Professional Documents
Culture Documents
Kitap 303 Sayfa 1 4rdawydp.m4y PDF
Kitap 303 Sayfa 1 4rdawydp.m4y PDF
Maneviyatta
Ýlham ve Beyanlarýn
Hususiyetleri
ELL HACC
HÜSEYÝN VEDAD
Ýstanbul
2017
E L L H A C C
H Ü S E Y Ý N V E D A D
T E K E L L Ü M - Ü L Ý R FA N
Maneviyatta
Ýlham ve Beyanlarýn
Hususiyetleri
Editör: Þ a f a k T U N Ç Redakte/Tashih: H ý z ý r E R C A N
Baský Tarihi
H.1439 /M.2017
Ýletiþim
Web: http://huvallahu.com
e-mail: ellhuve@hotmail.com
Basým Yeri:
Seçil Ofset Matbaacýlýk
ve Ambalaj Sanayi Ltd. Þti.
Tel: (90) 212 - 629 06 15 pbx
ISBN
978-605-82964-2-8
Ý Ç Ý N D E K Ý L E R
1.DÎBÂCE.......................................................................................................1-7
7.EHL-Ý MAÐRÝB.........................................................................................55-65
BEYANLARIN HUSUSÝYETLERÝ.....................................................................67-75
9.HÂTÝME...................................................................................................77-78
10.YAYIMLANMIÞ ESERLER………………………......................................….……79-80
DÎBÂCE
B i s m i l l a h i r r a h m a n i r r a h i m
1
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Ýnsan olarak görülen varlýklarý esas alarak hüküm
vermek mümkün deðildir. Çünkü bütün dünyadaki var-
lýklarýn idrak ve anlayýþýnýn dýþýnda nice sonsuzluklar ol-
duðu muhakkaktýr. Allah'ýmýz daha nice âlemler yarata-
caktýr.
2
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
3
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Bu durumda velâyet hususunda bazý kimselerin,
"o öyle deðil, böyle olmasý gerekir" gibi bir anlayýþ
içerisinde olmalarý doðru olmasa gerektir. Allah'ýn lütfu-
nun her zamandaki arzusuna göre daha ileri zuhur ettiði
düþünülürse bu hususlarý yanlýþlýk olarak deðil, o zaman-
ki açýlma olarak deðerlendirmek ve o günkü mânâyý id-
rak etmeye çalýþmak daha doðru olsa gerektir.
4
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
5
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
hamlar, o gönlün halini de ifade etmektedir. Ancak o
halde sabit kalýnmadýðý, bunun bir terakki merhalesi ol-
duðu açýktýr.
6
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Huve't-tevfiku'r Refîk
ELL HACC HÜSEYÝN VEDAD
7
ÝNSAN VARLIÐI VE
“HALÝFE-Ý HAKK” SIRRI
B i s m i l l a h i r r a h m a n i r r a h i m
9
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Bu son zamanda zuhur eden "Sahibu'z Zaman"
Allah'ýn ismidir, tatbikat tamamen O'na aittir. Hiç kim-
senin kalkýp da; "ben buyum" demesi mümkün olmaz,
çünkü her þeyin HÜVE'ye döneceði bir zamaný yaþýyo-
ruz. Bu yolda söz "Ben" deðil "O" olmalýdýr. Onun için
Hüve en son noktada, Hatmül Velayet noktasýnda açýldý.
Bu vasfý taþýyanlar O'na döndürülecektir. Yani Hüve id-
rakinde olacaklardýr.
10
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
11
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Bütün yaratýlmýþ varlýklarýn insana tâbi kýlýnmasý
insanýn çok yönlü olmasýný göstermektedir. Demek ki in-
sanda bütün varlýklarýn üzerinde bir hususiyet vardýr. Bu
hususiyet ruhsal olarak deðerlendirilirse zâtîyet-i ilâhîye-
dir.
12
ALLAH'IMIZIN YAKINLIK VERDÝÐÝ GÖNÜLLER VE
O YAKINLIK VERDÝÐÝ GÖNLÜN YAKINLARI
VARDIR.
