Professional Documents
Culture Documents
GENEL İKTİSAT
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
İçindekiler
Grş
1.1. İkt sat B l m n n Tanımı Ve N tel ğ
1.2. İkt sad Faal yetler n Anal z
1.3. Günümüzde İkt sat B l m n n Uğraştığı Başlıca Konular
1.4. Ekonom k S stemler
1.5. M kro İkt sat
Bölüm Özet
Ün te Soruları
Grş
2.1. Talep Esnekl ğ
2.2. Nokta Esnekl ğ
2.3. Yay Esnekl ğ
2.4. Çapraz Esnekl k
2.5. Gel r Esnekl ğ
2.6. Taleb n F yat Esnekl ğ n Bel rleyen Unsurlar
2.7. Arz
Bölüm Özet
Ün te Soruları
Grş
3.1. Arz Esnekl ğ
3.2. Nokta Esnekl ğ
3.3. Yay Esnekl ğ
Grş
4.1. Kard nal Fayda Yaklaşımı
4.2. Ord nal Fayda Yaklaşımı
Bölüm Özet
Ün te Soruları
Grş
5.1. Üret m Faktörler
5.2. Üret m Fonks yonu
5.3. Azalan Ver m Kanunu
5.4. Eş-Ürün Eğr ler
5.5. Eş-Mal yet Doğruları
5.6. Üret c Denges
5.7. Üret c Bütçes ndek Değ ş m Ve Gen şleme Yolu
Bölüm Özet
Ün te Soruları
Grş
6.1. Kısa Dönem Mal yet Eğr ler
6.2. P yasa Denges - P yasa Şek ller
Bölüm Özet
Ün te Soruları
Grş
7.1. Tam Rekabet P yasaları
7.2. Tam Rekabet Koşulları
7.3. F rma Gel rler
7.4. Kısa Dönem F rma Denges
7.5. Toplam Mal yet - Toplam Gel r Yaklaşımı
7.6. Marj nal Mal yet - Marj nal Gel r Yaklaşımı
7.7. Mal yet Farkları Ve F rma Denges
7.8. Uzun Dönemde F rma Ve Endüstr Denges
7.9. Eks k Rekabet P yasaları
Bölüm Özet
Ün te Soruları
Grş
8.1. Monopolcü F rma Gel rler
8.2. Monopol P yasalarında Denge Durumu
8.3. Artan Mal yetler Ve Monopol Denges
8.4. Azalan Mal yetler Ve Monopol Denges
8.5. Sab t Mal yetler Ve Monopol Denges
8.6. Monopolde F yat Farklılaştırması
8.7. Monopson P yasası
8.8. Ç Yanlı Monopol
8.9. İk l Monopol - B lateral Monopol
Bölüm Özet
Ün te Soruları
Grş
9.1. Düopol P yasaları
9.2. Ol gopol P yasaları
9.3. Ol gopolün D rsekl Talep Eğr s İle Açıklanması
9.4. Anlaşmalı Ol gopoller - Karteller
9.5. Monopollü Rekabet P yasaları
9.6. Kısa Dönem F rma Denges
9.7. Uzun Dönem F rma Denges
Bölüm Özet
Ün te Soruları
Grş
10.1. Faktör Taleb
10.2. Faktör Kullanım Kararını Etk leyen Unsurlar
10.3. Faktör Arzı
10.4. Faktör P yasasında F yatın Oluşumu
Bölüm Özet
Ün te Soruları
Grş
11.1. Faktör P yasasında Tam Rekabet Koşullarında Denge
11.2. Faktör P yasalarında Monopson Koşullarında Denge
11.3. Faktör P yasasında Monopol Koşullarında Denge
11.4. Faktör P yasasında B lateral Monopol Koşullarında Denge
11.5. Emeğ n Gel r - Ücret
Bölüm Özet
Ün te Soruları
Grş
12.1. Ücret n Bel rlenmes
Bölüm Özet
Ün te Soruları
Grş
13.1. Sermaye
13.2. Fa z
Bölüm Özet
Ün te Soruları
Grş
14.1. Toprağın Tanımı Ve N tel ğ
14.2. Rant
14.3. G r ş mc n n Gel r - Kâr
14.4. Gel r Dağılımı
Bölüm Özet
Ün te Soruları
Giriş
İkt sat b l m n n tanımı, kt sad faal yetler n n tel ğ , çeş tler ,makro ve m kro düzeyde anal z , günümüz
kt sad konularına l şk n b lg ler, ekonom k s stem kavramı ve çeş tler ne l şk n konulara genel b r
başlangıç yapıldıktan sonra m kro kt sadın teor k temeller n oluşturan arz ve talep l şk s kavramsal
olarak ncelenerek f yat mekan zmasının nasıl şled ğ anlatılacaktır. Talep ve arz fonks yonları formüle
ed lerek arz ve talep kanunlarıyla lg l olarak st sna durumlar (G en Paradoksu) değerlend r lecekt r.
Son olarak se talep değ şmes , talep eğr s ndek kaymalar ve talep esnekl ğ n n çeş tl durumları ele
alınacaktır.
İnsan gereks nmeler n karşılayan kaynaklar sınırsız olsaydı kt sat b l m n n ortaya çıkması olanak dışı
kalırdı. B l nd ğ üzere nsan ht yaçları sınırsız olmasına karşın; bu ht yaçları karşılayacak mal ve h zmet
m ktarı sınırlıdır.
Kaynakların sınırlılığı her ekonom ç n var olan genel ve sürekl b r sorundur. Bu durumda sınırlı
kaynakların kullanımında b r seç m yapmak hang malların üret leceğ üzer nde b r karara varmak
zorunluluğu açıktır.
Böylece bel rl b r amaca varmak ç n sınırlı kaynakların sraf ed lmeden en etk l b ç mde kullanılab lmes
ç n; hang malların, hang metotlarla k mler ç n üret leceğ konusu da önem kazanmaktadır.
İkt sat b l m n n öneml konularından b r de terc h n hang şartlarda hang etkenler sonucu yapıldığını
araştırmaktır.
Ayrıca toplum ç nde yaşayan nsanlar, ürett kler malları b rb rler le değ şt rmekte; kt sat d l yle
mübadele etmekted r. Bu nedenle kt sat b l m n n konularından b r de mübadeled r. Böylece kt sat
b l m ; kıt kaynakların nasıl dağıtıldığını ve üret len malların hang şartlarda mübadele ed ld ğ n
ncelemekted r.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kt sat b l m ; üret m le tüket m veya arz le talep arasında dengen n
nasıl oluştuğunu ve üret m faktörler n n (toprak, emek, sermaye ve g r ş mc ) nasıl kullanıldığını nceleyen
b r b l m olarak tanımlanmaktadır.
İkt sad faal yetler; nsanların ht yaçlarını karşılamak, ç nde bulundukları madd şartları düzeltmek,
refah düzeyler n arttırmak amacı le yaptıkları faal yetlerd r. Bu faal yetler n amacı, ht yaçlarla bu
ht yaçları tatm ne yarayan araçlar arasındak uyumsuzluğu g dermekt r. İht yaçlarla bunları g dermekte
kullanılan araçlar arasındak uyumsuzluk kıtlık ter m le fade ed lmekted r. Buna göre kt sad faal yet
kıtlığı g dermeye yönelen nsan faal yetler d r, ona karşı g r ş lm ş b r mücadeled r.
İnsanlar çeş tl şeylere ht yaç duymaktadırlar. Bunlar y yecek, g yecek, barınma, eğ t m v.b olarak
sayılab l r. Bu ht yaçları tatm ne yarayan unsurlara mal den lmekted r. Mallar faydalı olarak ht yaçları
karşılamaktadır. İnsanlar ht yaçlarını karşılamadıkları takd rde ya hayatlarını devam ett rememekte veya
hayattan zevk almamaktadır. Bu nedenle nsanların yaşamaları ve hayat standartlarını düzenlemeler
ht yaçları le bunları tatm ne yarayan mallar arasında kuracakları dengeye bağlı olmaktadır.
Ancak fade etmek gerek r k ; nsanlar bugüne kadar h çb r yerde ve h çb r zaman bu dengey
kuramamışlardır. Çünkü ht yaçlarla mallar arasında bazı denges zl k sebepler bulunmaktadır. Bu
sebepler n en öneml s nsanların doğasından kaynaklanan ht yaçların sınırsız gen şleme eğ l m ne sah p
olmasıdır. Buna karşın mallar ht yaçlara nazaran ya m ktar bakımından yeters z ya da yer ve zaman
bakımından uyumsuzdur. Malların yeters zl ğ tab attan kaynaklanmaktadır. Çünkü tab attak maddeler
(hammadde, enerj ) sınırlıdır, nsanların çalışma gücü sınırlıdır, zaman sınırlıdır. Bu nedenle sınırlı
mkânlarla sınırsız ht yaçları karşılamak oldukça güç b r durumu ortaya çıkarmaktadır.
Bu durum nsanları rasyonel davranmaya tmekted r. İnsan ht yaçlarının tatm n n en y şek lde
gerçekleşt reb lmek ç n; sınırlı kaynakları mümkün olab ld ğ kadar rasyonel kullanmak gerekmekted r.
Toplumun en çok sted ğ mal ve h zmetler n üret m doğrultusunda bunları tahs s ederek kaynak srafı
önlenmel d r. Çünkü kt sad kaynaklar sınırlı olduğundan bunların yardımıyla üret len mal ve h zmetler
de sınırlı olmakta ve bunlara kt sad mallar den lmekted r. Bu durumda kt sad malların bel rl b r
mal yet ve f yatı bulunmaktadır. B r mal ne kadar az kaynak ve az mal yetle üret leb l rse; d ğer ht yaçları
karşılayacak mal üret mler n sağlamak o derece mümkün olmaktadır.
Bu nedenle tüket me veya üret me yarayan mal ve kaynakları kullanırken; çeş tl terc h ve seçme
olanakları bulunmaktadır. Yukarıda da fade ed ld ğ üzere kaynakların kıtlığı sorunu neden yle en gerekl
(tüket m ve üret m) kullanma mkânının seç lmes gerekmekted r. İht yaçlarla mallar arasındak
denges zl k ancak bu şek lde g der leb lmekted r. Bu seç m yapab lmek ç n b lerek veya b lmeyerek
karşılaştırmalar yapılmaktadır. Çeş tl kullanma mkânlarından en yüksek tatm n veya en büyük get r y
yan ürünü sağlayan kullanma mkânının seç lmes ne rasyonel davranış veya kt sad davranış
den lmekted r.
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 8/274
08.10.2019 Genel İkt sat
Ancak burada fade ed lmes gereken d ğer b r husus; herhang b r şeyden daha fazla elde etme kararının;
başka b r şeyden daha az sah p olmaya neden olacağı gerçeğ d r. Yan b r seç me karşılık başka b r şeyden
vazgeçme mal yet şekl nde fade ed len b r fedakarlığa katlanmaya mecbur kalınması durumudur.
İşte bütün kt sad davranış ve faal yetler karakter ze eden unsurlar; kıt kaynakların rasyonel kullanılması
ve yapılan seç me karşılık katlanılan fedakarlıktır. Gel rler tüket m harcamaları ve tasarruflar şekl nde
kullanırken, üret m unsurlarını şu veya bu b leş mde ve şu veya bu alanda kullanırken; zamanı çalışma ve
boş vak tler arasında bölerken; farkında olarak veya olmayarak bu unsurlara göre davranılmaktadır. Bu
şek lde davranılmadığı takd rde eldek sınırlı kaynaklar sraf ed lmekte, ht yaçlar mkânlar ölçüsünde
karşılanmamış olmakta, sıkıntı ve darlık durumu ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Bu gerçek karşısında rasyonel davranışın hedef ; kıtlığı azaltmak, ht yaçlarla mallar arasında mümkün
olan en y dengey kurmaya çalışmaktır.
İkt sad faal yetler kıtlığa karşı g r ş len ve malların rasyonel dares şekl nde bel ren, b l nçl , ç nde
bulunduğumuz zamana ve geleceğe a t davranışlardır. Bu faal yetler dört ana başlık altında gruplamak
mümkündür. Bunlar üret m, dolaşım, bölüşüm ve tüket m b ç m nde ayrılmaktadır.
Üret m: İht yaçlarımızı karşılayan malların esas kaynağı tab attır. Ancak günümüz meden yet düzey nde
b ze ht yaçlarımızı doğrudan doğruya g deren h çb r madde verememekted r. Tab atın verd ğ daha
z yade hammaddelerd r. Bu maddeler emek le mak ne ve aletlerle, kısa veya uzun b r şleme tab
tutularak ht yaçları karşılayacak hale gelmekted r. İşte malların ht yaçları tatm ne yarayacak hale
gelmes ne üret m, bunu gerçekleşt rmek ç n kullanılan hammadde, emek, mak ne, alet g b unsurlara da
üret m faktörler den lmekted r.
Dolaşım: İk nc kt sad faal yet grubu servetler n dolaşımıdır. İht yaçların çokluğu ve bunları karşılayacak
malları b zzat yapab lmen n mkânsızlığı nsanları ht yaçları olan malları mübadele yolu le sağlamaya
yöneltm şt r. Ancak mübadelen n gerçekleşeb lmes ç n karşı tarafın kabul edeceğ b r mala sah p olması
gerekmekted r. İnsanlar mübadeleye çok esk dev rlerde g rm şlerd r. Çünkü bazı maddeler sadece bel rl
ülke ve bölgelerde yet ş rken; bazı şler de özel b r becer ve uzmanlaşmayı gerekt reb lmekted r.
Bu nedenle farklı doğal şartlardan veya uzmanlaşma sonucu elde ed len elver şl şartlardan doğan
mallar; nsanlar, bölgeler ve ülkeler arasında mübadelelere sebep olmaktadır. Böylece nsanlar
ht yaçlarını karşılamak ç n; en elver şl , en az zahmetl , en ver ml yolu seçmekted r. Bu açıklamalar
doğrultusunda mübadele de b r üret md r, fakat dolaylı b r üret md r.
İkt sat düzen nde değ ş tokuşlar paralı mübadele şekl nde olup; satıcılar ve alıcılar p yasada
karşılaşmaktadır. Para hem malların el değ şt rmes n sağlamakta, hem de onların mübadele değerler n
yan f yatlarını göstermekted r.
Bölüşüm: İkt sad faal yet grubunun üçüncüsü gel r n bölünmes (bölüşüm) d r. Yukarıda da fade ed ld ğ
üzere üret m yan ht yaçları tatm ne yarayan malların meydana get r lmes ç n b r takım üret m faktörler
(emek, hammadde, mak ne) kullanılmaktadır. O halde üret m ün tes yan üret c , b r takım değerler
(mallar, hasıla) yaratmak ç n b r takım değerler (üret m faktörler ) harcamak zorundadır. İkt sad düzen
paralı mübadeleye dayandığından yaratılan değerler de, kullanılan değerler de para c ns nden fade
ed lmekted r. Çünkü, yaratılan değerler para le satılmakta, kullanılan değerler de para le alınmaktadır.
Üret c n n sattığı değerlere karşılık aldığı paralara satış gel r , satın aldığı değerlere karşılık öded ğ
paralara da üret m masrafları den lmekted r.
Buna göre üret c n n üret m masrafı olarak öded ğ paralar üret me katılan üret m faktörü sah pler n n
gel r n oluşturmaktadır. Böylece üret m yapılırken b r tara an mallar, d ğer tara an gel rler
yaratılmaktadır. Yaratılmış olan değerler üret me katılan unsurlar arasında şu veya bu ölçüye veya usule
göre paylaşılmaktadır. İşte buna bölüşüm veya gel r n bölünmes den lmekted r.
Tüket m: Yapılan sıralamaya göre kt sad faal yetler n dördüncüsü tüket me a t faal yetlerd r. Aslında
tüket m, kt sad faal yetler n başlangıç noktasını teşk l etmekted r. Çünkü bütün kt sad faal yetler
ht yaçlarla başlamaktadır. Ancak kt sad faal yetler z nc r tüket m le son bulduğu ç n tüket m kt sad
faal yet n varış noktasını da teşk l etmekted r.
Bu doğrultuda tüket m; ht yaçların doğrudan doğruya tatm n ç n mal ve h zmetler n yok ed lmes
(ekmek) veya zamanla yavaş (elb se) kullanılmasıdır. Ancak yok oluş veya zamanla kullanma b r ht yacı
tatm n ett ğ ölçüde tüket m sayılmaktadır.
D ğer yandan h zmetler de tüket m kavramı ç nde değerlend r lmekted r. Çünkü h zmetler de mal
sayılmakta ve ht yaçları tatm n etmekted r. B r doktorun h zmet de b r tüket md r.
Yukarıda açıklanan kt sad faal yetler konusunda klâs k ve modern kt satçılar arasında farklı görüşler ler
sürülmüştür. Buna göre klâs kler; bu faal yetler b rb r nden tamamen bağımsız ve zaman ç nde b rb r n
zleyen faal yetler olarak tanımlamışlardır. Oysa modern kt satçılar bu görüşü kabul etmey p; zaman
ç nde b rb r n tak p eden üret m, dolaşım, bölüşüm ve tüket m faal yet olarak ayrı ayrı
sıralanamayacağını ler sürmüşlerd r. Onlara göre kt sad faal yetler b rb rler ne organ k bağlarla bağlı b r
bütün teşk l etmekted r.
Gerçekte günümüzde kt sad faal yetler b rb r nden ayırmaya, ayrı düşünmeye mkân yoktur, çünkü
b rb rler yle etk leş m ç nded rler. Bu nedenle b r tara a meydana gelen b r kt sad olay kısa sürede
ekonom n n d ğer sektörler ne hatta d ğer ülke ekonom ler ne de yansıyarak o sektör veya ülke
ekonom s nde etk ler yaratab lmekted r.
İkt sad olay ve faal yetler çeş tl ölçülere göre ncelemek mümkündür. Bu nceleme büyüklükler ve
süreler bakımlarından yapılmaktadır.
İkt sad olay ve faal yetler büyüklükler bakımından M kro ve Makro olmak üzere k şek lde
nceleneb l rler.
Burada b r toplumun yan b r m llet n kt sad davranış ve faal yetler ncelemekted r. Örneğ n: Türk
ekonom s ele alınmakta ve Türk ekonom s nde M ll gel r n ne kadarının tüket me ve ne kadarının
tasarrufa ayrıldığı bel rlenmekted r. Makro anal zde b reysel olaylar üzer nde değ l global olaylar üzer nde
durulmaktadır. Ancak unutmamak gerek r k bu bütün ç nde bağımsız olarak davranan pek çok b r mler
bulunmaktadır.
İkt sad olay ve faal yetler, süreler bakımından Stat k, Mukayesel Stat k ve D nam k olmak üzere üç
şek lde ncelenmekted r.
Stat k Anal z:
Bu anal zde zaman unsuru ve onun get receğ değ ş kl kler d kkate alınmadan, kt sad olay ve
faal yetler n bell b r anı seç lmekte, ve kt sad olay ve faal yetler n bu andak durumu ncelenmekted r.
B r g r ş m n veya b r ülke ekonom s n n bell b r andak durumunun ncelenmes g b .
Burada kt sad olay ve faal yetler n bel rl zamanlara a t durumları alınmakta, bunlar sıralanmakta ve
değ ş k zamanlara a t durumlar üzer nde nceleme yapılmaktadır. Yan mukayesel stat k anal zde b r
kt sad olayı oluşturan öğeler n k ayrı zaman anındak durumları karşılaştırılmaktadır.
D nam k Anal z:
Bu anal zde de zaman unsuru ve bunun get receğ değ ş kl kler göz önünde tutulmak şartıyla kt sad olay
ve faal yetler ncelenmekted r. Değ şmeler le, bu değ şmeler n sebepler , yönler bel rlenmekted r.
D nam k anal z kısa ve uzun devre olmak üzere k ye ayrılır.
Kısa devrede toplumun üret m tekn kler le sosyal davranışlarının (Örneğ n: tüket m ve tasarruf eğ l mler
g b ) değ şmes söz konusu olmamaktadır. Bu devrede yalnızca çalışma saatler n veya çalışan nsan
sayısını değ şt rmekle üret m hacm ve mal stokları değ şeb lmekted r. Mal f yatlarındak değ ş mler
bunların talepler nde değ ş kl kler yaratmaktadır.
Uzun devrede se toplumun; sosyal davranışlarının, sermaye malları hacm n n, üret m hacm n n, gel r
sev yes n n, mallara karşı olan talepler n değ ş me uğramasını sağlayacak kadar uzun b r süreç söz
konusu olmaktadır. Burada sadece üret m tekn ğ nde değ şme olmamaktadır. Eğer bu devre 20-50 yıl g b
çok uzunsa bu takd rde bütün unsurlar değ şmekted r. Bu değ ş m aynı zamanda toplumda bünyesel
değ ş mlere de sebep olmaktadır.
İkt sat b l m n n gel şmes yönündek bu çalışmalar İk nc Dünya Savaşı’nın ve ondan sonrak devren n
ortaya çıkardığı yen sorun ve düşüncelerle daha da hızlanmıştır.
İkt sat pol t kasının görev , ekonom n n yüksek b r çalışma sev yes ne ulaşmasını sağlamak ve denges zl k
hal ne düşmes n önlemekt r. Gerçekten ekonom lerde zaman zaman daralma veya gen şleme, ç veya dış
denges zl k, enflasyon veya deflasyon g b olaylara rastlanmaktadır. Bunlar mal ve para (gel r)
akımlarında meydana gelen dalgalanmalardır. Bunların anlamlarını kısaca bel rtmekte yarar vardır.
Daralma (resesyon): Ekonom de üret m ve st hdam düzey n n düşmes demekt r. Böylece şs zler n
sayısı artmakta, toplum fak rleşmekted r.
Gen şleme (ekspans yon): Ekonom n n üret m ve st hdam sev yes n n yükselmes d r. Gen şleme sonrası
toplumun refahı artar. Gen şleme ekonom de boş kaynak varsa olur, boş kaynak yoksa enflasyona
dönüşür.
İç denge: Yurt ç f yat sev yes n n st krarını sürdürmes hal d r. Bu durumda para değer n (satın alma
gücünü) korur. Fakat bazen genel f yat sev yes bozulur, f yatlar anormal derecede düşer veya yüksel r. Bu
ç denges zl k hal d r. Günümüzde en çok rastlanılan ç denges zl k hal enflasyondur.
Dış denge: B r ülken n bell b r dönemde, örneğ n b r yıl ç nde d ğer ülkeler karşısındak ekonom k
l şk ler n (alacak ve borçlarını) ödemeler b lançosu yansıtır. Ödemeler b lançosu alacaklı ve borçlu
kalıntı vermeyen ülke dış denge hal nded r. Ödemeler b lançosu alacak ve borç fazlası veren ülke dış
denges zl k hal ne düşmüştür.
Enflasyon: Ekonom de genel arzla (mal), genel talep (satın alma gücü) arasındak dengen n bozulması ve
bunun sonucunda f yatların yükselmes d r. Aşırı talep hal n n meydana gelmes nden doğan bu olay,
günümüzde gel şm ş ya da azgel şm ş bütün ülkeler uğraştıran b r denges zl k hal d r.
Deflasyon: Ekonom de genel taleb n azalması yüzünden f yat sev yes n n ve net cede üret m hacm n n
düşmes demekt r.
Her ekonom n n amacı nsandır; ht yaçların karşılanması ve refahıdır. Buna karşın hem nüfus m ktarı her
gün artmakta hem de ht yaçlar artmakta ve gen şlemekted r. O nedenle ülke ekonom s n n bunları
karşılayacak b r hızla gel şmes yan üret m hacm nde devamlı, öneml reel (mal c ns nden) artışlar olması
gerekmekted r. Üret m n artması üret m kapas tes n n yükselmes le olmaktadır.
Günümüzde gel r dağılımına devlet müdahales sosyal açıdan zorunludur. Devlet bunu asgar ücret
düzey n bel rlemek, gel re oranlı verg almak, karşılıksız (transfer) ödemelerde bulunmak, gen ş kapsamlı
sosyal güvenl k tedb rler koymak suret yle yapmaktadır. Bu konudak çalışmalar uluslararası alana da
geçm şt r. Özell kle uluslararası t carette t caret hadler n n ger kalmış ülkeler koruyacak şek lde
düzenlenmes g b bu tür ülkeler n kalkınmalarını hızlandırmak ç n (dış yardımlar g b ) g tt kçe daha fazla
çaba göster lmekted r.
Ekonom k s stem kavramı le b r ülke ekonom s nde kt sad faal yetler n hüküm sürdüğü madd ve
manev (sosyal-s yasal-ekonom k) kadrolar kasted lmekted r. Bu kadro çeş tl unsurlardan meydana
gelmekted r. Bu unsurları üç ana grupta toplamak mümkündür.
1. İkt sad faal yet n amacı: İkt sad faal yet ya k ş sel ya da toplumsal faydaya yönel k olarak
gerçekleşt r lmekted r.
3. Üret mde kullanılan tekn kler n üret m n kal tes üzer ndek etk ler nelerd r konularını
kapsamaktadır.
Ekonom k s steme ht yaç; nsanların toplum hal nde yaşamaları ve bunun doğal sonucu olarak ta
şbölümü ve uzmanlaşmaya g tmeler nden kaynaklanmaktadır. Bu durum b r başka unsuru rekabet
kavramını da gündeme get rmekted r. Çünkü günümüzde şbölümü, uzmanlaşma ve üret mden daha
fazla pay alma arzusu rekabet etk n hale get rmekted r. İşte bu noktada toplum ç ndek kt sad
faal yetler y b r şek lde organ ze etme gerekl l ğ doğmaktadır. B r toplumun gel r dağılımını ad l
esaslara bağlayacak, şs zl ğ önleyecek, üret m ver ml kılacak ve gel şmey sağlayacak b r organ zasyona
ht yacı bulunmaktadır.
Ekonom k s stem bel rl b r organ zasyon veya ekonom dek tüm unsurların b r bütün hal nde ahenkl
çalışmasını fade etmekted r.
İşte bu unsurların b leş m ne göre çeş tl ekonom k s stemler ortaya çıkmıştır. Her s stem toplum
fertler n n refah düzey n yükseltmey hedefled ğ nden aynı amaca yönel kt r. S stemler arası fark o amaca
ulaştıracak araçlarda görülmekt r. Burada hukuk kurumlar, mekan zmaların n tel ğ veya mülk yet
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 13/274
08.10.2019 Genel İkt sat
Günümüzde farklı ekonom k s stemler vardır. Bu s stemler kap tal st ve sosyal st s stem olarak
tanımlanmaktadır. Toplumda üret m araçlarının mülk yet b reyler n el nde se, üret m kararlarını b reyler
ver yor ve gerçekleşt r yorsa kap tal st s stemd r. Buna karşılık üret m araçları kamunun mülk yet nde se
ve üret m n organ zasyonunda kamu kes m yetk l se sosyal st s stemd r. Bünyes nde her k kes m
çeren s stemlere de karma ekonom k s stem adı ver lmekted r.
Kap tal zm, ns yat f n ve üret m araçları mülk yet n n b reylere a t olduğu kt sat s stem d r. Bu s stem Batı
Dünyasında 18. yüzyıldan bu yana devam eden uygulamalardan doğmuştur. Klâs k kt satçıların
gel şt rd kler düşünce temel ne dayanmaktadır.
Kap tal st s stemde kt sad faal yet n amacı müteşebb sler n kârlarını, çalışanların se gel rler n
arttırmaya yönel kt r. Üret m araçları özel k ş ler n el nded r. Bu s stemde araz , b nalar, alet ve mak neler,
hammadde vs. g b f z k üret m araçlarının mülk yet b reylere a tt r. Bu unsurlara şahıslar ayrı veya ortak
olarak sah p olab lmekted r. G r ş m serbestl ğ ve özel mülk yet kap tal st s stem n öneml
koşullarındandır. G r ş mc ler üret m kararlarını tüket c ler n stekler doğrultusunda almaktadır. Bu
durum üret c le tüket c y p yasa mekan zmasında karşı karşıya get rmekted r. Üret m le tüket m
arasındak dengey p yasa mekan zması sağlamaktadır. Bu da çeş tl (emek, sermaye, mal ve h zmetler
p yasaları g b ) p yasalarda tarafların serbest davranışları sonucunda olmaktadır. P yasada f yatlar le
üret m faal yet ne katılanların gel rler oluşmaktadır.
Kap tal st s stem n geçerl olduğu b r toplumda devlet doğrudan doğruya kt sad faal yette
bulunmamaktadır. Devlet n görev başlıca kolekt f ht yaçları karşılayacak düzenley c tedb rler almaktır.
Herkes n kend şahs çıkarını maks mum kılacak şek lde hareket etmes hal nde toplum çıkarlarının da
gözet lm ş olacağı kabul ed lmekted r. Temel kt sad problemler n çözümü p yasa mekan zmasının
otomat k şley ş ne ve f yatların yol göster c , yön ver c fonks yonuna bırakılmaktadır.
Kap tal st s stem zaman ç nde bazı değ ş kl klere uğramıştır. Bu değ ş kl kler ; üret m bünyes n n
değ şmes , send kaların etk ler n n kuvvetlenmes ve devlet müdahales n n artması şekl nde fade etmek
mümkündür.
S stem n başlangıcında; şletmeler küçük, sayıca çok ve b rb rler yle rekabet hal nded r. Ancak gel şmeler
net ces nde şletmeler bazı sektörlerde büyüme kaydetm şlerd r. Bu durum sonucunda f rmalar
rak pler n ya ortadan kaldırarak veya onlarla anlaşarak, rekabet ortadan kaldırmışlardır. Böylece bu
s stemde f yatlar ve ücretler esk s kadar esnek olmamakta; p yasada en güçlü f rmanın sözü geçmekted r.
Send kaların doğuşları ve gel şmeler , grev hakkının tanınması şç sınıfını kuvvetlend rm şt r. Bu da
ücretler düşürmey zorlaştırmış, buna karşı prodükt v te artışından paylarını alma mkânına
kavuşturmuştur. Bu da ücret sev yes n n genel olarak yüksek olmasını sağlamıştır.
19. yüzyılda sanay devr m net ces nde; sermaye b r k m konusunda p yasaların denges bozulmuş,
monopol ve ol gopol p yasaları g derek yaygınlaşmıştır. Uluslararası t caret n gel şmes , çalışma hayatı le
lg l sorunlar ve ekonom k st krarsızlığın daha sıklıkla ve ağır b r şek lde tekrarlanması devlet kt sad
hayata müdahaleye ve düzenley c pol t kalar uygulamaya yöneltm şt r. Bu durumda devlet müdahales
b r zorunluluk olarak görülmüştür. Devlet çeş tl sınıfları korumak, ekonom de meydana gelen
denges zl kler g dermek ve kt sad hayatın akışına hız ve yön vermek ç n müdahale etmeye başlamıştır.
Günümüzde de devlet gerekt ğ nde şç y , üret c y , tüket c y korumak; harcamalarını arttırmak veya
kısmak, gerekl gördüğü sektörlere yatırım yapmak suret yle ekonom ye etk de bulunmaktadır.
Bu s stemde ns yat f, üret m araçları mülk yet ve ekonom k hayatın yönet m devlete a tt r. S stem K.
Marx’ın f kr temeller ne dayanır. S stem n hedef nsanların bütün ht yaçlarının karşılanması ve b reyler
arasındak gel r eş ts zl ğ n n g der lmes d r.
Sosyal zm üret m araçları mülk yet n n kamuya a t olduğu, bu araçların nsanların ht yaçlarını karşılamak
üzere toplumu yöneten organ tarafından üret me tahs s ed ld ğ kt sad organ zasyon b ç m d r.
Sosyal zm de üret m le tüket m arasındak dengey ; devlet n kt sad planları sağlamaktadır. Plan ürün
çeş tler n , m ktarlarını, üret m usuller n , bu mallara a t f yatları, çalışanlara yapılacak ödemeler tesp t
etmekted r. Böylece planlar hem malların üret m hac mler n hem de bunların nasıl bölüneceğ n tay n
etmekted r.
Bu s stemde devlet kt sad hayatın hemen her yönü le meşgul olmaktadır. Devlet müdahales toplumun
sah p olduğu mkânların en y kullanılmasını sağlamaya yönel k plan çerçeves ç nde oluşmaktadır.
Planın hazırlanması, yürütülmes ve kontrolü hep devlet el yle yapılmaktadır.
Sosyal zmde üret m araçlarının mülk yet devlet n el nde bulunduğundan ülke kalkınmasından devlet
sorumlu olmaktadır. Üret m m ktarı malın kal tes gel r dağılımı g b ekonom k kararlar tek merkezden
alınmaktadır. Üret m toplum ht yaçlarına göre yapılmakta ve m ll gel r dağılımı ht yaçların karşılanması
doğrultusunda gerçekleşt r lmekted r.
Günümüzde sosyal zm s stem n n etk nl ğ ve esnekl ğ zayıflamıştır. Bunun nedenler olarak; özel çıkar
ç n çalışmanın yer ne toplum ç n çalışma mot vasyonunun kâme ed lememes , merkez yönet m n ağır
şleyen b r bürokras doğurması, teknoloj k gel şmede kap tal st ülkelerden ger kalınması g b konuları
saymak mümkündür.
Karma ekonom k s stem, özel sektör yanında kamu sektörünün de yer aldığı, devlet n ekonom k
faal yetlere çeş tl yönlerden müdahale ett ğ b r s stemd r.
P yasa ekonom s n n şley ş ndek aksaklıkları g dermek, daha etk n kaynak kullanımını sağlamak, ad l b r
gel r dağılımını elde etmek amacıyla devlet n müdahale ett ğ bu s stemde kamuya a t kt sad faal yetler
genell kle b r ekonom k plan yardımı le yürütülmekted r. Bu ekonom k plan kamu yatırımları ç n
emred c , özel yatırımlar ç n se kısıtlayıcı ve yol göster c n tel kte olmaktadır. Karma ekonom k s stemde
özel sektör le kamu sektörünün ekonom dek payları farklıdır.
Karma ekonom k s stemde kamu yatırımları ekonom k kalkınma ve sanay leşme sürec ne asıl t c güç
olab leceğ g b öncü rolünü de, üstlenmekted r. Bazı durumlarda se daha hızlı b r ekonom k kalkınma
sağlamak üzere özel yatırımlar yanında özel yatırımları destekley c ve tamamlayıcı b r fonks yon da
göreb lmekted r. Bunun sonucunda kamunun öncü rolünü üstlenmes toplam yatırımlar ç ndek payını
arttırmaktadır. Buna karşılık özel sektörün gel şmes ve özel yatırımların artmasıyla kamu yatırımlarının
toplam yatırım ç ndek payı azalmaktadır. Çünkü etk n b r ekonom k gel şmen n sağlanab lmes ç n özel
yatırımları destekley c ve tamamlayıcı uygulamalara gereks n m duyulmaktadır. Bunun ç n yan özel
sektör yatırımlarının teşv k ç n etk n tedb rler alınarak bunların sonucunun örneğ n 30 yıl yer ne 20 yıl
ç nde yan daha kısa b r süre ç nde alınması hedeflenmekted r.
Karma ekonom k s stemde kamu yatırımlarının yöneld ğ alanlar gel şm ş ve gel şmekte olan ülkelerde
farlılık göstermekted r. Gel şm ş ülkelerde özel sektör yatırımları yüksek gel şme hızı sağlayab ld ğ ç n
devlet n üst yapı alanlarına yatırım yapmasına gerek yoktur ve kamu yatırımları daha çok demograf k ve
alt yapı yatırımlarına yönel kt r. Bu ülkelerde devlet müdahaleler dış t caret, büyüme hızı, toplam
harcamaların konjoktür dalgalanmalarına ( şs zl ğ ve enflasyonu önleyecek şek lde) göre ayarlanması le
gel r paylaşımındak adalets zl kler azaltmak ç n verg pol t kası le sosyal pol t kaları kapsamaktadır. Bu
ülkelerde monopolcü rekabet ve rekabet hal ndek ol gopol p yasaları söz konusudur. Bu sebeple de
p yasa ve f yat mekan zması doğrultusunda; yatırımların kaynak dağılımının yan hang malların k mler
ç n hang üret m tekn kler le ekonom k refahı sağlayacağı sorununu çözümlem şlerd r. Bu durumda
devlet olağanüstü (savaş g b ) durumlar har ç p yasa mekan zmasına ve kaynak dağılımına büyük
müdahalede bulunmayıp monopolleşmey ve monopolcü davranışları önlemeye çalışmaktadır.
Gel şmekte olan ülkelerde se f yat veya p yasa mekan zması aksadığı ve yatırımlar kend hal ne bırakıldığı
takd rde toplumsal refahı arttıracak alanlara gerekl hızla yönelemed ğ ç n, bu ülkelerde uygulanan
karma ekonom k s stemde devlet kaynakların ve yatırımların dağılımına daha fazla müdahale etmekted r.
Karma ekonom k s stem kap tal zm n ve sosyal zm n bazı özell kler n ben mseyerek daha y b r s stem
yaratma çabasının sonucunda oluşmuş b r s stemd r. Uygulamada değ ş k görünümler olab lmekte ve her
yerde geçerl , her yerde kabul ed len standart lke ve kuralları bulunmamaktadır. Ülkeler n sosyo-
ekonom k yapılarına göre farklılık arz edeb lmekted r.
Kısaca karma ekonom k s stem; özel mülk yet n yanında, kamu mülk yet n de, p yasa mekan zmasının
yanında müdahaley de, f yat mekan zmasının yanında merkez planları uygulamayı da kabul eden b r
özell k taşımaktadır. Ancak günümüzde karma ekonom k s stemlerde p yasa ekonom ler n n ağırlığı
g derek artış kaydetmekted r. Türk ye’n n ekonom k s stem karma ekonom k s stemd r.
1.5.1.1. Talep
Daha öncede fade ed ld ğ üzere kt sat b l m nsanların ht yaçları ve ht yaçları karşılayan kaynakları
çermekted r. İht yaçların varlığı talep kavramını ortaya çıkarmıştır. Çünkü talep olmazsa üret mde olmaz.
Talep: bel rl b r sürede b r mala ve bu malın değ ş k f yatlarına karşı b r tüket c n n satın almak sted ğ
mal m ktarıdır. Genel anlamda talep; nsan ht yaçlarını tatm n etmek amacıyla mallara karşı duydukları
satın alma arzusudur. Ancak her satın alma arzusunun talep sayılab lmes ç n tüket c ler n satın alma
gücünün de bulunması gerekmekted r. Aks takd rde yeterl satın alma gücü olmayan tüket c o malı ne
kadar arzu etse de f len onu talep edemez.
Tüket c n n talep edeceğ mal m ktarları o malın değ ş k f yatlarının etk s altındadır. Yan çeş tl f yatlar
karşısında tüket c n n talep m ktarını ne kadar değ şt receğ n yansıtmaktadır. Bu durum tablo 1’de
göster lmekted r. Örneğ n tüket c elmanın k losu 2.00 TL ken h ç elma almaz. Ancak elmanın k losu 1.50
TL’ye nd ğ nde 1 kg, 1.00 TL’ye nd ğ nde 2 kg, 0.50 TL’ye nd ğ nde se 3 kg elmayı ha alık ht yacı olarak
satın alır (Tablo - 1).
Tablo - 1
Çeş tl f yatlar karşısında talep m ktarının ne şek lde değ şt ğ n gösteren bu tablo ncelend ğ nde; mal
f yatları le m ktarları arasındak değ ş m n ters yönde olduğu görülmekted r. F yat düşükçe mal m ktarı
artmakta, f yat yükseld kçe talep ed len mal m ktarı azalmaktadır. Yan f yat le talep arasında negat f b r
l şk söz konusudur. Buna talep kanunu den lmekted r. Talep kanunu b r malın satın alınmak stenen
m ktarı le f yatı arasındak ters yönlü l şk y fade etmekted r.
B r malın talep m ktarı le f yatı arasındak ters yönlü l şk n n varlığı talep kanunu olarak n telen rken,
burada bel rt lmes gereken husus; b r tüket c n n taleb n etk leyen unsurun sadece mal f yatları olmayıp,
başka unsurların da bunda rol oynadığı durumdur.
D ğer mal f yatları: Tüket c b r malı talep ederken; d ğer bütün mal f yatlarının etk s altındadır. Bu etk
malların kame ve tamamlayıcı mal olmasına göre değ şmekted r. İkâme mal; b r malın d ğer mal yer ne
kullanılmasıdır (kola ve gazoz). Tamamlayıcı mal; b r malın d ğer malı tamamlamasıdır (otomob l-benz n).
İkame mal f yatındak artış d ğer mala olan taleb arttırmakta, ters durumda taleb azaltmaktadır.
Örneğ n kola f yatlarındak b r artış gazoza olan taleb arttırmaktadır. Tamamlayıcı mal f yatlarındak artış
mal taleb n azaltmaktadır. Örneğ n benz n f yatlarındak artış, otomob l satışlarında azalma
yaratmaktadır. Görülmekted r k kame malı f yatı le talep aynı yönde, tamamlayıcı malın f yatı le talep
ters yönde değ şmekted r.
Gel r Sev yes : Tüket c n n taleb aynı zamanda tüket c n n gel r sev yes ne de bağlı olmaktadır. B r malın
taleb n ; o malın f yatı le b rl kte tüket c n n gel r sev yes ndek değ şmelerde etk lemekted r. Gel rdek
değ ş m le talep arasındak l şk aynı yönlü olmaktadır. Genel olarak gel r artışı talepte de b r artış
meydana get rmekted r.
Zevk ve Terc hler: B r mala yapılan talep; tüket c n n hem zevkler nden hem de terc hler ndek
değ ş kl kler nden etk lenmekted r. Zevk ve terc hler n değ şmes durumunda talep m ktarı da artmakta
veya azalmaktadır.
Tüket c ler n sayısı: B r mala yapılan talep m ktarı tüket c sayısına göre değ şeb lmekted r. B r mal
taleb nde tüket c sayısındak artış o malın taleb n arttırırken; tüket c sayısındak azalış se o malın
toplam taleb n azaltmaktadır.
Beklent ler: Tüket c b r malı talep ederken geleceğe yönel k beklent ler n de etk s altında
kalab lmekted r. Tüket c gelecekte b r malın f yatının yükseleceğ ne nandığında o malı satın almak
steyecek dolayısıyla talep m ktarı da artacaktır. Ters durumda se tüket c gelecekte f yatların düşeceğ ne
nandığı malın alımını erteleyecek ve talep m ktarı azalacaktır.
Yukarıda fade ed len ve tüket c taleb n etk leyen unsurlar fonks yonel olarak bel rtt ğ nde aşağıdak g b
yazmak mümkündür.
D = f (Px . P . PT . Y . Z, N, B)
Burada;
D: Talep
Px: Talep Ed len Malın F yatı
P : İkâme Mal F yatı
PT: Tamamlayıcı Mal f yatı
Y: Tüket c n n Gel r
Z: Tüket c n n Zevk ve Terc hler
N: Tüket c n n Sayısı
B: Tüket c n n Geleceğe Yönel k Beklent ler
Görülmekted r k taleb bel rleyen b rçok unsur bulunmaktadır. Bunların tümünün değerlend rmeye
alınması karmaşık b r tahl l gerekt reb l r. Bu nedenle taleb tanımlarken d ğer faktörler n sab t olduğu
kabul ed lmekted r. D ğer bütün değ şkenler n (P , PT, Y, Z, N, B) değ şmed ğ , sab t kaldığı tekn k dey mle
ceter s par bus olarak kabul ed ld ğ varsayılmaktadır.
Ceter s par bus varsayımı, b r kavramı bel rleyen çok sayıdak değ şkenden b r tanes n n değ şeb leceğ ,
d ğer değ şkenler n se sab t kalacağını fade etmekted r.
Buna göre ceter s par bus tüket c ler n n b r malı satın alma arzularının f yattan başka değ şkenlere de
bağlı olduğunu fade etmekte ve bu değ şkenler n sab t kaldığı varsayılarak sadece k değ şken arasındak
l şk ncelenmekted r. Bu durumda ceter s par bus varsayımı altında b r malın taleb o malın f yatının
fonks yonu olarak fade ed lmekted r.
Tüm d ğer değ şkenler sab t ken, çeş tl f yat düzeyler nde o maldan satın alınmak stenen mal
m ktarlarının geometr k yer ne talep eğr s den r. Talep eğr s b r malın f yatındak değ ş mler karşısında o
maldan talep ed len m ktarları gösteren sol yukarıdan sağ aşağıya doğru negat f eğ ml b r eğr d r.
Bütün mallarda mal f yatının düşmes d ğer faktörler ceter s par bus se taleb artırmakta; mal f yatının
yükselmes taleb azaltmaktadır. Tekn k fade le talep f yatın azalan fonks yonudur. (Şek l-1)
Şekil - 1
Yatay eksen üzer nde talep m ktarları, d key eksende f yatlar göster lm şt r. Şek lde görüleceğ üzere malın
f yatı P1 ken talep m ktarı q1, f yatın P2’ye düşmes sonucu talep m ktarı q2’ye çıkmaktadır. İşte malın
f yatı le talep ed len m ktarı arasındak bu ters yönlü l şk talep eğr s n n negat f eğ ml olmasına yol
açmaktadır.
Talep eğr s n n negat f eğ ml alçalan b r eğr durumunda olmasının k sebeb bulunmaktadır. Bunlar gel r
etk s ve kame etk s d r.
Gel r Etk s : B r malın f yatındak düşme tüket c n n satın alma gücünde b r artış yaratmaktadır.
Tüket c n n gel r değ şmem ş olmasına rağmen reel yönden artmış demekt r. Bu bakımdan artan gel r,
f yatı düşen maldan daha fazla satın alınmasına mkân vermekted r.
İkame Etk s : Tüket c n n f yatı düşen b r malı, f yatı değ şmeyen b r malın yer ne terc h etmes kame
etk s olarak tanımlanmaktadır. Çünkü f yatı düşmeyen mal f yatı düşen d ğer mala göre n sp olarak
pahalı duruma gelmekted r. F yatı düşen maldan daha fazla talep ed lmekted r. Bu durum k sebeple
açıklanab l r.
B r nc s f yatı değ şmeyen mal yer ne f yatı düşen mal terc h ed lmekted r. Örneğ n gazoz f yatları
düştüğünde f yatı değ şmeyen cola talep ed lmemekted r.
İk nc s b r malın f yatı artınca tüket c n n satın alma gücü azaldığından f yatı düşen kame mallarına
yönelmes kaçınılmaz olmaktadır.
Buraya kadar yapılan açıklamalarda b reysel talep kavramı üzer nde durulmuştur. B r malın toplam veya
p yasa taleb se bütün b reyler n bel rl b r zaman süres ç nde değ ş k f yatlar karşısında aldıkları
alternat f toplam m ktarlardır. Başka b r fade le p yasadak bütün tüket c ler n talepler toplamına
p yasa taleb den lmekted r. Dolayısıyla p yasa talep eğr s de b reysel talep eğr ler n n toplamından
oluşmaktadır. Örneğ n k tüket c n n olduğunu varsayarak bunların talep eğr ler Şek l-2’de
göster lmekted r.
Şekil - 2
DT= DA+DB
Burada sadece k tüket c n n değ l n sayıdak tüket c ler n talep eğr ler ç z lerek toplam talepler n
göstermek mümkündür.
