j iyanet İşleri Başkanlığı Yunus Emre Divanı'nı prestij
baskıyla okurlarına sundu. Eseri yayına hazırlayan Dr. Mustafa Tatçı Bey. Diyanet İşleri Başkanlığı daha önce de Mehmet Akif Ersoy'un "Safahaf'ını okurlarına sunmuştu. Dr. Mustafa Tatçı Bey'in nefis önsöz, girizgâh ve Yunus Emre biyografilerinin de eserin büyük bir kısmında yer alışı esere verilen emeğin ağırlığını salık vermektedir. Tatçı, Yunus Emre Divanı'nı bizimle buluştururken dikkat ettiği en önemli unsur eserdeki dili güncelleştirme endişe sini bertaraf ederek okuru klasikleşmiş, gelenekselleşmiş sanatsal algıyı da örselemeden yeninin ve yeni zamanların da algısını meczetmesi ve eserdeki dün bugün buluşması nın zarifçe işlenmesi olmuştur. Yunus Emre hiç şüphesiz Türkçemizin en büyük mima rıdır. O bizim Türkçe dedemizdir. Türkçemizin dinî refe ranslarla birlik olup dili âdeta itikadi bağlamda inşa eden ve büyüklüğüne bu yönüyle daha da bir büyüklük katmış pirimizdir Yunus Emre. Hiç şüphesiz bu büyüklüğünün gereği Yunus Emre üstadımızın dil ile din değerleri bağla mında kurduğu akrabalığı her zaman en mühim bir endişe olarak algılamamız da bizim yegâne ödevimiz olacaktır. Yunus Emre bir derviştir, dil üstadıdır, kendi dilinin en büyük mimarıdır, çağını her yönüyle okuyan ve yüzyıllar sonrasına mesaj ve iletilerini aktarabilmiş bir Anadolu ere nidir... Yunus Emre'miz her şeydir her şeyimizdir, kabul; ALLAH'IN İRADESİ fakat en mühimi dilinin incelikli ustası oluşuyla dininin KARŞISINDA BİR değersel büyüğü olması arasında kurduğu örnek köprü MÜTEFEKKİRİN BİR dür. Bu tablodur Yunus Emre'mizi yüzyıllardır bize sev ERENİN BİR ŞAİRİN PÜR diren ve bizi kendisine borçlu hissettiren şey. Bu büyük DİKKAT VE MÜHEYYA değer bugün okurunu şekilsel ve niteliksel bağlamda da DURUŞUDUR YUNUS selamlıyor. Selamlamaya da devam edecek. EMRE'NİN DURUŞU. ONUN MAKAMI. ONUN Elimizdeki mezkûr eserin birinci baskısı İstanbul 2012 RUHANÎYETİ VE HER tarihli. Edebî Eserler dizininin 21. eseri olarak yayınlan ŞEYİ... mış. Kitap 448 sayfadan müteşekkil. Eserin son bölüm-
SAYl: 261 • EYLÜL 2012
YUNUS EMRE lerinde muhteşem bir kaynakça ve DÎVANI DÖNE DÖNE gelmeğe yüz tutmuştur OKUNMASI GEREKEN geniş çaplı bir de âdeta Yunus insan soyunun bu vesi VE HER AN YENİ Emre Divanı sözlüğü yer almakta lelerle... Görüldüğü gibi UFKÎ DEĞERLERLE dır. Yunus Emre'den seçme dizeler Yunus Emre bir anlamla KARŞILAŞILABİLECEK ve bu dizelerin dizinleri gibi iş ve BİR UMMANDIR. değil birkaç anlamı ver gayretler eserin şümullü ve büyük OKU VE AGÂH OL EY mek ve söz sanatlarını emekli olduğunun ipuçlarını ver OKUR DER ÂDETA deruni biçimde bize ulaş mektedir bize. DİVAN. tırmak konusunda da pir dir, pirimizdir... Dünyayı "Kogıl bu dünyâ bezeğin bu dünyâ sevilebilecek miktarda ve yel durur hayâl" dizeleri sadece bir ölçüde değerlendirerek şair hassasiyetinden doğmaz Yunus ne dünyayı ne kendini incitmesi dünya ile Emre'de. Dünyanın vazgeçilemez olduğu arasındaki dikkatli ünsiyet her biri ila-yı keli- ve dünyevileşmenin zirvelerde gezindiği şu metullah icabıdır. Allah'ın iradesi karşısında yaşadığımız modern zamanların aksine dilde bir mütefekkirin bir erenin bir şairin pür dik bu denli büyük bir mimar olmasına karşın kat ve müheyya duruşudur Yunus Emre'nin onun dil ile dinî hassasiyet algısını içe içe duruşu. Onun makamı. Onun ruhaniyeti ve meczedişi, bu dilsellikle dinselliği kaynaştı her şeyi... •, rıp buradan hareketle bir algı, bir değer üre timi sunumu Yunus'u büyüklerin de büyüğü Pirin sade, sağlam, dopdolu tarif ve önerileri yapmağa yeter umdelerdendir. Dünya boş, var insanlığa yönelik olarak. O lafazanlığa uğraşı alanı olarak insan soyunun seçtiği bulaşmadan yapar bunu. Ve fakat zorun ele menfez bir hayal, bir yel, bir anlık duyuş, ğinden geçirerek söylediğ^söz kolay fakat bir lahza bakış olup geçecektir. Esas kalıcı kolaycı söz değildir. Aksine bu sadelikle ve ardına düşülmesi elzem olan şey ya da paha biçilemez kıymet elde etmiştir. Eşitliğe, değerler manzumesi çok daha başkalardan insan kıymetinin yüksek ahlaki değerle eş yahut ötelerdendir, der âdeta. oluşuna, adalete, hakkaniyete vurgusu yük sektir Yunus Emre'mizin. "Bir kez gönül Mekân bağlılığı, mekânsal bağımlılık, eşya yıkdın ise bu kıldığın namaz değil / Yetmiş ya bağlılık Yunus Emre'nin mücavir alanına iki millet dahi elin yüzün yumaz değil" diyen hiç ama hiç girmemiş yaban, yabansı kav pirin maksadı da maksada matuf hâlleri de ram ve sözlerdir. "Teferrüc eyleyü vardım aşikârdır. Bu sözden dersleri gerektiğinde sabahın sinleri gördüm." buyurur. Bir sabah çıkarıp almak erbabı söz ile cenab-ı insanın bir büyük ferahlama bir ufkilikle gezip dolaş övünmesiz ödevidir şüphesiz. mağa çıktığınız dünyanız o en an-ı demadem olduğunuz an yani bir de bakarsınız ki karşı Yunus Emre Divanı döne döne okunması nıza çıkmış bir mezarla sizi öteleri düşünme gereken ve her an yeni ufki değerlerle karşı ye ve öteleri idrake sevk edebilir. Yahut da laşılabilecek bir ummandır. Oku ve agâh ol ötelerden bir an yaşamışsınızdır da şimdiki ey okur der âdeta divan, Yunus Emre'mizin yaşadığınız anın kıymeti harbiyesi bu zama ruhaniyetine binlerce saygı, hürmet ve dua nın kıymetliliğine göre azalmıştır. Aklı başına ile...