You are on page 1of 29

YAPISALCILIK

Birey Yaymc,hk:
VE
Felsefe Dizisi: 5
POSTYAPISALCILIK
Yaym Yonelmeni
Mahmul Balel

Dizgi -Mizanpaj MICHEL FOUCA ULT


birey

Kapak HaZlrhk
Yunus Karaaslan

c;evirenler
Baskl : Kenan Ofset
Umit Uma~ - Ali Utku
Tel: 0212 (i 13 3 1 20

ISBN: 975 - 8257 - 20 - X

1. Bask!: Mart 1999


• •

2. Bask!: Ekim 200 I

birey yaymcJl.k
Yerebalan Cad. <;:alal~e~me Sk. birey
Orelmen i~ham No: 17 Cagaloglu I istanbul
Tel: (0212) 5 I I 33 69 Fax: (0212) 511 77 16
web: www.bireykitap.com
.. .
Ic;INDEKILER

Sunu§ 7
Yap.salclhk ve Postyaplsalclhk
Michel Foucault lie Bir Gorii~me 9
Sunu§

"Entellekttiel umutsllzluk korkakhkla ya


da rtiyalara dalmayla degil §iddetle sonlamr.
Bu nedenle belirli soru§turmalardan vazgec;-
menin alanag! yoktur. Bu sadece bastmlamaz
ofkenin dl§a nasil vurulacagml bilme mesele-
sidir.
Goerges Bataille*

<;:ic;egi bumunda felsefesever bir edebiyatC;I ile yine c;ic;egi


bumunda edebiyatsever bir felsefecinin karlarla kaph beyaz bir
kentin universitesinde yer yer birlikte okuma ve yeniden oku-
malanmn kendilerini ic;ine aldlgl okuma seruveni saYIslz metni
gozden gec;irmelerine vesile oldu, oluyor. Kendi dillerinde
olmayan metinleri sokumlerken bir yandan da verilen emekler
buhar olmasm diye bu c;abalan bir c;eviri kahbmda aqivleme
yolunu sec;tiler, sec;iyorlar..
7
Heidegger kara Orman'dazamamm ge\,irdigi giinlerde,
havamn soguk, fJrtmah ve tipili oldugu gunleri "felsefe yap-
manm tam zamanl" diye dii§iiniir ve kuliibesine \,ekilerek
dl§arlsma inat slcakhklar iiretirmi§. Ya§adiklarl bu beyaz kentin
uzun ve soguk ki§ gecelerini felsefe ile ugra§manm tam da
zamam sayarak fakiilte kantininin SICak ko§elerinde \,evirdikleri
elinizdeki bu soyle§i Foucault okumalan siirecinde
kar§J1a§tiJdarl ve okuyup \,evirmeye \'ah§ITken \,ok eglendikleri
bir metindi. Foucault'nun kendine ve yaptiklarma dair kendi
agzmdan a\,lklamalarl olduk\,a ilgin\' gelmi§, onlarl hem §a§Jrtlp
hem de giildiirmii§tii.
Bu kisa soyle§i bir kenarda dururken, yaymevinden gelen bir
teklif iizerine bOyle bir giri§imin hi\'te fena ohnayacagl ve
Foucault okurlarmm da en az kendileri kadar ilgin\, bulacagl bu YAPISALCILIK VE POSTY APISALCILIK
soyle§iyi onlarla payla§mamn bir gorev oldugu dii§iiniildii.
Elinizdeki soyle§i \,evirisi bir dayanl§manm iiriiniidiir. Klta •
Michel Foucault lIe Bir Gorii§me
Avrupasl Felsefesinde \,evirenler olarak onlan derin yeniden
yolculuklara \,ikardl. Bunlardan birinde yeniden kar§lla§mak Gerard Raulet
umuduyla...
Umit UMA<; - Ali UTKU
Atatiirk Universitesi 1999 RAULET:
NasI! ba§lamamlz gerekti.gini bilemiyorum,
(*) Fragman 1929 Yllmda Salvador Dali'nin "The Ashnda kafamda iki soru var. I1ki global bir terim
Lugubrious Game" adh tablosunun reprodiiksiyonuna izin ver- olan "post-yapisalclhk" In kokeni nedir?
memesi iizerine bataille'm onu §ematik olarak yorumladlgl "Le
leu lugubre" ba§hkh makalesinden ahmm§tJr. Documents, no.
7, Paris 1929 FOUCAULT:
Oncelikle, yaplsalcl al(lmdaki onciilerden hi~biri-ama
goniillii olsun olmasm yaplsalCl diye adlandmlanhirdan
hi~biri-yaplsalclhgm biitiiniiyle ne hakkmda oldugunu
a~lk~a bilmiyorlardl.Dogrusu, linguistik, kar§lla§tlrmah

8 9
mitoloji gibi yok kesin disiplinlerde yaplsal yontemJeri bir ronesansma §ahit olurken biz de - sanmm bu biyim-
uygulayanJar yapIsalClh~n ne oldugunu §tiphesiz biJiy- ci dti§tincenin ve incelemenin yeni bir modeli olan -
orlardl fakat hiybiri bu yok kesin disipJinlerden aynhr yaplsalcJlik olarak bilinen §eyin Batl Avrllpa'daki
aynlmaz yaplsalClhgm ne oldugunu tam olarak bilmiy- dogumuna §ahit oJduk. Bu da benim yaplsalclhk olgusu-
orlardl. .';)u anda yaplsalclhk olarak bilinen §eyin yeni bir nun yerini, onu biyimsel dti§tincenin genel egiliminin
tammml yapmaya kalkl§mamn ne kadar ilgin y iyine yeniden yerle~tirerek, nasI I belirledigimi gosterir.
olacagmdan emin olmamakJa beraber, yirminci ytizytl
boyunca BalIh ktilttire sinmi§ biyimciligin farkJI ttirleri-
ni ve biyimsel dti§tinceyi ara§tmnamn daha ilgin y ola- RAULET:
biJecegi kanaatindeyim. Resjmde-}'.lLd.a biLirnsel mtizik Batl Avrupa'da, Almanya, Ele§tirel Kuram
ara§tIrmalanndaki biyimciJigin mtistesna yazg~slIll· yit-dit- baglammda Fransa'dan daha erken ba§layan (64 ya
mimarideki, folklor ve efsane yoztimJemeJerindeki one- da 65'den beri iiniversitelerde belli bir ajitasyon
- •.__ ..o~ _

mlm ya da kuramsal dti§tinceye uygularu§lm gozontine vardl) ogrenci hareketierini ozellikle tasarlamak
aldlglmlzda, biyimciligin yinninci ytizYIJm muhtemelen egilimindeydi.
en yarplCI ve aym zamanda en gtiylti aklmlarmdan birisi
oldugu aylktu ve samnm biyimciJigin sik slk politik FOUCAULT:
durumlarla hatta poJitik hareketlerle ili§kilendiriJdigini Evet.
belirtmekte ve Rus biyimciligiyle Rus devriminin
ili§kisini daha yakmdan inceJemekte de yarar var.
Yirminci ytizYllm ba§lanndaki biyimci dti§tincenin ve RAULET:
biyimci sanatm roW, onlarm ideolojik degeri, farkJl poli- AC;lkc;asl, Ele§tirel Kuram'la ogrenci hareketi
tik hareketlerle olan baglar-btittin bunlarm ttimti yok arasmda zorunlu bir ili§ki yoktu. Varsa bile, ogrenci
ilginy olabilecektir. BelJiba§h Dogu bloku tilkelerinin- hareketi Ele§tirel Kuram'l arac;salla§hrdl ya da
ozellikJe <;:ekoslovakya'mn-kendilerini dogmatik ondan yararlandl. Aym §ekilde yaplsalclhk ve 68
Marksizm'den kurtarma yabaJannm yanktlandlgl arasmda da dogrudan bir baglanh yoktur.
altrm§lI yllJarda,Batl Avrupa ve Fransa'daki yaplsalcl
akImm bunlardan ne kadar uzakta oldugunu gonnek FOUCAULT:
beni oldukya sarstI ve elWi yillann ortasmdan altml§lI
Bu dogru.
ylllann ba§lanna doilfll <;:ekosJovakya gibi tilkeler sava§
oncesi (pre-war) Avrupa biyimciliginin eski geleneginin

10 II
RAULET: RAULET:
Referanslar bulmak i"in anti-dogmatik bir
Fakat, bir < bi"imde, yaplsalclhgm zorunlu bir
ba~langl" oldugunu soylemiyor muydunuz? 'Iddet.....

