You are on page 1of 11

Kişilik Bozuklukları

Doğan ŞAHİN
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, İstanbul

Kişilik bozuklukları konusu son 30 yılda giderek daha


Ayırıcı Tanı
çok ilgi odağı olmuştur. Bunun başlıca üç nedeni vardır.
Birincisi, sosyo-kültürel ve aile ilişkilerindeki değişiklik- Psikoz-nevroz ayrımından
lere bağlı olarak, kişilik bozukluklarına rastlanma sıklı- nevroz-sınırda-psikoz ayrımına
ğındaki artıştır. İkincisi, kişilik bozukluklarının aile içi
ilişkilerde, sosyal ve mesleki uyumda önemli sorunlara 20-30 yıl öncesine kadar psikiyatrik bozukluklar psi-
yol açmasıdır. Üçüncü etken de, kişilik bozukluklarında kotik ve nevrotik olarak ayrılmaktaydı. Psikoz, gerçeği
daha önce pek bir şey yapılamayacağı inancı yaygınken, değerlendirme yetisinin ve içgörünün olmaması ile nev-
giderek tedavi edilebilir olduğunun görülmesidir. rotik sorunlardan ayrılmaktaydı. Daha sonraki yıllarda,
psikozlarla nevrozlar arasındaki sınırda yer alan bir grup
insan daha olduğu fark edildi. Psikoza yakın ama psikoz
Tanım olmayan, fakat nevrotik gruptan da farklı olan bu grup,
Kişilik bozuklukları; kişinin kendi kültürüne göre, bek- “sınırda” olarak adlandırıldı. Bu grup, gerçeği değer-
lenenden önemli ölçüde sapmalar gösteren, süreklilik lendirme yetisinin dolayısıyla, varsanı ve hezeyanların
arz eden bir iç yaşantılar ve davranışlar örüntüsüdür. olmaması ile psikozlardan, kimlik bütünlüğünün olma-
Ergenlik ya da genç erişkinlik yıllarında başlar, zamanla ması ve ilkel savunma mekanizmalarının kullanılması ile
kalıcı olur ve sıkıntıya ya da işlevsellikte bozulmaya yol nevrozlardan ayrılmaktadır.3,4
açar. Herkeste çeşitli biçimlerde görülebilecek kişilik
özelliklerinin, kişilik bozukluğu olarak değerlendirilebil- Kernberg,3,4 nevrotik, sınırda ve psikotik kişilik örgüt-
mesi için, bunların esneklikten yoksun ve uyum bozucu lenmeleri arasında, şu üç nitelik açısından fark olduğunu
olması, işlevsellikte belirgin bir bozulmaya ya da kişisel belirtmiştir;
sıkıntıya neden olması gerekmektedir.1 a. Kimlik bütünlüğü
Değişmeyen bu tutum ve davranış kalıpları şu alanlarda b. Savunma mekanizmaları
kendini gösterir: c. Gerçeği değerlendirme yetisi (Tablo 1).

1. Düşünce farklılıklarında (kişinin kendisini, başkala- Kimlik bütünlüğü


rını ve olayları yorumlama biçiminde),
Kimlik bütünlüğü; kendilik ve nesne tasarımlarının bü-
2. Duygulanım farklılıklarında (duygusal tepkilerin
tünlüklü, kararlı ve tutarlı olması anlamına gelir. Kendi-
görülme aralığı, yoğunluğu, değişkenliği ve uygun-
lik tasarımı, kişinin kendisi hakkında; nesne tasarımları
luğu),
da, başta önemli ilişkileri olmak üzere, başkaları hak-
3. İnsanlar arası ilişkilerde yaşanan zorluklarda,
kındaki kanaatlerinin bileşkesidir. Bir bölümü bilinçli,
4. İtkilerini kontrol etmekte yaşanan zorluklarda.1
bir bölümü bilinçdışıdır. Nevrotiklerde, kişinin kendi
hakkındaki kanaati bütünlüklü ve kararlıdır. Nasıl bir
Epidemiyoloji insan olduğuna, nelerden hoşlandığına ya da hoşlanma-
Ülkemizde kişilik bozukluklarının yaygınlığı ile ilgili dığına, neleri önemsediğine dair duygu ve düşünceleri
araştırmalar yapılmamıştır. ABD ve diğer bazı ülkelerde pek değişmez. Oysa sınırda kişilik örgütlenmesi gösteren
yapılan araştırmalarda, kişilik bozukluklarının yaygınlığı kimselerde bütünlüklü ve kararlı bir kendilik tasarımı
%10- 30 arasında bildirilmektedir. Sınırda (borderline) yoktur. Bazen kendisine çok güvenir ve değerli bulur-
kişilik örgütlenmesine ise genel nüfus içinde rastlanma ken, bazen hiç güvenmez ve çok değersiz, işe yaramaz
oranı %20-30’dur. Psikiyatrik başvurusu olanlarda ise biri olduğunu düşünür ve hisseder. Nelerden hoşlandı-
%40 oranında rastlanır.2 ğına, neleri önemsediğine ilişkin duygu ve düşünceleri

Tablo 1: Kernberg’e Göre Nevrotik, Sınırda ve Psikotik Örgütlenme Ayırımı


Grup Kimlik Bütünlüğü Savunma Mekanizmaları Gerçeği Değerlendirme
Nevrotik Tam Üst düzey Tam
Sınırda Kimlik Dağınıklığı İlkel Korunmuş
Psikotik Yok Alt düzey Bozuk

Klinik Gelişim 45
de çok çabuk değişir. Kişinin kendini algılayışı ve davra- durumlarını ayrı tutmaya yarar. Çatışmanın bileşenleri,
nışları dengesiz ve tutarsızdır. Nasıl bir insan olduğuna birbirinden çok iyi ayrışmamış ortak id-ego matriksi içinde,
ilişkin sorulara ya anlamlı yanıtlar veremezler ya da farklı yani aynı sistem içindedir. Ego ve id çok iyi ayrışmamıştır,
zamanlarda farklı kendilik parçalarının etkinleşmesine dürtüler egoya nüfuz etmiştir. Dolayısıyla da çatışan du-
bağlı olarak birbiriyle tutarsız tanımlamalar yaparlar. rumlar, dürtü ile yüklü ego durumlarıdır. Bunları bölme
Bazen aynı görüşme içinde, bazen de daha aralıklı olarak ile birbirinden ayrı tutmak suretiyle, çatışma giderilmeye
hem kendilerini tanımlayışları, hem de tutum ve davra- çalışılır. Bunun bedeli olarak da, ego zayıflığı ve kimlik
nışları arasında belirgin tutarsızlıklar gözlemlenir.3,4 dağınıklığı ortaya çıkar. Bölmenin kullanımı bütünlüklü
Kendilik tasarımlarının olduğu kadar, nesne tasarımları kendilik ve nesne temsillerinin gelişimini engellemekte,
da bütünleşmemiştir. Hayatındaki önemli kişilere ilişkin bu da kimlik dağınıklığına neden olmaktadır.3,4
algılayışları ve değerlendirmeleri de anlamlı bir bütün-
Bölme, yukarıda söz edildiği gibi kendilik ve nesne tasa-
lük oluşturmayacak denli yüzeysel ve dağınıktır. Annesi,
rımlarının tutarsızlığı ya da bütünleşmemiş olması yanı
babası ve kardeşlerinin nasıl kimseler olduğuna ilişkin
sıra; davranışların, değerlerin, çeşitli konulardaki tutum-
sorulara yanıt verirken ya da onlardan bahsederken, ya
görüşmecinin zihninde bir kişiyi canlandırmaya el ver- ların ve kısa dönemli yaşam biçimlerinin farklılığında da
meyecek ölçüde bilgiden yoksun veya dağınık bilgiler kendini gösterebilir. Dönemsel olarak çok farklı yaşam
aktarırlar ya da tutarlı bir kişilik çizseler bile, bir süre tarzları gösterebilirler; bir dönem impulsif bir tarzda
sonra bununla hiç uyuşmayan ve tam tersi özelliklerin- rastgele cinsel ilişkiler kuran biri, daha sonra cinsellik-
den söz ederler. ten tamamen uzak, dindar bir yaşam sürebilir, sonra da
bambaşka bir yaşam tarzına geçebilir.3,4
Kimlik bütünlüğünün olmaması, aynı zamanda kronik
boşluk duygusu ve can sıkıntısı, yalnızlığa ve terk edil- Kendileri, ötekiler ve ilişkileriyle ilgili değerlendirmele-
meye tahammülsüzlüğün varlığı ile de gözlemlenebilir. rinin çarpıtılmış, karikatürize edilmiş, kutuplaştırılmış,
Kendilik tutarlılıkları ve değerleri başkalarının varlığına gerçeklikten saptırılmış uç noktalara salınımıyla birlikte
bağlı olduğu için, yalnızlığa tahammül edemezler ve giden, şiddetli duygu ve heyecan dalgalanmaları, aynı
zorlayıcı bir tarzda sosyal olma ihtiyacı hissederler. Bu zamanda kimlik dağınıklığının da bir parçasıdır.3,4
durum nesne sürekliliğinin olmamasına bağlıdır. Dola-
yısıyla ancak tutarlı değerleri olan yapılaşmış bir grup Gerçeği değerlendirme
içinde, bu grubun bir parçası olarak tutarlı bir kişilik
Gerçeği değerlendirme, kişinin kendi ile kendi olmaya-
sergileyebilirler. Eksik kendilik duygularını, içinde bu-
nı, iç ile dış kökenli uyaranları ayırt edebilmesi ve kendi
lundukları sabit gruba göre düzenleyebilirler, bu eksik-
duygularını, davranışlarını ve düşüncelerini gerçekçi bir
liklerini grupta giderebilirler.3,4
şekilde değerlendirebilmesidir. Klinik olarak gerçeği de-
Duygusal, düşünsel ve davranışsal bakımdan tutarlı bir ğerlendirme; hezeyan ve varsanılara kapılmama, garip,
kişilik sergileyemez; şiddetli duygusal dalgalanmalar, uç gerçek dışı düşünce ve duyguların bulunmaması, baş-
noktalara varan yargılar, dramatik davranışlar sergilerler. kalarının gerçeklikle ilgili düşüncelerine uygun şekilde
Dolayısıyla da tutarlı ve belli kararlılıkları olan bir ilişki yaklaşabilme gibi özelliklerle karşımıza çıkar.
sürdüremezler, ilişkilerinde sıcak ve empatik olamazlar.
Sınırda vakalarda gerçeği değerlendirme kapasitesi
Savunma mekanizmaları korunmuştur; ancak zaman zaman geçici psikotik çö-
zülmeler, paranoid epizodlar, kendine yabancılaşma ve
Nevrotik düzeydeki vakalar; bastırma (represyon) ve
gerçeğe yabancılaşma deneyimleri gibi tablolar görülebi-
bastırmaya yardımcı olan karşıt tepki oluşturma (reaksi-
lir ve genellikle bunlar psikoterapotik manevralar, has-
yon formasyon), yalıtma (izolasyon), yap boz (undoing),
taneye yatırılma veya düşük doz antipsikotik tedavisiyle
entellektüelleştirme, ussallaştırma (rasyonalizasyon),
düzeltilebilir.
döndürme (konversiyon) gibi savunma mekanizmalarını
kullanırlarken; sınır vakalar, temel savunma mekanizma-
sı olarak bölmeyi (splitting) ve ona yardımcı mekanizma- Kişilik Bozukluğu Türleri
lar olarak da ilkel idealleştirmeyi (primitif idealizasyon), DSM, kişilik bozukluklarını üç ana grupta sınıflandır-
yansıtmanın ilkel türlerini, tüm güçlülük ve değersizleş- mıştır.
tirmeyi (omnipotans- devalüasyon) kullanırlar.
Bunlardan A ve B kümeleri daha çok sınırda kişilik
Sınırda vakalarda savunma mekanizmaları, aynı anda or- örgütlenmesi gösterirken, C kümesi daha çok nevrotik
taya çıktığı takdirde anksiyete yaratacak olan, çelişik ego örgütlenme gösteren bireyleri içerir (Tablo 2).

