Professional Documents
Culture Documents
Aylin YÜKSEL
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSİTÜSÜ
JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANA BİLİM DALI
I
ABSTRACT
Msc. THESIS
ADANA
Aylin YÜKSEL
DEPARTMENT OF GEOLOGY ENGINEERING
INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES
UNIVERSITY OF ÇUKUROVA
As a result of this research ,marn was a basic factor with the formattion of
sand,rocks,clay rocks different charactestic sides of formation was effected by marn
as it gave a negative result as it was impermeable.
On the river beds and high parts of Pınargozu spring mostra has given
Pliyosen to old konglomeras as a result on the area akifer was one the main units that
was formed.
II
TEŞEKKÜR
III
İÇİNDEKİLER SAYFA
ÖZ………………………………………………………………………………........I
ABSTRACT…………………………………………………………………............II
TEŞEKKÜR……………………………………………………………………..... ..III
İÇİNDEKİLER…………………………………………………………………........IV
ÇİZELGELER DİZİNİ………………………………………………………………VI
ŞEKİLLER DİZİNİ………………………………………………………………....VII
1. GİRİŞ……………………………………………………………………................1
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR……………………………………………………….....3
3. MATERYAL VE METOD…………………………………………………...........6
3.1. MATERYAL………………………………………………………..….…….6
3.2. METOD……………………………………………………………..…….….7
3.2.1. Arazi Çalışmaları……………………………………………..…….....7
3.2.1.1. Jeofizik Ölçümler Çalışmaları…………………….……….....8
3.2.2. Laboratuar Çalışmaları…………………………………….…….…...10
3.2.2.1. Örneklerin Hazırlanması…...………………...……………..10
3.2.2.2. Kimyasal Analizler……………………………...……...…..11
3.2.2.2(1) Klor Analizi……………………………………………..11
3.2.2.2(2) Karbonat Analizi ………………………………………12
3.2.2.2 (3) Bikarbonat Analizi …………………………………….12
3.2.2.2 (4) Kalsiyum Analizi ………………………………………13
3.2.2.2 (3) Magnezyum Analizi ……………………………………14
3.2.2.2 (6) Sülfat Analizi ……………………………………………14
3.2.2.2 (7) Alev Fotometresi Analizleri………………... …………15
3.2.3. Büro Çalışmaları…………………………………….........................15
4. ARAŞTIRMA BULGULARI………………………………………………….....17
4.1. Bölgenin Jeolojisi……………………………………………………......….17
4.2. İnceleme Alanı Jeolojisi………………………………………………….........22
4.2.1. Sümbüldağı Formasyonu……………………………………..………24
4.2.2. Evciköy Formasyonu…………………………………………...…….25
IV
4.2.3. Alüvyon……………………………………………………..………..26
4.3. Jeofizik Ölçümler…………………………………………..…………….....…26
4.4. Hidrojeoloji………………………………………………….........................27
4.4.1. Yüzey Suları ……………………………………………................…27
4.4.2. Kaynaklar ………….…………………………………………...…....27
4.4.3. Akiferler…… …………….………………………………...……..…28
4.4.4. Kuyular …… …………….……………………………...…………...29
4.5.Hidrojeokimya…………………………………………………...………..…30
4.5.1. Yer altı Sularının Genel Kimyasal Özellikleri…...………………..….32
4.5.1.1. Suların Sertliği…………………………………………….….33
4.5.1.2. Hidrojen iyon Konsantrasyonu…………………………...…..34
4.5.1.3. Özgül Elektriksel İletkenlik (EC )……………… ……....…..34
4.5.1.4. Sodyum Adsorbsiyon Oranı ( SAR )…………… ……....…..35
4.5.1.5. Sodyum (Na+) İyonu…………………………………..…..…35
4.5.1.6. Potasyum (K+) İyonu……………………………………..….36
4.5.1.7. Kalsiyum (Ca+2) İyonu…………………………………..…..37
4.5.1.8. Magnezyum (Mg+2) İyonu………………………….........…..37
4.5.1.9. Karbonat (CO3-2) ve Bikarbonat (HCO3-2) İyonları…….....…37
4.5.1.10. Sülfat (SO4-2) İyonu……………………………………...…38
4.5.1.11. Klorür (Cl-) İyonu……………………………………..……38
4.5.2. Yeraltı Sularının Kimyasal Sınıflaması ve Kullanım Özellikleri…...39
4.5.2.1. Suların İçilebilirlik Özellikleri……………………………..…40
4.5.2.2. Schoeller’e Göre Suların İçilebilirlik Özellikleri………….….43
4.5.2.3. Suların Sulamada Kullanım Özellikleri…………………..….44
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER………………………………………………..…..48
KAYNAKLAR……………………………………………………………………...49
ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………….…….......51
EK……………………………………………………………………………………52
Ek-1 Jeofizik Ölçü Değerleri ( 10 adet )
V
ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA
VI
ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA
VII
1. GİRİŞ Aylin YÜKSEL
1. GİRİŞ
1
1. GİRİŞ Aylin YÜKSEL
2
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Aylin YÜKSEL
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
3
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Aylin YÜKSEL
4
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Aylin YÜKSEL
5
3. MATERYAL VE METOD Aylin YÜKSEL
3. MATERYAL VE METOD
3 . 1 . Materyal
Adana ili İmamoğlu ilçesi Üçtepe yöresini kapsayan çalışma alanı N34b3 ve
N35a4 paftalarında yeralmaktadır. İnceleme alanının büyük bir kısmı düz bir
topografyaya sahiptir. Çukurova’nın bir uzantısını teşkil eden bu düzlük alanda tipik
Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir. Yörenin en önemli akarsuyu Seyhan nehridir
(Şekil 3.1).
