

Bugünlerde, dünya servetinin %82’sinden daha fazlası,


dünya nüfusunun %1’inin elindedir.

Paranın tarihi bin yıldan fazladır. İnsan uygarlığının


şafağında, henüz paranın bulunmadığı zamanlarda, kıyafetler,
barınaklar veya yiyecekler sadece ağır bir çalışmayla elde
edilebiliyordu. Zamanla, insanın ana işi (toplanma, avlanma)
bir sonraki düzeye ulaştı ve atalarımız artık büyükbaş hayvan
üretip, bitki yetiştirebildiler. Bunun sonucu olarak fazla
mallar ortaya çıktı.
Fazla miktarda hayvan derisine sahip olan bir kabile, tahıl
veya başka yiyeceklerden yoksun olabiliyordu. Bu nedenle
bu kabile, tahılın bol olduğu bir kabileyle değiş - tokuş
yapabiliyordu. Böylece takas ortaya çıktı. İnsanlık geliştikçe,
daha fazla sayıda mal ve hizmet gelişti ve ele geçirildi. İnsanlık
tarihindeki en ünlü takas örneği, 1626 yılında Peter Minot’un
Günümüz dünyasi 11

yaptığı anlaşmadır. 24 Dolar değerinde biblo ve boncuk


karşılığında Manhattan Adasını satın almıştır. 1993 yılında,
bu ada 50 milyar dolar olarak değerlendirilmiştir.
İnsanlar aşamalı olarak, takas için çantalarında buğday ve
düzinelerce deri taşımanın pek de uygun bir şey olmadığını
anladılar. Ve insanlar, deneme yanılma yöntemiyle, genel
takas eşdeğerini gümüşe ve altına sabitlediler.
Altın ya da gümüş taklit edilemiyordu, bozulmuyordu;
bu nedenle uzun bir süre para olarak kullanıldılar. Altın
ve gümüş sikkeler kuyumcular tarafından basıldı. Altın ve
gümüşlerini saklamak için insanların güvenilir bir depoya
ihtiyacı vardı. Böylece ilk kasalar ortaya çıktı. Kısa bir süre
sonra tüccarlar ve daha sonra da sıradan insanlar, sikkelerini
ve değerli eşyalarını saklamak için kuyumculardan kasa
kiralamaya başladılar. Yani kredilerin ortaya çıkmasından
çok önce kuyumcular, bu işten küçük gelirler elde ederek
kasalarındaki rafları kiraya vermeye başlamışlardır.
Yıllar sonra kuyumcunun biri birden, yatırımcıların bir
kez bile altınlarını almaya gelmediğini fark etmiş. Bunun
nedeni; insanların, kuyumcunun altınları muhafaza etmek
için alırken vermiş olduğu borç makbuzlarını, piyasada
gerçek sikkelerden daha kolay ve daha rahat kullanmalarıydı.
Satıcılar bu makbuzları mallar için ödeme olarak kabul ettiler.
Borçlular da gerçek altın yerine bu kâğıtlarla kredi almaya
başladılar.
Kuyumcu başka bir iş imkânı düşündü: Kendi
altınlarını faizle ödünç vermeye başladı. Hem
de sadece kendi altınlarını değil, aynı zamanda
tüccarların ve kasaba halkının muhafaza etmesi için
ona bıraktığı altınları da. Hepsi bununla da kalmadı,
işi mayalanmış gibi büyüdü. Ancak kredi verme
12 CWT IDEOLOJISI

yeteneği, kasada saklanan altın miktarı ile sınırlıydı.


O zaman aklına daha cesur bir fikir geldi. Kendisi dışında
hiç kimse kasada ne kadar altın olduğunu bilmiyordu,
sahip olmadığı altınlar için de borç makbuzları vermeye
başladı. Eğer tüm yatırımcılar aynı zamanda gelmez ve
altınlarını istemezlerse, bunu kim bilebilirdi? Olmayan
bir şeyden nasıl para kazanacağını öğrenmişti. “Havadan
para kazanmak” ifadesi de o dönemde ortaya çıkmıştır.
Havadan nasıl para kazanılacağını anlayan kuyumcular
bankacı oldular.
Bu prensip, mevcut finans sisteminin temeline yaklaşık
400 yıl önce konulmuştur. Bankacılar, fetih savaşları
yapan ülkelerin hükümetlerine ve yeni bölgelerde iş yapan
tacirlere krediler vermeye başladılar. Hükümetlerin,
bankacıların paralarına bağımlı olması nedeniyle bunlar
sadece havadan parayı kazanmayı yasaklamamakla
kalmayıp, aynı zamanda hava parası ve gerçek altın oranını
9:1 olarak yasallaştırdılar. Bugün bu kural kısmi rezerv
olarak adlandırılmaktadır.
Bu kural nasıl işler? Çok basit. Eğer bir kişi, mevduat
hesabı açmak için bankaya 1000 Dolar getirirse banka bu
1000 Doları aldıktan sonra, kısmi rezerv kuralına dayanarak,
artık uygun olan birine 10.000 Doları yasal olarak kredi
olarak verebilir. Tarihe geri dönüyoruz.

Yasal dolandırıcılar
Devlet seviyesindeki ilk büyük dolandırıcı, 1694 yılında
İngiltere Bankası olmuştur. Bu kurum neredeyse iflas
etmiş olan bir hükümet ve bir grup finansör arasındaki
Günümüz dünyasi 13

sözde anlaşmanın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Banka


özeldi, devlet sadece isim hakkını ve para ihraç etme
hakkını vermişti. İngiltere Kralı, Fransa ile savaşmak
için büyük miktarda paraya ihtiyaç duyuyordu ve borç
karşılığında bir grup bankacıya böyle şekilde isim hakkı
vermeyi kabul etti.
1690’larda İngiltere’nin bankacılık sistemi, ödünç alınan
fonlardan kredi temin eden alacaklı bankacılardan ve mevduat
için altın kabul eden ve sonra ödünç veren kuyumculardan
oluşuyordu. Bankacılar, para üzerindeki gücün kendilerine
sınırsız fırsatlar vaat ettiğini çok iyi biliyorlardı. Ve İngiliz
İmparatorluğu, birkaç yüzyıl boyunca diğer halkların ve
kıtaların acımasız sömürgeleştirilmesi sayesinde, dünyanın
önde gelen iktidarı haline geldi.

İngiltere Bankasının Binası, Londra (İngiltere)


14 CWT IDEOLOJISI

Ve ancak 1913 yılında, İngiltere Bankası’nı dolandırıcılık


ve faaliyet kapsamı ölçeğine göre geçen bir varis ortaya
çıktı- Amerika Birleşik Devletleri Federal Rezerv Sistemi
(FED). ABD Merkez Bankası’nın işlevini, ticari bankalar
tarafından oluşturulmuş olan 12 federal rezerv bankasından
oluşan ve bir anonim şirket olan Federal Rezerv Sistemi
yerine getirmektedir. FED özel bir banka olarak faaliyet
göstermektedir. ABD Hükümeti, kendi özel “ulusal para
birimini” elde etmek için tahvil ihraç eder, FED banknotları
yazdırır ve tahvillerini alarak devlete borç verir. Devlet kendi
tahvillerini satın alır, faizli para da FED’e geri döner.

Washington’daki (ABD) aynı isimli anıt kompleksinde


Thomas Jefferson’un heykeli
Günümüz dünyasi 15

Böylelikle, FED’in gelirinin ana unsuru senyorajdır -


paranın üretim maliyeti ile üzerinde yazılı değer arasındaki
farktır. Örneğin, yüz dolarlık banknot yapmanın maliyeti
10 sent ise, böyle bir kâğıt parçası çıkarılırken senyoraj - 99
dolar 90 senttir. İngiltere Bankası gibi FED’in de devletle
hiçbir ilgisi yoktur.
ABD’nin üçüncü Başkanı Thomas Jefferson (1772-
1782) şöyle demiştir: “Bankacılık kuruluşları düşman
ordularına göre daha tehlikelidir. Amerikan halkı özel
bir merkez bankasının kendi para biriminin emisyonunu
kontrol etmesine izin verirse, özel merkez bankası öncelikle
enflasyon yoluyla, daha sonra da bankaların ve çevrelerinde
büyüyen şirketlerin deflasyonu yoluyla, bütün insanları mal
varlıklarından mahrum bırakacaktır. Ve çocukları bir gün,
bir zamanlar babalarının fethettikleri topraklarda evsiz
olarak uyanabilirler.”
Aldatma, dolandırıcılık ve haraç alma, bankacılar için iş
yapmanın en iyi yöntemleridir. Rothschild ve Rockefeller
gibi isimlere aşina mısınız? Ortak noktaları nedir? Hem
çok zengin hem de güçlü olmaları haricinde, hedeflerine
ulaşmaları için yasalarca hiçbir zaman durdurulmamışlardır.
Bir örnek ister misiniz? 1815 yılında Büyük İngiliz - Fransız
Waterloo Savaşı sırasında Londra Borsası ateşliydi. Sonuçta,
Napolyon kazanırsa, borsa iflas edecek ve eğer Fransa
kaybederse, borsa zenginleştirilecekti. Rothschild bu savaşta
büyük bir kâr elde etme fırsatını gördü. İngiliz kanalında
dolaşan posta güvercinlerini, sinyal fenerleri olan tekneleri
kullanarak Napolyon’un mağlup olduğunu herkesten önce
öğrendi. Ve Napolyon’un kazandığına dair sahte bilgileri
Londra Borasası’na kasıtlı olarak yaydı ve hisselerini borsada
hemen satmaya başladı.
16 CWT IDEOLOJISI

Waterloo Muharebesinin yeniden canlandırılması

Ondan sonra herkes satmaya başladı. Sonuç olarak,


menkul kıymet fiyatları neredeyse sıfıra düştü.
Rothschild ve ortakları da, aslında İngiltere’nin
kazandığını bilerek, tüm hisseleri çok düşük fiyatla satın
aldılar. Bir gün sonra, Londra Borsası İngiltere’nin zaferini
öğrendiğinde, bu hisseler bir servet olmuştu. Böylece,
Nathan Rothschild bu haberle 40 milyon sterlin kazandı.
Bu dolandırıcılık, bankacıların vicdansızlığının pek çok
örneğinden biri olarak tarihe geçmiştir.
Günümüz dünyasi 17

Ama eğer Rothschild sadece ortaklarını aldattıysa,


Rockefeller de işinde suç yöntemlerini sıklıkla açık bir
şekilde kullanmış, rakiplerinin işletmelerini iflas ettirmiş ve
elemiştir. Onun suç zaferleri; annelerin, çocukları yaramazlık
yaptığında, çocukları onun adıyla korkuttukları bir seviyeye
kadar ulaşmıştır.
Engellenmeden para basabilme yeteneği her finansörün
hayalidir, çünkü eğer bir şey satın alması gerekiyorsa,
gerekli miktarda para basabilir ve herhangi bir şey için para
ödeyebilir. Başka biri bunu yapmadan, en leziz ve umut vaat
eden sektörleri ve bölgeleri yakalamak gereklidir. İşte FED de,
kendi konumunu güçlendirmek için rakiplerini yok ederek ve
satın alarak, politikacıları ve bütün hükümetleri satın alarak
tam da bunu yapmıştır. FED, kendi konumunu korumak için
geriye kalanların gereksiz sorular sormaya bile yeltenmemesi
için Amerika’ya dünyanın en büyük ordusunu yapmıştır.
Eğer, kendisinde fazlalık para varsa yetkin bir girişimci
ne yapar? İşini büyütür. Bankacılar da öyle yaptılar. Fazlalık
paraların yatmaması için bunların birine borç olarak
verilmesi gereklidir. Eğer kimse borç almak istemezse, eğer
devlet kendi çabasıyla gelişirse? Ülkeleri kendi içlerinde
parçalamak ve savaşmaya zorlamak gerekir. Böylelikle,
bankacılar her seferinde bir taşla iki kuş vururlar-
çatışmanın her iki tarafına da silah satarlar ve sonra da
ülkelerin restorasyonu için kredi verirler.
Birinci ve İkinci Dünya Savaşı tam olarak bu senaryoya
göre düzenlenmiştir.
FED’in kurulmasından kısa bir süre sonra Birinci Dünya
Savaşı başlamıştır; bunun sonucu, altınla güvence altına
alınmış olan iki para biriminin, Rus Rublesi’nin ve Alman
Markı’nın çöküşü olmuştur.
18 CWT IDEOLOJISI

Büyük bankalar savaş operasyonları finanse ediyor

Ancak bankacılara karşı, finans kodamanlarının gerçek


motiflerini anlayan birçok Amerikan işadamı vardı. 1929
yılında, Büyük Kriz başladı. FED’in faiz oranı aniden arttı,
para arzının neredeyse yarısı ekonomiden çekildi, kredilerin
maliyeti tavana vurdu.
Kredi iğnesi üzerinde oturan işletmeler çöktüler,
bedavaymış gibi serbest tüketici kredileriyle şımaran
sıradan insanlar da aynı şekilde çöktüler. Menkul kıymetler
değersizleşti, milyonlarca kişi işsiz kaldı. Amerika Birleşik
Devletleri’ndeki kriz sırasında tüm malvarlıklarının
kaybedildiğine dair bir görüş var. Böyle bir şey mümkün
olamaz. Eğer birisi kaybederse, birileri kazanır. Bu varlıkları
kimin elde ettiği herkes için bir gizemdir. FED’i yöneten
kişiler ve FED sayesinde bu ekonomik krizi düzenleyenler de
kazanmışlardır.
Günümüz dünyasi 19

Franklin Delano Roosevelt 1932’de Amerika Birleşik


Devletleri Başkanı seçildi. Böylelikle “krize karşı
mücadele” başladı. ABD vatandaşlarının kıymetli
madenlere sahip olmaları yasaklandı, bunların yetkili
bankalara teslim edilmeleri gerekiyordu, aksi takdirde
hapis cezası vardı.
Kamulaştırma bittikten sonraki gün altın iki kat yükseldi.
Buna paralel olarak, Amerikan endüstrisinin satın alımı oldu,
bu banka klanlarının- FED’in sahiplerinin ellerine bırakıldı.
Sadece Amerikalılarında da değil.
Bu huzursuzluğu gören herkes sessiz kalmadı.
Pennsylvania’dan bir milletvekili olan Luis McFadden, Büyük
Kriz’in ortaya çıkması hakkında şöyle dedi: “Bu bir rastlantı
değil, bize karşı dikkatli bir şekilde planlanmış bir eylemdir.
Bankacılar tüm vatandaşların efendileri olmak için kasıtlı
olarak böyle bir çaresizlik ortamı yarattılar”. Politikacı, 1936
yılında 50 yaşında aniden öldü.
İkinci Dünya Savaşı, nihayetinde ABD’yi dünyanın
en zengin ülkesi yaptı. Üçüncü Reich’in inşasına yapılan
yatırımlar başarı ile taçlandırıldı. Hitler’in Amerikalı
patronları arasında Rockefeller ve Morgan’ın isimleri de vardı.
1929 yazında, Morgan finans ve sanayi grubu temsilcileri
özel bir bankacılar toplantısında, Alman Nazi Hareketi’ni
desteklemek gerektiğini kabul ettiler.
1944’te, bütün devletler Bretton Woods Anlaşması’nı
imzaladılar, bunun sonucu olarak dolar tek meşru küresel
rezerv para birimi oldu. 1944 yılından itibaren, bütün
hesapların özel bir kuruluş tarafından basılan ve hiçbir
güvencesi olmayan bu yeşil kâğıt parçalarıyla yapılması ve
altın rezervlerinin muhafaza edilmesi öngörüldü. Ancak,
ABD’de aniden sorunlar ortaya çıktı.
20 CWT IDEOLOJISI

Büyük bir İrlanda klanın temsilcisi olan, genç ve başarılı


Başkan John Fitzgerald Kennedy FED’e karşı bir haçlı
seferi başlatmıştır. Politikacı “gizli toplumlar” konusundaki
konuşmasında alternatif bir iktidar sisteminin oluşturulması
için çağrıda bulundu. Hükümet, 11110 sayılı Başkanlık Kararı
uyarınca, Maliye Bakanlığı’nın kıymetli maden stokları ile
teminat altına alınan banknotlar vermeye başladı.
Ve bu dolarların üzerine, “Federal Reserve Note” değil,
“United States Note” yazıldı. Yani, bu yükümlülük özel bir
kuruluşun değil, bir devletin oldu. Ve güvenceli oldu. Altı
ay sonra, Kennedy yoktu. Kısa bir süre sonra kardeşi Robert
de öldürüldü. Çok fazla şey biliyordu. İsyan bastırıldı.
Banknotlar çekildi, şu anda 1963 tarihli iki ve beş dolarlık
banknotlar çok nadirdir.
John Kennedy, Başkan olduktan sonra kendisini FED’in
elinde bir kukla olarak hissetmiş ve bundan hoşlanmamıştı.
Böylece, Kennedy tüm Amerikan halkının çıkarları için
savaşmış, aslında yukarıdan bir devlet darbesi yapmaya
çalışmıştır.
Ancak bankacıların para vermekten duydukları mutluluğu
huzursuz eden küçük bir ayrıntı vardı. Bretton-Woods anlaşmasına
göre makbuzların veya paranın altın eşdeğeri olduğunu ve
altın karşılığında herhangi bir zamanda takas edilebileceğini
hatırlatalım. Peki ya bankacılar stoklarında bulunan altından
1000 kat daha fazla para basmışlarsa ne olur? Sonuçta yasaya göre,
bankacılar böyle bir takas yapmak zorundadırlar. Eğer tüm para
sahipleri aynı anda gelirse ve altına karşılık para değişimi talep
ederlerse, onların sistemi anında çöker.
Yasayı değiştirmeye ve bunu ABD Başkanı Richard
Nixon’un yardımıyla yapmaya karar verdiler. 1971’de ABD
Başkanı Richard Nixon tarafından gerçekleştirilen bir dizi
Günümüz dünyasi 21

ekonomik reform, “Nixon Shock” olarak bilinmektedir.


Reformların en önemlisi, ABD’nin, dolar kurunun altına
bağlanmasından tek taraflı olarak çekilmesidir, bu Bretton-
Woods sisteminin işleyişinin fiili olarak durmasına yol açmıştır.
Artık bankacıların ihtiyaç duydukları kadar kâğıt üretmelerine
hiçbir şey engel değildi. Nixon’un kararıyla doların fiili olarak
para olmayı bırakması nedeniyle sadece kâğıttılar.

Kontrollü kriz nasıl düzenlendi?


Amerika Birleşik Devletleri’nde yüz binlerce evlerin
bankalara geçtiği 2007-2008 yıllarındaki Mortgage Krizi, aynı
bankacıların işidir. Çok sayıda Amerikalı, aniden finansal
yükümlülüklerini bankaya ödemek konusunda başarısız
oldu. Daha sonra bankalar borçluların evlerini alıp satışa
22 CWT IDEOLOJISI

çıkardılar. Birçok Amerikalı neden ödeme güçlüğüne düştü?


Bunun nedeni, borç verenlerin bu kredileri ödeyemeyecek
olan şüpheli borçlulara kredi dağıtması gerçeğinde
yatmaktadır.
2001’de bankacılar neredeyse herkese para vermeye başladılar!
Ve ciddi meblağlar verdiler, çünkü gayrimenkul almaktan
bahsediyoruz. Bazı bankalar, üçüncü yıldan başlayarak, her yıl
ayarlanan değişken faiz oranlı krediler sundular. İlk başta oran,
elbette, gülünç derecede düşüktü. Diğerleri, yeni konut için ilk
ödemeleri öteleyen kredileri tanıttılar.
İlk ödeme gerekmiyor, ipotek gerekmiyordu. Bunun çok
pahalı olduğunu düşünerek ev satın almayı düşünmeyen
Amerikalılar bile bu koşullar sağlandığında, düşüncelerini
değiştirmeye başladılar. Yaşam koşullarını iyileştirmek
için herkes kredi almaya başladı. Parası olmayan insanlar,
parası olmayan kurumların, bunları insanlara dağıtmak için
aldıkları borçlarla verilen kredileri aldılar!
Bir borç diğerini yarattı, sadece borçlar vardı. Gerçek şu
ki, borç ticareti de tamamen sanayi temeline dayanıyordu.
İpotekli tahvillerin ve kredilerin satışı aşağıdaki şemaya
göre gerçekleştirilmiştir: kredi temerrüt riski derecesi,
derecelendirme kuruluşları tarafından değerlendirilmiş, buna
bağlı olarak, menkul kıymetlere farklı bir “tazelik” derecesi
verilmiştir. Üst sınıf ve birinci sınıf daha pahalı satıldı ve hızlı
bir şekilde alıcılar buldu. Ancak, ikinci sınıf, “ikinci tazelikte
balık” da bayatlamamıştır. İpotek riski sözleşmelerinin bu
“paketinin” fiyatı düşüktü ve bu da alıcısını buldu.
Sonuç olarak, herkes mutluydu. Banka, özel kişilerle
yapılan sözleşmeleri kendisinden ayırdı, bunun için
yatırımcılardan para aldı ve tüm düzeni yeniden başlatabildi.
Yatırımcılar paraya yatırım yaptılar ve kazanç beklediler ve
Günümüz dünyasi 23

şüpheli müşteriler de yine krediler için gidebildiler. Durumun


tuhaflığı, yatırımcıların, daha basit bir deyişle, spekülatörlerin,
“ikinci dereceden” ipotek yükümlülüklerini, “gerektiği gibi”
tekrar ucuza almasıydı; yani derecelendirme kuruluşlarının
yardımıyla, bunları tekrar sınıflara ayırmasıydı. Ancak “üst
sınıf ” (güvenilirlik derecesi) adı altında zaten en iyinin en
iyisi değil, en kötünün en iyisi idi.
Ve bu 6-7 yıl boyunca böyle devam etti! ABD ekonomisi
büyüdü, GSYİH arttı, herkes memnundu. Büyük bir insan
kitlesi, sadece işten değil, aynı zamanda hiçbir şey yapmadan
da çok para kazandı. Bütün bu borç piramidi, sadece, yeni
oyuncuların tümünü yeni finans kaynakları ile birlikte
ipotek piyasasına çekmek için fırsat veren, emlak fiyatında
sabit bir artışa bağlıydı. Bazıları, yüzlerce yıllık bir geçmişe
sahip olan, ciddi organizasyonlar olan bankalar da aynı
kumarı oynamaya başladılar. Bu “paranızı birisine mümkün
olduğu kadar çok verin” olarak adlandırılır. Bunun sonucu,
Amerikalıların tıkanmış posta kutuları oldu. Sadece en yakın
süpermarketlerin reklam broşürleri yoktu, aynı zamanda
bankacılık kurumlarıyla yapılan sözleşmelerin bulunduğu
kalın zarflar da vardı. Her zarfta bir kredi kartı vardı.
Etkinleştirmek için hiçbir şey gerekli değildi. Sadece bunu
almak ve ödeme yapmak gerekliydi, bu durumda banka ile
sözleşme akdedilmiş olarak kabul ediliyordu. Esas olarak,
gerçek para postayla gönderiliyordu; düşüncesizce, kitlesel
olarak gönderiliyordu. Bu tür posta faaliyetinin sonucu
doğaldır: kredi kartlarındaki borçların ödenmemesi.
ABD FED’e göre, Kasım 2008’in başında Amerikalıların
toplam “plastik borcu” 950 milyar dolardı. Moody’s ajansına
göre, geri ödenmeyen banka kredilerinin oranı Ağustos
2007’den Ağustos 2008’e kadar olan dönemde % 4.61’den %
24 CWT IDEOLOJISI

Amerikalıların konsolide «plastik borcu» şu anda trilyonlarca Dolar


olarak hesaplanıyor

6.82’ye yükselmiştir, yani% 48 büyümüştür. İşsizliğin artması


durumunda, kredi kartları için tahsili imkânsız olan borçlar
“gerçekten tarihsel boyutlara” varabilir. Geçmiş yılların
bütün politikası imkânsız olmuştu, zira kredi sistemi asgari
faiz oranına ulaştı ve borçlar ödenmeleri mümkün olmayan
miktarlara ulaştı. Bütün dünyanın dolara bağlı olduğu
düşünüldüğünde, Amerikan bankalarının oyunlarının
sonuçlarını hayal edebilirsiniz.
ABD Başkanı Woodrow Wilson’ın söylemini hatırlatmadan
olmaz: “Medeni dünyadaki en kontrol edilemez ve en bağımlı
hükümetlerden birini aldık. Bu artık, ifade özgürlüğü
hükümeti değil, çoğunluğun iradesini yansıtan bir hükümet
değil, dünyanın güçlü bir avuç dolusu kararını empoze
eden bir hükümettir”. Ve bu irade bugün sadece Amerika’ya
empoze edilmemektedir.
Günümüz dünyasi 25

Araplar, dinar için petrol ticareti yapmak istiyorlar;


Almanlar, Mark için tezgâh ve makine satmak (Euro’yu
kaldırarak); Çinliler, çok Yuan edinmek istiyorlar. Ama
kimse Amerika Birleşik Devletleri ile bunun için savaşmaya
hazır değil. Herkes, FED’in, maddi kaynakların ve malları
karşılığında tedarikçilerinin faturalarında tamamen sanal
rakamları yazarak, dünyayı soyduğunu anlamış olsa bile.

Temel yaşam alanları ve kontrol şekilleri


Savaşların ve krizlerin sıradan insanlar için sıkıntıları
olduğunu ve bir avuç bankacının açgözlü hedeflerine ulaşmak
için araç olduğunu zaten biliyoruz. Bugün planlarını nasıl
uyguluyorlar? Bunu yapmak için enerji, gıda, sağlık, eğitim,
bilim ve medyayı kontrol etmek yeterlidir.

Enerji ve petrol
İnsanlığın petrol, kömür ve gaz şirketlerine bağımlılığı,
şirketlerin süper kârlarını garanti eder. BP, Chevron,
ExxonMobil ve Royal Dutch Shell tarafından yönetilen bir
grup petrol şirketi, petrol rezervlerinin % 80’inden fazlasını
kontrol etmektedir.
Yakıtı benzin olmayan arabalara ihtiyaç duyduklarını
düşünüyor musunuz? Elbette hayır. Bu nedenle, alternatif
enerjinin gelişmesini her türlü yoldan engellemek için
büyük miktarda para tahsis ediyorlar. Kendilerinin petrol
iğnelerini bırakmamızı istemiyorlar; çünkü bu, doğrudan
güçlü şirketlerin iktidarını ve zenginliğini tehdit ediyor. Eğer
26 CWT IDEOLOJISI

Dünya petrol rezervlerinin % 80’inden fazlası sadece birkaç şirket


tarafından kontrol ediyor

dünya çapında yeni enerji teknolojileri serbestçe kullanılırsa,


değişim devrimci olacak ve bankacılar kar ve etkilerini
kaybedecekler.
Bu nedenle, tekellerini tehdit edebilecek herhangi bir şeyi
bastırmak için her şeyi yapmaya hazırlar. Petrol ve dolar –
bugün onların iktidarlarının desteğidir.

Gıda
Petrolden sadece yakıt ve çeşitli yan ürünler değil, aynı
zamanda, tarım için gübre de üretilmektedir. Herbisitlerin
kullanımı, gıda ürünlerinin üretimini kontrol etmeyi sağlar.
Petrol bazlı tarım, petrol sanayi ve tarım sanayi devleri için
Günümüz dünyasi 27

Tarım sanayisinin devleri açlıkla savaşmayı düşünmezler -


onların görevleri azami gelir elde etmektir

büyük bir gelir sağlamıştır, ancak açlığı sona erdirme ve


sağlığı güçlendirme vaatleri asla yerine getirilmemiştir. Ve
eğer dev tarım-sanayi kuruluşlarının aynı bankacılara tabi
olduklarını düşünürsek, hükümetlerin bu şirketlere normal
vergi mükellefleri pahasına sübvansiyonlar biçiminde
milyarlarca dolar ödediklerini de anlarız. Bunlar, para
çantalarıyla rekabet edemeyen sıradan çiftçileri yok etmeye
paralel olarak, kendi işletmelerini desteklemektedirler.
Toksik kimyasallar insanları ve hayvanları zehirlemekte;
dünyayı, suları kirletmekte ve hayatımız için önemli bir tehdit
arz eden zararlı gıdalar üretmektedir. Monsanto, DuPont,
Cargill, ADM, Glencore küresel tarım oyuncularıdır. İnsan
vücudunda geri dönüşü olmayan değişikliklere yol açan
GDO içeren ürünler üretmektedirler. Bu bir saatli bombadır.
28 CWT IDEOLOJISI

Bu ürünleri kullanan bir kişinin bedenine ne olur? Bu


ürünleri kullanarak vücudun bağışıklık sistemini öldürüyor
ve onkolojik hastalık riskini kat kat artırıyoruz. Ayrıca,
GDO’ları içeren ürünlerin kullanımı, insan vücudunun
üreme fonksiyonlarının bozulmasına, yani kısırlığa yol açar.
Şirketler bizi sadece yiyecekleriyle öldürmekle kalmıyor,
aynı zamanda çevre dostu ürünler üreten çiftçileri de yok
ediyorlar. Büyük bir şirket ile rekabet edemeyen sıradan bir
çiftçi, sonunda tarımsal devlerden tohum satın almak zorunda
kalıyor. Sizce ona çevre dostu tohumlar verilir mi? Hayır! Çiftçi
hoş olmayan bir sürpriz bekler: Sadece GDO içeren tohumlar
verilmekle kalmayacak, bu tohumlar tek kullanımlık olacaktır.
Bilim adamları, tekrarlanan filizlere izin vermeyen, terminatör
tohumlar olarak adlandırılan tohumlar çıkardılar. Bu tohumlar
sterildir, çiftçi hasat edemez ve tarlaya ekmek için tohumları
tekrar toplayamaz; bunlar üremez. Çiftçi her yıl tohum almak
zorunda kalır. Bu ürün kolonizasyonudur.
Yani, en önemli iki alan - enerji ve yiyecek - aynı elit
bankacılık aileleri ve onların şirketleri tarafından kontrol
ediliyor. Bunun sonuçları bugün bile yıkıcıdır: Petrol için
savaşlar yapılıyor ve GDO’lar gezegende emin adımlarla
ilerliyor. Ama bu bile tüm sıkıntılardan uzaktır.

