You are on page 1of 20

PARADOKS Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi

PARADOKS Echonomy, Sociology and Policy Journal

Sosyal ve Beşeri Sermayenin Bireysel Ekonomik


Getirisi Üzerine Uygulamalı Bir Analiz:
“Eskişehir İli Örneği”

An Empirical Analyses on the Personal Economic


Returns of Social and Human Capital:
“The Case of Eskişehir”

Şadan ÇALIŞKAN Oytun MEÇİK


Doç. Dr., Uşak Üniversitesi Arş. Gör., Uşak Üniversitesi
sadancaliskan@yahoo.com oytun.mecik@usak.edu.tr

Temmuz/July 2011, Cilt/Vol: 7, Sayı/Num: 2, Page: 7-26


ISSN: 1305-7979
© 2005- 2011
PARADOKS Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi
PARADOKS Echonomy, Sociology and Policy Journal
Temmuz/July 2011, Cilt/Vol: 7, Sayı/Num: 2
ISSN: 1305-7979

Editör/Editor-in-Chief Yayın ve Danışma Kurulu / Publishing and Advisory Committee


Öğr.Gör.Dr.Elif KARAKURT TOSUN
Prof.Dr.Veysel BOZKURT (Uludağ Üniversitesi)
Prof.Dr.Recai ÇINAR (Gazi Üniversitesi)
Editör Yardımcıları/Co-Editors
Prof.Dr.R.Cengiz DERDİMAN (Uludağ Üniversitesi)
Öğr.Gör.Dr.Sema AY
Prof.Dr.Zeynel DİNLER (Uludağ Üniversitesi)
(Uludağ Üniversitesi)
Doç.Dr.Aşkın KESER (Kocaeli Üniversitesi)
Öğr.Gör.Hilal YILDIRIR
(Uludağ Üniversitesi Yrd.Doç.Dr.Emine KOBAN (Beykoz Lojistik Meslek Yüksek Okulu)
Uygulama/Design Yrd.Doç.Dr.Ferhat ÖZBEK (Gümüşhane Üniversitesi)
Yusuf Budak Yrd.Doç.Dr.Senay YÜRÜR (Yalova Üniversitesi)
(Kocaeli Üniversitesi)
Dr.Sema AY (Uludağ Üniversitesi)
Dr.Zerrin FIRAT (Uludağ Üniversitesi)
Dr.Elif KARAKURT TOSUN (Uludağ Üniversitesi)
Öğr.Gör.Hilal YILDIRIR KESER (Uludağ Üniversitesi)

Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler ve bu konudaki sorumluluk yazarlarına ai!ir.


Yayınlanan eserlerde yer alan tüm içerik kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

All the opinions wri!en in articles are under responsibilities of the authors.
None of the contents published can’t be used without being cited.
PARADOKS Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi Temmuz/July 2011 - Cilt/Vol: 7 - Sayı/Num: 02
PARADOKS Echonomy, Sociology and Policy Journal Sayfa/Page: 07-26

Sosyal ve Beşeri Sermayenin Bireysel Ekonomik Getirisi


Üzerine Uygulamalı Bir Analiz:
“Eskişehir İli Örneği”*

An Empirical Analyses on the Personal Economic Returns of Social


and Human Capital: “The Case of Eskişehir”

Şadan ÇALIŞKAN Oytun MEÇİK


Doç. Dr., Uşak Üniversitesi Arş. Gör., Uşak Üniversitesi
sadancaliskan@yahoo.com oytun.mecik@usak.edu.tr

Özet:
Sosyal sermayeyi, insan ilişkilerinin sosyal ağlar, normlar ve güvene dayalı kaynakları olarak tanımlamak müm-
kündür. Bu kaynaklar bireylerin; bilgiye, fikirlere, fırsatlara, finansal sermayeye, güce, güvene ve işbirliğine ulaş-
masını kolaylaştırmaktadır. Bu yönleriyle sosyal sermayenin bireysel kazançlar üzerinde olumlu etkiler oluşturması
beklenir. Bireysel kazançlar üzerinde anlamlı farklılıklara neden olan bir diğer sermaye türü beşeri sermayedir. Be-
şeri sermaye, insana yönelik yatırımlar ile bireylerin sahip olduğu bilgi, beceri, yetenek ve niteliklerin bireysel, sos-
yal ve ekonomik refah yaratılmasını kolaylaştırması olarak tanımlanabilir. Beşeri sermaye donanımı yükseldikçe
bireylerin verimliliklerinde dolayısıyla bireysel kazançlarında olumlu gelişmelerin ortaya çıkması beklenir. Beşeri
ve sosyal sermaye donanımında meydana gelecek artışlar, bireysel ekonomik getirilerinin yanında makroekonomik
anlamda da önemli getiriler sağlayarak ülke ekonomisinin performansının yükselmesine katkıda bulunurlar. Bu ça-
lışmada sosyal ve beşeri sermayenin, ekonomik getirilerinin teorik boyutta ele alınması ve bireysel kazanç üzerin-
deki etkilerinin ekonometrik tahmin yöntemiyle ortaya konulması amaçlanmıştır. Ekonometrik analizde kullanılan
Mincer tipi yarı logaritmik kazanç denkleminde, sosyal sermayeyi güven, normlar ve sosyal ağlara katılım değiş-
kenleri, beşeri sermayeyi ise eğitim düzeyi ve iş deneyimi değişkenleri temsil etmektedir. Ekonometrik analizde,
Eskişehir İli kent merkezinde yapılan anket çalışmasından elde edilen veriler kullanılmıştır.

Anahtar Sözcükler: Sermaye, Beşeri Sermaye, Mincer Kazanç Denklemi, Eskişehir.

Abstract:
It is possible to define social capital as networks, norms and trust based on resources of human relations. These re-
sources are facilitating individuals’ access to knowledge, thoughts, opportunities, financial capital, power and coo-
peration. From this aspect social capital is expected to have positive impacts on individual earnings.One of the
important concepts of economics is human capital which creates essential differences on individual earnings. This
concept defined as knowledge, skills, abilities and qualifications of individuals which facilitates creation personal,
social and economical welfare through investments about human. While human capital is arising, the productivity
and personal earning of individuals are expected to raise. A well supported social and human capital creates an im-
provement in macroeconomy besides their economic return on individual. So it makes an additional contribution
on the economic performance of the countries.In this study it’s aimed to be addressed economical returns of social
capital and human capital’s on the theoretical respect and estimating the effects of social capital and human capi-
tal’s on the personal income level. In the semi-logarithmic Mincerian earnings function which is used in analysis,
social capital is represented by variables of trust, norms and participation to networks and human capital is rep-
resented by variables of educational level and experience in business. The data used in the econometric analysis has
been acquired by a survey that was applied in the city center of Eskisehir.

Keywords: Social Capital, Human Capital, Mincerian Earnings Function, Eskişehir

* Bu makale, Oytun MEÇİK tarafından Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı’nda Doç.
Dr. Şadan ÇALIŞKAN danışmanlığında hazırlanan “Sosyal Sermaye ve Beşeri Sermayenin Bireysel Ekonomik Ge-
tirisi: Eskişehir İli Örneği” isimli yüksek lisans tezinden türetilmiştir.
www.paradoks.org
10
PARADOKS Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi
PARADOKS Echonomy, Sociology and Policy Journal Temmuz/July 2011 - Cilt/Vol: 7 - Sayı/Num: 02

1. GİRİŞ Ekonomik refah düzeyinin yükseltilme-


sine önemli katkılar sağlayan beşeri ser-
Günümüzde bireylerin paydaşı oldukları
maye, toplumsal ve siyasal boyuCa da
iletişim ağları çerçevesinde kurdukları iliş-
olumlu sonuçlar doğurmaktadır. Bir ülkenin
kiler, bu ağların mensuplarına sunduğu im-
beşeri sermaye seviyesinin yükselmesi, daha
kânlar çerçevesinde elde eCikleri fırsatlar ve
ileri demokrasi anlamına gelmektedir. Beşeri
kazanımlar sosyal ve ekonomik yaşamın
sermayenin özellikle eğitim bileşeninde
önemli belirleyicileri arasında kabul edil-
meydana gelecek iyileşmeler, toplumsal ko-
mektedir. Bu nedenle, bireylerin ve sosyal
nularda hassasiyetlerin artmasından, suç
grupların iletişimini etkin kıldığı, sosyal iliş-
oranlarının düşmesine ve sağlık durumu-
kilerden kaynaklanarak ekonomik faaliyet-
nun iyileşmesine kadar pek çok olumlu
lere dönük önemli getirilere yol açtığı kabul
sonuç doğurmaktadır.
edilen sosyal sermaye kavramı, farklı yönle-
riyle pek çok disiplinin ilgi duyduğu popü- 2. SOSYAL SERMAYE
ler bir konu haline gelmiştir.
Sosyal sermaye, toplumu oluşturan bi- 2.1. Sosyal Sermaye Kavramı
reylerin ortak amaçlar etrafında bir araya ge- Hanifan 1916 yılında, iyi niyet, sempati,
lebilmelerini ve birlikte hareket arkadaşlık ve sosyal etkileşim gibi özellikle-
edebilmelerini kolaylaştıran uygun ortamı rin okul performansı üzerindeki etkisini
oluşturmaktadır. Sosyal sermaye, sosyal ve araştırdığı çalışmada sosyal sermaye kavra-
siyasal alanda olduğu gibi ekonomik ilişki- mına ilk kez yer vermiştir (Özdemir, 2007:
lerde de işbirliğinin artmasına katkıda bulu- 12). İzleyen dönemde, farklı disiplinlere ait
narak, bir takım iktisadi getirilere yol çalışmalarda sosyal sermaye kavramına rast-
açmaktadır. Sosyal sermaye, makroekono- lanmakla beraber, iktisat biliminde ise ilk
mik getirilerin yanında bireysel ekonomik kez 1977 yılında Loury tarafından kullanıl-
getirilere de yol açmaktadır. Sosyal sermaye mıştır (Öksüzler, 2006: 110). Kavram esas
düzeyinin bireysel kazançları belirleyen olarak, 20. yüzyılın sonunda Bourdieu, Co-
önemli bir faktör olduğu kadar, bir ülkenin leman ve Putnam tarafından yapılan çalış-
ekonomik gelişmişlik düzeyinin önemli be- malar sonucunda popülerleşmiştir (Sabatini,
lirleyicilerinden birisi olduğu konusunda ik- 2006: 4).
tisat literatüründe genel bir kabul söz Sosyal sermaye kavramı eski bir geçmişe
konusudur. Sosyal sermayenin ekonomik sahip olmakla birlikte; henüz üzerinde görüş
getirilerinin yanı sıra; yolsuzluğu, suç oran- birliği sağlanamamış bir kavram olma özel-
larını ve toplumdaki radikal hareketleri az- liği sürdürmektedir. Örneğin, Putnam yap-
altıcı, toplumun değerlerine ve kurallarına tığı ilk çalışmalarda sosyal sermayenin
bağlılığı arCırıcı pek çok getirisinden söz toplumsal fayda sağlama özelliğini öne çı-
etmek mümkündür. karmaktadır. Ancak Halpern, bu yaklaşımı
Sosyal sermaye gibi bireysel ve toplumsal eleştirerek, organize suç ya da mafya yapı-
ekonomik getiriler sağlayan diğer bir ser- lanmalarının da, paylaşılan normlarla bera-
maye türü beşeri sermayedir. Beşeri serma- ber sosyal ağ unsurunu içerdiğini, buna
yenin önemli bileşenleri eğitim, sağlık ve karşın bu yapılanmaların bir toplumsal
beslenme durumu ile iş amaçlı göçlerden fayda sağlamadığını belirtmektedir (Office
oluşmaktadır. Beşeri sermaye seviyesinin for National Statistics, 2001: 12).
yükselmesi, gerek bireysel gerekse ulusal Sosyal sermaye, Putnam (1993: 169) tara-
boyuCa verimlilik artışlarına neden olarak fından; “sosyal kurumun koordine edilmiş
bireysel kazançlar kadar ekonomik büyüme eylemleri kolaylaştırarak toplumun etkinli-
üzerinde de olumlu sonuçlar doğurmakta- ğini arCıran güven, normlar ve iletişim ağ-
dır. ları gibi özellikleri” olarak tanımlanmıştır.

