You are on page 1of 4

Giriş

Havacılık, tek bir millet sayesinde değil, tüm milletlerin katkılarıyla gelişmiş ve
günümüze gelmiş son yüzyılın en önemli sektörlerinden birisidir. Geçmişten
günümüze insanların uçma hayali zaman geçtikçe daha ateşli hal almış ve
insanları kendine çekmiştir. Kuşları izlemekle başlayan bu serüven, mitler ve
efsanelerle devam etmiş, insanlığın ilerlemesiyle birtakım deneylerle
geliştirilmiş ve özellikle harp dönemiyle günümüzdeki havacılık teknolojisinin
temelleri atılmıştır. Son yüzyıllarda bilimin odak noktasının Avrupa olması,
Avrupa’nın havacılık alanında gelişmeleri benimseyip tamamının kendininmiş
gibi göstermesine yol açmıştır.
Wright Kardeşlerin atılımları sonucu motorlu uçak denemeleri başarıyla
sonuçlanmıştır. Bu başarı 17 Aralık 1903’te gelmiş, yaptıkları denemelerin
sonucunu alan Wrightlarla birlikte uçak teknolojisi de hızla ilerlemeye
başlamıştır.
Trablusgarp Savaşı’nda uçaklar ilk kez silah olarak kullanılmıştır. İtalyanlar ilk
hava savunma ve saldırıyı Türklere karşı yapmıştır. Bunun sonucunda
askeriyede değeri artan havacılığın kullanım, üretim ve gelişimi hızlanmıştır.