Tıp
Sizce ilacımıza ne oluyor? Tıp da bu bankacıların ve
onların şirketlerinin kontrolü altındadır. Sağlık sistemi; tıp
eğitiminin, mümkün olduğu kadar çok sayıda ilaç üretmek
ve satma güdüsü olan bir küresel ilaç şirketleri ağı tarafından
desteklenmesini sağlayacak şekilde tasarlanmıştır – bu da
Günümüz dünyasi 29

onların kazancıdır. Bu, imalatçısının eğitimi için ödeme


yaptığı doktorun da ilacı reçete edince para kazanması için
çok etkili ve hızlı bir yoldur. Doktor şirketten, ilacın hastaya
satışı için de belirli bir yüzde alıyor. Tıp hastalığı tedavi etmeyi
bıraktı, sadece semptomları ortadan kaldırıyor. Sağlığımızın
güçlü olması tıbbi kurumlar için faydalı değil, ilaçları tekrar
tekrar almamıza ihtiyaçları var.

Tıp artık hastalıkları tedavi etmeyi bıraktı,


sadece semptomları ortadan kaldırmaktadır

Günümüzde, ilaç endüstrisi toplumumuzu kontrol ediyor.


Bunun çıkarları, tıbbi araştırmaların yürütülmesini kontrol
ediyor ve tüm sağlık alanındaki tüm meslekleri bağımlı hale
getiriyor. İlaç firmaları baskın konumlarını muhafaza etmek
ve korumak için, mevzuatı ve medyayı manipüle ediyorlar.
Medyada büyük ölçekli reklam kampanyaları sırasında, ilaç
PR ve propaganda departmanları ilaç endüstrisinin gerçek
çıkarlarını gizleyen bir “sis perdesi” yaratıyorlar.
30 CWT IDEOLOJISI

İlaç sektörü ekonominin en karlı sektörlerinden biri olarak kabul ediliyor

İlaç endüstrisi; reklamlarında, sahte bir şekilde bulaşıcı


hastalıkların yok edilmesinin onların başarısı olduğunu iddia
ediyorlar. Ancak, aslında penisilin ve diğer antibiyotikler gibi
en önemli ilaçlar, kamu tarafından finanse edilen kurumlarda
icat edilmiştir.
İlaç endüstrisi, bu durumda milyonlarca insanın
yaşamının onlarca yıla kadar artacağının çok iyi farkına
varmış olarak, vitaminlerin hakkındaki bilgilerin de
yayılmasını engellemeye çalışmaktadır.
İlaç şirketlerinin son 25 yıldaki gelirleri, diğer tüm
sektörlerin gelirlerini ortalama % 500’ünü aştı. Başka bir
Günümüz dünyasi 31

deyişle, hastalık işi dünyadaki en kârlı iştir ve milyonlarca


insan doğrudan veya dolaylı olarak fatura öder. Ne yapmalıyız?
Durumu değiştirmenin en önemli adımı sadece
açıklama yapmak değil, aynı zamanda yeni bir sağlık
sisteminin oluşturulmasında yer almamız gerektiğidir. Ve
işte o zaman, mükemmel bir sağlıkla yaşlılık istisna değil
bir kural olacaktır.
Novartis, Pfizer, Roche, Sanofi ve diğerleri gibi ilaç
devleri, birçok farklı çalışma yürütmektedir. Ancak her
zamanki bilimsel etkinlikten başka, gelecekteki gelirlerini
güvence altına almak için yeni hastalıklar geliştirdiklerini,
dolayısıyla kendi ürettikleri ilaçları sunacaklarını asla kabul
etmiyorlar. Laboratuvarlarında, bize sonradan çözüm
sunmak için gelecekteki problemleri yaratıyorlar. Tabii ki,
paramız karşılığında. İnsanlar üzerinde deney yaptıklarını
asla söylemiyorlar. Zararsız aşılamalar bahanesiyle halkı
sterilize ettiklerini ve yeni bilinmeyen hastalıkları test
ettiklerini asla kabul etmiyorlar. Dahası; bize, doğal olarak
bankacılara tabii askeri şirketlerin emirlerine göre, daha
sonra biyolojik silah olarak kullanılmak üzere ölümcül
virüsler geliştirdiklerini de asla söylemiyorlar. Böylece, bir
grup bankacıların kanadının altından geçen tıp, insanların
iyiliğine hizmet etmeyi bıraktı ve insanlığa karşı gerçek bir
silah haline geldi. Narkotikler- iyi mi, kötü mü? Cevap,
bence herkes için açıktır. O zaman neden bazı ülkelerde
narkotik ve psikotropik maddeleri yasallaştırmak için
sistematik adımlar görüyoruz? Çocuğunuzun veya
arkadaşlarınızın eczanelerden rahatlıkla narkotik
maddeler satın alabildiğini hayal edebiliyor musunuz? Hala
iktidarın sıradan insanların sağlığına saygı duyduğunu mu
düşünüyorsunuz?
32 CWT IDEOLOJISI

Eğitimin kalitesi sürekli düşüyor

Bilim ve Eğitim
Bilim ve eğitim de şirketlerin kontrolü altındaydı. Peki,
bankacılar ve şirketler okullardan ne istiyorlar? Kolay
yönetilebilen itaatkar bir işgücüne ihtiyaçları vardır.
Okul, yetkililere itaat etme alışkanlığı kazandırmak için
tasarlanmıştır. Bu nedenle, on yılı aşkın süre okulda
Günümüz dünyasi 33

geçiririz. Bize, otorite sahibi birisinin ne yapmamız


gerektiğini söylediği zaman refleks olarak tepki vermeyi
öğretmek istiyorlar. Bankacılar için akıllı olmamamız da
önemlidir. Bu nedenle evrensel eğitimin kalitesinde bir
düşüş görüyoruz, gerçekten düşünmemizi istemiyorlar.
Mantıklı düşünebilen, olaylara ve durumlara karşı eleştirel
bir bakış açısı olan bir kişiyi yönetmek, basit bir çalışanı
yönetmekten çok daha zor. Bizi sadece mallarını aktif
olarak tüketecek aborijenlere dönüştürmek istiyorlar.
Onlar ise bizim yerimize düşünecekler. İnsanlardan
sıradan bir sığır sürüsü yapmak istiyorlar.
Küresel bankacılar bilimi de kendilerine tabi
kıldılar. Gelecekte kar getirmeyen herhangi bir alanın
finansmanını azaltmışlardır. Maddi refahı herkes için
uygun hale getirebilecek teknolojilerin geliştirilmesini
tamamen yasaklamışlar. Bankacılar neredeyse sınırsız
sermayeleriyle, şirketlerinin temelini tehdit eden farklı
yakıt, enerji ve malzeme türleri ile ilgili yeni bilimsel
keşiflerin asla gün yüzünü görmemesi için mümkün olan
ve mümkün olmayan her şeyi yaparlar.

Böyle bir dünyada yaşamak


ister misiniz?
Dünyadaki çoğu insan için, yaşamın amacı refah değil,
hayatta kalmaktır. Kendimiz fark etmeden maddi elitin
köleleri haline geldik. İnsanların sömürüldüğü bir sistem
kuruldu. Günümüz insanların çoğu; banka kredileri, yani,
tefecilik faizi üzerinde lüks hayat yaşayan bankacıların
hayatını ödemek için çalışıyor.
34 CWT IDEOLOJISI

Böyle bir sistemin yönetimi bir piramit prensibi üzerine


inşa edilmiştir. Elit kesim açısından bakıldığında biyokütle
denilen sıradan insanlar en alt seviyede yaşıyorlar. Onların
üstünde tekelci otoritelerin yardımıyla, istesek de istemesek
de, vergi toplayıp bizi yöneten hükümetler var. Piramidin
bir sonraki seviyesinde, dünyayı fiilen yöneten şirketler, yani
şirketokrasi var. Bir sonraki seviyede, şirketleri kontrol eden
finansal elit, yani büyük bankalar ve çeşitli yatırım fonları
bulunmaktadır. En zengin ve en etkili 300 aile ve klanlar bu
sistemin zirvesindedir.
Zürihli bilim adamları, 200 ülkeden 40 milyon şirketin
verilerini analiz ettiler ve hayal kırıklığı yaratan bir sonuca
vardılar: Dünyadaki tüm finans ve şirketlerin yaklaşık %80’i
bankalardan, yatırım fonlarından ve sigorta şirketlerinden
oluşan 150 çok uluslu şirketlerin (ÇUŞ) merkezinde
yoğunlaşmaktadır. Ve bu kilit ÇUŞ’lar çok dar bir grup
tarafından kontrol edilmektedir.
Birçok uzman, dünya hükümetinin Dünya Bankası,
Uluslararası Para Fonu, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya
Ticaret Örgütü, vs. gibi zaten yarattığı kurumlar üzerinden
hareket ettiğini düşünmektedir. Bu uzmanlar, totaliter
dünya gücünün, her şeye sahip olan ve tüm kuralları
belirleyen küçük bir elit önderliğindeki askeri diktatörlüğün
bizi beklediği kanaatindedir. Elit, yaşam için ihtiyaç
duyduğumuz neredeyse tüm kaynaklara erişimi kontrol
etmeye çalışıyor.
Gizli dünya hükümetinin amaçlarından biri, “altın
milyar” toplumunu kurmaktır. Bu “altın milyar”, “en
değerli ve gelişmiş” ulusların temsilcileri olan 24 ülkeyi
kapsamaktadır. Bu milyardan 900 milyona, hizmet ve
madencilik rolü verildi.
Günümüz dünyasi 35

Hepimizin «altın milyar» için çalıştığımız bir dünyada yaşamak


istiyor musunuz?

Nüfusun geri kalanı (5 milyar üzerinde) “gereksiz” olarak


sınıflandırılır ve gitgide alkol, uyuşturucu, virüsler, savaşları
ve devrimler ile yok edilir.
36 CWT IDEOLOJISI

Hindistan’da gecekondu mahallelerinde yaşayan milyonlarca


insana «küçük insanlar» deniyor

Küçük insanlar hikayesi


Hindistan’da, hemen hemen bütün şehirlerde, sokaklar
boyunca, birçok insan gecekondu mahallelerinde, hatta
sadece karton kutularda yaşıyor. Bu insanlar, daha zengin
insanlara hizmet ederler, diğer düşük ücretli yerlerde
çalışırlar. Bu kişiler “küçük insanlar” olarak adlandırılırlar
ve bu dünyadaki yerlerine dair algıları, sahiplerin evindeki
kediler ve köpeklerle aynıdır. Şehir halkı, bu “yarım insanları”
fark etmemeye çalışarak gecekondu ve kutuların yanında
geçiyor. “Küçük insan” doğduğundan beri düşük sınıfa ait
olduğunu anlar, kabul eder ve hayatındaki herhangi bir şeyi
Günümüz dünyasi 37

değiştirmeyi gerekli görmez. O, doğduğu gibidir ve daha iyi


bir yaşam için çabalamanın bir anlamı yok.
“Küçük insanlara” baktığımızda kendimizi onlara göre
oldukça başarılı görüyoruz. Sonuçta, hepimiz normal rahat
koşullarda yaşıyoruz, iyi bir eğitim aldık ve bu sayede yüksek
maaşlı prestijli bir işe sahibiz, sevgili eşlerimiz ve harika
çocuklarımız var. Ancak biz de, bizden daha iyi yaşayanlar
için yani dünya finansal elit için de “küçük insanlarız ”. Onlar
için bizler de, Rolls-Royce’da yüksek hızla gittikleri hayat
yolu boyunca yaşayan ikinci sınıf insanız.
Tabii ki, biz bunda belli bir adaletsizlik görüyoruz,
nispeten manipüle edildiğimizi ve aldatıldığımızı anlıyoruz.
Emeğimiz de süper kârlar elde etmek için kullanılıyor, bize
ise küçük bir pay ile yetinmek kalıyor.
Ama hayatlarımızı değiştirmek için ne yaptık? Aslında
hiçbir şey, değişmek için hiç çaba sarf etmedik. Ve bu kadar
adaletsiz dünyayı, bizimle aynı şekilde yaşamaya devam
edecek çocuklarımıza bırakıyoruz. Nesiller, hiçbir şeyi
değiştirmeden birbirilerini değiştirmeye devam edecek.
Ancak bu adil mi? Asla! Dünyadaki bu haksızlık
döngüsünü durdurmayı ve birlikte yaşamımızı daha iyi bir
şekilde değiştirmeyi öneriyorum.
Change the World Together! (Dünyayı Birlikte
Değiştirelim!)
Para ve güç her zaman birlik ister. Güç sahipleri, birliğin
güç olduğunu anlar. Ama bize bundan asla bahsetmeyecekler.
Bizim için onlar planlarını engelleyen her şeyle ilgili olarak
“böl ve yönet” ilkesini uygularlar. Bugün karşılaştığımız
sorunlar, bizim hareketsizliğimizin sonucudur. Bekle-gör
tutumuyla, başkalarının geleceğimiz ve soydaşlarımızın
geleceğine ne olacağına karar vermelerine izin veriyoruz.
38 CWT IDEOLOJISI

“Hangi dünyada yaşamak isterdim?” sorusunu sorarak,


yarının şekillenmesine katkıda bulunabilirsiniz. Gelecek kendi
kendine gelmez. Birçok insanın çabalarının birleşmesiyle
geliyor. Ve eğer biz birleşirsek, çok şey yapabiliriz, birlikte
dünyayı değiştireceğiz!
Dolar ve siyaset 39

Uzun süren dünya ekonomik krizinin şartlarında, ABD Dolarının


güvence altına alınma konusu sık sık ortaya çıkmaya başladı

DOLAR VE SİYASET
Biliyorsunuz ki, “balon şişirmekten” ve dünyayı dolar
karşılığında satın almaktan dolayı, dünya eliti neredeyse
sınırsız idari, güç ve mali kaynaklarına sahiptir. Ancak,
elbette, dünya varsayılan olarak para hırsızları tarafından
belirlenen kurallara uymayı kabul ettiği sürece.
Dünya döviz piyasasını kontrol etmek isteyen
Washington’un talebi, İkinci Dünya Savaşı sırasında tüm
ülkelere dikte edildi. Nisan 1943’te Anglo-Amerikan
uzmanları, küresel döviz sistemi için bir plan geliştirmeye
başladılar. Dünya Savaşı tam hızla ilerliyordu. Silah, makine,
metal ve gıda ürünlerinin temini için İngiltere, SSCB ve
diğer anti-Hitler koalisyon üyeleri Amerika’ya altın ödemek
zorunda kaldılar, çünkü savaş şartlarında sıradan kağıt
paraların değerleri neredeyse sıfırdı. Buna göre, kıymetli
bir metalin eşdeğeri haline gelen dolar idi; altın standart
40 CWT IDEOLOJISI

sadece bu para birimi ile ilgili olarak tam uygulanıyordu.


İşte birkaç rakam: 1938’de Amerika Birleşik Devletlerinin
altın rezervi 13.000 ton idi. 1945’te 17.700 tondu. 1949
yılında ise - 21800 ton. Mutlak rekor - o zamanın dünya
altın rezervlerinin % 70’i!
Fransa Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle,
4 Şubat 1965’te Elysee Sarayı’nda düzenlediği brifingde
geleneksel gazetecilik eğitimi verdi: “Altından başka bir
standart olabileceğini hayal etmek zor. Uluslararası borsada,
en üst kanun - yenilenmesi gereken altın kural - farklı döviz

Fransız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle anıtı


Dolar ve siyaset 41

alanlarının ödemeleri dengesini gerçek gelirler ve altın


maliyetleri ile dengeleme yükümlülüğüdür.”
Beşinci cumhuriyetin kurucusu konuşmayı bitirir
bitirmez, basın temsilcileri salonun dışına kurulan telefonlara
koştular. ABD Doları’na karşı savaşın resmen ilan edildiğini
herkes anladı. De Gaulle, finans dünyasının savaş sonrası
yeniden dağılımını, dolar karşısında, neredeyse altınla
eşitlenen, uluslararası ödemelerde dünya savaşlarından
önce var olan sisteme geri dönme çağrısında bulunan para
olarak tanımlamayı önermiştir. Diğer bir deyişle, herhangi
bir para birimi kelimenin tam anlamıyla ağırlığınca altın
değerinde olduğu zaman gerçek değere sahip olduğu klasik
altın standart getirmek. Bu arada, Fransa başkanı de Gaulle
küresel finansal sistemin istikrarını sağlayan altın standardı
yok etme niyetinde değildi. Tam tersi, altına evrensel eşdeğer
rolünü geri kazandırmayı planlıyordu. Vietnam’daki savaş
ile Karayipler’deki problemler arasında kalan Amerikalılar,
Fransız liderin anti-dolar retoriğinin sadece sözde kalacağını
umuyorlardı. Ama bu sefer her şey farklı oldu.
Tanınmış ekonomist Robert Triffen ve Jacques Rueff ’in
1959 yılında hazırladıkları gizli raporundan, Fransa’nın
sözde “Altın Havuza” mecbur katılmasının onu iflas eşiğine
getireceği general tarafından biliniyordu. Fransa dahil olmak
üzere, yedi Batı Avrupa ülkesinin merkez bankalarından New
York Federal Rezerv Bankasının himayesinde oluşturulan
bu uluslararası yapı, İngiliz Bankası aracılığıyla faaliyet
gösteriyordu. Bu yapı, sadece Washington’un çıkarları için ons
başına 35 dolar (bir ons 31 gramdan biraz fazla) düzeyinde
altın için dünya fiyatlarını tutmakla kalmayıp, aynı zamanda
ABD finans otoritelerine yapılan iş hakkında aylık olarak
rapor vererek altın ticareti de yapıyordu.
42 CWT IDEOLOJISI

Satılan metalin hacmini arttırmaya mecbur kalan havuz


üyeleri stoklarındaki altınları Amerikalılara iade ediyordu.
Havuzun satıştan daha fazla alım yapması durumunda, fark
aşağılayıcı bir orana bölünüyordu: yarısı Amerikalılara,
yarısı - diğerlerine gidiyordu. Fransızların payı sadece %9 idi.
Uzmanlar, “Altın Havuz” faaliyetlerinin Avrupalılara verdiği
zararın 3 milyar doları aştığını de Gaulle’ye bildirdi.
General de Gaulle, Amerikan hükümeti tarafından
özellikle 1960’ların başlarında Fransa’nın kendi nükleer
silah programlarının gelişimini hızlandırmasından sonra
sevilmediğini biliyordu. 1963 yılının Ocak ayında, de Gaulle
Pentagon’un yarattığı “çok taraflı nükleer güçlerini” reddetti.
Ve sonra Fransa Atlantik Filosunu NATO’nun komutasından
çekti. O zamana kadar, bir zamanlar mutabakat sağlanan
on dört Fransa tümeni yerine sadece iki tanesi Amerikan
başkanlığının altında kaldı. Ancak, Amerikalıların bunun
sadece bir başlangıç olduğundan haberi bile yoktu!
1965 yılında, de Gaulle, Amerikalı meslektaşı Lindon
Johnson’u, Fransız devlet rezervlerinden 1,5 milyar dolar
nakit parayı altına dönüştürmeye resmi olarak davet etti.
Washington, Fransa’nın böyle bir eyleminin, ABD tarafından
tüm gereken sonuçlarla düşmanca olarak kabul edilebileceğini
hatırlattı. “Siyaset, siyasetçilere güvenilmeyecek kadar
ciddi bir iştir.” diyen general, Fransa’nın NATO’daki askeri
örgütlenmeden çekildiğini açıkladı.
1965 ilkbaharında, New York limanında bir Fransız gemisi
demir attı. Gemi savaş değildi, ama onun ambarında Paris’in
Amerika ile mali bir savaş kazanmayı umduğu silahlar vardı.
Fransızlar, “gerçek para” yani altın elde etmek için Amerika
Birleşik Devletleri’ne 750 milyon dolarlık banknotlar getirdi. Bu
sadece ABD Federal Rezerv Sistemi’ne ödeme için sunulan ilk
Dolar ve siyaset 43

dilim oldu. Paris’ten Washington’a gelmiş olan resmi gönderi,


“Bütün formaliteler uygulandı. Fransa Bankası’nın temsilcisi,
söz konusu tutarın tam olarak yarısını ABD Hazinesine
sunmaya hazırdır. Para teslim edildi” diye iddia ediyordu.
“Altın Havuz” kurallarına göre, dönüştürme işlemi sadece
bir yerde, yani ABD Hazinesi’nde yapılabilirdi. İlk Fransız
“para” vapurunun ambarında, 750 milyon doları boşaltılmayı
bekliyorlardı. Dolar başına 1,1 gram altın döviz kuruyla, ABD
para biriminden kaçış Paris için çok verimli oldu. 825 ton sarı
metal - bu bir şaka değil. Aynı miktar taşıyan ikinci bir vapur
da yoldaydı. Ve bu sadece bir başlangıçtı. 1965 yılı sonunda,
Fransa’nın 5,5 milyar dolarlık altın ve döviz rezervleri dolar
olarak 800 milyondan fazla değildi.
Elbette, de Gaulle tek başına doları “yıkmadı”. Fakat Fransız
para birimi müdahalesi, Amerika için en tehlikeli olan bir emsal
oluşturdu. Tahmin edilemeyen Fransızların arkasından çalışkan
ve dikkatli Almanlar da, dolarları altın külçelerine çevirmek için
yola koyuldu. Ve miktar bir buçuk milyar Fransız dolarının birkaç
katıydı. Amerikalılar böyle bir küstahlık karşısında şaşırdılar,
ancak “yeşil paraları” altınla değiştirmek zorunda kaldılar. Ve
sonra Kanada, Japonya baştan olmak üzere, diğer ülkelerin merkez
bankaları gerçek değerlerin peşine düştü... O dönemin ABD’nin
altın rezervinin durumuna ilişkin raporlar savaşta meydana gelen
kayıplara ilişkin cephe raporlarına benziyordu.
Mart 1968’de Amerikalılar ilk kez altın için serbest dolaşımını
kısıtladılar. 1971 yılının Temmuz ayı sonunda, Amerika’nın altın
rezervleri ABD yetkililerine göre, son derece düşük bir seviyeye
geriledi. Ve sonra tarihte “Nixon şoku” olarak geçen bir vaka oldu.
15 Ağustos 1971 tarihinde televizyonda konuşan Amerika Birleşik
Devletleri Başkanı Richard Nixon, ülkesinin dolar rezervlerini
altına çevirme zorunluluğunun iptal edildiğini açıkladı.
44 CWT IDEOLOJISI

Mart 1968’de Amerikalılar ilk kez altın için serbest


dolaşımını kısıtladılar.

Bu andan itibaren, dünya para birimlerinin emisyonu,


mali bir piramidin prensibi ile, çekler ve dengeler olmadan
uygulanmaya başladı. Bu arada, Amerika o altın şokundan
sonra hala kendine gelemedi.
“Döviz Austerlitz” ‘den sonra de Gaulle’un iktidarı uzun
sürmedi. 1968 yılında, “13.05.58 - 13.05.68, gitme zamanı
geldi” sloganı altında yapılan toplu öğrenci gösterileri
Fransa’yı karıştırdı. 28 Nisan 1969 tarihinde, öngörülen
süreden önce de Gaulle, kendi isteği ile görevinden ayrıldı.
Eğer savaşların veya devrimlerin bankacılarının ellerinde,
etki araçlarından başka bir şey olmadığını hatırlarsak, bu
seçkin politikacının istifasından kimin yarar sağlayacağını
tahmin etmek kolay olur.
Dolar ve siyaset 45

Hugo Chavez, Venezüella’yı Batı yarıküredeki en büyük


petrol üreticisi yaptı

Hugo Chavez ve Saddam Hüseyin


Sihirli petrol-dolar çemberinden kurtulmaya yönelik ilk
girişimlerden biri Venezüella lideri Hugo Chavez’e aitti. Onun
önderliğinde, batı yarım küredeki en büyük petrol üreticisi
olan Venezuela, ABD petrol şirketleri için en çok tercih
edilen ulus rejimini kapatmasıyla birlikte, takas işlemlerini
tercih ederek aynı zamanda petrolünü dolar karşılığında
satmayı da reddetti. Aslında Venezuela petrol satmaya değil,
“siyah altın” karşılığında mal satın almaya başladı. Chavez’in
iktidara gelmesi zaten bir devrimdi.
Başkan görevindeyken her hareketi, her reformu ile,
Amerika Birleşik Devletleri’nin adaletsizliğine, zenginlerine,
46 CWT IDEOLOJISI

kapitalizme, hegemonyasına meydan okuyordu. Petrol,


metalurji, çimento gibi en önemli üretim alanlarını
kamulaştırdı. Latin Amerika’nın alışılmış genel özelleştirme
senaryosunu Venezuela’da uygulamayı hayal eden özel
Amerikan şirketlerini ülkesinden attı.
Bu adımdan sonra bu Güney Amerika ülkesinin siyasi
hayatı çok yoğunlaştı: Hugo Chavez’e yapılan suikastler,
başarısız darbeler, grevler, gösteriler. Amerika, böyle bir
fırtınalı dönemin Venezuela’da en önemli ulusal çıkarların
ihlal edilmesiyle doğrudan ilişkili olduğu gerçeğini
gizlemeye çalışmadı.
Bu nedenle, Venezuela cumhurbaşkanına 2011’de kanser
teşhisi konulduğunda, Chavez’in bu ölümcül hastalığın ortaya
çıkmasıyla ABD’yi suçlaması şaşırtıcı değildir. Ve 2013 yılında
onun ölümünden sonra, ülkenin ekonomik durumu düşüşe
geçti ve bugün Venezuela’nın ekonomik durumu çok zor.
Sonra sıra Irak’a geldi. 2000 yılının Kasım ayında
Saddam Hüseyin, BM’in “Gıda karşılığı petrol” programı
kapsamında temin edilen Irak petrolü için yapılan tüm
ödemelerin yalnızca Avro cinsinden yapılmasını talep etti.
Elbette, ABD, buna şiddetle karşı çıktı. O zaman Saddam,
Irak petrolünün dünya pazarına tedarikini tamamen
durdurulması ile tehdit etti.
Irak lideri Saddam Hüseyin, tek taraflı olarak
yargılanmamalı. Gerçekten kendisi sıradan bir insan değildi,
ama onun hakkında kim ne söylerse söylesin, bu adam halkı
için çok şey yaptı. XX. Yüzyılın sonlarında Orta Doğu karışık
olduğu zamanda hükmetti ve o zamanın pek çok kararı bugün
tartışmalı veya acımasız görünebilir. Ancak teröristlerle
mücadelede çok etkili idi. Onlara haklarını bildirmemiş,
görüşme yapmamış, kuralsız bir savaşta - bu gereksizdir.
Dolar ve siyaset 47

25 İrak dinarı banknotunda Saddam Hüseyin’in portresi

Saddam Hüseyin, ekonomi ve sosyal alanda büyük


ölçekli reformlar gerçekleştirdi. Aynı zamanda Orta
Doğu’daki en modern sağlık sistemlerinden birini yarattı.
Onun iktidarında, anaokulundan üniversiteye kadar tüm
aşamalarda genel özgür bir laik eğitim başlatıldı. 1998’in
başında, ülke nüfusunun % 80’i okuyup yazabiliyordu. Irak
halkı için Saddam Hüseyin’in dönemi istikrar ve güvenlik
dönemi ile bağdaşıyordu.
Iraklı öğretmenlerden biri, Saddam’ın zamanında “iktidar
sınıfı ile halk arasında yaşam standardı açısından büyük
bir uçurum vardı, ama ülke güvenliydi ve insanlar Iraklı
olduklarından gurur duyuyorlardı” dedi.
48 CWT IDEOLOJISI

2009 yılında Saddam Hüseyin’in idamından birkaç yıl


sonra, ABD Senatosu İstihbarat Komitesi’nin yayınladığı
bir rapora göre, Irak liderinin El Kaide ile hiçbir bağı
olmadığı tespit edildi. Bu, George Bush’un Saddam’ın
iktidarının terör örgütleri ile uzun zamandır devam eden
bağlar hakkındaki ifadelerini tamamen çürütmektedir.
Ve ayrıca, kendi bencil çıkarları için ABD’nin, bağımsız
devletleri işgal etmek uğruna yalanları ve uydurulmuş
bilgileri kullanmaktan çekinmediğini doğrulamaktadır.
Saddam Hüseyin’in idam cezasına çarptırdığı ve
Hüseyin döneminde 8 yıl idam cezasına çarptırılanların
hücresinde geçiren, Irak hükümetin uluslararası
koalisyon güçleri koordinatörü olarak hareket eden Lifti
Saber: “Keşke Saddam iktidarda kalsaydı... Bu sistem,
hiç kimsenin hiçbir şey yapmaması için tasarlandı.
Verilen kararlar uygulanıyordu. İnsanlar ne yapacağını
biliyordu. Şimdi ise ülke kaos içinde ve kimse hiçbir şey
yapmıyor, çünkü herkes sorumluluk almayı reddediyor.
Beni ölüm cezasına çarptırdığı için bu sözleri
söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama Saddam’ın hala
devletten sorumlu olduğunu görmek isterim. Sadece o,
Tanrı’nın unuttuğu bu ülkenin nasıl çalıştırabileceğini
biliyordu.” dedi.
Batı’nın Saddam Hüseyin’e neden itiraz ettiğini
biliyor musunuz? Çünkü Saddam Hüseyin petrolünü
dolar ile değil, Avro ile satmaya karar verdi. Bu 2000
yılında oldu. Eğer dolara ihanet ettiysen, yaşama hakkın
yok demektir.
Bu arada İran da, petrol için tüm ödemeleri yalnızca Avro
olarak yapmak niyetinde olduğunu belirtti. Ona da yaptırım
uygulandı. Bu size hiçbir şey hatırlatmıyor mu?
Dolar ve siyaset 49

Muammer Kaddafi, Libya’nın küresel şirketler için düzenli bir


pazardan daha fazla bir şey olması için onlarca yıl harcadı.

