Professional Documents
Culture Documents
TEKNİKLERİ
Genişletilmiş 2. Yayın
Hazırlayan ukant
© 2008
1
KPDS & ÜDS SINAVLARINA
TEK BAŞINA HAZIRLANMAK
NEREDEN BAŞLAMALI?
1) GRAMER ÇALIŞIN
KPDS ve ÜDS soru türlerini ve soruların çözüm yollarını öğrenin. Sizi neyin
beklediğini bilerek ve soruları nasıl çözmeniz gerektiğini bilerek hareket etmek
çalışmanızı kolaylaştıracaktır. Seçenekleri elemeyi de öğrenmeli ve bol bol
uygulamalısınız.
Kelime öğrenmek kolay, akılda tutmak ise zordur. Kelimeleri akılda tutmanın yolu,
onlarla ilgili metinler, cümleler okumak ve bir anı sahibi olmaktır
Gramer testleri çözüyorsanız önce konu testleri ile başlayın. Böylece hangi
konularda sorununuz olduğunu anlayabilir ve derhal müdahale edebilirsiniz. En
son tüm konuları içeren gramer tarama testleri çözün. Soruları cevaplarken
neden a değil? neden b değil , vs gibi sorularıda sorup cevap verebildiğinizden
emin olun. Yani seçenekleri doğru eleyebildiğinizi tespit edin. Bazı sorularda
doğruyu bulmak ve bazı sorularda ise yanlışı bulmak kolaydır. Siz her iki yöntemi
de kullanmaya alışın.
2
SINAVLARA HAZIRLANANLAR İÇİN
BAZI ÖNERİLER
Gramer ile çok fazla uğraşmayın
Gramer çalışmak size puan ve birçok soru tipi ile uğraşırken zaman kazandırır. Bu
yüzden önemlidir. Ama tek başına size en fazla 20 - 30 puan getirir. Bundan
dolayı sadece gramer odaklı bir hazırlık evresi geçirmeyin.
3
KPDS VE ÜDS SORU TİPLERİNE GÖRE
SINIFLANDIRMA VE SORU SAYILARI
KPDS SORU
SORU TİPİ ÜDS SORU SAYISI
SAYISI
GRAMER SORULARI 17 15
CÜMLE TAMAMLAMA 10 12
PARAGRAF TAMAMLAMA 6 5
Her dilde belli başlı kurallar vardır ve bu kurallar sınırlıdır. Gramer sınırlı
kurallarla, sınır sayıda cümlenin kurulabildiği bir sistemdir aslında. Öncelikle
gramer eğitimi alırken dikkat etmeniz gereken hususlar şunlardır:
>> Çalıştığınız konuda hangi belli başlı yapılar kullanılıyorsa bilin, ayrıca ne tür
yapılar kullanılamaz, bunlarda mutlaka bilin. Çünkü sorular bu şekilde
oluşturulmaktadır. Örneğin tense çalışıyorsanız " By the time" hangi tenslerle
kullanılır sorunsunu cevabını bilin ama aynı zamanda " By the time " görünce
nelere elemeniz gerektiğini de mutlaka bilin ve seçeneklerde hemen eleme yapın.
4
EN ÖNEMLİ GRAMER KONULARI
DİKKAT :
Gramer sorusu çözerken kelime anlamına takılıyorsanız YANLIŞ YOLDASINIZ
demektir ! Gramer sorularını çözmek için cümleyi anlamak gerekmez.
Her şey değişir ama TENSE DEĞİŞMEZ !. Verilen cümle ile sizden istenen
seçeneğin zamanı (TENSE) aynı olmak zorundandır. O zaman sorudaki
zamanla örtüşmeyen seçenekleri hemen eleyebilirsiniz.
Sorunun sizden ne istediğine dikkat edin " Anlamca En Yakın Cümle"
isteniyor. Yani bire bir aynısı istenmiyor. Bundan dolayı verilen cümlenin
tıpa tıp aynısı seçeneklerde olmayabilir. Kafanız karışmasın.
Bu soru tipi ile baş edebilmek için kelime öğrenmeniz gerekmiyor. Ancak
gramer bilginiz iyi olmalı. Adverb Clasue, Modal, Tense, Adjective ve Noun
Clause'ların çeşitleri hakkında bilgi sahibi olmalısınız.
ÖRNEK:
1) Steven was accused of starting the fire that burned down the two
factory buildings.
A) It is certain that the fire that had burned down the two factory buildings was
started by Steven.
B) Although they had no proof, Steven was the one suspected of starting the fire
which burned down the two factory buildings.
5
C) The accusations against Steven were dropped after the two buildings burned
down at the factory.
D) They accused Steven after they had proof that the two factory buildings had
been burned down.
E) Steven denied the accusation that he had started the fire that burned down
the two factory buildings.