Genell kle talep ed len m ktar le talep kavramı b rb rler le karıştırılmaktadır. Talep ed len m ktar; bell b r
f yattan tüket c n n satın almak sted ğ m ktardır. Buna karşın talep; tüm f yat sev yele-r nde tüket c n n
almak steyeceğ m ktarları gösteren eğr d r.
Şekil - 3
Şek lde D eğr s n n tamamı taleb göster rken, 20 TL’l k f yat sev yes nde talep ed len m ktar 3 kg’ dır.
Görülmekted r k f yat düzey talep ed len m ktarı etk lemekted r.
Yukarıdak konularda fade ed ld ğ üzere talep eğr s sol yukarıdan sağ aşağıya doğru negat f eğ ml b r
eğr d r. Bu da f yatla m ktar arasındak l şk n n ters yönlü olmasından kaynaklanmaktadır. Ancak talep
eğr s n n negat f eğ ml olmadığı st sna durumlarda söz konusu olmaktadır. Bu st sna durumlara düşük
( nfer or) mallar le göster ş amaçlı lüks tüket m mallarında rastlamak mümkündür.
Talep kanuna ters düşen bu duruma G en Paradoksu den lmekted r. G en paradoksu; genel kuralın
ters ne b r malın f yatının artması durumunda taleb n n de yükselmes n fade etmekted r. Yan f yat le
talep ed len m ktar arasındak ters yönlü l şk ortadan kalkmakta ve talep eğr s poz t f eğ m almaktadır.
(Şek l - 4).
Şekil - 4
Çünkü b r mal f yatı düşük olduğu halde daha az, f yatı yükseld ğ nde se daha fazla talep ed lmekte;
böylece talep le f yat arasındak l şk doğru orantılı olmaktadır.
Şek lde k ş sel gel rler arttıkça talepte bell b r noktaya kadar artmakta (d noktası), d noktasından sonra
gel r arttığı halde talep azalmaktadır. Z ra gel r arttıkça kal tel mallar talep ed lmekted r. Örneğ n: Kıyma
yer ne bonf le, Skoda marka araba yer ne BMW g b . Burada genell kle kame mallar söz konusu
olmaktadır.
Ayrıca bazı tüket c ler pahalı mal kullanarak ayrıcalıklı olmak sted kler ç n veya göster ş ç n tüket m
maksadıyla f yatı yükselen mala ( ht yaçları olsun veya olmasın) talepler n arttırırlar. Bu etk snob zm
etk s olarak tanımlanmaktadır.
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 23/274
08.10.2019 Genel İkt sat
Talep değ şmes kavramından talep eğr s üzer ndek b r değ şme anlaşılmaktadır. Bu değ ş me etk eden
en öneml unsur talep edel n malın f yatıdır. Değ ş m sürec nde bel rl b r f yat-m ktar b leş m nden d ğer
b r f yat-m ktar b leş m ne geç ld ğ görülmekted r.
Şekil - 5
F yat P1 ken talep m ktarı q1, f yat P2 ken talep m ktarı q2 olmaktadır. (Şek l-4). B r talep eğr s üzer nde
b r noktadan (A noktası), başka b r noktaya (B noktası) geç lmes , taleb etk leyecek d ğer değ şkenler
ceter s par bus durumunda ken malın f yatındak değ şmeden kaynaklanmaktadır.
Talep kayması se; talep eğr s n n bütünüyle yer değ şt rmes d r. B r malın taleb ndek fonks yonel l şk n n
çerçeves n ç zen faktörlerden b r veya b rkaç tanes değ şt ğ nde talep eğr s bütünüyle sağa veya sola
kaymaktadır. Talep eğr s sağa kaydığında talep artışını (Şek l - 6a), sola kaydığında se talep azalışını
(Şek l - 6b) fade etmekted r.
Talep değ şmes ve talep kayması le lg l durumu tek b r graf k le göstermek sted ğ m zde durum şek l -
7’dek g b d r.
Şekil - 7
Talep eğr s boyunca (D1) A noktasından B noktasına hareket ed ld ğ nde f yattak düşme neden yle talep
artmakta yan talep değ şmekted r.
Talep eğr s A noktasından C noktasına hareket ed yorsa (D2) yan talep eğr s artış yönünde sağa kaymışsa
f yat değ şmemekte, f yat dışı faktörlerden dolayı talep m ktarı artmaktadır.
Gel r düzey ndek değ şme: Alıcıların gel rler nde b r değ ş kl k olması toplam tüket m
harcamalarını değ şt rerek talep eğr s n sağa veya sola kaydırmaktadır. Gel rde b r artış talepte artış
yönünde b r kayma yaratmakta, (Şek l-5a), azalışta se ters olmaktadır. (Şek l-5b)
D ğer malların f yatları: D ğer malların f yatlarındak değ şmeler de talep eğr s nde kayma
yaratmaktadır. Bu malların kame ve tamamlayıcı mallar olmasına göre değ şmekted r.
İkame malları olarak cola ve gazoz ele alındığında cola f yatlarındak b r düşme, gazoz talep eğr s n
azalma yönünde sola kaydırmaktadır. Bu durum her f yatta daha az gazoz talep ed leceğ n
bel rtmekted r. (Şek l-8a / 8b)
Şekil - 8a Şekil - 8b
Tamamlayıcı mallarda se durum ters ned r. Otomob l f yatlarının düşmes , her f yatla daha fazla benz n n
talep ed leceğ n göster r. Çünkü düşük f yatta daha fazla otomob l talep ed lmekted r. (Şek l-9a / 9b)
Şekil - 9a Şekil - 9b
Tüket c zevkler ndek b r değ şme de talep eğr s n hem artış hem de azalış yönünde
kaydırab lmekted r. Tüket c zevk n n b r mal leh ne değ şmes talep artışı yaratıp eğr y sağa
kaydırmakta; o mal aleyh ne değ şme se talep azalışı yaratıp talep eğr s n sola kaydırmaktadır.
Tüket c ler n sayısı da talep eğr s nde kaymalara neden olan unsurlardan b r d r. Tüket c sayısının
b r mal leh ne değ şmes talep artışı yaratıp eğr y sağa kaydırmakta; mal aleyh ne değ şme se talep
azalışı yaratıp talep eğr s n sola kaydırmaktadır.
Beklent ler de aynı şek lde talep eğr s nden kaymalara sebep olab lmekted r. Tüket c ler n
gelecekte b r malın f yatının yükseleceğ beklent s ç nde olmaları o mala olan taleb artırmakta ve
talep eğr s n sağa kaydırmaktadır. Ters durumunda se yan gelecekte mal f yatının düşeceğ
beklent s oluşmuşsa o malın taleb azalmakta ve talep eğr s sola doğru azalma eğ l m
göstermekted r.
Uygulamalar
Uygulama Soruları
2. Hang anal zde zaman unsuru ve bunun get receğ değ ş kl kler göz önüne alınarak kt sad olay ve
faal yetler ncelenmekted r?
3. Tüket c ler n gel rler n n artması toplam tüket m harcamalarını değ şt rerek talep eğr s n nasıl
etk lemekted r?
Bölüm Özeti
İkt sat; üret m le tüket m veya arz le talep arasında dengen n nasıl oluştuğunu ve üret m faktörler n n
(toprak, emek, sermaye ve g r ş mc ) nasıl kullanıldığını nceleyen b r b l m olarak tanımlanmaktadır.
İkt sad faal yetler; nsanların ht yaçlarını karşılamak, ç nde bulundukları madd şartları düzeltmek,
refah düzeyler n arttırmak amacı le yaptıkları faal yetlerd r. İht yaçlarla bunları g dermekte kullanılan
araçlar arasındak uyumsuzluk kıtlık ter m le fade ed lmekted r. İht yaçları tatm ne yarayan unsurlara
mal den lmekted r. kt sad kaynaklar sınırlı olduğundan bunların yardımıyla üret len mal ve h zmetler de
sınırlı olmakta ve bunlara kt sad mallar den lmekted r. Çeş tl kullanma mkânlarından en yüksek
tatm n veya en büyük get r y yan ürünü sağlayan kullanma mkânının seç lmes ne rasyonel davranış
veya kt sad davranış den lmekted r.
İkt sad faal yetler kıtlığa karşı g r ş len ve malların rasyonel dares şekl nde bel ren, b l nçl , ç nde
bulunduğumuz zamana ve geleceğe a t davranışlardır. Bu faal yetler dört ana başlık altında gruplamak
mümkündür. Bunlar üret m, dolaşım, bölüşüm ve tüket m b ç m nde ayrılmaktadır.
İkt sad faal yetler n anal z ; büyüklükler bakımından M kro ve Makro, süreler bakımından Stat k,
Mukayesel Stat k ve D nam k olarak ncelenmekted r.
Ekonom k s stem kavramı le b r ülke ekonom s nde kt sad faal yetler n hüküm sürdüğü madd ve
manev (sosyal-s yasal-ekonom k) kadrolar kasted lmekted r. Bu kadro çeş tl unsurlardan meydana
gelmekted r. Günümüzde farklı ekonom k s stemler vardır. Bu s stemler kap tal st ve sosyal st s stem
olarak tanımlanmaktadır. Toplumda üret m araçlarının mülk yet b reyler n el nde se, üret m kararlarını
b reyler ver yor ve gerçekleşt r yorsa kap tal st s stemd r. Buna karşılık üret m araçları kamunun
mülk yet nde se ve üret m n organ zasyonunda kamu kes m yetk l se sosyal st s stemd r. Bünyes nde
her k kes m çeren s stemlere de karma ekonom k s stem adı ver lmekted r.
Talep: bel rl b r sürede b r mala ve bu malın değ ş k f yatlarına karşı b r tüket c n n satın almak sted ğ
mal m ktarıdır. Mal f yatları le m ktarları arasındak değ ş m ters yönde olmakta; f yat düşükçe mal m ktarı
artmakta, f yat yükseld kçe talep ed len mal m ktarı azalmaktadır. Yan f yat le talep arasında negat f b r
l şk söz konusudur. Buna talep kanunu den lmekted r.
Talep eğr s n n negat f eğ ml olmadığı st sna durumlarda söz konusu olmaktadır. Bu st sna durumlara
düşük ( nfer or) mallar le göster ş amaçlı lüks tüket m mallarında rastlamak mümkündür. Talep kanuna
ters düşen bu duruma G en Paradoksu den lmekted r.
Talep değ şmes kavramından talep eğr s üzer ndek b r değ şme anlaşılmaktadır. Talep kayması se;
talep eğr s n n bütünüyle yer değ şt rmes d r.
Ünite Soruları
1. Her toplumun bel rl b r düzeyde karşı karşıya olduğu ve kt sadın temel uğraş alanı olan
sorun aşağıdak lerden hang s d r?
A) Kıtlık
B) Fayda
C) F yat
D) Enflasyon
E) Para
A) Fayda anal z
B) Büyüme
C) Tüket c denges
D) Üret c denges
E) F rma arzı
A) Toplam gel r
B) Toplam st hdam
E) F rma arzı
5. B r kavramı bel rleyen çok sayıda değ şkenden b r tanes n n değ şeb leceğ , d ğer
değ şkenler n sab t kalacağı varsayımına ne ad ver l r?
B) Mutad s mutand s
D) La ssez fa re
E) V ce versa
A) Reçel – Peyn r
B) Tavuk - Koyun
C) Araba - Benz n
D) Çay – Şeker
E) B lg sayar – Masa
A) G en mal
B) Düşük mal
C) Normal mal
D) Tamamlayıcı mal
E) İkame mal
8. A malının tamamlayıcısı olan B malının f yatı artarsa, aşağıdak lerden hang s meydana
gel r?
10. Aşağıdak lerden hang s talep eğr s n n kaymasına etk eden faktörlerden değ ld r?
B) Tüket c sayısı
D) Beklent ler
CEVAP ANAHTARI
1. a 2. d 3. b 4. e 5. c 6. b 7. e 8. b 9. a 10. a
Giriş
Bu bölümde, talep esnekl ğ ele alınmış ve esnekl ğ bel rleyen durumlar ncelenm şt r. Daha sonra arz
kavramı, arz eğr s nde kaymalar, arz kaymasına etk eden faktörler ncelenm ş ve arzı bel rleyen özel
durumlar öğret lm şt r. ele alınmıştır.
Tüket c ler n malların çeş tl f yatları karşısındak talepler farklılıklar göstermekted r. F yat değ ş kl ğ
talep ed len m ktarı öneml ölçüde değ şt rmekted r. İşte b r malın f yatındak değ şmeler karşısında
tüket c ler n malın taleb le lg l duyarlılık dereceler talep esnekl ğ kavramı le fade ed lmekted r. Talep
esnekl ğ f yattak değ şme yüzdes n n talep m ktarındak değ şme yüzdes ne oranlaması le
ölçülmekted r.
F yat ve m ktarlar da ma ters yönde değ şt kler nden esnekl ğ n şaret negat r. Ancak G en hal (düşük
mallar) söz konusu olursa bu durumda f yat ve m ktarlar aynı yönde değ şt ğ nden şaret poz t f
olmaktadır.
Talep esnekl ğ n n b l nmes ; b r malın f yatının bel rl b r oranda değ şmes sonucu mala yapılacak
toplam harcamaların ne yönde değ şeceğ n saptamak bakımından önem taşımaktadır. Örneğ n futbol
maçlarının yayın hakkını elde eden ş frel telev zyon kanalının yıllık abone ücretler nde artış yönünde
yapacağı b r değ ş kl ğ n, bu yayını satın almak steyen müşter sayısında ne kadarlık b r azalma yaratacağı
hususu; yan talep m ktarının f yata karşı duyarlılığı talep esnekl ğ le fade ed lmekted r.
Mala ve p yasaya göre; esnekl ğ n rakam olarak fades çok değ ş k olup; sonsuz le sıfır arasında
değ şmekte, bazen negat f b le olmaktadır. Esnekl k 0 le –1 arasında se talep esnek değ ld r. +1 le ∞
arasında se talep esnek demekt r. Talep esnekl ğ beş gruba ayrılmaktadır.
1- Talep esnekl ğ n n sonsuz olması: Tüket c ler n bel rl f yattan malların heps n almaya hazır oldukları
durumu yansıtmaktadır. Yan m ktardak n sp değ şmeye karşılık f yatta h çb r değ şme olmamaktadır.
Burada talep eğr s yatay eksene paralel durumdadır. (Şek l-10)
Şekil - 10
2- Talep esnekl ğ n n 1’den büyük olması: Tüket c ler n talep ett kler m ktarlar, f yatın değ şen
yüzdes nden daha fazla değ şmekted r. Yan f yattak küçük değ şmeye karşılık talepte daha fazla oranda
b r değ şme meydana gelmekted r. Talep eğr s yatay eksene daha yatık b r hal almaktadır. (Şek l - 11)
Şekil - 11
3- Talep esnekl ğ n n 1’e eş t olması: Tüket c ler n talep ett kler m ktarlar, f yatın değ şen yüzdes kadar
değ ş r. Talep eğr s h perbol b ç m nded r. Çünkü talep eğr s nden eksenlere nd r len d kmeler n
oluşturduğu dörtgenler n alanı b rb r ne eş tt r. Bu nedenle f rma f yatları düşürse de yükseltse de aynı
gel r elde edecekt r. (Şek l - 12)
Şekil - 12
4- Talep esnekl ğ 1’den küçük: Tüket c ler n talep ett kler m ktarlar, f yatın değ şen yüzdes nden daha
az değ şmekted r. F yat düşünce talep m ktarı çok değ şmemekted r. Talep eğr s d key eksene doğru haf f
b r d kleşme göstermekted r. (Şek l - 13)
Şekil - 13
5- Talep esnekl ğ n n sıfır olması: Tüket c ler n talep ett kler m ktarlar f yat değ şse b le
değ şmemekted r. F yatlar ne olursa olsun o malın bell b r alıcısı vardır. Talep eğr s yatay eksene d k
şek lde ç z l r. (Şek l - 14)
Şekil - 14
Talep eğr s üzer ndek herhang b r noktanın esnekl ğ d r. Bu yüzden bel rl b r talep eğr s farklı esnekl k
değerler ne sah pt r. F yattak b r değ şmen n ortaya çıkardığı m ktar değ şmes n n ne kadar olduğunu
bel rlemek ç n yararlanılmaktadır. Nokta esnekl ğ n graf k yardımıyla fade etmek mümkündür. (Şek l -
15)
Şekil - 15
Ters durumda se eğr n n altlarına doğru f yatlar düşük olmakta ve düşük f yatta mal taleb ndek değ şme
daha büyük olmaktadır. Bunu da formüle edersek;
Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere talep doğrusunun her noktasında esnekl k aynı değ ld r. Yan
tüket c n n farklı f yat sev yeler ndek duyarlılığı da farklı olmaktadır. (Şek l 16)
Şekil 16
Yukarıda da fade ed ld ğ üzere nokta esnekl ğ talep eğr s üzer ndek her noktada farklı olduğuna göre
hang noktanın esas alınacağı bel rs zd r. Bu nedenle talep eğr s üzer ndek k nokta arasındak esnekl k
daha tutarlı olmaktadır. Yay esnekl ğ k nokta arasındak esnekl ğ fade etmekted r. Yay esnekl ğ n n
hesaplanmasında m ktar ve f yatların b r değ l m ktar ve f yat toplamları alınmaktadır. Yay esnekl ğ k
noktadan geçen doğrunun orta noktasının esnekl ğ n bel rtmekted r. B r başka fade le b r öncek ve b r
sonrak değerler n bas t ar tmet k ortalamasıdır den leb l r.
B r malın taleb n etk leyen faktörler konusu şlend ğ nde, bunlar arasında d ğer malların f yatlarının da
bulunduğu fade ed lm şt . B r malın f yatındak değ şmen n d ğer b r malın talep m ktarında meydana
get receğ değ ş kl ğe çapraz esnekl k den lmekted r.
Çapraz esnekl k x ve y mallarının kâme ve tamamlayıcı mal olma özell ğ ne göre k şek lde olmaktadır.
X ve Y malı arasında kame l şk s varsa y malının f yatındak b r düşme (yükselme) x malının taleb nde b r
azalmaya (artma) neden olmaktadır. Tüket c ler x ve y mallarını b rb r n n yer ne kame edeb ld ğ nde
doğal olarak f yatı düşük olan malı d ğer ne terc h etmekted r. İkame malları poz t f çapraz esnekl ğ ne
sah pt r. Çapraz esnekl ğ n sıfıra yaklaşması kamen n güç olduğunu, sonsuz olması se kamen n kolay ve
tam olduğunu fade etmekted r.
İkame (rak p) b r malın ya da tamamlayıcı b r malın f yatındak değ şmen n kend malının taleb ne etk s n
anlamak steyen b r f rmanın kend malının taleb n n çapraz esnekl ğ n b lmes gerekmekted r. Z ra
bunlar f rmanın üret m planları le lg l yaşamsal b lg lerd r.
x ve y malı tamamlayıcı özell ğ taşıyorsa y malının f yatındak yükselme (düşme), x malının taleb n azaltır
(yükselt r). Tamamlayıcı mallar negat f çapraz esnekl ğ ne sah pt r.
Çapraz esnekl k; malın n tel ğ n n bel rlenmes açısından öneml d r. Örneğ n b r mal üzer nde tekel
kurulup kurulamayacağı çapraz esnekl k katsayısı le bel rlenmekted r. Katsayı küçük b r değer alıyorsa o
mal p yasasında kolaylıkla tekel kurulab lmekted r. Çünkü mal kames n n söz konusu olmadığı
anlaşılmaktadır.
Taleb n çapraz esnekl ğ n n b r d ğer uygulama alanı uluslararası t caret ve ödemeler denges d r. Yerl
malların f yatlarındak b r değ şme thalat taleb n etk leyeb lmekted r. Eğer thalat taleb n n çapraz
esnekl ğ yüksekse (yerl ürünler n yakın kameler olduğu ç n) ve ülke ç nde enflasyon neden yle f yatlar
yükselmekte se, thalat taleb artış göstereb lmekte bu da ödemeler denges açıklarına yol
açab lmekted r.
B r malın f yatı sab t kalmak şartıyla, tüket c n n gel r ndek b r değ şme sonucunda b r malın taleb nde
meydana gelen değ şmeye taleb n gel r esnekl ğ den r.
Gel r esnekl ğ formülü değ şen talep ve gel r yüzdeler arasındak oranı bel rtmekted r.
Taleb n f yat esnekl ğ b l nd ğ üzere negat r. Ancak genell kle tüket c ler n gel r arttığı zaman talep
m ktarının da arttığı kabul ed lmekted r. Bu nedenle taleb n gel r esnekl ğ poz t r. Buna karşın G en
malları söz konusu se gel r artışı karşısında talep azaldığı ç n esnekl k negat f olacaktır.
Taleb n gel r esnekl ğ katsayısı 0 le 1 arasında b r değer alıyorsa temel ht yaca yönel k mallar, 1’den
büyük se lüks tüket m malları tüket l yor demekt r. Taleb n gel r esnekl ğ n n başlıca bel rley c s malın ne
derece “zorunlu” olduğudur. Gel şm ş ülkelerde nsanların gel r arttıkça lüks malların taleb nde hızlı artış
olurken; temel malların taleb nde küçük artış olur. Örneğ n otomob l sah b olmak ve yurt dışı tat l g b
mal ve h zmetler n taleb n n gel r esnekl ğ yüksekken; sebze ve otobüs seyahat g b mal ve h zmet
taleb n n gel r esnekl ğ düşüktür. Bu nedenle gel r taleb n esnekl ğ n n ölçülmes tüket c ler n hang mal
lüks, hang ler n zorunlu ht yaç maddes olarak gördükler n bel rlemek açısından öneml olmakta;
özell kle verg düzenlemeler nde adaletl b r uygulamaya da mkân tanımaktadır. Çünkü gel r esnekl ğ
yüksek olan mallar ç n konulacak tüket m verg ler gel r düzey yüksek olan k ş lerden, gel r esnekl ğ
düşük olan mallar ç n konulacak tüket m verg ler se gel r düzey düşük k ş lerden alınmaktadır.
Taleb n gel r esnekl ğ , p yasaların nasıl çalıştığını anlamak bakımından temel kavramdır. Z ra değ şkenler
(talep ve f yat) ne kadar esnekse p yasaların değ şen durumlara karşı duyarlılığı da o ölçüde fazla
olmaktadır.
Ayrıca gel r esnekl ğ n n b l nmes f rmaların p yasaların gelecektek hacm n kest rmeler bakımından da
önem taşımaktadır. Çünkü malın taleb n n gel r esnekl ğ yüksek se m ll gel r arttıkça satışlarda
artacaktır. Ama ekonom resesyona doğru g d yorsa satışların düşme ht mal söz konusu olacaktır.
İkame Mal: Tüket c n n benzer olarak gördüğü ve tüketmeye stekl olduğu kâme mal var se, o malın
taleb n n f yat esnekl ğ yüksek olma eğ l m nded r. Eğer o malın yakın kames yok se taleb n f yat
esnekl ğ düşük olma eğ l m nded r.
Zorunlu Mal, Lüks Mal: Tüket c n n talep edeceğ mal örneğ n hayat önem taşıyan laç g b zorunlu b r
mal se, taleb n f yat esnekl ğ düşüktür. Eğer mal onsuz da yaşanab lecek b r lüks tüket m malı se taleb n
f yat esnekl ğ yüksek olacaktır.
Mala Yapılan Ödemen n Gel rdek Payı: Mala yapılan harcama gel r n küçük b r parçası se taleb n f yat
esnekl ğ düşüktür. Yan malın f yatındak c dd b r değ ş m n tüket c n n harcama düzey üzer ndek etk s
düşüktür. Ters durumda mala yapılan harcama gel rde öneml b r yer tutuyorsa tüket c n n f yat
değ ş mler ne etk s büyük olmaktadır. Bu durumda taleb n f yat esnekl ğ yüksekt r.
Zaman: Tüket c ler n f yat değ ş mler ne uyum göstermek ç n bol zamanları var se taleb n f yat esnekl ğ
artma eğ l m nded r. Buna göre taleb n f yat esnekl ğ uzun dönemde, kısa döneme göre daha yüksek
olmaktadır.
2.7. Arz
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 46/274
08.10.2019 Genel İkt sat
İkt sad faal yetler, nsan ht yaçlarını g derme amacına yönel k olarak mal ve h zmetler n üret lmes n
kapsamaktadır. Mal ve h zmet üret m se kt sat b l m nde arz kavramını oluşturmaktadır.
Arz; b r satıcının veya üret c n n bell b r zaman süres ç nde el nde bulundurduğu b r malın, değ ş k
f yatları karşısında p yasada bu maldan satmaya razı olduğu m ktardır. Kısaca arzı; b r satıcının bell b r
f yattan satmak sted ğ mal m ktarı olarak da tanımlayab l r z. Arz b r üret m olmakla b rl kte b r satış
arzusudur.
Satıcının veya üret c n n satmaya razı olacağı mal m ktarları o malın değ ş k f yatlarının etk s altındadır.
Aynı malın alternat f f yatları karşısında satıcının arzı da değ şmekted r. Bu anlamda arz malın f yatını
bel rleyecek b r unsur olmayıp; aks ne arz f yat tarafından bel rlenmekted r.
F yat m ktar b leş mler n n göster ld ğ l steye arz tablosu den lmekted r. Üret c veya satıcı el ndek malın
f yatı 0.50 TL ken malını p yasaya sürmez. Ancak f yat 1.00 TL ken 1 kg, 1.50 TL ken 2 kg, 2.00 TL 3 kg
satmaya razı olur. Böylece f yatlar arttıkça arz m ktarı da artmaktadır. (Tablo-2)
Tablo - 2
Yukarıdak tablo ncelend ğ nde mal f yatları le arz m ktarları arasında aynı yönlü b r l şk n n olduğu
görülmekted r.
Arz fonks yonu, b r malın mümkün olan bütün f yatları le bu f yatlardan arz ed leb lecek mal m ktarları
arasındak l şk y göstermekted r. B r üret c n n veya satıcının; üretmek ve satmak sted ğ mal m ktarı
b rçok faktörler n etk s altındadır. Bunları aşağıdak şek lde sıralamak mümkündür.
Malın F yatı: B r malın arzı malın f yatına bağlı olup; mal arzı le mal f yatları arasında aynı yönlü b r l şk
vardır. Bu nedenle malın f yatı artarken arzı artmakta; f yatı düşerken arzı da düşmekted r.
D ğer Mal F yatları: Arz m ktarı d ğer mal f yatlarının etk s altındadır. F yatı yüksek olan mallara karşın
f yatı değ şmeyen mal üret m üret c ler tarafından terc h ed lmeyecekt r. Örneğ n elma ve armut
yet şt r c s b r üret c ; elmanın f yatı yükseld ğ nde arzını arttıracaktır, armut arzını se f yatı
değ şmed ğ nden daraltacaktır. Bu nedenle b r malın f yatı artarken, d ğer malın arzında düşüş
görüleb lmekted r.
Üret m Mal yetler : B r malın arzı yapılan üret m masraflarının da etk s nded r. Malın üret m nde
kullanılan üret m faktörler n n f yatları arttığında mal yetler yükseleceğ nden p yasaya sürecekler arz
m ktarı azalmaktadır. Ters durumda se arz m ktarını arttırmaktadırlar.
Teknoloj : Teknoloj gel şmeye bağlı b r üret m gerçekleşt r ld ğ nde mal yet düşürücü etk s neden yle
arz m ktarı artmaktadır.
Zevkler ve Moda: Tüket c ler n zevkler ve moda değ şmeler b r malın arzında etk l olab lmekted r.
Özell kle değ şen modaya paralel olarak ortaya çıkan talep artışı bu doğrultudak mal arzını da arttırmış
olacaktır.
Üret c ler n Beklent ler : Geleceğe yönel k mal f yatında değ şme beklent s üret c n n arz kararlarında
etk l olacaktır. Z ra üret c malını beklenen f yata göre değerlend rmekted r. Çünkü f yat beklent ler
tüket c ler n mala olan talepler n de etk lemekted r.
Verg ler: Devlet tarafından alınan bazı verg ler üret m mal yetler n yükseltmekte, bu da arz m ktarında
azalmalara neden olmaktadır.
F rma Sayısı: Kısa dönemde değ şmeyen f rma sayısı uzun dönemde p yasaya yen f rmaların g rmes yle
artış kaydetmekte, bu da arz m ktarını artırmaktadır.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda den leb l r k b r malın arzı bu malın f yatı le (yukarıdak tüm
unsurları tek b r değer ç nde kabullenmek kaydıyla) üret m mal yetler n n fonks yonudur. Arz fonks yonu;
S= f (Px, PD, C, T, Z, B, V, N)
S : Arz
Px : Arz Ed len Mal F yatı
PD : D ğer Mal F yatları
Tüm bu unsurları değerlend rmeye almak l şk y anal z etme açısından bazı zorlukları da beraber nde
get rmekted r. Bu nedenle talep konusu şlend ğ nde de fade ed ld ğ üzere d ğer tüm unsurlar ver kabul
ed l p ceter s par bus olarak değerlend r ld ğ nde b r malın arzı f yatının fonks yonu şekl nde
bel rt lmekted r.
Genell kle b r mal f yatı attığında d ğer unsurlar ceter s par bus se arzı artmakta, ters ne mal f yatı
düştüğünde arz m ktarı azalmaktadır.
Tüm d ğer değ şkenler sab t ken, bell b r dönemde çeş tl f yat sev yeler nde üret c ler n üretmek,
satıcıların da satmak sted kler mal m ktarlarının geometr k yer ne arz eğr s den lmekted r. Arz eğr s b r
malın değ ş k f yatlarla satılab len m ktarlarını gösteren sol aşağıdan başlayıp sağ yukarıya doğru
yükselen b r eğr d r. (Şek l - 17)
Genell kle, b r mal f yatının artması, d ğer unsurlar ceter s par bus se arzı arttırır; veya f yat azalışı arz
hacm n azaltır. Buna arz kanunu den r. Tekn k fade le arz f yatın artan b r fonks yonudur.
Şekil - 17
Yatay eksen üzer nde arz m ktarları, d key eksende f yatlar göster lmekted r. Şek lde görüleceğ üzere
malın f yatı P1 ken arz m ktarı q1, f yatın P2’ye çıkması arz m ktarını da q2’ye çıkarmaktadır. Bu nedenle
malın f yatı le arz ed len m ktarı arasındak aynı yönlü l şk arz eğr s n n poz t f eğ ml olmasına yol
açmaktadır.
B r malın toplam veya p yasa arzı se bütün üret c ler n bel rl b r zaman süres ç nde değ ş k f yatlar
karşısında satmaya razı oldukları toplam m ktarlardır. B r malın b reysel arzına etk eden unsurlar aynı
şek lde toplam veya p yasa arzında da kend n göstermekted r. P yasa veya toplam arz eğr s b reysel
üret c ler n arz eğr ler yatay toplamıdır. (Şek l - 18)
Şekil - 18
ST= SA+SB
Burada sadece k üret c n n değ l, n sayıdak üret c lerden de arz eğr ler ç z l p, toplam arzları bulunab l r.
Arz değ şmes de tıpkı taleptek g b arz eğr s üzer ndek b r değ ş m fade etmekted r. Buna göre arzı
etk leyen d ğer faktörler sab t ken; bel rl b r f yat-m ktar b leş m nden d ğer b r f yat-m ktar b leş m ne
geç ld ğ görülmekted r. (Şek l - 19)
Şekil - 19
Şek lde görüleceğ üzere f yat P1 ken p yasaya q1 kadar mal arz ed l rken; f yat P2’ye çıktığında arz m ktarı
q2 olmaktadır. Böylel kle b r arz eğr s üzer nde b r noktadan (A noktası), başka b r noktaya (B noktası)
geç lmes , arzı etk leyen d ğer değ şkenler çeter s par bus durumunda ken malın f yatındak değ şmeden
kaynaklanmaktadır.
Arz kayması se; arz eğr s n n bütünüyle yer değ şt rmes d r. B r malın arzındak fonks yonel l şk n n
çerçeves n ç zen faktörler n b r veya b r kaçı değ şt ğ nde; arz eğr s bütünüyle sağa veya sola
kaymaktadır. Arz eğr s sağa kaydığında arz artışını (Şek l-20a), sola kaydığında arz azalışını (Şek l-20b)
fade etmekted r.
Arz değ şmes ve arz kayması le lg l durumu tek b r graf k le göstermek sted ğ m zde durum (Şek l -
21)’tek g b d r.
Şekil – 21
A noktasından B noktasına gel nd ğ zaman, arz m ktarındak artış, arz eğr s boyunca hareketl l ğ yansıtır.
Bu malın f yatındak artışın b r sonucudur.
A noktasından C noktasına gel nd ğ zaman arz ed len m ktardak artış, arz eğr s n n kaymasını yansıtır. Bu
ver f yat düzey nde (P1) arz ed len m ktardak artışın b r sonucudur.
D ğer Mal F yatlarındak Değ şme: Arz ed len malın f yatında değ ş kl k olmadığı halde; aynı
üret m faktörler le üret leb lecek d ğer malların f yatındak b r artış o malın arzını azaltacak ve arz
eğr s n sola doğru kaydıracaktır. Çünkü d ğer mal üret m n n kârlılığı artacağından o malın arzı
azaltılmakta veya üret mden vazgeç lmekted r. Örneğ n armut f yatları değ şmezken elma f yatları
artarsa elma üret m daha kârlı olacağından üret c ler armut üret m n azaltıp elma üret m n
arttırırlar. Üret c açısından tamamlayıcı veya rak p mal söz konusu olmayıp; d ğer mal f yatları le
arz arasında ters yönlü b r l şk bulunmaktadır.
Üret m Mal yetler : B r malın arzı üret m mal yetler ndek değ ş mden etk lenmekted r. Üret m
faktörler f yatlarındak b r yükselme mal yetler arttırıp, kârlığı azaltacağı ç n üret c ler mal arzını
kısmaktadır. Faktör f yatlarındak b r düşüş se mal yetler azaltıp; kârlılığı arttıracağından üret c ler
mal arzını arttırmaktadırlar. Bu durumda üret m faktörler f yatları le mal arzı arasında negat f b r
l şk olduğu görülmekted r.
Teknoloj : Mal yetler düşürücü etk s neden yle teknoloj k değ ş m arz m ktarını arttırıcı etk
yaratmakta ve arz eğr s n sağa doğru kaydırmaktadır. Üret m teknoloj s nde f rmalar kullandıkları
teknoloj den daha esk b r teknoloj y kullanmak stemeyecekler nden teknoloj k b lg açısından arz
m ktarında azalma olmamaktadır.
Zevkler ve Moda: Tüket c ler n zevk ve terc hler üret m m ktarı üzer nde etk l olmaktadır.
Modadak değ ş mler net ces nde tüket c zevk ve talepler ndek artışlar arzı arttırıcı etk
yapmaktadır. Ters durumunda yan taleptek b r azalma durumunda se arzı azaltıcı b r etk
yaratmakta olup; arz eğr s n sola doğru kaydırmaktadır.
Üret c n n Beklent ler : Gelecekte f yatların yükseleceğ beklent s var se arz m ktarı
arttırılacağından arz eğr s sağa kaymakta, ters durumda se arz m ktarı azaltılacağından arz eğr s
sola kaymaktadır.
Verg ler: Devlet n verg uygulamaları mal yet arttırıcı b r etk yarattığından dolayı arz eğr s nde sola
doğru b r kayma meydana get rmekted r.
F rma Sayısı: Kısa dönemde f rma sayısı değ şmemekted r. Uzun dönemde se f rma sayısı artışı arz
eğr s n sağa kaydırırken, f rma sayısı azalışı da arz eğr s n sola kaydırmaktadır.
Uygulamalar
1. B r malın f yatındak değ şmeler n tüket c ler n duyarlılık dereces üzer ndek etk s ney bel rlemeye
yardımcı olmaktadır?
3. Arzı bel rleyen faktörlerden f yat dışındak faktörler n sab t olması durumunda f yattak değ şme arz
kararları üzer nde nasıl b r etk yaratmaktadır?
Uygulama Soruları
1. Talep esnekl k katsayısının 1’e eş t olması durumunda f yat ve m ktarlar nasıl b r değ ş m
göstermekted r?
3. Arzı bel rleyen fonks yonel unsurların herhang b r nde meydana gelen b r değ şme arz eğr s
üzer nde nasıl b r etk yaratmaktadır?
Bölüm Özeti
B r malın f yatındak değ şmeler karşısında tüket c ler n malın taleb le lg l duyarlılık dereceler talep
esnekl ğ kavramı le fade ed lmekted r. Talep esnekl ğ f yattak değ şme yüzdes n n talep m ktarındak
değ şme yüzdes ne oranlaması le ölçülmekted r.
Talep esnekl ğ n n b l nmes ; b r malın f yatının bel rl b r oranda değ şmes sonucu mala yapılacak
toplam harcamaların ne yönde değ şeceğ n saptamak bakımından önem taşımaktadır. Mala ve p yasaya
göre; esnekl ğ n rakam olarak fades çok değ ş k olup; sonsuz le sıfır arasında değ şmekte, bazen negat f
b le olmaktadır. Esnekl k 0 le –1 arasında se talep esnek değ ld r. +1 le ∞ arasında se talep esnek
demekt r.
Nokta Esnekl ğ talep eğr s üzer ndek herhang b r noktanın esnekl ğ d r.Yay esnekl ğ k noktadan
geçen doğrunun orta noktasının esnekl ğ n bel rtmekted r. B r başka fade le b r öncek ve b r sonrak
değerler n bas t ar tmet k ortalamasıdır den leb l r.
B r malın f yatındak değ şmen n d ğer b r malın talep m ktarında meydana get receğ değ ş kl ğe çapraz
esnekl k den lmekted r. Çapraz esnekl k x ve y mallarının kâme ve tamamlayıcı mal olma özell ğ ne göre
k şek lde olmaktadır. X ve Y malı arasında kâme l şk s varsa y malının f yatındak b r düşme (yükselme)
x malının taleb nde b r azalmaya (artma) neden olmaktadır. Çapraz esnekl ğ n sıfıra yaklaşması kâmen n
güç olduğunu, sonsuz olması se kâmen n kolay ve tam olduğunu fade etmekted r. x ve y malı
tamamlayıcı özell ğ taşıyorsa y malının f yatındak yükselme (düşme), x malının taleb n azaltır
(yükselt r). Tamamlayıcı mallar negat f çapraz esnekl ğ ne sah pt r.
Tüket c n n gel r ndek b r değ şme sonucunda b r malın taleb nde meydana gelen değ şmeye taleb n
gel r esnekl ğ den r. Taleb n gel r esnekl ğ katsayısı 0 le 1 arasında b r değer alıyorsa temel ht yaca
yönel k mallar, 1’den büyük se lüks tüket m malları tüket l yor demekt r.
Taleb n F yat Esnekl ğ n Bel rleyen Unsurlar; İkame Mal, Zorunlu Mal- Lüks Mal, Mala Yapılan
Ödemen n Gel rdek Payı, Zaman
Arz; b r satıcının veya üret c n n bell b r zaman süres ç nde el nde bulundurduğu b r malın, değ ş k
f yatları karşısında p yasada bu maldan satmaya razı olduğu m ktardır. Kısaca arzı; b r satıcının bell b r
f yattan satmak sted ğ mal m ktarı olarak da tanımlayab l r z. Arz b r üret m olmakla b rl kte b r satış
arzusudur. B r mal f yatının artması, d ğer unsurlar ceter s par bus se arzı arttırır; veya f yat azalışı arz
hacm n azaltır. Buna arz kanunu den r. Arz değ şmes arz eğr s üzer ndek b r değ ş m fade etmekted r.
Arz kayması se; arz eğr s n n bütünüyle yer değ şt rmes d r.
Ünite Soruları
1. B r malın f yatındak yüzdesel değ şme, talep ed len yüzdesel değ şmeye eş t se taleb n
f yat esnekl ğ aşağıdak lerden hang s d r?
A) ed=1
B) ed<1
C) ed>1
D) ed=0
E) ed=8
2. Talep eğr s d key eksene paralel d k b r doğru b ç m nde se taleb n f yat esnekl ğ n n
değer kaçtır?
A) de:0
B) de:1
C) de>1
D) de<1
E) de:∞
3. Talep esnekl ğ nde m ktar ve f yatları d kkate alan esnekl k kavramı hang s d r?
A) Nokta esnekl ğ
B) Yay esnekl ğ
C) Çapraz esnekl k
D) Gel r esnekl ğ
A) Veblen Malı
B) İkame Malı
C) Tamamlayıcı Mal
D) G en Malı
E) Snop Mal
5. Parasal gel rde meydana gelen yüzde değ ş m n talep m ktarında meydana gelen yüzde
değ şmeye oranına ne ad ver l r?
E) Arz esnekl ğ
A) Veblen Malı
B) İkame Malı
C) Tamamlayıcı Mal
D) G en Malı
E) Snop Mal
A) Tamamlayıcı mallar
B) İkame mallar
C) Normal mallar
D) Düşük mallar
E) Serbest mallar
9. İkt sad faal yetlerde nsan ht yaçlarını g derme amacına yönel k olarak mal ve h zmet
üret lmes ne ne den r?
A) Talep
B) Arz
C) Esnekl k
D) Fayda
E) Tüket m
E) Heps
CEVAP ANAHTARI
1. a 2. a 3. b 4. b 5. b 6. e 7. b 8. d 9. b 10. e
Giriş
Bu bölümde k nc bölümde g r ş yapılan arz kanunlarına ek olarak arz esnekl ğ ele alınacaktır. Ayrıca
p yasa kavramına değ n lerek, p yasada arz ve talebe bağlı olarak f yatın oluşması ncelenecekt r. Talep -
arz - esnekl k kavramlarına göre bazı uygulamalar (Tüket c -Üret c Kanunu, K ng Kanunu, Örümcek Ağı
Teorem ) anlatılacaktır.
Üret c ler, f yat değ ş kl kler doğrultusunda üret mler n arttırma veya azaltma kararı almaktadırlar. Bu
karar maldan mala değ ş kl k gösterd ğ g b aynı malın farklı f yatları karşısında da değ şmekted r. F yat
değ şmeler karşısında arzın duyarlılık veya tepk dereceler arz esnekl ğ kavramı le fade ed lmekted r.
Arz esnekl ğ ; f yattak değ şme yüzdes n n arzdak değ şme yüzdes ne oranlanması le ölçülmekted r.
F yat ve m ktarlar da ma aynı yönde değ şt kler nden arz esnekl ğ n n şaret poz t r. Arz esnekl ğ n n
b l nmes ; b r malın f yatındak artış veya azalışların; satılan mal m ktarını nasıl etk led ğ n n b l nmes
açısından öneml d r.
Talep esnekl ğ nde olduğu g b arz esnekl ğ de beş çeş t olup; sıfır le sonsuz arasında değ şmekted r. Arz
esnekl k katsayısı b rden büyük se arz esnek, b rden küçük se arz esnek değ ld r.
1- Arz esnekl ğ n n sonsuz olması: Üret c ler n arz ett kler malın m ktarı ne olursa olsun; f yatta
herhang b r değ şme olmamaktadır. Bel rl b r p yasa f yatında arz ed len bütün mallar satılmaktadır. Bu
durumda arz doğrusu yatay eksene paraleld r. (Şek l-22)
Şekil - 22
2- Arz esnekl ğ n n 1’den büyük olması: Üret c ler n arz ett kler m ktarlar, f yatın değ şen yüzdes nden
daha fazla değ şmekted r. Başka b r fade le; f yattak küçük değ şmeye karşılık arzda daha fazla b r
değ şme meydana gelmekted r. Arz doğrusu yatay eksene yatık b r hal almaktadır. (Şek l - 23)
Şekil - 23
3- Arz esnekl ğ n n 1’e eş t olması: Or j nden çıkan arz doğrusunun eğ m ne olursa olsun, doğrunun
üzer ndek her noktanın esnekl ğ b r’e eş tt r. Eğer arz doğrusu d key eksene yaklaşıyorsa f yat artışı arz
artışından büyük olmakta yan p yasada tekelleşme görülmekted r. Arz doğrusu yatay eksene yaklaşıyorsa
üret m artışı f yat artışından büyük olmakta ve serbest p yasaya yönelme görülmekted r. (Şek l-24)
Şekil - 24
4- Arz esnekl ğ n n 1’den küçük olması: Üret c ler n arz ett kler m ktarlar f yatın değ şen yüzdes nden
daha az değ şmekted r. F yat yükselmes karşısında arz m ktarındak artış oldukça az olmaktadır. Arz
doğrusu d key eksene doğru b r d kleşme göstermekted r. (Şek l - 25)
Şekil - 25
5- Arz esnekl ğ n n sıfır olması: Üret c ler n p yasaya arz ett kler arz m ktarı f yat ne olursa olsun
değ şmemekted r. Başka b r fade le arz m ktarının f yatla h çb r lg s bulunmamaktadır. Çeş tl f yatlarda
p yasaya bell m ktarda mal arz ed lmekted r. Arz doğrusu yatay eksene d kme şekl nded r. (Şek l - 26)
Şekil - 26
Formüle edersek;
Arz eğr s üzer ndek k nokta arasında kalan kısmının esnekl ğ olup; k nokta ç n bulunan esnekl ğ n
ortalaması olarak da fade ed lmekted r. Arzın yay esnekl ğ ;
formülü le hesaplanmaktadır. Yay esnekl ğ nde talep konusunda fade ed ld ğ üzere m ktar ve f yat
toplamları ele alınmaktadır.
B r malın arzını etk leyen faktörler arasında d ğer mal f yatları da bulunmaktadır.
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 68/274
08.10.2019 Genel İkt sat
İşte b r malın f yatındak b r değ şmen n d ğer malın arz m ktarında meydana get rd ğ değ ş me çapraz
esnekl k den lmekted r.
Faktör Ulaşılab l rl ğ : Faktörler kolay elde ed leb ld ğ nde ve düşük mal yetle üret me dah l ed l p,
üret mden çıkartılab ld ğ nde arzın f yat esnekl ğ büyük olmaktadır. Faktörler zor elde ed leb ld ğ nde ve
üret me dah l ed l p çıkartılmaları n speten mal yetl olduğunda arzın f yat esnekl ğ küçük olmaktadır.
Örneğ n, p zza arzının f yat esnekl ğ yüksekt r. Çünkü gerekl g rd ler kolayca bulunab lmekted r. Özel
veya nad r faktörler gerekt rmed ğ nden arzları kolayca arttırılab l r, f yat esnekl ğ yüksekt r. D ğer yandan
üret m az olan doğal kaynaklar (altın) le bell bölgede yet şen (kahve g b ) malların arzının f yat esnekl ğ
düşüktür.
Zaman: Üret c ler n f yat değ ş mler karşısındak tepk ler değ şeb lmekted r. Zaman süres uzadıkça arzın
f yat esnekl ğ büyük olmaktadır. Buna göre yeterl zaman söz konusu olduğunda kısıtlı b r doğal kaynak
olsa b le üret c ler f yat değ ş mler ne karşın üret m m ktarlarını arttırab lmekted r. Böylece arzın uzun
dönem f yat esnekl ğ , kısa dönem arz esnekl ğ nden büyüktür.
Buraya kadar mal p yasanın talep ve arz anal zler yapılmıştır. Ş md se mal ve h zmet satın almak steyen
tüket c ler le mal ve h zmet satmak steyen üret c ler karşı karşıya get ren, f yatın ve m ktarın bel rlend ğ
p yasa denges ele alınacaktır.
