You are on page 1of 32

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz!

 Olunsa olunsa ancak başkalarının fikirlerini tekrarlayan papağan

olunur.

Hoşgeldiniz Ziyaretçi . Lütfen giriş yapın veya  kayıt olun.    Ara


Aktivasyon eposta nız mı yok?
    Her zaman   Giriş Yap
Kullanıcı adınızı, şifrenizi ve aktif kalma süresini giriniz

Ana Sayfa Yardım Ara Takvim Giriş Yap Kayıt Ol  

TOGEC  » GENEL BİLGİ PAYLAŞIMI  » AYDINLARIMIZDAN  » DÜŞÜNÜRLER  » Ahmet Dursun  »


Din Üzerine paylaşımlar  (Moderatör:  ahmetdursun ) » + 18; Ateşte yakmak Allah'a ait ama... 

« önceki sonraki »
Son İletiler/Konular
Sayfa: [1]   Aşağı git ARKADAŞINA GÖNDER YAZDIR

AVRASYACILIK NEDİR NE DEĞİLDİR
Gönderen  Konu: + 18; Ateşte yakmak (VI) Gönderen:  Habip Hamza Erdem
[Bugün , 04:12:44 ÖÖ]
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Ynt: Uzaysal Yönetim 2011 MD
 ahmetdursun + 18; Ateşte göktaşının dünya yakınından
yakmak Allah'a geçmesinin anımsattığı Gönderen:
KURUCU
ait ama... PLMPLM
KATILIMCI
« : Eylül 07, 2011, [Bugün , 03:20:16 ÖÖ]
05:13:47 ÖS »
AVRASYACILIK NEDİR NE DEĞİLDİR ?
Peygamber merhametlidir. (V) Gönderen:  Habip Hamza Erdem
  [Dün , 05:53:17 ÖS]

Muhammed mi merhametsiz Allah
Ynt: Amerikalik mashhur tarixchi olim
İleti: 21.706 mı?
Hasan Bulent Paksoy  Gönderen:
Puan: +98/­5  
PLMPLM
Cinsiyet:  Önce merhametlerine bakacağız, [Dün , 02:27:35 ÖÖ]
sonra merhametsizliklere…
  AVRASYACILIK NEDİR NE DEĞİLDİR ?
 Allah mahlûkâtı yarattığı vakit, (IV) Gönderen:  Habip Hamza Erdem
kendi nezdinde arşın üstünde [Ocak 24, 2017, 07:39:39 ÖS]
bulunan kitabına  "Rahmetim
gazabıma üstün geldi." diye yazdı. AVRASYACILIK NEDİR NE DEĞİLDİR ?
(Buhârî, Tevhid 15, 22, 28 55; (III) Gönderen:  Habip Hamza Erdem
Müslim, Tevbe, 14­16) [Ocak 24, 2017, 01:22:30 ÖÖ]

 
AVRASYACILIK NEDİR NE DEĞİLDİR ?
 
(II) Gönderen:  Habip Hamza Erdem
 Rabbiniz gerçekten çok [Ocak 23, 2017, 03:40:40 ÖS]
merhametlidir. Kim içinden bir iyilik
yapmayı geçirir de onu yapmazsa, Ynt: Karlovy Vary sehri 98 yildir
ona bir iyilik sevabı yazılır. Eğer onu reklamini « Mustafa Kemal Ataturk
yaparsa, on katından yedi yüz »’le yapiyor. Gönderen:  PLMPLM
katına hatta kat kat fazlasına kadar [Ocak 22, 2017, 08:53:36 ÖS]
iyilik sevabı yazılır. Kim de içinden bir
FELSEFENİN F’Sİ Gönderen:  Habip
kötülük yapmayı geçirir de onu Hamza Erdem
yapmazsa, ona bir iyilik sevabı [Ocak 22, 2017, 06:42:12 ÖS]
yazılır. Eğer onu yaparsa, bir kötülük
günahı yazılır veya Allah onu siler. AVRASYACILIK NEDİR 
NE DEĞİLDİR?
(Dârîmî, Rikâk, 70) Gönderen:  Habip Hamza Erdem
    [Ocak 21, 2017, 12:12:10 ÖÖ]
 
 Bu, Allah’ın kullarının kalplerine DİL ÜZERİNE NOTLAR (XI)
 Gönderen:
Habip Hamza Erdem
yerleştirdiği merhamettir ve Allah,
[Ocak 20, 2017, 05:36:33 ÖÖ]
ancak merhametli kullarına rahmet
eder. (Müslim, Cenâiz, 11; Buhârî,
Ynt: Mustafa KemaL ATATÜRK, Kitap
Merdâ, 9) Arşivi. (indir) Gönderen:  levo57
   
[Ocak 19, 2017, 05:44:08 ÖS]
 
 Allah Teâlâ rahmetini yüz parçaya DİL ÜZERİNE NOTLAR (X)
 Gönderen:
ayırdı. Doksan dokuzunu kendi Habip Hamza Erdem
yanında tuttu, bir parçasını ise [Ocak 18, 2017, 10:15:36 ÖS]
yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça
rahmet sebebiyle bütün canlılar DİL ÜZERİNE NOTLAR (IX)
 Gönderen:
birbirine merhamet ederler. Hatta Habip Hamza Erdem
[Ocak 17, 2017, 11:45:56 ÖS]
kısrak (emzirirken) yavrusuna basıp
da zarar verir korkusuyla ayağını
18 MADDELİK YENİ ANAYASA TASLAĞI
kaldırır. (Buhâri, Edeb, 19; Müslim, Gönderen:  Habip Hamza Erdem
Tevbe 21) [Ocak 17, 2017, 04:06:59 ÖÖ]
   
  DİL ÜZERİNE NOTLAR (VIII) Kültürel
 Allah Teâlâ yeri ve gökleri yarattığı Antroploji ‘Evrimcilik’ düşüncesine
gün, yüz rahmet yarattı. Her bir karşı çık Gönderen:  Habip Hamza Erdem
rahmet yerle gök arasını dolduracak [Ocak 14, 2017, 12:45:12 ÖÖ]
kadardır. Bu yüz rahmetten
yeryüzüne bir tek rahmet indirdi ki DİL ÜZERİNE NOTLAR (VII)
 Gönderen:
Habip Hamza Erdem
bu sayede anne yavrusuna, yabani
[Ocak 12, 2017, 11:29:35 ÖS]
hayvanlar ve kuşlar da birbirlerine
merhamet ederler. Kıyamette ise O, DİL ÜZERİNE NOTLAR (VI)
 Gönderen:
bu rahmetin tamamı ile kullarına Habip Hamza Erdem
merhamet eder. (Müslim, Tevbe, 21) [Ocak 12, 2017, 01:51:44 ÖÖ]
   
  DİL ÜZERİNE NOTLAR (V)
 Gönderen:
 İnsanlara merhamet etmeyene Habip Hamza Erdem
Allah da merhamet etmez. (Buhârî, [Ocak 11, 2017, 12:14:25 ÖÖ]
Tevhîd, 2)
    Ynt: Uzaysal Yönetim 2011 MD
göktaşının dünya yakınından
 
geçmesinin anımsattığı Gönderen:
 Bir adam yanındaki çocukla Hz.
PLMPLM
Peygamber (s.a.s.)’e geldi. Adam
[Ocak 10, 2017, 06:05:33 ÖÖ]
çocuğu bağrına basıyordu. Hz.
Peygamber (s.a.s.) “Ona karşı DİL ÜZERİNE NOTLAR (IV)
 Gönderen:
merhametlisin değil mi?” diye Habip Hamza Erdem
sorunca adam: “Evet” dedi. Bunun [Ocak 09, 2017, 11:17:27 ÖS]
üzerine O (s.a.s.): “Allah O’na karşı
senden daha merhametlidir. O, DİL ÜZERİNE NOTLAR (III)
 Gönderen:
merhametlilerin en merhametlisidir” Habip Hamza Erdem
buyurdu. (Buhârî, Edebü’l­Müfred, [Ocak 08, 2017, 10:49:34 ÖS]

137)
  DİL ÜZERİNE NOTLAR (II)
 Gönderen:
 
Habip Hamza Erdem
 
[Ocak 07, 2017, 12:19:03 ÖÖ]
 Yüce Allah: “Ben mehametlilerin en
merhametlisiyim. Bana hiçbir şeyi DİL ÜZERİNE NOTLAR Gönderen:  Habip
ortak koşmayanları cennetime Hamza Erdem
koyun” buyurur ve bunun üzerine [Ocak 06, 2017, 02:40:39 ÖÖ]
onlar cennete girerler. (Ahmed b.
Hanbel, Müsned, 1, 4) MİLLİYETÇİLİK VE MİLLETÇİLİK
    Gönderen:  Habip Hamza Erdem
  [Ocak 05, 2017, 12:28:53 ÖS]
 Çölde yaşayan Araplardan bazıları BAKIŞ/GÖRÜŞ/GÖRÜNÜŞ (XXVII)
Resulullah’ın (s.a.s.) yanına geldiler; Gönderen:  Habip Hamza Erdem
(Onun çocukları öpüp sevdiğini [Ocak 03, 2017, 01:58:11 ÖS]
görünce):
  BAKIŞ/GÖRÜŞ/GÖRÜNÜŞ (XXVI)
 
Gönderen:  Habip Hamza Erdem
­Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz?
[Ocak 02, 2017, 01:49:38 ÖS]
Dediler. Hz. Peygamber (s.a.s.):
   
"Sokma akıl, dokuz adım gider"
­Evet, cevabını verince onlar: Gönderen:  PLMPLM
    [Ocak 02, 2017, 04:48:06 ÖÖ]
­Ama biz vallahi çocukları öpmeyiz
dediler. Bunun üzerine Peygamber BAKIŞ/GÖRÜŞ/GÖRÜNÜŞ (XXV)
Gönderen:  Habip Hamza Erdem
Efendimiz (s.a.s.):
    [Ocak 01, 2017, 04:27:12 ÖS]

­Allah sizin kalbinizden merhameti
BAKIŞ/GÖRÜŞ/GÖRÜNÜŞ (XXIV)
söktüyse ben ne yapabilirim, Gönderen:  Habip Hamza Erdem
buyurdu. (Müslim, Fedâil, 64) [Aralık 31, 2016, 02:41:29 ÖÖ]
   
  BAKIŞ/GÖRÜŞ/GÖRÜNÜŞ (XXIII)
  Gönderen:  Habip Hamza Erdem
 Akra’ b. Hâbis Hz. Peygamber [Aralık 30, 2016, 01:24:31 ÖS]
(s.a.s.)’i torunu Hasan’ı öperken
görünce: “Benim on çocuğum var BAKIŞ­GÖRÜŞ­GÖRÜNÜŞ (XXII)
Gönderen:  Habip Hamza Erdem
onlardan birini bile öpmedim” dedi.
[Aralık 28, 2016, 09:33:32 ÖS]
Bunun üzerine Resulullah (s.a.s.):
“Merhamet etmeyene merhamet BAKIŞ­GÖRÜŞ­GÖRÜNÜŞ (XXI)
olunmaz.” buyurdu. (Müslim, Fedâil, Gönderen:  Habip Hamza Erdem
65) [Aralık 28, 2016, 03:00:50 ÖÖ]
   
  BAKIŞ­GÖRÜŞ­GÖRÜNÜŞ (XX)
 Allah Teâlâ bazı şeyleri farz kılmıştır Gönderen:  Habip Hamza Erdem
onları koruyunuz! Bazı sınırlar [Aralık 27, 2016, 01:35:17 ÖÖ]
(yasa/klar) koymuştur; onları
BAKIŞ­GÖRÜŞ­GÖRÜNÜŞ (XIX)
aşmayınız! Bazı şeyleri haram
Gönderen:  Habip Hamza Erdem
kılmıştır, onlara da yaklaşmayınız. [Aralık 26, 2016, 02:20:36 ÖÖ]
Bazı şeyleri de, unuttuğu için değil,
size merhametinden dolayı onlardan BAKIŞ­GÖRÜŞ­GÖRÜNÜŞ (XVIII)
söz etmemiştir, onları da Gönderen:  Habip Hamza Erdem
soruşturmayın. (Hâkim, Müstedrek, [Aralık 25, 2016, 02:47:09 ÖÖ]
IV, 115)
    BAKIŞ­GÖRÜŞ­GÖRÜNÜŞ (XVII)
Gönderen:  Habip Hamza Erdem
 
[Aralık 24, 2016, 12:33:18 ÖÖ]
 Ben Muhammed’im, Ahmed’im,
(peygamberlerin izinden giden)
BBBBO (2009) Gönderen:  Habip Hamza
Mukaffî’yim, (insanları etrafına Erdem
toplayan) Hâşir’im, tevbe [Aralık 21, 2016, 03:26:27 ÖS]
peygamberiyim, rahmet
peygamberiyim. (Müslim, Fedâil, BAKIŞ­GÖRÜŞ­GÖRÜNÜŞ (XVI)
126) Gönderen:  Habip Hamza Erdem
    [Aralık 20, 2016, 06:55:10 ÖÖ]
 