Örnek: More women are entering ________ male jobs and it is a clear fact that
these jobs are losing their convention in that matter.
relatively
fortunately
traditionally
spectacularly
recklessly
Örnek: There are many literary figures who went further in their educations with
the _________ to study a branch of science, but they all ended up being interested
in literature.
association
remark
emotion
sentiment
intention
6
Bu tür kelime sorularında, bize boşluktan sonra bir preposition verilir. Anlam
olarak diğer seçenekler sorulsa da bir tek seçenek sadece bu preposition’ı
almaktadır.
interested
based
enthusiastic
concerned
regarded
ÖRNEK 1
36. At the 1994 Brussels NATO summit a "partnership for peace" programme
was formally launched, enabling the old Warsaw Pact members and former
Sovlet republics to take part in a wide range of military cooperation with
NATO.
c) 1994 Brüksel NATO zirvesinde ilk kez önerilen "barış için ortaklık" programı,
eski Varşova Paktı üyelerine ve önceki Sovyet cumhuriyetlerine NATO ile
askeri alanda sıkı bir işbirliği yapma olanağı sağlamayı amaçlıyordu.
7
d) 1994 Brüksel NATO zirvesinde, eski Varşova Paktı üyelerine ve önceki
Sovyet cumhuriyetlerine NATO ile geniş kapsamlı bir askeri işbirliği yapma
olanağı sağlayan "barış için ortaklık" programı resmen yürürlüğe kondu.
e) "Barış için ortaklık", ilk kez 1994 Brüksel NATO zirvesinde resmen
kararlaştırılıp yürürlüğe konan ve eski Varşova Paktı üyeleri ile önceki Sovyet
cumhuriyetlerine NATO ile askeri işbirliği olanağı sağlayan geniş kapsamlı bir
programdır.
Çözüm:
Verilen cümledeki fiil PASSIVE oldugu iiçin, bizde cümle sonunda passive
arıyoruz ve tabiki tek seçenek D.
METNİ OKURKEN :
8
• The writer author/ points out that...
• The author argues that...
• The writer explains that...
• The writer suggests that
• The writer is of the opinion that...
• The passage explains that...
• The passage makes the point that...
• The point made in the passage is that...
• One essential point made in the passage is that...
• The writer makes the point that...
• It is pointed out in the passage that...
• It is explained in the passage that...
• It is suggested in the passage that...
• It is obvious from the passage that...
• It is clear from the passage that...
• As (it is) pointed out in the passage,...
• As (it is) mentioned in the passage,...
• As explained in the passage that...
• We see in the passage that...
3) Ana Fikir Soruları: Parçanın en genel cümlesi onun ana fikridir. Ana
fikir sorularının genellikle geniş zamanda olduğuna dikkat ediniz ( İp Ucu)
9
• Tha main argumant of the passage is that...
• The passage describes...
• The passage emphasizes...
• The passage gives a general account of...
• In this passage, the writer has set out...
• Bu sorularda yer alan kelime soruları “this, that, these, those, the, another,
other” gibi kalıpların arkasından gelen kelimeler sorulur. Çünkü bu kelimeler bir
önceki cümleye gönderme yapar.
• Boşluktan sonra yer alan preposition (ilgeçler)’e dayalı kelime soruları bize
sorulabilir.
• Many/some people think __________ . Others bize sorulabilir. Ancak parça olarak
yer aldığı için aradaki cümleler uzun olabilir.
• Not only(just,merely,solely) …….. but also / not only ……. but …….. as well / not
only ………. but ……. too / not only ……. but ya da neither ……. nor / either …….
or / both …….. and yapıları sorulabilir. Ancak bu yapıların arasında kullanılan
ifadeler uzun olabilir ve bu yüzden cümleleri iyi takip etmek gerekmektedir.
• Bu sorunun bir diğer özelliği çok basit bir ifadeyi bile bize sorabilir ancak
karmaşık bir formda sunarak bize sorar.
• Bu soruları rahat bir şekilde cevaplayabilmek için bol bol parça çalışması
yapmamız gerekmektedir. Okuduğumuz her cümleyi gramer ve kelime olarak
incelemeliyiz.
Ralph Waldo Emerson (1803- 1882 ) was a sage, not a scientist, but he was more
keenly interested in the scientific advances of his day than is commonly realized .
10
One of his early aspirations was to be "a naturalist", and he started his career
(21)….. a lecturer- essayist by giving talks on natural science, (22)…… one
focused on the chemical composition of water. (23)…….. Emerson went on to
make his mark primarily in the areas of literature, religion, philosophy and social
reform,* he remained an eager lifelong student of both traditional and
contemporary natural and social science. To date, however, this side of
Emerson's thought and life (24) …….only a handful of significant scholarly
discussions. Emerson's life in science is the best of books (25)…….. this aspect of
Emerson that have marked the bicentennial of his birth, and it is one that will
endure. (2004 kpds cloze test)
Tipik bir biografi paragrafı. Bu tip parçalarda sorulan kelime ve yapılar bellidir.
Birbirlerine çok benzeyen parçalar olduğu için sorulan sorularda aşağı yukarı
aynıdır.
