You are on page 1of 14
Gazi Universitesi Iktisadi ve idari Bilimler Fakiiltesi Dergisi 6/2 (2004), 81-94 KURESELLESME, KUZEY-GUNEY VE YOKSULLUK Fethulah AKIN" Abstract In this study the effects of Globalization in the world are tried to be analy- ze. Globalization has been picked up speed by the developments on the areas of communication and intercommunication, By the Globalization the corruption of the income distribution has been increasing among co- untries more and more. The factors accelerated this increase of corrupti- on, appeared by the world-wide ascending activities of multinational com- panies. I. Kiiresellesme Nedir? Kiiresellegme, post modernizm, sivil toplum gibi son dénemin popiiler kavramlart olarak sosyal bilimlerde stirekli tiiketilen tikketildikge de igerigi bosalan kavramlar hali- ne gelmislerdir. Bu kavramlar birden gok disiplinin inceleme nesnesi olduklar igin, di- siplinlere gre degigen igeriklere ve dolayisiyla elastikiyete sahiptirler. En basitinden bu- rada bile sosyologlarin ve iktisatgilarin kiirsellesmeye yaklasimlan arasindaki farklibk hemen dikkati gekecektir, Kiirsellesmenin birdenbire ortaya gikan bir gelisme olmadhgh belirtilse de, uzun in- sanlik tarihi diisiiniildiigiinde, kiiresellegmenin hayata somut ve yaygin yansimalart ye~ ni olarak gériilebilir. Olimpiyat spor oyunlarnin tarihi gok Sncelere dayanabilir ama tiim diinyada insanlarin mesailerini ona gore ayarlamalan ve belki de yiiz milyonlarca insani TV ekranlarina baglamasi, yeni bir gelismedir. Kiiresellegmeye hiz kazandiran en temel unsur aslinda ulasim ve iletigim alanindaki gelismelerdir. Dtinyanin birbirinden gok uzak mekanlarindan, meydana gelen geligmelerden aninda haberdat olmalaridir ki- resellesme. Diinyanin bir bélgesindeki mali krizlerin diinyanin diger bélgelerini farkl SlgeKlerde etkilemesidir, Bu noktada Giddens’mn kiiresellesmeye yaklasim oldukga uy- gundur. “Kiiresellesme, gercekte mekanin ve zamanin déniistiiriilmesiyle ilgilidir. Ben onu uzaktan etki olarak tanimlyorum’ (Giddens 2002:12). * Yrd, Dog. Dr., Gazi Universite 1.B.P. Intisat BelGmi 81 82/ Fethullah Alan Kuresellesme, ulasim ve iletisimdeki geligmelerle cografi uzakhigin bir engel olarak Sneminin kalmadigim miijdeler, Cografi uzakhk, hem uzaklik hem de engel olmaktan cikmisur, Kiiresellesme dylesine genig ve etkili bir stiregtir ki diinya tizerindeki higbir iilke ve tikelerin vatandaslar kiresel degisikliklerden nasipsiz kalamaz. Cografi uzak- ik, degigmelerden etkilenmemek igin nemsiz hale gelmistir, sinirlar da byle. Giinkii ile- tisim alan sayesinde savaslar, ekonomik krizler, spor oyunlan vb. her sey canh yayin- larla naklen aktarilabilir. Yine para transferleri 24 saat boyunca iletisim kablolanyla, uydularla sayisiz ve sinirstz sekilde igler. Sosyolog Vedat Bilgin’in kiiresellegme tammy, bu olgularin hepsini igerdigi gibi, ta- rihsel bir boyutta katmaktadir: “Kiiresellesmeyi bir tarihsel siireg ve bu siirecin sonucunda ortaya gikan olgu- lar olarak agiklamakla, “kiiresellesmecilik ideolojisi”ne déniigen yaklasimlani bir- birinden aytrtmak gerekmektedir. “Kiresellegme siirecini ortaya gikaran dinamiklere baktigimiz zaman bunlar- dan birincisini, iletisim teknolojisinde meydana gelen etkinlik ve hiziihk kavrami ile; ikincisini, ulagtirma teknolojisinde meydana gelen hiz kavrami ve bunun ya- rattigt sonuglarla ilgilendirebiliriz. Uginctistl ise, diretim teknolojilerinde meydana gelen bilgi ve sermaye yogun yeni tiretim bigimleriyle ilgilidir.” (Bilgin, Vedat. 2003) Kiresellesmenin bir baska énemli 6zelligi diinya ticaretinde artan kargilikli bagamh- kur, Bu ticari kargilikls bagmbihik, sermaye ve ulus arasindaki bagi, uluslarin yerli sir- ketlere kargi ayricaliklarim: hatta yerli girket kavramim da ortadan kaldirmustir. “Oyle bir diinya ki “IBM Japonya’nun en biyiik bilgisayar ihracatgisi, Sonyde ABD’nin en bilyik TV ihracatgisidir. Bu diinyada ABD'nin Tenesse eyaletinde dakti- lo makineleri tireten Japon Brother Industries sitketi, Singapur ve Endonezya’daki deniz agirt fabrikalarindan ABD’ye daktilo getiren ABD'li Smith Corona sirketini_ rekabeti ihlal ettigi gerekcesiyle ABD Uluslararasi Ticaret Komisyonuna sikayet edebilmektedir” (John Gerard Rugie, Constructing the World Polity) (TUSAD 2000: 213), Her ne kadar sosyolog Giddens (1995: 52) gibi diger sosyologlar da, kiiresellesmeyi birincil derecede ekonomik bir olgu olarak gOrmese de iktisatgilar igin durum biraz fark- heir, Kiiresellegmeyi kapsamh bir gekilde izah eden Ghai, onu ekonomik ve sosyo-kiil- tiirel yOnleri olan bir stireg olarak ele alir ve gu sekilde agiklar “Seksenlerde teknolojik geligmeyle hareketlenen, CUS'lanin dncilligiinde geligen kuresellesme siireci yurt iginde deregiilasyon uygulamalarina; yabanct sermaye yatirim- Jari, sermaye ve teknoloji dolagimina konan kisitlamalarin kaldirilmasina ivme kazandir- misur, Ekonomik alanda huzs artan kiiresel biitinlesme, mal ve hizmet sektriinde hizla genisleyen diinya ticareti, yabaner sermaye yatwrimlart artist, teknoloji transferi artist, déviz islemlerinin