P yasa denges , talep ed len m ktar le arz ed len m ktarın b rb r ne eş t olduğu başka b r fade le arz ve
talep eğr ler n n kes şt ğ noktada oluşur. Bu noktaya karşı gelen f yat düzey ne denge f yatı, bu noktaya
karşı gelen mal m ktarına se denge m ktarı den lmekted r. (Şek l - 27)
Şekil - 27
Şek l 27’de görüldüğü üzere talep ve arz eğr ler n n kes şt ğ E noktası p yasa denges n , P1 denge f yatını,
q1 se, denge m ktarını göstermekted r.
P yasa denges arz ve talep m ktarının b rb r ne eş t olduğu noktada oluşmakta; bunun sonucunda denge
f yatı ve denge m ktarı bel rlenmekted r. Ancak bel rl b r talep artışı karşısında arz m ktarının arttırılıp,
arttırılmama mkânı zaman sürec ne bağlı olarak da bel rlenmekte ve bu duruma göre yen denge f yatı le
yen denge m ktarı oluşmaktadır.
Buna göre p yasa denge anal z nde üç dönem söz konusu olmaktadır.
Çok kısa dönem veya p yasa dönem : Arz edenler n arz düzey n arttırmalarının mümkün olamadığı
dönemd r k arz esnekl ğ sıfır olup, b r d kme hal n almaktadır.
Kısa dönem: Bu dönem arz edenlere arz m ktarını arttırma olanağı veren b r dönemd r. Kullanılan
faktörler değ şmey p sab tt r. Ancak eks k kapas te le çalışılıyorsa tam kapas te sürec sağlanmakta ve arz
esnekl ğ n n katılığı g der lm ş olmaktadır.
Uzun dönem: Arz edenlere yen tes s kurarak arz düzeyler n arttırma mkânı veren b r dönemd r. Arz
daha esnek b r durum almaktadır.
İşte bu dönemlere göre arz ve talepte meydana gelen değ ş mler le esnekl k dereceler ne l şk n
değ şmeler n yaratacağı denge durumları ve taşıdıkları özell kler aşağıda bel rt lmekted r.
Bel rl b r arz eğr s karşısında talep eğr s n n artış yönünde sağa kayması denge noktasını E1’den E2’ye
taşır. Bu yen denge noktasında daha yüksek b r f yat ve daha fazla mal m ktarı söz konusudur. (Şek l-28 a)
Y ne bel rl b r arz eğr s karşısında talep eğr s n n sola kayması se durumu ters ne çev rmekte, daha
düşük b r f yat ve daha az mal m ktarı söz konusu olmaktadır. (Şek l 28-b)
Bel rl b r talep eğr s karşısında arz eğr s n n artış yönünde sağa doğru kayması denge noktasını E1’den
E2’ye taşımaktadır. Bu yen denge noktasında daha düşük b r f yat ve daha fazla mal m ktarı söz
konusudur. (Şek l - 29a). Y ne bel rl b r talep eğr s karşısında arz eğr s n n sola kayması se, durumu
ters ne çev rmekte; daha yüksek b r f yat daha az mal m ktarı söz konusu olmaktadır. (Şek l - 29b).
B r p yasanın arzdak b r değ şmeye nasıl cevap verd ğ özetlend ğ nde; arzdak b r artış denge f yatında
düşme, denge m ktarında artışa yol açmaktadır. Ters durumda örneğ n kuraklık neden yle arzda
meydana gelen azalma denge f yatında b r artışa, denge m ktarında b r azalışa yol açmaktadır.
Bu açıklamalar doğrultusunda, bazı mal veya h zmetler n f yatları değ şt ğ zaman bunun ya talep ya da
arzda b r değ ş kl ğ yansıttığı söyleneb l r. Ancak arzın mı yoksa taleb n m değ şt ğ hak-kında b r
karışıklık yaşandığında m ktardak değ ş kl ğ n yönü bu konuda yardımcı b r pucu olmaktadır. Örneğ n;
satılan m ktar f yatla aynı yönde değ ş yorsa, yan hem f yat hem de m ktar artıyor se bu durum talep
eğr s n n kaydığını göster r. Eğer satılan m ktar f yatla ters yönde değ ş yorsa yan ; f yat artarken m ktar
azalıyor se bu du-rum arz eğr s n n kaydığını göstermekted r.
P yasa denges taleb n ve arzın b rl kte artış veya azalış göstermes sonucunda da değ şmekted r.
Şek l 30 a’da görüldüğü üzere taleb n ve arzın b rl kte artmasına karşın taleptek artış arzdak artıştan
büyükse denge noktası E1’den E2’ye gelmekte, denge f yatı P1’den P2’ye denge m ktarı da q1’den q2’ye
çıkmaktadır.
Şek l 30b’de se tam ters b r durum görülmekte ve arzdak artış taleptek artıştan büyük olmaktadır. Bu
durumda denge noktası E1’den E2’ye gel rken denge f yatı P1’den P2’ye düşmekte, denge m ktarı da q1’den
q2’ye çıkmaktadır.
Şek l 30c’de talep ve arz artışları aynı m ktarda gerçekleşmekte, denge noktası E1’den E2’ye gelmekted r.
Bu durumda denge f yatı P düzey nde sab t kalmakta, denge m ktarı q1’den q2’ye çıkmaktadır.
Şek l - 31a’da örneğ n tüket c zevkler ndek b r değ şmeden dolayı talep eğr s sağa kayarken, arz eğr s
sola kaymaktadır. Bu etk leş m sonucu p yasanın buna nasıl cevap verd ğ ne baktığımızda; taleptek artış
oranı arzdak azalmadan daha büyük olduğundan hem f yatın hem de m ktarın artış gösterd ğ ancak,
f yat artış oranının m ktardak artış oranından çok daha yüksek olduğu görülmekted r.
Şek l - 31b’de y ne talep eğr s artış yönünde sağa, arz eğr s de azalış yönünde sola kaymaktadır. Burada
arzdak azalma taleptek artıştan daha büyük olmuş ve bu nedenle de denge f yatı artarken, denge m ktarı
azalma gösterm şt r.
Arz esnekl ğ sıfır ken (es=0) taleptek artış yönünde sağa kayma (D1) denge f yatını P’den P2’ye
yüksel rken, azalış yönünde sola kayma (D2) denge f yatını P ’den P1’e düşürmekted r. (Şek l - 33a)
Arz esnekl ğ b rden küçük (es <1) se yan arz esnek değ lse talep eğr s n n artış yönünde sağa (D1), azalış
yönünde sola (D2) kayması f yatta büyük, m ktarda se küçük oranlarda değ şmeler göstermekted r. (Şek l
- 33b)
Arz esnekl ğ b rden büyük (es >1) se yan arz esnekse talep eğr s n n artış yönünde sağa (D1), azalış
yönünde sola (D2) kayması f yatta küçük, m ktarda se büyük oranlarda değ şmeler göstermekted r. (Şek l
- 33c)
P yasada bel rlenm ş tek b r denge f yatında; b r malı daha yüksek f yattan satın almaya razı tüket c le
y ne bel rlenm ş f yattan daha düşük f yata satmayı kabul eden üret c ler p yasa f yatına göre subjekt f
veya ps koloj k b r kâr elde etmekted rler. Bu durumda tüket c ve üret c ç n b r rant söz konusudur.
Şekil - 34
Tüket c b r malı P denge f yatının üstünde P1 f yatından almaya razı ken, p yasa f yatının P’de olması
sonucu b r avantaj elde etmekted r. Buna göre; P1-P farkı tüket c n n ps koloj k kazancını bel rtmekte ve
toplam kazanç alanı DEP alanı olmaktadır.
Tek f yat karşısında üret c ler nde b r kazancı söz konusu olmaktadır. Üret c P denge f yatının altında P2
f yatından satış yapmaya razı ken mallarını P’den satması sonucu P-P2 kadar b r kazanç elde etmekte ve
rant alanı SEP alanı olmaktadır.
P yasa koşullarının ya da yapay nedenler n yarattığı mal darlığından yararlanarak, kanun otor tes n n
koyduğu ya da kontrol ett ğ f yatlardan daha yüksek f yata satış yapılan p yasadır.
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 76/274
08.10.2019 Genel İkt sat
Genell kle f yat yüksel şler nde veya savaş ve buhranlı dönemlerde devlet n f yatlara müdahale etmes
sonucu p yasada bel rl f yattan şlem görülmes gerekmekted r. (Şek l - 35)
Şekil - 35
Şek lde arz ve taleb eş tleyen denge f yatı OP’d r. Kamu otor teler P f yatını yüksek bulmakta; üret c ler
P1 f yatından mal arz etmeye zorunlu tutmaktadır. Bu durumda arz azalarak q1 m ktarında olmakta; talep
m ktarı se artarak q2’ye çıkmaktadır. Yan AB kadar b r talep fazlası oluşmaktadır. Taleb n arzdan fazla
olması, stokların daha fazla mal arzına uygun olması ve n hayet P1 f yatında talep esnekl ğ n n sıfıra (D))
nmes neden yle satıcılardan b r kısmı bu durumdan yararlanmak stemekted r. Böylece sattıkları mala
karşı yoğun taleple karşılaşan satıcılar, malı ortadan kaldırmakta ve g zl olarak yasayla bel rlenen f yatın
üstünde satış yapmaktadırlar. Bu durum karaborsa olayını oluşturmaktadır. Karaborsada mal satmak
r skl ve külfetl d r. Karaborsacı stoklarını g zlemek ve benzer nedenlerle bazı masrafları göze almak
zorundadır.
Talep esnekl ğ zayıf tarımsal malların arzındak değ şmeler n, bu malların f yatlarını ters yönde
etk led ğ n açıklayan yaklaşımdır. Tarımsal malların üret m , sadece üret c ler n radeler ne bağlı değ ld r.
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 77/274
08.10.2019 Genel İkt sat
Hava şartları tarım üret m nde öneml rol oynamaktadır. K ng Kanununun öncüsü olan Gregory K ng
buğday arzındak b r azalmanın buğday f yatlarını ve üret c ler n gel r n arttırdığını; arzdak b r artışın se
f yatları düşürerek üret c ler n gel r n azalttığı görüşünü ler sürmüştür. (Şek l - 36)
Şekil - 36
Şek lde de görüldüğü üzere arz m ktarının q’dan q1’e düşmes f yatların P’den P1’e çıkmasını sağlarken
üret c ler n toplam gel r n arttıran b r sonuç doğurmaktadır.
Arz m ktarını öncek üret m dönemler ndek f yatların bel rled ğ mal p yasasında görülen dalgalanmaları
açıklayan teor d r. Bu tür dalgalanmalara üret m kararının alınmasıyla; ürünün elde ed lmes arasındak
zaman farkının büyük olduğu tarımsal mal p yasalarında rastlanılmaktadır. Bu geçen zaman sürec ç nde
talepte de değ şmeler meydana geleb lmekted r. Böylece, b r dönemden d ğer ne ürün m ktarı le f yatlar
arasında büyük dalgalanmalar olmaktadır. Örümcek ağı teorem üç şek lde açıklanmaktadır.
1- Arz talebe oranla esnek değ lse; f yat ve m ktarlardak dalgalanmalar g tt kçe azalmakta ve denge
noktasına doğru yaklaşılarak st krarlı b r denge durumu oluşmaktadır. (Şek l - 37)
Şekil - 37
İlk üret m m ktarı q1, f yat se P1 olmaktadır. Üret c ler k nc dönemde bu f yata göre üret mler n q2’ye
çıkardıklarında f yat P2’ye düşmekted r. F yat düşmes neden yle arz m ktarı azaltılarak q3’e nd r lmekte
buna karşın f yat P3’e çıkmaktadır. Böylece f yat ve m ktarlar azalan b r şek lde dalgalanmakta ve sonuçta
arz ve talep doğrularının kes şt ğ noktada dengeye varılmaktadır.
2- Arz ve talep esnekl kler eş tse; f yat ve m ktarlar aynı yerden geçmek suret yle düzenl değ şerek
başlangıç noktasına gelmekted r. Yan dalgalanmalar sab t n tel kted r ve nötr denge durumu ortaya
çıkmaktadır. (Şek l - 38)
Şekil - 38
3- Arz talebe oranla daha esnek se; f yat ve m ktar dalgalanmaları g derek artmakta ve dengeden
uzaklaşarak st krarsız denge durumu oluşmaktadır. (Şek l - 39)
Şekil – 39
Uygulamalar
1. Arz esnekl k katsayısı b rden küçük olduğunda f yat ve m ktarlardak değ şme nasıl oluşmaktadır?
2. Talep esnekl ğ zayıf tarımsal malların arzında meydana gelen değ şme mal f yatlarını hang yönde
değ şt rmekted r?
3. Üret m kararının alınması le ürünün elde ed lmes sürec nde arz ve talep esnekl kler b rb r ne eş t
se nasıl b r denge durumu ortaya çıkmaktadır?
Uygulama Soruları
1. Arz esnekl k katsayısı 1’e eş tse ve arz eğr s or j ne yakın b r sey r zl yorsa p yasada nasıl b r durum
görülmekted r?
3. P yasa b r mal m ktarı yeters z olduğunda f yat nasıl değ şmekted r? Arz ve talep es len m ktarlar ne
olmaktadır?
Bölüm Özeti
Bu bölümde, f yat değ şmeler karşısında arzın duyarlılık veya tepk dereceler arz esnekl ğ kavramı le
fade ed lmekted r. Arz esnekl ğ ; f yattak değ şme yüzdes n n arzdak değ şme yüzdes ne oranlanması le
ölçülmekted r. arz esnekl ğ de beş çeş t olup; sıfır le sonsuz arasında değ şmekted r. Arz esnekl k
katsayısı b rden büyük se arz esnek, b rden küçük se arz esnek değ ld r.
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 81/274
08.10.2019 Genel İkt sat
Arzın f yat esnekl ğ çeş tl şek llerde hesaplanmaktadır. Nokta Esnekl ğ arz eğr s üzer ndek herhang b r
noktanın esnekl ğ d r. Arzın yay esnekl ğ ; arz eğr s üzer ndek k nokta arasında kalan kısmının
esnekl ğ olup; k nokta ç n bulunan esnekl ğ n ortalaması olarak da fade ed lmekted r. B r malın
f yatındak b r değ şmen n d ğer malın arz m ktarında meydana get rd ğ değ ş me çapraz esnekl k
den lmekted r.Arzın F yat Esnekl ğ n Bel rleyen Unsurlar;Faktör Ulaşılab l rl ğ ve Zamandır.
P yasa denges , talep ed len m ktar le arz ed len m ktarın b rb r ne eş t olduğu başka b r fade le arz ve
talep eğr ler n n kes şt ğ noktada oluşur. Bu noktaya karşı gelen f yat düzey ne denge f yatı, bu noktaya
karşı gelen mal m ktarına se denge m ktarı den lmekted r. p yasa denge anal z nde üç dönem söz konusu
olmaktadır. Çok kısa dönem, kısa dönem, uzun dönem.
P yasada bel rlenm ş tek b r denge f yatında; b r malı daha yüksek f yattan satın almaya razı tüket c le
y ne bel rlenm ş f yattan daha düşük f yata satmayı kabul eden üret c ler p yasa f yatına göre subjekt f
veya ps koloj k b r kâr elde etmekted rler. Bu durumda tüket c ve üret c ç n b r rant söz konusudur.
Karaborsa, p yasa koşullarının ya da yapay nedenler n yarattığı mal darlığından yararlanarak, kanun
otor tes n n koyduğu ya da kontrol ett ğ f yatlardan daha yüksek f yata satış yapılan p yasadır.
K ng Kanunu,talep esnekl ğ zayıf tarımsal malların arzındak değ şmeler n, bu malların f yatlarını ters
yönde etk led ğ n açıklayan yaklaşımdır. Tarımsal malların üret m , sadece üret c ler n radeler ne bağlı
değ ld r. Hava şartları tarım üret m nde öneml rol oynamaktadır.
Örümcek Ağı (Cobweb Teorem ); arz m ktarını öncek üret m dönemler ndek f yatların bel rled ğ mal
p yasasında görülen dalgalanmaları açıklayan teor d r. Bu tür dalgalanmalara üret m kararının
alınmasıyla; ürünün elde ed lmes arasındak zaman farkının büyük olduğu tarımsal mal p yasalarında
rastlanılmaktadır.
Ünite Soruları
1. Arz eğr s yatay eksene paralel b r doğru se aşağıdak lerden hang s söz konusudur?
2. Arz ve talep eğr ler n n ters yönde ancak aynı m ktarda kayması durumunda talep eğr s
sola arz eğr s sağa kayarsa denge f yatındak ve m ktarındak değ şme hang yönded r?
3. B r malın taleb sab tken arzı azalırsa aşağıdak lerden hang s meydana gel r?
A) Denge f yatını
B) Denge m ktarını
E) H çb r
6. Esnek b r talep karşısında arzdak artış ve azalışlarda aşağıdak lerden hang durum ortaya
çıkmaktadır?
A) P yasa dönem
B) Kısa dönem
C) Orta dönem
D) Uzun dönem
E) Teknoloj k dönem
A) Tüket c n n f l olarak öded ğ m ktar le ödemeye razı olduğu m ktar arasındak fark
B) Tüket c n n ödemeye razı olduğu m ktarla f l olarak öded ğ m ktar arasındak fark
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 85/274
08.10.2019 Genel İkt sat
CEVAP ANAHTARI
1. e 2. e 3. d 4. d 5. a 6. c 7. a 8. b 9. d
4. TALEP TAHLİLLERİ
Giriş
Bu bölümde talep tahl ller ele alınacaktır. Özell kle kard nal ve ord nal faydacı yaklaşımlar ncelenerek,
kayıtsızlık eğr ler n n özell kler değerlend r lecekt r. Son olarak tüket c bütçes , tüket c bütçes ndek
değ şmeler n etk ler , bütçe doğrusu ve gel r-tüket m eğr s ele alınacak konu başlıkları arasında yer
almaktadır
Mal ve h zmetler n nsan ht yaçlarını tatm n etme özell ğ ne fayda den lmekted r. Fayda tüket c ler n
tatm n le lg l b r kavramdır. Rasyonel davranan b r tüket c kend ne daha fazla fayda sağlayan mal ve
h zmetler d ğerler ne terc h etmekted r. Tüket c bu terc hler yaparken; gel r doğrultusunda mal ve
h zmetler n kend ne sağladığı faydaya göre hang maldan ne kadar alacağına karar vermekted r. Mal ve
h zmetler n faydası ancak nsan ht yaçlarını karşıladığı zaman söz konusu olmaktadır.
Faydanın ölçüleb l r olduğunu fade eden kard nal yaklaşımın temel toplam fayda, marj nal fayda ve
azalan marj nal fayda kavramlarına dayanmaktadır.
Toplam fayda; b r malın toplam tüket m n n tüket c ye sağladığı faydaya den r. Başka b r fade le
tüket len b r mler n faydaları toplamıdır. Bu nedenle kullanılan mal m ktarı arttıkça toplam fayda da
artmakta ve bu durum tam doyum noktasına kadar devam etmekted r. (Şek l-40)
Şekil – 40
Marj nal fayda se; bel rl b r malın tüket c tarafından kullanılan ek b r m n n o malın toplam faydasında
yaptığı değ ş kl kt r.
Tüket c n n b r malı sürekl kullanması sonucu o malın toplam tüket m artarken faydası g tt kçe
azalmaktadır. Çünkü b r malın sürekl olarak kullanılması sonucu o mala duyulan arzu da g tt kçe
azalmaktadır. Dolayısıyla k nc b r m n faydası, b r nc b r m n faydasından daha az olmaktadır. (Şek l -
41)
Şekil - 41
Örneğ n; b r nsanın yed ğ böreğ n b r nc d l m nden aldığı fayda le altıncı d l m nden aldığı fayda aynı
olmayacak altıncı d l m n faydası yeme arzusu tatm n ed ld ğ nden dolayı daha az olacaktır.
Mal m ktarları le toplam fayda ve marj nal fayda arasındak karşılıklı l şk ler tablo şekl nde göstermek
mümkündür.
Tablo - 3
Görüldüğü üzere kullanılan mal m ktarı arttıkça toplam fayda da artmakta ve bu durum tam doyum
noktasına kadar devam etmekted r. Buna karşın kullanılan mal m ktarları arttıkça marj nal fayda
azalmaktadır.
Görüldüğü üzere kullanılan mal m ktarı arttıkça toplam fayda da artmakta ve bu durum tam doyum
noktasına kadar devam etmekted r. Buna karşın kullanılan mal m ktarları arttıkça marj nal fayda
azalmaktadır.
B r k ş n n bel rl b r maldan sürekl olarak tüketmes veya kullanmaya devam etmes sonucu; her lave
b r m malın o k ş ye sağladığı fayda b r öncek b r me göre g tt kçe azalmaktadır. Çünkü k ş ht yacını
tatm n ett kçe tam doyum noktasına ulaşacak ve bu noktadan sonra se lave b r m mal artık fayda
sağlamayacaktır. Böylel kle marj nal faydanın g tt kçe azalan b r durum göstermes ne kt sat b l m nde
azalan marj nal fayda kanunu den lmekted r.
Yukarıda her malın tüket c ye sağladığı faydanın ölçüleb l r olduğunu savunan görüşler toplam fayda ve
marj nal fayda yaklaşımı doğrultusunda ncelenm şt r. Bu konudak k nc yöntem, faydanın
ölçülemeyeceğ n savunan ekonom stler n görüşü olan ord nal yaklaşımdır. Bu görüş; malların
faydalarının mutlak anlamda ölçülmes yer ne k ş ler n kend açısından faydalı olma dereces ne göre
“sıralanmasını” fade etmekted r. Bu nedenle sırasal fayda olarak da adlandırılmaktadır. Faydanın
ölçülemeyeceğ , ancak malların fayda yönünden b rb rler le karşılaştırılarak terc h sırasının
bel rleneb leceğ görüşünden hareketle oluşturulan ord nal fayda kavramı kayıtsızlık h potez ne
dayanmaktadır.
Buna göre tüket c b rb rler le kame ed leb len A ve B malları karşısında kayıtsızdır, sadece karşılaştırma
yaparak terc h bel rlemekted r. Çünkü bu k malın tüket c ye sağladığı fayda aynıdır. Ord nal fayda
yaklaşımında tüket c n n rasyonel davrandığı varsayılmaktadır. Rasyonel davranan tüket c n n
terc hler nde tutarlı olması gerekmekted r. Dolayısıyla eğer tüket c ; gel r , malın f yatı ve zevkler
doğrultusunda A malını B malına terc h ed yorsa tüket c ç n A, B’ den daha faydalı demekt r.
Faydanın ölçülmes yer ne sıralanmasını fade eden ord nal yaklaşım se kayıtsızlık eğr ler , bütçe doğrusu
ve tüket c denges anal z le açıklanmaktadır.
Tüket c n n sınırsız ht yaçları karşısında gel r sınırlıdır. İşte bu sınırlı gel r le ht yaçları arasındak
dengey kurmak ve tatm n n maks muma çıkarmak amacıyla çeş tl alım b leş mler yapacaktır.
Tüket c n n ht yaçlarını k mal le sınırlandırırsak; X ve Y mallarından aynı fayda veya tatm n sağlayan
sonsuz b leş m elde ed lecekt r. X (tavuk et ) malını yatay Y (dana et ) malını da d key eksende
gösterd ğ m zde bunların alternat f b leş mler b rleşt r ld ğ nde kayıtsızlık eğr s elde ed lmekted r. (Şek l -
42)
Şekil - 42
Kayıtsızlık eğr ler b rb r le kame edeb len farklı mal b leş mler n n tüket c ye aynı toplam faydayı
sağladığını gösteren eğr lerd r.
Eğr üzer ndek her nokta (A, B,C) X ve Y malının farklı b leş mler n fade etmekle beraber; tüket c n n
sağladığı fayda aynı olmaktadır. Bu nedenle aralarında herhang b r terc h yapmayıp; kayıtsız kalmaktadır
Kayıtsızlık eğr ler n n sayısını sten ld ğ kadar arttırmak mümkündür. Her b r kayıtsızlık eğr s farklı b r
toplam fayda düzey ne karşılık gelmek üzere; b r tüket c n n bütün fayda fonks yonunu yansıtan
kayıtsızlık eğr ler n n tümüne kayıtsızlık pa ası den lmekted r. (Şek l - 43)
Şekil – 43
Şek lde kayıtsızlık pa ası olarak üç kayıtsızlık eğr s (I1, I2, I3) göster lmekte, tüket c n n A, B, C, D g b
b rkaç tüket m terc h yer almaktadır. Buna göre tüket c A ve B noktalarını C’ye terc h edecekt r. Çünkü A
ve B’de C’ye oranla daha fazla toplam faydaya sah pt r. Ancak A ve B’de elde edeceğ toplam fayda
b rb r ne eş t olduğundan kayıtsız kalacaktır. Burada fade ed lmes gereken bu eş tl ğ n çok k ş sel
olmasının yanında, tüket c n n terc h sırasına veya zevkler ne bağlı olması hususudur. D noktası I3
kayıtsızlık eğr s üzer nde olup, A ve B’ye göre daha fazla toplam fayda sağladığından tüket c D’y A ve
B’ye terc h edecekt r.
Aynı eğr üzer nde her nokta da ma aynı toplam faydayı tems l etmekted r. Ancak eğr bütünüyle yukarı
kaymışsa bu daha fazla faydayı sağlamaktadır. Böylece b r kayıtsızlık eğr s sağlanan faydanın mutlak
m ktarı hakkında kes nl kle b r şey söylemez. Sadece aynı eğr üzer nde çeş tl b leş mler n aynı faydayı
verd ğ n bel rtmekted r..
1- Kayıtsızlık eğr ler negat f eğ ml d r. Çünkü tüket c aynı tatm n düzey n koruyab lmek ç n Y
malından aldığı m ktarı azalttığında X malından aldığı m ktarı arttırmak zorundadır. (Şek l - 44)
Şekil - 44
Şek l - 40’ta görüldüğü g b tüket c A b leş m nden B b leş m ne geçerek aynı tatm n düzey nde kalması; Y
malını Y1’den Y2’ye düşürmes , buna karşın X malını X1’den X2’ye çıkarması sonucunda mümkün
olmaktadır.
2- Kayıtsızlık eğr ler b rb rler n kes nl kle kesmezler. Kayıtsızlık eğr ler b rb r ne paralel eğr lerd r.
Eğer b rb rler n keserlerse toplam tatm n bakımından eş t olamazlar. (Şek l - 45)
Şekil - 45
I1 kayıtsızlık eğr s üzer ndek A ve B noktaları toplam fayda bakımından eş tt r. Aynı şek lde I2 kayıtsızlık
eğr s üzer ndek A ve C noktaları da b rb r ne eş tt r. Ancak B ve C noktaları b rb r ne eş t değ ld r. C’de B’ye
oranla daha fazla Y malı vardır ve bu nedenle B ve C’n n mal b leş mler aynı değ ld r. C noktası B’ye göre
daha fazla faydayı veya tatm n fade etmekted r. O halde kayıtsızlık eğr ler b rb rler n kesmezler.
3- Kayıtsızlık eğr ler or j ne göre dış bükeyd r. Talep eğr ler g b sol yukarıdan sağ aşağıya doğru
negat f eğ ml olan kayıtsızlık eğr s n n dış bükey olmasının neden marj nal kame oranıdır. Tüket c n n
aynı tatm n veya fayda düzey n korumak ç n mallardan b r n b r b r m arttırırken; d ğer maldan
vazgeçmes gereken m ktarı gösteren orana marj nal kâme oranı den lmekted r. (Şek l - 46)
Şekil - 46
X malının Y malına göre kame oranını vermekte ve negat f eğ mden dolayı şaret (-) negat f olmaktadır.
4- Kayıtsızlık eğr ler or j nden uzaklaştıkça daha fazla fayda sağlamaktadır. Eğr üzer ndek her nokta
da ma aynı toplam tatm n vermekte; ancak eğr n n sağa doğru kayması durumunda bu daha büyük
tatm n bel rtmekted r. (Şek l - 47)
Şekil - 47
I2 kayıtsızlık eğr s ndek B noktasında Y1X2, I1 kayıtsızlık eğr s üzer ndek A noktasında se Y2X2 kadar mal
b leş m kullanılmıştır. Y ne I2’dek C noktasında Y2X3’lük mal b leş m ne karşılık; A noktasında Y2X2 kadar
mal b leş m kullanılmaktadır. Dolayısıyla I2 kayıtsızlık eğr s üzer ndek B ve C noktalarındak mal
b leş mler nden sağlanan fayda, I1'dek A noktasının mal b leş m nde sağlanan faydadan fazla olmaktadır.
Dolayısıyla eğr n n sağa doğru kayması daha fazla fayda veya tatm n düzeyler n fade etmekted r.
Kayıtsızlık eğr ler X ve Y mallarının b rb rler le tam kame veya tam tamamlayıcı olma durumuna göre
b l nen klas k b ç mler n değ şt rmekted r.
Tam İkame Durumu: Kayıtsızlık eğr ler düz b r ç zg şekl nde se, tüket c her b r maldan ne kadar
tükett ğ ne bakmaksızın b r b r m malın yer ne d ğer maldan aynı m ktarı kame etmek steyecekt r. (Şek l
- 48)
Şekil - 48
Örneğ n; X üzümlü kek, Y de cev zl kek olsun. Tüket c b r b r m daha fazla üzümlü kek ç n b r b r m daha
az cev zl kek tüketecekt r. Bu da marj nal kame oranını sab t kılmaktadır. Sab t marj nal kame oranı,
kames olan mallarda geçerl d r. Örneğ n, kömür ve doğalgaz g b . Kayıtsızlık eğr ler düz ç zg oldukları
zaman malların tam kame oldukları söyleneb l r.
Tam Tamamlayıcı Durumu: Tüket c k malı aynı oranda tüketmek sted ğ nde mallar tam
tamamlayıcıdır. X ve Y malları b rb rler n tam olarak tamamlıyorsa kayıtsızlık eğr ler köşel d k açı şekl n
almakta, marj nal kame oranı da tanımsız olmaktadır. Çünkü b rey n terc hler mallar arasında herhang
b r kameye z n vermemekted r. (Şek l - 49)
Şekil – 49
Tam tamamlayıcılık durumunda b rey 3 bardak çay le 3 kurab ye tüketmey terc h edecekt r. Bunun
sebeb ; ne lave b r bardak çay olmadan lave b r kurab ye, ne de b r kurab ye olmadan b r bardak çay
toplam faydaya herhang b r katkıda bulunmayacaktır.
İnsan stekler sınırsızdır. Tüket c olarak nsanların sted ğ mal b leş mler ne ulaşması her zaman
mümkün değ ld r. Çünkü tüket c ler n gel rler bu stekler karşılamak ç n yeterl olmamaktadır. Rasyonel
davranan tüket c sınırlı gel r le maks mum faydayı elde etmeye çalışmaktadır. Başka b r fade le tüket c
gel r n n ve satın alacağı mal f yatlarının bel rled ğ sınırlar dah l nde kend ne maks mum faydayı
sağlayacak mal b leş mler n seçmek durumunda kalmaktadır.
İşte bel rl gel r ve p yasa f yatları le tüket c n n çeş tl mallardan satın alab leceğ mal m ktarlarının
geometr k yer bütçe doğrusu le fade ed lmekted r. Şek l 50’dek AB doğrusu bütçe doğrusudur.
Şekil - 50
Şekil - 51
Bütçe doğrusu b rey n gel r n n tümünü harcadığında alab leceğ tüm X ve Y mal m ktarlarının
komb nasyonunu tems l etmekted r (Şek l - 51). Buna göre bütçe doğrusu tüm satın alınab l r tüket m
olanakları le, satın alınamayan tüket m sepetler arasındak sınırı yansıtmaktadır. B rey n gel r n n 200 TL,
X malının 40 TL ve Y malının 20 TL olduğu varsayılmaktadır. Tablo-4’te b rey n gel r n n tamamını
harcadığında alab leceğ tüm olası X ve Y mal m ktarlarının komb nasyonu göster lmekted r. Gel r n
tamamı X malına harcandığında (F sepet n ) 5 b r m X malı satın alınacaktır. Eğer Y malına harcanırsa (A
sepet n ) 10 b r m Y malı satın alınacaktır.
Buna göre tüket c sınırlı bütçes ne göre b r takas (değ ş-tokuş) yapmak durumundadır. Daha fazla X malı
tüket rken, daha az Y malı tüket r. Veya tam ters daha fazla Y malı tüket rken, daha az X malı tüket r. Bu
da bütçe doğrusu üzer nde b r nokta seçmes n (A, B, C, D, E, F g b ) gerekt rmekted r.
Tablo - 4 tüket c n n toplam faydasının bütçe doğrusu üzer ndek değ ş k tüket m sepetler ç n nasıl
değ şt ğ n göstermekted r.
Tüket c n n gel r değ şt ğ nde bütçe doğrusunda kayma görülmekted r. Eğer tüket c n n gel r artarsa
bütçe doğrusu artış yönünde sağa kaymaktadır. Çünkü tüket c X ve Y mallarından daha fazla satın
almaktadır.
Şekil - 52
Şek l - 52’de görüldüğü üzere tüket c n n gel r n n artması daha fazla X ve Y malı satın almasına mkân
vermekted r. Bu durumda bütçe doğrusu sağa doğru kaymakta ve paralel doğrular elde ed lmekted r.
Şek lde A3 ve B3 bütçe doğrusu A2 B2’den, A2 B2’de A1 B1’den daha fazla mal alınab leceğ n
göstermekted r.
Aynı durum tüket c n n gel r artmadan mal f yatlarının düşmes durumunda da görüleb l r. F yatların
düşmes daha fazla mal alımına mkân verd ğ nden reel gel r n artması anlamına gelmekte ve bütçe
doğrusunu artış yönünde sağa doğru kaydırmaktadır.
Tüket c sınırlı gel r le ulaşab leceğ max mum faydayı elde etmey amaçlamaktadır. Tüket c n n
alab leceğ mal ve h zmet m ktarı bütçes le sınırlı olduğuna göre; terc h edeceğ mal ve h zmet m ktarı
bütçe doğrusu üzer ndek noktalardan b r olacaktır. Denge koşulu se bu terc hler nde kend s ne en
yüksek fayda sağlayacak olanı bel rlemes d r. Bunun ç n kayıtsızlık eğr ler nden yararlanılmaktadır.
Denge durumu bütçe doğrusunun en yüksek kayıtsızlık eğr s ne teğet olduğu noktada oluşmaktadır.
(Şek l - 53)
Şekil - 53
Şek l – 53’te bakıldığında I1, I2, I3 g b üç kayıtsızlık eğr s bulunmakta ve tüket c bunların en yükseğ olan
I3 le göster len toplam fayda düzey n arzu etmekted r. Ancak bütçe doğrusuna göre bu kadar toplam
fayda sağlaması mkansızdır. Buna karşın I1 kayıtsızlık eğr s üzer nde C ve D noktalarında sağladığı
toplam fayda düzey ne de razı olmamalıdır. Bütçe doğrusu üzer nde C ve D’den daha fazla toplam fayda
sağlayan E noktası opt mum tüket m sepet n sağladığı ç n tüket c n n terc h olmalıdır.
B r tüket m sepet n n opt mum olup olmayacağının nasıl anlaşılacağına baktığımızda, şek l - 53’te C ve
D’dek tüket m sepetler n n bütçe doğrusu üzer nde olduğu ve satın alınab l r tüket m sepetler olduğu
görülmekted r. Ancak h çb r opt mum düzey vermemekte ve I1 kayıtsızlık eğr s üzer nde yer almaktadır.
Tüket c daha y tüket m sepet ç n C’den aşağı doğru, D’den yukarı doğru hareket ett ğ nde toplam
faydayı arttıran I2 kayıtsızlık eğr s ne geçeb l r. Böylece tüket c E noktasında bütçes doğrultusunda daha
fazla fayda düzey ne ulaşab lecekt r. Daha öncek konularda bahsed ld ğ üzere sağa doğru kayan
kayıtsızlık eğr s b r öncek ne göre daha fazla fayda sağlamaktadır. I3 kayıtsızlık eğr s durumunda se
denge oluşması mkânsızdır. Çünkü tüket c n n gel r bu kayıtsızlık eğr s ne ulaşmak ç n yeterl
olamamaktadır. Buna göre; tüket c ye aynı faydayı sağlayan farklı mal b leş mler n n geometr k yer olan
kayıtsızlık eğr s le bel rl gel r doğrultusunda k maldan satın alab leceğ farklı b leş mler gösteren
bütçe doğrusunun kes şt ğ nokta (E noktası) tüket c denges n fade etmekted r.
Mal f yatları sab t ken tüket c n n gel r artarsa esk bütçes ne göre daha fazla mal satın alma mkânına
sah p olacağından bütçe doğrusu paralel olarak sağa doğru kaymaktadır. (Şek l - 54)
Şekil - 54
Şek lde görüldüğü üzere bütçe doğruları A1 B1, A2 B2, A3 B3 olarak sağa kayarken tüket c or j n nden daha
uzaktak kayıtsızlık eğr s ne ulaşmakta (I, I2 ve I3 g b ) ve daha fazla mal satın alarak tüket m düzey n
yükseltmekted r. Bütçe doğruları le kayıtsızlık eğr ler n n oluşturdukları denge noktalarının (E1, E2, E3)
b rleşt r lmes yle elde ed len doğruya gel r-tüket m eğr s den lmekted r.
Gel r tüket m eğr s şek l - 54’tek g b sürekl poz t f se her k mal da normal maldır.
Gel r tüket m eğr s şek l - 55a’dak g b yatay eksene doğru bükümlü se X malı normal mal, Y malı düşük
maldır. Şek l 55b’dek g b d key eksene doğru bükümlü se X malı düşük mal, Y malı normal maldır. Her
k mal da düşük mal se gel r - tüket m eğr s ç z lemez.
Uygulamalar
1. Rasyonel davranan b r tüket c mal ve h zmet satın aldığında n ç n b r malı d ğer mala terc h
etmekted r?
2. Tüket c sınırlı gel r le mal alım b leş mler yaparken neye d kkat etmek zorundadır?
3. Tüket c ht yaçları doğrultusundak mal terc hler nde hang noktada en yüksek faydayı sağlayarak
dengeye gelmekted r ?
Uygulama Soruları
2. B r malın azalan faydası d ğer malın artan faydası le g der ld ğ nde ortaya çıkan durum ne le fade
ed lmekted r?
3. Gel r tüket m eğr s sürekl poz t f b r durumda se terc h ed len mallar nasıl mallardır?
Bölüm Özeti
Mal ve h zmetler n nsan ht yaçlarını tatm n etme özell ğ ne fayda den lmekted r. Faydanın
ölçüleb leceğ n ler süren kard nal yaklaşım, faydanın kant tat f ölçülerle fade ed leceğ görüşünü
savunmaktadır. faydanın ölçülemeyeceğ n fade eden ord nal yaklaşım se; fayda subjekt f b r kavramdır
ve bunu sayı le fade etmek yan kard nal olarak ölçmek mümkün değ ld r. Mallar ancak fayda yönünden
b rb rler yle karşılaştırılarak az faydalı veya çok faydalı olarak sıralanmaktadır.
Toplam fayda; b r malın toplam tüket m n n tüket c ye sağladığı faydaya den r. Marj nal fayda; bel rl b r
malın tüket c tarafından kullanılan ek b r m n n o malın toplam faydasında yaptığı değ ş kl kt r. kullanılan
mal m ktarı arttıkça toplam fayda da artmakta ve bu durum tam doyum noktasına kadar devam
etmekted r. Buna karşın kullanılan mal m ktarları arttıkça marj nal fayda azalmaktadır. Böylel kle
marj nal faydanın g tt kçe azalan b r durum göstermes ne kt sat b l m nde azalan marj nal fayda
kanunu den lmekted r.
Kayıtsızlık eğr ler b rb r le kâme edeb len farklı mal b leş mler n n tüket c ye aynı toplam faydayı
sağladığını gösteren eğr lerd r. Aynı eğr üzer nde her nokta da ma aynı toplam faydayı tems l etmekted r.
Kayıtsızlık eğr ler n n özell kler ne baktığımızda; negat f eğ ml d r, b rb rler n kes nl kle kesmezler,
or j ne göre dış bükeyd r, or j nden uzaklaştıkça daha fazla fayda sağlamaktadır.
Bel rl gel r ve p yasa f yatları le tüket c n n çeş tl mallardan satın alab leceğ mal m ktarlarının
geometr k yer bütçe doğrusu le fade ed lmekted r.
Tüket c Denges , tüket c ye aynı faydayı sağlayan farklı mal b leş mler n n geometr k yer olan kayıtsızlık
eğr s le bel rl gel r doğrultusunda k maldan satın alab leceğ farklı b leş mler gösteren bütçe
doğrusunun kes şt ğ noktada oluşmaktadır.
Mal f yatları sab t ken tüket c n n gel r artarsa esk bütçes ne göre daha fazla mal satın alma mkânına
sah p olacağından bütçe doğrusu paralel olarak sağa doğru kaymaktadır. Bütçe doğruları le kayıtsızlık
eğr ler n n oluşturdukları denge noktalarının b rleşt r lmes yle elde ed len doğruya gel r-tüket m eğr s
den lmekted r. Gel r tüket m eğr s X eksen ne doğru bükümlü se X malı normal mal, Y malı düşük
maldır. Y eksen ne doğru bükümlü se X malı düşük mal, Y malı normal maldır. Her k mal da düşük mal
se gel r - tüket m eğr s ç z lemez.
Ünite Soruları
A) Değer
B) Harcama
C) Tüket m
D) Talep
E) Fayda
2. Teor k olarak faydanın ölçüleb leceğ n varsayan fayda görüşü aşağıdak lerden hang s d r?
D) Toplam fayda
E) Azalan fayda
3. Aşağıdak lerden hang s farksızlık (kayıtsızlık) eğr ler n n özell kler nden b r değ ld r?
B) Negat f eğ ml olmaları
4. Aşağıdak lerden hang s tüket c n n sab t gel r le k malı hang m ktarlarda tüketme
olanaklarına sah p olduğunu gösteren seç m noktalarını b rleşt ren doğrudur?
B) F yat-tüket m eğr s
C) Gel r- tüket m
E) Bütçe doğrusu
A) Poz t f eğ ml d rler
B) B rb rler n keserler
E) Eksenler keserler
6. Bel rl b r zaman d l m nde b r maldan b r b r m daha fazla tüket lmes sonucu toplam
faydada meydana gelen değ şmeye ne den r?
E) M n mum fayda
C) Talep yasası
D) Arz yasası
E) Gresham yasası
A) ∆Q ∕ ∆L
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 109/274
08.10.2019 Genel İkt sat
B) ∆TUa ∕ Qa
C) TUa ∕ ∆Qa
D) ∆TUa ∕ ∆Qa
E) TUa ∕ Qa
9. Mal f yatı sab t ken tüket c ye daha fazla mal satın alma mkanını sağlayan eğr
aşağıdak lerden hang s d r?
B) Kayıtsızlık eğr s
C) Eş ürün eğr s
E) Bütçe doğrusu
10. Reel gel r arttığında tüket c n n taleb n n azaldığı mala ne ad ver l r?
A) Serbest mal
B) Ekonom k mal
C) Normal mal
D) Düşük mal
E) Esnek mal
CEVAP ANAHTARI
1. e 2. a 3. e 4. e 5. d 6. c 7. b 8. d 9. a 10. d
5. ARZ TAHLİLLERİ
Giriş
Arz tahl ller konu başlığı altında üret m faktörler bel rlenerek, üret m fonks yonu ve azalan ver mler
kanunu ncelenecekt r. Eş-ürün eğr ler , özell kler , eş mal yet doğrularını zlenerek üret c denges ne
ulaşılacaktır. Daha sonra üret c n n gen şleme yolu bel rlenerek kısa ve uzun vadede mal yetler ele
alınacak konu başlıklarıdır.
İkt sat b l m kıt kaynaklar le sonsuz ht yaçlar arasındak dengey kurmaya çalışmakta bu doğrultuda
öneml ve faydalı malların üret m ne g d lmekted r. Mal ve h zmetler tab atın b ze verd ğ madde ve
kuvvetlerden, emek ve sermaye malları yardımı le elde ed lmekte ve de faydalarını vermek suret yle
ht yaçları g dermekted rler. Bu durumda nsan ht yaçlarını tatm n etme kab l yet n arttıran faal yetler
üret m le tanımlanmaktadır.
Üret m; b r fayda yaratmak veya mevcut faydalara lavelerde bulunmak amacıyla yapılan bütün
faal yetler kapsamaktadır. Bunlar; şek l faydası, mekan faydası ve zaman faydası yaratan faal yetlerd r.
Buna göre; tab madde ve kaynakların şek ller n n değ şt r lmes sonucu b r fayda yaratılab l r k buna
şek l faydası den lmekted r. Örneğ n dokuma sanay . Y ne malların yerler n n değ şt r lmes le b r fayda
yaratılab l r veya mevcut faydaya lâvelerde bulunulab l r k buna da mekân faydası den lmekted r.
Örneğ n ulaştırma faal yetler : Özell kle tarımsal ürünler n toplanıp depolanarak hemen her mevs m
tüket c ler n h zmet ne sunulması onlara zaman faydasını kazandırmaktadır.
Üret m faktörler ; b r üret m n meydana gelmes nde kullanılan unsurlardır. Dolayısıyla üret m; üret m
faktörler n n b rleşt r lmes yle yapılmaktadır. Üret m faktörler dört grupta toplanır.
Toprak: Üret lmem ş, önceden var olan ve doğanın kapsadığı her türlü unsuru ç ne alan üret m
faktörüdür. Yeraltı ve yerüstü kaynakları toprak kapsamına g rmekted r.
Emek: Üret m ç n harcanan f kr ve beden nsan çabasıdır. Bazı çabalar kol gücüne dayanırken;
d ğer bazılarında se f k r gücü temeld r. Ç ç n n ve mühend s n üret m ç n harcadıkları çaba
emekt r.
Sermaye: İnsan el yle yaratılan, nsana yardımcı olan ve emeğ n ver ml l ğ n arttıran her türlü
üret lm ş üret m unsurudur. Mak nalar, fabr ka b naları, yollar g b .
G r ş m: Toprak, emek ve sermayey üret m sürec nde b r araya get ren unsurdur. Üret m organ ze
eden k ş ye müteşebb s (g r ş mc ) den r.
Bu unsurlardan toprak ve emek or j nal üret m faktörler olması neden yle üret lmem ş üret m
faktörler d r ve bu nedenle üret m n temel faktörler sayılmaktadır. Çünkü bu k unsurun b r araya
gelmes ver m düşük b le olsa b r üret m olayını meydana get reb lmekted r.
F rmanın üret m fonks yonu g rd - çıktı m ktarları arasındak l şk y fade etmekted r. Buna göre, bel rl
faktörler n kullanılıp mal hal ne gelmes durumu olan üret m n gerçekleşmes sürec nde kullanılan
faktörler n m ktarı le üret len malın m ktarı arasında fonks yonel b r l şk söz konusudur. F rmanın
üretm ş olduğu mal ve h zmetler satab lmes ç n g rd ler n - çıktıya dönüştürmes gerekmekted r. Üret m
fonks yonu bel rl b r tekn k b lg düzey nde, bel rl b r m ktarda mal elde etmek ç n kullanılacak g rd ler n
(emek - sermaye - doğal kaynak - hammadde) m ktarını ve bu g rd ler arasındak b leş m n ne olacağını
gösteren tekn k l şk d r. F rmanın üretm ş olduğu çıktı m ktarı g rd m ktarına bağlı olmaktadır. Yan
üret m faktörler n n ( nput - g rd ) m ktarı le, üret len malın (output - çıktı) m ktarları arasındak l şk y
göstermekted r.
