Professional Documents
Culture Documents
Kazıkların Davranısının Kinematik Etkilşim Yöntemi Ile Irdelenmesi
Kazıkların Davranısının Kinematik Etkilşim Yöntemi Ile Irdelenmesi
ABSTRACT
Turkey is located in a seismic zone where large earthquake occurs. The issues related to the
superstructure design under earthquake loads have been covered by previous earthquake code.
However, there is no general regulation for determining the dynamic behavior of piles, which
is an element of structure. In the draft form of the Turkish Building Earthquake Code, which
was prepared in 2016, methods of analysis of structure-pile-soil medium interaction were
discussed. In this study, a pile raft foundation system of a mosque planned to be built in
İstanbul Başakşehir was analyzed by kinematic interaction method. There is weak clay soil in
different thicknesses under the structure as a foundation soil and there is weathered rock
under clay. The piles were statically analyzed by the API (American Petroleum Institute)
method and the dynamic analysis was performed for the pile-configuration obtained from the
static analysis. Earthquake data used in dynamic analyzes were obtained specially with
Hazard Analysis. Soil effect analyzes were modeled by DeepSoil program and p-y springs
were determined by the methods available in the literature. As a result of the analyzes, it was
observed that the pile elements were forced in the clay-weak rock transition regions and the
design was determined according to the results of the dynamic analysis.
Key words: Soft clay, weathered rock, pile, kinematic interaction.
ÖZET
Türkiye büyük depremlerin meydana geldiği bir deprem kuşağında yer almaktadır. Deprem
yükleri altında üst yapı tasarımı ile ilgili hususlar geçmiş deprem yönetmelikleri ile ele
alınmıştır. Ancak yapının bir elemanı olan kazıkların dinamik davranışının belirlenmesine
yönelik genel bir yönetmelik mevcut değildir. 2016 yılında çalışması yapılan Türkiye Bina
Deprem Yönetmeliği taslağında, yapı-kazık-zemin etkileşimi analiz yöntemleri ele alınmıştır.
Bu bildiride İstanbul Başakşehir’de inşa edilmesi planlanan bir cami yapısına ait kazık sistemi
kinematik etkileşim yöntemi ile analiz edilmiştir. Söz konusu yapı altında farklı kalınlıklarda
zayıf kil birimler yer almakta olup, kil zemin altında ayrışmış kaya birimler mevcuttur.
Kazıklar API (Amerika Petrol Enstitüsü) yöntemi ile statik olarak analiz edilip, statik
hesaplamalar sonucu elde edilen kazık karelajı için dinamik analiz yapılmıştır. Dinamik
analizlerde kullanılan deprem verileri Hazard Analizleri ile parsele özel olarak elde edilmiştir.
Zemin etki analizleri DeepSoil programı ile modellenmiş olup, p-y yayları literatürde mevcut
olan yöntemlerle belirlenmiştir. Analizler sonucunda kazık elemanların kil-zayıf kaya geçiş
bölgelerinde zorlandığı görülmüş olup, tasarım dinamik analiz sonuçlarına göre belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Zayıf kil zemin, ayrışmış kaya, kazık, kinematik etkileşim.
611
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
1. GİRİŞ
Günümüzde kentleşmenin hızlanması ile birlikte, kullanışlı yapı alanları azaldığından,
yapıların temel sistemleri taşıma gücü ve oturma açısından sorunlu zemin ortamlarında inşa
edilmektedir. Geoteknik mühendisliği uygulamalarında kullanılan ekip ve ekipmanların
yaygınlaşması ile birlikte derin temel sistemlerinin kullanımı artmıştır. Derin temel
sistemlerinin tasarımı genellikle uluslararası kabul görmüş teorik yaklaşımlar ve uluslararası
standartlar dikkate alınarak yapılmaktadır. Bu yöntemlerde tasarım statik yük koşulları
dikkate alınarak yapılmakta olup, derin temel sistemlerinin dinamik yükler altındaki davranışı
dikkate alınmamaktadır.
Deprem yükleri altında yapının kazık ve zemin ile etkileşimi ilk olarak 2007 Türk Deprem
Yönetmeliğinde dikkate alınmış olsa da basit bir hesap yaklaşımından öteye gitmemiştir. Bu
yaklaşım yapı, kazık ve zemin ortamının birbirlerini ve aynı zamanda deprem hareketini
etkileyebildikleri durumlarda kullanılabilecek bir yaklaşım değildir. Oysa ki, özellikle yüksek
katlı yapıların yoğun olarak inşa edildiği ülkemizde, zayıf ve sağlam zeminlerin birlikte yer
aldığı farklı koşullar içinde yataklanmış olan kazıkların dinamik yükler altında tasarımı büyük
önem arz etmektedir.