 Ben lanetçi olarak gönderilmedim. BAKIŞ­GÖRÜŞ­GÖRÜNÜŞ (XV)
Gönderen:  Habip Hamza Erdem
Ben ancak rahmet olarak
[Aralık 19, 2016, 02:01:35 ÖÖ]
gönderildim. (Müslim, Birr, 87)
   
Ynt: Humans on Mars (full text
  attached) Gönderen:  PLMPLM
 Ben bazen uzatmak niyetiyle [Aralık 16, 2016, 12:38:33 ÖÖ]
namaza başlarım. Fakat bir çocuğun
ağlayışını duyar ve annesinin ona BAKIŞ /GÖRÜŞ GÖRÜNÜŞ (XIV)
düşkünlüğünü bildiğim için namazı Gönderen:  Habip Hamza Erdem
kısa tutarım. (Müslim, Salât, 192) [Aralık 15, 2016, 04:18:01 ÖÖ]
   
BAKIŞ /GÖRÜŞ GÖRÜNÜŞ (XIII)
 
Gönderen:  Habip Hamza Erdem
 Ey Allah’ım! Ben kendime çok
[Aralık 13, 2016, 03:03:00 ÖS]
zulmettim, günahları ancak sen
bağışlarsın. Mağfiretinle beni bağışla BAKIŞ/GÖRÜŞ/GÖRÜNÜŞ (XII)
ve bana merhamet et. Şüphesiz sen Gönderen:  Habip Hamza Erdem
çok bağışlayan ve çok merhamet [Aralık 12, 2016, 02:29:39 ÖS]
edensin. (Tirmizî, Daavât, 96)
  II. ABDULHAMİT Gönderen:  Habip
 
Hamza Erdem
 
[Aralık 10, 2016, 05:34:46 ÖS]
Al­i İmran Suresi
 
Ensar'dan bir zat Müslüman BAKIŞ/GÖRÜŞ/GÖRÜNÜŞ (XI)
olmuştu, sonra tekrar irtidat edip Gönderen:  Habip Hamza Erdem
müşriklerin yanına gitti. Bilahere [Aralık 09, 2016, 11:17:51 ÖÖ]
yaptığından pişman olup, kabilesine:
"Resulullah (sav)'a sorun, benim için BAKIŞ/GÖRÜŞ/GÖRÜNÜŞ (X)
tevbe imkânı var mı?" diye haber Gönderen:  Habip Hamza Erdem
saldı. Kavmi de Resulullah (sav)'a [Aralık 08, 2016, 02:14:53 ÖS]

gelerek: Onun için tevbe etme şansı
BAKIŞ/GÖRÜŞ/GÖRÜNÜŞ (IX)
var mı?" diye sordular. Bunun
Gönderen:  Habip Hamza Erdem
üzerine şu ayet indi: "İnandıktan, [Aralık 02, 2016, 01:59:38 ÖÖ]
Peygamberin hak olduğuna şahadet
ettikten, kendilerine belgeler BAKIŞ/GÖRÜŞ/GÖRÜNÜŞ (VIII)
geldikten sonra inkâr eden bir milleti Gönderen:  Habip Hamza Erdem
Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah [Aralık 01, 2016, 01:17:05 ÖÖ]
zalimleri doğru yola eriştirmez. İşte
bunların cezası, Allah'ın, meleklerin, BAKIŞ/GÖRÜŞ/GÖRÜNÜŞ (VII)
Gönderen:  Habip Hamza Erdem
insanların hepsinin lanetine
[Kasım 28, 2016, 01:16:27 ÖÖ]
uğramalarıdır. Orada temellidirler;
onlardan azap hafifletilmez; oların BAKIŞ/GÖRÜŞ/GÖRÜNÜŞ (VI)
azabı geciktirilmez. Ancak bunun Gönderen:  Habip Hamza Erdem
ardından tevbe edip düzelenler [Kasım 26, 2016, 04:56:30 ÖÖ]
müstesnadır. Doğrusu Allah bağışlar
ve merhamet eder" (Al­i İmran 86­ BAKIŞ /GÖRÜŞ ve GÖRÜNÜŞ (V)
89). Ayeti ona gönderdi, O da Gönderen:  Habip Hamza Erdem
Müslüman oldu. [Kasım 25, 2016, 07:02:12 ÖS]
   
Güç, Cinnet, Erdoğan... Gönderen:
Rivayet Eden: İbnu Abbas
  ahmetdursun
 
[Kasım 23, 2016, 11:08:15 ÖS]
Geçtiği Kaynaklar: Nesai, Tahrimü'd­
Dem 15, (7, 107) BAKIŞ /GÖRÜŞ ve GÖRÜNÜŞ (IV)
   
Gönderen:  Habip Hamza Erdem
Nisa Suresi [Kasım 23, 2016, 05:45:33 ÖS]
 
Beş ayet vardı ki onları bütün dünya
ve içindekilerle değişmem. Bunlar Ynt: Orhan Hançerlioğlu, Felsefe
şunlardır: 1­ "Size yasak edilen Ansiklopedisi Tamamı 7 Cilt.
büyük günahlardan kaçınırsanız, Gönderen:  ahmetdursun
[Kasım 22, 2016, 09:42:48 ÖS]
kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir
yere yerleştiririz" (Nisa 31). 2­ "Allah
Ynt: Mustafa KemaL ATATÜRK, Kitap
şüphesiz zerre kadar haksızlık
Arşivi. (indir) Gönderen:  ahmetdursun
yapmaz, zerre kadar iyilik olsa onu [Kasım 22, 2016, 09:40:49 ÖS]
kat kat artırır ve yapana büyük ecir
verir" (Nisa 4). 3­ "Biz her BAKIŞ /GÖRÜŞ ve GÖRÜNÜŞ (III)
peygamberi ancak, Allah'ın izniyle, Gönderen:  Habip Hamza Erdem
itaat olunması için gönderdik. Onlar, [Kasım 22, 2016, 08:20:18 ÖS]
kendilerine yazık ettiklerinde, sana
gelip Allah'tan mağfiret dileseler ve BAKIŞ /GÖRÜŞ ve GÖRÜNÜŞ (II)
Gönderen:  Habip Hamza Erdem
Peygamber de onlara mağfiret
[Kasım 20, 2016, 05:20:02 ÖÖ]
dileseydi, Allah'ın tövbeleri daima
kabul ve merhamet eden olduğunu BAKIŞ /GÖRÜŞ ve GÖRÜNÜŞ
görürlerdi" (Nisa 64). 4­ "Allah Gönderen:  Habip Hamza Erdem
kendisine ortak koşmayı elbette [Kasım 19, 2016, 03:04:33 ÖS]
bağışlamaz, bundan başkasını
dilediğine bağışlar. Allah'a ortak Maneviyat Kütüphanesi­KATALOG
koşan kimse, şüphesiz büyük bir Gönderen:  agulle
günahla iftira etmiş olur" (Nisa 18). [Kasım 18, 2016, 11:25:07 ÖS]
6­ "Kim kötülük işler veya kendine
e­kitap ARAMA MOTORU Gönderen:
yazık eder de, sonra Allah'tan
agulle
bağışlama dilerse, Allah'ı mağfiret ve
[Kasım 18, 2016, 11:10:43 ÖS]
merhamet sahibi olarak bulur" (Nisa
Ynt: Uzaysal Yönetim 2011 MD
110). Rezin tahric etmiştir. göktaşının dünya yakınından
   
geçmesinin anımsattığı Gönderen:
Rivayet Eden: İbnu Mesud PLMPLM
   
[Kasım 18, 2016, 02:04:42 ÖÖ]
Geçtiği Kaynaklar: Rezi
    bir­solukta­bogazinizda­yumruyla­
Nisa Suresi okuyacaginiz­ataturk­un­son­100­
 
Nesai ve Tirmizi'den gelen bir gunu Gönderen:  PLMPLM
rivayette şöyle denir: "İbnu Abbas [Kasım 17, 2016, 06:24:40 ÖS]
(ra)'a, bir mü'mini kasıtlı olarak
MANIFEST DESTINY
 Gönderen:  Habip
öldürüp sonra tevbe edip, imana
Hamza Erdem
giren, güzel ameller işleyen ve
[Kasım 16, 2016, 03:09:10 ÖÖ]
hidayete eren bir kimse hakkında
soruldu. Şu cevabı verdi: "Buna nasıl YİNE TRUMP Gönderen:  Habip Hamza
tevbe olur? Ben Hz. Peygamber Erdem
(sav)'i şöyle söylerken işittim: [Kasım 14, 2016, 01:31:48 ÖS]
"Maktul, avurtları kana bulanmış
olan katile asılı olarak getirilir. Katili DERİN AMERİKA Gönderen:  Habip
şöyle şikâyet eder: "Ey Rabbim, Hamza Erdem
buna sor bakalım beni niçin öldürdü, [Kasım 13, 2016, 03:13:11 ÖS]
suçum ne idi?" İbnu Abbas (ra) ilave
etti: "Allah'a kasem olsun, Allah bu RAMP RAMP TRAMP Gönderen:  Habip
Hamza Erdem
hükmü indirdi, fakat nesh etmedi."
[Kasım 12, 2016, 04:28:10 ÖS]
Bu Nesai'nin rivayetidir.
   
Ynt: Amerikalik mashhur tarixchi olim
Geçtiği Kaynaklar: Nesai, Tahrimu'd­ Hasan Bulent Paksoy  Gönderen:
Dem 2, (85­87) PLMPLM
   
[Kasım 11, 2016, 07:51:53 ÖS]
Nisa Suresi
 
"Kim bir müzmini kasten öldürürse Ynt: Amerikalik mashhur tarixchi olim
cezası içinde ebedi kalacağı Hasan Bulent Paksoy  Gönderen:
cehennemdir" ayeti hakkında şöyle PLMPLM
söylemiştir: "Evet, bu cürümün [Kasım 11, 2016, 07:50:42 ÖS]
cezası budur. Ancak, Allah dilerse
Atatürk 20.yy.'ın Dünya Onderi
onun bu cezasını affeder."
Gönderen:  PLMPLM
   
[Kasım 10, 2016, 08:42:08 ÖS]
Rivayet Eden: Ebu Miclez
   
NİYE ATATÜRK? Gönderen:  Habip
Geçtiği Kaynaklar: Ebu Davud, Fiten Hamza Erdem
6, (4276) [Kasım 09, 2016, 07:54:54 ÖS]
   
Nisa Suresi TARİH ve ON KASIM Gönderen:  Habip
 
İbnu Abbas (ra)'a: "Bir mü'mini Hamza Erdem
kasten öldürenin tevbesi makbul [Kasım 08, 2016, 10:28:24 ÖS]

olur mu?" diye sordum da bana
BORÇLANMANIN B’Sİ (II)
 Gönderen:
"Hayır!" diye cevap verdi. Ben de
Habip Hamza Erdem
kendisine, Furkan süresindeki : [Kasım 06, 2016, 01:39:47 ÖÖ]
"Onlar ki Allah'ın yanında başka
tanrı tutup ona yalvarmazlar, BAŞKANLIK YA DA SEZARİZM
Allah'ın haram kıldığı cana Gönderen:  Habip Hamza Erdem
kıymazlar... Ancak tevbe eden, [Kasım 04, 2016, 06:26:55 ÖÖ]
inanıp, yararlı iş işleyenlerin, işte
Allah onların kötülüklerini iyiliklere DEVLET, DEVLETÇİLİK ve EKONOMİ
çevirir. Allah bağışlar ve merhamet POLİTİK Gönderen:  Habip Hamza Erdem
[Kasım 02, 2016, 06:11:04 ÖÖ]
eder" (Furkan, 68­70) ayetini
okudum. Bana şu cevabı verdi.
Ynt: Uzaysal Yönetim 2011 MD
"Senin okuduğun ayet Mekke'de
göktaşının dünya yakınından
nazil olmuştur. Onu Medine'de nazil geçmesinin anımsattığı Gönderen:
olan: "Kim bir mü'mini katden PLMPLM
öldürürse, cezası, içinde ebedi [Kasım 01, 2016, 05:21:54 ÖÖ]
kalacağı cehennemdir..." (Nisa, 93)
ayeti nesh etmiştir." YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR (V)
    Gönderen:  Habip Hamza Erdem
Rivayet Eden: Sa'id İbnu Cübeyr [Ekim 31, 2016, 10:35:02 ÖS]
 
  YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR (IV)
Geçtiği Kaynaklar: Buhari, Gönderen:  Habip Hamza Erdem
Menakıbu'l­Ensar 29, Tefsir, Nisa 16, [Ekim 30, 2016, 06:16:39 ÖS]
Tefsir, Furkan 2, 3, 4; Müslim, Tefsir
YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR (III)
16, (3023) Ebu Davud, Fiten 6,
Gönderen:  Habip Hamza Erdem
(4273, 4274, 4275) Nesai,
[Ekim 29, 2016, 06:29:30 ÖS]
Tahrimü'd­Dem 2, (7, 85, 86)
   
YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR (II)
Nisa Suresi Gönderen:  Habip Hamza Erdem
 
Şu ayet; "Onlar Allah'ın yanında [Ekim 25, 2016, 03:53:02 ÖÖ]
başka tanrı tutup ona yalvarmazlar,
Allah'ın haram kıldığı cana haksız YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR
yere kıymazlar, zina etmezler. Gönderen:  Habip Hamza Erdem
[Ekim 24, 2016, 01:36:52 ÖÖ]
Bunları yapan, günaha girmiş olur.
Kıyamet günü azabı kat kat olur,
AHH AH ! Gönderen:  Habip Hamza
orada alçaltılarak ebedi kalır"
Erdem
(Furkan 68­69) ayeti Mekke'de nazil [Ekim 21, 2016, 07:49:05 ÖÖ]
olduğu zaman müşrikler şöyle
dediler: "İslamiyet bize ne İRAN MUSUL’UN NERESİNDE?
bahsediyor? (Hep azab vaat Gönderen:  Habip Hamza Erdem
etmekte. Zira) biz Allah'a şirk [Ekim 20, 2016, 01:08:00 ÖÖ]
günahını işledik. Allah'ın haram ettiği
cana kıydık, diğer birçok kötülüklere MİSAK­I MİLLΠGönderen:  Habip Hamza
bulaştık." Bunun üzerine Cenab­ı Erdem
[Ekim 19, 2016, 02:54:13 ÖÖ]
Hakk şu ayeti indirdi: "Ancak tevbe
eden, inanıp yararlı iş işleyenler var
Karlovy Vary sehri 98 yildir reklamini
ya, işte Allah onların kötülüklerini « Mustafa Kemal Ataturk »’le yapiyor.
iyiliklere çevirir. Allah bağışlar ve Gönderen:  PLMPLM
merhamet eder" (Furkan 70). Bir [Ekim 18, 2016, 08:09:57 ÖS]
rivayette şu ziyade var. "Kim İslam'a
girer ve onu idrak eder, sonra da BORÇLANMANIN B’Sİ Gönderen:  Habip
katil olursa onun tevbesi kabul Hamza Erdem
olmaz" [Ekim 13, 2016, 07:13:17 ÖS]
   
FRANKO­RUS KRİZİ ÜZERİNE
Rivayet Eden: İbnu Abbas
  Gönderen:  Habip Hamza Erdem
 
[Ekim 12, 2016, 01:20:41 ÖÖ]
Beraet (Tevbe) Suresi
 
"Allah'a ve ahiret gününe inananlar LOZAN’DAN MUSUL’A Gönderen:  Habip
mallarıyla, canlarıyla savaşmak Hamza Erdem
istediklerinden ötürü geri kalmak için [Ekim 07, 2016, 03:40:53 ÖÖ]
senden izin istemezler.." (Tevbe,
44) ayeti, Nur suresindeki şu ayetle Ynt: ETNİK VE TOPLUMSAL KİMLİKLER
nesh edilmiştir: "Doğrusu Allah'a ve NASIL OLUSUR? (Kara M Yayınevi)
Peygamberine inanan mü'minler, Gönderen:  PLMPLM
Peygamberle beraber bir işe karar [Ekim 06, 2016, 06:52:19 ÖÖ]

vermek için toplandıklarında ondan
ABDÜLHAMİT'E TEBLİĞ­İ HÂL
izin almaksızın gitmezler. Ey
Gönderen:  Habip Hamza Erdem
Muhammed! Senden izin isteyenler, [Ekim 03, 2016, 01:45:31 ÖÖ]
işte onlar, Allah'a ve Peygamberine
inananlardır. Bazı işleri için senden III. ABDULHAMİT Gönderen:  Habip
izin isterlerse, içlerinden dilediğine Hamza Erdem
izin ver, Allah'tan, onların [Eylül 30, 2016, 11:05:02 ÖS]
bağışlanmalarını dile. Allah şüphesiz
bağışlar, merhamet eder" (Nur, 62). Ynt: Uzaysal Yönetim 2011 MD
    göktaşının dünya yakınından
Rivayet Eden: İbnu Abbas geçmesinin anımsattığı Gönderen:
    PLMPLM
[Eylül 30, 2016, 04:24:15 ÖS]
Geçtiği Kaynaklar: Ebu Davud, Cihad
171, (2771) OSMANLIDA ‘DEVLET’ Gönderen:  Habip
   
Hamza Erdem
Nahl Suresi [Eylül 29, 2016, 03:24:22 ÖÖ]
 
"Gönlü imanla dolu olduğu halde,
zor altında olan kimse müstesna, Dualarımızda Geçen AMİN
inandıktan sonra Allah'ı inkâr edip, Sözcüğünün Ana Kaynağı. Gönderen:
gönlünü kâfirliğe açanlara Allah
katından bir gazap vardır, büyük halukgta
 
azap da onlar içindir" (Nahi, 106) [Eylül 28, 2016, 05:41:25 ÖS]
 
ayetindeki umumi hükümden şöyle
bir istisna yaptı: "Rabbin, türlü ABDULHAMİT SEVDASI (III)
 Gönderen:
Habip Hamza Erdem
eziyete uğratıldıktan sonra hicret
[Eylül 26, 2016, 05:29:32 ÖS]
eden, Allah uğrunda savaşan ve
sabreden kimselerden yanadır. ABDULHAMİT SEVDASI (II)
 Gönderen:
Rabbin şüphesiz bundan sonra da Habip Hamza Erdem
bağışlar ve merhamet eder." (Nahl, [Eylül 25, 2016, 04:34:41 ÖÖ]
110). Burada kastedilen Abdullah
İbnu Ebi Sarh'tır. Bu zat, Resulullah ABDULHAMİT SEVDASI
 Gönderen:
(sav)'ın vahiy kâtibi idi. Şeytan onu Habip Hamza Erdem
şaşırttı. Kâfirlere katılmasına sebep [Eylül 24, 2016, 03:47:19 ÖS]
oldu. Resulullah (sav) Fetih günü,
onun öldürülmesini emretti. Araya DEVLET­ULUS’LARIN HAK VE
Hz. Osman girerek affını diledi. ÖDEVLERİ (VI): İKİ AYRAÇ
 Gönderen:
Habip Hamza Erdem
Resulullah (sav) da onu affetti.
  [Eylül 22, 2016, 12:47:54 ÖS]
 
Rivayet Eden: İbnu Abbas DEVLET­ULUS’LARIN HAK VE
   
ÖDEVLERİ (V) Şizofrenik
Geçtiği Kaynaklar: Nesai, Tahrimu'd­ Araştırmacılar Gönderen:  Habip Hamza
Dem 15, (7, 107) Erdem
    [Eylül 21, 2016, 03:18:18 ÖÖ]
Tavaf Ve Sa'y'in Mahiyeti
 
Resulullah (sav) ve ashabı (ra) Takiye Konusu Ve Kur'an. Gönderen:
Mekke'ye, Yesrib hummasından halukgta
bitkin düşmüş bir halde geldiler. [Eylül 20, 2016, 05:02:17 ÖS]
Müşrikler (şehirde menfi bir
BASKIN ORAN ve YETİŞTİRMELERİ
dedikodu yaparak): "Yarın buraya
DEVLET­ULUS’LARIN HAK VE
humma hastalığından dermanı
ÖDEVLERİ (IV) Gönderen:  Habip Hamza
kesilmiş ve ondan çok ıstırap çekmiş Erdem
bir kavim gelecek" dediler ve [Eylül 19, 2016, 10:38:21 ÖS]
(Müslümanların seyrine bakmak için)
Hicrin arkasına oturdular. (Onların DEVLET­ULUS’LARIN HAK VE
hainliğinden vahyen haberdar olan) ÖDEVLERİ (III) Gönderen:  Habip Hamza
Resulullah (sav), celadetlerini Erdem
müşriklere göstermeleri için, [Eylül 17, 2016, 11:21:08 ÖS]
Müslümanlara tavafın ilk üç şavtında
remel yapmalarım, iki köşe arasında DEVLET­ULUS’LARIN HAK VE
da adi yürüyüşle yürümelerini ÖDEVLERİ (II) Gönderen:  Habip Hamza
Erdem
emretti. Bu hali gören müşrikler:
[Eylül 17, 2016, 03:34:24 ÖS]
"Bunlar mı hummanın bitkin
düşürdüğünü zannettiğiniz insanlar, DEVLET­ULUS’LARIN HAK VE
bunlar falan ve falandan daha ÖDEVLERİ Gönderen:  Habip Hamza
sağlammış!" dediler. İbnu Abbas Erdem
(ra) der ki: "Resulullah (sav)'ı [Eylül 15, 2016, 05:58:57 ÖÖ]
ashabına (ra) bütün şavtlarda remel
yapmalarını emretmekten alıkoyan LAİKLİK’İN L’Sİ (VI)
 Gönderen:  Habip
şey onlara duyduğu merhametti." Hamza Erdem
(Buhari, bu rivayette şu ziyadeyi [Eylül 12, 2016, 08:08:19 ÖÖ]
kaydeder: "Resulullah (sav) sulh
antlaşması yaptığı sene (umre için) LAİKLİK’İN L’Sİ (V) 
Gönderen:  Habip
Hamza Erdem
gelince müşriklere kuvvetlerini
[Eylül 11, 2016, 07:22:42 ÖS]
göstermeleri için "hızlı yürüyün!"
diye emretti. Müşrikler bu sırada Ynt: Uzaysal Yönetim 2011 MD
Kuaykıan dağı tarafına oturmuş göktaşının dünya yakınından
(seyrediyor) lardı.") geçmesinin anımsattığı Gönderen:
   
PLMPLM
Rivayet Eden: İbnu Abbas [Eylül 10, 2016, 09:21:39 ÖS]
   
Geçtiği Kaynaklar: Buhari, Hacc 55, LAİKLİK’İN L’Sİ (IV)
 Gönderen:  Habip
Megazi 43; Müslim, Hacc 240, (1266) Hamza Erdem
Tirmizi, Hacc 39, (863) Ebu Davud, [Eylül 10, 2016, 01:57:30 ÖÖ]
Menasik 51, (1886, 1889) Nesai,
‘LAİKLİK’İN L’Sİ (III)
 Gönderen:  Habip
Hacc 155, (5, 230)
  Hamza Erdem
  [Eylül 09, 2016, 12:29:59 ÖÖ]
   
Allah'a ve elçisine itaat edin ki ‘LAİKLİK’İN L’Sİ (II)
 Gönderen:  Habip
Hamza Erdem
merhamet olunasınız. (AL­İ İMRAN
[Eylül 07, 2016, 11:35:39 ÖS]
SURESİ / 132)
   
‘LAİKLİK’İN L’Sİ Gönderen:  Habip
Kim kötülük işler veya nefsine Hamza Erdem
zulmedip sonra Allah'tan bağışlanma [Eylül 06, 2016, 06:30:04 ÖÖ]
dilerse Allah'ı bağışlayıcı ve
merhamet edici olarak bulur. (NİSA Kurban Kesme Konusu Ve Kur'an ın
SURESİ / 110) Emri. Gönderen:  halukgta
    [Eylül 05, 2016, 06:31:29 ÖS]
Ne zaman ki /yaptıklarından dolayı
pişmanlık duyup, başları elleri KILIÇ VE KALKAN Gönderen:  Habip
arasına düşürüldü ve kendilerinin Hamza Erdem
[Eylül 04, 2016, 01:53:30 ÖS]
gerçekten şaşırıp­saptıklarını
görünce: "Eğer Rabbimiz bize
ÇATIRTI, PATIRTI ve GÜMBÜRTÜ
merhamet etmez ve bizi Gönderen:  Habip Hamza Erdem
bağışlamazsa kesin olarak hüsrana [Eylül 03, 2016, 02:50:10 ÖÖ]
uğrayanlardan olacağız" dediler.
(A'RAF SURESİ / 149) Ynt: Detaylı ve Güncel Bir Site Önerisi
    Gönderen:  ahmetdursun
Musa yalvarıp/ Dedi ki: "Rabbim, [Eylül 01, 2016, 11:26:49 ÖS]
beni ve kardeşimi bağışla, bizi
rahmetine kat. Sen merhamet AMERİKA ve SAVAŞ
 Gönderen:  Habip
Hamza Erdem
edenlerin en merhametli olanısın."
[Eylül 01, 2016, 02:23:43 ÖS]
(A'RAF SURESİ / 151)
   