FOUCAULT: FOUCAULT:
HaylI. Fikirh;rin bu diizeninde hi<;: bir§ey zorunlu Ve araSlIa ofkeli bir dogmatizm i<;:in onlan arayarak.
degildir. Fakat, <;:ok <;:ok kabaca anlatmak gerekirse: 20.
yiizyJ1m ilk ii<;: <;:eyreginde bi<;:imci kiiltiir, dii§iince ve RAULET:
sanat genellikle sol politik hareketlerle-ya da ele§tiriler- . Ya Freud ya da yaplsalclhk yoluyla.
le-hatta belirli devrimci olayl.arla ili~kilendirildi; ve
Marksizm bunlann hepsini orttii. Bu, bi<;:imciligin, 30'lu
yillardan itibaren daha da netIik kazanan, sanatta ve FOUCAULT:
kuramdaki yIktcl ele§tirelligiydi. 30 yll sonra belli ba§1J. Dogen. Gnun i<;:in bir kez daha 19.yiizytl boyunca
Dogu bloku iilkelerinde hatta Fransa'da bi<;:imcilikten romantizmin ve hatta pozitivizmin kendi tarzmda onem-
a<;:Ikp esinlenmi§ <;:oziimleme tiirleriyle Marksist dog- Ii oldugu kadar, bi<;:imciligin tarihini yeniden
matizmi sarsmaya ba§layan insanlar goriiyordunuz. degerlendirmek ve Fransa'daki bu minor (azhk)
1968'de Fransa'da ve diger iilkelerde ne oldugu oncelik- yaplsalcl olaYl -nisbeten klsa, dag1I1lk bi..imleriyle - 20.
Ie son derece i1gin<;: ve aym zamanda olduk<;:a belirsizdir yiiZytllll bi<;:imcilik olgusu i<;:inde daha geni§, yeni bir
- i1gin<;:ligi belirsizliginden dolayldlI. BU,sIk slk kendi yere yerle§tirmek istiyorum.
kendilerine gii<;:lii bir Marksizm referansl atfeden ve par-
tilerin dogmatik Marksizm'i ile kar§lla§tmldlgmda (vis-
a-vis) §iddet yanhsl bir ele§tiri iistiinde Israr eden RAULET:
hareketler sorunudur. Ger<;:ekten de, Marksist olmayan Pozitivizim'e daha son'ra donecegiz. ~imdilik
(non-Marxsist) dii§iincenin belli bir tiirii ile bu Marksist bagda~tlrmaclhga (=synecretism) son vermi~ ve
referanslar arasllldaki kaqlhklI etkilenirn alam ogrenci biitiin bu par"alan birle~tirebilmeyi bllliarml~ bir
hareketlerinin geli§tigi alandl. Hareketler bazen devrim- figiir olan Lacan gibi insanlan ke~fetmek umuduyla,
ci Marksist soylemi abartlmn doruklanna ta§lyordu. hemen hemen iizerinden bir kez daha ge"tigimiz bu
Fakat aym zamanda da genellikle bu soylem tiiriiniin Franslz evriminin geli~im "izgisini izlemek istiyo-
kar§ltl olan anti-dogmatik §iddetin etkisi altlllda rum. (Hem "ok dogmatik ve hem de anti-dogmatik
kalIyordu. bir iradeden esinlenmi~) Marks'a, Freud'a ve
13
12
yaplsalclhk'a referanslann bir geli§im c;izgisi. Daha FOUCAULT:
da iitesi, bu yakla§lm Vincennes'da, Lacan'dan Hayrr, bunun yok dogru oldugunu sanmlyorum.
iigrencilerine bilgece bir yamt C;lkardl. Lacan, kaba- Birincisi, benim konumumu biliyorsunuz. Ben daima
ca, §unu siiylemek istiyordu:,"Marks ve Freud'u Franslz dii§iincesini bir yerde Freudyen-Marksist, bir
birle§tirmek istiyorsunuz. Psikanaliz size bir efendi ·ba§kasmda ke§fedilmi§ Nietzsche sonrasl olarak sunan
anyor oldugunuzu iigretebilir; ve siz bu efendiye bu sentez bi~imlerinin birazclk §iiphecisiyim. 1945'ten
sahip olacaksmlz." ·birle§tirme giri§iminden beri biitiin bir politik ve kiiltiirel nedenler alam i~in
aynh§m a§Ir1 iilc;iide §iddetli bir tiirii. Ben, Vincent Marksizm, Fransa'da, Sartre dii§iincesinin bir siire i~in
Descombes'm , §iiphesiz sizinde bildiginiz, kitabml bastmlmasl olanakslz bir boyutu idi. 0 zamanlar bu
(Le meme et L'autre) okudum. dii§Unce kesinlikle ~ok kapali bir boyuttu vegorkemli
bir §eydi. Aynca Fransa'da, 1945'den 1955'e kadar olan
FOUCAULT: donemi unutmamamlz gerekir. Biitiiniiyle Franslz
Haylr, varhgmdan haberim var ama okumadul1. iiniversitesi-geleneksel iiniversite denilen §eye kar§.l
olan baen rY. Franslz iiniversitesi-yogunlukla Freudyen-
Marksist olmayan ama Husserlyan-Marksist olan
RAULET: biqeyleri in§a etme goreviyle me§guldii. Fenomenoloji-
...esas itibanyla, Marksizm ve Freudyanizmi Marksizm ili§kisi. Bu, bir grup insanm tiimiiniin
birle§tirmedeki bu beyhude c;abadan kurtulmak yabalarmm ve tartl§malarmm tehlikede olmasl demekti.
amaclyla 1972'ye kadar beklemek zorunlu idi; ve bu Fenomenoloji' den Marksizm'e hareket eden Merleau-
kurtulu§ Lacan'cl okuldan gelen Deleuze ve Guattari Ponty ve Sartre kesinlikle bu eksen iizerinde ~ah§lyor­
tarafmdan. ba§anldl.. Ben, bir yerde, bu verimsiz lardl. Desanti'de.
birle§tirme giri§iminden kesinlikle, ama Hegel'in
ele§tirebilecegi bir §ekilde, kurtuldugumuzu yaz·
maktan c;ekinmedim. Ba§ka bir deyi§le, bizi bu RAULET:
olanakslz sentez mevkiine ta§lmasl ve daha ziyade Dufrenne, hatta Lyotard bile.
Marks ve Freud'un bu olanakslz birle§tirilmesi
konusunda gorii§ almak ic;in iic;iinc;ii bir adamm FOUCAULT:
·Nietzsche· pe§ine dii§tiik. Her durumda
Ve kesinlikle Marksist olmayan arna Marksizm'den
Descombes'a giire Nietzsche'ye ba§vurma egilimi
habersiz bir fenomenolojist olan Ricoeur...Boylece,
1972'de ba§ladl.Ne dii§iiniiyorsunuz?
oncelikle Marksizm'le fenomenolojiyi evlendirmeye
14 15
<;:ah§tJ.lar ve bu daha soma ger<;:ekle§ti; ve yaplsalcl §eyi daima par<;:alamaya <;:ah§tiklarl ger<;:egidir.Ve dil
dti§iincenin belli bir tiirti- yaplsalcl yontem- olarak sorunlarmm ileri siiriildtigii zamanlarda Lacan "Ne
geli§meye ba§ladl. Burada da biz yaplsalclhgm fenome- yaparsamz yapm bilin<;:aln aslmda fenomenolojik oznenin
noloji ile yer degi§tirip Marksizm'in partneri oldugunu hassas oldugu anlamm tartl§maya a<;:ik sonu<;:lanna asia
gordiik. Bu hareket fenomenolojiden Marksizm'e dogru indirgenemez." dediginde linguistik<;:ilere tamamlyla
bir hareketti ve temelde dil problemiyle ilgiliydi. kar§lt olan bir sorun ortaya atIyordu. Boylece fenome-
Sarunm §u olduk<;:a <;:arplCI bir nokta: Merleau Ponty'nin nolojik ozne, linguist kuramda oldugu gibi, bir kez daha
dil ile kar§lla§mas!.Ve bildiginiz gibi onun somaki dl§laruyordu. Ve Lacan'm, bilin<;:alumn bir dilin yaplsl
<;:ah§malan bu soruna yonelmi§tir. Merleau Ponty'nin, gibi yapllandlgml soylemesi olduk<;:a anla§llabilirdir.
oliimtiniin iizerinden elli yI.i ge<;:mi§ olmasma ragmen Birisi ya da hepsi i<;:in problem aym tiirdendi.Boylece bir
Franslz linguistik<;:ileri ve fI1ologlarmca tanmsa da kiilttir- Freudyen-Yaplsalcl- Marksizm'e sahip olduk: Ve alum
Iii kesim tarafmdan pek tanmmayan, Saussure'iin <;:izdigim nedenlerle dl§lanan fenomenolojiyle ni§anhlann
konu§malanyla ba§ladlgl bir ka<;: konferansl a<;:lk<;:a kii<;:iik denecek bir ba§anlarl vardl, herbiri, srraslyla,
hatrrhyorum. Boylece dil problemi ortaya <;:iku ve fenom- Marks'la flort ediyordu.Yalmz hi<;:birisinin i§i biitiiniiyle
enolojinin, oznenin (fenomenolojik anlamda), anlarnm iyi gitmiyordu. Elbetteki bunu <;:ok genel bir aklm
tartl§I1masml engellemeyen linguistik tipin yaplsl hakkmda konu§uyormu§um gibi tammhyorum,
tarafmdan iiretilebilecek anlamm sonu<;:lan i<;:in a<;:iklaYlcl anlattIklanmm hepsi §iiphesiz ger<;:ekle§ti ve belli bir
olan yaplsal <;:oziimleme ile boy ol<;:ii§emeyecegi a<;:lga saylda bireysellikleri de etkisi altJ.na ald!.Fakat,tabiiki, bu
<;:iktJ. ve dogal olarak Marksizm'in fenomenolojik partneri mml izlemeyen ki§ilerde yard!. Muhtemelen Comte
dile hitap etmedeki yeteneksizliginden dolayl kendi ken- zamanmdan beri, Fransa'da onemli bir gelenek olan bilirn
dini d1§lanml§ buldu ve yaplsalcllik yeni gelin oldu. Ben tarihiyle ilgilenmi§ insanlarl kastediyorum. Ozellikle
yaplsalclhga boyle baklyorum.Psikanaliz-btiyiik bir Franslz iiniversitesinde-gen<;: Franslz iiniversitesi- son
boliimii Lacan'm etkisinde olan- ,ger<;:i <;:ok farkh ama, derece etkill bir figiir olan Canguiihem'i. Onun ogrenci-
aynca benzer olmayan bir problem dogunnu§ olsa da. lerinden hi<;:biri ne Marksist ne Freudyen ne de yaplSalCI
Zira, bilin<;:altJ., fenomenolojik tiiriin hi<;:bir tartl§masmda idiler ve tabiiki, kendimden de bahsediyorum.
one <;:lkmad!. Bunun en kesin kamtJ, en azmdan
Franslz'lann onu oyle gordiikleri gibi, Sartre ve Merleau- RAULET:
Ponty'nin-digerlerinden bahsetmiyorum- oznenin
olu§umunu dogrulamak amaclyla pozivitizm, mekanizm Sizde bu insanlardan biriydiniz 0 zaman.
veya §eycilik (somut<;:uluk,chosism) olarak gordiikleri

16 17
FOUCAULT:
isterim,. Biz fenomenolojiyle, bir bilim tarih~isi olan ve
. Hi~bir ~aman bir Freudyen olmadun, hi~bir zaman
Alman arkaplaruyla, 1930 ve 1935 yIllarl arasmda
bIrr Mdarkslst olmadlm ve hi~bir zaman bir yaplsalcl
o rna 1m. . Fransa'ya gelmi§, Koyre gibi birinde kar§ila§IYoruz. Ben
fenomenolojik bir perspektif i~inde bilginin ve rasyon-
alitenin tarihsel ~oziim1eme metoduna inandlm ve bunu
geli§tirdim. Bana gore, problem, burada daha once bah-
RAULET: settiklerimize benzemeyen bir anlamda ~r~evelenmi§ti.
Ev~t, burada da bir formalite olarak ve diizenli Fenomenolojik, tarih-a§In (transhistorical) ozne, akI!
A.~enkan okuru. yanh§ izlenime kapIlmasm diye tarihinin bir a~Iklamasml temin edebilecek midir? Bu
blZlm. sadece tanhlere goz atmaya gereksinimimiz anlamda, Nietzche'yi okumam, benim i~in bir kmlma
var, SIZ ba§ladmlz... noktasl oldu. Sadece, akIl tarihi olarak sunulan bir ozne
tarihi vardl; fakat, biz asla, rasyonalist oznenin bir ilk ve
kurucu eylemini ortaya ~Ikaran akll tarihini talep
FOUCAULT:
etmedik. Nietzsche'yi tesadiifen okudum ve 0 zamanlar
Ilk kitablml yazmam ogrencilik giinlerimin sonuna Fransa'da en etkili bilim tarih~isi olan Canguilhem'm da
rastlar. Bu Madness and Civilization (Deliligin Tarihi ) Nietzsche'yle ilgilendigini ve yapmaya ~h§lIglm §eyi
drr ve 1955-60 arasmda yazIlml§trr. Bu kitap ne biitiiniiyle kabule hazrr oldugunu goriince §a§rrdun.
Freu?yen ne Marksist ne de yaplsalclydl. 0 za'man
oldugu §~kilde, §imdi .de tuhaf goriinebilecegi gibi
Nletzsch~ y153 te, blOnm bilgi tarihinde -akIl tarihind _ RAULET:
rasyonahtenm ozenli bir tarihini nasJI yapacagm~ Ote yandan onun eserlerinde Nietzsche'nin
so~§turma perspektifinden okudum. 19. yiizyilm prob~ farkedilebilir izleri yoktur.
leml de buydu.