Tablo 2: DSM’ye Göre A, B ve C Kümeleri


A Kümesi B Kümesi C Kümesi
Paranoid KB Antisosyal KB Çekingen KB
Şizoid KB Sınırda (Borderline) KB Bağımlı KB
Şizotipal KB Histrionik KB Obsesif Kompülsif KB
Narsisistik KB

46 Klinik Gelişim
edildiği ya da tehdit edildiklerine dair anlamlar çı-
A Kümesi Kişilik Bozuklukları
karırlar. Referans fikri olarak adlandırılan bu belirti,
Paranoid kişilik bozukluğu başkalarını sıklıkla yanlış anlamalarına, olaylardan
gerçek olmayan sonuçlar çıkarmalarına neden olur.
Temel özelliği, başkalarının davranışlarını kötü niyetli
olarak yorumlayıp, sürekli bir güvensizlik ve kuşkuculuk 5. Sürekli kin beslerler, onur kırıcı davranışları, haksız-
içinde olmalarıdır. Prevalansının; genel toplumda %0,5- lıkları ya da görmezlikten gelinmeyi bağışlamazlar.
2,5 arasında, yataklı psikiyatri kurumlarında % 10-30
Özellikle çoğu, çeşitli referans fikirlerine bağlı olsa
arasında ve ayaktan psikiyatrik tedavi kurumlarında %
da, insanların kendilerine karşı gösterdikleri ya da
2-10 arasında olduğu bildirilmiştir.1
kendilerinin öyle sandığı onur kırıcı davranışları
1. Yeterli bir temele dayanmaksızın, başkalarının kendi- unutmazlar. Bir sabah, fark etmediği için selam ver-
lerini sömürdüğünden, aldattığından ya da kendileri- meyen birini akıllarının bir köşesine yazar ve bunlara
ne zarar verdiğinden kuşkulanırlar. tepki göstermeden kin beslerler ama bazen de ani
tepkiler gösterebilirler.
Yeni tanıştıkları kimselere güvenmez, uzun süre on-
ları gözlemlerler, bir aldatılmayla karşı karşıya gelme- 6. Başkalarınca anlaşılır olmayan bir biçimde, karak-
mek için son derece ihtiyatlı davranırlar. İnsanlarla terine ya da itibarına saldırıldığı yargısına varır ve
ilişkilerine hiç güvenmeyerek ve kuşku ile başlarlar, öfkeyle ya da karşı saldırı ile birden tepki verirler.
zamanla belli bir oranda güven duysalar bile kimse- Tanımadığı kişilere “ne bakıyorsun?” diye bağıran
ye tam olarak güvenmez, küçük bir olaydan birine kimseler çoğunlukla bir referans fikrinin etkisiyle
olan güvenlerini kaybederler. Dolayısıyla da hiçbir kendisiyle alay edildiğini sanan birileridir.
zaman gerçek bir dost edinemezler. Eşlerinin ya da
çocuklarının davranışlarından bile, onların kendisini 7. Haksız yere eş veya sevgililerinin sadakatinden kuş-
aldattıkları ya da yalan söylediklerine dair sonuçlar kulanırlar. Sürekli onların kendisini aldattığından,
çıkarabilirler. başkalarıyla ilgilendiklerinden şüphelenirler.
2. Dostlarının ya da iş arkadaşlarının kendisine olan bağ- Geç açılan ya da kapalı bir telefonu hemen aldatılıyor
lılığı ve güvenirliliği üzerine yersiz kuşkuları vardır. olabileceklerinin kanıtı olarak yorumlar, eşleri ya da
sevgilileri biraz geç kalsa, başka biriyle zaman geçiri-
Uzun zamandır tanıyor ve arkadaşlık ediyor olsalar yor olabileceklerine yorumlarlar.
bile, kimseye tam olarak güvenemezler. Arkadaşlarının
arkasından konuşup konuşmadıkları, kendisine karşı Şizoid kişilik bozukluğu
iyi davransalar bile, içlerinde kendilerine karşı kötü
bir niyetlerinin olup olmadığını sorgularlar. Mesela bir Temel özelliği, sosyal ilişkilere, yakınlık kurmaya isteksiz
doğum gününe çağrıldıklarında hatta ısrar edildiğinde olma ve duygulanım kısıtlılığıdır. Asosyaldirler. Görül-
bile, belki de sadece usulen çağırmışlardır ve gerçek- me sıklığı ile ilgili araştırmalar yeterli bir kanaat oluştur-
ten istemiyorlardır gibi değerlendirebilirler. maktan uzaktır. Çünkü, saha araştırmalarına katılmak
istemeyecekleri gibi klinik başvuruları da çok azdır.
3. Söylediklerinin kendisine karşı kötü niyetle kullanı-
lacağından yersiz yere korktuklarından ötürü başka- 1. Ailenin bir parçası olmadığı gibi, ne yakın ilişkilere gir-
larına sır vermek istemezler. mek ister, ne de yakın ilişkilere girmekten zevk alırlar.