21. a) more
b) so
c) such
d) as [kariyerine konferansçı olarak başladı]
e) only
22. a) describing
b) including [içeren ifadesi arada “on natural science” olmasına rağmen “talks”
ifadesini nitelemektedir]
c) considering
d) intending
e) defining
23. a) although [Seçeneklerde verilen tek iki ayrı cümleyi birbirine bağlayan yapı
“-e rağmen] *buradaki virgül iki cümleyi birbirinden ayırmaktadır ve bu bağlaç
sadece bağlayabilir.
b) therefore
c) so that
d) but
e) since
25. a) to
b) for
c) on [hakkında anlamı veren bir preposition]
d) with
e) at
11
İNGİLİZCE OKUMA VE PARAGRAF
SORULARINDA
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BAĞLAÇLAR
Eğer size verilen paragraf veya cümlede "that is", "in other words",
"namely", "that is to say" bağlaçları kullanılmış ise daha önce verilen
cümlenin açıklaması verilmiş demektir. Bu bağlaçları gördüğünüz zaman
önceki cümle ile ilgili soru beklemelisiniz.
Bu bağlaçların yardımı ile sadece paragraf veya okuma soruları değil, ayrıca
verilen cümleyi en iyi tamamlayacak cümleyi bulma soruları da çözülebilir.
Örneğin eğer bize "That is" gibi bir bağlaçtan önceki cümlenin ne olduğu
soruluyorsa soruyu çözmek gayet kolaydır.
Örnek
That is = yani...
On other words = başka bir değişle
Namely = yani
That is to say = diyeceğim o ki, yani
Örnekler:
- All the newspapers were trying to influence the minister. In other words, they
were trying to change his mind.
- All the newspapers were trying to influence the minister. Namely, they were
trying to change his mind.
12
PARAGRAF TAMAMLAMA SORULARI NASIL
ÇÖZÜLÜR?
Paragraf tamamlama soruları sınavlarda bana göre rahatça puan
toplayabileceğiniz bölümlerden biridir. Asla "benim İngilizce seviyem yeterli değil,
ben anlamam" fikirine kapılıp bu soru bölümünü boş bırakmayın.
Aksine biraz dikkat ederek ve seçenekleri eleme yoluna giderek doğru cevapları
bulabilirsiniz.
** NOT: KPDS, ÜDS, TOEFL veya sınav hazırlık kurslarına gidiyorsanız mutlaka "
OKUMA TEKNİKLERİ" eğitimi verip vermediklerini öğrenin ve bunu nasıl
yaptıklarını sorun *****
ÖRNEK 1
In Japan, the brighter economic picture of the first 6 months of 2002 failed to
carry over into the second half of the year. ___________. This was no doubt
influenced by rising unemployment which is now at a record high.
Çözüm:
İlk önce birinci cümlenin ve ikinci cümlenin zamanlarına bakın (TENSE) , bizden
PAST istiyor. Bundan dolayı sadece A ve D seçeneği doğru cevap olabilir. İşte
size 5 saniyede 2 Şık ... Sonra This = ? diye düşünün, bize TEKİL AD lazım. O da A
Seçeneğinde olduğu için DOĞRU CEVAP A'dır diyoruz.
13
A recent survey carried out by the UK lecturers' union shows that almost a
quarter of respondents rate their academic freedom as limited, poor or non-
existent. ___________. In 30% of cases, that pressure had come from the
organization paying for the research.
a) Researchers in every sector know that they must get positive results into
journals
b) Most worrying is the results of this loss of integrity on medical research
c) Some researchers said they had been pressurized to alter results, delay
their publication or even bury them
d) The public loss of confidence in science has reached serious proportions and
must be faced squarely
e) Those with access to the truth are too often those with most to gain from
avoiding it
ÇÖZÜM:
Bu soruyu 10 saniyede çözebilirsiniz.. Sadece fiillerin zamanlarına bakmanız
yeterlidir. İlke cümle past, son cümle past, ve tabiki ikinci cümlede past olmalıdır.
Seçeneklerde tek past cümle C olduğu için düşünmeden işaretleyin.
Her dilde olduğu gibi İngilizce'de de her bir cümlenin bir ana anlamı vardır ve
buna ana fikir denir. Elbette ki cümlelerin içerisinde bulunan farklı yapılar bize
olaylar, kişiler, bulunulan yer ve zaman hakkında ek bilgiler verir, ancak her
zaman için KİM - NE YAPTI sorusunun cevabı tektir. Yani basitçe tekrar etmek
gerekir ise; bir cümlenin bir öznesi ve o öznenin yaptığı bir iş vardır. Önce bunu
anlamak gerekir.
Ana fikri bulmak deyince ilk önce aklınıza paragraf soruları veya okuma parçaları
gelebilir. Ama ben size burada cümlelerin ana fikirlerini bulmaktan daha çok
bahsedeceğim. Çünkü gördüğüm kadarı ile İngilizce öğrenmek için uğraş
verenlerin ve sınavlara hazırlananların çoğu cümle bazında sıkıntılar çekmektedir.
Ve bu sebepten dolayı da, okuma bölümlerinde başarısız olmaktadır.
