You are on page 1of 71

İZOSTATİK (STATİKÇE BELİRLİ)

SİSTEMLER
Yapı Elemanları

• İnşaat Mühendisliği ile ilgili yapı sistemleri üç ayrı tipteki yapı


elemanlarının birleşiminden oluşur.
1)Çubuk Elemanlar: İki boyutu üçüncü boyutuna göre çok
küçük olan elemanlara çubuk elemanlar denir. Çubuk
elemanlardan oluşan iki ya da üç boyutlu bina türü yapı
sistemleri genellikle çubuk sistemler olarak anılır.
Yapı Elemanları

1) Çubuk Elemanlar: Kafes sistemler ile kiriş ve kolonlardan


oluşan yapı sistemleri, çubuk elemanların birleşiminden
oluşan yapı sistemleridir.

Düzlem kafes sistem


Yapı Elemanları

2) Yüzeysel taşıyıcı elemanlar (iki boyutlu elemanlar): Bu


elemanların iki boyutu birbirine yakın üçüncü boyutu ise
diğer iki boyutuna göre oldukça küçüktür. Şekilde görülen
perdeli-çerçeveli sistemdeki perdeler, bir boyutu diğer iki
boyutu yanında küçük olan ve düzlemleri içinde yüklenen
yüzeysel taşıyıcı elemanlardır.
Yapı Elemanları

2) Yüzeysel taşıyıcı elemanlar (iki boyutlu elemanlar):


Düzlemleri içinde yüklü düzlem iki boyutlu yüzeysel taşıyıcı
elemanlar levha, döşemelerde olduğu gibi sadece
düzlemlerine dik yüklü yüzeysel taşıyıcı elemanlar plak
olarak adlandırılır.
Yapı Statiğinde Yapılan Varsayımlar

Bu ders kapsamında izostatik düzlem çubuk sistemler


incelenecektir. Uzunluğu boyunca kesiti sabit olan doğru eksenli
çubuklara prizmatik çubuk denir.

1) Malzeme doğrusal-elastik davranış göstermektedir. Bu


doğrusal elastik malzeme tanımına uyan gerilme-şekil
değiştirme eğrisi şekilde görülmektedir.
Yapı Statiğinde Yapılan Varsayımlar

2) Birinci Mertebe Teorisi geçerlidir. Bu teoride, geometri


değişimlerinin (yerdeğiştirmelerin) denge denklemlerine
olan etkileri ihmal edilmektedir. Yani, dış etkilerin sistemde
ortaya çıkaracağı yerdeğiştirmelerin sistemin boyutları
yanında çok küçük olduğu varsayılarak denge denklemleri
şekil değiştirmemiş sistem üzerinde yazılacaktır. Denge
denklemlerinin şekil değiştirmemiş sistem üzerinde
yazılabileceği varsayımının geçerli olduğu teori birinci
mertebe teorisi olarak adlandırılır. Denge denklemlerinin
yazılmasında şekil değiştirmiş sistemin göz önüne alındığı
teori ise ikinci mertebe teorisi olarak adlandırılır.
Yapı Statiğinde Yapılan Varsayımlar

2) Birinci Mertebe Teorisi geçerlidir.


Yapı Statiğinde Yapılan Varsayımlar

2) Şekilde I. ve II. Mertebe teorilerine göre denge


denklemlerinin nasıl yazıldığı görülmektedir.
Yapı Statiğinde Yapılan Varsayımlar
3) Yapı sistemi, yüklemenin şekline ve şiddetine bağlı
değildir. Yani, yapı sisteminin sınır koşulları yüklemeden
bağımsızdır.
Yapı Statiğinde Yapılan Varsayımlar

3) Yapı sistemi, yüklemenin şekline ve şiddetine bağlı


değildir.
Yapı Statiğinde Yapılan Varsayımlar

Malzemenin doğrusal elastik olması ve birinci mertebe teorisinin


geçerli olması durumunda ’’Süperpoziyon İlkesi’’ geçerlidir.
Süperpozisyon ilkesi gereğince yüklerin sisteme ayrı ayrı
yüklenmesi durumunda meydana gelecek statik büyüklükler
(kesit tesirleri, mesnet tepkileri, yerdeğiştirmeler) ile yüklerin
tümünün aynı anda yüklenmesi durumunda meydana gelecek
statik büyüklükler birbirine eşittir.
Yükler