Ý n s a n y a r a t ý l m ý þ t ý r, a s l i y y e t i s e A l l a h ' ý n z â t ý -
d ý r. A l lah'ýmýz kendisindeki yüksek hasletleri "Ýnsan" da
temaþa etmeyi arzu buyurmuþtur. O halde dinden murat
insanýn aslý ile buluþmasýdýr.
13
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
düþündüðümüzde ruh ebedi olduðu için ruha baðlanan
düþünceler de ebedilik kazanacaktýr.
14
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
15
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Mevlid'de þöyle yazýlmýþtýr;
16
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
17
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
yu ilâhîsi neyse, bu zamanda Hüve, kendisinin nasýl zik-
redilmesini arzu buyuruyorsa, bu zamanýnýn insaný ile
bunu insanlara intikal ettirir.
M a n e v i y a t t a t e s a d ü f v e b o þ l u k y o k t u r. H e r
þ e y A l lah'ýn ilâhî programý çerçevesinde tatbik olur. Ýn-
sanlar bilgi ve düþünceleri kendilerine hamletmektedir-
ler. Haddizatýnda hiçbir þey bilinmiyor. Rabbim ne buyu-
rursa biz onu söylüyoruz.
18
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
19
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
minin zikir olunmasýnýn gerekliliði iþaret edilmektedir.
Kiþi, resûlü kabul etmekle ve resûlü zikretmekle ilâhi ha-
kikatlerin tamamýný zikretmiþ olmaktadýr.
20
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
21
TECELLÝGÂH-I RAHMAN OLAN
KALB ÂLEMÝ
B i s m i l l a h i r r a h m a n i r r a h i m
23
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
ran lütfedildi; orada bütün bu makamlarýn tatbikatý baþ-
lamýþ oldu; Peygamberimizi bir anda Nur-u Ýlahiye erdir-
di. Peygamberimizin gölgesi yere düþmezdi; O’nu bir Nur
kýldý. O insanlarý nurlandýrdý. Ona tabi olanlarý da nur-
dan aydýnlattý.
A l l a h i s m i b i r r u m u z d u r ; h u s u s i b i r r u m u z d u r.
A l lah'ý zikir kula bir kapý açar. Allah dininin kapýsý açýlýr
ve rahmet zuhur eder. Allah ismi ile zikredilmiyorsa, o
zaman Allah dini kabul edilmiþ olmaz. Zaten Peygambe-
rimizden sonra baþka din yoktur.
24
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
25
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
görünmesidir. O artýk Ruh olmuþtur kendinden kendine-
dir.
26
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
RUHANÝYET - CÝSMANÝYET
27
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Peygamberlerin ve zamanýn insanlarýnýn iki görü-
nüþü vardýr: Birisi cismaniyettir ki, zahiren öyle görünür.
Ama ruhaniyeti Allah'a aittir. Peygamberlere ve velilere
ruhaniyetinden istifade edilmek için gidilir. Ruhaniyet
görmezden gelinerek cismaniyetle uðraþýlmasý doðru ol-
masa gerekir.
28
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
29
MANEVÝ YETÝÞMEDE MÂNÂ GÖRMEK,
ÝLHAM VE BEYAN ALMAK
B i s m i l l a h i r r a h m a n i r r a h i m
31
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Mürþid hususiyeti taþýyan bir gönlün öðretici olma-
sý için müspeti de menfiyi de bilmesi lazýmdýr. Önce rah-
met sonra zahmet olmaz; evvela zahmet sonra rahmet
tatbikatý geçerlidir.
32
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
33
ÝSÝMLERÝN KEMALÂT BULMASI VE
"HATEM" KELÝMESÝNDEKÝ HUSUSÝYET
35
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Bugün, Allah'ýmýzýn Musavvir'inde arzu buyurduðu
ve esfele safilin âleminde tatbikata koyduðu "Ýnsan" ma-
cerasýnýn hatmi söz konusudur. Eðer Hüve hakikati açý-
lýp bildirildiyse Allah'ýn bu âlem için tasavvur ettiði prog-
ramýn nihayetine gelinmiþ demek olsa gerekir. Hatmül
Velâyet bu hususiyetleri böylece açmaktadýr.