FOUCAULT:
RAULET:
Ama var ve onlar ~ok a~lk. Hatta apa~Ik referanslar
Bilgi, akd, rasyonalite. var, sonraki metinlerde, ilk metinlerindekinden daha
a~Ik. Frahslz dii§iincesinin ve hatta biitiiniiyle yirminci
FOUCAULT: yiizyll dii§iincesinin Nietzsche ile ili§ki kurmasl,
.B!lgi, akd,. ras~onalite ve rasyonalitenin ozenli bir anla§llabilir sebeblerden dolayl zordu. Fakat ben
tarlhmm olabilrrhgl. ..Burada, bir kez daha soylemek kendimden bahsediyorum, aynca Deleuze hakkmda
konu§mamlz gerekir. Deleuze, Nietzsche Ozerine
18
19
kitabml 1960 dolaylannda yazdI. Bu kitap 1965 de Nietzsche'ye ba§vuran ilk ki§iler Marksizm'den kurtuI-
ortaya 91km1§ olmah. Deleuze, Hume'daki ve yine §u manm yolunu degiI, fenomenolojiden 9lk1§m yolunu
sorudaki empirizm ile ilgilendi: Fenomenolojide sahip arlyorladl.
oldugumuz ozne kuraml tatmin edici midir? Ve 0,
Hume'un empirizminin on yarglsl araclhglyla bu soru- RAULET:
dan pa9aslill kurtaramadl. Nietzsche'yle aym ko§ullar
Su ana kadar, bilim tarihl;ilerinden, bir bilgi tad-
altmda kar§lla§llgma eminirn. Bu yiizden, all1ru§larda
hinin, bir rasyonalite tarihinin ve bir akl1 tarihinin
yer alan her §eyin fenomenolojik ozne kurammm tat-
yazlmmdan bahsettiniz. Nietzsche'ye donmeden once
minsizliginden yiikseldigini ve terimi olumlu ya da
soylediklerinizin 1§lgmda, e§anlamh olarak ahmlan-
oIumsuz kuIIam§lmlza gore, linguistigin, psikanalizin
abilecek bu dort terimi klsaca tammlayabilir miyiz?
veya Nietzsche'nin dogruItusunda farkh 9l1gmhklara,
kurnazWdara, onernIi bulu§lara bula§l1g1fU soylemek
isterim. FOUCAULT:
Haylr, haylf. Ben bir90k faktorlere ve bir90k farkb
problemlere bula§ml§ bir aklml tammbyordum. Bu
RAULET:
problemlerin tlpallp benzer olduklarml soy~emIYoru~.
En azmdan, Nietzsche oznenin kurucu eyleminin Soru§turmarun smularl ile onlan iistlenenlenn yaklllhgi
ortadan kaldlTllmaSI il;in belirleyici bir deneyimi arasmdaki akraballktan bahsediyorum.
temsil ediyordu.

RAULET:
FOUCAULT:
Hepsi aym. ili§kiyi al;lkl;a belirlemeye l;ah§abilir
Tamamen ! Ve bu da, Bataille ve Blanchot gibi miyiz? Bunun kitaplanmzda, ozellikle Arch~olog!.
Franslz yazarlann bizim i9in neden onemli oIdugunu of Knowledge (Bilginin Arkeolojisi) de, bulunabl1ecegl
gosteren noktadu. Nietzsche'yi okoma sebebirni merak dogrudur. Vine de bilim bilgi ve akl1 arasmdaki bu
ettigimi daha once soyledirn. Fakat 90k iyi biliyorum. iIi§kiIeri a",kl;a belirlemeye 93ll§3bilir miyiz? .
Ben onu BataiIIe'dan dolayl okudum ve Bataille'da
BIanchot'dan dolayl. DolaYlslyla Nietzsche'nin 1972'de
ortaya 9lkl1g1 biisbiitiin dogru degildir. 0 I972'de, . FOUCAULT:
1960'Iar boyunca Marksist oIanlar ve Nietzsche yoluyla Boylesi klsa bir gorii§mede bu 90k kolay degiI. Bilim
Marksizm'den ka~mak isteyenler i~in ortaya ~lkl1. Fakat tarihinin Franslz felsefesinde onemli bir rol oynadlgml

