‘Sayi: 8 / Muzik ve Dans Arastirmalan Dergisi
erry
Yaklasimlar Ozel Sayisi
Special Issue on Recent
Trends in MusicologyPORTE AKADEMIK
Muzik ve Dans Aragtirmalart Dergisi
Journal of Music and Dance Studies
Say\/Volume: 8
Mizikolojide Gancel Vaklagimlar Ozel Sayisi/
Special Issue on Recent Trends in Musicology
Uluslarerasi Hakemli Suireli Yayin/
‘nternational Periodical
iTU TMDK Adina Sahibi/Registered
‘Adnan Kog
Genel Yayin Yénetmeni/ Executive Director
Sehvar Besiroglu
Yayin Yonetmenteri/Editorial Directors
Sebvar Begiroglu
Songtll Karahasanoglu
Nilgtin Dogrusdz
Cihat Askin
Erol Parlak
Yayin Koordinatérii/Coordinator
Gozde Colakoglu San
Burcu Yildiz
Teknik Yénetmen/Technique Director
Burcu Yildiz
Editérler/Editors
Belma Kurtisoglu
Gézde Golakoglu Sant
Gonea Girgin Tohumcu
Yayin Kurulu / Editorial Board
Sehvar Besirogiu
Munir Nureitin Beken
Nilgin Dogrus6z_
Walter Feldman
Songil Karahasanogiu
Can Karadogan
Nermin Kaygusuz
‘Adnan Kog.
Belma Kurtigoglu
Firat Kutluk
Glaire Levy
Irene Markoff
‘Serpil Murtezaoglu
Nihal Otken
Erol Parla
Helen Rees
Gtizde Golakoglu San
Martin Stokes
Nail Yavuzogiu
Hakem Kurulu/Referees
Sebnem Aksan Metin Munzur
Eray Altnbtken Mustafa Ctrar
Cihat Askin M. Ali Ozdemir
Fuuhi Ayana Sinem Gedemir
Dilok Batibay Ashinan Eruzun Ozel
Erol Bolgin Nova Ozgen
Sehvar Besiroglu ‘Arzu Oztirkmen
Nilgin Dogrusez Erol Parlak
Stleyman Erguner Robert Reigle
Ali Ergur Gozde Goiakoglu San
Ayhan Erol Lovont Soysal
Istar Gozaydin Martin Stokes
Fevziye inal Hakan Sensoy
‘Arda inceagiu Kiutloim Vildz Senvrkmez
Holm Jarviiuoma
Can Karadogan
Songil Karanasano§lu
Netmin Kaygusuz
‘Adnan Kos
Gaglayan Kovanikaya
Bela Kurtigoglu
Bulent Kurtigealu
Bekir Kugukay
Tolin Malkog
‘Ozkan Manaw
Bolont Tanju
Feza Tansug
Aiila Coskun Toksoy
Aysegill Kostak Toksoy
Mutlu Torun
Tolga Tazon
Hasan Ugarsu
lihan Usmanbas
Mehmet Nuri Uygun
Metin Wiki
David J. Walters
Yazigma Adresi / Contact
itU TMK
dari Bina, Magka Kampissi, 34657
Phone nm: +90 212 248 90 87/118
Fax: +90 212 240 27 50
e-mail: porteakademik@gmail.com
Kapak ve ig Tasarim/Cover and Graphic Design
Cenkler Matbaa
BaskuPrint
Cenkler Matbaa
wwi.cenkler.com
ISSN: 2146-2453
Eylil 2013RECENT TRENDS IN MU:
ICOLOGY
POPULER MUZIGE YAPISAL BAKIS
Ozet
Eray Altnbikken*
$. Sehvar Besirozlu
Popiiler miizik dzerine mevcut literatUrin bayuk kismi mazigi degil, onun anlambilimsel,
sosyolojik, sosyo-ekonomik ve antropolojik iliski ve etkilesimlerini inceleme yoluyla onu an-
lamay! hedetler. Ozellikle sosyolojik temelli tanimlar, hayli fark dinleyici gruplarina hitap
‘eden sanatellarin ortak bir mizikal di) ve benzer dokusal yapilar kullanmasina agiklama
getirmekte yetersizdir. Oysa mevcut notasyon sistemi bu stil farklarini yaratan dgelerin co-
gunu saklayarak, hatlen, yani mizik dokusunun kendisini agiga gikarmakta ve dokunun
birgok popiller mizik tarzinda ortak bir dilbilgisi dzerine kurulu oldugunu sergilemektedir. Bu
dibbilgisini tanimlama noktasinda, Adorno'ya (1941) gére poplller miizikte bitin, énceden
verili semelar lizerinde olugturulmakta ve pargalar bu semay! doldurarak islev gérmektedir.
Bir parca onun ayni sekilde yerini tutabilecek baska pargalarla yer dedistirebilir ve muzik
bozulmaz. Adorno (1941) miizigin kargilamasi gareken iki intiyagtan bahseder: dinleyicinin
dikkatini gekmek ve siradan dinleyicinin énceden asina oldugu her tur mizikal fikir ve égeler
araciligiyla onunla iletigim kurmak. MUzikal iletisim Sgeleri Konusunda Merwe'nin (2002)
matris olarak adlandirdigi muzik kligeleri hakkindaki yaklagim: yol géstericidir. Matrisler, her
tr mizikal fikir olabilir, cok giiglidiirler ve dinleyici taratindan bir kez 6@renildiginde unutul
malari cok zordur. popiler mizik diizenleyicisi, pargay! bu matrislerle érmektedir. Popiler
muzigin Uretim sUreci sttidyo merkezli galigma bigiminden énemli oranda etkilenmistir
Hennion (1983), profesyonel bir ekibin, tek bir sarki yazarinin yerini aldigini sdyler. Sonucta,
bugiinkit popiiler mizigin kavram danyasinda beste kelimesinden antagilan ise toksesli bir
garki hatti ve sdzlerdir. Ayn' beste, calgi segimi ve calim teknikleri, tintsal karakterler, rit-
mik kaliplar ve dokusal yapilann degistirilmesi yoluyla baska tarzlara uyartanabilmektedir.