Yapı sisteminde iç kuvvet (kesit tesiri) ve/veya şekil değiştirme


ve yerdeğiştirme oluşturan etkilerin tümüne yük denir. Bu
etkilere örnek olarak aşağıdaki yük grupları verilebilir:

1)Dış yükler (yapı yükleri, ilave yükler, kar, rüzgar ve deprem


yükleri)
2)Sıcaklık değişimi
3)Rötre
4)Mesnet çökmesi
5)İmalat hataları
Yükler
Yükler

Eğik bir çubuğun yatay eksenine dik olarak etkiyen düzgün


yayılı yükün, söz konusu çubuğun eğik uzunluğu boyunca
etkiyen düşey yüke nasıl dönüştürüleceği aşağıda
açıklanmaktadır.
Yükler

Şekildeki eğik çubuğa etkiyen düzgün yayılı yük, bu çubuğun


eğik uzunluğu boyunca etkiyen düşey yüke
dönüştürüldüğünde yayılı yükün şiddeti qs1,

q1 x dx = qs1 x ds eşitliğinden

qs1 = q1 x dx/ds elde edilir ve dx=ds x cos dönüşümü


yapılması durumunda,

qs1 = q1 x cos

olarak bulunur.
Mesnetler ve Birleşimler

Yapı sisteminin dış ortamla birleştiği noktalara mesnet adı


verilir. Dış ortamın yapıya uyguladığı kuvvetlere de mesnet
tepkileri denir.
Ankastre Mesnet: Doğrusal yerdeğiştirmelerle açısal
yerdeğiştirmenin (dönmenin) önlendiği mesnetlerdir. Bu tür
bir mesnette önlenen yerdeğiştirmeler doğrultusunda mesnet
tepkileri meydana gelir. Bu mesnet tepkileri, yatay ve düşey
mesnet tepkileri ile momentten oluşmaktadır.
Mesnetler ve Birleşimler

Sabit (Mafsallı) Mesnet: Doğrusal yerdeğiştirmelerin


önlendiği ancak dönmenin serbest olduğu mesnetlerdir. Bu tür
bir mesnette önlenen yerdeğiştirmeler doğrultusunda mesnet
tepkileri meydana gelir. Dolayısıyla bu mesnette yatay ve
düşey mesnet tepkileri oluşurken moment oluşmaz.
Mesnetler ve Birleşimler

Sabit (Mafsallı) Mesnet:


Mesnetler ve Birleşimler

Sabit (Mafsallı) Mesnet:


Mesnetler ve Birleşimler

Kayıcı Mafsallı Mesnet: Bu mesnette, mesnedin hareket


doğrultusuna dik doğrultudaki yerdeğiştirmesi önlenmiştir.
Bundan dolayı hareket doğrultusuna dik doğrultuda bir
mesnet tepkisi oluşur.
Mesnetler ve Birleşimler

Kayıcı Mafsallı Mesnet:


Mesnetler ve Birleşimler

Elastik Ankastre Mesnetler: Ankastre mesnet kabulünün


geçerli olmadığı durumlarda; yani mesnedin üzerine gelen
moment etkisi altında bir miktar dönebildiği, düşey yük
altında oturma yapabildiği ve yatay yük etkisinde de ötelenme
yapabildiği durumlarda elastik ankastre mesnetlenme söz
konusu olacaktır (Şekil a, b, c).
Mesnetler ve Birleşimler

Elastik Ankastre Mesnetler: Bunlar sırasıyla dönmeye karşı


elastik mesnet, çökmeye karşı elastik mesnet ve ötelenmeye
karşı elastik mesnet adını alır (Şekil d, e, f). Böyle bir
durumda, moment-dönme, düşey yük-oturma ve yatay yük-
ötelenme arasındaki bağıntıların bilinmesine gerek vardır. Bu
bağıntıların doğrusal varsayılabildiği durumlarda; moment-
dönme doğrusunun eğimi R, düşey kuvvet-çökme
doğrusunun eğimi Rv ve yatay kuvvet-ötelenme doğrusunun
eğimi Ru ile gösterilir ve bunlar sırasıyla dönmeye karşı elastik
mesnet redörü, çökmeye karşı elastik mesnet redörü ve
ötelenmeye karşı elastik mesnet redörü adını alır.
Mesnetler ve Birleşimler
Mesnetler ve Birleşimler

Pandül Ayak: Üzerine kuvvet etkimeyen iki ucu mafsallı


doğru eksenli çubuklara pandül ayak denir.