Özel yaşamlarına ait bilgileri yakın arkadaşlarından Aile içinde kendilerini diğerlerinden uzak hisseder ve
bile gizlerler. Uzun süredir arkadaşlık ettikleri biri- aile içi sosyalleşmeye katılmazlar. Evdeki zamanlarını
ne, mesela, bir kardeşlerinin psikiyatra gittiğini veya genellikle tek başlarına, odalarında geçirmeyi yeğler-
babasının alkol kullandığını ya da anne babasının ler. İnsanlarla tanışmak ve yakınlaşmak konusunda
isteksizdirler. Eve gelip gidenle ilgilenmez, misafirle-
ayrılmış olduğu gibi ileride aleyhine kullanılabilece-
rin yanına çıkmak istemezler. Ailenin topluca yaptığı
ğini varsaydığı şeyleri söylemezler. Kendi hakkında
etkinliklerden, ziyaretlerden uzak dururlar.
vereceği bilgilerin ileride aleyhlerine kullanılacağın-
dan kuşkulanırlar. Bu kişiler psikiyatra geldiklerinde 2. Hemen her zaman tek bir etkinlikte bulunmayı tercih
de, haklarında tutulan kartların ve dosyaların ne ka- ederler.
dar güvenle saklandığı, bunlara başkalarının ulaşıp
İlgi duydukları alanlar genellikle insan ilişkisi gerek-
ulaşamayacağı ya da ileride bu bilgilerin karşısına
tirmeyen ve çoğunlukla felsefe, matematik, bilgisayar
çıkarılıp çıkarılmayacağı konusunda rahat edemez-
programlama gibi, soyut konulardır. Şizoidlerin bir-
ler. Dolayısıyla, terapistlerine bile güvenmez, bazen
çoğu bilgisayar programcılığı, felsefe, matematik gibi,
küçük olaylardan güvenlerini yitirip, tedaviyi yarım
daha çok kendi başına yapılan alanlarda çalışırlar. An-
bırakabilirler.
cak, ilgi duydukları şeylere karşı da büyük bir tutkuları
4. Sıradan sözlerden ya da olaylardan aşağılandıkları ya olmaz, adeta insanlardan uzaklaşmak için rakamların
da gözdağı verildiği biçiminde anlamlar çıkarırlar. veya düşüncelerin dünyasını tercih ederler.
Hezeyan düzeyinde olmamakla birlikte, kendileriyle 3. Başka biriyle cinsel deneyim yaşamaya kaşı ilgisi var-
hiçbir ilgisi olmayan olaylardan, kendileriyle alay sa bile çok azdır.

Klinik Gelişim 47
Cinsel arzu duymalarında bir sorun olmamasına 2. Davranışları etkileyen ve kültürel değerlerle uyumlu
karşın, insanlarla tanışmak ve yakınlaşmak konusun- olmayan, acayip inanışları ya da büyüsel düşünceleri
daki isteksizlikleri, bir cinsel eş bulma uğraşılarını vardır.
da, onlar için zahmetli bir şeye dönüştürür. Biriyle
Telepati, altıncı his, büyü, nazar gibi birçok batıl
tanışma, bir süre flört etme, yemeğe çıkma, sinemaya
inanca sahiptirler. Bazısı, çeşitli olayları uzaylıların,
gitme gibi şeyler, kendilerine zahmetli geldiğinden
dünya ile iletişim halinde olduğu biçiminde yorum-
böyle zahmetlere katlanmaktansa, cinsel ilişki kur-
lar. Fallara, burçlara inanır, yaşamlarını bunlara göre
maktan da vazgeçerler. Ayrıca başka bir insanın ve
yönlendirirler. Şizotipallerin zeki ve becerikli olanla-
bir ilişkinin sorumluluğunu almak istemezler. Ancak
rı genellikle, medyumluk, tarotçuluk, falcılık ya da
böylesi zahmetli uğraşılar ve duygusal yakınlık ge-
UFO dernekleri gibi işlerle uğraşırken; entelektüel
rektirmeksizin bir cinsel ilişki fırsatı olursa ve karşı
kapasitesi sınırlı olanları ise genellikle bunların pe-
taraf sorumluluk talebinde bulunmuyorsa, çok fazla şinde dolaşır. Fal baktırmadan karar alamayan ya da
seçici olmaksızın cinsel ilişki kurabilirler. yaşamında bir değişiklik yapmayıp falcılardan, büyü-
4. Alsa bile çok az etkinlikten zevk alırlar. Başkalarının cülerden medet uman insanların çoğu şizotipal kişi-
ısrarıyla bazı etkinliklere katılsalar bile çok keyif al- lik bozukluğu vakalarıdır. Dünyayı ve olayları hep
mazlar. gerçek dışı varlıkların etkileriyle açıklar ve bunlara
ilişkin önlemler alırlar.
Bir yılbaşı akşamında ya da doğum günü partisinde
herkes eğlenirken şizoidler keyif almazlar. Anlatılan 3. Olağan dışı algısal yaşantıları, bunlar arasında da be-
fıkralara, yapılan esprilere ya da oynan bir oyuna iç- densel ilüzyonları vardır.
tenlikle katılmazlar. Halüsinasyona yakın, algı bozuklukları gösterirler.
5. Birinci derece akrabaları dışında yakın arkadaşları ve Bir varlığın kendisini izlediği, ölmüş annesinin ru-
sırdaşları yoktur. hunu hissettiği, yüzünün değişmekte olduğu gibi,
algı bozuklukları gösterirler. Olayları yanlış yorum-
Aile üyeleri ile çok yakın olmadıkları gibi, yakın arka-
lamaları yanında, bu algı bozuklukları da inandıkları
daşları ve dostları olmaz. Sosyal aktivitelere katılmaz,
şeylerin gerçek olduğuna dair inançlarını kuvvetlen-
okul ya da iş yerinde arkadaş edinmezler. dirir. Psikotik bir hezeyan boyutunda olmasa bile, bu
6. Başkalarının övgü ve eleştirilerine karşı ilgisizdirler. inanışların aksine ikna edilmeleri oldukça zordur.
Çünkü hemen her şeyi, bu gerçek dışı düşünceleri-
Haklarında söylenen iyi ya da kötü şeylere karşı ilgi-
nin kanıtları olarak yorumlarlar.
sizdirler. Övgüleri de, eleştirileri de benzer bir kayıt-
sızlıkla karşılarlar. 4. Acayip düşünüş biçimi ve konuşma gösterirler (çev-
resel, mecazi, aşırı ayrıntılı, basmakalıp).
7. Duygusal soğukluk, kopukluk ya da tek düze bir
duygulanım gösterirler. Çevresel konuşma, sorulara yanıt vermeyip çok
uzaktan bağlantılı başka bir şey konuşmaktır. Mecazi
Çok güldükleri, neşelendikleri ya da çok üzgün veya
konuşma, sorulan sorulara doğrudan yanıt verme-
kızgın oldukları görülmez. Şiddetli duygusal tepkiler
yip, bir hikmet, gizli bir anlam içeriyormuş izlenimi
göstermezler. Birçok olaya karşı ilgisiz gibidirler. Ko-
uyandıran, dolaylı konuşmalara denir. Aşırı ayrıntılı
nuşurken ya da insanlarla bir aradayken de, güçlü bir
konuşma, konunun esasını anlatmayıp, konuşma
duygusal tepki göstermezler. Her zaman tek düze ve
boyunca bir sürü ayrıntı içinde dağılan bir konuşma
yüzeysel bir duygulanımları vardır.
biçimidir. Basmakalıp konuşmada ise, hasta sorulara
kişisel fikrini söylemek yerine genel geçer basmaka-
Şizotipal kişilik bozukluğu lıp fikirlerle yanıt verir. Bu tür konuşma, gerçeklerle
Temel özelliği, yakın ilişkilerde birdenbire rahatsızlık yüzleşmeme ve inkarı pekiştirmeye hizmet eder. Bir
duyma ve yakın ilişkilere girebilme becerisinde azalma süre sonra, karşısındaki bu konuşma biçiminden yo-
ile belirli, toplumsal ve kişiler arası yetersizliklerin yanı rulur ve dinlememeye başlar. Böylelikle, aslında açık-
sıra, bilişsel ya da algısal çarpıklıkların ve alışılagelenin ça ifade etmediği düşüncelerinin, kabul gördüğünü
dışında davranışlardır. Genel popülasyonda görülme düşünmeye başlarlar.
sıklığı %3’tür.
5. Kuşkuculukları ya da paranoid düşünceleri vardır.
1. Referans fikirleri vardır. Kendisiyle hiç ilgisi olmayan
Şizotipaller, paranoid kişilik bozukluğu vakalarının
olaylardan kendisiyle ilgili anlamlar çıkarır.
kimi özelliklerini de gösterirler. En az bir paranoid
Çeşitli iddialarını, bu tür yorumlarla desteklerler. kişilik bozukluğu özelliği göstermelerine sık rastla-
Diyelim, cinlerin kendisiyle temas halinde olduğu nır.
iddiasında iseler, tanımadığı bir insan kendisine
6. Uygunsuz ya da kısıtlı duygulanımları vardır.
baktığında, bunu cinlerin yaptırmış olabileceğini dü-
şünürler. Rakamlardan, harflerden anlamlar çıkarır, Duygulanımlarında kısıtlılık ve yüzeysellik dikka-
bunları kendileri ile ya da inandıkları şeylerle ilgili ti çeker. Zaman zaman da gülünmeyecek bir şeye
delillermiş gibi yorumlarlar. gülme, gülünecek bir şeye ağlama, durduk yerde öf-