Yapı-kazık-zemin etkileşimi problemlerinde, zemin ortamının oldukça karmaşık olan üst yapı
ile birlikte analiz edilmesi ve zemin etkilerinin doğru bir şekilde yapıya aktarılması oldukça
zor ve karmaşıktır. Özellikle üst yapı tasarımında kullanılan lineer yaklaşımların, anizotropik
ve heterojen olan zeminin modellenmesinde kullanılamaması problemi zorlaştırmaktadır.
Doğru bir zemin yapı etkileşim modelinde zeminin nonlineer, yapının da lineer olarak
modellenmesi en ideal yaklaşımdır.
Geçmişten günümüze yapı-kazık-zemin etkileşiminde yaygın olarak iki yöntem ile çözüm
mümkün olmaktadır. Bu yöntemler “Doğrudan Yöntem” ve “Altsistem Yöntemi” olarak
adlandırılmaktadır (Aydınoğlu, 1977, 1980, 1981, 1993a, 1993b).
Direkt yöntem yapı-kazık-zeminin birlikte tek bir ortak sistem ile idealleştirildiği ve taban
kayasında tanımlanan depremin etkisi altında analiz edildiği yöntemdir. Bu modellemede tüm
geometrik ve mekanik özellikleri ile nonlineer davranış göz önüne alınabilir (Aydınoğlu,
2011). Bu yöntemde yarı sonsuz olan zemin ortamını tanımlamak için “geçirgen sınırlar” adı
verilen yapay sınır koşulları uygulanır (Kausel 1988, Mengi ve Tanrıkulu 1993). Bu sınırlar
sonlu elemanlar modelinde sınırlardan depremin tekrar zemin ortamına yansıması önlenir. Bu
yöntemde idealleştirilmiş yapı-kazık-zemin modeli Şekil 1a’da örneklendirilmektedir.
Direkt yöntemde yapı-kazık-zemin ortamının nonlineer olarak modellenmesi gereksinimi,
zaman tanım alanında hesaplanması teorik olarak mümkün olsa dahi, bu hesaplamayı yapacak
programların yetersizliği ve pratik mühendislik çalışmaları için oldukça karmaşık ve zaman
alıcı olması nedenleriyle günümüzde kullanılması yaygınlaşmamıştır. Bu yöntemin
basitleştirilmesi ve idealleştirilmesi ile ortaya çıkan altsistem yönteminin kullanılması daha
yaygın ve pratiktir.
Altsistem yönteminde zemin ortamı ve zemin ortamı içerisinde yer alan kazıklar bağımsız bir
modelde, üstyapı ise bağımsız farklı bir modelde ayrı ayrı birer altsistem olarak
modellenmektedir. Bu modelleme yöntemi iki farklı uzmanlık alanının çözümlerini ayrı ayrı
ele almasını sağlamaktadır. Altsistem Yöntemi’nde, üstyapı altsistemi ile kazık-zemin
altsisteminin arakesitindeki bina temeli ile bodrum katların dış perdeleri üç boyutlu sonsuz
rijit bir eleman olarak idealleştirilir. Günümüzde radye temel sisteminin yaygın olarak
kullanılması ile sonsuz rijit bodrum kutusu idealleştirilmesi kabul edilebilir bir yaklaşımdır.
Altsistem Yöntemi çerçevesinde göz önüne alınan zemin-kazık altsisteminde, eğer varsa
zemin iyileştirmesi de göz önüne alınarak, tabakalı zeminin nonlineer dinamik özellikleri,
temel geometrisi, sınır koşulları ve kazıkların da nonlineer dinamik özellikleri dikkate alınır.
612
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Bu yöntemde temelin kütlesi göz önüne alınmaz ve modelin dış sınırları olarak geçirgen
sınırlar kullanılır (Şekil 1b).
613
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
İnceleme alanında temel kotundan örselenmiş ve örselenmemiş numune almak amacı ile
hidrolik rotary sondaj makinası ile toplam derinliği 125m olan 5 adet sondaj kuyusu
açılmıştır. Sondaj çalışmalarını takip eden dönemlerde bölgedeki kazı dolgu çalışmaları
nedeniyle arazi topoğrafyasında değişiklikler yaşanmıştır. Topografik değişimler nedeniyle
sahadan tekrar plankote alınarak 3 adet yeni sondaj çalışması yapılmıştır. Yapılan sondaj
çalışmalarına ait sondaj yerleşiminin gösterildiği vaziyet planı Şekil 2’de gösterilmektedir.