6
3. MATERYAL VE METOD Aylin YÜKSEL
3.2 Metod
3.2.1.Arazi Çalışmaları
7
3. MATERYAL VE METOD Aylin YÜKSEL
8
3. MATERYAL VE METOD Aylin YÜKSEL
Şekil 3.3. Elektrod açılımının arttırılması ile yeraltı akım akış özelliğinde değişim
9
3. MATERYAL VE METOD Aylin YÜKSEL
Kısacası eğer alttaki tabakanın özdirenci yüksek ise akım yukarıdaki iletken
katmandan akmaya daha eğilimlidir. Bu nedenle bazen AB aralığının arttırılması bile
elektrik akımının yeriçinin daha derinlerine enjekte edilmesini gerçekleştiremez.
Ayrıca her kayacın elektrik özdirenci bulunduğu şartlara göre farklılık gösterebilir.
Çizelge 3.1.’ de kayaçların bulundukları duruma göre gösterdikleri yaklaşık elektrik
özdirençleri verilmiştir.
10
3. MATERYAL VE METOD Aylin YÜKSEL
3.2.2.2.(1)KlorAnalizi
Aletler :
Beher : 50mlt'lik, 13 adet
Büret : 25 mlt kapasiteli 0.1 mlt bölmeli
Reaktifler:
Potasyum Kromat İndikatörü (K2CrO4), %5" lik 0.1 N AgNO3 çözeltisi
Analizin Yapılışı :
Su numunelerinden 50' şer mililitre beherlere alınır. 50 mlt’ lik saf su referans
olarak kullanılmak üzere ayrı bir behere konulur. Saf su dahil, her beherin içine 5-6
damla kadar K2CrO4 eklenerek karıştırılır. Örneklerin ve saf suyun renginin sarıya
dönüştüğü gözlenir. Elde edilen sarı renk pembemsi sarıya dönüşene kadar, 0.1 N
AgNO3 çözeltisi ile titre edilir. Harcanan AgNO3 miktarları büretten okunarak
not edilir. Aynı işlemler saf su içinde yapılır ve bu okumalar şahid olarak
kullanılır.. Hesaplamalar aşağıdaki formüle göre yapılır :
1000xNxFx( A - B) 1000xNxFx( A - B)
Klor (CI) me/lt =
V V
N = AgNO3 ' in normalitesi
F = AgNO3 faktörü
A = Örnek için kullanılan AgNO3 miktarı
11
3. MATERYAL VE METOD Aylin YÜKSEL
Aletler :
Büret : 25 mlt kapasiteli 0. 1 mlt bölmeli
Erlen : 50 mlt' lik
Pipet: 10 mlt'lik
Reaktifler:
Fenolftalein
Sülfirik asit (H 2 SO 4 ) 0.0l N
Analizin Yapılışı:
Su numunelerinden 50' şer mlt alınıp erlenlere konulur. Daha sonra üzerine
birkaç damla fenolftalein ilave edilir. Şayet pembe renk oluşursa, örnek bürete
doldurulmuş ayarlı 0 .01 N sülfirik asit (H2SO4) ile renk kayboluncaya kadar titre
edilir. Büretten okunan ayarlı asit çözeltisi" A " olarak kaydedilir.
Ayrıca kaynatılıp soğutulmuş saf su ile şahid deney yapılır ve harcanan ayarlı
asit çözeltisi hacmi ile düzeltilir. Saf su için harcanan değer " B " değeri olarak
kaydedilir. Sonuçta (A-B) değeri gerçek titrasyon değerini verir. Bu değer" P" değeri
olarak alınır.
Aletler:
Büret : 25 mlt kapasiteli 0.1 mlt bölmeli
Erlen : 50 mlt' lik
Pipet: 10 mlt' lik
Reaktifler :
Metil oranj % 1'lik
Sülfîrik asit (H2SO4) 0.01 N
12
3. MATERYAL VE METOD Aylin YÜKSEL
Analizin Yapılışı :
Karbonat miktarı tayini deneyinde titre edilip rengi kaybolan örneklerin üzerine 2-
3 damla kadar metil oranj indikatörü ilave edilir. Renk sarıdan pembe renge
dönüşünceye kadar sülfirik asitle titre edilir. Kaynatılıp soğutulmuş saf su ilede
aynı işlemler tekrarlanır. Aralarındaki fark titrasyon değeri olarak alınır.Karbonat ve
bikarbonat miktarları aşağıdaki formüle göre hesaplanır :
1000 x Nx Titrasyon değeğex faktör
CO3, HCO3 me/lt =
V{mlt)
Aletler:
Büret : 25 mlt kapasiteli 0.1 mlt bölmeli
Beher : l00 mlt'lik
Pipet : 10 mlt' lik
Reaktifler :
Müreksit %1' lik
EDTA 0.05 N
KOH (Potasyum Hidroksit) 4 N
Analizin Yapılışı :
Su numunelerinden 100' er ml alınıp beherlere konulur. Ph = 13. 1 oluncaya
kadar 4 N KOH titre olan numuneye damlatılır. pH ayarlandıktan sonra, % 1' lik
müreksitten birkaç gram titre edilen numuneye ilave edilir ve açık pembe renk elde
edilir. Renk pembeden viole (açık ispirto) rengine dönüşünceye kadar 0.05 N EDTA ile
titre edilir. Renk dönüştüğü andaki sarfedilen 0,05 N EDTA çözeltisi değeri büretten
okunur ve not edilir. Kalsiyum miktarı aşağıdaki formüle göre hesaplanır :
AxM
m= ---------- X 40100
V
A = Kalsiyum tayini için sarfedılen standart EDTA çözeltisi
M = Standart EDTA çözeltisinin molaritesi
13
3. MATERYAL VE METOD Aylin YÜKSEL
Aletler:
Büret : 25 mlt kapasiteli 0.1 mlt bölmeli
Beher : 100 mlt’ lik
Pipet : 10 mlt’ lik
Reaktifler :
9.5-1OT (Amonyum Hidroksit -Amonyum Klorür Tampon Çözeltisi)
Eriokrom Black T. İndikatörü 0. 1 gr.