48 Klinik Gelişim
kelenme gibi, durumla uygun olmayan duygulanım antisosyaller böyle adi suçlar yerine, daha nitelikli
gösterirler. İsmini sorduğunuzda gülme krizine ya- suçlar işleyebilir, hatta kimi zaman ceza almamayı da
kalanabilir ya da masum bir soruya aniden hiddetle başarabilirler. Politikacılar, kamu görevlileri, banka
yanıt verebilirler. hortumlayanlar arasında da antisosyaller olabilmek-
tedir.
7. Acayip, alışılmışın dışında ya da çok kendine özel
davranış ya da görünüme sahiptirler. 2. Sürekli yalan söyleme, takma isimler kullanma ya da
kişisel çıkarı, zevki için başkalarını aldatma ile belirli
Kılık kıyafetleri, saçları, dış görünüşleri alışılmışın
dürüst olmayan tutumlar gösterirler.
dışında özellikler gösterir. İnsanlar kendilerini nasıl
algılıyorlarsa ya da nasıl algılanmak istiyorlarsa, ona İnsanları kandırmaktan ve işletmekten zevk alırlar.
göre bir dış görünüm benimserler. Bir insanın dış gö- Eğlenmek için yalan söylerler, uydurma hikayeler,
rünüşüne baktığımızda, nasıl bir sosyo-kültürel gru- anılar anlatırlar. Takma isimler kullanır ya da ken-
ba ait olduğunu, kendisini nasıl algıladığını az çok dilerini başka biri gibi tanıtırlar. Yalan söylemek
kestirebiliriz. Dindar biri, iş adamı, metalci, modern konusunda mahirdirler, çok kolay ve hiç utanmak-
genç bir kız, kenar mahallelerden biri gibi tahminler sızın rahatlıkla yalan söyleyebilirler. Yalanları ortaya
yapabiliriz. Şizotipaller bu bakımdan bir şeye ben- çıktığında da sıkılmaz ya da mahcubiyet duymazlar.
zemezlikleri ile dikkat çekerler. Diyelim, bir yandan Başka yalanlarla, yalanlarını gizlemeye çalışır ya da
dindar biri gibi konuşur, sürekli dinden, Kur’an’dan yalanlarını gerekçelendirmeye çalışırlar.
bahseder, ama öte yandan, jöleli uzun saçları, kolye-
leri vardır. Bazen de gizemli, mistik bir hava veren, 3. Dürtüsel olurlar ve gelecek için tasarılar yapmazlar.
alışılmadık özel kıyafetler diktirirler. Yaz günü palto, Canlarının istediğini, istedikleri zaman yapmak ister-
kış günü gömlekle dolaşabilirler. Bazen de, üste kla- ler. Güçlü ve nüfuzlu olmak ya da intikam dışında,
sik bir kıyafet, alta şalvar ya da eşofmanımsı bir şey uzun vadeli amaçları olmaz. İdealleri yoktur. Anlık
gibi tuhaf eşlemeler yaparlar. hevesler peşinde koşmaktan, kendileri için zararlı olsa
8. Birinci derecede akrabalar dışında yakın arkadaşları da, içlerinden geleni yapmaktan geri duramazlar.
ya da sırdaşları yoktur. 4. Yineleyen kavga, dövüşler ya da saldırılarla belirli
Bu şizoidlerde de görülen bir özelliktir. Ancak şizo- olmak üzere, sinirlilik ve saldırganlık gösterirler.
idler başkalarıyla bir aradayken yoğun bir sıkıntı ve Çok kolay sinirlenir ve çabuk kavga başlatırlar. Özel-
huzursuzluk hissetmezler, daha çok aldırmazlık duy- likle, küçük görülme ya da istediklerini elde edeme-
guları ön plandadır. Oysa şizotipaller yakınlıktan bir me, kontrolden çıkmalarına neden olabilir. Trafikte
süre sonra huzursuz olurlar. ya da sokakta küçük bir olaydan, tanımadığı birlerini
9. Yakından tanımakla azalmayan, aşırı toplumsal ank- yaralayan ya da öldürenlerin çoğu antisosyallerdir.
siyete; kendisi hakkında olumsuz yargılardan çok, 5. Kendisinin ya da başkalarının güvenliği konusunda
paranoid korkular bu bozukluğa eşlik etme eğilimi umursamazlık gösterirler.
taşır.
Tehlikeli araba kullanmaktan ya da tehlikeli sonuçlar
Sosyal ortamlarda, başkalarından tehdit ya da tehlike doğurabilecek başka faaliyetlerde bulunmaktan çe-
geleceğine ilişkin korkuları dolayısıyla, rahatsız ve te- kinmezler.
dirgin olurlar. Sürekli birilerinden sözel ya da fiziksel
saldırı geleceği ihtimaline karşı tetikte dururlar, rahat 6. Bir işi sürekli götürememe ya da mali yükümlülük-
ve doğal olamazlar. Bunlardan dolayı, kalabalık, sos- lerini tekrar tekrar yerine getirmeme ile belirli olmak
yal faaliyetlerden mümkün olduğunca kaçınırlar. üzere, sürekli bir sorumsuzluk gösterirler.
Borç alır ödemezler, taksitle alışveriş yapar, taksitleri
B Kümesi Kişilik Bozuklukları ödemezler; kiralarını, elektrik paralarını, faturala-
rını ödemezler. Sosyal rollerini yerine getirmezler.
Antisosyal kişilik bozukluğu Çocukları ve eşleriyle ilgilenmez, onların bakımını
15 yaşından beri devam eden bir biçimde, başkalarının ihmal ederler. Çocuğu hasta olduğu halde doktora
haklarını saymama ve başkalarının haklarına tecavüz götürmeyip, elindeki parayı içkiye, kumara harca-
etme davranışları gösterirler. Genel popülasyonda erkek- yabilirler. Hemen her konuda, öncelikle kendilerini
lerde %3, kadınlarda %1 oranında görülür. düşünür, yakınları da olsa, başkalarının sorunlarına
karşı duyarlılık gösteremezler. İnsanlardan yardım ve
1. Tutuklanmaları için zemin hazırlayan eylemlerde
ilgi bekler, ama kimseye yardım etmezler.
tekrar tekrar bulunur, yasalara ve toplumsal davranış
biçimlerine ayak uyduramaz ve saygı göstermezler. 7. Başkasına zarar vermiş, kötü davranmış ya da başka-
sından bir şey çalmış olmasına karşın, ilgisiz olma ya
Sıklıkla suç işler ve tutuklanırlar. Hırsızlık, yan kesi-
da yaptıklarına kendince mantıklı açıklamalar getir-
cilik, tetikçilik, çek-senet tahsilatı, haraç alma, gasp,
me ile belirli olmak üzere, vicdan azabı çekmezler.
uyuşturucu ticareti, çıkar amaçlı çete kurma gibi suç-
ları tekrar tekrar işleyen kişilerin önemli bir bölümü, Yaptıkları hiçbir kötülük için vicdan azabı çekmez,
antisosyallerdir. Ancak daha zeki ve yetenekli kimi her durumda kendilerini haklı görmeyi başarırlar.

