You are on page 1of 1

Termodinamik

kanunları
Vikipedi tasarımı üzerinden
görüntüle.

Termodinamik kanunları (ya da


termodinamik yasaları) termodinamiğin
temelini oluşturan dört kanun.
Termodinamik proseslerdeki ısı ve iş
transferlerinin yapısını tanımlar.

Termodinamik kanunları, çok genel bir


geçerliliğe sahiptir ve karşılıklı
etkileşimlerin ayrıntılarına veya incelenen
sistemin özelliklerine bağlı olarak
değişmez. Yani bir sistemin sadece
madde veya enerji giriş-çıkışı bilinse dahi
bu sisteme uygulanabilir.

Sıfırıncı kanunu

1931 yılında Ralph H. Fowler tarafından


tanımlanan bu kanun; temel bir fizik
ilkesi olarak karşımıza çıktığı ve doğal
olarak termodinamiğin 1. ve 2.
kanunlarından önce gelme zorunluluğu
doğduğu için "sıfırıncı kanun" adını
almıştır.

Termodinamiğin bu en basit kanununa


göre eğer iki sistem, birbiriyle etkileşim
içerisindeyken aralarında ısı veya madde
alışverişi olmuyorsa bu sistemler,
termodinamik dengededir. Sıfırıncı kanun
şöyle der:

Eğer A ve B sistemleri, termodinamik


dengedeyse ve B ve C sistemleri de
termodinamik denge içerisindeyse; A ve
C sistemleri de termodinamik denge
içerisindedir.

Daha basit bir ifadeyle farklı sıcaklıklara


sahip iki cisim arasında ısı alışverişine
dayalı bir temas olursa sıcak olan cisim
soğur, soğuk olan cisim ısınır. İşin
temelinde, iki farklı sıcaklığa sahip iki
cisim arasında gerçekleşen ısı akışının
sıcak cisimden soğuk cisme doğru
gerçekleştiği gerçeği yatar. Bazı soğuk
cisimlerin sıcak, bazı sıcak cisimlerin de
soğuk algılanması mümkündür. Örneğin
–30° sıcaklık, kategorik olarak soğuk
sınıfında düşünülebilirse de –50°ye göre
daha sıcaktır. Isı akışının soğuktan sıcağa
doğru olmayışının temeli şudur: Sıcaklık;
malzeme atomlarının -daha doğrusu
elektronlarının- kinetik enerjisine etki
eden bir faktördür. Elektronlar, her
zaman temel enerji seviyesinde olacak
şekilde davranış gösterir. Kinetik
enerjilerinin fazlasını aktarma ve temel
enerji seviyesine dönme isteği hâkimdir.
Sıcaklık, malzeme içinde atomların
titreşmesi ile iletilir. Bu nedenledir ki ısı
akışı, sıcak cisimden soğuk cisme doğru
gerçekleşir.

Birinci kanunu

pik bir termodinamik sistem: ısı sıcak kaynatıcıdan


ğuk yoğunlaştırıcıya doğru hareket eder ve bu
yede bir iş ortaya çıkar.

Bir sistemin iç enerjisindeki değişim:


sisteme verilen ısı ile, sisteme çevre
tarafından uygulanan iş toplamıdır.

U2 – U1 = Q + W

Bu yasa "enerjinin korunumu" olarak da


bilinir. Enerji, yoktan var edilemez; var
olan enerji de yok edilemez; sadece bir
şekilden diğerine dönüşür. Bir sistemin
herhangi bir çevrimi için çevrim sırasında
ısı alışverişi ile iş alışverişi aynı birim
sisteminde birbirlerine eşit farklı birim
sistemlerinde ise birbirlerine orantılı
olmak zorundadır. Bu ifadelerin yapılan
deneylerle doğruluğu gözlenmiştir fakat
ispat edilememektedir. Bütün bu ifadeler
matematiksel olarak çok daha kolay ifade
edilebilir.