www.paradoks.org
Sosyal ve Beşeri Sermayenin Bireysel Ekonomik Getirisi Üzerine Uygulamalı Bir Analiz: “Eskişehir İli Örneği” 11

Bu tanıma göre, sosyal sermaye; toplumsal Sosyal sermaye; kişisel ilişki ağlarında ya
yaşamın işleyişi içerisinde ortak amaçların da iş ilişkileri nedeniyle oluşan ağlar üze-
gerçekleştirilmesini kolaylaştıran güven, rinde bulunan kaynaklar olarak da tanımla-
müşterek normlar ve bireyler arasındaki sos- nabilir. Kaynaklar, bireylerin sosyal
yal ağlar gibi unsurların bir araya gelmesi yaşamları süresince kurduğu ilişkilerin içe-
sonucu oluşmaktadır. risinde bulunmaktadır. Bu kaynaklar; bilgi-
ler, fikirler, iş fırsatları, finansal sermaye,
Putnam, sosyal sermaye teorisinin, sosyal
güç, etki, duygusal destek, itibar, güven ve
ağların bir değere sahip olduğu fikrine da-
işbirliği içerebilmektedir. Basit bir ifade ile
yandığını belirtmiştir. Fiziki ve beşeri ser-
beşeri sermaye nasıl bireyin neler bildiği ile
maye, bireysel ve ortak verimliliği
ilgiliyse, sosyal sermayenin bireyin kimleri
arCırırken, sosyal ilişkiler; birey ve grupla-
tanıdığı ile ilgili olduğunu söylemek yanlış
rın verimliliğini etkilemektedir (Putnam,
olmayacaktır (Baker, 2000: 1-2).
2000: 19). Sosyal sermaye, grup üyeleri için
pozitif dışsallık yaratmakta ve güven, norm- Sosyal sermayenin toplumsal fayda nite-
lar ve değerler gibi unsurların bireylerin liğine sahip olup olmadığı tartışması sürer-
beklentileri ve davranışları üzerindeki etkisi ken, insanlar ve kurumlar arasındaki
ile karşılıklılık esasına dayanarak sosyal ilişkilerin ekonomik gelişmeyi ne yönde et-
ağlar aracılığıyla ortaya çıkmaktadır (Dur- kilediği 1990’lı yıllarda yoğun olarak irde-
lauf ve Fafchamps, 2004: 5). lenmeye başlanmıştır. Bunun sonucunda,
ekonomik kalkınmadaki yetersizliğin, fizik-
Bourdieu ise bireylerin toplum içerisinde
sel ve beşeri sermaye eksikliğinin yanı sıra,
belli statülere erişirken, hangi kaynakları ha-
sosyal sermaye eksikliğine bağlı olduğu
rekete geçirdiği konusu üzerinde durmuş-
iddia edilmiştir (Tüylüoğlu, 2006: 15).
tur. Bourdieu sosyal sermayeyi, bireylerin ya
da grupların, karşılıklı tanıma/tanınmalar Sosyal sermaye kavramının temelde
sonucunda sahip olduğu kaynakların ortaya diğer sermaye türlerinde olduğu gibi getiri
çıkardığı sermaye ve güçlerin toplamı olarak beklentisiyle yapılan bir yatırımı ifade eCi-
tanımlamaktadır (Şan, 2007: 74). Sosyal ser- ğini belirtmek mümkündür (Lin, 2001: 4).
maye, norm ve sosyal ağlar gibi unsurların Sosyal sermaye kavramının sermaye özelliği,
bireylerce gerçekleştirilen ortak eylemlerde bireylerin ve toplumların sahip oldukları
karşılıklı çıkar sağlanmasını kolaylaştırması sosyal sermaye donanımının bireysel ve top-
şeklinde ifade edilmektedir. Diğer değiş- lumsal ekonomik getiriler yaratacağı varsa-
kenler sabitken, yüksek sosyal sermaye sto- yımından hareketle ortaya konulmaktadır.
kuna sahip toplumların, sosyal sermaye Sosyal sermaye yatırımları da diğer sermaye
stoku yetersiz ya da düşük düzeyde olan türlerinde olduğu gibi mikro ve makroeko-
toplumlara göre; daha güvenli, ahlaklı, zen- nomik getiriler sağlamaktadır. Diğer ser-
gin, kültürlü, iyi yönetilen ve genel olarak maye türlerinin sahip olduğu;
mutlu toplumlar olduğu belirtilmektedir. Bu dönüşümlülük, dayanıklılık, esneklik, ikame
toplumlarda bireylerin; iyi işler bulabilmesi edilebilirlik gibi temel özellikleri, sosyal ser-
ve işlerini koruyabilmesi, toplum yararına mayenin özellikleri olarak da saymak müm-
projeler üretebilmesi, kaynakları etkin kul- kün olduğundan, sosyal sermayeyi bir tür
lanabilmesi, anlaşmazlıkları dostça çözebil- sermaye olarak değerlendirilmenin müm-
mesi ve birbirlerinin ihtiyaçlarına hızla kün olduğu kabul edilmektedir (Robison,
cevap verebilmesi mümkündür (Woolcock, Schmid ve Siles, 2002: 9).
1998: 155). Woolcock ve Narayan (2000: 226)
tarafından getirilen yaklaşıma göre ise sos- 2.2. Sosyal Sermayenin Unsurları ve Sosyal
yal sermaye, bireylerin birlikte hareket et- Sermayenin Ölçülmesi
melerini mümkün kılan normlar ve ağları Literatürdeki çalışmalarda; güven, sosyal
ifade etmektedir. ağlar ve normlar sosyal sermayenin unsur-

www.paradoks.org
12
PARADOKS Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi
PARADOKS Echonomy, Sociology and Policy Journal Temmuz/July 2011 - Cilt/Vol: 7 - Sayı/Num: 02

ları olarak ele alınmaktadır. Güven, gerek nam, 1993: 166).