EDTA 0.05 N (Versenate)
Analizin Yapılışı:
Su numunelerinden 100' er mlt alınıp, beherlere konulur. 9.5-10 T'dan bir ölçek
konulur. Ardından 0.1 gr. Eriokrom Black T. indikatotü eklenir. Renk pembeden
maviye dönüşünceye kadar, 0,05 N EDTA ile titrasyon yapılır. Renk dönüşümü anındaki
değer büretten okunarak bu değer magnezyum tayini için sarfedılen standart EDTA
çözeltisinin hacmi (mlt) olarak kaydedilir.
Magnezyum miktarı aşağıdaki formüle göre hesaplanır.
CxM AxM
n = (------ - ---- - )x 24300
E V
C = Ca+Mg tayini için sarfedilen standart EDTA çözeltisinin hacmi (mlt)
M = Standart EDTA çözeltisinin molaritesi
E = Ca+Mg tayini için alınan orijinal numunenin hacmi (mlt)
Aletler:
Terazi
Isıtıcı levha
14
3. MATERYAL VE METOD Aylin YÜKSEL
Bu yöntem ısısı belli, duraylı bir alevin üzerine sıvı fazdaki örneği püskürtme
esasına dayanır. Bilindiği gibi elementlerin enerji ile uyarıldıklarında yaymış
oldukları ışığın şiddeti ve rengi onların ayırdedici özelliklerindir. Bu özelliklerinin
bilinip saptanması ise elementlerin miktarlarını bulmak için kolay bir yöntemdir.
Bu çalışma Na analizleri için alev fotometresi kullanılarak yapılmıştır.
Analizlerin örnekleri 25 ile 50 kez seyreltilerek hazırlanmıştır.
Çalışma başlangıcında daha önce konuyla ilgili yapılmış yayın, rapor ve tezler
incelenmiştir. İnternette web sayfaları yer alan milli kütüphaneden, üniversitelerden
ve diğer internet üzerinden ulaşılabilecek web sayfalarından faydalanılmıştır.
15
3. MATERYAL VE METOD Aylin YÜKSEL
16
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
4. ARAŞTIRMA BULGULARI
Doğu Toros Otokton kayaları Üst Silüriyen – Üst Kretase yaş aralığında
meydana gelmiş olup metamorfizmasız ve çoğunlukla bol fosillidir. En altta Üst
Silüriyen yaşındaki Puşçutepe formasyonu yer alır. Demirtaşlı (1967) tarafından
isimlendirilmiş olan bu formasyon bol graptolitli şeyl ile temsil edilir. İnce
tabakalı, laminalı, gri, siyah renkli ve kırılgan özellikteki şeyl, üst seviyelerinde
yumrulu kireçtaşı tabakaları içerir. Üstteki Ayıtepe formasyonuna geçiş zonunu
oluşturan yumrulu kireçtaşları ince-orta tabakalı, kahverenkli ve Orthoceras fosil-
lidir.
Puşçutepe formasyonunun üzerine tedrici geçişli Alt Devoniyenin Ayıtepe
formasyonu gelir. Özgül ve diğ. (1973) tarafından isimlendirilen formasyon
kumtaşı, kireçtaşı, şeyl ardalanmasından oluşmuştur. Kumtaşı alt seviyelerde
kalın, üst seviyelerde orta tabakalı; kireçtaşı ve şeyl ince-orta tabakalı olup,
formasyonun genel görünümü yeşil, mor, kahverenklidir. Kumtaşları yer yer
çapraz tabakalanmalı, şeyllerde ise koni içinde koni (cone-in-cone) yapılıdır. Alt
ve üstündeki formasyonlarla tedrici geçişli olan Ayıtepe formasyonu üstte tedrici
geçişle Orta Devoniyenin Şafaktepe formasyonuna geçer. Kumtaşı ve dolomitten
meydana gelen formasyonun adlaması Demirtaşlı (1967) tarafından yapılmıştır.
Kumtaşı formasyonun alt düzeyini oluşturur. Orta-kalın tabakalı, eklemli, beyaz,
kahverenkli dış görünümünde olup, % 80'den çok kuvars ve az oranda feldspattan
meydana gelmiştir.Üste doğru tedricen orta-kalın tabakalı, beyaz-siyah renkli ve
breşik görünümlü dolomitlere geçer.
Sığ bir ortamda çökelen Şafaktepe formasyonu, üzerindeki Gümüşali
formasyonu ile tedrici geçişlidir. Formasyonun adı Deınirtaşlı (1967) tarafından
verilmiştir. Tabanında orta-kalın tabakalı, bol mercan fosilli kireçtaşı ve ince
tabakalı, bol brachiopoda fosilli şeyl ardalanmasıyla başlar. Üste doğru ince-
orta tabakalı şeyl, kireçtaşı-kumtaşı ardalanmasıyla devam eder ve en üstte demirli
kumtaşı seviyesi yer alır. Dış görünümü gri, siyah, kahverenkli olan Üst
Devoniyen yaşlı Gümüşali formasyonundakı kumtaşı tabakalarında ripılmarklar,
17
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
18
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
İnce tabakalı, çubuğumsu kırılmalı, gri, kirli sarı, kırmızı renkli marn ile temsil
edilir. Marnın içerisinde ince-orta tabakalı, gri renkli kireçtaşı ve orta tabakalı
kahverenkli kumtaşı tabakaları ardalanmalı olarak yer alır. Yer yer ince
konglomera düzeyleri de içerir. Güzelimköy formasyonu Doğu Toros Otokton
kayalarına ait son formasyondur.