Matrisier, dazenleme érgiistinii olusturmada etkin rol oynamaktadir
Anahtar Kelimeler: Popiler Muzik, Kompozisyon, Miizik Teorisi, Dizenleme
A STRUCTURAL PERSPECTIVE ON POPULAR MUSIC
Abstract
A large part of the present literature on popular music does not discuss the music itself,
but it aims to understand and to describe popular music by examining its relations and
* Bumakale, birinci yazar tarafindan ITU Sosyal Bilimler Enstitsi, Mizik Doktora Programinda tamamlanms
clan *Muzikte Melezlemenin Kuram ve Uygulamast: Atonal armoninin popiller miizik doku, ritmik kalip ve
bigomloriile birikte kullanuimast’ adit doktora tezinden hazirlanmigtrMUZIKOLOJIDE Mf 6zet sav
interactions with other phenomena in the semantic, sociological, socio-economical and
anthropological contexts. Especially the sociological-based definitions fail in explaining the
use of common musical language and similar textural structures used by artists addressing
to different audiences. Due to the current notation system which hides elements that create
the stylistic differences, it is possible to provide a clear view of the lines, the musical texture
itself; which is based on a common grammar valid for most popular music genres.
According to Adorno (1941), popular music is constructed inside the framework of pre-given
and generally accepted schemes. The scheme defines the general functions required to
form the whole, and the parts of the whole work by fulfilling these functions. In this sense, a
part is interchangeable with another one fulfilling the same function and the music does not
suffer from this. Adorno (1941) also mentions two needs that popular music has to meet: to
provoke the attention of the auditor and to communicate with him/her by including musical
ideas and elements of any kind which he/she is familiar with.
When it comes to the issue of communicating with the auditor, worth being mentioned is the
approach of Merwe (2002) centred on musical clichés which he calls matrices. A matrix can
be any musical idea. Even simple features forming the basis of many musical cultures (like
construction of music basing upon a series of beats with regular timing) are all matrices.
They provide communication between the ones who create and hear the music. Matrices
are very strong. Once learnt, they remain usually unforgotten. A slightest hint is enough to
recall the matrix.
The production process of popular music got heavily influenced by the studio-centred work
form. Honnion (1983) writes that a professional team has replaced the single song writer. In
the glossary of current popular music, a composition means in general a monophonic song
line and its lyrics. All other elements may change from one performance to another and it
is stil considered as the same music. A single composition may be adapted to diferent
genres by altering the instrumentation, rhythmic patterns and textural structures, in other
words, by interchanging an important part of its matrices with others belonging to a different
style. Matrices have an important role in creating the general musical character issued by
the arranging style in differant popular music genres.
Reinterpreting all these determinations, we can come to the following conclusions: Popular
music pieces are built using various matrices, all functioning inside the framework of a
higher-level scheme, which we could call "hyper-matrix’. The matrices contained by the
hyper-matrix are elements or properties related to different aspects of music, like melody,
harmony, texture, rhythmic structure, or timbral characters. In order to make the hyper-
matrix work, the composer constructs a mechanism consisting of various matrices. There
are matrices common to many popular music genres whereas there are also ones that recall
specific styles and sub-genres.
Keywords: Popular Music, Composition, Music Theory, ArrangementRECENT TRENDS IN MUSICOLOCY SSUES
Giri
Populer muzik dzerine yapiimig akademik galigmalar tarandiginda karsilasilan sasirtic! durum,
meveut literatirin biytk bir kisminin mizigin kendisini degil, onun baska unsurlarla anlambilimsel,
sosyolajik, sosyo-ekonomik ve antropolojik bagjlamda iligki ve etkilesimlerini inceleme yoluyla po-
piler mdzigi anlamayi ve anlatmay! hedefler nitelikte olmalaridir. SUphesiz herhangi bir sanat bigi-
mine ve tabii ki mizige de tm bu farkli agilarindan bakarak varilacak énemli sonuglar vardir; fakat
eserin salt kendisinin nasil bir igyapiya ve dogaya sahip oldugu konusunun pek az arastimmacinin
ilgisini gekmig olmasini kesin olarak agiklamak zordur. Bununia birlikte, popiiler mizigin muzikal
anlamda basit oldugu ve mizik teorisi agisindan incelenmeye degmeyecegi yaniindeki eski Gnyar-
ginin, miizik teorisi ile ilgili akademisyenleri de uzun siire etkisi altinda tutmus olabilecegi yantinde
bir spekiilasyon yapmak mtmkiindar.