Örnek:
14
Cümlede ek olarak yer belirtilmiş
d) The naughty young boy saw the angry old
ama temel anlam aynı.
man in the room
Ana fikir: Çocuk adamı gördü
Cümlede ek olarak zaman
d) The naughty young boy saw the angry old belirtilmiş ama temel anlam
man in the room yesterday aynı.
Ana fikir: Çocuk adamı gördü
Yukarıdaki basit örneklerde de görülebileceği gibi, bir cümlenin temel anlamı
içerisine katılan diğer bilgilere rağmen değişmemektedir. Cümleye içerisine giren
sıfatlar, zaman zarfları ve yer tamlamaları bize ek olarak nerede, nezaman, hangi
özne hangi nesne gibi bilgiler verirler.
Dilerseniz örneğimizi biraz daha karmaşık hale getirelim. Basit bir cümle
"CLAUSE" yani YAN CÜMLELER ile zenginleştirilir.
e) The boy whom I met in class A saw the man Özne de bulunan ismin sonuna
whose mother lives next to us ve nesnenin sonuna birer
ADJECTIVE CLAUSE (SIFAT
HE HIM CÜMLECİĞİ/ YAN CÜMLE)
getirerek isimler hakkında ek
bilgi verilmiş. Ancak temel anlam
aynı.
Örnekler çok daha fazla şekilde artırılabilinir. Cümle içerisine "accidentally gibi bir
zarf yerleştirilebilinir veya daha karmaşık görünen gramer yapıları eklenebilir
ama unutmayın ki temel anlam hep aynıdır.
A) improvement
B) reassessment
C) determination
D) distinction
E) maintenance
15
ÇÖZÜM & AÇIKLAMALAR
Bu soru metninde yer alan mevcut kelimelerden
hareket edersek, bazı çağrışımlardan
yararlanılabilir.
A) referred
B) obsessed
C) committed
D) implied
E) meant
3. It now appears that while US leaders are still willing for the nation to
exert itself abroad and give large amounts of foreign assistance, the
American public is _____ to go along with these policies.
A) spontaneous
B) precarious
16
C) competitive
D) reluctant
E) deliberate
4. It is _____ surprising that the art of ancient America reaming the most
mysterious and the least accessible
A) urgently
B) vaguely
C) indifferently
D) elaborately
E) hardly
A) exceedingly
B) notably
C) appropriately
D) vehemently
E) adequately
17
ÇÖZÜM & AÇIKLAMALAR
Bu soruda en son kısımda yer alan ifadeye dikkat
etmeliyiz. “…by East European, -----
Hungarian….” Doğu Avrupa tarafından
ifadesinden sonra gelen virgül özellikle (notably)
her hangi bir Doğu Avrupa örneğini istemektedir
ki burada “Hungarian” (Macaristan) bir örnek
olarak verilmiştir.
A) brought about
B) put off
C) held up
D) looked
E) set off
7. The two archaeologists have tried hard to read the inscription in old
Latin, but I do not think they have ______what it really means.
A) got over
B) written off
C) taken after
D) made out
E) brought up
18
DOĞRU CEVAP (D)
8. The children of today are healthier and better ______ than those of the
past, and far fewer of them die in infancy.
A) disposed of
B) fed up
C) rounded up
D) looked into
E) cared for
A) them
B) one
C) some
D) none
E) another
10. We’ve had some pretty good directors over the years but Dr.
19
Radcliff is _____ the most capable of them.
A) by far
B) over all
C) just in
D) as much
E) too much
A) me too
B) so did I
C) so have I
D) so we do
E) we also have
20
Adjustable ayarlanabilir. Uyarlanabilir
Administrate yönetmek. İdare etmek
Admirable takdire değer
Advanced ilerlemiş. İleri
Affable Agreeable. Rahat. Dostça. Anlaşılabilir
Affair olay. mesele. sorun
Affectionate müşfik. sevecen
Affluent Wealthy. varlıklı
Agreeable razı. hoş. iyi
Aid; yardım
Aisle sıralar arası. yol. geçenek
Alliance ittifak
Ally müttefik. dost
Alter Change
Ambiguous müphem. birden fazla anlama gelebilen
Amend düzeltme. değiştirme
Ample gerektiğinden çok. bol
Annual yıllık. yıldönümü
Anticipate tahmin etmek. ve ona göre davranmak
Apparel Clothing. kılık kıyafet
Appetite Desire for food. iştah. arzu
Appreciate takdir etmek
Apprehension Fear; korku. endişe; anlayış. kavrayış
Approach yaklaşım. tarz
Approval tasvip. onay; resmi izin
Argue tartışma. münakaşa. iddia etme
Argument tartışma; sav. iddia
Article makale; tanımlık; madde-fıkra; eşya-parça