Klinik Gelişim 49
Araba çalarken yakalanan biri, öfkeyle kapıyı kilitle- can sıkıntısı, şiddetlenen ve baş edilemeyen boşluk
mediği için, asıl suçlunun, arabanın sahibi olduğunu duygusuna karşı yapılır. Öte yandan, başkalarının
söylemekteydi. istediği gibi davranmasını sağlamak, ya da kendisini
üzmüş oldukları için cezalandırmak amacıyla da ken-
Sınırda kişilik bozukluğu dine zarar verme, intihar etmekle tehdit etme ya da
Temel özellikleri, insanlar arası ilişkilerde, kimlik duygu- intihar girişiminde bulunma, sık görülür.
sunda ve duygulanımda tutarsızlıklar ile itkilerini kontrol 6. Duygudurumda belirgin bir tepkiselliğin olmasına
etmekte zorluk çekmeleridir. Toplumda görülme sıklığı bağlı, duygulanımda kararsızlık (afektif instabilite)
%2-3 iken psikiyatri kliniklerindeki kişilik bozukluğu vardır.
vakalarının %30-60’ını oluştururlar. Kadınlarda, erkek-
lerden 3 kat daha fazla görülür. Küçük olaylara bağlı olarak duygulanımları dramatik
değişimler gösterir. Aniden büyük bir çöküntüye, yo-
1. Gerçek ya da hayali bir terk edilmekten kaçınmak ğun bir sıkıntıya girebilir ya da öfkeye kapılabilirler.
için çılgınca çabalar gösterirler. Çoğunlukla duygularını iyi tanımlayamaz ve kendi-
Terk edilme korkusu içinde yaşarlar. Sevgili veya lerini neyin böyle hissettirdiğinin farkında olmazlar.
eşlerinin ya da yakın arkadaşlarının kendilerini terk Sıklıkla öfke ve sıkıntıyı bir arada yaşarlar ve böylesi
edeceğinden korkarlar ve terk edilmemek için, inti- durumlarda kendilerine veya başkalarına zarar verici
har tehditleri ya da girişimleri de dahil olmak üzere, davranışlar gösterirler.
çılgınca çabalar gösterirler. Suçluluk uyandırmak, 7. Kendilerini sürekli olarak boşlukta hissederler.
duygu sömürüsü yapmak ya da borçlu bırakmak gibi
yollarla insanları kontrol altında tutmaya çalışırlar. Kimlik bütünlüğünün, uzun süreli amaçların olma-
masına bağlı bu durum, özellikle kendilerini iyi his-
2. Gözünde aşırı büyütme ve yerin dibine sokma uçları settirebilecek kişi ve ortamların yokluğunda belirgin
arasında gidip gelen, gergin ve tutarsız kişiler arası hale gelir.
ilişkilere sahiptirler.
8. Uygunsuz, yoğun öfke duyarlar ya da öfkelerini kon-
Kendilerine iyi ve yakın davranan insanları çok ça- trol altında tutamazlar.
buk yüceltir, çok çabuk yakınlaşırlar, ancak bir hayal
kırıklığını takiben de çok uzaklaşır ve öfke duyarlar. Başka dürtülerini olduğu gibi, öfkelerini de kontrol
Bazen bir ayrılma ya da öfke dönemini, yeniden etmekte güçlük çekerler. Öfke ile kaplanmış ego yı-
aynı kişiyi yüceltme alabilirse de, genellikle çabuk kıcı, zarar verici davranışları kontrol edip, engelleye-
uzaklaşma eğilimleri yüzünden sık arkadaş ve sevgili mez.
değiştirirler. 9. Stresle ilişkili, gelip geçici paranoid düşünce ya da
3. Kimlik karmaşası olarak tanımlanan belirgin olarak ağır disosiyatif belirtiler gösterirler.
ve sürekli bir biçimde tutarsız benlik algısı ya da ken- Özellikle terk edilme, nesne kaybı ya da dışlandıkla-
dilik duyumu vardır. rını hissettikleri durumlarda stresle ortaya çıkan, ge-
Nasıl biri oldukları, nelerden hoşlandıkları, neleri nellikle kendisine kötülük yapılacağı ya da düşmanlık
önemsedikleri, gelecekle ilgili tasarıları, nasıl kişilerle yapıldığına ilişkin sanrılar ile disosiyatif belirtiler söz
arkadaş olmak istedikleri, nasıl yaşamak istedikleri konusu olabilir. Bu belirtiler, nedenin anlaşılmasının
konularındaki duygu ve düşünceleri sık ve kolaylıkla sağlanması ya da kısa süreli, düşük doz ilaç uygula-
değişir. Çok kısa zamanlarda bir biriyle zıt arzu, is- masıyla düzelir.
tek, inanç ve düşüncelere sahip olabilirler.
Histriyonik Kişilik Bozukluğu
4. Kendine zarar verme olasılığı yüksek, en az iki alan-
Histriyonik kişilik bozukluğunun temel özelliği, bu ki-
da, dürtüsellik (örn. para harcama, cinsellik, madde
şilerin hemen her alanda aşırı duygusallık ve ilgilenilme
kötüye kullanımı, pervasızca araba kullanmak, tıkı-
arayışı içinde olmalarıdır. Genel popülasyonda görülme
nırcasına yemek yemek) gösterirler.
sıklığı %2-3, psikiyatri kliniklerinde ise: %10-15’tir.
Hızlı araba kullanma, rastgele ve ödeme zorluğu
1. İlgi odağı olmadıkları durumlarda rahatsız olurlar.
çekecekleri halde alışveriş yapma, rastgele, riskli ola-
bilecek cinsel ilişkiler kurma, yemek yeme ya da içki Sürekli ilgiyi üzerlerine çekmek isterler. İlgisizliğe ta-
içmeyi denetleyememe, kumar oynama, alkol veya hammül edemediklerinden, ilgiyi üzerlerine çekmek
madde kullanma gibi, çeşitli alanlarda denetimsiz, için her yolu kullanırlar. Tanıdıklarının olduğu or-
dürtüsel davranışlar gösterirler. tamlarda, sürekli konuşarak, bir şeyler anlatarak bunu
yapmaya çalışırlar, ama mesela, otobüs, vapur gibi
5. Yineleyen, intiharla ilgili davranışlar, girişimler, göz
yerlerde bu imkanı bulamadıkları zaman, bir şekilde
korkutmalar ya da kendine kıyım davranışı gösterir-
gürültü çıkararak ya da yanlarındaki kişiyle yüksek
ler.
sesle konuşarak, kahkahalar atarak herkesin kendisine
Jiletle kollarını, göğsünü kesmek, üzerinde sigara bakmasını sağlamaya çalışırlar. İlgisiz kalamadıkların-
söndürmek gibi çeşitli yollarla kendilerine fiziksel dan, tanımadıkları insanlarla tanışıp, onun kendisiyle
zararlar verirler. Bu davranışlar çoğunlukla yoğun ilgilenmesinin bir yolunu bulmaya çalışırlar.

