You are on page 1of 5

Kayıt Teknikleri

Kayıt işlemini şöyle tanımlayabiliriz: İşlenmiş bir sesi herhangi bir kayıt ortamına (bant, cd,
zip drive, hard disk, floppy disk v.b.) aktarmak. Bu işlemin doğru olarak yapılması o kadar
önemli ki, tarihe geçecek çalışmanızın fark edilmemesini veya sıradan bir besteyi dünya
çapında popüler olmasını sağlayabilir.
Cihazlar, bunların doğru ayarlanması, parçanın mikslenirken kullanılan monitörlerin ses
şiddetine kadar pek çok faktör kayıt işlemini temelden etkiler. Aşağıda vereceğim bazı ip
uçları ile kayıtlarınızı belki biraz daha iyi yapabilirsiniz. Ya da bu bilgiler ışığında kendi
yöntemlerinize ulaşabilirsiniz. Buyrun bakalım...
Evde yapılan kayıtlarla, stüdyoda yapılan kayıtlar arasındaki en büyük fark kayıt kanallarının
sayısıdır. Ev kayıtlarında genellikle 4-8 kanallı kayıt sistemleri kullanabilirken, stüdyoda bu
sayı 24-32 kanal ve üstüne çıkmaktadır. Son dönemde 16-24 kanallı ev tipi digital
kayıt+mikser üniteleri piyasaya sürüldü ama henüz oldukça pahalılar. Özellikle piyasaya iş
yapan yarı-profesyonel müzisyenler bu sistemleri evlerinde kullanıyor.
Az sayıda kayıt kanalınızın varsa son mixinizi yapmadan önce enstrumanlarınızı bir ön mix
işleminden geçirmek zorunda kalırsınız. Stüdyoda ise enstrumanlarınızı ayrı ayrı kanallara
kaydedebileceğinizden, son mixe kadar rahat rahat çalışabilirsiniz. Profesyonel stüdyolarda
kayıt yapmanın getireceği en büyük avantaj kayıt kalitesindeki farkedilir yüksekliktir.
Dinleme/Mixleme Sınırları
Mix sırasında karşınıza sürekli çıkacak iki tür dinleme sınırı vardır. Dinleme sınırının anlamı
şudur: Kulak varolan sesi tam anlamıyla duyamaz.
Fletcher Munson Efekti
Birinci dinleme sınırı evde veya stüdyoda yapacağınız bütün mixlerde karşınıza çıkar. Bu
sınıra Fletcher Munson Efekti deriz.. Fletcher Munson Efekti basitçe şöyle başlar:
İnsan, alçak frekansları (bas) ve düşük ses seviyesindeki çok yüksek frekansları (tiz)
duyamaz.
İnsanoğlu genellikle 20 Hz-20 kHZ (20.000 hertz) frekans aralığındaki sesleri duyabilir. Alçak
frekans sesler (250 Hz ve altı) bas frekanslardır. Bass Gitar ve bas seslere sahip davullar
(tom tom ve büyük davul) bu frekans sınırlarında karakterlerini ortaya koyar. Çok yüksek
frekanstaki sesler (6kHz ve üstü) tiz frekanslardır. Zil gibi enstrumanlar bu frekans aralığında
karakteristik özelliklerini ortaya koyarlar. Vokal ve pek çok enstruman aynı yapıdadır. Tiz
frekanslar, nefes sesini içeren vokaller gibidir. Orta frekans sesler (250 Hz - 6 kHz) ortasıra
(midrange) olarak adlandırılır. Vokal, gitar gibi enstrumanlar karakterlerini bu değerlerde
ortaya koyarlar. Aslında hemen hemen bütün enstrumanlarda bu frekans sınırlarında ses
bulunur.