Artisan zanaatçı. esnaf
Ashamed utanmak
Assassinate suikast yapmak
Asset Advantage kıymetli şey. beceri. erdem
Asset servet; değerli nitelik
Astonished hayret etmek. şaşkın olmak. şaşırmak
At once derhal; aynı anda
Attack saldırmak
Attainment Achievement. başarı. elde etmek. marifet
Attempt teşebbüs etmek. denemek
Attract cezbetmek. çekmek
Available elde edilebilir. müsait
Avidity gayret. heves. hırs
Award ödül. Mükâfat
21
Blunder gaf. gaf yapmak
Border sınır
Break off kırılıp ayrılmak. ilişiğini kesmek; birdenbire durmak
Breakthrough cepheyi yarıp geçmek; büyük buluş
Briskly Quickly. Energetically canlı ve istenilen tarzda; enerjik
Bruise berelemek. ezmek; bere. ezik
Brush up Review tazelemek
Brutality Cruelty vahşilik
Budget bütçe
Bump vurma. toslama; şiş. tümsek
Burglar (ev. dükkan) soyan hırsız
Bury gömmek. defnetmek; gizlemek. örtmek
Call at uğramak
Call off iptal etmek
Call on ziyaret etmek; talep etmek
Call up telefon Etmek
Candidate aday. namzet
Capable yetenekli. ehliyetli
Captivate büyüleme. esir etme, cezbetmek
Cautious ihtiyatlı. tedbirli
Chance şans. tesadüfen olmak
Charge ücret; itham; hamle; şarj
Charity sadaka; hayırseverlik. hayır kurumu
Cheer neşe. tezahürat
Chemist kimyager; eczacı
Choice seçmek
Choir koro
Clammy yapış yapış; soğuk nemli
Clarify açıklamak. açıklık getirmek
Clear temizlemek. aklamak. izin vermek
Clerk memur. tezgahtar. sekreter
Cliff uçurum. sarp kayalık
Clog tıkamak. tıkanmak; takunya
Coast kıyı
Coincidence tesadüf
Collar yaka; tasma
Collide çarpışma. çarpma
Combine birleşmek. birleştirmek
Commerce ticaret
Compare mukayese etmek
Compensation bedel. tazminat. telafi
Compete yarışmak; rekabet etmek
Competent Capable ehil. yetenekli. yetkili. -
Competition yarışma. rekabet. sınama
Complaint şikayet etmek
Complete tamamlamak; tamamen
Composed birleşmiş; bestelenmiş; kendine hakim olmak
Compromise uzlaşmak
Conceal gizlemek. saklamak. örtmek
Concurrence Agreement. aynı olan. birlik olma, uyuşma; aynı zamana rastlama
22
Condense yoğunlaşma; sıvıya dönme; çözeltme
Confidence güven. itimat
Confidence kendine güven
Confidential Secret gizli. sır
Confirm teyit etmek. pekiştirme. onaylama. sürekli. müzmin
Confiscated Seized müsadere etmek. haczetmek; istimlak etmek
Conflict çelişmek
Congratulate tebrik etmek
Conscientious Careful vicdanlı; dikkatli
Consequence netice ; önem
Conserve koruma muhafaza etme
Consider hesaba katmak; göz önünde tutmak; saymak
Consist of müteşekkil olmak. oluşmak
Consistently mütemadiyen. devamlı
Constitute teşkil etmek. tesis etmek; tayin etmek
Constitution anayasa
Contaminate kirletmek; zehirlemek. bozmak
Contented halinden memnun. mutlu
Cooperation işbirliği
Courteous nazik. kibar. saygılı
Coward korkak
Creative yaratıcı
Crime suç. cürüm
Criminal suçla ilgili; suçlu; cezalı
Crooked eğri. çarpık. virajlı. hilekar
Crop mahsul
Crowd kalabalık
Cruelty zulüm. acımasızlık
Dabble su serpme; amatörce uğraşma
Deadline son teslim tarihi
Decade on yıl
Deception aldatma. hile
Deceptive aldatıcı. yanıltıcı
Dedicate adamak; ithaf etmek
Defeat yenme. bozguna uğratmak
Deficient eksiz yetersiz. noksan
Delicate nazik. hassas. narin
Delight sevinç. zevk. haz,
Denial inkar. yok sayma
Deny inkar etme
Depict göstermek. dile getirmek
Deplore teessüf etmek. üzülmek
Dept borç
Desperate ümitsiz; gözü dünmüş
Despondent ümitsiz. meyus
Determine belirlemek. tespit etmek azimli. kararlı
Detest nefret etmek. tiksinmek
Device alet. aygıt
Devote ..-e adamak
Diluted sulandırılmış. su katılmış
23
Diminish azaltmak. küçültmek. eksiltmek
Discipline Punish disiplin; cezalandırma
Discourteous nezaketsiz. kaba
Discreet saygılı. dikkatli ve nazik
Discretion basiret. sağduyu. tedbir. ihtiyat
Discuss talk about tartışma. münazara etmek
Disease hastalık
Disgraced Ashamed gözden düşmüş; itibarsız; yüz karası
Disgust iğrenme. tiksinme. midesini bulandırma
Dishonest sahtekar
Disintegrate parçalamak. bölünmek
