Professional Documents
Culture Documents
51-55
51
Sosyoloji Notları
KÜLTÜREL FEMİNİST TEORİ ve
FEMİNİST TEORİLERE GİRİŞ
Cihat Özsöz*
Giriş
Feminizm, 18. yüzyılda İngiltere’de kadınların uğradığı siyasal ve ekonomik
cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkarak, cinsler haksızlıkların bir uygulaması olarak kabul
arasındaki siyasal toplumsal ekonomik eşitliği, edilmektedir (Steeves, 1999: 137).
kadın haklarının genişletilmesiyle sağlamaya Aydınlanmacı Liberal Feministlerin temel
çalışan bir toplumsal harekettir. Feminizm 1789 ortak düşünceleri şu şekilde özetlenebilir;
Fransız devriminin gerçekleşmesi ve devrimin 1- Akla inanç. Wollstonecraft gibi bazı
devam eden süreci içerisinde kadın özgürlüğünün, düşünürlere göre Akıl ve Tanrı neredeyse
kadınların seçme-seçilme, mülkiyet haklarının eşanlamlıdır. Birey, aklı içinde Tanrısal
savunulması biçiminde kendini gösterdi. bir kıvılcım barındırır, bu kişinin
Feminizm kavramı 1890’larda özellikle vicdanıdır. Frances Wright ve Sarah
kadınlara oy hakkı verilmesi, kadınların eğitim ve Grimké gibi feministler, gerçeğin en
çalışma haklarına sahip olmaları için kampanya güvenilir kaynağının herhangi bir yerleşik
yürüten kadınlar ve erkekler için kullanılıyordu. kurum ve gelenek değil, bireysel vicdan
Feminist teori içinde bu dönemden 1968 sonrasına olduğunun göz önünde tutulması
kadar olan dönem “birinci dalga” 1968 sonrası gerektiğini belirtirler.
dönem ise “ikinci dalga” olarak 2- Kadının ve erkeğin ruhları ile akılcı
adlandırılmaktadır. Özellikle ikinci dalga yeteneklerinin aynı olduğu inancı. Başka
feminizm geniş bir tabana yayılmış ve sosyoloji yi bir deyişle kadınların ve erkeklerin
de önemli şekilde etkilemiştir. Bu süreçte ontolojik olarak benzer oldukları inancı.
kadınların yaşamlarına eğilen araştırmalar artış 3- Toplumsal değişme ve toplumun
göstermiş, toplumsal cinsiyet, ataerkillik ve dönüşümüne etki etmenin en iyi yolunun
cinsiyet rolleri gibi kavramlardan yararlanılarak eğitim –özellikle eleştirel düşünebilmek
cinsiyetlerin eşitsizliği hakkında kuramlar için eğitilmek- olduğuna inanç.
geliştirilmiştir (Olgun, 2003: 4). Kültürel 4- Bireyin diğer bireylerden ayrı olarak
Feminizme geçmeden önce, karşılaştırmalı bir gerçeği arayan, akılcı ve bağımsız bir
değerlendirme yapılabilmesi için diğer feminizm aktör olarak hareket eden ve haysiyeti
türlerini kısaca özetlemek faydalı olacaktır. bağımsızlığına bağlı olan yalnız bir varlık
olduğu görüşü.
Aydınlanmacı Liberal Feminizm 5- Sonuç olarak aydınlanma kuramcıları,
Mary Wollstonecraft, Frances Wright ve “doğal haklar doktrini”ne bağlı
Sarah Grimké gibi feminist düşünürlerin kalmışlardır. Önemli birçok kuramcı
eserleriyle adını duyuran Aydınlanmacı Liberal kendilerini siyasi haklarla ilgili taleplerle
geleneğin problem olarak gördüğü şey siyasal sınırlandırmamakla birlikte, 19. yüzyıl
sistemlerdir. Locke, Kant, Mills ve Rawls gibi kadın hareketi esas olarak bu talepler
isimler tarafından açıklanan siyasal felsefe, özellikle de oy verme hakkı üzerinde
durmuştur (Donovan, 2005: 27-28).