ve telekomiinikasyonun genislemesinde kendini gistermektedir. Sos- yal ve kiiltirel alanda kiiresel biitiinlesmenin gelisimi, seyahatlerin ve turizm hacminin artisinda; profesyonel ig, emek ve diger gikar gruplarimn kurdugu diinya birliklerinde; Kitresellegme, Kuzey-Gliney ve Yoksulluk | 83 televizyon, radyo, basin ve filmler aracihgayla Bau’nin tiketim modellerinin, fikirleri- nin, Batr’ya iliskin haberlerin, moda ve miizigin yayginlagmasinda gozlenmektedir.” Kiiresellegme literattiriinde dikkati gekeh gok uluslu girketlerdir (CUS). CUS"Iar kii- resellesmeye bakisa gére bazen dinamo bazen de adeta giinah kegileridir. Gorz, kiiresel- Jesmeyi, onlarin baskilanmin eseri olarak goriir. “Kuresellegme, bu aktorlerin (firmalar- ulus 6tesi sirketler) kendi iktidarlarim dinyaya dayatmak igin dayattiklan bir baskilar biittiniidiir” (Gorz 2001:31). Giddens ise, kiiresellegmenin yaraticist olarak One stirilen CUS "lann diinya ekonomisi tizerindeki etkinliklerinin ve k6tiildk kaynags olarak gortil- melerinin abarult oldugunu ve bu bakigin degistigini ileri siirer: “Kapitalist ekonomik iligkilerin ktiresellegmesi, dev sirketleri hem iilke ekonomileri hem de biittin olarak diin- ya ekonomisinde hakim bir konuma getirir gibi gorinmektedir. .. solun baz1 kesimleri arasinda bir zamanlar gok popiiler olan, biiyiik sirketleri her tirli kOtiligtin kaynagh ola- rak gésterme tavri artik pek itibar gormemektedir” (Giddens 2002; 92-93). Bu sirketle- rin her tirld kétdligin kaynaih olup olamayacagi tartigma gotlirebilir ancak diinya eko- nomisi tizerindeki ayricalikl konumlart tartisma gotiirmez gibi gériinmektedir Tablo-1:Kiiresellesme ve Cok Uluslu Sirketlerin Genisleyen Giicii (Milyar Dolar 1994) Uike ve Sirketin Adi Toplam GSYIH ‘Toplam Sirket Satislart Endonezya 1746 General Motors 168.8 Turkiye 1498 Danimarka 146,1 Ford 137.1 Giiney Afrika 1233 Toyota nit Exxon 1100 Shell 109.8 Norveg 109,6 Polonya 928 IBM 720 Malezya 685 Venezuela 590 Pakistan S71 Unilever 49,7 | Nestle 478 Sony 416 Ein biiyilk bes cok ulushu sirket Bl Az gelismis tilkeler 164 Giiney Asya 4513 Afrika 2468 Kaynak: UNDP, Human Development Report, 1997, s.92 84/ Fethullah Akin Tablo 11’de cok ulustu sirketlerin sahip olduklan gtici daha iyi kavrayabilmek igin bazi iilkelerin GSYIH'lannn toplamlanyla kiyaslamalan yapilmistir. Tirkiye agisindan mukayese etmek tizere bu rakamlara g6z atildifinda, General Motors’un toplam sirket satislarin Tiirkiye’nin (1994 yih igin) toplam GSYIH’sindan yaklasik 20 milyar dolar daha fazla oldugu goriilmektedir. Tabi ki, cok uluslu sirketlerin bu aktiflerinin biiyiikliiklerini kendi iilkelerinin GSMH"lerine oranm esas aldigumuzda, bu biiyiikliiklerin gok da 6nemli olmadiklan g6- rilebilmektedir. Mesela ABD’nin GSMH’s1 yaklasik 11 trilyon dolardir. Bu ilkenin en biiyiik cok uluslu bir sirketi olan General Motors’un 168.8 milyar dolarhk satis hastla- tunin bu iilkenin GSMH’sma oram %1.5 civarinda olmaktadhr. Yine Diinya gapinda, son birkag yilin toplam dogrudan yabanci sermaye yaurimina baktugimrzda, yukarda iddia edildigi gibi Cok Uluslu Sirketlerin diinya ekonomisi iize- inde gok da etkili olmadiklan ortaya gikmaktadir, Dogrudan yabanci sermaye yatirim- larinin son birkag yillk ortalamas: olarak dagalim: s6yledir: yillik ortalama 800 milyar dolar dogrudan yabanci sermaye yatirim: yapiimaktadir. Bunun % 80°i 640 milyar dola- 11 7 tane en zengin ilkeye yapilmaktadir. Geri kalanin % 80°i olan 128 milyar dolar ge- ligme derecesi nispeten yiiksek on tane iilkeye yapiImaktadir. Bu iilke grubunu Cin, Gi- ney Kore, Brezilya, Taiwan, Meksika, ispanya, gibi hizh gelisme saglayan lkelerden olusmaktadir. Diger biitiin geri kalan iilkelere ise yalnz 32 milyar dolar yatrnm yapil- maktadir, Diinyanin en fakir iilkelerinden yaklasik %50’sine hemen hemen hig yatirim yapiImamaktadir, Tiirkiye’ye ise, 1954 yilindan 1980 yilina kadar yalniz 280 milyon do- lark dogirudan yabanci sermaye yatinm yapilimsg, 1980-1990 déneminde yillik ortala- ‘ma 500 milyon dolara, 1990°dan giiniimiize kadar olan dénemde ise yillik ortalama 1 milyar dolara yiikselmistir Yine dogrudan yabanci sermaye yatimlannin iilkelerin ekonomik kalkinmalarinda ok dnemli yeri bulundugu yapitan ekonometrik galigmalarda tespit edilmistir. Ekono- mik bilyimeyle dogrudan yabanct sermaye yatirim miktan arasinda gok siki bir Korelas- yon vardir. (M. Ferhat. Emil, M. Tugrul Vehbi, 2003) Ancak “CU$’in 1970 yilinda 700 olan sayilari 1995°te 40,000’e yiikselmistir... cok uluslular dinya gapinda biitin patentlerin %70'ini ylirlitmektedir”. (Ongun, 2002: 135 aktaran Karliner, 1997, 5) En bilyikk 350 cok uluslu, global ticaret iginde yuzde 40° Lk bir paya sahiptir. Kirresellesmenin ilerleme mi yoksa Batt emperyalizminin bir uzantist midir? Kir esellesme ortaya gikardigi sonuglar bakimundan iki sekilde ele alin, Kiiresellesme yal- mizca zengin devlet-bireylerin cikarint Kollaysp zayiflan daha da giigstizlestirdigi igin ik- tidar sahibi Bau’nin yeni emperyalist yiiziidiir. Bunun tam kargisinda yer alan bakis ise kiresellesmeyi