Zalim Kaddafi ve onun Libya’sı


2010 yılında NATO ve ABD seçmenleri için,
bombardımanın başlangıcı için kabul edilebilir bir resim
çizdi. Onlara göre, Libya’da “demokratik değişiklikler
olgunlaşmıştır”. Halk, ülkede yeni bir siyasi rejim istiyor ve
“diktatör” Kaddafi bu süreçleri yavaşlatıyor.
Onun rejimi savunmasız insanlara karşı silahlarla gitti.
Sadece Kaddafi’yi öldürmek durumu değiştirebilir. Bununla
birlikte, sonuç, çizilen televizyon “gerçeğine” uymayan,
tamamen farklı olduğu ortaya çıktı. Muammer Kaddafi uzun
süre önce öldü. Libya halkı için kolaylık oldu mu? Kesinlikle
hayır. Binlerce kurban, yıkık şehirler, keder - Obama’nın
“arabuluculuğunun” sonucu bu.
50 CWT IDEOLOJISI

Ölüm mesajında, Libya lideri, halkı hakkında ne


düşündüğünü, önerilen (fakat uygulanmayan) reformların
hedeflerini anlattı. Arka plandaki bombalama ve kurbanlar,
hatta “demokratik” medyanın çığlıkları ile bu mesaja önem
verilmemiştir. Daha sonra ortaya çıktığı üzere, Kaddafi’nin
ölümü, çok bağımsız fikirleriyle önceden belirlenmişti.
Amerika’ya karşı günahı, halkı için iyi bir yaşam
istemesiydi. Ferasetli lider, ülkesinin vicdansızca talan
edildiğini çok iyi anlıyordu. Kaddafi durumu, Libya halkının
lehine değiştirmeye karar verdi ve onun ölümü önceden
belirlendi.

Bugün, Libya, müreffeh bir vadi yerine,


savaş sonucunda yıkılmış bir çöl hale geldi.
Dolar ve siyaset 51

Kaddafi’nin neden öldürüldüğünü tartışarak, kendi


ülkesini geliştirme fikrini göz ardı etmek imkansız. Libya
çoğunlukla çöl ülkesi olmasına rağmen, petrol zengini
bir ülkedir. Bu nedenle, bu, kurumsal malların satışı için
mükemmel bir pazardır. Şirketler ise, çok para kazanarak
bunu kullanıyordu. Libya’nın tarımı ileriye doğru
büyük bir adım atabilirdi. Kaddafi, devasa doğal yeraltı
rezervuarından gelen suyla bir sulama sistemi oluşturarak
çölü yeşertmeye çalıştı. Yabancı şirketleri projeye dahil
etmek istemedi. Bunlar, satışlarının azaltmasından doğacak
potansiyel kayıplarını hemen hesapladı. Bildiğimiz gibi,
şirketler kayıp etmek istemez. Aynı nedenle, diğer ülkelerde
gelişmiş ekonomilere ihtiyaç duymadıkları için sadece satış
pazarlarına ihtiyaç duyuyorlar.
Zengin bir ülke olarak Libya, Batı’ya göre, sıkı bir şekilde
kontrol edilmelidir. Ülkenin lideri, belirli bir anda çok fazla
inat etti ve petrol üretiminden elde edilen gelirlerin sadece
üçte birinin ülkede kalmasına karar verdi. Mantıklı olması
gereken tüm gelirin değil, sadece bir kısmının! Ancak bu,
“kanlı rejimi” devirmeyi amaçlayan ülkede “direniş” yaratmak
için zaten yeterli olmuştur. Kaddafi, şirketlerin gelirlerine,
yani kutsalların kutsallarına göz dikti.
“Kaddafi’yi neden öldürdüler?” sorusuna cevap vermek
için Kaddafi’nin en radikal fikrini hatırlamalıyız. Bildiğimiz
gibi, dünyamızı dolar yönetmektedir. Ve dünya dövizi olduğu
sürece yönetmeye devam edecektir.
Geçen yüzyılın yetmişli yıllarından beri, dolar belli
bir şekilde petrole bağlıydı. Birkaç varil petrol bile dolar
ile satılmazsa, dolar pozisyonlarını kaybetmeye başlar
ve onun hakimiyetini tehlikeye girer. Muammer Kaddafi
bunu çok iyi anlıyordu. Onun fikri, doların aksine altınla
52 CWT IDEOLOJISI

temin edilecek bir Pan-Afrika para birimini yaratmaktı.


Aslında çok umut verici olan bu fikir, kredi faizleri ile
yaşayanların refahını tehlikeye atmıştır. Batılı dünya
düzenine, nakit akışlarının dağılımına karşı çıkmaya
cesaret etti. Yeni bir paranın ortaya çıkışı teminatsız dolar
altındaki zemini kaydıracaktı. Altına bağlı istikrarlı başka
para birimi dünyada dolaşmaya başlasaydı, dolar uzun
süre dayanır mıydı? Sorunun cevabı açıktır.
Libya bugün yok edildi. Şehirler harabe haline geldi,
çocuklar ve kadınlar öldürüldü, insanlar acı çekiyor
ve açlıktan ölüyor. Ekonomi yok oldu. Petrol şirketler
tarafından çıkarılmakta ve Libya’ya gelirlerinden hiçbir şey
kalmamakta. Bunun karşılığında ülke, sadece insani yardım
almaktadır. Halkın yoksullaşması, Batı’nın “demokratik
değişimlerinin” amacıdır.
ABD Başkanı Obama, Kaddafi’nin ne için öldürüldüğünü
gizlemedi: Dolar yaşamalıdır. Gerçi altı yıl sonra, Libya
liderinin ölümünü başkanlık döneminin en önemli hatası
olarak kabul ettiğini itiraf etti. Ama dünya değişemez. Elit
buna izin vermez. Düzen asıllar için tanımlanmıştır. Tüm
roller dağıtıldı. Onlara göre, kredi faizi insanlığı varoluşunun
sonuna kadar yönetmelidir. Karşı olan herkes, ABD’nin
“demokratlarının” en büyük düşmanına dönüşür.
Ders verilmiştir. Diğer ülkelerin liderleri düşünmeye
davet edildi: Vatansever olmaya değer mi yoksa ülkelerimizi
satmaya devam etmek daha mı iyi? Obama çok açık bir
şekilde belirtti: ABD, dünyadaki en önemli ülke olduğunu
kanıtladı.
Dirence tahammülleri yok. İntikam şiddetli olacak. Hiç
kimse sadece ölerek kurtulamaz. Farklı düşünceden dolayı
ülkeler, halklar dünyanın yüzünden silinecektir.
Dolar ve siyaset 53

Libya demokratik devrimden ÖNCE

Libya demokratik değişikliklerden SONRA


54 CWT IDEOLOJISI

Siyasi ve ekonomik sistemin yapısının Batı versiyonu,


acıma ve merhamet kabul etmez. Dünya, her koşulda
tek kutuplu kalmalıdır. Bunun uğruna her türlü araç ve
güç; en önemlisi, insanların hayatı sarfedilecektir.
Dolar bir süreliğine sakin kaldı. Hiç kimse Muammer
Kaddafi’nin kaderini tekrarlamak istemez. Ama cesur
olanlar ortaya çıktı! Çin yavaş yavaş dolardan vazgeçmeye
başladı. Şimdilik Yuan para birimi ile hesaplamalar
sadece Japonya ile yapılıyor, bu ilk adımdır! Çok büyük
bir nüfusa sahip olan bu ülkede “demokrasi kalesini”
hızlı yaratmak mümkün olmayacaktır. Uygun bir alt
yapı yok, çok güçlü bir iç siyasi rejim var. Pekin kendi
topraklarında devrimcileri kabul etmiyor. Batı’ya da
yaltakçı bir şekilde bakmıyor. Diğer ülkeler de dolar
ile yapılan hesaplamaları reddetmeye başladı. Böylece;
İngiltere, Japonya ile ulusal para birimlerinde ticaret
yapmaya başladı. Diğer ülkeler sırada. Dolar, zayıf
noktasının bir sır olmaktan çıktıktan sonra dünya
topluluğunu kontrol altında artık tutamaz.
Birçoğu, Kaddafi’yi halkını düşünen tek yönetici
olarak görüyor. Batı’nın bakış açısıyla sözde kanlı
diktatörün yönettiği Libya’nın başarılarına bakalım.

• Benzin sudan daha ucuzdu, 1 litre benzin -


0.14 $
• Yeni evlilerin ev satın almaları için devlet
64.000 $ hibe veriyordu.
• Eğitim ve tıp tamamen ücretsizdi.
• Ailenin her bir üyesi için devlet bir yıl içinde 1
000 $ sübvansiyon ödüyordu.
Dolar ve siyaset 55

• İşsizlik ödeneği 730 $ idi.


• NATO’nun askeri üsleri kapatıldı.
• Hemşirenin maaşı 1000 $ idi.
• Her yeni doğan için 7,000 $ ödeniyordu.
• Kendi işi açmak için bir kere olmak üzere
20.000 $ maddi destek veriliyordu.
• Büyük vergiler ve harçlar yasaktı.
• Kişi başına GSYİH - 14,192 $
• Yurt dışında eğitim ve staj masraflarını devlet
karşılıyordu.
• Çok çocuklu aileler için temel gıdalar için
sembolik fiyatlar belirleyen mağaza zinciri
vardı.
• Süresi dolmuş raf ömrü olan ürünlerin satışı
için ağır para cezaları ve özel polis tarafından
gözaltı öngörülüyordu.
• Bazı eczaneler ücretsiz ilaç veriyordu.
• Sahte ilaç için idam cezası vardı.
• Konut aidatları yoktu.
• Nüfus için elektrik bedelsiz idi.
• Alkol satışı ve tüketimi yasaktı, “kuru yasa”
uygulanıyordu.
• Taşıt ve ev kredileri faizsiz idi.
• Emlakçı hizmetleri yasaktı.
• Taşıt satın alımlarında % 50, gaziler için de -%
65 devlet tarafından karşılanıyordu.
• İktidara gelen Kaddafi, uluslararası şirketleri
ülkeden sınır dışı etti.
56 CWT IDEOLOJISI

40 yılı aşkın iktidarında Libya’nın nüfusu üç kat arttı.


Bebek ölüm oranı 9 kat azaldı. Ülkede yaşam süresi
51,5’ten 74,5’e yükseldi. Kaddafi, Libya’yı küresel bankacılık
sisteminden çekmeye karar verdi ve 12 daha fazla Arap ülkesi
onun örneğini uygulamak istedi.
Bu ve diğer pek çok örnekler, John Perkins’in “Ekonomik
Katilin İtirafları” adlı kitabında verilmiştir. Kitap, bu dünyanın
güçlü devletlerinin ülkelerin modern kolonileşmesi için
kullandığı tüm pisliği ve alçaklığı ortaya koyuyor.
Teknik ilerleme nasil durdurulur 57

TEKNİK İLERLEME NASIL


DURDURULUR
İnsanlara, çığır açan teknoloji icat edildiğinde hemen
ticari olarak geliştirildiğini ve tüketiciye ulaştığını
anlatıyorlar. Bununla birlikte, tasarruf teknolojileri
diye adlandırılan gerçek buluşlar (ortaya çıkmaları
sonucunda insan kaynakları dahil olmak üzere kaynak
ihtiyacını azaltan yenilikçi teknolojiler) izlenmekte ve
engellenmektedir. Bu, işsizliğe ve dünya sanayi ve teknoloji
zincirinin çöküşüne karşı korunma bahanesiyle kurulan
düzenini korur. Ve nüfusun çoğunluğu, teknolojik olarak
eskimiş motorlarda pahalı petrol yakarak küçük bir elit
için köle gibi çalışmaya devam ediyor.
58 CWT IDEOLOJISI

Serbest enerji
1899 yılında, Sırp fizikçi Nikola Tesla fosil yakıt yakan
santralleri ve enerji hatlarını kullanmamanın bir yolunu
buldu ve elektriksel salınımları yaratmak için atmosferin üst
tabakalarındaki iyonizasyonu kullanarak “serbest enerjiden”
faydalanılabileceğini kanıtladı. Tesla, özel bir eğitim
alanında, “serbest enerji” prensibi ile (bugünün deyişi ile,
vakumun enerjisine çalışan) çalışan kendi enerji tesislerini
kurdu. 1898’de Tesla’nın araştırmasını finanse eden bankacı

Nikola Tesla’nın heykeli (Niagara Şelalesi, Ontario)


Teknik ilerleme nasil durdurulur 59

John Pierpont Morgan bu tesislerin çalışmasını gördüğünde,


tüm tesislerin ve eğitim alanın imha edilmesi emrini verdi,
çünkü anladı ki, eğer bunlara yeşil ışık verilirse, insanlık
hiçbir zaman organik yakıta asla ihtiyaç duymaz. Herkes
için ücretsiz olan enerjinin, insanlara her bir vat için fatura
vermesi gibi, kendisine aynı faydaları getirmeyeceğini fark
etti. O zamandan beri, dünya “enerji arıyor.”
Besleme telleri olmadan kömür lambalarının uzaktan
yakılmasına ilişkin Tesla’nın deneyini, St. Petersburg’dan
kurduğu tesisten Tsarskoe Selo’da elektrik ampulleri yakan
Rus bilim adamı Filippov tekrarlayabildi. Kendisi eşsiz
bir evrensel bilim adamıydı: matematik, fizik, kimya,
felsefe doktoru idi. 1914 kışında, Rus İmparatorluğu’nun
Genelkurmayına insanlık yaşamında artık savaşların
olmayacağına yönelik bir çözüm gönderdikten yedi gün
sonra bu, magazin basını tarafından yayınlandı, üç gün sonra
bilim adamı evinde öldürüldü ve jandarmalar onun nasıl
öldürüldüğünü bulamadı.
Tesla’nın birçok takipçisi vardı, zira insanlığa bedelsiz
enerji sağlama fikri bilim adamların ve meraklıların
akıllarında var olmaya devam ediyordu. 1921’de basında,
tekneyi dış enerjiyle beslemeden hareket ettiren jeneratörü
yaratan Alfred Hubbard’ın buluşu açıklandı. 1927’de Thomas
Brown (İngiltere), elektrik alanı yardımı ile itme kuvveti ve
güç üretmenin yöntemleri için bir patent aldı.
1928’de Lester Niedershot, dış enerji ile beslenmeden
300 W üreten bir elektrik jeneratörü icat etti. 1968 yılında,
Raymond Cromry, 3374376 sayılı ABD Patentinde (Kromrey
Elektrik Jeneratör) tarif edilen bir elektrik jeneratörü
üretmiştir, ancak çok sayıda testten sonra çalışmalar gizli
tutulmaya başladı.
60 CWT IDEOLOJISI

Elektrik, insanlık tarihinde yapılmış en önemli keşiflerden


biri olarak adlandırılabilir.

John Searle’nin manyetik jeneratörü


John Searle, 60 yıldan uzun bir süre dünyanın petrol
yükünden ve yakıt kaynakları ile ilgili oluşan kaostan
kurtulması için yeni tip enerji sistemi kazandırmaya çalıştı.
Bu jeneratör, kendi kendine açılan ve çalışmaya devam
eden ve görüldüğü kadarıyla hiçbir zaman durmayan
kendi motoruna sahip manyetik bir cihazdır. Searle etkisi,
manyetik silindirlerin manyetik halkalar etrafında sürekli
olarak dönmesine ve elektrik üretmesine neden olan
Teknik ilerleme nasil durdurulur 61

manyetik alanlara dayalı bir manyetizma etkisidir. Gürültü


yok, ısıtma yok, titreşim yok, kirlilik yok - bunların hepsi
Searl’ın jeneratörü. Kendisini yeryüzünden koparıp ve
kendi yerçekimsel alanını oluşturabiliyor. Böyle şeyleri
gördüğünüzde, bunun bir insanın yaratabileceği en önemli
buluş, ideal mekanizma olduğunu anlıyorsunuz.
Aslında mucit, evleri aydınlatabileceği basit bir jeneratör
yaratmayı çalışıyordu, zira elektrik santrallerdeki büyük
jeneratörlerin para kaybı olduğunu ve insanlık için çevre
kirliliği ile ilgili büyük sorun yaratacağını anladı. Bu sebeple
onun fikri, üretimi zor olmayacak bir tür basit elektrik
jeneratörü yaratmaktı. Muhtemelen Searle’in nasıl zorluklar
ile yüz yüze geldiğini ve onun icadının uygun şekilde
yayınlanmadığını anlamışsınız.

Tesla’nın serbest enerjisine dayalı jeneratör


2010 yılında Türk mucidi Muammer Yıldız, Tesla’nın
serbest enerji prensiplerine dayanan kendi icadını dünyanın
bilim otoriterlerine sundu. Güç kaynağı olmadan gösteri
boyunca mükemmel çalışan motor, en önemlisi - herkesin
huzurunda sökülmüştü!
Gösteri esnasında motora, herhangi bir dış elektrik enerjisi
kaynağından herhangi bir kablo bağlamadı. Motorun yalıtılmış
bir odada çalışması 30 bilim adamı tarafından gözlemlendi.
Motor bir uzman grubunun önünde sabit bir dönüş hızı ile 10
dakikadan fazla çalıştıktan sonra, söküldü ve orada bulunanlar,
içinde başka güç kaynağı olmadığından emin oldular.
Ne yazık ki, bu teknoloji, devrimci keşifler ile sık sık
olduğu gibi bugüne kadar geliştirilmemiştir.
62 CWT IDEOLOJISI

CIA ve serbest enerji


John Sidzheka alternatif enerji kaynakları konusunda
CIA’nın gizli bir ajanıydı. Mucit, ölmeden önce yıllarca
CIA’de toplanan icatların arşivinin bir kopyasını teslim
ettiği mucit John Bedini’nin küratörüydü. Arşiv, modern
dünyada bir devrim yaratabilecek cihazların, deneylerin
ve teknolojilerin tam tanımlarını içeren 150’den fazla
dokümanı içeriyor.

John Ceyka arşivinin materyal listesi:


1) A Dynamic Model of Cell
86) Moray Valve
Membranes—Capaldi
2) A German Cancer Therapy 87) Moray
3) A Mysterious Ore 88) N Machine – DePalma
4) Alternator Having Portable
89) Neurophone
Magnetic Field
5) Aluminum - Air Battery
90) Nikola Tesla, World's
Development. Toward an Electric
Greatest Engineer
Car
6) An Underground
91) Nikola Tesla's Bold
Electromagnetic Sounder
Adventure
Experiment I
7) Anomalous Cloud
Phenomenon 9 April 1984 – 92) OF Oscillator
Bearden
93) On Free Energy and the
8) Antigravity – Burridge
Bedini Motor by Tom Bearden
9) Anti-Gravity Power 94) OTC-X1 Spacecraft
10) Atomic Energy Beam Rivals 95) Paraphysics and the New
Heat of the Sun, VTVM Cancer Energy Technology Part 1 -
Detector Louis Acker
Teknik ilerleme nasil durdurulur 63

96) Paraphysics and the New


11) Atomic Transmutations -
Energy Technology Part 2 -
Michio Kushi
Louis Acker
97) Partial Bibliography on the
12) ATREE - A New Power
Effects of ELF Magnetic Fields
Source
on Living Beings
13) Bedini Energy Device for
98) Patent 4,325,795
Space Flight
99) Non-Inductive_Electrical_
14) Bedini-Brandt Circuits
Resistor
15) Bee Pollen 100) Pegasus 1
16) Bioeffects of Geotachyonic
Disturbances, Underground
101) Pegasus 2
Noxious Rays, & Electronic Smog
- Vince Wiberg
102) Pegasus-Tesla_Physics_
17) Bjorn Ortenheim
etc_1984
18) Bourke Engine 103) Permanant Magnet Motor
104) Phoenix Radioclast,
19) Building a Mini Tesla Coil
Radionics, Psionics Machine
20) Building Tesla's Famous Coil - EE 105) Pi, Phi, and Loops
21) California - A Date With 106) Polarized Multilayer
Disaster Theory of Cell Water – King
107) Possibility of Experimental
22) Can Science Create Life? Study of the Properties of Time 
- NA Kozyrev
108) Principles of Radio
23) Cernitin Communication-John H.
Morecroft
24) Circuit Drawings - Ronald
109) Priore Machine
Brandt to John Bedini
25) Circuit for Reducing Voltage
110) Pyramide Energy Stand 1
Stress Across a Transformer
26) Cole Generator Part 1 111) Pyramide Energy Stand 2
27) Cole Generator Part 2 112) Radiesthetic Readings etc
28) Cole Motor 113) Radio Waves & Life Part 1
64 CWT IDEOLOJISI

29) Composition and facts about


114) Radio Waves & Life Part 2
foods
30) DC Motor Having Improved
115) Ray Guns from 1940
Commutation Means – Peterson
31) Defense in a N-dimensional
World - Technological Suprise Must 116) Solitons
Be Prevented by Stefan Possony
32) Design, Construction
117) Some Experiments in
& Operating Principles of
Tesla's Lab with Currents
Electromagnetics for Attracting
of High Potential and High
Copper, Aluminum & Other
Frequency
Non-Ferrous Metals
118) Soviets Break Ice for
33) Ecklin Generator - Ole Nilsen
Missles
34) Eike Mueller Visits John Bedini 119) Space Venture
35) Electric Power from the 120) Stationary Armature
Earth - L.  George Lawrence Generator 1
36) Electrical Experimenter June 121) Stationary Armature
1913 Generator 2
37) Electricity & Magnetism 122) Superconductivity
38) Electrifying Plastics 123) Tachyon Energy
39) EMA 124) Tesla Articles etc.
40) EMP 125) Tesla Coil
41) Energy Level Interpretation
126) Tesla from Science-1958
of Cancer
127) Tesla- Inventor Ahead of
42) Energy Unlimited #14
his Time
128) Tesla- Proceedings of the
43) Energy Weapons
IRE
44) Flower Pollen - Nature's 129) Tesla Technology General
Perfect Food Report 1
45) Flux Linkages and
130) Tesla Technology General
Electromagnetic Induction - LV
Report 2
Bewley
46) Freeman W Cope Papers - 131) Tesla Technology General
Magnetic Monopoles Report 3
Teknik ilerleme nasil durdurulur 65

132) TG Hieronumus -
47) Fundamental Problem with
Diagnostic-Broadcast Treatment
EM theory - Bearden
System
48) Gelinas Patents Curl-Free 133) The Anti-Gravity
Magnetic Vector Potential Handbook - Cox
49) Hamell Disc 134) The Electrinium Battery
50) 50 Hans Coler Inventions 135) The Electromatic Motor Car
51) High Power EM Experiments 136) The Energy Crisis - The
in USSR Problem & a Possible Solution
52) H-MIT Vector Potential 137) The Engine That Runs Itself
Research Presentation to DARPA - Gray
53) H-MIT Vector Potential
138) The Engine That Runs Itself
Research
54) Homopolar High-Frequency
139) The Hans Coler Inventions
Non-Reluctant Generator - WJF
Part 2
Muller
140) The Hubbard Energy
55) Hooper Material 2
Transformer - Gaston Burridge
141) The Immortal Life-Giving
56) Hooper Material 1
B-Cell
142) The New Age Battery
57) How Man Transform the
Which Recaptures the Solar
Laws of the Universe
Force - Beti King
58) How Plants Grow in the
143) The New Science
Golden Mean Ratio
59) How to use the Higher Mind
144) The Omnar Flat Driver
& Develop Better Understanding
60) How You Can Build an ESP 145) The Orgone Energy
Machine Accumulator
61) Hypercube Speaker Enclosure 146) The Oscillatory Chamber
147) The Russian Lakhovsky
62) Inventor Takes on Einstein
Rejuvenation Machine
148) The Secret of the Faraday
63) Ion Tester
Disc
64) Kaitoku Seamount & the
149) The Smith Coil
Mystery Cloud of 9 April 1984
66 CWT IDEOLOJISI

65) Kessler Test on Bedini


150) The Space Drive Handbook
Hypercube & JBL L-40 Loud-
- Cox
Speaker Enclosures
151) The Space-Flux-Coupled
66) Kromrey Generator
Alternator - Floyd Sweet
67) Lakhovsky-Multiple Wave
152) The Transistorized Coil
Oscillator
153) The Transmission of
68) Le PSI et les Appareils
Electric Energy Without Wires
Energetiques de Daniel
– Tesla
69) Magnet Powered Motor -
Howard Johnsom & Reversible 154) The Ultimate Compound -
Energy Fluctuation Converter - Lithium by Haroldine
Joseph C Yater
70) Magnetic Mood Pacer, Flame
155) Theory of Pulsar Operation
Speaker, Crystals. Valley of Kings
by Bearden
etc.
156) Transistorized Semi-
71) Magnetic Pacer Automatic Radionic Device for
Diagnosis & Healing
72) Man in a Gas of Tachyon
157) Unorthodox Energy Data
Magnetoelectric Dipoles -
Base Assembled by Tom Valone
Freeman W. Cope
158) USSR - New Energy Beam
73) Markovich Project
Possible
74) Markovich Tesla Electrical
159) Valley of the Kings
Power Source 2
75) Markovich Tesla Electrical
160) Various Articles on EM etc 1
Power Source 1
76) Measuring Subtle Energy 161) Various Articles on EM etc 2
77) Method & Means for
Obtaining Photographic Images 162) Various Articles on EM etc 3
of Living and Other Objects
78) Misc Pages & Articles 1 163) Various Articles on EM etc 4
79) Misc Pages & Articles 2 164) Various Devices & Circuits
80) Misc Pages & Articles 3 165) Volta & His Electric Pile
Teknik ilerleme nasil durdurulur 67

81) Misc. Free Energy, Wave


166) W Device etc – Bearden
Theory of the Aether by T.J.J.See
82) Misc. graphs 167) Walter Russell
83) Misc 168) Water - Fuel of the Future
84) Moray Machine 169) Weather Control 1
85) Moray Radiant Energy
170) Weather Control 2
Receiver

SSCB patent veritabanı


SSCB’de, kayıtlı yakıtsız veya kendinden çalışan enerji
santrallerinin başarılı deneyleri ve icatları yapıldı. Ancak, bu
çalışmalar deney prototiplerden öteye gitmedi.