ikili ilişkilerde gerekse örgüt ve kurumlarda,
Sosyal sermayenin bir başka önemli un-
sosyal sermayenin temel unsuru olarak de-
suru, sosyal ağlar ve bireylerin bu ağlara ka-
ğerlendirilmektedir. Ekonomik perspektifte,
tılım düzeyidir. Sosyal ağlar, aynı iletişim
toplumdaki güven eksikliği işlem maliyetle-
kodlarını paylaştığı sürece yeni ağlara en-
rini büyük ölçüde etkilemektedir. İşlem ma-
tegre olabilen, sınırsız ölçüde genişlemeye
liyetleri, bu yönüyle, güvensizliğin
müsait, açık yapılardır. Bu ağlara; finansal
ekonomik aktivitelere yansıyan bir tür ver-
ağların içerisindeki döviz piyasaları gibi or-
gisi olarak görülmektedir (Karadoğan
ganize bir yapıdan, mafya oluşumlarına
Doruk, 2009: 195).
kadar pek çok örnek vermek mümkündür
Güven unsuru; bireylerin kişisel maddi (Schuller, Baron ve Field, 2000: 19). Sosyal
çıkarlarına rağmen, vermiş oldukları söz- ağlar; verimli ortam, güven ve paylaşılan de-
lerle tutarlı davranmalarının bir sonucudur ğerlerin gelişmesine yol açarak, kontrol ma-
(Francois, 2002: 1). Bu bağlamda, istikrarlı liyetini azaltır ve işlemleri kolaylaştırır.
kolektif yaşamın basit bencil hesaplar dı- Grup üyeleri arasında tekrarlanan etkile-
şında, başka şeylere dayanması ve bir iş ye- şimler, bilginin itibarını artırır (Sabatini,
rinde bile güvenin en önemli faktör olarak 2009: 430). Sosyal ağlar, sosyal sermayenin
görülmesi gerekmektedir. Güvenin ekono- diğer unsurları olan güven ve normların et-
mideki rolünü Durkheim’ın “bir sözleşmede kinliğini yükselterek, ağ içerisindeki aktör-
her şey sözleşmeye geçirilmez” sözleri or- ler arasında bilgi akışkanlığını ve ağın
taya koymaktadır (Karadoğan Doruk, 2009: etkinliğini arCırmaktadır. Öte yandan, ağ
159). içindeki bireyler arasındaki bağlantılar sa-
yesinde gelişen güven olgusu da sosyal ağ-
Ekonomik istikrarın sağlanmasında
ların etkinliğini olumlu etkilemektedir (Öğüt
güven unsuruna vurgu yapılmasının neden-
ve Erbil, 2009: 17-19).
lerinden biri, iktisat teorisinde önemli yere
sahip olan beklentilerdir. Güven eksikliği Sosyal sermayenin bir diğer önemli un-
bulunan bir ekonomik ilişkiler ağında, gele- suru normlardır. Normlar, bir sosyal toplu-
ceğe dair beklentilerin iyimser olma ihtimali luğa dâhil olan bireylerin ait oldukları
azalmaktadır (Özsağır, 2007: 53). İktisadi ha- topluluk açısından ne tür tutum ve davra-
yaCaki işlemlerin hemen hemen tümü gü- nışlara sahip olmaları gerektiği hakkında ya-
vene dayalı gerçekleşmekte ve karşılıklı zılı olmayan kurallar içeren değerler
güven eksikliği, dünyadaki geri kalmışlıkla- bütünüdür. Normlar, bireylerin müşterek
rın kaynaklarından birisi olarak ortaya çık- kural ve kaideler, haCa geleneklere bağlı kal-
maktadır (Arrow, 1972: 357). Ekonomik ması yoluyla, ortak eylemlerin başarılı so-
ilişkilerde güven düzeyinin yükselmesi, nuçlar vermesini sağlayan kurallar olarak
işlem maliyetlerinde azalmaya ve tıpkı fiziki tanımlanmaktadır (Knack ve Keefer, 1997:
sermaye artışlarında olduğu gibi ortalama 1254). Bireylerin normlara olan bağlılığının
üretim maliyetlerinde düşmeye yol açmak- yüksek olması, bu normları ihlal etmeleri ya
tadır (Sabatini, 2009: 430). Güven düzeyinin da bozmaları ihtimalini azaltmaktadır. Böy-
yükselmesi, sadece ekonomik işlemlerdeki lece ekonomik hayaCa, işlem maliyetleri
maliyetleri değil, toplumdaki olumsuzluk- azalmakta ve verimlilik artmaktadır (KOS-
lardan kaçınmak için başvurulan güvenlik GEB, 2005: 4). Ancak normların sadece ras-
ve adalet hizmetleri gibi ihtiyaçları azalta- yonel niteliklere sahip olduğu durumlarda
rak, maliyetleri düşürmektedir (Knack ve olumlu olarak değerlendirilmesi mümkün-
Keefer, 1997: 1252). Güven unsurunun en dür. Topluluğun benimsediği normların, bi-
önemli özelliklerinden biri de; kullanımla reyler için baskı araçlarına dönüşebilmeleri
miktarı azalmayan, haCa seviyesi yükselen ve sosyal baskı nitelikleri taşıyabilmeleri de
bir sosyal sermaye bileşeni olmasıdır (Put- olasılıklar arasında yer almaktadır (Öğüt ve

www.paradoks.org
Sosyal ve Beşeri Sermayenin Bireysel Ekonomik Getirisi Üzerine Uygulamalı Bir Analiz: “Eskişehir İli Örneği” 13

Erbil, 2009: 25-26). Böyle bir durumda, nomik teori kapsamında sosyal sermayenin
normlar toplumsal ve ekonomik hayatın iş- analizini ilk kez gerçekleştiren Collier, eko-
leyişini zorlaştıran bir unsur haline dönüşe- nomik getirileri yanında sosyal etkileşimin
bilmektedir. dışsal yararlarına da vurgu yapmaktadır
Sosyal sermayenin ölçülmesi, karmaşıklı- (Shideler ve Kraybill, 2009: 444).
ğına rağmen büyük önem taşıyan bir konu- Bir ekonomideki iktisadi aktörler ara-
dur. Özellikle kavramın şemsiyesi altında sında güven düzeyinin yüksek olması, bağ-
kalan, ilişkiler ve paylaşılan değerlerin, yerel layıcı nitelikteki anlaşmalara başvurulması
koşullara dayanması ve insanlar tarafından ihtiyacını azaltmakta ve sahtekârlık, hırsız-
etkilerin farklı şekillerde yaşanması, ölçüm lık gibi olumsuzlukların yol açtığı ekonomi-
ve sınıflamanın kolaylıkla yapılmasına engel deki bir kısım aksaklıkların azaltılmasına
olmakla kalmamakta, aynı zamanda izlene- yardımcı olarak, işlem maliyetlerinin düşü-
cek yöntemlerin farklılaşabilmesine yol aç- rülmesine katkı sağlamaktadır (Whiteley,
maktadır (Field, 2008: 180). 2000: 443). Sosyal sermaye ekonomik birim-
Sosyal sermayenin tanımlanmasındaki lere yönelik bilgi akışını kolaylaştırmakta ve
güçlükler ve uygun veri eksikliğinin sürme- böylece bu birimler, piyasa başarısızlıkları-
sinin yanında, evrensel bir ölçüm yöntemi- nın bulunduğu ve daha fazla bilginin talep
nin ve genel kabul görmüş bir göstergenin edildiği durumlarda, normalde sahip olun-
bulunmaması, sosyal sermaye literatürün- mayan fırsat ve seçenekler hakkında yararlı
deki en önemli problemler arasında yer al- bilgilere sosyal bağlantılar yoluyla sahip ol-
maktadır. Kavramın farklı disiplinlerce maktadırlar (Lin, 2001: 7). Sosyal sermaye-
incelenmekte olması, farklı alanlardaki bilim nin, firmalara; sözleşme maliyetleri ve
adamları, politika yapıcılar ve uygulayıcılara belirsizlikleri azaltarak, bilgi paylaşımını ise
benzersiz bir işbirliği ve diyalog imkânı sun- arCırarak rekabet gücü kazandırdığı yapılan
maktadır (Sabatini, 2009: 429). çalışmalarda elde edilen bulgular arasında
yer almaktadır (Shideler ve Kraybill, 2009:
Sosyal sermayeyi konu alan çalışmalara 443).
önemli bir katkı niteliğinde olan Sosyal Ser-
maye Değerlendirme Aracı; sosyal sermaye- Güvenin hâkim olduğu toplumlar,
nin ölçülmesinde önemli bir aşamayı aynı zamanda beşeri sermaye birikiminin
oluşturmaktadır. Bu aracın sağladığı veri ta- yüksek olduğu toplumlardır. Güvenin yay-
banı, sosyal sermaye ve yoksulluk arasın- gınlaştığı yerlerde; bireysel ekonomik getiri-
daki ilişkinin araştırılmasına imkân lerin ve eğitime katılımın arCığı
tanımaktadır (Grootaert ve Bastelaer, 2002: görülmüştür (Knack ve Keefer, 1997: 1253).
10). Sosyal sermayenin gelişmesinin, bireylerin;
hayır işlerine daha fazla katkıda bulunma-
sına, siyasal yaşama ve toplumsal organi-
zasyonlara daha fazla katılmasına yol
2.3. Sosyal Sermayenin Getirileri
Sosyal sermaye düzeyinin yükseldiği top-
açacağı belirtilmektedir (Putnam, 2000: 137).
lumlarda asimetrik bilgi miktarının azala-
Sosyal sermaye seviyesinin yüksek olduğu
cağı ve azalan riskin işlem maliyetlerini
toplumlarda, rüşvet girişimlerinin daha az
düşüreceği varsayılmaktadır. Böylece sosyal
olduğu ve daha az yozlaşmış ilişkilerin var-
sermaye düzeyinin yükselmesi, ekonomik
lığı gözlenmiştir (Bjørnskov, 2003: 17).
refah düzeyinin yükselmesine yol açacaktır
(OECD, 2001: 13). Sosyal kaynaklar teorisi, Literatürdeki bir çalışmada, firmanın
sosyal ağlar içerisinde saklı bulunan kay- içsel sosyal sermayesini oluşturan örgütün
naklara erişilmesi ve bu kaynakların kulla- kendi içerisindeki güven ve bilgi paylaşımı
nılmasının, daha iyi sosyo-ekonomik ile verimlilik arasında korelâsyona rastlan-
durumlara ulaşılmasını sağlayacağını ileri mıştır. Bu durum, güvenin, işbirliğinin ve
sürmektedir (Lin, 2001: 12-19). Mikro eko- yardımlaşmanın; firmanın bilgiyi yaratma-

www.paradoks.org
14
PARADOKS Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi
PARADOKS Echonomy, Sociology and Policy Journal Temmuz/July 2011 - Cilt/Vol: 7 - Sayı/Num: 02

sında, uygulamasında ve transfer etmesinde bilginin, toplam faktör verimliliği çerçeve-