insanligin ulastigr ilerlemenin bir géstergesi olarak gormektedir. Il. Kiiresellesmeyi Emperyalizm Olarak Okumak Kiiresellegme hem ekonomik hem de sosyo-kiiltiirel yénleri olan uzun bir gegmisin sonucu olarak gértilebilir. Onu emperyalizm olarak okuyanlar gecmisin mirasma dikkat Kiiresellesme, Kuzey-Giiney ve Yoksulluk | 85 gekerler. “Tarihsel bir yaklagimla kiiresellesme, bat kiltirtiniin diigiince tarzlarmin eko- nomik érgiitlenmesini destekleyen ve sémiirgecilik ve emperyalizmi destekleyen uzun bir gelenegin sonucudur” (Ghai 1998:38). Kiiresellesme_elestiricileri tarafindan *Em- peryalist Bati’nin yeni yiizii, gok uluslu sirketler gibi baskin aktorlerin iktidarlan igin da- yatilan baskilar biitiinit olarak okunur. Cok uluslu sirketlerin bu kadar n plana gikma- larina sebep, yukarda (Tablo 11'de ) gosterildigi gibi ilkelerle kryaslanabilecek kadar ekonomik giice sahip olmalandir. Bu dev ekonomik giig bir gok ilkede ekonomik kriz cikarmaya bile neden olabilir. “Hier biri ortalama bir lke ekonomisinden daha bilylik iglem diizeyine ulag- mis transnasyonel sirketler; artuk devletleri, énlerine kaup kovalayabilecek bir gu- ce ve etkinlige ulagms durumdalar. Bu durum, bilinen sermaye devlet iliskisinin yeni bir bigim almast demektir, Sermayenin ktiresellegmesine eslik eden ulus-d letin aginmasi, devletin, kurese] sermayenin ihtiyaclart dorultusunda yeniden bi- simtendirilmesinin goktan gindeme geldigini sdylemek erken degildir'” (Baskaya 1999:20-21). ‘Ulusitesi sirketlerin bu biiytik siki pazarhiklaridir. Dev sermayeli sirketler yatrim yapmak igin gidecekleri yerden aza- mi kar elde etmek igin gerekeni yaparlar. “(Firma) ulus devletlerle bag basa pazarlik eder, onlant kendi aralarinda reka- bete iter ve firma da Gretim birimlerini kendisine en elverisli subvansiyonlar ile ‘i elde ctmelerinin nedeni onlann ulus devletlerle vergi indirimlerinin saglandigs, en iyi alt yap: hizmetlerinin, disiplinli ve ucuz is- giiciiniin sunuldugu yerde kurar, Béylece devleti vergi almaya ve alacagi verginin ‘oranim belirlemeye dayanan egemenlik vasfindan yoksun birakan sermaye, ken- disine bir tur Ulke digik, bir yere bagly olmama garantisi salar” (Gorz. 2001:15) Anlasilacags tizere sermaye, en az maliyetle rekabet giiciinii en tist diizeye gikarma- ya caligacakur. Yaurimin yaprlacagi topraklar da yatirim vaadine dayanarak yapacagi vergi indirimleri ve ucuz isgiicii ile gergekte dev sirketlere hizmet etmekten dteye gide- meyecektir. Ulke igin tek énemli yarari belki de ucuz istihdam yaratarak igsizligi énle- mesi ancak cahsanlarin yoksulluklanimin “caligan yoksullar’ seklinde devam etmesidir. Kiiresellegme neden emperyalizm olarak okunur? Kiiresellesme neden yoksulluk ya- ratir? Veya yoksullastinimis tilkeler yaratir? Sorularimin yanitlant tamamen kiireselles- me, Bati ve emperyalizm arasinda kurulan baglanularla agiklanabilir. Ktiresellegme elestiricilerinden Parenti’ye gore (2002:14-22), Asya’da, Aftika’da, Latin Amerika’da yoksul degil yoksullastrrilmis iilkeler vardir. Ugiincii Diinya yoksul- Jugunu insanlarinin dretken olmamalan, topragin coraklig ve agin niifusla agiklamak emperyalizmi maskelemektir. Yoksullugun gergek nedeni yabancilarin sémiiriisti ve si- nifsal esitsizliktir. Parenti agin ntifus artigim yoksullukla agiklamanin dogru olmayaca- * ysa sosyolog Giddens tam da bu konuda ne kadar farkltdigtinmektedir: "Kilresellesmenin etkileri,ulusal ckonomiler iginde sikliklarastlanan tekel yada oligopollerin olugumunu bozmeya epilimlidi... Kapitalist dre- timin gok sBat edilen tekellegme efilimi aslinda, mulemelen simdi alu kazilan devlet ve sermaye arasindaki igbirlkgi baglanulara dayamyordu (Giddens 2002:93), 86 / Fethullah Akin Sim, agi niifus artuginin yoksullugun nedeni degil sonuglarindan biri oldugunu belirtir, Yoksullar, kalabalik ailelere sahip olma efilimindedir. Ciinkii ailenin ig giici ve gelir kaynaa, yashhkta da dayanagidir. insanlar yoksulluktan kurtulduklart zaman yeni tu- tumlar kazanmaktadirlar. Ugiincii Diinyada sosyo-ekonomik bir iyilegme ve ardindan gelen kadin haklarindaki gelismelerle dogum orantarimin azaldigana dair érmneklerin ol- dugunu belirtir Parenti. Dolayrsiyla yoksulluk ne asirt niifus artist ile ne yoksul iilkele- rin insan yapistyla ne de toprak yapistyla agiklanabilir. ‘Yoksullugun asil nedeni Baudir, Batnin smirgeciligi. Bat artuk topla tUfekle degil asker giiciiyle ele gecirip istila etmek yerine kiiresel sermaye akis1, kendi isteKleri, gikar- lari dogrultusunda hareket eden uluslararast finans kuruluslaniyla iilkeleri kendisine bag- Jamaktadir. Ulustararast sermaye akisinin dniinde hicbir kuralin taninmadiga kiireselles- me stireci, belki de Batinin yeni kolonizatér unsuru olarak gériilebilir. “Diinyanin eko- nomik kaderini bankacilarin ve gok ulustu sirketlerin insafina terk etmeyi Ongoren kiire- sellesme, emperyalizmin manuksal bir uzantisidir” Emperyalizmin mantiksal bir uzanti- st olan kiiresellesme, simir tanimayan sermaye akisint tahrip edici bir silah gibi kullana- bilir. Kiiresellesme caginda, diinya halklarmnm