Buna göre üret m m ktarını Q, bel rl b r dönemde kullanılan üret m faktörler n a,b,c.....n olarak fade
edersek üret m fonks yonunun ceb rsel fades ;
Üret m fonks yonu tekn k b r zorunluluğu fade etmekted r. Bel rl b r malı üretmek ç n kullanılan
g rd lerden b r n n m ktarının arttırılması ancak d ğer g rd lerden b r n n m ktarının azaltılması le
mümkün olmaktadır.
Üret m faktörler nden bazılarının veya tamamının değ şt r lmes nde zaman ayırımı da önem
kazanmaktadır. Örneğ n; 15 hektarlık b r tarlada b r çıktı (buğday), k g rd (emek ve toprak) kullanıldığını
varsayalım. Burada toprak faktörü bel rl b r zaman ç n m ktarı değ şt r lemed ğ nden sab t g rd , şç
sayısının arttırılab lme mkanından dolayı emek faktörü de değ şken g rd olarak tanımlanab l r.
Gerçek hayatta g rd m ktarının sab t olup olmaması zamana bağlıdır. En az b r g rd n n bel rl zaman
aralığında sab t kaldığı döneme kısa dönem, yeter kadar zaman aralığı varsayımı altında f rmaların g rd
m ktarlarını arttırdıkları döneme de uzun dönem den lmekted r. Buna göre, faktörlerden b rkaçının
değ şt r leb ld ğ döneme kısa dönem; tüm faktörler n değ şt r lmes ne mkân veren uzunluktak döneme
se uzun dönem den lmekted r.
Üret m faktörler nden b r n n m ktarı değ şt r l p d ğer üret m faktörler n n m ktarının sab t tutulması
durumunda m ktarı artan üret m faktörünün ver m n n; önce artış göster p maks mum noktasına
ulaşması, daha sonra da azalması azalan ver m kanunu olarak b l nmekted r. Bu kanuna değ şen oranlı
ver m kanunu da den lmekted r.
Azalan ver m n ortaya çıkış neden n b r öncek konuda ver len örnekle açıklamak mümkündür. 15
hektarlık tarlayı arttırma yoluna g tmeden şç sayısı arttırıldığında tarla daha yoğun şlenmekte, buğday
m ktarı artmaktadır. Ancak lave şç alınması sonucu gelen her şç b r öncek şç ye göre 15 hektarlık
tarlanın daha küçük b r kısmında çalışmaktadır. Bu durumda lave şç b r öncek şç kadar üret m
gerçekleşt rememekted r.
Azalan ver m kanununa l şk n öneml nokta; kt sattak öneml önermelerden b r olan “d ğer üret m
m ktarının sab t tutulması” varsayımıdır. Böylece d ğer üret m faktörler sab t tutulduğunda her lave
faktör ( şç ), üret m kend s nden öncek faktörden ( şç den) daha az arttırmaktadır.
Tablo – 5
Değ şken b r faktörün ster azaltılarak sterse arttırılarak kullanımı le üret m arasındak l şk y yansıtan
azalan ver m kanuna göre toplam ürün ortalama ürün ve marj nal ürün m ktarları önce b rl kte artmakta;
bell b r noktadan sonra azalmaya başlamakta hatta negat f değerler ortaya çıkab lmekted r. Tabloya
baktığımızda toplam ürün değ ş r faktörün 9. b r m ne kadar arttıktan sonra düşerken; ortalama ürün se
maks muma 5. b r mde ulaşmaktadır. Marj nal ürünün maks muma varış noktası 3. b r mde oluşmaktadır.
Şekil - 56
Şek l ncelend ğ nde; değ ş r faktör m ktarı arttırıldığında toplam ürün hızla artmaktadır. Bunun sebeb
lâve her değ ş k faktörün (marj nal ürünün) b r öncek nden fazla olmasıdır. Değ ş r faktör arttırılmaya
devam ett kçe (1 le 9 arası) toplam ürün azalan hızla artmaktadır. Bunun neden se üret me lâve ed len
her değ ş r faktörün ver m n n (marj nal ürün) b r öncek nden daha az olmasıdır. 9. b r mden sonra
kullanılan değ ş r faktörün üret me katkısı olmadığından yan marj nal ürün negat f olduğundan toplam
ürün azalmaya başlamaktadır.
Ortalama ürün eğr s se; 5. b r me kadar artmakta; daha sonra azalmaktadır. Toplam ve ortalama ürüne
yön veren marj nal ürün eğr s d r. Marj nal ürün 3. b r me kadar artmakta, daha sonra 3. ve 9. b r m arası
hızla azalmaktadır. Marj nal ürünün sıfır olduğu noktada toplam ürün maks mum olmakta; marj nal ürün
negat f olduğunda se toplam ürün azalmaktadır. Buna göre azalan ver m kanunu sab t ve değ ş r faktörler
arasındak oranların değ şmes n ele almakta ve bunların toplam ürün üzer ndek etk ler n
ncelemekted r.
B r f rma üret m şlem nde üret m faktörler n farklı oranlarda b rleşt reb l yorsa; yan faktörlerden b r n
d ğer n n yer ne kame edeb l yorsa üret m fonks yonu;
Buna göre b r b r m ürün elde etmek ç n emek (L) ve sermaye (K) g b k üret m faktörünün farklı
b leş mler kullanıldığında da ma aynı üret m m ktarı elde ed lecekt r.
Eş ürün eğr ler ; üret c ye aynı üret m düzey n sağlayan k faktörün (emek ve sermaye) farklı
b leş mler n n geometr k yer olup, üret c ler lg lend ren eğr ler d r. (Şek l - 57)
Şekil - 57
Bu eğr üzer ndek her nokta aynı üret m düzey n vermekted r. Eş ürün eğr s üzer nde A noktasından
B’ye, B noktasından C’ye geç ld kçe sermaye m ktarı azalıp; emek m ktarı artmaktadır. Ancak faktörlerden
hang s fazla olursa olsun aynı ürün m ktarı elde ed lmekted r. Eş ürün eğr ler le kayıtsızlık eğr ler benzer
n tel kler göstermekted r. B l nd ğ üzere kayıtsızlık eğr ler nde marj nal fayda fade ed lmekted r. Ancak eş
ürün eğr ler üret mle lg l olup; ölçüleb len, sayılab len, tartılab len değerler çerd ğ nden marj nal
ver ml l ğ fade etmekted r.
Özell kler :
Eş-ürün eğr ler negat f eğ ml eğr lerd r. Sol yukarıdan sağ aşağıya doğru nmes (Şek l-52) aynı
üret m düzey n elde etmek ç n faktörlerden b r nden kullanılan m ktar arttırıldıkça d ğer faktörün
azaltılması gerekt ğ n göstermekted r.
Eş-ürün eğr ler paralel eğr ler olup; b rb rler n kesmezler. Eğer eş-ünün eğr ler b rb rler n
keserse; bel rl b r faktör b leş m sonucu faklı k üret m düzey ortaya çıkacaktır.
Eş-ürün eğr ler or j ne göre dış bükeyd rler. Eş-ürün eğr s üzer ndek b r b leş mden d ğer
b leş me geç ld ğ nde aynı üret m düzey n korumak ç n da ma b r faktörün m ktarı artarken;
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 117/274
08.10.2019 Genel İkt sat
d ğer n n azalması gerekmekted r. Böylece aynı üret m düzey n koruma amacıyla faktörler
arasındak bu kâme oranına marj nal tekn k kame oranı den lmekted r. Şek l-58’de görüleceğ
üzere A noktasında Y1 kadar sermaye X1 kadar emek faktörü kullanılmaktadır.
Şekil - 58
Eş ürün eğr ler yer değ şt rmekted rler. Eğr n n sağa kayması daha fazla, sola kayması se daha
az üret m düzey n fade etmekted r.
Üret c el ndek kaynaklarla en yüksek düzeyde üret m yapmayı veya bell b r üret m düzey ne daha az
kaynak kullanarak ulaşmayı hedeflemekted r. Ancak üret c n n eş-ürün eğr s üzer ndek faktör
b leş mler nden hang s le üret m gerçekleşt receğ hem bütçes ne hem de faktörler n f yatlarına bağlı
olmaktadır. İşte tüket c denges anal z ndek bütçe doğrusunun benzer olan eş mal yet doğrusu
üret c n n bel rl b r bütçe ve ver faktör f yatları le hang faktörlerden ne kadar satın alacağını gösteren
doğrulardır. (Şek l - 59)
Şekil - 59
Şek lde AB eş mal yet doğrusu üzer ndek her nokta aynı mal yetle ancak farklı üret m faktörler (emek ve
sermaye) kullanılarak aynı ürünün elde ed leceğ n göstermekted r.
Üret c n n bütçe olanakları değ şt ğ zaman; üret m n arttırmak ç n daha fazla harcama yapmak
zorundadır. Bu durumda eş-mal yet doğruları sağa doğru kaymakta ve paralel doğrular elde ed lmekted r.
(Şek l - 60)
Şekil – 60
Şek lde A3B3 eş-mal yet doğrusu A2B2’den, A2B2’de A1B1’den daha fazla ürün m ktarını göstermekted r.
Üret c ler kend ler ne maks mum kâr sağlayacak olan üret m hacm n en düşük mal yetle gerçekleşt rmek
amacındadır. Buna göre çeş tl üret m düzeyler nde hang faktör b leş m n n en uygun olduğunu
bel rlemek durumundadır. B l nd ğ üzere eş-ürün eğr ler üret c n n tekn k seç mler n , eş-mal yet
doğruları se faktör b leş mler n n mal yet n yansıtmaktadır. Bu doğrultuda faktör f yatları ver ken;
üret c n n bütçe olanakları doğrultusunda maks mum ver ml l ğ sağlayab leceğ faktör b leş m n eş-ürün
eğr ler le eş mal yet doğruları yardımı le açıklamak mümkündür. En uygun b leş m eş-ürün ve eş-mal yet
doğrularının b rb rler ne teğet olduğu noktada (E noktası) gerçekleşmekted r. (Şek l - 61)
Şekil - 61
Şek lde dengen n oluştuğu E noktasında Y (sermaye) faktöründen Y1, X (emek) faktöründen X1 kadar
alınarak q2 eş-ürün eğr s n n bel rled ğ üret m düzey elde ed lmekted r. E noktasının dışında dengen n
oluşması mümkün olamamaktadır. Örneğ n N noktasını ele aldığımızda aynı harcama le daha düşük b r
üret m düzey elde ed lmekted r. Çünkü N noktası daha düşük üret m düzey n gösteren q1 eş-ürün eğr s
üzer nded r. B l nd ğ üzere sağa doğru her eş-ürün eğr s kend s nden öncek ne göre daha yüksek b r
üret m düzey n vermekted r. Buna göre denge noktası q3 eş-ürün eğr s üzer nde de olamaz. Çünkü
üret c n n bütçe olanakları X1Y1 le sınırlıdır. Bu durumda f rmanın bütçe olanakları doğrultusunda
üret m n maks muma çıkardığı nokta E denge noktası olmaktadır.
Faktör f yatları sab t ken üret c n n bütçe olanakları artarsa; esk bütçes ne göre daha fazla faktör satın
alma mkânına sah p olacağından üret m düzey n arttırması mümkün olmaktadır. Daha ler düzeyde
harcama yen faktör b leş mler n zorunlu kılmaktadır. Faktör f yatları sab tken harcama olanaklarının
artması eş mal yet doğrularını paralel olarak sağa doğru kaydırır. (Şek l - 62)
Şekil - 62
Şek lde görüldüğü üzere eş mal yet doğruları A1B1, A2B2, A3B3 olarak sağa kayarken; üret c or j nden daha
uzaktak eş ürün eğr s ne ulaşmakta (q2 ve q3 g b ) ve daha fazla mal üreterek üret m düzey n
yükseltmekted r. Eş mal yet doğruları le eş-ürün eğr ler n n oluşturdukları denge noktalarının (E1, E2, E3)
b rleşt r lmes yle elde ed len doğruya gen şleme yolu den lmekted r. Faktör f yatları sab t ken; üret c bu
yol üzer nde üret m n arttırab lmekte veya kısab lmekted r. Üret m artışı ç n X ve Y faktörler n n aynı
oranda kullanılması durumunda gen şleme yolu doğru b ç m nde oluşmaktadır. Ancak eğer faktörler
arasında oran değ şmes söz konusu se gen şleme yolu eğr b ç m n almaktadır. Buna göre üret c üret m
m ktarını arttırdıkça sermaye faktörünü daha fazla kullanılıyorsa yan sermaye yoğun teknoloj ler
seç yorsa gen şleme yolu eğr s sermaye eksen ne doğru kıvrılmaktadır. (Şek l – 63a) Ters durumunda;
emek sermayen n yer ne kame ed l yor yan emek yoğun teknoloj ler terc h ed yorsa gen şleme yolu
eğr s emek eksen ne doğru kıvrılacaktır. (Şek l – 63b)
Uygulamalar
1. B r fayda yaratmak veya mevcut faydalara lavelerde bulunmak amacıyla yapılan bütün faal yetlere
ne ad ver lmekted r?
2. Değ ş r faktör m ktarı arttırıldıkça toplam ürün azalan b r hızla artış göstermekted r? N ç n?
3. Faktör f yatları ver ken; üret c n n bütçe olanakları doğrultusunda maks mum ver ml l ğ
sağlayab leceğ denge koşulu hang s d r?
Uygulama Soruları
2. Aynı üret m düzey n elde etmek ç n vazgeç len üret m faktörünün kame ed len üret m faktörüne
oranı ney vermekted r?
3. Faktör f yatları sab t ken üret c n n bütçe olanakları arttığında; esk bütçes ne göre daha fazla
faktör satın alma mkânını ve üret m düzey n arttırmasını gösteren eğr ye ne ad ver lmekted r?
Bölüm Özeti
Üret m; b r fayda yaratmak veya mevcut faydalara lavelerde bulunmak amacıyla yapılan bütün
faal yetler kapsamaktadır. Bunlar; şek l faydası, mekan faydası ve zaman faydası yaratan faal yetlerd r.
Üret m faktörler ; b r üret m n meydana gelmes nde kullanılan unsurlardır. Dolayısıyla üret m; üret m
faktörler n n b rleşt r lmes yle yapılmaktadır. Üret m faktörler dört grupta toplanır.Bunlar; Toprak,
Emek, Sermaye, G r ş m.
Üret m fonks yonu, üret m n gerçekleşmes sürec nde kullanılan faktörler n m ktarı le üret len malın
m ktarı arasında fonks yonel b r l şk y fade eder. Üret m fonks yonu tekn k b r zorunluluğu fade
etmekted r. Bel rl b r malı üretmek ç n kullanılan g rd lerden b r n n m ktarının arttırılması ancak d ğer
g rd lerden b r n n m ktarının azaltılması le mümkün olmaktadır. Üret m faktörler nden bazılarının veya
tamamının değ şt r lmes nde zaman ayırımı da önem kazanmaktadır. En az b r g rd n n bel rl zaman
aralığında sab t kaldığı döneme kısa dönem, yeter kadar zaman aralığı varsayımı altında f rmaların g rd
m ktarlarını arttırdıkları döneme de uzun dönem den lmekted r.
Üret m faktörler nden b r n n m ktarı değ şt r l p d ğer üret m faktörler n n m ktarının sab t tutulması
durumunda m ktarı artan üret m faktörünün ver m n n; önce artış göster p maks mum noktasına
ulaşması, daha sonra da azalması azalan ver m kanunu den r.
Eş ürün eğr ler ; üret c ye aynı üret m düzey n sağlayan k faktörün (emek ve sermaye) farklı
b leş mler n n geometr k yer olup, üret c ler lg lend ren eğr ler d r. Bazı özell kler vardır. Bunlar; negat f
eğ ml eğr lerd r, paralel eğr ler olup; b rb rler n kesmezler, or j ne göre dış bükeyd rler, yer
değ şt rmekted rler.
Eş mal yet doğrusu üret c n n bel rl b r bütçe ve ver faktör f yatları le hang faktörlerden ne kadar satın
alacağını gösteren doğrulardır. Üret c n n bütçe olanakları değ şt ğ zaman; üret m n arttırmak ç n daha
fazla harcama yapmak zorundadır. Bu durumda eş-mal yet doğruları sağa doğru kaymakta ve paralel
doğrular elde ed lmekted r.
Üret c Denges , faktör f yatları ver ken; üret c n n bütçe olanakları doğrultusunda maks mum ver ml l ğ
sağlayab leceğ faktör b leş m n eş-ürün eğr ler le eş mal yet doğrularının kes şt ğ noktada
oluşmaktadır.
Faktör f yatları sab t ken üret c n n bütçe olanakları artarsa; esk bütçes ne göre daha fazla faktör satın
alma mkânına sah p olacağından üret m düzey n arttırması mümkün olmaktadır. Buna gen şleme yolu
den lmekted r.
Ünite Soruları
A) Çıktı
B) Üret m faktörü
C) Ürün
D) Doğal kaynak
E) İmalat
2. Mal ve h zmetler n m ktar ve faydasını yaratma ve arttırma şlem ne ne ad ver lmekted r?
A) Üret m
B) Tüket m
C) Arz
D) İht yaç
E) Talep
3. Bazı g rd ler n değ şt r leb leceğ ancak her şey n değ şt r lmes ç n yeterl uzunlukta
olmayan döneme ne ad ver l r?
A) P yasa dönem
B) Uzun dönem
D) Pazar dönem
E) Kısa dönem
4. Bütün g rd ler n n m ktarlarının değ şt r leb leceğ dönem aşağıdak lerden hang s d r?
A) P yasa dönem
B) Kısa dönem
C) Uzun dönem
E) Pazar dönem
5. Toplam fayda lk etapta azalarak artar ve toplam fayda maks muma ulaştıktan sonra
azalmaya başlar. Bunun neden aşağıdak lerden hang s d r?
E) Fonks yona g ren üret m faktörler n n marj nal f z k ürünler ne ulaşmak mümkündür
7. Aşağıdak lerden hang s , aynı toplam ürün m ktarını sağlamaya mkan verecek g rd
b leş mler n n geometr k yerler n b rleşt ren eğr d r?
A) Kayıtsızlık eğr s
B) Eş ürün eğr s
C) Farksızlık eğr s
D) Anlaşma eğr s
E) Bağıt eğr s
8. Eş ürün eğr ler n n aşağıdak özell kler nden hang s faktörler arası kame olduğu
varsayımının sonucudur?
B) Faktör b leş m n
10. Üret c bütçes ndek değ ş m sonucu daha fazla faktör alımı le üret m artışı söz konusu
se bu durum aşağıdak lerden hang s le fade ed l r?
B) Eş ürün eğr s
C) Bütçe doğrusu
CEVAP ANAHTARI
1. b 2. a 3. e 4. c 5. a 6. e 7. b 8. d 9. c 10. d
6. ÜRETİM MALİYETLERİ
Giriş
Üret mde kullanılan faktörler n kısa ve uzun dönem mal yet eğr ler göster lecekt r. Ayrıca uzun dönem
mal yet eğ rler ve ölçek ekonom ler değerlend r lerek, çsel ve dışsal ekonom ler ncelenecekt r. B r
sonrak bölümde ncelenecek olan p yasa türler ne de kısaca g r ş yapılacaktır.
Buraya kadar yapılan açıklamalar; üret m n f z k koşulları le üret mde kullanılan faktörler n f yatları ve
üret c n n bütçe olanakları le lg l b lg ler kapsamaktadır. Üret c açısından üret m n en öneml amacı
kârını en yüksek düzeye çıkarmaktır. Kâr se; ürünün satışından elde ed len gel r le, ürünün mal yet
arasındak olumlu farktır. Böylece üret c kârını maks muma çıkarmak ç n gerekl üret m düzey n
bel rlerken; b r yandan satıştan elde edeceğ gel r d ğer yandan da üret m mal yetler n n seyr n b lmek
durumundadır. B r üret m n mal yet üret m m ktarına bağlı olduğu g b üret m dönemler n n süres ne de
bağlı olmaktadır. Bu nedenle üret m mal yetler n kısa ve uzun dönemde olmak üzere ayrı ayrı ncelemek
gerekmekted r.
Bu dönemde zaman; f rmanın kullandığı bazı faktörler değ şt rmeye mkân vermeyecek kadar kısadır.
Böylece kısa dönem üret m kapas tes n n ve teknoloj n n sab t olduğu, üret mde kullanılan faktörler n b r
kısmının da sab t olduğu buna karşılık sadece değ ş r faktörün arttırılıp azaltılmasıyla üret m düzey n n
değ şt r ld ğ dönemd r. Yan kısa dönemde f rma eks k kapas te le çalışıyorsa tam kapas teye
çıkab lmekte ve üret m n arttırab lmekted r. Bu doğrultuda kısa dönemde toplam mal yet; sab t ve
değ ş r mal yet toplamından oluşmaktadır.
Sab t Mal yetler: Üret m düzey ne bağlı olmayan, üret m gerçekleşmese b le f rmanın katlanmak
zorunda kaldığı mal yett r. Örneğ n, elektr k, k ra, verg , fa z, s gorta masrafları g b .
Sab t mal yetler üret m hacm nden bağımsız olan mal yetler olduğundan m ktar eksen ne paralel
b r doğru b ç m nded r. (Şek l - 64). Toplam sab t mal yet n üret m m ktarına bölünmes yle bulunan
mal yete se ortalama sab t mal yet den lmekted r.
Başka b r fade le ortalama sab t mal yet parça başına düşen sab t mal yett r. Bu durumda üret m n
artması ortalama sab t mal yet azaltır. Çünkü payın değer aynı kalırken paydanın değer g tt kçe
artmaktadır. (Şek l -65)
Şekil - 64 Şekil 65
Değ ş r Mal yetler: Üret m düzey le b rl kte değ şen mal yet türüdür. F rmanın üret m n
sürdüreb lmes ç n değ ş r faktörlere yapılan ödemeler kapsamaktadır. Üret m yapılmadığı zaman
bu mal yetler sıfırdır. Örneğ n, üret mde kullanılan hammadde, emek, enerj g b .
Değ ş r mal yetler üret mdek değ ş m n etk s altında olduklarından; or j nden başlar ve üret m
arttıkça yüksel r. (Şek l - 66) Y ne toplam değ ş r mal yet n üret m m ktarına bölünmes le elde
ed len mal yete ortalama değ ş r mal yet den lmekted r.
Aynı şek lde ortalama değ ş r mal yette parça başına düşen mal yet m ktarıdır. Ortalama değ ş r mal yet
eğr s önce azalıp m n muma ulaşıp; daha sonra artan b r durum göstermekted r. Bunun neden ; önce
artan ver m neden yle azalıp; daha sonra da azalan ver mden dolayı artan oranlarda yükselme
göstermes d r (Şek l - 67).
Şekil - 66 Şekil - 67
Toplam Mal yet: Kısa dönemde f rmanın üret mde kullandığı hem sab t hem de değ ş r mal yetler n
toplamıdır. Üret m m ktarı arttıkça toplam mal yet değ ş r mal yetler n seyr ne paralell k
göstermekted r. Toplam mal yet eğr s üret m n sıfır olduğu nokta da vardır ve burada sab t
mal yetlere eş tt r. (Şek l - 68). Ortalama toplam mal yet se toplam mal yet m ktarının üret m
m ktarına bölünmes yle bulunup; üret m n parça başına düşen toplam mal yet m ktarını fade eder.
Toplam mal yet eğr s n n değ ş r mal yet eğr s le paralell k göstermes ; ortalama toplam mal yet eğr s le
ortalama değ ş r mal yet eğr s arasında da benzer durumu yansıtmaktadır. Bu nedenle ortalama toplam
mal yet eğr s Şek l - 67’dek g b olmaktadır.
Şekil - 68
Marj nal Mal yet: Üret m m ktarında meydana gelen b r değ ş m n toplam mal yette meydana
get rd ğ değ ş m fade eden marj nal mal yet üret len son b r m mal yet olarak da
tanımlanmaktadır.
Marj nal Mal yet eğr s üret m m ktarı arttıkça önce azalan ve bel rl b r üret m düzey nden sonra artan b r
durum göstermekted r. (Şek l - 69)
Şekil - 69
Şek lde; q3 üret m m ktarına kadar her lave b r m mal, b r öncek b r mden daha düşük mal yetle
üret lm şt r. q3 üret m m ktarından sonra üret m m ktarı arttıkça her lave b r m malın b r öncek nden
daha yüksek mal yetle üret ld ğ görülmekted r. Toplam mal yet eğr s n n büküm noktası olan q3 üret m
m ktarından sonra üret m artışına devam ed ld ğ nde (q4) marj nal mal yet yükselmekted r.
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 134/274
08.10.2019 Genel İkt sat
Marj nal mal yet eğr s le ortalama mal yet ve ortalama değ ş r mal yet eğr ler arasında benzerl kler
bulunmaktadır. Marj nal mal yet azalırken; ortalama mal yetlerde azalmaktadır. Bunun sebeb ; üret len
her yen b r m malın mal yet n n b r öncek ne göre daha düşük olmasıdır. Marj nal mal yetler artmaya
başlayınca ortalama mal yetler n azalan etk s b r süre daha devam etmekted r. Ortalama mal yet n
ortalama değ ş r mal yet n üstünde olmasının sebeb de, ortalama mal yette ortalama sab t mal yetler n
bulunmasıdır.
Uzun dönemde f rma üret mde kullandığı üret m faktörler n değ şt rmek ç n gerekl zaman süres ne
sah pt r. Bu dönemde sab t faktörler yoktur ve bütün faktörler değ ş r durumdadır. F rmanın kullandığı
faktörler n değ ş m le sağlanan üret m artışı kapas te değ ş m n n sonucudur. Yan üret mde kullanılan
ölçek m ktarı değ şt r lerek üret m artışı sağlanmaktadır. Bu dönemde f rmaların gen şleme, yen tes sler
nşa etme veya daha yen ve etk n mak neler kullanma g b mkânları bulunmaktadır.
Uzun dönemde bütün mal yetler değ ş r olduğu ç n f rma bütün üret m faktörler nde yapab leceğ
değ şmelerle üret m hacm n ayarlamaktadır. Buna göre toplam değ ş r mal yet eğr s le toplam mal yet
eğr s aynı eğr lerd r. Dolayısıyla uzun dönemde toplam mal yet, ortalama toplam mal yet ve marj nal
mal yet eğr ler bulunmaktadır.
Toplam Mal yet: Uzun dönemde sab t mal yet söz konusu olmadığından toplam mal yet eğr s or j nden
başlamaktadır. Uzun dönem toplam mal yet eğr s n n seyr kısa dönem toplam mal yet eğr s n n şekl ne
benzemekted r. (Şek l - 70)
Şekil - 70
Ortalama Mal yet: Toplam mal yet n üret m m ktarına bölünmes yle bulunmaktadır. Uzun dönemde
f rma yen fabr ka kurma veya kapas tes n arttırma mkânına sah pt r. Uzun dönem ortalama mal yet
eğr s n kısa dönem ortalama mal yet eğr ler yardımı le açıklamak mümkündür. (Şek l - 71)
Şekil - 71
Şek lde f rmanın kapas tes n dört kez arttırdığı görülmekted r. Bu artışları yansıtan kısa dönem mal yet
eğr ler se KOM1, KOM2, KOM3, KOM4'tür. Uzun dönemde f rma, kapas te artırımı sonucu üret m düzey n
yükseltmek sterken; bunu m n mum mal yetle gerçekleşt rmey hedeflemekted r. Örneğ n f rma üret m
düzey n q1’den q2’ye get rmek sted ğ nde üret m tes sler n de KOM2 ölçeğ ne çıkarırken; bunu m n mum
mal yetle gerçekleşt rmekted r.
Uzun dönem ortalama mal yet eğr s farklı ölçeklere dayanan kısa dönem ortalama mal yet eğr ler ne
teğet olmakta ve bu noktalar (A,B,C,D) her üret m n m n mum mal yetler n göstermekted r. Buna göre
kısa dönem ortalama mal yet eğr ler n kavrayan eğr uzun dönem mal yet eğr s olup; zarf eğr s olarak da
adlandırılmaktadır.
Kısa dönem mal yet eğr ler bel rl b r üret m m ktarının b r m mal yet n n m n mum olduğunu
göstermekted r. Uzun dönem mal yet eğr s de kısa dönem mal yet eğr ler ne tek noktada teğet olmakta
ve kes nl kle kesmemekted r. KOM eğr s nde h çb r nokta UOM eğr s n n altında değ ld r. Buna göre; UOM
eğr s üzer ndek her nokta bütün faktörler n değ ş r olması hal nde ve bel rl b r üret m hacm n n elde
ed lmes nde b r m mal yet n n en düşük düzeyde olduğunu bel rtmekted r.
Marj nal Mal yet= Uzun dönem marj nal mal yet; üret m m ktarındak değ şme karşısında toplam
mal yette meydana gelen değ şmed r. Uzun dönem ortalama mal yet eğr s n n gösterd ğ
mal yetlerden yola çıkılarak bel rlenmekted r. Uzun dönem ortalama mal yet le marj nal mal yet
arasındak l şk , kısa dönem ortalama ve marj nal mal yetler arasındak l şk n n benzer d r. Tek fark
uzun dönemde daha gen ş, daha yayvan olmalarıdır. (Şek l - 72)
Şekil - 72
Şek lde UOM eğr s azalan b r sey r zlerken; UMM eğr s düşmekted r. UMM eğr s artmaya başladığında
UOM eğr s n m n mum noktasında kesmekted r.
Uzun dönemde bütün faktörler değ ş r olduklarından f rma; m n mum mal yetle maks mum kârı
sağlayacak üret m planlamasını yapmak ç n gerekl zaman süres ne sah pt r. Buna göre mal yet-üret m
l şk s n ölçek değ ş m n n sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Uzun dönem ortalama mal yet eğr s
alternat f olanakları bel rterek; üret m n artışı karşısında ortalama mal yettek etk ler ortaya
koymaktadır.
Kısa dönem ortalama mal yet eğr ler n n uzun dönem ortalama mal yet eğr s tarafından kavranması ve
hem uzun dönem ortalama mal yet ve hem de kısa dönem ortalama mal yet eğr ler n n U b ç m n alması
farklı nedenlere dayanmaktadır.
Kısa dönemde azalan ver m kanunu geçerl olmaktadır. Çünkü bu dönemde üret m faktörler n n b r kısmı
sab t, b r kısmı değ ş r durumdadır. Buna göre değ ş r faktörün ver m artarken; ortalama mal yet
düşmekte; ver m azalırken ortalama mal yet yükselmekte ve kısa dönem ortalama mal yet eğr s da ma U
şekl nde olmaktadır.
Uzun dönemde se tüm faktörler n değ şt r leb lmes sonucunda ölçek değ ş m ölçeğ n ver m n de
değ şt rmekted r. Bu değ ş m n oluşumu Şek l - 73’de göster lmekted r.
Şekil - 73
Şek l 71'de f rma üret m q1’den q2’ye çıkarmak sted ğ nde; sab t ve değ ş r faktörler n tümünü
arttırmakta böylece tes s üret m ölçeğ n KOM1’den KOM2’ye çıkarmaktadır. Üret m ölçeğ ndek artış,
ölçeğ n get r s n de değ şt rmekted r. Önceler ölçeğe göre artan ver m söz konusu ken, üret m artışı
doğrultusunda gerçekleşt r len ölçek artışı sonucu ölçeğe göre azalan ver m n oluştuğu görülmekted r.
Şek lde de üret m m ktarı q2’ye ulaşıncaya kadar ölçek büyütüldükçe artan ver m söz konusu ken; q2’den
sonra ölçek büyütülmeye devam ed lse b le ölçeğe göre azalan ver m n olduğu görülmekted r.
Ancak her zaman ölçeğe göre ver m n, üret m ölçeğ ndek büyümeye paralel olarak önce artan, sonra
azalan b r durum göstermes gerekmemekted r. Bazı durumlarda ölçek artışı karşısında elde ed len ver m
sab t düzeyde kalmakta ve UOM eğr s yatay eksene paralel b r doğru şekl n almaktadır (Şek l - 73).
B r f rmanın tes sler gen şleterek, üret m hacm n veya üret m fonks yonunu değ şt rmes , teknoloj k
yen l kler get rerek veya dış çevrede meydana gelen mal yet düşürücü faktörlerden yararlanarak
ver ml l ğ n arttırması; d ğer b r fade le üret m mal yetler n n düşürülmes sonucu elde ed len avantajlar
ölçek ekonom ler doğrultusunda gerçekleşmekted r. Ölçek ekonom ler çsel ekonom ler ve dışsal
ekonom ler olarak k ye ayrılmaktadır.
Eğer ölçek ekonom ler f rma ç nde veya f rmanın bulunduğu sanay sektöründe meydana gelm şse çsel
ekonom ler olarak adlandırılmaktadır. İçsel ekonom ler k açıdan değerlend r lmekted r. B r nc s mal yet
düşürücü etk sağlayan avantajlar olup, çsel ekonom ler olarak tanımlanmaktadır. İk nc s se mal yet
yükselt c etk sağlayan dezavantajlardır k bunlar da çsel eks ekonom ler olarak fade ed lmekted r.
İçsel ekonom ler f rmaların büyümek, yan daha çok üretmek yoluyla emek ve teçh zatı daha ver ml
kullanmalarını, pazarlama ve yönet m masraflarını azaltmasını sağlamaktadır.
Buna göre f rmanın üret m ölçeğ arttıkça şbölümü ve uzmanlaşma artmakta ve ler teknoloj ler
kullanmak mümkün olmaktadır. D ğer yandan yönet m avantajı le parasal avantajlar b r m başına
mal yetlerde düşmeye neden olacağı ç n çsel ekonom ler uzun dönem ortalama mal yet eğr s n n azalan
aşamasında oluşmaktadır.
F rmanın üret m ölçeğ ndek büyüme kend s ne çsel ekonom ler n avantajlarını sağlarken; bu büyüme
çsel eks ekonom ler n etk s n de taşımaktadır. Büyümen n sonucunda oluşan bu durum park nson
kanunu olarak da tanımlanmaktadır. Bel rl b r büyüme ölçeğ nden sonra f rmada sorunlar
karmaşıklaşmakta ve koord nasyon güçlüğü kend n göstermekted r. Uzun dönemde mal yetler n
yükselmes ne neden olan bu olumsuz faktörler aşırı uzmanlaşmanın kötü etk ler ve yönet m n etk nl ğ n
kaybetmes olarak fade etmek mümkündür.
F rmanın ölçek değ ş m sonucu üret m mal yet ndek değ ş m çsel ekonom ler n etk s le f rma ç
avantaj ve dezavantajları yansıtmaktadır. Ancak b r f rmanın üret m mal yet ; faal yette bulunduğu
endüstr n n gel şmes sonucu ortaya çıkan avantaj ve dezavantajlara bağlı olarak da değ şmekted r. Buna
göre f rma dışı fakat endüstr ç sağladığı kazanç ve kayıplar dışsal ekonom ler olarak tanımlanmaktadır.
İçsel ekonom ler g b dışsal ekonom ler de k açıdan değerlend r lmekted r. Endüstr n n genel
gel şmes ne bağlı olarak f rma mal yetler nde düşüş sağlayan dışsal ekonom ler, le bunun sonucunda
dışsal ekonom ler n yarattığı kayıplar net ces mal yet artışları görülmekte ve dışsal - eks ekonom ler
olarak fade ed lmekted r.
Dışsal ekonom ler; endüstr n n hem faal yette bulunan f rma sayısı hem de toplam üret m hacm
bakımından gel ş p büyümes sonucunda, bu endüstr de faal yette bulunan f rmalara üret m
mal yetler nde düşüş sağlayacak bazı avantajlar sağlayab lmekted r. Bu avantajları ekonom de en son
teknoloj k gel şmeler, yönet m sürec ndek yen l kler, y n tel kl yönet c ler, kal f ye şç ler olarak saymak
mümkündür.
Buna göre, b r f rmanın ürett ğ mal d ğer f rma üret m n n hammaddes n teşk l edeb lmekted r. İçsel
ekonom ler n etk s yle b r nc f rmanın ürett ğ malın mal yet ndek düşme, f yatının ucuz olmasını
sağlamaktadır. Bu malı hammadde olarak kullanan k nc f rmada hammaddes n ucuza aldığından nakd
b r tasarruf sağlamakta üret m mal yetler düşük düzeyde kalmaktadır. Y ne endüstr n n gel ş m
net ces nde f rmanın ht yacı olan kal f ye elemanları endüstr den tem n etmes öneml avantaj elde
etmes n sağlamaktadır. Bunun yanında endüstr n n gel ş m nde; kamusal kuruluşlar le ortak kullanıma
yönel k alt-yapı (yol, su elektr k, haberleşme, sosyal konut) tes sler n n varlığı f rmalar ç n mal yet
düşürücü d ğer avantajları yansıtmaktadır.
Azalan mal yetl endüstr ler bu etk y dışsal ekonom lerden sağlarken; endüstr n n aşırı derecede
gen şlemes bazen mal yet yükselt c etk ler de beraber nde get rmekted r. Endüstr n n bütünüyle
gen şlemes sonucunda ortaya çıkan dışsal-eks ekonom ler öncel kle alt-yapı yatırımlarını yeters z hale
get rmekted r. Ayrıca f rma sayısındak artış endüstr de kullanılan üret m faktörler taleb n n artmasına
neden olmaktadır. Faktör taleb n n artışı faktör arz esnekl ğ n n düşük olması neden yle faktör f yatlarını
arttırmakta, dolayısıyla mal yet yükselt c unsur taşımaktadır. Sonuç olarak, dışsal -eks ekonom ler
özell kle artan mal yetl endüstr lerde görülmekted r.
P yasa, mal ve h zmet karşılığında para vermek steyen tüket c ler le para karşılığında mal ve h zmet
sunmak steyen üret c ler karşı karşıya get ren ve f yatın oluşumunu sağlayan ortamdır.
Buna göre p yasa alım ve satım şlemler ne konu olan mal ve h zmetler arz ve talep edenler n kararlarını,
terc hler n ve davranışlarını bel rleyen b r ortamdır.
P yasa denges b r malın p yasa f yatının oluşumunun anal z olup; p yasa f yatından ne kadar malın
p yasaya arz ed leceğ n ve bu f yattan malın ne kadarının talep ed leceğ n fade etmekted r.
B r mal p yasasında denge koşulu; p yasa taleb le p yasa arzını b rb r ne eş t kılan b r f yatın oluşması
hal nde sağlanmaktadır. Bu durum arz ve talep eğr ler n n en az b r ortak noktasının olması le
gerçekleşmekted r. Ancak arz ve talep eğr ler ç n ortak b r nokta oluşmamakta se p yasa denges nden
söz etmek mümkün olmamaktadır. (Şek l - 74)
Şekil - 74
P yasa denges arz ve talep eş tl ğ sonucunda bel rlenmekted r. P yasada kt sad faal yette bulunanların
davranışları zaman zaman farklılık göstermekted r. Bu nedenle dengen n varlığı, bu dengeye mutlaka
ulaşılacağı anlamına gelmemekted r. Böylece tüket c terc hler ndek b r değ ş kl k talep eğr s n
değ şt r rken; üret mde yapılacak yen l k de arz eğr s n n konumunu değ şt reb lmekted r.
Denge bozulduğunda ortaya çıkan f yat; denge f yatından farklı b r durum göstermekted r. Bozulan denge
durumundan tekrar denge durumuna ulaşılıyorsa st krarlı veya kararlı denge, yen den dengeye ulaşmak
mümkün olmuyorsa st krarsız ve kararsız denge durumu oluşmaktadır.
P yasada denge bozulduktan sonra ortaya çıkan f yat denge f yatının üst veya alt sev yeler nde oluşab l r.
F yat denge f yatının üst sev yes nde se üret c lerden bazıları mal f yatlarını düşüreb lmekted r. F yat
denge f yatının altında se bu sefer de tüket c lerden b r kısmı p yasada mal ç n ödeyecekler f yatları
yükseltmekted r. Burada gerek üret c ler n, gerekse tüket c ler n yapmış oldukları davranış b r çeş t
p yasayı düzeltme şlev d r.
P yasa denges ne l şk n bu düzeltme sürec zaman boyutu d kkate alınmaksızın sadece bozulan dengen n
yönü ve n tel ğ ne l şk n b r bel rleme se stat k çözümleme olarak fade ed lmekted r. P yasa denges
zaman boyutu göz önünde tutularak yan f yatın zaman ç ndek dalgalanmasına dayanmakta se
d nam k çözümleme olarak tanımlanmaktadır. Buna göre stat k çözümleme yalnızca p yasada ortaya
çıkan düzenlemen n yönü le lg lenmekte; d nam k çözümleme se dönemler arasında ortaya çıkan
düzenlemen n büyüklüğü le lg lenmekted r.
Uygulamalar
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 142/274
08.10.2019 Genel İkt sat
1. B r üret m n mal yet sadece kullanılan üret m faktörler ne ve üret m m ktarına mı bağlıdır?
2. B r m başına düşen ortalama sab t mal yet eğr s nasıl b r sey r zlemekted r? Neden?
Uygulama Soruları
2. Düşük mal yetler sonucunda endüstr n n aşırı gen şlemes mal yetler üzer nde nasıl b r etk
yaratmaktadır?
3. Arz ve talep eğr ler en az b r ortak noktada buluşmuyor se p yasa denges kavramından bahsetmek
mümkün müdür?
Bölüm Özeti
Üret c kârını maks muma çıkarmak ç n gerekl üret m düzey n bel rlerken; b r yandan satıştan elde
edeceğ gel r d ğer yandan da üret m mal yetler n n seyr n b lmek durumundadır. Üret m mal yetler n
kısa ve uzun dönemde olmak üzere ayrı ayrı ncelemek gerekmekted r.
Kısa Dönem Mal yetler, kısa dönem üret m kapas tes n n ve teknoloj n n sab t olduğu, üret mde
kullanılan faktörler n b r kısmının da sab t olduğu buna karşılık sadece değ ş r faktörün arttırılıp
azaltılmasıyla üret m düzey n n değ şt r ld ğ dönemd r. Kısa dönemde; sab t , değ ş r ve toplam
mal yetler le marj nal mal yet yer almaktadır.
Uzun dönemde f rma üret mde kullandığı üret m faktörler n değ şt rmek ç n gerekl zaman süres ne
sah pt r. Bu dönemde sab t faktörler yoktur ve bütün faktörler değ ş r durumdadır.Uzun dönemde bütün
mal yetler değ ş r olduğu ç n f rma bütün üret m faktörler nde yapab leceğ değ şmelerle üret m hacm n
ayarlamaktadır. Uzun dönemde toplam mal yet, ortalama toplam mal yet ve marj nal mal yet
bulunmaktadır.
B r f rmanın tes sler gen şleterek, üret m hacm n veya üret m fonks yonunu değ şt rmes , teknoloj k
yen l kler get rerek veya dış çevrede meydana gelen mal yet düşürücü faktörlerden yararlanarak
ver ml l ğ n arttırması; d ğer b r fade le üret m mal yetler n n düşürülmes sonucu elde ed len avantajlar
ölçek ekonom ler doğrultusunda gerçekleşmekted r. Ölçek ekonom ler çsel ekonom ler ve dışsal
ekonom ler olarak k ye ayrılmaktadır.
Ölçek ekonom ler f rma ç nde veya f rmanın bulunduğu sanay sektöründe meydana gelm şse çsel
ekonom ler olarak adlandırılmaktadır. İçsel ekonom ler k açıdan değerlend r lmekted r. B r nc s mal yet
düşürücü etk sağlayan avantajlar olup, çsel ekonom ler olarak tanımlanmaktadır. İk nc s se mal yet
yükselt c etk sağlayan dezavantajlardır k bunlar da çsel eks ekonom ler olarak fade ed lmekted r.
f rma dışı fakat endüstr ç sağladığı kazanç ve kayıplar dışsal ekonom ler olarak tanımlanmakta ve k
açıdan değerlend r lmekted r. Endüstr n n genel gel şmes ne bağlı olarak f rma mal yetler nde düşüş
sağlayan dışsal ekonom ler, le bunun sonucunda dışsal ekonom ler n yarattığı kayıplar net ces mal yet
artışları görülmekte ve dışsal - eks ekonom ler olarak fade ed lmekted r.
P yasa, mal ve h zmet karşılığında para vermek steyen tüket c ler le para karşılığında mal ve h zmet
sunmak steyen üret c ler karşı karşıya get ren ve f yatın oluşumunu sağlayan ortamdır. P yasa denges
b r malın p yasa f yatının oluşumunun anal z olup; p yasa f yatından ne kadar malın p yasaya arz
ed leceğ n ve bu f yattan malın ne kadarının talep ed leceğ n fade etmekted r.
Ünite Soruları
1. Üret m faktörler nden sadece b r tanes n n değ şt r lmes ne olanak sağlayan döneme ne
ad ver l r?
A) Kısa dönem
C) Orta dönem
D) Uzun dönem
E) P yasa dönem
2. Bütün g rd ler n n m ktarlarının değ şt r leb leceğ dönem aşağıdak lerden hang s d r?
A) P yasa dönem
B) Kısa dönem
C) Uzun dönem
E) Pazar dönem
3. Değ ş r mal yetler toplamının üret m m ktarına bölünmes le elde ed len mal yet kavramı
aşağıdak lerden hang s d r?
B) İşç ücretler
C) Beled ye harçları
E) Amort smanlar
6. Kısa dönem ortalama mal yet eğr s n n U b ç m nde olmasının neden aşağıdak lerden
hang s d r?
7. Ölçek ekonom ler söz konusu olduğunda aşağıdak lerden hang s söyleneb l r?
8. Aşağıdak lerden hang s f rma dışı fakat endüstr ç kazanç durumunu fade etmekted r?
CEVAP ANAHTARI
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 148/274
08.10.2019 Genel İkt sat
1. a 2. c 3. d 4. b 5. a 6. e 7. a 8. c 9. a 10. d
7. PİYASA ŞEKİLLERİ
Giriş
Tam rekabet p yasaları ve bu p yasalara g r ş koşulları, f rma gel rler şek l yardımıyla açıklanacaktır. Kısa
ve uzun dönemde f rma denges ncelenecek ve endüstr denges ne ulaşılacaktır. Monopol p yasalarına
g r ş yapılacak ve bu p yasanın oluşumu anlatılacaktır.
P yasalar alıcı ve satıcıların durumlarına bağlı olarak veya bazı ortak n tel k ve ölçülere dayandırılarak
çeş tl şek llerde gruplandırılmaktadır. Bu ölçüler alıcı ve satıcı sayısı, malın homojenl ğ ve f rmaların
p yasaya g r ş-çıkış serbestl ğ olarak üç şek lde gruplandırmak mümkündür.