Aşağıdaki formüllerde

Q = çevrim boyunca net ısı


alışverişini
W = çevrim boyunca net iş alışverişini

göstersin. Ama bir de çevrime ihtiyaç


duyuyoruz şimdi onu da basit olarak
çizelim,

Şimdi bu şekilde sistemin herhangi iki


hali görünüyor yani 1 ve 2 nolu noktalar.
Hal değişimleri ise A , B , C çizgileriyle
sağlansın. Ok yönleri de hal
değişimlerinin olacağı yönler. Şimdi hal
değişimleri 1A2 ve 1B2 ise 2C1 ilk hale
dönülen durumdur. Şimdi çevrimleri
kurguluyalım elimizde 1A2C1 ve 1B2C1
çevrimleri var:

2 1 2
1A∫ .δ.Q + 2C∫ .δ.Q = 1A∫ .δ.W +
1
2C∫ .δ.W ( 1A2C1 Çevrimi ) (a

denklemi)
2 1 2
1B∫ .δ.Q + 2C∫ .δ.Q = 1B∫ .δ.W +
1
2C∫ .δ.W ( 1B2C1 Çevrimi ) (b

denklemi)

1A2C1 ve 1B2C1 çevrimleri birbirlerine


eşittir. Termodinamiğin 1. kanunu
uygulandığında a ve b denklemleri ortaya
çıkar b denklemi a denkleminden
çıkarırsak c denklemini buluruz.

2
1A∫ ( δ.Q - δ.W ) = 1B∫2( δ.Q - δ.W ) (c
denklemi)

1A2 ve 1B2 aynı haller arasında herhangi


iki hal değişimi olduğundan δQ – δW
ifadesinin 1-2 noktası arasındaki bütün
hal değişimleri için bağımsız olduğu
söylenebilir. Bunların farkı nokta
fonksiyonudur ve tam diferansiyeldir. Bu
sisteme has bir özellik olup sistemin
enerjisidir ve E ile gösterilir (E=δQ-δW)
sonsuz küçük hal değişimi için bu
formülün integrali alınırsa;

Q1-2 : Sistemin hal değişimindeki ısı


alışverişi
W1-2 : Sistemin hal değişimindeki iş
alışverişi
E1 : Sistemin ilk haldeki enerjisi ve
E2 : Sistemin son haldeki enerjisi

olmak üzere;

Q1-2 – W1-2 = E2 – E1

formülü çıkar. Termodinamikte enerji,


maddenin yapısına bağlı iç enerji ve
koordinat eksenlerine bağlı olan kinetik
enerji (EK) ve potansiyel enerji (EP) olarak
ayrılabilir;

E = U + EK + EP

Sistemin herhangi bir hal değişimindeki


enerjisi de;

Q1-2 – W1-2 = E2 – E1 = (U2 – U1) + (1/2) m


(V22 – V12) + m g (z2 – z1)

U: iç enerji
m: kütle
V: hız
g: yerçekimi ivmesi
z: yükseklik

İkinci kanunu

Birçok alanda uygulanabilen ikinci yasa


şöyle tanımlanabilir:

Bir ısı kaynağından ısı çekip buna eşit


miktarda iş yapan ve başka hiçbir sonucu
olmayan bir döngü elde etmek
imkânsızdır. (Kelvin-Planck Bildirisi)

ya da

Soğuk bir cisimden sıcak bir cisme ısı


akışı dışında bir etkisi olmayan bir işlem
elde etmek imkânsızdır. (Clausius
Bildirisi)