13’üncü Dalai Lama’yı ABD niçin
Dedi ki: "Bugün size karşı himaye etmektedir? Gönderen:
sorgulama, kınama yoktur. Sizi Allah ahmetdursun
bağışlasın. O, merhametlilerin [Eylül 01, 2016, 12:02:56 ÖS]
merhametlisidir." (YUSUF SURESİ /
92) KAÇAK SARAY'DA ZİKİR PARTİLERİ
    BAŞLADI, ŞERİAT GELDİ.
 Gönderen:
Kendisine ulaşmadan canlarınızın ahmetdursun
yarısının telef olacağı şehirlere [Ağustos 31, 2016, 10:55:27 ÖS]
onlar, ağırlıklarınızı taşımaktadırlar.
Detaylı ve Güncel Bir Site Önerisi
Şüphesiz sizin Rabbiniz şefkatli ve
Gönderen:  oguzhann1986
merhametlidir. (NAHL SURESİ / 7)
[Ağustos 31, 2016, 11:36:20 ÖÖ]
   
Veya onları bir korku üzerinde Ynt: Uzaysal Yönetim 2011 MD
yakalayıvermesinden (mi göktaşının dünya yakınından
emindirler)? Öyleyse Rabbin, geçmesinin anımsattığı Gönderen:
gerçekten şefkatli ve merhamet PLMPLM
sahibidir. (NAHL SURESİ / 47) [Ağustos 30, 2016, 06:12:18 ÖS]
   
Umulur ki, Rabbiniz size merhamet Ynt: Meraklısına dosyalar... Gönderen:
eder, fakat siz (bozgunculuğa) polkone1
[Ağustos 28, 2016, 03:36:47 ÖS]
dönerseniz biz de (sizi aşağılık
kılmaya ve cezalandırmaya) döneriz.
Biz, cehennemi kâfirler için bir
kuşatma yeri kıldık. (İSRA SURESİ / 

   
Sizi en iyi Rabbiniz bilir; dilerse size
merhamet eder, dilerse sizi
azaplandırır. Biz seni onların üzerine
bir vekil olarak göndermedik. (İSRA
SURESİ / 54)
   
Sizin Rabbiniz, fazlından aramanız
için denizde gemileri sizin için
yürütür. Gerçekten O, size karşı
merhametli olandır. (İSRA SURESİ /
66)
 
 
Böylece, onlara Rablerinin ondan
temiz olmak bakımından daha
hayırlısı, merhamet bakımından da
daha yakın olanını vermesini
diledik." (KEHF SURESİ / 81)
   
Eyüp de; hani o Rabbine çağrıda
bulunmuştu: "Şüphesiz bu dert (ve
hastalık) beni sarıverdi. Sen
merhametlilerin en merhametli
olanısın." (ENBİYA SURESİ / 83)
   
Görmedin mi, Allah, yerdekileri ve
denizde onun emriyle akıp giden
gemileri, sizin yararınıza verdi. Ve
izni olmadıkça, göğü yerin üstüne
düşmekten alıkoyar. Şüphesiz Allah,
insanlara karşı şefkatlidir, çok
merhametlidir. (HAC SURESİ / 65)
   
Eğer onlara merhamet eder ve
onlara dokunan zararı
gideriverirsek, taşkınlıkları içinde
şaşkınca dolaşmalarını
sürdürecekler. (MÜ'MİNUN SURESİ /
75)
   
"Çünkü gerçekten benim
kullarımdan bir grup: "Rabbimiz,
iman ettik, sen artık bizi bağışla ve
bize merhamet et, sen merhamet
edenlerin en hayırlısısın, derlerdi
de," (MÜ'MİNUN SURESİ / 109)
   
Ve de ki: "Rabbim, bağışla ve
merhamet et, sen merhamet
edenlerin en hayırlısısın."
(MÜ'MİNUN SURESİ / 118)
   
Şüphesiz, senin Rabbin, gerçekten
O, üstün ve güçlüdür, merhamet
sahibidir. (ŞUARA SURESİ / 9)
   
Dilediğini azaplandırır, dilediğine
merhamet eder. O'na çevrilip­
götürüleceksiniz. (ANKEBUT SURESİ
/ 21)
   
Onda 'sükûn bulup durulmanız' için,
size kendi nefislerinizden eşler
yaratması ve aranızda bir sevgi ve
merhamet kılması da, O'nun
ayetlerindendir. Şüphesiz bunda,
düşünebilen bir kavim için gerçekten
ayetler vardır. (RUM SURESİ / 21)
   
Muhammed, Allah'ın elçisidir. Ve
onunla birlikte olanlar da kâfirlere
karşı zorlu, kendi aralarında ise
merhametlidirler. Onları, rükû
edenler, secde edenler olarak
görürsün; onlar, Allah'tan bir fazl
(lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp­
isterler. Belirtileri, secde izinden
yüzlerindedir. İşte onların
Tevrat'taki vasıfları budur: İncil'deki
vasıfları ise: Sanki bir ekin; filizini
çıkarmış, derken onu
kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış,
sonra sapları üzerinde doğrulup­boy
atmış (ki bu,) ekicilerin hoşuna
gider. (Bu örnek,) Onunla kâfirleri
öfkelendirmek içindir. Allah,
içlerinden iman edip salih amellerde
bulunanlara bir mağfiret ve büyük
bir ecir va'detmiştir. (FETİH SURESİ /
29)
   
Sonra onların izleri üzerinde
elçilerimizi birbiri ardınca gönderdik.
Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından
gönderdik; ona İncil'i verdik ve onu
izleyenlerin kalplerinde bir şefkat ve
merhamet kıldık. (Bir bid'at olarak)
Türettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara
yazmadık (emretmedik). Ancak
Allah'ın rızasını aramak için
(türettiler) ama buna da gerektiği
gibi uymadılar. Bununla birlikte
onlardan iman edenlere ecirlerini
verdik, onlardan birçoğu da fasık
olanlardır. (HADİD SURESİ / 27)
   
Sonra iman edenlerden, sabrı
birbirlerine tavsiye edenlerden,
merhameti birbirlerine tavsiye
edenlerden olmak. (BELED SURESİ /
17 )
   
Ahzab Sûresi,âyet: 21 ve âlemlere
rahmet/merhamet olarak
gönderildiği Enbiyâ Sûresi, âyet:107
belirtilen Hz. Muhammed mi
merhametli, Allah mı?
   
Hz. Muhammed, Mekke’nin fetih
günü “Kim Ebu Süfyan’ın evine
girerse ona dokunulmayacak, kim
kendi evinden çıkmıyorsa veya Kâbe
içinde kalıyorsa onlara
dokunulmayacak” dediği halde,
kendisi Kâbe’nin perdesini tutan,
bağışlanmasını isteyen İbn­i Hatal
(asıl adı Abdullah) için, “Kâbe’nin
perdesini tutsa da faydası yok; onu
öldürün!” talimatı vermiş ve Kâbe
içinde infaz edilmiştir. Adamın suçu
ise, Muhammed’in vahiy kâtibi iken,
daha sonra ondan ayrılıp aleyhinde
propaganda yapmasıydı. Yani tek
suçu onun sistemine inanmayıp, onu
eleştirmekti.
 
(Kaynak: Buhari, Ceza­ü Sayd, bab
18, no: 1846. Müslim, Hac, no:
1357.)
   
Hz. Muhammed’in, kendisini
eleştirdikleri için öldürülmelerini
emrettiği insanlar arasında Ebu Rafii
adında bir şahıs var. Bunun infaz
edilme şekli ise ilginç. Muhamed’in
talimatıyla bir grup onun evine
baskın düzenleyerek onu uykuda
acımasızca katlediyor. (Kaynak:
Buhari, 1) Megazi, Ebu Rafi
kısmında, bab 16, no: 4038­4040. 2)
Cihat, bab 155, no:3022 ve 3023.)
   
Yine Ka’b olayı meşhurdur. Bunun da
tek suçu Muhammed’i eleştirmek idi.
Buhari ve Müslim buna özel bir
bölüm açmışlar. Hz. Muhammed’in
emriyle Muhammed b. Mesleme
adındaki şahısla birlikte birkaç
Müslüman’ın onu katlettiğini
belirtiyorlar. ( Buhari, 1) Rehn, bab
3, no: 2510. 2) Cihat, bab 158, no:
3031 ve 159, bab 3032. Müslim,
Cihad bölümü, Ka’b kısmı, no: 1801.)
Tabi ki Buhari­Müslim dışında birçok
İslâmi kaynakta da Ka’b ve Ebu
Rafi’nin, niçin ve nasıl öldürüldükleri
detaylıca anlatılıyor.
   
Ebu Davud­ Nesai ile başka birçok
İslâmî kaynakta geçen şöyle bir olay
var:
 
İbn­i Abbas anlatıyor: Kör bir
adamın bir cariyesi vardı ve ondan
da iki çocuğu vardı. Kadın Hz.
Muhammed’e inanmıyordu/hakkında
kötü şeyler söylüyordu. Bir gece
yine eleştirilere başlayınca, eşi ona
vurmaya başlıyor, demir parçasını
onun karnına batırıyor ve katlediyor.
Durum Hz. Muhammed’e anlatılınca,
“Ey ahali! Şâhit olun, bu kadın
yüzünden bu adama herhangi bir
ceza uygulanmaz” diyor. (Kaynak:
Ebu Davud, Hudut, Muhammed’e
sövme başlığı altında, no: 4361,
Nesai, 7/107, Darekutni 3/112,
Hâkim, 4/354, Beyhaki, 7 /60,
Muhammed b. Ali el­Hanbelî,
Muhtasar­ü Sârimi­l Meslul, Sayfa
53.)
   
Yine bir gün Yahudi bir kadın Hz.
Muhammed hakkında kötü
konuştuğu için akrabasından biri
onu öldürüyor ve Hz. Muhammed,
“Bu kadını öldüren adama herhangi
bir ceza uygulanmaz.” diye açıklama
yapıyor.
   
(Kaynak: a) Ebu Davud, Hudut,
no:4361 ve 4362. b) Şevkani, Neylü­
l Evtar, Hudut bölümü, Muhammed’e
sövme kısmında, 9/234. No:3200 ve
3201. c) Rubai, Fethü­l Gaffar el­
camiu­il Ahkâm­ı Sünen­i Nebiyyi­l
Muhtar, 3/1719, no:5065­66. d)
Nasiüddin Elbani, İravü­l Galil, Cihat
kısmında, 5/91, no: 1251­52. e) Kadi
İyadi, Şifa, 2/950. F) İbn­i Teymiye,
Es­Sarimü­l Meslul, 2/125­41.)
   
Bir adam Hz. Muhammed’e gelerek,
“Ey peygamber, babam senin
aleyhinde konuştuğu için onu
öldürdüm; ne dersin?” diye sorunca,
kendisi adamın yaptığını tasvip
ediyor. (Kaynak: İbn­i Teymiye, Es­
Sarimü­l Meslül, 2/126 ve
devamında, Kadi İyadi, Şifa, 2/221.)
   
Buhari iki yerde Hz. Ali’nin dinden
çıkanları ateşte yakmak suretiyle
yok ettiğini aktarıyor. İbn­i Abbas
bunu duyunca, “Evet, ben de
olsaydım katlederdim, çünkü hadis
var ki, dinden çıkan öldürülür; ancak
Hz. Muhammed ateşte yakmayı
yasaklamıştır.” diyor. (Kaynak:
Buhari, Cihat, bab 149, no: 3017 ve
İstitabet­ül mirteddin, bab 2,
no:6922­6923.)
   
Dikkat:
 
Ekteki izlenceler şiddet içerikli
olduğu için hiç bir sitede
yayınlamıyorum.
 
İzlemek istemeyenlerin dikkatine
sunulur.
   
Ateşte yakmak Allah'a ait ama... 
 
Peygamber, ateşe atarak öldürmeyi
doğru bulmuyordu. Hz. Muhammed,
bir gün Muhammed’in oğlu Hamza’yı
çağırır. O’nu bir savaş birliğinin
başına komutan olarak atar ve şu
buyruğu verir: 
   
"Falan kişiyi bulursanız, ateşe atıp
yakın!" 
   
Hamza, birliğiyle yola çıkmak
üzeredir. O sırada Peygamber,
Hamza’yı çağırır: 
   
"Falancayı bulursanız ateşte yakın,
dedim. Ama önce öldürün, sonra
yakın. Çünkü ateşte yakma cezasını,
yalnızca ateşi yaratan verebilir."
(Ebu Davud, Buhari, Cihad/122,  
hadis 2673, bab 107, no: 2954 ve
bab 149, no: 3016)
   
 
http://toplumsalbilinc.org/forum/index.php?
topic=305.0
   
***********
 
Kur'an da ölmek, öldürmek­1
 
http://ahmetdursun374.blogcu.com/kur­
an­da­olmek­oldurmek­1/8072450
   
Kur'an da ölmek, öldürmek­2
 
http://ahmetdursun374.blogcu.com/kur­
an­da­olmek­oldurmek­2/8072475
   
İslam, paganist, putperest bir din
mi?
http://ahmetdursun374.blogcu.com/islam­
paganist­putperest­bir­
dinmi/7144225
   
*******
   
Can almak ta vermekte tanrıya ait
bir görev olduğu halde neden bu
görevi sıkça başkalarına havale
ediyor?
   