Başka kategorilere girmeyen jeneratörler veya düşünüldüğü gibi,


motorlar ve elektrik veya manyetik araçlar (H02N11) kullanan
devridaim makineleri *
Akım Jeneratörü // 2578201
Elektrik enerjisi üretimi yöntemi // 2572847
Spiral manyetik patlama jeneratör ve akım darbesi kümülasyon
yöntemi // 2568675
SF6 gazı ile düşük potansiyelli sıcaklık farkı enerji dönüştürücü //
2564994
Manuel tahrikli bağımsız güç kaynağı // 2563579
Dalga piezoelektrik motoru // 2560115
Ferromanyetik akmaz çevirici // 2556074
Güçlü bir enerji darbesi üretmek için manyetik patlama sistemi // 2548021
Yüksek hızlı layner iç patlama etkinliğini araştırma cihazı // 2547337
Elektrik enerjisi elde etmek için cihaz ve yöntem // 2546678
Stabilize alternatör // 2542711
Elektrik gücü üretmek için bir yöntem ve cihaz ve bu cihazı üretim
yöntemi // 2538758
Elektrik enerjisi üretimi // 2528013

* Kaynak: http://www.findpatent.ru/catalog/7525/
68 CWT IDEOLOJISI

Radyasyon manyetik motor // 2516278


Manyetik patlama jeneratörü // 2516260
Manyetik jeneratör // 2507667
Elektrikli jeneratör // 2505916
Mekanik enerji üreten cihaz // 2502183
Casimir kuvvetine dayalı piezoelektrikli DC jeneratörü // 2499350
İnsan vücudundan sabit akımın elektrik enerjisini elde etme ve
biriktirme yöntemi // 2494523
Sıcaklık farkı enerjisinin potansiyel transformatörü // 2489793
Manyetik akımın transformasyonu için patlama yöntemi // 2483420
Elektrik elde etme yöntemi // 2471284
Elektromekanik enerji dönüşümü yöntemi ve buna dayalı
elektrostatik kapasitif motor // 2471283
Patlayıcı manyetik kümülatif jeneratör // 2468495
Darbe üreteci (seçenekleri) // 2467463
Halbach yapılarına göre ayarlanabilir manyetik alan jeneratörü // 2466491
Elektromekanik enerji dönüşümü yöntemi // 2458451
Düşük endüktif yüksek voltajlı vakum geçişi // 2453979
Işık yardımı ile erromanyetin manyetik geçirgenliğini kontrol
ederek elektromotor kuvvet üretimi ve cihazı // 2444836
Açık makine dairesi ile elektrik santralı // 2438228
Sabit manyetik ve ferromanyetlerdeki bir sistemin kuvvet
etkileşiminin tekrarlanan kullanım prensibini kullanarak mekanik
enerjiye dönüştürülme cihazı // 2426214
Ekolojik elektrik santralı // 2421873
Enerji elde etme yöntemi ve onun uygulanması için bir cihaz // 2416869
Ferromanyetik akmaz motorun rotörü // 2412524
Sabit manyetik akım modülüne ve pistonlu hareket yöntemine sahip
değişimli motor // 2406215
Manyetik kuvvet etkileşimlerinin mekanik enerjiye dönüştürülmesi
için yöntem ve cihaz // 2403668
Elektriksel iletken malzemelerden termal enerjinin çıkarılması için
bir yöntem // 2391766
Elektrik enerjisi üretimi için cihaz // 2390907
Atalet mikro jeneratörü // 2390089
Teknik ilerleme nasil durdurulur 69

Sarmal manyetik patlama jeneratörü // 2388135


Termal ve elektrik enerjisi üretim cihazı // 2387072
İndüktif kapasitif enerji unsuru // 2382486
Tork oluşturma yöntemi // 2379551
Manuel tahrikli elektrikli jeneratör // 2376700
Manuel tahrikli elektrikli motor jeneratörü // 2376699
Akım Jeneratörü // 2374750

Kanarev’ın otomatik jeneratörü


2011 yılında Rus mucit Philip Mikhailovich Kanarev tarafından
yapılan dünyanın ilk kendi kendine dönen elektrikli impuls
jeneratörünün (MG-1) iki aylık testleri, bu tür jeneratörlerin
geleceği parlak olduğunu gösterdi. Jeneratör, batarya gücünün
yeterli olduğu ev tipi güç ünitelerinin yolunu açtı. Bu durumda
jeneratör otomatik olarak aküyü yeniden şarj eder. Akünün
enerjisi de aracı çalıştıran güç ünitesi için yeterli olacaktır.

Yeni teknolojilerin birçok düşmanı olmasaydı,


hayatımız daha rahat hale gelebilirdi
70 CWT IDEOLOJISI

Bilimsel topluluk nükleer füzyon teknolojilerinin gelişmesini istemiyor

Nükleer füzyon
Kontrollü sıcak sentez yolu ile enerji üretimi alanındaki
araştırmalara milyarlarca dolar harcanmış, birtakım riskli
ve sonucu tahmin edilemeyen deneyler yapıldı. Bu arada,
“garaj” bilim adamları ve marjinal üniversite araştırmacıları,
çok daha istikrarlı ve kontrollü olan ancak hükümet ve
para fonları tarafından daha az destek gören soğuk füzyon
enerjisini kullanıma sokmaya çalışıyorlar.
Teknik ilerleme nasil durdurulur 71

1989 yılında Martin Fleischman ve Stanley Pons, keşif


yaptıklarını ve laboratuvar masasında cam tüpte soğuk
füzyonu gözlemlediklerini açıkladı. Aldıkları tepkinin
soğuk olduğunu söylesek, hiçbir şey söylememek olur. CBS
kanalındaki “60 dakika” adlı programda, iyi finanse edilen
sıcak füzyon taraftarları tarafından yürütülen misilleme
saldırısının araştırmacıları bilim alanında nasıl devre dışı
bıraktıklarını ve yurt dışına nasıl gönderdiklerini anlatıldı;
burada birkaç yıl içinde onların finansman kaynakları
kuruduğu için, temiz enerji alanındaki çalışmalarını
bırakmak zorunda kaldılar.
Bu arada, Rus bilim adamları Parhomov ve Bajutov da
birbirlerinden bağımsız olarak, soğuk nükleer füzyon için
çalışma tesislerini kurdular. Ancak, bilinmeyen güçler bu
çalışmaların sonuçlarının yayılmasını engelledi. Bunlar
ve çok sayıdaki diğer pek çok bilinmeyen icatlar, enerji
üzerindeki tekellerini korumak uğruna bu dünyanın gücü
tarafından gizli tutulmaktadır.
Soğuk füzyon, bilim adamlarının öfkeli bilimsel
topluluğun saldırısına maruz kalabileceği tek teknoloji
değildir. İki fizikçi, Los Alamos laboratuvarın bir tokamak
(manyetik bobinli toroidal odası) içinde on yıllık bir
sıcak füzyon projesi üzerinde çalışırken, atomların
çarpışmasından enerji elde etmenin daha ucuz ve daha
güvenli bir yöntemi keşfettikleri halde, işten çıkarma
tehdidiyle kendi keşiflerinden vazgeçmeye zorlanmışlardı:
laboratuvar, tokamağa giden finansmanı kaybetmekten
korktu. Buna karşılık, önde gelen araştırmacılar devlet
müdahalesinin dışında kendi araştırmalarını finanse
etmek için kişilerden para toplayan Odaksal Sentez
Topluluğu’nu kurdular.
72 CWT IDEOLOJISI

Neden, dünyanın geri kalan kısmından farklı olarak,


ABD’de tramvay popüler olmayan ve ekonomik açıdan karlı olmayan
bir araç olarak kabul edildi?

Teknoloji yasağı
Amerikan tramvayın ölümü
1921 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde gelişen
tramvay taşımacılığının net karı, en büyük Amerikan otomotiv
şirketi General Motors (GM) için 65 milyon dolarlık bir
kaybına eşdeğer olan 1 milyar dolardı. Misilleme olarak, GM
yüzlerce bağımsız tramvay şirketini satın alarak ve kapatarak,
benzinli otobüs ve arabaları için pazarın büyümesini
sağladı. Ardından, bu skandal “tramvay komplosu” olarak
adlandırıldı. Nakliye şirketlerine, sadece General Motors
tarafından üretilen otobüsleri aldırmak amacıyla yapılan
Teknik ilerleme nasil durdurulur 73

sahtekarlık için şirket yalnızca 5000 dolar, her yönetici ise - 1


dolar para cezasına çarptırıldı. Ve son zamanlarda ABD’nin
büyük şehirlerinde toplu taşıma araçlarını kurtarma hareketi
genişlemesine rağmen, travmayların eski ihtişamlarına
dönüşü görmemiz olası değildir.

Su ile çalışan araçlar


1962 tarihli 10 numaralı “Gençlik Tekniği” Dergisinde, L.
Vasilevski’nin “Buluş veya mistifikasyon” başlıklı bir makalesi
yayınlandı. Bu makalede, 1917’de ABD’ye gelen Portekizli
göçmen Juan Andres, en önemli bileşeni su olan içten yanmalı
motoru icat ettiği anlatıldı. Suya sadece birkaç damla basit ve
ucuz kimyasal madde eklemek gerekliydi. Bu yakıt, New York -
Washington ve dönüş güzergahında çalışan bir araba yardımıyla
özel bir devlet komisyonu tarafından test edildi. Ondan sonra
ABD’nin en büyük petrol tekellerinden biri, 2 milyon dolarlık
nakit karşılığında Andres’den bu buluşun belgelerini ve haklarını
satın aldı ve kasalarına sakladı. Andres kendisi parayı aldıktan
iki gün sonra tamamen ortadan kayboldu.
Bu su yakıtı icadının güvenilirliği birkaç yayın tarafından
doğrulanmıştır (“Esquire” gazetesi, 1926 ve 1936’da
yayınlanan “ABD Denizcilik Enstitüsünün Bildiriler
Dergisi”). L. Vasilevski’nin bu makalesi tam olarak güvenilir,
çünkü bunun arkasında 30’lardan bu yana SSCB KGB’in
bilim-teknik istihbarat departmanın eski müdürü duruyordu.
Her ne kadar saçma gelse de, yakıt olarak su ile çalışan
araçlar mevcut. Bunların en ünlüsü, galon başına 100 mil’lik
bir mesafeye ulaşan ve Meyer’in 57 yaşındayken şüpheli
bir beyin anevrizmasının kurbanı olmasaydı, daha yaygın
74 CWT IDEOLOJISI

hale gelebilecek olan Sten Meyer’in kum arabasıdır. Bilen


insanlar, Meyer’in patentlerini satmayı reddettikten veya
araştırmayı durdurduktan sonra zehirlendiğini yüksek sesle
duyurmuştur. Komplodan korkan partnerleri, neredeyse
yeraltına saklandı ve su ile çalışan ünlü kum arabasını da
yanlarında götürdü.
Brezilya’da yaşayan Ricardo Azevedo, kimya ders kitabı
yardımıyla su ile çalışan bir motosiklet tasarladı. Elektroliz
işlemi vasıtasıyla sıvıyı hidrojen ve oksijene bölen elektrik
akımı, motosikletin su tankına verilir. Motoru çalıştırmak
için gaz halindeki hidrojen kullanılır. Ancak, dünyamızda
seri üretime kadar ulaşması olası değildir.

Su bazlı yakıt gerçekten var


Teknik ilerleme nasil durdurulur 75

Arabaların yakıt tüketiminin azalması dünya şirketlerinin işine gelmez

Yakıt tüketiminde radikal azalma


1 galon tüketilen yakıt başına 99 mil (100 km’de yaklaşık 2.4
litrelik bir tüketime karşılık gelen) giden bir araba, otomotiv
endüstrisinin mukaddes kasesidir. Bu teknoloji birkaç yıldır
kullanılabilmesine rağmen, otomobil üreticileri onu kasıtlı
olarak ABD pazarından uzak tutar. 2000 yılında “New York
Times” gazetesi, en azından çoğu kişi için, az bilinen bir gerçeği
bildirdi: Volkswagen Lupo dizel “çılgın tabure”, galon başına
99 mil üzerinde bir ortalama yakıt tüketimi ile bir dünya turu
yaptı. “Wolf ”, 1998-2005’te Avrupa’da satıldı, ancak burada
satışlar farklı bahanelerle sessizce durduruldu. Amerika Birleşik
Devletleri, Amerikalıların küçük ve ekonomik arabalara
ilgilerinin olmadığı bahanesiyle piyasaya girmesine izin vermedi.
76 CWT IDEOLOJISI

30’lu yıllarda, Schell şirketi asgari yakıt tüketimine sahip


bir otomobilin icat edilmesi için bir yarışma düzenledi. Ve
savaştan önce 100 kilometrede 5,5 litre yakıt tüketimi olan
Studebaker’ler icat edildi. Dünya rekoru ise Japonlara ait:
1986’da özel olarak tasarlanmış bir otomobil 100 km’lik
mesafe için sadece 0,055 l benzin (yaklaşık 44 g) harcadı.
Ama bugün böyle motorlar üreten fabrikalar yok.

Elektrikli araba mı icat edildi -


acilen imha edilmeli!
Belki de, icadın yolunun kapatıldığının en kötü örneği,
“Elektrikli arabayı öldüren kim?” adlı belgeselin konusu olan
General Motors’un EV1’i oldu. EV1, dünyanın ilk seri üretilen,
800 modelin doksanlı yılların sonunda GM tarafından kiraya

General Motors şirketinden EV1 arabası


Teknik ilerleme nasil durdurulur 77

verilen elektrikli aracıydı. Şirket, tüketicilerin, aracın aküsü


tarafından sağlanan sınırlı güç rezerviyle yetinmediğini
ve dolayısıyla üretimin devam etmesi kar getirmeyeceğini
gerekçe göstererek 1999 yılında EV1 hattını kapattı.
Burada böyle bir soru oluşur: Neden General Motors
tüm EV1’leri en sonuncusuna kadar takip edip yok etti ve
teknolojinin ölmesini ve dirilmemesini sağladı?
Uzmanların çoğu, son derece ekonomik otomobillerin
piyasaya hakim olması durumunda en çok zarar görecek
petrol şirketlerin baskısıyla GM’in EV1’leri yok ettiğine
inanmaktadır.

Manyetik motorlu Japon motosiklet


Yakıtsız motosiklet, süper yenilik - Honda Sumo. Benzinle
çalışan eşdeğerinden yedi kat daha etkili. Tamamen sessiz.
Maksimum hız 150 km / s. Birçoğu bu motosikleti satın almak
isterdi. Ancak onun üretimi yasaklandı! Kim tarafından ve
neden?
2013 yılında basın yayınları sansasyonel haberlerle
doluydu. Japonlar, araçlar arasında mümkün olan en çevre
dostu aracı piyasaya sundu - hiç doluma ihtiyacı olmayan, bir
manyetik motora sahip eşsiz bir Japon motosiklet.
Bu motosiklet yakıtı nedir? Meğerse, manyetik alan hem
yakıt, hem de motor işlevini görüyor. Manyetik motorun
kesin çalışma prensibi neredeyse 20 yıl önce Rus mucit
F.I. Svintitskiy’nin eserlerinde anlatılmıştır. Ayrıca, buluş
patentini 1997 yılında Rusya’da verildi. Ancak, buluş ne özel
üreticiler, ne de otomotiv endüstrisi tarafından şu ana kadar
destek görmedi.
78 CWT IDEOLOJISI

Manyetik motorlu Japon motosikleti, açıklanan çevre dostu


özelliğine rağmen, doğal kaynakların işlenmesi sonucunda
elde edilen elektrik enerjisini tükettikleri için, o kadar da
masum olmayan modern araçlara layık bir rakiptir. Japon
fabrikası Honda tarafından üretilen benzersiz motosikletlerin
seri üretimine geçip geçmeyeceği hala bilinmemektedir.
Basında, bu tip motorların oto-devler için oluşturduğu tehdidi
o kadar büyük ki, yakın gelecekte manyetik motorlu araçların
üretim ve satışa geçmesi söz konusu bile olmayacağına dair
bir görüşe rastlamak mümkündür.
Manyetik motorlu araçlar gerçek bir devrimdir.
Japonlar, bu tür teknolojiler geliştirirlerse, gelecekte çok
fazla miktarda petrol ve gaza ihtiyaç duymayacaklarını
fark ettiler. Japonya neredeyse kendi kendine yeterli
hale gelebilir. “Toyota” şirketi, bu donanımların kendi
araçlarına takılması için bir program önerdi. Japonya’nın
Maliye Bakanı Takinaki döneminde, Japonya daha
bağımsız bir politika izlemeye başladı.
Ancak burada Japonya, dünya bankacıları tarafından
şantaja maruz kaldı. Japonya’da yaşayan gazeteci Benjamin
Fulford, Maliye Bakanı Takinaki ile röportaj yaptı. Yetkili,
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Japonya’nın Uluslararası
Para Fonu ve Federal Rezervin politikalarına uymadığı
takdirde, ona karşı jeofizik silahlar kullanacağına dair
tehdit edildiğini kendisine anlattı (ve daha önce de
açıklamalarda bulundu).
Japonya dünya bankacıların taleplerini yerine getirmedi
ve ona karşı jeofizik silah kullanıldı; sonuç olarak “Toyota”
‘nın ana işletmeleri yok edildi, son damlası ise Fukusima
nükleer santralındaki korkunç bir felaket oldu. Japonya’nın
trajedisinin gerçek arka planı işte budur.
Teknik ilerleme nasil durdurulur 79

Fukushima, nükleer santral. Kaza

Phoebus karteli
“Time” dergisinde altı yıl sonra yayınlanan materyalde
bahsedildiği gibi, 1924-1939 yıllarında Phillips, General
Electric ve Osram, o dönemde daha yeni başlayan elektrik
ampullerinin üretimini kontrol etmek amacıyla işbirliği yaptı.
Öngörülen kartel, daha ekonomik ve daha uzun ömürlü olan
lambaların üretebileceği rakip teknolojileri üzerine baskı
oluşturuyor ve fiyatları belirliyordu. Bu işbirliği sonucunda,
tüm Avrupa ve Kuzey Amerika’da yaygın olarak kullanılan
yapay ışık kaynağı olarak, endüstri için standart hale gelen
akkor lambalar yerini aldı. Kompakt lüminesan lambalar, en
erken 90’lı yılların sonlarında aydınlatma cihazları dünya
pazarına girmeye başladı.
80 CWT IDEOLOJISI

Gıda: Gizli bir soykırım.


ABD’de sıradan vatandaşların meyve
ve sebze yetiştirmeleri yasaktır.
ABD Senatosu tarafından Haziran 2010 yılında kabul
edilen S-510 sayılı Tarım Yönetmeliği’ne göre, sıradan bir
Amerikan vatandaşının bahçesinde yetiştirilen meyve ve
sebzenin satışı, alışverişi ve dağıtımı için cezai sorumluluk
öngörülmektedir. Ayrıca, Amerikalı çiftçiler için neyin hangi
miktarlarda ve nasıl yetiştireceklerini konusunda talimat
içermektedir.

ABD’de, çiftçilere neyi dikileceği,


ne kadar ve nasıl yetiştirileceği söyleniyor.
Teknik ilerleme nasil durdurulur 81

Bu yönetmelik, “Yetiştirilen gıdaların güvenliği konusunda


kontrol yönetmeliği” başlığı altında yayınlanmıştır. Büyük
çiftliklerin ve şirketlerin lehine olduğu için, özel bir bahçenin
sahibi, sıradan domateslerin yetiştirilmesi nedeniyle yasalarla
ilgili sorun yaşayabilir.
ABD’de bahçe kontrolü departmanı zaten kurulmuştur.
Polis, Amerikan ev sahibinin arka bahçesinde neyi
yetiştirdiğini kontrol etme hakkına sahiptir. Ama hükümet
ile ne alakası var diye soruyoruz? Hükümet, tüm Amerika’yı
ve her Amerikalıyı kontrol etmek istiyor.
İşin aslı, şirketlerin dünya nüfusunun yalnızca onların
ürünlerini tüketmesini istedikleri gibi, insanları özgür ve bağımsız
görmek istemedikleridir. Hayatımızı her yönden kontrol etmek
istiyorlar. ABD’deki insanların tarımsal kaynaklara geri dönüş
girişimleri polis tarafından sert bir şekilde bastırılıyor.

Medya insanları nasıl zombi haline


getiriyor?
Birisinin beyninizi günlük olarak bilgi akışlarıyla
“programlamasına” izin verirseniz, nihayetinde dünya
görüşünüzün çok fazla değişeceğine şaşmamanız gerekir.
Örneğin, internet hakkında konuşursak; ABD’de haber
akışı, en büyük 10 yayınevine ait 60 büyük haber sitesi
tarafından oluşturulmaktadır. Bu bilgi, internet haber
trafiğinin toplam hacminin yarısından fazlasıdır. Amerikan
seyirci kitlesi için en büyük internet haber yayıncıları MSN
ve DisneyMediaNetworks’ün kaynaklarıydı. Televizyon ve
radyo kaynaklarını incelersek, küresel oyuncu sayısının altıya
düştüğünü görürüz.
82 CWT IDEOLOJISI

ABD’de sıradan bir vatandaş günde yaklaşık 10 saat çeşitli bilgi tüketir

ABD’de ortalama bir vatandaş, her gün yaklaşık 10 saat


çeşitli bilgi, haber ve eğlence tüketmektedir. Tüm bunlar
- medya pazarında hakim olan altı dev medya kuruluşu
sayesinde oluyor.
Analistler, aklımızı yönlendiren bilgi akışının yaklaşık %
90’nın bu kuruluşlar tarafından üretildiğini tahmin ediyor.
Ve elbette, dünyamızın eliti tarafından kontrol ediliyorlar.
İşte inanması zor olan bazı rakamlar. Bu rakamlar,
ortalama Amerikalının günlük tüketmeye istekli olduğu
haber ve eğlence programlarını yansıtırlar.
Canlı yayınlar: 4 saat, 32 dakika.
TV programları: 30 dakika.
Radyo: 2 saat 44 dakika.
Akıllı telefon: 1 saat 33 dakika.
Internet: 1 saat 6 dakika.
Teknik ilerleme nasil durdurulur 83

Bütün bu sayıları birlikte toplarsak, toplamda 10


saatten fazla bir rakam ortaya çıkar. Ve bu rakamın sinema
ziyaretlerini, video oyunlarını içermediğini unutmayın.
Birçoğu televizyonu sadece politik bir makine ya da kitlesel
bir eğlence aracı olarak algılamaya alışkındır; ve bu algı tabii
ki bir basitleştirmedir. Ne de olsa bu algı, toplum üzerinde
gerçek bir etkisi olan davranış modellerinin, normlarının ve
değerlerinin aktarılması ile ilgili temel hususları gizler.
Bu süreç, en açık biçimde, dünya görüşü henüz
şekillendirilmediğinden dolayı, her zaman daha fazla
etkiden etkilenen çocuklar örneğinde gösterilebilir. Bu arada
çocuklar ve gençler, televizyonun beyin yıkama ve agresif
reklamcılığının ana hedefleridir.
Şimdi, izleyicinin ekranda gösterilen davranış modelini bir
rol modeli olarak kabul edip etmeyeceğini veya reddedeceğini
belirleyen faktörleri düşünelim. Bir bireyi düşünürsek, yaş,
ortam, sunulma şekli, tekrarlama sıklığı gibi onlarca diğer
faktör vardır. Fakat eğer ulusal kanalların yaptığı gibi, kitlesel
bir kitle ile çalışıyorsak, o zaman öncelikle iki noktayla
ilgileniyoruz: ilki dinleyici kitlesinin eleştirel düşünme
becerilerinin ya da başka deyişle “kritik filtrenin” bulunması;
ve ikincisi, gösterilen davranış modeline eşlik eden pozitif
veya negatif bir duygusal arka plandır.
Bir kişi televizyon izlemeyi öncelikle eğlence ya da dinlenme
olarak algılarsa ve bu ya da şu içeriğin hangi amaçla oluşturulduğu
ve neyi öğrettiğini düşünmezse, televizyon izleme anında onun
kritik filtresi devre dışı kalır ve o, ekrandan kendisine verilen
her şeyi sadece tüketir. Ülkemizin vatandaşlarının çoğunluğu
bu şekilde televizyon izlemeye alıştı, aksi takdirde çoktan
sadece çocukları televizyona yaklaştırmamakla kalmayıp, aynı
zamanda kendileri de çok sınırlı miktarda kullanırdı.
84 CWT IDEOLOJISI

Şimdi, ekrandan sürekli bayağılık akarken ve bir olumlu


haberin başına birkaç olumsuz haber denk gelirken,
kritik eleştiri kabiliyetin olmaması çok çabuk uygunsuz
davranışlara ve hüzünlü sonuçlara yol açıyor. Televizyon
hikayelerinin ana karakterleri genelde psikopatlar, sapıklar
veya karaktersiz kişiler olması durumu daha kötü hale
getirmektedir. Bu kişiler her türlü şovlara davet edilir, onlar
hakkında filmler yapılır.
Bu durumda aşağıdakiler gerçekleşir. Olumsuz sinema
karakteri örneğin, alkol içmek gibi zararlı bir davranış
modeli gösterirse, bu model negatif bir duygusal arka plan
ile akıllarda kalır. Bu da her zaman iyi değildir: geniş izleyici
kitlesi için bazı şeyleri bilmemek veya bir daha hatırlamamak
daha iyidir. Ekrandaki zararlı davranış modelleri pozitif
karakterlerin doğasında bulunuyorsa, o zaman eleştirel
düşüncenin yokluğunda, bu modeller izleyicinin hafızasında
otomatik olarak olumlu bir şey olarak saklanır ve daha sonra
tekrarlandığında taklit edilecek bir model haline gelir. İşte
bugünkü TV kurumlarımız bununla uğraşıyor.
Gerçekler çok yönlüdür. Örneğin, TV’de alkolsüz bir
festivalden video rapor gösterilirse toplum git gide alkol
kullanmama yönüne ilerler; tam tersi, bunun yerine alkol
şirketlerin sponsorluğunda yapılan ve doğal olarak müzik
eşliğinde bir içki partisine dönüştürülebilen sıradaki festivalin
reklamı yapılabilir ve o zaman daha fazla insan eğimli yoldan
aşağıya doğru inecektir. Örneklerin ikisinde - gerçekliğin bir
yansıması, ancak toplum üzerindeki etkisi tamamen farklıdır.
Televizyon ve sinema doğru değerleri yaymadığı için,
devletler insanların ruh sağlığını korumayı bırakmışlardır.
Televizyon sanal uyuşturucu karşılığında akıl sağlığınızı
ödemek zorundasınız.
Teknik ilerleme nasil durdurulur 85

Şimdi asıl soru: Modern televizyon içerik üreticilerin


bu etkiden haberleri var mı? Elbette, var, çünkü bunlar,
kişinin müşteri için gereken eylemleri kendisinin
yaptığı bilgi ortamın yaratılmasına dayanan psikoloji ve
yapılandırılmamış yönetimin temelleridir. Demek ki, “yıkıcı
propaganda” olarak adlandıracağımız nüfusun ahlaksızlığı ve
yolsuzluğuna dair bilinçli sistematik çalışma söz konusudur.
Bu durumda, kanallar veya filmler arasındaki farklar
bilgilendirici olmaktan ziyade formalitedir. Televizyon -
evinize asla almayacağınız kişilerin oturma odanızda sizi
eğlendirmelerine izin veren bir araçtır.
Tabii ki, televizyon çalışanların arasında, tüm çalışma,
bir reyting sistemine ve insanların aptallığı ve bayağılığı
izlemeyi sevdiği efsaneye dayanmaktadır. Ancak, bu
yalan ve manipülasyon krallığında en azından birkaç yıl
çalışan kişilerin çoğu, çalışmalarının gerçek amaçlarını ve

Televizyonun insanlar üzerinde muazzam bir gücü var


86 CWT IDEOLOJISI

televizyonun toplum üzerindeki etkisini tam olarak anlıyor.


