You are on page 1of 9

Evr m Kuramı'nın Evr m - 4: Darw n'den Sonra Kuram'ın Gel ş m ve ... http://evr magac .

org/makale/256

Evr m Kuramı'nın Evr m - 4: Darw n'den Sonra


Kuram'ın Gel ş m ve B l m n Her Alanına Yayılışı -
Modern Sentez
09 Eyl, 01:04 (Cuma, 09 Eylül 2011, 01:04:01) – Yazdır

Tweet (https://tw tter.com/share)

Merhaba arkadaşlar,

Bu yazı d z m z n geçen yazılarında, Evr m f kr n n Darw n'e kadar olan uzun yolculuğunu ve kend s nden önce
gelenler n özver l çabalar sonucu ortaya çıkardıkları b lg ler m ras alan Darw n' n, nasıl zorlu b r süreçten geçerek,
nce eley p sık dokuyarak b l m n en güçlü kuramlarından ve doğanın en güçlü gerçekler nden/yasalarından b r n
ortaya attığını nceled k.

Bu yazımızda, Evr m Karşıtları'nın sıklıkla -ve kast olarak- unuttukları ve -kast olarak- çarpttıkları b r d ğer gerçeğe
değ neceğ z, bu yüzden Evr msel B yoloj le lg lenenler n de özell kle çok y b lmes gereken, herkes ç n çok öneml
b r yazı olacak. Darw n, 1859'da Türler n Köken 'n yayınladıktan sonra, lk baskı üzer ne 4 baskı daha yaptı ve
ölmeden önce k tabının 5 farklı baskısı yapılmış oldu. Ölümünden sonra da son b r baskı daha, 6. baskısı yapılarak,
günümüze kadar ulaştı. Yan kuram, sadece Darw n' n yayınladığı zamandan, öldüğü zamana kadar geçen 23 yıllık
sürede b le (1859-1882) toplamda 6 defa güncellend ve gel şt r ld , hem de sadece yazarı ve kuramı lk defa ortaya
atan k ş tarafından.

Doğal olarak, kuramın ortaya atılmasından sonrak yaklaşık on yıllık kabullenme sürec nden t baren, Dünya'nın dört
b r yanından on b nlerce b l m nsanları, kuramı test etmeye ve ncelemeye başladılar. Her b r farklı alanlardak
uygulamalarını görmey dened , jkuramı yanlışlamaya çalıştı, eks k taraflarının açıklamalarını nceled , doğru
olamayacağını düşündükler n çürütmeye çalıştı ve kısaca, kuramı d d k d d k yokladı. Her b r , b r b l m nsanının
yapması gereken şek lde, tarafsız ve hatta taraflıysa da çoğu zaman görüşün karşısında olacak şek lde kuramı ele
aldı. Bu süreç boyunca, yan 1859'dan günümüze kadar, kuramın pek çok eks ğ b l msel araştırmalar sonucu
kapatıldı, yanlışları düzelt ld , fazlaları atıldı, eks kler tamamlandı ve bu şek lde gel ş m n , yan evr m n sürdürdü.

Ne yazık k günümüzde nsanlar saplantılı b r şek lde nançlarını ve b l m düşmanlıklarını sürdürmek sted kler ç n,
Evr m Kuramı'nı Darw n' n ortaya attığı şekl yle ele almaktadırlar. Türler n Köken çer s nde dürüstçe açıkladığı
"Teor 'n n Zorlukları" kısmını gündeme get rerek, sank yayınlandığından ber k mse bu kuram üzer nde çalışmamış
g b Evr m' zan altında bırakmaya çalışmaktadırlar. 1859 yılından kalma b lg ler kullanarak, Kuram'ın "hata"larını
göstermeye çalışmakta ve bu şek lde kend ler n tatm n etmekted rler.

Bu yazımızda, Kuram'ın 1859'dan bu yana ne kadar gel şt r ld ğ n ve ne kadar gen ş b r alana yayılarak, sadece
B yoloj 'n n değ l, b l m n b r bütün olarak hemen her köşes ndek tartışmasız önem n göstermeye çalışacağız.
Umarız herkes ç n faydalı b r araştırma yazısı olacaktır.

1 -> 9 14.7.2014 19:17


Evr m Kuramı'nın Evr m - 4: Darw n'den Sonra Kuram'ın Gel ş m ve ... http://evr magac .org/makale/256

Charles Darw n, Türler n Köken 'n yayınladıktan sonra elbette çalışmalarını durdurmadı; hatta çok hızlı b r şek lde
sürdürmeye devam ett. Bunlara, k yazı önce ayrıntısıyla değ nm şt k. Ancak bu çalışmalarının etk ler nden h ç
bahsetmed k. Çünkü Darw n b r anda b l m dünyasında son derece popüler b r s m hal ne geld ve çalışmaları büyük
lg gördü. Zaten artık Evr m' n f t l b r kere ateşlenm şt . Hızla, bütün Dünya Evr msel B yoloj 'n n etk s n görmeye
başlıyordu.