 
Sanki canımızı vermek bizim
elimizdeymiş gibi neden konuşuyor?
NİSA SURESİ: 66 Eğer onlar üzerine,  
"Kendinizi öldürün yahut
yurtlarınızdan çıkın!" diye yazmış
olsaydık...
 
Bu büyük bir çelişki değil midir?
   
 
Bakalım can alma görevi
kiminmiş?
 
NİSA SURESİ: 97 Melekler, öz
benliklerine zulmetmiş olanların
canlarını alırken, onlara şöyle
dediler: "Neredeydiniz siz?" Cevap
verdiler: "Yeryüzünde ezilip
horlananlardandık biz." Melekler
dediler ki: "Allah’ın yeryüzü geniş
değil miydi ki orada bir yerden bir
yere göçesiniz?" İşte böylelerinin
varacağı yer cehennemdir. Ne kötü
dönüş yeridir o!
   
Tanrılar sürekli öldürün der mi? 
Bu adresten ya da bir aşağıdaki 
sayfadan bakınız...
 
http://ahmetdursun374.blogcu.com/tanrilar­
surekli­oldurun­der­mi/8488918
   
 
İslam ve Şiddet 
 
http://toplumsalbilinc.org/forum/index.php?
topic=19208.0
   
Kudüs'te akıl hastanesi olsaydı ne
peygamberler ne Erdoğan olmazdı
 
http://toplumsalbilinc.org/forum/index.php?
topic=21740.0
   
"Bu Kur'an, arşın sahibi katında
değerli, güçlü, sözü dinlenen ve
güvenilen şerefli bir elçinin getirdiği
sözüdür" (Tekvir Su resi, ayet
1921).
 
Kuran'ın Eleştirisi 
 
http://toplumsalbilinc.org/forum/index.php?
topic=9843.0
   
ARŞ, TAHT
   
İslam inanışına göre göğün en
yüksek katı, egemenlik, her şeye
güç yetirme, taht olmakla beraber
birçok yorumcu Arş (Taht) kavramını
zahiri olarak algılanıp
anlaşılamayacağı iddiasındadır.
   
Oysa hem ar hem taht olarak
kullanımları mevcut olduğu, tanrının
bunları nerede, nasıl kullanacağını
bildiğini gösterdiği halde, bu iddiada
bulunmaları bir nevi “Allah’ın ne
zaman Arş ne zaman Taht demesi
gerektiğini bilmediğini” de iddia
etmek anlamına gelmez mi?
   
Herkesin kendi anlayışına kalmak
üzere yorumlarına bırakarak, Arş ve
Taht kavramları nasıl işlenmiş
sadece onlara bakacağız.
   
Arş kavramını genelde Muhammed
Esed ile izaha çalışılmaktadır.
   
Ekte bu kavramları, Muhammed
Esed'i tanımanız için bazı derleme,
kaynaklar bulacaksınız.
   
***
   
Ayrıca...
   
Büyük Kur'an Tefsiri­İbn­i Kesir
Tefsiri
   
İçindekiler:
   
­ Elmalılı Hamdi Yazır­Hak Dini Kur'an
Dili
 
­ Fi Zılal­il Kur'an­Seyyid KUTUB
­ Kur'an Mesajı Meal­Tefsir,  
Muhammed Esed
 
­ Tefhim­ul Kur'an­Ebu'l Ala El
Mevdudi
 
­ Tefsiri Kebir­Fahreddin Razi
   
Büyük Kur'an Tefsiri­İbn­i Kesir
Tefsiri­İNDİR
   
Hangisi doğru? Allah samed midir,
yardıma muhtaç mıdır? Allah
yaratmak !!!
 
http://toplumsalbilinc.org/forum/index.php?
topic=22291.0
   
Müftülük sitesinde, 'din
değiştirenin boynunu vurun' hadisi
 
http://toplumsalbilinc.org/forum/index.php?
topic=21996.0
Beğen 48 kişi bunu beğendi.
Tweet 0

 Allah adına adam yakmak.rar  (1659.67
KB  ­ Yükleme: 295 kez.)
 Allah adına öldürmek.rar  (888.35 KB  ­
Yükleme: 205 kez.)
 Dinlerde Arş, Taht kavramı.pdf  (307 KB
­ Yükleme: 203 kez.)
 Muhammed Esed hakkında
yazılanlardan.pdf  (997.34 KB  ­ Yükleme:
245 kez.)
 Kur’an anlaşılsın diye.PDF  (430.73 KB  ­
Yükleme: 429 kez.)
 SÜNNETİ ANLAMADA YÖNTEM ADLI
ÇEVİRİ İNTİHALİ.pdf  (170.89 KB  ­
Yükleme: 198 kez.)
 EZ­ZERKEŞÎ VE KUR’AN
İLİMLERİNDEKİ YERİ.pdf  (1693.57 KB  ­
Yükleme: 168 kez.)
 Muhammed'in Köleleri.pdf  (621.28 KB  ­
Yükleme: 572 kez.)
 İSPANYA’DA ARAP HÂKİMİYETİNİN
İZLERİ.pdf  (247.23 KB  ­ Yükleme: 122
kez.)

Moderatöre rapor et      Kayıtlı

http://toplumsalbilinc.org/forum/board­
80.0/
   
Bilginin arşivlendiği yer.

 ahmetdursun Gayrimüslim
"Hani İslam
KURUCU
sevgi, barış ve
KATILIMCI
merhamet diniydi"
derse...!
« Yanıtla #1 :  Eylül
07, 2013, 12:47:15
ÖS »

Gayrimüslim "Hani İslam sevgi, barış
İleti: 21.706
ve merhamet diniydi" derse ne
Puan: +98/­5
Cinsiyet: 
diyeceksin ona?
 
Demiş, Serdar Şenol bir soruyla.

 
Yalan söylüyor diyeceğim.
 
Tanrılar sürekli öldürün der mi?
Bakalım can alma görevi kiminmiş?
 
Tanrılar sürekli öldürün der mi?
 
Oysaki tanrı verdiği gibi almasını da
bilir.
Lakin anlamadığım şey, can almakta
vermekte tanrıya ait bir görev
olduğu halde neden bu görevi sıkça
başkalarına havale ediyor?
   
Bakalım nasıl havale ediyor.
 
Yoksa ben mi yanlış anlıyorum. O da
olabilir.
   
Ancak şu ayet yalancı mı o halde?
   
MÜNAFİKUN SURESİ/11
 
Allah, süresi gelmiş olan bir canı
geriye asla bırakmaz ! Ve Allah,
yapıp etmekte olduklarınızı çok iyi
haber almaktadır.
   
ALİ İMRAN SURESİ: 102 Ey iman
edenler! Allah'tan, kendisinden
korkmaya yaraşır biçimde korkun.
Müslümanlar olmanın/Allah'a teslim
olmanın dışında bir hal üzere sakın
can vermeyin.
   
Sanki canımızı vermek bizim
elimizdeymiş gibi neden
konuşuyor?
   
  
NİSA SURESİ: 66 Eğer onlar üzerine,
"Kendinizi öldürün yahut
yurtlarınızdan çıkın!" diye yazmış
olsaydık...
   
Bu büyük bir çelişki değil midir?
   
Bakalım can alma görevi kiminmiş?
   
NİSA SURESİ: 97 Melekler, öz
benliklerine zulmetmiş olanların
canlarını alırken , onlara şöyle
dediler: "Neredeydiniz siz?" Cevap
verdiler: "Yeryüzünde ezilip
horlananlardandık biz." Melekler
dediler ki: "Allah'ın yeryüzü geniş
değil miydi ki orada bir yerden bir
yere göçesiniz?" İşte böylelerinin
varacağı yer cehennemdir.  Ne kötü
dönüş yeridir o!
   
Bize eksik var gibimi geliyor.
 
Oysaki eksik hiç bir şey olmadığını
tanrı söylemiyor mu?
   
EN'AM SURESI: 38 Yeryüzünde
debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla
uçan hiçbir kuş istisna olmamak
üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir .
Biz bu Kitap'ta, herhangi bir şeyi
ne eksik bıraktık ne fazla yaptık.
Onlar, sonunda Rableri önünde
haşredilirler.
   
Demek ki akıla değil vahye
inanırsanız bunları sorgulamanıza
gerek kalmaz.
   
Oysaki yine tanrı defalarca akla
vurgu yapmamış mıydı?
Aklın ne kadar önemli olduğunu 
söylemiyor muydu?
 
Akılsızların, günahsız olduğunu da
aynı tanrı söylemiyor muydu?
   
Şimdi tanrının hangi sözüne
inanacağız?
   
KUR'AN'DA AKIL KELİMESİNİN
GEÇTİĞİ AYETLER
   
Diyanet işleri de bunu dikkate aldığı
için, internet sitelerini kapatma
hakkını kullanacakmış.
Neden?  
 
Çünkü o da akla düşman .
Düşünen değil, inanan istiyorlar. 
Onlarda biliyorlar ki; insanlar  
düşündükçe, onların RANT kapıları
kapanacak.
   
İşte özgürlük budur, inanç budur.
   
Peki, akıl nedir?
   
Boş bir şeyse, tanrının ayetleri
neden vurgu yaptı?
 
Kullanmayacağımız bir aklı tanrı
neden verdi?
   
 
TANRI NEREDE HATA YAPTI  da
Diyanet (artık Dinayet olmuştur)
düzeltmeye soyundu?
   
Yaratıcının (Tanrının) varlığına en
büyük iki ispat vardır.
   
1­ Tanrı bir yerde söylediğini
başka bir yerde asla yalanlamaz.
2­ Tanrının varlığına ve adaletine  
büyük kanıt,  ÖLÜM dür ve asla
rüşvet, torpil vs... gibi kavramların
olmayışıdır.
   
Kutsal metinler bunu acaba bilmiyor
mu?
 
Kim hazırladı bu metinleri?
Hangi ruh halinde yazıldı acaba?  
Dinler gerçekten tanrının sözleri  
olabilir mi?
   
Yoksa tanrı düşmanlarının
uydurmalarımıdır?
   
Ahmet Dursun
   
***
   
BAKARA SURESİ:  191 Onları
yakaladığınız yerde öldürün; onların
sizi çıkardıkları yerden siz de onları
çıkarın. Fitne/baskı ve bozgunculuk,
öldürmekten daha kötüdür . Mescid­
i Haram'da, onlar sizinle çarpışmaya
girinceye kadar siz de onlarla
çarpışmaya girmeyin. Eğer sizinle
çarpışmaya girerlerse siz de onları
öldürün. İşte böyle verilir küfre
sapanların cezası!
   
NİSA SURESİ: 66 Eğer onlar üzerine,
"Kendinizi öldürün yahut
yurtlarınızdan çıkın!" diye yazmış
olsaydık, içlerinden pek azı hariç,
bunu yapmazlardı. Ama onlar
kendilerine öğütleneni yapsalardı,
onlar için hem daha hayırlı olurdu
hem de ömürlü olmaları bakımından
daha yarayışlı.
   
NİSA SURESİ: 89 Onlarla
eşitlenesiniz diye kendilerinin küfre
saptığı gibi küfre sapmanızı istediler.
O halde, Allah yolunda göç
edecekleri vakte kadar onlardan
dostlar edinmeyin. Eğer yüz
çevirirlerse onları yakalayın ve
bulduğunuz yerde öldürün . Bir
daha da onlardan ne dost edinin ne
de yardımcı.
   
NİSA SURESİ: 91 Diğer bazılarını da
bulacaksınız ki, hem sizden emin
olmak hem de kendi toplumlarından
emin olmak isterler. Ama fitneyle yüz
yüze getirildiklerinde baş aşağı içine
dalarlar. Bunlar sizden uzak
durmazlar, sizinle barışa gitmezler
ve ellerini sizden çekmezlerse onları
yakalayın, tuttuğunuz yerde
öldürün. İşte böylelerinin üstüne
gitmeniz için size açık bir izin ve
kuvvet verilmiştir.
   
TEVBE SURESİ: 5 O haram aylar
çıktığında artık müşrikleri, kendilerini
bulduğunuz yerde öldürün .
Yakalayın onları, kuşatın onları, tüm
geçit noktalarını tıkayın onların.
Bunun ardından tövbe eder,
namazı/duayı yerine getirir, zekâtı
verirlerse, yollarını açın onların.
Kesin olan şu ki, Allah Gafûr'dur,
Rahîm'dir.
   
TEVBE SURESİ: 12 Eğer verdikleri
ahitten sonra yeminlerini bozar,
dininize saldırırlarsa, o zaman
küfrün elebaşlarını öldürün . Çünkü
onların yeminleri yoktur. Böyle
yaparsanız hal ve gidişlerine son
verebilirler.
   