Pandül ayaklar, üzerlerine ilave dış yük etkimedikçe sadece


kendi eksenleri doğrultusunda yük alabilecek ve o doğrultuya
dik doğrultuda kayıcı olan mafsallı mesnede özdeş olacaktır.
Mesnetler ve Birleşimler

Kayıcı Ankastre Mesnet: Özel bir mesnetlenme durumu


olarak, uygulamada ankastre mesnedin aynı zamanda
herhangi bir doğrultuda kaymaya karşı serbest bırakılması da
olasıdır. Kayıcı ankastre mesnet olarak anılan bu mesnette,
kayma doğrultusundaki hariç diğer yerdeğiştirmeler ve
dönme, tanım gereği sıfır olmaktadır.
Mesnetler ve Birleşimler

Birleşimler: Çubukların birbirleri ile birleştiği noktalara


düğüm noktaları denir. İki tür düğüm noktası vardır.

Rijit düğüm noktası: Bu tür düğüm noktasına birleşen


çubukların uç noktalarındaki dönmeler birbirine eşittir, eğilme
momenti değerleri ise genellikle sıfırdan farklıdır.
Mesnetler ve Birleşimler

Mafsallı düğüm noktası: Aynı düğüm noktasına birleşen


çubukların uç dönmeleri birbirinden farklı olmasına karşılık, uç
momentleri sıfırdır.
Mesnetler ve Birleşimler

Mafsallı düğüm noktası:


Mesnetler ve Birleşimler
Denge Denklemleri

Bir cismin dengede olduğunu söyleyebilmek için, bu cismin


hareketsiz olması veya ivmesiz hareket (düzgün hareket)
yapması gerekmektedir. Bir cisim dengede ise bu cisme
etkiyen kuvvetlerin bileşkesi sıfırdır.
Denge koşullarını ifade eden denklemlere denge denklemleri
denir. Düzlem sistemlerde 3 adet denge denklemi yazılabilir.
Denge Denklemleri
Kesit Tesirleri (İç Kuvvetler)

Bir yapı sisteminde dış yüklerden kaynaklanan iç kuvvet


bileşenlerine kesit tesirleri denir. Dış yükler ve bunlardan
oluşan mesnet tepkileri altında dengede olan bir sistem
herhangi bir noktasından kesilip iki parçaya ayrıldığında, her
bir parçanın diğerine uyguladığı gerilmelerin bileşkeleri kesit
tesirleri olarak adlandırılır.
Dış yükler ve mesnet tepkilerinin etkisi altında dengede olan
bir çubuk sistemde; herhangi bir kesimle sistem iki parçaya
ayrılırsa bu iki parçanın kendi içlerinde dengede kalabilmesi
için karşılıklı kesitlere birbirinin tersi yönde eşit iç kuvvetlerin
etkimesi gerekecektir, Şekil 3.1.
Kesit Tesirleri (İç Kuvvetler)
Kesit Tesirleri (İç Kuvvetler)

Kesit tesirleri, kendi düzlemi içinde yüklenmiş olan


sistemlerde 3 tanedir.

Normal Kuvvet (N): Kesitteki  normal gerilmelerin


toplamıdır.

Kesme Kuvveti (T): Kesitteki  kayma gerilmelerinin


toplamıdır.

Eğilme Momenti (M): Kesite etkiyen normal gerilmelerin


kesitin ağırlık merkezinden geçen ve sistem düzlemine dik
olan eksene göre statik momentleri toplamıdır, Şekil 3.1.
Kesit Tesirleri (İç Kuvvetler)

Pozitif Yönler ve Bakış Yönü: Pozitif iç kuvvetlerin


tanımlanması için bakış yönünden yararlanılır. Bunun için her
çubuğun bir tarafı bakış yönü olarak işaretlenir ve çubuğa o
yönden bakılır, Şekil 3.2.
Kesit Tesirleri (İç Kuvvetler)

Normal Kuvvet (N): Çubukta çekme meydana getiren


kuvvet pozitif, basınç meydana getiren kuvvet negatif olarak
kabul edilir.

