You are on page 1of 8

B2

5. ÜNİTE
ADI-SOYADI:

A. Cümleye göre doğru cevabı işaretleyiniz.

1. Depremden sonra caminin yıkılan ……………………… hayırsever insanlar tarafından yaptırıldı.


a) sahnesi b) minaresi c) anıtı
2. Romanın ana karakteri, çevresindeki insanlara zarar veren ve kötülük yapan bir ………………. .
a) zalimdi b) zarifti c) asildi
3. Türkiye’de 14 tane sönmüş ………………….. vardır.
a) akarsu b) yanardağ c) peri bacası
4. Masal karakteri Tepegöz, beş metre boyunda, olağanüstü güçlü, tek gözlü ve korkunç bir ……………… .
a) ruhtu b) cüceydi c) devdi
5. Mihrimah Sultan, herkesi kendine hayran bırakan, ……………………… bir güzelliğe sahipti.
a) katkı sağlayan b) canına tak eden c) göz kamaştıran
6. Bütün gece uykusuz kaldığı dağınık saçları ve …………….. yüzünden belli oluyordu.
a) bitkin b) azimli c) tutucu
7. ………………….. bir cilde sahip olmak için gün içerisinde bol su tüketmeliyiz.
a) tedirgin b) pürüzsüz c) şeffaf
8. Yaşlı annesini, romatizmalı dizlerinin tedavisi için her sene ……………… götürüyordu.
a) şantiyeye b) piramite c) kaplıcaya
9. 15. Geleneksel Öğrenci ………………… ünlü sanatçıların katılımıyla gelecek hafta başlayacak.
a) Şenliği b) Sektörü c) Çatışması
10. Sesinin güzel olması sebebiyle arkadaşları ona “bülbül” ……………… verdi.
a) fenerini b) heykelini c) lakabını
11. Aklı arkadaşlarıyla gideceği tatildeydi, öğretmenin anlattıklarını ……………………. .
a) barındıramıyordu b) kandıramıyordu c) algılayamıyordu
12. Sosyal medyadaki ………………… göre hareket etmek insanı yanıltabilir.
a) tutkulara b) söylentilere c) geleneklere
13. Eve gelen misafirlerin ……………………… için bir dakika yerine oturmadı.
a) gönlünü hoş tutmak b) damgasını vurmak c) temelini atmak
14. Uzun uğraşlarından sonra …………………. kazanmanın gururunu yaşıyor.
a) çile b) zafer c) akım
15. Çevresindeki insanların anlamsızca konuşmaları artık ………………………… .
a) nüfuz etti b) dili tutuldu c) canına tak etti
16. Kurallar, yalnızca yabancı turistleri değil otelde kalan tüm müşterileri ……………….
a) kapsar b) sürer c) sığar
17. Balo gecesinde giyindiği kıyafet ve kibar tavırları ……………. bir aileden geldiğini gösteriyordu.
a) bulanık b) karamsar c) soylu
18. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın ………………… diğer ülkeler birleşerek karşılık verdi.
a) destanına b) saldırısına c) prensibine
19. Monarşide …………………. babadan oğula geçer.
a) kaya b) taht c) desen
20. Türk hamamını gezen turist grubu bembeyaz ……………. hayran kaldılar.
a) mermerlere b) bakırlara c) kurşunlara
B2
5. ÜNİTE
“-DIk”lı Dolaylı Anlatım

Benim yaptığımı söylemek Benim yapmadığımı söylemek

Senin yaptığını söylemek Senin yapmadığını söylemek

Onun yaptığını söylemek Onun yapmadığını söylemek

Bizim yaptığımızı söylemek Bizim yapmadığımızı söylemek

Sizin yaptığınızı söylemek Sizin yapmadığınızı söylemek

Onların yaptıklarını söylemek Onların yapmadıklarını söylemek

B. Aşağıdaki cümleleri dolaylı anlatıma çeviriniz.


1. Ahu, bize "Dün Safranbolu'dan döndüm." dedi.
______________________________________________________________
2. Ben "Dün akşam geç yattım." dedim.
______________________________________________________________
3. Sen, bize "Oraya gitmedim." demedin mi?
______________________________________________________________
4. Ben, patrona "Bu yıl çok çalıştım." diyeceğim.
______________________________________________________________
5. Biz, onlara "Bu filmden hiçbir şey anlamadık." dedik.
______________________________________________________________
6. Onlara, "Geldik, sizi bulamadık." deriz.
______________________________________________________________
7. Ben, ona "Filmi seyrederken çok korktum." dedim.
______________________________________________________________
8. Mustafa, bize "Bu yıl 500 tane daha ağaç fidanı diktim." dedi.
______________________________________________________________
9. Bedri, bana "Geçen gün Ünal'la konuştum." dedi.
______________________________________________________________
10. Ben, Kadir'e "Yemeklerini çok beğendim." dedim.
______________________________________________________________
B2
5. ÜNİTE
C. Aşağıdaki cümleleri "-dık, -dik" ile dolaylı anlatıma çeviriniz.