50 Klinik Gelişim
2. Başkalarıyla olan etkileşimleri çoğu zaman uygunsuz herkes başka bir şey dediği zaman da ne yapacakları-
biçimde cinsel yönden ayartıcı ya da baştan çıkarıcı nı şaşırırlar, çünkü herkesin dediğini yapmak isterler.
davranışlarla belirlidir. Aslında bu şekilde danışma gereksinimi duymaları,
ne istediklerine karar verememiş olmalarından çok,
Sürekli birileriyle flört ederler. İlgi çekmek ve başka-
insanlarla ilişki içinde olmayı ve onların ilgisini üzeri-
larının kendisiyle ilgilenmesini sağlamanın en kolay
ne çekme amacına yöneliktir. Dolayısıyla da, onların
yollarından biri olduğu için, seçicilik ya da beğenip
beğeni ve ilgisinin sürememe endişesi ile de, her fikir
beğenmediklerine aldırmaksızın, hemen herkesle
söyleyenin dediğini yaparak onları memnun etmek
flört ederler. Histriyonik kişilik bozukluğu vakala-
isterler.
rının tedavi başvuruları genellikle evlilik ya da iliş-
kilerindeki bu özelliklerinden kaynaklanan sorunlar 8. İlişkilerinin olduğundan daha yakın olması gerektiği-
dolayısıyla olur. Mesela, evli ya da ciddi bir ilişkisi ni düşünürler.
olmasına karşın, eşi ya da sevgilisi yanında olmadığı
İlişkilerindeki yakınlık ve ilgiden hiçbir zaman tatmin
zaman birinin kendisiyle ilgilenmesini sağlamak için,
olmazlar, hep daha çok ilgi ve yakınlık gereksinimi
kısa süreli ve rastgele ilişki kurarlar. Hatta rastgele
içinde açlık çekerler.
cinsel ilişkiye geçerler. Bu herkesle flört etme ve cinsel
yakınlık kurma davranışlarının, cinsel arzuları ile bir
ilgisi yoktur. Çoğunda, uyarılma ve orgazm sorunları
Narsisistik kişilik bozukluğu
başta olmak üzere, cinsel işlev bozukluğu görülür. Temel özelliği, davranış veya fantezide büyüklenmecilik,
Cinsel yakınlık, onlar için sadece, ilgi ve şefkat görme kendisine hayranlık duyulması ihtiyacı ve başkalarının
gereksinimleri için ödedikleri bir bedeldir. duygularını anlamaktaki yetersizliktir. Genel popülas-
yonda görülme sıklığı %2-6’dır.
3. Hızlı değişen ve yüzeysel kalan duygular sergilerler.
Narsisistiklerin genellikle kendilerini fazla seven ve ken-
Duyguları çok kolay değişir. Gülerken ağlayabilir ya dilerine fazla güvenen kişiler olduğu zannedilir. Oysa,
da ağlarken gülmeye başlayabilirler. gerçek durum bunun tam tersidir. Narsisistik, bir şey
4. İlgiyi üzerine çekmek için sürekli olarak fiziksel gö- yapmaksızın kendini sevemediği ve kendisine saygı du-
rünümlerini kullanırlar. yamadığı için, kendisini sevebilmek ve saygı duyabilmek
adına, durmadan bir şeyler yapma ihtiyacı duyar.
Renkli, dikkati çeken, dekoltesi ya da yırtmacı çok
açık kıyafetler giyerler. Her zaman bakımlı olmaya Mental aktivite, kendilik tasarımının yapısal bütün-
özen gösterir, saçları hep yapılmış dolaşırlar, büyük lüğünü, zamandaki sürekliliğini ve olumlu duygusal
parlak aksesuarlar takar, renkli dikkat çeken mak- renklenmesini ayakta tutmaya yönelik olduğu ölçüde
yajlar yaparlar. Günün önemli bir bölümünü fiziksel narsisistiktir.5 Özetle, kendilik saygısını kazanmaya ve
görünümleri ve bakımları ile ilgili olarak geçirirler. sürdürmeye yönelik etkinlikleri, narsisistik olarak nite-
leriz. Bu tür etkinliklere duyulan ihtiyacın zorunluluğu
5. Aşırı bir düzeyde, başkalarını etkilemeye yönelik ve ve sıklığı oranında da, narsisistik patolojinin ağırlığından
ayrıntıdan yoksun bir konuşma biçimleri vardır. söz edebiliriz.
Başkalarına bir şey sorduklarında bile kendileriyle 1. Kendilerinin çok önemli olduğu duygusunu taşırlar
ilgili bir şey anlatmaya giriş yapıyorlardır. Konuşma-
(örneğin; başarılarını ve yeteneklerini abartır, yeterli
larındaki yüzeysellik ve içerik fakirliği, dikkati çeker.
bir başarı göstermeksizin üstün biri olarak bilinmeyi
Anlattıkları şeyler bilgi içermekten çok, ilgi çekmeye
beklerler).
yöneliktir. Şuh, buğulu bir sesle yüzeysel şeylerden
ve ehemmiyetsiz olaylardan nasıl etkilendiklerini an- Nemli ve özel biri olduklarına kendilerini inandıra-
latırlar. Derinliğine bir bakışları olmadığı için, şeyler bilmek için, başkalarının da öyle düşünmesini sağ-
ya da olaylarla ilgili olarak ya “çok kötü” ya da “mü- lamaya çalışırlar. İlk randevusuna gelen bir hastam,
kemmel ve şahane” biçiminde yorumlar yaparlar. kapıdan girer girmez “iki tane Porsche’um var.” de-
mişti. Bir şey söylememe fırsat vermeden, tanınmış
6. Gösteriş yapar, yapmacık davranır ve duygularını
bir mankenin ismini vererek “iki sene çıktım” dedi.
aşırı bir abartma ile gösterirler.
Daha sonra, ne kadar değerli bir kılıç koleksiyonu
Küçük olaylara bile aşırı abartılı duygusal tepkiler olduğundan, hangi tanınmış kimselerle arkadaşlık
verirler. Beş dakika önce görüştüğü birine yeniden ettiğinden bahsetti. Oysa daha, ne kimliğine ilişkin,
rastladığında, kırk yıldır görmüyormuş gibi davrana- ne de niçin geldiğine ilişkin, hiçbir şey söylememişti.
bilir ya da küçük bir sorununu anlatan birine, kanser Neden sonra, niçin geldiğini sordum, üzerinde dur-
olduğunu haber vermiş gibi tepki gösterebilirler. An- maya değmeyecek bir edayla, “başım ağrıyor sadece”
cak bu aşırı tepkileri, daha önce anlatıldığı gibi çok dedi. Bir üniversitede master öğrencisi olmasına
kısa sürelidir ve hemen geçer. karşın, ne iş yaptığını sorduğumda, öğretim üyesi ol-
duğunu söyledi. Tüm çabası ve yaptıkları, kendisini
7. Telkine yatkındırlar, başkalarından ya da olaylardan
önemsemem içindi. Bana ne kadar önemli bir insan
kolay etkilenirler.
olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Karşısındakini ne
Kim nereye çekerse o tarafa gidebilirler. Herhangi bir kadar etkileyebilirse, kendisini de değersiz biri olma-
şey alacakları zaman birçok kişinin fikrini sorar ve dığına inandırabilir.

Klinik Gelişim 51
2. Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik ya da kusursuz Eşsiz oldukları inancı, başkalarına yakınlaşabilme,
sevgi düşlemleri üzerine kafa yorarlar. onlarla özdeşleşebilme, onlarla eşduyum yapabilme
yetilerini ketler. İlişkide bulundukları nesnelerde bir
Başkalarını etkileyerek kendilerini değerli hissetme
tür ulaşılmazlık hissini oluştururlar. Onların sorun-
çabaları, insanların yokluğunda, yerini fantezilere
larıyla, dertleriyle, gereksinimleri ile ilgilenmezler.
bırakır. Dışarıdan gelecek olumlu yansımalar yoksa,
İlişkide bulundukları insanların sadece kendisine
bunun yerini hayaller alır. Bütün insanları etkileye-
karşı ne hissettiğine ilişkin duyguları ile ilgilenirler.6
cek, herkesin hayranlığını kazanacak ve çok tanın-
mış, tapılan bir insan olmalarını sağlayacak şeyler 8. Çoğu zaman başkalarını kıskanır ve başkalarının da
yaptıkları, çeşitli hayaller kurarlar. Kendilerini Nobel kendisini kıskandığına inanırlar.
ödülü almış, konuşma yaparken, dünyanın en zeki,
Bilinçli ya da bilinçsiz haset, dikkati çekecek kadar ön
en yakışıklı insanı seçilmiş, bütün dünyayı kurtaracak
plandadır. Başka birinin iyi ve başarılı olması, kendi
bir kahramanlığı gerçekleştirmiş olarak hayal ederler. yetersizlik duygularını tetiklediği için rahatsızlık ya-
Bu hayallere, gerçekmiş gibi inanır ve kendilerini de- ratır. Biri hakkında iyi bir şey söylendiğinde kendisini
ğersiz hissetmekten kurtulurlar. huzursuz hissederler. Buradaki korku, geride kalma,
3. Özel ve eşi bulunmaz biri olduklarına ve ancak başka unutulma ve önemini yitirme korkusudur. Acilen,
özel ya da toplumsal durumu üstün kişilerin (ya da övülen, takdir edilen kişilerin küçümsenmesi çaba-
kurumların) kendisini anlayabileceğine ya da ancak sına girişirler. Çeşitli fırsatlarla, söz konusu kişilerin
onlarla arkadaşlık etmesi gerektiğine inanırlar. açıklarını yakalamaya ve teşhir etmeye çabalarlar.
4. Çok beğenilmek isterler. 9. Küstah, kendini beğenmiş davranış ve tutumlar ser-
giler.
Ancak başkalarının kendilerini beğendiklerini his-
settiklerinde kendilerine saygı duyabildiklerinden Kibir, uzaklık, soğukluk narsisistik yaralanmalara
dolayı, sürekli başkalarının beğenisini kazanmak için karşı bir savunma olarak, sık görülen bir durumdur.7
çabalarlar. Hiçbir şeyle gerçek anlamda ilgilenmez, Başkalarından gelecek eleştirilere karşı bir savunma
daha çok beğenilebilmek için çok farklı etkinliklerle olarak, başkalarının fikirlerini önemsemediklerini
meşgul olurlar. Başkalarına göstermek için, her ko- baştan belli ederler. Eleştirilebilecekleri durumlarda
nuda bilgi sahibi olmak isterler. kibirli ve uzak davranırlar.
5. Hak kazandığı duygusu vardır: Kendisinin, özellikle
kayrılacak olduğu bir tedavi biçiminin uygulanacağı C Kümesi Kişilik Bozuklukları
beklentileri ya da bu beklentilere göre uyum gösterme.
Çekingen kişilik bozukluğu
Birileri işlerini daha kolay yollardan hallediyorken, Temel özellikleri, yetersizlik duyguları ve olumsuz değer-
kuyruklarda beklemek, özel muamele görmemek, lendirilmeye aşırı duyarlılık ile sosyal ketlenmedir. Genel
kendilerini değersiz hissettirdiğinden, kayrılacakları popülasyonda %0,5-1 arasında, psikiyatri kliniklerinde
bir yaklaşım ve tedavi beklerler. Özel ya da ayrıcalıklı %10 oranında görülür.
davranılmasını sağlamak için çaba gösterirler, beklen-
tileri karşılanmadığında da öfkelenir ya da kendisine 1. Eleştirilecek, beğenilmeyecek ya da dışlanacak olma
özel muamele yapmayan kişileri aşağılarlar. korkusuyla çok fazla kişiler arası ilişki gerektiren
mesleki etkinliklerden kaçınırlar.
6. Kişiler arası ilişkileri kendi çıkarları için kullanır;
kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarının zayıf İnsanlarla ilişki içinde olmalarını gerektirecek mes-
yanlarını kullanırlar. leklerden veya pozisyonlardan kaçınırlar, daha çok
insan ilişkisi gerektireceği için, mesleğinde yüksel-
En başta kendisini iyi hissettirecek şekilde davranma- mekten bile kaçınabilirler.
larını sağlamak olmak üzere, ilişkide bulundukları
insanları kendi gereksinimleri ve amaçları doğrul- 2. Sevildiklerinden emin olmadıkça insanlarla ilişkiye
tusunda kullanırlar. İlişkide bulundukları insanlar, girmek istemezler.
bu gereksinimleri karşılamamaya başlar veya onlara Kendiliklerinden ilişki kuramaz ve girişimde bulun-
gereksinimi kalmazsa uzaklaşır, başka insanlar bu- mazlar. Başkalarından gelen yaklaşımlarda da, ger-
lurlar. çekten istendiklerinden ya da sevildiklerinden emin
olmak isterler. Israr edilmedikçe bir davete katılmaz,
7. Empati yapamazlar: Başkalarının duygularını ve ge-
ayrıca orada bulunacak herkesin kendisini isteyip
reksinimlerini tanıyıp, tanımlama konusunda istek-
istemediğini bilmek isterler.
sizdirler.
3. Mahcup olacakları ya da alay konusu olacakları kor-
İnsan ilişkilerindeki en büyük zorluklarından biri
kusuyla yakın ilişkilerde tutukluk gösterirler.
empati yapma yeteneklerinin olmayışıdır. Kişiler
arası ilişkilerinde benmerkezci, kendilerine dönük ve İnsanlarla bir aradayken ya da yakın biriyle birlik-
başkalarını sömürücüdürler. En büyük, eşsiz olmala- teyken bile, söyleyecekleri ya da davranışları küçüm-
rı ile başkalarının ilgisine, sevgisine ve hayranlığına senme ya da alay konusu olabilir, beğenilmez diye,
bağımlılıkları, çelişkili bir görünüm verir.6 çekingen ve tutuk olurlar. Doğal ve kendiliğinden