Köken yayınlanmadan önce, Robert Chambers tarafından 1844 yılında Yaratılış'ın Doğal Tar h 'n n İzler (Vest ges
of the Natural H story of Creat on) s ml b r k tap yayınlandı. Bu k tapta nsanların b r hayvan olduğu görüşüne yer
ver l yordu ve bütün Dünya bu k taba karşı c dd b r şek lde b rleşm şt . Chambers'ın el nde elbette somut b r Evr m
görüşü yoktu, ancak kavramlar yerl yer nde ve oldukça açıklayıcıydı. Tab günümüz Evr msel B yoloj b lg ler
dah l nde. O dönemdeyse k msen n Chambers'ın neden bahsett ğ n anlamaması ve ona karşı gelmeler oldukça
mantıklıdır. Ne var k , 1859 yılında Darw n doğal Evr m sürec n n mekan zmalarını ortaya koyduğunda, nsanların
el nde b l me karşı çıkab lecekler h çb r güç kalmamıştı. Çünkü Darw n, b r doğa yasasını, bütün yalınlığıyla
göstermekteyd . Y ne de Darw n, Köken'de nsanı ş n ç ne h ç katmadı ve Evr m' sadece d ğer hayvanlarla sınırlı
tuttu. Ancak elbette, dürüst b r b l m nsanı olarak gerçek görüşü bu değ ld ve düşünceler n , daha doğrusu b l m
asla g zlemed . G zl den g zl ye araştırmalarını ve düşünceler n b r araya get rd .

1863 yılında Charles Lyell İnsanın Ant k Tar h ne Da r Jeoloj k Kanıtlar (Geolog cal Ev dences of the Ant qu ty of
Man) s ml k tabını yayınladı. Böylece b l m dünyası, nsanın düşündükler kadar yen "yaratılmış" b r varlık
olmadığını görmüş oldu. Her ne kadar Yen Dünya Yaratılışçıları o zamandan t baren Dünya'nın sadece 10.000,
20.000 veya en fazla 40.000 yaşında olduğunu düşünseler de, Lyell k tabında nsanın tar h n n b le bundan esk
olduğunu ortaya koydu. Böylece b l msel düşüncede yen b r devr m yaşanmaya başladı.

Aynı sene, Thomas Huxley İnsanın Doğadak Yer ne Da r Kanıtlar (Ev dence As to Man's Place n Nature) s ml
k tabını yayınladı. Korkusuz ve açık sözlü b r b l m nsanı olan Huxley, k tabında Darw n' n ortaya koyduğu prens pler
nsanlara uyguladı. Böylece k tap, nsanın evr m ne da r yayınlanmış lk k tap olarak tar he geçt . K tapta Huxley
yüzlerce farklı açıdan nsanın sıradan b r hayvan türü olduğunu ve tıpkı Darw n' n zah ett ğ g b , Evr m'e sebep olan
Doğal Seç l m ve C nsel Seç l m doğa yasalarına uygun b r şek lde evr mleşt ğ n ortaya koydu.

Tab bu dönemlerde henüz paleontoloj k çalışmalar günümüzdek kadar gel şm ş değ ld . D nozorlar b le henüz
keşfed lm ş, eldek en esk nsan kalıntıları Java Adamı'na, yan bugün Homo erectus olarak b ld ğ m z türe a tt . O
zamank nsanlar bunu maymunlar le nsanlar arasında b r geç ş türü olarak değerlend rd . Çünkü Darw n, Evr m
Kuramı'na göre "ara geç ş türler " olması gerekt ğ n düşünmüştü. Ne var k günümüzde "ara geç ş türü" kavramının
pek de o zaman düşünüldüğü g b olmadığını b l yoruz.

O döneme kadar nsan hep tablonun dışarısında tutulmuş, taksonom n n babası olarak görülen Carolus
L nnaeus nsan ve d ğer maymunları tek b r grupta toplasa da, ş ddetl b r d lle eleşt r lm şt r. Saygın b r b l m nsanı
olan R chard Owen, kend s nden önce gelen taksonom stler olan Cuv er ve Johann Fr edr ch Blumenbach g b
nsanın tüm memel lerden ayrı b r tür olması gerekt ğ n ş ddetle savunmuştur. Ancak Huxley'n n ortaya koydukları bu
s mler n düşünceler ne darbe nd rm ş ve onları savunmasız bırakmıştır. Evr msel B yoloj 'n n açıklayıcı gücü o
günden t baren b l me ışık tutmaya başlamıştır.