Doğu Toros Otokton kayalarının üzerine bölgenin NW köşesinde bindirmeli
olarak yerleşen Aladağ grubu gelir. Karbonat istifiyle temsil edilen Aladağ grubunun
bölgeye yerleşmesi Üst Kretase sonrasıdır. Bölgenin güneydoğu ve doğusunda
yeralan ve çoğu alüvyonlarla örtülü olduğundan Doğu Toros Otokton kayalarıyla
ilişkisi görülemeyen bir kayaç topluluğu yer almakatadır. Misis grubu olarak
isimlendirilen bu kayalar Dokuztekne formasyonu, Andırın formasyonu ve Karataş
formasyonundan meydana gelmiştir.
Bilgin ve diğ. (1981) tarafından isimlendirilen Dokuztekne formasyonu Üst
Kretase – Eosen yaşında olup volkano sedimanter kayaçlarla temsil edilir. Andırın
formasyonu iri olistolitler içeren kumtaşı-marn-kireçtaşı ardalanmasından meydana
gelmiş olup yaşı Üst Lütesiyen – Alt Miyosendir. Karataş formasyonu ise filiş
karakterinde olup kumtaşı – marn- kumlu kireçtaşı – çamurtaşı ardalanmasından
oluşmuştur. Bu formasyonun yaşı Alt-Orta Miyosendir.
Doğu Toros Otokton kayaları, Aladağ ve Misis grubu kayaları bölgedeki son
denizel birim olan Sümbüldağ formasyonuyla örtülmüştür. Örtü birimleri olarak
isimlendirdiğimiz Sümbüldağ formasyonu kalın bir kumtaşı-marn-çamurtaşı
ardalanması ile konglomera ve kireçtaşından meydana gelmiştir.
Buraya kadar belirtilen ve tümü denizel kökenli olan bu birimlerin üzerinde
diskordan olarak Pliyosen ve Kuvaterner yaşlı genç karasal birimler yeralmıştır
(Şekil 4.1).Pliyosen altta konglomera – kumtaşı üstte kireçtaşı ile Kuvaterner ise blok
, çakıl, kum, kil, mil ve toprak ile temsil edilmekte olup Kuvaterner kayarlı Pliyosen
yaşlı birimler üzerinde diskordan olarak yeralır.
Hersiniyen ve daha sonra Alpin hareketlerin etkisinde kalmış, NW-SE
doğrultusundan gelen kuvvetlerden etkilenmiş birimler kıvrımlanma ve
kırıklanmalara maruz kalmıştır. Bunun sonucu olarak simetrik asimetrik devrik
kıvrımlar oluşmuş , NW-SE doğrultusu ile N-S doğrultusunda uzanan eğim atımlı
faylar ile bindirme niteliği kazanmış ters faylar teşekkül etmiştir.
19
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
20
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
21
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
22
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
23
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
24
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
Çalışma alanı ve civarında yüzeylenen diğer bir birim ise Pliyosen yaşlı
Evciköy formasyonuna ait konglomeralardır. Evciköy formasyonu Özgül ve diğ.
(1973) tarafından isimlendirilmiştir. Altta konglomera, kumtaşı üyesi (Plea), üstte
kireçtaşı üyesi (Pleb) ile temsil edilir. Altındaki birimleri uyumsuz olarak örter.
Konglomera, kumtaşı üyesinde çakıl ve taneler yuvarlak, yarı yuvarlak olup gevşek
tutturulmuştur (Şekil 4.5). İçerisinde ince kil tabakaları mevcuttur. Üzerindeki
kireçtaşı üyesi, beyaz renkli kaba kireçtaşından oluşmuştur. İçerisinde bitki sapı
izleri bulunur.
İnceleme alanı içinde Evciköye ait konglomeralar genellikle Seyhan nehir
yatağı kenarında ve yüksek bazı kesimlerde mostra vermektedir. Yüksek kotlarda
yeralan konglomeralar kabuk şeklinde olup çok fazla kalınlık sunmamaktadırlar.
25
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
26
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
4.4. Hidrojeoloji
İnceleme alanında yılın tüm ayları boyunca akış halinde olan tek akarsu
Seyhan nehridir.
4.4.2. Kaynaklar
27
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
4.4.3. Akiferler
28
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
4.4.4. Kuyular
Seyhan nehir yatağı kenarında ve köy içinde daha üst kotlarda çok sayıda
sondaj kuyusu mevcuttur. Kuyular Evciköy formasyonuna ait konglomeralar ve
Kuvaterner alüvyon birimleri içinde açılmıştır. Kuyulara ait teknik özellikler Çizelge
4.1’de verilmiştir. Kuyuların geneli şahıs kuyularıdır. Bunun yanında kamu
kurumları tarafından açılmış olan kuyularda mevcuttur. Konglomeralarda açılmış
olan kuyuların bir kısmı konglomeraların kırık ve çatlaklarına ulaşılamadığından
kurudur. Çizelge 4.1’de verilen kuyulardan 1,3 ve 5 nolu kuyular konglomera
içerisinde açılmıştır. Diğer kuyular ise alüvyon akiferdedir. Kuyu tabanlarını kumtaşı
, marn , çamurtaşından oluşan Sümbüldağ formasyonu oluşturmaktadır. Bu birim yer
altı suyu taşımamaktadır. Üst kotlarda açılan kuyularda yaklaşık 8 – 10 m. de
konglomera birimine girilmektedir. Kuyu derinlikleri en fazla 25-30 m.olmaktadır.