YÛSUF SURESI:  9 "Yûsuf'u öldürün
yahut bir yere götürüp atın ki,
babanızın ilgisi yalnız size yönelsin
ve bunun ardından barışçıl ve
hayırsever bir topluluk haline
gelesiniz."
   
ANKEBUT SURESİ: 24 Toplumunun
İbrahim'e cevabı sadece şunu
söylemeleri oldu: "Bunu öldürün
yahut yakın!" Ama Allah onu
ateşten kurtardı. İnanan bir toplum
için bunda elbette ibretler vardır.
   
MÜMİN SURESİ: 25 Mûsa,
katımızdan hakkı onlara getirince,
şöyle dediler: "Onunla beraber iman
edenlerin erkek çocuklarını
öldürün, kadınlarını hayata
salın/kadınlarına uygunsuzca
davranın/kadınlarının rahimlerini
yoklayın!" Ama inkârcıların tuzağı
hep boşa çıkmıştır.
   
BAKARA SURESİ:  54 Hani, Mûsa,
toplumuna demişti ki: "Ey toplumum,
buzağıyı tanrı edinmenizle öz
benliklerinize zulmettiniz. Hadi,
yaratıcınıza, Bâri'inize tövbe edin;
egolarınızı öldürün . Böyle yapmanız
yaratıcınız katında sizin için daha
iyidir; O sizin tövbelerinizi kabul
eder. Hiç kuşkusuz O, evet O,
tövbeleri çok kabul edendir, rahmeti
sonsuz olandır."
   
ELÇİLERİN İŞLERİ:  Elç.21: 36
Kalabalık, "Öldürün onu!"  diye
bağırarak onları izliyordu.
   
Pavlus'tan KOLOSELİLER'E MEKTUP: 
Kol.3: 5 Bu nedenle bedenin
dünyasal eğilimlerini fuhşu, pisliği,
şehveti, kötü arzuları ve
putperestlikle eş olan  açgözlülüğü
öldürün.
   
MISIRDAN ÇIKIŞ: Çık.1: 16 "İbrani
kadınlarını doğum sandalyesinde
doğurturken iyi bakın; çocuk
erkekse öldürün , kızsa
dokunmayın."
   
ÇÖLDE SAYIM: Say.25: 5 Bunun
üzerine Musa İsrail yargıçlarına,
"Her biriniz kendi adamlarınız
arasında Baal­Peor'a  bağlanmış
olanları öldürün " dedi.
   
ÇÖLDE SAYIM: Say.31: 17 Şimdi
bütün erkek çocukları ve erkekle
yatmış kadınları öldürün .
   
YASANIN TEKRARI: Yas.13: 10
Taşlayarak öldürün  onu. Çünkü
Mısır'dan, köle olduğunuz ülkeden
sizi çıkaran Tanrınız RAB'den sizi
saptırmaya çalıştı.
   
YASANIN TEKRARI: Yas.17: 5 bu
kötülüğü yapan erkeği ya da kadını
kentinizin kapısına çıkarın ve taşa
tutarak öldürün .
   
1.SAMUEL: 1.Sa.22: 17 Sonra
yanında duran nöbetçi askerlere,
"Gidin ve Davut’u destekleyen
RAB'bin kâhinlerini öldürün! " dedi,
"Çünkü onun kaçtığını bildikleri
halde bana haber vermediler." Ne
var ki, kralın görevlileri el kaldırıp
RAB'bin kâhinlerini öldürmek
istemediler.
   
2. SAMUEL: 2.Sa.13: 28 Avşalom
hizmetkârlarına şöyle buyurdu:
"Dinleyin! Amnon'un şaraptan iyice
keyiflendiği anı bekleyin. Size
'Amnon'u vurun dediğim an onu
öldürün. Korkmayın! Size buyruğu
ben veriyorum. Güçlü ve yürekli
olun!"
   
1. KRALLAR:  1.Kr.21: 10 Karşısına
da, 'Navot Tanrı'ya ve krala sövdü
diyen iki yalancı tanık koyun. Sonra
onu dışarı çıkarıp taşlayarak
öldürün."
   
2. KRALLAR: 2.Kr.9: 27 Yahuda Kralı
Ahazya olanları görünce
Beythaggan'a doğru kaçmaya
başladı. Yehu ardına takılıp, "Onu da
öldürün!" diye bağırdı. Ahazya'yı
Yivleam yakınlarında, Gur yolunda,
arabasının içinde vurdular. Yaralı
olarak Megiddo'ya kadar kaçıp
orada öldü.
   
2. KRALLAR: 2.Kr.10: 25 Yakmalık
sununun sunulması biter bitmez,
Yehu muhafızlarla komutanlara,
"İçeriye girin, hepsini öldürün,
hiçbiri kaçmasın !"diye buyruk verdi.
Muhafızlarla komutanlar hepsini
kılıçtan geçirip ölülerini dışarı
attılar. Sonra Baal'ın tapınağının iç
bölümüne girdiler.
   
2. KRALLAR: 2.Kr.11: 8 Herkes yalın
kılıç kralın çevresini sarsın, yaklaşan
olursa öldürün . Kral nereye giderse,
ona eşlik edin."
   
1. TARİHLER Âdem’in Soyu(Yar.10:2­
31; 11:10­26) :  1.Ta.20: 4 Bir süre
sonra Filistliler'le Gezer'de savaş
çıktı. Bu savaş sırasında Huşalı
Sibbekay, Rafa soyundan Sippay'ı
öldürünce, Filistliler boyun eğdiler.
   
2. TARİHLER: 2.Ta.23: 7 Levililer
yalın kılıç kralın çevresini saracaklar.
Tapınağa yaklaşan olursa öldürün .
Kral nereye giderse, ona eşlik edin."
   
YEREMYA: Yer.50: 27 Genç
boğalarını öldürün , Kesime
gitsinler! Vay başlarına! Çünkü
onların günü, Cezalandırılma zamanı
geldi.
   
HEZEKİEL: Hez.9: 5 Öbürlerine,
"Kent boyunca onu izleyin ve
kimseye acımadan, kimseyi
esirgemeden öldürün " dediğini
duydum.
   
HEZEKİEL: Hez.9: 6 "Yaşlıyı, genci,
genç kızı, kadını, çocukları
öldürün. Yalnız alınlarında işaret
olanlara dokunmayın. İşe
tapınağımdan başlayın." Onlar da
tapınağın önünde duran İsrail ileri
gelenlerinden işe başladılar.
   
 
BAKARA: 181. Her kim bunu
işittikten ve kabullendikten sonra
vasiyeti değiştirirse , günahı onu
değiştirenleredir. Şüphesiz Allah
(her şeyi) işitir ve (her şeyi) bilir. 
   
ÂL­İ İMRÂN: 77. Allah'a karşı
verdikleri sözü ve yeminlerini az
bir bedelle değiştirenlere  gelince,
işte bunların ahirette bir payı yoktur.
Kıyamet günü Allah onlarla
konuşmayacak, onlara bakmayacak
ve onları temize çıkarmayacaktır.
Onlar için acı bir azap vardır.
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 1500: 1557
­ Zeyd İbnu Eslem (radıyallahu anh)
anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Dinini
değiştiren in boynunu vurun." 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 5000 : "Dini
benden sonra değiştirenler
rahmetten uzak olsun, rahmetten
uzak olsun!" derim." 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 5300 :
"Allah'tan başkasının adına kesene
Allah lânet etsin. Ebeveynine lânet
edene lânet etsin. Bid'atçıyı himaye
edene Allah lânet etsin. Tarlanın
sınır taşlarını değiştirene Allah lânet
etsin!" 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 5700: 5785
­ İbnu Mes'ud radıyallahu anh
anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu
vesselâm: "Kim müslüman bir
kimsenin malı hakkında yalan yere
yemin ederse, (Kıyamet günü)
Allah'la karşılaştığında O'nu
kendisine karşı gadablanmış bulur!"
buyurdular. Sonra Resulullah
aleyhissalâtu vesselâm bu sözlerini
tasdik eden ayetleri Allah Teâla'nın
kitabından okudular: "(Ahir zaman
peygamberine iman hususunda)
Allah'a verdikleri ahdi ve ettikleri
yemini, az bir dünya malı karşılığında
değiştirenlere gelince, onların
ahirette hiçbir nasîbi yoktur. Kıyamet
gününde Allah onlara ne bir hitapta
bulunur, ne rahmetiyle nazar eder
ve ne de onları temize çıkarır.
Onların hakkı pek acı bir azabtır" (Âl­
i İmrân 77). 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 700 : ­"Ey
Allah'ın Resûlü! Allah'a yemin olsun
biz ondan senin intikamını alırız!
Eğer Evs kabilesindense boynunu
vururuz. Hazreçli kardeşlerimizden
ise, bize sen emredersin, biz emrini
aynen yerine getiririz!" dedi. 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 900 : "Kim
Allah yolunda evinden ayrılır, sonra
da öldürülür yahut atı veya devesi
(yere atıp) boynunu kırar veya bir
zehirli sokar veya yatağında ölür
ise, Allah'ın dilediği hangi musibetle
ölmüş olursa olsun şehit olarak
ölür." 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 1000 :
"Ümmetimden bir grup, hak yolunda
mücadeleye (hiç ara vermeden)
devam edecek, Allah da, onlarla
(mücâdele sebebi) ile bazı
kavimlerin kalplerini saptıracak ve
bunlardan (alınanlarla) onların rızkını
sağlayacaktır, bu hal kıyamet
gününe, Allah'ın va'dinin gelme
anına kadar devam edecektir. Atın,
kıyamete kadar alnında hayır
bağlıdır. Rabbim bana, aranızda
kalıcı değil, gidici olduğumu, ruhumu
kabzedeceğini, sizin de beni,
(birbirinizin boynunu vuran gruplar
olarak) takib edeceğinizi bildirdi.
Sakın birbirinizin boynunu vurmayın.
Mü'minlerin (fitne sırasında
emniyette olacakları) asıl yerleri
Şam'dır." 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 1500: 1557
­ Zeyd İbnu Eslem (radıyallahu anh)
anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Dinini
değiştirenin boynunu vurun." 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 1500: 1574
­ Hz. Enes (radıyallahu anh)
anlatıyor: Bir adam, Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'ın ümmü
veledine temas etmekle itham
edilmişti. Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm), Hz. Ali (radıyallahu
anh)'ye : "Git boynunu vur!" diye
emretti. Hz. Ali, adama geldiği vakit,
onu bir kuyunun içinde (yıkanıp)
serinliyor buldu. 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 4600 : ­
Allah size sadakayı emretti. Bunun
misali de şu adamın misaline
benzer: Düşmanlar onu esir edip
ellerini boynuna bağlamışlar ve
boynunu vurmaları için cellâtlara
teslim etmişlerdir. Adam: "Ben az
veya çok (bütün malımı) vererek
kendimi fidye mukabilinde kurtarmak
istiyorum" der ve nefsini fidye
ödeyerek kurtarır.  
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 4700 :
"Şerler ve fesatlar olacak. Kim, birlik
içinde olan bu ümmetin işinde tefrika
çıkarmak isterse, kim olursa olsun
kılıçla boynunu uçurun." ­Bir
rivayette: "...onu öldürün!"
denmiştir­." 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 4700 :
"Benden önce her peygamber,
ümmeti için hayır bildiği şeyi onlara
öğretmekle mükellef idi. Onlar için
şer bildiği şeyden de onları inzar
etmesi (korkutması) gerekli idi.
Bilesiniz, şu ümmetinizin afiyeti önce
gelenler hakkında kesin kılınmıştır.
Sonrakiler belaya ve kötü
addedeceğiniz bir kısım hallere
maruz kalacaklardır. Birbirini takip
eden fitneler gelecek. Mü'min: "Bu
fitne helâkimdir" diyecek. Sonra bu
kalkacak, başka bir fitne gelecek.
"Helakim işte bundan, işte bundan"
diyecek. Öyleyse, kim ateşten uzak
kalmayı ve cennete girmeyi dilerse,
Allah'a ve ahiret gününe inanır
olduğu halde ölümü karşılasın.
İnsanlara, onların kendisine nasıl
muamele etmelerini dilerse öyle
muamelede bulunsun. Kim bir imama
biat edip, samimiyetle sadakat sözü
vermiş ise, elinden geldikçe ona
itaat etsin. Bir başkası gelip, önceki
ile münâzaaya girişecek olursan
sonradan çıkanın boynunu uçurun." 
 