Oysa, popiller mizigi bir mazik turd olarak kendi yaprs! ile tanimlamadan, onun baska
etmenierle etkilesimlerinin ne derece sagiikli yorumlanabilecegi tartigmalidir
Popiiler Mizigin Yapisal isleyigi
Yapisal bakigin eksikligi, popiler mazigin tanimlanmas’ ile ilgili ortaya Konulan yaklagimlarda da
gecerlidir. Middleton (1997), Birrer (1985)in popiler muzigi tanimlamaya yonelik meveut yakla-
simian dért grupta sinfiandirdigini aktanir. Birinci grup, normatif, yani yargilaytci ve kural Koyucu
yaklagimlardir. Ana temasi “popiiler miizik asagi bir turd” ciimlesiyle dzetienebili. ikinci grupta,
olumsuz fil kipinde tanimlama yaklagimlar bulunur. Popiiler miizigin ne oldugunu degil, ne olma-
digini sdyleyerek onu tanimlamaya calisir: Halk miizigi degildir, sanat mizigi degildir, gibi. Uoainet
grup sosyolojik tanimlamalan igerir, popiler mUzigin Gretiminin hang! sosyal gruplar icin veya hangi
sosyal gruplar tarafindan yapildigina dair tespitler araciligiyla onu tanimlamayt amaclar. Dérdiincti
ve son grup ise teknolojik ve ekonomik referanslar yoluyla bir tanim olusturma gabasindadir: Po-
piler miizik kitle iletisim araglant yoluyla genig bir pazara hitap eden bir muziktir. Middleton (1997)
tim bu tanimlama yaklagimlaninin igerdigi sorunlan tek tek tartigir ve bunlari agan daha modern
iki sentez yaklagimdan bahseder, ancak onlar da bu dért yaklagimin gasitli Kombinasyonlan olarak
mozigin kendi igsel ézelliklerine ati igermemektedir.
Jeno
vie SE aS = ee
vee ty mE eee ae 7
Syothesier
ae
———
Drum Set
r
(Fin) dBhython
Sekil 1. Madonna, Like A Virgin’den alintt
aie JOZEL SAY!
Ozellikle sosyolojik temelli tanimlar, farkli Ginleyici gruplarina hitap eden sanatetlanin ortak
bir mazikal dil ve benzer dokusal yapilar kullanmasina agiklama getirmekte yetersizdir. Sexil 1 ve Se-
kil 2¢de yer alan ve bitbirinden fark Ginleyici gruplarina seslendikleri kabul edilen iki sanatet olan pop
yildizt Madonna ve Hard Rock grubu Bon Jovi'nin parcalarina ait iki ornekte gbrilen ortak 6zelliklerin
coklugu cikkat gekicidir. Ik bakista fark edilebilecek benzerlikler olarak gunlar sayilabilir:
a
Voice ao ——- +
se a ee er a ee +
YOU pro mie me hea-van you put me towDh nel
Electric Guitar
Bass Guitar
Drum Set
$ekil 2. Bon Jovi, You Give Love A Bad Name'den alinti
Her iki davul partisi de ayni ritmik kaliot igermektedir, her iki eslik de baska bir galg) tara-
findan bir oktav yukaridan katlanan ve kendini surrekli yenileyen bir bas kalibi Gzerine kuruludur ve
her iki bas kalibi da pentatonik dizidedir. Mevout notasyon sistemi nedeniyle sézkonusu iki alinti
gayet benzer gértinmektedir; zira bu iki parganin arasindaki stl farklarini yaratan dgeler ya kagitta
hig gérdlmemektedir, ya da notada yer alan metinsel ibarelerin icine gizlenmis durumdadir: sarki-
cinin tavri hakkinda higbir veri yoktur, tintsal renkler (sound'lar) hakkinda gok kisitl bilgi vardir ve
elektronik galgilarin girliklerini tam olarak notalamanin yolu bulunmamaktadir, Popiller mUzigin
notaya alinmasinda gurldk imleri {nanslar) zellikle sorunludur, cUnku gogunlukla galgular arasin
aki girldk dengesi caigilarin ses cgmeleri ve kullanilan elektronik aletlerin, yani ismiyle beliri mek
gerekirse “mikser’in (karistiric!) ses ayarlan araciligiyla elde edilmektedir. Gogu kez, galicinin forte
veya piano galmasi sadece tinida degigiklikler yapmakta, gergek giirlik ise bagka etmenler tara-
indan yénetilmektedir. Bu durumda girldkleri notaya gegirmenin anlami yoktur. Ote yandan, aynt
notasyon sistemi, tiim bu detaylar ve 6zellikleri saklayarak, hatlani, yani mizik éokusunun kendisini
agiga gikarip, dokunun birgok popiiler mizik tarzinda gecerii olan ortak bir dilbilgisi Uzerine kurulu
oldugunu sergiler.
Frankfurt okulu disindri ve miizisyen Adorno (1941) "Popiiler mizik hakkinda” baslikit
makalesinde yukarida bahsedilen yaklagimlardan cok, miizigin ig dinamiklerini temel alan bir yak-
lagim sergilemektedir. Adorno'nun (1941) bu ealigmast, popiiler mAzigin yapisint degerlendirmede
digit olarak Bali sana miizigi normlarini kullanmast basta olmak Uzere birgok yanden yogun $¢-
‘ide elestirilmistir. Bununla birlkte s6zkonusu makale popiler mizigin isleyigi ve temel yapisina
TT
| GeRECENT TRENDS IN MUSICOLOGY SRS
yénelik analitik bir bakig getirmesi nedeniyle énemii bir yere sahiptir. Adorno'ya (1941) gére popiiler
mlzigin yapisini anlamakta ana terim standardizasyondur. “Ciddi mizik" olarak adlandirdigi Batt
sanat miziginde parcanin biltinle ve butiniin parca ile yaoisal iliskide oldugu organik bir batin-
sellik vardir. Popler mazikte ise butUn, muzik daha bestelenmeye dahi baslanmadan énce verili
bulunan gegerliligi kabullenilmig semalar dzerinde olugturulmakta ve biltindn pargalan bu gemay:
Goldurarak islev gérmektedir. Bu anlamda bir parca onun ayni gekilde yerini tutabilecek baska par-
calarla yer dedistirebilir ve muzik bozulmaz. Her ayrinti makinenin farkli birer diglisi gibidir. iglevi ve
konumu Snemlidir. Mazikal komplikasyonlar, mesela armonik ve ritmik agidan karmagik pasajlar,
bir popiler miizik pargasinda bulunabilir ve hatta onu gériinirde basit ve yalin bir ‘cidai* miizik 6r-
neginden daha ileri 6zellikleri barindiriyor gibi gdsterebilir, fakat bu izlenim yiizeyseldir. Esas olan
ana sema oldugu igin bu karmasik yapilar pargada bulunsa da yapisal bir islevi olmaz; sonrasinda
mizik Gnceki fikirleri ayni gekilde tekrar edebilir. Bu anlamda, dinleyici aslinda altta yatan ve iyi ta-
nidig! soyut gemay! takip eltig) igin, bazi karmagtk armonilerin bir popiiler miizik pargasinda, bir sa-
nat miizigi pargasina kiyasla daha kolay anlagildig) gibi bir aldanma ortaya gikmaktadir. Kisacasi,
poptler muzik dinleyicisi mizigin somut akisin' dikkatle takip etmek durumunda degildir. Muzigin
ardinda yatan soyut modeller bu akigi ona hazir sunmaktadir. Adorno (1941) diger énemli tespitin-
de ise popiiler mizigin kargilamasi gereken iki ihtiyagtan bahseder: Birincisi dinleyicinin dikkatini
gekmek, ikin siradan dinleyicinin dogal miizik olarak tanimlayacag! materyal araciligiyla
onunia iletisim kurmaktir, Bu materyal, onun énoeden asina oldugu her tir mizikal fikir ve 6gelerdir.