Konuşma seviyesiyle gürültülü müziğin çalınma seviyesi arasındaki dinleme farkını
karşılaştırmak gerekirse, insanoğlu düşük seviyedeki bas frekansları 64 kez daha zor
duyabilir. Çok yüksek frekansları ise 16 kez daha zor duyabilir. Bu karşılaştırma ortasıra’ya
(midrange) göre yapılmıştır.
Bu nedenle mix yaparken kullandığınız volume düzeyinin değişimi yaptığınız işte büyük
farklılıklar yaratacaktır. Bu konuda bir yargıda bulunmak çok zor. Örneğin ne kadar bas miks
için doğru miktardır bir ölçüsü yok. Son dinleyiciler bulundukları yerin koşullarına, yaptıkları
işe, duygusal hallerine göre yaptığınız son mixi farklı volümlerde dinleyeceklerdir.
Mix hakkında bir yargıya varmanın en doğru yöntemi parçayı farklı volümlerde dinlemektir.
Parçanın doğru mixini elde etmek için yüksek ve düşük volümlerde uç noktaların arasında
denemeler yapmalısınız. Çalışırken volümü belli bir seviyede tutmak iyi değildir. Sesleri bir
gün çok iyi algılarken, ertesi gün berbat olduğu hissine kapılabilirsiniz.
Herhangi bir kaydı bir dakika boyunca yüksek volümde dinleyip hemen ardından oldukça
düşük volümde dinleyerek Fletcher Munson etkisini kendi üzerinizde deneyebilirsiniz. Mix
düşük volümde dinlendiğinde basları duymakta zorluk çektiğinizi farkedeceksiniz.
Maskeleme
İkinci dinleme sınırı 24 ya da daha fazla kanala sahip stüdyo teknisyenlerinden çok özellikle
evlerinde sınırlı kanala kayıt yapanları etkiler. Bu dinleme sınırlamasına maskeleme denir.
Basitçe şöyle oluşur:
Benzer frekanslara sahip iki sesten birisi diğerinden azıcık yüksek volümlü olduğunda düşük
sesi duyamazsınız.
Parçanın içindeki her enstruman tek başına dinlendiğinde her enstruman ayrı ayrı duyulur.
Ama mixli halinde dinlerken maskeleme etkisinden dolayı bazı sesleri duyamazsınız.
Enstruman bir nota çaldığında akordlanmış frekansı ve akordlanmış frekansın katlanan
dalgalarını ortaya koyar. Piyanoda orta C’da bir A notasına basalım. Bu 440Hz de
akorlanmış bir ses oluşturur. Fakat piyano bunun yanında 880 Hz, 1320 Hz, 1760 Hz, 2200
Hz, 2640 Hz ve ötesindeki frekansların da katlanan enerjisini ortaya koyar. Bu katlanmış
enerjiler “harmonikler” olarak adlandırılır. Değişik harmoniklerin enerji seviyeleri enstrumanın
tonunu ortaya koyar. Bu bir piyano ve bir enstrumanın aynı notayı farklı tonlarda ortaya
koymasının temel prensibidir.
Bir enstruman diğer enstrumanlarla birlikte çalındığında bazı harmonikler maskelenir. Bu
enstrumanın tek başına dinlenmesiyle, diğer enstrumanlarla birlikte dinlenmesi arasındaki
ses farkını yaratır.
Stüdyo teknisyenleri, ev kayıtçılarına oranla çok büyük bir avantaja sahiptir. Çünkü onlar mix
sırasında bütün enstrumanları tek tek duyabilirler. Enstrumanın tonunu diğer enstrumanlarla
birlikte çalındığında en iyi sonucu verecek şekilde ayarlayabilirler. Ev kayıtçıları bütün
enstrumanları kaydetmeden önce mix yapmaya kalkışırlar. Bütün enstrumanların katılımı
sağlanmadan yapılan mixten iyi sonuç alınamaz. Bu özellikle rock gruplarında gerçekleşir;
parçanın kaydından sonra birkaç gitarın eklenmesi durumunda ortaya çıkar.