İtilaf Güçlerinin Hava Gücü


Fransa
Filoları altışar uçaktan oluşuyordu. Savaşın başında ülkede yirmi üç,
müstemlekelerde altı filosu olmak üzere toplam yirmi yedi filoda 216 uçağı
bulunmaktaydı. Yine Fransa’nın ortalama 200 kadar eğitim uçağı
bulunmaktaydı. Kendi uçaklarını kendi üreten Fransa, on yedi farklı tipteki
uçaklarının bazıları; Bleriot, Maurice ve Henri, Deperdussin, REP, Farman, G3
Caudron, önden makineli Voisin, Breguet, Morana Saulnier ve Nieuport’tur.
Fransa’nın harplerin başlangıcında 220’ye yakın pilotu bulunuyorken savaş
zamanı 134 pilot yetiştirmiştir. Aynı zamanda 541 uçak ve 900’e yakın uçak
motoru da üretmiştir.
Fransa, harp zamanları uçak teknolojisi gelişiminde öncü isimlerden olmuştur.
51,040 uçak ile 92,594 uçak motoru üretimini yapmıştır. Havacılık endüstrisinde
de önemli bir güç haline gelmiştir. Yeni doğan bu endüstride %65’inin kadın
olduğu 186,000 kişi çalışıyordu. Ayda yaklaşık 2,860 uçak, 4490 motor
üretimine geçilmiştir. Savaş süresinde de havacılığa değer veren Fransa’nın,
savaş esnasında yetişmiş 1,600 pilotu, cephelerde hazır halde bulunan 3,600
uçağı vardı. Savaş sonunda ise başlangıçta 37 olan filo sayısını 321’e
yükseltmişti. Yedekleri de dahil edersek 1.000 deniz ve 11.836 kara uçakları
vardı. Harbin başında 10 balon bölüğüne sahipken harp sonunda 40 askeri
balonu ve 100 sabit balon bölüğüne sahiptir.
Çoğu alanda ön saflarda gördüğümüz İngiltere, havacılık gücü yarışında itilaf
devletlerinin en altında kalmaktaydı. 1912’de Royal Flying Corps olarak
yapılanan havacılık ilk başlarda nispeten yavaş gelişmiştir. Yedi hava filosu
vardı, her filo da on iki uçaktan oluşmaktaydı. Çift kişilik BE-2, Euro 504, tek
kişilik Sopwith Tabloid, Bristol Scout uçaklarının yanında müttefiki olan
Fransızların da uçaklarından kullanmıştır. 1918’de Fransa’da 747’si avcı olan
1.799 uçağı üstlenmiştir. Savaş süresince 22,647 uçak üretmiştir. İngiliz hava
endüstrisi ayda 3,500 kadar uçak üretiminde bulunmuştur. 27,333 pilot
yetiştirmiştir.
Rusya savaşa girdiğinde 190 uçağa sahipti. Pilot sayısı ise yaklaşık 145’ti.
Uçaklarını 15 filo haline getirerek Avusturya ve Alman cephelerinde
görevlendirmiştir. Havacılık endüstrisinin lideri olan Fransa’dan lisans alarak
uçak üretimine başlamıştır. Mourometz tipi 4 motorlu bombardıman savaş
uçağına sahipti.
İtalya, İngiltere’den daha gelişmiş bir hava endüstri ve gücüne sahipti. Yedişer
uçaktan oluşan 12 filoda toplam 84 uçağı vardı. Savaşın sonlarında 1758 uçağa,
5100 pilota, 500 rasıt ve 1000 makinalı tüfekçiye sahip olmuştur.
Belçika’nın 30 uçağı, 60 pilot ve rasıtı bulunmaktaydı. Savaşın sonunda 11 adet
filoda 69’u tek kişilik, 58’i çift kişilik toplam 127 uçağı bulunuyordu.
Amerika savaşa geç girmesinin de etkisiyle oldukça gelişmüş bir hava
endüstrisine sahipti. 740 uçağı, 800 pilotu ve 500 rasıt savaşta görev almıştır.
Amerikan fabrikaları 4846 adet DH4 tipi uçak üretmiştir.
İttifak Güçleri Hava Gücü
Almanya, başlarda azılı düşmanı Fransa ile eş güce sahip bir endüstriye sahipti.
Filoları altışar uçaktan oluşan 33 filodan sahra filosu, dörder uçaklık 8 filodan
oluşan müstahkem mevkii filoları olmak üzere toplam 258 uçağı vardı. Başlıca
uçak çeşitleri; Taube, Albatros, Fokker, AEG, LVG, Aviatik ve Rumpler’dır.
Savaşın başında on yedi uçak fabrikası vardı.
Savaşın sonralarına doğru Alman ordularının ön cephelerinde 309, yedekte 16
filo olmak üzere toplam 325 uçak bölüğünde 5000 adet uçağı bulunuyordu.
Savaş süresince Almanya 48,537 uçak, 42,100 uçak motoru üretmiş, fabrika
sayısını 267’ye yükseltirken çalışan sayısını 150,000’e dayamıştır.
Alman ordusunda “Drachen” adlı balon bölükleri gözetlemede çok başarılı işler
yapmıştır. Balon bölükleri 600-1000 metreküplük balonlardan oluşuyordu. 500-
1200 metre yükseklikte uçmaktaydılar. Alman ordusu düşman arazisinde
stratejik keşif ve bombardıman için savaş balonlarına çok güvenmekteydiler.
Savaşın başında 12 zeplin, 3 parsival ve 1 gross olmak üzere 16 balon bölüğü
varken savaşın sonunda 111 adet savaş balonu üretmişlerdir. Bunların 89 tanesi
zeplindir.
Bir diğer ittifak gücü olan Avusturya’dır. Havacılık burada da nispeten zayıftı. 36
pilotları ve 70 kadar uçakları vardı. Savaş yıllarında üretilen uçak sayısı 5.431’e
yükselecektir. Pilot sayısı da savaş yıllarında artmış ve ittifak gereği bazı
Avusturyalı pilotlar Türkiye’de de istihdam edilmiştir. Birinci Dünya Savaşı
yıllarının ilk zamanlarında taraflar havacılıkta imkânları olmasına rağmen zayıf
durumdaydılar. Bunun birçok sebebi bulunuyordu:
a) Dönemin maliyeleri havacılığa soğuk bakıyorlardı.
b) Teknik olarak yetersizlikler söz konusuydu92. Sistem olarak oldukça yeni olan
bu sistemin teknik alandaki eksiklikleri savaş yıllarında geliştirilmiştir.
c) Savaşın başlarında birçok general havacılığın harp için gerekli olduğuna ve
harbe katkı sağlayacağına inanılmıyordu.
Marne Muharebesi’nde Fransız uçakları, Tannenberg muharebesinde ise Alman
uçakları keşifte etkindirler96. Savaşın başında silahsız ve henüz ilkel olan
uçaklar kısa sürede silahlandırıldılar, tabanca ve filinta yerine makineli tüfekler
monte edildi. Senkrazisyon sağlanarak pervane arasından ateş etme imkânı
kazanılmıştır. Savaşın başında Fransa teknik olarak oldukça güçlüydü. İngiltere
1916 yılına kadar Fransa’ya daha yakın davranmıştır. Savaşın daha ilk ayında
cephelerde 500 uçak karşılaşmıştır. Silah olarak ise konserve kutularına
doldurulan 3 ayaklı çiviler atıldıkları yerlerde oldukça ölümcül olmaya
başlamıştır. Uçaklar 80-120 km. hıza sahiptir ve 150-200 metre yüksekliğe
yaklaşık yarım saatte çıkabilmekteydiler97. Bu çiviler Çanakkale Cephesinde
önce küçümsenmiş ancak zamanla geliştirilerek atılan bombalar ile uçaklar
önemli bir sistem olduğunu göstermiştir98. Harbin uzun yılları içerisinde
havacılık endüstrisi oldukça canlı ve gelişen bir silah sektörü olarak ortaya
çıkmıştır. Henüz niçin kullanılacağı konusunda ya da gerekli olup olmadığı
hususunun tartılışdığı bir ortamda uçaklar gücünü göstermiştir. Savaş yıllarında
200.000 uçak ve 250.000 uçak motoru üretilmesi99 bu değişimin bir sonucu
olmuştur.

You might also like