Adorno'nun (1941) burada bahsedilen yaklasimindan gikan iki énemli sonug vardir. Bi-
tineisi, poptiler miizigin genel kabul gérmiig semalar (izerine bina edildigi ve bu semalarin “mo-
diler’ oldugu, yani yerleri dedistirilebilir 6gelerden olustugu; ikincisi ise semayi dolduran égelerin
dinleyicinin onlara asina olmast élgusinde dinleyiciyle iletisim kurulabilmesini sagladigidir. Adorno
(1941) bunlan, miizigin sanatsal degerini azaltan, hatta belki de yok eden olumsuz ézellikler olarak
gérmektedir. Bununla birlikte, sanat eserinde biitinligtin bir ideal olarak ortaya kondugu moder-
nizm gaginda yasamis bir entelektdel olarak Adorno‘nun bu bakisi dogal kargilanmalidir. Onun bu
yargisina katilarak veya katilmadan, bugiin halen geceriligini korur gibi g6rlinen analitik saptama-
larindan fayda sagiamak mimkundir.
Dinleyici ile iletisim kurma konusu gindeme geldiginde, mizikal iletisim dgeler ile ilgi-
Wi olarak Peter Van Der Merwe'nin (2002) matris seklinde adlandirdigi ve muzik kligeleri Uzerine
gelistrdigi yaklasim yol gosterici niteliktedir. Merwe’ye (2002) gére matrisler, her tir mizikal fikir
olabilir: bir ritmik kalip, bir akor dizisi vaya sikga kullanilan bir form. Hatta mizigin diizenli aralklarla
béldinmis vuruslar tizerine bina edilmesi gibi birgok miizik kiltirinin temelindeki basit ézellikler
dahi birer matristi. Bunlar, tipkt bir dill olugturan dgeler gibi, mizigi yaratan ve algtlayan arasinda
ilatisim kurulmasini saglamaktadir. ideal sartlarda, besteci (veya dogaclama durumunda dogrudan
icraci) tarafindan kullantlan matrisin dinleyici tarafindan da ayni bigimde aynt antamla algilanmast
beklenir. Oysa sarllar her zaman ideal degjldir: matris besteci tarafindan kullanilip, dinleyici tara-
{indan algitanmayabilir, veya dinleyici bir matrisi farkli yorumlayabilir, hatta bazen tipkt bulutiardaki
sekilleri tanidigimiz azi nesnelere benzetmemiz gibi, yanlishkla parcada bulunmayan bir matrisi
bile algtayabilir. insan algist tanimadigi kavram ve nesnelerle kargilastiginda, dnceden beyinde
fanimli bulunanlani referans alarak yeni égeyi tanimlamaya galigmaktadir
i |Matrisler cok giicliddr ve dinleyici tarafindan bir kez 6grenildiginde unutulmalart gok zor-
dur. Ornegin, Bati miizigi dinleyerek birylyen bir gocuk, majér tonalitede bir sarkiyl tok sesli ve
esliksiz olarak dinlediginde bile ezginin cagistirdigi akorlari hemen hissedecestir; oysa Bati mizigl
armonis ile hig karsilagmamis bir mizisyen igin bu neredeyse imkanstzdir.
Gigli iletisim araclan olarak kiresel dlgekte yayimlanan mizige ait matrisler, bazen yerel
mizisyenler tarafindan daha genig dinleyici kitlelerine ulagmak ve kiresel pazarda bir yer bulmak
amaciyla kullanilmaktadir (Erol, 2002). Bu edimin altinda yatan geligki sanateinin biyle bir sahnede
yer bulabilmek icin kencisini diger adaylardan ayristiran ézgin yonlere sahip olmasi geredidir. Ote
yandan gecerli kiresel pop dilini bir derecaye kadar konugarak endstrinin standartlar ile bulugma
zorunlulugu da vardir ki, bu dao an moda olan kligelerin bazilarinin kullanilmasini gerekiirmektedir.