Orta dizi bir enstruman olan gitar kaydı üstüne ekleme yapılırsa, ilk gitar kayıdının boğuk
kalmasına veya zor duyulmasına yol açar. Eklenecek yeni gitarlar çalımları, daha önce
yapılmış kayıttaki bas, vokal, synth ve hemen hemen bütün enstrumanları örter. Bütün
enstrumanlar hep birlikte mikslenirken bunların ayarlanması oldukça zordur.
Kurtarma Ekolizasyonu

Ekolayzır, frekans alanlarının sinyal seviyesini yükseltip azaltabilen cihazlardır. En basit


ekolayzırlar pekçok müzik setinde bulunan bas ve tiz kontrolleridir. Bas ayarı 250 Hz
altındaki sinyallerin seviyesini azaltıp çoğaltır. Tiz ayarı ise 6 Hz üstündeki sinyallerin
seviyesini etkiler.
Müzik setinizde bas ve tiz düğmeleriyle sesin tonunu ayarlarken bazı enstrumanların
harmoniklerini arttırırsınız ve kimi zaman da diğer enstrumanların frekans ayarlarıyla
oynarsınız.
Mix sırasında enstruman seslerini ekolize ederken özellikle maskeleme olarak
adlandırdığımız ikinci dinleme sınırlamasının etkisi altında kalırsınız.
Profesyonel ve Ev Tipi Ekolayzırlar
Profesyonel stüdyolarda farklı ayarlarda pek çok ekolayzır kullanımı vardır. Bunlar genellikle
4 banddır, yani aynı anda 4 frekansın ayarlanabildiği sistemlerdir. Frekans cetvelinde en
önemli olanı orta frekanslardır.
En son model pahalı mikserler ve kayıt edici+mikser üniteleri bireysel enstrumanların
tonlarını ayarlamak için sadece bas ve tiz kontrollere sahiptir. Bu tip üniteler evde
profesyonel tını elde edebilmek için yeterli olanağı sağlayacak özelliklere sahip değildir.
Etraftaki birsürü çok ucuz üniteden birazcık daha pahalı mikser ve kayıt edici+mikser ünitesi
her kanal için ayrı ayrı “çok geniş ayar olanağı veren” orta seviye ekolayzır desteğine
sahiptir. Bu ayar olanağı profesyonel mikserlerde hazırlananlara çok yakın sonuçlar elde
edebilmemizi sağlar. Geniş spektrumlu ortadeğer frekans kontrolü, frekans cetvelinin
ortasındaki frekansların ayarlanabilmesini sağlar. Diğer ortadeğer ayar potlarıyla bunların
değerleri daha arttırabilir veya tamamen kesebilirler.
Ev tipi ekolayzır kontrolleri
Profesyonel ve üst düzey ev tipi kayıt cihazları en azından ortadeğer ekolizasyonlar için 2
pota sahiptir.
İlki frekans potudur. Frekans potu “merkez frekans”ı baz alarak frekansı en yüksek ve en
düşük değerler arasında ayarlama yapar. Standart ev-kayıt cihazlarının merkez frekansları
250Hz-5kHz arasında değişkenlik gösterir.
Profesyonel mikserlerin frekans potları stüdyo teknisyenlerinin ses ayarlarını tam olarak
yapabilmeleri amacıyla ayrıntılı olarak etiketlenmiştir. Ev tipi kayıt cihazlarının etiketlenmesi
ise genellikle biraz daha detaysızdır. Çoğunlukla potun ayarlayabildiği en üst ,en alt ve orta
(flat) değerler yazılmıştır.
İkinci kontrol ise miktar potudur. Birinci potla ayarlanan frekansın sinyal gücünü arttırmaya
veya azaltmaya yarar. Profesyonel ekolayzırlarda bunun dB ayarı olarak yazıldığını
görürsünüz. Bir dB yaklaşık olarak, duyulabilen sesteki en küçük değişimleri gösterir ve +6
dB sinyal gücünün iki kat daha fazla olduğunu gösterir. 12 dB ise merkez frekansın sinyal
gücününü 4 kat daha güçlenmesi demektir.