en korkung diigman: mali emperyalizm- dir, Bu yeni korkung silah gittigi yerlerde nasil bir etki yapmaktadir ki gittigi yerlerde onarilmast giig yaralar agmaktadir. Hatta bu silab dilke (vatan da denebilir) ayrimt yap- madan bulundugu her yerde ayn etkiyi yapmaktadir. “Sermayenin tarihte hig gérillmemis bir miktari tarihte hig g6rillmemis oranda yiiksek kar oranlars elde etti, Bu sermayeler giderek daha az emek kullanarak, d ha az ticret édeyerek, elde edilen karlar igin daha az vergi Sdeyerek (hatta hig ver- gi ddemeyerek) ve dolayisiyla tretimin neden oldugu toplumsal gevresel harcama- an, tiretimin ihtiyag duydugu altyapr harcamalarm: kargilamaya son vererek ar- tan miktarlarda zenginlik irettirmeyi bagardh... Para ekonomiyi kemiren bir para- zite, sermaye ise toplumu yagma eden bir les kargasina déniistii” (Gorz. 2001:15). Kirresellegme siireci ile birlikte zengin ve yoksul iilkeler arasinda gelir dagalimt ug rumu arttiZi gibi ilkelerin iginde de gelir dagilimindaki ugurumun artmast bir elestiri ko- nusudur. Yeldan (2001: 17), kiiresellesme stireci derinlestikge gelir daijslimindaki esit- sizligin derinlestigini belirtir. Kiiresellesmeyi emperyalizm olarak okumak onun olum- suz sonuglarin ngérmektir. Kiiresellesmenin olumsuz sonuglarindan bazilant gu sekil de aktanlabilir. (Aktan 2002: 246-258), (Gorz 2001:28). 1- Niteliksiz iggiiet acimasiz rekabetin kurbant olur cretler diiser 3+ Cahisma kogullan kétilesir, igler istikrarsizlastinhr (esneklik), igsizlik artar 4- Gelir dagilimi bozulur 5- Sermaye hareketleri a- makro-ekonomik istikrarsizhklara yol agar b- finanssal krizlerin ortaya gikmasina yol agar 6- Cevre sorunlan artar 7- Zengin ve yoksul Ulkelerin kendi iginde de adaletsiz gelir dajulim ugurumu gi- derek biiyiimektedir I Kiiresellegme, Kuzey-Giiney ve Yoksulluk ! 87 8- Sosyal giivenlik sistemi zayrflar 9- Diisiik iggiicii maliyeti az geligmis iilkelerde emek-yogun tiretime dayalt mallar- da kargilasurmal: tistinluk salar. Geligmig dlkeler, geligmekte olan ilkelerin emek-yofun tiretim yapan endiistrilerindeki rekabetine dayanamayinca, bu alan- da dis rekabete karst Koruma yollarina bagvururlar “Gergekte, en dog olarak geg 20. yilzyil kapitalizminin global genislemesi yada ‘turbo-kapitalizm’ olarak adlandinilan globallegmenin gagumizdeki etkileri, Geligmekte Olan Uikelerin mevcut soruntarina yeni sorunlar eklerken, kronik so- runfarin da agirlasirmssuir. Bu sorunlarin basinda artan esitsizlikler gelmektedir 1960 yilinda diinys nufusunun en zengin yiizde 20'si en yoksul yiize 20°lik bOlU- miiniin elde etiginin 30 katt bir paya sahipti, Bu oran 1994’te 78°e ulagmistir (UNDP Human Development Report, Aktaran Ongun, 2002 s.137) III. Kiiresellegme ve Neoliberalizm Kiiresellesmeyi bir gelisme olarak gorenler ise kiiresellesmenin imkanlanndan yararla- nabilen gelismekte olan iilkelerin durumlanins daha iyiye gétiirdiklerini belirtirler. Yirmi yil 6nce diinyanin en zengin ekonomileri olan G-7 tilkelerinin dinya GSMH’sindaki pays % 90 idi. Bu giin bu oran % 50°ye inmistir. Diinya niifusunun dort- te tigiinti barindiran iilkelerin pay % 10°dan, % 50°ye yiikselmistir. Satin alma giicii pa- ritesiyle’ hesaplandiginda Gin, diinyansn ikinci, Hindistan beginci biiyiik ekonomisidir. Brezilya, Rusya ve Meksika ekonomilerinin her biri Kanada’dan daha biiyUkttir. Global kapitalizm, bu sistemden yararlanabilen iilkelere hizia zenginlesme ve yoksullugu orta- dan kaldirma imkant getirmistir” (Karluk 1998:5) Kiiresellegmeye yéneltilen en dnemii elestirilerden birisi de gelir dagalmindaki esit- sizliklerin artmasidir, Ancak kirsellesme taraftarlani igin durum pek de béyle degildir. Kiiresellegme ile birlikte esitsizlikler azalmakta ve yoksullarin aldiklan gelir payt art- maktadir. “Dainya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) adh kurulus tarafndan 1998 yihnda yayinlanan Diinya Rekabet Giicti bashgint tastyan caligmada? global- lesen diinyada rekabet giictind arttrmaya ynelik politikalarla gelir esitsizlikleri arasinda pozitif degil, aksine negatif bir iliski oldugu sonucuna varilmisue. Bir baska ifadeyle, rekabet giicintin arti ilkelerde gelir egitsizlikleri de azalma edi limi gostermektedir. Yine ayn arasturmaya gore kamuoyunda belitli kesimlerde niifusun en alt yuizde 20°lik kesiminin milli gelirden aldygu payin stirekli azalmak- ta oldugu gene! kamsinin hakim oldugu belirtilmektedir. Ancak bunun dogru ol- madigt, aksine en yoksul ytizde 20°Iik kesimin reel gelirlerinin de artmakta oldu- ‘Su ortaya konulmaktadt” (Aktan 2002:263), # Satin alma ict paritesi(SGP): SGP ayarnda, bi dolann GSYIH Uzerinde satin alma gli, bir Amerikan do- lannin ABD dcki GSYIH tizerindeki satin alma gli ile aymidr. 