Professional Documents
Culture Documents
Dünya unutursa dönmeyi, aşıklar unutursa sevmeyi ancak o zaman unuturum seni.
Bazen susmak, sadece gözlerinin içine bakmak, sana olan sevgimi gözlerimle anlatmak, seni sende
yaşamak istiyorum.
Seni ilk gördüğüm gün bir şey oldu bana. Ne bileyim böyle yıllar önceden tanıdık bir şey, bir duygu,
bir his.
Radyo da çalan, sıradan bir şarkı gibisin artık. seni herkes sevebilir, söyleyebilir, dinleyebilir. ama bil,
seni ilk ben söyledim.
Ben kimseye böyle güzel bakmadım. öyle içten, öyle sevdalı, öyle özlenesi.
Bir gün bana “Çayın kaç şekerli olsun?” dediğinde, “Gülüşün kadar kafi.” diye cevaplayacağım.
Bir gülüşü var. gece gibi. gece gibi derim, gerisini anlatamam. uykusuz bırakıyor insanı. ama öyle
güzel ki.
Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu
öğrettin.
Bazen rüyalarımda seni görüyorum, O zaman sana aşık olduğumu anlıyorum, Sana deliler gibi aşık
oluyorum, Söylemek istiyorum ama söyleyemiyorum.
Aşık olup aa onun acısını çekene sorun aşk nedir? diye, aşkı boş sözlerle tarif edemezsiniz! Kalbin acı
çekiyorsa anlarsın ancak aşkı..
Yeşil ağaçların sevgi kokan dalı gibisin, el değmemiş suların en saf örneğisin, sen benim dilberim sen
benim biricik bebeğim sin seviyorum seni bebeğim..
Bir insan aşık olunca; kıskanır, bağırır, kısıtlar, hesap sorar, sahiplenir… ama; anlayana işte…
Gülüşünü seversin, sesini seversin, sohbetini seversin. Sevmek için illa ki yüzünü görmek şart değil;
Yüreğinde duruşunu seversin.
Seven çeker acısını sevmeyen ne bilsin. Bana aşktan söz etme sevmek kim sen kimsin.
Bana kimse sen gibi baktı mı bilmem, ama ben kimseye sana baktığım gibi bakmadım…!