Termal olarak izole edilmiş büyük bir


sistemin entropisi hiçbir zaman azalmaz
(bkz: Maxwell'in Cini). Ancak mikroskopik
bir sistem, yasanın dediğinin tersine
entropi dalgalanmaları yaşayabilir (bkz:
Dalgalanma Teoremi). Aslında,
dalgalanma teoreminin zamana göre
tersinebilir dinamik ve nedensellik
ilkesinden çıkan matematiksel kanıtı
ikinci yasanın bir kanıtını oluşturur.
Mantıksal bakımdan ikinci yasa bu
şekilde aslında fiziğin bir yasasından
ziyade göreli olarak büyük sistemler ve
uzun zamanlar için geçerli bir teoremi
haline gelir. Ludwig Boltzmann
tarafından tanımlanmıştır. Sisteme
dışarıdan enerji verilmediği sürece
düzenin düzensizliğe düzensizliğin de
kaosa dönüşeceğini anlatır. Kırık bir
bardağın durup dururken veya kırarken
harcanan enerjiden daha azı kullanılarak
eski haline döndürülemeyeceği örneği
verilir klasik olarak. Yine aynı şekilde
devrilen bir kitabı düzeltmek için
devirirken harcanan enerjiden fazlasını
kullanmak gerekir, potansiyel enerjinin
bir kısmı ısıya dönüşmüştür ve geri
getirilemez. Aynı zamanda evrendeki
düzensizlik eğilimini de anlatır.
Düzensizlik eğilimini anlatırken entropi
kelimesini kullanır. Yunanca, en =
ingilizcedeki 'in' gibidir, önüne geldiği
kelimeye -de, -da eki verir ve tropos = yol
kelimesinin çoğulu olan 'tropoi' (tropi
diye telaffuz edilir) kelimesinden. Yani;
"yolda").

Düzensizlik ya değişmez ya da artar.


Örnek olarak difüzyon verilebilir. Ayrı
duran maddeler bir arada olandan
daha düzenlidir ve kendiliğinden
karışmış sıcak ve soğuk sudan
olmuşmuş ılık suyun, bir daha sıcak
ve soğuk diye ayrılması imkânsızdır.
Eskime, yaşlanma, yıllanma gibi
eylemlerin nedenidir.
En düzensiz enerji ısıdır ve bir gün
gelecek bütün enerji ısı olacaktır ve
bu da evrenin sonu demektir.
İleri sürülecek teoriler
termodinamiğin 2. kanunuyla
çelişmemelidir.
Entropi iş yapma yeteneği olmayan
enerji olarak da tanımlanır. İki cam
balona farklı sıcaklıklarda gaz, cam
balonlar arasına da bir pervane
konacak olursa ilk başta pervanenin
döndüğünü görülecektir. Fakat sonra
entropi arttığı için pervanenin
dönmesi duracaktır.
Spor yapmak için bir parkta 100
metrelik bir koşu yapıldığını, 100
metrenin sonunda yorulup
koşamayacak hale gelindiğini ve bir
yere oturulduğu düşünülecek olursa
koşarken harcanmış olan ve bir daha
kazanılamayacak olan enerjiye
entropi denir.
Sistemin düzensizliği arttıkça artan
herhangi bir fonksiyon rahatça
entropi fonsiyonu olabilir. Örneğin
bir bardak suyumuz olduğunu ve
bunun içine bir damla mürekkep
damlatıp gözlediğimizi düşünelim ve
içeride neler olduğunu hayal etmeye
çalışalım. Mürekkep molekülleri
başlangıçta kısa bir süre bir arada
bekleştikten sonra su içine
dağılmaya başlayacaklardır. Çünkü
kendilerine çarpan su molekülleri
tarafından değişik yönlere
itileceklerdir (su ve mürekkep
maddelerinin kimyasal bağlarının
birbirlerini itmeye elverişli
olmalarından dolayı). Şimdi de
olağanüstü bir bilgisayarın, sistemin
bütün mümkün durumlarını
sayabildiğini düşünelim. Sistemin bir
durumu denildiğinde anlamamız
gereken şey bir molekülün belirli bir
koordinata ve belirli bir hıza; bir
başka molekülun bir başka belirli
koordinata ve hıza sahip olduğu
konfigürasyondur. Bardaktaki
mürekkep örneğinde bu tür
durumların sayısının çok fazla olduğu
açıktır. Zira bunların çok büyük bir
kısmı mürekkebin moleküllerinin
bardak içinde oraya buraya rastgele
dağıldığı, düzensiz, yani yüksek
entropili durumlara karşılık gelirler.
Bizim algıladığımız düzeyde bunların
hepsi homojen durumlardır. Çünkü
karışıma baktığımızda o molekülün
burada, bir başkasının şurada
olmasına aldırmadan, mürekkebin
homojen olarak dağıldığını
söyleyebiliriz. Yani olağanüstü sayıda
farklı mikroskopik durum tek bir
makroskobik duruma, yani homojen
duruma karşılık gelir.
Aslında sistemler bozulmamakta,
enerji değişimi bazında en kararlı hali
almaya çalışmaktadırlar. Hayatın
anlamı da budur, yaşam entropi
yollarından biridir, şekerin çaya çok
daha çabuk karışmasını sağlayan
kaşık işlevindedir.
Kapalı bir sistemde entropi her
zaman artar. Kapalı sistem kısmı çok
önemlidir. Sisteme enerji vermek
suretiyle entropisi azaltılabilir. Dünya
kapalı bir sistem değildir. Güneşten
sürekli olarak enerji akmaktadır
dünyaya, ve düzeni bu sağlar.
"Parçacık sayısı sonsuza giderken
olması en muhtemel olan şey olur":
Havaya bir miktar bozuk para atılsa
hepsinin tura gelme ihtimali yalnızca
birdir. Biri dışında hepsinin tura
gelme ihtimali daha çoktur. Yarısının
yazı, yarısının tura gelme ihtimali
daha da çoktur.İşte bu sonuncusu
maksimum entropiye sahip olan
sistemdir. Sonuç olarak entropinin
artması, sistemin muhtemel olmayan
durumdan daha çok muhtemel olan
duruma doğru gitmesi demektir.
İçinde bulunulan odadaki
moleküllerin hepsinin odanın sağ
köşesindeki bir noktaya toplanması
mümkünse de bu koşulu sağlayan
yalnızca bir konfigürasyon vardır.
Oysa atomların odanın her yerine
eşit dağıldığı daha çok konfigürasyon
vardır.