2 Bkz: Andrew M. Wamer, “Income Distribution and Competitveness", in: World Economic Forum, Global Competivveness Report 1998. pp.30-37 88 / Fethullah Akin Oysa kiiresellesme kargitlan rekabet gliciini elde edebilmesi icin sirketlerin daima maliyetleri disiirtict yénde hareket ettiklerini, maliyetlerin dligmesine neden olan énem- li etkenlerden birinin de isgilik oldugu, dolaysstyla iggi ticretlerinde diigsmenin kaginil- ‘maz oldugunu ileri stirerler. Dusk iggi Ueretleri, iggilerin belirli araliklarla, dénemsel galistirilmalani (esneklik) gibi faktérler yoksullugun ortaya gikmasina neden olmaktadir Ancak yukarda belirtilenler bazen durumun farkl: sekilde gelistigini gistermektedir. Kiiresellegme Karsitlarimin bir baska elestiri noktasi, sermayenin daha az maliyetle (vergi-iggilik-altyaps yaurrmlarinin en aza ulastigs) elverisli yerlerde (az geligmig- gelis- mekte olan iilkelerde) yatiima yénelmesiydi. Ancak kiiresellesmeyi sermaye akigimin si- nmsiz bir sekilde Kuzey digindaki iilkelere yapildiga ve buralardaki (insan ve dogal ) kay- naklarin sOmirildiigii mekanlar olarak gormek de gergeZi yansitmayabilir. Clinkii ser- maye akisinin olabilmesi igin tek etken ucuz iggticii ve vergi indirimleri olmayabilir. “Geligmekte olan iilkelere yapilan yabanci yatwrmlar artmasina ramen gelismis til- kelerdeki yabanci yatirum oram biiytimesini siirdtirmektedir. Geligmekte olan iilkelerde- ki Uretimin cekici yonlerinin yaninda bazi olumsuz yOnleri de vardir. Ornegin diigik ig- giicii maliyetine kargik daha az kaliteli alt yap1_ya da daha az kaliteli iy gticii_ bir en- gel olabilmektedir. Bu tilkelerde alt yapinin yetersizligi oldukga énemli bir baska engel- dir, Son olarak da bu lkelerdeki egitim standartlan_ hala endiistriyel tlkelerin ok ge- risindedir.becerikli iggiiciiniin eksikligi bu Uikelere yapilacak karmagik teknolojik ope- rasyonlari simirliyor (Kotler 2000; 183). Ustelik uluslararas: sermayenin akis yoni gizden gegirildiginde istikametin daha cok geligmis tilkeler oldugu daha da netlesmis olmaktadur. “Genelde mali piyasalarin uluslararasilagmasinin artmasina ramen, “global: lesme"de sermayenin rolii aslinda simdilik gok sumrh kal. Biiyik Britanya’nin ta- sarruflarmin yaklagik yansim: yabanet Ulkelere yauirdigy dénemlerin gok gok wza: Bandayiz. Giintimiizde zengin ilkelerin sermayesinin yiizde 1 ila 2’si Guney ilke- lerine yatirilmaktadir. Bu rakamlar, yoksul iilkelerin kendi sermaye birikimlerinin ylzde 10°undan daha azmt temsil ederler” (Cohen 2000: 51). IV. Dogu- Bati’dan Kuzey- Giiney’e Aklin, bilimin ve bireyin ne gikugi Batt ile duygu ve cemaati-toplumu én planda tutan ‘biz’ anlayisinin egemen oldugu Dogu; 17, 18 ve 19. yiizyillarda diinyanin genel anlamda ele alsnisinda temel ayrmlardi. Dou ve Bat toplumlan, genel karakteristikle- ri agisindan ayirt edilebilirlerdi. Dou Baty ayrim: sadece cofrafi faklihk olmanin éte- sinde bir dikotomiydi. Dou, siyasal anlamda anti-demokratik, despot hikiimdarla ida- re edilen, bireyin daima cemaat ve devlet karyisinda ézgiirliklerinin elinden alinarak, bi- reyselligin ve dzgirliigiin bastunldigs, birey ve devlet arasinda, demokrasiyi gliglendiren sivil ara yapilanin olmadig bir mekan diinyasina gonderme yapilan bir kavramdt Bat ise bireyin siyasi, ekonomik (girisim) ve dini Szgiirliklerinin gelismesine uy- gun bir zemin hazarlayan, devlet ve birey arasinda, bireyin hak ve taleplerini savunan ve Kiiresellesme, Kuzé -Giiney ve Yoksulluk | 89 bu anlamda, devlet karsisinda toplumun sesi olan sivil alant genisletmeye galigan, bu- nunla da demokrasiye katkida bulunacag: savim tasiyan bir zihniyete gondermede bulu- nur, Dogu-Bat kavramlan, Japonya mucizesi ile birlikte cografi bir farklihg: anlatmanin digina gikarak daha cok sosyo-kiiltirel ve siyasal bir sembol haline d6niistii, Japonya, modernlesmenin sadece Batt diinyasina mahsus bir durum olmadi{im géstermisti. Diinyanin Dogu ve Batt geklindeki ayrim ilk anda zihinsel, sosyo-kiltiirel bir ayr- mt ortaya koyarken; Kuzey ve Giiney daha gok ekonomik olam ifade etmek igin kulla- nilan bir ayrimdir.Yerkiirenin kuzeyi, gelismis tiikelerin bulundugu cografyays; Giiney’i, geri kalmis ya da gelismekte olan iilkelerin bulundugu cografyay: temsil eder. Kisaca Kuzey zenginligi temsil ederken; Giiney yoksullugu temsil eder. Giiney tilkelerini niteleyen bir baska kavram daha vardir: Ugiineti Diinya. Ugiinci diinya tlkeleri sémiirgecilikten kurtulmus, tanma dayal: ekonomiye sahip geri kalmis veya biraz daha farkh olan geligmekte olan iilkeleri ifade etmekte kullanilan kavramdsr. Uciineti Dunya dlkeleri, kapitalist Bau toplumlarmin ve tkinci Diinya yani sosyalist il- kelerin iziedikleri ekonomi politikanin diginda ayn bir iigiineii yol arayisr iginde olan il- kelerdir. Kapitalizm ve sosyalizm diginda tigiincii bir yolun olup olmadigint bulmaya ga- gan ve bu arayis igindeyken higbir blok iginde yer almaytp! adeta ekonomik olarak ken- di yagtyla kavrulmaya galssan iilkelerin durumunu anlatmak igin kullamlan bir kavram- dir, Ugiinet yolun gukist igin, devletin kendi igine kapanarak kendi ig dinamiklerini ha- yata gecirmesi dnerilmektedir. Ueiinett Diinyacihk, iki kutuplu bir diinyada higbir kutba dahil olmak istemeyen il- kelerin ideolojik tercihleri olarak gérilebilir. Omegin 1930'lu yillarda geng Turkiye Cumhuriyetinde Atatiirk’tin deyigiyle, geryek savas olan ekonomik savagin kazanilabil- mesi igin Kadrocularn