Kisacasi, s6zkonusu dengeyi tutturmak gok zordur ve hem iglevsel, hem dzglin, hem de estetik
nitelikte iyi bir matris karigimi saglamay! gerektirmektedir,
Merwe (2002) matrisin hayatin bir canlinin yagamindaki evrelere benzetir: dogumun
ardindan bliyiime, olgunluk, diisiis ve olim. Yeni mattisler, eskilerinin kombinasyonu ile olugur
Dogumlar daha cabuk olurken, diisiig ve Slim daha uzun bir suregtir. Matrisler bir mUzik tUrUnden
digering, bir cografyadan digerine gecebilir; hatta bazen bir zaman/mekan baglaminda Omriind ta-
mamlarken, baska bir zaman/mekan baglaminda yeni bir yagama baslayabilir. Tamamen dlmus bir
matrisin tekrar canlanmast dahi miimkundur, Surada canh organizmalaria énemli bagka bir benzer-
lik de karmagiklik ve dayanikliik arasindaki ilgki agisindan kurulur. Merwa'ye (2002) g6re, en basit
mmatrisler en dayanikit ve uzun yasayaniar, en karmasiklar da omrii en kisa olantardir: Barok stil
flig ve geg romantik dénem armonisi kisa émdrld olmustur; 6te yandan, diizenli vuruglar ile muzik
yapmak ve bes|i aralik yasamlarina halen gesiti sekillerde devam etmektedir.
Beste ve Diizenleme Kavramlant
Metnin bagindan bu yana popiller muzik pargasini yaratan ve ona duyuldugu son gekli veren kigiden
bestec! olarak bahsodilmistir. Oysa populer mUzigin Uretim stireci aenelikle bir prodiktoriin super-
vizyonu dogrultusunda elkinlik gésteren profesyonel bir ekibin planli galigmas! geklinde gerceklag-
mektedir. Bu noktada, klasik Bati miizigi gelenegindan gelen beste ve besteci kavramlan ile poptiler
mizikteki baste ve besteci kavramlan arasinda énemli farklar olduguna dikkat gekersek, yaratim
sirecinin de Adorno'nun (1941) séz ettigi standardizasyonda énemli paya sahip oldugunu gorurdz.
Bati sanat mizigi geleneginden golen klasik anlamdaki besteci, mAzik eserini hayal eden.
tasarlayan ve sonra da cnun istedigi sekilde seslendirilmesi igin gorokli tim verieri (nota, gurlukler,
tavir ve duygu ifadeleri) kagida geciren bir kisidir. Bu kisi hem sanatei, hem de zanaatkardir. Eseri
tasarlayerak sanaisal retimde bulunur, ayni zamanda onu hangi calagtlarin ne gekilde seslendire-
cagini notasi notasina planlayarak, yaraticilik ve teknik bilginin ig ige gegtigi bir zanaat edimi gés-
teri, Besteci gogunlukla galgilarin mazigin hangi kismint ne girldikta, nasil bir duyguyla ve ne tr
tekrikler Kullanarak galmatar gerektigini dahi detayli olarak notaya yazmaktadir. Ozellikie gurlik
imlerinin notada yer almasi, bu disiplinde uzun zamandan beri bir standarttir. Batt sanat miziginda
bestacinin miizik Uzerindeki bu hakimiyeti ve belirleyiciligi, onu ilahi bir ig yapar konumda gbren
“dahi besteci mit’ ile iligkilidir. Beethoven bu mitin en belirgin gekilde viicut buldugu isim olmustur.
5 EE LT
KiRECENT TRENDS IN MUSICOLOGY
Bu bakig dogrultusunda, miizik dinleme edimine de anlam yiiklenir ve bu edim bestaci ile dogrudan
diisgiince aligverigine girme deneyimi olarak algilanir (Cook, 1999). Béylece besteci ve eserini olus-
turan sesleri temsil eden notalar, yaratici ve yarat! olarak merkezi bir konuma otururken, icracinin
told daha cok bir aktaric! Konumuna indirgenir. Beste Uzerinde tek bir notanin dedistirilmesi bile
yaratici olan besteciye ve onunla eseri izerinden iletisime gitacek dinlayiciye karst bilyiik bir say-
gisizik olarak gérildr ve béyle bir degisiklik hayal bile edilemez.
Mizik eserinin bu dokunulmaziigi, 18. yizytlin sonu ve 18. yizyilin baginda meydana ge-
len nota basim' devrimi ile énemii bir sarsinti gegirmigtir. Alois Senefelder ve Franz Gleisner'n tag
baski yOntemini nota basiminda kullanmay! bagarmasi ve sonrasinda fiz baski makinesinin de
gelistiilmesiyle, notalarin cok sayida ve hizla basilmasi muimkln hale gelmistir (Wicke, 2004). Bu
yéntemi kullanan yayinevier, kk adimda dinleyiciden siklikia istek alan pargalan belirleyerek bun-
larin mizisyenlerden olugan hedet kitleye yénalik baski ve satisina girigmislerdir. Ayn dénemde,
Avrupa'da Fransiz Devriminin otkisi ile kentsoylu sinif yiksolmaye baslamistir. Artk kandi mizikal
eGilencelerini diizenlemek isteyen bu sini elindeki maddi kaynak dogal olarak aristokratlanin bir d5-
nem sahip oldukarinin yaninda oldukea cilzdir. Séz konusu toplantilar igin her seferinde profesyonel
mizisyenlerin tutulmast siphasiz bly bir masraf olacagindan, bu gérev basta evin kiziari olmak
izere ev halkindan yetenokli olanlara diigmistiir. Bdylace evlerde piyanolanin yer almastyla, gelen
davetlilere ve ev halkinin geri kalanina, solo, ikli veya ticld gibi KligUk gruplar halinde amatéree miizik
icra edilmeye baslanmistir. Bu durum nota basimevieri icin yeni ve buyOk bir pazar olusturmustur. Re-
pertuardaki miziklerin olasi her tir kigik galgi grubu ve solo sazlar igin, degisik zoriuk derecelerine
gére diizenlenerek tokrar satiimasi miimkiin olmustur. Mozart'n Sihiri Fldt oparasinin solo flit dii-
zenlemesi, senfonilerin basitlestirilmig ve kisaltilmig versiyonlan dahi dretilmig ve satilmistir. Tim bu
tiretim gark' iginde, “potansiyel alici cevrelerinin beklentileri dogrultusunda, mevcut muziklerin zorluk
derecelerini ve nasil bir mizik toplulugu taratindan seslendirilmesi gerektigini profesyonel bir sekilde