36
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
37
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
þýnda olmasý icap eder ki, bu da mümkün deðildir. Her
varlýk o kudretten hâsýl olduðuna göre onu nasýl tarif ede-
bilir. Bu mümkün olamayacaðý için Rabbimiz yine kendi-
si tarif buyurmakta ve; "Ben sonsuz bir kudret olarak
isimleri arzu ettim, her isim Benim o isimle arzu
ettiðim bir varlýk hâline gelir. Ýlâhî enerji o vasfa
bürünür. Su buyururum su olur, bulut buyururum
bulut olur, insan buyururum insan olur... O zaman
Ben bütün bu sonsuzluðu sonsuz olan isimler ile
yarattým" buyuruyor.
" G a v s i y y e t " i s m i H z . Pi r i m i z d e z u h u r e t m i þ -
t i r, o n dan sonra Gavsiyyetten görünen olmuþtur ancak
Allah'ýmýzýn Musavvir'inde tasavvur buyurduðu Gavsiy-
yetin tekmil hususiyeti Hz. Pirimizde zuhur etmiþtir.
38
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
39
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
"Hiç kimsenin dinine hilaf demeyiz, din ta-
mam olursa doðar muhabbet" buyrulmuþtur. Herkesin
bir Allah inancý vardýr. Ancak onu ifade etmekte isabet-
sizlikler olabilir. Doðru iman, Peygamberlerin bildirdiði
iman noktasýnda Allah'ý kabul etmektir.
40
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
41
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
layýþtýr. Hz.Ýbrahim'den sonraki peygamberlerin zamanla-
rýnda “Hz. Ýbrahim'in Rabbine inanýyoruz” dediler.
Bir kýsým insanlar ilahi kudrete akrabalýk teessüs etmeye
kalktýlar. Hz. Ýsa için “Tanrýnýn Oðlu” dediler. Bunlar
da bir anlayýþtýr. Geldi geçti. Peygamberimize kadar ge-
lindi. Hz. Muhammed ile ma'rifetullahta kemâliyete varýl-
mýþtýr. Böylece geçmiþ devirlerdeki yanlýþ anlamalar da
düzeltilmiþtir
42
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
43
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Allah, Ýnkýlab-ý Kebir ile ilgili arzusunu uzatýrsa
buna kim ne diyebilir?
44
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
45
HATMÜL VELÂYET
SIRR-I HUSUSÝYETÝ VE VELÂDET
B i s m i l l a h i r r a h m a n i r r a h i m
"BÝR ÝSÝM VAR ONU DAHA YARATMADIM AMA ONA DUA ET,
47
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Celâli bir zât olan Hz. Süreyya zamanýnda harpler
yaþanmasý, seri atýþlý sahra topunu icat etmesi, Hz. Meh-
med Ali Bey zamanýnda iletiþim teknolojisi konularýnda
dünya üzerindeki atýlýmlar bu hususu iþaret etmektedir.
48
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
49
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
t e r akki var. Kuluna tahammül ve vüs'at lütfeden Rabbi-
miz, o noktaya gelen kuluna daha ileri idrak vererek ile-
ri makamlara taþýmaktadýr.
Bakara 2/269.
50
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
51
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
tu. Allah bir gönülde; “Ben buradayým” buyurursa o
zaman kendi hakikatinden haber alýyorsun demektir.
52
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
53
EHL-Ý MAÐRÝB
B i s m i l l a h i r r a h m a n i r r a h i m
55
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
d a ” A l lah’a, Allah’ýn bildirdiði gibi iman eden müstesna
gönülleri iþaret etse gerektir.