20 21
soylemeliyim. Muhtemelen §unu da soyleyebilirim: RAULET:
Modern felsefenin (19. ve 20. yiizyllladaki) biiyiik Evet. Normlar,degerler iizerine meditasyon.
boliimiiniin Kant'~1 bir soru olan " Aydmlanma Nedir ?"
(Was ist Aufklarung?) den tiiredigini, ya da ba§ka bit FOUCAULT:
deyi§le, eger modern felsefenin ana i§levlerinden Max Weber'den Habermas'a kadar. Aym soru burada
birirlin, aklm "yetkin" bir bi~iminin olu§abilecegi tarih- da belirginle§iyor. Akll tarihinin, akhn iistiinliigiiniin ve
sel ugragm (moment) i~ine dogru bir soru§turma bu iistiinliigiiniin i§ledigi farkh bi~imlerinin goziinde bu
oldugunu kabul edersek, 0 zaman, "yetkin olmayan" 19. sorunlar naslldrr? ~imdi goze ~arpan §ey, Fransa'mn
yiizyll felsefesinin, bilimsel dii§iince, teknik donanlm ve Weber'ci dii§iince aklml hakkmda kesinlikle hi~ bir§ey
politik orgiitlenme tarzmda, ii~ biiyiik bi~im yoluy- bilmedigidir - ya da yalmzca ~ok miiphem ve yok dolayh
la, "i~inde, akhn ozerkligi (autonomy) kabul ettigi bu bir §eyler bildigi. Ele§tirel Kuram, Fransa'da hemen
ugrak nedir?, Akll tarihinin anlaml nedit?, Modern hemen hi~ bilinmiyordu ve' Frankfurt Okulu pratik
diinyada akhn egemenligi diye amlabilecek deger nedir? olarak ne goriilmii§ ne de duyulmu§ blr§eydl.
sorulan iistiine kuruldugunu da soylemeliyirn. Sanmm Unutmadan soyleyeyim, bu da beni biiyiileyen ve
felsefenin biiyiik i§levlerinden birisi bu ii~ ilgi alammn ~oziimleyemedigim kii~iik, tarihsel bir probleme yol
i~ine dogru bir soru§tunna yapmak, yani bir anlamda aylyor: Frankfurt Okulu'nun slgmak arayan, .yok ac~­
§eyleri degerlendirmeye almak veya aktl ilkesinin i~ine leyle aynlnu§, istenmeyen, biryok temsllclSlmn Pans e
dogru bir soru slzdlrmaktt. Devam edelim 0 zaman... 193S'de geldigi ve bekledikleri yankIyl bulamamalarmm
Kant'~l " Aydmlanma Nedir? " sorusunu kovalaylm. Bu agrrlanna gittigi bilinen bir ger~ektir. Daha soma 1940
yeniden zorIayl§, Kant'~1 sorunun Fransa'da bu tekran, geldi, fakat onlar ger~ekte daha iyi kar§llandlkl~
daha da otesi "Bilim Tarihi Nedir?" tarzmda bir ozeti, Ingiltere ve Amerika Birle§ik Devletleri'ne gltml§lerdl
pek de iyi olmayan bir nitelik kazandl. Bu bilim diinyasl bile. Boylelikle, Frankfurt Okulu ile FranslZ felsefi
in§a edilirken Grek matematigi ile modern fizik arasmda dii§iincesi arasmda-bilim tarihi ve dolaylslyla rasyon-
neler oldu? Comte'dan beri, 1960'lara kadar bilim tali- alite tarihinin sorunu yoluyla- kurulabllecek blr anlaYI§
hinin felsefi i§levi samnm bu soruyu takip etmek asIa olu§madl. Ben ogrenciyken, sizi temin ederirn,
olmu§tur. ~imdi, Almanya'da bli soru "Avrupa'da aklm, hocalanmdan herhangi birinin Frankfurt Okulu adlm
rasyonel bi~imlerin tarihi nedir?" tarzmda, bilim tari- andtgml hi~ duymadlm.
hinde degil ama Max Weber'den Ele§tirel Kuram'a kadar
uzanan giincel dii§iincede ortaya ~lktl.
23
22
RAULET :
bllgiye donii§tiiriilmii§, Ele§tirel Kuram taraflOdan
Ger~ekten olduk~a §a§lrtrcl.
tlsarlanml§ akhn bu ~atallanmaslyla, aym fikirde
olup olmadlglOlzl hala merak ediyorum. Ele§tirel
FOUCAULT: Kuram'da egemen olan fikir, akhn diyalektik birligi
. ~imdi, a~lk~asl, 0 zamanlar eger ben Frankfurt Okulu ve onun belli bir platformda -§imdilerde diizeltici
~le tam~lyor olsaydlm,· eger ozamanlar bu okulun olmaya yonelen -tamamlyla bil;imi degi§tirilmi§
ar kmda olsaydlm, soyledigim bir ~ok aptalca e i 5l1pklOhgldlr. Ozgiirle§tirme miicadelesinde soz
~or'emezd,m ve bu arada Frankfurt Okulu tarafm~:n konusu olanml§ gibi goriinende budur. Temelde,
. ~ varIar a~lldlgl bir zamanda, ben acizane patikaml eserinizden anla§IldlglOa gore," bilgi istenci " (the
IZ ~meye ~ah§lfken yaptIglm ge~ici yollann bir
will to knowledge), §oyle ya da boyle ~atallamadan
~ogundan ka~mrrdlm. Bu kadar 'rOk benzerlikleri Ie (to bifurcate), asia vazge~medi, tarih boyunca
tammlanan birbirine bu kadar benzeyen dii~iince tipI~ri yiizlerce kez ~atallama, belki de "~atallama" dogru
arasmda SIZma olmay d ( kelime degil ... Akll bilgiyi defalarca ve defalarca
" '. I~ urumu non - genetration) ~ok
ganptrr. HI~ brr§ey, ortak bir problem ger~egini ona ben- ikiye aylrdl.
zer ikl yolla yakla§maktan daha iyi gizleyemez.
FOUCAULT:
RAULET: Evet, evet, sanmm, aklm het ele§tirisinde ya da rasy-
H Birinin size §apka ~Ikaran bir Negt ya da onalite tarihinin i~ine dogm her ele§tirel soru§turmada
F abe~~as'l bulmasl ger~egi apslOdan bakIldlgmda (ister akIlclhgl kabul etliginizde, ister akIidl§iligm eline
.ran . ,u~t Okulu (isterseniz Ele§tirel Kuram'da dii§tiigiiniizde), genelde, i~b3§mda olan §antaj, sanki rasy-
dlyeblhnz) hakklOda §imdiye kadar soyledi' iniz onalitenin rasyonel bir ele~tirisi olanakslzml§ gibi ya da
~arkh k?§ullar altlOda sizi bazl gevelemele~de~ sanki ttim ~atallanmalarm ve pratik aynntIlann rasyonel
oruyabIlecek olan §ey daba i1ginr I bir tarihi olanakslZml§ gibi, akIl tarihinin bir temsilcisiy-
Haberma 'I " :r 0 uyor.
s a yaptl~lm blr gorii§mede, sizin "akllO mi§ gibi faaliyettedir. Samnm, bu sorun, Max Weber'den
~atallanmasmlO (bIfurcation of reason) ustaca bir beri, Frankfurt Okulu'nda ve her nasllsa Canguilhem gibi
tamml"
kl m yapm amzl, go"kl ere ~Ikardl- verili bir anda bir ~ok bilim tarih~isi i~in, aklm bir-ve-tek statiisii hibe
~e I~ ~atalla~masl.,Ama, bala, sizin, aklm diyalektigi edilmi§ ve baskm olarak sunulmu~ rasyorialite bi~imini,
" ~~~~ blr deYI§le, akIl vasltaslyla akhn kendi digerleri arasmda tek olanakh bi~im oldugunu gostermek
etkmhgmlO etkileri altlOda, akla aykIrl olan ara~sal amaclyla, izole etme sorunuydu. Franslz b\lim tarihinde
24
25
§u ana kadar adml anmadlgun ve - oldukva onemli FOUCAULT:
saydlgllli-Baehelard'm rolti de aynea son dereee onem- Dogru, aklm tek vatallanmasmdan bahsetmiyorum.
lidir.
Daha vok, bir sonsuz, bir vokve§itli vatallanmadan-bir
rur verimli pratik uygulamadan bahsediyorum. AkIm
RAULET: aravsal oldugu noktadan sozetmiyorum. ~u anda,
Habermas'm ovgiisii igneleyici olsa da, ona gore ornegin, Grek ve Roma antikitesinde, benlik (the self)
sizin "akhn ugraksal vatallanmasl" ( moment reason teknikleri sorunu tizerinde vah§lyorum; insan, insan
bifurcated) tammmiz ustacaydl. Bu i;atallanma hayatI ve benlik, kendi titiz rasyonaliteleriyle, tiretimin
e~~izdi ve bir kez olmu~tu. Belli bir nokta da akll herhangi bir teknigiyle tam olarak kiyasianabileeek,
kendisini arai;sal bir rasyonaliteye, oZ-indi~gem~ belli saylda teehnai nin nasll ttim nesneleri oldular.
(~u~o-r.eduction)ye ve kendi kendini- slmrlama (self-
limitatIOn) ya dogru stiriikleyen bir nobet devraldl. RAULET:
Bu vatallanma, eger 0 aynca bir boliinme ise Toplumun tiimiinii ii;ermeksizin.
Kant'lan beri haberdar oldugumuz iki alan~
aynlmayla tarihte bir ve ancak bir kez oldu.
<;atallanmamn bu i;oztimlemesi Kant' i;ldlr. Anlama FOUCAULT:
bilgisi vardlr ve akll bilgisi vardlr, arai;sal akJl vard.r Dogru. Ve benlik teehne sinin geli§mesine onderlik
ve ahlaki akll vardlr. Bu .;atallanmayl eden §eyler... sanmm, bir benlik teknolojisinin
degerlendirmek ii;in pratik akhn ya da ahlaki pratik geli§imine elveri§li olan her§ey vok iyi voztimlenebilir
akhn hakim noktasmda kendi yerimizi ai;lki;a sapta- ve aklm vatallanmasml olu§turmayan tarihsel bir
mahylz, yani, Alman dii§iinceler tarihine biitiiniiyle fenomen olarak konumlandmlabilir. DolaylSlyla, benim
hii~metmeyi siirdiiren teknik ve pratigin aynldlgl 0
"akhn ugraksal vatallanmasl" tammlm dallara
e§~lz i;atallanmamn oldugu yerde. Daha once de
aymnamn, uygulamalann, kmlmalann boylesi
bollugunda, onemli bir olaydl, ya da seriivendi; onemli
belirttiginiz gibi bu gelenek" Aydmlanma Nedir?
sonuvlara sahipti, fakat e§§iz bir fenomen degildi.
"sorusundan dogar. Bana kalirsa bu ovgu sizin
dii§iinceler tarihine yakl3§lmmlzl klsltlar gibi.
RAULET:
Fakat aklm bir ~eyleri, i;ok temel bir §eyleri kay-
bettigi bir ugrakta tarihte ancak bir kez olu§an e§siz
26 27
belli ba§lJ bazi toplumsal ko§ullar (kapitalizm veya kap~
bir fenomen olarak akhn kendiliginden - bozulmasl ilalizmin bi~im degi§iklikleri) bu rasyonaliteyi bir
. (the self· perversion) giirii§iine dogrudan son verdik bunahrnm i~ine dogru siirlikledi. Omegin, aklm unutu-
- Weber'den sonrada da dile getirmek zorunda lu§u, irrasyonele dii§me gibi. Ben kendi rotaml, ~ok sis-
kaldlglmlz gibi. <;ah§mamzm, akhn daha doygun bir lematik ve haksIzca sunulmu§ bu iki biiyiik model
yorumun~ yeniden saygmhk kazandlrmayl
dogrultusunda ~izmeye ~ah§llm.
amai;ladlgml kabul etmeyecek misiniz? Ornegin
yakla§lmlmzda, ba§ka, iirtiik bir akJl kavraml bula-
bilir miyiz? Bugiinlerde sahip oldugumuzdan farkh RAULET:
olan bir rasyoneIite projesi? Bu modellerde biz verili bir anda akhn bir Slmf
taraflndan kamula§tJnlmasml takip ederek, hem
e§§iz bir '(atallanma hem de e§§iz bir unutkanhk
FOUCAULT:
giiriiyoruz. Biiylece tarihin ii;inden gei;~n
Evet, arna burada, bir kez daha, 0 zamanlar benim iizgiirle§tirmeye yiinelik hareket, sadece neym
hareket noktam olan fenomenolojiden uzaga gotiirmeye kamula§tJrtldlgm m (onu tekrar kamula§tJrarak )
~ah§lyorum. Akh kendi oziinde ke§feden, k:uran ve son- yeniden degerlendirilmesinde degil fakat -aksine-
radan §u ya da bu olay tarafmdan saptmlan bir kurucu tamamen evrensel bir bilim statiisiiyle akh yeniden
eylem tiiriine inanmiyorum. Sanmrn, ger~ekte, rasyon- ke§federek, akhn bozulmaml§ geri;ekligine onu
alitemn bl~lffilenm 0ziimlemeye ~ah§man1m nedeni aklm yeniden kavu§turmanm i"inde olu§ur. Ai;lk"asl, sizin
ke,?di kendini-yaratmasl (self-created) durumudur; birinin i"in _yaztlanmzda a'(lk hale getirdiginiz- yeni ya da
di~enne yol a~tIii;1, birinin digerine kaf§1 oldugu ve birinin
dahageni§ bir bilim projesi yok.
digenni lzledlgI farkh degi§ikIik1er, farldl yarallmlar, farkh
kurulu!lar. Akhn kendi temel projesi kar§lsmda, kaybede-
bllec:glm gosteren ya da hatta rasyonelin irrasyonel FOUCAULT:
oiacagmi I§aret eden bir saptarna yaparnasaniz da. 1960'lar Kesinlikle yok .
boyu.nca ben Marksist ya da Lukacs'm a~lk1arnalanyla
oldu~ kadar, sbzde unutkanhktan dolayl yerini degi§tirip
RAULET:
durd~gumuz, ama yme, kendisine dbnmek zorunda
Fakat siz •benlik ve oteki arasma slmrlar "izerek,
oldu~muz, kuruculugu ve temel alai projesiyle, fenome-
dl§ta blrakmacl ya da kendiliginden aYlrmacl-bir
noloJik blf a~lk1~ayla da ba§larnak istedim. Akim par
§alter . araclhglyla, her defasmda, kendini a"lga
excellence bl~lml olan bir rasyonelite ortaya ~lktI, fakat
29
28
pkaran bir rasyonileteden sozediyorsunuz. Sizin rrah§tlglm §ey budur. Belki de bu proje biitiiniiyle .C;:llgm
projeniz, bu ot.ekini iyile§tirici herhangi bir "aba bir projeydi ve c;:ok karma§lktl -ben, yalmzca, brr kac;:
i"eriyor IOU? Ornegin, bir dil ke~fedebileceginiz ugcagl giin I§lgma C;:lkarttlm; delilik sorunu ve onun ne
delinin suskunlugunda, "ah§malarm olu§turulacagl oldugu, hasta ozne gerc;:egi gibi, bir kac;: spesifik nokta.
ko§ullar hakkmda soylenecek daha l<ok §eyin Benirn.iIk kitabmun ozii de budur. The Order of Thmgs
oldugunu dii§iiniiyor musunuz? (Kelimeler ve ~eyler) konu§an ozneyi, c;:ah§aIl ozneYl ve
ya§ayan ozneyi sorunsalla§tmna ve. c;:?zuml~memn
FOUCAULT: bedelini ara~tmyordu. Benim ekono~m, doga. tarl-
hinin, genel dilbilgisinin, dilbilgisinin dogu§unu c;:ozum-
Evet, daha once andlgmuz referans c;:erc;:evesinden
lemeye kalkl~mamm nedeni de budur. Ayru soruyu,
hareket edersek, beni ilgilendiren, tamanuyla, insan
cezalandrrma sistemleri ve suc;: orneginde de sormaya
oznesinin kendi kendine uyguladlgl rasyonalite bic;:im-
devam ettim: Suc;:lu ozne olabilecegi kadanyla, bmsl,
leriydi. Fransa'da bilirn tarihc;:ileri temelde bilimsel bir
kendi kendisinin hakikatini nasil dile getirir. Cinsellikte
nesnenin nasd olu§turuldugu sorunu ile ilgilenirken,
de aynlSlru yapacaglm, yalmz daha da geriye ~iderek :
benim kendime sordugum soru insan oznesinin olasl bil-
Cinsel arzunun oznesi oldugu OIc;:iide, ozne kendl kendlsl
ginin nesnesi olarak kendini nereye oturttugu sorunu idi.
hakkmda giivenilir bir ~ekilde nasll konu~ur. Ve ne
Rasyonalitenin hangi bic;:imleri ve hangi tarihsel
pahasma?
ko§uUarl
.. araclhglyla? . Ve son olarak ne pahasma?
Ozneler ne pahasma kendi kendilerinin hakikati
hakkmda konu~abilirlerve ozneler, deliler olarak, kendi RAULET:
kendilerinin hakikati hakkmda ne pahasma konu~abilir­ Ne olursa olsunlar, oznelerin ili~kisine gore, her
ler? Sadece kuramsal bedel odeyerek degil, fakat aynca bir durumda dilin veya bilginin olu~turulmaslyla.
bir kurumsal ve hatta ekonomik bedel odeyerek, psikiy-
atri organizasyonu tarafmdan tamamlyla oteki olarak
FOUCAULT:
belirlenmi~ delinin olu~turulmasl pahasma. ic;:inde
kurumsal oyun oynamalan, slmf ili§kilerini, mesleki Bu, donii~iimlUlUk bic;:imleri arasmdaki ili~kinin-ben~
c;:atl§malan, bilgi modalitelerini ve son olarak, akil lik benlige ili§ki -ve bunun yanmda, gerc;:ekhgm soyleml
oznesinin biitiin bir tarihini buldugumuz §a§lrtlcI ile donii§iimliiliik bic;:imleri arasmdakl:. bJl~mm
unsurlardan olu§an bir karma~ildJldar toplulugu ile sonuc;:larl ile rasyonalite bic;:imleri arasmdaki lli§kilenn
ilgilenildi. I§te benim parc;:alanm bir araya getirmeye bir c;:oziimlemesidir.