2 -> 9 14.7.2014 19:17


Evr m Kuramı'nın Evr m - 4: Darw n'den Sonra Kuram'ın Gel ş m ve ... http://evr magac .org/makale/256

1871'de se Charles Darw n y ne tartışmaya son noktayı koymuştur: İnsan'ın Türey ş ve C ns yete Bağlı Seç l m
(The Descent of Man, and Select on n Relat on to Sex) s ml k tabını yayınlamıştır. K tabında, nsan evr m n ele
almış ve olasılıkları değerlend rm şt r. Tab , ded ğ m z g b , o zamanlar halen fos l eks ğ olması, değerlend rmeler
sorunlu kılmıştır. Ancak y ne de k tapta nsanın neden sıradan b r hayvan olduğu ve d ğer hayvanlar g b , d ğer
hayvanlardan evr mleşmes gerekt ğ anlatılmaktadır. Ayrıca Darw n k tabını yumuşatmak adına, b raz da doğru b r
şek lde, nsan zekasının d ğer hayvanlardan farkını sıklıkla vurgulamaktadır. Ancak y ne de bunları doğal süreçlere
bağlamaktadır. Örneğ n ahlak değerler n, sosyal b r düzen çer s nde yaşayan türler n zamanla zeka evr m ne paralel
olarak kazandıkları b r değer olarak görmüştür. Ve y ne, çağının çok ler s nde b r öngörüyle haklı çıkmıştır. Ayrıca
k tapta lk defa ve ayrıntısıyla C nsel Seç l m' tanıtmıştır. Günümüzde bu t p seç l m n de b r Evr m Mekan zması
olduğu net b r şek lde b l nmekted r.

İnsanın b le sıradanlığının anlaşılması, Evr msel B yoloj 'n n hızla bütün b l mler aydınlatmasıyla devam ett . Böylece
yen b r b l msel devr m gel şmeye başladı. Bu süreçte yüzlerce b l m nsanı bu devr me araştırmaları ve
çalışmalarıyla katkı sağladı. 1859-1870 arası herkes Evr m' n mümkün olup olmadığını tartışıyordu. Ancak her
tartışmanın sonu, Evr m' n b r doğa yasası olduğunun görülmes yle sonlanıyordu. Bu sebeple b l m nsanları, artık
bunun geçerl l ğ n tartışmayı bırakıp, b l msel metoda devam ett ler: araştırma yaptılar. Eğer araştırmaları Evr m'e
ters sonuçlar ver rse, b lg yanlışlanacaktı. Ve b lg yanlışlanamadığı sürece, teor güçlenecekt .

İşte bu sebeple b l m nsanları çok kapsamlı b r mücadeleye başladılar. B l msel amaç, Evr m' çürütmekt , tab kötü
b r n yetle değ l. Her b l m nsanı, uzmanı oldukları alanda ncelemelere ve Evr msel çıkarımlara başvurmaya başladı.
Ve denemeler n h çb r nde ama h çb r nde Evr m'e zıt b r durumla karşılaşılmadı. Görünüşe göre B yoloj 'n n her
alanı, Evr m le aydınlanmaktaydı.

1900'lere kadar sadece türler ve değ şeb l rl kler üzer nde duruldu. Kuram'ın hala açıkları vardı, çünkü b r b rey
ortama uygun kılan özell kler n nasıl yavrulara aktarıldığı, yan Doğal Seç l m' n sürerl l ğ ne sebep olan faktörler
b l nm yordu. Ta k 1900 yılında, Gregor Mendel' n aslında 1866'da yayınladığı kalıtım yasaları Hugo de Vr es ve
Carl Correns tarafından yen den keşfed l p Dünya'ya lan ed lene kadar. İşte 1900 yılında gelen bu b lg , Evr msel
B yoloj 'n n g d şatına hız kattı. Çünkü artık Genet k B l m doğuyordu ve Darw n, henüz bu gerçek keşfed lmeden,
aslında Genet k B l m 'n n b r sonucu olarak çıkması gereken Evr m Kuramı'nı ortaya atab lm şt . İşte b l m
nsanlarının, Evr m' n b r doğa yasası olduğunu anlamaları, Genet k sayes nde oldu. Ve 1900 yılından ber h çb r
b l m nsanı, Evr m' n var olup olmadığını tartışmamaktadır (tab gerçekten "b l m nsanı" olan ve şahs nançlarını
ş ne karıştırmayanlar).