Kesme Kuvveti (T veya V): Çubuğu saat ibresi ile aynı


yönde döndüren kuvvet pozitiftir.
Kesit Tesirleri (İç Kuvvetler)

Eğilme Momenti (M): Çubuğun bakış yönü tarafındaki


liflerinde uzama meydana getirmesi durumunda pozitif kabul
edilir.
Kesit Tesirlerinin Pozitif Yönleri
Kesit Tesirlerinin Hesabı

Herhangi bir m kesitindeki kesit tesirlerinin hesabı için sistem


bu noktadan kesilerek iki parçaya ayrılır. Bu parçalardan her
biri kendi üzerine etkiyen dış yükler, mesnet tepkileri ve kesit
tesirleri altında dengededir. Bu nedenle, denge
denklemlerinden yararlanılmak suretiyle m kesitindeki kesit
tesirleri hesaplanır.
İzostatik ve Hiperstatik Sistemler

Bir yapının kuvvet hesabına başlamadan önce, yapı sisteminin statikçe


belirlilik ve kararlılık (stabilite) durumu saptanmalıdır.

Statikçe Belirlilik. Denge denklemleri, denge için hem gerekli hem de


yeterli olan koşulları ortaya koymaktadır. Bir yapıdaki bütün kuvvetler
bu denklemlerden tam olarak hesaplanabiliyorsa bu yapı sistemi
statikçe belirli (izostatik) olarak adlandırılır. Eğer yapı sistemleri,
yazılabilecek denge denklemlerinden daha fazla sayıda bilinmeyen
kuvvet içeriyorsa bu yapı sistemleri de statikçe belirsiz (hiperstatik)
olarak adlandırılır. Genel bir kural olarak; bir yapı sisteminin bütün
elemanlarının veya elemanlarından oluşan seçilmiş bazı parçalarının
serbest cisim diyagramları çizilerek ve daha sonra bilinmeyen bağ
kuvvetlerinin toplam sayısı yazılabilen toplam denge denklemi
sayısıyla karşılaştırılarak, kararlı bir yapı sistemi statikçe belirli veya
statikçe belirsiz olarak sınıflandırılabilir.
İzostatik ve Hiperstatik Sistemler

Düzlem bir yapı sisteminin her bir parçası için en fazla üç denge
denklemi yazılabilir. O halde bir yapı sistemine ait toplam parça
sayısının n adet, bilinmeyen mesnet tepkilerinin sayısının r adet olması
durumunda,

r = 3n, statikçe belirli (izostatik)


r > 3n, statikçe belirsiz (hiperstatik)

yazılabilir. Bir yapının statikçe belirsiz olması durumunda bilinmeyen


mesnet tepkilerini hesaplamak için gerekli olan ilave denklemler;
uygulanan yükler ve mesnet tepkileri, yapının çeşitli noktalarındaki
yerdeğiştirme veya eğimle ilişkilendirilmek suretiyle elde edilebilir.
Geometrik uygunluk denklemleri olarak adlandırılan bu denklemlerin
sayısı, yapı sisteminin statikçe belirsizlik derecesine eşit olmalıdır.
Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

ÖRNEK
Şekilde gösterilen kirişi statikçe belirli ya da statikçe belirsiz olarak
sınıflandırınız. Statikçe belirsiz olması durumunda statikçe belirsizlik
derecesini hesaplayınız.

r = 10, n = 3, 10 > 3(3) Birinci dereceden statikçe belirsiz


Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

ÖRNEK
Şekilde gösterilen çerçeve sistemi statikçe belirli ya da statikçe belirsiz
olarak sınıflandırınız. Statikçe belirsiz olması durumunda statikçe
belirsizlik derecesini hesaplayınız.

r = 9, n = 3, 9 = 9 Statikçe belirli
Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

ÖRNEK
Şekilde gösterilen sistemi statikçe belirli ya da statikçe belirsiz olarak
sınıflandırınız. Statikçe belirsiz olması durumunda statikçe belirsizlik
derecesini hesaplayınız.

r = 9, n = 3, 9 = 9 Statikçe belirli
Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

ÖRNEK
Şekilde gösterilen çerçeve sistemi statikçe belirli ya da statikçe belirsiz
olarak sınıflandırınız. Statikçe belirsiz olması durumunda statikçe
belirsizlik derecesini hesaplayınız.
Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

