1-Like dogs , bees ---- multiple substances concurrently at very low

concentrations. (Köpekler gibi arılar da çok düşük konsantrasyonlarda aynı anda birden fazla

maddeyi tanıyabilir

A) should have recognized (Past, tanımalıydı ama tanımadı)

B) are able to recognize (Present, Yetenek)
C) must have recognized (Past, -mış olmalı, %90 ihtimal)
D) can’t have recognized (Past, geçmişte imkansızlık %99)
E) would have to recognize (Past, tanımak zorunda olacaktı ama
olmadı)

2. Some experts insist that students who attend public schools ----

uniforms. Bazı uzmanlar devlet okullarına devam eden öğrencilerin üniforma giymesi

gerekmediğinde ısrar ediyorlar.

A) had been able to wear (Past)

B) can’t have been worn (Past)
C) will have to be worn (future, passive olduğu için olmaz)
D) might have been wearing (Past)
E) shouldn’t have to wear (Present)
3. Citizens of most countries ---- a visa to enter the Russian

Federation. Çoğu ülkenin vatandaşı Rusya Federasyonu'na girmek için vize almak zorundadır.

A) must obtain (Obligation, Internal Factors)

B) would obtain (Past)
C) have to obtain( Obligation, External Factors)
D) were supposed to obtain (Past)
E) had had to obtain (Past)

4. The student ---- his part in the play well enough because he had

difficulty in reciting most of the lines. öğrenci oyundaki rolünü yeterince iyi

prove etmiş olamaz çünkü çizgilerin çoğunu okurken zorluk çekiyordu.

A) might not rehearse (Present, İhtimal)

B) should have been rehearsed (Passive olduğu için olamaz)
C) mustn’t rehearse (Present, Obligation)
D) doesn’t have to rehearse (Zorunluluk yok)
E) can’t have rehearsed (Prove etmiş olamaz)
5. For better understanding and improved predictions of typhoons ,

scientists ---- much more about tropical weather up to now. Tayfunların

daha iyi anlaşılması ve gelişmiş tahminler için, bilim adamları şimdiye kadar tropikal hava

hakkında çok daha fazla şey yapmak zorunda kaldılar

A) needn’t learn
B) will be able to learn
C) have had to learn
D) are used to learning
E) are able to learn

6. Although two men were seen kidnapping the little child , noone ---
- them because of their masks.
İki çocuğun küçük çocuğu kaçırdığı görülmesine rağmen, kimse maskeleri nedeniyle
onları tanımlayamadı.

A) couldn’t identify (Saptayamazdı, no one olduğu için olmaz)

B) ought to identify (Present tavsiye)
C) was able to identify (Tanıyamadılar)
D) had to identify (Tanımak Zorundaydı)
E) should identify (Present)
7. Though why the monument was constructed remains unknown ,

most scholars agree that it ---- a sacred and special place of

religious rituals when it was used. Anıtın neden inşa edildiği bilinmemekle
birlikte, çoğu bilim adamı, kullanıldığında dini ritüellerin kutsal ve özel bir yeri olması

gerektiği konusunda hemfikirdir.

A)must have been

B)may be
C)can be
D)should be
E)has to be

8. In boxing , you ---- hit your opponent below the belt.

Boksta rakibinizi kemerin altına
vurmamalısınız.
A)may not have (Past)
B)wouldn’t (Past)
C)can’t have (Past)
D)couldn’t (Vuramazdı, Vuramazsın)
E)mustn’t (Yasaklama, Kural)
9. The atmosphere at my new work place is quite informal. We ----
Yeni iş yerimdeki atmosfer
wear a tie unless we want to.

oldukça gayri resmi. Eğer kravat takmamız

gerekmiyor.

A) mustn’t (Yapmamalıyız)
B) couldn’t
C) had better not (Takmazsak iyi olur)
D) can’t (Yapamazsın, Yasaklama)
E) don’t have to (Zorunda değiliz)

10. People ---- consume much more healthy food such as fresh

vegetables and fruit , but today they prefer fast food or meat.
İnsanlar taze sebze ve meyve gibi çok daha sağlıklı
yiyecekler tüketiyorlardı, ancak bugün fast food
veya et tercih ediyorlar.

A) would rather
B) had better
C) had to
D) used to (Past Habits)
E) were supposed to
11. Some medicine ---- have an effect on your vision , hearing or

concentration , which ---- also affect their ability to drive. Bazı ilaçların

görme, işitme veya konsantrasyon üzerinde etkisi olabilir ve bu da araç kullanma

yeteneklerini etkileyebilir.