1 - Aynur "Birol gelmiş." dedi.


______________________________________________________________
2- Ben, ona "Bebekken balkondan düşmüşüm." dedim.
______________________________________________________________
3- Hasan, bize "Aykut kumarda çok para kaybetmiş." dedi.
______________________________________________________________
4- Ben, Pervin'e, "Pınar senin laflarını duymuş." diyeceğim.
______________________________________________________________
5- Tamer, bize "Rüstem dünkü şakamıza çok fena kızmış." dedi.
______________________________________________________________
6- Ben, ona "Her sabah beni eşim uyandırıyor." dedim.
______________________________________________________________
7- Biz, onlara "Patrondan çekiniyoruz." dedik.
______________________________________________________________
8- O "Şu anda çalışıyorum." diyor.
______________________________________________________________
9- Onlar, ona "Sinemaya gitmiyoruz." dedi.
______________________________________________________________
10- Ben, Sami'ye "Gitar çalmayı öğrenmek istiyorum." diyeceğim.
______________________________________________________________
11 - O, bana "O her zaman öyle ileri geri konuşur." dedi.
______________________________________________________________
12- Ben, ona "Burada kışın çok kar yağmaz" dedim.
______________________________________________________________
13- Tarık, bana "Her sabah saat tam altıda kalkarım." dedi.
______________________________________________________________
14- Biz, yeni gelen elemana "Biz burada çok çalışırız." dedik.
______________________________________________________________
15- Erol "Ben kahvaltı yapmam." dedi.

______________________________________________________________
B2
5. ÜNİTE
“-DIk”lı Dolaylı Anlatım (mı/mi’li soru cümlelerinde)

Benim gidip gitmediğimi Benim gitmem gerekip gerekmediğini

Senin gidip gitmediğini Senin gitmen gerekip gerekmediğini

Onun gidip gitmediğini Onun gitmesi gerekip gerekmediğini

Bizim gidip gitmediğimizi Bizim gitmemiz gerekip gerekmediğini

Sizin gidip gitmediğinizi Sizin gitmeniz gerekip gerekmediğini

Onların gidip gitmediklerini Onların gitmeleri gerekip gerekmediğini

D. Aşağıdaki cümleleri dolaylı anlatıma çeviriniz.


1- Ben, onlara "Beni arayan oldu mu?" diye sordum.
______________________________________________________________
2- O, bana "Bu yaz bir yere gidebildin mi?” diye sordu.
______________________________________________________________
3- Onlar, bana "İsmail'le görüşüyor musun?” diye sordu.
______________________________________________________________
4- Biz, ona "Hayvanları sever misin?" diye sorduk.
______________________________________________________________
5- O, bize "İzmir'e uçakla mı gittiniz?" diye sordu.
______________________________________________________________
6- Orhan, bana "Hala küs müyüz?" diye sordu.
______________________________________________________________
7- Ben, şefe "Yarınki toplantıya katılmam gerekiyor mu?" diye sordum.
______________________________________________________________
8- Eşim, bana "Senin bugün işe gitmen gerekmiyor mu?" diye sordu.
______________________________________________________________
9- Ben, onlara "Ben de gelmek zorunda mıyım?" diye sordum.
______________________________________________________________
10- O, bize "Bu işi yapmaya mecbur musunuz?" diye sordu.
______________________________________________________________
11- Sen, Ali'ye "Sizi tanımıyor muyum?" diye sordun.
______________________________________________________________
12- Sen, bana "Güzel gitar çalıyor musun?" diye sordun.
______________________________________________________________
B2
5. ÜNİTE
“-AcAk”lı Dolaylı Anlatım
Benim okuyacağımı Benim okumayacağımı

Senin okuyacağını Senin okumayacağını

Onun okuyacağını Onun okumayacağını

Bizim okuyacağımızı Bizim okumayacağımızı

Sizin okuyacağınızı Sizin okumayacağınızı

Onların okuyacaklarını Onların okumayacaklarını

E. Aşağıdaki cümleleri dolaylı anlatıma çeviriniz.


1- Annem, bana "Bu hafta kardeşin gelecek." dedi.