verimliliği arCırdığına işaret etmektedir. Fir- sinde büyümeyi sağlayan hareket gücünü
manın dışsal sosyal sermayesine ilişkin so- verdiği bilinmektedir (Tanrıkulu, 2009: 1).
nuçlar; üniversiteler, araştırma kuruluşları, Bireyler kendilerine yaptıkları yatırımlar so-
teknoloji transfer acenteleri ve iş ağlarının nucu kazandıkları yetenek ve bilgilerle üre-
benzer şekilde verimliliğin arCırılmasında tim sürecinde elde edecekleri getiriyi
rol oynadığını göstermiştir (Zhang ve Chen, arCırabilmektedir (Lin, 2001: 4-6).
2003: 328). Sosyal sermayenin ortak eylem-
Beşeri sermaye teorisinin temelinde, be-
ler üzerindeki etkilerinin analiz edildiği bir
şeri sermayeye yapılan yatırımların tıpkı fi-
diğer çalışmada ise sosyal sermaye düzeyi-
ziki sermayeye yapılan yatırımlarda olduğu
nin yükseltilmesinin toplulukların ortak ha-
gibi bazı getiriler ortaya çıkardığı düşüncesi
reketini kolaylaştıran, yoksulluğu azaltıcı
yatmaktadır (Schuller, 2004: 14). Beşeri ser-
stratejilerden biri olduğu ortaya konulmuş-
maye, Solow büyüme modelinin, fiziki ser-
tur (Narayan ve PritcheC, 2000: 290).
mayenin yanı sıra beşeri sermayeyi içerecek
şekilde genişletilmesiyle büyüme kavramı
3. BEŞERİ SERMAYE
ile teorik bağlantısını tamamlamıştır. Kavra-
mın modele dâhil edilmesiyle ülkeler ara-
sındaki gelir farklılıklarının açıklanmasında
3.1. Beşeri Sermaye Kavramı
Beşeri sermaye kavramı, bireylerin sahip beşeri sermayenin rolünün ortaya konul-
olduğu bilgi, beceri, yetenek ve niteliklerin; ması amaçlanmıştır (Romer, 2006: 133).
bireysel, sosyal ve ekonomik refah yaratıl-
masını kolaylaştırması olarak tanımlanmak- Beşeri sermaye yatırımları, bireyin ya-
tadır (OECD, 2001: 18). Buna bağlı olarak, şamı süresince farklılık gösterebilmekte
beşeri sermaye teorisi, bireylerin bilgi, tec- olup, genellikle gençlik evresinde eğitim ala-
rübe ve niteliklerini arCırmak amacıyla yap- nındaki yatırımlar yoğunlaşmakta iken, iler-
tıkları yatırımlar ile kazançları arasındaki leyen yaşlarda sağlık yatırımları ağırlık
ilişkiyi açıklamak üzere geliştirilmiştir. Be- kazanmaktadır. Beslenme ve göçe yönelik
şeri sermaye yatırımları; eğitim, beslenme ve yatırımlar ise yaş, gelir düzeyi, demografik
sağlık başta olmak üzere, işgücünün verim- özellikler ve diğer şartlarla birlikte değiş-
liliğini etkileyen faaliyetler için yapılan har- mektedir. Beşeri sermaye yatırımları, fiziki
camalardan oluşmaktadır. sermaye yatırımlarından farklı olarak, aza-
lan verimler yasasına tabi değildir (Berk-
Bir toplumun nüfus kalitesinin arCırıl- man, 2008: 11).
ması, kişisel ve milli geliri arCırma özelli-
ğinden dolayı yatırım olarak ele Tarihsel perspektifte, Smith öncesi dö-
alınmaktadır. Bireylere yönelik eğitim, sağ- nemde eğitim kelimesinin yerine; bilgi, ye-
lık ve çalışma amaçlı göç gibi unsurlara ya- tenek ve teknik yeterliliği ifade eden, sanat
tırım yapılması beşeri sermaye yatırımı sözcüğünün kullanıldığı görülmektedir.
olarak değerlendirilmektedir (Gümüş, 2005: PeCy sanat sahibi bir kişinin, birçok sanatsız
20). kişi kadar iş yapabileceğini belirtilerek, be-
şeri sermayenin önemini açıkça vurgula-
Beşeri sermaye kavramı sadece eğitime, maktadır (Doğan ve Şanlı, 2003: 176).
deneyime ve bilgiye, bireyler ve/veya firma- Smith’in beşeri sermayeye ilişkin yaklaşı-
lar tarafından yapılan yatırımlarla ilgili ol- mını ünlü eserinin satır aralarından okumak
mayıp, aynı zamanda ekonominin mümkündür. Smith, emeği; üretken olan ve
tümündeki eşitsizlikler, büyüme, işsizlik ve olmayan emek olarak ayrıma tabi tutmuştur.
dış ticareCeki değişikliklerle de ilgilidir (Bec- Smith’in bu ayrıma ilişkin açıklaması şu şe-
ker, 1993: 255). Özellikle ülkelerin ekonomik kildedir: “Bir sanayi işçisinin emeği, üstünde
ve sosyal refahlarının arCırılmasında, yetiş- çalıştığı gerecin değerine, kendi geçiminin
miş insan gücünün ve artan getiriye sahip ve ustasının kârının değerince değer katar.

www.paradoks.org
Sosyal ve Beşeri Sermayenin Bireysel Ekonomik Getirisi Üzerine Uygulamalı Bir Analiz: “Eskişehir İli Örneği” 15

Tersine; sıradan bir hizmetçinin emeği, hiç- fazla dâhil olması, onların genel anlamda
bir şeyin değerine değer eklemez…. Bir topluma ve insanlığa, özel anlamda ise ken-
adam, bir sürü sanayi işçisi çalıştırarak zen- dilerine ve çevrelerine yönelik faydalarını
gin olur; bir sürü hizmetçi tutmakla yoksul arCırıcı nitelikte sonuçlar vermektedir.
düşer” (Smith, 2009: 358).
Beşeri sermayenin ikinci önemli bileşeni
Beşeri sermaye teorisi; SchulD (1963), sağlıktır. İşgücü verimliliğinin, bireylerin
Becker (1964), Denison (1962), Harbison sağlık durumu ile yakından ilişkili olması
(1964), Myers (1965) ve Mincer (1958) gibi ik- nedeniyle, sağlığa yapılan yatırımların bi-
tisatçıların katkıları ile gelişmiştir. SchulD ve reysel kazançları ve büyümeyi olumlu etki-
Denison’un yaptığı çalışmalar, eğitimin, iş- lediği kabul edilmektedir. Yapılan
gücünün beceri ve üretkenliğinde artışa yol çalışmalarda bir toplumun sağlık düzeyi ile
açarak milli geliri arCırdığı sonucunu ortaya ekonomik gelişmişliği arasında yakın ve kar-
koymuştur. Neoklasik iktisat teorisi üze- şılıklı bir nedensellik ilişkisinin bulunduğu
rinde inşa edilen çalışmalarda, beşeri ser- belirlenmiştir (Taban, 2006: 33). SchulD sağ-
maye unsurlarının ekonomik büyüme lık harcamalarını, bireylerin çalışma yetene-
üzerindeki etkisinin araştırılmasında Cobb- ğini koruyan, geliştiren ve verimliliği
Douglas üretim fonksiyonu ilk kez SchulD arCıran bir özellik göstermesinden ötürü, in-
tarafından kullanılmıştır. SchulD, 1900-1957 sana yapılan bir yatırım olarak değerlendir-
yılları arası ABD’deki eğitim göstergelerin- mektedir (Taban, 2006: 35).
den hareketle, milli gelirin büyük bir kısmı-
Beşeri sermayenin diğer önemli bileşeni
nın geleneksel üretim faktörleri ile
ise bireylerin sahip oldukları iş deneyimidir.
açıklanamadığını, bu kısmın beşeri sermaye
Bireylerin iş deneyimlerinin artması, verim-
göstergeleri olarak kabul edilen değişkenler
liliklerini dolayısıyla bireysel gelirleri artıran
tarafından açıklanabildiğini ortaya koymuş-
bir faktördür. İşgücünün deneyim düzeyi-
tur (Varsak ve Bakırtaş, 2009: 50). Denison
nin yükselmesi ekonomik büyüme üzerinde
ise, ekonomik büyüme üzerinde fiziki ser-
olumlu sonuçlar doğurmaktadır.
maye ve işgücü faktörlerindeki değişim ile
açıklanamayan büyük bir değer farklılığı ol- Çalışma amaçlı göç, beşeri sermaye-
duğu sonucuna ulaşmış ve ekonomik büyü- nin unsuru olarak; kişilerin sosyal, siyasi ya
menin %23’lük kısmının işgücünün eğitim da ekonomik nedenlerle yaşadıkları mekân-
seviyesindeki artış ile açıklanabileceğini or- ları geçici ya da sürekli olarak terk etmesi ve
taya koymuştur (Türkmen, 2002: 69-70). başka bölgelere/ülkelere gitmesi olarak ta-
nımlanabilir (Şimşek, 2006: 78). Göçü iki
yönden ele almak mümkündür. Bunlardan
birincisi, belirli alanlarda uzmanlaşan birey-
3.2. Beşeri Sermayenin Unsurları ve Beşeri
Sermayenin Ölçülmesi
Beşeri sermayenin üç temel bileşeni eği- lerin beyin göçü yoluyla gelişmiş ülkelere
tim, sağlık ve deneyimdir. Beşeri sermaye li- gitmesidir. İkincisi ise; vasıfsız bireylerin iş-
teratüründe uygulamalı çalışmalarda gücü ihtiyacı olan ülkelere yönelmesidir
genellikle bu üç değişken modellerde yer al- (Atik, 2006: 22-23). Genellikle iktisadi fırsat-
maktadır. Bunların yanında beslenme ile iş lardan dolayı ülke içinde veya ülkeler ara-
amaçlı göçler de beşeri sermaye unsurları sında ortaya çıkan işgücü hareketliliği olarak
arasında yer almaktadır. tanımlanabilen çalışma amaçlı göç unsuru-
nun ortaya çıkmasında; emek arz ve talebi
Eğitim, beşeri sermayenin en önemli bile- farklılıkları, gelir farklılıkları, farklı yaşam
şeni olarak kabul edilmektedir. Bilindiği koşulları, ülkeler arası ekonomik ve sosyal
üzere eğitim kavramı, bireyin davranışında, farklılaşmalar rol oynamaktadır (Gümüş,
kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak isten- 2005: 35).
dik yönde bir değişim oluşturma sürecidir.
Dolayısıyla bireylerin eğitim sürecine daha Beşeri sermayenin ölçülmesi, beşeri ser-