Çünkü ülkedeki ortalama kazançlardan on kat daha yüksek
ücret düzeyi, onların gözlerini kapatmaktadır.
Özetleyelim. Bilginin yayılması her zaman bir yönetim
sürecidir, zira herhangi bir bilgi, izleyiciyi etkiler. Reyting
sistemi ve insanların bayağılığı izlemeyi sevdiği ve TV
gerçeği yansıttığı efsaneler televizyon çalışanların antisosyal
faaliyetlerinin üstünü örtmektedir. Nüfusun televizyon
yoluyla aptallaştırılmasına etkili bir şekilde karşı koyma,
geniş bir izleyici kitlesinde eleştirel düşünme becerilerinin
oluşmasına dayanmalıdır. Günümüzde televizyon, sadece
psikolojinin değil, aynı zamanda sosyoloji, nörofizyoloji
ve diğer bilimlerin de başarılarına dayandığından dolayı
eskisinden çok daha planlı bir şekilde çalışmaktadır.
Yukarıda belirtilen televizyonun çalışmasının temel ilkelerini
ve izleyiciye olan etkisini anlamak, bir kişinin televizyon
içeriğini bağımsız olarak değerlendirebilmesinin ve daha
fazla izlemenin faydalı olup olmayacağı konusunda karar
verebilmesinin temelini oluşturur.
İnsanlar istediğin kadar uzun köleleştirilebilir. Ama
sonuçta, hepsi kendilerini uzun süre tutan zincirlerden
kurtulmak istiyorlar. Gerçeği anlamak için kurtulmak.
Hepimiz kendimizi düşünmeyi öğrenmeliyiz. Siz hala
sizi “programlayan”, size devasa bilgi şirketleri tarafından
bırakılan bilgi akışından bağımlıysanız, size önerim, bu
matrisin dışına çıkmaya başlayın. Sonuç olarak, bağımlılıktan
kurtulmayı başardığına sevineceksiniz.
Kaynak tabanli ekonomi 87

KAYNAK TABANLI EKONOMİ


Bugün aşırı kalabalığın, enerji eksikliğinin, çevre kirliliğinin,
su sıkıntısının, ekonomik felaketlerin, kontrolsüz hastalıkların
yayılmasının, terörizmin ve askeri çatışmaların hepimizi tehdit
ettiğini görüyoruz. İnsanlar, bir devletin sınırlarını aşan ortak
tehditler ile giderek daha fazla karşılaşıyorlar.
Mevcut sistemimiz, temel itici güç kar olduğundan, herkes
için yüksek bir yaşam standardı sağlayamamakta ve çevrenin
korunmasını garanti edememektedir. Ve gezegenimiz
dünyadaki bankacıların karı için harap olmaya devam ediyor.
Sanayileşmiş ülkelerin ekonomisi, insanların çıkarlarını
korumak yerine çok uluslu şirketlerin çıkarlarını koruyarak,
dünyanın kaynak potansiyelinin aşırı derecede yıprandığını
dikkate almadan, “kredi” sistemi ile var olmaya devam
etmektedir. Kitlesel talebin gelişmesindeki faktörlerden
biri, ABD Başkanı Reagan’dan yeşil ışık alan tüketici
88 CWT IDEOLOJISI

kredilendirme sistemidir. 2008 yılında finansal ve ekonomik


kriz başladı. Modern para sistemi, bazı olumsuz sosyo-
ekonomik özelliklere sahiptir.
Artık amaçlara ulaşmak için bir mekanizma özelliğini
yitiren para, tüm motivasyon sürecinin yerini alarak, kendi
başına bir amaca dönüşmüştür. Para, diğer tüm hedeflerini
bağımsız değer ve önemlerinden mahrum bıraktı. Para,
insanın iradesini bu şekilde felç ederek sosyal ve kültürel
motivasyonu yabancılaştırmanın özelliğini açığa çıkarır.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, ABD hükümeti ulusal
ekonominin gelişmesinden endişeliydi, çünkü savaş
endüstrisinin artık eskisi gibi emeğe ihtiyaç duymamasıyla
birlikte iş imkanlarına ihtiyaç duyan askerler de cepheden
dönüyorlardı.
1953 yılında, Cumhurbaşkanı Eisenhower Ekonomi Konseyi
başkanı Arthur Burns “Amerikan ekonomisinin nihai hedefi
daha çok tüketim malları üretmektir.” demiştir. Ve sonra
perakende ticaret alanında analist ve ekonomist Victor Lebov
1955 yılında artan tüketimin kavramını önerdi: “Bizim son derece
üretken ekonomimiz, tüketimi yaşam tarzı haline getirmemizi,
alışverişi ve ürünlerin kullanımını ritüellere dönüştürmemizi,
ruhsal tatmini, egomuzun tatminini tüketimde aramamızı
gerektirmektedir. Bir şeyler tüketmemiz, onları yakmamız,
değiştirmemiz ve onları sürekli artan bir hızla terk etmemiz
gerekmektedir” (“Journal of Retailing”, 1955).
Bu kavram, “planlı eskime” ve “zorunlu eskime” olmak
üzere iki faktör sayesinde gerçekleştirildi. 50’lerin endüstriyel
tasarım dergilerinde planlı eskimeye ilişkin konular ayrıntılı
ve açık bir şekilde tartışıldı. Planlanan eskime teknik-
teknolojik niteliğine sahip iken, zorunlu eskime ise moda ve
kitle kültürü tarafından gerekli kılınmıştır.
Kaynak tabanli ekonomi 89

Arthur Burns şöyle dedi: «Amerikan ekonomisinin nihai hedefi


daha fazla tüketim malları üretmektir»

Zamanla, insanlık giderek artan taleplerin çelişkileri


ve biyosferin çökmeden sağlamadaki yetersizliğiyle
yüzleşmiştir. Geçen asırın 70’li yıllarında insanoğlunun
ihtiyaçları, gezegenin kaynakları yenileme yeteneğini aşmaya
başladı. Şimdi, çevre uzmanların bilgilerine göre, Dünya’nın
insanlığın bir yılda tükettiği şeyi yeniden üretmesi için 1.5
yıl gerekiyor. Ayrıca, nüfusun artmasına bağlı olarak, gıda ve
içme suyu gibi, insanlığın yaşam aktivitesini sağlayan diğer
kaynaklar giderek azalmaktadır. Bu durum, insanlığı, gelişen
sosyo-ekonomik kalkınma şartlarında küresel ekolojik bir
felaketle karşı karşıya koyar. Modern sosyo-ekonomik yapı,
okyanusun ortasından uçan ve yakıtı bitmek üzere olan bir
uçağa benzer. Paraşüt ise sadece finans elitinde var. Sıradan
insanlar ne yapmalı? “Dünyayı Birlikte Değiştirelim” (CWT)
adlı kendi paraşütümüze ihtiyacımız var.
90 CWT IDEOLOJISI

CWT, benzer düşünceye sahip insanların, sıradan insanın


haklarının sadece kâğıt üzerinde beyan edilmediği, aynı
zamanda hayata geçirildiği yeni bir sosyo-ekonomik toplum
modeline yönelik bir hareketidir.
Tüm mevcut bilgi ve yeni teknolojileri sürdürülebilir
küresel uygarlığa ulaşmak için kullanırsak geleceğimizin
nasıl olabileceği açısından bir bakış açısı temsil ediyoruz.
İnsanlığın gelişiminin yeni bir yolunu bulmayı öneriyoruz.
Uzun yıllar boyunca var olan savaş, yoksulluk, açlık
problemleri ve ayrıca borç, çevre ve gereksiz insani acıların
sadece çözülebilir olarak değil, tamamen kabul edilemez
olarak değerlendirildiği sosyal kültürün yapılandırılmasına
yönelik istikrarlı bir yaklaşım öneriyoruz.
CWT hareketi, dağıtımlarının en adil ve verimli yollarını
oluşturmak için mevcut kaynaklarla olduğu kadar parayla o
kadar çok çalışmayacağımız, dünya çapında kaynak odaklı
bir ekonominin kurulmasına doğru çalışmayı önermektedir.
İnsanların para kadar, yaşam için gerekli olan her şeye özgür
erişim imkanlarına ihtiyaçları vardır.
Kaynak odaklı ekonomi, temel bir büyüme faktörü
olan herhangi bir kaynağın kullanılması gibi bir ekonomi
Kaynak tabanli ekonomi 91

olarak anlaşılmaktadır. Böyle bir ekonominin verimliliğinin


artırılması, bu kaynakları yönetim teknolojileri de dahil
olmak üzere teknik ve teknolojik gelişmeler yardımı ile
mümkündür. “Kaynak odaklı ekonomi” terimi, “Venüs
Projesi” çerçevesinde Jacques Fresco’nun eserlerinin
yaygınlaşması nedeniyle popüler hale gelmiştir.
Jacques Fresco, kitaplarında şöyle yazıyor: “Teknolojimizi
kullanarak, çoğu kamu sorununu ortadan kaldırabiliriz.
Modern teknoloji, onları akıllıca kullanırsak, herkes için
gerekli miktarda gıda, giyim, barınak ve diğer maddi
imkanları üretme kapasitesine sahip değil mi? Bunu
gerçekleştirmemizi engelleyen nedir? Teknoloji hızlı ilerliyor,
fakat toplumumuz hala yüzyıllar önce icat edilen kavram ve
yöntemlere sıkı sıkıya bağlı.”

«Venüs Projesi» - para, siyaset ve savaşlar olmayan gelecek


92 CWT IDEOLOJISI

Jacques Fresco, mühendis ve bilim adamı «Venus» projesinin sahibi

Bunu çok doğru bir şekilde fark etti. Bugün artık,


dünyamızın tüm sakinleri için gıda, giyim, konut, tıbbi bakım
gibi hizmetlere serbest ulaşımın sağlanabileceği gelişmiş
teknolojilere erişim vardır. Eğitim sistemini iyileştirmek ve
aynı zamanda bir ödeme aracı olarak paranın anlam ifade
etmeyeceği yeni bir toplumsal modelin etkili gelişimi için
elverişli koşullar yaratacak olan, insan ölçeğinde sınırsız
miktarda enerji geliştirmek mümkündür.
Herkes yüksek teknoloji dünyasının tüm olanaklarıyla
yüksek bir yaşam standardından faydalanabilir. İnsanlığın,
ancak ekonominin modern topluma bir engel olmayı
bırakması halinde daha fazla gelişme şansı vardır.
Kaynak tabanli ekonomi 93

Tüketimin insanoğlunu durgunluğa sürükleyeceği gerçeği,


ilk olarak XX.yüzyılın 70’li yıllarında enerji ve ekonomik
krizi ile birlikte anlaşıldı. 80’lerde insanlar, ana hükümleri
aşağıdaki gibi olacağı dünyanın yeni bir modeli hakkında
açıkça konuşmaya başladılar:

1. Alkol ve nikotin de dahil olmak üzere silahlardan


uyuşturucuya, ayrıca reklamın dayattığı lüks eşyalara,
gereksiz süs eşyalarına ve moda aşırılıklarına kadar
her türlü sahte talebin reddedilmesi. Çevresel anlamda
aşırı derecede pahalı olan “tek kullanımlık” eşyaların
temel reddi.
2. Küçük evlerden oluşan yerleşimlerin inşasına
yönelim. Kent sakinlerinin sofralarını doğal ürünlerle
çeşitlendirebilecekleri bahçe ve sebze arazilerinin
yaygınlaştırılması. Her yerde orta rasyonel beslenmeye
geçiş.
3. Tarımın kimyasallaşmasının ortadan kaldırılması,
bitkileri ve evcil hayvanları korumak için biyolojik
yöntemlerin uygulanması. Kimyasallar içermeyen yıkama
ve temizleme teknolojisine geçiş.
4. Temiz enerji kaynaklarının, yani güneş, hidrolik, rüzgar,
jeo- ve hidrotermal ve benzeri enerji santrallerinin payını
artırarak dünya yakıt ve enerji dengesinin optimizasyonu.
Yukarıda söylenenlerin hepsi, sadece bu tür enerji
kaynaklarıyla yetinmemizi sağlayacaktır.
5. Atıkların tamamen geri dönüştürülmemesi ve ambalajın
tamamen geri dönüştürülmesi ile tüketilmesiyle,
malzemenin ikincil hammaddelerinin yüzdesini
artırarak dünya malzeme ve hammadde dengesinin
“optimizasyonu”.
94 CWT IDEOLOJISI

6. Toplumun sosyal (küresel dahil) sorunlarının çözümünde


halkın katılımının genişletilmesi ve kamu hayatına
yansıtılması. Kamu bilincinin biçimlerinin yedi temel
alanda yeniden düzenlenmesi: dünya görüşü, bilim, sanat,
ahlak, hukuk, psikoloji ve din.
7. Toplumun temel çabalarının yönlendirildiği kişilik
gelişimi, insan sağlığı ve doğa kültünün kültü.
8. Ebeveynler ve çocuklar arasındaki boş zamanın yapısında
iletişim zamanındaki her zamankinden daha fazla artış.
Aile ve sosyal eğlenceyi, gençliğin eğitimini daha anlamlı
hale getirme arzusu.

En canlı olarak, bu tür tezler İngiliz ekonomist E.


Schumacher’in kitabında gelişti “Küçük her zaman iyidir:
halk uğruna bir ekonomi” (1974). Aynı tezler J.Forrester’
in “Dünya dinamikleri” (1971), D. Meadows “Büyümenin
Sınırları” (1972), M. Mesaroviç ve E. Pestel “Dönüm
Noktasında İnsanlık” (1974), J. Tinbergen “Uluslararası
Düzenin Gözden Geçirilmesi” (1976) kitaplarında
bulunabilir. Yazarlar, “insan tarafından alınan miras” ın
(teknik) “yeri doldurulamayan çeyiz” (doğal kaynaklar),
yani ekolojiye sahip ekonomi ile birleştirilmesini
gerektiğini savunmaktadır. Ve “zenginliğin” (yaşam
standardı) “refah” (yaşam kalitesi) koşullarından yalnızca
biri olduğunu, ancak buna eşit olmadığını kanıtlamaktadır.
Ancak parasal kar ilk sıradayken, aynı problemler tekrar
tekrar ortaya çıkacaktır.
Kaynak tabanli ekonomi 95

Uluslararası CWT hareketin lideri Aleksei Muratov

Peki CWT ulusal hareketin hedefleri


nelerdir?
Hedefleri çok, ama burada sadece temel
yönlerini vurgulayacağız:
1. Para odaklı bir ekonomiden kaynak odaklı ekonomiye
geçiş. dünya finansal sisteminin optimizasyonu ve
iyileştirilmesi.
2. Etnik anlaşmazlığın, her türlü aşırıcılığın, Nazizmin ve
diğer insani olmayan eğilimlerin her türlü tezahürünün
ortadan kaldırılması. İnsanlar arasındaki sosyal
farklılıkların giderilmesi.
96 CWT IDEOLOJISI

3. Nüfusun eğitim seviyesinin yükseltilmesi. İnsanın


yaratıcılığını tüm tezahürlerinde teşvik etmek. İnsanların
yaklaşan değişiklikler için entelektüel ve duygusal
hazırlanması.
4. Yeni teknolojilerin değişimi ve tanıtımı ve tüm halkların
yararına kullanılması. Dünya çapında temiz, yenilenebilir
enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve kullanılması.
5. Çevrenin restorasyonuna ve doğal kaynakların rasyonel
kullanımına katkıda bulunan çevresel, teknolojik ve
ekonomik projelerin desteklenmesi.
6. Parasal sistem, ekonomi gibi reforma tabi tutulmalıdır.
Bu tür reformlar çabuk ama tutarlı ve istikrarlı bir şekilde
uygulanmalıdır. Örneğin, reformlara giden adımlardan
biri, bankacılık sisteminde kısmi rezervasyon ve kredi
faizinin iptal edilmesi olabilir.

Yeni sosyal modelin amacı, bu sınırlı ve bencil amaçların


zenginlik, mülk ve güç olarak gerçekleştirilmesini
amaçlamayan teşvikleri harekete geçirmektir. Kaynak tabanlı
ekonomiye geçiş kin, açgözlülük, rekabet yaratan koşulları
ortadan kaldırarak değerler sistemimizi önemli derecede
değiştirecek, hayatımız daha anlamlı olacaktır. Yeni teşvikler
insanları öz-gerçekleştirmeye ve yaratıcılığa teşvik edecektir.
Başarı ölçüsü, kendi isteklerinin uygulanması olacaktır. Bu
şartlarda insanlar daha uzun yaşayacak, hayatları daha parlak,
daha doygun ve daha değerli olacaktır. Eğer çevrenin ve
insanlığın kaderini gerçekten merak ediyorsak, sorunlarımızın
çoğundan sorumlu olan sosyal ve ekonomik süreçleri yeniden
gözden geçirmeliyiz. Bilim ve teknolojinin makul ve insani
bir şekilde uygulanmasıyla, Dünya halkı çevreyi korurken
gelecekteki gelişimin gidişatını ortak olarak belirleyecektir.
Kaynak tabanli ekonomi 97
Kaynak tabanli ekonomi 113

Bugün, sorunlarımız kapsam ve etki bakımından çok


büyük ve küreseldir. Yalnız çözülemezler. Bu planları
uygulamak için sıradan insanların çıkarlarını geliştirme
çabalarımızı birleştirmemiz hayati derecede önemlidir. Sadece
ortak çabalarla geçmişin hatalarını düzeltir, çocuklarımız ve
torunlarımız için sağlıklı ve verimli bir dünya bırakırız.
Ve eğer biz birleşirsek, çok şey yapabiliriz, birlikte dünyayı
değiştireceğiz!

Dünya bir sinema gibi


Dünyadaki kaynakların dağılımını daha iyi anlamak
için toplumumuzun modelini sinema olarak düşünmeyi
öneriyorum. İnsanların sayısına göre 7 milyar koltuk kapasiteli
kocaman bir sinemayı düşünün. Bir koltuk bir kişinin normal
varoluşu için gereken gezegenimizin kaynaklarının bir kısmı.
Dünyamızın zengin ve kendi kendine yeterli olduğunu
öğrendik. Yeryüzünde yaşayan tüm insanların ihtiyaçlarını
karşılayacak teknoloji ve kaynaklara sahibiz. Sadece kar elde
etmeyi ve zenginliği değil, bu ihtiyaçların adil bir şekilde
karşılanmasını ön planda tutmamız gerekiyor. Akılcı bir kaynak
kullanımı, onların optimizasyonu ve makul teknolojilerin
kullanımıyla tamamen farklı bir dünya inşa etmek mümkündür.
Böylece, dünyamızın, her kişinin kendi şartlarını yerine
getirdiği, şartlı bir sosyal paketi garanti ettiği bir sinema
olduğunu farz ettik. Garantili sosyal paket şunları içerir:
Yaratıcı yeteneklerini gerçekleştirme imkanı, bir evde veya
dairede olmak üzere iyi koşullarda yaşamak, ücretsiz eğitim
ve tıbbi hizmetler, tam teşekküllü sağlıklı beslenme, temiz su,
rahat dinlenme. Gerçekte ne var?
114 CWT IDEOLOJISI

Toplumumuzda herkesin eşit olduğu, ancak bazı


insanların daha eşit olduğu bir söz vardır. Ve bu “daha eşit”
olanlar, sinemada bir değil de birkaç sandalye işgal etme
hakkına sahip olduklarına inanıyor. Değerler, bize para
biçiminde empoze edilir ve onların peşine koşarken herkes
mümkün olduğunca fazla koltuğa oturmaya çalışır. Örneğin,
eğer meclis üyesiyseniz o zaman 10 sandalyeye sahip
olursunuz. Eğer oligarşsanız, artık 1000 sandalye talep etmiş
olursunuz. Sonuç olarak da, biri kişinin sindiremeyeceği ve
işleyemeyeceği binlerce kat fazla kaynağa sahipken, diğeri
ise koltuk yerine sıralar arasındaki basamaklarla yetinmek
zorunda kalıyor. Biri şık bir sarayda yaşıyor, yiyor ve lüks bir
hayat sürdürüyorken koltuklarından kovduğu diğerleri ise
gecekondu mahallelerinde sürünmek zorunda kalıyorlar.
Ne yazık ki, bize empoze edilen bu sahte değerler sistemini,
insanların çoğu kabul etmekte ve direnç göstermemektedir.
İnsanlar böyle yaşamaya alıştılar, eşitsizliği kabullendiler.
Bununla birlikte, kaynakların doğru ve rasyonel kullanımıyla
dünyadaki her insan, mevcut ortalama seviyeden daha yüksek
koşullarda yaşayacak gibi bir sonuca ulaşmak mümkündür.
Herkes rahat rahat koltuğunu alacaktır. Ancak bunun için
kayıtsız kalmamak, çaba sarf etmek gerekir.
Dünyayı Birlikte Değiştirelim saflarına girerek, her bir
kişi, dünya değer sistemini yeniden şekillendirmeye yönelik
ilk adımı atacaktır.
XXI yüzyılının finansal sistemi 115

XXI YÜZYILININ FİNANSAL


SİSTEMİ
Çabalarımızı birleştirirsek ulaşılabilen geleceğimiz ve
insanlığın temel sorunlarını zaten konuştuk. Ama bunu
gerçekten çok istesek bile bir an içinde olmayacağını
anlamalıyız. Yeni bir geleceğin hazırlanması, zamanı ve
doğru yönde ortak hareketlerimizi gerektirir.
Mevcut sisteme karşı savaş ilan edemeyiz; bu verimsiz olacak
ve kuvvetlerimizi büyük ölçüde dağıtacaktır. Ayrıca, yasalar
para çantalarının yanında olduğu sürece adalete güvenilmez.
Herhangi bir karar bizim lehimize verilmeyecektir çünkü kendi
hareklerimiz ile onların kaynak ve iktidar üzerindeki tekellerini
zedeliyoruz. Ancak oturup özgürlüğümüzün kalıntılarını
kendilerine çekmelerini veya kurdukları sistemin kendi kendine
dağılmasını beklemek de mantıklı değildir. Peki ne yapabiliriz?
116 CWT IDEOLOJISI

Mevcut yasalara aykırı olmayan ve aynı zamanda


hedeflerimize ulaşmamızı sağlayan alternatif adımlar
atabiliriz. Finansal tekellerin gücü neye dayanır? Petrol ve
dolara! Petrol doğal bir kaynaktır, ancak dolar, kirli insan
ellerinin eseridir. İşte ondan başlamalıyız.

Bankalar ve paraları
Her köşe başında banka mevduatı ve diğer hizmetlerin
reklamı, kişiye herhangi bir kredi kuruluşu için en önemli
müşteri olduğuna dair düşünceye sevk ettirir. “Sadece
sizin için çalışıyoruz”, “Bizimle hiçbir sorun yok”, “Sizi
günde 24 saat görmekten mutluyuz” diyerek birbirleriyle
yarışıyorlar.
Bununla birlikte bankaların müşterilerinin ihtiyaçlarını
karşılamak için sürekli olarak dikkatlerini çekmek ve
sürekli yenilikçi hizmetleri icat etmek için müşterileri ilgi ve
şefkat ile çevreleyen kurumların olmadığının bilincindeyiz.
Dünyadaki herhangi bir bankanın hizmet ettiği tek amaç
kâr elde etmektedir. Ve bu amaca ancak müşteriler kredi
kurumuna bağımlı hale gelirse ulaşabilirler.
Müşterisi olduğunuz olan banka size iyi hissettirmek
için kurulmamıştır; onun sahibine iyi hissettirmeniz için
kurulmıştır. Banka müşteri için değil müşteri banka için
vardır. Sonuçta, bankanın varlığını karlı kılan müşteridir.
Zorla kullandırılan hizmetler dahil olmak üzere, hizmetler
için komisyonlar, krediler, gecikmiş krediler için cezalar,
finansal kiralama, yıllık işletim ücretleri, kredi masrafları,
ödeme masrafları; reklamın söylediği her ne olursa olsun
banka her zaman müşteri üzerinden kazanır.
XXI yüzyılının finansal sistemi 117

Müşteri olduğunuz banka size iyi hissettirmek için kurulmamıştır

Zamanla bankacılık sistemi o kadar güçlü hale geldi


ki bütün devletlerin politikalarını etkileyebilecek bir lobi
oluşturdu. Neredeyse her uygar bir ülkede bankacılık
lobisi, ülkede hangi siyasi partilerin faaliyet göstereceğini,
parlamentoda nasıl temsil edileceğini, bakanlık görevleri
kimlerin arasında dağıtılacağı ve cumhurbaşkanı kim
olacağını belirleyen bir güçtür.
Neden? Cevap çok basit; çünkü bankalar demek çok para
demektir. Çok para olan yerde, çok fazla güç vardır. Gerçek
güç. Bankacılık lobisi medyayla yakından bağlantılıdır.
Çoğu zaman büyük bir bankacı, aynı anda bir televizyon
kanalının veya yayınevinin sahibidir. İtaatkâr kamu medya
araçlarından oluşan bir “hoparlöre” sahip olmak, kamuoyunu
şekillendirmeyi, seçmene neyin iyi ve neyin kötü olduğunu
118 CWT IDEOLOJISI

Çok para her zaman çok güç demek

ve seçimde kimin için oy kullanmak gerektiğini söylemeyi


oldukça kolaylaştırır. Yani, ülkede devlet yapısı ve iktidar
sistemi doğrudan bankalarla bağlantılıdır. Bankalar para
ve güç olduğundan, bariz nedenlerden ötürü, büyük
bankacılar kendilerinden başka biri tarafından yaratılan
parayı istemezler. Evet, resmi olarak para emisyonu devletin
görevidir. Fakat anladığınız gibi, devlet halkın seçtiği ve halka
hizmet eden bir şey değil gerçek güç olanların çıkarlarına
hizmet etmek için tasarlanmış ince bir yapıdır. Bu nedenle,
aslında para ticari bankalarda yaratılıyor. Para kitlesi sadece
bir formüle, yani para basanın çıkarlarına uygundur.
XXI yüzyılının finansal sistemi 119

Para, karşılıklı güvenin bir ürünüdür; onların satın


alma gücü, sadece bu gücü kabul eden kamu anlaşmasının
var olduğu sürece ulaşılabilirdir. İnsanlık tarihi boyunca,
para birden fazla kez değişti ve yüzyıl önce olanlar şimdi
koleksiyoncular dışında kimseyi ilgilendirmiyor. 2018
yılında Hitler Almanya’nın gümüş Reichmarkları herhangi
bir mağaza tarafından kabul edilmeyecektir. Paranın
gökten inmediği, Tanrı tarafından gönderilmediği, insan
DNA’sından yapılmadığını anlamak önemlidir. Para,
belirli bir semboldür.
Ancak bankalar aksini düşünüyor. Para, yukarıdan
gönderilmiş ve devlet tarafından (bankacılık lobisince
atanan yetkililer tarafından) kullanılmasını emredilen
bir şeydir. Diğer her şey, devlet ekonomisinin
zayıflaması, makroekonomik istikrarın temellerinin
ezilmesi, toplumsal düzenin medeni kurallarına meydan
okumadır. Kalpazanlar hapse atılıp idam ediliyorlar,
finansal sistemi eleştirip ve onunla kalmayıp geliştirme
yollarını önerenler, bazen patlatılmış bir araçta kalp
krizinden vefat etmiş halde bulunuyorlar. Para yaratmak
bankaların ayrıcalığıdır.
Bankalar tarafından çıkarılan para, bariz bir şekilde
değer kaybediyor. Herhangi bir ekonomistin size
söyleyeceği gibi, enflasyon, sağlıklı bir ekonomi için
gerekli olan doğal bir olaydır. Ekonomistler, sekterler gibi
her zaman bu saçmalıkları anlatırlar. Aslında enflasyon
yapay, sağlıksız ve kısır bir olaydır. Ancak enflasyon,
para çıkaran için kâr getirir. Para çıkaran size her zaman
para verir ve sizin de sürekli olarak daha fazla paraya
ihtiyacınız olur. Artan bir maaşınız var, ama lanet
fiyatlar çok daha hızlı artıyor! Enflasyon, faizlerle birlikte
120 CWT IDEOLOJISI

emisyon merkezinin sahiplerini 32 dişlik parlak bir elmas


gülüşüyle gülümsetiyor. Çünkü onlar için para çıkarmak
bilgisayardaki birkaç tuşa basmaktan başka bir şey değildir.
Sizin için ise para kazanmak zor bir iştir.
Para arzı, mal ve hizmetlere hiçbir şekilde bağlı değildir
ve eş değer değildir. Bu nedenle her şey için her zaman
acele talep “kabarcıkları” oluşur; vadeler, seçenekler, hisse
senetleri, petrol, altın insanları sadece çıkarılan para
arzının fazlasını bağlamak için herhangi bir şeye yatırım
yapmaya hazırlar. Şu ana kadar çıkarılan para ile tüm
gezegenimiz birkaç kez hatta nüfusla birlikte alınabilir. Ve
bu gerçeğin halkın zihnini rahatsız etmemesi için, onlara
periyodik olarak çeşitli krizler (daha doğrusu bunların
yanılsamaları) sunulur.
FED’in para basma makinesi bir sürü kağıt bastı ve
onları bize para olarak kabul ettirdi. Bu kâğıt parçalarının
yardımıyla malları satın alıyor, hizmetler için ödeme
yapıyoruz, şirketler kendi aralarında ticaret yapıyorlar.
Dünyamızdaki tüm etkileşim, bu renkli kağıt parçalarının
dönmesinden kaynaklanıyor. Ancak bu kağıt parçalarının,
onların ödeme değerlerini tanımaya devam ettiğimiz ve
bunları mal ve hizmetler için bir çözüm olarak kullanmaya
devam ettiğimiz sürece üzerimizde bir gücü vardır.
Renkli kağıtların kontrolsüz emisyonu para basma
makinesinin kendisini gömebilir, yeter ki dolar
ödeme aracı olarak kullanılmasın. Paralarını normal
hesaplarımızda kullanmayı bırakırsak, bankalara güç
sağlamaya son vereceğiz. Ve çok geçmeden FED’in
parası binlerce kez değer kaybına uğrayacak. Çünkü bu
paralar basıldığı boya ve kâğıttan başka bir şeyle temin
edilmemiştir.
XXI yüzyılının finansal sistemi 121

Blockchain itibari paraya meydan okuyor


Bu konuda derin düşünürsek, herhangi bir insanın kendi
parasını yaratmasına ve kullanmasına izin vermeyecek tek
bir sebep yoktur nitekim bu durum periyodik olarak ortaya
çıkmaktadır.
Sadakat programları çerçevesinde birçok site, bir ikramiye
sistemi, satın almalar için yatırılan puanlar ve promosyonlara
katılım, kullanıcıların daha sonra başka bir şey için alışveriş
yapabildikleri bir sistem sunmaktadır. Örneğin, arkadaşlık
sitesindeki profil reytingini yükseltmek veya satın almak
adına ek bir indirim almak için. Tabii ki bu puanlar son derece
sınırlı dolaşım gücüne sahiptir ve sitenin dışında değersizdir.
Ama eğer puanlarınızı belli bir şöhret seviyesine çıkarmayı
başarırsanız, onlara geniş dolaşım ve iyi değişim koşulları
sağlarsanız, o zaman siz ... tutuklanacak ve hapsedileceksiniz.
Ve illaki ekonomik suçtan dolayı değil. Örneğin, çocuklara
karşı cinsel tacizle suçlama gayet uygun olur.
Aynı şey elektronik ödeme sistemi Liberty Reserve’in
kurucusunun başına geldi. Kendi parasını yarattı ve
yüz binlerce kullanıcı elde ederek para çıkarma imkanı
için hiç kimseye bir şey ödemedi. Mayıs 2013’de onun
“emisyon merkezi” ABD makamları tarafından yok edildi.
Halbuki, açıkça söylemek gerekirse onun çıkardığı paralar
Beyaz Saray’ı hiçbir şekilde tehdit etmemişti. Ancak kötü
bir örnek bulaşıcıdır ve bazıları isyankarın faaliyetlerini
durdurmanın uygun olacağını düşünmüştür. Diğerleri
heveslenmesin diye.
“Özel” para fikri, sadece internetin yaygınlaştığı dönemde
yeniden canlandı. İnternet, kelimenin tam anlamıyla bir
ağdır. İnternet, yüz milyonlarca bilgisayar ve insanı aynı
122 CWT IDEOLOJISI

anda birleştiriyor. Fiber optik kablolarla kıtalar arasında bilgi


anlık hızıyla aktarılır. İnternet para yaratmak için ideal bir
platformdur. Ve bu para ortaya çıktı!
Sadece şimdi para kimseye ait olmaktan çıktı. Ortak para
oldu. Bir sürü güvenlik tarafından yok edilebilecek bir emisyon
merkezine sahip değiller. Sahibi, yöneticisi ve savunmasız
bir veri merkezi yok. Saldıracak kimse yok! Bir kullanıcı ağı
biçimindeki elektronik para, merkezi bir emisyon merkezine
(geleneksel bankalara) meydan okudu. Otoriterlerin emri ile
değil, sadece saf talep ve arz temelinde var olan ve hiyerarşiden
yoksun bir gayri merkezi para ağı, hizmetlerini herkesin
istediği şekilde ve her koşulla eşit şartlarda kullanabileceği bir
emisyon merkezi haline gelmiştir.