diizenleyen ve adina aranjérlik denilen yeni bir meslek dogmustur” (Wicke, 2004)
20. ylzyilin basindan glinUmtze uzanan siire¢, ses kayit teknolojisinin geligmesi sonu-
cunda amatér mizisyeniigin yayginliginin tekrar azalmast ve yerine mizigin profesyoneller tara-
findan gerceklestirilen ses kaydindan dinlenilmesi olarak ézetlenebilir. Bu sUrecte, mizigin genis
Kitlelere pazarlanma yolu basil notalardan ses kaydina dogru; aranjériin galigma alani da nota
basimevlerinden kayit stidyolarina dogru kaymistir. Bati sanat mizigi bestec! ve beste kavramla-
rint profesyonel diizlemde giintimtize dek korumus olmakla birlikte, popdler mUzigin Uretim sireci
stiidyo metkezli galigma biciminden énemii oranda etkilenmistir. Hennion (1983), “yaratic! Kollekti”
olarak adlandirdigi popiler garkinin Uretilmesinde séz konusu tim galigmalari tistlenen profesyo-
nel bir ekibin, tek bir garki yazanmnin yerini aldigini sByler. Bu ekip, eskiden garkiy! tek bagina olus-
turan kiginin barindirdigi sanatg! kisilik, mizikal bilgi, toplum ve pazara ait bilgiler, teknik tiretim ve
mUzigin icrast gibi birgok farkli 6zellik ve roll Uyeleri arasinda béldstUrmUstUr. Boylece ortaya cikan
son driin, ekibin Uyeleri arasindaki sirekli gérlis aligverisinin meyvesi olarak, milzikal hedetler ve
halkin ihtiyaclannin bir sentezi olma ézelligi tagimaktadir (Hennion, 1983).
Gegmisi ortacad Avrupas! gezgin ozan muzisyenlerden Asya, Avrupa ve Afrika halk mi-
Ziklerine degin genis gesitiikte kaynaklara dayanan bugiinkU popiiler mizigin kavram dinyasinda
vaybeste kelimesinin anlami teksesli bir sarki hatt ve ona ait sézlerdir. Eslige ait veriler olarak akorlarin
caz gilresi veya gok basit bir piyano partisi olarak eklenmesi de s6zkonusu olabilir. Fakat bunlar
miizigin orijinal bir niivesi olarak degil, tekrar yorumlanarak degistirilebilecek bir yan veri olarak
algilanmaktadir. Hangi calgilarin kullanilacagi ve bunlarin ne gibi partiler calacagi, hatta bazen
parganin giris fikri dahi diizeniemenin bir pargasi olarak gérilmekte ve bir galimdan digerine énem-
li farkliklar gstermektedir. Ayni beste, galgi segimi ve galim tekniklerine dair tercinlerie olugan
tinisal karakterlerin, kullanilan ritmik kaplarin ve dokusal yapilarin degistirimesi yoluyla bir Popu-
ler miizik tarzindan baska bir popiller muzik tarzina uyarlanabilmektedir. Bir nceki baslik altinda
bahsedilen matrisler, tum bu dgelere ait ézellikier olarak degisik popiller mizik tarzlarinda bestenin
dizenionmo gekli ve genel miizikal karakteri olusturmade etkin ral oynamaktadir
ingilizce dilinin hakim oldugu popiller miizik terminolojisinde “cover version” denilen par-
¢galarin degisik tarzlara uyarlanmasina verilebilecek garpici bir drnek “Diamonds and Rust” olabilir.
Amerikali protest folk-rock garkicis! Joan Baez'in en bilinen bestesi olan bu sarki, ingiliz heavy-
metal grubu Judas Priest tarafindan da kendi tarzlarinda bir dlizenleme ile seslendirilmistir. Ayni
sarkinin iki yorumundaki matrislerin gdsterdigi buyUk farklar armoni, ritm, doku, tint ve form baslik-
lan altinda incelenebilr.
“Diamonds and Rust’, Eolyen modu dzerine kurulu, Kelt miziji armonisini cagristiran
akor yirlylisler igerir. Baz! belirli pasajlarda geleneksel minor tonalite aniaytsi (dominant akorunun
major olarak gelmesiyla) armonik minor olarak kendisini gsterse de, bu genel Eolyan cerceveyi
ortadan kaldiracak boyutta olmaktan gok uzaktir. Sarkt hattinin ortak olmasi sonucu parcanin iki
versiyonunda da genel armonik akig benzerdir; fakat bu ana catinin iglenigi s6z konusu iki yorumda
birbirinden gok farklidir. Joan Baez'in ézgin kaydinda, akustik gitarlar triad akorlarina ait seslerin
tamamini fonda onlara destek veren tuslu calgilarin yarattigi temel uzerinde net bir gekilde duyurur,
hata 7'li ve 9'lu gibi dereceler eklenerek armonik deriniik daha da artirilmistir. Judas Priest versiyo-
nunda ise heavy-metal gitar esliginin tipik bir uygulamast olarak akorlar sadece blok besliler olarak
galinit. Hangisinin majér hangisinin mindr oldugu ile ilgili eksik veriyi sarki hattinin ve modalitonal
gergevenin de katkilariyla dinleyicinin kulag! tamamlar. Ara sira mizige dahil olan bazi gitar hatlari
(ki bunlar kontrsan, vokal partis ile soru-cevap olusturma veya calgisal bir boldmun ezgi hatti gibi
degigken isleviere sahiptir} armonik derinligi daha da artinr,
Ritm konusuna geldigimizde, iki yorum arasinda yine biyik farklar ortaya cikar. Duygusal
konularda yazilmis agir tempolu parcalar (muzik pazarlama terminolojisinde “slow’ olarak adlandi-
nillyor) toplanarak olusturulan koleksiyoniarda gokga rastlanan “Diamonds and Rust", meveul tem-
posu ile Judas Priest’in mizikten birgok seyin yanisira hiz ve adrenalin de bekleyen dinleyicisine
kolayca hitap etmeyebilir. Bu nedenle, 5zgin metronom rakami 65 olan garkinin temposu Judas
Priest kaydinda kiiglik bir dedjisiklikle 68'e cikmig ve davul ritminin orijinal yorumdakine gore iki
kat hizli (double-time) calinmasi ve diger eslik figirlerinin bu itm temel alinarak olusturuimasi
sonucunda dinleyici tarafindan duyulan tempo (yani parganin nabzi) 136 olarak gorgoklesmistir.