Burada tekrar etmem zde fayda var: Günümüzde b l yoruz k , Evr m b r doğa yasasıdır. F z k yasaları, canlılık ve
Evren yerl yer nde durduğu sürece de mutlaka ama mutlaka var olacaktır. Ancak Evr m Kuramı, bu doğa yasasını
açıklamak ç n ortaya atılmış b l msel b r tezd r. Çürütüleb l r, gel şt r leb l r, değ şt r leb l r, lerlet leb l r... K 1859'dan
ber yapılan da budur. Ancak nasıl k Newton'un Yerçek m Teor s , İzaf yet Teor s ve Kuantum Mekan ğ le
değ şt r ld yse ve netleşt r ld yse ama Kütleçek m yasası olduğu g b yer nde kaldıysa; Evr m Kuramı da ne kadar
değ ş rse ve gel ş rse gel şs n, Evr m b r doğa yasası olarak kalmaya devam edecekt r. Evr m çürütülemez. Evr m
Kuramı çürütülüp, değ şt r leb l r. Tab böyles ne kapsamlı ve bunca sened r, onlarca b l mden destek alıp onları
besleyen b r kuramın tamamen çökmes de artık olanaksızdır. B l m nsanları şu anda sadece Evr m Kuramı'nı daha
der nleşt r p, ufak eks kler n tamamlamaya çalışmaktadır. Yoksa türler n evr m geç rd ğ ve farklılaştığı artık
tartışılmaz b r gerçekt r.

3 -> 9 14.7.2014 19:17


Evr m Kuramı'nın Evr m - 4: Darw n'den Sonra Kuram'ın Gel ş m ve ... http://evr magac .org/makale/256

Mendel' n Yasaları'nın tekrar keşfed lmes , Evr m' n nasıl sürdürüldüğünün (var olup olmadığının değ l!)
tartışmalarıyla lg l olarak k yen ekolün doğmasına sebep olmuştur:

Sıçramacılık (Saltat on sm): Bu ekole a t b l m nsanlarına göre genet k değ ş mler c dd etk lere sah p mutasyonlar
ve değ ş mler le olmaktadır. Evr m, kademel olarak, Darw n' n açıkladığı g b yavaş yavaş lerlemez; tam ters ne b r
anda ve hızlı değ ş mler gözlen r. Bu ekolün doğmasına sebep olan şey, Mendel' n genet ğ n çok hızlı b r şek lde
değ şeb leceğ n düşünmes d r. Mendel'e katılan nsanlar, hızlı b r şek lde bu görüşe kaymışlardır.

B yometr kç ler (B ometr c ans): Bu ekoldek nsanlar se Mendel' n hatalı olduğunu ve deneysel ver ler n
gösterd ğ g b mutasyonların çok an olması durumunda canlının yaşamını sürdüremeyeceğ , dolayısıyla Evr m' n
yavaş lerleyen b r süreç olması gerekt ğ n savunurlar. Bu k ş lere kademel c ler (gradual sts) de deneb l r.

Bu tartışmalar, yaklaşık 20 yıl kadar sürdü ve çok ş ddetl geçt ; tıpkı günümüz b l m düşmanlarının b l me ve Evr m'e
saldırmaları g b . Ancak tartışmaların kes lmes ne sebep olan keş f, Thomas Hunt Morgan'dan geld . Morgan,
laboratuvarında günümüz modern b l m n n de en sevd ğ canlılardan b r olan Drosoph la melanogaster (meyve
s neğ ) üzer nde Evr msel B yoloj le lg l çalışmalar yaptı ve eldek k b l m n, Evr msel B yoloj le Genet k B l m 'n n
ortak noktasını keşfett : Popülasyon Genet ğ . İş n lg nç ve hayranlık duyulası tarafı se Morgan'ın esasında b r
sıçramacı olması; ancak laboratuvarında yaptığı çalışmalar sonucunda mutasyonların yen türler n oluşumunu
tet kleyeb leceğ n ve bunların yavaş süreçler olduğunu göstermes sonucu dürüstçe yanıldığını lan edeb lmes d r.
Bu da b zlere, b l m nsanları le cah lce gördükler ne değ l, duyduklarına ve nandıklarına sarılıp gerçekler
kabullenemeyen nsanlar arasındak farkı güzel b r şek lde göstermekted r.

Morgan'ın çalışmaları, genet k çeş tl l ğ n popülasyonlar çer s nde mutasyon sayes nde artab leceğ n ortaya koydu.
Bu çalışmalar Ronald Aylmer F sher, John Burdon Sandersan Haldane ve Sewall Wr ght g b b l m n dehası
sayılan s mlerce b r adım öteye götürüldü. 1918'de F sher, yayınladığı b r makales nde b yometr kç ler tarafından
sürekl artan genet k varyasyonların ölçüleb lme sebeb n n b rb r nden uzak gen "lokusları"nın varlığı olab leceğ n
ortaya koydu.

1920 yılında JBS Haldane, endüstr yelleşme sonucunda sanay kelebekler n n (B ston bet lur a) çeş tl
varyasyonlarının popülasyon çer s nde değ şeceğ n gösteren Bernard Kettlewell' n bu görüşler n n matemat ğ n
ş n çer s ne dah l ed lmes n sağlayarak spatladı. Böylece Evr msel B yoloj , lk defa ayrıntılı b r matemat k le
değerlend r lm ş ve geçerl l ğ göster lm ş oldu.