Alüvyonda açılan kuyularda ise 5 – 6 m. den itibaren su alınabilmektedir.
3 Musulu 4 18 20 5
4 Eğriçam 1 8 20 8
5 Eğriçam 4 20 24 6
6 Menteş 3 10 26 8
29
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
4.5. Hidrojeokimya
Olağan yer altı sularının kökeni yağış sularıdır. Yağış sularının bir kısmı
yeraltına süzülerek akifere ulaşır. Ancak bu süzülme sırasında ve akiferde, geçtiği
kayaçları kısmen çözündürerek yeni bir kimyasal kompozisyon kazanır. Yer altı
sularının kimyasal bileşimi, suyun dokanakta olduğu kayaların kimyasal bileşimine,
dokanak yüzeyi ve süresine, yer altı suyunun akım hızına, sıcaklığa, ortamın
basıncına, iyon etkinliği ve ortak iyon etkinliğine bağlı olarak değişir. Yer altı
sularının kimyasal analizleri bu suların kullanım alanlarını ve kullanılabilme
özelliklerini belirlemede büyük önem taşır.
Buharlaşma, yoğunlaşma, süzülerek toplanma ve zemine sızma gibi sonsuz
bir döngü hidrolojik çevrim sırasında, su pek çok değişikliğe uğramaktadır.
Su kimyasal yapısı nedeniyle, yeryüzünde bulunan en iyi çözgenlerden
biridir. İyonize olabilen birçok tuzlar suda çok iyi çözünebilirler. Sular içerisinde,
askıda iyonize koloidal ve gaz halinde yabancı maddeler saf olarak bulunmazlar.
Doğal suların farklı kimyasal özelliklere sahip olmaları, kısmen farklı
kayaçların üzerinden geçmeleri ile açıklanabilir. Bu durum göz önüne alındığında,
suların geçtiği ortamlara işaret eden özellikler kazanmış olmasını beklemek
olağandır. Bu durum aşağıdaki açıklamalarla doğrulanabilir.
Yer altı sularının başlıca elementlerinden Ca, Mg, Na, K, Cl miktarları
yönünden mağmatik kayalar incelendiğinde (r=mek/1 olarak) ultrabazik ve
baziklerde rMg++ > rCa++ > rNa+ > rK+ ; nötr (siyenit) kayalarda rNa+ > rK+ > rCa++
> rMg++ veya diyoritlerde rCa++ > rMg++ > nNa+ > rK+ ; asidik kayalarda (granit)
rNa+ > rK+ > rCa++ > rMg++ şeklindedir. rCa++ / rMg++ oranı ultrabazik kayalardan
asidik kayalara doğru yükselir. rNa+ / rK+ oranı; ultrabazik ve bazik kayalardan,
asidik olanlara oranla daha yüksektir. (rCa++ + rMg++) rNa+ oranı genellikle
ultrabazik kayalardan asidik kayalara doğru azalir (Çizelge 4.2).
Karbonat bileşenleri suda belirli oranda çözülebilirler ve bu da 150 mg/1 ile
300 mg/1 arasında değişir. Kireçtaşı ve beraberindeki tuzların çözünmesi, kayanın
yapısal ve tektonik durumuna bağlıdır. Genellikle kireçtaşları çok az NaCl ve CaSO4
tuzları içerirler. Bu nedenle kireçtaşlarından gelen sular karbonatça zengin ve Cl,
SO4 iyonlarınca zengindir (Çağatay ve diğ,1993).
30
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
Çizelge 4.2. Doğal suların içerdiği maddelerin sınıflandırılması (Uslu ve Türkman, 1987)
İyonize
olmamış
katı
Köken Askıda Kolloidal Gaz Pozitif Negatif
maddeler
ve
dipoidler
Kil,kum ve SiO2 CO2 İyonize Ca+ HCO-3
diğer Fe2O3 olmamış Mg+ Cl-
anorganik AL2O3 katı Na+ SO-4
topraklar NgO2 maddeler K+ NO-3
Mineral
ve Fe+ CO-3
topraklar ve
dipoidler Mg+ HSiO-3
kayalardan
Zn H2BO-3
HPO-4
H2PO-4
OH-
N2 H+ HCO-3
O2 SO-4
Atmosferden
CO2
SO2
Organik Bitkisel CO2 Bitkisel Na+ Cl-
topraklar pigmentler NH3 pigmentler NH+4 HCO-3
(Humus) Organik O2 organik H+ NO-2
Organik organik atıklar N2 atıklar NO-3
dekompozis- atıklar H2S OH-
yonlardan CH4 HS-
H2 Organik
Koku radikaller
vektörleri
Balıklar, Virüsler,
algler, bakteriler,
Yaşayan
diotomalar algler ve
Organizma-
ve diğer diatomlar
lardan
küçük
hayvancıklar
Yer altı sularında mevsim, yağış ve başka etmenler sebebiyle, yıl içinde
değişiklikler gözlenir. Yer altı suları sıcaklığa, basınca, dokanak yüzeyi ile süresine,
su hacmine, verdikleri gazlara, ortamın pH’ına ve diğer maddelerin çözünme oranına
bağlı olarak, geçtikleri kayaların minerallerini kimyasal bozunuma uğratarak
iyonlarca zenginleşirler.