Baez_in kaycinda, pargaya ritmik detay kazandiran gitar arpellerindeki diizenli sekizliklerden olugan
Srgtiniin yerini ise Judas versiyonunda elektrik gitar tarafindan calinan “bir sekizik, iki onaltilik”
fig alir. Bir atin doludizgin kosusunu ¢gagristiran ve 1980'li yillardaki heavy-metal kayitlarinda
<<
2RECENT TRENDS IN MUSICOLOGY SSSR
gokea rastlanan bu ritmik figiirin kullanimi, stilin soz konusu dénemdeki baska bir kligesini daha
"Diamonds and Rust’a dahil ederek, onu biraz daha heavy-metal lestirmektedir. Ayni figir, parca-
da gitarlarin uzun sesier kullandigi kesitlerde bile bas gitar tarafindan devam ettirlerok etkinligini
surdurir.
Dokusal acidan baktidiginda parcanin iki yorumu arasinda yine énemii farklar goze car-
par. Baez'in seslendirdigi versiyonda ana eslik gatisi akustik gitar arpejleri Uzerine kuruludur. iki
akustik gitar tarafindan seslendirilen arpejler armoniyi bir 6rgi gibi iglemokte, ayni zamanda alto
ses bélgesinde gan partisine kargttik olusturan bas yirliyiglerini de iginde barindirmaktadir. Gitara
g6re ses hacmi olarak daha geri planda kullanilan tuslu calgilar (hammond org) uzun sesli akorlarla
armonik esligi saglam bir temel izerine oturtmaktadir. Asil bas yuruyUsi gitarin pas tollerine denk
gelen alto bélgesinde gergeklestigi igin, bas gitar akor kéklerin’ vurgulu noktalarda sesiendiren
daha minimal bir anlayisla kullaniimistir. Davul ise bly0k vurgulardan kaginan ve parga icin se-
gilmig ritmik figiire mimktn oldugunca sacik kalan sade bir perkisit katman olugturur, Noktasal
olarak kullanilan elektrik piyano (fender roads), sintisayzir ve elektrik gitar, armoniyi de yer yer
destekleyen cokunuslaria altyapiya renk ve kivraklik kazandirmaktadir. Judas Priest versiyonunda
ise ana altyap! dgesi birgok heavy-metal pargasinda oldugu gibi akor kaklerini ya blok besli olarak
uzun seslerle duyuran vaya dizenii staccato notalar olarak (bazen de bu ikisinin karigimindan
olugan ritmik figirler ile) etkin stilde calinmis davul esliginde seslendiren elektrik gitardir, Bas gitar
bazen gitar bir oktav asagjidan katlar, bazen de akor kéklerini diizenli sekizlik veya onaltiikiar ha-
linde galar. Bir gan hatty, oktavdan katlanmig sade bir bas hatti ve perkiisyandan olugan bu basit
dokuda, yerine gre teksesli veya paralel olarak goksesii bir elektrik gitar hatt: dokuya eklenir. Bu
hat, bazen kontrgan, bazen vokal parisi ile soru cevap olusturma, bazen de ¢algisal bir bolumiin
ezgisini tagima gibi igleviere sahiptr.
“Diamonds and Rust’in burada incelenen iki yorumundaki tiisal ézellikler, diger bir
deyigle ses renkleri de dnemili farklihklar igerir. Ortalama popiller mazik dinleyicisinin dikkatine
hitap etme konusunda sarki hattinin arcindan biyuk olastlikia ikinci straya oturabilecek Oge, mu-
zikte kullanilan galgilarin olusturdugu tinisal karakterlerdir. Bu drnekte de iki farkli poptiler miizik
stilini temsil eden iki farkl tint dinyast séz konusudur, Baez’in albiimindeki diizenieme cok daha
uysal, ige déniik ve melankolik bir atmoster yaratir. En Snemli 6ge suiphesiz sarkicinin ses rengi
ve kullandigj tekniklerdir. Joan Baez, duru, purizsuz bir ses rengine sahiptir ve pargay! sesinin
zorlanmadigi bir ses araliginda sdylemektedir. Soyleyis stil, folk-rock turunun getirdigi anlayis ile
Anglo-Sakson kékenli Amerikali beyaz halk miizigini gagnstiran ézellikler gOsterir. Halk mizigi
etkisi ile esligin merxezini olugturan gelik telli akustik gitarlar akustik bir galginin sicaklijini tag!
makla beraber, mazikteki diger égelerin arasindan duyuimak igin gereken parlakliga da sahipti.