Bunun spatlanmasıyla b rl kte, F sher 1930 yılında Doğal Seç l m' n Genet k Teor s (The Genet cal Theory of Natural
Select on) s ml k tabını yayınladı. Burada, Mendel Genet ğ 'n n Evr msel B yoloj le tamamen uyumlu olduğunu
spatladı. Bundan hızını alan Haldane, yaptığı matemat ksel modellerle doğada Evr m' n F sher'ın tahm n ett ğ nden
çok daha hızlı şleyeb leceğ n ; ancak büyük sıçramalardan bahsed lemeyeceğ n ortaya koydu.

Wr ght ve F sher, araştırmaları sonucunda, genet ğ n de ş n ç ne dah l olmasıyla yen b r Evr m Mekan zması
keşfett ler: Genet k Sürüklenme. Bu konuyu, lg l yazımızda açıklamıştık; ancak hatırlatmak gerek rse, popülasyon
çer s ndek genet k dağılımın, zaman çer s nde popülasyonun rastlantısal karışımı sebeb yle değ şmes ne Genet k

4 -> 9 14.7.2014 19:17


Evr m Kuramı'nın Evr m - 4: Darw n'den Sonra Kuram'ın Gel ş m ve ... http://evr magac .org/makale/256

Sürüklenme d yoruz. Etk s , büyük popülasyonlarda görecel olarak az olsa da, özell kle küçük popülasyonlarda
Evr m' n en güçlü tet kley c ler nden b r s d r. Ancak F sher ve Wr ght bunun etk s n abartarak, Doğal Seç l m le
kıyaslamışlar ve seç l mden etk l olduğunu dd a etm şlerd r. Günümüzde bu halen tartışılan b r konu olsa da, bu t p
b r kıyaslamayı Evr m Ağacı olarak çok da mantıklı bulmuyoruz.

Tüm bunlar olurken, d ğer b l mler de gel şmeye devam ed yordu. Örneğ n S gmund Freud Evr msel B yoloj 'y
Ps koloj alanına dah l eden s m oldu ve bu sayede çağının çok ötes nde ve baş döndürecek kadar etk l ps kanal z
kuramlar gel şt rmey başardı. Paleontoloj hızla gel ş yordu ve Dünya'nın her yanında b l m nsanları fos ller
buluyordu. Bu fos ller ve daha önceden bulunab lenler, lk defa Evr msel B yoloj 'n n çatısı altında b rleş yor ve
aralarındak bağ kolayca görüleb l yordu. Taksonom , Evr msel B yoloj 'n n doğmasıyla b rl kte kökünden değ şt ve
tüm canlılar arasındak devasa Evr m Ağacı l şk s ortaya çıkarılmaya başlandı. Genet k, bu gel şmeler destekl yor
ve moleküler boyutta açıklıyordu. Sosyologlar, Evr msel B yoloj 'y kullanarak nsan toplumları arasındak l şk ler lk
defa net olarak aydınlatab lmeye başladılar. Kısaca b l m n her alanında, Evr msel B yoloj sayes nde devr m
yaşanmaya başlamıştı.

Morgan'ın öğrenc ler nden olan Theodos us Dobzhansky genet k b l m n n bulgularını doğaya uygulayan lk b l m
nsanı oldu. Genell kle Drosoph la pseudobscura türü s neklerle çalıştı. Uzun yıllar süren uğraşları sonucunda, 1937
yılında Genet k ve Türler n Köken (Genet cs and the Or g n of Spec es) s ml k tabını yayınladı. Bu k tap, b l m
dünyasında y ne büyük b r etk yarattı, çünkü Genet k le Evr msel B yoloj arasındak tüm boşluklar
doldurulmaktaydı. O günden sonra da zaten Genet k B l m , Evr msel B yoloj 'n n ayrılmaz b r parçası hal ne geld ve
aralarındak bağ, sonrak b l m nsanlarınca da gel şt r ld . Dobzhansky k tabında, Haldene, F sher ve Wr ght'ın
araştırmalarını ele alıyor ve onları doğaya bağlayacak matemat ksel formülasyonları ortaya koyuyordu. K tabında,
doğadak popülasyonların, laboratuvarda hayal ed lenden çok fazla genet k varyasyona sah p olduğunu da gösterd .
Ayıca genet k olarak "alt-popülasyon" olarak bulunan grupların Evr msel B yoloj 'dek önem n de ortaya koydu.
Dobzhansky, Doğal Seç l m' n hem genet k varyasyonları, hem de türler n değ ş m n sürekl kılan b r özell ğ
olduğunu spatladı. Kend s nden önce gelen ve araştırmaları Sovyetler B rl ğ tarafından durdurulan Serge
Chetver kov'un çalışmalarını ler ye götürerek çek n k genler n Evr m ç n önem n gösterd ve popülasyon çer s nde
çek n k genler n çeş tl l k ç n b r rezervuar görev gördüğünü açıkladı.