www.paradoks.org
16
PARADOKS Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi
PARADOKS Echonomy, Sociology and Policy Journal Temmuz/July 2011 - Cilt/Vol: 7 - Sayı/Num: 02

mayenin üretim faktörü olarak kabul edil- ilişkinin varlığına işaret etmektedirler. Buna
mesinden sonra önem kazanmıştır. Beşeri bağlı olarak, bireylerin eğitim seviyelerinin
sermayenin ölçülmesi amacıyla önerilen iki yükselmesinin, gelir düzeylerinde artışla so-
uygun vekil değişken; eğitim süresi ve iş de- nuçlanacağı beklenmektedir (BhaCa ve
neyimidir (Grootaert, 2002: 43). Psacharo- Lobo, 2000: 315-316). Eğitim konusunu mer-
poulos (1981: 323) oluşturduğu kazanç cek altına alan çalışmalar, eğitim seviyesinin
denklemi modelinde, eğitim değişkeninin yükselmesinin; sağlık düzeyinde iyileşmeye
yanında bireyin emek piyasasında kazandığı yol açtığı, sigara kullanımını azalCığı, oy
deneyime yer vererek, ilave yıllık deneyimin verme eğilimini yükselCiği ve müzik, edebi-
bireylerin gelir düzeyleri üzerindeki etkisini yat, tenis gibi aktiviteleri teşvik eCiğini vur-
araştırmıştır. gulamaktadırlar (Becker, 1993: 21).
Beşeri sermaye unsurlarının miktarını Beşeri sermaye yatırımlarının yol açtığı
doğrudan ölçmek mümkün olmadığından, makroekonomik getirilerin odağında ise
beşeri sermaye miktarını temsil eden göster- ekonomik performans vardır. Ekonomik
geler vekil değişkenler olarak modellerde performansın en önemli göstergesi olarak,
yer almaktadır. Genel olarak eğitim düzeyi- büyüme hızı dikkate alınmaktadır. Farklı ül-
nin göstergesi olarak, ya bireyin okula kelerde beşeri sermayenin etkisini araştıran
devam eCiği yıl sayısı ya da bireyin en son bir çalışma, beşeri sermayenin ulusların zen-
mezun olduğu eğitim basamağı vekil değiş- ginliğinin belirlenmesinde merkezi bir role
ken olarak kabul edilmektedir. Deneyimin sahip olduğunu ortaya koymaktadır (Manu-
göstergesi olarak ise bireyin iş yaşamının elli ve Seshadri, 2005: 26). Bassannini ve
uzunluğu (yıl olarak) vekil değişken olarak ScarpeCa (2001: 24) tarafından 1971-1998 yıl-
kullanılmaktadır. Beşeri sermaye ile ilgili uy- ları arasındaki döneme ilişkin Ekonomik İş-
gulamalı çalışmalarda vekil değişkenlerden birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)
yararlanılması, beşeri sermayenin ölçülme- ülkelerindeki büyüme sürecinin, beşeri ser-
sine imkân veren, tanımlanmış kusursuz öl- maye birikimi ile açıklanması amacıyla ya-
çütlerin bulunmamasından pılan çalışma, eğitim düzeyindeki ilave bir
kaynaklanmaktadır (Stroombergen vd., yıllık artışın yaklaşık %6 oranında verimli-
2002: 10-26). liği arCırdığını göstermiştir.
Mincer’in (1974) ABD’de eğitim ve iş de-
neyimi farklılıkları ile kişilerin gelir farklı-
3.3. Beşeri Sermayenin Getirileri
Beşeri sermaye mikro ve makro anlamda lıklarını açıkladığı modelde, eğitimin gelir
ekonomik getiriler sağlamaktadır. Beşeri ser- eşitsizliklerinin %7’sini açıklayabildiği so-
mayenin bireysel ekonomik getirisi, bireysel nucuna ulaşılmıştır (Acaroğlu, 2005: 21). Da-
gelir düzeyinde meydana getirdiği artış ola- nimarka, Finlandiya, Norveç ve İsveç’te
rak ortaya çıkmaktadır (Stroombergen vd., beşeri sermayenin getirilerinin analiz edil-
2002: 3). Bu nedenle, eğitim seviyesinin yük- diği çalışmada, bir işteki kıdemliliğin getiri
seltilmesi; bireysel kazançların arCırılması, üzerindeki etkisinin, genel deneyime naza-
gelir dağılımında adaletin sağlanması ve ran daha az olduğu ortaya konulmuştur
yoksullukla mücadelede etkin bir politika (Asplund, Barth, Grand, Mastekaasa ve Wes-
aracı olarak kullanılmaktadır. Eğitim sevi- tergard-Nielsen, 1994: 87).
yesi yükseldikçe, emek piyasasında işsiz
Mincer kazanç denkleminden yararlanı-
kalma riskinin azalması da eğitimin bir ge-
larak gerçekleştirilen bir çalışmada, Kanada
tirisi olarak görülmektedir (Mincer, 1991:
ve ABD’nin eğitim, sağlık, beslenme gibi be-
22).
şeri sermaye yatırımlarının ortalama %7-10
Beşeri sermaye teorisinin öncüleri, beşeri oranında bir getiri sağladığı sonucuna ula-
sermayenin en önemli bileşeni olan eğitimle şılmıştır (Davies, 2002: 19). Bir başka çalışma
bireylerin gelirleri arasında pozitif yönlü bir ile 41 ülke için tahmin edilen eğitimin getiri-

www.paradoks.org
Sosyal ve Beşeri Sermayenin Bireysel Ekonomik Getirisi Üzerine Uygulamalı Bir Analiz: “Eskişehir İli Örneği” 17

leri, tüm ülkeler için pozitif olarak elde edil- merkezinde yaşayan ve çalışma çağındaki
miştir. Böylece teorinin öngördüğü şekilde, bireyler olarak belirlenmiştir. Örneklem kü-
eğitime yapılan yatırımların getirinin fazla- mesinin Eskişehir İlinin demografik yapısını
laşmasına yol açtığı görülmüştür. Aynı ça- gerçeğe en yakın biçimde yansıtacak şekilde
lışmada elde edilen getiri oranlarının ve araştırma kısıtları altında belirlenmesinde
gelişmiş ülkeler için daha yüksek olduğu basit tesadüfî örnekleme yöntemine başvu-
tespit edilmiştir (Polachek, 2008: 189-193). rulmuştur. Araştırmada kullanılan veriler;
23-31 Ocak 2010 tarihlerinde gerçekleştirilen
Wheeler’in (1980) gelişmekte olan 88 ül-
anket çalışmasında anket formunu eksiksiz
kenin verilerini analiz eCiği modele göre;
doldurulan 403 bireye ait verilerden oluş-
eğitim, sağlık ve beslenme, ekonomik büyü-
maktadır. Örneklem kümesindeki bireylerin
meyi doğrudan etkilemenin yanında, yatı-
%53’ü kadın, %47’si erkeklerden oluşmakta-
rım oranındaki artış ve doğum oranlarındaki
dır. Bireylerin medeni durumu; %71’i evli,
azalma yoluyla dolaylı olarak da etkilemek-
%26(sı bekâr ve %3’ü dul ya da boşanmış bi-
tedir. Wheeler’e göre, okur-yazarlık ora-
çimindedir. Örneklem kümesinin yaş grup-
nında %20 ila %30 arası bir artış, milli geliri
larına dağılımı incelendiğinde; %33’ünün
%8 ila %16 oranında arCırmaktadır (Özsoy,
36-45 yaş grubunda, %32’sinin 26-35 yaş gru-
2007: 25).
bunda, %20’sinin 18-25 yaş grubunda,
Çalışkan (2007: 250) iki ayrı model ile be- %12’sinin 46-55 yaş grubunda ve %3’ünün
şeri sermayenin getirisini analiz eCiği çalış- 56 ve üstü yaş grubunda yer aldığı gözlen-
masında; eğitim seviyesi yükseldikçe kişisel mektedir. Aylık bireysel ortalama gelir dü-
kazançların yükseldiği ve en yüksek getiri- zeylerine göre ele alındığında ise; örneklem
nin lisans seviyesinde ortaya çıktığı sonuçla- kümesinin %27’si 501-750TL, %22’si 1001-
rına ulaşmıştır. Tahmin edilen birinci 1500TL, %3’ü 2500TL’den fazla gelir eden
modelin sonuçlarına göre, erkeklerin orta- eden bireylerden oluşmaktadır. Aylık birey-
lama olarak kadınlardan %11,7 daha yüksek sel geliri 500TL’nin altında olanlar ile 751-
kazanç elde eCikleri ve bir yıllık ilave iş tec- 1000TL ve 1501-2500TL aralığında gelir elde
rübesinin getirisinin %1,6 olduğu sonuçları edenlerin oranı ise yaklaşık olarak %16 civa-
elde edilmiştir. İkinci modelin sonuçları ise, rındadır. Bireylerin eğitim durumlarına göre
eğitimde geçirilen ilave her bir yılın getirisi- dağılımı ise; lise mezunlarının oranı %49,
nin %9 olduğu ve ortalama olarak kadınla- yükseköğrenim mezunlarının oranı %36, ilk-
rın, erkeklerden %12,1 az kazanç elde okul mezunlarının oranı %9’, ortaokul me-
eCikleri ve ilave her bir yıllık iş tecrübesinin zunlarının oranı %5 ve sadece okur yazar
kişisel kazançları %1,8 arCırdığını ortaya olanların oranı %1 biçimindedir.
koymaktadır.
Anket formunda bireylerin; gelir düzeyi,
Literatürdeki çalışmalarda, sağlık unsu- demografik özellikleri, iş deneyimi ve sosyal
runun ekonomik büyüme üzerinde pozitif sermayenin unsurları olarak kabul edilen
yönlü ve anlamlı bir etkisinin olduğu ve top- sosyal ağlara katılım, normlar ve güven bo-
lumun yaşam beklentisindeki artışın ekono- yutundaki verileri elde etmeye yönelik so-
mik hâsılayı arCırdığı sonucu elde edilmiştir rulara yer verilmiştir. Soruların
(Bloom, Canning ve Sevilla, 2001: 20). belirlenmesinde; sosyal sermayeyi ölçmeye
yönelik çalışmalardan ve bunların yanı sıra;
4. ARAŞTIRMA YÖNTEMİ VE EKONO- toplumsal ve kamusal alanda güven, siya-
METRİK ANALİZ sete katılım, sosyo-politik yönelimler, sosyo-
ekonomik gelişmeler, insani değerler ve
demografik göstergeler gibi konuların araş-
4.1. Araştırma Yöntemi ve Veriler
Sosyal sermaye ve beşeri sermayenin bi- tırıldığı Avrupa Sosyal Araştırması’ndan ya-
reysel ekonomik getirilerinin analizi için ger- rarlanılmıştır (Norwegian Social Science
çekleştirilen araştırmanın evreni, Eskişehir İl Data Services: 2008).