* Aydınlanmacı Liberal gelenek, siyasal ve
Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Yüksek Lisans
Öğrencisi
sosyal düzendeki ataerkil kabullerin kadınları çok
52
Sosyoloji Notları
özel bir alana hapsedip onları işlevsiz hale görünen bütün metotlar temelde erkeğin çıkarını
getirdiğini, yasal düzenlemeler ve eğitim yoluyla daha fazla gözetmektedir (Olgun, 2003: 5).
kadınların, ontolojik olarak eşit oldukları Tüm bu eşitsizliklerden dolayı kadınlar
erkeklerle aynı haklara sahip hale getirilmesi kendilerini bastırılmış bir sınıf ya da kast olarak
gerektiğini söylemektedir. Kadınlar eğitim görmeli ve erkeklere karşı, kadınların tarzında bir
hakkını elde ederek ilk olarak kendi konumlarına toplum oluşturmak için, birlikte savaşmalıdır
eleştirel bakabilme yeteneklerini geliştirmeli ve (Donovan, 2005: 268-269).
seçme-seçilme hakkını da kazanıp hem kendi Dorothy Smith özelde sosyal bilimler,
özgürleşmelerini hem de sistemin ataerkil genelde yaşamın tüm alanlarında varolan ataerkil
eğilimlerinin yıkılmasını sağlamalıdırlar. İkincil eğilime çözüm olarak ‘kadınların sosyolojisi’ni
konumdan kurtulma yolundaki bu fikirler tüm (women’s sociology) önermektedir. Radikal
Aydınlanmacı Liberal Feministlerin buluştuğu eleştirinin türlerinden olan bu yaklaşım üç temel
noktadır (Demir, 2003: 8). amaç içerir;
Bu gelenek toplumsal cinsiyet 1- Varolan metodolojik kabulleri ve
farklılıklarının psikolojik kökenlerine pratikleri, yerlerine feminist metodolojiyi
eğilmemekte, rasyonel argümanlar yoluyla koyacak şekilde eleştirmek.
çözülebilecek bir irrasyonel önyargı meselesinin 2- Pozitivist bilimin, epistemolojik
varolduğuna inanmaktadırlar (Steeves, 1999: varsayımlarını sorgulamak.
137). Aydınlanmacı Liberal Feminizmin bu tavrı 3- Ataerkil ve pozitivist yaklaşımlardan
çözümün incelenen her birimi eşitmiş gibi kabul soyutlanmış özgür bir feminist bakış açısı
eden geleneksel toplumbilimi araştırma (standpoint) inşa etmek.
metotlarını kabul etmelerine yol açar. Radikal Bu amaçlar doğrultusunda yapılması
feministler ise bu metotların da eril önyargılarla gereken şey bilginin üretimindeki epistemolojik
şekillendiği eleştirisini getirmektedirler (Steeves, bağlantıları ayıklamak, pozitivist yaklaşımın inkar
1999: 138). ettiği gündelik deneyimleri ve siyasal
uygulamaları hesaba katmaktır (Turner, 2003:
Radikal Feminizm 255-259).
Radikal Feminizm, Liberal geleneğin Radikal Feminizmin medya çalışmaları
“ontolojik eşitlik” kabulüne taban tabana zıt bir bağlamındaki görüşü ise evrensel erkek
iddiayla konuya yaklaşır. Bu geleneğe göre kadın tahakkümünü varsayması ve bir çözüm olarak
ve erkek doğuştan farklıdır. Erkek her zaman ayrılıkçılığı amaçlamasıyla doğru orantılı olarak
kadını boyunduruğu altına almaya çalışır. Bu ayrı işlemcilere, kanallara ve izleyicilere sahip
durum karşısında kadınların yapması gereken şey feminist bir basına ihtiyaç olduğudur (Steeves,
erkeğe ihtiyaç duyulmayan bir dünya için her 1999: 135).