Daha sonra, Edmund Br sco Ford araştırmalarıyla Dobzhansky'n n tamamlayıcısı olmuştur. Araştırmalarının
sonucunda popülasyonlarda evr m n temel sebeb n n Genet k Sürüklenme'den çok Doğal Seç l m olduğunu ortaya
koymuştur; ancak bu sonuçlar, yukarıda açıkladığımız g b halen tartışılmaktadır. Ford'u ayrıcalıklı kılan, Evr m'
doğada ncelem ş olmasıdır. Pek çok d ğer b l m nsanı hızlı sonuçlar almak amacıyla kend s n n laboratuvara
hapsederken Ford, doğanın çer s nde Evr msel B yoloj 'n n etk ler n gözlem şt r. Bu sayede, araştırmalarının da
etk s yle Evr m yen b r b l m n doğumuna sebep olmuştur: Ekoloj k Genet k. Özell kle güveler ve kelebekler
üzer nde çalışarak Kettlewell ve F sher'ın dd alarının doğruluğunu tey t etm şt r. İlk defa genet k çokb ç ml l k
(genet c polymorph sm) kavramını tanımlamıştır. Genet k çokb ç ml l k, aralarında en nad r olanının, sadece
mutasyonlar ya da göç le sayıları korunamayacak k ya da daha fazla popülasyonun eş zamanlı olarak b r arada
bulunmasına den r. Genet k çokb ç ml l k, sürekl ve sab t olarak Doğal Seç l m tarafından korunur. Ancak daha
sonradan keşfed lm ş olan geç şken çokb ç ml l k (trans ent polymorph sm) durumunda se türler korunmaz ve
b r , d ğer n yok eder. Tanım olarak genet k çokb ç ml l k tür çer s ndek t pler arasındak dengeyle lg l d r. Bu yüzden
Ford'un çalışmaları, Evr msel B yoloj 'n n laboratuvar le doğa arasındak uyumunu gösterm şt r. Ford bu açıklamaları
kullanarak nsan kan gruplarının da popülasyon çer s nde hastalıklara karşı mücadele amacıyla korunduğunu ortaya
atmıştır.

5 -> 9 14.7.2014 19:17


Evr m Kuramı'nın Evr m - 4: Darw n'den Sonra Kuram'ın Gel ş m ve ... http://evr magac .org/makale/256

Evr msel B yoloj den nce akla gelen en büyük s mlerden b r olan Ernst Mayr, Evr msel B yoloj 'ye en büyük
katkıyı S stemat k ve Türler n Köken (Systemat cs and the Or g n of Spec es) s ml k tabıyla yapmıştır. 1942 yılında
basılan k tap, allopatr k türleşme kavramının önem n ortaya koymuştur. Mayr, s mpatr k türleşme konusunda
şüphec d r ve coğraf zolasyon olmadan türleşmen n gerçekleşeb leceğ ne nanmamıştır. Ne var k kend s n n bu
düşünces , günümüzde hatalıdır. Mayr ayrıca tür tanımını da netleşt rmek ç n çalışmalarda bulunmuş ve b yoloj k
tür kavramını ortaya atmıştır. Mayr'ın açıklamaları sonucunda tür kavramı "d ğer tüm popülasyonlardan zole olmuş
durumda, kend çer s nde ç ftleşeb len veya ç ftleşme potans yel bulunan canlılar" olarak tanımlanmıştır. Ancak lg l
yazımızda bel rtt ğ m z g b , günümüzdek tür tanımı b raz daha kapsamlıdır; ancak Mayr'ın bu konudak katkıları su
götürmezd r. 1920 yılında Bernhard Rensch' n çok t pl popülasyonların evr msel süreçler le lg l yaptığı
çalışmalardan etk lenm ş ve bu konu üzer ne eğ lm şt r. Bu popülasyonların özell kle mevs m değ ş mler g b
faktörlere verd kler cevaplarla lg lenm şt r. 1947 yılında Rensch' n yayınladığı Türler Düzey n n Üzer ndek Evr m
(d e Transspez f sche Evolut on) s ml k tabında, Evr msel B yoloj 'n n sadece türler n evr m n değ l, türler kapsayan
a leler n, takımların, sınıfların ve hatta f lumların evr m n açıklayab leceğ n gösterm şt r. Bu çalışmaları sayes nde
Almanya'da Evr m çok hızlı b r şek lde kabul ed lm ş ve gel şm şt r.