Üçüncü kanunu

Bu yasa neden bir maddeyi mutlak sıfıra


kadar soğutmanın imkânsız olduğunu
belirtir:

Sıcaklık mutlak sıfıra yaklaştıkça bütün


hareketler sıfıra yaklaşır.

Sıcaklık mutlak sıfıra yaklaştıkça, bir


sistemin entropisi bir sabite yaklaşır. Bu
sayının sıfır değil de bir sabit olmasının
sebebi, bütün hareketler durmasına ve
buna bağlı olan belirsizliklerin yok
olmasına rağmen kristal olmayan
maddelerin moleküler dizilimlerinin farklı
olmasından kaynaklanan bir belirsizliğin
hala mevcut olmasıdır. Ayrıca üçüncü
yasa sayesinde maddelerin mutlak
sıfırdaki entropileri referans alınmak
üzere kimyasal tepkimelerin
incelenmesinde çok yararlı olan mutlak
entropi tanımlanabilir.

Bu yasalardan birini ihlal eden


makinalara o yasanın numarası türünden
(örneğin, yoktan enerji yaratıyorsa birinci
türden) devridaim makinası (ilginç bir
şekilde Türkçede "Con Ahmet Makinası")
denir.

Ginsberg'in teoremi: (1) kazanamazsınız,


(2) berabere kalamazsınız, ve (3) oyundan
çıkamazsınız.

Ya da: (1) çalışmadan bir şey elde


edemezsiniz, (2) çalışarak en fazla elde
edebileceğiniz şey ancak karsız zararsız
olmaktır, ve (3) bunu da ancak mutlak
sıfırda elde edebilirsiniz.

Ya da, (1) oyunu ne kazanabilirsiniz ne de


oyundan çıkabilirsiniz, (2) çok soğuk
olmadığı sürece oyunu berabere
bitiremezsiniz, (3) hava o kadar soğumaz.

This page is based on a Wikipedia article


written by contributors (read/edit).
Text is available under the CC BY-SA 4.0
license; additional terms may apply.
Images, videos and audio are available
under their respective licenses.

İçindekiler

1 Sıfırıncı kanunu

2 Birinci kanunu

3 İkinci kanunu

4 Üçüncü kanunu

Copyright 2017 WikiZero

You might also like