Gitar arpejlerinin arkasinda kendini dipten belli eden Hammond orgun blok akorlart gitara hacim
kazandinirken, yUksek-orta frekans araliginda etkin olan tims! sayesinde gitar ile kaynasir ve
ayni amanda rock mizigi gagristinr. Bas gitar bu beraberligi érimeden bas ses bélgesini dol-
durur. Dikkat gekmeden bu iglevi gérmesi igin bodjuk bir gekilde tonlanmistir. Davul seti tam bu
sakin ve ice déndk atmosteri bozmamak igin piano tuse ile galinmig ve gdrlak olarak kayitta geri
planda tutulmustur. Mizige belli kesitlerde katki saglamak Uzere dahil olan elektrik piyano igin,
tiz oktaviarda bile kulagr tirmalamayacak yumugak tinh bir galgi segilmistir. Pargada tansiyonun
ee]
1239Woeceeesante OZEL SAY!
biraz daha yikseldigi kisimlarda miizige dahil olan ve keman grubunu simiile eden sintisayzir, tiz
frekanslann da yeterince doyurulmasini saglar. Baez’in dzgiin kaydinda genel tini diinyasi bby-
leyken Judas Priest'te bambaska bir resim s6z konusudur. Sarkici Rob Halford tenordur ve rock
mizigin bircok tdrlinde yaygin olan girtlagi zorlayarak sdyleme aliskanligina iyi bir Srnektir. Esli-
Gin calgilamasina gelince, heavy-metal turlinin en katiksiz 6meklerinin ortaya giktigi 1980'lerde
bu tarz mizik ile ilgili alt-kultdr grubu igin énemii bir tabu olan, mizikte elektrik gitar, bas ve davul
seti diginda bir calgi kullanilmamasi tavrt bu kayitta da meveuttur. Ana eglik galgist olan elektrik
gitar, stilin en énemli klisesi olarak distorsiyon (kazancin agirt artirilmasi sonucu ses sinyalinin
bozulmasi) efekti ile kullanilmistir. Sesin distorsiyona ugramasi, tint bilegenlerinin (aslinda digik
hacme sahip bazi yukart armonikler de dahil olmak dzere birgogunun) ana frekansin yaninda
gok daha biiyik hacimde duyulmasina yol agmaktadir. Boylece galinan tek bir ses bile genig bir
frekans bandini isgal edecek derecede hacimli bir gvdeye kavugur. Sonugta, salt galinan hatlara
bakilinea, gitar egligi faziaca yalin hatta kisir gdriiniir, ysa gikan ses gok bilyiktir. Davul sati de
yine tUrtin genel karakterine uygun olarak forte calinmus ve glrllk olarak 6n planda kullanilmisti
Bas gitar genis bir frekans araliginda tinlayacak gekilde tonlanmistir ve én plandadir; zira o bél-
gede kendisini értecek baska higbir galg: bulunmaz.
Form agisindan da iki yorum gok farklasmigtir. Orijinal yorum, 32 digit AABA formunua
celistiriimig bir bigimi iken, Judas Priest versiyonunda B fikri 6n-nakarat olarak kullanilip, parcaya
bir de nakarat kismi eklenmistir. Agagidaki tablo iki formun fardlilgini gésterir.
Tablo 1. “Diamonds and Rust” form analizi
Baez: Girig-Al-A2-A3-A4
Girig - AS - A6-B |
Giris - A7 - A8 - Final (snerek)
Judas: Giris - Al - A2 - On Nakarat - B
Giris - A7 - A8 - On Nakarat - Nakarat
Sonug
Adorno'nun (1941) popiller mizik ile ilgili saptamalar!, Merwe'nin (2002) matrisler ile ilgili yaz-
diklarinin igiginda tekrar yorumlanirsa séyle bir sonuca varilabilir: Popiller mizik parcalari, belirli
matrislerin birlegiminden olusmug hiper-matrisler Uzerine bina ecilmistir. Hiper-matrisin iginde yer
alan, ezgi, armoni, dokular, ritmik yapilar, tinisal karakterler gibi birgok ége ise ayri ayr! matris-
lerden olugur. Besteci hiper-matrisi igler hale getirecek gokilde birgok farkli matristen olugan bir
mekanizma inga eder.
Bu ortak igleyis mantigt, birgok farklt tarzdaki popiler miizik pargasin', doku ve hatlar gibi
ana iskeletlering ait agilardan benzer kilmaktadir. Bu durum, popiller miizik turlerini (tintsal 6zellik
basta olmak izere) aslen yapisal olmayan etmenlerin farkiilastirdigini, derindeki ana gati dizeyin-
de ise ortak bir dilin s6z konusu oldugunu géstermektedir.
cuRECENT TRENDS IN MUSICOLOGY
Kaynaklar
Adomo, T.W., (1941). On Popular Music, On Record: Rock, Pop and Written Word, 301-314, Eds.
Frith, S. & Goodwin, A., Routledge, London.
Cook, N., (1999). Miizigin ABC'si, 25-31. Kabalct Yayinevi, istanbul
Erol, A., (2002). Popiiler Muzigi Anlamak: Kiilttrel Kimlik Baglaminda Popiiler Miizikte Aniam, 228-
245, Baglam Yayinlan, istanbul.
Hennion, A., (1983). The Production of Success: An Antimusicology of the Pop Song, On Record:
Rock, Pop and Written Word, 185-208, Eds. Frith, S. & Goodwin, A. Routledge, London.
Merwe, P.v.d., (2002). Origins of the Popular Style: The Antecedents of Twentieth-Century Popular
Music, 93-99, Clarendon Press, Oxtord.
Middleton, R., (1997). Studying Popular Music, 3-7. Open University Press, Buckingham.
Wicke, P., (2004). Mozar'tan Madonna'ya: Poptler MOzidin Bir Kulttir Tarihi, 25-100, Yapi Kredi
Yayinlan, istanbul.