You are on page 1of 2

Toprağın ayaklarıma vuran sıcaklığı ile yaşadığımı hissediyorum ne garip.

Çiçekler topluyorum gün içerisinde

ama ellerim sanki gücünü kaybetmiş bir savaşcı,

gibi yorgun gibi kirli...

Ellerime yakışmıyor çiçeklerin güzelliği.

Annem kapıdan bana bakıyor, umutlu.

Babam kendi deryasında gemilerini yüzduruyor.

Hep böyleydi.

Annem bana bakardı babam başkalarının gemilerine.

Onların filikalarına binmeyi düşlerdi.

Annemse beni.

Beni en çok annem sevdi bu hayatta.

Babamın var olan yokluğu bir izdirap gibi yuregime isledi bunca yıl.

Ve bunca yıl başka adamlarda aradım o sevgiyi; ne acı!

Beni ilk babam terketmişti...

Sonrası çorap söküğü.

Ömrüm yorgun, mücadele içinde geçiyor pek tabii.

Zaten mücadelesiz hayat mi yaşanır? Ne ayıp!

Bir sayfa bitiyor yenisine başlıyorum, gücüm varmış gibi.

Zaten hayatım bitişlerin toplamından ibaret sanki.

Zaman kalbime islemis bir tümör

Öyle hızlı ilerliyor ki.

Insanlar gelip geçiyor gelip geçiyor...

Bir dur soluklan! Diyemiyorum kimseye,

Herkesin bi yere yetişme telaşı

Ve gelenlerin benden bir parça koparması

sürüyor böylece bu devinim.

Sen güçlü bir kadınsın! Parcaliyorum seni ama çabuk toparlanirsin! Diyorlar.

Bilmiyorlar küçük bir kız çocuğunu parcaladiklarini


Bilmiyorlar masum olan herşeyi katlettiklerini

Sadece acitiyorlar, kanatiyorlar ve ellerime

Küçük ellerime, bir elma şekeri verip gidiyorlar.

Elme şekeri cazibeli ve lezzetli görünüyor.

Içi kurtcuklarla dolu, kalpleri gibi.

Hayatım yanılsamalardan ibaret sanki.

Ölümle dans etsem...

Kurtulacakmışım gibi.

You might also like