Disposition eğilim. mizaç. düzen. tertip
Dispute tartışma
Dissolve çözmek. dağıtmak. yok olmak
Distinguish Ayırmak, ayırt etmek, seçkin. ünlü. kendine yer edinmiş
Distrust güvenmemek
Ditch hendek. ark. kanal
Divert başka yöne çevirmek; saptırmak
Divide bölmek. ayırmak
Divulge Reveal ifşa etmek. açığa vurmak
Doubt şüphe. kuşku
Drift sürüklenmek
Drowsy Sleepy uykulu. uyku veren
Duplicate Copy kopyasını yapmak
Dwindle Diminishes. giderek azalmak
24
Exhausted bitmiş. tükenmiş. yorgun
Exhibition sergi
Existence varlık
Exotic Unusual
Expand genişle(t)mek. büyümek
Expedition yolculuk; sefer
Explicit Definite açık. sarih
Explore keşif. inceleme gezisi
Explorer kaşif seyyah
Expose ifşa etmek; ışığa tutmak; korunmasız bırakmak, maruz bırakmak; teşhir etmek;
pozlamak
Exposure ifşa; korunmasızlık; poz
Extensive büyük. derin. kapsamlı
Extremely; oldukça fazla
Fabric kumaş. doku
Fact gerçek. olgu
Faint Indistinct donuk. baygın
Far uzak; çok
Fatigue yorgun. bitkin; yormak
Fearsome dehşetli. korkunç
Feasible yapılabilir. mümkün
Feeble Weak zayıf. kuvvetsiz
Fever ateş. hararet; humma
Firing. Ateşleme; pişirme; işten atma
Fiscal mali
Flawless kusursuz. defosuz
Flee from Run away kaçmak. firar etmek
Flip fiske atmak; keçileri kaçırmak; hayran olmak; küstah
Float aimlessly Drift. yüzmek. su üstünde kalmak. bir şeyi oluruna bırakmak
Floor zemin
Fluctuate inip çıkmak
Flushed Red kızarmak. utanmak
Foggy Misty, sisli
Fool aldatmak. şaka yapmak. kandırmak
Foolishness aptallık. budalalık
Forecast tahmin etmek
Forestall erken davranıp önlemek
Fortunate şanlı. talihli
Frank açık sözlü. içten. samimi
Frightened korkmuş
Fume pis kokulu gaz. yaymak
Futile boşuna. beyhude
Gain kazanmak. elde etmek
Gash Deep cut derin yara
Germinate Grow çimlenmek. çimlendirmek
Gift hediye; yetenek
Giggle kıkırdamak
Gist Main idea ana fikir
Gleeful neşe dolu
Globe küre
25
Goods mallar. eşya
Govern yönetmek. idare etmek
Grievance Complaint
Grumbles Complains şikayet. yakınma
Halt mola. durma
Harsh sert. kaba. haşin
Hasten acele etmek. ettirmek
Have faith in inancı olmak
Hazardous tehlikeli. zararlı
Heat ısı. ısıtmak
Hectic Very busy heyecanlı. telaşlı
Hence bu nedenle. bundan dolayı
Herd sürü; ayak takımı
Hesitate tereddüt etmek. çekimsemek
Hide sakla-n-mak
Highway anayol
Hike Walk uzun yürümek; fiyatını artırmak
Hinted Indirectly suggested. ima etmek
Hoax Trick şaka. oyun; hile
Homeless evsiz
Honest samimi. dürüst
Hug kucaklamak. sarılmak
Huge kocaman. büyük
Humorous komik. güldürücü
Hurl Throw, fırlatmak. sav
26
Insist ısrar etmek
Insolent Rude küstah. terbiyesiz
Inspire telkin etmek. ilham etmek
Instructive öğretici. eğitici
Insult hakaret etme. hor görme
Intensity güçlülük. yoğunluk
Intention niyet
Interfere müdahale etme. çatışma. engelleme
Interfere with yoluna çıkmak. engellemek. karışmak
Intermittent kesik kesik. aralıklı
Intrepid Yılmaz, korkusuz. cesur
Intricate Complicated karışık. girift
Investigator dedektif. araştırıcı
Investment yatırım. sağlanan gelir
Irrelevant konu dışı. ilgisiz
Irresponsible sorumsuz
Issue konu; yayım-baskı
Item adet. tane; madde; konu-fıkra
Jam sıkıştırmak. kilitlemek. izdiham
Landscape manzara
Lane dar yol; şerit
Law hukuk. kanun
Leading önde olan. kılavuzluk eden
Leak sızıntı. çatlak
Lecture ders. konferans
Liability sorumluluk. yükümlülük
Limp topallamak. aksamak
Lingered kolay kolay ayrılmak;
Litter çöp
Locate bulunma. bir yerde yerleşmiş olma
Lofty High yüce. yüksek. azametli
Lonely yalnız. kimsesiz. tenha
Look up to Respect hayran olmak. örnek almak
Luck şans. talih. uğur
Majority çoğunluk
Management idare. yönetim
Manufacture imal etmek
Means yol. yöntem. araç
Meddle Interfere karışmak. burnunu sokmak
Medicine tıp. ilaç
Meditative Thoughtful derin derin düşünen
Melt eri-t-mek. yumuşa-t-mak
Memorize ezberlemek
Mend Repair tamir etmek
Merge Become one birleşmek. içine katmak
Messy dağınık. düzensiz
Mild ılımlı. hafif. ılıman