Bazı p yasalarda alıcı ve satıcılar çok sayıda olab lmekte ve bunların her b r f yatı ver olarak
kabullenmekted r. Alıcı ve satıcıların f yatları etk leyemed kler p yasa türüne tam rekabet p yasaları adı
ver lmekted r. Bunun dışında rekabet n çeş tl sebeplerle aksaması sonucu ortaya çeş tl eks k rekabet
p yasaları çıkarken; tek satıcının f yatı ve satış koşullarını bel rley p; alıcıların da bunları kabullenmek
zorunda oldukları p yasalara monopol p yasaları den lmekted r, büyük f rmalar arası rekabet n
çeş tler n çeren monopolcü rekabet p yasaları da söz konusu olmaktadır. Eks k rekabet p yasalarında;
alıcı sayısının çokluğuna karşı satıcı sayısı k se duopol, k den fazla se ol gopol olarak
tanımlanmaktadır.
Ayrıca satıcıların çok sayıda olmasına karşı b r alıcı var se monopson, k alıcı var se düopson, k den
fazla alıcı var se ol gopson olarak tanımlanan p yasa türler bulunmaktadır. Hem alıcı hem de satıcının
b r tane olduğu p yasa türüne se k yanlı (b lateral) monopol den lmekted r.
Genel olarak rekabet fades le k veya üç rak p f rmanın p yasada avantaj sağlamak ç n aralarında
yaptıkları mücadele anlaşılmaktadır. Ancak bu rekabet düşük sev yede gerçekleşecekt r. Buna karşın
p yasada çok sayıda f rma olduğunda yeter nce rekabet olmakta, f rmanın satacağı mallar ç n p yasa
f yatını etk lemes mümkün olmamaktadır. Buna göre f rmalar f yatı kabul ed c d r. Bu durum tüket c ler
ç n de geçerl olmakta, p yasa f yatı tüket c n n satın alacağı mal m ktarından etk lenmed ğ nden onlar da
f yat kabul ed c d rler. Örneğ n, buğday ve mısır üret c ler f yat kabul ed c olup, tam rekabet p yasalarına
örnek ver leb l r.
Tam rekabet p yasaları alıcılar, satıcılar ve faktör sah pler arasındak l şk lerde rekabet n tam olduğu ve
p yasalara g r ş-çıkışın engellenmed ğ özel b r p yasa türüdür. Tam rekabet p yasasında f yat k ş sel
etk lerden bağımsız olarak arz ve talep tarafından bel rlenmekted r. Tam rekabet p yasasının
gerçekleşmes ç n p yasaların bel rl şartları taşıması veya bazı koşullara sah p olması gerekmekted r.
Sonsuz sayıda alıcı ve satıcı vardır. Alıcı veya satıcılar tek başlarına p yasada oluşan f yatı
etk leyememekted rler. Buna göre kt sad b r mler arasında rekabet n tam olab lmes
doğrultusunda bu b r mler n sayılarının; b rb rler n n davranışlarına ve p yasada arz ve talep
koşullarına göre oluşan f yata etk edemeyecek kadar çok olmasını gerekt rmekted r. Böylece f yat
ver olarak kabul ed lmekte olup; f rmalar bu f yattan p yasaya sted kler kadar mal get rme ve
satma mkânına sah pt rler.
F rmaların ürett ğ mallar homojen yan b rb r n n aynıdır. Tüket c ler n çeş tl f rmaların malları
arasında terc h yapması söz konusu olamamaktadır. Çünkü p yasada ht yaca cevap verecek olan
tüm malların tekn k karakterler aynı olup; aralarında kal te veya n tel k yönünde fark
bulunmadığından f yatları aynıdır. Bu nedenle satılan mallar b rb rler n n yer n tam olarak kâme
edeb lmekted r.
Tam rekabete p yasalarında alıcılar ve satıcılar p yasa hakkında tam b r b lg ye sah pt rler.
P yasadak faal yetler n açıklık ç nde gerçekleşmes alıcı ve satıcıların b rb rler n n davranışları ve
mal, h zmet le faktör f yatları hakkında b lg sah b olmalarını mümkün kılmaktadır. Böylece herkes
mal, h zmet, faktör f yatları le kal te, üret m düzey ve d ğer tüm p yasa şartları hakkında tam b r
b lg ye sah pt r.
P yasaya g r ş çıkış serbestt r. Üret m faktörler tam b r mob l teye (akıcılığa) sah pt r. Her f rma
sted ğ üret m alanında faal yette bulunab lme, sted ğ yerde fabr kasını kurab lme, malını sted ğ
m ktarda üreteb lme serbest s ne sah pt r. P yasada mevcut f rmalar yen f rmaların üret m alanına
g rmeler ne engel olamayacakları g b steyen f rmalar da d led kler anda p yasayı terk
edeb lmekted r.
Ayrıca gerek emek gerekse d ğer üret m faktörler b r kullanım alanından d ğer ne serbestçe
geçeb lmekte, en y kullanım alanını terc h edeb lmekted r. F rmalar hammaddeler sted kler yer
ve alanlardan kolayca elde edeb lmekted r. Burada fade ed lmes gereken b r konu da üret m
faktörler n n b r üret m alanından d ğer ne geçmes yan mob l tes ç n bel rl b r zamana ht yaç
duyulması hususudur.
F rma malının satılması sonucu b r gel r elde etmekted r. F rma gel r satışa sunduğu malın m ktarı le
f yatının çarpımına eş tt r. Buna göre f rmanın gel r n bel rleyeb lmes ç n öncel kle malın f yatını başka
b r fade le malına olan talep m ktarını b lmes gerekmekted r. B r f rmanın malına yapılan talep le p yasa
taleb b rb r nden farklıdır. B l nd ğ üzere p yasa taleb çok sayıdak alıcının d ğer koşullar değ şmemek
kaydıyla hang mallardan ne kadar alacağını gösteren f yatla talep arasındak ters oranlı l şk den dolayı
negat f eğ ml b r eğr b ç m nded r. Oysa tam rekabet p yasasında çok sayıda alıcı ve satıcı vardır ve
h çb r f yatı etk leyememekted r. Bu nedenle f rma f yatı ver olarak kabul etmek durumunda olduğundan
ve üreteb ld ğ kadar malı satab leceğ nden karşı karşıya olduğu talep eğr s yatay eksene paralel b r
doğru b ç m nde olmaktadır. (Şek l - 75)
Şekil - 75
Şek lde p yasa arz ve taleb n n bel rled ğ f yat düzey P1 olup; f rma bunu ver olarak kabul etmek
durumundadır. F rma üreteceğ malların heps n bu f yattan satacağından talep eğr s yatay eksene
paralel esnekl ğ sonsuz b r doğru b ç m nde olmaktadır. B r f rmanın tek başına f yatı etk lemes söz
konusu olamayacağından üret m n bu f yata göre bel rlemek durumundadır.
1- Toplam Gel r: F rmanın sattığı mala ödenen para m ktarı olup; mal m ktarı le f yatın çarpımına eş tt r.
TG = P x Q
Tam rekabet p yasasında faal yette bulunan f rma f yatı etk leyemed ğ ç n f yatın toplam gel r üzer nde
herhang b r etk s yoktur. Toplam gel r ancak m ktarlardak değ ş mlerden etk lenmekted r. F rmanın
toplam gel r eğr s f yat ver olduğuna göre or j nden çıkan b r doğru şekl nde olmakta ve satış arttıkça
toplam gel r düzey de yükselmekted r. (Şek l - 76)
Şekil - 76
Toplam gel r n or j nden başlamasının sebeb üret m sıfır ken yan h ç satış yapılmadığı zaman toplam
gel r n de sıfır olmasındandır.
2- Ortalama Gel r: Toplam gel r n satılan mal m ktarına bölünmes le elde ed len ortalama gel r aynı
zamanda f yata eş tt r. (Şek l-77)
Şekil - 77
B r m başına düşen gel r m ktarını yansıtan ortalama gel r, b r m n f yatına eş t olduğuna göre ortalama
gel r eğr s de f yatın bel rled ğ sev yede tam esnek yatay b r doğru olmakta ve f rmaya a t talep
doğrusunun aynısı durumuna gelmekted r.
3- Marj nal Gel r: F rmanın satışında b r b r ml k b r değ şmen n toplam gel rde meydana get rd ğ
değ şme oranıdır.
F yat ver olduğuna ve f rmanın f yata herhang b r etk s olamayacağına göre; malının heps n aynı
f yattan satan f rmanın talep eğr s , ortalama gel r n yanı sıra marj nal gel r n de f yata eş t tam esnek b r
doğru şekl nde olmasına neden olmaktadır. (Şek l - 77). Çünkü satılan her b r b r m malın f yatı sab t
olduğundan ve f rmanın sattığı her lave b r m maldan eş t m ktarda gel r elde ed leceğ nden marj nal
gel r de her üret m düzey nde sab t olmakta; m ktar eksen ne paralel b r doğru şekl nde oluşmaktadır.
F yatın ver olarak kabul ed ld ğ tam rekabet p yasasında b r f rmanın üret m le lg l kararlarını
bel rlemes bel rl b r zamanı gerekt rmekted r. Bu doğrultuda f rmanın davranışları ve p yasa le l şk ler
önce kısa dönem açısından daha sonra uzun dönem açısından ele alınacaktır.
B l nd ğ üzere kısa dönemde f rma üret m kapas tes n değ şt recek zaman süres ne sah p değ ld r. Bu
nedenle kısa dönemde f rmanın üret m faktörler de sab t olduğundan, değ ş r faktörlerden daha az veya
daha çok kullanarak bel rled ğ üret m kapas tes sınırları dah l nde üret m m ktarını değ şt reb lecekt r.
Bu doğrultuda f rmanın üret m kararlarında hedef kârı arttırıp, zararı asgar sev yeye nd rmekt r. Kısa
dönemde tam rekabet p yasasındak f rma denges lk önce toplam gel r ve toplam mal yet; k nc olarak
marj nal gel r ve marj nal mal yet yaklaşımı le olmak üzere k ayrı yöntemle ncelenecekt r.
Öncek konularımızda da bel rt ld ğ üzere, b r f rmanın kârı toplam gel r le toplam mal yet arasındak
poz t f farktır. F rmanın toplam gel r toplam mal yet nden büyük se f rma kâr etmekte; toplam gel r
toplam mal yet nden düşük se f rma zarar etmekted r. Böylece f rma karın en yüksek olduğu noktada
dengeye gelmekted r. Kârın maks mum düzey toplam gel r le toplam mal yet arasındak farkın en fazla
olduğu üret m düzey d r. (Şek l - 78)
Şekil - 78
Şek lde f rma q1 üret m düzey ne kadar zarar etmekted r. Çünkü toplam mal yet toplam gel r nden
büyüktür. M noktasında toplam mal yet toplam gel re eş t olmakta ve bu noktada f rma ne kâr ne de zarar
etmekted r. Bu noktaya aynı zamanda başa baş noktası da den lmekted r. q1 üret m düzey n n üzer ne
çıkıldığında toplam gel r eğr s toplam mal yet eğr s n n üzer nde seyredeceğ nden, f rma kâr elde
etmekted r. Bu durum q3 üret m düzey ne kadar devam etmekte olduğundan f rma denge üret m hacm n
q1 le q3 arasındak üret m düzeyler nde bel rlemekted r. Böylece f rmanın kârını maks mum kıldığı nokta
toplam gel r le toplam mal yet arasındak farkın en fazla olduğu q2 üret m düzey d r. q2 üret m
düzey ndek AB aralığı maks mum kâr düzey n bel rtmekted r.
AB=R=TG – TM
N noktası da başa baş noktasıdır. q3 üret m düzey n n üzer ne çıkıldığında f rma zarar etmeye
başlayacaktır. Çünkü N’den sonra da toplam mal yet toplam gel r n üzer nde seyretmekted r. Bu yüzden N
noktası zarara geç ş noktası olmaktadır.
Farklı üret m düzeyler nde f rmanın kârlılık düzey n kâr-zarar eğr s le de açıklamak mümkündür. Burada
da f rma q1 üret m düzey ne kadar zararlıdır. F rma q1 ve q3 üret m düzeyler arası kâr etmekte olup;
maks mum kâr q2 üret m düzey nde gerçekleşmekted r. Bu denge üret m düzey nde maks mum kâr
aralığı da Aq2 kadardır ve AB aralığı le Aq2 aralığı b rb r ne eş tt r.
F rmanın kârını maks muma çıkaracak kısa dönem denge düzey n marj nal mal yet ve marj nal gel r
eğr ler yardımı le de açıklamak mümkündür. B l nd ğ g b tam rekabet p yasalarında f yat f rmalar ç n
ver olmakta ve hem ortalama gel r hem de marj nal gel r eğr ler yatay eksene paralel, talep tam esnek ve
f yat düzey ne eş tt r. Bu koşullar altında f rma açısından en kârlı üret m düzey n n bel rlenmes ; marj nal
gel r ve marj nal mal yet arasındak l şk ye bağlı olmaktadır. Denge koşulu se marj nal mal yet marj nal
gel r eş tl ğ d r. (Şek l - 79)
Şekil - 79
Şek lde f rma MM = MG eş tl ğ n n sağlandığı A noktasında dengeye gelmekted r. Burada q1 kadar üret m
P1 f yatından satıldığında f rma kârı maks mum olmaktadır. Z ra bu üret m düzey nde ortalama gel r Aq1,
ortalama mal yet se Bq1 kadar olup; AB m ktarı kadar kâr vardır. Kâr alanı P1ABH yüzey kadardır. Marj nal
gel r n marj nal mal yetten büyük olduğu durumda kârı arttırmak ç n üret m arttırmak mümkündür.
Çünkü b r m n yükled ğ mal yet, b r m n yükled ğ gel rden düşüktür.
Ters durumunda marj nal mal yet marj nal gel rden büyük olduğunda (Şek lde C noktası) üret m
azaltmak gerekmekted r. Çünkü b r m n yükled ğ mal yet b r m n sağladığı gel rden büyük olmakta ve
f rma zarar etmekted r.
Şu halde marj nal mal yet marj nal gel r eş tl ğ nde f rmaya maks mum kâr sağlayacak üret m düzey
oluşmakta ve f rma tam rekabette dengeye gelmekted r.
Tam rekabet şartlarının bulunduğu p yasa yapısında f yatın ver olmasına karşın f rmaların mal yet
yapıları farklılıklar göstermekted r. Mal yet yapılarının farklı olması f rmaların kârlılık durumlarının da
farklı olmasına neden olmaktadır. F rmaların b r kısmı normal kâr ederken; b r kısmı aşırı kâr elde
etmekte hatta bazen f rmalar zarar b le etmekted rler. Tek f yat karşısında kalan ve farklı mal yetlere sah p
f rmaların denge durumları le kâr durumları Şek l 80’de göster lmekted r.
Şekil - 80
B r f rmanın toplam gel r toplam mal yetler nden daha az se zarar ed yor demekt r. Şek lde görüleceğ
üzere b r nc f rma değ ş r mal yetler n n tamamını, sab t mal yetler n n se b r kısmını karşılamaktadır.
P yasa f yatı P’de olduğuna göre toplam gel r OPE1q1, toplam mal yet OCAq1 alanı kadardır. Sab t
mal yetler n DPE1B kısmını karşılayıp; CPE1A kısmını karşılayamamaktadır. Eğer üret m n durdurursa
zararı daha fazla yan CABD alanı kadar olacaktır. Bu yüzden f rma üret m n durdurmayıp faal yet ne
devam ederek DPE1A alanı kadar zararı kurtarmış olmaktadır. Onun ç n f rmanın üret m ne b r süre daha
devam etmes leh ne olacaktır. Zarar eden b r f rma olmasına karşın; talep gen şlemes n n olacağı veya
f yatların yükseleceğ beklent s ç nde se üret m ne devam eder. Bu durumda amaç kâr etmek olmayıp;
zararı m n m ze edecek üret m düzey n bel rlemekt r. Eğer ters b r durum tahm n ed l yorsa f rma
üret m n durdurur.
İk nc f rmanın toplam gel r toplam mal yet ne eş t olup; normal kâr etmekted r. Normal kâr p yasadak
f rmaları ne o p yasada tutmak ç n tatm n edecek kadar yüksek; ne de o p yasaya g rmey engelleyecek
kadar düşük b r kârdır. P yasa f yatı bu f rmanın ortalama mal yet n n m n mum sev yes nde olduğundan
f rma bütün mal yetler karşılıyor demekt r. Böylece E2 noktasında dengey sağlayan üret m düzey q2’d r.
Üçüncü f rma p yasa f yatına göre hem sab t hem de değ ş r mal yetler n karşıladığı g b y b r kâr düzey
de elde etmekted r. Denge noktası E3 ken, bu denge noktasında kârı maks mum kılan üret m düzey
q3’tür. Toplam gel r alanı POq3E3 ken, toplam mal yet alanı se OKZq3’tür. Buna göre f rma KPE3Z kadar
kâr elde etmekted r.
Buraya kadar yapılan açıklamalar doğrultusunda tam rekabette farklı mal yetlere sah p f rmaların denge
koşulu; marj nal mal yet n marj nal gel re eş t olması durumudur.
Gerek kârın maks mum kılınması, gerekse zararın m n m ze ed lmes f yat le ortalama mal yet arasındak
l şk ye bağlı olmaktadır. Kârın maks mum kılınması durumunda f yat ortalama mal yet n üstünde veya
ortalama mal yete eş tt r (P>OM veya P=OM). Zararın m n m ze ed lmes ç n se k durum söz konusudur.
Buna göre f yat ortalama mal yet n altında (P<OM) ve ortalama değ ş r mal yet n üstünded r (P>ODM).
Uzun dönemde tüm mal yetler değ ş r olduğundan f rmalar üret m tes sler n n ölçeğ n değ şt reb lme
mkânına sah pt rler. Endüstr de aşırı kâr eden f rmaların olması bu kârdan yararlanmak steyen yen
f rmaların endüstr ye g rmeler ne neden olurken; zarar eden f rmaların da endüstr den çıkış yapmaları
f rmaların kârlılık durumlarını etk lemekted r.
Endüstr ye g r ş yapan yen f rmaların üret mler endüstr arzını arttırırken; taleb n değ şmemes
durumunda f yatların düşmes ne sebeb yet vermekted r. Bu durum endüstr dek f rmaların kârlarını
azaltıp, sıfır olana kadar devam etmekted r. D ğer tara an zarar eden f rmaların p yasadan çek lmeler arz
m ktarını azaltırken; p yasa f yatını yükseltmekte ve endüstr dek tüm f rmalar normal kâr elde
etmekted rler. Buna göre p yasa kısa döneme oranla daha fazla f rmadan oluşmakta, fakat ekonom k
kârın olmaması neden yle her f rma kısa döneme göre daha az üretmekted r. Özell kle düşen f yatlar ve
üret m düzey , kârların normal düzey ne nmes ne neden olmakta ve oluşan uzun dönem endüstr
denges nde ekonom k kâr söz konusu olmamaktadır. Bu arada uzun dönem denges nde malın f yatı
ortalama mal yet n m n mum düzey ne kadar nmekted r. Böylece hem f rma hem de endüstr denges
sağlanmış olmaktadır. (Şek l - 81)
Şekil - 81
Tam rekabet p yasasında uzun dönemde endüstr dek bütün f rmaların mal yet yapılarının aynı olduğu
düşünüldüğünde denge durumu Şek l - 77’dek g b d r.
eş tl ğ bulunmaktadır.
Şek lde uzun dönem f rma ve endüstr denges E noktasında sağlanmaktadır. Bu durumda f rmalar hem
uzun hem de kısa dönem ortalama mal yet eğr ler n n en düşük noktasına göre üret m faal yetler n
yürütmek eğ l m n taşırlar. Bu eğ l m doğrultusunda endüstr de bütün f rmaların normal kâr etmes ,
endüstr n n şartları değ şmed kçe yen f rmalar ç n caz p olmayacaktır. Böylece uzun dönemde f rmalar
opt mum ölçeğe ve üret m düzey ne sah p olurken; endüstr de gerekt ğ kadar f rma sayısına ulaşmış
olmaktadır.
Bu açıklamalar doğrultusunda tam rekabet p yasalarının şartları ve denge koşullarına göre toplumsal
etk ler n şu şek lde fade etmek mümkündür. Eğer b r f rma d ğer nden daha az etk nse normalden az kâr
etmekte ve p yasadan çek lmek zorunda kalmaktadır. Eğer f rma d ğer f rmalardan daha etk nse (d ğer
f rmalar bu yöntemler kullanmadığı sürece) daha fazla b r kâr elde edeb lmekted r. Ancak d ğer f rmalar
aynı yöntemler uygulamak stemekte, böylece f rmalar arası rekabet oluşmaktadır. Bu durumda
Kârı arttırıp, zararı azaltma steğ yen teknoloj ler n gel şmes n özend rmekted r.
Tüket c zevkler n n değ şmes ekstra arzı harekete geç rmekte ve f rmaları tüket c ler n zevkler ne
cevap vermeye tmekted r. Bu da ürün çeş d ve kal tes bakımından p yasaya katkı sağlamaktadır.
Tam rekabet şartlarının b r veya b rkaçının aksaması durumunda ortaya çıkan p yasalara eks k rekabet
p yasaları den lmekted r. Eks k rekabet p yasalarında f rma sayısı tam rekabet p yasasındak f rma
sayısından az olup; üret len mallar homojen değ ld r.
Eks k rekabet p yasalarının en genel özell ğ f rmaların p yasa f yatı üzer nde kısmen de olsa etk l
olab lmeler d r. Buna göre ya üret mler n kısarak ürünler n n f yatını yükseltmek veya üret mler n
arttırarak f yatı düşürmek mkânına sah pt rler. Ancak bunu yaparken; f yatı etk leme dereceler
değ şmekted r. Eks k rekabet p yasalarında f yat da ma tam rekabet f yatının üzer nde üret m m ktarı da
tam rekabet üret m m ktarının altında kalmaktadır.
Eks k rekabet p yasalarında gerek devlet gerekse özel teşebbüsün varlığı; kt sad hayatın bazı k ş ve
grupların leh ne seyretmes ne neden olmaktadır. F rmaların aşırı kâr hedefler ve üret m m ktarındak
kısıtlamalar; sosyal refahın azalmasına ve tüket c ler n tatm n düzey n n düşük kalmasına yol açmaktadır.
Bu doğrultuda; büyük sermaye sah pler n n g rd kler p yasalara başkasının g rmes mümkün olmazken;
endüstr b rkaç f rma tekel ne g rmekte ve f rma sayısının yeters zl ğ nden dolayı eks k rekabet p yasaları
oluşmaktadır. Böylece endüstr de f rmalar b rb rler n n davranışlarını yakından zlemekte, kontrol
etmekte ve etk leyeb lmekted rler.
Eks k rekabet p yasaları çeş tl şek llerde görülmekted r. Bunlar b r satıcılı p yasa monopol, k satıcılı
p yasa düopol, az satıcılı p yasa ol gopol ve gerçek hayatta en çok görülen çok satıcılı monopollü rekabet
p yasalarıdır.
Monopol tanım olarak; çok sayıda alıcıya karşın, tek satıcının bulunduğu p yasa türüdür. Daha gen ş b r
fade le, kame ed lmeyen b r mal ya da h zmet n b r f rma tarafından üret ld ğ veya satıldığı p yasalardır.
Monopol (tekel) durumu tam rekabet n karşıtı b r durumu fade etmekted r. Tek satıcı olması neden yle
p yasaya hak m durumda olup; p yasa f yatı üzer nde doğrudan kontrole sah pt r. Bu nedenle monopolcü
f rma ç n p yasada herhang b r rekabet söz konusu değ ld r. Ancak rekabet n söz konusu olmamasına
kaşın; monopolcü f rma hem malın f yatını hem de satış m ktarını bel rleyemez. Bu durumda ya yüksek
f yattan az mal satacak ya da düşük f yattan çok mal satacaktır. O halde monopolcü f rma arza hak m
olmasına karşın p yasadak talep m ktarını d kkate almak durumundadır. Zaten monopolcünün amacı
malına yüksek f yat bel rlemek değ l, maks mum kârı elde etmekt r.
P yasada tam anlamıyla b r monopolün ortaya çıkması ve monopol p yasasının oluşması ç n bazı şartlar
gerekmekted r. Bunlar.
Monopolün en öneml şartı kames az olan, yan talep esnekl ğ düşük mallar üzer ne kurulmasıdır.
Ters durumunda monopolcü f rmanın kârını maks mum kılmak ç n f yatı yükseltmes malın
taleb nde azalmalara yol açmaktadır.
Monopolcü malının dayanıklı mal n tel ğ nde olması p yasadak etk nl ğ n arttırmaktadır. Çok
dayanıklı mallar (altın, elmas g b ) le çok dayanıksız mallar (ç çek, ekmek g b ) monopol
kurulmasını güçleşt rmekted r.
Monopolcü f rmanın malına karşı talepte bulunan tüket c ler n çok sayıda olması öneml d r. Aks
takd rde tüket c ler aralarında anlaşarak monopolcü f rma f yatını etk leyeb l rler.
Monopolcü p yasadak tek üret c ve satıcı f rma olmasından dolayı f rma veya endüstr olarak b r
ayırım yapılmamaktadır. F rma arzı aynı zamanda endüstr arz m ktarını yansıtmaktadır.
P yasada monopolün oluşumu çeş tl nedenlerden kaynaklanmaktadır. Bunlar doğal, yasal, anlaşmalı, f l
ve ps koloj k monopoller olarak sınıflandırılmaktadır.
Doğal monopoller: Bazı mal arzlarının bel rl yerde oluşu monopolü doğurmaktadır. Örneğ n özel
n tel klere sah p b r maden suyunun b r bölgede olması g b .
Yasal monopoller: Kamu yararına yüksek gel r sağlamak veya kamu görevler n n daha etk n yer ne
get r leb lmes amacıyla; bazı hakların yasayla tek b r f rmaya ver lmes sonucu ortaya çıkan monopol
durumudur. (PTT, DDY)
Anlaşmalı monopoller: Aynı malı üreten f rmaların rekabet ortadan kaldırmak amacıyla b rleşerek
oluşturdukları kollekt f monopollerd r. (Karteller, tröstler)
F l monopoller: Aynı sektörde çalışan f rmalarından b r tanes çsel ve dışsal ekonom lerden
yararlanarak mal yetler düşürüp, üret m tes s ölçekler n büyüterek monopol durumuna gelmekted r. Bu
durumda büyük ölçekl f rmanın rekabet ne dayanamayan d ğer f rmalar p yasadan çek lmek durumunda
kalmaktadır.
Ps koloj k monopoller: B r f rmaya a t b r malın y tanınması ve müşter gözünde bu malın daha farklı ve
daha kal tel sayılması sonucu bu malın devamlı terc h ed lmes le oluşan monopol durumudur.
Uygulamalar
1. Tam rekabet p yasasında mal f yatının k ş sel etk lerden bağımsız olarak arz ve talep tarafından
bel rlenmes n sağlayan unsur ned r?
Uygulama Soruları
1. Tam rekabet şartlarında faal yette bulunan f rma değ ş r mal yetler n n tamamını sab t
mal yetler n n de b r kısmını karşılıyorsa faal yet ne devam etmel m ?
2. Tam rekabet şartlarında F yat=uzun dönem ortalama mal yet olduğu koşulda p yasaya g r ş çıkış
söz konusu mudur?
3. Aynı malı üreten f rmaların rekabet ortadan kaldırmak amacıyla b rleşerek oluşturdukları monopol
durumuna ne ad ver lmekted r?
Bölüm Özeti
P yasalar alıcı ve satıcıların durumlarına bağlı olarak veya bazı ortak n tel k ve ölçülere dayandırılarak
çeş tl şek llerde gruplandırılmaktadır. Alıcı ve satıcıların f yatları etk leyemed kler p yasa türüne tam
rekabet p yasaları adı ver lmekted r. Tek satıcının olduğu p yasalara monopol p yasaları, büyük f rmalar
arası rekabet n çeş tler n çeren monopolcü rekabet p yasaları, satıcı sayısı k se duopol, k den fazla
se ol gopol olarak tanımlanmaktadır.
Tam rekabet p yasaları alıcılar, satıcılar ve faktör sah pler arasındak l şk lerde rekabet n tam olduğu ve
p yasalara g r ş-çıkışın engellenmed ğ özel b r p yasa türüdür. Tam rekabet p yasasında f yat k ş sel
etk lerden bağımsız olarak arz ve talep tarafından bel rlenmekted r.
Tam rekabette f rma f yatı ver olarak kabul etmek durumunda olduğundan ve üreteb ld ğ kadar malı
satab leceğ nden karşı karşıya olduğu talep eğr s yatay eksene paralel b r doğru b ç m nde olmaktadır.
Tam rekabet p yasasında f rmanın üç tür gel r vardır Toplam Gel r f rmanın sattığı mala ödenen para
m ktarı olup; mal m ktarı le f yatın çarpımına eş tt r. Ortalama Gel r toplam gel r n satılan mal m ktarına
bölünmes le elde ed len ortalama gel r aynı zamanda f yata eş tt r. Marj nal Gel r f rmanın satışında b r
b r ml k b r değ şmen n toplam gel rde meydana get rd ğ değ şme oranıdır.
Kısa dönemde f rma üret m kapas tes n değ şt recek zaman süres ne sah p değ ld r. Bu nedenle kısa
dönemde f rmanın üret m faktörler de sab t olduğundan, değ ş r faktörlerden daha az veya daha çok
kullanarak bel rled ğ üret m kapas tes sınırları dah l nde üret m m ktarını değ şt reb lecekt r.
Uzun dönemde tüm mal yetler değ ş r olduğundan f rmalar üret m tes sler n n ölçeğ n değ şt reb lme
mkânına sah pt rler. Endüstr de aşırı kâr eden f rmaların olması bu kârdan yararlanmak steyen yen
f rmaların endüstr ye g rmeler ne neden olurken; zarar eden f rmaların da endüstr den çıkış yapmaları
f rmaların kârlılık durumlarını etk lemekted r.
Tam rekabet şartlarının b r veya b rkaçının aksaması durumunda ortaya çıkan p yasalara eks k rekabet
p yasaları den lmekted r. Eks k rekabet p yasalarında f rma sayısı tam rekabet p yasasındak f rma
sayısından az olup; üret len mallar homojen değ ld r.Eks k rekabet p yasalarının en genel özell ğ
f rmaların p yasa f yatı üzer nde kısmen de olsa etk l olab lmeler d r.
Monopol; çok sayıda alıcıya karşın, tek satıcının bulunduğu p yasa türüdür. Tek satıcı olması neden yle
p yasaya hak m durumda olup; p yasa f yatı üzer nde doğrudan kontrole sah pt r. Bu nedenle monopolcü
f rma ç n p yasada herhang b r rekabet söz konusu değ ld r.
Ünite Soruları
A) Ol gopson
B) Monopol
C) Ol gopol
D) Tekelc rekabet
E) Monopson
A) Atom ze
B) Mob l te
C) Homojenl k
D) Şe aflık
E) Ürün farklılaştırması
3. Tam rekabet p yasasında faal yet gösteren b r f rmanın ortalama gel r aşağıdak lerden
hang s ne eş tt r?
4. Tam rekabet p yasasında f rmanın karını azam leşt rmek ç n aşağıdak lerden hang s
gerçekleşmel d r?
A) Kapanma noktası
D) Denge noktası
6. Aşağıdak lerden hang s tam rekabet p yasalarının karakter st k özell kler nden b r
değ ld r?
7. Tam rekabette uzun dönemde f rmaların normal karla yet nmeler n n sebeb
aşağıdak lerden hang s d r?
A) Sıfırdır
C) Poz t f
D) Azalarak artar
A) Tam rekabet
B) Ol gopol
C) Monopol
D) Eks k rekabet
E) Monopollü rekabet
A) Monopollü rekabet
B) Tam rekabet
C) Monopson
D) Ol gopol
E) Monopol
CEVAP ANAHTARI
1. c 2. e 3. b 4. a 5. c 6. d 7. c 8. a 9. a 10. e
Giriş
Monopolcü F rma Gel rler , Monopol P yasalarında Denge Durumu, Artan Mal yetler ve Monopol Denges ,
Azalan Mal yetler ve Monopol Denges , Sab t Mal yetler ve Monopol Denges , Monopolde F yat
Farklılaştırması, Monopson P yasası, Ç Yanlı Monopol, İk l Monopol - B lateral Monopol konuları şek ller
yardımıyla anlatılacaktır.
Monopolcü f rma b r malın p yasadak tek üret c s ve satıcısı durumundadır. F rma malına yapılan talep,
aynı zamanda endüstr ye yapılan talep olduğundan; f rma ve endüstr talep eğr ler aynı eğr lerd r.
Endüstr (p yasa) talep eğr s negat f eğ ml azalan b r eğr olduğu ç n monopolcü f rmanın talep eğr s de
tam rekabet p yasasının ters ne azalan b r eğ me sah p olmaktadır. Bu nedenle monopolcü f yatı etk leme
mkânına sah pt r. Ancak talep eğr s tam esnek olmayıp; negat f eğ ml olduğundan f yatla m ktar
arasındak ters orantılı l şk ye dayanarak malının f yatını düşürmes gerekmekted r. Aks takd rde f yat
yükseltmes monopolcünün satış hacm n daraltmaktadır. (Şek l - 82)
Şekil - 82
Monopolcü f rmada tam rekabettek f rmalar g b toplam gel r, ortalama gel r ve marj nal gel r olmak
üzere üç gel r elde etmekted r.
F rmanın toplam gel r satılan mal m ktarından elde ett ğ gel r olup, üret m m ktarı le satış f yatının
çarpımına eş tt r.
TG= P x Q
Tam rekabette f rmaların p yasa f yatını ver olarak kabul etmeler sonucunda toplam gel r artan b r doğru
b ç m nde d . Oysa monopolde f rma hem f yatı hem de m ktarı bel rleme mkânına sah p olduğundan
talep eğr s artan b r doğru şekl nden uzaklaşmakta ve negat f eğ ml b r sey r zlemekted r. Çünkü
monopolcü f yatı yüksek tuttuğunda satış m ktarı düşmekte; gel r azalmaktadır. Bu nedenle toplam gel r
b r doğru olmaktan çıkmakta; satılan mal m ktarının artışıyla yükselen, bel rl satış m ktarında
maks muma varan ve bu noktadan t baren yüksek f yattan dolayı satışların düşmes net ces nde azalan
b r sey r zlemekted r. (Şek l - 83)
Şekil - 83
Ortalama gel r, b r m malın f yatı olup; toplam gel r n mal m ktarına bölünmes le elde ed lmekted r.
Ortalama gel r n f yata eş t olması; monopolcünün karşılaştığı talep eğr s le ortalama gel r n özdeş
olduğunu göstermekted r. (Şek l-82)
Monopolcünün marj nal gel r se malın satışı le b rl kte g derek azalan doğrusal b r sey r zlemekted r.
Satış m ktarındak değ şmen n toplam gel rde meydana get rd ğ değ şmey fade eden marj nal gel r
da ma ortalama gel r (talep) eğr s n n altında seyretmekted r. Çünkü monopolcü b r b r m daha fazla mal
satmak ç n f yatı düşürmek zorundadır. F yatı düşürdüğünde sadece son b r m n değ l, satılan tüm
b r mler n f yatını düşürmek zorunda kalmaktadır. (Şek l - 82)
Monopolcü; p yasadak tek f rma olduğundan üret m m ktarı le f yatı bel rleme mkânına sah pt r.
Ancak rasyonel davranan her f rma g b monopolcü de kârını maks muma çıkaracak veya zararını
m n muma nd recek b r denge düzey sağlamak amacındadır. Bunun ç n f rma ya f yatı bel rley p, buna
göre kârı maks mum kılacak üret m düzey n saptamakta veya üret m düzey n bel rley p buna göre kârı
maks mum kılacak f yatı bulmaktadır. Monopol p yasalarında endüstr ye yen f rma g r ş
olamayacağından aşırı kâr durumlarında b le p yasada kısa ve uzun dönem ayırımı ortadan kalkmaktadır.
Monopolcü f rmanın denge durumu mal yetler n eğ m ne göre bel rlenmekted r.
Monopolcü f rma marj nal mal yet le marj nal gel r n n b rb r ne eş t olduğu üret m düzey nde dengeye
gelmekted r. Marj nal mal yet ve marj nal gel r eğr ler n n kes şt ğ E noktası monopolcü f rmanın denge
düzey n göstermekted r. (Şek l - 84)
Şekil - 84
Bu durumda f rma P f yatından q kadar mal üretmekte veya satmaktadır. F rmanın gel r düzey Aq (OP),
mal yet m ktarı se Bq (OC)’d r. B r m başına kâr m ktarı ortalama gel r le ortalama mal yet arasındak
farkı yansıtan PABC alanıdır.
F rma or j nden q üret m düzey ne ulaşıncaya kadar MG>MM’ tür. q üret m düzey nde MG=MM’t r. q üret m
düzey nden sonra se MM>MG olmaktadır. Bu nedenle monopolcü üret m n q düzey nde tutmak
durumundadır.
Bu anal zde k sonuca ulaşılmaktadır. B r nc s marj nal gel r da ma f yatın altında olmaktadır. Neden
ortalama gel r eğr s n n negat f eğ ml azalan b r eğr olmasından kaynaklanmaktadır. Oysa k tam
rekabette P=MG olup tam esnek ve m ktar eksen ne paralel b r durumdadır. Monopolde se talep ve
ortalama gel r eğr s marj nal gel r eğr s nden ayrı olarak negat f b r sey r göstermekted r.
İk nc s se; ortalama gel r eğr s n n farklı esnekl klere sah p olmasıdır. Buna göre f rma ancak esnekl ğ n
b rden büyük (e>1) olduğu durumlarda üret m yapacaktır. Talep esnek değ lse (e<1) marj nal gel r negat f
olur k f rmanın marj nal mal yet n n de negat f olmasını gerekt r r. Bu durumda MM=MG eş tl ğ n
sağlamak mkânsızdır. Marj nal gel r poz t f ve talep esnekse üret m yapmak mümkün olmaktadır.
Monopolcü f rma; daha düşük mal yetle üret m n gerçekleşt r yorsa daha düşük b r f yat pol t kası
uygulayacak ve p yasa etk nl ğ n arttıracaktır. Burada da marj nal mal yet le marj nal gel r n kes şt ğ
noktada denge düzey oluşmaktadır. (Şek l - 85)
Şekil - 85
Şek lde de görüleceğ üzere marj nal mal yet marj nal gel rden daha düşük b r hızla düşmekted r. Denge
durumu marj nal mal yet le marj nal gel r n kes şt ğ E noktasında gerçekleşm şt r. E noktasına kadar
MG>MM E noktasından sonra se MM>MG’d r. Buna göre üret m düzey q’ya ulaşıncaya kadar marj nal gel r
poz t f, q üret m sev yes nden sonra negat f olmaktadır. Toplam kâr alanı PABC olmakla b rl kte, f yat
düştükçe p yasalar gen şled kçe monopolcünün gücü de artacaktır.
F rma üret m n sab t mal yet le gerçekleşt r yorsa; ortalama mal yet le marj nal mal yet b rb r ne eş t
olacak ve denge y ne marj nal mal yet le marj nal gel r n kes şt ğ E noktasında gerçekleşecekt r. (Şek l -
86)
Şekil - 86
Monopolcü f rmanın aynı mal ve h zmet ç n farklı f yat stemes veya daha fazla alanlara daha az alanlara
oranla daha düşük f yattan satmasına f yat farklılaştırması den lmekted r. Monopol p yasasında f rma
ürününü farklı f yatlardan satarak kârını yükseltme mkânına sah pt r. F yat farklılaştırması yoluyla
tüket c rantının b r kısmını daha ele geç rerek kârını arttırmak amacını taşımaktadır. Çünkü monopolcü
f rma aynı mal yetle ürett ğ malın b r m ktarını farklı f yatlardan satarak, kârını yükseltme mkânına sah p
olmaktadır.
F yat farklılaştırmasının olab lmes ç n, p yasaların bölüneb lmes ve b r p yasada satılan malın,
d ğer p yasaya satılmaması gerekmekted r.
Bölünen p yasalarda talep esnekl kler farklı olmalıdır. F yat farklılaştırmasının amacı; talep
esnekl ğ n n düşük (esnekl ğ n yüksek) olduğu p yasalarda daha yüksek (daha düşük) f yat
uygulayarak monopolcü f rmanın gel r n arttırmaktır. Çeş tl p yasalarda talep esnekl ğ aynı se
herhang b r f yat farklılaştırmasına gerek olmayacaktır.
F yat farklılaştırmasında monopolcü f rmanın farklı p yasalardak mal yetler nde herhang b r
değ şme olmaması gerekmekted r. Olsa b le çok düşük düzeyde olması, f yat farkının altında
kalması gerekmekted r. Aks takd rde f rmanın kârı azalmaktadır. (Şek l - 87)
Şekil - 87
Monopolcü f rma tek f yat uygulandığında marj nal mal yet le marj nal gel r n n kes şt ğ E noktasında
dengeye gelmekted r. P f yatından q kadar satış yapmakta ve kâr etmekted r. Buna karşın talep eğr s n n
üst kısmında yer alan tüket c ler bu mala P’n n üzer nde b r f yat vermeye hazırdırlar. Buna göre PNM alanı
kadar tüket c rantı oluşmaktadır. Monopolcü f rma P le N arasında farklı f yat uygulayarak bu alanda
oluşan tüket c rantını toplam kârına dah l etmekted r. Şek lde f rma q1 m ktarındak malı P1 f yatından
satmakta ve PP1KL alanı kadar gel r toplam gel r ne lâve ederek kârını arttırmaktadır.
Yukarıda da fade ed ld ğ üzere monopolcü f rma; farklı tüket c lere talep eğr s n n hang kes m nde yer
aldıklarına göre farklı f yatlar uygulayab lmekted r. Buna göre f rma üret m n arttırarak q2 m ktarındak
malı P2 f yatından satarak ABCD alanı kadar daha fazla toplam kâr elde etmekted r. Böylece talep
eğr s n n üst sev yeler ndek tüket c lere P1 f yatı uygulanırken; talep eğr s n n alt sev yes ndek
tüket c lere P2 f yatı uygulanab lmekted r. F yat farklılaştırmasının temel n bu uygulamalar
oluşturmaktadır.F yat farklılaşması çeş tl şek llerde uygulanmaktadır. Bunlardan b r nc s monopolcü
f rmanın tüket c ler n talep yapısını d kkate alarak tüket c rantının tamamını elde etmey hedeflemes d r.
Bu uygulamada tüket c ler n satın alma güçler le zevk terc hler ne göre farklı f yat uygulanmaktadır.
Monopolcu f rma her tüket c n n ödeyeb leceğ maks mum f yatı baz alarak malın f yatını bel rlemekte ve
tüket c n n elde edeceğ rantın kend s ne geçmes n sağlamaktadır. Örneğ n b r doktorun hastalarının
gel r durumuna göre farklı v z te ücret uygulaması veya futbol maçlarında aynı karşılaşmanın farklı
yerlerden (açık, kapalı, numaralı) farklı f yatlarla seyred lmes durumunda f yat farklılaşması uygulaması
yapılmaktadır.
İk nc s p yasaya sunulan aynı malın kullanım alanlarına göre farklı f yatlarda satılmasıdır. Bu tür
uygulama genell kle kamusal monopoller tarafından yapılmaktadır. Örnek olarak elektr k, su ve telefon
ücretler n n evlerde ve şlerler nde farklı tar felere tab tutulmasını göstermek mümkündür. Burada
monopolcü f rma tüket c rantının tamamını değ l, bel rl b r kısmını elde etmekted r.
Çok sayıda satıcı f rmaya karşılık, alıcı sayısının tek olduğu p yasa türüne monopson p yasası
den lmekted r. Böyle b r p yasada f yat tek alıcı tarafından bel rlenmekte, satıcı f rmalar se bu f yatı
kabullenmek durumunda kalmaktadırlar. Bu nedenle bu p yasa türüne alıcı monopolü de den lmekted r.
Monopsoncu f rmada kârını maks muma çıkarma amacındadır. (Şek l - 88)
Şekil - 88
Marj nal gel r ve ortalama gel r doğrusu satıcıların çok sayıda olduğunu fade etmekte; ve yatay eksene
paralel durumdadır. (OG=MG). OM monopsoncu f rmanın ortalama mal yet doğrusu olup; aynı zamanda
satıcıların arz m ktarını fade eden p yasa arz doğrusudur. Daha çok mal alındığında daha fazla ödemey
gerekt rd ğ nden g tt kçe yükselmekted r. Monopolcü f rma daha çok satış yapab lmek ç n f yatları
düşürüyor se monopsoncu f rma da daha fazla mal alab lmek ç n f yatları yükseltmek durumunda
kalmaktadır. Bu nedenle marj nal mal yet eğr s hızla yükselmekte ve ortalama mal yet doğrusunun
üstünde yer almaktadır. Çünkü son b r m mala ödenen f yat arttıkça daha öncek b r mler nde f yatı
yükselmekted r. Marj nal mal yet (MM) le marj nal gel r n (MG) kes şt ğ E noktasında monopsoncunun
alacağı mal m ktarı q, ödeyeceğ f yat se P1’d r. Eğer tek alıcı olmasaydı f yat P’ye yükselecekt . Böylece
monopson p yasalarında satıcılara ödenen f yat tam rekabettek f yattan düşük olmakta ve monopsoncu
P1PEM alanı kadar kâr elde etmekted r.
Z nc rleme monopol olarak da adlandırılan bu p yasa türünde; malı satın alan tek alıcı (monopson) aynı
zamanda o malın tek satıcısı (monopol f rma) konumunda olab lmekted r. Buna göre bazen çok sayıda
f rma tarafından üret len b r mal tek f rma tarafından satın alınmakta ve yen den çok sayıdak tüket c ye
satılab lmekted r. Başka fade le bu p yasalarda hem alıcı hem de satıcı tek f rmadır. Ç yanlı monopol
f rma p yasada faal yette bulunurken; monopson p yasasında en fazla malı en düşük f yattan satın almayı,
monopol p yasasında se en çok malı en yüksek f yattan satmayı hedeflemekted r. Bu nedenle bu
p yasalara monopson-monopol p yasalar den lmekte olup; monopson f rma olarak alış f yatını,
monopolcü f rma olarak satış f yatını bel rlemekted r. (Ör. Çukob rl k. Pamuğu tek olarak aldığından tek
alıcı, pl k olarak sattığından tek satıcı)
Monopsuncu-monopolcü durumunda olan f rmanın denge durumu Şek l-89’da göster lmekted r.
Şekil - 89
Tek satıcının talep doğrusu D doğrusu olup; aynı zamanda f rmanın ortalama gel r doğrusudur.
Monopolcü f yat düşürdükçe daha fazla mal satacağından marj nal gel r (MG) talep ve ortalama gel r
doğrusunun altında seyretmekted r. F rmanın marj nal mal yet doğrusu tek alıcı olma özell ğ nden dolayı
yükselmekted r. Çünkü b l nd ğ üzere her lave mal ç n daha yüksek f yat ödemek durumundadır. Tek
alıcı ve tek satıcının alacağı mal m ktarı le ödeyeceğ f yat marj nal mal yet le marj nal gel r n kes şt ğ E
noktasında bel rlenmekted r. Buna göre tek alıcı q m ktarını P1 f yatından almakta ve tek satıcı olduğunda
se y ne q m ktarını P2 f yatına satmaktadır. Kâr alanı P1P2MN alanıdır. Bunun P1P3EN kadarı monopsoncu
kârı, P3P2ME kadarı se monopolcü kârı olarak elde ed lmekted r.