www.paradoks.org
18
PARADOKS Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi
PARADOKS Echonomy, Sociology and Policy Journal Temmuz/July 2011 - Cilt/Vol: 7 - Sayı/Num: 02

4.2. Ekonometrik Analiz mada da yararlanılan yarı logaritmik mo-


dellere örnek olarak verilen aşağıdaki mo-
Eskişehir kent merkezi evreni için sosyal
delde yer alan eğim katsayısı (b1), açıklayıcı
ve beşeri sermayenin bireysel getirisinin
değişkendeki mutlak değişmeye karşılık,
ekonometrik model ile tahmininde en küçük
Y’deki nispi değişmeyi ortaya koymaktadır.
kareler (EKK) yöntemi kullanılmıştır. İkti-
Modelin sabit terimi (b0) ve hata terimi (u)
sadi kriterlerin yanı sıra istatistiksel ve eko-
olarak tanımlanmıştır.
nometrik kriterlere göre yapılan testlerle,
kullanılan modelin ve tahmin parametrele- lnY = b0 + b1X + u
rinin başarısı araştırılmıştır. Çalışmada sosyal sermaye ve beşeri ser-
İktisadi olayları analiz etmek üzere oluş- mayenin bireysel ekonomik getirisinin ana-
turulan modellerde bağımlı değişken nitel liz edildiği model, Durkin’in (2000: 1) sosyal
değişkenlerden oluşabilmektedir. Nitel de- sermayenin mikro düzeyde getirilerini araş-
ğişkenler; sayısal olarak ifade edilemeyen tırdığı çalışmasında kullandığı model esas
cinsiyet, ırk, din, mezhep, siyasi görüş ve alınarak oluşturulmuştur. Durkin’in bahsi
toplumsal olaylardaki değişmeler gibi bir geçen çalışmasında, sosyal sermaye için yay-
kısım özellik veya nitelikleri temsil etmek gın olarak kullanılan yapay değişkenler
üzere kullanılan değişkenlerdir (Gujarati, olan; güven, grup üyeliği ve sosyal kaynak-
2005: 499). Doğrudan ölçülmesi mümkün ol- lara erişim değişkenleri için istatistiksel ola-
mayan bu değişkenler -bu çalışmada olduğu rak anlamlı sonuçlara ulaşılamamıştır.
gibi- modellerde yapay değişkenlerle ifade Bu çalışmada sosyal ve beşeri sermayenin
edilmektedir. getirilerini tahmin etmek amacıyla oluşturu-
Sosyal ve beşeri sermayenin bireysel eko- lan yarı logaritmik Mincerian kazanç den-
nomik getirilerinin ortaya konulması ama- klemi:
cıyla oluşturulan modelde; beşeri sermaye lnYt = α+ δ1X + δ2E1 + δ3E2 + δ4E3 + δ5S1
değişkenleri olarak eğitim durumu ve iş tec- + δ6S2 + δ7S3 + δ8EX + εt biçimindedir. Ça-
rübesi, sosyal sermaye için güven, normlar lışmada kullanılan matematiksel kalıp, sos-
ve sosyal ağlara katılım değişkenlerinin yer yal sermaye ve beşeri sermayenin birlikte
aldığı yarı logaritmik bir Mincerian kazanç değerlendirilmesi amacını taşıyan yenilikçi
denklemi oluşturulmuştur. Mincer’in geliş- bir bakış açısıyla oluşturulmuştur. Model
tirdiği denklemin orijinalinde; bireyin geli- oluşturulurken; beşeri sermaye faktörleri ya-
rinin logaritmasının, eğitim yılı sayısı ve iş nında sosyal sermaye değişkenlerinin de bi-
tecrübesinin doğrusal fonksiyonu olduğu reysel kazançlar üzerindeki etkisini
kabul edilmektedir. Mincer’in kazanç den- belirlemek amacıyla sosyal sermaye değiş-
klemi, uygulamalı çalışmalarda sıklıkla kul- kenleri de modele ilave edilmiştir. Bu yö-
lanılan bir araç niteliğindedir. Bu denklem, nüyle, çalışmada kullanılan matematiksel
ücret eşitsizlikleri ile eğitimin getirisini konu kalıp klasik Mincerian kazanç denkleminin
alan çalışmalarda yaygın olarak kullanıl- genişletilmiş biçimidir.
maktadır (Belzil, 2004: 3).
Bireylerin aylık bireysel ortalama geliri-
Literatürdeki çalışmaların çoğunda; nin logaritması (lnYt) modelin bağımlı de-
nüfus, para arzı, istihdam, verimlilik gibi de- ğişkenidir. Modelin bağımsız değişkenleri;
ğişkenlerin büyüme oranlarının tahmininde cinsiyet yapay değişkeni (X), eğitim düzeyi
kullanılan modeller yarı logaritmik model- yapay değişkenleri (E1, E2 ve E3), sosyal ser-
lerdir. Bir değişkendeki nispi değişmelerle mayenin unsurlarına ilişkin yapay değiş-
diğer değişkenlerdeki mutlak değişmeler kenler (S1, S2 ve S3) ve bireylerin iş
karşılaştırılmak istenildiğinde değişkenler deneyimi değişkeni (EX)’dir. Modelde eği-
arasındaki ilişki yarı logaritmik modellerle tim değişkeni, bireyin en son mezun olduğu
ifade edilmektedir (Tarı, 2010: 143). Bu çalış- okul esas alınarak eğitim seviyesi yapay de-

www.paradoks.org
Sosyal ve Beşeri Sermayenin Bireysel Ekonomik Getirisi Üzerine Uygulamalı Bir Analiz: “Eskişehir İli Örneği” 19

ğişkenleriyle, deneyim değişkeni ise iş haya- Modelde yer alan cinsiyet değişkenine ait
tında geçen süre (yıl) olarak yer almıştır. Eği- (X) katsayısının işareti beklenen doğrultuda
tim düzeyi yapay değişkenleri; ilköğretim negatif değere sahiptir. Diğer bir ifadeyle ka-
seviyesinin altında eğitime sahip bireyler dınların geliri erkeklerden düşüktür. Ne var
temel grup olmak üzere, ilköğretim (E1), lise ki cinsiyet değişkeni katsayısının istatistik-
(E2) ve yükseköğrenim (E3) olarak gruplan- sel olarak anlamlı olmaması Eskişehir İli için
dırılmıştır. Modelde cinsiyet değişkeninin cinsiyetin kişisel kazançlar üzerinde anlamlı
temel sınıfını erkekler oluşturmaktadır. Sos- bir farklılığa yol açmadığı anlamına gel-
yal sermaye unsurları olan; sosyal ağlara ka- mektedir.
tılım (S1), normlar (S2) ve güveni (S3) temsil Eğitim seviyelerini temsil eden yapay de-
etmek üzere, farklı nitelikteki sorulardan ya- ğişkenlerin (E1, E2 ve E3) katsayılarının,
rarlanılarak oluşturulan sosyal sermaye en- beklentilere uygun olarak pozitif değerler al-
deksleri, zayıf ve güçlü olmak üzere yapay dığı ve istatistiksel olarak anlamlı oldukları
değişkenler olarak gruplandırılmış, zayıf görülmektedir. Tahmin sonuçlarına göre;
olarak nitelendirilen gruplar, sosyal sermaye eğitim, kişisel kazançları etkileyen önemli
için temel grup kabul edilmiştir. Modelde, bir faktör olarak belirlenmiştir. Günümüzde
temel sınıf olarak; ilköğretim seviyesinin al- üniversite mezunu olan bireylerin çoğal-
tında eğitime sahip, iş deneyimi bulunma- ması, lise mezunlarının daha vasıfsız işlerde
yan ve sosyal sermayesi zayıf olan erkekler istihdam edilmesi sonucunu doğurmakta
kabul edilmiştir. olup, bu durum lise seviyesinden aşağıda
eğitime sahip bireylerle lise mezunları ara-
sında gelir düzeyi farklılığının azalmasına
4.3. Bulgular
Çalışmada sosyal ve beşeri sermayenin yol açmaktadır. Bu durumun da, modeldeki
getirilerinin belirlenmesi amacıyla oluşturu- katsayılara yansıdığı gözlemlenmiştir. Eği-
lan yarı logaritmik Mincerian kazanç den- tim yapay değişkenlerinin aldığı katsayılara
kleminden hareketle tahmin edilen modelin göre, temel grubu oluşturan ilköğretim sevi-
sonuçları aşağıdaki tabloda yer almaktadır: yesinin altında eğitime sahip, iş deneyimine

Tablo 1
Model Sonuçları




 

 
 

 







 
 
  

 


  
  



 

  
   
 
 

 
  
 
 

  

 

 

  
  

  
   
 





 

 
 







 



  
   



 
   
 
  
   
  




!