énermeye galistiklan da buna benzer bir modeldi; Sovyetlerin ve Batt’ devletlerin izlediklerinin disinda bir yol izleyerek gajidas uygarha yakalamak. Gérildiigi gibi Ugiine Diinyacihk daha gok ideolojik bir tercihe vurgu yapmaktadir. “Uciineil Diya adi, ideolojik bir segimi gisteren_siyasal bir gruplasmay1 ifa- de ederken, “Giiney” s&zctifii esas olarak “azgelismislik” ve yoksullugu ifade et- mekte ve bu agidan ekonomik ve sosyal bir anlam tasimaktadir. Oysa Uciincti Diinyacilik, bulunamayan bir Ugiincii yolun izlerini aragtirarak, ige d6niik bir kal- kinma modelinin temellerini atmay dilsiiniiyordu. Ama bu giin “Gilney”, geligmis iilkelerin dar cercevesine girmek igin gerekli kosullara sahip olmayanlart ifade eder” (Bessis 1998:46). " Aslinda bu blok dist kalma da zamanla kendi blokunu olusturmustur. Birlegmis Milletler catist alunda Ugtin- ti Dunya'nm dayanigmast fikri etrafinda birlegen UgUine Diinya Uikeleri UNCTAD’: (Kalkinma igin Birles- ‘nig. Milletler Program’nin) dogmasina neden olmuslardhr. UNCTAD'in amaci GATT ve IMF gibi ulustara- rast serbest ticareti savunan drgitlerin karsisinda kelkinmakta olan ilkelerin gikarlanm savanmakti (Assidon 1998:13). 90 / Fethullah Akin ‘Ugiincii bir yol arayisimin ifadesi olan Ugiincii Diinyacilk artk énemini yitirmis g6- riinmektedir. Ciinkii kalkmmakta olan iilkeler bir araya geldikleri zaman ne diinya tize- rinde etki birakacak bir politika gelistirmeye ne de Uciinci Diinyanin simirlan igerisinde kalmak istemektedirler. “Guney tlkelerinin bu giin Kuzey komsulanyla birlesme ola- naklarinin pegine diigtiklerini giriiriiz. Ornegin Meksika, Kuzey Amerika Serbest Dola- sim Anlasmasi’nt (NAFTA) gelecek refahun anahtari olarak gérmektedir (Bessis 1998: 49). Cin, Hindistan gibi Uctincti Dimyamn hem askeri hem de ekonomik hacim yéniin- den Onde ilkeleri aruk Uciincii Diinyamn temsilcileri olarak ortaya gikmamaktadirlar. Bunlar ve digerleri diinya ekonomisi ile bitiinlesmenin yolanm aramaktadirlar. “G- ney’in bilytk devletleri artk Ugiineti Dinyacihgin s6zciligine soyunmuyorlar. Her koyun kendi bacagandan asilir misali, herkes ark kendini kurtarmaya galismaktadir” (Bessis 1998: 50). Kuzey zenginligi, Guiney yoksullugu ifade etmektedir, derken, Kuzey’i tamamen zengin, Giiney’i de zenginlerden armmus olarak ele almak, Kuzey’de var olan yoksulla- 11 ve Giiney’deki zenginleri gzden kagurmak olur. Oysa “zengin Uilkelerle yoksul iilke- lerden séz ederken birinci gruptaki iilkelerde milyonlarca yoksulun ikinci gruptaki tilke- lerde de binlerce zenginin oldugunu unutmamaliyi2” (Parenti 2002:74), Artik zengin til- kelerde yoksullarin varhii olaganlasmsur. Ancak Kuzeydeki yoksullukla Giineydeki yoksulluk arasinda fark vardir. Kuzeyde yoksulluk sayica az bireyleri ifade ederken Gii- ney'de kitlesel bir yoksulluk géze garpmaktadir. Giiney’deki kitlesel yoksullugun nede- ni kalkinamama olarak gériiliir. Giiney’‘deki yoksullan “topluma dahil edilmesi” gereken atomize bireyler grubu olarak gérmek miimkiin degil. Tersine bu kitlesel yoksullugun varlig, toplumun kalkinma ve toplumsal biitinlesme projesini gergeklestirmeyi bagara- madiginin somut isbaur"dir (Lautier 1998: 114). Kuzey kitlesel diizeyde yoksullukla karsilaymamasina ve yakin gelecekte bayle bir durumun vuku bulma ihtimalinin olmamasina ragmen yoksullugu kiiresel bir sorun ola- rak gormektedir. Bunu kiiresel bilingle mi yani bir dinyalt olma bilinci ile mi yoksa ig- giidiisel bir savunma giidiisi ile mi agiklamak miimkiindir? Diinya nimetlerinden onurlu bir sekilde faydalanma hakki tiim insanlara esit olarak daatilmalidir. Guinkii bu diinya bir tane ve hepimizin faydalanmast igindir. Dolayistyla onlann da bu ekonomik, sosyal, kiitiirel nimetlerden faydalanabilmeleri igin; yaganabi- lir bir diinya igin gereken ekonomik destegi vermeli ve siirdiirilebilir bir kalkinmanin igine gekilmelidirler. Kiiresel bir biling bu diisiincelerle yoksulluga ve yoksul ilkelere yaklagirken savunma iggiidiisti, kendisi gibi diinya nimetlerinden yeterince faydalana- mayan bu kitlenin bir giin mutlaka kendisi igin varolugsal bir tehdit olusturacaiim: diist- nerek onlari potansiyel bir tehlike olarak gorebilir. “... En yoksul iilkelerin yoksul kitle- lerindeki bezginlik ve gerginlik yeni diinya diizeni igin agir bir tehdit olarak gériilmek- tedir, Kuzey bu giin bu fakirlerden, diin barbarlardan korktugu gibi korkmakta ve korun- mak istemektedir” (Bessis 1998: 51). Ancak dikkat etmek gerekir ki kendileriyle ktyas- lanamayacak silah ve asker giictine sahip Kuzey tilkelerinin yaninda ayakta bile durama- yacak haldeki_ yoksul iilkelerin ortaya cikarabilecegi tehdit pek kayda deger gibi gortin- Kiiresellegme, Kuzey-Giiney ve Yoksulluk [91 memektedir. Bu ancak gorsel anlamda goriinti kirliligini ortaya cakaracak bir tehdit ola rak goriilebilir. Kiiresellesme siireci Kuzey ve Giiney iliskilerini nasil gekillendirmektedir? Cohen'in dedi&i gibi (2000:39), giiniimiizde kiiresellesme zengin iilkelerde-artik yoksul tilkelerde deBil- korku yaratmakta midir? Eger bu korku varsa nerden