56
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
57
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
terakki için gönderildiðinden, "ruh" vatan-ý aslisini özler,
dünyada garip kalýr. Hz.Mevlana; "Ney kamýþlýktan
koptuðundan beri feryad eder" buyurmaktadýr; tabi
b u n l a r m ü ' m i n l e r i ç i n d i r, i m a n ý o l m a y a n l a r ý n h â l i
i s e g a raipliktir (acaip ve tuhaf þeyler); çünkü kendi asli-
yetini ve vatan-ý aslisini inkâr edenler dünyada ve ukba-
da aldanmýþ olanlardýr.
58
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
59
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Maðrib ehli bir bütün olarak ele alýnmaktadýr.
Maðrib ehli El-Ýnsan’a biat edenlerdir. Yani Hû'ya iman
eden, Hû sýrrýný idrak edenlerdir.
60
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
61
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Bakara 6-7. âyetlerinde ise,
62
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
63
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Çünkü Ehl-i Maðrib bütün icra isimlerinin Hüve
hakikatinde cem olduðunun idrakindedir. Bu ya-
kýnlýðýn içinde her varlýðýn hususiyetinin cem ol-
duðu nokta Hüve'dir. Hüve'nin velâyet arzusu
böyledir.
Beyan-ý Ýlâhî:
64
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
65
HATMÜL VELÂYET NOKTASINA
BAÐLI GÖNÜLLERDE ZUHUR EDEN
ÝLHAM VE BEYANLARIN
HUSUSÝYETLERÝ
B i s m i l l a h i r r a h m a n i r r a h i m
67
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
edersen” seni de onun makamý gibi kabul ederim”
buyuruyor. Geçmiþ velilerin Hatmül Velayet'i tasdik
etmesindeki hususiyet budur.
68
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
69
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
sin belirli bir yolu vardýr. Ancak, "Kaderde olmasýn
varsýn dile maksudunu yahu husule gelmesin ol-
maz" buyuran bir azamuþþan Mürþid'in taht-ý terbiyesin-
de sülûk eden bir derviþin kaderini de deðiþtirirler.
70
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Beyan-ý Ýlâhî:
"Teyakkuzda kalýn"
71
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
"Gizli makamlarýmdansýnýz Ene Rabbü'l âlemîn"
âlemîn"
72
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
73
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
Böylelikle Sevgili Efendimiz çeþitli idrakleri anla-
mayý ve tarikat tatbikatý ile ortaya konulacaðýný iþaret et-
miþlerdir.
Beyan-ý Ýlâhî:
Beyan-ý Ýlâhî:
Beyan-ý Ýlâhî:
74
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
"Fefhem.
75
HÂTÝME
B i s m i l l a h i r r a h m a n i r r a h i m
77
Te k e l l ü m - ü l Ý r f a n
neceði ve nasýl rýzýklanýlacaðý peygamberler ve veliler ta-
rafýndan bildirilmiþtir. Ancak Allah'ýmýz kullarýna daha
ileri rýzýk vermek arzusundadýr. Bu da ilâhî âlemde ola-
caktýr.
78
YAYIMLANMIÞ ESERLER
1.KURBU NEVAFÝL (DUA KÝTABI)
2.HÝDAYET-Ý ÝLMÝYE
5.FETHÜL AHFA
7.EHL-Ý BEYT
8.RÝSALET-Ý GAVSÝYYE
9.YÝRMÝ ÜÇ YIL
10.HATMÜL VELÂYET
11.HAKÝKAT KÖÞESÝ
12.ÝLÂHÝ ÝKAZ
15.HZ. FÂTÝME
16.EL MUSAVVÝR
17.MEKTÛB-Ý TÝRMÝZÎ
20.RUHULLAH
21.VAHDET -Ý VÜCUD
22.VAHÝY VE AKIL
23.DÜSTUR
79
25.ÂYETLER VE HADÝSLER
31. EL HÜVE
38. MÝRAÇ
41. ZAMAN
44. El ÝNSAN
47. ÞÝRA
48. KUT
80
BU KÝTAP BÝLÂ BEDEL HEDÝYEDÝR