30 31
RAULET: Biitiin unsurlar, bugiinlerde ~ok zor bulunan teorik
Bu, her olayda arkeoloji araclhglyla tarih once- slmf ~atI§malarmm man§etlerinde, temelde, neler
sine-ait bazl It arkaik It leri mezardan pkarma tavn oldugunu yeniden yaratmak amaclyla birle§tirildi.
degildir. ( Bu soruyu niye sordugumu goreceksiniz :
Dogrudan, giiniimiiz Almanya'smdaki Franslz - FOUCAULT:
Nietzsche'ci diye adlandmlan belli okumalarla i1gili.)
Tekil bir Nietzsche'ciligin varolduguoa inanmlyorum
ya da bizimkinin digerlerininkinden daha dogru
FOUCAULT: olduguna inanabilecegimiz herhangi bir Nietzsche' ci
Hayu, kesinlikle degil. Artlk kullanmadlglm " arke- dogru zemin yoktur. 35 yI!dan daha once, Nietzsche'de,
oloji " sozciigiinti zaman anlammda degil konumlandlgl Marksizm ve Fenomenoloji tarafmdan hiikiim altma
a§amamn degeri aylSlndan kullandlgun yoziimleme almml§ felsefi bir ufuk anlammda, kendi kendilerinin
tiiriintin a§amaslzhgml ima etmek anlammda kullandun. yerini ahcl bir aray bulmu§ ki§ilerin, bu giinlerde,
Siirekli geli§en dii§iinceler tarihini incelemek, nesnelerin Nietzsche'yi kullananlarla yapacak hiy bir§eyleri yoktur.
birinin ya da digerinin olasl bir bilginin nesnesi olarak Deleuze, Nietzsche hakkmda muhte§em bir kitap
nasI! biyimlenebileceginin yahSl altmda bunlan aylrt yazdlgl halde ve onun diger eserlerinde de Nietzsche'mn
etmeye yah§uken bile benim sorunum degildi. Ornegin, varhgl apkya goriilmesine ragmen, herhangi bir durum-
niyin delilik, verili bir anda, belli bir bilgi tipini da Nietzsche'yi haykuan bir referans, politik ya da
kar§I!ayan bilginin bir nesnesi haline geldi. "Tarih" ten retorik sonlar iyin Nietzsche'ci bayrai,\l dalgalanduacak
ziyade "arkeoloji" sozciigiinii kullanarak', bir nesne herhangi bir giri§im yoktur. Nietzsche'yi geryekten ciddi
olarak deliligin olu§turulmasl ile delilik hakkmdaki olarak ele alan Deleuze gibi biri dikkat yekiddir. i§te
dii§tinceler arasmdaki e§zamanslzhgl (desynchronisa- benim yapmak istedigimde bu. Hangi ciddi kullanlm
tion) adlandumak istedim. Nietzsche'yi ortaya koyabilir? Nietzsche hakkmda der-
sler verdim, fakat hakkmda yok az yazdlm. Nietzsche'ye
RAULET: - sundugum tek abartlh saygl onu Cinselligin Tarihi
(History of Sexuality) 'nin birinci cildindeki
Bu soruyu bu giinlerde var olan -Yeni Alman
Sagl'nm Niet;lSche'yi kendine mal etmesi 'bahane- "Bilgi-istenci" (The Will to Knowledge) 1X)lf1mQll
siyle- her§eyi bir araya toplaylp yumrula§tIrmak, davet etmek oldu.
Franslz Nietzsche'ciligini -eger hala varsa- aym
damar i1;inde dii§iinmek egiliminden dolayl sordum.
32 33
RAULET: RAULET:
Kesinlikle, bilgi-istenci ile i1gili §eyleri, sanmm, az SaOlnm, biz, §imdi, Nietzsche'ye bu gondermeyle,
once siirekli bir i1i§ki oldugunu soylediginiz §eyin sizin" bilgi - istenci" nden ne kastettiginizi
il;inde gorebiliriz. Hegel'e baghhglyla bu kelimeden netle§tirme siirecindeyiz. Deleuze He belli bir
ho§lanmayacaglOlzl zannediyorum. Belki de yakmhgl kabul ediyorsunuz ama bir noktaya kadar.
Nietzsche'nin "hakikati degerlendirmenin bir tarzl" Bu yaklOhk, Deleuze'cu arzu nosyonuna kadar
dedigi gibi "degerlendirme" de diyebiliriz. Ne arkaik geni§letilebilir mi'?
bir ornegi ne de ozgiin bir kaynagl olmayan gu~
(force) iin giincelle§tirildigi bir yol; ve boylecede bir FOUCAULT:
gii~ler i1i§kisi ve belki de tum bilginin olu§turulmasl
Hayrr, kesinlikle.
eyleminde bir gii~ ili§kisi.

RAULET:
FOUCAULT:
Bu soruyu Deleuz'cii arzu -iiretici arzu- bi~im­
Oyle demek istemedim. Bu konu haddinden fazla
lerinin olu§turmaya ba§ladlgl ozgiin kaynagm kesin-
r;:apra§lk. Benim sorunum, benlik benlige (self to self)
likle bir turii olmasl nedeniyle soruyorum.
ili~ki ve hakikatin anlatlmr ili~kisidir. Nietzsche'yle
ili§kim ya da Nietzsche'ye borr;:lu oldugum ~ey, Hakikat
sorununun, hakikatin tarihinin ve hakikati bilme- FOUCAULT:
istencinin onun ~alt~malanmn merkezi oldugu, 1880 Bunun kar~lslllda bir konum almak ya da Deleuze'iin
dolaylanmn, metinlerinden kaynaklamr. Sartre'lll-gen~ bunu tasarladlgml soylemek istemem. Ugrak (the
bir ogrenciyken, kaleme aldlgl -ilkkez 1925'lerde bir moment) belirlenmi§ ve degi§mez kiiltiirel bir gelenegin
Lycee dergisinde yayImlanan" Hakikatin Tarihi " adh i~inde olu§turulmu§ bir dii§iince tiiriidiir. Sadece soyle-
kii~iik memin Nietzsche'ci oldugunu biliyor muydunuz? meye r;:ah~tlgl §eyin b3§ka bir bi~imini ima ederek,
o da aym sorunla ba§ladl ve gelecek ku~ak -bizimki- kiilliirel gelenegin onu (ugragl) kavramasl, ona istedigini
i~in tam tersi dogruyken, onun yakla~lmllllll,hakikatin yapllrmasl ve asllllda ifade etmedigi ~eyi soyletmesi
tarihinden fenomenolojiye dogru bir yer degi~tirmeyi gerektigi oldukr;:a normal. Biitiin bunlar, kiiltiirel oyunun
gerektirmesi garipbir§eydi. bir parr;:asldlr. Fakat, a~ik~asl, benim Deleuze ile ili~kim
bu degil. Bu yiizden, ifade etmek istedigi §ey konusunda
ne dii~iindiigiimii soylemeyecegim. Hepsi aym, onun

34 35
gorevi, en aZllldan uzun bir siire iyin, arzu sorununu for- hissettigim meydan okuma tiiriinden daha az
miille§tirmekti. Benim kendi sorunum, daima, hakikat, ilgilendiriyor. Biiyiik, iyice oturmu§, iiniyersit: gelenek-
hakikatin ifadesi sorunu, wahr-sagen -hakikati ifade leri-Descartes, Kant, Hegel, Husserl- lymde egltIldlkten
eden §ey- ye hakikati ifade etme ile donii§iimliiliik sonra, The Gay Science (~en Bilim) 'in kapagml
biyimleri ye benligin iizerindeki benligin biyimleri aytIgmlzda ye oldukya zeki, garip, zarif, metinlerle
arasmdaki ili§ki iken, Deleuze'iin, arzu kurammda, kar§lla§t1gIll1zda: "Tamam,· yagda§lanmlll, okul arka-

Nietzcshe'yle ili§kilerinin sonuylan aylkya goriilebilir. da§lanmm, hocalanmlll yaptIklanm yapmayacagIm;
bunu akhmdan ylkartacaglm" diyorsunuz. FelsefI
yogunlugun en iist noktasl nedir? Ve bu !TIetinlerde
RAULET: bulunan bugiinkii felsefi sonuylar nelerdir? I§te bemm
Evet, fakat SaDIrIm Nietzsche bilgi-istenci ile gii~· iyin Nietzsche'nin meydan okumasl buydu.
istenci arasmdatemel bir aymm yapmlyordu.
RAULET:
FOUCAULT: Evet , biitiin bunlarIn kabul edildigi andaki
.. gibi,
SanUlm, Nietzsche'nin geni§ olyiide bilgi-istenci saDIrIm ikinci bir kavram ~antasl geliyor. Ornegin,
sorunuyla ilgili metinleriyle giiy-istenci ile ilgili olduk~a az birka~ ki§inin hakkmda konu§tugu ve
metinleri arasmda farkedilebilir bir sapma Yardlr. aYrIca Habermas'm bu egilimi biitiin yiinleriyle
Nietzsche okudugumdan beri, ylliardrr, basit bir neden- tartl§makamaclyla terimi kullanmaya b3§ladlgmdan
den dolayl bu tartl§mamn iyine girmek istemiyorum. beri Almanya' da iinemli bir rol oynayan, post-
modernite kayrami.
RAULET:
Fakat, bu noktayl, somnu, Fransa'da ve dl§ iilkelerde FOUCAULT:
ahmlandlgl bii;iminde niteleyen biitiin yakl3§lmlan kap- Post-modemite olarak adlandmglmlz §ey nedir? Ben
samasmdan dolayl, netlc§tirmek iinemli saDInm. giindemi takip etmiyorum.

FOUCAULT: RAULET:
Her durumda, benim Nietzsche'yle ili§kimin tarihsel Ba§ka bir taDIm gerektiren (muhtemelen belli bir
olmadlgml siiyleyebilirim. Nietzsche dii§iincesinin giln-. bi~imcilige diinii§) sanattaki post-modernite olarak
cel tarihi beni, uzun zaman once Nietzsche'de ilk kez
37
36
bi~inen §ey kadanyla, Kuzey Amerikan toplum bili- Habem1as ve benimle bir r,:e§it seminer planl1yorlardl.
ml... Herneyse, Habermas, post-modernite terimini Habermas seminerin temasmm "modernite" olmaslnJ
bu terim iizerine yazdlgl metinlerde "Foucault iinerdi. Siizciigiin kendisinin iinemsiz olmasma kar§m,
yoluyla Battaille'den Derrida'ya akmak" ifadesiyle daima keyfi bir etiket kullanabilecegimiz ve ne anlama
FranslZ aklmma, gelenegine baglar. Bu da gelebilecegini ar,:lkr,:a kavrayamadlglmdan dolayl, biraz
Almanya'da uzun siiredir-hatta Weber'den beri- r,:ekindim. Fakat bu terimle kastedilen tiirdeki sorunlan,
1J10der.nite. iistiine dii§iiniimlerden (reflection) dolayl hem de bu tiir sorunlann post-modern oldugu
o~elJ1h blr sorundur. Bizi burada ilgilendiren dii~iincesinin, insanlar arasmda ne kadar yaygm
yonuyle post-modernite nedir? Temel olarak moder- oldugunu anlamlyordum. Yaplsalcthk olarak bilinen
nite iizerine, akJl iizerine bir dii§iincedir Lyotard'da §eyin ardmdaki belli bir sorun -daha ar,:lk siiylersek,
buldugumuz; bir tiir olumlu uyaOl§ vas;taslyla kur- ozne ve oznenin yeniden bir,:imlendirili~i -oldugunu
tuldugumuz bir "biiyiik anlalJ"dlr. Post-modernite ar,:ikr,:a goriiyorken, post-modern ya da post-yaplsalcl
bir t;e§it akIldan kopu§tur; Deleuze'cii §izofrenidir. diye adlandlrdlglmlz insanlann ne r,:e§it bir sorunu
Post-modernite, aklm tarihteki anlatdardan sadece oldugunu anlmlliyorum.
biri oldugunu at;lklar. Kesinlikle biiyiik bir anlall
ama, §imdi, diger anlalllar tarafmdan izlenebilecek
RAULET:
birt;Ok anlalldan sadece biri. Sizin kelime
dagarclgmlzda, akd, bilgi·istencinin tek bit;imiYdi. At;lkt;asl, Modernite'ye kar§1 olma ya da ona gon-
~unun belli bir aklmla yapIlmasl gerektigi dii§iince. derme yapma yalOlzca belirsiz degildir. Aslmda bu
sme katlhyor musunuz? Kendinizi bu aklmm it;inde moderniteyi slmrlar. Aynca, modernitenin birkat;
belli bir yere konumlandmyor musunuz? NasJl ? tamml daha var: Tariht;i1erin tamml, Weber'in
tamml, Adorno'nun tamml ve sizin belirttiginiz,
. Benjamin'in Baudelaire tammi. Evet, en azmdan
FOUCAULT:
bazl referanslar var. Habermas, Adorno'nun aksine,
. Bunu yamtlamada sorunlarlm oldugunu siiylemeliy- akll gelenegine ayncahk tamr gibi gOziikiir. Ornegin,
1m. BlfIDCISI, Fransa'da, "modernite" siizciigiiniin ne Modernite'nin Weber'ci tamml. Habermas'm post-
anlama geldigini, asia, ar,:lk bir §ekilde anlamadlm. modernite de gordiigii, akhn part;alamp dagdmasl ve
Baudelaire anlammda evet, fakat ondan soma, bu anlam post-modern bit;imlerden birinin • Weber' ci tamma
kaybolmaya ba§ladI. Modernite'nin, Almanya'da ne i1i§kin birinin - akh, bilgi-istencinin diger bilgi·isten-
anlama geldigini de bilmiyorum. Amerika'hlar, ci bit;imleri arasmda tek -bir biiyiik anlall fakat