Eğer p yasada tam rekabet koşulları geçerl olsaydı denge; p yasa arz ve talep eğr ler n n kes şt ğ K
noktasında oluşacak, q1 kadar mal P3 f yatından satılmış olacaktı. Buna göre tam rekabet p yasasında
alıcı ve satıcı çokluğuna karşın k yanlı monopol durumundak b r f rma faal yette bulunmakta se üret m
m ktarının azaldığı görülmekted r. Ayrıca üret c ler mallarını tam rekabet f yatının altında (P1) satmakta,
buna karşın tüket c ler tam rekabet f yatının üzer nde (P3) b r f yat ödemek zorunda kalmaktadırlar.
Tek alıcı le tek satıcının karşı karşıya geld ğ monopol türüdür. Bu p yasada arz yönünden tek satıcı, talep
yönünden de tek alıcı bulunmaktadır. Hem alıcı hem de satıcı kârını maks m ze etmeye ve kend ler ne
uygun olan f yat-m ktar b leş m n karşı tarafa kabul ett rmeye çalışmaktadır. Burada genell kle k taraf
aynı güce sah p değ ld r. Böylece alım satım şlemler n n sonucu elde ed lecek kâr k f rma arasında
karşılıklı pazarlık gücüne, f rma st hbaratı le lg l sağlamlığa göre; ya eş t veya b r ne çok d ğer ne az
g decek şek lde paylaşılmaktadır.
Alış ve satış f yatı, p yasa mekan zması le b rl kte pazarlık gücüne de bağlı olarak tek f yattır. Bu nedenle
ç yanlı monopolden farklıdır. Çünkü ç yanlı monopolde m ktar aynı ancak f yatta alış f yatı ve satış
f yatı olmak üzere k f yat düzey bulunmaktadır. Oysa k l monopolde; m ktar y ne aynı fakat f yat
anlaşma sonucunda oluşacak tek f yattır.
Uygulamalar
3. Monopol p yasalarında n ç n f rma ve endüstr talep eğr ler aynı eğr lerd r?
Uygulama Soruları
2. Eğer b r f rma farklı p yasalarda mal farklılaştırması uygulamasına g derse hang ler nde daha
yüksek f yat uygulamalıdır?
3. Monopson p yasasında faal yette bulunan f rma mal f yatını neye göre bel rlemekted r?
Bölüm Özeti
Monopolcü f rma b r malın p yasadak tek üret c s ve satıcısı durumundadır. F rma malına yapılan talep,
aynı zamanda endüstr ye yapılan talep olduğundan; f rma ve endüstr talep eğr ler aynı eğr lerd r.
Monopolcü f rma toplam gel r, ortalama gel r ve marj nal gel r olmak üzere üç gel r elde etmekted r.
F rmanın toplam gel r satılan mal m ktarından elde ett ğ gel r. Ortalama gel r, b r m malın f yatı olup;
toplam gel r n mal m ktarına bölünmes le elde ed lmekted r. marj nal gel r se satış m ktarındak
değ şmen n toplam gel rde meydana get rd ğ değ şmey fade etmekted r.
Monopolcü; p yasadak tek f rma olduğundan üret m m ktarı le f yatı bel rleme mkânına sah pt r. Ancak
rasyonel davranan her f rma g b monopolcü de kârını maks muma çıkaracak veya zararını m n muma
nd recek b r denge düzey sağlamak amacındadır. Bunun ç n f rma ya f yatı bel rley p, buna göre kârı
maks mum kılacak üret m düzey n saptamakta veya üret m düzey n bel rley p buna göre kârı maks mum
kılacak f yatı bulmaktadır.
Monopolcü f rmanın aynı mal ve h zmet ç n farklı f yat stemes veya daha fazla alanlara daha az alanlara
oranla daha düşük f yattan satmasına f yat farklılaştırması den lmekted r. Monopolcü f rmanın f yat
farklılaştırması yapab lmes ç n bazı koşullar gerekmekted r.Bunun ç n; p yasaların bölüneb lmes , talep
esnekl kler farklı olmalıdır, mal yetler nde herhang b r değ şme olmaması gerekmekted r.
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 180/274
08.10.2019 Genel İkt sat
Çok sayıda satıcı f rmaya karşılık, alıcı sayısının tek olduğu p yasa türüne monopson p yasası
den lmekted r. Böyle b r p yasada f yat tek alıcı tarafından bel rlenmekte, satıcı f rmalar se bu f yatı
kabullenmek durumunda kalmaktadırlar. Monopson p yasalarında satıcılara ödenen f yat tam
rekabettek f yattan düşük olmaktadır.
Ç yanlı monopol çok sayıda f rma tarafından üret len b r mal tek f rma tarafından satın alınmakta ve
yen den çok sayıdak tüket c ye satılab lmekted r. Başka fade le bu p yasalarda hem alıcı hem de satıcı
tek f rmadır. Ç yanlı monopol f rma p yasada faal yette bulunurken; monopson p yasasında en fazla
malı en düşük f yattan satın almayı, monopol p yasasında se en çok malı en yüksek f yattan satmayı
hedeflemekted r. Tam rekabet p yasasında alıcı ve satıcı çokluğuna karşın k yanlı monopol durumundak
b r f rma faal yette bulunmakta se üret m m ktarının azaldığı görülmekted r. Ayrıca üret c ler mallarını
tam rekabet f yatının altında (P1) satmakta, buna karşın tüket c ler tam rekabet f yatının üzer nde (P3) b r
f yat ödemek zorunda kalmaktadırlar.
İk l monopol - B lateral monopol, tek alıcı le tek satıcının karşı karşıya geld ğ monopol türüdür. Bu
p yasada arz yönünden tek satıcı, talep yönünden de tek alıcı bulunmaktadır. Alış ve satış f yatı, p yasa
mekan zması le b rl kte pazarlık gücüne de bağlı olarak tek f yattır. Bu nedenle ç yanlı monopolden
farklıdır.
Ünite Soruları
A) Talep eğr s ne eş tt r.
B) F yata eş tt r
C) Ortalama gel re eş tt r
2. Marj nal mal yet n marj nal hasılatın aştığı b r üret m hacm nde monopolcü b r f rma şu
hallerden hang s le karşı karşıya kalır?
E) H çb r
6. Monopolcü f rmanın daha fazla kar elde etmek ç n aynı ürünü farklı alt p yasalarda farklı
f yatlardan satmasına ne den r?
A) F yat farklılaştırması
B) P yasa farklılaştırması
C) Ürün farklılaştırması
D) Pazar bölmes
E) H çb r
8. Monopson p yasalarında satıcılara ödenen f yat hang p yasa yapısına göre düşük düzeyde
kalmaktadır?
A) Tam rekabet
B) Monopol
C) Düopol
D) Ol gopol
E) Monopollü rekabet
9. Tek alıcı ve tek satıcının bulunduğu p yasa yapısında tek b r f yatın bulunduğu p yasa türü
aşağıdak lerden hang s d r?
A) Monopol
B) Tam rekabet
C) Monopson
D) B lateral monopol
E) Düopol
10. P yasa yapısında malı satın alan alıcı aynı zamanda o malın satıcısı durumunda se hang
p yasa türü söz konusu olmaktadır?
A) Tam rekabet
B) Düopson
C) Ç yanlı monopol
D) İk l monopol
E) Düopol
CEVAP ANAHTARI
1. d 2. b 3. b 4. b 5. d 6. a 7. c 8. a 9. d 10. c
Giriş
Düopol P yasaları, Ol gopol P yasaları, Ol gopolün D rsekl Talep Eğr s le Açıklanması, Anlaşmalı
Ol gopoller – Karteller, Monopollü Rekabet P yasaları, Kısa Dönem F rma Denges , Uzun Dönem F rma
Denges konuları şek ller yardımıyla ele alınmaktadır.
Çok sayıda alıcıya karşın yalnızca k satıcının bulunduğu p yasa türüdür. Düopol p yasası alıcılar
bakımından tam rekabet p yasasına benzer b r yapıdadır. F rmalar se alacakları kararlar açısından
b rb rler ne bağlıdırlar. Bu nedenle b r f rmanın faal yet d ğer f rmanın kararından etk lenmekted r. Her k
f rmanın amacı da maks mum kâr elde etmekt r. Buna ulaşmak ç n ya aralarında anlaşırlar veya
b rb rler n deneyerek d kkatl b r f yat pol t kası zleyerek kârlarını maks mum düzeye çıkarırlar.
P yasada sadece k f rma olduğunda her k s de daha fazla üret m yapmanın p yasa f yatını düşüreceğ n
fark edecekt r. Bu nedenle her b r f rma, kend s ve rak b monopolcü g b üret mler n sınırlandırırlarsa
kârlarının daha yüksek olacağını göreceklerd r.
Ancak k f rma böyle b r konuda f k r b rl ğ ne varmış olsalar dah problem yaşayab lmekted r.
F rmalardan her b r sözünden dönmek ve kararlaştırılan m ktarın üzer nde üret m yapmak güdüsüne
sah pt r.
Düopolcü f rmalar aynı kal tede ve aynı mal yetle mal üret yorlar se aralarında uzlaşarak tek b r f yat
(monopol f yat pol t kası) bel rley p monopol kârı elde edeb lmekted rler. Aks takd rde rekabet etmek
durumunda kalarak kâr düzeyler n düşüreb lmekted rler. Örneğ n A f rması f yatı düşürdüğünde B f rması
bütün müşter ler n kaybedecekt r. Aynı şek lde B f rması f yat düşürdüğünde A f rması müşter ler n
kaybedecekt r. Bu şartlar altında kâr düzeyler normal olacaktır k bu arzu etmed kler b r durumdur. Eğer
f rmalar tecrübel seler f yat nd r mler n yavaş yavaş gerçekleşt r rler.
A ve B f rması aynı kal tede malı farklı mal yetle üret yorsa; düşük mal yetle üret m yapan f rma f yatı daha
düşük tutarak rak p f rmaya karşı üstünlük sağlamakta ve monopol f rma durumuna gelmekted r. Bu
durum Şek l - 90’da açıklanmaktadır.
Şekil - 90
Şek lde görüldüğü üzere farklı mal yetlere sah p A ve B f rmaları bulunmaktadır. A f rması ç n en kârlı f yat
PA, en y üret m m ktarı se qA’dır. Buna karşılık B f rması ç n en kârlı f yat PB, en y üret m m ktarı se
qB’d r. Görülmekted r k A f rması daha yüksek mal yetle çalışmakta olup; f yatı B f rmasının f yatından
yüksekt r. Bu durumda A f rması da malını PB f yatından satmak zorunda kalacaktır. Şek lde d kkat
ed ld ğ nde A f rması PB’den satış yapsa dah , ortalama toplam mal yet eğr s (OTMA) B f rmasının f yatının
altındadır ve bu nedenle A f rması da MN kadar kâr elde etmekted r. Eğer A f rması, B f rmasının f yatını
uygulamazsa müşter ler n kaybedeceğ nden p yasadan çek lmek zorunda kalacak ve B f rması da
monopol f rma durumuna gelecekt r.
Bel rl b r malın üret m n n sınırlı sayıda f rma tarafından yapıldığı buna karşın çok sayıda alıcının
bulunduğu p yasalardır.
F len monopolden çok daha öneml , tam rekabete göre modern ekonom ler n bel rg n özell ğ n yansıtan
p yasa türüdür.
Ol gopolcüler satış yapmak ç n b rb rler le rekabet ederler. F rmaların her b r ne kadar üret m
yapacakları kararının p yasa f yatını etk leyeceğ n b lmekted rler. Her b r f rma, b r dereceye kadar
monopolcüye benzer p yasa gücüne sah pt r. Bu nedenle bu p yasadak rekabet “mükemmel” değ ld r.
Ol gopol p yasasında faal yette bulunan f rmaların büyük olması değ l, öneml olan rak p f rma sayısıdır.
Ol gopol p yasaları, monopol p yasalarının b r derece zayıf şekl d r. Ol gopoller n ortaya çıkmasında en
öneml etken ölçeğe göre artan get r lerd r. Bu durum büyük f rmalara küçük f rmalara göre mal yet
avantajı sağlamaktadır. Bu etk ler çok güçlü se monopole yol açar, o kadar güçlü olmadıklarında az
sayıda f rmalardan oluşan b r p yasaya yol açar.
Bu p yasada satıcıların az sayıda olmaları neden yle f rmalar kararlarında karşılıklı olarak b rb rler n
etk leyeb lmekted rler. Ol gopol p yasasında b r f rmanın üret m ve f yat konusunda vereceğ herhang b r
karar p yasadak d ğer f rmaların davranış ve kararıyla yakından lg l olmaktadır. Bu nedenle
ol gopolcüler, monopol ya da tam rekabet p yasasındak f rma g b hareket edememekted r.
Bu p yasadak b r f rma f yatını düşürmek veya yükseltmek ya da üret m m ktarını değ şt rmek konusunda
karar ver rken; rak p f rmaların ne şek lde hareket edeceğ n ncelemekte ve stratej s n ona göre
bel rlemekted r. Ol gopolcü f rmalardan b r s satış f yatını düşürdüğünde rak pler de f yat nd r m ne
g deb lmekted r. F yat rekabet n n yanı sıra f rmalar mal farklılaştırması, reklam kampanyası, taks tl satış
kampanyası yoluyla da rekabet etmekted rler. Bu p yasada az sayıda f rma olduğundan p yasaya g r ş -
çıkışlar sınırlıdır (zordur). Y ne f rmalar arası aşırı rekabet söz konusu olduğundan reklam en çok bu
p yasada kullanılmaktadır. Rekabetten zarar görmek stemeyen ve p yasada tekel oluşturmak steyen
f rmalar ekonom k ve hukuk bağımsızlıklarını koruyarak açık veya g zl anlaşma yoluna
g deb lmekted rler. Ol gopol p yasalarında üret len mallar b rb r n n aynı se bu p yasaya tam ol gopol
den r. Bu p yasalara benz n, çel k ve ç mento g b malların üret m örnek olarak göster leb l r. Eğer üret len
mallar farklı se noksan ol gopol durumu söz konusu olmaktadır. Otomob l, buzdolabı, fırın g b görünüş,
kal te ve s m farklılıklarının olduğu malların üret ld ğ p yasalar da noksan ol gopole örnekt r.
Ol gopol p yasasında yer alan f rmalar sayılarının az olması neden yle b rb rler n n davranışlarını d kkatle
zlemekted rler. D rsekl talep eğr s model f rmaların b rb rler le anlaşma yapmadığı, f rmalar arasında
karşılıklı bağlılığın olduğu ve rak pler n tepk s n n bel rs zl ğ varsayımına dayanmaktadır. P yasada oluşan
f yatın hang düzeyde neden oluştuğunu açıklamayıp; mal yetlerdek farklılıklara rağmen f yat st krarını
açıklamaktadır. Buna göre d rsekl talep eğr s f yatın nasıl ortaya çıkacağını bel rtmey p, f rma
davranışlarını açıklamada yardımcı olmaktadır.
Ol gopol p yasasında d rsekl talep eğr s n n ortaya çıkışı ve p yasanın denge durumu Şek l - 91’de
açıklanmaktadır.
Şekil - 91
Şek lde endüstr taleb DD ve ol gopolcü f rmanın taleb dd olup, denge DD le dd eğr ler n n kes şt ğ E
noktasında oluşmaktadır. Denge f yatı P, denge üret m m ktarı se q’dur. F rma f yatı P’n n üzer ne
çıkarmak sterse, rak p f rmalar P f yatından daha fazla satış yapacakları ç n onu zlemeyeceklerd r. Bu
durumda f rmanın pazar payını kaybetme r sk bulunmaktadır. F rma P’n n üzer ndek f yatlarda endüstr
talep eğr s n değ l kend talep eğr s n yan dE’y d kkate almak durumundadır.
Ol gopolcü f rma satış f yatını P’n n altına düşürdüğünde endüstr dek d ğer f rmalar da pazar paylarını
kaybetmemek ç n onlarda f yatlarını düşüreceklerd r. Buna göre f rma P f yatının altındak f yatlarda
f rma endüstr talep eğr s n yan ED’y d kkate almaktadır. Dolayısıyla ol gopolcü f rmanın talep eğr s E
noktasında d rsek yapan dED eğr s d r.
Yukarıda da fade ed ld ğ üzere d rsekl talep eğr s f yatın nasıl oluştuğunu değ l f rmaların davranışlarını
açıklamaktadır. Ancak f yat ol gopolcüler arasında b r kez oluştuktan sonra f rmaların gelecektek
davranışlarını açıklamakta yardımcı olmaktadır.
Talep eğr s n n d rsekl oluşu marj nal gel r n AB aralığında kes kl k parçaya ayrılması sonucunu
doğurmaktadır. F rmanın MM eğr s MG eğr s ndek AB aralığından geçmekte ve f rma dengeye
gelmekted r. q m ktarından daha düşük üret m düzey nde MG>MM, q’dan büyük üret m düzey nde se
MM>MG olmaktadır.
Marj nal mal yetler değ şse b le, marj nal mal yet marj nal gel r kes şmes AB aralığında gerçekleşt ğ nden
denge durumu değ şmemekte ve ol gopolcü kâr maks m zasyonunu sağlamaktadır.
Sweezy tarafından açıklanan bu nedenle Sweezy model olarak da anılan d rsekl talep eğr s ol gopol
p yasasında mal yet değ ş kl kler karşısında st krarlı f yatı açıklamaktadır.
Ol gopol p yasasının b r özell ğ de f rmaların rekabet yer ne kârlarını arttırmak amacıyla çeş tl
anlaşmalar yapmalarıdır. Bu nedenle, f rmalar açık veya g zl anlaşmalar yaparak veya b rleşerek pazar
paylarının arttırmaya çalışmaktadır. Aynı endüstr de az sayıdak f rma aralarında rekabet önlemek ve
p yasada monopol oluşturmak amacıyla hukuk ve ekonom k bağımsızlıklarını koruyarak b r b rl k
oluşturmaktadır. Buna kartel den lmekted r. Böylece rekabet önlenmekte ve f yatlar yükselt lerek
maks mum kâr elde ed lmekted r.
Kartel oluşturab lmek ç n bazı koşulların bulunması gerekmekted r. Bunlar, kartele az sayıda ş rket n
katılması, malın yakın kames n n olmaması, aynı mallar ç n mal yetler n farklı olmamasıdır. Bu b rl ğe
katılan ol gopolcü f rmalar ortak b r f yat ve üret m pol t kasını kabul etmekted rler. Bu doğrultuda kartel
anlaşmaları üç şek lde gerçekleşmekted r. Bunları da f yat kartel , m ktar kartel ve bölge kartel olarak
fade etmek mümkündür.
F rmaların anlaşarak kartel oluşturdukları p yasanın denge durumu Şek l-92’de görülmekted r.
Şekil - 92
Şek lde üç ol gopolcü f rmanın anlaşarak kartel oluşturdukları görülmekted r. Endüstr mal yet n
m n mum kılacak şek lde üret m m ktarını aralarında paylaşmaktadırlar. Bu üç f rmanın marj nal
mal yetler sırası le MM1, MM2, MM3 eğr ler olup, b rb r ne eş tt r. Böylece f rmaların marj nal mal yetler
toplamı endüstr n n marj nal mal yet n (MMt) vermekted r. Kârlarını maks muma çıkarmayı hedefleyen
kartelde denge endüstr n n marj nal mal yet le endüstr n n marj nal gel r n n kes şt ğ E noktasında
gerçekleşmekted r. Buna göre kartel oluşturan f rmaların toplam üret m m ktarı Qt olmakta ve bunun
tamamı P1 f yatından satılmaktadır. Elde ed len kâr f rmalar arasında yapılan kartel anlaşmasına göre
paylaşılmaktadır. Bu durumda dışarıya karşı monopolcü g b davranılmaktadır. Ancak toplam kârın hang
düzeyde olduğunu bel rlemek mümkün olamamaktadır. Bunun ç n her ol gopolcü f rmanın
mal yetler n n ayrı ayrı bulunması gerekmekted r.
Monopollü rekabet p yasaları; hem tam rekabet hem de monopol p yasalarının özell kler n yansıtan ve
p yasada farklılaştırılmış mal ve h zmetler n sunulduğu, çok sayıda satıcının bulunduğu p yasalardır.
Monopollü rekabet p yasaları gerçek yaşamda en çok görülen p yasa türüdür. Buna karşın monopollü
rekabet bel rleyen b rçok koşul bulunmaktadır.
Bunlardan b r tanes mal farklılaştırmasıdır. Monopollü rekabet p yasasındak f rmanın üret p satışa
sunduğu mal d ğer f rmaların üret p satışa sunduğu mallardan farklı olmaktadır. Başka b r fade le
p yasada alış-ver şe konu olan mallar homojen değ l heterojen özell k taşımaktadır. F rmaların ürett kler
mallar aynı ht yaca cevap vereb len ve b rb r le kame ed leb len mallar olmasına karşın b rb r n n aynısı
değ ld r. Çünkü f rmalar p yasaya sundukları malları d ğer mallardan farklı m ş g b sunmakta; bu da
f rmaların her b r ne ayrı ayrı monopol gücü kazandırmaktadır. Bunu gerçekleşt rmek ç n f rmalar
mallarında kal te farkını bel rten şaretler, değ ş k ambalajlar, değ ş k s mler kullanmakta ve buna yönel k
olarak yoğun reklam faal yetler ne g r şmekted rler. Böylece tüket c ler n gözünde malın benzerler nden
farklı olduğu majı yaratılmış olmaktadır. Örneğ n; fast food satıcıları, benz n stasyonları, ç kolata
üret c ler .
Monopollü rekabet p yasalarında mal farklılaştırmasına l şk n uygulama üç şek lde görülmekted r. Bunlar
şek l farklılaştırması, kal te farklılaştırması ve bölge farklılaştırmasıdır.
Şek l farklılaştırması: Satıcılar farklı şek llerde ürünler n sunmaktadırlar. Örneğ n y yecek olarak;
hamburger, p zza, döner, lahmacun, ç n yemeğ v.b. Her tüket c bu tekl fler n b r ya da d ğer ç n
bell b r terc he sah pt r. B r alış ver ş merkez nde yemek y yecek olan tüket c ; ruh hal ne, yaşama
b ç m ne, o gün ne yed ğ ne, f yatına göre terc h n bel rleyecekt r. Burada fade ed lmes gereken
farklı satıcıların ürünler b rb rler le tam kame değ l, eks k kamed r. İnsanlar farklı zevk ve
terc hlere sah p oldukları sürece f rmalar çok sayıda farklı ürün üretmek ve kâr elde etmek sterler.
Kal te farklılaştırması: Tüket c ler n yapmak steyeceğ ödeme kal teye göre değ ş m
göstereceğ nden f rmalar ürünler n kal teler ne göre farklılaştırmaktadır. Örneğ n, çoğu gıdada
olduğu g b b rden fazla kal tede ç kolata vardır. Bu durum lave kal ten n tüket c ç n ne kadar
öneml olduğuna veya para le satın alab leceğ d ğer şeylerden ne kadar vazgeçeceğ ne bağlı
olmaktadır.
Bölgesel farklılaştırma: Monopolcü rekabet p yasaları bölgesel olarak farklılaştırılmış malları arz
etmekted rler. Bu durum özell kle tüket c ler n en ucuz olandan çok, kend ler ne en yakın satıcıları
seçt kler kuru tem zlemeden, kuaföre kadar uzanan h zmet sektörü ç nde geçerl d r. Örneğ n, yol
üzer ndek benz n stasyonları. Satılan ürünler b rb r n n aynı olmasına karşın, tüket c n n terc h
eve - şyer ne en yakın veya benz n gösterges n n düştüğü yere en yakın olan benz n stasyonu
olab lmekted r. Farklılaştırılmış ürünlere sah p p yasaların k öneml özell ğ vardır. B r nc s ,
satıcılar arasındak rekabet (Yol kenarına yen benz n stasyonu açılması d ğer benz n
stasyonlarının satışlarını azaltacaktır). İk nc s , çeş tl l k değer (Tüket c çok ürün arasından
kend s ne en yakın ürünü seçecekt r).
Monopollü rekabet p yasanın d ğer b r n tel ğ de f rma sayısının çok olmasıdır. Çok sayıda ve b rb r ne
yakın mallar üreten f rmalar, kend f yat ve üret m kararlarını alırken; rak pler n n göstereceğ olası tepk y
hmal edeb lmekted rler. Bu yönü le monopollü rekabet p yasası tam rekabet p yasasına benzemekted r.
Ayrıca her f rmanın kend ne özgü b r tüket c k tles bulunduğundan anal zler genell kle tek f rma
düzey nde yapılmaktadır.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda monopollü rekabettek f rmaların rekabet “f yat-dışı rekabet” olarak
n telend r lmekted r.
Monopollü rekabet p yasasında yer alan f rmaların kend ler ne özgü b r alıcı k tles bulunduğundan
monopolcü g b davranmaktadır. Üret m düzey marj nal mal yet le marj nal gel r ne eş t olduğu noktada
bel rlenmekte ve bunu mümkün olan en yüksek f yattan satmaya yönelmekted r. Buna karşın monopol le
monopollü rekabet p yasaları arasında öneml farklar bulunmaktadır. B r nc fark monopollü rekabet
p yasasındak f rmanın karşılaştığı talep daha esnek b r talept r. Bunun neden de malların kame
dereces n n yüksek olmasıdır. Bu yüzden f rmalar mallarını farklıymış g b göstererek esnekl ğ düşürmeye
çalışmaktadırlar.
İk nc fark bu p yasadak f rmalar mal farklılaştırmasını tüket c lere kabul ett rmek ç n monopolcüden
daha fazla tanıtma masraflarına katlanmak zorunda kalmaktadır. Bu da f rma mal yetler n n
yükselmes ne neden olmaktadır.
Monopollü rekabet p yasasında faal yette bulunan b r f rmanın kısa dönem denges Şek l - 93’te
göster lmekted r.
Şekil - 93
F rma marj nal mal yet le marj nal gel r n n kes şt ğ E noktasında dengeye gelmekted r. F rma q kadar
malı P f yatından satarak PMNPı alanı kadar aşırı kâr elde etmekted r. Bu p yasada faal yet gösteren
f rmalar benzer mal yet şartları altında farklı kal tede benzer mallar üretmekted rler. Bu nedenle
p yasadak f rmaların elde ett kler kârların çok farklı olamayacağını söylemek mümkündür.
Monopollü rekabet p yasası kısa dönemde monopol p yasasına benzemekte ve aşırı kâr sağlanmaktadır.
Kısa dönemdek aşırı kâr bu p yasaya yen f rmaların g rmes ne neden olmaktadır. Bu durumda mevcut
f rma müşter ler n n b r kısmı yen f rmalara kaymaktadır. Yen f rmaların p yasaya g r ş mevcut f rmaların
mallarına olan taleb dolayısıyla elde ett kler aşırı kârları azaltmaktadır. Bu durum p yasada aşırı kâr elde
eden f rmalar açısından kâr kalmayıncaya yan tüm f rmalar normal kâr elde edene kadar devam
etmekted r. Normal kâr düzeyler nde hem f rmalar hem de p yasa dengeye gelm ş olmaktadır. (Şek l - 94)
Şekil - 94
Şek lde monopollü rekabet p yasasındak f rma marj nal mal yet le marj nal gel r n kes şt ğ E noktasında
dengeye gelmekted r. Bu; f rmanın kısa dönem denges olarak kabul ed l rse, üret m düzey q, satış f yatı
se P’d r. Buna göre ortalama gel r Mq, ortalama mal yet Nq se; b r m kâr MN kadar olup; f rma P1PMN
kadar aşırı kâr elde etmekted r.
Uzun dönemde aşırı kârın yen f rmaları p yasaya çekmes mevcut f rma mallarına olan taleb n yen
f rmalara kayması sonucu talep eğr s D’den D1’e yan sola doğru kaymaktadır. Bu durumda talep eğr s
uzun dönem ortalama mal yet eğr s ne herhang b r yerde (Şek lde N noktası) teğet olmaktadır. Böylece
f yatta P1’e düşmekte ve ortalama mal yete eş t olmaktadır.
Görüldüğü üzere monopollü rekabet p yasasında f rmanın kısa dönem denges monopolcü denges ne,
uzun dönem denges se tam rekabet p yasasındak f rma denges ne benzerl k göstermekted r.
Uygulamalar
Uygulama Soruları
2. Satıcıların sattıkları ürünler b rb rler n n tam kames değ l de eks k kames olduğunda hang
uygulama söz konusu olmaktadır?
3. Monopollü rekabette uzun dönemde kar düzey n n tam rekabettek normal düzey ne nme
gerekçes ned r?
Bölüm Özeti
Düopol P yasaları, çok sayıda alıcıya karşın yalnızca k satıcının bulunduğu p yasa türüdür. F rmalar se
alacakları kararlar açısından b rb rler ne bağlıdırlar. Düopolcü f rmalar aynı kal tede ve aynı mal yetle mal
üret yorlar se aralarında uzlaşarak tek b r f yat (monopol f yat pol t kası) bel rley p monopol kârı elde
edeb lmekted rler. Aks takd rde rekabet etmek durumunda kalarak kâr düzeyler n düşüreb lmekted rler.
Ol gopol P yasaları, bel rl b r malın üret m n n sınırlı sayıda f rma tarafından yapıldığı buna karşın çok
sayıda alıcının bulunduğu p yasalardır. Ol gopolcüler satış yapmak ç n b rb rler le rekabet ederler.
F rmaların her b r ne kadar üret m yapacakları kararının p yasa f yatını etk leyeceğ n b lmekted rler. Her
b r f rma, b r dereceye kadar monopolcüye benzer p yasa gücüne sah pt r. Bu nedenle bu p yasadak
rekabet “mükemmel” değ ld r.
Ol gopol p yasalarında üret len mallar b rb r n n aynı se bu p yasaya tam ol gopol den r. Bu p yasalara
benz n, çel k ve ç mento g b malların üret m örnek olarak göster leb l r. Eğer üret len mallar farklı se
noksan ol gopol durumu söz konusu olmaktadır.
D rsekl talep eğr s model f rmaların b rb rler le anlaşma yapmadığı, f rmalar arasında karşılıklı
bağlılığın olduğu ve rak pler n tepk s n n bel rs zl ğ varsayımına dayanmaktadır. P yasada oluşan f yatın
hang düzeyde neden oluştuğunu açıklamayıp; mal yetlerdek farklılıklara rağmen f yat st krarını
açıklamaktadır.
Endüstr de az sayıdak f rma aralarında rekabet önlemek ve p yasada monopol oluşturmak amacıyla
hukuk ve ekonom k bağımsızlıklarını koruyarak b r b rl k oluşturmaktadır. Buna kartel den lmekted r.
Böylece rekabet önlenmekte ve f yatlar yükselt lerek maks mum kâr elde ed lmekted r.
Monopollü rekabet p yasaları; hem tam rekabet hem de monopol p yasalarının özell kler n yansıtan ve
p yasada farklılaştırılmış mal ve h zmetler n sunulduğu, çok sayıda satıcının bulunduğu p yasalardır.
F rmalar p yasaya sundukları malları d ğer mallardan farklı m ş g b sunmakta; bu da f rmaların her b r ne
ayrı ayrı monopol gücü kazandırmaktadır. Monopollü rekabettek f rmaların rekabet “f yat-dışı rekabet”
olarak n telend r lmekted r.
Kısa dönemde, f rmaların kend ler ne özgü b r alıcı k tles bulunduğundan monopolcü g b
davranmaktadır. Üret m düzey marj nal mal yet le marj nal gel r ne eş t olduğu noktada bel rlenmekte
ve bunu mümkün olan en yüksek f yattan satmaya yönelmekted r. Uzun dönemde, yen f rmaların
p yasaya g r ş mevcut f rmaların mallarına olan taleb dolayısıyla elde ett kler aşırı kârları azaltmaktadır.
Bu durum p yasada aşırı kâr elde eden f rmalar açısından kâr kalmayıncaya yan tüm f rmalar normal kâr
elde edene kadar devam etmekted r
Monopollü rekabet p yasasında f rmanın kısa dönem denges monopolcü denges ne, uzun dönem
denges se tam rekabet p yasasındak f rma denges ne benzerl k göstermekted r.
Ünite Soruları
1. Hang p yasa türünde f rmalar kend aralarında anlaşarak monopol f rma durumuna
gelmekted r?
A) Tam rekabet
B) Düopol
C) İk l monopol
D) Ç yanlı monopol
E) Monopollü rekabet
2. Ürünün homojen olmadığı az sayıda satıcının faal yet gösterd ğ ve g r şte yüksek
engeller n bulunduğu p yasa türü aşağıdak lerden hang s d r?
A) Tam rekabet
B) Monopol
C) Monopolcü rekabet
D) Ol gopol
E) Düopson
3. Ol gopol f rmalarının karlarını b r grup hal nde maks m ze etmeler durumunda ortaya
çıkan ol gopol türüne ne ad ver l r?
A) Tam ol gopol
B) Kısm ol gopol
C) Sınırlı ol gopol
D) Farklılaştırılmış ol gopol
E) Noksan ol gopol
4. Ol gopolde f rmaların elde ett kler karı arttırmak ç n üret m m ktarını azaltmak ve ürün
f yatını arttırmak şekl nde oluşturulan organ zasyona ne ad ver l r?
A) Tekel
B) Kartel
C) Tröst
D) Saf Ol gopol
E) Noksan Ol gopol
6. Ol gopolde f rmaların elde ett kler karı arttırmak ç n üret m m ktarını azaltmak ve ürün
f yatını arttırmak b ç m nde oluşturdukları organ zasyona ne ad ver l r?
A) Tekel
B) Kartel
C) Düopol
D) Hold ng
E) Tröst
7. Aşağıdak lerden hang s monopolcü rekabet p yasasının özell kler nden b r değ ld r?
C) Tanıtım masrafları
D) Alıcı k tles
9. Aşağıdak lerden hang s monopollü rekabet uzun dönem f rma denges n n sonuçlarından
değ ld r?
10. Monopollü rekabet p yasasında uzun dönemde ekonom k karın ortadan kalkma neden
aşağıdak lerden hang s d r?
CEVAP ANAHTARI
1. b 2. d 3. a 4. b 5. a 6. b 7. e 8. c 9. b 10. c
Giriş
Düopol P yasaları, Ol gopol P yasaları, Ol gopolün D rsekl Talep Eğr s le Açıklanması, Anlaşmalı
Ol gopoller – Karteller, Monopollü Rekabet P yasaları, Kısa Dönem F rma Denges , Uzun Dönem F rma
Denges konuları şek ller yardımıyla ele alınmaktadır.
İk nc bölümde, mal p yasasında malların arz ve taleb le malın f yatının nasıl oluştuğu
ncelenm şt r.Benzer durum üret m faktörler n n arz ve taleb n n anal z nde de ele alınacaktır.
Faktör p yasaları faktörler n f yatlandığı p yasalardır. Üret m faal yet ne g r şen f rmalar üret m faktörler n
faktör p yasasından b r bedel karşılığı elde ederler. Bu bedel faktörler n f yatıdır.
F yat açısından bakıldığında gerek malların gerekse faktörler n f yatlanması arasında pek b r fark yoktur.
Faktörler de mallar g b değ ş k koşulların yer aldığı değ ş k p yasalarda alınıp satılab l rler. Mal p yasası ve
faktör p yasası mekan zmaları arasında bu tür paralell kler olmakla b rl kte; taşıdıkları özell kler
bakımından mal p yasasında ve faktör p yasasında ortaya çıkan f yatların ayrı ayrı ncelenmes
gerekmekted r. Çünkü faktör p yasasının talep yönünü faktörler n alıcısı f rmalar, arz yönünü se
faktörler n sah pler oluşturmaktadır. Başka b r fade le mal p yasasının arz yönü, faktör p yasasının
taleb n ; mal p yasasının talep yönü se faktör p yasasının arz yönünü oluşturmaktadır.
Mal p yasasında f rma hem kend kârını hem de tüket c tatm n n maks muma çıkarma amacındadır.
Faktör p yasasında se f rma malın mal yet n oluşturan faktörler üret m ne yapacağı katkı ç n kullanma
ve daha az mal yetle bunu gerçekleşt rme amacı taşımaktadır.
Bu açıklamalar doğrultusunda faktör p yasaları, üret m oluşturan üret m faktörler n n bunun sonucunda
aldıkları payların ne kadarının ücret, fa z, rant ve kâr olarak kalacağını açıklamaktadır. Dolayısıyla bu
bölümde, üret m faal yet sonucu elde ed len gel r n üret m faktörler arasında nasıl paylaşıldığı
ncelenecekt r.
Faktörler f rmalar tarafından talep ed lmekted r. B r f rma üret m faktörler ne mal ve h zmet üretmek ç n
gereks n m duymaktadır. F rmalar kârı maks mum kılmak amacıyla üret m yapmaktadırlar. Bu nedenle
b r faktörün talep ed lmes ç n o faktör kullanılarak üret lecek olan malın talep ed l yor olması
gerekmekted r. Böylece faktör taleb tüket c ler n davranış ve taleb ne göre oluşmaktadır.
B l nd ğ üzere tüket c n n mal ve h zmet taleb ht yaçların tatm n ç n olup, dolaysız b r talep
n tel ğ nded r. Üret m faktörler se ht yaçları tatm n edecek mal ve h zmetler n üret m ç n gerekl
olmalarından dolayı talep ed lmekted r. Buna göre dolaylı b r tatm n ç n f rma tarafından yapılan faktör
taleb dolaylı (türevsel) talep n tel ğ nde olmaktadır. N ha mallara karşı tüket c n n göstereceğ talep
artışı, bu malı üreten f rmayı üret m n arttırmaya yönelt rken doğal olarak faktör talepler n de
arttırmaktadır. Örneğ n; b r f rmada elektron k s steme geç ş hızlandıkça b lg sayar programcısına olan
talep artacaktır. Ters durumda se satılamayan malların üret m nde kullanılan üret m faktörler n n taleb
de düşüş gösterecekt r. Buna göre tüket c ; ht yaçlarını tatm n etmede doğrudan doğruya üret m
faktörler n değ l, o faktörlerle üret lm ş malları talep etmekte, tüket c le üret m faktörler arasında
üret c f rma yer almaktadır.
Üret m n meydana gelmes nde bazı faktörler beraberce talep ed leb lmekted r k bu da faktör taleb n n
bağlı talep n tel ğ n göstermekted r. Üret m sırasında farklı faktörlerden b r n n kullanımı d ğerler n n de
kullanımını zorunlu kılıyorsa bağlı talep olmaktadır. Örneğ n ayakkabı üret m hem der hem de emek
taleb n zorunlu kılmaktadır. Bu durum üret m faktörler n n tamamlayıcı unsurunu yansıtmaktadır.
B rb rler n kâme etme durumu söz konusu olduğunda se, faktörler arasındak çapraz esnekl k faktör
taleb n etk lemekted r. Örneğ n ücret artışları emek taleb n azaltırken, sermaye (mak ne) taleb n
arttırab lmekted r. Faktör taleb n n bağlı n tel kte olması, b r faktöre a t f yatın onun taleb nde tek etken
olmayacağını göstermekted r. B r faktörün taleb kend f yatına ve beraberce kullanılan d ğer faktörler n
f yatına bağlı kalmaktadır.
Üret m faal yetler ne g r şen f rmalar, malına olan talebe göre faktör kullanmak durumundadır. Taleb
karşılamak amacıyla yapacağı mal üret m nde ne kadar faktör kullanacağını bel rlerken, k unsura göre
kararını vermekted r. Bu k unsurdan b r marj nal ürün gel r (MÜG) olup; d ğer marj nal faktör
mal yet d r (MFM).
Üret m faktörünün lâve b r m n n kullanımı sonucu f rmanın toplam gel r nde meydana gelen değ ş me
marj nal ürün gel r den lmekted r.
Burada marj nal b r faktörün ( lâve faktör kullanımının) yaratacağı gel r k unsura bağlı olmaktadır.
B r nc s lâve faktör kullanımının f rma üret m ne yapacağı katkıdır. Daha öncek konularımızda azalan
ver mler kanunu ncelen rken bel rt ld ğ g b , tüm faktörler n sab t tutularak (ceter s par bus) b r faktörün
(örneğ n emeğ n) kullanımının arttırılmasının toplam üründe yaratacağı değ şmed r. İk nc s se lâve
faktör kullanımının toplam üret me sağladığı bu katkının f rmaya get receğ gel r artışıdır.
Üret m faktörünün lave b r m n n kullanımı sonucu f rmanın toplam mal yet nde meydana gelen
değ ş me marj nal faktör mal yet den lmekted r.
Marj nal ürün gel r f rmanın faktör taleb olarak n telend r leb lmekted r. Çünkü b r faktörün değ ş k
f yatları, f rmanın kullandığı faktör m ktarlarını bel rlemekted r. B r f rma herhang b r faktörden ne kadar
kullanacağını bel rlerken o faktörün f yatını ve ver m n d kkate almak durumundadır. Ancak f rmanın b r
faktörün ver m n bel rlemes oldukça güçtür. Bu nedenle faktör taleb ne karar verme durumunda olan
f rmayı asıl lg lend ren husus ürünün satışından elde edeceğ gel r yan marj nal ürün gel r d r. Amacı kâr
etmek olan f rma faktör taleb konusunda karar ver rken o faktörün kend s ne sağlayacağı gel r olan
marj nal ürün gel r le o faktöre ödeyeceğ f yata yan mal yet ne bakmak durumundadır. Buna göre
Marj nal Ürün Gel r = Marj nal Faktör Mal yet olması durumunda faktör taleb nde bulunacaktır.
Faktör p yasasında tam rekabet koşullarının varlığı hal nde f rma d led ğ kadar faktörü aynı f yattan satın
alab lecekt r. F rma değ şken üret m faktörünün f yatının, marj nal ürün gel r ne eş t olacağı düzeye kadar
o faktörü talep edecekt r. Bu noktada f rmanın faktör taleb bel rlenmekte ve denge üret m düzey ne yan
f rmanın kârını maks mum kılan üret m m ktarına varılmış olmaktadır.
Şek l 95'te tam rekabet koşullarında f rmanın faktör taleb n n bel rlenmes göster lmekted r.
Şekil - 95
F rma faktör f yatı P2 düzey nde ken q2 kadar faktör talep edecekt r. Faktör f yatı P1'e düştüğünde se
f rmanın faktör taleb q1'e yükselecekt r.
Eks k rekabet şartlarında f rmanın faktör taleb tam rekabet şartlarından farklı olmaktadır. Z ra eks k
rekabet şartlarında f rma azalan ve negat f eğ l ml b r talep eğr s ne sah p olduğu ç n faktör kullanımını
arttırarak elde ed len üret m artışı ancak malın f yatını düşürmekle mümkün olmaktadır. Düşürülen f yat
malın son b r m ne uygulanmayıp, bütün üret me uygulandığından eks k rekabet şartlarında marj nal
faktör mal yet , marj nal ürün gel r n n üzer nde seyretmekted r (Şek l - 96).
Şekil - 96
Eks k rekabet p yasalarında şek lde de görüleceğ üzere sadece marj nal ürün gel r eğr s faktör talep
eğr s n tel ğ ne sah p olmaktadır.
Faktör talep esnekl ğ , faktörün f yatındak değ şme karşısında o faktörü üret mde kullanan f rmaların
duyarlılık dereces olarak tanımlanab l r. Formülü b r tüket m malının talep esnekl ğ g b d r.
Faktör talep esnekl ğ n bel rleyen etkenler aşağıdak şek lde sıralamak mümkündür.
Mal Taleb Esnekl ğ : Faktör talep esnekl ğ mal taleb n n esnek olup olmamasına bağlıdır. Faktör
f yatı yüksel rken, üret len malın mal yet dolayısıyla f yatı da yükselecekt r. Yüksek f yat malın
taleb n azaltacağından faktör taleb de azalacaktır. Mal taleb esnek değ lse faktör taleb de esnek
olmayacaktır.
İkâme Faktörler n Arz Esnekl ğ : İkâme faktörler n n arzı esnekse, faktör taleb n n de esnekl ğ
artmaktadır. Çünkü b r faktörün f yatı yüksel rken f rmanın, o faktör kullanmaktan vazgeç p onun
yer ne başka b r faktörü kâme etme mkânı var se, faktör talep esnekl ğ de yüksek olacaktır. Z ra
f yatı yükselen faktörün taleb azalırken; kâme faktörün taleb artmaktadır. Ancak faktörler n kâme
olanaklarının sınırlı olması faktör talep esnekl ğ n n düşük olmasına neden olmaktadır.
Toplam Mal yet İç nde Faktörün Mal yet Payı: Toplam mal yetler ç nde kullanılan faktörlere
yapılan ödemeler n payı ne kadar büyükse faktör talep esnekl ğ o kadar büyük olmaktadır. Çünkü
faktör f yatlarındak değ şmen n toplam mal yete etk s gen ş şek lde olmaktadır.
Faktör arzı bell b r dönemde farklı f yatlardan satılmaya razı olunan faktör m ktarlarını fade etmekted r.
Faktör arzı le lg l ortak özell kler bulmak güçtür. Çünkü her faktörün özell kler farklıdır. Buna karşın tüm
faktör arzlarının esnek olmadıklarını söylemek mümkündür. Bu durum faktörler n ekonom dek
m ktarlarının sınırlı olmasından kaynaklanmaktadır. F yatlar yükseld kçe faktör arzını arttırmak pek
mümkün olamamaktadır. Bu nedenle faktör arzı le faktör f yatları arasında l şk kurmak, faktör talep
fonks yonunda olduğu g b kolay olmamaktadır. Mal arzında olduğu g b yükselen faktör f yatlarının faktör
arzını arttırdığı söyleneb l r. Ancak sermaye malları dışındak d ğer faktörler ç n aynı durum söz konusu
olamamaktadır. Sermaye malları f rmalar tarafından üret lmekte olup, bunların arzını bel rleyen en
öneml unsur üret m mal yet d r. Buna karşın f rmalar tarafından üret lemeyen d ğer faktörlerden toprak
ve emek ç n benzer şeyler söylemek pek mümkün değ ld r.
Toprak ve doğal kaynak faktörünün arzını arttırmak mümkün olmadığından dolayı f yatlara ve ekonom k
uyarlamalara karşı duyarsız olup; tam esnek olmayan arz n tel ğ n taşımaktadır.
Emek faktörünün arzını bel rleyen en öneml etken nüfustur. Kısa dönemde sab t olan emek arzı, uzun
dönemde nüfus artışına paralel olarak artab lmekted r. Ayrıca ücret sev yes de emek arzı üzer nde
etk nd r. Buna karşın ücret sev yes n n yüksekl ğ çalışmakta olanları daha uzun süre çalışmaya sevk
ederken; emekler n arz etmeyenler de teşv k edeb l r. Ancak bu durum kes n değ ld r. Z ra yüksek
ücretler bazılarını daha az çalışmaya veya ş n tamamen bırakmaya leteb lmekted r. Bu nedenle emek
arzı konusunda kes n b r b lg verme güçleşmekted r.
Sermaye faktörü arzı da kısa dönemde sınırlı ken, uzun dönemde ancak tasarruf artışı le
sağlanab lmekted r. Kısa dönemde ekonom dek fa z oranları değ ş kl kler nden etk leneb lmekted r.
