Professional Documents
Culture Documents
2002 yılından bu yana defalarca kolların sıvandığı fakat bir türlü araziye adım
atılamayan Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi hikayesinde yeni bir
perde daha açılıyor.
Her girişimin “Bir varmış bir yokmuş” şeklinde ilerlediği mayın temizleme
ihalesinde CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne götürmesiyle kesilen süreç 3-4
hafta önce sessiz sedasız yeniden başladı.
Daha önce birçok kez verilen tekliflerin revize edilmesi istendi ve ek klasörlerin
talep edilmesiyle bu işe girmeye niyetli firmalar yeniden seferber edildi.
Kısa bir süre içerisinde de tekrar ihale aşamasına gelmesi kaçınılmaz
görülüyor.
NEDİR BU ACELECİLİK?
Türkiye neden bu işi bir an önce yapmak istiyor? Ve neden bir türlü
yapamıyor? Gerçekten mayınlı bölgenin altında bir petrol deryası mı var?
Yoksa bunlar bir şehir efsanesi mi? Bölgedeki petrol varlığına ilişkin haritalar
olduğu iddialarının bir dayanağı ve bilimsel bir temeli var mı? En önemlisi de
eğer petrol varsa, çıkarılabilir özellikte mi?
SON 33 AY
Öncelikle Türkiye Ottawa Sözleşmesi’ne 25 Eylül 2003’te katıldı fakat anlaşma
Türkiye için 1 Mart 2004’te yürürlüğe girdi. 10 yıllık bir sürenin sonunda ise
yani Mart 2014’te Türkiye’nin bölgesindeki bütün mayınları temizlemek,
elindeki bütün mayın varlığını imha etmek gibi bir yükümlülüğü bulunuyor. İşte
mayın temizleme ihalesinde yaşanan git-gellerin en önemli sebebini bu tarih
oluşturuyor. Yani Türkiye’nin mayınlı arazilerini temizlemek için önünde 33 ayı
bulunuyor.
Hükümetin yarım kalan girişimleri, CHP’nin ise “Oradaki arazi temizlenip
oranın köylüsüne tarım arazisi olarak verilecek” diyerek seçim kampanyasına
dahil ettiği mayınlı arazinin temizlenmesi için yarışan Türk firması Pekkan
Şirketler Grubu Başkan Yardımcısı Adnan Volkan Pekkan
HABERTURK.COM’un kafaları karıştıran süreçle ilgili tüm sorularını yanıtladı.
Pekkan’a soruyoruz:
HTEkonomi: Peki siz bu işe tek başınıza mı giriyorsunuz?
Pekkan: Hayır, İngilizlerle ortağız. Ortağımız Specialist Ghurka Services. 60
yıldır bu işleri yapan dünyadaki tekel firma. Bu firmanın Kıbrıs ve Türkiye
temsilcisiyiz.
“MAYIN “TEMİZLEMENİN FİYATI YOK”
NASIL TEMİZLENECEK?
Nasıl yapacaksınız?
Uzaktan kumandalı helikopterleri arazinin üzerinde uçuracağız. Üzerindeki
ultraviyole ışınlarla yer altındaki parçacıklar önce tespit edilecek. Daha sonra
ikinci bir teknoloji helikopter aynı yerde uçurulacak. Bu helikopter ise o
parçacıkların ne olduğunu söyleyecek: Yani mayın mı değil mi? O
helikopterler haritayı çıkaracak. Harita çıktıktan sonra araziye makinalarla
girilecek. Bu makinalar dev zırhlı traktörler ve önlerinde zincirleri var. 2007
yılında bunların hızı saatte 40-50 kilometre civarındaydı. Şimdi ise saatte 80
kilometreye ulaştı hız. Toprağa basınç uygulayan bu yeni teknoloji zincirlerde
titanyum zincir kullanılıyor. Çelik zincirlere göre çok daha pahalı bir malzeme
bu. Alternatifi çelik zincirler. Onlar da her bir antitank mayınla birlikte
parçalanacak. Parçalandığında durup onu tamir etmek 3-5 dakika.
Diyelim ki arazi tamamen temizlendi.
Arazinin tamamen temizlendiğimizden emin olmak zorundayız. Orada bir
köpeğin ölümü bile bizim NATO belgemizde eksi puan demektir. 60 senedir
bugüne kadar bir tane köpek dahi ölmedi.