Yer kabuğunda ortalama ağırlık yüzde dağılımına bakılırsa, %47 oksijen,
31
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
32
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
33
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
34
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
bir yalıtkandır. Özgül elektriksel iletkenlik ise, +25 0C ‘ deki 1 cm3 suyun
iletkenliğidir. Suyun özgül iletkenliği iyon cinsine, derişime ve sıcaklığa bağlıdır. Saf
suyun özgül elektiriksel iletkenliği 0,5 – 5 mch/cm , içme sularının elektiriksel
iletkenliği ise 30 – 2000 mch/cm arasında değişmektedir. Özgül elektiriksel
iletkenlik sulama ve içme sularının sınıflandırılmasında bir ölçüt olarak
kullanılmaktadır.
İnceleme alanındaki su örneklerinin elektiriksel iletkenliği 804,17 mch/cm ile
1102,37 mch/cm arasında değişmektedir. Sulama suyu açısından sular yüksek tuzlu
su sınıfına girmektedir.
Doğal sularda birincil olarak bulunan Na, alkali metaller (Li, K, Rb, Cs)
arasında yerkabuğunda en fazla bulunandır. Evaporitlerin ve sodyum içeren
35
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
minerallerin yağış suları tarafından kimyasal olarak bozunmaları ile doğal sulara
karışırlar. Bunlar Na içeren feldispat, plajioklas, nefelin, sodalit, stilbit, natrolit,
jadelit ve benzeri minerallerdir (Şahinci, 1991).
Bütün yer altı sularında az veya çok Na bulunur. Çünkü bütün Na bileşikleri
suda kolayca çözünürler. Suya tuzlu bir tat verdiği için içme sularında 200 mg/1’den
fazla Na istenmez. Yapılan analizlerde çalışma alanındaki su örneklerinin sodyum
değeri 0 – 77,4 mg/lt arasında değiştiğinden dolayı içme suyu açısından herhangi bir
problem yaratmamaktadır.
Sodyumun sulama açısından önemi, toprak ve bitkiler üzerinde gösterdiği
zararlı etkiler yüzündendir. Genellikle tek değerlikli katyonlar, çift değerliklilere
göre, bitkiler üzerinde daha fazla zehirleyici etki gösterirler (Doğan, 1981).
Ayrıca buzlu yollara atılan tuzlar, tarımsal gübreler, lağım ve fabrika atık
suları; suları dezenfekte etmek, sertliğini düşürmek, çürütmeyi ve bazsı çökeltmeleri
önlemek için kullanılan NaF, Na2SiF6, NaOH, Na2CO3, NaHCO3 gibi kimyasal
maddelerin kullanılması Na miktarını arttırırken, toprak, zemin, kil mineralleri, şeyl
ve zelitlerdeki iyon değişiminde Na/K oranı azalır (Şahinci, 1991).
Doğal sularda ikincil olarak bulunan K+, yerkabuğunda yaklaşık Na ile eşit
miktarda bulunurken; K içeren silikat alüminosilikat minerallerinin bozunması, Na
içerenlere oranla oldukça zordur (Biotit, Muskovit, Nefelin, Feldispet). Ayrıca,
bozunmuş K’ un çok büyük miktarı kil mineralleri ve bitkiler tarafından güçlü bir
şekilde soğurulur. İyon yarıçapı oldukça büyük olan K, eksi yüklü kolloidler
tarafından soğurulur ve tekrar iyon değişimine uğramaz.
İnceleme alanından alınan su örneklerinin analizleri Adana İl Özel İdaresi
laboratuarlarında yapılmıştır. Kurumun laboratuar şartlarında potasyum (K)
değerlerine bakılamadığından, analiz sonuçlarında potasyum oranları yer
almamaktadır.
36
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
Ca, ağırlık yüzdesine göre yer kabuğunda O, Si, Al ve Fe’den sonra beşinci
(%3.5) tatlı sularda ise üçüncü sırayı alır (Şahinci, 1991). Klark değerinin 2.06
olması, kimyasal etkinliğinin yüksek olmasına sebeptir. Alkali toprak elementi olan
Ca mineralleri; silikatlar, fosfatlar, arsenatlar, karbonatlar, boratlar ve sülfatlardır.
İyon yarıçapının büyük olması nedeniyle oksijenin Al ve Mg ile yaptığı tetraedr ve
oktaedrlerin yapılarına ve kil minerallerinin yapısına giremez. Bu yüzden su
ortamına daha kolay göç eder. Kil mineralleri ve eksi yüklü kolloidler Ca’u
soğururlar.
Yapılan analizlerde, çalışma alanından alınan su örneklerindeki kalsiyum
değerinin 30 – 168 mg/lt arasında değiştiği görülmüştür.
Suda çözünen CO2 gazı HCO3-2 ve hidrojeolojik devir arasında bir bağ olduğu
anlaşılır (Şahinci, 1991).
37
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
Sülfat iyonunun yarıçapı oldukça büyüktür. Fe, Zn, Ni, Ca, CD, Cu gibi
elementlerin SO4-2 ları suda kolayca çözündüğü halde; Ca, Sr, Ba, Ra ve Pb
elementlerinin SO4-2 ları suda çok az çözünür. Bu özellikler, doğal suların
jeokimyasında önemlidir. SO4-2 iyonunun başlıca kaynakları volkanlar, oksitlenmiş
piritler, jips ve anhidritler organik maddelerin bozunumu, fabrika ve konutlarda
yakılan petrol ve kömürdür.