Faktör p yasasında f yatın oluşumu mal p yasalarındak f yat oluşumu le paralell k göstermekted r. Mal
p yasalarında f yat, arz le taleb n kes şt ğ noktada gerçekleşmekted r. Aynı durum faktör p yasaları ç n
de geçerl olup; faktör p yasasında f yat, faktör arzı le faktör taleb n n kes şt ğ noktada oluşmaktadır
(Şek l - 97).
Şekil - 97
Faktör arz ve faktör taleb nde meydana geleb lecek b r değ şme, faktör f yatını ve faktör kullanım
m ktarını değ şt rmekted r.
Uygulamalar
Uygulama Soruları
1. Üret m sürec nde farklı faktörlerden b r n n kullanımı d ğerler n n kullanımını da zorunlu kılıyorsa
faktörler arasındak durum nasıl fade ed lmekted r?
2. Faktör p yasasında eks k rekabet koşulları geçerl olduğunda f rma üret m arttırmak st yorsa nasıl
davranması gerekmekted r?
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 210/274
08.10.2019 Genel İkt sat
3. Üret m sürec nde faktörlere yapılan ödemeler toplam mal yet ç nde öneml b r paya sah p
olduğunda faktör talep esnekl ğ ne olur?
Bölüm Özeti
Faktör p yasaları faktörler n f yatlandığı p yasalardır. Üret m faal yet ne g r şen f rmalar üret m
faktörler n faktör p yasasından b r bedel karşılığı elde ederler. Bu bedel faktörler n f yatıdır. Faktör
p yasaları, üret m oluşturan üret m faktörler n n bunun sonucunda aldıkları payların ne kadarının ücret,
fa z, rant ve kâr olarak kalacağını açıklamaktadır.
Faktörler f rmalar tarafından talep ed lmekted r. B r faktörün talep ed lmes ç n o faktör kullanılarak
üret lecek olan malın talep ed l yor olması gerekmekted r. Böylece faktör taleb tüket c ler n davranış ve
taleb ne göre oluşmaktadır. Üret m faktörler se ht yaçları tatm n edecek mal ve h zmetler n üret m ç n
gerekl olmalarından dolayı talep ed lmekted r. Buna göre dolaylı b r tatm n ç n f rma tarafından yapılan
faktör taleb dolaylı (türevsel) talep n tel ğ nde olmaktadır.
Üret m n meydana gelmes nde bazı faktörler beraberce talep ed leb lmekted r k bu da faktör taleb n n
bağlı talep n tel ğ n göstermekted r. Bu durum üret m faktörler n n tamamlayıcı unsurunu
yansıtmaktadır. B rb rler n kame etme durumu söz konusu olduğunda se, faktörler arasındak çapraz
esnekl k faktör taleb n etk lemekted r.
F rma yapacağı mal üret m nde ne kadar faktör kullanacağını bel rlerken, k unsura göre kararını
vermekted r. Bu k unsurdan b r marj nal ürün gel r (MÜG) olup; d ğer marj nal faktör mal yet d r (MFM).
Üret m faktörünün lâve b r m n n kullanımı sonucu f rmanın toplam gel r nde meydana gelen değ ş me
marj nal ürün gel r den lmekted r. Üret m faktörünün lave b r m n n kullanımı sonucu f rmanın toplam
mal yet nde meydana gelen değ ş me marj nal faktör mal yet den lmekted r.
F rma faktör taleb konusunda karar ver rken o faktörün kend s ne sağlayacağı gel r olan marj nal ürün
gel r le o faktöre ödeyeceğ f yata yan mal yet ne bakmak durumundadır. Buna göre Marj nal Ürün
Gel r = Marj nal Faktör Mal yet olması durumunda faktör taleb nde bulunacaktır.
Faktör p yasasında tam rekabet koşullarının varlığı hal nde f rma d led ğ kadar faktörü aynı f yattan satın
alab lecekt r. Eks k rekabet şartlarında f rma azalan ve negat f eğ l ml b r talep eğr s ne sah p olduğu ç n
faktör kullanımını arttırarak elde ed len üret m artışı ancak malın f yatını düşürmekle mümkün
olmaktadır. Düşürülen f yat malın son b r m ne uygulanmayıp, bütün üret me uygulandığından eks k
rekabet şartlarında marj nal faktör mal yet , marj nal ürün gel r n n üzer nde seyretmekted r.
Faktör talep esnekl ğ , faktörün f yatındak değ şme karşısında o faktörü üret mde kullanan f rmaların
duyarlılık dereces olarak tanımlanab l r.
Faktör arzı bell b r dönemde farklı f yatlardan satılmaya razı olunan faktör m ktarlarını fade etmekted r.
Her faktörün özell kler farklıdır ve ortak özell kler bulmak güçtür.. Buna karşın tüm faktör arzlarının
esnek olmadıklarını söylemek mümkündür.
Ünite Soruları
A) Faktör p yasası
B) Mal p yasası
C) H zmet p yasası
D) Para p yasası
E) Tahv l p yasası
B) Sab t olması
3. Herhang b r malın taleb n n artması durumunda o malın üret m nde kullanılan faktörler n
taleb nasıl değ şme göster r?
E) H çb r
4. Ek b r b r m faktörün st hdam ed lmes neden yle f rmanın mal yetler nde ortaya çıkan
artışa ne ad ver l r?
E) Faktör ver ml l ğ
D) Toplam ürün
8. Faktör f yatı değ şt ğ nde talep ed len faktör m ktarının değ ş m oranını gösteren kavram
aşağıdak lerden hang s d r?
B) Faktör mal yet n n f rmanın toplam mal yet ç ndek payının yüksek olması
E) Üret m m ktarına
CEVAP ANAHTARI
1. a 2. d 3. c 4. c 5. d 6. a 7. c 8. c 9. d 10. b
Giriş
Faktör arz ve taleb n n kes şt kler denge noktası bel rlenerek tam rekabet koşulları altında bu p yasada
denge koşulu şek l yardımıyla anlatılacaktır. Bu p yasalarda emek-ücret l şk s ayrıca b reysel ve p yasa
emek-arz eğr s şek l yardımıyla ele alınmaktadır.
Tam rekabet şartlarında denge durumunu faktör arzı le faktör taleb n n kes şt kler nokta bel rlemekted r.
Tam rekabet şartlarında f rma faktör kullanımını azaltsa da, arttırsa da faktörün p yasa f yatını
etk leyememekted r. Oluşan f yat f rma ç n ver d r. Bu yüzden f rmanın faktör talep eğr s p yasa faktör
f yatı düzey nde esnekl ğ sonsuz b r doğrudur. Çünkü f rma satın alacağı her lâve faktöre da ma aynı
f yatı ödemek durumundadır. Bu durumda tam rekabet şartları gereğ marj nal faktör mal yet ortalama
faktör mal yet ne eş t olmaktadır (Şek l - 98).
Şekil - 98
Şek ldek marj nal ürün gel r le marj nal faktör mal yet n n kes şt ğ E noktasında dengeye gel nmekted r.
E noktasına kadar f rma faktör kullanımını arttırmaktadır. E noktası f rmanın kullandığı faktörün opt mum
m ktarını göstermekted r. F noktası f rmanın opt mum faktör kullanımını göstermemekted r. Çünkü F
noktasından sonra marj nal ürün gel r artış gösterm şt r k f rma kârının arttığı sonucunu vermekted r.
Marj nal ürün gel r azaldığı zaman dengeye ulaşıldığından dolayı bu eğr n n sadece azalan kısmı f rmanın
faktör talep eğr s n vermekted r.
Faktör p yasasında monopson koşulunun olması bu p yasada tek b r alıcı olduğunu göstermekted r. Bu
özell ğ nden dolayı faktör arz f yatında etk l olmaktadır. Faktör p yasasında arz ed len faktörü kullanacak
tek b r f rma olduğundan, monopsoncu f rmanın faktör kullanım m ktarı aynı zamanda p yasa denges n
oluşturmaktadır. Tüm faktör arzını karşısına alan f rma, kullanacağı her lâve faktörün sağlayacağı get r
le mal yet n karşılaştırmaktadır. Marj nal ürün gel r n n marj nal faktör mal yet ne eş t olduğu noktada
f rma dengeye gelecekt r (Şek l - 99).
Şekil - 99
F rma, lave faktörler n gel r mal yet nden yüksek olduğu sürece faktör kullanımına devam etmekted r.
Mal yet n gel re eş t olduğu noktada denge kullanım m ktarını bel rlemekted r. Şek l - 99'da f rma marj nal
ürün gel r le marj nal faktör mal yet n n kes şt ğ E noktasında q kadar faktör kullanmaktadır. Faktör
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 219/274
08.10.2019 Genel İkt sat
f yatının P2'de olmasına karşın f rma faktöre sağladığı değer n altında P1 f yatından ödeme yapmaktadır.
Bu durum tek alıcı f rma gücünü yansıtmakta ve monopsoncu st smarı olarak tanımlanmaktadır. Şek lde
P1P2EF alanı aşırı kâr durumunu göstermekted r.
Faktör p yasasında monopol koşulu olduğunda faktör arzı tek b r f rma tarafından gerçekleşt r lmekted r.
Bu durum mal p yasasındak monopol durumu le paralell k göstermekted r. Faktör arz eden tek satıcı
f rma çok sayıda faktör taleb n karşısına aldığından dolayı f yatı tek başına etk leyeb lmekted r. F rma
faktör b r mler n arz ederken y ne marj nal ürün gel r le marj nal faktör mal yet n n kes şt ğ noktada
kullanım m ktarını bel rleyecek; ancak faktörün f yatı talep m ktarına göre bel rlenecekt r (Şek l - 100).
Şekil - 100
Şek lde marj nal ürün gel r le marj nal faktör mal yet n n kes şt ğ E noktasında dengeye gel nmekte ve
faktör m ktarı q olmaktadır. Denge noktasına göre f yatın P2 olması gerek rken, tek faktör satıcısı olarak
yoğun talep karşısında faktör arzını P1 f yatından gerçekleşt rmekted r. Monopolcu st smarı olarak
tanımlanan bu duruma göre f rma P1P2EF alanı kadar maks mum kâr elde etmekted r.
Faktör p yasasında faktör arz eden tek satıcı f rmaya karşın, faktör talep eden tek alıcı f rma var se
b lateral monopol durumu söz konusu olmaktadır. Bu durumdak faktör p yasalarında faktör arz edenler
le faktör talep edenler tek olduklarından marj nal ürün değer > marj nal ürün gel r nden, marj nal faktör
mal yet de > ortalama faktör mal yet nden büyük olmaktadır. B lateral monopol koşullarında da denge
marj nal faktör mal yet le marj nal ürün gel r eğr ler n n b rb rler n kest kler noktada (E noktası)
gerçekleşmekted r (Şek l - 101).
Şekil - 101
Şek lde görüleceğ üzere tek satıcı q b r m faktörü P3 f yatından satmak sterken; tek alıcı q b r m faktörü
P1 f yatından almak stemekted r. Bu durumda denge faktör f yatı bel rs z olmakta ve k tarafın pazarlık
gücü doğrultusunda P1 le P3 arasındak b r noktada gerçekleşmekted r. Faktör f yatı P3'e yakın se
monopolcü st smarı, P1'e yakın se monopsoncu st smarı oluşmaktadır.
Üret m çabasına katkıda bulunmak amacıyla sarf ed len nsan etk nl ğ ne emek den lmekted r. İnsanların
f z ksel enerj ler n mal ve h zmet üret m nde kullanmaları emeğ oluşturan başlıca unsurdur. İnsanlar
bunu hem bedensel hem de z hnî olarak uygulamaktadırlar. Bunun yanı sıra az ya da çok oranda becer ve
kend n yönlend rme de emeğ n unsurları arasında sayılmaktadır.
Emek, yaratılan üründen, çağdaş ekonom k yaşam söz konusu olduğunda da ülke ekonom s n n toplam
ürününden bel rl b r pay almak ç n harcanmaktadır. En büyük zevk ş olan b r emek sah b h zmetler
karşılığında alab leceğ en yüksek ücret stemekted r. Ancak emek sah pler aldıkları eğ t m n n tel ğ ,
becer düzeyler , kavrayışları, yönetme kapas teler ve d ğer yetenekler açısından farklılık
göstermekted rler. Bu nedenle emekler karşılığında aldıkları ücretlerde farklı olmaktadır.
Ancak, bel rl b r emek türünün bel rl b r çalışma süres karşılığında p yasada talep ed leb leceğ ücret,
yalnızca emek sah b n n tekn k etk nl ğ ne değ l, aynı zamanda sunduğu bel rl h zmet türler ne olan
talebe, bu h zmet türler n n görel kıtlığına ve d ğer üret m faktörler n n arzına bağlı olmaktadır.
Buna göre ücret; üret m çabasına katkıda bulunanların harcadıkları emek karşılığında aldıkları paydır.
Kısaca ücret emeğ n f yatı olarak da tanımlamak mümkündür.
Ücretler emek sah b ne sağladığı satın alma gücüne göre nom nal ücret ve reel ücret olmak üzere k ye
ayrılmaktadır.
Nom nal Ücret: Emek sah b ne yapmış olduğu ş karşılığı ödenen para m ktarıdır. H çb r zaman ücretl
k ş n n gerçek satın alma gücünü göstermez.
Reel Ücret: Nom nal ücret n f yat endeks ne bölünmes le bulunur. Emek sah b n n gerçek ücret d r.
Çünkü p yasadak f yat hareketler nden arınmış olduğundan satın alınab lecek mal ve h zmet m ktarını
göstermekted r.
Çalışmak üzere sunulan emek m ktarına emek arzı den r. B r ekonom de emek arzı çalışmak steyen
k ş ler n sayısına, çalışma süres ne ve emeğ n yoğunluğuna bağlı olmaktadır.
B r ekonom de akt f nüfus olarak n telend rd ğ m z çalışab l r durumdak nüfusun şgücüne katılma düzey
emek arzı üzer nde etk l d r. Çalışma saatler n n uzaması y ne emek arzının artışını sağlar. Ancak nsanlar
emekler n arz ederken; çalışmanın get receğ gel r le külfet arasında kend s ne maks mum tatm n
sağlayacak b r b leş m seçmeye çalışmaktadır. Çalışma süres uzadıkça gel r artmaktadır. Ancak bu arada
çalışmanın verd ğ sıkıntı artarken; boş zamanın alternat f mal yet yükselmekted r. Başka b r fade le
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 222/274
08.10.2019 Genel İkt sat
artan gel r n marj nal faydası azalmaktadır. Bu nedenle ücret düzey , k ş n n çalışmak veya çalışmamak
konusundak kararı üzer nde tek etken olmamaktadır. Emeğ n arz edecek k ş bu karar konusunda ş n
n tel ğ n , güvenl ğ n ve devamlılığını da d kkate almaktadır.
Ayrıca emek faktörünün herhang b r mal g b akıcılığa (mob l teye) sah p olmadığını ve gerekt ğ nde
kullanmak üzere saklama mkânının bulunmadığını da bel rtmek gerekmekted r.
Bel rl b r dönemde emeğ n arz eden k ş bunun karşılığında elde edeceğ kt sad kazancı maks mum
kılmak peş nded r. B r b rey n b r saatl k emek arzı; o k msen n beden veya kafa gücünü b r saatl k b r süre
ç nde bell b r şe uygulaması ve bel rl b r ücret gel r elde etmes d r. Buna göre b rey n arz edeceğ emek
m ktarını bel rleyen etkenlerden b r ücret düzey d r.
D ğer yandan çalışan ç n çalışmanın b r alternat f mal yet de bulunmaktadır. B r nsan günün y rm dört
saat çalışamaz, d nlenmeye de ht yacı vardır. Bu durumda b rey n arz edeceğ emek m ktarını, ücret
düzey le b rl kte çalışmanın alternat f mal yet de etk lemekted r.
Öncel kle ücret düzey yükseld kçe b rey n emek arzı artmaktadır. Ancak bel rl b r noktadan sonra, ücret
artmasına rağmen emek arzı azalmaya başlamaktadır.
Yan b reysel emek arz eğr s bel rl noktaya kadar artan ve bu noktadan sonra azalan b r eğr b ç m nded r
(Şek l - 102).
Şekil - 102
Şek lde emek arz eğr s n n çok düşük ve orta yüksekl ktek ücret düzey nde poz t f eğ ml , yüksek ücret
düzey nde negat f eğ ml olduğu görülmekted r. Bu durumu gel r ve kâme etk ler kavramlarını kullanarak
açıklamak mümkündür. Ücret düzey n n yüksekl ğ durumunda boş zamanın b r kısmı çalışma zamanı le
kame ed lmekted r. İkame etk s le emek arz m ktarı artmaktadır. D ğer yandan ücret düzey n n
yükselmes gel r arttırmakta, artan gel rden daha y faydalanab lmek ç n daha fazla boş zaman
gerekmekted r. Bu da gel r etk s le emek arz m ktarını azaltmaktadır. Bu k zıt yönlü etk n n net sonucu
hang s n n daha büyük olduğuna bağlıdır. Düşük ve orta ücret düzeyler nde kame etk s n n daha ağır
basacağı düşünüldüğü ç n emek arz eğr s poz t f eğ ml olmakta, yüksek ücret düzeyler nde se gel r
etk s n n daha ağır basacağı varsayımı eğr y negat f eğ ml hale get rmekted r.
Şek lde w1 ücret düzey nde E1 kadar emek arzı söz konusu olmaktadır ( kame etk s neden yle). Ancak
ücretler n w3 düzey nde artması durumunda emek arzı E3 olarak azalmaktadır (gel r etk s neden yle).
Bel rl b r ücret düzey nden sonra k ş kend s ç n yeterl saydığı b r gel r ve refah sev yes ne ulaştığında
eğlenme ve d nlenmeye zaman ayırmakta ve daha az çalışmayı terc h etmekted r.
Kavram olarak b reysel emek arz eğr ler n n toplamını p yasa emek arz eğr s olarak n telend rmem z
mümkündür. B r öncek bölümünde b reysel tüket c talep eğr ler nden p yasa talep eğr s n ve f rma arz
eğr ler nden endüstr arz eğr s n n elde ed ld ğ n görmüştük.
B reysel arz eğr ler n n b reyler n ücret gel r ve boş zaman terc hler ne bağlı olarak poz t f ve negat f
eğ ml olab leceğ n görmüştük. Bunların yatay toplamı olarak n telend ren p yasa emek arz eğr s n n de
herhang b r şek lde olab leceğ düşünüldüğünde; teor k ve ampr k değerlend rmeler eğr n n poz t f eğ ml
olmasını gerekt rmekted r.
Çünkü düşük ve orta gel rl b reyler ç n kame etk s gel r etk s nden büyüktür. Bu durumda bel rl b r
yüksek ücret düzey ne kadar p yasa emek arz eğr s poz t f eğ ml olacaktır. Ancak daha yüksek ücret
düzeyler nde eğr n n negat f eğ m alab leceğ n söylemek güçtür. Bunun neden se b reysel emek arz
eğr ler n n ger ye bükük olduğu kabul ed lse b le, her b r n n ger ye büküldüğü ücret düzey farklı
olmaktadır. Böyle b r durumda b reysel arz eğr ler n n ger ye bükülmeye (negat f eğ me) başladığı en
düşük ücret düzey n n üzer nde p yasa emek arz eğr s y ne poz t f eğ ml olacaktır.
Ayrıca emeğ n mob l tes n n yüksek ücret düzeyler nde emek arzını arttıracağını ve bunun da p yasa emek
arz eğr s n n poz t f eğ ml olmasını sağlayacağını söylemek mümkündür. N sp ücret n yüksekl ğ b rey n
aynı bölgede ş değ şt rmes ne sebep olab leceğ g b b r bölgeden başka bölgeye de taşınmasına yol
açab lmekted r. Aldığı ücret yeterl bulmadığı ç n eğ t m n gördüğü ş yapmayıp, başka ş yapmakta olan
k ş ücret n yükselmes le eğ t m n gördüğü ş yapmaya başlayab lmekted r. Emekl lerden b r bölümü
ücret yüksekl ğ üzer ne yen den ş hayatına döneb lmekted r. Bu örnekler daha da çoğaltmak
mümkündür.
Görülmekted r k , ücret düzey yükseld kçe p yasaya arz ed len toplam emek m ktarı artmaktadır. Bu
nedenle p yasa emek arz eğr s poz t f eğ ml d r. Zaman süres n n uzaması emek arzının esnekl ğ n
arttırmaktadır. Çünkü zamanın uzaması emeğ n mob l tes n arttırmaktadır (Şek l - 103).
Şekil - 103
Şek lde de görüldüğü üzere p yasa emek arz eğr s ücret düzey n n artışına uygun olarak poz t f eğ ml
durumdadır. Ücret düzey w1 ken E1 düzey ndek emek arzı, ücret düzey n n w2'ye çıkması durumunda E2
düzey ne doğru artış göstermekted r.
Uygulamalar
1. Faktör p yasalarında marj nal faktör mal yet n n ortalama faktör mal yet ne eş t olduğu p yasa
koşulu hang s d r?
Uygulama Soruları
1. Tam rekabet şartlarının söz konusu olduğu faktör p yasalarında marj nal faktör mal yet neye eş t
olmaktadır?
2. B lateral monopol koşullarındak faktör p yasasında monopsoncu st smarı oluşmuşsa faktör f yatı
hang düzeyde oluşmaktadır?
3. Emek sah b n n üret me katılmaktan dolayı aldığı hang ücret düzey onun gerçek satın alma
gücünü göstermekted r?
Bölüm Özeti
Tam rekabet şartlarında denge durumunu faktör arzı le faktör taleb n n kes şt kler nokta
bel rlemekted r. Tam rekabet şartlarında f rma faktör kullanımını azaltsa da, arttırsa da faktörün p yasa
f yatını etk leyememekted r. Oluşan f yat f rma ç n ver d r.
Faktör p yasasında monopson koşulunun olması bu p yasada tek b r alıcı olduğunu göstermekted r. Bu
özell ğ nden dolayı faktör arz f yatında etk l olmaktadır. Faktör p yasasında arz ed len faktörü kullanacak
tek b r f rma olduğundan, monopsoncu f rmanın faktör kullanım m ktarı aynı zamanda p yasa denges n
oluşturmaktadır. Tüm faktör arzını karşısına alan f rma, kullanacağı her lâve faktörün sağlayacağı get r
le mal yet n karşılaştırmaktadır. Marj nal ürün gel r n n marj nal faktör mal yet ne eş t olduğu noktada
f rma dengeye gelecekt r.
Faktör p yasasında monopol koşulu olduğunda faktör arzı tek b r f rma tarafından gerçekleşt r lmekted r.
Faktör arz eden tek satıcı f rma çok sayıda faktör taleb n karşısına aldığından dolayı f yatı tek başına
etk leyeb lmekted r. F rma faktör b r mler n arz ederken y ne marj nal ürün gel r le marj nal faktör
mal yet n n kes şt ğ noktada kullanım m ktarını bel rleyecek; ancak faktörün f yatı talep m ktarına göre
bel rlenecekt r.
Faktör p yasasında faktör arz eden tek satıcı f rmaya karşın, faktör talep eden tek alıcı f rma var se
b lateral monopol durumu söz konusu olmaktadır. Bu durumdak faktör p yasalarında faktör arz edenler
le faktör talep edenler tek olduklarından marj nal ürün değer > marj nal ürün gel r nden, marj nal faktör
mal yet de > ortalama faktör mal yet nden büyük olmaktadır.
Üret m çabasına katkıda bulunmak amacıyla sarf ed len nsan etk nl ğ ne emek den lmekted r. Emek,
yaratılan üründen, çağdaş ekonom k yaşam söz konusu olduğunda da ülke ekonom s n n toplam
ürününden bel rl b r pay almak ç n harcanmaktadır. Emek sah pler aldıkları eğ t m n n tel ğ , becer
düzeyler , kavrayışları, yönetme kapas teler ve d ğer yetenekler açısından farklılık göstermekted rler. Bu
nedenle emekler karşılığında aldıkları ücretlerde farklı olmaktadır.
Ücret; üret m çabasına katkıda bulunanların harcadıkları emek karşılığında aldıkları paydır. Ücretler
emek sah b ne sağladığı satın alma gücüne göre nom nal ücret ve reel ücret olmak üzere k ye
ayrılmaktadır. Nom nal Ücret, emek sah b ne yapmış olduğu ş karşılığı ödenen para m ktarıdır. H çb r
zaman ücretl k ş n n gerçek satın alma gücünü göstermez. Reel Ücret,Nom nal ücret n f yat endeks ne
bölünmes le bulunur. Emek sah b n n gerçek ücret d r.
Çalışmak üzere sunulan emek m ktarına emek arzı den r. B r ekonom de emek arzı çalışmak steyen
k ş ler n sayısına, çalışma süres ne ve emeğ n yoğunluğuna bağlı olmaktadır.
Ünite Soruları
1. Tam rekabet koşulları altında çalışan b r faktör p yasasında marj nal faktör mal yet
aşağıdak lerden hang s ne eş tt r?
B) Faktörün f yatına
D) Malın f yatına
2. Emek p yasasında monopson durumunda olan b r f rmada emeğ n marj nal (g rd ) mal yet
nasıldır?
C) Ücret hadd ne eş tt r
D) Emeğ n marj nal mal yet eğr s emek arz eğr s n n altında seyreder
4. Aşağıdak lerden hang s emek arzını bel rleyen faktörlerden değ ld r?
C) C ns yet dağılımı
D) Reel ücretler
E) Emeğ n ver ml l ğ
A) K ş sayısına
B) Çalışma süres ne
C) İş n yoğunluğuna
D) F rma sayısına
B) Reel ücret
C) Asgar ücret
D) Parasal ücret
E) Ekonom k ücret
7. Faktör p yasalarında monopol koşullarında marj nal faktör mal yet neye eş t olmaktadır?
B) Faktör arzına
C) Faktör taleb ne
D) Faktör f yatına
E) Faktörün ver ml l ğ ne
C) Emek taleb reel ücret n emek arzı nom nal ücret n fonks yonudur
9. B reysel emek arz eğr s n n önce artan sonra azalan sey r zlemes n n sebeb
aşağıdak lerden hang s d r?
D) Yaşlı-geç şgücü
E) Coğraf mob l te
10. Ücretler n artması sonucu boş zamanın fırsat mal yet artmıştır, yan b rey çalışma saat n
arttırmıştır. Bu duruma ne ad ver l r?
A) İkame etk s
B) Gel r etk s
C) Toplam etk
D) Ücret etk s
E) H cks etk s
CEVAP ANAHTARI
1. b 2. a 3. c 4. e 5. d 6. b 7. d 8. d 9. c 10. a
Giriş
Tam ve eks k rekabet p yasalarına ücret n bel rlenmes şek ller yardımıyla anlatılacaktır. Daha sonra H cks
anal z yapılarak ücret farklılıklarının nedenler bel rlenecek, İşgücü mob l tes le asgar ücret kavramları
ele alınacak konu başlıkları arasında yer almaktadır.
Emek taleb bel rl p yasada ve çeş tl ücret düzeyler nde f rmaların st hdam etmek üzere talep ett kler
emek m ktarıdır. Ekonom n n toplam emek taleb se f rmaların emek talepler toplamından
oluşmaktadır. F rmaların emek taleb türev talept r, yan mal p yasasındak talebe bağlıdır. Mal taleb
artınca f rmalar üret mler n arttırmaya karar ver rler k , bu da emek taleb n n yükselmes ne neden
olmaktadır.
Ancak son zamanlarda gel şmekte olan yen teknoloj ler n üret m m ktarı le emek taleb arasındak bağı
zayıflattığı /görülmekted r. B r başka fade le üret m artışı, emek taleb nde büyük artışlar olmanda da
gerçekleşt r leb lmekted r.
Emek taleb n n reel ücret n azalan fonks yonu olduğu kabul ed lmekted r. Bunun neden f rmaların emek
talepler n n artmasının üret m artışına bağlı olmasıdır. Üret m artışı se kısa dönemde azalan get r ye
tab d r, çünkü üret m arttıkça emeğ n marj nal ver ml l ğ düşmekted r. Bu durumda emeğ n marj nal ürün
değer de düşmekted r. Kâr maks m zasyonunun sürdürüleb lmes ç n marj nal ürün değer ndek
azalmaya paralel olarak reel ücretler n de düşürülmes gerekmekted r. Şüphes z k bu durum ver
teknoloj k koşullar altında geçerl d r. Teknoloj k yen l kler emeğ n marj nal ver ml l ğ n arttırab lmekte, o
takd rde emek taleb reel ücretler aynı olduğunda da artış göstereb lmekted r.
Böylece f rma, emek taleb n emeğ n marj nal ver ml l ğ ne göre ayarlamaktadır. Emek taleb n bel rleyen
en öneml unsur meydana gelen ürünün gel r le masrafının eş t olması durumudur. Bu eş tlemede
marj nal şç n n ürünü, ücrete denk olduğu ve bütün emek sah pler b rb rler le kâme ed leb ld ğ ç n,
marj nal şç n n ver ml l ğ sadece kend ücret n değ l d ğer bütün şç ler n ücret n bel rlemekted r. Bu
durumda emek talep eğr s , marj nal ürün gel r eğr s le özdeş duruma gelmekted r (Şek l - 104).
Şekil - 104
D eğr s f rmanın emek taleb eğr s d r. Bu eğr ye marj nal ürün gel r eğr s de den lmekted r. Çünkü şç n n
yaptığı marj nal ürün satılarak f rmanın gel r elde ed lmekted r. İşç sayısı arttıkça marj nal ürün gel r
eğr s alçalmaktadır. Çünkü şç sayısının artması azalan ver m kanundan ötürü marj nal ürün gel r n
azaltmaktadır. Şek lde ücret düzey w1 ken emek taleb E1 düzey nded r. Ücretler n w2 düzey ne çıkması
emek taleb n daraltmakta ve E2 düzey ne düşürmekted r. Ancak ücret düzey n n yükselmes şç n n
marj nal ver m n arttıracağından, emek talep eğr s n sağa kaydırmakta (D1), E1 düzey ndek emek talep
mkânı tekrar sağlanab lmekted r.
Tam rekabet şartlarının bulunduğu p yasalarda ücret düzey emek arzı le emek taleb doğrularının
kes şt ğ noktada bel rlenmekted r. Bu yapıdak p yasa yapısında emek arz edenler n örgütlenm ş b r
yapısı yoktur (send kalaşma) ve p yasada çok sayıda f rma bulunmaktadır.
F yat mekan zmasında gördüğümüz mal ve h zmet arzı g b emek arzı da ücret düzey ndek değ şmelerle
aynı yönde değ ş yorsa ücret, emek arz ve talep eğr ler n n kes şt ğ noktada bel rlenecekt r (Şek l - 105).
Şekil - 105
Şekl de emek arz ve taleb n n kes şt ğ M noktasında reel ücret W emek m ktarı se E düzey nded r. Bu
denge düzey ne göre emek p yasasında tam rekabet şartları var se çalışmak steyen herkes ş bulab lme
mkânına sah pt r.
Ancak emek taleb artışı p yasa denge ücret düzey n (W) yükseltecekt r (W1). Ücret yüksel ş emek arzını
da arttıracak ve AB mesafes kadar emek arz fazlası oluşacaktır. Bu durumda yan emek arzı emek taleb n
aştığından ücretler tekrardan W düzey ne nmekte ve denge noktasına ulaşılab lmekted r.
Emek p yasasında monopson durumu olduğunda; çok sayıda örgütsüz şç bulunmakta, buna karşın az
sayıda şverenler n örgütlenerek tek b r f rma g b davrandığı b r p yasa yapısı bulunmaktadır. İşverenler n
tek f rma durumunda monopson n tel ğ n kazanması emek taleb nde tek kaynak durumunda olduğunu
göstermekted r.
Monopson durumdak şverenler artan b r emek arzı le karşılaştıklarında emek taleb n azaltarak ücret
düzey n düşük tutmak steyeceklerd r (Şek l – 106).
Şekil - 106
Şek lde DE monopsoncu f rmanın emek talep doğrusudur. Aynı zamanda marj nal ürün gel r doğrusudur.
SE emek arz doğrusu (veya emeğ n ortalama mal yet doğrusu)dur. İst hdam artışı ücret artışına yol
açtığından dolayı SE artan b r sey r zlemekted r. MME doğrusu da hızla yükselmekted r. Bunun neden de
lâve şç çalıştırmak ç n daha fazla ücret ödemek zorunda kalınmasıdır. Kârını maks mum kılmak steyen
monopsoncunun denge noktası MME le DE'n n kes şt ğ M noktasında oluşmaktadır. Bu noktadan nd r len
d kmen n emek arzı doğrusunu kest ğ nokta (N noktası) monopsoncunun ödeyeceğ en düşük ücret (w1)
göstermekted r. Kullanılan emek m ktarı da E1 kadardır.
Eğer tam rekabet koşulları söz konusu olsaydı denge noktası M1'de olacak ve w2 ücret düzey nde E2 kadar
emek talep ed lecekt . Ancak şek lde de görüleceğ üzere ücret (w1) tam rekabet f yatının (w2) altında,
emek taleb se tam rekabet düzey nden daha düşük sev yeded r k bu da ekonom de E1-E2 kadar şs zl k
oluştuğunu göstermekted r.
Buna göre emek p yasasında monopson koşulları söz konusu se hem emek taleb daha düşük, hem de
ücret düzey daha düşük sev yelerde gerçekleşmekted r.
Emek p yasasında emek arzına tek b r send kanın, emek taleb ne de tek b r f rmanın karar vermes
durumunda b lateral monopole örnek oluşturab l r. Bu tür b r emek p yasasında şç ler kolekt f pazarlık
mkânlarından yararlanmak amacıyla b r send ka kurmakta, emek taleb tek kaynak olan monopsoncu
Send ka; şç ler adına emek p yasasında f yat bel rley c duruma geleceğ nden, emek talep eden f rmanın
monopsoncu gücünü denemes n önleyeb lecek ve hem ücretler hem de st hdamı rekabetç düzeylere
yükseltmey steyecekt r.
Bunun yanı sıra send ka hem ücretler hem de st hdamı daha da üst düzeylere yükseltmek taleb nde
bulunab l r (Şek l - 107).
Şekil - 107
Send kanın g rmes nden öncek monopsoncu ücret oranı w1, emek talep oranı E1'd r. Send ka emek
p yasasına dah l olunca ücret w0'da bel rlemekted r. Ücretler w0 düzey nde ken emek taleb E0
olmaktadır k rekabetç düzeye yükseld kler durumu yansıtmaktadır. Görülmekted r k , send ka b r
yandan ücretlerde artışı sağlarken; d ğer yandan kullanılan emek m ktarını da arttırmayı başarmış ve
monopsoncu st smarına son ver lm şt r.
Eğer send ka ücretler daha da yükseltmey sterse yan W2 düzey nde sterse; bu durumda emek taleb
tam rekabet şartlarındak nden daha düşük düzeyde olacak (şek lde E2) E2-E3 kadar şs zl k oluşacaktır.
Buna göre w0 ücret send kanın emek taleb n çıkartab leceğ en sağlıklı düzeyd r. Çünkü bel rlenecek
Yukarıda fade ed ld ğ g b şç ve şveren grupları örgütlend kçe emek p yasasında b lateral monopol
şartlarında ücret düzey oluşmaktadır. Bu p yasada ücret n hang düzeyde bel rleneceğ tarafların pazarlık
güçler ne bağlı olmaktadır. Burada fade ed lmes gereken husus; ücret düzey n n pazarlık sonucu asgar
geç m düzey n n altına nd r lemeyeceğ , emeğ n de marj nal ver ml l ğ n n üstüne çıkarılamayacağıdır.
Emek p yasalarında şç ve şveren grupları arasındak pazarlıkla ücret n bel rlenmes toplu pazarlık
olarak n telend r lmekted r. Ücret ve çalışma şartlarının bel rlenmes görüşmeler nde şç send kaları grev,
şverenler se lokavt g b araçları kullanmaktadırlar. Taraflar pazarlık sonucunda b r anlaşmaya
varamazlar se greve veya lokavta g deb lmekted r. Ücret n hang düzeyde bel rleneceğ ve anlaşmazlığın
ne kadar süreceğ tarafların dayanma gücüne ve fedakarlık eğ l mler ne bağlı olmaktadır.
Emek p yasasında b lateral monopol şartlarının geçerl olması durumunda ücret n hang düzeyde
oluşacağı H cks tarafından ncelenm şt r. H cks'e göre şç send kasının dayanma eğr s le şverenler n
fedakârlık eğr s n n kes şt ğ noktada ücret oluşmaktadır (Şek l - 108).
Şekil - 108
Pazarlığın başlangıcında şverenler n tekl f ett kler ücret düzey w2 ken şç send kalarının sted kler
ücret w3 olup, aralarında öneml düzeyde fark bulunmaktadır. w1 düzey nden daha yüksek b r ücretle
şveren n zarar etmes ve şyer n kapatması söz konusu olab lecekt r. w1'den daha yüksek ücret steyen
şç send kası da grev kararı alab lecekt r. Zamanın uzaması tarafların dayanma gücünü azaltırken;
fedakârlık eğ l mler n arttırmaktadır. Bu durumda tarafların tekl fler b rb rler ne yaklaşmakta ve ortak b r
noktada uzlaşılarak anlaşmazlığa son ver lmekted r. Şek lde şç ler n dayanma eğr s olarak göster len D
dayanma eğr s şç send kasının kabul edeb leceğ b r düzeye kadar düşmekted r. Buna karşın grev
sürerken şverenlerde daha yüksek ücret vermeye razı olmakta ve önerd kler w2 ücret düzey nden
başlayan F fedakârlık eğr s doğrultusunda ücretler yükseltme eğ l m taşımaktadır. Böylece ücret düzey
şç send kasının dayanma eğr s le şveren n fedakarlık eğr s n n kes şt ğ noktada (M) w4'te
bel rlenmekte ve anlaşmazlık son bulmaktadır.
Görülmekted r k , tarafların karşılıklı pazarlık güçler değ şken b r durumdadır. Bu da ücret düzey n n
bel rs zl ğ ne neden olmaktadır. Pazarlık süres se mal duruma, tarafların pazarlıktak kab l yetler ne,
dayanma gücüne, kamuoyunun ve s yasal kt darın b r taraf leh ne davranış göstermes ne bağlı olarak
değ şmekted r.
Emek p yasasında ücret n bel rlenmes le lg l olarak yapılan tüm açıklamalar tek b r ücret düzey le
lg l d r. Oysa k ekonom dek çalışma koşulları, b reyler n kapas teler , becer ler ve faal yette
bulundukları p yasa yapıları bakımından ücret düzeyler n n farklı olmasını zorunlu kılmaktadır. Eğer
bütün çalışma koşulları le b reyler n kapas te ve becer ler benzer olsa ve bütün p yasalar tam rekabet
p yasası olsa d , her türlü ş ve bütün çalışanlar ç n tek b r ücret düzey söz konusu olacaktı.
Ancak eş t becer ler gerekt ren şler farklı çek c l kte olduğu g b , aynı çek c l ktek şler farklı kapas te,
becer , deney m ve eğ t m gerekt reb lmekted r. Bu nedenle caz p olmayan şler daha çek c hale get rmek
ç n ücret düzey yüksel rken daha yüksek kapas te ve becer gerekt ren şlerde çalışanların elde ett kler
ücret düzey se daha da yüksek olab lmekted r.
Gerçekte farklı mesleklerde olduğu g b , aynı meslekte çalışan k ş ler n ücret düzeyler arasında da
farklılıklar olmaktadır.
Eğ t m düzey
Tüm bu sebepler n yanı sıra ücret düzeyler n n farklı olmasının temel sebeb emek arz ve taleb n n
b rb r ne eş t olmaması durumudur. Çünkü genel olarak bel rl b r p yasada emek arzı emek taleb nden
fazla se ücretler düşük, emek taleb emek arzından fazla se ücret düzey yüksek olmaktadır. Bu durum
şgücünün homojen yapıda olmamasının yanı sıra emek p yasalarında hareketl l ğ n düşük olmasından
da kaynaklanmaktadır.
Yukarıda ücret farklılıklarının bell başlı sebepler n açıklarken bunların c ns yete, becer ve kab l yete,
eğ t m düzey ne sosyal çevre etk nl ğ g b ayırıcı n tel klere bağlı olduğu fade ed lm şt r. Tüm bun
n tel kler b ze emek arz eden k ş ler n başka b r fade le şgücünün homojen b r yapıda olmayıp;
heterojen b r yapıya sah p olduğunu göstermekted r.
Buna göre bazı şler c ns yet ayrımı gerekt rmekted r. Örneğ n maden şç l ğ zor çalışma koşulları
neden yle genell kle erkekler tarafından terc h ed lmekted r.
İşgününün homojen olmasının b r d ğer neden de nsanların farklı becer ve kab l yete sah p olmalarıdır.
Futbolcu, müz syenl k g b becer ve kab l yete sah p nsanların alacakları ücretlerde farklı olmaktadır.
Eğ t m düzey n n farklı olması ve farklı uzmanlık alanlarının terc h ed lmes şgücünün heterojen yapısını
yansıtırken ücretler de farklı kılmaktadır. Örneğ n k m tıp eğ t m n terc h ederken; b r d ğer daha kısa
sürel olan kt sat eğ t m n terc h edeb lmekted r.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda den leb l r k ; şgücünün gerek c ns yet, gerek becer ve kab l yet
gerekse eğ t m yönünden farklı olması çalışanlar arasında ücret düzey n n farklı olmasında en öneml
etken olmaktadır. Bu durumda şgücünün homojen olmamasından dolayı b rb r le rekabet etme
durumunda olmayan ve farklı ücret düzey nde çalışmaya razı olan şgücü grubu oluşmaktadır.
İşgücü mob l tes (hareketl l ğ ), b r emek p yasasında şgücünün bölgeler, ş kolları ve meslek kademeler
arasında yer değ şt rmes durumudur. İşgücü aynı bölge ç nde ya da farklı bölgeler arasında yer
değ şt r rse coğraf şgücü mob l tes , meslekler ya da meslek kademeler arası yer değ şt rmes
durumunda da se meslek şgücü mob l tes söz konusu olmaktadır.
Gerek coğraf gerekse meslek şgücü mob l tes (hareketl l ğ ) yeterl düzeyde değ lse aynı şe farklı ücret
ödemek söz konusu olab lmekted r. Emek p yasasında mob l ten n az olmasının en öneml sebeb coğraf
mob l ten n düşük olmasıdır. Bel rl b r şeh rde ve a le çevres nde çalışma arzusu bunda en öneml
etkend r. Emek arz edenlerden bazıları daha yüksek ücret düzey nde çalışma mkânları olmasına rağmen,
bulundukları bölgey ya da şehr terk ed p, ücret n yüksek olduğu bölgelere yerleşme r sk n göze
alamamaktadır.
Asgar ücret b r şç n n çalıştırılab leceğ en düşük ücret gösteren ve hükümet düzenlemes veya toplu
sözleşmeyle bel rlenen ücret düzey d r. Asgar ücret n saptanmasında en öneml olan şç n n ver m ,
yeteneğ , c ns yet değ l; asgar ölçüler ç nde nsanca yaşama ve çalışma olanağının sağlanmasıdır. Bu
nedenle şç n n zorunlu gereks n mler n günün f yatları üzer nden asgar düzeyde karşılayab leceğ b r
m ktar olarak kabul ed lmekted r.
Asgar ücret şç n n gıda, konut, g y m, sağlık ve ulaşım g b zorunlu ht yaçlarını karşılamaya yetecek
ücrett r. Başka b r fade le çalışanların gel r n n bel rl b r düzey n altına düşmes n engellemey
amaçlamaktadır.
Asgar ücret n bel rlenmes nde ücretler n düşürülmes n ve şverenler arasında haksız rekabet önleme,
ücrette adalet ve eş tl ğ sağlama g b temel amaçlar güdülmekted r.
Emek p yasası rekabetç olduğunda asgar ücret şverenler n karşı karşıya oldukları ücretler
yükseltmekte; bu da emek talep m ktarında b r azalışa, emek arz m ktarında se b r artışa yol açmaktadır.
Sonucunda da b r emek arz fazlası yan şs zl k ortaya çıkmaktadır.
Emek p yasasında monopson durumu mevcut se, b l nd ğ üzere çok sayıda örgütsüz şç bulunmakta,
buna karşın az sayıda şverenler n örgütlenerek tek b r f rma g b davrandığı b r p yasa yapısı
bulunmaktadır. Bu durumda asgar ücret şç y monopsoncu güce karşı koruyab lmekte ve st hdam
üzer nde olumlu etk yaratab lmekted r. Ancak bu olumlu durum rekabetç ücret düzey ç n geçerl
olmaktadır. Eğer ücret düzey rekabetç ücret düzey üzer ne yükselt lmek sten rse st hdam üzer ndek
etk s olumsuz olmaktadır.
Genel olarak asgar ücret n yararlı mı zararlı mı olduğu konusunda se bu uygulamaların çok düşük gel r
elde eden b rçok şç n n gel r n arttırdığını söylemek mümkündür.
Uygulamalar
1. Üret m artışı kısa dönemde azalan ver me sah p olduğundan emeğ n marj nal ver ml l ğ de düşük
olmaktadır. Bu durumun ücretler üzer ndek etk s nasıl olur?
2. B lateral monopol koşullarında send ka tam rekabet düzey n n üzer nde b r ücret artışında ısrar
ederse p yasada hang durum oluşur?
Uygulama Soruları
1. Emek p yasasında monopson koşullarındak ücret sev yes tam rekabet koşullarındak ücret
düzey ne göre hang sev yeded r?
2. H cks anal z ne göre send ka ve şverenler arasındak toplu pazarlık sürec nde uzlaşıya
varılmadığında taraflar hang davranışta bulunmaktadır?
Bölüm Özeti
Emek taleb bel rl p yasada ve çeş tl ücret düzeyler nde f rmaların st hdam etmek üzere talep ett kler
emek m ktarıdır. Ekonom n n toplam emek taleb se f rmaların emek talepler toplamından
oluşmaktadır. F rmaların emek taleb türev talept r, yan mal p yasasındak talebe bağlıdır. Mal taleb
artınca f rmalar üret mler n arttırmaya karar ver rler k , bu da emek taleb n n yükselmes ne neden
olmaktadır. Emek taleb n n reel ücret n azalan fonks yonu olduğu kabul ed lmekted r.
Tam rekabet şartlarının bulunduğu p yasalarda ücret düzey emek arzı le emek taleb doğrularının
kes şt ğ noktada bel rlenmekted r. Bu yapıdak p yasa yapısında emek arzedenler n örgütlenm ş b r yapısı
yoktur (send kalaşma) ve p yasada çok sayıda f rma bulunmaktadır.
Emek p yasasında monopson durumu olduğunda; çok sayıda örgütsüz şç bulunmakta, buna karşın az
sayıda şverenler n örgütlenerek tek b r f rma g b davrandığı b r p yasa yapısı bulunmaktadır. İşverenler n
tek f rma durumunda monopson n tel ğ n kazanması emek taleb nde tek kaynak durumunda olduğunu
göstermekted r.
Emek p yasasında emek arzına tek b r send kanın, emek taleb ne de tek b r f rmanın karar vermes
durumunda b lateral monopole örnek oluşturab l r. Bu tür b r emek p yasasında şç ler kolekt f pazarlık
mkânlarından yararlanmak amacıyla b r send ka kurmakta, emek taleb tek kaynak olan monopsoncu
f rmanın karşısında yer almalıdır.Send ka; hem ücretler hem de st hdamı rekabetç düzeylere
yükseltmey steyecekt r.