38 39
digerleri arasmda tek·bil;im olarak tasarlayan egilim
oldugunu al;lklamaktan kendisini alamamasl bunun-
FOUCAULT:
la i1i~kilidir. Samnm biz burada bi~imlerden- onlara belki de
ah~kanhklar demeliyiz- birine, ~agda~ dii~~~cro.e.'. mod-
em dii§iincede, hatta en azmd~ Post-Hege~ Cl du§uncede-
FOUCAULT: lei en zararh birine, lmaca degmlyoruz: tarihte, kesinlikle
~imdi bu, rasyonalitenin, biiyiik uygulamalanm gore- bir kopmamn ya da bir doruk noktaslmn ya da brr tamam~
bilecegimiz alanlarda, egemenlik ya da yonetim lanmanm ya da bir ba§langlca donrne anmm, brr §lmdisl
modaliteleri ve teknik bi"imleri olan bilgi tiirlerinde- olarak, ~imdinin ~oziimlenrnesi vs. Herk:sm ke~dl
verili bir ugrakta, kendi "a~mlzda, hatta "ok yakmlarda- zarnam iizerine yanslyan felsefi soylemle ugr~ma cld-
egemen olma Slmnna gehni~ rasyoneI bil;irnlerinin diyeti bana bir hata gibi geliyor. Benirn kendi"kendime
biitiinIiigiiyIe, tamamen, akh belirlemeye haZlrhkh yapl1glm ve Nietzsche gibi birinde sii~e~,h bUldugu~uz ya
olmadlglm kadarlyIa, benim sorunum degil. Karm~lk da en azmdan yeterince lsrarh brr bl~lmde bUldug~muz
oldugundan doIaYI sanat Sorununu bir tarafa bir§ey oldugundan dolayl, kesinlik~e boyle oldu~unu
brrakiyorum. Benim iyin ger"ekten akil olan bir rasyon- soyleyebilirim. Bir yandan, kendrrmze ~unu . durust~e
alite bi"imi yoktur. Onun i"in bahsettigim ii~ sektorde soylemeliyiz, ya~amguruz zaman, tanhte e~s1Z ya da
egemen olan rasyonalite bi~imlerinin, bir par"aIamp temel ya da ani bir nokta degildir. Ote yandan- b~ cld-
dagllma ve gozden kaybolma siirecinde oldugunu nastI diyet olmakslzm- ya~adlglmlz zamanm ~ok llg.m~
soyleyebiIiriz, anlamlyorum. Ben ortada bu tiir bir goz- oldugunu, yoziimlenmeye ve par~alanmaya. ger:k.smlml
den kaybolma goremiyorum. Olduk"a "ok saYlda bi~im oldugunu kendi kendimize soyleme durustlugune .de
d~~i~imi gorebiliyorum fakat bu bi~im degi~ikIiklerini sahip olmahylz ve ke~dimize. §~nu da . s~~arsak lyl
ederiz "~imdimizin dogasl nedlr? .: K~~ ~I A,rdmlan-
m"m akIm "okii~ii olarak adlandlrmamlz gerektigini ma Nedir?" den beri, felsefemn gorevl §Imdl mn ve_
anlamlyorum. Rasyonalitenin diger bi"imleri bitimsizce
"~imdideki kendImizin" do" asml tammlam~t~ dl erek,
yaratllrr. Bu yiizden, akJl, ~u anda, bitirilmi~ bir uzun
fe se I ii~iincenin en ~'y'iik rollennden brrmm belir-
anlatldrr ve ba§ka bir anlatl yiiriirIiiktedir onermesinin,
hi" mi hi" anIaml yok. lenlpoelir1eriemeyecegini mernk.~. Ama, lymde
var' oldugumuz ugrak (moment) top yekun yokolu~lar­
dan biridir, vari tiyatral bir aylklamayla karan~gm uyu-
RAULET: rumunda ya da giindogumunun zafer sarho§lugunda vs.
~una, alan birl;ok anlat! bil;imine al;lkt!r diyelim. kendi kendimizin temelsiz kalmasma lzm vermemek
kaymyla. 0 herhangi bir ba§kasl gibi bir ugraktrr veya
herhangi bir b~kasma asIa benzemeyen bir ugraktrr.
40
41
RAULET:
Olmayabilecek bir§ey ya da oldugu gibi olmayabilecek
Bu da diizinelerce soruya yol a~ar; her durumda bir§ey olarak onu ortaya yIkartmak yoluyla- neyse-onu
ken~i kendiniz~ yarathgmlz sorulara. ~imdinin dogas: tammlamak belli bir yonde verimlidir. Geryegin bu
nedlr? Bu ~g, her§eye ragmen, daha biiyiik bir
tammmm ya da slfatmm "bu oldugundan dolayl §u ola-
pan;alanmayla, " yersizyurtsuzla§ma" (deterritorial.
cak" gibi buyurgan bir deger tUriine asIa sahip
ization) ve "§izofreni" gibi terimlerle- bu terimlerin
olmaYI§lmn nedeni budur. Aynca bu, bana gore, tanhm-
iistiinde konum almaya gerek yoktur - digerlerinden
daha ml fazla belirlenir? neyse-onun nasll daima oyle olmadlglm gostermeye
hizmet eden bir §ey olduguna varacak kadar tanhe
ba§vurunun -en az yirmi ylldan beri Franslz felsefi
FOUCAULT:
dii§iincesindeki en biiyiik geryeklerden biridir- anlamh
~imdinin dogaslyla ilgili herhangi bir tanmm i§levi olu§unun nedeni de budur. Ornegin, bize yok aylk gorii-
hakkmda bu§eyler soylemek istiyorum. Bir kere, bu, ne nen §eyler, oynak ve kmlgan tarihin seyri boyunca,
oldugumuzun tammlanmasmda olu§maz, fakat bunun daima rastlanttlar ve kar§l1a§malarm birle§tigi noktada
yenne-,?eyse-o'nun niyin ve nasll artlk neyse:_(). biyimlenmi§tir. Aklm kendisinin zorunlulugu olarak
°rmad~gml- ..1~~~a~_~nlJ.Tl~gt hatl1!.!1Q.L i?:leyerek- algllaillilt §eyin ya da dahasl farkh rasy~nalite biyirn-
~avramaYI ba§armada olu~ur. Bu anlamda herhangi bir lerinin, kendi zorunlu olu§lan olarak sundugu §eylenn bIT
tanlmla~a dall~a somut oZgOr/iik alanl, ornegin, olasJ tarihe sahip oldugu miikemmel bir biyimde gosterilebilir
blylIO degl§ikhgl olarak anla§l1an ozgiir/iik alamru, ayan
ve onaya ytkttklan olasillk aj?;tmn kokenleri izlenebilir.
ya§amsal yatlaklarm bu tiirleriyle uyum iyinde
yapJlmahdlr. Bununla beraber, bu rasyonalite biyimlerinin irrasyonel
oldugu anlamma gelmez. Onlar insan pratiginin ve insan
tarihinin temelinde bulunurlar ve yapllml§ §eyler
RAULET: olmalarmdan dolayl yaplldlklannda nasll olduklarml
Entelektiielin faaliyetini -pratik faaliyetini, bildigimiz siirece yapllmaml§ olamazlar.
olduk~a a~lk- yerle§tirdigi yer burasl, bu ~atlaklar
klYlsl ml?
RAULET:
FOUCAULT: Tammlaylcl ve pratik olan c;atlaklar iizerine bu
~It§ma bir alan c;alt§masldlr.
Bu, benim kendi manClm.

Aynca, entelektiielin
faali yeti hakkmda §unu soylemek isterim.
42
43
FOUCAULT:
FOUCAULT:
Belki alan yah~maSldlr ve belkide alanda a~lga Rasyonaliteler ile yiiriirliikteki egemenlik prosediir-
y1kanlml~ sorunlarla yoziimleme anlamrnda daha da
leri arasmdaki ili~ki tiplerini gosteren gene1 bir yasa
geriye gidebilecek bir yah~madlr.
yoktur.

RAULET:
RAULET:
Bu l;atlak alanlar iizerindeki l;ah§mayt, iktidann Bu soruyu hakkmlzda yapIlan belli b3§h ele§tiri-
mikrofizigi, iktidarm analitigi gibi alan l;3h§maslOl
lerin il;inde faal bir kumpas olmasmdan dolayl
tammlayabilir misiniz?
soruyorum. Ornegin; Baudrillard'm ele§tirisi sizio
l;ok kesin bir ugrakta konu~tugunuz ve il;inde
FOUCAULT: "yayllma yoluyla iktidarm belirlenemez oldugu bir
Evet, onun gibi bir~ey. Egemenligin i~leyi~ siirecinde ugrak tasarladlgmlz" bil;imindedir. Bu belirlene-
yiiriirliikte olan, ornegin; bilgide veya teknikte i~lemek­ meyen yayIlma, bu zorunlu l;ogalma, mikrofiziksel
te olan diger iktidar biyimlerinin b3§mdan beri farkma yakla§lm il;inde yansltlhr. Ya da yine Alexander
varmamlZI saglayan rasyonalite biyimlerinin kendi Schubert'in', sizin , oznenin daima bir pozisyonlar .
yoziimlemelerini kendi iylerinde ta~lmalan beni olduk~a l;okl;e~itliligi oldugunu kabul etmeyi miimkiin
etkiledi. Aksine, miibadele, geyi~ler, aktanmlar, miida- kllacak tarzda, kapitalizmin ozneyi l;ozdiigii noktaya
haleler soz konusuydu. Bu ii y alanda tek bir rasyonalite gonderme yaptlglOlz gorii§iinde oldugu gibi.
biyirnini gostermenin miimkiin oldugunu zannetmiyo-
rum, bunu vurgulamak isterim. Yer degi~tirmi~ler FOUCAULT:
dl~mda aym tiplerle kar~lla~lfIz. Aym zamanda ~u anda' bir kay ~ey hakkmda birden konu~maya
yokye§itli, yogun iy ili~kiler vardlf ama iy biyimlenme
ba§laml~ bulundugumdan dolaYI bu soruya birazdan
(isomorphism) yoktur.
donmek istiyorum. Birincisi, egemenliklerin rasyon-
alitesi incelememde, iy biyimlenmeler olmayan i~
RAULET: ili§kiler kurmaya yah§mamdu. ikinci olarak, ikti~aJ
Biitiin t;aglarda 101 yoksa ozel bir t;agda ml? ili§kilerinden ve onlaJl yonetebilecek ve dtizenleyebJle-
cek rasyonalite biyirnlerinden bahsettigimde, kendi rasy-
onalitesini sosyal yapmm biitiinliiguniin iisttine empoze
edici, otoriter iktidar -biiyiik "i" ile- dan bahsetmiyorum.
44
45
<:;ok<re§itlidirler; degi§ik bi<rimlere sahiptirler; bunlar takllll iktidar il§kilerinden ge~en bir ozne olarak
masum aile ili§kilerinde veya bir kurum ya da yonetim olu§turulmam anlamma gelir. Bunu, iktidar sorununun
i<rinde- veya herkesin bildigi ozel rasyonalite bi<rimlerine benim i~in ne arilama geldigini bir yere yerle§tirmek i~in
sahip olan hiikmeden ve hiikmedilen sImflar arasmdaki soyliiyorum. ~imdi daha once sordugunuz soruya
iktidar ili§kilerinde- olabilir. Bu bir <roziimleme alamdtr gelince, kar§l ~lkmak i~in zeminler gormedigimi kabul
,;e hi~ de e§siz, herhangi bir omege referans degildir. etmeliyim. Ben bir iktidar kuraml geli§tirmiyorum.
U~iincii olarak, bu iktidar ili§kileri incelemesinde ben Verili bir ugrakta, benlik iizerine beriligin donii~iimliiliik
kesinlikle bir iktidar kuramI olu§turmak pe§inde degilim. tarzmm kurulmasmm tarihi iizerinde ve _bunun
Fakat, oznenin donii§iimliiliigii ve hakikati soylemiyle ili§kilendirildigi hakikat soylemi iizerinde xah§Iyorum.
-ozne kendi kendisi hakkmdaki hakikati nasII dillendire- 18. yiiZylldaki ka.pattlma .kurumlanndan bahsederken, 0
bilir- sorusunun nasil ili§kilendirildigini bilmek isterdim zaman varolanjktjda.!:-ili§kileri ha,kkrnda kon~uYQ.~.
ve sanmm kendi kendilerini bir digeri iizerine hakim iSler genefbir iktidar kuraml geli§tiren, isterse §u anda
krlmaya ~alr§an iktidar ili§kileri, bu ili§kilerde <roziimlem- varoldugu gibi bir iktidar kurarnl geli§tiren benimkinden
eye ~alI§tlgIm belirleyici unsurlardan birini olu§turur. farkh bir projeyle bana kar§I ~I1ulmadlgl siirece ben tam
Omegin, deliligi inceledigim ilk ~alr§mamda bu a~IktJI. anlamlyla bir kar§I ~Ik1§ goremiyorum. Hi~ de degil.
Bu, ger~ekte, belli bir tabm insarilarm diger belli bir Elbetteki, §irndi oldugu gibi psikiyatriyi allyorum. Onun
takIm insanlar iizerinde uygulamI§ oldugu egemenligin i~inde, bizi tarihe -ve goreceli olarak birka<r yiizyll
belli bir bi~imi aracIhgIyla oznenin, oteki bi~iminde gerektiren uzak bir tarihe- gonderecek kurumun temel
sunulmu§, kendi deliligi hakkmdaki hakikati dillendirmeyi ~ah§malanndaki belli sorunlann goriinii§lerine
.
". _._-
iistlenebilmesiydi. Bu nedenle ben bir iktidar kuramCISI baklyorum. Tarih iizerine ya da ho§unuza giderse 17. ve
olmaktan uzaktaylm. Ve son olarak, iktidarm ozerk bir 18. yiizyillardaki delilik iizerine giivenilir bir bi~imde
- _._-~---