______________________________________________________________

2- Ben, ona "Yarın işe erken gideceğim." dedim.

______________________________________________________________

3- Serkan, eşine "Bugün yemek pişirmeyeceğim." dedi.

______________________________________________________________

4- Ben, sana "Saat dörtte İstanbul'da olacağız." demedim mi?

______________________________________________________________

5- Rahmetli Hatice teyze "Yardım ederseniz, size şeker vereceğim." diyordu.

______________________________________________________________

6- Babam "Ben yanında olacağım." dedi.

______________________________________________________________

7- 0, bize "Bu konuda doktora yapacağım" dedi.

______________________________________________________________

8- Onlar, Akif e "Bundan sonra ne hakkında şiir yazacaksınız?" diye sormuş.

______________________________________________________________

9- Ben, ona "Bunu Dursun'a anlatacağım." diyeceğim.

______________________________________________________________

10- Biz, onlara "Alanya'da hangi otelde kalacaksınız?" diye sorduk.


______________________________________________________________
B2
5. ÜNİTE
“-AcAk”lı Dolaylı Anlatım (mı/mi’li soru cümlelerinde)

Benim gidip gitmeyeceğimi sormak


Senin gidip gitmeyeceğini sormak
Onun gidip gitmeyeceğini sormak
Bizim gidip gitmeyeceğimizi sormak
Sizin gidip gitmeyeceğinizi sormak
Onların gidip gitmeyeceklerini sormak

F. Aşağıdaki cümleleri dolaylı anlatıma çeviriniz.


1- O, bana "Hasan'la konuşacak mısın?" diye sordu.
______________________________________________________________
2- Hüseyin, sekretere "Kemal beyle görüşebilir miyim?" diye sordu.
______________________________________________________________
3- Ben, sana "Yarın gelmiyor musun?" diye sordum; niye cevap vermiyorsun?
______________________________________________________________
4- O, bana "Beni de tatile götürecek misin?" diye sordu.
______________________________________________________________
5- Davut, bize "Atina'ya uçakla mı gideceksiniz?" diye sordu.
______________________________________________________________

6- Ben, eşime "Yarım saat sonra burada olabilir misin?" diye sordum.
______________________________________________________________
7- Onlar, bize "Tamer gelecek ay mı evleniyor?" diye sordu.
______________________________________________________________

8- Onlar, bana "Eşini bizimle tanıştırmayacak mısın?" diye sordular.


______________________________________________________________
9- Marco, bana "Bir dilim kek daha alabilir miyim?" diye sordu.
______________________________________________________________
10- O, bize "Bana Dilmer'e yakın kiralık bir ev bulabilir misiniz?" diye sordu
______________________________________________________________
B2
5. ÜNİTE
ÇÖLLER
Çöller, az şeyin yetişip az miktarda şeyin yaşayabildiği, kumlarla kaplı boş sahalardır. Afrika, Asya,
Avustralya ve Amerika'da çöller vardır, ama en büyüğü ve en meşhuru Kuzey Afrika'da bulunan Büyük
Sahra'dır.
Bir çölden geçmek her zaman tehlikeli bir macera olmuştur. Gündüz sıcaklık dereceleri çok yüksektir ve
geceleri sıfırın altına düşebilir. Su kıtlığı, güneşin kızgın ışıkları, çöl fırtınaları ve diğer sıkıntılar Büyük Sahra
gibi çöllerde yolculukları daima dünyanın en kötü seyahati şekline sokmuştur. Atlar, öküzler çöllerdeki
şartlara uyamazlar. Çölde kullanılan hayvan, içine suyun depo edilebildiği devedir. Üç gün su içmeden
gidebilir. Eski zamanlardan beri deveye "Çöl gemisi" denmiştir.
Deniz nasıl karayı azar azar aşındırırsa, rüzgârlar tarafından uçurulan çöl kumu da aynı şekilde tarlalara
doğru ilerler. Kumlu bozkırların devamlı yayılışını nasıl durdurabiliriz? Bu, çok miktarda su meselesidir.
Ağaçlar, çalılıklar, otlar ve her çeşit yeşillikler yağmurun yağmasına yardım eder. Ağaçlar kesilirse ve keçi
gibi hayvanların başıboş dolaşmalarına ve ne isterlerse yemelerine izin verilirse yağış azalır. Bir zaman
gelebilir ki, hiç yağmur yağmaz.
Dünya nüfusu her sene artmaktadır. Bazı memleketlerde yiyecek kıtlığı vardır. Bu sebepten faydasız
çölün yayılmasını engellemeliyiz. Nil gibi büyük bir nehir bile Büyük Sahra'nın ancak çok sınırlı bir parçasını
sulayabilmektedir.
G. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.