kaynaklanmaktadir? Biline- nin tersine kiirsellegme zayif olan: kollayan bir siireg olarak mu islemektedir? Cohen (2000), kiiresellesmenin zengin iilkelerdeki etkisini ‘sanayisizlesme korkusu’ kavram ile agiklamaya cahsir. Sanayisizlesme korkusu, bir dlkenin sanayilesmesinin diger iilkenin sanayisizlesmesine neden olmasin: ifade eden bir durumdur. Cohen (2000:48-53), bir gok Ugiincii Diinya iilkesinin ondokuzuncu yiizyilda ingiltere ile yap- uklan ticaretle sanayisizlestirmeci etkiyi yagadiklarim belirtir. Ancak bugtin, kireselles- me zengin iilkelerin sanayisizlegmesinin habercisi gibidir. Ciinkii Gtineyin sanayilesme- sinin motoru olan diinya ticareti Kuzeyin kismen sanayisizlesmesine neden olmaktadhr. Ancak bu eskiden oldugu gibi sanayisizlesme korkusu noktasinda degildir. Giney, diin- ya ticareti ile zengin iilkelerdeki tekstil, giyim, gelik fabrikalar, gemi yapimeihizt gibi geleneksel sanayi sektérlerini tehdit etmektedir. Bu durumda kiiresellesme, zengin iilke- lerin aleyhine ve giiney lehine bir siireg gibi goriinmektedir. Ancak durum pek de dyle de{ildir. Bugtin gelismig Kuzey iilkelerinin rekabet giictinii olusturan fikir iireticileri ya- ni ‘sembol analizcileri? vardir Sembol analizcileri, faaliyetleri dorudan dogruya kiirsel ekonomiye bal olan problem géziiciiler, entelektiiellerdir, Sembol analizcileri kiiresel- Jesmenin nimetlerinden yararlanan bir gruptur. Urettikleri fikirlerle de zengin wlkelerin kiiresel rekabet giiciinii olustururlar, Giinkii nesne dretimi gelismekte olan iilkelere fikir iretimi geligsmis ilkelere aitmig gibi gértinmektedir. “Nesne ve fikirler arasinda basit ve teme! bir fark vardir: Nesneler tiiketilecek- leri her sefer igin tretilmek zorundadirlar, fakat fikirlerin_onlant kullanacak herkes igin sadece bir kere Uretilmeleri yeter. Bir nesne olarak kisisel bir bilgisayan diigi- niin (PC), genellikle bir seferde sadece bir kisi tarafmdan kullanilir. Simdi de bir bil- gisayarin islemesini salayan bir yazilim programunt distiniin, aym anda bir milyar insan tarafindan kullanilabilir.,.Eger bir milyar Cinli yarn bu yazilim kullanmaya karar verse, bugiiniin kullanicilannin kullanmlar kisitlanmayacaktr..."Fikirlerin” pazari biiyiirken yeni fikirler icat etmek de daha karh hale gelecektir. Ayn: icat hig- bir ek dretim maliyeti getirmeksizin sonsuz kere satslabilir.” (Cohen 2000: 54). Kuzey ve Giiney arasindaki yeni igbiliimii de bu dogrultuda su sekilde gelisir: “Kuzeyde “fikirlerin” iretimine yatrim yapmak, simdiye kadar oldugundan da “kar- Lh” hale geliyor, oysa Giineye bu fikirlere kargilik diigen nesnelerin tiretimi birakalms du- rumda . Bu yeni isbéllimtinii sinayacak pek gok Grek var: Yazilimlar Kuzeyde tasarla- mir, bilgisayarlar Giineyde yapihr; Kuzey Afrika veya Asya’da imal edilen ayakkabila- nn tasarimlan ve pazarlama kampanyalan: Kuzeyde yapihr; Televizyon dizileri Kuzey- de iiretilir; televizyon aygitlari Giineyde” (Cohen 2000:55).. 92 / Fethullah Akin V. Dogu- Bati’dan Kuzey- Giiney’e; Peki Oradan Nereye? Modern diinyadaki zenginligin sembolii Amerika, zenginligin zirveye giktygu bir iilkede dibe vuran yoksulluk paradoksuna uygun bir émektir. Gergi Amerika’da yoksul- lugun baska sebepleri de olmakla birlikte Anuradha, her tilt diizenlemeden yoksun kiiresel sermaye akigimn sadece Giiney'i degil, ABD'yi de etkileyerek, orada bir “Giiney” olusturdugunu ileri stirer. “ABD’de de zarar giren bir Giiney vardir. Borg ve aciklarin agin askeri harcamalar artinca zenginlere yapilan vergi indirimleri ile yiik yok- sullarin, kadinlarin, gégmenlerin, beyaz-olmayanlanin ve iggilerin_sirtina” yiklenmekte- dir (Mittal 2001: 54-55). Amerika’nin Uginci Dinyalilagmast bir efsane mi? Yoksa gercekten izlenen ekono- mik politikalar (neoliberalizm), uygulandigs tiim tilkelerde kiresel bir yoksul kitle mi or- taya cikarmaktadir? Kiiresel ticaret Amerika ve diger gelismis iilkelerde yoksullugu art- ‘turmakta midir? Amerika’nin Ugiincti Diinyalilagmasi dusincesinin altunda, Amerika’nin geri kalms- gelismekte olan tilkelerden emek-yogun ya da imalat sektériine yénelik yaptigi ithalat- larin yattsgi diigiincesi yer almaktadir. ABD’nin bu dlkelerden yaptigh ithalatlar kendi imalat sektdriin’ ve emek-yofun tretim sektoriinde galisanlari olumsuz yOnde etkile- mekte hatta onlan bazen igsiz de birakmaktadir. Boylece Amerika’da Ugiineil Diinya’y1 animsatan bir igsiz ve yoksul kitle ortaya gikmaktadir, Amerika’nin Ugiincti Dinyalilasmasim bu nedene baglayan giriig iki noktada ele rilebilir. Cohen’e gore gelismis tilkelerin geligmekte olan iilkelerle yaptiklan ticarette it- halaun oldugu sektorde bir igsizlik ortaya grkmakta ancak bu oran genel isgiicti agisin- dan diisiiniildiigiinde ciddi bir oran olarak gériinmemektedir. “ABD’de Gtiney tilkelerin- den yapilan ithalattaki artisin, imalat sanayiindeki vasifsiz iglerin yaklasik % 6’sun1 yok ettigi tahmin edilmektedir. Fakat imalat sektdrii, ABD iggiiciiniin sadece % 18*ini i dam etmektedir” (Cohen 2000:56). Yiizde althk bir dilimin igindeki yiizde onsekiz ra- kamu kiigitk bir oran olarak