A) must/would (İkinci kısım past)

B) can/had to (İkinci Kısım Past)
C) may/may (ihtimal bildiriyor)
d) might/would rather (İkinci kısım tercih etme)
E) ought to/will (Tavsiye yok)

12. Since the new partners didn’t know each other’s language , they
Yeni ortaklar
---- with the help of an interpreter.

birbirlerinin dilini bilmediklerinden, bir tercüman

yardımıyla bunu yapmak zorundaydılar.

A) would have communicated (iletişim kurabilirlerdi ama kurmadılar

B) have had to communicate
C) ought to communicate (Present)
D) had to communicate (zorunluluk)
E) could communicate (kurabilirlerdi)
13. You ---- a master’s degree to qualify for that new position in the
Office.
Ofisteki bu yeni pozisyona hak kazanmak için
bir yüksek lisans derecesine sahip olmanız
gerekir.
A) would have had (Olabilirdi, ama olmadı)
B) can have (Olabilir)
C) must be having (Yapıyor olmalı)
D) need to have (Gereklilik)
E) might have (Olabilir

14. Although some theories argue that people have no memory

before they ---- speak, more recent studies suggest that memory ----

actually begin before birth. Bazı teoriler insanların konuşmadan önce hafızası

olmadığını iddia etseler de, daha yeni çalışmalar hafızanın aslında doğumdan önce

başlayabileceğini düşündürmektedir.

A) must/should
B) can/may (konuşmak bir yetenektir)
C) would/had to (İlk kısım past)
D) were able to/will have to (İlk kısım past)
E) have to/would rather (Hafıza tercih edemez)
15. In athletics, you ---- start before the gun is fired or else you ----
disqualified.
Atletizmde, silah ateşlenmeden önce
başlamamalısınız, aksi takdirde diskalifiye
edilirsiniz.
A) can’t/should have been
B) shouldn’t/have to be
C) mustn’t/will be (İlk kısım yasaklama)
D) might not/had to be
E) don’t have to/might be

16. Experts claim that we ---- find alternative sources of energy

within fifty years because the world’s reserves of oil ---- that long.
Uzmanlar, elli yıl içinde alternatif enerji
kaynakları bulmamız gerektiğini iddia ediyor
çünkü dünyanın petrol rezervleri bu kadar uzun
sürmeyecek.

A) are supposed to(beklenti)/didn’t have to last (İkinci kısım past)

B) would/couldn’t have lasted (Past)
C) will have to/won’t last
D) should/may not have lasted(İkinci kısım past)
E) had better/can’t have lasted (İkinci kısım past)
17- At the end of the First World War, the leaders of victorious

countries gathered at Versailles, and there, they ---- to decide what

Birinci
penalties Germany, Austria and other allies ----.(2013-yds)

Dünya Savaşı'nın sonunda, muzaffer ülkelerin

liderleri Versay'da toplandı ve orada, Almanya,
Avusturya ve diğer müttefiklerin hangi cezaları
ödemesi gerektiğine karar vermeye çalıştılar.

A)tried / would have to pay (Macerasız v2)

B)had tried / must have paid
C)were trying / were paying
D)used to try / might have paid
E)could try / should have paid
18- A report by the Japanese government ---- that the disaster in
2011 at the Fukushima Nuclear Plant ----.(2013-yds)
Japon hükümeti tarafından hazırlanan bir
rapor, 2011 yılında Fukuşima Nükleer
Santrali'nde yaşanan felaketin
öngörülebileceğini ortaya koydu.
A)has revealed / needs to be foreseen (İkinci kısım present)
B)can reveal / should have been foreseen (Ön görülmeliyidi)
C)could reveal / will be foreseen(İkinci kısım present)
D)reveals / must be foreseen(İkinci kısım present)
E)revealed / could have been foreseen (Öngürülebilirdi)

19- As two-thirds of homes in the US owned radio receivers by the end of the

1920s, people no longer ---- to a concert, play, or sporting event to be

entertained; instead, they ---- many forms of entertainment from the comfort of

their homes. 1920'lerin sonunda ABD'deki evlerin üçte ikisi radyo alıcılarına sahip

olduğundan, insanlar artık bir konser, oyun veya spor etkinliğine katılmak zorunda kalmadı;

bunun yerine, evlerinin konforunda birçok eğlencenin tadını çıkarabiliyorlardı.

A) should have gone / must have enjoyed (gidebilirlerdi ama gitmediler)

B) may go / were able to enjoy (İlk kısım present)

C) used to go / may have enjoyed (Past habit)

D) had to go / could enjoy

E) would go / ought to have enjoyed(Past habit)