ÖRNEK
Önceki örneklerde gösterilen kiriş ve mafsallı olarak birleştirilmiş yapı
sistemlerinden farklı olarak çerçeveli yapılar rijit olarak birleştirilen
çubuk elemanlardan oluşur. Şekilde görüldüğü gibi çubuk elemanlar
bazen kapalı iç bölgeler oluşturabilmektedir. Burada ABCD kapalı bir
bölge oluşturmuştur. Bu yapı sistemlerini sınıflandırabilmek için, kesim
yöntemi kullanılarak kapalı bölgeden bir “kesim” yapılması ve bölgenin
ayrılması gerekmektedir. Kesim yapılan parçaların serbest cisim
diyagramları çizildikten sonra çerçeve sınıflandırılabilir. Kapalı
bölgeden sadece bir kesit alınmasının yeterli olacağına dikkat ediniz.
Çünkü alınan bu kesitteki bilinmeyenler belirlendikten sonra çubuk
elemanların herhangi bir noktasındaki iç kuvvetler kesim yöntemi ve
denge denklemleri kullanılarak hesaplanabilir.
Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

ÖRNEK

r=9, n=2, 9>6 Üçüncü dereceden statikçe belirsiz.


Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

ÖRNEK
Şekilde gösterilen çerçeve sistemi statikçe belirli ya da statikçe belirsiz
olarak sınıflandırınız. Statikçe belirsiz olması durumunda statikçe
belirsizlik derecesini hesaplayınız.

r=18, n=3, 18>9 Dokuzuncu dereceden statikçe belirsiz.


Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

ÖRNEK
Şekilde gösterilen çerçeve sistemi statikçe belirli ya da statikçe belirsiz
olarak sınıflandırınız. Statikçe belirsiz olması durumunda statikçe
belirsizlik derecesini hesaplayınız.

Şekildeki çerçevede kapalı bölge olmamasına rağmen bu çerçeve


sistemini sınıflandırabilmek için, düşey kesimler yapılarak yine aynı
yöntem kullanılabilir. Bu sistem için yapının sadece tamamına ait serbest
cisim diyagramının çizilmesi de yeterlidir.
r=18, n=4, 18>12 r=9, n=1, 9>3
Altıncı dereceden statikçe belirsiz.
Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

Düzlem çerçevelerde veya kirişlerde hiperstatiklik derecesi (n),

n = nr + 3nk – 3 – nm

formülü kullanılarak da hesaplanabilir. Burada,


n : hiperstatiklik derecesi
nr: sistemdeki mesnet tepkisi sayısı
nk: sistemdeki kapalı göz sayısı
nm: sistemdeki ara mafsal sayısı

Mafsal bulunan noktada M = 0 olduğundan, hiperstatiklik derecesi 1


azaltılır (nm = 1). Eğer mafsal çubuk elemanların birleştiği bir düğüm
noktasında bulunuyor ise hiperstatiklik derecesi, söz konusu düğüm
noktasına birleşen çubuk sayısının (nç) 1 eksiği kadar azaltılır (nm = nç -1).
Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

ÖRNEK

nr = 6
nk = 1
nm = 2

n = nr + 3nk – 3 – nm = 6 + (3x1) – 3 - 2 = 4
Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

ÖRNEK

nr = 6
nk = 0
nm = 2 (3 -1)

n = nr + 3nk – 3 – nm = 6+(3x0) - 3 – 2 = 1
Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

ÖRNEK

nr = 3
nk = 3
nm = 4 + 2 x (3 -1) = 4 + 4 = 8

n = nr + 3nk – 3 – nm = 3+(3x3) - 3 – 8 = 1
Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

ÖRNEK

nr = 3
nk = 1
nm = (2 -1) = 1

n = nr + 3nk – 3 – nm = 3+(3x1) - 3 – 1 = 2
Hiperstatiklik (Statikçe Belirsizlik) Derecesi

ÖRNEK

nr = 3
nk = 2
nm = (3 -1) = 2

n = nr + 3nk – 3 – nm = 3+(3x2) - 3 – 2 = 4
Stabilite (Kararlılık)

Kararlılık (Stabilite). Bir yapının veya elemanlarının dengede


olabilmesi için sadece denge denklemlerinin sağlanması yeterli
değildir. Bunun yanında yapı elemanları, yapı sisteminin nasıl
yüklenmiş olduğuna bağlı olmaksızın mesnetleri tarafından uygun bir
şekilde tutulmalı veya kısıtlanmalıdır. Uygun bağ koşullarının
sağlanamadığı iki durum söz konusu olabilir.