İnceleme alanındaki su örneklerinde yapılan analizler sonucunda sulardaki
sülfat değerinin 17,76 mg/lt ile 91,2 mg/lt arasında olduğu tespit edilmiştir.
Klorür ait olduğu halojen gurubu elementlere (Cl, Br, F, I) oranla doğada
daha fazla bulunur. Cl’ün tüm tuzları pH’tan bağımsız olarak kolayca çözünürler.
Genel olarak kayalardan doğal sulara taşınan Cl önemsizdir. Ana kaynak evaporittir.
Tüm doğal sularda bulunabilirler. Fakat denizlerde daha fazla bulunur.
Eksi yükü sebebiyle kolloidler tarafından tutulmazlar. Toprakta birikme
eğiliminde olmalarına karşın sulamanın yoğun olduğu yerlerde çözünerek sulara
karışırlar (Şahinci, 1991).
Yapılan analizlerde, çalışma alanından alınan su örneklerindeki klor
değerinin 31,95 – 99,40 mg/lt arasında değiştiği tespit edilmiştir.
38
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
39
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
40
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
41
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
Çizelge 4.7. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) içme suyu standartları (Şahinci, 1991)
Toplam Katılar -
Renk (0H) 0.05
Tad - 0.05
Koku - 0.05
Asılı maddeler - 0.01
Klorür - 0.01
Demir - 0.0005
Mangan - 0.05
Bakır
Çinko 0.8-1.7 1.4-2.4
Kalsiyum 45
Magnezyum
Sülfat 5 birim 50 birim
Toplam sertlik (CaCO3 olarak) 5 birim 25 birim
Nitrat (NO3) 500 15000
Fenol 200 600
Anyonik deterjan 0.1 0.5
Flor 200 400
PH 0.3 1.0
Arsenik 0.1 0.5
Kadmiyum 1.0 1.5
Krom 5 15
Siyanür 75 200
Kurşun 50 150
Civa 100 500
Selenyum 0.5 1.0
Polinükleer aromatik - 0.002
hidrokarbonlar
Alfa radyoaktifesi (PC/L) 7.0-8.5 8.5-9.2
Beta radyoaktifesi (PC/L) 500
42
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
Üçtepe Ş.K.
Musulu
Musulu
Eğriçam
Eğriçam
Menteş
Pınargözü
kaynağı
Pınargözü
kaynağı
43
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
Günümüzde birçok ülke sulama suyu sıkıntısı çekmekte, yüzey ve yer altı
sularını optimum şekilde kullanmaya çalışmaktadır. Ancak, tarımda yüksek verim
almak için su faktörü tek başına yeterli değildir. Bunun yanında sulama suyunun
kimyasal özellikleri ve toprağın akaçlanması da önemlidir.
Sulama sularının özellikleri incelendiğinde, suyun içinde çözünmüş fazla
miktarda iyonların bitkiler ve tarım toprağını fiziksel ve kimyasal yollarla etkileyerek
verimi düşürdüğü görülmüştür. Tuzlu sulardaki sodyum, zemindeki kalsiyum ile yer
değiştirerek toprağın geçirgenliğini ve havalandırmasını azaltır; böylece bitkilerin
gelişmesi yavaşlar. Sulardaki bor ve klorür gibi iyonların varlığı da bitki gelişmesi
üzerine olumsuz etki yapar.
Suların sulama suyu olarak uygunluğunun en önemli ölçütleri sodyum iyonu
miktarı ve elektriksel kondüktivitedir. Bu suları sınırlandırmada kullanılan ABD
Tuzluluk ve Wilcox diyagramlarında, bu iki parametre göz önüne alınarak
hesaplanmıştır.
Çalışma alanındaki suların sulamaya elverişli olup olmadığını belirleyebilmek
amacıyla ABD Tuzluluk Laboratuarı ve Wilcox diyagramları üzerinde bölgeden
alınan su örneklerinin kimyasal analiz sonuçları yerleştirilerek sınıflandırma
yapılmıştır.
- ABD Tuzluluk Diyagramına Göre Sınıflama
Bu diyagramda düşey eksende SAR (kısaca S) değeri, yatay eksende ise
elektriksel iletkenlik (EC) bulunur. SAR'a göre inceleme alanındaki suların tamamı
"çok iyi özellikteki sulama suları" sınıfındadır. Buradan elde edilen değerler ABD
Tuzluluk Laboratuvarı diyagramında yerine konarak suların uygunluğu konusunda
yargıya varılabilir. Genel tuzluluk özellikleri ve genel sodyum tehlikesi özelliklerine
bakılarak diyagramın yorumu yapılabilir (Doğan,1981).
Genel tuzluluk özellikleri :
C1 (EC 250 mch/cm'den az), az tuzlu sular ; Her toprakta, tüm bitkilerin
sulanmasına uygundur.
C2 (EC 250 - 750 mch/cm arası), orta tuzlu sular ; Orta akaçlama
44
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
45
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
1-Üçtepe
Şahıs Kuyusu
2-Musulu
3-Musulu
4-Eğriçam
5-Eğriçam
6-Menteş
7-Pınargözü
kaynağı
8-Pınargözü
kaynağı
46
4. ARAŞTIRMA BULGULARI Aylin YÜKSEL
1-Üçtepe
Şahıs Kuyusu
2-Musulu
3-Musulu
4-Eğriçam
5-Eğriçam
6-Menteş
7-Pınargözü
kaynağı
8-Pınargözü
kaynağı
47
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Aylin YÜKSEL
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
48
KAYNAKLAR
AGALEDE, H., 1956. Adana Ovasında İlk Yer altı Su Tabakası Üzerinde Çalışma
Metodları. No : 718. Yayınlanmamış. 5 s.
