You are on page 1of 2

Temel Hukuk

Cevap 3: Zilyetlik
1. Zilyetlik Kavramı ve Tanımı

Zilyetlik, sözlük anlatımı itibariyle "elinin altında bulundurma" demektir. Aslında Bu


sözün anlamında zilyetliğin öğlelerini de taşıdığını görmekteyiz. TMK'da da zilyetlik
tanımlanmamıştır. Sadece, "Bir şey üzerinde fiili hâkimiyeti bulunan kimse onun
zilyedidir" şeklinde ifade edilmiştir.

Bu yaklaşımlar altında zilyetlik kavramını şöyle tanımlayabiliriz: Kişinin isteği ile


taşınır veya taşınmaz malın üzerinde kurulan fiili hâkimiyete zilyetlik denir.

Zilyetlik, şu öğelerden oluşmaktadır.

i. Kişi ile eşya arasındaki fiili ilişkidir.


ii. Eşya, taşınır olabileceği gibi taşınmaz şeklinde de olabilir. Taşınırlarda eşyanın el
altında tutulması, taşınmazın ise kullanılmaması ve tasarruf edilmesi şeklinde
olabilir.
iii. Kişi ile eşya arasındaki ilişkinin, zilyetlik isteğine bağlı olması gerekmektedir. Kişi
bilmedi ve istemediği eşyaya fiilen sahip olsa bile, bilinmediği için onun üzerinde
bilinçli hâkimiyet kurulamaz. Örneğin, kişinin iradesi dışında çantasına atılan bir
saatten haberi olmadıkça, onun üzerinde bir fiili hâkimiyet söz konusu olamaz.
iv. Zilyetlik fiili hâkimiyeti gerektirir. Fiili hâkimiyet, kişinin malı istediği gibi tasarruf
edebilmesi, kullanabilmesidir. Bunun için, kişi ile eşya arasında sıkı bir irtibatın
bulunması gerekir.

2. Zilyetliğin Eşya Hukukundaki Önemi

Zilyetlik eşya hukukunda şu konular açısından önem arz eder.

i. Taşınır mallarda sahibinin dışındaki kişilere karşı aleniyeti gösterir.


ii. Taşınır malın mülkiyetine karine teşkil eder. Yani, kişini malin sahibi olduğunu iz
ve ipucunu gösterir. Karine olması nedeniyle her zaman aksi ileri sürülebilir. İspat
yükü, aksini ileri sürene düşer.
iii. Mal üzerinde filli hâkimiyet sağlar.
iv. Kişisel hakların üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesini sağlar. Üçüncü kişiler,
taşınırın kullanılmasına ve üzerinde tasarruf yapılmasına engel olamazlar.

3. Zilyetliğin Kazanılması

TMK’da zilyetliğin kazanılması şu başlıklar altında düzenlenmiştir.

a) Zilyetliğin Devir ile Kazanılması


Zilyetliğin devir ile kazanılması, daha önce bir başkasının elinde olan eşyanın, diğer bir
kişiye verilmesidir. Örneğin, Ali kitabını Veli’ye sattı. Yani kendi elinde bulunan kitabı vermek
suretiyle, zilyetlik devren el değiştirmiş oldu.

Zilyetliğin devri, eşya teslim edilecek kişinin temsilcisine de yapılabilir. Bu da zilyetliğin


devren kazanılmasıdır. Yukarıdaki örnekte, Veli’ye verilmek üzere, temsilcisi Cemil’e teslim
edilmesi halinde, zilyetlik devir yolu ile kazanılmış olur.

b) Zilyetliğin Aslen Kazanılması

Zilyetliğin aslen kazanılması TMK’da düzenlenmemiştir. Aslen kazanma, mülkiyetin aslen


kazanılması durumundaki kişinin zilyetlik halidir. Nakil ve devir yapılmaksızın, daha önce
üzerinde zilyetlik kurulmamış bir eşya üzerinde hukuki ve fiili hâkimiyet kurulmasıdır.
Denizden tutulan balık, dağda yakalanan ceylan üzerindeki zilyetlik, zilyetliğin aslen
kazanılmasına örnek teşkil eder. Zilyetliğin aslen kazanılmanın nedeni, balık veya ceylan
üzerinde daha önce herhangi bir kişinin zilyetliğinin bulunmamasıdır.

4. Zilyetliğin Kaybedilmesi

Zilyetliğin kaybı, kişinin isteği veya istek dışı eşya üzerindeki fiili hâkimiyetinin ortadan
kalkmasıdır. Zilyetlik iki şekilde kaybedilebilir. Kişi taşınırı terk eder. Örneğin, çöpe atılan
telefon gibi. Veya kendi isteğiyle satabilir. Örneğin, sattığı telefonu alıcıya teslim etmesi gibi.
Bu hallerde isteği ile taşınır devredilmiş olur.

Kimi zaman da isteği dışında mal elinden çıkmış olabilir. Örneğin, taşınır malın hırsızlar
tarafından çalınması gibi.

Huri KIZILHAN
205406055
Muhasebe ve Vergi Uygulamaları iö

You might also like