   


 
 

  
 


 


   

 !
!"#
"#  #$
#$%$#$#&'
%$#$#&' '%%&
'%%& %'%(')
%'%(')
' '(%"%
'(%"% &%$%")'%
&%$%")'%

www.paradoks.org
20
PARADOKS Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi
PARADOKS Echonomy, Sociology and Policy Journal Temmuz/July 2011 - Cilt/Vol: 7 - Sayı/Num: 02

sahip olmayan ve sosyal sermayesi zayıf çoklu bağıntının varlığından söz edilmekte-
olan erkeklere göre, ilköğretim seviyesinde- dir. Değişkenler arasında kuvvetli bir ilişki-
kiler %58,9, lise seviyesindekiler %81,7 ve nin var olması halinde, ortaya çıkan yüksek
yüksek tahsil yapanlar %194,9 oranında dereceli çoklu bağıntı, tahmincilerin var-
daha yüksek bireysel gelir elde etmektedir- yanslarının gerçek değerlerinden büyük tah-
ler. min edilmesine yol açmaktadır (Güriş ve
Çağlayan, 2005: 559-567). Çoklu bağıntının
Sosyal sermayeyi temsil eden yapay de-
varlığının tespitinde kullanılan varyans bü-
ğişkenlerin (S1, S2 ve S3) katsayılarının ise
yütme faktörü, VIF = 1/ (1-R2j) formülü ile
pozitif değerler alarak beklentileri karşıla-
hesaplanmaktadır. Rj ile j’inci bağımsız de-
dığı, ancak istatistiksel olarak anlamlı olma-
ğişkenin diğer bağımsız değişkenlerle olan
dıkları tespit edilmiştir. Elde edilen bu sonuç
belirlilik katsayısı ifade edilirken, elde edi-
sosyal sermayeyi konu alan diğer uygula-
len sonucun VIF>5 olması halinde çoklu ba-
malı çalışmaların sonuçları ile paraleldir.
ğıntının varlığı kabul edilmektedir (Tarı,
Sosyal sermaye değişkenleri kişisel kazanç-
2010: 162). Modeldeki değişkenlerin her bi-
ları etkileyen değişkenler arasında yer al-
rinin varyans büyütme faktörü ölçüsüne
makla birlikte, bu etkinin anlamlı bir
göre hesaplamaya tabi tutulması sonucunda,
değişikliğe yol açmadığı söylenebilir. Bu
modelde çoklu bağıntının bulunmadığı so-
durum, belki de literatürde sosyal sermayeyi
nucuna ulaşılmıştır.
ölçmeye yönelik geliştirilen ölçme yöntem-
lerin henüz yeterince gelişmemiş olmasının Bir modeldeki hata terimlerinin birbirle-
bir sonucu olabilir. Tahmin sonuçlarına göre; rini izleyen değerleri arasında ilişki bulun-
ilköğretimin altında eğitime sahip, iş dene- ması halinde otokorelasyonun varlığından
yimi bulunmayan ve sosyal sermayesi zayıf bahsedilmektedir. Modelde otokorelasyo-
olan erkeklerin aylık ortalama bireysel gelir- nun bulunması, hata terimleri arasında ilişki
leri (258TL) olarak belirlenmiştir. bulunmaması koşulunun ihlâline yol aç-
maktadır. Bununla birlikte, otokorelasyonun
İş deneyimini temsil eden değişkenin
sadece zaman serisi verilerinden oluşan mo-
(EX) beklentilere uygun olarak pozitif çık-
dellerde meydana geldiği belirtilmektedir
ması ve istatistiki olarak anlamlı olması, de-
(Vogelvang, 2005: 117). Zira zamana göre
neyimin kişisel kazançları etkileyen önemli
düzenlenen verilerin sırasının değiştirilmesi
bir faktör olduğunu göstermektedir. Tahmin
mümkün değildir. Yatay kesit verilerinde
bulgularına göre; bireylerin her bir yıllık
böyle bir sıralamanın söz konusu olmaması,
ilave deneyiminin, bireysel gelirlerini %3,46
otokorelasyonun ancak tesadüfî bir diziliş
oranında arCırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu
sonucunda ortaya çıkabilmesi gerçeğini do-
sonuç, literatürde yer alan benzer çalışmala-
ğurmaktadır (Güriş ve Çağlayan, 2005: 399).
rın ulaştığı sonuçlarla paraleldir.
Özetle, tahmin edilen model ekonometrik
Tahmin edilen modelin başarısı ekono- testlere göre de başarılı bir modeldir.
metrik testlerle de sınanmıştır. EKK yönte-
Modelin düzeltilmiş belirlilik katsayısının
minin varsayımlarından biri olan sabit
değerinin (%36,7) yatay kesit verilerle yapı-
varyanslılık varsayımına göre, hata terimi
lan çalışmalar için oldukça tatminkâr olduğu
varyansının gözlemden gözleme değişme-
görülmüştür. Hesaplanan F değerinin
mesi gerekmektedir. Uygulanan White de-
(30,17), tablo değerinden (2,01) büyük ol-
ğişen varyans testinde hesaplanan ki kare
ması, modelin bütün olarak da anlamlı ol-
değeri (7,20), tablo ki kare değerinden (15,50)
duğunu göstermektedir. Değişkenlerin
küçük olduğundan model sabit varyansa sa-
aldığı katsayıların işaret ve büyüklüklerinin
hiptir.
teorik beklentileri karşılaması, modelin ikti-
Çoklu regresyonda bağımsız değişkenler sadi kriterler açısından da başarılı olduğunu
arasında doğrusal ilişkinin varlığı halinde, göstermektedir.

www.paradoks.org
Sosyal ve Beşeri Sermayenin Bireysel Ekonomik Getirisi Üzerine Uygulamalı Bir Analiz: “Eskişehir İli Örneği” 21

5. SONUÇ kazançları etkileyen bir faktör olarak ortaya


Sosyal sermaye, bireylerin birlikte hare- çıkmasına rağmen, bu farklılığın Eskişehir İli
ket edebilmelerini kolaylaştıran, karşılıklı için önemli ve anlamlı bir farklılık olmadığı
güven unsurunun hâkim olmasına dolayı- sonucuna ulaşılmıştır.
sıyla işlem maliyetlerinin düşmesine, sahte- Tahmin sonuçlarına göre; beşeri serma-
kârlık, hırsızlık gibi sosyal olumsuzlukların yenin en önemli bileşeni olarak kabul edilen
azalmasına ve daha etkin ekonomik ilişkiler eğitim seviyesi kişisel kazançları etkileyen
ağının oluşmasına katkıda bulunan önemli önemli bir faktördür. Ayrıca, ülkemizde üni-
bir faktördür. Sosyal sermaye donanımının versite mezunu bireylerin sayısının artması-
yükselmesi ekonomik büyüme üzerindeki nın, lise mezunlarının daha vasıfsız işlerde
etkileri yanında bireysel açıdan ele alındı- istihdam edilmesi sonucunu doğurması ne-
ğında çalışma yaşamında önemli getiriler deniyle, lise seviyesinin altında eğitime
sağlamaktadır. Bu getirilerin başlıcaları, bi- sahip bireylerle lise mezunları arasında gelir
reyin iş bulma ihtimalinin yükselmesi, işsiz düzeyi farklılığının azaldığı gözlemlenmiş-
kalma riskinin azalması ve gelir düzeyinin tir. Tahmin sonuçlarına göre; ilköğretim se-
yükselmesidir. viyesinin altında eğitime sahip olan
Ülkelerin ekonomik ve sosyal refah dü- bireylere göre; ilköğretim mezunları %59,
zeylerinin arCırılmasında oynadığı rol ile lise mezunları %82 ve yüksek tahsil yapanlar
önem kazanan beşeri sermaye faktörüne ya- %195 oranında daha yüksek gelir elde et-
pılan yatırımlar da tıpkı sosyal sermaye fak- mektedirler. Elde edilen bulgular, beşeri ser-
töründe olduğu gibi bireylere sağladığı mayenin bir diğer önemli bileşeni olan iş
ekonomik getiriler yanında ekonomik bü- deneyimin de kişisel kazançları anlamlı de-
yüme üzerinde de olumlu katkılar sağla- recede farklılaştıran bir faktör olduğu sonu-
maktadır. cunu ortaya koymuştur. İş deneyimi
değişkenine ait katsayı yorumlandığında bi-
Bu çalışmada, sosyal sermaye ve beşeri reylerin her bir yıllık ilave iş deneyiminin,
sermayenin bireysel kazançlar üzerindeki et- bireysel gelirlerini %3,5 oranında arCırdığı
kisi ekonometrik analiz yöntemiyle Eskişe- sonucuna ulaşılmıştır.
hir İli özelinde araştırılmıştır. Çalışmada
kullanılan verileri elde etmek amacıyla, basit Çalışmada sosyal sermaye bileşenlerine
tesadüfi örneklem yöntemiyle belirlenen ör- ilişkin olarak elde edilen sonuçlar, sosyal
neklem kümesine anket uygulanmıştır. sermayeyi konu alan diğer uygulamalı çalış-
Anket uygulamasında bireylere; gelir dü- maların sonuçları ile paraleldir. Ekonomet-
zeyi, demografik özellikleri, beşeri sermaye rik tahmin sonuçlarına göre sosyal
ve sosyal sermayenin unsurlarına ilişkin bil- sermayenin unsurları olarak kabul edilen
gilerin elde edilmesine yönelik sorular yö- sosyal ağlara katılım, normlar ve güven bo-
neltilmiştir. Bu çalışma, iktisat literatüründe yutundaki özellikler kişisel kazançları etki-
sosyal sermayeyi konu alan az sayıdaki uy- leyen faktörler arasında yer almaktadır.
gulamalı çalışmalardan birisi olup, Türkçe Ancak, benzer çalışmalarda olduğu gibi, sos-
literatürde yatay kesit verilerle ekonometrik yal sermaye unsurlarının kişisel kazançlar
analiz yöntemiyle gerçekleştirilen ilk çalışma üzerindeki etkisinin -Eskişehir İlinde de- an-
olma özelliğini taşımaktadır. lamlı ve önemli bir farklılaşmaya neden ol-
madığı sonucuna ulaşılmıştır.
Ekonometrik analizde kullanılan mode-
lin tahmin sonuçlarına göre; beşeri ve sosyal
sermaye kişisel kazançları belirleyen önemli
faktörler arasında yer almaktadır. Genel ola-
rak kişisel kazançlarda farklılaşmaya yol aç-
tığı kabul edilen cinsiyet değişkeni bireysel

www.paradoks.org
22
PARADOKS Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi
PARADOKS Echonomy, Sociology and Policy Journal Temmuz/July 2011 - Cilt/Vol: 7 - Sayı/Num: 02

KAYNAKÇA BHATTA, S. D. ve LOBO, J. (2000), “Human


Capital and Per Capita Product: A
ACAROĞLU, H. (2005), Üretim İçinde Be- Comparison of US States”, Papers in
şeri Sermayenin Payı: Türkiye İlleri İti- Regional Science, 79, pp.393-411.
barı İle Beşeri Sermayenin Kalkınmaya
Etkisinin Ölçülmesi, Yayınlanmamış BJØRNSKOV, C. (2003), Corruption and So-
yüksek lisans tezi, Eskişehir: Eskişehir cial Capital (Working Paper 03-13),
Osmangazi Üniversitesi, Sosyal Bilim- Denmark: The Aarhus School of Busi-
ler Enstitüsü. ness.