Ev tipi kayıt cihazlarında genellikle değer potu etiketlenmemiş, sadece kullanıcının daha
önceki ayarlarını elde edebilmesi için çizgilerle desteklenmiştir.
Ekolayzırlardaki "HF" kontrolü (High Frequency) 10 kHz ve üstündeki enerjiyi arttırmaya ve
azaltmaya yarar. Bunu yapan tek pot miktar potudur. "LF" kontrolü (Low Frequency) 100 Hz
ve altındaki enerjinin arttırılması veya azaltılmasını sağlayan pottur. Bunu ekolizasyonun
miktarını ayarlayan pot yapar.
Ev Kayıtçılarının Meydan okuması
Bir enstrumanın, diğerinin sesini maskelemesi etkisi dolayısıyla bütün enstrumanların
duyulabilmesi için ekolayzing yapılması en iyi uygulamadır. Her durumda ev kayıtçıları bütün
enstrumanları duymadan mix yapmak zorundadırlar.
Ev kayıtçıları diğer enstrumanlarla mixlemeden önce enstrumanların tınısı nasıl olmalı diye
kulaklarını eğitmek-geliştirmek zorundadırlar Enstrumanların tınısını kendi başlarına en iyi
sonucu verecek şekilde ayarlayabilirsiniz. Sonra bunları birleştirirsiniz. Maskeleme mixinizi
ezik ve silik bir tınıya sokabilir. Bu enstrumanların doğal tınısını azaltır ve böylece diğer
enstrumanların içinde belirginleştirebilirsiniz.
Bu özellikle bas ve vokalller için geçerlidir. Tipik olarak bass gitar orta seviyede çıkışlar yapar
ve tellerin tınısı mix’te iyi bir hava verir. Bass tek başına dinlendiği zaman genel eğilim üst
düzeyde doygunluk verdiğidir. Bass diğer enstrumanlarla mixlendiğinde %90 kaybolur. Ses
(vocal) genellikle en üst düzeyde olmalı. Sesi inceltmek, diğer enstrumanlarla birlikte
çalarken iyi sonuç verir.
Gitar ekolizasyonunda, 2.5 kHz frekans değeri sık sık yükselir ve gitar sesine yükselen
çıkışlar sağlar. Eğer 2.5 kHz de 3 gitarı birden yüklerseniz gitarlardan birinin diğerinin sesini
örteceğinden emin olabilirsiniz. Bu durumdaki doğru uygulama farklı gitarlarda azıcık farklı
frekanslar kullanmaktır, 2.5 kHz, 4 kHz ve 5 kHz gibi.
Tavsiye edilen ekolizasyon ayarları
Yılların deneyimi ve yapılan hatalardan alınan dersler , ev kayıtlarında nasıl temiz sesler elde
edileceği konusunda bize epeyce bilgi birikimi yarattı. Pek çoğumuz profesyonel işler
yapmaya başlamak için çok fazla beklemek istemeyiz.
Mix yaparken en çok kullanılan ekolayzing ayarlarını sizler için derledik
Davul:
+9 dB LF
-12 dB MF 400Hz’de
+6 dB HF
Ritm Gitar 1 (En temiz)
+3 dB LF
+6 dB MF 2.5 kHz’de
Ritm Gitar 2
+1.5 dB LF
+6 dB MF 4.0 kHz’de
+1.5 dB HF
Lead Gitar
+6 dB MF 5 kHz’de
+3 dB HF
Lead Vokal
+3 dB MF 3.5 kHz’de
+3 dB HF
Arka Vokaller
+1.5 dB LF
-6 dB MF 3 kHz’de
+3 dB HF
Bass Gitar
+2 dB LF
+4 dB MF 400 Hz’de
Önerilen ayarları uygulamak
Ekolizasyon ayarları iyi kalite mikrofon kullanımı ve bunların doğru yerleşimi ile temelden
bağlıdır. Bass için ekolizasyonda enstrumanı doğrudan miksere bağlayarak ve bas frekansın
ton ve volüm kontrollerini en sona dayayarak iyi bir sonuç elde edebiliriz..Vokal
ekolizasyonunda erkek vokalistler için yaklaşık olarak 20 cm. mikrofondan uzakta durmak
gereklidir.