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 4700 :
"Benden sonra birbirinizin boynunu
vuran kâfirler olarak (dinden)
dönmeyin." 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 4900 : "Ey
Allah'ın Resulü! Bana müsaade
buyurun şunun boynunu vurayım!"
dedi. Aleyhissalatu vesselam da:  
 
 
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 5200 : "Nesi
var (da bu yenileri giymiyor?) Allah
boynunu vurasıca! Bu daha hoş
değil mi?" buyurdular. Adam bu sözü
işitti ve: "Allah yolunda mı (boynum
vurulsun) ey Allah'ın Resülü?" dedi.  
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 5300 :
"Yazık sana! Arkadaşının boynunu
kestin" buyurdular ve bunu üç kere
tekrar ettiler. 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 5400: 5405
­ İbnu Abbâs radıyallahu anhüma
anlatıyor: "Bir adam, Arafat'ta
Resülullah ile beraber dururken
devesi onu (yere atıp) boynunu kırdı
ve adam öldü. Aleyhissalâtu
vesselâm: "Adamı su ve sidr ile
gasledin, iki parça bezle kefenleyin,
kefene tahnît yapmayın (koku
sürmeyin)... Başını da örtmeyin.
Allah onu Kıyamet günü telbiye
ederek diriltecektir!" buyurdu." 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 6700: 6748
­ İbnu Abbâs radıyallahu anhüma
anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm buyurdular ki: "Kur'an'dan
tek bir ayeti inkâr edenin boynunu
vurmak helal olur. Kim "lâ ilâhe
illallâhu vahdehû lâ şerike leh ve
enne Muhammeden abduhu ve
Resûluhu (Allah birdir, ortağı yoktur,
Muhammed onun kulu ve elçisidir)"
derse hiç kimsenin ona dokunma
yetkisi yoktur. Ancak, bir hadd suçu
işlerse, ona cezası verilir." 
   
Kütüb­ü Sitte ­ Hadisler 6700 : 6765
­ Muâviye İbnu Kurre radıyallahu
anh babası (Kurre İbnu İyâs) dan
naklediyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm beni,
babasının hanımıyla evlenmiş olan
bir adama göndererek boynunu
vurmamı ve malını müsadere etmemi
emretti." 
   
Sahih­i Buhari ­ Bölüm 1: Cerîr b.
Abdullâh el­Becelî Şöyle demiştir:
Nebiyy­i Muhterem salla'llâhu aleyhi
ve sellem Haccetü'l­Vedâ'da: "Halkı
sustur da dinlesinler." diye emretti.
(Halk sükût ettikten sonra):
"Benden sonra birbirinin boynunu
vuran kâfirlere dönmeyiniz."
buyurdu. 101 
   
Sahih­i Buhari ­ Bölüm 5: CENÂZE
BAHSİ İBN­İ SAYYÂD HAKKINDA
ABDULLÂH İBN­İ ÖMER HADÎSİ
Abdullâh b. Ömer Rivâyet
olunduğuna göre, müşârün­ileyh
demiştir ki: Ömer radiya'llâhu anh
Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem ile
berâber bir cemâat içinde İbn­i
Sayyâd (denilen bir kâhin) in yanına
gitmişlerdi. Resûlullâh ile
maiyyetindeki zevât İbn­i Sayyâd'ı
(Ensâr'dan) Benî Megâle soyunun
kasrı yanında çocuklarla oynarken
buldular. İbn­i Sayyâd o sırada
henüz erlik çağına ermeğe
yaklaşmıştı. Bu genç kâhin Resûl
aleyhi's­selâm'ı bilemedi. Resûl­i
Ekrem eli ile buna (hafifçe) vurarak:
­ Benim Resûlu'llâh olduğuma inanır
mısın? deyince anladı. Resûl­i
Ekrem'e bakarak: ­ Senin ümmîlerin
peygamberi olduğunu kabûl ederim,
dedi. Ve sonra Resûl­i Ekrem'e: ­
Sen de benim resûlu'llâh olduğuma
inanır mısın, dedi. Resûlullâh bunun
suâline cevap vermeği bırakıp: ­ Ben
Allâh'a ve Allâh'ın (hak)
peygamberlerine inanırım, buyurdu.
Sonra da bu küçük kâhine: ­ Düşte,
türede ne görüyorsun bakalım? diye
sordu. O da: ­ Bana gerçek haberler
de gelir, yalan haberler de.
(Rü'yâmın kimi eğri çıkar, kimi doğru)
diye cevab verdi. Bunun üzerine
Resûl aleyhi's­selâm: Öyle ise senin
işin çok karışıktır, buyurdu. Bundan
sonra Nebî salla'llâhu aleyhi ve
sellem İbn­i Sayyâd'a: ­ Haydi
gönlümde senin için bir şey
sakladım, şunu bil bakayım?
buyurdu. (Ve zihninde Sûre­i Dühân'ı
hatırlamıştı). İbn­i Sayyâd: ­
Gönlündeki "Duh" dur, diye cevab
verdi. Bunun üzerine Resûl­i Ekrem:
­ Haydi sus, yıkıl git, haddini tecâvüz
etme, buyurdu. Şimdi Ömer
radiya'llâhu anh: ­ Yâ Resûla'llâh
müsâade buyur da şu yalancı piçin
boynunu vurayım, dedi... 
 
Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem: ­
Bırak şunu, eğer bu deccâl ise sen
onu vurmağa me'mûr değilsin.
Deccâl değil ise onu öldürmekte
senin için ne hayır ve menfaat
vardır, buyurdu. Yine İbn­i Ömer
radiya'llâhu anhumâ demiştir ki:
Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve
sellem bundan başka bir kerre de
Übey İbn­i Kâ'b radiya'llâhu anh ile
berâber İbn­i Sayyâd'ın bulunduğu
bir hurmalığa gitmişti. Resûlullâh
onu gâfil avlamak ve İbn­i Sayyâd
kendilerini görmeksizin onun husûsî
hayâtını görmek ve onun kehânetini
ve gayri tabiî hâlini Ashab'a
göstermek istiyordu. Nebî salla'llâhu
aleyhi ve sellem onu kadife kisvesi
içinde yan yatmış bir halde gördü.
Hırka içinde genizden gelen bir hırıltı
vardı. Tam bu sırada bir hurma
ağacının arkasına gizlenmiş bulunan
İbn­i Sayyâd'ın annesi, Resûlullâh
salla'llâhu aleyhi ve sellem'i gördü.
Ve hemen: ­ Yâ Sâfi! İşte
Muhammed geldi, diye seslendi.
Sâfi, İbn­i Sayyâd'ın adıdır. İbn­i
Sayyâd sür'atle ayağa kalktı. Bunun
üzerine Nebî salla'llâhu aleyhi ve
sellem maiyyetinde bulunan zevâta:
­ Şu kadın oğlunu o halde
bıraksaydı, o, saçma sapan
sözleriyle gayri tabiî hâli ile size ne
mal olduğunu anlatırdı, buyurdu.
662 
   
Sahih­i Buhari ­ Bölüm 6: KİTÂBÜ’Z­
ZEKÂT Allah düşmanları ile
savaş;Dâvete katılmak
(icâbet);İrtidat edenler EHL­İ
İRTİDÂDIN KATLİ HAKKINDA EBÛ
BEKR RADİYA'LLÂHU ANH'İN HÜKMÜ
VE HAZRET­İ ÖMER'İN İ'TİRÂZI Ebû
Hüreyre Resûlullâh salla'llâhu aleyhi
ve sellem'in vefâtı üzerine Ebû Bekr
(­i Sıddîk halîfe) olup (kabâil­i)
Arabdan irtidâd edenler küfr(­i
sâbıklarına avdet) ettiklerinde (ordu
sevkine teşebbüs etmişti.) Ömer: ­
Ey Halîfe­i müslimîn! Bunlara karşı
nasıl harb açarsınız? Resûlullâh
salla'llâhu aleyhi ve sellem: "Biz
müslümanlar, Lâ ilâhe illa'llâh diyene
kadar ehl­i şirk ile mukâteleye
me'mûruz, kim ki bu şehâdet
kelimesini söylerse hakk­ı şer'îsine
tevfîkan benden malını ve canını
muhâfaza etmiş olur (gizli) küfür ve
ma'sıyetin hesâbı Allâh'a âiddir"
demişti. Hazret­i Halîfe cevâben: ­
Va'llâhi her kim namazla zekâtı tefrîk
ederse, bu gürûh ile harb ederim.
Çünkü zekât mâlî bir haktır (namaz
bedenî bir vazîfe olduğu gibi).
Allâh'a yemîn ederim ki, bunlar,
Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve
sellem'e verdikleri bir dişi oğlağı
benden esirgerlerse bundan dolayı
muhakkak onların boynunu vururum,
buyurdu. Bunun üzerine Ömer: ­
Vallâhi bildim ki mürtecîlerin katli
hakkındaki Halîfenin bu hükmü,
Cenâb­ı Hakk'ın Ebû Bekr'in
gönlünde yarattığı genişliğin
eseridir. Bu sâyede mukâtelenin hak
olduğunu öğrendim, diye Hazret­i
Sıddîk'ı tasdîk eyledi. 689 
   
Sahih­i Buhari ­ Bölüm 9: ŞAHÂDET
BAHSİ Methetmekte mübalâğa
ŞÂHİDİ TEZKİYE HAKKINDA EBÛ
BEKRE HADÎSİ Ebû Bekre Nufey' b.
Hâris Rivâyet olunduğuna göre
şöyle demiştir: (Bir kere) Nebî
salla'llahu aleyhi ve sellem'in
huzûrunda bir kişi öbür kimseyi senâ
etmişti. Bunun üzerine Resûlullah
tekrarlayarak: ­ Tuhaf şey? Sen
(böyle övmekle) arkadaşının
boynunu vurdun, yazıklar olsun
sana! Sen arkadaşının boynunu
vurdun, buyurdu. Sonra da: ­ Sizden
her kim (din) kardeşini her halde
medhetmek mevkiinde bulunursa: ­
Fülân kişiyi (görünüşe göre iyi)
sanırım. Onun muhâsibi Allah'dır.
Ben, Allah'a karşı kimseyi (siyretiyle)
tezkiye edemem. Onu şöyle şöyle
kimse zan ederim, desin!. bunu da
(hakîkaten) o kimseyi bu sûretde
zan ediyorsa, öyle söylesin!
Buyurdu. 1152 
   
Sahih­i Buhari ­ Bölüm 10: İSLÂM’DA
NÜBÜVVET ALÂMETLERİ Bir mürtedin
fecî âkıbeti YEHÛDÎLERLE
HIRİSTİYANLARIN MÜSLÜMANLIĞI
İÇİNDEN YIKMAK İÇİN BÂZI
KİMSELERİN MÜSLÜMAN OLUP
SONRA İRTİDÂD EDEREK
MÜSLÜMANLIK ALEYHİNDE
TEFEVVÜHATTA BULUNMALARI
HAKKINDA ENES İBN­İ MÂLİK HADÎSİ
Enes b. Mâlik Rivâyete göre, şöyle
demiştir: (Neccar oğullarından)
Hiristiyan bir kişi vardı. Sonra
müslüman olmuştu. Bakare ve Âl­i
İmrân (Sûrelerini) okumuştu. Nebî
salla'llahu aleyhi ve sellem'e de
vahiy kâtipliği yapmıştı. Bu adam
sonra geri, Hiristiyanlığa döndü. (Ve
kaçarak Hiristiyan câmiasına ihtihâk
etti. Hiristiyanlar onu yüksek
makamlara çıkardılar) Bu mürted:
Muhammed bir şey bilmez. Yalnız
benim kendisine yazdığım şeyleri
bilir, demeğe başladı. Ve (aradan
çok bir zaman geçmeden) Allah onu
(kavmi içinde boynunu vurdurup)
öldürdü. Hıristiyanlar defnettiler.
Fakat sabah olunca gömüldüğü yer
onu dışına atmıştı. Bunun üzerine
Hıristiyanlar: bu Muhammed ile
Ashâb'ın işidir. Onların arasından
çıkıp kaçtığı için bu din kardeşimizin
ölüsünden kefenini soydular ve onu
(meydanda) bıraktılar, diye iftirâ
ettiler. Ve derin bir çukur kazarak
onun içine bıraktılar. Fakat sabah
olunca gömüldüğü yerin onu (yine)
dışına attığı görüldü. Hıristiyanlar
yine: Bu, Muhammed ve Ashâb'ının
işidir. Onların arasından çıkıp kaçtığı
için bu din kardeşimizin ölüsünden
kefenini soydular ve onu kabrin
dışında bıraktılar, dediler. Ve bir
yerde yine bir çukur kazdılar, güçleri
yettiği derecede derinleştirdiler.
Fakat sabah olunca o yerin onu
dışına attığı görüldü. Bunun üzerine
Hıristiyanlar bu işin kullar tarafından
yapılmadığını anladılar. Ve onu
açıkta bıraktılar. 1477 
   
