You are on page 1of 1

yetersiz hissetse bile kendisiyle ilgili iyi hissetmesini

sağlayabilirsiniz.
“Neden anlamadığınızı anlamıyorum. Anlayabileceğiniz
bir şekilde anlatayım” diyebilirsiniz. O iletişimde
dinleyicinizi hatalı hissettirme niyetiniz vardı ve bu da onun
kafasını daha da karıştırıyordu. Açıkça odaklanmayıp
dinlemiyorsa bile bu dikkatini vermediği için onu kötü
hissettirmenize yardımcı olmayacak. Bu ikilemi bir avantaja
dönüştürebilirsiniz. “Belki de ben iyi açıklamıyorum” veya
“Daha açık anlatayım” diyebilirsiniz. Şimdi kimsenin hatası
olmayacak bir şekilde açıklama yükünü kendi üzerinize
aldınız.
Niyetiniz size ya faydalı ya da zararlı olacak. Maksadınız
bir şekilde birini küçük, aptal ya da yetersiz hissettirmekse
siz de kaybedersiniz, diğer insan da kaybeder. Kazançlı
çıktığınızı düşünebilirsiniz fakat gerçekte onu
yabancılaştırmış ve sizinle birlikte olmayı kötü hislerle
bağdaştırmış oldunuz. Bunu ne kadar çok yaparsanız o
insanda o kadar kötü hislerle bağlantılı bir durum
yaratırsınız. Kendinizi üst bir pozisyona koyarsanız bu,
sizin yukarda hissetmeniz için birinin aşağıda olması
gerektiği anlamına gelir. Eğer bir insan sizin yanınızda
kendilerini sürekli aşağıda hissederse, sizin yanınızda
olmayı hiç istemeyeceklerdir.
Öte yandan, bir insanı huzurlu hissettirmek, kendilerine
güvenli ve takdir edildiklerini hissetmelerine yardımcı
olmak mükemmel iletişimin sihridir. Yükü kendi üzerinize
alarak bir cümle kurduğunuzda dinleyicinin üzerindeki yükü
alırsınız ve daha da önemlisi her türlü suçlamayı veya onun
yetersiz hissetmesini ortadan kaldırırsınız. Burada niyetiniz
önemli hale gelir.

You might also like