Bitcoin - en bilinen dijital para birimi


XXI yüzyılının finansal sistemi 123

Rusya Sberbank Yönetim Kurulu Başkanı German


Gref, Bitcoin gibi küresel sanal para birimleri için küresel
düzenlemelerin gerekli olduğunu kaydetti. Sberbank’ın
Yönetim kurulu başkanı, “Dünyayı hiç kimse durduramaz,
artık dünya bu yönde ilerliyor.” dedi. Onun düşüncesi
bankacıların bakış açısıdır. Onun sözlerinden açıkça
anlaşılmaktadır ki ilk olarak, Bitcoin tarafından belirlenen
eğilim, geleceğe doğru gitmekte ve ikincisi ise bankacılar,
“hiç kimsenin” sanal parası olan Bitcoin’un, “hiç kimsenin”
sanal para birimi emisyon merkezinin çöküşüne şahit
olmasını istemektedir. Çünkü bankacılar para emisyonu
alanında rakip istemezler. Ancak teknik olarak Bitcoin’u
imha etmek imkansız olduğu için, bankacılar medyaları
aracılığıyla toplumdaki Bitcoin hakkında bir yanlış algı
oluşturmaya ve böylece güvenilirliğini zayıflatmaya
çalışmaktadır.
Ve burada her insanın bir seçeneği vardır: ya zaman zaman
medyada kripto para birimleriyle ilgili mesajlar okuyarak
kayıtsız bir gözlemci olarak kalmak, ya da blockchain
topluluğunun bir parçası olmak.

Kripto para birimleri ve yeni toplumun


gelecekteki finansal sistemi
Bugün makul, güvenli ve en önemlisi kağıt parasına adil
bir alternatif var. Bunlar kripto para birimleridir. Onlar taklit
edilemez. Sınırlı miktarlarda çıkarıldıklarından, enflasyona
maruz kalmazlar. İşlemlerin tam anlamıyla anonim olmasını
sağlayabilirler.
124 CWT IDEOLOJISI

Kripto para birimi - gerçek paralara alternatif

Elektronik paranın çok yakın gelecekte oynayabileceği rol


tahmin edilebilir. Kripto para birimi yeni bir finansal olgudur.
Birçok uzman ve ekonomist, kripto-para birimlerinin yeni
finansal sistemin temelini oluşturabileceğini ve geleceğimiz
için ana ödeme aracı haline geleceğini açıkça ifade etti.
Kripto para birimin kurucularından biri olan Mike Herne,
bunu halkın kendi için yarattığı yeni bir finansal sistem olarak
nitelendirdi. Bu, eşit katılımcılar arasında değişim sayesinde
var olan ve düzenleme ve mali aracılardan arınmış olan
“uyruksuz” bir paradır. Bu paranın içinde bankalar olmadığı
için bankacılar da yok. Bankalar yok çünkü onların varlığına
gerek yok. İnsanlar paralarını kendileri kontrol etmekte ve
sistemdeki katılımcılar kuralları harekete geçmeye zorladığı
için bu kurallar uygulanmaktadır.
XXI yüzyılının finansal sistemi 125

Kripto para birimlerinin ilk kullanıcıları, doğrudan


İnternet ile ilgili olan kişiler oldu. Bunlar, çevrim içi
hizmetlerin hizmetlerini veya ürünlerini sunan veya bedelini
ödeyen insanlar ya da şirketlerdir. Birkaç yıl içinde kripto
para birimi kullanıcıların çevreleri onlarca kez arttı ve bu
para birimi hızla popülerlik kazanmaya devam etti.
Bugün bile kripto para birimi ile Berlin’de bira satın
alabilir, Amsterdam’da pizza sipariş edebilir veya Rusya’da
bir otel için ödeme yapabilirsiniz. Bir taksi çağırabilir ya da
Edinburgh’a uçak bileti satın alabilir, Tokyo’da bir dişçiye
gidebilir ya da Paris’teki eğitim bedelini ödeyebilirsiniz.
New York’ta çorap satın alabilir veya Virgin Galactic ile
uzaya uçabilirsin.

Bugün bile kripto para birimi ile Berlin’de bira satın alabilir,
Amsterdam’da pizza sipariş edebilir veya Rusya’da
bir otel için ödeme yapabilirsiniz.
126 CWT IDEOLOJISI

Sokak fuarında satın alınan limonata bedeli dahil


olmak üzere, her şey dijital formata çevrilebilir. Bir akıllı
telefona sahip olan herhangi bir kişi, kripto para birimiyle
ödeme kabul edebilir ve bunun için herhangi bir bankacılık
işlemine ihtiyaç duymaz. Dünya iki gruba ayrıldı: kripto para
birimlerini onaylayanlar ve onların sadece suç gelirlerinin
aklanması ve terörün finansmanı ile bağlayan muhalifleri.
Kripto para birimleri, kendi para birimleri istikrarlı ve güçlü
olan ülkeler tarafından desteklenir, ancak zayıf para birimleri
olan ülkeler bunlardan uzak durmaya çalışırlar.
Bugüne kadar dünyada iki binden fazla kripto-para birimi
vardır: Ethereum, Ripple, Litecoin, Lisk, Dash ve diğerleri.
Ancak dünyanın en ünlü ve popüler kripto para birimi
Bitcoin’dur. Onun hikayesi 2009 yılında başladı. İlk önce
teknisyen ve bilişim uzmanlarının işiydi. Ve genel olarak
Bitcoin’ların niçin lazım olduğu ve onlarla ne yapmamız
gerektiğine dair net bir şey yoktu. Maliyet de düşüktü.
Bitcoin için o zaman göz ardı edilebilir bir oranda olsa
bile, borsalardan birinin gerçek zamanlı olarak kripto para
birimi değişimi olasılığının sağlanması bir dönüş noktası
oldu. Aynı zamanda Bitcoin, anonim işlemlerin ideal bir
aracı olarak gizli ticaret portallarının dikkatini çekti. Tüm
bunlar kripto para biriminde hızlı bir artışa neden oldu ve
Bitcoin’lerin maliyeti hızla arttı. Tüccarlar sırayla, Bitcoin’u
dünyaca ünlü yaptı.
Bugün itibariyle Bitcoin, sermayeleştirmesi yaklaşık 100
milyar ABD doları olan, en popüler ve ünlü kripto para
birimidir. Bugün bazı ATM’lerde Bitcoin, farklı ülkelerin
ulusal para birimleri için değiştirilebilir. Birçok satış noktası
ve web siteleri, ürünler ve hizmetler için ödeme olarak
Bitcoin’leri kabul etmektedir.
XXI yüzyılının finansal sistemi 127

Bütün bunlar nasıl mümkün oldu? Kripto para biriminin ilk


ve temel avantajı, bu para biriminin son sayısının büyüklüğünün
önceden bilinmesi ve hiç kimsenin gizlice havadan yeni
paraları basamamasıdır. Kripto para birimi oluşturma süreci,
tüm kullanıcıların gözünün önünde, milyonlarca katılımcının
kontrolünde gerçek zamanlı olarak gerçekleşir.
İkinci şüphesiz avantaj, sistemdeki herhangi bir aracıyı
ortadan kaldırmaktır. Artık para, belge veya diğer verilerle
yapılan tüm işlemler kaçınılmaz olarak aracılar vasıtasıyla
yapılmaktadır. Bankalar, devlet organları veya noterler,
gerçekleştirilen operasyonların gerçekliğini sürekli olarak
doğrular. Bu, bu süreçlere katılan her arabulucu için zaman
ve ücret gerektirir. Kripto para birimini kullanmak, çok
sayıda komisyondan kurtulmanızı ve bu işlemlerin süresini
birkaç saniyeye indirmenizi sağlar.
ABD’de P2P kredilendirme sistemi 10 yıldan fazla bir süre
önce ortaya çıktı ve bugün bu gibi işlemlerin pazar hacmi 80
milyar doları aştı. Daha önceden sıradan kişilere krediler ticari
bankalar tarafından veriliyor olmasına rağmen şimdi kripto
para birimi yardımıyla borçlusu ve borç veren arasında aracıları
ve kağıt paraları atlayarak doğrudan bağlantı kurabiliriz. Yani
kişi, diğer kişi için bir bankadır. Rusya’nın en büyük bankası
başkanı olan German Gref şunları söyledi: “Bu, kredilendirme
dünyasında bir devrimdir. Ve eğer geleneksel bankalar bir
devrim hazırlamazlarsa bu devrim bu bankaları yok edecektir.”
Ya daha ileri gidersek? P2P kredilendirmesi örneğini
takiben sıradan kreditörlerin, çeşitli ekonomik projeleri
finanse etmek için küçük veya büyük ölçekli kredi birliklerine
katılabileceğini, sonra ise kurulan işletmelerin kazancına
(fon toplama) katılacağını düşünün. Kripto para birimleri
bunu kolayca yapabilir.
128 CWT IDEOLOJISI

Bankalar Blockchain teknolojisinden korkuyor.

Blockchain, insanlık, bankacılar:


üçüncüsü gereksizdir!
Yani, artık gelecek kripto paranın elinde olduğunu anladık.
Kripto para biriminin işlenmesi daha kolay, daha güvenli,
sınırları yok ve küresel bankacılara ait değil. Henüz değil. Ama
bugün, dünyanın dört bir yanından kırk bankanın katıldığı
R3 konsorsiyumu (Barclays, Bank of America, Credit Suisse,
JPMorgan, Goldman Sachs, Morgan Stanley, Santander ve
diğerleri) aktif olarak Blockchain teknolojisinin (dağıtılmış
liste, tüm kullanıcıların işlemleriyle ilgili bilgiler şifrelenmez
ve açık formdadır) bankacılık sistemlerine uygulanması
üzerinde çalışıyorlar.
XXI yüzyılının finansal sistemi 129

Bankalar Blockchain teknolojisinden korkuyor. En


büyük denetim şirketi PricewaterhouseCoopers’ın (PWC)
yeni raporu, küreselcilerin yakın gelecekte eskimiş bir
finansal sistemin işinin yüzde 33’ünü yakalama olasılığını
gördüğünü söylüyor: “Bize göre, Blockchain teknolojisi, mali
hizmetler endüstrisini gelecekte var olan kârların bölüneceği
ve yeni yüksek verimli blok platformlarının sahiplerine
yeniden dağıtılacağı ileride radikal olarak farklı bir rekabete
yönlendirebilir.”
Ve şimdi size süpürge hakkında bir hikaye anlatacağım. Yaşlı
bir adamın üç oğlu vardı. Ve birbirleriyle anlaşamıyorlardı.
Yaşlı adam ölümünden sonra oğullarının huzur içinde
yaşamalarını çok istiyordu. Onlara bunu öğretmeye karar
verdi. Bir gün babaları onları aradı ve süpürgeyi ikiye
kırmalarını istedi. Önce en büyük oğlu denedi, ama ne kadar
uğraştıysa başarılı olamadı.
Aynı şey orta ve küçük oğlu ile oldu. Daha sonra babaları
süpürgeyi çözdü ve her oğlundan birkaç çubuğu kırmasını
istedi. Tabii ki onlar için bu kolaydı. Sonra babaları şöyle dedi:
“Bu durum hayatta da aynı. Eğer birlikte olursanız, kimse sizi
kıramaz; ayrı olursanız sizi kırmak bu birkaç çubuğu kırmak
kadar kolay olacaktır.”
Bu hikâyeden ne sonuç çıkarılabilir? Küçük bir grupta
birlik ve beraberlik olduğunda ve devasa bir kitle ayrıyken,
kendi aralarında tartışırken ve düşman olurken, küçük bir
grup, birliğinden yoksun bu devasa kütleyi istediği şekilde
yönlendirebilir.
Bugüne kadar dünyadaki yaklaşık 40 milyon insan,
Bitcoin kullanıcısıdır. Diğer 60 milyon kişi ise diğer kripto
para birimlerini kullanmaktadır. Dünya düzenine katılmayan
ve bizimle kaynağa dayalı bir ekonomiye gitmeye hazır olan
130 CWT IDEOLOJISI

insanları eklediğimizde, tüm dünyayı çevirebilecek dev bir


orduya sahip olacağız.
Birleşmemiz gerekiyor. Bankacıların en çok korktuğu
şey budur. Artık tartışmalara ve yorganı kendi üzerimize
çekmeye son vermemiz lazım. Sadece Blockchain teknolojisi
üzerindeki kontrolü ele geçirmek için, şimdiden dünyanın en
büyük 42 bankası birleştiler. Değerli zamanı kaybetmeyelim,
aksi takdirde Blockchain ve kripto para birimleri topluma
değil bir avuç bankacıya hizmet edecektir.
Mevcut küresel, finansal, ekonomik ve yönetim
sistemlerinin tüm kusurlarını ve eşitsizliklerini kabul ederek,
dünyayı değiştirmek isteyen tüm insanları bir uluslararası
harekette birleşmeyi davet ediyoruz. Bugün herkesin,
çocuklarının ve torunlarının geleceğini inşa etme şansı var.
İlk aşamadaki görev, 200 milyondan fazla insanın en büyük
uluslararası hareketini yaratmaktır.
CWT hareketi! Sadece birlikte çok şey yapabiliriz! Sadece
birlikte dünyayı değiştireceğiz!
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 131

“Lenin’e göre parasal sistemin ayrıştırılması, kapital yapının


ortadan kaldırılması için en iyi yöntemdir. Lenin bu konuda
kesinlikle haklıydı. Mevcut sosyal düzenin temellerini ortadan
kalkması için para sisteminin zarar görmesi kadar etkili ve
doğru bir yöntem bulunmamaktadır.”
John Maynard Keynes

GELIŞMIŞ KRIPTO PARA BIRIMI


PRIZM
Mahatma Gandhi “Dünya üzerinde yaşayan insanların
tüm ihtiyaçlarını karşılayacak kadar büyüktür fakat
insanlardaki açgözlülüğü tatmin edemeyecek kadar
küçüktür” demiştir. Gerçekten de bu filozof ve politik
kişiliğin ölümü üzerinden 60 yıl geçmesine rağmen dünya
üzerinde pek az değişiklik olmuştur.
Piyasa ekonomisi bir çıkmaza girmiş ve kendini tüketmiştir.
Bugün milyonlarca insan bunun farkındadır. İktisadi yapının belli
bir hedefi olmak zorundadır. Örneğin kendisine hizmet edecek
olan insan ve toplumun gelişimi hedef edinilmelidir. Ancak
piyasa ekonomisi böyle bir hedef belirleme yetisine sahip değildir.
Piyasanın tek yapabileceği mevcut durumdan en azami düzeyde
fayda elde edebilmektir. Ama bu zarar verici bir hedeftir.
132 CWT IDEOLOJISI

PRIZM – geleceğin kripto parası

Burada fayda çabasında olmak insanlığın gelişimine fayda


getirmeyecek, aksine gelişiminde bir bozulmaya yol açacaktır.
Bu yolda ilerlerken insanlığın tüm olumsuzlukları gün yüzüne
çıkmaktadır ve bu yapının temsilcileri bu renk sarmalları
uğruna savaş çıkarmaya hatta devrim yaratmaya hazırdırlar.
Peki, bunlar ne uğruna yapılıyor? Kullanıldığında azami
olarak menfaatin sömürüldüğü kaynakların kontrol edilmesi
uğruna yapılıyor bunlar. Bunu elde etmenin yegâne yöntemi
ise piyasada tekelci bir yapıya sahip olmak ya da maliyetlerle
ham madde fiyatlarını asgariye köle diye tabir edebileceğimiz
bir biçimde kullanılan iş gücü maliyetlerini aşağıya çekmektir.
Eğer böyle bir yaklaşım devlet düzeyinde meydana gelecek
olursa iş piyasasının ne hale geleceği kimseyi şaşırtmayacaktır.
Gıda üreticisi açısından üretmiş olduğu mamulün
lezzetinin ya da faydalı olmasının bir anlamı yoktur Doktor
açısından hastasının tedavi olup olamamasının bir önemi
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 133

yoktur, otomobil üreticileri gerçek anlamda en sağlam ve


güvenilir aracı zaten uzun zaman önce üretip piyasaya
sürmüşlerdir İnsanlık dünya üzerinde bulunan kaynakları
tam ve rasyonel olmayan bir biçimde istifade etmektedirler
Yenilenebilir enerji kaynaklarından istifade etmek yerine
tonlarca fosil yakıt ve gazı yakarak aslında bize çok da uzak
olmayan sona doğru kendimizi sürüklemekteyiz.
Milyonlarca insan sevmedikleri ve kendi işlerine kesinlikle
yaramayan işlerle uğraşıyor ve bunun için ödeme yapıyor.
Nasıl ödeme yapılmasın ki? Eğer bunu yapmaya son verirseniz
piyasa ekonomisi derin bir çıkmazın ve krizin içine girecektir.
Gerçi İsveç ve İsviçre için konuşulan izafi gelir yöntemi ile bu
yapay meşguliyetler de olmadan bunun üstesinden gelmenin
yolu da bulunmaktadır. Burada insanların işsizlik yüzünden
çıldıracaklarını falan düşünmenin bir anlamı yok. İnsanlar her
zaman kendilerini geliştirme, eğitme ve torunlarıyla ilgilenme
gibi meşguliyetlerle vakit geçirebilirler. Netice itibariyle
insanların yaratıcılık ve sosyal faaliyetleri gerçekleştirmek için
vakitleri olacaktır. Bu ise hedeflenen sonuç olarak karşımıza
çıkmaktadır. İnsanların arzularını gerçekleştirmek maksadıyla
ihtiyaç duydukları maddi kaynaklara herhangi bir aracıya
ihtiyaç duymaksızın erişmesini sağlayan bir iktisadi sistem
oluşturma gücüne sahibiz.
Bu nasıl gerçekleşecek? Şaşıracaksınız ama bu işin gayet
basit bir reçetesi var. Bunun için birkaç yüz bin insanı bir
araya getirip mevcut sistemin aksine bu insan merkezli
iktisadi sistemin harekete geçirilmesi için ve kendini aşması
için eylem gerçekleştirmektir. Belli bir amaç etrafında farklı
toplulukların bir araya getirilmesi prensibine dayanan CWT
sistemi hedefine ulaşılmasında yegane araç olarak yeni kripto
para sistemi Prizm yerini almaktadır.
134 CWT IDEOLOJISI

Uluslararası Para Fonu Piramidi


Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere paranın akışını günümüz
şartlarında klasik piramit biçiminde ele alabiliriz. Paranın
hareketi en tepeden başlamaktadır. Reel para Amerikan
Merkez Bankası (FED) ve diğer merkez bankaları tarafından
basılmakta ve daha sonrasında ise bu yapının alt basamakları
aracılığı ile piyasaya dağılmaktadır. Sorun şu ki, bu katmanın
her basamağında paranın değeri giderek artış göstermektedir.
Para, buradan Uluslararası Para Fonu’na ve beli bir kısmı
da büyük bankalara aktarılmakta oradan ise insanlara kredi
ya da maaş olarak dağıtılmaktadır. Piramidin alt katmanında
bulunan insanların bu paraya ulaşmalarının esas yolu kredi
alma ya da yaptıkları işin karşılığında aldıkları ücretler olarak
karşımıza çıkmaktadır. Bir başka ifadeyle para kendisini şu
an itibariyle emek karşılığında verilen ücretle ya da ilerisi için
ifade edersek kredilerle değiştirmektedir. Kinizm durumu
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 135

şunu ifade etmektedir. Sadece tükenene kadar insanların


edebileceği sınırlı kaynaklar varken diğer tarafta ise sadece
sınırlı miktarda basılabilen ve uzun vade isteyen renkli
kâğıtlar bulunmaktadır.
Bankaların sıradan insanlarla kurduğu para ilişkilerini
Uluslararası Para Fonu (IMF), devletler ile kurmaktadır.
IMF’ye bağlı 189 ülkenin merkez bankaları ulusal para
birimi emisyonlarını «Currency Board» sistemi aracılığı ile
idare etmektedir. Bu gerekli bir durumdur çünkü IMF üyesi
tüm ülkeler ellerinde bulundurdukları ulusal para cinsinden
aktifleri altın rezervlerinden Amerikan Doları ya da Sterlin
cinsine çevirebilme yetisine sahip olmak zorundadırlar.
Herhangi bir zaman kısıtlamasına tabi olmaksızın bu
işlemler yerine getirilebilmelidir. Bu şart yerine getirilmeden
IMF’ye ülkeler kabul edilmezler. Sonuç itibariyle bu ülkelerin
ekonomilerindeki para miktarı normal fonksiyonların yerine
getirilebileceği kadar değil merkez bankasının kasasında
136 CWT IDEOLOJISI

bulunan kadardır. Satılan petrol ve gazdan ne kadar dolar


bazında gelir elde edilebilecekse yerel para cinsinden de
ancak o kadar para basımı gerçekleştirilir. Yani bu ekonomik
düzenin içinde bulunan ülkeler dışarıya satmış oldukları mal
ve hizmet ile doğru orantılı olarak bir iktisadi sistem kurmak
durumundadırlar.
Açıklayıcı bir örnek olarak ele alacak olursak Uluslararası
Para Fonu’na bağlı 189 ülke benzeri bir yapı bağlantısına sahip
olan Rusya Federasyonu İktisat Enstitülerinin bağlantılarını
ele alabiliriz.
Rusya Federasyonu Anayasası ile Rusya Federasyonu
Merkez Bankası (Bank Russia) hakkındaki kanunla
belirlenmiş olan görev ve yetkiler:
- Rusya Federasyonu Merkez Bankası devlete ait olan
diğer kurucu ve idari organlardan ayrıca Rusya Federasyonu
mülki, idari ve yerel makamlarından bağımsız olarak varlığını
devam ettirmektedir.
- Rusya Federasyonu Merkez Bankasının bağımsız
yapısı Rusya Federasyonu Anayasası Madde 75 ile Rusya
Federasyonu Merkez Bankası (Bank Russia) hakkındaki
kanunun 1. ve 2. Maddeleri ile belirlenmiştir.
Merkez Bankası devletten bağımsız tüzel bir kişiliktir.
Rusya Federasyonu Merkezi Bankası emisyon ve nakit paranın
işletilmesine dair münhasır hakkı elinde bulundurmaktadır.
Rusya Federasyonu Merkez Bankasının izni haricinde
hükümet ülkenin mal varlığıyla özellikle de altın rezervleriyle
alakalı kararlar alamaz. Devlet, Merkez Bankası’nın
yükümlülüklerinden sorumlu değildir. Aynı biçimde Merkez
Bankası da devletin yükümlülüklerinden sorumlu değildir.
Para birimleri arasındaki ilişkiler ile döviz politikaları
Rusya Federasyonu Merkez Bankası tarafından hükümetten
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 137

bağımsız olarak gerçekleştirilir. Rusya Federasyonu Merkez


Bankası, kendi menfaatlerini uluslararası mahkemelerde,
yabancı memleketlerdeki mahkemelerde ve tahkim
mahkemelerinde savunma maksadıyla başvuru yapma
hakkına sahiptir. Rusya Federasyonu Merkez Bankası
mali alanda nasıl hareket edileceği yönünde sadece devlet
organlarına değil, bunun yanında gerçek ve tüzel kişiliklere
yönerge ve talimat verme hakkına sahiptir. Bu bağlamda
muhataplar ilgili direktifleri yerine getirmekle mükelleftirler.
Rusya Federasyonu Merkez Bankası Rusya Federasyonu
hükümetine kredi verme hakkına sahip değildir. Bunun
yanında diğer ülke ekonomilerine bunu yapabilir.

Rusya Merkez Bankasının izni olmadan,


devlet ülke mülkünü tasarruf edemez
138 CWT IDEOLOJISI

Rusya Federasyonu Merkez Bankası başkanını görevden


almak neredeyse imkânsızdır. Bunun için görev süresinin
sona ermesi, görevi kötüye kullanması ya da bulunduğu bu
makamdan istifa etmesi gerekmektedir.
Rusya Federasyonu Merkez Bankasının direktiflerine
uyacağı yegane kuruluş Uluslararası Para Fonu’dur (IMF).
Yalnız yukarıda ifade edilen husus haricinde Uluslararası
Para Fonu’nun önemli bir görevi de bulunmaktadır. O da
ülkeleri borç piramidinin içine sürüklemek ve o piramidin
içerisinden çıkarak kendi devlet egemenliğine asla geri
dönmemesini sağlamaktır. Mesela şöyle bir örnek düşünün;
size kredi veren banka vade süresinin uzatılması için
çocuğunuzun enstitüye değil bunun yerine meslek yüksekokula
gitmesini şart koşuyor. Bunu takip eden her koşul daha sert
ve daha aşağılayıcı biçimde karşımıza çıkabilmektedir. Bunlar
çeşitli sağlık programları kisvesi altında demografi ve nüfusa
müdahale edebilecek seviyelere gelebilmektedir.
Elbette ki dünya ekonomisinde bu durum pek fazla fazla
kişiye uygun düşmüyor. Mevcut bulunan bu sistemi ortadan
kaldırma ya da yeniden düzenleme girişimleri sürekli
meydana gelmektedir fakat küresel ve seçkin mali aktörlerin
pozisyonlarını koruma çabaları nedeniyle bu çabalar
sonuçsuz kalmaktadır. Ancak bundan 10 yıl önce yapılan
bir girişimin başarı ile sonuçlanma ihtimali bulunuyordu.
Tabi burada konu kripto paraların ortaya çıkmasıyla alakalı
noktaya doğru gidiyor. Bu durum FED ve diğer merkez
bankalarının para piyasası emisyon işlemleri üzerindeki
tekeli bozulmuştur.
Herkesin bildiği üzere bu işin öncüsü Peru’ya ait olan
ve Satoshi Nakamoto gizemine sarılmış olan Bitcoin’dir
Günümüzde dünya üzerinde genel olarak 2000 üzerinde
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 139

kripto para birimi bulunmaktadır. Bu para birimlerinden


bazıları yukarıda adı geçen öncüyle benzerlik gösteriyor.
Diğerleri ise mümkün mertebe kendilerini farklı göstermeye
çalışıyorlar. Aslına bakılırsa onların aynı olduğu yargısına
kapılmak da büyük bir hata olurdu. Bununla birlikte
maalesef bu para birimlerinden birçoğu bu alanda uzman
olduklarını kabul ediyorlar, diğer üst seviye para birimleri ile
aralarındaki farkı göremiyorlar. Birçoğu için kripto para ile
bitcoin ifadeleri eş anlamlı olarak değer kazanmaktadır.
Şunu anlamamız gerekiyor ki kripto para öncelikle
Blockchain teknolojisini ifade etmektedir. Bu ise her alanda
kullanabileceğimiz matematiği göstermektedir. Bir atom
bombası ile nükleer santral arasında ne kadar fark var
ise kripto para birimleri arasında da kavramsal anlamda
bu düzeyde bir fark bulunabilmektedir. Kripto paraların
kaynak kodları belli bir kuralı ifade etmektedir. Bu kuralları
her türlü amaç, ideoloji ve görev yükleyen insanlar kaleme
almaktadırlar. Benim emin olduğum bir husus, bu kuralların
insanlığın ve toplumun gelişmesine faydalı olması gerektiği
yönündedir. Ne yazık ki insanların bir çoğu bu durumu azami
düzeyde kar elde etme maksadıyla öne sürmektedir. İtibari
para ifadesinin ortaya çıkmasından itibaren günümüze kadar
gelen süreçte en karlı ticaret Senyoraj sistemidir. Bunu ise
terminoloji ile kavramak gerekmektedir.
İtibari Para (Latince, Fiat kelimesinden gelmektedir —
belirtme, kararname, kabul edilen değer) zaten başlığından
da anlayabileceğimiz üzere bu parayı üzerine onun
nominal sorumluluğunu alabilenler üretmektedir. Basit bir
ifadeyle anlatırsan itibar paranın değeri insanların bu para
birimini değerli bir meta ile değiştirebilme inancına göre
belirlenmektedir. Yeşil kağıt parçalarına karşı duyulan güven
140 CWT IDEOLOJISI

ile turuncu kağıt parçalarına duyulan güven arasındaki ilişki


onların değerini belirlemektedir. Bu durumu zihnimizde
canlandırarak şöyle basit bir sonuca ulaşabilmemiz
mümkündür: Piyasada mevcut bulunan her türlü metal,
kağıt ya da elektronik ortamda bulunan değişim değerlerinin
nominal gücünü toplumdaki eğitim ve öğrenim düzeyine
bağlı insanların bu kağıt parçalarının mal ve hizmeti alma
gücüne haiz olduğu güven düzeyi model haline getirmektedir.
Bu anlamda mevcut bulunan hiçbir kripto para birimi
birinci ve ikinci maddede ifade ettiğimiz insanların güven
esasına dayalı olan değer kazanma usulüne göre geleneksel
para birimlerinden hiçbir biçimde geri kalacak durumda
değildir. ABD dolarının dünya finans sisteminde baskınlığının
iyi bir tarafı bulunmamaktadır.
Senyoraj - (Fransızca, Seigneuriage) — Paranın üretim
maliyeti ile üzerinde yazılı değer arasındaki farkı ifade
etmektedir. Paraların üretilmiş olduğu malzemenin para
kupürü üzerinde yazan nominal değerden yüksek olması
durumudur.
Kripto para birimi - Kriptografik yöntemlere dayanan
ve kontrolü olan bir tür dijital para birimidir. Bu tür
sistemlerin işleyişi blockchain teknolojisine dayanmaktadır.
Tüm kullanıcıların işlemleri ile alakalı bilgiler şifrelenmez
ve erişime açık bir pozisyonda bulunmaktadır. Kripto para
biriminin önemli bir özelliği de yeni para ihraç etme ve
herhangi bir iç veya dış yönetici bulunmamasıdır. Bu nedenle
bankalar, vergi, yargı ve diğer kamu veya özel kuruluşlar
ödeme sistemindeki herhangi bir katılımcının işlemlerini
etkileyemez. Kripto para transferinin geri dönüşü yoktur.
Yani hiç kimse işlemleri iptal edemez, engelleyemez veya
reddedemez.
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 141

Bütün bu terminolojiye bir açıklama getirdikten sonra


aklımıza şu soru takılabilmektedir: Eğer dünyadaki para
ticareti medyanın etkisinde şekillenen özel yapıların elinden
alınıp SADECE DOĞUŞTAN ELDE EDİLEN HAKLA
BERABER HER İNSANA TESLİM EDİLİRSE NE OLUR?!
Günlerden bir gün para basma ve emisyon hakkı sadece
kodaman ve gaspediciler diye tabir edebileceğimiz ve
dünyayı idare eden kesimde kalmayıp sıradan insanların
eline verilirse ne olur? Amerikan Merkez Bankasının üretim
tekelinde bulunan dolar ve sterlin düşer de sıradan insanların
ceplerinde kendi paraları üretebileceği ve ihtiyaçlarını
karşılayabileceği paraların üretildiği bir cihaz olursa ne olur?
İşte devrim yaratacak bu yeniliği karşımıza Prizm sistemi
getiriyor.