52 Klinik Gelişim
davranamaz her şeyin uygun karşılanıp karşılanma- ler. Üniversite tercihlerini, iş kararlarını, evlenme ya
yacağını hesap ederler. da boşanma kararlarını, nerede oturacaklarını, nasıl
bir yaşam seçeceklerini başkalarına danışmadan ka-
4. Toplumsal durumlarda eleştirilecekleri ya da dışlana-
rar veremezler.
cakları üzerine kafa yorarlar.
3. Desteğini yitireceği ya da kabul görmeyeceği korku-
Olası bir sosyal etkinliğe katılacakları zaman ya da
suyla, başkalarıyla aynı görüşü paylaşmadığını söyle-
böyle bir durum olmaksızın, insanlar arasında ne tür
mekte zorluk çekerler.
hatalar yapacakları, nasıl dışlanacakları ve istenmeye-
ceklerine ilişkin hayaller kurarlar. Kimseyle aralarının bozulma ihtimaline tahammül
edemezler, herkesle iyi geçinme ve desteklerini yitir-
5. Yetersizlik duyguları yüzünden, yeni kişilerle aynı
meme arzusuyla, her şeye uyumlu davranır, bir şeye
ortamda bulundukları durumlarda ketlenirler.
itiraz edemezler. Hayır diyemezler. Kendilerini sıkın-
Özellikle yeni tanıştığı kişilerin kendisini beğenme- tıya sokacak olsa bile, başkalarının işlerine yardım
yeceğinden ya da küçümseyeceğinden endişe ettikle- ederler ya da paralarını verirler.
rinden, rahat ve doğal davranamazlar.
4. Doğru yapıp yapmadıklarına ya da yeteneklerine
6. Kendilerini toplumsal yönden beceriksiz, kişisel ola- ilişkin korkularından ötürü, tasarıları başlatma ya da
rak albenisi olmayan biri olarak ya da başkalarından kendi başlarına iş yapma zorlukları vardır.
aşağı görürler.
Bir şeye başlamak ve inisiyatif gösterebilmek için
Kendilerini beğenmez ve başkalarından aşağı görür- başkalarından destek isterler. Bağımsızlık korkuları
ler. Kendilerini sıkıcı, başkalarının arkadaşlık ya da vardır. Bağımsızlığını ve bireyselliklerini kazandık-
yakınlık yapmak istemeyeceği biri olarak değerlen- larında, başkalarının desteğini kaybedeceklerinden
dirirler. Bu yüzden insanlar arası ilişkilerde tutuk korktuklarından, bağımsızlık yönünde adım atmak
davranırlar ve zamanla da, çok önemsenmeyecekle- konusunda çok dirençli davranırlar.
rine ilişkin kehanetlerinin gerçekleşmesini sağlamış
5. Başkalarının bakım ve desteğini sağlamak için, hoş
olurlar.
olmayan şeyleri yapmayı isteyecek kadar, aşırıya gi-
7. Mahcup olabileceklerinden ötürü kişisel girişimlerde derler.
bulunmak ya da yeni etkinliklere katılmak istemez-
İnsanların kendisinden memnuniyetini, dolayısıyla
ler.
da desteğini sağlamak için, aşağılayıcı işleri bile üst-
Nasılsa sonunda mahcup duruma düşecekleri en- lenebilir, insanlara çeşitli hizmetler sunabilirler.
dişeleri yüzünden, insanlarla tanışmak, toplumsal
6. Kendilerine bakamayacaklarına ilişkin aşırı korkuları
etkinliklere katılmak ve insanlarla birlikte olmak için
nedeniyle, tek başına kaldıklarında kendilerini rahat-
bir çaba harcamazlar.
sız ya da çaresiz hissederler.
Bağımlı kişilik bozukluğu Aile üyelerini, anne, babalarını kaybettiğinde tek
Temel özelliği, uysal ve yapışkan davranışa ve ayrılma başına kalamayacağı ve hayatla başa çıkamayacağı
korkusuna yol açacak biçimde aşırı bir kendisine bakıl- konusunda sık sık korkulara düşerler.
ma gereksinmesinin olmasıdır. Ruh sağlığı kliniklerinde 7. Yakın bir ilişkileri sonlandığında, bakım ve destek
en sık karşılaşılan kişilik bozukluğudur. Ancak çoğun- kaynağı olarak derhal başka bir ilişki arayışı içine
lukla, bağımlı kişilik bozukluğu nedeniyle değil, başka girerler.
birinci eksen sorunları için başvururlar.
Bağımlı oldukları insanlara ne kadar düşkün ve
1. Başkalarından bol miktarda öğüt ve destek almazlar- onlarsız yapamıyor görünseler dahi, böyle bir ilişki
sa gündelik kararlarını vermekte güçlük çekerler. sonlandığında yeniden bağlanacakları birini ararlar.
Günlük olaylarda bile başkalarına danışma gerek- 8. Kendi kendine bakma durumunda bırakılacağı kor-
sinimi duyarlar. Şunu mu giysem bunu mu, oraya kuları üzerine, gerçekçi olmayan bir biçimde kafa
mı gitsem buraya mı gibi, herhangi bir ehemmiyeti yorarlar.
olmayan konuları bile başkalarına sorarlar. Bağım-
lıların sürekli danışma gereksinimi hissetmeleri, Başkalarının ilgi ve desteğine ihtiyacı olduğunu
başkalarının ilgi ve desteğine ihtiyaç duymalarından düşünebilmek için, sürekli, hayatla tek başına başa
kaynaklanır. Başkalarının ilgi ve desteğine ihtiyaç çıkamayacağı duygusuna gereksinim duyarlar.
duyduklarında, kendi başlarına yapamıyorlarmış gibi
düşünmek isterler. Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu
Temel özelliği, düzenlilik, mükemmeliyetçilik, zihinsel
2. Yaşamlarının çoğu önemli alanında sorumluluk al-
ve kişiler arası ilişkilerde kontrollü olmak üzerine aşırı
mak için başkalarına gereksim duyarlar.
kafa yormaktır. Bu uğraşları dolayısıyla, esnek ve açık
Kendi hatalarıyla yüzleşmek ve hayatlarının sorum- olamazlar ve verimlilikleri önemli ölçüde azalır. Genel
luluklarını tek başlarına almak istemediklerinden, popülasyonda %1, psikiyatri kliniklerinde %3-10 ora-
önemli kararlarına, hep başkalarını dahil etmek ister- nında rastlanır.