Tüm bu b l msel devr me paleontoloj y katan s m se George Gaylord S mpson olmuştur. 1944 yılında
yayınladığı Evr m'de Mod ve Tempo (Mode and Tempo In Evolut on) s ml k tabında paleontoloj k ver ler n
tamamının Evr msel B yoloj le uyumlu olduğunu gösterm şt r. S mpson'ın bu çalışması gerçekten çok öneml d r,
çünkü ondan öncek paleontologlar, Evr m' n Doğal Seç l m g b yavaş b r süreçle lerled ğ n kabul etm yorlardı.
Bunun sebeb de fos ller n çok nad r oluşuyor ve bulunuyor olması, bunun sonucunda da eldekl fos ller n sank
büyük sıçramalarla canlıların değ şt ğ n göster yor olmasıdır. Yan "ara tür" kavramının yanlış anlaşılması, bu
sorunlara sebep olmaktadır (ve günümüzdek b l m düşmanları da, günümüzden 70 sene öncek nsanların düştüğü
hatayı sürdürmekted rler). Ne var k S mpson durumu net b r şek lde açıklamış ve paleontoloj n n tüm ver ler n n
Evr msel B yoloj 'y ve yavaş, kademel b r sürec destekled ğ n spatlamıştır. Atların evr m n ele alarak türler
arasında doğrusal b r evr m sürec olab leceğ n gösterm şt r (gar pt r k günümüzdek b l m düşmanları atların
evr m n n asla açıklanamadığını dd a etmekted rler). S mpson, Evr msel B yoloj 'n n de söyled ğ g b türler n
dallanarak, önceden tahm n ed lemeyen ve kes nt l b r süreç olduğunu gösterm ş, fos lleşmen n zorluklarını ortaya
koyarak neden el m zde her canlıya a t yüzb nlerce fos l olmadığını zah etm şt r.

Botan k b l m n Evr msel B yoloj sürec ne katan s m se Leynard Stebb ns olmuştur. En öneml çalışması olan ve
1950 yılında basılan B tk lerde Çeş tl l k ve Evr m (Var at on and Evolut on In Plants) s ml k tabında h br d zasyon ve
çok-kromozomluluk (polyplo dy) durumunun evr msel önem n açıklamıştır.

1960'lı yıllarda, W ll am Donald Ham lton, George W ll ams ve John Maynard Sm th, Evr msel B yoloj 'y b r adım
daha öteye taşıyan s mler olmuştur. Bu s mler n Evr msel B yoloj 'ye en büyük katkıları, genler üzer nde aşırı
durarak genet ğ n Evr msel B yoloj üzer ndek etk ler n n çok daha net anlaşılmasını sağlamışlardır ve gen merkezl
evr m görüşü ded ğ m z görüşü oluşturmuşlardır. Artık Evr msel B yoloj , sadece Doğal Seç l m le sürüklenen b r
süreç olmaktan çıkarak, doğanın her alanına yayılmış b r doğa yasası olarak Evr m' ele almaya başlamıştır. DNA ve
genet ğ n etk ler daha da netleşt r lm ş, akraba seç l m , şefkat, acıma, türleşme g b kavramlar çok daha açık
olarak anlaşılab lm şt r.

1976 yılında R chard Dawk ns Benc l Gen (The Self sh Gene) s ml k tabında genler n tek gerçek seç l m b r m
olduğunu ler sürmüştür. Ayrıca Dawk ns mem kavramını gel şt rm ş ve Evr msel B yoloj 'n n, B yoloj dışındak
alanlarda da açıklamalar yapab leceğ n ler sürmüştür.

6 -> 9 14.7.2014 19:17


Evr m Kuramı'nın Evr m - 4: Darw n'den Sonra Kuram'ın Gel ş m ve ... http://evr magac .org/makale/256

Öte yandan Stephen Jay Gould ve onun ekolünden b l m nsanları bunu ş ddetle reddetm şler ve her şey n genlerle
açıklanmasının yanlış olduğunu ler sürmüşlerd r. Çalışmalarıyla d kkatler y ne genlerden, b r bütün olarak
organ zmalara çekm şlerd r ve seç l mden etk lenen b r mler n genler değ l, organ zmalar olduğunu ler sürmüşlerd r.
1972 yılında Gould ve N les Eldredge, sıçramalı denge (punctuated equ l br um) kavramını ortaya atmışlardır.
Buna göre Evr m, uzun sürel denge hal nden sonra, an çevresel değ ş mlere bağlı olarak hızla gel şmekte ve çok
kısa sürede b r sürü yen türün evr mleşmes ne olanak tanımaktadır. Sonrasında se tekrar uzun b r sab tl k, sak nl k
dönem ne g rmekted r. Yan bu b l m nsanlarına göre kademel b r değ ş m gerçek olsa da, asıl büyük değ ş mler an
sıçramalar yaratmaktadır. Bu görüşler , Kambr yen Patlaması g b kısa sürede meydana gelen büyük değ ş mler
açıklasa da, bu patlamaların düşünüldüğü kadar kısa sürede olmadığına da r el m ze gelen yen bulgulardan ötürü
açıklamaları şüphel görünmekted r. Günümüzde genel olarak kabul gören, sıçramaların k m zaman etk l olsa da,
asıl sürec n kademel b r evr m le olduğu şekl nded r.