İnceleme alanında ilk sondaj çalışmasında 5 noktada derinlikleri 25m olan sondajlar
yapılmıştır. Daha sonraki sondaj çalışmasında 3 adet derinlikleri 15m olan ilave sondajlar
yapılmıştır. Sondaj çalışmalarında elde edilen veriler Tablo 2’de sunulmaktadır. Sondaj
verileri dikkate alınarak oluşturulan zemin profili ve yapı temelinin yerleşimi Şekil 3’de
gösterilmektedir.
614
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
615
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
nedeniyle temel zemini olarak kullanılacak kısımlarda taşıma gücü ve oturma problemi söz
konusudur. Önerilen emniyetli taşıma gücü değeri 0.9kg/cm2 gibi oldukça düşük bir değer
olarak hesaplanmıştır. Ayrıca eğimli arazi profilinde üst kısımlarda dolgu da bulunması
nedeniyle zeminin iyileştirilmesi pratik uygulama açısından uygun görülmemiştir. Bu
nedenlerle yapının temel sisteminin kazıklı radye temel olarak tasarlanmasına karar
verilmiştir.
Bina temeli – zemin profili ilişkileri incelendiğinde, bina temeli bazı bölgelerde zayıf kil
tabakasına oturmaktadır. Gerek camii yapısının inşa edileceği arazi şartları (yüksek eğimli
arazi) gerek temelin bazı bölgelerinin kil birime oturuyor olmasından dolayı inşa edilecek
yapının taşıma gücü ve oturma açısından yetersiz olduğu tespit edildiğinden derin temel
sistemi uygulanarak bir çözüm üretilmiştir. Zemin profilinde derinlikle değişen zemin cinsi
değerleri dikkate alındığında, 80cm çaplı fore kazıkların tasarımda kullanılması planlanmıştır.
İnceleme alanında inşası düşünülen yapıya ait blok bazında statik proje müellifi tarafından
yapılan hesaplar sonucu temel seviyesine aktarılan yükler iletilmiş olup yapı yükleri
G+Q=40000kN’dur. Söz konusu yapının tek radye sistemi ile inşa edilmesi planlanmaktadır.
Kazık hesaplarında toplam yüke göre hesap yapmak daha doğru olacaktır. Statik analiz
programında temelde zemini temsil eden yaylar gerilmeler hakkında yanılgıya sebep olabilir.
Camii yapısının arazideki konumu ve temel kazı kotları ile birlikte taşıyıcı özelliği yüksek
olan kireçtaşı birimlere soket boyları dikkate alınarak yük aktaracak kazıklar planlanmıştır.
Bu durumda mevcut sondajlardan çıkarılan zemin profilleri dikkate alındığında, camii yapısı
yükleri için kazıklı temel ile hem yapı yükleri güvenli şekilde sağlam birime aktarılmış olacak
hem de yüksek eğime karşı önlem alınmış olacaktır. Farklı birim derinliklerinden geçen 15m
boyunda kazıklar için statik taşıma gücü hesapları aşağıda sunulmaktadır. Bu sayede
kazıkların birim derinlikleri belirlenmiş ve bu yönde taşıma gücü hesapları yapılmıştır. Statik
kazık hesapları API (Amerikan Petrol Enstitüsü, 1984) yaklaşımı dikkate alınarak yapılmıştır.
Farklı soket boyları için yapılan taşıma kapasiteleri 138.5 ton ve 146.1 ton arasında
değişmektedir. Statik hesaplamalar sonucunda 80 cm çaplı 4.0mx4.0m karelajlı toplam 56
adet kazık ile yapı yükünün sağlam kaya birimine aktarılması tasarlanmıştır.
616
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
617
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Zemin kolonu dikkate alınarak yapılan DeepSoil Tepki Analizleri sonucunda oluşan rölatif
yer değiştirme grafikleri 7 farklı deprem durumu için Şekil 5a’da sunulmaktadır. Yeni
Deprem Yönetmeliği Taslağında tek boyutlu serbest zemin davranış analizlerinde göz önüne
alınan deprem doğrultusunda taban kayasından yatay doğrultuda etkitilen depremlerden her biri
için, zemin profili boyunca kazık düğüm noktaları hizalarında elde edilen toplam yer
değiştirmelerin zamana göre maksimumlarının zarfının alınması gerektiği belirtilmektedir. Bu
çalışmada toplam deplasmanlar dikkate alınarak analizler yapılmış olup, toplam yer
değiştirmelerin değişimi Şekil 5b’de gösterilmektedir. Yapılan etki analizleri
değerlendirildiğinde zayıf zeminde oluşan rölatif yer değiştirmelerin ayrışmış kaya birimine
göre oldukça yüksek olduğu görülmektedir.