Kripto para birimi devrimi


XX. Asrın 20’li yıllarının sonu kripto para devrimi olarak
haklı bir şekilde adlandırılıyor. Fakat bunun tam olarak ne
anlama geldiğini anlayabilen kişi sayısı oldukça az. Herkes
Bitcoin için bir merkeziyetçilik talebinde bulunuyor ve
bunun için haykırıyor. Kripto paraların legal bir hale gelmesi
için çabalar sarf ediyor. Fakat bu üretim aşamaları ve süreç
bizi nerelere götürür kimse sonucu kestiremiyor.
Şu anda neredeyse herkesin gözünden kaçan ve tam olarak
da ortaya konmamış olan kripto paraların sahip olduğu
bir potansiyel bulunuyor. O da belki de en yakın zamanda
kendini gün yüzüne çıkaracak. Bahsettiğimiz bu olay
meydana geldiğinde dünya yerinden sarsılacak ve hayatın her
alanında bu kendini gösterecek. Kripto paranın en temel gücü
142 CWT IDEOLOJISI

ve özelliği belli bir merkezi otoriteye bağlı kalmaksızın para


basmak ve dağıtımını gerçekleştirmektir. Belki bu size fazla
sığ görünecek ama aslına bakılırsa hiç de öyle değil. Dünya
üzerindeki mevcut finansal sistem yüzyıldan fazla bir süredir
finansal bir elitin elinde bulunmaktadır. Blockchain teknoloji
bu ellerini iktidarının finansal sistemden çektirebilir. Bu
oluşum yeni dünyanın ekonomik düzenine kapılar açmak
suretiyle sınırlı kaynak mantığına dayalı eski dünya düzenini
tarihi tozlu sayfaları arasında bırakabilir. Sonuç itibariyle
para da bir maldır ve onu elde etmek için alıcıların bir savaşı
bulunmaktadır. Bugün bu duruma baktığımızda kripto para
yapısının itibari para oluşumunu mağlup edebilmek için
elinde şans olduğunu görmekteyiz. Cin artık lambadan çıkmış
durumdadır. Biz ise iktisadi hayata, dünya ekonomisine yeni
bir can katacak ve emisyon hacmini elinde bulunduran ve
hileli bir biçimde üretim yapan elitlerin oyunlarını bozacak
olan finansal eğilimi izlemekteyiz.
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 143

Fakat bugünün parasal tekelcilerinin tam ve koşulsuz


teslimiyeti, ciddi bir direniş olmaksızın mümkün mü?
Kendilerine sınırsız iktidar sağlayan ve asırlardır varlıklarını
sürdüren bu insanların mücadele vermeksizin bütün bunları
bırakıp gideceğine inanmak mümkün mü acaba? Kripto
paranın devriminin önüne geçilemeyeceğinin farkında olup
bu oluşumun kendileri açısından karlı bir sonuca ulaştıracak
girişimlerde bulunma yollarına girmezler miydi? Şu anda
dünyada bir üne kavuşmuş olan Bitcoin ile alakalı yaşananlar
göz önüne alındığında yukarıda sormuş olduğumuz
sorunun cevabını henüz alabilmiş değiliz. Bu arada Satoshi
Nakamoto’nun varlığı ve onun hakkındaki efsaneler de hiç
azımsanacak gibi değil.

Efsane 1: Bitcoin sonsuzdur. Blockchain üzerine


yazılmış her şey o sistem üzerinde sürekli olarak kayıtlı
kalacaktır.

Gerçekten de bu ağda işlem yapan kullanıcılar yapmış


oldukları işlemlerin geçmişlerini kayıt altında tutarlar. Şu
anda kayıtları gerçekleşmiş işlemlerin tuttuğu alan 200 GB
üzerine çıkmış durumdadır. Bu alan şu an için ucuz yollu
bir dizüstü bilgisayarın disk alanı kadar bir yeri işgal ediyor.
Fakat Bitcoin üzerindeki transfer miktarı ne kadar artarsa
veri miktarı da o kadar artmaktadır. Bu verilerin büyük bir
kısmı son iki yıl içinde toplamıştır.
Bitcoin aslında şanslıdır. Onun esas anlamdaki rakibi
olan Ethereum’ un Blockchain üzerindeki hacmi geometrik
olarak büyümeye devam ediyor. Şu anda onun kaplamış
olduğu alan 4 terabayt üzerinde bulunuyor. Bu da demek
144 CWT IDEOLOJISI

oluyor ki Blockchain sistemi için sonsuzluk ifadesi belli bir


süre ile sınırlı gözüküyor. Sabit disklerin hacimlerini arttırma
oranları diğer tarafın hızına yetişecek gibi görünmüyor.
Bunun haricinde söz konusu verileri sadece saklamak
değil bir de onları indirmek gerekiyor. Lokal cüzdan
uygulamalarını tam olarak kullanmak isteyenler işlem
yapmaya kalkıştıklarında şaşkınlıkla şu durumla karşılaştılar.
Belirlenen tüm hacmin kontrolü gerçekleşmeden ve veriler
indirilmeden sistemin ödeme kabul etmesi ya da ödemeyi
göndermesi söz konusu değil. Eğer bütün bunları iki gün
içinde çözebilirseniz çok şanslısınız demektir.
Bitcoin kullanıcıları çevrim içi cüzdan hizmetinden
faydalanan ve kullanmış oldukları ağ sunucusunun
çalışmasına güvenmek durumunda bulunan kullanıcılar ve
her şeye rağmen eziyet çekse de indirmeden vazgeçmeyen
meraklı kullanıcılar olarak bölündüler. Bu biçimde sistem
kademeli olarak merkezi hale gelmekte ve kendi özelliğini
kaybetmektedir.

Blockchain hacminin büyümesi


Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 145

Efsane No 2: Bitcoin etkili ve ölçeklenebilir, bu yüzden


sıradan para yakında ortadan kaybolacak.

Eğer her bir bağlantı noktası aynı işi meydana getirecek olursa
tüm ağın bant genişliği bir ağ noktasının bağlantı noktasına eşit
olacaktır. Bunun tam olarak neye tekabül ettiğini biliyor musunuz?
Bitcoin saniyede 10’dan fazla işlem yapamaz. Tamamında.
Buna ek olarak da Bitcoin - Blockchain işlemleri sadece 10
dakikada bir kaydedilir. Kayıt bilgisinin görünmesinden sonra
güvenlik maksadıyla 50 dakika daha beklemek gerekir. Çünkü
kayıtlar kendiliğinden sürekli geri dönmektedir. Şimdi bir düşünün
bakalım Bitcoin kullanarak ekmek satın almak istiyorsunuz.
Dükkanda bir saat bekliyorsunuz ve sonunda bayatlamış
ekmeğinizi elinize alabiliyorsunuz. Tabi bu süre zarfında borsadaki
spekülatörler kurları aşağı çekebilir ya da yükseltebilir ve sonuç
itibariyle ekmeği hangi fiyattan alabileceğiniz kesin değildir. Tabi
karşınıza çıkacak ve hiç de hoşunuza gitmeyecek miktarda olan
komisyon giderlerini de unutmamanız gerekir.
Bütün dünya yüzünde Bitcoin kullanan bir avuç insan
olduğunu bilmek komik bir durum ortaya koyuyor.
Karşılaştırma açısından söylüyorum. Visa saniyede binlerce
işlem gerçekleştirmektedir. Gerekli olduğu durumlarda
ise kapasitenin arttırılması gayet kolaydır. Çünkü klasik
bankacılık sistemi mükemmel bir biçimde işlem yapmaktadır.

Efsane No 3: Minerler (madenciler) ağ güvenliğini


sağlamaktadırlar.

Muhtemelen büyük elektrik santrallerinin yanı başında


konuşlanmış olan maden çiftliklerini duymuşsunuzdur.
Onlara orada ne yapıyor? Basit ve kısa bir anlatım yapmak
146 CWT IDEOLOJISI

gerekirse 7/24 bir rejimde ve 10 dakikalık aralıklarla olmak


üzere elektrik yakarlar, güzel bir hale gelip Blockchain
sistemine girene kadar silkelerler.
Oluşturulmuş olan her bir blok için onu yaratan kişi 12.5
Bitcoin (BTC) ücret almaktadır. (Haziran 2018 itibariyle
1 BTC değeri 7000 Dolar civarındadır). Bu arada BTC
emisyonu için yegâne metot, blok üretimi karşılığında
dağıtılan BTC’lerdir. Yani, tüm yeni BTC rezervi madencilik
yardımıyla yaratılmıştır. Bunun yanında 200.000 nüfuslu bir
şehrin tükettiği kadar elektrik tüketimi gerçekleşmektedir.
Bunun haricinde bu işlemleri gerçekleştirmek için
kullanılması gereken ekipmanlardan bahsedelim. Madencilik
yapmak için gerekli bu ekipman kullanıldığında zorlukla
sonuç alınabilmekte ve bu yatırımın arkasından çok az bir
karla emeğiniz sonuçlanmaktadır. Bu da aslında tam olarak
garanti bir durum değil. Çünkü kullanılan teknik donanımlar
çok hızlı bir biçimde eskiyor ve evinizdeki bilgisayardan
daha hızlı bir biçimde onları yenilemeniz gerekiyor. Bu
ekipmanları satanlar 6 ay içinde masrafını karşılayacağını
iddia ediyorlar. Tabii ki onlar hiçbir zaman kural gereği de
olsa gerek, hesaplama zorluğundan ve karlılık oranının
düşmesinden bahsetmiyorlar. Aslına bakılacak olursa bu
maksatla çalışan hiçbir çiftlik çalışma kapasitesini korumak
kaydıyla bir yıldan önce masrafını karşılamaz. İktisadi açıdan
değerlendirmek gerekirse madencilik için kullanılan adı
geçen teknik ekipmanlara ve diğer kalemlere harcanan para
yerine BTC’yi doğrudan almak daha mantıklı olacaktır.
Her şeyi kendi adıyla isimlendirmek gerekiyor. Madencilik
sisteminin temel prensibi (proof-of-work), insanların
kaynaklarının harcanması olarak açıklanabilir. Bu işlem
birçok kripto para birimin ortaya koymuş olduğu ve POS
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 147

sistemi çalışan boş bir iştir. Bu durumu çok güzel bir biçimde
göstermektedirler. Enerji sarfiyatının çok fazla olmadığı
maden çiftliklerinin kurulması olarak reklamı yapılmaktadır.
Blockchain optimistleri madencilik işiyle uğraşanları boş bir iş
yapmadığını dile getirmekten hoşlanıyorlar. Onların fikrine göre
madenciler bu sistemin istikrarını ve güvenliğini temin ediyor.
Bu kısmen doğru olabilir çünkü aslında BTC madencileri kendi
üretimlerini diğer madencilerden koruma düşüncesindedirler.
Eğer madencilik faaliyeti ile uğraşanlar bundan bin kat
daha az olsalardı, bin kat daha az elektrik harcanmış olacaktı.
BTC şimdiki halinden hiç de aşağı bir durumda fonksiyon
sürdürmezdi. Blokların oluşturulması, işlem hacimlerinin
miktarları da dahil olmak üzere hiçbir şey değişmezdi.
% 51 saldırı riskine karşı Blockchain çözümlemeleri
adı altında kabul gören bir olgu mevcuttur. Buna göre
eğer tek bir kişi maden değerlerinin yarısından fazlasını
elinde bulundurursa o kişi gizli bir biçimde finansal bir
sistem oluşturup kendi parasını kimseye vermeyeceği bir
yapı kurabilir. Sonrasında bunun nasıl bir şey olduğunu
gösterecektir. Bu kötü niyetli kişi daha sonrasında kendi
parasını defalarca kullanabilme imkanı sağlayacaktır.
Bu durum da ortaya koyuyor ki BTC kendi sisteminin
rehinesi olmuş durumdadır. Fazlalık olarak kabul edeceğimiz
madenciler bu üretimi kesemezler. Çünkü toplam üretimin
yarıdan fazlasının birinin elin geçme ihtimali ortaya
çıkacaktır. Şimdilik madencilik işlemi faydalı bir biçimde
devam ediyor. Çünkü system, istikrarlı bir biçimde devam
ediyor. Ya durumlarda bir değişme meydana gelirse (mesela
elektrik fiyatlarında bir yükselme meydana gelirse ya da
üretim için verilen BTC miktarında düşme yaşanırsa) ağ
üzerinde maliyetlerin katlanması sonucu ortaya çıkabilir.
148 CWT IDEOLOJISI

Efsane No 4: Blockchain merkezi bir sistem değildir. O


yüzden kırılamaz.

Belki sizin fikrinize göre Blockchain sistemi her bir ağ


noktasında koruma altında bulunuyor ise merkezi bir noktası
olmadığı için gizli servislerin BTC yi durduramayacağını
düşünüyorsunuz. Ama bu tehlikeli bir yanılgıdır.
Gerçekte, tüm “bağımsız” madenciler bir araya
toplanmışlardır (aslında onlar kartellerdir). Bu sistemin
ögeleri birleşmek zorundadırlar. İstikrarlı ve ufak bir gelir
elde etme çok büyük ama 1000 yılda gelecek gelirden daha
iyidir.

Bitcoin gücünün havuzlara dağıtımı


Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 149

Şekil üzerinde görüldüğü üzere büyük havuzların sayısı


yaklaşık 20 civarındadır. Bunlar üzerinden 4 tanesi gücün
yaklaşık % 50 den fazlası kontrol altında tutulmaktadır. Yani
dört tane kapıyı çalarak bu kontrol bilgisayarlarına ulaşmak
mümkündür. Bu vesile ile bir BTC yi birden fazla defa harcama
imkanına sahip olursunuz. Böyle bir durumun meydana
gelmesi BTC değerini ne şekilde düşürecektir anlıyorsunuz.
Bu durum kolaylıkla ortaya çıkabilecek bir haldir.

Madenciliğin ülkeler bazında dağılımı.

Burada en önemli risk sadece bu da değil. Çoğunluğu


kendi bünyesinde barındıran havuzların birçoğu aynı ülke
sınırları içerisinde bulunuyor. Bu da BTC sisteminin ele
geçirilmesi riskini bir kat daha arttırıyor. BTC her ne kadar
başlangıçta merkezi olmayan bir yapı içinde olsa da belli
borsa spekülatörleri ve madencilerden ötürü merkezi bir
konuma gelmektedir. Bu duruma bakıldığında tüm kripto
paralar için aynı durumun geçerli olduğunu görmekteyiz.
Çünkü kavramsal olarak bu yapıların birbirine çok
benzer olduklarını görüyoruz. Onların ortak bir sorunu
bulunmaktadır. Başlangıçta merkezi olmayan bir sistemle
meydana gelmiş olsalar bile daha sonrasında aynen BTC
örneğinde olduğu gibi büyüdüklerinde merkeziyetçi bir
150 CWT IDEOLOJISI

hale geliyorlar. Yeni bir birim oluşturmak için sayı çiftinin


belli bir düzen oluşturması gerekmektedir. Bu vesile ile blok
meydana gelmektedir. Blockchain üzerinde bu biçimde bir
blok oluşturduğunuzda genesis bloku size ödül olarak BTC
gönderecektir. Hemen bütün kripto paralar aynı mantık
çerçevesinde hareket ederler. Yeni para birimi elde edebilmek
için ağ üzerindeki desteğe devam etmek gerekir.
Ağın açık bırakılması yani desteklenmesi madencilik
demektir. Nitekim herkesin düşündüğü gibi BTC
madencileri doğrudan üretim işine girmezler. Onlar
Blockchain üzerinden blok oluşturulması işlemini yaparlar
ve neticesinde ödül olarak BTC alırlar.
Bukavrammerkezileşmeyeyolaçar.İlkaşamadabirçokmadenci
bulunmaktadır çünkü maden işi kolay gerçekleştirilmekte, bloklar
kolay oluşmakta ve ağın desteklenmesi kolay olmaktadır. Ağın
kendisi bu arada kararlı ve iyi korunmuştur. Hem POW hem de
POS kavramlarında koruma sağlanmaktadır.
Fakat POW sisteminde sürekli donanımların
yenilenmesi gerekmektedir. Yeni blokların etkin bir
biçimde kullanılabilmesi için bu bir gerekliliktir. Bunu
sağlayacak imkanlar herkesin elinde bulunmuyor. O sebeple
piyasadaki bu rekabet azalmıştır. Klasik POS yapısında da
durum bundan çok da iyi değildir. Yeni blok oluşturmak
için elinde kripto para birimi olması gerekir. Ne kadar çok
paranız varsa, o kadar çok blok yaparsınız, ne kadar çok
blok oluşturursanız, size o kadar çok para verilir. Buna göre,
daha güçlü, daha güçlü ve daha güçlü hale geliyorsunuz.
Bu durumda seninle yarışanların durumları giderek daha
da zorlaşıyor. Bunun sonrasında eğer paralarınızı kimseye
satmazsanız ağı kendi kontrolünüz altında tutmaya devam
ediyorsunuz.
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 151

Böylelikle, bu mantıkta çalışan ağın tamamı bireysellikten


sıyrılarak merkezi sisteme doğru evrim gerçekleştirecektir.
POW sistemi üzerinde madencilik yapmak için ne kadar güç
sarf etmek gerekiyor ise ya da POS sistemi üzerinde ne kadar
fazla paraya ihtiyacımız varsa o denli belli bir noktaya doğru
kayma artacaktır. Bu nedenledir ki kripto para birimlerinin
bağımsızlığı ve merkeziyetçi yapısı yanılsamadan ibarettir.
Aslına bakılırsa her bir birimin bir sahibi var ve çoğunlukla
da onların kim olduğunun kimse farkında değil.
BTC nin merkezileşme tezi aşağıdaki veriler ışığında
mükemmel bir biçimde ortaya konmuştur. Emisyonu
gerçekleşmiş olan tüm BTC rezervlerinin % 99 oranı %
1’e ait olan cüzdanlarda muhafaza edilmektedir. Dahasına

Halihazırda yayınlanan tüm Bitcoinlerin yüzde 99’u,


cüzdanların yüzde 1’de saklanmaktadır.
152 CWT IDEOLOJISI

bakılmak gerekirse içinde 10.000 ve üzeri BTC bulunan 114


adet cüzdan bulunmaktadır (bu cüzdanlarda bulunan BTC
değeri yaklaşık 20 milyar dolar civarındadır). 1.000 BTC
üzerindeki tutara sahip olan cüzdan sayısı çok fazla olmayıp
yaklaşık 1.600 adresi teşkil etmektedir. Evet, ne söyleyebiliriz
ki... Cüzdanında en azından 1 BTC bulunan kullanıcılar
% 3’lük bir kısmı teşkil etmekte oldukları için kendileri ile
gurur duyabilirler. Geriye kalan % 97’lik kısım ise payın
büyük bir kısmını aldıkları için memnuniyet içindedirler.
Bu piramidin tepesinde ise Satoshi Nakamoto’ ya ait cüzdan
bulunmaktadır. Onda ise milyon üzerinde BTC bulunuyor ve
hiçbir şekilde daha yerinden oynamamıştır.

Efsane No 5: Blockchain sisteminin anonimliği ve


açıklığı iyi bir şeydir.

Blockchain açık bir sistemdir ve herkes onu görür BTC


üzerinde ise bu olamaz ve anonimlik bir durum söz konusu
olamaz. Örnek olarak eğer kötü niyetli birisi cüzdan için fidye
talep ederse herkes o cüzdanın kötü bir insana ait olduğunu
anlar. Bu cüzdan üzerinden yapılan işlemleri kim olursa
görebilir ama dolandırıcı için oradaki paraları kullanma imkânı
bulunmamaktadır. Çünkü orada bir kişiye ait kimlik bilgileri
gizlidir ve bu yüzden hapse girebilirsiniz. Kripto paraların
normal paralarla değişiminin sağlandığı tüm borsalarda
bu işlemlerin gerçekleştirilmesi için kimlik kontrolünden
geçilmesi gerekmektedir. Bu nedenle kötü niyetliler büyük
oranda temiz paranın arasına kirli parayı koyarak bir mikser
sistemi çalıştırırlar ve bununla beraber kara para aklama
yoluna gitmiş olurlar. Bu tip kişiler bu işlemler için büyük
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 153

komisyonlar öderler ve büyük risk altına girerler. Çünkü bu


mikser sistemi genel ya anonim bir yapıya sahiptir (parayı
da alıp ortadan kaybolabilir) ya da önemli bir kişinin idaresi
altında bulunabilir (resmi organlara ihbar edebilir).
Anonim yapılar sadece suçlular açısından değil,
kanunlara riayet eden sade vatandaşlar açısından da tehlike
arz edebilmektedirler. Size basit bir örnek vermek istiyorum:
Anneme bir miktar BTC göndermek istiyorum. Daha
sonrasında annem şunu biliyor:
Benim ne zaman ne kadar param bulunuyor.
Daha önemlisi ben bu paraları ne zaman ve ne için
harcadım. Ben onunla ne satın aldım? Nerede rulet oynadım?
Hangi politikacıya destek oldum?

Blockchain teknolojisinin şeffaflığı - hem avantajı hem


de dezavantajıdır.
154 CWT IDEOLOJISI

Bir bardak limonata için arkadaşımdan aldığım borcu


iade ettiğimde benim finansal durumumu bilecek. Siz bunun
saçmalık olduğunu mu düşünüyorsunuz? O zaman kredi
kartınızın tüm finansal geçmişini erişime açık bir vaziyete
getirir misiniz? Sadece geçmişini de değil aynı zamanda
gelecek işlemlerini de.
Belki bazı gerçek kişiler için bu durum söz konusu olabilir
ama bunu bir şirket anlamında konuşacak olursak ölümle eş
anlamlı bir konudan bahsediyoruz. Onun tüm alt kanatları,
alımları, satımları, müşterileri, hesap hacimleri ve dahası...
Hepsi ifşa edilecektir. Yani bu finansal saydamlık birçok açıdan
BTC için ciddi bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır.

Liderin peşinden gitmek


Amerika Birleşik Devletlerinde kripto paralar mal olarak
Kabul edilmeye başlandı. Bunlar üzeriden KDV olmayışı da ne
madenciler açısından ne de bu paraların kullanıcıları için bir
problem teşkil etmiyor. 2016 yılında ABD mahkemelerinden
bir tanesi tarafından kripto paraların ödeme aracı olarak
kullanılabileceği ve suç gelirlerinin aklanmasında kullanılması
halinde ise yasal sonuç doğuracağı yönünde karar alındı. New
York Eyaleti tarafından bu faaliyetleri düzenleyen (madencilik
ve değişim aracı) özel bir lisans getirilmesi kararı alınmıştır.
Bu lisans NewYork Bitlicense olarak adlandırılır. Vermont
Eyaletinde ise aklı sözleşmelerin yasal geçerlilik kazanması
için kanun tasarısı hazırlığı yapılmaktadır. Avrupa Birliği
yapısı içerisinde ise kripto paralar öncelikle yeni başlayan ve
en başlıcaları maden şirketleri açısından vergi dayatmasına
izin vermeyen ödeme aracı olarak değerlendirilmektedir.
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 155

Dünya devletlerinin yetkilileri kripto-para birimini düzenlemeye çalışıyor

Fakat ABD, Avrupa Birliği Ülkeleri ve Çin gibi yerlerin


bu piyasa üzerinde öne çıkmalarında buradaki hükümetlerin
aktif politikalarından söz etmek tam da doğru olmayacaktır.
Bundan daha ziyade buradaki durum büyük yatırımcılar ve
sermaye sayesinde olmaktadır. Yukarıda adı geçen ülkelerde
başta BTC olmak üzere kripto paraların yasaklanması için
girişimde bulunulmuştur. Olmadı. Sonuç olarak taktikler
değişti. Kripto para döngüsünü maksimum derecede
ayarlanabilir yaparak BTC üzerindeki kontrolü üst seviyede
tutmak için çaba sarf etmektedirler.
Rusya da aynı yolu izlemektedir fakat diğer dünya
liderlerinden birkaç yıl geride kalmaktadır. Bu geri kalma
durumu bizim BTC ve diğer kripto para birimlerini
uzun süre ciddiye almamamız, bunları değerlendirecek
ayrıca karar alacak yetkin ve kalifiye bir merkezin mevcut
bulunmamasından ileri gelmektedir. Aslına bakılırsa
bugün de böyle bir yapı mevcut değildir. Ancak kripto para
156 CWT IDEOLOJISI

konusuna kapsamlı olarak bakmak gerekmektedir: Ulusal


güvenlik açısından, kamu ve mali egemenlik ayrıca jeopolitik
açıdan değerlendirmek gerekiyor. Sadece böyle bir yaklaşım
doğru, dengeli ve bilinçli bir karar vermemizi sağlayacaktır.
Bu konuda en seri biçimde karar almak gerekiyor.
Benim fikrime göre Çin kripto para piyasasında inisiyatifi
kendi eline almak için seri bir biçimde hareket etmeye
devam ediyor. Bunun neticesinde özellikle Çin ve diğer
uzak doğu ülkeleri sınırlarında maden işletmeciliği
alanında donanımların üretiminin yapıldığı fabrikalar
bulunmaktadır. Bu durum bazıları için bir yenilik olabilir
ama bu sektörden asıl parayı kazananlar maden işini
gerçekleştirenler değil aksine bu cihazları üretenler ve
piyasaya sürenlerdir. Bu malzemelerin üretim maliyetleri
satış fiyatlarından on kat daha düşüktür. Bu aşırı fiyatlanma
durumu uzak doğudaki maden değerinin ve BTC satın alma
fiyatlarının yükselmesine ve bunun yanında diğerlerinin de
fiyat arttırımını beraberinde getirmektedir.
Model olması açısından, Çinli maden ekipmanları
üreticileri öncelikle bu cihazlar yardımıyla birkaç ay üretim
yapıp arkasından bu cihazları diğer ülkelere satmaktadırlar. Bu
yaklaşım sayesinde bu üreticiler rakiplerini belli bir mesafede
tutarak bu piyasadaki etkilerini arttırmaya devam etmektedirler.
İfade edilen ülkelerde kripto para işlemlerini yasaklamak
imkansızdır. Bu durum İnternete yasak koymak ya da dışarıda
yağan yağmuru yasaklamak kadar absürt bir durumdur.
İşte bu nedenlerden ötürü merkez bankalarının ve diğer
düzenleyicilerin tüm arzularına rağmen kripto para birimleri
üzerinde gerçekten bir etki oluşturulamadı. Günümüz itibariyle
BTC nin yasaklanmış olduğu ülkeler şunlardır: Nepal, Bolivya,
Kolombiya, Ekvador, Bangladeş. Bu listeye girmek için acele
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 157

etmeniz gerektiğinden emin değilim. Kripto para birimlerinin


dolaşımlarını yasaklasanız bile regülatör tarafından belirlenen
hedefe ulaşma imkanı bulunmamaktadır. Bu piyasada
bulunan oyunculardan bir kısmı kesinlikle dikkatini diğer
aktiflere doğru yönlendirecektir. Fakat büyük bir çoğunluk
bundan vazgeçmeyecek ve yasa dışı bir faaliyet yürütme
pahasına gölgede kalarak sevdikleri uğraşı sürdürmeye devam
edeceklerdir. Aslında kripto para sistemini yasaklamaya çalışan
lobi yapıları insanları suç işlemeye itmektedirler. Ne için? En
azından bu tarz suçluluları daha sonrasında kolayca kilit altına
alabilme, onlar aracılığı ile manipülasyon yaratma ve belli
oranlarda onları sokağa çıkarma maksadıyla kullanmadır.
Öte yandan, kripto-para birimlerinin yasallaştırılması,
devletin küresel spekülatif iş faaliyetlerine teslim olması
demektir. Aslında, ülkeye para girişi sağlanmaktadır. Bunlarla
beraber aslında birçok ülkenin kendi ulusal parasının
dolaşımından taviz vermek koşuluyla kendi egemenlik
hakkından kısmı olarak bu kadar vaz geçebilmesini anlıyorum
Daha önce hiç sahip olmadılar.

Kendin elde et!