1980 yılında keşfed len Hox genler , pek çok soruya yanıt verm şt r. Bu genlerde meydana gelen rastgele
mutasyonlar çoğu zaman ölümcül sonuçlar doğursa da, morfoloj k açıdan çok c dd varyasyon yaratma kapas tes ne
sah pt rler ve pek çok durumda oluşan mutantlar hayatta kalab lmekted r. İşte bu, hem kademel evr m ç n, hem de
sıçramalı evr m ç n b r dayanak noktası olmuştur. Bu keş f sayes nde pek çok ara geç ş türünün nasıl evr mleşt ğ
açıklanmış ve açıklamalar gel şt r lm şt r.

21. yüzyıla doğru se her alanda yapılan keş fler adeta Evr msel B yoloj 'n n b rleşt r c gücünü lan eder şek lded r.
Evr msel B yoloj y ce spes f kleşm ş, moleküler genet k ve b lg sayar b l mler g b d ğer b l m ve teknoloj lerden
de güç alarak b r adım öteye g tm şt r. Evr msel B yoloj sayes nde yen yüzyılda b rçok yen b l m dalı doğmuştur:
paleob yoloj , evr msel gel ş m b yoloj s , evr msel s stemat k b l m , f logenet k b l m ve daha onlarcası...

Gel şen teknoloj sayes nde genler tek tek ve özenle tak p ed leb lmekte, b rb rler nden ayırarak nceleneb lmekte ve
hatta sten ld ğ g b man püle ed leb lmekted r. Tüm bunlar, Evr msel B yoloj sayes nde doğayı daha y anlamamız,
genler n neden ve nasıl hücreler m zde yer ett ğ n ve nasıl b rb rler ne bağlandığını anlamamız sayes nde
gel şeb lm şt r. Mutasyonların yüzlerce türü tanımlanmış, seç l m mekan zmalarının onlarca alt dalı bel rlenm ş, yen
evr m mekan zmaları keşfed lm ş, genler n b rb rler yle l şk ler çözülmüş ve daha n ce dev adım atılmıştır. Tüm
bunların büyüley c yanı se, her b r gel ş m n Evr msel B yoloj 'y doğrular ve ondan güç alır n tel kte olmasıdır.

Günümüzde, hemen her b l m Evr msel B yoloj 'y doğrulayan ver ler vermekted r. Bunun açıklaması da çok bas tt r:
Evr msel B yoloj , b r doğa yasası olan Evr m' açıklamayı başaran b l md r. Ve her canlı, bu doğa yasasına göre var
olab ld ğ ne göre, elbette k doğanın herhang b r kısmını, özell kle de canlıları lg lend ren b r kısmını anlamaya
çalıştığımızda karşımıza çıkacak olan y ne bu yasadır.

Aşağıda, günümüzde d ğer b l mler le Evr msel B yoloj 'n n l şk s n gösteren b r f gür görmektes n z:

7 -> 9 14.7.2014 19:17


Evr m Kuramı'nın Evr m - 4: Darw n'den Sonra Kuram'ın Gel ş m ve ... http://evr magac .org/makale/256

Buradak okları tak p ederek Evr msel B yoloj 'n n çalışma ve gel şme b ç m n göreb l rs n z. İşte bütün bu b l mler
b rb r ne bağlayan b l m n adı Evr msel B yoloj , b l mler n b rb r ne bağlanmasına se Modern Sentez denmekted r.

Günümüzde, Evr msel B yoloj sadece canlıların b rb rler yle l şk ler n değ l, aynı zamanda b l mler n b rb rler yle
l şk ler n tamamlamıştır. B l mler n çok büyük b r kısmı canlılarla doğrudan ya da dolaylı olarak lg lenmekted r.
Dolayısıyla canlıları b rb r ne bağlayan b r yasa ve bu yasayı açıklayab lecek kuram, b l mler de b rb r ne
bağlayacaktır. İşte Evr m' n 3000 yıllık tar h nden gücünü alan Charles Robert Darw n bu meşaley yakmış, doğadak
Evr m yasasını fark edeb len onlarca düşünür ve f lozoftan aldığı b lg y b l me çev rm ş ve yasayı açıklamak üzere
Evr m Kuramı'nı ortaya atmıştır. Kend s nden sonra gelen onlarca, yüzlerce, yüz b nlerce b l m nsanı da bu b lg y
düzeltm ş, gel şt rm ş, güçlend rm ş; kısaca evr mleşt rm şt r.

Umarız açıklayıcı b r yazı olab lm şt r.

Sevg ler m zle.

ÇMB (Evr m Ağacı)

8 -> 9 14.7.2014 19:17


Evr m Kuramı'nın Evr m - 4: Darw n'den Sonra Kuram'ın Gel ş m ve ... http://evr magac .org/makale/256

Et ketler:

Paylaş & yorum yap


Tweet (https://tw tter.com/share)

9 -> 9 14.7.2014 19:17

You might also like