618
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
619
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
yazılımı ile hazırlanan bir program kullanılmıştır. Her 1m derinlik için p-y eğrileri kil ve zayıf
kaya birimler için bulunmuştur. Kil birim ve ayrışmış kaya için elde edilen p-y eğrileri Şekil
6’da sunulmaktadır.
Kazık-radye sisteminde statik artımsal yer değiştirme analizi sonlu elemanlar yöntemine
dayanan SAP2000 paket programı ile gerçekleştirilmiştir. Taşıyıcı sistem kazıklardan ve
betonarme plaktan oluşmaktadır. Yazılımda kazık boyunca her 1 metrede tanımlanan ilgili
düğüm noktasının her iki tarafına, basınca çalışan link elemanlarla p-y eğrileri tanımlanmıştır.
Link eleman mesnet noktasına artım yönünde zemin tepki analizinden her 1 metrede bulunan
ortalama maksimum yer değiştirmeler etki ettirilmiştir.
Taşıyıcı sistemin en kritik olduğu düşünülen kesitinde önceki bölümde bulunan p-y eğrileri
birer link eleman gibi düşünülerek iki boyutlu çözüm yapılmıştır. Yükleme durumu olarak
önce doğrusal olmayan düşey yükleme ardına rölatif yer değiştirmeler için doğrusal olmayan
statik yükleme yapılmıştır. Modele ait kesit ve deplasman yüklemesi ise Şekil 7’de
gösterilmektedir. Analizler sonucunda elde edilen eğilme moment dağılımı Şekil 8’de
sunulmaktadır.
620
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
4. SONUÇLAR
Bu çalışmada eğimli tabakalanma gösteren zemin ortamında inşa edilecek olan bir yapının
yapı-kazık-zemin etkileşimi ele alınmıştır. Çalışma kapsamında kinematik etkileşim
analizlerinin uygulanması bir vaka analizi üzerinde adım adım açıklanarak uygulanmıştır.
Yapılan analizler sonucunda elde edilen sonuçlar aşağıda sunulmaktadır.
621
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
TEŞEKKÜR
Bu çalışmanın yönlendirilmesi ve makaleye dönüştürülmesi süreçlerinde katkılarından dolayı
Sayın Prof. Dr. Mehmet Nuray Aydınoğlu’na teşekkürü borç biliriz.
KAYNAKLAR
[1] Aydınoğlu, M.N. (1977) “Üstyapı-Zemin Ortak Sisteminin Deprem Hesabı”, Doktora
Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi (Tez danışmanı: Prof. Adnan
Çakıroğlu), İTÜ Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Matbaası, Ocak 1977, İstanbul
[2] Aydınoğlu, M.N. (1980), “Unified Formulations for Soil-Structure Interaction”, Proc. 7th
World Conference on Earthquake Engineering, Vol.6, pp.121-128, İstanbul.
[3] Aydınoğlu, M.N. (1981), “Yapı-Zemin Dinamik Etkileşiminin Genel Formülasyonu Ve
Zemine Gömülü Yapılar İçin Bir Altsistem Yöntemi”, Doçentlik Tezi, İstanbul
Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi, Mart 1981, İstanbul.
[4] Aydınoğlu, M.N. (1993a), “Development of Analytical Techniques in Soil-Structure
Interaction”, in Dynamic Soil-Structure Interaction, ed. P Gülkan & R.W. Clough,
NATO Advanced Study Institute, Kemer-Antalya, Turkey, 8-16 July 1992, Kluwer
Academic, Dordrecht, 1993, pp.25-42.
[5] Aydınoğlu, M.N. (1993b), “Consistent Formulation of Direct And Substructure Methods
in Nonlinear Soil-Structure Interaction”, Soil Dynamics and Earthquake Engineering,
Vol 12, pp. 403-410.
[6] Aydınoğlu, M.N. (2011), “Zayıf Zeminlerde Yapılan Binalarda Dinamik Yapı-Kazık-
Zemin Etkileşimi İçin Uygulamaya Yönelik Bir Hesap Yöntemi”, Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Rapor No. 2011/1,
İstanbul.
[7] Kausel, E. (1988) “Local Transmitting Boundaries”, J. Eng. Mech. Div. ASCE, Vol 114,
pp.1011-1027.
[8] Mengi, Y. And Tanrıkulu, A.K. (1993) “Absorbing Boundary Conditions in Soil-Structure
Analyses” in Dynamic Soil-Structure Interaction, ed. P Gülkan & R.W. Clough.
NATO Advanced Study Institute, Kemer-Antalya, Turkey, July 8-16 1992, Kluwer
Academic, Dordrecht, 1993, pp.111-146.
[9] İBB (2008) “İstanbul Yüksek Binalar Deprem Yönetmeligi”, Taslak IV, Mayıs 2008,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul
622
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
623
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
624