anlamda birbirlerine yönelmeleridir. Kadınların
her alanda ikinci konuma itildiğini söyleyen Marksist Feminizm
Radikal Feministler, özel olarak pornografi Marksist Feminizm, kadınların
konusuna önem vermişlerdir. Pornografinin ezilmesiyle ilgili olarak maddi bir temel
kadının ikincil konumda tutulması için önemli bir saptamaya, üretim tarzları ya da kapitalizm ile
araç olduğunu iddia etmektedirler. kadınların statüsü arasında bir ilişki bulmaya
Bu gelenek erkek egemenliğinin, çalışmaktadır. Bir başka deyişle üretim alanları ile
kapitalizmin doğurduğu bir problem olmadığını, yeniden üretim alanı Marksist düşüncede sadece
yukarıda da belirttiğimiz gibi erkeğin doğuştan biyolojik üretmeyi değil, esas olarak kadınlar
itibaren kadını kendine hizmet etmeye zorlaması tarafından yapılan işlerle, işçilerin işlevsel
sonucu ortaya çıktığını (yani her zaman kalmalarını sağlayan tüm işler arasında bağlar
varolduğunu) belirtmektedir. belirlemeye çalışır (Donovan, 2005: 147-148).
Çözüm olarak kadın kadına ilişkiler, Sorunun kaynağını sınıfsal baskıda gören
erkeksiz üreme yollarının araştırılması ve bu gelenek yönetici sınıfın dayattığı hakim
erkeklerin hormonlarına yapılacak bir ideolojiye vurgu yapar. Aydınlanmacı Liberal ve
müdahaleyle çocuk emzirebilecek hale gelmeleri (Sosyalist gelenekten farklı olarak) Radikal
gibi argümanlar sunan Radikal gelenek, kadın geleneğe muhalefet niteliğinde belirlemeler içerir
erkek eşitliğini sağlamaya çalışan bütün (Steeves, 1999: 149). Özellikle Engels’in
toplumbilimsel metotların eril önyargılar “Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni”
içerdiğini düşünür. Yani bu uzlaşma sağlayıcı gibi eserinde, Marx’ın görüşleri çerçevesinde
şekillendirdiği aile olgusu, bu geleneğin önemli
53
Sosyoloji Notları
argümanlarındandır. “Tek eşlilik, önemli gerektiğini ve bu alandaki davranışlarıyla kadının
servetlerin bir elde –bir erkek elinde- farklılaştığını söyler. Bu anlamda kadın ne
toplanmasından ve bu servetlerin başka hiç aşağılık, ne de üstündür, yalnızca farklıdır
kimseye değil, bu adamın çocuklarına kalması (Donovan, 2005: 239).
isteğinden doğdu” diyen Engels, iktisadi Mary Daly ise kadınların ilk olarak
üstünlüğü elinde bulunduran erkeğin, kadına karşı içselleştirdikleri ötekilik ideolojisinden
da üstün konuma geldiğini belirtir (Akt: Demir, kurtulmaları gerektiğine vurgu yapar. Bu uğurda
2003: 9). “görme” ve “olma” cesareti gösteremeyip, hiç
Marksist Feminizm bu noktada (Sosyalist olma riskini göze almayıp, kötü kaderi kabullenen
feminizmle birlikte) sınıfsız toplumun, kadının kadınların zaten varolamadıklarını, evdeki role
özgürleşmesi için vazgeçilmez olduğunu savunur saplanarak, yaratıcılığa giden geçide
ve praxis olarak da “bilinç yükseltme” nosyonuna ulaşamadıklarını belirtmektedir (Donovan, 2005:
(yani devrimci bilince ulaşmaya) vurgu yapar. 244).