Misty sisli. bulanık
Misuse suiistimal; yanlış kullanım
Moderate ılımlı
27
Moist nemli. ıslak
Mold şekil vermek. kalıp
Monster canavar
Mud çamur; iftira
Neglect ihmal etmek
Negligible ihmal edilebilir
Nod onaylamak. başını sallamak
Notify bildirmek. haber vermek
Notorious adı çıkmış. kötü şöhretli
Novelist romancı
28
Policy politika; davranış biçimi; poliçe
Polish cilalamak. boyamak
Poll oylama. anket
Pollute kirletmek
Postpone ertelemek
Praised övmek
Precaution tedbir. önlem
Precisely tam olarak; kesinlikle
Prediction tahmin
Premium sigorta primi; ödül. prim
Presume varsaymak
Pretense rolüne girme. bahane
Pretext bahane
Prevent engellemek. korumak
Preview ilk gösterim
Previous önceki. sabık
Pride gurur. iftihar
Prior to öncelikli. daha önemli
Private özel; şahsa ait
Prodigious Huge, şaşılacak, müthiş, kocaman
Profilic çok eser veren
Profound derin; bilgili; etkileyici
Promote terfi ettirmek
Promotion terfi
Propose önerme. niyet etme. evlilik teklifi
Prospects başarı şansı
Prove kanıtlamak; çıkmak
Punctual dakik
Punctuality Being on time
Purify temizlemek. arındırmak. saflaştırmak
Pursue peşine düşmek. izini sürmek, takip
Put off elbisesini çıkartmak
Quarter çeyrek; bölge. semt; askeri kışla
Quartet dörtlü
Raise yukarı kaldırmak; artırmak; çocuk yetiştirmek
Rate oran
Readily Easily kolayca. seve seve
Readily isteyerek. gönülden
Recast yeniden çıkarmak. değiştirmek
Recent yakında olmuş
Recession gerileme. durgunluk. azalma
Reckless aldırışsız. kayıtsız
Reckon hesaplamak. tahmin etmek
Recover iyileşmek. yeniden elde etmek
Recruit üye yapmak; işe almak
Refrain from kendini tutma. sakınma
Refugee mülteci
Refute yalanlamak. çürütmek
Regarded as gibi görülmek. kabul edilmek
Region bölge
29
Rejection ret
Relent yumuşama. gevşeme. merhamete gelme
Relentless amansız; acımasız. merhametsiz
Reliance geven. itimat
Relief Ferahlama, kurtarma- takviye-; nöbet kişileri
Relieve hafiflemek. rahatlamak
Reluctant isteksiz. tereddütlü
Reluctantly gönülsüzce
Remark söz söyleme; fark etme
Remarkable dikkate. sözü edilmeye değer
Remove çıkarmak. temizlemek. alıp götürmek
Renovation yenileme. tecdit. onarım
Represent temsil etme
Reprimand azar. paylama
Reprove azarlama. paylama
Reputation ün. itibar
Require gerektirmek; istemek
Reservation yer ayırtma; şart; ihtiyat
Resign istifa etmek. ayrılmak
Resignation istifa; kabullenme
Resonance tınlama
Respect saygı. hürmet
Restored onarılmış; iyileşmiş; işine iade edilmiş
Restraint zaptetme. sınırlama. hakim olma
Restriction sınırlama
Resultant sonucunda ortaya çıkan
Reveal açığa çıkarma; ilhamla bildirme
Revere Loved saymak. saygı göstermek
Revise gözden geçirmek
Revive yeniden canlan-dır-mak
Reward ödül
Ridiculous Absurd. Gildings derecede saçma
Rim Edge kenar
Rival rakip
Rot çürüme. çürük ; zırva
Rub ovma. ovalama
Rugged zor. kaba. yontulmamış. pürüzlü
Rule out Reject
Runaway kaçak
Rush aceleyle koşmak. hücum etmek
Saucer çay. fincan tabağı
Scattered dağınık
Scheme plan. tasarı
Scholarly çok derin. bilgili. bilimsel
Scholarship burs; irfan. ilim
School board okul yönetimi
Scold azarlama. paylama
Scorch yakmak. kavurmak; acı sözlerle incitmek
Scratch tırmalamak. kazımak. kaşınmak
Sealed mühürlü
30
Seam dikiş yeri. bağlantı yeri
Seed tohum
Seek araştırmak. bulmaya çalışmak
Seize tutmak. yakalamak. zaptetmek
Select; seçmek. ayırım
Selfish bencil
Sensitive duyarlı
Separate ayırmak
Serene sakin; yüce
Severe acı. sert. şiddetli
Shade gölge
Shape şekil
Shareholder hissedar
Shattered mahvolmuş. bitmiş; yorgun
Shield Protect, kalkan; korumak
Shift vardiya; rüzgarın yönünü değiştirmesi
Shipping gemiler; sipariş alıp gönderme
Shout bağırmak
Shrewd Clever, kurnaz. açık göz
Sinful günahkar
Sink dibe batmak
Skillful becerikli
Skip atlamak
Slope eğim
Sly sinsi
Smooth yumuşak
Sneer dudağını bükmek. küçümsemek
Soothe Comforted sakinleştirmek. rahatlatmak
Sophisticated karmaşık. girift,
Spectacle görülecek şey.