H cks anal z ne göre, şç send kasının dayanma eğr s le şverenler n fedakârlık eğr s n n kes şt ğ
noktada ücret oluşmaktadır Emek p yasalarında şç ve şveren grupları arasındak pazarlıkla ücret n
bel rlenmes toplu pazarlık olarak n telend r lmekted r. Ücret ve çalışma şartlarının bel rlenmes
görüşmeler nde şç send kaları grev, şverenler se lokavt g b araçları kullanmaktadırlar. Taraflar pazarlık
sonucunda b r anlaşmaya varamazlar se greve veya lokavta g deb lmekted r. Ücret n hang düzeyde
bel rleneceğ ve anlaşmazlığın ne kadar süreceğ tarafların dayanma gücüne ve fedakarlık eğ l mler ne
bağlı olmaktadır.
Ücret düzeyler n n farklı olmasının temel sebeb emek arz ve taleb n n b rb r ne eş t olmaması
durumudur. Çünkü genel olarak bel rl b r p yasada emek arzı emek taleb nden fazla se ücretler düşük,
emek taleb emek arzından fazla se ücret düzey yüksek olmaktadır. Emek p yasasında mob l ten n az
olmasının en öneml sebeb coğraf mob l ten n düşük olmasıdır. Asgar ücret n saptanmasında en
öneml olan şç n n ver m , yeteneğ , c ns yet değ l; asgar ölçüler ç nde nsanca yaşama ve çalışma
olanağının sağlanmasıdır.
Ünite Soruları
A) Yansıma talep
B) Türev talep
C) Normal talep
D) Efekt f talep
E) Üret m taleb
2. Aşağıdak hang durumda ücret düzey tam rekabet şartlarına göre bel rlenmekted r?
B) Marj nal faktör mal yet n n marj nal ürün gel r ne eş tl ğ nde
3. Hem emek taleb n n düştüğü, hem de ücret düzey n n düştüğü p yasa yapısı
aşağıdak lerden hang s d r?
A) B lateral monopol
B) Monopol
C) Monopson
D) Tam rekabet
E) Ol gopson
A) Marj nal faktör mal yet n n marj nal ürün gel r ne eş tl ğ nde
6. B r şveren n şç ye ödeyeceğ maks mum ücret sınırını aşağıdak lerden hang s bel rler?
A) Türev talep
B) Ücret oranı
E) İşç n n ver m
A) Sosyal hak
B) Düşük st hdam
C) Düşük ücret
D) Monopolcu st smarını
E) Monopsoncu st smarını
8. Hang p yasa yapısında send kalar f yat bel rley c duruma gelmekted r?
A) Tam rekabet
B) Monopol
https://auzefalmsstorage.blob.core.w ndows.net/auzefcontent/19_20_Guz/genel_ kt sat/1/ ndex.html 245/274
08.10.2019 Genel İkt sat
C) Monopson
D) B lateral monopol
E) Duopson
A) İş n ver m
C) İşç n n c ns yet
D) İşç n n yeteneğ
E) İşç n n eğ t m durumu
CEVAP ANAHTARI
1. b 2. a 3. c 4. a 5. c 6. d 7. e 8. d 9. b
Giriş
Onüçüncü bölümde b r üret m faktörü olarak sermaye arz ve taleb ele alınarak sermayen n gel r olan fa z
ele alınacaktır. Fa z teor ler ve fa z oranının bel rlenmes şek ller yardımıyla anlatılacaktır.
13.1. Sermaye
B r üret m faktörü olarak sermaye üret me yardımcı olan ve kend ler de üret lm ş olan her şey
kapsamaktadır.
Sermaye üret m sürec nde kullanılab lecek bütün madd ve manev öğeler çerecek b ç mde
tanımlanab lse de, genell kle şletmeler n el ndek madd varlıklarla sınırlandırılmaktadır. Donanım,
hammadde ve b tm ş mal stoklarıyla, fabr kalar ve b nalar g b üret mde kullanılan bütün araç ve gereçler
kapsamaktadır. Sermayen n k çeş d bulunmaktadır. Bunlardan b r s parasal sermaye yatırımda
kullanılan fonları çermekted r. İk nc s se sermaye malları olup; mal ve h zmet üret m nde kullanılan her
türlü üret lm ş araç ve gerec kapsamaktadır.
Sermaye arzı tasarruf sah pler tarafından yapılmaktadır. Yapılan sermaye arzının (yan tasarrufların)
bütün talepler karşılaması her zaman mümkün olamamaktadır. Böyle b r durumda sermaye arzındak
yeters zl ğ n g der lmes ç n tasarruf sah pler n tasarruflarını arttırmaya yönlend rmek gerekmekted r. Bu
se onların tüket mler n daha fazla kısmaları anlamına gelmekted r. Bu durumda b r fedakârlık durumu
söz konusu olmaktadır. Çünkü kaynaklar tüket m malları üret m nden, sermaye malları üret m ne
kaymaktadır.
Genell kle sermaye malları arz eğr ler n n poz t f eğ ml olacakları ve zaman süres n n uzaması
durumunda esnekl kler n n artacağı düşünülmekted r. Z ra tüket mden vazgeçme b r fedakârlığı
gerekt rmekted r. Bu fedakârlığa katlanab lmen n karşılığı fa z olmaktadır. Çünkü tasarruf fa z oranının
artan b r fonks yonudur. Böylece sermaye arz ve taleb arasındak denge fa z oranı tarafından
bel rlenmekted r.
Sermaye taleb , tüket m malları taleb ne bağlı olarak üret m faal yet nde bulunan f rmaların yatırım
talepler n fade etmekted r.
F rma tarafından sermaye malları talep ed l rken; nasıl k herhang b r faktörün taleb o faktörün
ver ml l ğ ne bağlıysa, f rmanın da yatırım kararları, üret len malların (tüket m ve d ğer sermaye malları)
satışından elde edeceğ gel r le sermaye mallarının satın alınması sonucu katlanacağı mal yet m ktarına
bağlı olmaktadır.
Bu durumda sermaye taleb dolaylı b r talept r ve tüket m malları taleb ne bağlı olmaktadır. Çünkü f rma
sermaye talep ederken yüklend ğ toplam mal yetle elde edeceğ toplam gel r arasındak olumlu farka
göre sermaye taleb n arttırmaktadır. Bunun ç n f rma üreteceğ çeş tl malları hang f yata satab leceğ n ,
en düşük mal yet sağlayacak faktör b leş m n ve sermaye mallarını satın almak ç n kullanacağı parasal
sermayen n fa z oranını d kkate almak zorundadır. Dolayısıyla sermaye taleb , sermaye malının kullanım
sürec ndek ver m ne, mal yet ne ve fa z oranına bağlı olmaktadır. Bu konudak ayrıntılı b lg daha sonrak
bölümlerde sermayen n marj nal etk nl ğ başlığı altında daha detaylı olarak ele alınmıştır.
Az gel şm ş ülkelerde gel r düzey n n düşük olması tasarruf mkânlarını kısıtlamaktadır. Tasarrufun az
olması sermaye b r k m n engellemekte ve yatırım düzey yeters z olmaktadır. Bu nedenle bu tür
ülkelerde sermaye taleb oldukça fazladır. Sermaye taleb n n fazla olmasının sebepler olarak; hızlı nüfus
artışı, üret m araçlarının yen lenmes , hızlı kalkınma ht yacı ve bunun sağlayacak yatırımların yeters zl ğ
le alt-yapı yatırımlarının eks kl ğ n saymak mümkündür.
Bu ülkelerde k ş ler n gel r düzey n n yüksekl ğ , ülke parasının ve fa z oranının st krarlı olması, sosyal ve
s yas st krar, b reyler kend radeler doğrultusunda k ş sel tasarruflara yöneltmekted r. Bunun yanı sıra
devlet tarafından bel rlenen zorunlu tasarruflar vardır. Örneğ n; oto f nansman olarak adlandırılan ve
f rmaların dağıttıkları kârları sınırlandırarak, dağıtılmayan kârların yen yatırımlarda kullanılması zorunlu
tutulab lmekted r. Ayrıca devlet verg yoluyla yatırımların f nansmanında kullanılab lecek sermayey
bulma mkânına sah p olmaktadır.
13.2. Faiz
Sermayen n gel r b ç m nde ele alındığında fa z, sermayey kullanmanın b r f yatıdır. Başka b r fade le
sermaye sah b n n üret mden aldığı pay olup; sermayen n başkasına b r süre ödünç ver lmes karşılığı
ödenen b r f yat n tel ğ nded r.
Klas k kt satçılar dönem nde sermaye sah pler aynı zamanda g r ş mc olarak kabul ed ld kler nden,
sermayen n fa z le g r ş mc n n kârı aynı kategor de değerlend r lm şt r. Sermaye p yasalarının
gel şmed ğ o dönemlerde, b r üret m faal yet nde bulunmak ç n mutlaka sermaye sah b olmak
gerekt ğ n ve ancak sermaye sah pler n n g r ş mc olab leceğ görüşünü savunarak fa z ve kârın aynı şey
fade ett ğ n söylem şlerd r. Oysa k , günümüzde sermaye p yasalarının gel şm ş olması fa z le kârı
b rb r nden kes n olarak ayırmaktadır. Sermayen n üret me katılmaktan dolayı elde ett ğ gel r fa z olarak
tanımlanmaktadır.
Fa z n meşru olup olmadığı konusu uzun seneler tartışılmıştır. Bu doğrultuda fa z b r doktr n, adalet ve
ahlâk sorunu olarak kt satçılar, f lozoflar, ahlâkçılar ve d n adamları tarafından ele alınmış ve
eleşt r lm şt r. Bu tartışmaların günümüze kadar sürdüğü görülse de esk önem n kaybetm ş
bulunmaktadır.
Fa z üzer ndek teor ler n gel ş m n üç yaklaşımda ele almak mümkündür. Bunlardan b r nc s reel
faktörlere ağırlık vererek, sermaye p yasasında yatırım taleb le tasarruf arzının fa z oranını bel rled ğ n
fade eden reel fa z teor ler d r. İk nc yaklaşım Keynes tarafından ortaya atılan ve reel faktörler yer ne
fa z n parasal b r olay olduğunu bu nedenle para arzı ve para taleb tarafından bel rlend ğ n fade eden
parasal fa z teor ler d r. Üçüncü yaklaşım se genel b r fa z teor s n tel ğ nde olup; fa z n hem reel hem de
parasal faktörler tarafından bel rlend ğ n fade eden ödünç ver leb l r fonlar teor s d r.
Reel fa z teor s nde b r f rma sermaye malı (mak ne) almak sted ğ nde; bundan sağlayacağı net gel r le
bunu almak ç n ödeyeceğ paradan elde edeceğ fa z karşılaştırmaktadır. Eğer elde ed lecek gel r fa z
oranından büyük se bu sermaye malını almakta tereddüt etmeyecekt r. Bu durumda yatırım ve tasarruf
fa z oranının b rer fonks yonudur.
Reel fa z oranının nasıl bel rlend ğ Şek l – 109'da göster lmekted r.
Şekil - 109
B l nd ğ üzere fa z oranı le yatırım kararı arasında ters yönlü b r l şk bulunmaktadır. Yan fa z oranı
yükseld ğ nde yatırımlar azalmakta, fa z oranı düştüğünde se yatırımlar artmaktadır. Buna göre yatırımlar
fa z oranının azalan b r fonks yonu olduğundan yatırım doğrusu azalan b r sey r zlemekted r.
Keynes tarafından fade ed len bu teor ye göre fa z parasal b r olaydır. Buna göre fa z l k d teden
vazgeçmen n b r bedel d r. Fa z oranı, tasarruf ve yatırım kararları le değ l para arzı ve para taleb
tarafından bel rlenmekted r.
Keynes fa z klâs kler n ve neo-klâs kler n fade ett kler g b tasarruf etmen n b r karşılığı olarak
görmemekted r. Ona göre fa z tasarruf etmen n değ l, parayı elde tutmak olarak fade ed len l k d teden
vazgeçmen n karşılığıdır. Buna göre fa z k ş ler n paralarını eller nde tutmaktan vazgeçmeler n n bedel d r.
Fa z oranı da para arzı ve para taleb ne göre bel rlenmekted r.
Ekonom de para arzı m ktarı dolaşımdak para le kayd para toplamına eş tt r. Para taleb m ktarı se
k ş ler n fa z oranlarına göre (muamele, ht yat, spekülasyon güdüsü le) eller nde tutmak sted kler para
m ktarıdır. Buna göre fa z oranı para arzı le para taleb n n kes şt ğ noktada gerçekleşecekt r (Şek l - 110).
Şekil - 110
Şek lde denge fa z oranı para arzı le para taleb n n kes şt ğ E noktasına denk gelen düzey nde
oluşmaktadır.
Reel fa z teor s n n fa z oranının reel tasarruf m ktarına bağlı olduğunu fade eden görüşler n eleşt ren
Keynes' n bunu sadece parasal faktörlere bağlaması da eleşt r lm şt r. Bunun sonucunda hem reel hem de
parasal faktörlere dayalı ödünç ver leb l r fonlar teor s görüşü ortaya çıkmıştır.
Genel fa z teor s olarak da adlandırılan ödünç ver leb l r fonlar teor s ; bünyes nde reel fa z teor s le
parasal fa z teor s n n görüşler n b rl kte toplayan yen b r fa z teor s yaklaşımıdır.
Bu teor ye göre ödünç ver leb l r fon arzı le ödünç ver leb l r fon taleb n n b rb r ne eş t olduğu noktada
fa z oranı bel rlenmekted r. Ödünç ver leb l r fon arzı tasarruflar, bankaların verd kler kred ler le atıl
olarak saklanan paralar g b unsurlardan oluşmaktadır. Fa z oranı yükseld kçe ödünç ver leb l r fon arzı
artmaktadır. Ancak burada fade ed lmes gereken banka parası ve kred s n n bankaların bağımsız karar
vereb lmeler nden dolayı fa z oranına bağlı olmadığı durumudur.
Ödünç ver leb l r fon taleb se, f rmaların yatırım ç n talep ett kler fonlar le tüket m amacıyla k ş ler n
borç steme unsurlarından oluşmaktadır.
Şek l 111'de de görüleceğ üzere bu teor ye göre fa z oranı; ödünç ver leb l r fon arzı le ödünç ver leb l r
fon taleb n n kes şt ğ E noktasında ve fa z düzey nde bel rlenmekted r.
Şekil - 111
Öncek konularımızda fade ett ğ m z fa z teor ler ne göre; sermaye arz ve taleb n yansıtan tasarruf ve
yatırım doğrularının kes şt ğ noktada denge fa z oranı bel rlenmekted r.
B l nd ğ üzere tasarruflar fa z oranının artan, yatırımlar se fa z oranının azalan b r fonks yonudur. Buna
göre fa z oranı ne kadar yüksek olursa tasarruf arzı o ölçüde artış kaydetmekted r. Buna karşın fa z oranı
ne kadar düşük se yatırım taleb de o ölçüde artış göstermekted r (Şek l - 112)
Şekil - 112
Şek lde tasarruf arzını ve yatırım taleb n gösteren S ve I doğrularının b rb rler n kest kler noktada (E
noktası) denge oluşmakta ve fa z oranı düzey nde bel rlenmekted r. düzey denge fa z oranını
göstermekted r. Denge fa z oranı değ şt ğ nde, başka b r fade le fa z oranları düştüğünde ödünç alanların
rekabet (yan yatırım taleb artışı) fa z lk sev yes ne çıkartmaktadır. Eğer fa z oranları yüksel rse, bu kez
de ödünç verenler n rekabet (yan tasarruf arz artışı) fa z y ne lk sev yes ne nd rmekted r.
Uygulamalar
1. Faktör p yasalarında üret m faktörü olarak fade ed len sermaye kavramı hang s d r?
2. F rmalar sermaye taleb nde bulunduklarında hang unsurlara göre bunu talep etmekted rler?
Uygulama Soruları
1. F rmalar sermaye talep ederken parasal sermaye le lg l olarak ney d kkate almak zorundadırlar?
Bölüm Özeti
B r üret m faktörü olarak sermaye üret me yardımcı olan ve kend ler de üret lm ş olan her şey
kapsamaktadır.Sermaye üret m sürec nde kullanılab lecek bütün madd ve manev öğeler çerecek
b ç mde tanımlanab lse de, genell kle şletmeler n el ndek madd varlıklarla sınırlandırılmaktadır.
Sermaye arzı tasarruf sah pler tarafından yapılmaktadır. Yapılan sermaye arzının (yan tasarrufların)
bütün talepler karşılaması her zaman mümkün olamamaktadır. Böyle b r durumda sermaye arzındak
yeters zl ğ n g der lmes ç n tasarruf sah pler n tasarruflarını arttırmaya yönlend rmek gerekmekted r. Bu
se onların tüket mler n daha fazla kısmaları anlamına gelmekted r. Bu durumda b r fedakârlık durumu
söz konusu olmaktadır. Çünkü kaynaklar tüket m malları üret m nden, sermaye malları üret m ne
kaymaktadır.
Sermaye taleb , tüket m malları taleb ne bağlı olarak üret m faal yet nde bulunan f rmaların yatırım
talepler n fade etmekted r. f rma sermaye talep ederken yüklend ğ toplam mal yetle elde edeceğ
toplam gel r arasındak olumlu farka göre sermaye taleb n arttırmaktadır. Sermaye taleb , sermaye
malının kullanım sürec ndek ver m ne, mal yet ne ve fa z oranına bağlı olmaktadır.
Sermaye b r k m ç n tasarruf ed lmes zorunludur. Az gel şm ş ülkelerde gel r düzey n n düşük olması
tasarruf mkânlarını kısıtlamaktadır. Tasarrufun az olması sermaye b r k m n engellemekte ve yatırım
düzey yeters z olmaktadır.
Fa z üzer ndek teor ler n gel ş m n üç yaklaşımda ele almak mümkündür. Bunlardan b r nc s reel
faktörlere ağırlık vererek, sermaye p yasasında yatırım taleb le tasarruf arzının fa z oranını bel rled ğ n
fade eden reel fa z teor ler d r. İk nc yaklaşım Keynes tarafından ortaya atılan ve reel faktörler yer ne
fa z n parasal b r olay olduğunu bu nedenle para arzı ve para taleb tarafından bel rlend ğ n fade eden
parasal fa z teor ler d r. Üçüncü yaklaşım se genel b r fa z teor s n tel ğ nde olup; fa z n hem reel hem
de parasal faktörler tarafından bel rlend ğ n fade eden ödünç ver leb l r fonlar teor s d r.
B l nd ğ üzere tasarruflar fa z oranının artan, yatırımlar se fa z oranının azalan b r fonks yonudur. Buna
göre fa z oranı ne kadar yüksek olursa tasarruf arzı o ölçüde artış kaydetmekted r. Buna karşın fa z oranı
ne kadar düşük se yatırım taleb de o ölçüde artış göstermekted r . sermaye arz ve taleb n yansıtan
tasarruf ve yatırım doğrularının kes şt ğ noktada denge fa z oranı bel rlenmekted r.
Denge fa z oranı değ şt ğ nde, başka b r fade le fa z oranları düştüğünde ödünç alanların rekabet (yan
yatırım taleb artışı) fa z lk sev yes ne çıkartmaktadır. Eğer fa z oranları yüksel rse, bu kez de ödünç
verenler n rekabet (yan tasarruf arz artışı) fa z y ne lk sev yes ne nd rmekted r.
Ünite Soruları
A) Toprak
B) Emek
C) Sermaye
D) G r ş m
E) Mal yet
2. Üret mde kullanılan mak neler araçlar ve fabr kalar b r üret m faktörü olarak
aşağıdak lerden hang s çerçeves nde fade ed leb l r?
A) N ha mal
B) Ara malı
C) Sermaye
D) Toprak
E) Emek
C) Fa z oranı st krarı
D) Tüket m
E) Üret m
A) Tasarrufları arttırmak
B) Tüket m azaltmak
A) Tasarruf
B) Yatırım
C) Fa z
D) Kar
E) Mal yet
A) Tasarruflara
C) Mal üret m ne
D) G r ş mc ye
E) Yatırımlara
A) 1
B) 4
C) 2
D) 5
E) 3
A) Yatırımlar
B) Tasarruflar
C) Para arzı
E) H çb r
9. Parasal fa z teor ler ne göre fa z oranını bel rleyen unsurlar nelerd r?
B) L k d te terc h
D) Yatırım – tasarruf
E) Ödünç ver leb l r fon arzı – ödünç ver leb l r fon taleb
10. Reel fa z teor s ne göre fa z oranını bel rleyen unsurlar nelerd r? (K)
B) Yatırım – tasarruf
D) Ödünç ver leb l r fon arzı – ödünç ver leb l r fon taleb
E) L k d te terc h
CEVAP ANAHTARI
1. c 2. c 3. a 4. d 5. c 6. b 7. e 8. d 9. a 10. b
Giriş
Bu bölümde b r üret m faktörü olarak toprağın gel r olan rant tanımlanarak rant çeş tler anlatılacaktır.
D ğer b r üret m faktörü olan g r ş mc n n gel r kâr ele alınarak kâr teor ler anlatılacaktır. Bu ha ada son
olarak da gel r dağılımı ve Lorenz eğr s ve G n katsayısı anlatılacaktır.
Toprak; üret m faktörler n n en temel öğeler nden b r d r. Toprak önceden üret lmem ş doğal b r üret m
faktörüdür.
Doğal kaynak olarak da n telend r len bu üret m faktörü genell kle tarım amacıyla kullanılan toprakların
yanı sıra, yeraltı ve yerüstü kaynaklar, den zler, madenler olarak da n telend r lmekted r.
Toprak faktörünün en öneml özell ğ m ktarının arttırılamaması durumudur. Bu anlamda toprak mal yet
ve hareketl l ğ sıfır olan b r kaynaktır. Ancak toprağın değ ş k amaçlarla kullanılması söz konusu
olduğunda k bunun ç n bel rl b r zamana ht yaç bulunmaktadır k toprağın kt sad anlamda
hareketl l ğ n n çok yüksek olacağı kabul ed lmekted r. Örneğ n tarım topraklarının yüzölçümü
teknoloj ye ve talebe bağlı olarak değ şeb lmekted r. Bugün ç n ver ms z d ye kullanılamayan b r toprak
parçası yen ve uygun b r teknoloj le ver ml ve kullanılab l r hale get r leb lmekted r. Ayrıca tarım
topraklarının b r bölümü tarım dışı araçlarla kullanılamaz hale geleb lmekted r.
Toprak arzı toprak taleb ne göre sınırlı olduğundan; toprak faktörünün kullanılması sonucu elde ed lecek
faydanın karşılığı olarak, kullanana gel r sağlayan b r f yatı b r bedel vardır k bu bedel rant olarak
tanımlanmaktadır.
14.2. Rant
Ekonom de üret m faktörü olarak toprağın üret mden aldığı pay ya da toprağın f yatı olan rant; toprak
faktöründen bel rl b r süre ç n yararlanmak amacıyla ödenen bedel olarak tanımlanmaktadır.
B r üret m faktörünün arzı kt sad etkenlere bağlı değ lse faktör sah b n n elde ett ğ kazanca rant
den lmekted r. Bu kazanç faktörü üretmen n karşılığı olmayıp faktörü kullanmaya z n vermen n bedel
olmaktadır. Bu nedenle rantın ortaya çıkab lmes ç n özel mülk yet n var olması gerekmekted r.
Toprağın gel r olan rantı; d ğer üret m faktörler gel rler olan ücret, fa z ve kârdan ayıran en öneml
özell k toprak ve d ğer doğal kaynakların sah p oldukları arz esnekl ğ ndek farklılıktır. Çünkü d ğer üret m
faktörler n n arzları b r ölçüde esnek durumda ken toprak arzı esnek değ ld r. Bu durum toprak arzının
arttırılamamasının b r sonucudur.
Dav d R cardo rant kavramını toprağın ya da toprak mülk yet n n sağladığı gel r farklı şek lde açıklamıştır.
Toprak sah b toprağını k raya verd ğ nde bundan emeğe dayanmayan b r gel r yan toprak rantı elde
etmekted r. Bu gel r toprağı doğrudan şleyen k ş n n kend emeğ yle elde ett ğ gel rden farklı b r gel rd r.
R cardo toprak rantının üç kaynağı olduğunu söylemekted r. Bunları da; toprakların ver ml l k farkı,
toprakların pazara eş t uzaklıkta olmaması ve aynı toprak türünde kullanılan sermaye ve emeğ n eş t
ver ml l ğe sah p olmaması olarak bel rtmekted r.
Ver ml l k açısından rantın ölçüsü, k eş t m ktarda emek ve sermaye le elde ed len ürünler arasındak
fark olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca daha ver ml topraklar ver ms z topraklara göre daha fazla gel r
get rmekted r. İşte mal yet farklılıklarından kaynaklanan bu ranta d ferans yel rant adı ver lmekted r. Bu
mal yet farkının sadece ver ml l k farkından değ l, ek leb l r topraklarla tüket m merkezler arasındak
uzaklık veya yakınlıktan da kaynaklandığı görülmekted r.
R cardo bu açıklamalarıyla rantın yüksek f yatların b r sonucu olarak oluştuğunu ve rantın elde
ed lmes nde toprak sah b n n herhang b r katkısı olmadığı ç n kazanılmamış b r gel r n tel ğ n n
bulunduğunu vurgulamaktadır.
Mutlak rant kavramını açıklayan J. Stuart M ll b r ülken n bütün toprakları ht yaçları karşılamak amacıyla
ek me açıldığında marj nal toprağında b r rant sağlayacağını bel rtm şt r. Ver ms z toprakların da rant
sağlaması durumunu mutlak rant olarak n telend ren M ll, bu durumun toprak faktörünün ht yaçlara
göre yeters z (kıt) olmasından kaynaklandığını bel rtm şt r.
Eğer mevcut topraklar ht yaçlara cevap verecek yeterl l kte olsaydı toprağın farklı özell klere sah p
olmasından ötürü sadece d ferans yel rant oluşacaktı. Ancak nüfus hızla artarken toprakların buna paralel
b r durum göstermemes yan yeters z düzeyde kalması; toprak sah pler n n bu kıt kaynağa (toprağa)
sah p olmalarından dolayı b r rant gel r almasına mkân tanımıştır. Bu ranta mutlak rant yanında kıtlık
rantı denmes n n de sebeb budur.
Kıtlık rantı veya mutlak rant b r üret m faktörünün talebe göre tamamen kıt olduğu b r zamanda ortaya
çıkmaktadır.
14.3.1. Girişimci
Dört üret m faktöründen b r olan g r ş mc , d ğer üret m faktörler n bell b r organ zasyon dah l nde
b rleşt rerek mal ve h zmet üreten, bunu yaparken de kâr elde etmek veya zarara katlanmak durumunda
olan k ş d r.
Ayrıca g r ş m faktörünü d ğer üret m faktörler nden ayıran bazı özell kler bulunmaktadır. Bunlar; g r ş m
faktörünün satılma veya k ralama g b b r mkânının olmaması ve bu nedenle g r ş m faktörünün f yatının
bulunmamasıdır.
14.3.2. Kâr
Kâr kavramı ürün satışından elde ed len gel r le mal yetler arasındak poz t f fark olarak fade
ed lmekted r. B r ekonom de üret m faal yet ne yön veren ve devamlılığını sağlayan en öneml unsur
kârdır. F rmanın üret m ç n yüklend ğ harcamalarla, üret m n p yasada satılması sonucu elde ed len gel r
arasındak poz t f fark olan kâr, g r ş mc n n gel r olarak bel rlenmekted r.
G r ş mc n n gel r olarak fade ed len kâr muhasebe anlamındak kârdan farklıdır. Çünkü g r ş mc n n elde
ett ğ satış gel r nden satın aldığı üret m faktörler ne yaptığı ödemelerle, kend s n n sah p olduğu
faktörler n karşılığı olan ücret, fa z ve rant çıktıktan sonra kalan kısmıdır k ekonom k kâr olarak
n telend r lmekted r.
Y ne d ğer üret m faktörler n n üret me katılmalarından dolayı bell b r mal yet ve aldıkları pay olan ücret,
fa z ve rant m ktarları bell ken, kâr unsurunda b r kes nl k olmayıp sadece tahm n ed leb lmekted r.
P yasa mekan zmasının hüküm sürdüğü ekonom lerde kâr hem kt sad gel şmen n b r sonucu olmakta,
hem de üret m faktörler n n opt mum dağılımını sağlayarak, en rasyonel ve en etk n b r şek lde
kullanılmasına mkân veren b r güç olmaktadır.
Kârı açıklamaya yönel k çok çeş tl kâr teor ler vardır. G r ş mc faktörünün gel r olan kârın varlığını
açıklamaya yönel k bell başlı teor ler ;
Yen l k teor s
R sk ve bel rs zl k teor s
Bu teor J. Schumpeter tarafından gerçekleşt r lm şt r. Yen l kler n ve yaratıcılığın ekonom k kârın neden
olarak görmekted r. Yen l kler olmadan kârın olamayacağını, kâr olmadan da kt sad büyümen n
mkânsız olacağını fade eden Schumpeter yen l kler n; yen p yasaların bulunması, ürün
farklılaştırmasının sağlanması, üret len mal ve h zmetler n daha yen teknoloj le üret l p mal yetler n n
düşürülmes veya yen ürünler n gel şt r l p p yasaya sürülmes şekl nde olab leceğ n bel rtm şt r.
Üret m faal yet nde yen l kler n uygulanmasını sağlayan g r ş mc n n buradak fonks yonu; keşfeden değ l,
bu yen l kler n ekonom k hayata uygulanmasını sağlayarak ekonom ye d nam zm kazandırmak şekl nde
olmaktadır.
B r g r ş mc mevcut b r malı daha düşük mal yetle üretmek veya mevcut kaynaklarla üreteb leceğ daha
yen veya daha değerl b r mal bulab l r. Her k durumda da g r ş mc ler rak pler yöntemler n takl t edene
kadar büyük kârlar elde edeceklerd r. Sonuçta b rçok f rma büyük kâr sağlayan f rmaları gerek zleyerek
gerekse takl t ederek üret m n artmasına neden olacaklardır. Üret m n artması se kârlılık oranının
düşmes ne yol açacaktır.
Bu teor F. Kn ght tarafından ortaya konmuştur. Kârı geleceğ n bel rs zl ğ nden kaynaklanan r sk n karşılığı
olarak n telend r lmekted r. G r ş mc hayattak bel rs zl kler neden yle çeş tl r skler almaktadır. Kâr bu
r skler n b r bedel d r. Geleceğe yönel k bel rs zl kler karşısında g r ş mc n n başarısını gösteren ölçü kâr
veya zarar şekl nde görülmekted r.
G r ş mc n n alacağı r skler çeş tl nedenlerden kaynaklanab lmekted r. Bunlardan bazılarını kuraklık, sel,
deprem g b doğal afetler, savaş veya savaş tehl kes g b s yasal nedenler le dünya ve ülke
ekonom ler ndek olumlu veya olumsuz gel şmeler olarak saymak mümkündür.
Kn ght r sk ve bel rs zl k kavramlarını b r ayırıma tab tutmaktadır. R skte gelecektek olası durumlar ve
bunların olası sonuçları b l nmekted r. Oysa bel rs zl kte gelecektek olası durumlar le bunların olası
sonuçları b l nmemekted r.
Ayrıca bel rs zl k teor s yen l k teor s nden daha gen ş b r görüşü yansıtmaktadır. Her yen l k b r bel rs zl k
ve r sk yarattığından dolayı yen l k teor s n bel rs zl k teor s ç nde düşünmek olasıdır.
Ekonom de hem yaratıcı hem de r sk üstlenen g r ş mc ler n varlığı, büyüme hızının tatm n ed c ve
sürekl olmasını sağlayab lmekted r. Yaratıcı g r ş mc yen kâr mkânlarını bulup çıkarırken; r sk ve
bel rs zl ğ yüklenen g r ş mc de kâr etme hedef doğrultusunda sermayes le üret m f nanse etmekted r.
P yasa yapısı le kâr arasında yakın b r l şk bulunmaktadır. Tam rekabet şartlarının var olduğu
p yasalarda uzun dönemde aşırı kâr yoktur ve f rmalar normal kâr le yet nmek durumundadır. Çünkü tam
rekabet şartlarında her üret m faktörü marj nal ürün değer ne göre ücret almaktadır. Bu durumda ücret,
fa z ve rant toplamı yaratılan toplam ürün değer ne eş tt r ve kâr düzey normal olmaktadır.
R sk göze alarak b r yen l ğ başarı le üret me uygulayan b r f rma p yasadak d ğer f rmalardan farklı
olacak ve rekabet n dışına çıkacaktır. Uyguladığı yen l kle yen b r mal üret m n elde etm ş olan f rma
açısından monopol şartları oluşab lmekted r. Örneğ n o malın patent hakkını alması. Monopol şartları
oluşturan g r ş mc d ğer f rmalar kend s n tak p ed p p yasada yer ed nene kadar yüksek düzeyde b r
monopol kârı elde etmekted r. P yasanın şley ş n kend şartlarına uygun olarak değ şt rmek, mal f yatını
etk leyecek güce sah p olmak g r ş mc n n rasyonell ğ gereğ d r.
Yen l kler n uygulanması başarı le sonuçlandığında p yasa yapısından kaynaklanan bazı bel rs zl kler
ortadan kalkmakta ve p yasaya yen f rma g r ş engellenerek normal kârın üzer nde monopolcu kârı elde
etmeye devam ed lmekted r. Bu durumda monopolcu kârı devamlılık kazandığından ekonom k anlamda
b r kârdan çok daha fazla net gel r sağladığından dolayı ekonom k rant elde ed lmekted r.
B r ülkede bel rl b r dönem ç nde yaratılan m ll gel r n toplumsal ve b reysel gruplar le üret m faktörler
sah pler arasında bölüşülmes ne gel r dağılımı den lmekted r. Dünya ölçeğ nde ele alındığında se gel r n
ülkeler arasındak dağılımı anlaşılmaktadır.
Gel r n b reyler, a leler, tüket c b r mler arasında dağılımına k ş sel gel r dağılımı den lmekted r. Üret m
faktörler n n kullanılması durumunda gel r dağılımı emek, toprak, sermaye ve g r ş mc l kten oluşan
üret m faktörler sah pl ğ ne ve bunlardan elde ed len ücret, rant, fa z ve kâr gel r ne göre bel rlenmekted r
k fonks yonel gel r dağılımı olarak adlandırılmaktadır.
Bu dağılım b ç mler farklı güven l rl ktek ver lere dayanılarak çeş tl stat st ksel yöntemler yardımı le
ortaya konmakta ve ncelenmekted r.
Fonks yonel gel r dağılımı, gel r n farklı üret m faktörler arasında, buna bağlı olarak da üret m sürec nde
farklı şlevlere sah p olan toplumsal gruplar arasında nasıl dağıldığını göstermekted r. Fonks yonel gel r
dağılımının alacağı b ç m; b r yandan toplumun gel şm şl k düzey ne, d ğer yandan da söz konusu
toplumsal grupların görel ekonom k ve s yasal güçler ne bağlı olarak bel rlenmekted r.
Fonks yonel gel r dağılımında toprak sah b ne rant, g r ş mc lere kâr, sermaye sah pler ne fa z ve emek
sah b ne ücret gel r dağıtılmaktadır. Bunlarla lg l gerekl açıklamalar öncek konularımızda yapılmıştır.
M ll gel rden üret m faktörler ne düşen payın ne kadar olduğu ve bunun yıllar t bar yle değ ş m gösterd ğ
konusunda karşılaştırmalar yapılmaktadır. Zaman ç nde üret m faktörler n n m ll gel rden aldıkları
payların değ şmes nden hareket ederek fonks yonel gel r dağılımının m ll gel r ve st hdam üzer ndek
etk ler araştırılmıştır.
Bu araştırmayı yapanlardan b r olan A. M. Carter; eğer m ll gel rde ücret gel rler n n oransal payı artar,
kâr gel rler n n oransal payı azalırsa yatırımların azalacağını, büyümen n olumsuz etk leneceğ n ve m ll
gel r n olumsuz etk leneceğ n bel rtm şt r.
We ntraub'a göre se; ekonom de st hdam sev yes ve m ll gel r denge sev yes yükseld kçe fa z ve rant
gel rler n n azalacağını savunmuştur.
K ş sel gel r dağılımı; m ll gel r n k ş ler, a leler ve gruplar kısaca o ülkedek k ş ler arasındak dağılımını
fade etmekted r.
K ş sel gel r dağılımında öneml olan gel r n kaynağı ve b leş m değ l m ktarıdır. Çünkü bu dağılım k ş ler n
gel rler n n kaynağına değ l, büyüklüğüne göre sınıflandırılmasına dayanmaktadır.
Genell kle verg b ld r mler ne veya bu konuda yapılmış olan çalışmalara dayanan k ş sel gel r dağılımı
stat st kler , k ş ler ve a leler düzey nde düzenlenmekted r. Değ ş k gel r d l m ndek k ş veya a leler n
toplam gel re oranları k ş sel gel r dağılımını vermekted r. Ancak fonks yonel gel r dağılımı d kkate
alınmaksızın yapılacak k ş sel gel r dağılımı ncelemes sağlıklı olmayacaktır. Çünkü fonks yonel gel r
dağılımını yansıtan üret m faktörler sah pler sonuçta o toplumda yaşayan k ş lerd r. K ş sel gel r
dağılımında üret m sonucu elde ed len faktör paylarının bu defa da faktör sah pler arasında bölüşümü
söz konusu olmaktadır. Böylece k ş sel gel r dağılımı fonks yonel gel r dağılımına dayanmaktadır.
K ş sel gel r dağılımında meydana geleb lecek eş ts zl kler ölçmek amacıyla çok sayıda kt satçı ve
stat st kç b rçok araştırma yapmış ve çeş tl yöntemler gel şt r lm şt r. Bu yöntemler arasında en çok sözü
ed lenler Lorenz eğr s ve g n katsayısıdır. Lorenz eğr s gel r dağılımını graf ksel olarak ncelerken; g n
katsayısı matemat ksel b r katsayı le gel r dağılımının eş tl kten ne kadar ayrıldığını göstermekted r.
Lorenz eğr s bel rl b r dönemde yaratılan reel gel r n yüzde olarak k ş sel dağılımını ncelemekte ve gel r
dağılımındak eş ts zl kler n göster lmes nde kullanılmaktadır. Kısaca; gel r n ne kadarını kaç k ş n n
aldığını yüzde olarak göstermekted r (Şek l - 113).
Şekil - 113
Şek l 113'ğn yatay eksen nde toplam nüfusun yüzdes d key eksende toplam gel r n yüzdes yer
almaktadır. Graf kte nüfus ve gel r n tamamı yan %100'ü göster ld ğ nden k eksenl graf k kutu
d yagramı b ç m ne g rmekte ve kapanmaktadır.
Eğer b r ülkede k ş sel gel r dağılımı mutlak b r eş tl k yaratacak şek lde gerçekleşm şse k köşey
b rleşt ren d yagonal doğru b ç m nde olacaktır. Mutlak eş tl k doğrusu olarak adlandırılan OB doğrusu
üzer ndek her noktada nüfusun bel rl b r yüzdes gel r n aynı yüzdes n almaktadır. Başka b r fade le
herkes gel rden eş t ölçüde pay almaktadır. Örneğ n nüfusun %20's gel r n %20's n almaktadır.
Gel r dağılımındak eş ts zl ğ n artma veya azalma yönünde nasıl b r gel ş m gösterd ğ n öğrenmek ç n
değ ş k yıllara a t Lorenz eğr ler n ç zerek f k r sah b olmak mümkündür. Aynı şek lde farklı ülkeler ç n
ç z lecek olan Lorenz eğr ler de b rb rler le karşılaştırılab l r. Ancak bu uygulama prat k olmadığından
bunun sayısal ölçülerle değerlend r lmes ç n yöntemler gel şt r lm şt r.
Yukarıda da fade ed ld ğ üzere gel r dağılımındak eş ts zl kler göstermede geometr k olarak fade ed len
lorenz eğr s prat k b r yöntem değ ld r. İtalyan stat st kç C. G n gel r dağılımı eş ts zl ğ n n matemat ksel
b r katsayı le fade ed leb leceğ n ortaya koymuştur.
Gel r dağılımındak eş ts zl ğ n nedenler n n başında k ş n n farklı eğ t me, farklı yetenek ve becer ye sah p
olması gelmekted r. Bu da bazılarına toplam üret me daha fazla katkıda bulunup, toplam gel rden daha
fazla pay alma mkânını sunmaktadır. K ş ler n d ğerler nden daha fazla çalışmaları, görevler n n daha
farklı b r r sk ve sorumluluk gerekt rmes , herhang b r emek harcamaksızın m ras yoluyla üret m faktörü
sah b olma g b nedenlerde gel r eş ts zl ğ ne sebep olab lmekted r.
Ayrıca gel şmekte olan ülkelerde geleneksel üret m yöntemler ne bağlılık hem sektörler hem de bölgeler
arasında ver ml l ğ farklı kılmaktadır. Bunun yanı sıra eks k rekabet p yasalarının varlığı sektörler arası
mob l tey azaltmakta, bu da monopol st ve ol gopol st f rmaların sah pler leh ne gel r eş ts zl kler n n
ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Y ne verg s stem n n gel r dağılımını düzelt c b r yapıda olmaması, kayıt dışı faal yetler n yaygınlığı hak
ed lmem ş kazançları oluşturmakta ve bu da gel r dağılımında eş ts zl k yaratmaktadır.
Bunların yanı sıra ekonom tarım ağırlıklı b r yapıya sah pse gel r dağılımını olumsuz yönde
etk lemekted r. Bu da tarım kes m nde faal yet gösterenler n gel rler n n düşük düzeyde kalmasına yol
açmaktadır.
Özetle fade ed lmek sten rse özell kle gel şmekte olan ülkelerde gel r dağılımı eş ts z ve adalets z b r
durum serg lemekted r. Bunun neden olarak b rçok yapısal ve kurumsal aksaklıkları göstermek
mümkündür.
Uygulamalar
2. P yasa yapısına dayalı kar teor s ne göre p yasa yapısı le kar arasında nasıl b r l şk bulunmaktadır?
Uygulama Soruları
1. Hang rant çeş d b r üret m faktörünün talebe göre tamamen kıt olduğu b r zamanda ortaya
çıkmaktadır?
Bölüm Özeti
Toprak; üret m faktörler n n en temel öğeler nden b r d r. Toprak önceden üret lmem ş doğal b r üret m
faktörüdür. Doğal kaynak olarak da n telend r len bu üret m faktörü genell kle tarım amacıyla kullanılan
toprakların yanı sıra, yeraltı ve yerüstü kaynaklar, den zler, madenler olarak da n telend r lmekted r.
Toprak faktörünün en öneml özell ğ m ktarının arttırılamaması durumudur. Bu anlamda toprak mal yet
ve hareketl l ğ sıfır olan b r kaynaktır.
Ekonom de üret m faktörü olarak toprağın üret mden aldığı pay ya da toprağın f yatı olan rant; toprak
faktöründen bel rl b r süre ç n yararlanmak amacıyla ödenen bedel olarak tanımlanmaktadır.İk çeş t
rant vardır. D ferans yel toprak rantı, mal yet farklılıklarından kaynaklanan bu ranttır.Mutlak rant,
toprak faktörünün ht yaçlara göre yeters z (kıt) olmasından kaynaklanmaktadır.
G r ş mc , d ğer üret m faktörler n bell b r organ zasyon dah l nde b rleşt rerek mal ve h zmet üreten,
bunu yaparken de kâr elde etmek veya zarara katlanmak durumunda olan k ş d r. G r ş mc n n gel r kâr ve
zarar şekl nde olmaktadır.
Kâr kavramı ürün satışından elde ed len gel r le mal yetler arasındak poz t f fark olarak fade
ed lmekted r. G r ş mc n n gel r olarak fade ed len kâr muhasebe anlamındak kârdan farklıdır. Çünkü
g r ş mc n n elde ett ğ satış gel r nden satın aldığı üret m faktörler ne yaptığı ödemelerle, kend s n n
sah p olduğu faktörler n karşılığı olan ücret, fa z ve rant çıktıktan sonra kalan kısmıdır k ekonom k kâr
olarak n telend r lmekted r.
Kârı açıklamaya yönel k çok çeş tl kâr teor ler vardır. Yen l k teor s , yen l kler n ve yaratıcılığın
ekonom k kârın neden olarak görmekted r. R sk ve bel rs zl k teor s , kârı geleceğ n bel rs zl ğ nden
kaynaklanan r sk n karşılığı olarak n telend r lmekted r. P yasa yapısına dayalı teor , p yasa yapısı le kâr
arasında yakın b r l şk bulunmaktadır. Tam rekabet şartlarının var olduğu p yasalarda uzun dönemde
aşırı kâr yoktur ve f rmalar normal kâr le yet nmek durumundadır.eks k rekabet p yasalarında karlılık
yüksekt r.
B r ülkede bel rl b r dönem ç nde yaratılan m ll gel r n toplumsal ve b reysel gruplar le üret m faktörler
sah pler arasında bölüşülmes ne gel r dağılımı den lmekted r. Gel r n b reyler, a leler, tüket c b r mler
arasında dağılımına k ş sel gel r dağılımı den lmekted r. Üret m faktörler n n kullanılması durumunda
gel r dağılımı emek, toprak, sermaye ve g r ş mc l kten oluşan üret m faktörler sah pl ğ ne ve bunlardan
elde ed len ücret, rant, fa z ve kâr gel r ne göre bel rlenmekted r k fonks yonel gel r dağılımı olarak
adlandırılmaktadır.
Gel r dağılımında meydana geleb lecek eş ts zl kler ölçmek ç n k yöntem Lorenz eğr s ve g n
katsayısı kullanılmaktadır. Lorenz eğr s gel r dağılımını graf ksel olarak ncelerken; g n katsayısı
matemat ksel b r katsayı le gel r dağılımının eş tl kten ne kadar ayrıldığını göstermekted r.
Ünite Soruları
A) Transfer gel r
B) Fa z
C) Rant
D) Kar
E) Mal yet
2. Aşağıdak lerden hang s b r üret m faktörünün talebe göre tamamen kıt olduğu b r
zamanda ortaya çıkmaktadır?
A) Mutlak rant
C) Kıt kaynak
E) Pazara uzaklık
3. Üret me katılmasından dolayı aldığı pay d ğerler ne göre kes n olmayan üret m faktörü
aşağıdak lerden hang s d r?
A) Toprak
B) Emek
C) Sermaye
D) G r ş m
E) Parasal sermaye
A) Faktör sah b
B) Toprak sah b
C) G r ş mc
D) Emek sah b
E) Sermaye sah b
A) Normal kar
B) Yüksek kar
C) Düşük kar
D) Kalıntı kar
E) Aşırı kar
C) Kaynak dağılımı
D) K ş başı m ll gel r
E) K ş sel gel r
A) Dernekler
B) B reyler
C) A leler
D) Tüket c b r mler
E) Üret c b r mler
C) Lorenz eğr s
E) Talep eğr s
A) 0
B) 1
C) ∞
D) (-1)
E) 2
CEVAP ANAHTARI
1. c 2. a 3. d 4. c 5. d 6. b 7. a 8. c 9. b