Sahih­i Buhari ­ Bölüm 11: HUNEYN
SEFERİ Falcı; Müellefe­i Kulûb;
Yemen seriyyeleri HAZRET­İ ALÎ'NİN
GANÎMET MALI İÇİN YEMEN'E
GÖNDERİLMESİ; YEMEN
GANÎMETİNİN TAKSÎMİ Ebû Saîd­i
Hudrî Şöyle dediği rivâyet
olunmuştur: Alî İbn­i Ebî Tâlib
radiya'llahu anh Yemen'den
Resûlullah salla'llahu aleyhi ve
sellem'e tabaklanmış bir meşin
içinde henüz toprağından tasfiye
edilmemiş altın cevheri göndermişti.
Ebû Saîd (rivâyetine devâm ederek)
der ki: Resûlullah bu altın cevherini
şu dört kişi arasında paylaştırdı:
Uyeyne İbn­i Bedir, Akra' İbn­i
Hâbis, Zeydü'l­Hayl. (Râvî der ki:)
dördüncüsü ya Alkame idi, yâhud
Âmir İbn­i Tufeyl idi Peygamber'in
Ashâbından bir kişi (bu taksîme
i'tirâz ederek): Bu ihsâna biz
bunlardan müstahak idik, demişti.
Bu söz, Resûlullah'a erişince:
(Acâib?) siz bana i'timâd etmiyor
musunuz? Ben göktekilerin bile
emîniyim! Sabah, akşam bana
gökyüzünün haberi (vahiy) geliyor!
Buyurdu. Bunun üzerine ­iki gözü
çökük, yanağının iki elmacığı çıkık,
alnı yüksek, gür sakallı, başı tıraşlı,
izârını yukarı çemremiş (tam vahşî
ve mürtecî)­ bir kişi ayağa kalkıp: ­
Yâ Resûla'llah, Allah'tan kork!
Demişti. Resûlullah onu: ­ A
hortlayası kişi! Ben, yeryüzündeki
insanların Allah'tan korkmağa lâyık
(ve en çok korkan)ı değil miyim?
cevâbiyle karşıladı. Sonra bu kişi
arkasına dönüp gitti. Hâlid İbn­i
Velîd: ­ Yâ Resûla'llah (izin ver de)
şunun kafasını vurayım! Dedi.
Resûlullah: ­ Yok vurma! Bunun da
ileride namaz kılan bir kişi olması
umulur! Buyurdu. Bunun üzerine
Hâlid: ­ Yâ Resûla'llah! Namaz
kılanlardan öyle kimseler vardır ki,
onlar gönüllerinde olmıyan şeyi
dilleriyle söylerler, dedi. Resûlullah
salla'llahu aleyhi ve sellem: ­ (Ey
Hâlid) ben nâsın kalblerini açmağa,
karınlarını yarmağa me'mûr değilim!
buyurdu. Râvî der ki: Sonra
Resûlullah o (mürtecî) kişi dönüp
giderken arkasından bakıp şöyle
buyurdu: ­ Şunun soyundan öyle bir
nesil türeyecektir ki, onlar her
zaman güzel sesle Allah Kitâbı'nı
okuyacaklar. Fakat Kur'ân'ın halâveti
onların hançerelerini ileri
geçmiyecektir. Onlar ­ok avı (sür'atle
delip) çıktığı gibi­ dinden çıkacaklar!
Râvî Ebû Saîd der ki: Öyle sanıyorum
ki, sonra Resûlullah: "Eğer ben
bunların zamânına yetişmiş olsaydım
Semûd (ve Âd kavimlerin) in (toptan)
helâk olduğu gibi muhakkak bunları
(toptan) öldür (mesini Allah'tan
dile)rdim!" buyurdu. Cerîr (İbn­i
Abdillah Becelî) radiya'llahu anh
hadîsi ve Nebî salla'llahu aleyhi ve
sellem'in Cerîr'e: Şu Zü'l­Halasa'dan
gönlümü rahatlandırmaz mısın?
dediği yukarıda geçti. Buhârî
buradaki rivâyetinde de şu
ma'lûmâtı verdi: Cerîr der ki: Zü'l­
Halasa Yemen'de Has'am ile Becîle
kabîleleri arasında bir beyt idi.
İçinde dikilmiş bir taş vardı. Ona
ibâdet olunur (, kurban kesilir)di.
Cerîr, Yemen'e vardığında bu put
ma'bedinde (muhâfız) birisi oklarla
(hayır ve şerden) kısmet arıyordu,
(falcılık ediyordu). Bu falcıya:
Haberin olsun Resûlullah salla'llahu
aleyhi ve sellem (in me'mûru)
şuradadır. Eğer senin fal attığını
görürse boynunu vurur! Denildi. ­
Râvî der ki:­ Falcı fal oklarını atmakla
meşgul olduğu sırada Cerîr cürüm
üstüne çıkageldi. Ve falcıya: Şimdi
sen ya bu okları kırar ve "Lâ ilâhe
illâ'llah" diye şehâdet getirirsin,
yâhud senin boynunu vururum!
Dedi. Muhâfız falcı hemen fal oklarını
kırdı. Ve şehâdet getirdi. (Cerîr şirk
ma'bedini yaktı, yıktı). 1642 
   
Sahih­i Buhari ­ Bölüm 11:
HACCETÜ’L­VEDÂ' Haram aylar; İlim
tebliği; Kamerî aylar; Mü’minin ırzı
haramdır;Mü'minin kanı
haramdır;Mü'minin malı
haramdır;Vedâ Haccı Hutbesi MİNÂ
HUTBESİ'NE DAİR EBÛ BEKRE
RADİYA'LLÂHU ANHÜM HADİSİ Ebû
Bekre Nufey' b. Hâris Rivâyete göre,
Nebî salla'llahu aleyhi ve sellem
devesi üstüne oturduğu ve deveni
dizgini birisi (Bilâl) tarafından
tutulduğu halde îrâd ettiği
hutbesinde şöyle buyurmuştur: "(EY
NÂS! Mütemâdiyen dönmekte olan)
zaman (ve yıl, ay dediğimiz vakit
ölçüsü bugün,) Allah'ın gökleri,
yerleri yarattığı günkü (ilk)
vaziyetine dönmüştür (ve yıl, ay o ilk
hesâba tâbi' bulunuyor ki:) bir yıl, ay
ölçüsiyle on iki aydır. Bunlardan
dördü haram (yasak) aylardır ki, üçü
arka arkaya Zülka'de, Zülhicce,
Muharrem'dir. (Dördüncüsü)
Mudar'ın ayı olan Receb'dir. O,
Cümâd (el­âhir) ile Şa'bân
arasındadır". Sonra Resûlullah: ­ "
(Ey mü'minler!) Bu ay hangi aydır?"
diye sordu. Biz: ­ "Allah ve Resûlü
daha iyi bilir!" dedik. Resûlullah
sükût etti. Biz Resûlullah bu aya eski
adından başka bir ad verecek
sandık. Sonra: ­ "Zülhicce (ayı) değil
midir?" buyurdu. Biz: ­ "Evet,
Zülhiccedir!" dedik. Resûlullah: ­ "Bu
içinde bulunduğumuz hangi
beldedir?" buyurdu. Biz: ­ "Allah ve
Resûlü daha iyi bilir!" dedik.
Resûlullah sustu. Bir derecede ki, biz
Resûlullah Mekke'ye yeni ad verecek
sandık. Sonra Resûlullah: ­ "Mekke
şehri değil midir?" buyurdu. Biz: ­
"Evet Mekke'dir!" dedik. Resûlullah:
­ "Bugün hangi gündür?" diye sordu.
Biz: ­ "Allah ve Resûlü bilir!" dedik.
Yine Resûlullah sükût etti. Hattâ biz,
bugüne eski adından başka bir ad
verecek sandık. Resûlullah: ­
"Yevmü'n­Mahr (kurban kesim günü)
değil midir?" buyurdu. Biz: ­ "Evet,
yevmü'n­nahr'dir!" dedik. (Bu
mukaddimelerden sonra) Resûlullah,
(mal, can, ırz masûniyetine işâret
ederek) buyurdu ki: ­ "Şu halde iyi
biliniz ki, bu şehrinizde, bu
beldenizde bu gününüzün haram
olduğu gibi (birbirinize) kanlarınız(ı
dökmek), mallarınız(ı almak),
namuslarınız (ı selbetmek) de
haramdır. (Her türlü taarruzdan
masûndur.) Muhakkak ki siz,
Rabbinize kavuşacaksınız. O zaman
bütün bu işlerden sorulacaksınız! EY
NÂS! Aklınızı başınıza toplayınız da
benden sonra birbirinizin boynunu
vuracak sûrette dalâlete, vahşete
düşerek (câhiliyet devrine)
dönmeyiniz! EY NÂS! Bu
nasîhatlerimden mütenebbih olup
bunları burada hazır bulunanlarınız,
burada bulunmayanlarınıza teblîğ
etsin! Olabilir ki, kendisine teblîğ
olunan bâzı kimse, burada bulunup
işiten bir kısım kimseden daha iyi
anlayıp bellemiş olur!" Bundan
sonra Resûlullah iki kere: ­"Teblîğ
ettim mi?" buyurdu. Biz: ­ "Evet
ettin!" dedik. Resûlullah: ­ "Şâhid ol
yâ Rab!" dedi. Sonra: ­ "Burada
hazır bulunanlar bulunmayanlara
teblîğ etsin!" buyurdu. 1654 
   
Sahih­i Buhari ­ Bölüm 11: EN’ÂM
SÛRESİ ÂYETLERİ Alâk Sûresi
âyetlerinin tefsîri İKRA' SÛRESİ VE
İBN­İ ABBÂS RADİYA'LLÂHU ANHÜMÂ
HADİSİ Abdullâh b. Abbâs Şöyle
dediği rivâyet olunmuştur: Ebû Cehil
azgın bir tavır ile: ­ Eğer
Muhammed'i Kâ'be derûnunda
namaz kılar görürsem muhakkak
onun boynunu çiğnerim, demişti. Bu
haber Nebî salla'llahu aleyhi ve
sellem'e erişince Resûl­i Ekrem: ­
Ebû Cehil bu cinâyeti işlerse,
muhakkak onu (azâb) melekleri
yakalar, buyurdu. 1760 
   
Sahih­i Buhari ­ Bölüm 13: KİTÂBÜ’L­
EDEB Allâh'ı şâhit tutarak birini
methetmek RESÛL­İ EKREM'İN
HUZÛRUNDA BİR KİMSE BİRİSİNİ
LÜZÛMUNDAN FAZLA MEDİH VE
SEN ETMİŞTİ. BUNUN ÜZERİNE
RESÛL­İ EKREM: YAZIKLAR OLSUN,
SEN MÜ'MİN KARDEŞİNİN BOYNUNU
VURDUN, HADÎSİ Ebû Bekre Nufey'
b. Hâris Rivâye göre, Nebî Salla'llahu
aleyhi ve sellem'in huzûrunda bir
kimsenin adı anılmış da, orada
bulunanlardan bir kişi adı geçen
kişiyi hayır ile anmış (ve haddinden
aşırı mübâlâğalı övmüştü). Bunun
üzerine Resûl­i Ekrem ona: ­ Vay
sana yazıklar olsun! Sen dostunun
boynunu kopardın, dedi. Ve (bu
merhamet ifâde eden) sözünü bir
kaç kere tekrarladı. (Sonra) eğer
sizin biriniz muhakkak bir dostunu
medih mevki'inde bulunursa: Öyle
sanırım ki o, şöyle iyidir, böyle iyidir,
desin. Ve bu sözünü medhettiği
adımın medhettiği sıfatlarla muttasıf
olduğunu bilerek söylesin. (İç
yüzünü ise) Allah (bilir ve ameline
göre) muhâsebe eder. Binâenaleyh
sizin biriniz Allah'ı şâhid tutarak hiç
bir kimseyi tezkiye ve medhetmesin,
buyurdu. 1991 
   
 
KURANDA RECM HANGİ AYETTE 
   
Bir tecavüz mağduru Afganistan'ı
nasıl dönüştürebilir?
   
Kâbe'nin, MÖ. 800'lü yıllarda
yapıldığı tahmin ediliyor.

Beğen 48 kişi bunu beğendi.
Tweet 0

 John BURY­DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN
TARİHİ.pdf  (448.11 KB  ­ Yükleme: 163
kez.)

Moderatöre rapor et      Kayıtlı

http://toplumsalbilinc.org/forum/board­
80.0/
   
Bilginin arşivlendiği yer.
ARKADAŞINA GÖNDER YAZDIR
Sayfa: [1]   Yukarı git
« önceki sonraki »

TOGEC  » GENEL BİLGİ PAYLAŞIMI  » AYDINLARIMIZDAN  » DÜŞÜNÜRLER  »


Ahmet Dursun  » Din Üzerine paylaşımlar  (Moderatör:  ahmetdursun ) »
+ 18; Ateşte yakmak Allah'a ait ama... 

Gitmek istediğiniz yer:   =======> Din Üzerine paylaşımlar   git

SMF 2.0.7  |  SMF © 2011 , Simple Machines


SimplePortal 2.3.5 © 2008­2012, SimplePortal
XHTML  WAP2

You might also like