Sphere. Globe küre
Spokesperson sözcü
Sporadic Intermittent (düzensiz aralıklarla olan)
Squeeze sıkmak. ezmek
Staff personel. çalışanlar kadrosu; kurmay
Statue heykel
Stature boy-pos; önem; kişilik
Stayed late Lingered. oyalanmak
Steady düzenli. sabit
Stem from -den ileri gelmek. doğmak. çıkmak
Step adım. basamak
Stern sert. müsamahasız
Stiff katı. sert. kıran kırana
Stingy cimri. eli sıkı
Stockholder hissedar
Straighten doğrultmak
Strain kendini zorlamak. gayret göstermek
Stray başıboş. Homeless
Stretch germek. esnetmek
Struggle çabalamak. mücadele etmek
31
Stubborn inatçı dik başlı
Subsidize Para vermek. desteklemek
Subtle ince. narin; zeka işi
Sufficient yeterli
Summary Özet
Superficial yüzeysel. üstünkörü
Superior daha üstün
Supplementary takviye. ek
Surgeon cerrah. operatör
Surmount üstesinden gelmek. alt etmek. yenmek
Surpass aşmak. üstün olmak
Survive hayatta kalmak; hayatını idame ettirmek
Susceptible to kolay etkilenen. dayanıksız. hassas
Suspicion şüphe. zan
Sustain devam ettirmek. korumak
Swell Grow şişmek. kabarmak; artmak. büyümek
Symptom Sign semptom. belirti
Synopsis Summary özet
Tackle çaresine bakmak; üstesinden gelmek; topu ayağından almak;
Talent yetenek
Tax vergi
Tax-exempt vergiden muaf
Tear (teyr) yırtmak; (tiıyr) gözyaşı
Tempt ayartmak. yoldan çıkartmaya çalışmak
Testimony tanıklık. ifade
Thorough tam. dikkatli eksiz
Thoughtful düşünceli
Thrifty tutumlu. idareli
Throng Crowd kalabalık; kalabalık olarak gitmek
Tilted Crooked yatırmak. eğmek, ; meyil
Tiny küçük. ufacık
Top üst. zirve
Torn yırtık
Tower kule
Trace Indication iz. eser ; kopyasını çıkarmak. ipuçlarından olayı çözmek
Trail sürüklemek. gezdirmek; izlemek
Tramped Walked heavily kuvvetli adımla yürümek
Tranquil serene sakin. huzurlu
Transaction iş görme
Treachery ihanet
Treatment muamele. davranış; tedavi
Treatment muamele, davranış; tedavi
Trial deneme; duruşma
Triumph zafer. başarı
Trivial abes; bayağı; cüzi
Trust güvenmek
Tunnel Underground passageway altgeçit
Underestimate az/düşük olarak tahmin etmek
Underground metro; yer altı
Undermine baltalamak. çökertmek. temelini çürütmek
32
Underrate hafife almak. küçümsemek
Unhesitatingly tereddüt etmeden
Union birlik; sendika
Unique biricik; tek; eşsiz
Unpardonable affedilemez
Unpleasant nahoş ; tatsız
Unrehearsed provasız
Unrestrained denetimsiz. frenlenmemiş. serbest
Unwillingly istemeyerek
Unwillingness isteksizlik
Vacant boş. açık; dalgın
Vague müphem. belirsiz. şüpheli
Vanity Pride, kibir. kendini beğenmiş; abes şey. beyhudelik
Varied değişik. çeşitli; değişken
Vast çok geniş. engin. pek çok
Versatile çok yönlü; elinden birden fazla iş gelen
Vexed Annoyed, bir şeye canı sıkılmak
Victim kurban
Victory Triumph. zafer
Violent sert. şiddetli. zorlu
Vital hayati önemde
Voluntarily gönüllü olarak
Vote oy vermek
Vulnerable Susceptible saldırı veya tenkide açık / maruz olan
Wasteful savurgan. müsrif
Weakness zayıflık; zaaf
Wealthy zengin; varlıklı
Wheel tekerlek
Whip kamçı; kamçılamak
Wise akıllı. akıllıca. mantıklı
Withdraw çekmek. çekilmek. ayrılmak
Wither Dry up solmak. soldurmak. sindirmek
Witness Şahit
Wrinkle buruşmak. kırışmak
Yield to kazanç. gelir. ürün. meyve vermek; boyun eğmek. teslim olmak
Zinnia zenya çiçeği
NOT:
33
yararlanılarak ukant tarafından hazırlanmıştır. Ücretsiz olarak
kullanma ve kopyalama hakkına sahipsiniz. Umarım verilen bilgiler
işinize yaramıştır.
Başarılar Dilerim…
ukant
34