ALTINLI, İ.E., 1953. Adana Ovasının Jeolojik ve Hidrojeolojik Durumu
Hakkındaki Raporu. No : 1 Yayınlanmamış. 8 s.
AYHAN, A. , 1987 Kozan- Elmadağ (Adana) arasının jeolojisi. İstanbul Üniversitesi
Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı, Doktora Tezi.
AYHAN , A. , PAPAK, İ. , BİLGİN A. Z. , 1988. Kozan Ceyhan İmamoğlu
(Adana) Civarının Jeolojisi MTA Genel Müdürlüğü Jeoloji Etüdleri Dairesi
Başkanlığı , Ankara
ÇAĞATAY, N., ERLER, A., 1993.Jeokimya Temel Kavramlar ve İlkeler ; T.J.K.
Yerbilimleri Eğitim Dizisi, İkinci Baskı, s : 15-58, 157-162, Ankara
DAVİS,1953. Adana Ovası Hakkında Rapor. No:160. Yayınlanmamış. 18 s.
DOĞAN, L., 1981. Hidrojeolojide Su Kimyası. D.S.İ. Basım ve Foto Film İşletme
Müdürlüğü Matbaası, 180 s., Ankara.
İPLİKÇİ , E. , AYHAN , A. , 1980 , Adana İline Bağlı Kozan Feke Saimbeyli
Civarının Jeolojik Etüdü.
İREZ, H. , 1964. Kozan İmamoğlu Nahiyesi İçme Suyu Hidrojeolojik Etüt Raporu
DSİ Yer Altı Suları Daire Başkanlığı.
KOP, A. , 2003, Gökçe Köy –Kışlak –Menkez-Akdam (D-KD Aladağ , Adana)
Dolayının Tektono Stratigrafisi Ve Yapısal Evrimi. Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği
Anabilim Dalı Adana
METİN, S. , ve diğ. 1986. Tufanbeyli Sarız Göksun Ve Saimbeyli Arasının Jeolojisi
MTA Enstitüsü Jeoloji Dairesi Ankara.
METİN, S. , 1984. Doğu Toroslarda Derebaşı (Develi) Armutalan Ve Gedikli
(Saimbeyli) Köyleri Arasının Jeolojisi, MTA Genel Müdürlüğü Jeoloji
Dairesi, Ankara
METİN, S. , AYHAN, A. , İNANÇ, A. ,ALTUN, İ. , KESKİN, H. , KONUK, O. ,
KARABALIK, N. N. ,1993. Saimbeyli Andırın Arasının Jeolojisi. MTA
Genel Müdürlüğü Jeoloji Etütleri Dairesi, Ankara
49
ÖZBERK, E., 1960. Adana Ovası Sulama ve Drenaj için Jeoloji ve Hidrojeoloji
Çalışması. No: 4. Yayınlanmamış.
ÖZGÜL, N. GÖĞER, E. , METİN, S. , BİNGÖL, İ. , BAYDAR, O. ,
ERDOĞAN, B. , 1975. Tufanbeyli Dolayının (Doğu Toroslar, Adana)
Kambriyen-Tersiyer Kayaları Türkiye Jeoloji Kurumu Bülteni
ŞAHİNCİ, A., 1991. Doğal Suların Jeokimyası. Reform Matbaası. 548 s. İzmir.
TAYLAN, A., 1980. Adana Ovası Hidroloji Rapor Planlama Aşaması. 13-15 s.
TAYLAN, A., 1982. Adana Havzası Jeolojik ve Hidrojeolojik Etüt Raporu. 23-27 s.
T.C. Resmi Gazete, 1988. Su Kirliliği Yönetmeliği. Sayı : 19919. Ankara.
TERNEK, Z., 1957. Adana Havzasının Alt Miyosen Formasyonları ; Bunların Diğer
Formasyonlarla Olan Münasebetleri ve Petrol İmkanları. M.T.A. Dergisi.
46,48,49 s. Ankara.
T.S.E., 1986. İçme Suları. Birinci Baskı. T.S. 266. 42 s.
TUNCAY, H., 1994. Su Kalitesi Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları. No:
512,243 s. İzmir
USTA,D., ŞENEL, M. , METİN, Y., BEDİ, Y., USTA, M., BALCI, V.,
VERGİLİ, Ö., KURU, K., TOK, T., ÖZKAN, M.K. , KOP, A., 2004.
Kozan-Tufanbeyli ( Adana ) ve Çevresindeki Yapısal Birimlerin Jeolojik
Özellikleri. 57. Türkiye Jeoloji Kurultayı-Ankara.
ÜNLÜGENÇ, U.C., 1986. Adana Dolayının Jeolojik İncelemesi. Ç.Ü. Fen Bilimleri
Enstitüsü. Yüksek Lisans Tezi. 77 s. Adana.
ÜNLÜGENÇ, U.C. , DEMİRKOL, C. , 1991. Karsantı, Akdam ve Eğner (KKD
Adana) Dolaylarının Stratigrafik İncelenmesi, Ahmet Acar Jeoloji
Sempozyumu
YETİŞ,C., DEMİRKOL, C., 1984. Adana Baseni Kuzey-Kuzeybatı Kesiminin
Temel Stratigrafisine İlişkin Bazı Gözlemler. Türkiye Jeoloji Kurultayı. 38.
Bilimsel ve Teknik KurulBildiri Özetleri., 59-61 s. Ankara.
50
ÖZGEÇMİŞ
51
EK
52