You are on page 1of 2

RADYO SİNEMA TELEVİZYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TEZ ÖNERİSİ

TEZ ÖNERİSİ : Hitchcock Filmleri ve Kadın İmajının Semiyolojisi

Tez çalışmasında amaçladığım , Hitchcock filmlerinde yer alan kadın imajının, cinsiyet rolleri
üzerinden semiyolojisini inceleyebilmektir. Semiyoloji kavramını görsel öğelerle özellikle ele alan
Roland Barthes , her türlü materyalin, rastgele donatılmış bir anlamı olabileceğini savunur.
Günümüzde, görsel imgelerle çevrilmiş dünyamızda sinema belirli veya belirsiz sembollerle bizi bir
takım anlamlara maruz bırakır. Kimi semboller açıkca belirlidir, kimileri ise bilinçaltımıza yöneliktir.
Gösteren ( the signifier ) ve gösterileni ( the signified ) anlamada bize yol gösteren semiyoloji bu
nedenledir ki film çözümlemerinin de temellerindendir. Barthes’a göre, semiyolojinin atalarından
olan Saussure’ün iki aşamasının dışında üçüncü bir aşama vardır ve dil ile kısıtlı değildir. Bu aşama
‘Mit’tir. ‘Mit, kavram yanılgısından çok ikinci dereceden bir semiyotik sistemdir.’ Örneğin, köpek
kelimesi zihnimizde köpek görüntüsünü canlandırırken, Barthes’ın savunmasına göre sadakati de
simgeleyebilir. Bu savunmada aslında film çözümlemelerinin özeti gibidir. Çünkü betimlemeler
anlamları bir vuruşta empoze etme yeteneğine sahiptirler.

Toplumda var olan cinsiyet rolleri, objektif düşünceden çok deneyim ve kültürle şekillenmiştir. Bu
nedenle bize sunulan doğrudur ve farklı bir bakış açısına yer bırakmaz. Kadının ne yapması gerektiği,
nerede durması, rolü ve kimliği önceden belirlenmiştir. Reklamlarda, dizilerde ya da sinemada bu
imajın dışına çıkan kadın cezalandırılır.

Alfred Hitchcock’un 1963 yapımı Kuşlar filminde, küçük kasabaya gelen kadın başrol karakteri,
kasabanın geleneksel yapısına uyuşmamaktadır. Kasabanın diğer kadınlarının aksine farklı ve ters bir
imaj çizen kadın karakter kasabaya da uğursuzluk getirmiş ve doğanın bu küçük kasabadan
intikamına, adeta günahlarının cezalandırılmasına kuşlar yoluyla mahkum ettirmiştir. Birçok Hitchcock
filminde kadın imajının bu şekilde portrelenmesine rastlarız. Freud’cu bir yaklaşımla sık sık ele aldığı
‘anne imajı’ da bu bağlamda kadın rollerine belirgin bir örneklemedir.Psikopat katillere annelik yapan
kadınlar ve nevrotik anneler sık sık işlenmiş ve karakterlerin her türlü eylemlerinden birinci derece
sorumlu tutulmuşlardır. Anneliğin karanlık yanına vurgu yapılan filmlerde dönemin toplumsal
deneyimlerinin de sonuçları işlenmiştir. ‘’ Bu filmler annenin sorumluluğunun yalnızca çocukları
yetiştirmek olduğu bir işbölümünü yaratan bir kültürde ‘yalnızca’ annedirler : yaşamlarının bütün
anlamı çocuklarıyla sınırlanmıştır ve bu filmler , özel bir uğraş haline geldiğinde anneliğin tatsızlaşığ
bozulabileceği önermesin sahiptir. Sapık (1960)’ da aynı dilemmalar üzerine kuruludur ve benzer
sembolleri kullanır. Bu ve bu filmlere benzer bir çok örneği göstergebilimi ile anlamak, incelemek
mümkündür. Empoze edilmek istenen açıkca olmasa da bir alt metinle önümüze sunulmuş ve
bilinçaltımıza nüfuz etmesi sağlanmıştır. Sinema ve televizyonda da semiyoloji,
kompozisyon,senaryo, ışık, vurgu, renk, ses ya da oyunucuyla anlamlanır. Bu semboller ise kültürler
ve toplumlar bazında anlamlanır ve şekillenir.
Çalışmanın amacı, filmlerden belirlenecek örnekler üzerinden giderek, semiyoloji ile bu imgelere
görüşler getirebilmek, öngörülerde bulunabilmektir ve kadın imajının ‘cezalandırılma’ kavramı,
spesifik bir akım, ya da bakış açısı tarafından incelenecektir.

KAYNAKÇA

Howells Richard, 2003 , Visual Culture , Polity Press , Cambrige

Simmons Jon, Piper Arthur, Manghani Sunil , 2006 , Images : A Reader , Sage Press , Londra

Zizek Slavoj , 2010 , Yamuk Bakmak , Metis Yayınları

Barthes Roland , Mythologies , çev: Lavers Annette , 1973 , Paladin , Colorado

Berger John , çev: Sökmen G. Mine ,2002 , Metis Yayınları

Film Semiotics : A Metalinguistic


Analysis ,http://www.sebsteph.com/Professional/sebsportfolio/journals/film_semiotics.htm

Aylan Tarık , 2005 , Göstergebilimi ve Bir Söylem Biçimi Olarak Sinema ( Yüksek Lisans Tezi ,
Ankara Üniversitesi )

Wood Robin , çev: Yılmaz Ertan , 2004 , Kabalcı Yayınevi

Simin Soyer

You might also like