You are on page 1of 4

WILL

future 1 gelecek zaman - He will study English next year.


  (Önümüzdeki yıl İngilizce çalışacak.)

willingness 2 isteklilik - He'll do anything for money.


  (Para için herşeyi yapar.)

intention 3 niyet - I will write to my folks.


  (Arkadaşlarıma yazacağım.)

refusal 4 reddetme - I will not discuss this with you.


  (Bunu seninle tartışmayacağım.)

- A lion will attack a man only when


hungry
  (Bir aslan sadece açken insanlara
saldırır.)

- Oil will float on water. 


predictability, beklenti,mantıksal   (Yağ suyun üzerinde yüzer.)
5
logical necessity sonuç - That will be the milkman.
  (Bu sütçü olmalı.)

- Truth will out.


  (Gerçekler mutlaka ortaya çıkar.)

- Boys will be boys.


  (Erkek çocukları böyle davranır.)

- He will watch tv every night.


Characteristic   (Her gece televizyon seyreder.)
6 alışkanlık
habit - He'll always talk for hours if you give him
the chance. (Ona fırsat verirsen saatlerce
konuşur.)

- This auditorium will seat 500.


disposition 7 durum   (Bu salon 500 kişi alır.)

- This watch won't work.


  (Bu saati çalıştıramıyorum.)
insistence 8 ısrar
- I will go there; no one shall stop me.
  (Oraya gideceğim. Kimse beni
durduramaz.)
 

promise 9 Söz verme - You will have your money tomorrow.


  (Yarın paranı alacaksın.)

- You will wait here till I return.


  (Ben dönene kadar burada
bekleyeceksin.)
order 10 emir
- All staff will leave the building at once.
  (Tüm personel hemen binayı terketsin.)

- Will you sit down!


  (Oturur musun?)

- Will/Won't you have a piece of cake?


offer 11 ikram   (Bir parça pasta alır mısınız?)

- Who will have some coffee?


  (Kim kahve alır?)

- Will you lend me your pen for a


moment?
request 12 rica   (Bir dakika kalemini verebilir misin?)

- Will you please pass the salt?


  (Tuzu uzatır mısın lütfen?)
İngilizce’de”might” kelimesi

Şimdi “might” kelimesine bakalım. “Might” kelimesinin de birkaç farklı anlamı var.

Örneğin “might” kelimesi olasılık belirtmek dışında “güç” anlamına da geliyor. Ama bu video için
olasılık belrittiği durumları inceleyeceğiz.

“Migh”t kelimesi de “may” kelimesi gibi olasılık belirtiyor. Birkaç örneğe bakalım sonra iki kelime
arasındaki farkları inceleyelim.

1. I might call her tonight – Onu bu akşam arayabilirim / arama ihtimalim var

2. We might go to school tomorrow – Yarın okula gitme ihtimalimiz var

3. This might be a bad idea  – Bu kötü bir fikir olabilir / Bunun kötü bir fikir olma ihtimali var

4. My brother might be at the mall – Kardeşim alışveriş merkezinde olabilir

Şimdi bu iki kelime arasındaki ince farklara bakalım. Devam etmeden önce şunu söylemek istiyorum.

Bu iki kelime birbiri yerine kullanılabiliyor ve ne zaman hangisini kullanacağını kafana takmana gerek
yok.

Bu iki kelime arasında ince farklar olsa da ana dili İngilizce olan insanlar sıkça bunları görmezden
gelebiliyor ve kelimeleri birbiri yerine kullanabiliyor.

İlk fark, “may”kelimesinin biraz daha yüksek olasılıklı bir olay için kullanılması.

Örneğin;

I may call him, I might call him’e göre biraz daha olası.

Önemli olan ikinci fark, “may” kelimesi genelde izin istemek için kullanılıyor; fakat “might” bu durum
için kullanılmıyor.

Örneğin;

 May I go to the party? – Partiye gidebilir miyim?

Burada izin isteme anlamı var.

Buna benzer şekilde “might I go to the party” pek söylenmiyor.

Son olarak, eğer bir şey yapmama olasılığın varsa, “may not” yerine “might not” kullanmayı alışkanlık
haline getir.

“May not” dediğin zaman, sanki o olayı yapmak için izin alamamışsın gibi oluyor. Belki de en önemli
fark bu. Örneklere bakalım.

1. I might not go to the party – Partiye gitmeyebilirim

2. I may not go to the party – Partiye gitme iznim yok


3. I might play football tonight – Bu akşam futbol oynama ihtimalim var

4. I may not play football tonight – Bu akşam futbol oynama iznim yok

You might also like