Bu durumda ülkelerin belli bir merkeziyetçiliğe bağlı
olamayan ve BTC’ye alternatif olabilecek kripto paralarını
üretmeleri gerekmektedir. Bu para birimi sadece teknik
anlamda BTC’nin önüne geçmekle kalmayıp (hız, işlem
masrafları, hareket yeteneği) aynı zamanda merkeziyetçilikten
uzaklaşmayı becerebilmelidir. BTC’yi eleştiren bir yapı olarak
bu biçimde ortaya çıkan bir kripto para onun önüne geçecek
ve dünya yüzünde popülaritesini konuşturacaktır.
158 CWT IDEOLOJISI

Ayrıca bizim kripto para sistemini yasaklayan değil,


aksine bu piyasayı düzene sokan yasal düzenlemelere
ihtiyacımız vardır. Kripto para değişim noktalarını ve bu
paraların işlem gördüğü borsaları lisans altına alarak onların
da itibari düzeye gelmesi sağlanmalıdır. Özellikle uluslararası
piyasalarda ve değişim noktalarında meydana getirilen güven
ortamı sayesinde sadece yatırım için cazip bir ortam meydana
gelmeyecek aynı zamanda bu para biriminin kullanımıyla
alakalı riskler de ortadan kalkacaktır.
Kripto para işlemlerinde kimlik tespiti ve doğrulama
sayesinde terörizmle mücadele sorunu ortadan kalkacak ve
kara para aklama sorunu çözülecektir. Bunun dışında kripto
para borsası ve değişim noktalarını Visa kart ile entegre
etmek yerine kendi ülkelerindeki ödeme sistemleri ile entegre
etmek mümkündür. Bu biçimde bir yaklaşım ülkenin kendi
kontrolündeki bir mali sisteme dönülmesini sağlayacaktır.
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 159

Ben şahsen BTC piyasasının beklentilerini oldukça belirsiz


görmekteyim. Bunu da bir çok nedene bağlayabilirim. Yalnız
bu durum o para birimi uğruna mücadele verenlerin, ciddi
anlamda bu uğurda makroekonomik derecede dahi para
harcamış olanların onu kontrol etmekten vaz geçmeleri
gerektiği anlamına gelmemelidir. Diğer bir soru ise mevcut
kurallar ile bu alanda başarıya ulaşılmamasıdır. Ancak
çabalarımızı kendi madencilik ekipmanımızın üretimine
yoğunlaştırırsak, o zaman her şey mümkündür.
BTC savaşlarında, galibiyet arzusunda olanların Çin’in üretmiş
olduğu eskimiş çipleri ve ekran kartlarını şişirilmiş fiyatlara
satın almak yerine kendi ürünlerini üretecek sanayi tesisleri
kurmaları gerekmektedir. Verimliliğin sağlanması açısından
bu ekipmanların Çin’de üretilen muadillerinden daha ucuza
mal edilmesi gerekmektedir. Sanayi alanlarının tesis edilmesi
(Atom enerji santralleri gibi) ve madencilik çalışmalarına özel
elektrik tarifeleri sunularak bu tip üretimlerin desteklenmesi
ve bu sektörün büyümesi sağlanır. Bu madencilik çiftliklerinde
dünyanın en büyük havuzunu oluşturmak mümkündür. Sadece
bu tarz entegre bir yaklaşım BTC üretimi konusunda diğer
ülkelerle rekabet edebilme imkanını ortaya koymakta ve BTC
üretimimi kontrol edebilme imkanı sunmaktadır.

ICO patlaması
Blockchain teknolojisinin gelişmesine yönelik alanlardan
bir tanesi de ICO (Initial coin offering) teknolojisidir.
ICO, halka arz ile (IPO) benzer bir prensipte çalışmaktadır.
Yatırımcılar sermayelerini koyarak belli bir pay elde ederler.
Buradaki temel esas şudur ki ICO prensibinde yatırımcı
160 CWT IDEOLOJISI

gerçek anlamda hisse elde etmemektedir. Bunun yerine kripto


borsalarda değişik kripto paralara satılan kriptografik bir
değer (coin) elde etmektedir. Burada kesinlikle belirtmemiz
gereken husus şudur ki, burada elde edilen coinler ne
hisselere ne de başka türlü bir mülkiyete bağlı değillerdir.
Eğer her şeyi kendi ismi ile ifade edecek olursak ICO ekipleri
yatırımcıya %99 oranda hava satmaktadır. Yani onların gelir
elde edeceklerine dair ümit satılmaktadır.
Burada anlamamız gereken önemli bir husus ICO
sistemine katılım yapan insanlar bu ya da değişik projelere
katılmaya karar verenlere büyük karlar vaat etmektedirler.
2017 yılında BTC ve Ethereum’dan daha fazla bir gelir elde
edilebileceği söylenmekteydi. Yalnız reel hayatta bu biçimde
bir dönüş elde etmenin imkanı yoktur. Yasalara uygun

ICO, vakaların %99’da yatırımcılara hava satmaktadırlar


Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 161

olmak kaydıyla hiçbir iş kolunda koyduğumuz paranın


yirmi katını bize verecek bir iş yoktur. Kişi kendisi eğer bunu
yapabilseydi ICO için yatırımcı aramaya gerek olur muydu?
Aklınıza gelecek herhangi bir kredi kuruluşu bu biçimde bir
proje için daha fazla parayı makul ve mantıklı faiz oranları
ile sunabilmektedir. Bu sebeple ICO sistemine 2017 yılında
girmeye çalışanların yeni yıla ulaşmadan varlıklarını sona
erdirmeleri şaşırtıcı değildir.
Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir husus da şu şekildedir.
ICO çalışması gerçekleştirilirken bu metoda yoğun ilgiden ve
finansal etki alma arzusundan kaynaklanan ‘’baloncuk’’ etkisi
denen bir durum ortaya çıkabilmektedir. Önemli risklerden
bir tanesi kripto para piyasasının şeffaf olmamasından
kaynaklanan dolandırıcılık ve koyulan sermayenin yitirilmesi
ihtimalleridir. Bu günümüz şartlarında ICO sisteminin
önemli sorunlarından biri olup bu aracın etkin bir biçimde
kullanılmasına engel olmaktadır. Kripto para birimlerine
devlet kontrolünün getirilmesiyle bu sorunun aşılacağı
düşünülmektedir.
ICO üzerinde devlet kontrolünün sağlanması ve risklerin
aşağıya çekilmesi haricinde fiziki anlamda varlık sahibi ve
itibara sahip olan büyük aktörlerin de bu sistem içerisine
girmesine yardımcı olur. Bu da günümüzde devam eden
ABD ve AB yaptırımları karşısında önemli bir husus olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Bunun haricinde ICO sistemi başta Kırım olmak üzere
Rusya Federasyonu’na yatırım çekmek maksadıyla etkili
bir araç olacaktır. Burada, artık mevcut olan, özellikle
genişleme maksadıyla yatırım talebinde bulunan girişimcilik
faaliyetlerinin çekilmesi daha doğru bir yol olarak
görülmektedir.
162 CWT IDEOLOJISI

MANIFESTO
Anonim bir ödeme aracı olarak düşünülen ve yaratıcısının
çok zeki olduğundan şüphe etmediğimiz ilk kripto paranın
ortaya çıkması üzerinden 10 yıl geçti.
O aslında paranın yerini alabilir. Fakat dünya yüzünde
onu kendisine karşı tehdit olarak algılayan ve küresel
sistemdeki pozisyonlarını tehlikeye düşüreceğine inanan
güçler bulunmaktadır.
Bu mücadelede güçlerini kaybetmemek adına kripto
paraların gücünü anlayan insanların akıl ve dikkatlerinin
üzerindeki bir güçle sistemi tersine çevirmişlerdir.
Kripto paralar bir ödeme aracı olmaktan uzaklaşarak
yatırım aracı haline gelmişlerdir. Borsadaki spekülatif
mücadelede verdiği mücadelen mağlup ayrılmıştır.
Madencilik yarışı öyle bir hale gelmiştir ki 1 USD
değerindeki bir kahvenin bedelini BTC ile ödemek
istediğimizde işlemin onaylanması için madencilere 25
Cent ödemek zorunda kalıyoruz. İşlem maliyetlerinin
yüksek olması tüm üst seviye kripto paralar için geçerlidir.
Borsadaki spekülatörlerin ve madencilerin açgözlülüğü
BTC’nin belasıdır.
Böylece, dünyanın elitleri, karşı koyamayacak bir şeyi
bastırmayı başardılar.
Bugün artık çok geç olmadan insanlar kripto para
piyasasındaki durumu düzelterek bu yapının mevcut
para sisteminin yerini alabilecek olan anonim bir
ödeme sistemi haline dönmesi için çaba göstermek
zorundadırlar.
Bu dönüşüm mümkündür! PRİZM kavramı da tam olarak
bu dönüşümü ifade ediyor.
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 163

Prizm
Prizm CWT toplumsal hareketinin bir ürünüdür. Burada
güvenlik nedeniyle açıklayamayacağımız çok güçlü (en
güçlüsü olduğunu söylemezsek) bir programcı grubunun
çalışması sonucunda ortaya konmuştur. Prizm kesinlikle bir
emisyon merkezi bulundurmamaktadır ve kesinlikle şeffaf
bir biçimde (Blockchain) kullanılan merkezilikten uzak bir
ödeme sistemidir.
Prizm’nun BTC ile farkı oldukça aşikârdır. Bant
genişliğinin bir sınırı olmayıp işlem süresi 1 dakikanın
üzerine çıkmamaktadır. En ufak işlem ücreti %0.5 olup
en fazla ise 10 Prizm olarak belirlenmiştir. Yani dünyanın
herhangi bir yerine 1 milyon Dolar aktarmak istediğimizde
ödeyeceğimiz azami miktar 10 dolardır.
Tüm diğerlerinden farklı olarak yeni para emisyonu için
ortaya konan teknik uygulamalar sayesinde Prizm kendi
gelişim evresinde daha da merkezi olamayan bir yapıya
bürünmektedir.
164 CWT IDEOLOJISI

Açık kaynak kodu burada bulunmaktadır https://github.


com/prizmspace/PrizmCore
Prizm’nun misyonu Amerikan Doları üzerine kurulmuş
sistemden Blockchain esasında işleyen geleceğin ekonomik
yapısı olan kripto, ekonomiye doğru yumuşak bir geçiş
yapmaktır.
Prizm, Blockchain teknolojisini ve proje geliştirme
sürecinde tamamen yeniden tasarlanan NXT Core
çekirdeğini kullanmaktadır Diğer tüm kripto para
birimlerinde olduğu gibi yeni para biriminin emisyonu
madencilik ve işleme sürecinden ayrılırken yapılan
çalışmalar neticesinde neredeyse ilk defa ortaya konan
benzersiz paramaming mekanizması yaratılmıştır. (Proof-
of Work/Proof-of-Stake). Prizm sistemindeki emisyon
işlemlerinde para tüm kullanıcıların cüzdanlarında merkezi
olmayan bir biçimde aynı anda üretilmektedir. Bunun
sayesinde Genesis cüzdan ağının gelişmesiyle birlikte
yeni paralar birçok adrese dağılmaktadır. Böylece zaman
geçmesiyle beraber Prizm giderek daha da yayılıyor ve
merkezi olmaktan uzaklaşıyor.
Yeni para meydana getirme hızı iki faktöre bağlıdır.
Paramaming mekanizmasında Blockchain pazarlama
ögelerinin kullanılmasına, bunun sayesinde daha fazla
kullanıcıya ulaşan sosyal bir virüs gibi ağ kendi başına
gelişim gösterebilmektedir. Prizm asla BTC ve diğer
POS model para birimleri gibi merkezi idare yapısına
bürünmeyecektir. Düğümlerin kurulumu ve blokların
oluşturulması şu anda evinizdeki bilgisayardan izlenebilir
durumdadır. Bu durum gelecekte de daha karmaşık bir hal
almayacaktır. Paramaming Prizm benzersizdir ve ilk kez
uygulanmaktadır.
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 165

Kripto para birimi PRIZM, mevcut kripto para birimlerinin


avantajlarını birleştirmiştir

Prizm kripto para biriminde tüm eksi yanlar düzeltilmiş ve


diğer paralarda bulunan olumlu yönler bir araya getirilmiştir.
Bu paranın piyasaya çıkmasıyla (17.02.2017) ekip sadece bu
gergin ortamda projenin canlılığını kanıtlamakla kalmamış
aynı zamanda onun sürdürülebilirliği ve uzun ömürlü
olduğunu göstermiştir. Gösterici detay: Prizm BTC’nin
itibari para birimleri karşısında düşüşünü desteklemeyen
neredeyse yegâne para birimi olmayı başarmıştır.
Eminim ki Prizm kapitalleşme kullanıcı sayısı
bakımından sadece BTC’yi yakalamakla kalmayıp onu
geçmeyi başaracaktır. Çünkü tüm teknik göstergeler
166 CWT IDEOLOJISI

bakımından onun üzerinde bir yapıdadır. Öncelikle


BTC’nin başaramadığı modern rahat bir uluslararası ödeme
aracı olarak düşünülmüştür.
Biz Prizm para birimini yarattık çünkü bizden daha önce
kimse merkezi bir gücün etkisi olmadan para basıp dağıtımını
gerçekleştirmemişti. Üstelik bu yapı giderek geliştikçe
merkezilikten uzaklaşmaktadır. İşlem esnasında alınan düşük
komisyonlar sayesinde tam anlamıyla bir ödeme aracı olarak
kullanalabilmektedir Bugün baktığımızda BTC’nin hızlı
transferi için ya da değeri 1 Dolar kahvenin bedelini ödemek
için kimse fazladan 20-25 Cent ödemek istemez. Mevcut
bulunan tüm kripto paraların neredeyse tamamı ya BTC
Forkları (çatallanmaları) ya da Blockchain aracılığıyla ortaya
konmuş birimlerdir. PRİZM yukarıda adı geçenlerin ikisine
de uymamaktadır. Programlama dili de farklıdır zaten. (BTC
ve onun çatalları C++ programlama dilinde yazılmışken,
Prizm Java aracılığıyla yazılmıştır.)
Prizm POW yapısından çok uzaktadır. POS sistemi de aynı
şekilde onun yapısını uzağında bulunmaktadır. Aslında yarı
efsane niteliğindeki Nakamoto kripto paraların ilk devrimini
anlamıştır. Para basma imkanına kavuşmak... Fakat kendisi
de yapbozun en önemli kısmı olan bu durumun tam olarak
nasıl olacağını ortaya çıkaramamıştır.
Bu durum BTC ekosisteminde kırılgan bir nokta meydana
getirmiştir. Para üretimi yapıp dünyaya yaymak yerine sistemi bir
kargaşa halkasına çekip, SeWit benzeri donanımların iyileşmesini
yıllarca geciktiren, gereksiz çatallaşma hikâyeleri ile tehdit ederek
düşen kurdan faydalanarak alım yapan madencilerden oluşan
bir merkez bankası kisvesine bürünmüştür. BTC ilk başlarda
merkezileşmeden uzak bir yapıdayken yıldan yıla madenciler ve
spekülatörlerin elinde konsantre bir hale gelmiştir.
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 167

Prizm, kripto para esasında bir defada dünyadaki finansal


ve iktisadi sistemi değiştirecek kesinlikle yeni bir sistem ortaya
koymuştur. Bunun sırrı da paranın meydana getirildiği anda
emisyonunun nasıl gerçekleştirileceğidir. Şu anda mevcut
bulunan kripto paraların %99,9’u yeni bir para kazımak
(mining) için normal sayı çiftlerini işlemesi gerekmektedir.
Bunların yardımıyla bir blok meydana geliyor ve neticesinde
genesis bunun için size ödeme yapıyor.
Prizm’da yapı tamamen farklı bir biçimde
düşünülmüştür. Para emisyonu Blockchain üzerinde blok
oluşturma ile ilgili değildir.
Burada para oluşumunu sağlayanlar ağı çalışır
vaziyette tutan gönüllülerden oluşuyor. Onlar sadece
kendi oluşturdukları blokları üzerinden yapılan transfer
işlemlerinden ücret alıyorlar. Para oluşumu işlemi
ise tüm kullanıcılara aynı anda yapılmaktadır. Bu da
merkezileşmeden daha da uzaklaşmak anlamına geliyor.
Bir bölgede genel toplamın %50’si üzerinde bir toplama
yapmanın imkânı yok. Kullanıcıların sayısı ne kadar artarsa
ağ daha da bölümlenmiş bir hale geliyor. Adres sayısı
arttıkça genesisin daha fazla üretim yapması gerekiyor.
Genesisten daha fazla para alabilmek için kullanıcılar
sadece ellerinde bulunan parayı konsantre etmekle
kalmaz kendi alt kullanıcılarına da dağıtım yapmak
suretiyle sistemi daha popüler bir hale getirmekte ve daha
sonrasında onu merkezcilikten daha da uzaklaştırmaktadır.
Yani para oluşturulması yeni blok oluşturup oluşturmadan
bağımsız olarak sadece onu muhafaza etmekle meydana
geliyor. Paranın meydana gelmesi var olan bakiye üzerine
gerçekleşmektedir. Dünya yüzünde bugün hiçbir kripto
para yoktur ki (özellikle kripto para yani kendini o şekilde
168 CWT IDEOLOJISI

yutturan yapılar değil) Blockchain  ağı üzerinde blok


oluşturmadan bağımsız olarak ve sadece bu işleyişinin
desteklenmesi suretiyle üretim yapabilsin.
Prizm bugün Blockchain  teknolojisinin işleyişi ve
para üretimini madalyonun iki yüzü olarak kullanan tek
para birimidir. Sadece bu yaklaşım sayesinde ilk baştaki,
finansal araçlar yardımıyla topluluklar tarafından kontrol
edilen, şeffaf ve bağımsız yapısından uzaklaşmadan
kalmasını sağlayabilirdi.

PRIZM koinlerin miktarı sınırlıdır


Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 169

Prizm günün itibariyle %51 sorununu çözmüş olan yegane


kripto para olarak karşımıza çıkıyor. Peki neyin sayesinde?
Öncelikle ön madenciliği küçük miktarlarda ve azami
sayıda kişiye ulaşacak biçimde gerçekleştirilmektedir. Bize
yatırımcı gerekmiyor. Bize kendi ülkesinde Prizm’u azami
ölçüde yayacak partnerler gerekiyor. Bu vesileyle sistemin
azami derecede genele yayılmasını sağlıyoruz. Biz Aşil’in
topuğu değiliz ve kendimize hiçbir şey bırakmıyoruz.
Nakamoto’dan farklı olarak biz kanlı canlı ve ortada kişileriz
ve kesinlikle merkezcilikten uzak bir finans aracı yaratıyoruz.
İkincisi, eğer elinde bol para bulunduranlardan biri
Prizm’u piyasadan toplayıp büyük miktarda almaya kalkışırsa
dolaşımdaki sayısının sınırlı olması nedeniyle Prizm’ın fiyatı
hemen yukarı çıkacaktır. Bu nedenlerden dolayı insanlar onu
ellerinden bırakmak istemeyecekler. Bu da sadece kullanıcı
sayısının artmasına ve şebekenin büyümesine neden olacaktır.
Piyasadan Prizm toplamaya kalkan bu para babalarının
üstünde bu durumda hemen ortaya çıkacak her halükarda
kullanıcı zincirleri bulunacaktır. Kendi varlıklarının miktarı
artacak ve bunula beraber bu para babalarının üzerindekilerin
emisyon hacmi de artacaktır.
Aslında pratikte bu durum para babalarının büyük gelir
elde etmesini sağlayacaktır. Fakat o sistem üzerinde bir
iktidar kuramayacaktır. Çünkü her halukarda etkisi giderek
aşağıya çekilecektir.
Çünkü emisyon hacmi tüm kullanıcılara dağılmaktadır.
Ağın genişlemesine paralel olarak sistem daha fazla
kullanıcıya para göndermektedir. Yani sistem büyüdükçe
ağ da daha fazla genişleyecektir. Kullanıcıların daha fazla
kazanmaları için saklamak yerine kendilerinin de dağıtmaları
gerekmektedir.
170 CWT IDEOLOJISI

Prizm sisteminde tüm kullanıcılar evlerindeki bilgisayar


yardımıyla 1000 Prizm yardımıyla ağ noktası meydana getirip
blok oluşturabilir. Ağın çalışmasını destekleyerek meydana
getirmiş olduğu blok üzerinden yapılan işlemlerden hizmet
bedelini alabilir.
Cüzdanda ne kadar fazla bakiye varsa o kadar fazla blok
açma imkânı bulunmaktadır. Eğer 1.000 birim elinizde varsa
günde 1 blok, 10.000 varsa günde 5 blok, 100.000 varsa günlük
10 blok açma hakkı elde edersiniz. Fakat yeni para oluşturma
ve ağı canlı tutma arasında hiçbir bağlantı bulunmuyor.
Bu ise Prizm sisteminin BTC ve onun çatallarından ayrıca
Blockchain  sisteminde oluşturdukları paralardan farkını
ortaya koyuyor.
İlk ve tek olarak %51 problemini çözen bir kripto para
birimi olarak çözmüş olmamız artık uzmanlar tarafından
itiraz görmeyen bir durum. Bu husustaki çalışmalarımız
uzmanlar tarafından beğeni ile karşılanmıştır.
Bu durum birçok kişiyi korkuttu en başta yüzlerce kripto
para için çöküş anlamına geldi ve bazılarının planları suya
düştü. Ama biz inanıyoruz ki Blockchain sistemi üzerinde
bizi bağlamaya çalıştıkları yanılsama değil gerçek anlamda
merkezileşmeden uzaklaşma gerçekleşecek.
Eminim ki yarın dünya BTC gibi dinozorları bir kenarda
bırakarak teknik bakış açısıyla donanmış yeni neslin kripto
parasına gelecek.
Blockchain teknolojisi gerçekten de kripto para kullanımı
ile insanlara yeni ufuklar ve imkanlar açıyor. Fakat bunun için
dünyayı toz pembe görmek yerine geleceğin kripto parasını
yaratmaya yoğunlaşmalıyız.
Gelişmiş kripto para birimi PRIZM 171

P.S.
Yaşlarını bilen birkaç kişi nerede?
Ne duyguları ne de düşünceleri gizlemeyen,
Kalabalığa karşı çılgın cesaretle giden?
Çarmıha gerildiler, dövüldüler, yakıldılar...
Goethe “Faust”

Jacques Fresco 102 yaşında ABD’de 18 Mayıs 2017’de öldü.


Bu çapta bir kişinin ölmesi, daha iyi bir dünya hayal eden
ve onu değiştirmeye çalışan milyonlarca insan için büyük
bir kayıp oldu. Jacques Fresco, kaynağa dayalı ekonomi
kavramının ve “Venera Projesi”nin yaratıcısıdır. Birçok
kişinin itiraf ettiğine göre Jacques Fresco tam anlamıyla
Albert Einstein’ın çağdaşıydı, hayatının çoğunu toplumun
acil sorunlarını çözmeye ve geleceğin şehirlerini yaratmaya
çalışmasına adadı. Jacques Fresco’nun kaynak odaklı
ekonomisi kavramı, sermaye ve kar elde etme prensibine
dayanan mevcut dünya ekonomisinin bir alternatifi olarak
CWT ideolojisinin temelini oluşturdu. Bazıları, bunun ideal
olmadığını, ancak şimdi toplumda gördüğümüzden daha
iyi olduğunu söyleyecektir. CWT hareketi, Jacques Fresco
tarafından başlatılan işe devam etmek için mümkün olan
her şeyi yapmaktadır.
Jacques Fresco’dan bir yıldan kısa bir süre sonra, 26
Mart 2018’de, başka bir deha insan Sergei Panteleevich
Mavrodi vefat etti. Varolan dünya finans sisteminin
adaletsizliği hakkında sadece açık konuşmakla kalmayıp,
aynı zamanda da onunla mücadele etmeye cesaret eden
ilk kişilerden biriydi. Kendi mali piramidi ile, ABD
172 CWT IDEOLOJISI

doları bazında bankacıların dünya finansal piramidinin


prensibini gösterdi. Sıradan insanlara dünyanın finansal
elitlerinin havadan nasıl para kazandığını gösterdi. Bugün
birçok ülkede siyaset, iş dünyası ya da finansla uğraşan ve
amaçları dünyayı değiştirmek ve sıradan insanlara finansal
özgürlük vermek olan çok sayıda genç lider eğitti. Kendisi
dünyada değil, ama onun fikirleri yaşıyor ve dünyamızı
değiştirmeye devam ediyor.
Sonsöz 173

SONSÖZ
Dünyamızın her sakini için küresel değişikliklerin ve yeni
imkanların olduğu bu zamanda yaşadığımız için çok şansılyız.
Ancak küresel değişimler, tehlikeli ve öngörülemeyen kadar
ilginç ve olumludur çünkü ortak bir anlayış yoktur, hedefe
doğru bir hareket ve hareket hedefi yoktur. Günümüzün
insanın düşünme sistemi, kişisel tüketici çıkarları ve
planlarına yönelik olup, onların uygulanması toplumun
hayat kalitesinin iyileşmesine her zaman yol açmaz.
En acımasız ve kanlı savaş sırasında yaşıyoruz: Küresel
kurumlar ve devlet üstü kurumlar arasındaki savaşın
kurbanları dünyanın tüm insanlarıdır. Ve bu mecazi bir
ifade değildir. Geçen yüzyılın tüm askeri çatışmalarının
doğasını incelerseniz, tüm savaşların temelinin parasal
sorun olduğunu anlayacaksınız. Sözde para birimi
savaşları, ulusal para birimlerinin değerinin, devletlerin
174 CWT IDEOLOJISI

ve onların vatandaşlarının maddi tabanının potansiyelini


yansıtmadığı gerçeğine yol açmaktadır. En korkunç şey, bu
sistemin çöküşünün, şu anda sarsılmaz değerler olduğunu
düşündüğümüz tüm araçların değersizleşmesine yol açacağı
için, para savaşlarında kazananlar olmayacaktır. Dahası, bu
savaşların sonucunda, medeniyetimizin bundan sonraki var
oluşu sorunu genel olarak ortaya çıkabilir.
Bundan hareketle, en yüksek potansiyelin hidrokarbonlar,
altın, yüksek teknolojiler veya savunma ve savunma
sistemleri yatırımlarında değil, insanlar arasındaki maddi
olmayan ilişkilerde, tüm yaratıcı faaliyet alanlarındaki
ortak çıkarlarının gelişmesinde olduğunu iddia ediyorum.
Birçok siyasetçi, insan hakları savunucusu ve kamuoyu
araştırmacıları, tek bir sorunun cevabını bulmaya çalışıyor:
“Yeryüzünde barış nasıl sağlanır?” Cevabım var: Finansal
sistemi tamamen değiştirmemiz gerekiyor.
Modern para sistemi nedir? Bu, kaderi yaratıldığı anda
önceden belirlenmiş olan kil ayakları üzerinde duran bir
belirsizliktir. Bu sistem dünyadaki her şey gibi, doğum,
gelişme aşamalarını geçti ve şimdi kaçınılmaz olarak onun
ölümüne yaklaşıyoruz. Bu geri dönüşü olmayan bir süreçtir
ve bunu etkilemek, sadece geri dönüşü olmayan yere geri
sürükleyecek olan acıyı uzatırız. Sakin limanda “saklanıp
oturmaya” çalışarak enerjinizi boşa harcamayın, işe yaramaz
fırtına herkesi ve her şeyi kapsayacaktır, çünkü tüm bugünkü
değerler toz haline gelecek!
Bu durumda sadece bir çıkış yolu vardır: Herkese açık ve
anlaşılır olacak, maddi değerlere bağlı olmayan bir hesaplama
birimi oluşturmak, ancak mal veya hizmetlerin değerini ifade
edecek yeni bir finansal model oluşturmaktır. Yeni para birimi
tamamen dağıtılmış olmalı ve ulusal bir bağı bulunmamalıdır.
Sonsöz 175

Yeni bir para biriminin emisyonu, sadece onu kullanan


kişiler tarafından yapılmalıdır.
Her kişi, malları, hizmetleri ve yeni bir yerleşim sisteminin
geliştirilmesindeki diğer çabaları ile sağlayabildiği kadar para
çıkarabilmelidir.
Sadece bu şekilde küresel şirketlerin ve hükümet
yapılarının inisiyatifini ele geçirebilir ve dünya finansal
sisteminin çöküşü sırasında dünyaya yeni, bağımsız ve
etkili bir araç sunabiliriz. Bu araç, bugün kontrolsüz merkez
bankaları şeklinde küresel yönetişimin kollarını elinde
tutanlara tabi olmayacaktır. Tamamen kontrol edilen medya
aracılığıyla insanların bilincini etkileyemezler. Kurumlar, hiç
bir şey ile temin edilmeyen borç yükümlülükleri nedeniyle,
adaletsiz para sistemi yürütme fırsatından mahrum
kalacaklardır. Sonuçta, sözde para birimi savaşlarından uzak
durarak, dünyada askeri çatışmaların risklerini kademeli
olarak azaltabiliriz.
Tabii ki bu hemen yarın olmaz. Ama hiçbir şey yapmazsak
o zaman dünya daha iyiye gitmez! Bu nedenle, birilerinin
gelmesini ve sizin için dünyayı değiştirmeye başlamasını
beklememenizi çağırıyorum. Hayatımızı geliştirecek yeni bir
finansal sistem yaratmak için bir araya gelme zamanı!
CWT IDEOLOJISI
2018

You might also like