Klinik Gelişim 53
1. Yapılan etkinliğin asıl amacını unutturacak derecede ortaya çıkabilecek felaketler için biriktirilmesi gere-
ayrıntılar, kurallar, listeler, sıralama, organize etme ken bir şey olarak görülür.
ya da program yapma ile uğraşıp dururlar.
Gerekli şeyler için bile para harcamaktan rahatsız
Bir işe başlamak için uzun bir zaman o işi nasıl, hangi olurlar. Becerebilseler bütün paralarını biriktirmek
sırayla yapacaklarını kurgular, işe başladıktan sonra isterler. Harcadıkları her kuruş güvenlik duygularını
da, işin asıl amacından uzak ayrıntılarla uğraşırlar. zedeler ve kısa sürede telafi etmek isterler.
2. İşin bitirilmesini zorlaştıran bir mükemmeliyetçilik
gösterirler (örneğin; kendisine özgü aşırı katı ölçütler Etiyoloji
karşılanmadığı için bir tasarıyı tamamlayamazlar). Kişilik bozukluklarının, çok çeşitli etkenlerin karşılıklı
etkileşimleri ve bir araya gelmeleri ile geliştiği düşünül-
İşlerini bitiremez, ne kadar iyi yapsa da tatmin ola-
mektedir. Bunların başında, erken çocukluk yıllarındaki
maz, tekrar tekrar kontrol etme isteği duyarlar. Söz
anne-baba ile ilişkiler, en önemli yeri tutuyor görünmek-
gelimi ödevlerini zamanında bitiremezler. Her zaman
tedir. Kişilik bozukluklarında temel problemin, kişinin
bir eksik bulur, araştırmaları gereken bir şeylerin ek-
kendisini ve diğerlerini algılamasındaki sorunlar olduğu
sik kaldığı duygusunu taşır ya da yazısını beğenmez,
söylenebilir. İnsan kendisine davranıldığı ve hissettiril-
yeni bir kurguyla tekrar tekrar yeniden yazarlar.
diği bir biçimde kendisini tanır ve kendi hakkındaki
3. Boş zamanlarını değerlendirme etkinliklerinden ve düşünceleri ve kendilik tasarımı oluşur. Sınırda kişilik
arkadaşlıklarından yoksun kalacak derecede kendi- örgütlenmesi vakalarında olumsuz ve kötü kendilik
lerini işe ya da üretkenliğe adarlar (bu durum ekono- imgelerinin baskınlığı, kararlı ve bütünlüklü bir ken-
mik gereksinimleri ile açıklanamaz). dilik tasarımı gelişmesine engel oluyor görünmektedir.
Nevrotik düzeydeki kişilik bozukluklarında ise kararlı
İşkoliktirler. Eğlence, ya da boş zamanlarında iş, ders
ve bütünlüklü olsa da, kendilik ve nesne tasarımlarının
veya yapılması gereken bir görev dışında bir şeyle
sorunlu şekillenmesi ile psikoseksüel gelişim basamak-
meşgul olduklarında, huzursuz olurlar.
larına saplanma veya gerilemeler ön planda görünmek-
4. Ahlak, doğruluk ya da değerler gibi konularda vic- tedir.
danının sesini aşırı dinler ve esneklik göstermezler
Özetle, kişilik bozukluğunun gelişiminde en önemli et-
(bu durum kültürel ya da dinsel özdeşim ile açıkla-
ken, erken çocukluk yıllarında, anne-baba ile ilişkilerde
namaz).
yaşanan olumsuzluklardır. Söz gelimi, bağımlı kişilik bo-
Hem kendi, hem başkalarının davranışlarını sürekli zukluğu, çocuğuna fazla sorumluluk vermeyen, her şeye
ahlak ve doğruluk konusunda sorgularlar. Kurallara onun yerine kendisi karar veren ve yapan, kendileri de
ya da değerlere uymadığını düşündüğü davranışlar- bağımlılık ihtiyaçları içinde olan annelerin, çocuklarında
dan rahatsız olur, eleştirirler. Yollarda tanımadığı in- görülmektedir.
sanların kuyruğa girmemesi, toplu taşıma araçlarında
yüksek sesle konuşması, trafik kurallarına uymaması Tedavi
gibi olaylar sinirlenmelerine ya da huzursuz olmala-
Kişilik bozukluğu vakalarının tedavi için başvuru oran-
rına yol açar.
ları yüksek değildir. Özellikle ciddi sorunlara yol açan
5. Özel bir değeri olmasa bile eskimiş ya da değersiz sınırda kişilik bozukluğu ve çekingen kişilik bozukluğu
şeyleri elden çıkaramazlar. vakaları daha çok tedavi gereksinimi duyarlarken; anti-
sosyal kişilik bozukluğu vakaları, ancak bir suç işledikle-
Eski eşyalarını atamazlar. Bir gün lazım olur gerek-
rinde tedavi edilmek üzere yasal yollardan gönderildik-
çesiyle ya da elinden bir şey çıkarmada zorlandığı
lerinde ya da alacakları cezaları hafifletebilmek amacıyla
için her şeylerini saklarlar. Sinema, konser biletleri,
kendiliklerinden başvururlar.
eski okul defterleri, işe yaramayan eski ders kitapları,
eskimiş kıyafetler gibi birçok şeyi saklarlar. Kişilik bozukluklarının tedavisi, ortalama 4-6 yıl sürmek-
tedir ve hepsi tam olarak tedavi olmasalar bile, olumlu
6. Başkaları, tam olarak kendisinin yaptığı gibi yapmayı
sonuç alma oranı eskiden düşünülene göre oldukça
kabul etmedikçe, görev dağılımı yapmak ya da baş-
yüksektir. Tedavide temel yöntem, uzun süreli bireysel
kalarıyla birlikte çalışmak istemezler.
terapi veya grup ve aile terapileridir. Uzun yıllar daha
İşlerin kendi bildikleri gibi yapılmasını beklerler. Her çok analitik, dinamik yönelimli tedaviler uygulanmak-
şeyin en doğru biçiminin belli olduğunu düşünürler, tayken, son yıllarda bilişsel davranışçı, diyalektik veya
aksine davranışlardan rahatsız olurlar. Söz gelimi, şema terapilerinin de yararlı olduğuna ilişkin yayınlar
bir salatanın nasıl yapılması gerektiğine ilişkin kendi bulunmaktadır.
inandıkları belli bir sıra ve kural vardır, başka türlü
Terapilerin yanında, bu hastalarda sıklıkla ortaya çıkabi-
yapıldığında kendilerine yanlışmış gibi gelir. Dolayı-
len, duygusal dalgalanmalar, depresif dönemler, yoğun
sıyla, başka türlü yapacaklar diye, işlerin ve sorumlu-
anksiyete krizleri ya da kısa süreli psikotik belirtilere
lukların önemli bir bölümünü kendileri yaparlar.
karşı ilaç kullanılmaktadır. Duygudurum düzenleyicileri
7. Para harcama konusunda hem kendilerine hem de dışındaki ilaçlar, daha çok belirtilere yönelik olarak kısa
başkalarına karşı cimri davranırlar; para, gelecekte sürelerle kullanılır.

54 Klinik Gelişim
Hasta Yakınlarının Kaynaklar
Karşılaşabilecekleri Sorunlar 1. Amerikan Psikiyatri Birliği. Mental Bozuklukların Tanısal ve
Sayımsal Elkitabı. (DSM-IV) Washington DC: 1994. Çev: Köroğlu
Kişilik bozukluğu vakaları kendi sıkıntıları kadar, bir- E, Ankara: Hekimler Yayın Birliği; 1998.
likte yaşadıkları kişiler için de ciddi bir sıkıntı ve stres 2. Gunderson JG. Borderline Kişilik Bozukluğu. Çev: Ceyhun B.
kaynağı olabilmektedirler. Üstelik hasta olarak görül- Ankara: Hekimler Yayın Birliği; 1994.
mediklerinden, etraflarında, bilerek ya da insanları 3. Kernberg OF. Sınır Durumlar ve Patolojik Narsisizm. Çev: Atakay
M. İstanbul: Metis Yayınları; 1999.
üzmek ya da kırmak amacıyla böyle davrandıkları sa-
4. Kernberg OF. Sapıklıklarda ve Kişilik Bozukluklarında Saldırgan-
nılır. Aileler genellikle bu kişilere böyle davranmaktan lık. Çev: Büyükkal MB. İstanbul: Metis Yayınları; 2000: 74-89.
vazgeçmeleri için baskı yaparlar, akıl ve öğüt verirler 5. Stolorow R, Lachmann F. Psychoanalysis of developmental
ve tedavi için pek özendirmezler. Bazı aileler ise, duru- arrests. New York: International Universities Press; 1980.
mu bir hastalık olarak görmeyi tercih eder ve durumu 6. Saydam B. Narsisistik kişilik bozukluğu, antisosyal kişilik bozuklu-
kabullenip düzelmesi konusunda çaba göstermezler. ğu, borderline kişilik bozukluğu: Psikodinamik açıdan benzerlikler,
farklılıklar. İçinde: Çelikkol A; ed. Narsisistik Kişilik Bozukluğu.
Hasta yakınlarının sabırlı, anlayışlı ve destekleyici
İzmir: Ege Psikiyatri Sürekli Yayınları, 1996: 413-430.
yaklaşımları yanında düzenli ve uzun süreli terapilerle
7. Odağ C. Örneklerle narsisizm. İçinde: Çelikkol A; ed. Narsisistik
sonuç alınabileceğini bilmelerinde ve sık hekim değiş- Kişilik Bozukluğu. İzmir: Ege Psikiyatri Sürekli Yayınları; 1996:
tirmemelerinde yarar vardır. 457-476.

Klinik Gelişim 55

You might also like