Eksik Bağlı (Oynak) Sistemler. Bir yapı sistemi veya elemanlarından


biri, sağlanması gereken denge denklemlerinden daha az sayıda
mesnet tepkisine sahip ise kararsızlık meydana gelebilir. Bu durumda
yapı sistemi eksik bağlıdır.
Stabilite (Kararlılık)

Eksik Bağlı (Oynak) Sistemler. Örnek olarak Şekilde görülen çubuk


elemanı ve serbest cisim diyagramını göz önüne alalım. Buradaki
yükleme durumuna göre Fx = 0 denklemi sağlanamayacağından, bu
çubuk eleman kararsız olacaktır.
Stabilite (Kararlılık)
Yetersiz Bağlı Sistemler. Bazı durumlarda denge denklemlerinin sayısı
kadar bilinmeyen kuvvet olmasına rağmen mesnetlerin uygun bir biçimde
bağlanmamasından dolayı kararsızlık yani yapının veya elemanlarının
hareketi söz konusu olabilir. Bu durum, bütün mesnet tepkilerinin bir
noktada kesişmesi durumunda meydana gelebilir. Şekilde bu duruma ait
bir örnek verilmiştir. Kirişin serbest cisim diyagramından, O noktasına göre
hesaplanan momentin sıfıra eşit (Pd ≠ 0) olmayacağı görülmektedir. Bu
nedenle de O noktası etrafında dönme meydana gelecektir.
Stabilite (Kararlılık)

Yetersiz Bağlı Sistemler. Uygun biçimde bağlanmamanın yapıda


kararsızlığa neden olduğu diğer bir durum, bütün mesnet tepkileri
paralel olduğunda meydana gelir. Bu duruma ait bir örnek Şekilde
gösterilmiştir. Burada eğik bir P kuvveti uygulandığında yatay
doğrultudaki kuvvetlerin toplamı sıfıra eşit olmayacaktır.
Stabilite (Kararlılık)

O halde genel olarak, bir yapıdaki mesnet tepkilerinin


sayısının denge denklemi sayısından az olması
durumunda, bu yapı geometrik olarak kararsız olacak yani
bir miktar hareket edecek veya göçecektir; veya mesnet
tepkilerinin sayıca yeterli olmasına rağmen mesnet
tepkilerinin etki çizgileri bir noktada kesişiyorsa veya
birbirine paralelse karasızlık meydana gelecektir.
Hiperstatik (Statikçe Belirsiz) Sistemler

Günümüzde tasarlanan yapı sistemlerinin çoğunun statikçe


belirsiz olduğu bilinmelidir. Bu fazla bağlılık, ilave mesnet
veya yapı elemanlarından ya da yapının genel şeklinden
kaynaklanabilir. Örneğin kolon ve kirişler birleşim noktalarında
ve mesnetler üzerinde sürekli elemanlar olarak
döküldüğünden, betonarme binalar hemen hemen her zaman
statikçe belirsizdir.
Hiperstatik (Statikçe Belirsiz) Sistemler

Üstünlükleri ve Sakıncaları. Statikçe belirsiz bir yapının hesabı


statikçe belirli bir yapınınkine oranla daha karmaşık olmasına rağmen
tasarımda bu tür bir yapı sisteminin seçilmesi için genellikle birçok
önemli neden vardır. En önemlisi de verilen bir yükleme için statikçe
belirsiz bir yapıya ait maksimum gerilme ve sehim, karşılığı olan
statikçe belirli sisteminkine oranla genellikle daha küçüktür. Örneğin
Şekil a’daki statikçe belirsiz ankastre mesnetli kiriş, Mmaks = PL/8’lik bir
maksimum momente maruz kalırken, aynı kiriş basit kiriş olarak
mesnetlendiğinde (Şekil b) bu momentin iki katına maruz kalacaktır,
Mmaks = PL/4.
Hiperstatik (Statikçe Belirsiz) Sistemler

Üstünlükleri ve Sakıncaları. Sonuç olarak ankastre mesnetli kirişin


orta noktasındaki sehim ve gerilme, basit mesnetli sisteminkinin
sırasıyla dörtte birine ve yarısına eşit olacaktır.
Hiperstatik (Statikçe Belirsiz) Sistemler