sorun olarak beni ilgilendirmedigini soylemeliyim. Bir ~ok konu§maYl iistlenen insanlarm usullerinin arkeolojisi
ornekte, bir kimsenin kendisi hakkmdaki hakikati dil- iizerine ~ah§makla ugra§lyorum. Ve onu, 0 zamarilar
lendirmesi sorununu ortaya ~ikarmamda bana onerilen varoldugu gibi giinI§lgina ~lkartmak istiyorum. Ornegin,
iktidarm politik ~oziimlemesine varacak kadar iktidar su~laTln oznesi iizerine ve kendi cezalandlrma sis-
sorunundan bahsetrnenin daha a<rIklayIcI, daha aynntllr temimizi bi~imlendirirken, 18. yiizyllda kurulmu§ ceza-
bir fenomen olarak goziikmemesi onderlik etti. Eger ben, landtrma sistemi iizerine, 18. yiiz ytlda uygulanml§
§U anda yaptIgIm gibi kendi hakkLmdaki hakikati dil- biitiin iktidar tiirleri iizerine aynntilara girmedirn; bunun
lendirirsem, bu, krsmen, benim iizerimde zorla uygulanan yerine, 18. yiizyJ! kurumlarmm belli saylda modeli
ve benim de ba§kalarl iizerinde zorla uyguladIglm bir i~inde uygulanml§ iktidar bi<rimlerini ve bunlann kul-

46 47
lamma nasll koyuldugunu inceledim. Onun iyin, ne olur- olmasamda, bu yll bu sosyalistin sozlerinde
sa olsun iktidar artJk ali~Ik oldugumuz bir~ey degildir yocuklugumda beni uyutan ses tonlanm farkettim.
demekte hiy bir alaka goremiyorum.

RAULET:
RAULET:
Evet. Temelde, yasalhgm ho~, modasl get;mi§
Olduktra alakaslz ama yine de onemli olmasma temalartm yiiriirliige koyarak entelektiiel lojistikler-
hayret ettigim iki soru daha. Entelektiielin konu- den yakasIDI kurtarml§ §a~lrtJcl bir iktidartn bakl§
muyla ba~layahm. Entelektiielin trah§masl, hatta at;lslyla kar§1 kar§lyaylz. Entelektiiel lojistiklere
pratigini nastl tasarladlgmlzl geni§ bir §ekilde gelince, oyle giiriiniiyor ki, Sol iktidara gelir gelmez
tammladlk. Genel hatlanyla Fransa'daki felsefi Soldaki hit;bir kimsenin soyleyecek sozii olmayacak.
durumu burada tartJ§maya hazlr mlslmz?
Entelektiielin gorevi artJk evrensel bir sebeple
devlete kar§1 t;lkmak ya da onu yasalhglyla FOUCAULT:
me§rula§tlrmak degil. Bunun §u belirtecegim, bugiin Bu giizel bir soru, oneelikle ~unu hattrlamamlz laztm.
gordiigiimiiz, endi§e verici durumla bir baglantiSI Eger Fransa'da Sol varsa - genel anlamda Sol - ve eger,
var ml? : Entelektiieller arasmda sol ve aym zaman- Sol'a egilimi olan insanIar, SOI'a oy veren insanlar varsa
da sol dii§iincenin tUm sessizIigi ile i1gili olarak bir ve eger Sosyalist Parti gibi Sol'un esasll bir partisi olur-
t;e§it ortiilii uzla§ma var. Birinin, yasalhgm en arkaik sa, sarunm Sol bir dii~iineenin ve Sol bir yanslmanm,
temalarml yiiriirliige koymak it;in solun giit;lerini Sol bir yoziimlemenin ve Sol iistiine geli~tirilmi~ bir
zorla~lcl olarak gormeye ayartllmasl gibi bir§ey; yiiziimleme ye§itliliginin varllgml meydana getiren
retonksel a§trIklanyla, SIDIf t;atl~malartyla, onemli bir i~lev yerine getirilmi~ olaeaktrr. Fransa'da Sol
Valence'deki Sosyalist Parti Kongresi... hala eanll ve iyi durumda olmasma ragmen Komiinist
Partisi'ne ve - (ortadan kalkmasl uzun siire alan) n'ye
kadar OImeyen - S. F. 1. O. 'ye te~ekkiir etmiyorum.
FOUCAULT:
<;:iinkii ornegin; Cezayir Sav~l siiresinee entelektiiel
Ulusal Kongre Ba§kam'nm egoist, bireyci burjuva ya~amm tiimiinde, aynea politik ve ekonomik yoziimler
kiilttir modelini yeni bir ozveri ve dayanl~ma kiilttir gibi giinliik ya~am sorunlanyla ilgili sektOrIerde ~m
modeliyle degi§tirmeliyiz anlamma gelen son ayIkla- dereeede eanll Sol bir dii~iinee vardl. Bu eanll Sol
malan... Petain, Fransa'da iktidara geldiginde yok ya~h dii~iinee, Sol partilerin farkIl nedenIerIe nitelikIerini
yitirdikIeri ilk ana kadar olmedi. Aksine.
48
49
RAULET: anlam1l1a geJen bir tUr ortak ya§am (symbiosis) yard!. Her
. Eve!, 0 zamanlar kesinlikle ii1memi§ti. durumda - kaydetmeye deger bir§ey - siyasi partilerle
arkada§hk eden belli sayldaentelekttieller goriiyorum.
Elbetteki, Sosyalist Parti'nin ~ok zeki politik taktikleri ve
FOUCAULT: stratejisi -ve bu kii~iik. dii§iiriicii degildir-onlann iktidara
geli§irIi a~lklaYlcldlI. Fakat, burada, bir kez daha,
Ve boylece bu ~abadan dolayl Sol onbe§ yil Yll§amllli
SosyaJist Parti'nin belli saylda sol kiiltUr· bi~imlerini
siirdiirdii. -Gaulciiliigiin ilk onbe§ yIh ve daha soma izle-
absorbe ettikten soma iktidara geldigini de belirtmek
nen rejim- Ikincisi, §unun dikkate a1mmasl gerek:
gerekir. Ancak Metz Kongresi'nden ve .bir a fortiori olan
Sosyalist Parti geni§ bir kesimde yeni durumlara, yeni
. -daha once tartl§tl~mIz §eyleri duydugumuz- Valense·
sorulara ve yeni sorunlara sagduyulu olarak a:~lk
Kongresi'nderi beri Sol dii§iincenin kendi kendine sorular:
oldugundan dolaYI ~ok duyarh bir §ekilde kar§IJandl.
soruyor olmasl da a1enidir. .
Parti, kadm sorunlanyla, cinsel ya§arnla, ~iftlerJe, giin-
liik ya§amla ilgili sorunlara a~Ikl:I. brnegin; kendi kedi-
ni yonetme (self-management) sorununa duyarhydJ. RAULET:
Biittin bunlar sol dii§iincenin-Marksizme kendi
yakla§lml i~inde gelenek~i olmayan ve politik partiler Budii§iince varhgml hala
. koruyor
. mu?,
-

i~inde iistii ortiilmemi§ bir sol dii§iince- temalanydJ.


Yeni sorunlar, yeni dii§iinceler-biitiin bunlar ~ok can
FOUCAULT:
a1IClyd!. Sanmm, birgiin Fransa Tarihi'nde bu kesite ..
geriyedoniip baktlgImIzda· ~agda§ Sol hareketlerin Bilmiyorum. Ornegin, Sosyalist Parti'de, Rocard gibi
ufkunda tamamlyia yeniden bi~imlenmi§ - kendi ~ok birinin ~evresinde daha etkin olan bu Yeni Sol
~e§itliligi ve birle§ik olmayan bi~imleri i~inde dii§iincenin biiyiik bir etkinlige sahip oJdugunu, Rocard
(muhtemelen olumlu yonlerinden biri )- yeni bir sol ve grubunun l§lgmm ve Sosyalist Parti'nin giindeminde-
dii§iince gorecegiz. Bu ozel sol kiiltiir bi~imini herhangi ki Rocard'm §imdilerde bir ingiliz kilisesinin altmda
biT partiorgiitiine alerjik olu§uyla, groupuscules ve saklanml§oldugunu gormek zorundayIz. Bu durum ~ok
bireysellikler hari~ herhangi bir§eyde kendi ifadesini karma§lktlI: Fakat samnm; §uandaki bir~ok Sosyalist
bulmadaki acizligiyle iyiden iyiye dii§iinmeliyiz. Fakat Parti liderininruhsuz a~Iklamalan, bu Sol dii§iincenin
goriinii§te degil. Son olarak, daha once soyledigim gibi, . . biiyiik bir bOliimii tarafmdan ifade edilmi§ daha onceki
orada Yeni Sosyalist Parti'nin bu fIkirlerie dolduruldugu umutlllIa birer ihanettlr. Onlar aynca Sosyalist Parti'nin
yakm taiihine manet i~indedirler ve olduk~a otoriter bir
,0 51
tarzda parti i~inde kendi kendine var olan belli tan- FOUCAULT:
danslara suskundurlar. -Siiphesiz bu fenomenle
HaylT, §unu anlamallSlnIZ ki, bir kez ~lkanldlklannda
k~~§lla~ml§ entelektiieller suskunluklanm korumaya
biitiin sorunlar ortak bir yarglyl payla§lrlar;
eglhmhdrrler (egilimli, diyorum ~iinkii entelektiiller
sloganla§tInp dejenere ediyorlar. Hi~ kimse .. Akll Ikti-
suskunluklanlll korurlar demek bir gazetecilik
dardrr." demedi. Ben herhangi bir kimsenin bilginin bir
saplantlSldrr). Ki§isel olarak, tepki gostermi§ bazl ted-
iktidar tiiTti oldugunu soyledigini sanmlyorum.
blrler vebazl sorunlar iistiine gorii§lerini sunmu§ bir ka~
entelektuel tamyorum. Sanmm eger biz son be§ aydan
fazladrr, entelektiiellerin miidahalelerinin eksiksiz bir RAULET:
~nvan~erini diizenleyip, kaleme alsaydlk, kesinlikle
oncekinden daha az tutmayacaku. Hemeyse, benim Bu soylendi.
a~lmdan suskunlugumu koruyordum soziiniin modasl
ge~t!ginden beri yaylmladlgun kadar makale yazmadlm.
FOUCAULT:
B.emm.kI§lsel en.di§emi bir yana blrakahm, bu tepkilerin
brr ~e§It rok lddlah tercihler olmadlgl dogrudur. BunJar Soylendi, ama §unu anlamahsmlz "Bilgi iktidardlT."
hassas, aynntlh miidahaleJerdir - ~ekingen, hafif §iiphe- ya da "iktidar Bilgidir." tezlerini okudugumda-bana
h: hafif cesaret verici vs- fakat bunlar olaylann §u anda- maledildigini bilmiyordum-giilmeye ba§ladlm. <;:iinkii
ki lfadelenllln kar§lhgldlr. Biz entelektiiellerin suskun- benim sorunum tamamlyle bunJar arasmdaki ili§kinin
lugundan §ikaye~ etmek yerine daha a~Ik bir bi~imde incelenmesiydi. Eger bilgi ve iktidar ozde§ olsalardl,
yakm blr l§le~l§e, yakm bir olaya yamt olarak, onlarl incelemezdim ve sonu~ta boylesi bir yorgunJuga
sonu~larull kesm olarak heniiz bilmedigimiz onlann katlanmazdlm. ili§kilerini sorun1a§tIrmam bile onJarl
dii§iince rezervlerini tanrrnaya yonelmeliyiz. ozde§ kllmadlglml a~Ik~a kallltlar.