Uzun zamandır bir efsane dolaşır bununla ilgili. Fakat elbette efsaneden
farklı bir şey olması lazım elinizde. Elinizde bir harita mı var? Jeofizik
çalışmaların yapıldığını ve sonucunda böyle bir rezervin tespit edildiğini
gösteren bilimsel çalışmalar mı var? Neye göre söylüyorsunuz orada
büyük petrol yatakları olduğunu? Yani bunun bir şehir efsanesi
olmadığını gösterecek ne var elinizde?
İngiliz ortaklarım aynı zamanda petrol işi yapıyor. Bu bilginin kaynağı ben
değilim. Onlar. Bu haritaları bize sundular.
Ne yanıt aldınız?
“Hayır” dediler. Eğer orada o petrol yoksa nasıl “hayır” dediler? Kim böyle bir
kumar oynar? En az 2 milyar dolardan bahsediyoruz.
Evet öyle.
Halkın da bu konuda bazı endişeleri var. Mesela insanlar diyor ki, mayın
temizlenecekse bu işin içerisinde yabancılar olmasın. Siz halkın bu
kaygılarına hiç katılmıyor musunuz?
Kesinlikle katılmıyorum. Bakın yaptığımız işte çark nasıl dönüyor biliyor
musunuz? Parayla da dönmüyor. Lobilerle dönüyor. Bu işi yapacaksanız
kesinlikle lobiye ihtiyacınız var. Bazen para hiçbir şey ifade etmiyor.
Kim ekti?
Orada Rus mayınından tutun, İngiliz, Fransız, İtalyan, İsrail mayınlarına kadar
inanılmaz bir mayın yelpazesi var. Bölgede bizim hesaplarımıza göre 3
milyona yakın mayın var. Bunun yarısı da anti-tank mayını. Anti-personel
mayınlar yerin 15 santim altına kadar ekilir. Anti-tanklar ise 35-50 santim altına
kadar ekilir. Hiçbir dedektör ne kadar güvenilir deseniz de anti-tank
mayınlarını tespit edemez. En gelişmiş el dedektörleri yerin 25 santim altını
gösterir. Halen elde dedektörle mayın araması yapılıyor. Ben olsam o araziye
dedektörle kimseyi sürmem. Alın bahsettiğim helikopterlerden. Bu
helikopterlerin maliyeti 10-12 milyon dolar. Ama şu anda İsrail ile Türkiye
arasındaki durum nedeniyle o helikopterleri vermeyecektir İsrail.
Peki sizin petrol arama lisansınız var mı? Bir araziyi tarım arazisi olarak
işletmek için bir izin gerekmeyebilir fakat petrol arama çalışması yapmak
için gerekir.
Bir yanlış anlaşılma olmasın. Biz petrol arama çalışması yapmayacağız.
Lokasyonlar belli bizim için. Kuyuyu kazacağız ve çıkacak.
2-3 yıl petrol çalışması olmayacak bu iş bir an önce yapılırsa.
Son altı aydır ortaklarımın bütün enerjisi mayınlı bölgenin altındaki petrol
rezervlerini belirlemeye odaklanmış durumda. 2 haftada bir uzaya bunun için
uydu gönderiyorlar.
Ve sonuç olarak iki hafta önce mayın temizleme ihalesine yönelik süreç
yeniden canlandı.
Diyelim Türkiye Cumhuriyeti size dedi ki, “Boşver bu teklifi gel, sadece
mayınlı araziyi temizle, sonra da kenara çekil”. O zaman ne olacak?
Bence devlet öyle yaparsa da en güzelini yapar. Ben ortaklarımı ikna ederim o
konuda. Gelir, temizler ve gideriz hiç sorun değil. Biz zaten petrol ihalesine
girmiyoruz ki, mayın temizleme ihalesine giriyoruz.
Şu anda hâlâ ön başvuru sürecinde. Ben iki hafta önce 100-150 sayfalık bir
dosya hazırlayıp verdim. Dördüncü aşama başvurusu geldi. Önceden
verdiklerimizin hepsi bir köşeye konuldu ve aynılarına ilave şu belgeleri de
verin dendi. Aynılarını hazırlayıp artı bir 50 sayfa daha verdik geçen hafta.
Kim alırsa alsın ihaleyi bu iş martta başlamak zorunda. Yoksa yetişmeyecek.
Hızla yapılacak fakat normal bedelinin 3-4 misli fazla bir fiyatla. Çünkü o hızı
ancak yeni teknolojiyle yakalayabilirsiniz.