Statikçe belirsiz bir yapı seçmenin diğer önemli bir nedeni de hatalı
tasarım veya fazla yükleme durumlarında, sistemin yüklerini fazla
bağlarına yeniden dağıtma eğiliminin olmasıdır. Bu durumda yapı
stabilitesini korumakta ve göçme önlenmektedir. Bu durum özellikle
rüzgâr ve deprem gibi ani yatay yüklerin yapıya etkimesi durumunda
önem kazanmaktadır. Örnek olarak tekrar Şekil a’daki ankastre
mesnetli kirişi ele alalım. P arttıkça ankastre uçlardaki ve kiriş
ortasındaki kiriş malzemesi akmaya başlar ve kirişin bu noktalarda
mafsallı bağlıymış gibi sehim yapmasına neden olan bölgesel “plastik
mafsallar” meydana gelir. Sehim büyümesine rağmen ankastre uçlarda
ortaya çıkacak yatay mesnet kuvvetleri ve momentler kirişi tutarak
tümden göçmesini önleyecektir. Basit kiriş durumunda ise (Şekil b)
aşırı P yükü kirişin sadece ortasında “plastik mafsal” oluşmasına
neden olacak ve büyük düşey yerdeğiştirmeler nedeniyle mesnetlerde
tümden göçmeyi önleyebilecek yatay mesnet kuvvetleri ve momentler
ortaya çıkmayacaktır.
Hiperstatik (Statikçe Belirsiz) Sistemler

Statikçe belirsiz yapılar, karşılığı olan statikçe belirli sistemlere göre bir
yükü daha ince yapı elemanlarıyla ve artmış bir stabilite ile
taşıyabilecek olmasına rağmen bu üstünlüklerin sakıncalı olabileceği
durumlar da söz konusudur. Statikçe belirsiz bir yapının mesnet ve
birleşim noktalarının teşkili, statikçe belirli bir sisteminki ile
karşılaştırıldığında çoğu kez daha maliyetli olduğundan, malzemede
sağlanan maliyet kazanımları yapının imalatı için gereken ek maliyetle
karşılaştırılmalıdır.
Hiperstatik (Statikçe Belirsiz) Sistemler

Daha da önemlisi statikçe belirsiz


yapılar fazla bağlı olduğundan,
yapıda iç gerilme meydana
getirebilecek mesnet hareketlerinin
önlenmesi konusunda çok dikkatli
olunmalıdır. Örneğin Şekildeki üç
açıklıklı sürekli kirişin B
mesnedinde bir mesnet çökmesinin
meydana gelmesi durumunda, bu
“zorlanmış” şekil değiştirmeden
dolayı kirişte şekilde görüldüğü gibi
eğilme momentleri meydana
gelecektir. Dolayısıyla yapı sistemi
üzerinde herhangi bir yük yokken iç
mesnet noktalarında ciddi
momentler meydana gelecektir.
Hiperstatik (Statikçe Belirsiz) Sistemler

Diğer taraftan kirişin statikçe belirli olması durumunda, B mesnedinde


meydana gelecek bir mesnet çökmesi kirişin şekilde görüldüğü gibi
yerdeğiştirme yapmasına neden olacaktır. Yani bu mesnet çökmesi
kirişin şekil değiştirmesine neden olmayacak (çubuk elemanlar
doğrusal kalacak) ve bu nedenle de kirişte herhangi bir moment
meydana gelmeyecektir.
Hiperstatik (Statikçe Belirsiz) Sistemler

O halde genel olarak mesnet çökmesi gibi bir nedenden kaynaklanan


bir şekil değiştirme ya da sıcaklık veya imalat hatalarından
kaynaklanan çubuk uzunluklarındaki değişim, statikçe belirsiz yapıların
tasarımı aşamasında dikkate alınması gereken ek gerilmeler meydana
getirecektir.
Kaynaklar

K. Girgin, M. G. Aksoylu, Y. Durgun ve K. Darılmaz, “Yapı Statiği


(İzostatik Sistemler) Çözümlü Problemler”, Birsen Yayınevi, İkinci
Baskı, İstanbul, 2014.

F. Karadoğan, S. Pala, E. Yüksel ve Y. Durgun, “Yapı Mühendisliğine


Giriş Yapısal Çözümleme Cilt I”, Birsen Yayınevi, İstanbul, 2011.

R. C. Hibbeler , "Structural Analysis", Prentice Hall Int., Eighth Edition


in SI Units, Singapore, 2011.

H. H. West, "Fundamentals of Structural Analysis", John Wiley and


Sons, Inc., 1993, Singapore.

You might also like