Bu önerileri kesin kurallar olarak görmeyin. Farklı enstrumanlar ve farklı mikrofonlarla farklı
sonuçlar elde edersiniz. Özellikle gitarlarda pek çok değişik ayar tipi keşfedebilirsiniz. Çünkü
gitarda ve amfilerde ayrıca ton kontrolleri vardır. Bunlara ek olarak farklı gitarlar ve farklı
amfilerle de farklı tonlara ulaşırsınız. Bass için ekolizasyon en tutarlı olanıdır. Ne tip ayarlama
yaparsanız yapın doğru bir başlangıç için ilk adımı atmışsınız demektir.
Demo Tape
Demo teyp kaydı alınca kayıt ettiğiniz enstrumanların ekolize edilmiş ve edilmemiş hallerini
dinleyebilirsiniz. Böylece ekolize edilmiş enstrumanların tınısını dinleyebilir ve yeni ayarlar
yapmak için bunları karşılaştırabilirsiniz.
Çok kanallı Analog kayıt ip uçları
Analog kayıt yaparken çok kanallı kayıt edicilerde genellikle teyp hızını en üst seviyeye
getiririz. Bu arada gürültü giderici filtreyi (noise reduction) devreye sokarız. Bu uygulamanın
sonuçları memnuniyet vericidir. Elbette bunun için ev tipi kayıt cihazınızda ayarlanabilir hız
ve gürültü giderici filtre özelliklerinin bulunması gereklidir. Bu durumun bir dezavantajı ise
kayıt yaptığınız kasedi standart cihazlarda kullanamaz oluşunuzdur. Yani mutlaka bir başka
standart cihaza (dat-cd-md v.b.) master almalısınız.
TDK-SAX-60 ve Maxell XLS-II/60 kasetler yeterli sonuçları veriyor. 60 dakikalıktan daha
uzun kaset kullanmayın. Uzun kasetler daha çabuk deforme oluyor, sıkışıyor veya geriliyor.
Bir önemli nokta daha: Dış kanallar (örneğin 4 kanallı cihazda 4.kanal) iç kanallara oranla
daha düşük sinyal çıkışı veriyor. Midi tetiklemeli cihazlarda genellikle 4. kanala midi data
kaydediliyor bu nedenle.
Veee önemli bir uyarı ! Çok kanallı cihazlarda asla metal kaset kullanmayın. Nedeni çok
basit. Metal bantların üzerinde minicik metal partiküller vardır. Bunlar kayıt kafasının ömrünü
azaltır. Özellikle yüksek hızlı kayıt ve okumalarda kafaya ciddi zararlar verir. Tek neden bu
değil. Kaset çalarlarda genellikle özel bir silici kafa vardır. Bu silici kafa metal bant üzerine
bias dengesini yazar. 4 ve 8 kanallı analog kayıt edicilerde bu silici kafa yoktur.
Çok kanallı kayıt edicilerde mümkün olan en yüksek seviyede sinyal girdisi ayarlayın.
Böylece çok kanallı kayıt edicilerin göreceli olarak zayıf preamfilerindeki olası gürültüleri
örtmüş olursunuz.
Buraya kadar sabırla okuduysanız iyi yoldasınız demektir. Umarım kendinize uygun
çıkarımları yapabilirsiniz.

You might also like