ele alinmakta ve hem kiresellesmenin yoksullugu arturdigi- na dair ileri siirilen goriig hem de Gineyden yapilan ithalatlarin ABD'de emek-yoxun piyasay: tahrip ettigine dair gériig pek mithimsenmemistir Diger yandan Zengin Kuzey iilkelerinin sermayeye dayanan mallar ihrag ettigi ve emege dayali mallar ithal ettigi fikrinin (ki geligmis ilkelerde igsizlik-yoksulluk nedeni olarak ileri stirilmektedir.) gergeifi yansitmadiit ileri siirilir. “Zengin ilkeler tarafindan ihrag edilen mallar gok emek ve az sermaye gerektirir” (Cohen 2000:51). Oyleyse yoksullugun nedenleri nelerdir? Neden Geligmis iilkelerde yoksulluk hala Snlenememistir? Cohen (2000-61-63), yoksulluga neden olan siipheliler listesini gu se- kilde agar; Kuiresellesme, hizmet ekonomisine gegis (Ciinkii tigiincii sektérlesme vasifl, isler yaratir vasifstz isleri yok eder, g6g (1980°ler boyunca Amerika’da 10 milyon vasif- siz gdgmen tim vasifsiz iggilerin % 20’sinden daha fazlasin: saflamaktadir), sendikala- nin dagilmasi ve devletin yasal miidahale alaninin daraltilmast. Kiiresellesme, Kuzey-Giiney ve Yoksulluk | 93 Geligmig ilkelerde de yoksullarm olaganlasmis varhgi Kuzey ve Giiney arasinda keskin bir ayrimin ark kalmadigana igaret etmektedir. Diinya aruk yerkiirenin giineyin- de yer alip, iginde kuzeyin adaciklarmn bulundugu mekanlara sahit olmaktadir tabii ki kuzeyi igin de benzeri bir durum séz konusudur. Yeni kapitalist ilerleme modelinin en saygin stratejistlerinden biri olan Keinichi Ohmae’nin goriisti olan gizgiler halinde iler- leme bu Gorz’a gore bu durumu gok iyi ifade etmektedir (Gorz 2001: 38); “Ulkeler ya da belli bir ilke degil, kisi basina diigen gelirin tilkenin geri kalan niifu- sunun gelirinden 10 ila 20 kat daha fazla olacaju belirli bilgelerin gelismesi. Sonug ola- rak “geligme” bu bélgelerin dislina tasmamali, bu bélgelerin zenginlikleri ulus devlet ta- rafindan yeniden dagiulmamalidir. Obmae’nin tavsiye ettifii model, Cin, Hindistan, Malezya, Meksika ve Brezil- ya'da..ortaya gikmakta olan modelin ta kendisidir.” Aruk Kuzey ve Giiney net gizgilerle birbirinden ayrilamamaktadsr. Giney’de Kuze- yi aratmayan zenginlik gistergelerine kick adaciklar seklinde de olsa sahit olunurken, Kuzeyde de Giineyi aratmayan yoksullarn yasadiklan’ mekanlar dikkat gekmektedir. Auk birbirinden kolayca ayrilabilen cografi bilgelerden deBil birbirlerine mekan olarak ok yakin ancak dzellikler agisindan cok uzak kiigiik adaciklardan bahsetmek daha dog- mu gibi gériinmektedir 94/ Fethullah Akin KAYNAKCA Aktan, Coskun Can, Yoksulluk Stratejisi, Hak fg Yayint, 2003 Ankara. Bessis, Sophie. “Ugiineii Dinya’mn Buginkt Hali”, Ugiined Diinya’nm Sonu mu?, (Der, Serge Cordellier), Cev. A. Insel, B. Giirbiiz, A. Akargay, Iletisim, Ankara,1998 Baskaya, Fikret. “Kuresellesme ve Kapitalizmin Miizminlesen Krizi”, Kiiresellesme mi? Emperyalizm mi? Piyasaci Efsanenin Cokiigti, (Der.) Fikret Bagkaya, Utopya, Ankara, 1999 Bilgin, Vedat. (2003) “Kuresellesme Stirecinde Kiiltur ve Milliyetgilik”, Tiirkiye ve S yaset, Ug Aylk Yorum ve inceleme Dergisi, sayr:13, Ankara Cohen, Daniel. Diinyanin Zenginligi, Uluslarin Fakirligi, Cev. Dilek Hattatoglu, ile- tigim, Ankara,2000 Giddens, Anthony. Sosyoloji, (Yay haz.) H. Ozel, C. Giizel, Ankara, Ayrag yaymevi, 2002 Ghai, Dharam. “Yapisal Uyum, Kiiresel Butinlesme ve Sosyal Demokrasi”, Piyasa Giigleri ve Kiiresel Kalkinma, (Ed.) R. Prendergast, F. Stewart), Cev dil Eser, Is- tanbul, Yap: Kredi Yayinlari, 1998 Gorz, Andre. Yasadigumiz Sefalet, (1997), cev. Nilgiin Tutal, istanbul, Ayrint: Yayin- Jari, 2001 John Gerard Rugie, Constructing the World Polity, (Tabb 2001 Karluk, S, Ridvan. Uluslararasi Ekonomik, Siyasi ve Mali Kuruluslar. 4, Baski, Anka- ra, Turhan Kitabevi, 1998 Kotler, Philip; Jatusripitak, Somkid; Maesincee, Suvit. Uluslarin Pazarlanmast, (Cev.) Ahmet Bu§dayc1, 1997, Tiirkiye is Bankas1 Kiiltiir Yayinlar, istanbul, 2000 Lautier, Bruno. “Gtiney’de ve Kuzey’de Yoksulluk”, Ugiineii Diinya’nm Sonu mu?, (Der. Serge Cordellier), ev. A. Insel, B. Gurbiiz, A. Akargay, Iletisim, Ankara,1998 M. Ferhat, Emil, M. Tugrut Vehbi, (2003), “Uluslararast Sermaye Hareketleri ve Kal- kinma: Turkiye Orneyi” Ekonomik Yaklasim, Say 48, Cilt 14 Michaem Parenti. (2002), imparatorluga Haytr, Ceviri S Demirel, 1, Yildiz, Utopya Yayinlan, Ankara Mittal, Anuradha. “Amerika’y: Uyarlamak! (IMF ve Dunya Bankast’nn Dayattigi Ya- pisal Uyum Programlar: ABD'yi de Vuruyor”, Amerika: Riiya m? Kabus mu?, Der: G. Ozgiir, ME. Saking, Utopya, Ankara, 2001 Ongun, Tuba. (2002) “Globallesme Uzerine: Uluslararasi Toplantidan Notlar” Cem Al- par’ Anisina Armagan, Turkiye Ekonomi Kurumu yayim, Ankara: Nakleden, Karliner, Joshua (1997) The Corporate Planet: Ecology and polities in The Age of Globalization, Sierra Clup Boks, San Fransisco TUSIAT (2000), Tiirkiye’de Bireysel Gelir Dagslim ve Yoksulluk, Seyfettin Girsel, ve Digerleri, istanbul. UNDP, Human Development Report, 1997, s.92 Yeldan, Ering. (2001), Kiiresellesme Siirecinde Tiirkiye Ekonomisi, 2. baski, Lletisim, Istanbul

You might also like