RAULET: RAULET:
. 0 zaman, Bu politik durum ve bu soylem tipiyle Son soru. Aydmlanma pmarlarmdan sarho~
yme de trok yaygm olan akJl iktidardIr" bunun itr in oldugu itrin bugiin Marksizm'in gidi~atmm ho~
ikisinden birinden yakamizi kurtar~ahYlz, tezi olmadlgl gorii~ii, ho§umuza gitsin ya da gitmesin,
arasmda zorunlu bir i1i~ki yok mudur? . yalmzca yeni filozoflar olarak bilinen birtaklm birey-
lerin • entelektiieller • temayl bayagJla§tJrmasmdan

52 53
dolaYI 70'Ierden beri dii§iinceyi egemenligi aItlOa ama onlarda halka oynamlyorlardl). ~u anda, SarJre'm
a~d~. Sizce de bize anlatJldlgl gibi Marksizm'in iiniinii sondiirecek hiykimse olmasada bu fenomen halka
gldl§atl olduk~ kotii mii? .
yayIldr. Yalruzca SarJre- ya da belki SarJre ve Merleau-
Ponty- bunu yapabildi, Fakat daha soma, bu herkesin az
FOUCAULT: yok menzilindeki. bir§ey olma egilimine girdi. B,unun
belli ba§h sebeplerini §oylece sualayabiliriz: llkin,
.. Iy'i ya. da kolii gidip gitmedigini. bilmiyorum. Bu, iiniversitenin bozulmasl, bir liir sosyal Ylgm olu§turmak
du§unceYI ve!'a fels.efeyi etkisi altma alml§ bir fikirdir. iyin gelmi§ ogrencilerin, profesorlerin yiikselen saylSl; iy
Ho§umuza gItsm gltmesin benim iizerinde durdugum yapllarm kan§lkhgl ve iiniversite carniasmm dl§an
formiiJ budur. SanlTIm bu soruyu sorarken ve bu §ekilde ayilmasl; aynca kiiltiiriin yayIlmasl (olumsuz bir§ey
sorarken oldu~ya hakhYlz. ~unu soylemeye egilimli ola- alammda degil). Halkm kiiltiir seviyesi, ortalama olarak;
bl~U:dlm ..- ,SlZl d.e 3§agl yukan orada durdururdum- bu geryekten bir hayli yiikseldi ve kim ne derse desin, tele-
goru§ du§u,ncenm yiizeyinde kaldl, oldugundan daha vizyon biiyiik bir rol oynadI. insanlar yeni bir tarih v.s.
dennlere n~fuz edemedi. Bumar faydaslz polemikler ve oldugunu gormeye b3§ladr. Buna biitiin politik fenomen-
aslmda dogru da degildirler. 50'Iere dogru Fransa'da leride ekle -yansl iyerde yansl dl§arda olan gruplar ve
pr~tlk olarak biri digerinden baglmslZ olan-eger bir; hareketler, bunlar iiniversitenin aktivitesine akademik
dlgenne yabancl degilse-iki dii§iince kulvan oldugunun kurumlarm hatta uzman gruplarm, profesyonel entelek-
farkma varma~.l1z gerekir. Universite kulvan diye liiellerin otesinde ses getiren bir yank! uyandudI. 0
adlandlrablleceglm - okullu dii§iince kulvan- ve ondan zamanlar Fransa'da dikkate deger bir diger fenomende,
sorn~ayIk dii§iince ya da ana akun kulvan. "Ana mm" a§agl yukan i§siz kalml§, uzmaru3§ml§ felsefi dergilerin
dedlgunde zoru.~lu olarak az nitelikli olam kasdetmiyo- biisbiitiin yokluguydu. Boylece herhangi bir§ey yazmak
~m. Fakat bu umveTSltedeki tablo,bir tez, bir ders v.s. isteseniz, nerede yaylmlatacaktlmz? Nerede yaylmlata-
ullIve:slte okurlan iyin hazlflannu§ akademik yaymlarda bilirdiniz? Sonunda siz, yalmzca, trajl yiiksek hafta1Ik
bUI?~gumuz §eyler. Bunlar iiniversiteler dl§mda nadiren dergilerden birine bir§ey slzduabilmeyi ba§armak
etklh oldular. Bergson'un ozel bir durumu vardr. Bu zorundaydmlz. Bu yok onemli. Boylesi durumlarda can
Lstlsnal IdI. Fakat sava§ sornasmdan itibaren -§iiphesiz ahcl olan ve vuku bulan §ey oldukya geli§tirilmi§ bir
bunda varolu§yuluk da bir rol oynadl- iiniversitelerden soylemin daha gii y ve hatta daha iyi yorumlanarak onu
iaha geni§ bir topluluga hitap eden son derece akademik tamamlayan ek yah§malar (ele§tiri ya da geni§letmeyle)
myn.aklann veya koklerin fikirlerine tanIk olduk (ve tarafmdan aktanlmasl yerine, bu giinlerde dipten yukan
lepsmden ote SarJre'm kokleri Husserl ve Heidegger'di dogru bir geni§letme siirecine maruz kahpasldu. Agu

54 55
zaman? Sizin Bilginin Arkeolojisi 'nde kUl~andlgl~lz
agrr, kitap tamtun dergilerinden, gazete rnakalelerine,
anlamda "tahrif edilmemi§ Marksiz~, ~Ize kesm-
gazete rnakalelerinden televizyona, bir ar~tlrrnaYl ya
tinin, serilerin, slmrlarm, birle§melerm, ozel duzen-
da bir sorunu sloganlar anlammda ozetlerneye geldik.
· 0" zerkliklerin ve farkhla§tmlml§
Fels"ifi sorunun slogan alanma dogru bu yolculugu, lerm, .. . d
baglmhhklarm genel bir kuramml formulle§t1rme e
"Matksizrn oldii." bivirnindeki Marksizrn"in bu bivirn
degi§ikligi, ozelde, herhangi bir kirnsenin yardlmclolabilir."
sorumlulugunda olan bir §ey degildir. Fakat bu kayma
noktasl vasltaslyla felsefi bir dii§iincenin veya felsefi bir
sorunun bir tUketirn konusu haline geldigini gorebiiiriz. FOUCAULT:
Gevrni§te iki farkh kulvar vardl. Kendi dezavantajlanm- Evet, ilerde gervekle§ebilecek bir ktiltfu tip~ h~n~.a
kapah, dogmatik ve akademik- ivinde ta§lyan kururnsal degerlendirmeler yapmak istemiyorum. Gordugunuz
kulvar tuzaklardan kavmamadlysa da,yine de daha hafif her§ey -ya da onceden belirginle§ml§ her§e~- en azmdan
kaylplarla kendini siirdtirrneyi ba§ardl. Bugtinlerde fiili bir nesne olarak verili bir ktilttirtin lv~nsmdedrr.
ayml~mak endi§e verici bir oranda yiikselirken, 0 gtin- KiiltUr ivinde hivbir zaman belirginle§~~rm§ n~sn~ler
lerde bu aymla§mak egilirni daha azdl. Ki§isel omekler sorunu bir diger meseledir. Fakat bu bellegm ve kult~run
verebilirim; BeDim delilik hakkmdaki kitabunl bir slo- ne olursa olsun belirginle§memi§ tUm nesnelen yemden
gana donti§tiinnek onbe§ yil aldl: 18.yiizyilda biitiin delil- gUncelle§tirilebilecek bir parvasl~IL ~:krar dalma
er kapatlldl. Bilme-istenci iizerine kitablrnm "cinsellik olasldlr; uygulamayla.. bivim degl§lkhglyle tekrar.
asia bask! altma almmadl" sloganma donti§tiirtilmesi Tannbilir Nietzsche 1945'te tamamlyla devre dl§l
onbe§ ay bile almadl -yalmzca ti v hafta aldl. Benim kendi brraktiabiiir gortindU. Herhangi bir kim.se Marks'lfi
deneyirnimde, bu aymla§t1nnanm felsefi dii§iince ivin bugUn gozden kaybolacaguu kabul etse~~e: onun brr
igrenv bir yolda luzlandlgml gortiyorum fakat bunun, gUn yeniden gorUnecegi avtktrr. Arzu .et~glmlz §ey - kl
yazan insanlara sorumluluk ytikledigi anlarruna geldigini bahsettiginiz §eyle ilgili olarak formulum de bu nok-
de unutlnamak gerekir. tadadrr- oyle vok fazla bir Marks taz~natl Istemek ve
onun tahrif edilmi§ligini kaldlrmak degl!, onu. s.atmaya
vah§ml§ ve bunu zorlaml§ parti dogmaslyla I1gll~,olarak
RAULET: Marks'm ozgtirlUgU ve ivinin rahatlatllmasldrr. . Marks
Bir son nokta koymak il;in, bir slogam bll!ikasmm "ldU" ifadesine konjonktUrel bir anlam venlebllrr. Bu
yerine koymak istemeyerek, §u anda bir soru bi"i- ~imse bu nispeten dogru diyebilir ama Marks gozder
minde i"imden geldi: Marksizm bitirilmedi mi, 0 kaybolacak gibi bir ifade...
57
56
RAULET: Dipnotlar:
(I) Almtmlll tamaml 1969'daki Vincennes konfer-
Fakat Bilginin Arkeolojisi'ndeki bu referans, belli
bir tarzda, Marks sizin metodolojinizde yiiriirliikte- anslarl raporlarmda bulunabilir.
dir anlamma gelmiyor mu? Le Magazine Litteraire, No. 121. February 1977:"Bir
devrimci olarak can attlgmlZ §eybir efendidir. Birine
sahip olacaksllllz." (ingilizce'ye ~evirenin notu).
FOUCAULT: (2) Die Decodierung des Menschen, (Focus Verlag,
Evet kesinlikle.. Goruyorsunuz bu kitaplan yazd1~m 1981).
verili donemde, dipnotlarda Marks'l referans gostermek
iyi bir bi~imdi (kurumsal Sol tarafmdan gozlenebilsin
diye). Onun i~in bundan uzakta durmaya dikkat ediyor-
dum. .

SON

58

You might also like