1. Nerelerde çöl vardır ve en büyüğü, en meşhuru hangisidir?


______________________________________________________________
______________________________________________________________
2. Çölde yolculuk sırasında karşılaşılan sıkıntılar nelerdir?
______________________________________________________________
______________________________________________________________
3. Tarlalar nasıl çölleşebilir?
______________________________________________________________
______________________________________________________________
4. Çölde hangi hayvanla seyahat edilebilir, niçin?
______________________________________________________________
______________________________________________________________

5. Özellikle hangi sebepten dolayı çölleşmeyi engelleyemeyiz?


______________________________________________________________
______________________________________________________________
B2
5. ÜNİTE
H. Aşağıdaki cümleler metne göre doğru ise “D” yanlış ise “Y” koyunuz.
1. Atlar, öküzler çöllerdeki şartlara uyabilirler. ( )

2. Nil nehri Büyük Sahra'nın tümünü sulayabilir. ( )

3. Ağaçlar azalırsa çölleşme artar. ( )

4. Deve dört gün su içmeden gidebilir. ( )

HALK DOKTORLUĞU
Tıbbın bugünkü kadar gelişmediği zamanlarda hastalıkları iyileştirmek için halk hekimleri çeşitli yollar aramışlar.
Doktor az olduğu için halkın içinden bu konuya ilgi duyan kişiler doğadaki bazı şeyleri kullanarak hastalığı iyileştirmeye
çalışmışlar. Halk hekimliğinde, bir hastalık ortaya çıktığı zaman ve bir ilaç veya tedavi yöntemi uygulandığı zaman hasta ya
iyi olur ya da ölür. Eğer hasta iyi olursa bu tedavi yoluna ve kullanılan ilaca devam edilir. Eğer hasta iyi olmazsa uygulanan
tedavinin, bu hastalık için olmadığına karar verilir.
Türkiye'de de eskisi kadar değil ama hâlâ halk hekimliğine inanılır ve halk hekimliği metotları kullanılır. Türkiye'de
halk hekimlerinin yaptığı ilaçlara kocakarı ilaçları denir. Bu ilaçların modern laboratuvarlarda denenip hazırlanmadığı için
faydalı değil, hatta çok zararlı olabileceği söylenir ve kullanılmaması tavsiye edilir. Modern ilaçlar ve yöntemler
laboratuvarlarda kobay farelerde denenir ve faydalı olup olmadığı bulunur. Halk doktorları ilaçlarını hasta insanda dener ve
olumlu veya olumsuz sonuç alır. Bir fare ve bir insan tam aynı olamayacağı için belki halk hekimlerinin ilaçları daha faydalı
mı acaba? Ben karar veremedim, siz ne düşünüyorsunuz?
Kanser ve ameliyat gereken bazı hastalıklarla halk hekimliği ilgilenmez, bu tip hastalıkları modern tıbba havale eder.
Halk ilaçlan birçok hastalık için hâlâ kullanılmasına rağmen günümüzde insanlar modern tıbba güvenmektedir.
Küçük rahatsızlıklarda halk ilaçları kullanılır. Mesela; arı soktuğu zaman arının soktuğu yer suya tutulur veya çamur sürülür.
Ateş çıktığı zaman sirkeye batırılmış bez alma, boyuna, el ve ayaklara konur. Ayak burkulduğunda kuru soğan tuzla veya
zeytinle havanda dövülüp burkulan yere bağlanır.
(T.C. Kültür Bakanlığı web sitesinden alınmıştır, (www.kultur.gov.tr))
İ. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.
1- Halktan bazı kişiler niçin doktorluk yapmaya başlamışlar?
______________________________________________________________
2- Yeni denenen ilacın ve tedavinin faydalı olduğu nasıl bilinirmiş?
______________________________________________________________
3- Niçin kocakarı ilaçlarının zararlı olabileceği söylenir?
______________________________________________________________
4- Modern laboratuvarlarda kobay fare nasıl kullanılır?
______________________________________________________________
5- Halk hekimliği ne tür hastalıklarla ilgilenmez?
______________________________________________________________
6- Ayak burkulduğunda hangi halk ilacı nasıl kullanılır?
______________________________________________________________

You might also like