ARROW, K. J. (1972), “Gifts and Exchanges”, BLOOM, D. E., CANNING, D. ve SEVILLA,


Philosophy and Public Affairs, 1 (4), J. (2001), The Effect of Health on Econo-
pp.343-362. mic Growth: Theory and Evidence
(Working Paper 8587), Cambridge:
ASPLUND, R., BARTH, E., GRAND, C., NBER Working Papers Series.
MASTEKAASA, A. ve WESTERGARD-
NIELSEN, N. (1994), “Human Capital ÇALIŞKAN, Ş. (2007), “Eğitimin Getirisi
and Earnings in the Nordic Countries”, (Uşak İli Örneği)”, Süleyman Demirel
(Ed.: R. Asplund), Human Capital Crea- Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
tion in an Economic Perspective, (pp. Fakültesi Dergisi, 12, ss.235-252.
68-94), Helsinki: The Research Institute
of the Finnish Economy. DAVIES, J. (2002), Empirical Evidence on
Human Capital Externalities, Canada:
ATİK, H. (2006), Beşeri Sermaye, Dış Ticaret Tax Policy Branch of the Department of
ve Ekonomik Büyüme, Bursa: Ekin Ki- Finance, Goverment of Canada.
tabevi.
DOĞAN, S. ve ŞANLI, B. (2003), İktisadi
BAKER, W. (2000), Achiving Success Thro- Kalkınmada Beşeri Sermaye, Süleyman
ugh Social Capital, University of Michi- Demirel Üniversitesi, İktisadi ve İdari
gan Business School Management Bilimler Fakültesi Dergisi, 8 (1), ss.173-
Series. 196.

BECKER, G. S. (1993), Human Capital: A DURKIN, J. T. (2000), Measuring Social Ca-


Theoretical and Empirical Analysis pital and Its Economic Impact, Chicago:
with Special Reference to Education, University of Chicago Harris School of
Chicago: The University of Chicago Public Policy Studies.
Press.
DURLAUF, S. N. ve FAFCHAMPS, M.
BELZIL, C. (2004), On the Specification of (2004), Social Capital (Working Paper
Mincerian Wage Regressions with He- 10485), Cambridge: The National Bu-
terogeneity, Non-Linearity, Non-Sepa- reau of Economic Research.
rability, and Heteroskedasticity, Bonn:
Institute for the Study of Labor. FIELD, J. (2008), Sosyal Sermaye, (Çev.: B.
Bilgen ve B. Şen), İstanbul: İstanbul
BERKMAN, K. (2008), Beşeri Sermayenin Bilgi Üniversitesi Yayınları.
Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkisi:
Türkiye Örneği, Yayınlanmamış yüksek FRANCOIS, P. (2002), Social Capital and
lisans tezi, Denizli: Pamukkale Üniver- Economic Development, New York: Ro-
sitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. utledge.

www.paradoks.org
Sosyal ve Beşeri Sermayenin Bireysel Ekonomik Getirisi Üzerine Uygulamalı Bir Analiz: “Eskişehir İli Örneği” 23

GROOTAERT, C. (2002), “Quantitative MANUELLI, R. E. ve SESHADRI, A. (2005),


Analysis of Social Capital Data” (Ed.: C. Human Capital and the Wealth of Nati-
Grootaert ve T. Bastelaer), Understan- ons (2005 Meeting Papers), New York:
ding and Measuring Social Capital, (pp. Society for Economic Dynamics.
41-84), Washington, DC: The World
Bank. MINCER, J. (1991), Education and Unem-
ployment (Working Paper 3838), Cam-
GROOTAERT, C. ve BASTELAER T. (2002), bridge: NBER Working Papers Series.
“Social Capital: From Definition to
Measurement”, (Ed.: C. Grootaert ve T. NARAYAN, D. ve PRITCHETT, L. (2000),
Bastelaer), Understanding and Measu- “Social Capital: Evidence and Implica-
ring Social Capital, (pp. 1-12), Was- tions”, (Ed.: P. Dasgupta ve I. Seragel-
din), Social Capital: A Multifaced
hington, DC: The World Bank.
Perspective, (pp. 269-295), Washington,
GUJARATI, D. N. (2005), Temel Ekonometri, DC: The World Bank.
(Çev.: Ü. Şenesen ve G. G. Şenesen), İs-
NORWEGIAN SOCIAL SCIENCE DATA
tanbul: Literatür Yayıncılık.
SERVICES (2008), “European Social
GÜMÜŞ, S. (2005), Beşeri Sermaye ve Eko- Survey”, http://ess.nsd.uib.no
nomik Kalkınma: Türkiye Üzerine Eko- (14.02.2010).
nometrik Bir Analiz, İstanbul: İktisadi
OECD (2001), The Well-Being of Nations:
Araştırmalar Vakfı. The Role of Human and Social Capital,
Paris: Centre for Educational Research
GÜRİŞ, S. ve ÇAĞLAYAN, E. (2005), Eko-
and Innovation.
nometri Temel Kavramlar, İstanbul:
Der Yayınları. OFFICE FOR NATIONAL STATISTICS
(2001), Social Capital A Review of the
KARADOĞAN DORUK, E. (2009), Sosyal
Literature, South Wales: Social Analysis
Sermaye: İletişimde Strateji ve Kalite
and Reporting Division.
Yönetimi/İnsanın Toplumsal Kuruluşu
ve Güven, İstanbul: Derin Yayınları. ÖĞÜT, A. ve ERBİL, C. (2009), Sosyal Ser-
maye Yönetimi: Strateji Enformasyon
KNACK, S. ve KEEFER, P. (1997), “Does So- Güven, Konya: Çizgi Kitabevi.
cial Capital Have an Economic Payoff?
A Cross-Country Investigation”, The ÖKSÜZLER, O. (2006), “Sosyal Sermaye,
Quarterly Journal of Economics, 112 (4), Güven ve Belirleyicileri: Bir Panel Ana-
pp.1251-1288. lizi”, Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi, 12, ss.108-
129.
KOSGEB (2005), Ekonomik Kalkınmada Sos-
yal Sermayenin Rolü, Ankara: Ekono- ÖZDEMİR, A. A. (2007), Sosyal Ağ Özellik-
mik ve Stratejik Araştırmalar Merkez leri Bakış Açısıyla Sosyal Sermaye ve
Müdürlüğü. Bilgi Yaratma İlişkisi: Akademisyenler
Üzerine Yapılan Bir Alan Araştırması,
LIN, N. (2001), “Building a Network Theory Yayınlanmamış doktora tezi, Eskişehir:
of Social Capital”, (Ed.: N. Lin, K. Cook Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler
ve R. S. Burt), Social Capital Theory and Enstitüsü.
Research, (pp. 3-30), New York: Aldine
De Gruyter. ÖZSAĞIR, A. (2007), “Ekonomide Güven
Faktörü”, Elektronik Sosyal Bilimler
Dergisi, 6, ss.46-62.

www.paradoks.org
24
PARADOKS Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi
PARADOKS Echonomy, Sociology and Policy Journal Temmuz/July 2011 - Cilt/Vol: 7 - Sayı/Num: 02

ÖZSOY, C. (2007), Türkiye’de Mesleki ve SCHULLER, T. (2004), “Three Capitals: A


Teknik Eğitimin İktisadi Kalkınmadaki Framework”, (Ed.: T. Schuller, J. Pres-
Yeri ve Önemi, Yayınlanmamış doktora ton, C. Hammond, A. Brassett-Grundy
tezi, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi, ve J. Bynner), The Benefits of Learning:
Sosyal Bilimler Enstitüsü. The Impact of Education on Health, Fa-
mily Life and Social Capital, (pp. 12-34),
POLACHEK, S. W. (2008), “Earnings Over London: RoutledgeFalmer.
the Lifecycle: The Mincer Earnings
Function and Its Applications”, Foun- SHIDELER, D. W. ve KRAYBILL, D. S.
dations and Trends in Microeconomics, (2009), “Social Capital: An Analysis of
4 (3), pp.165-272. Factors Influencing Investment”, The
Journal of Socio-Economics, 38, pp.443-
PSACHAROPOULOS, G. (1981), “Returns to 455.
Education: An Updated International
Comparison”, Comparative Education, SMITH, A. (2009), Milletlerin Zenginliği,
17 (3), pp.321-341. (Çev.: H. Derin), İstanbul: Türkiye İş
Bankası Kültür Yayınları.
PUTNAM, R. D. (1993), Making Democracy
Work: Civic Traditions in Modern Italy, ŞAN, M. K. (2007), “Bilgi Toplumuna Ge-
New Jersey: Princeton University Press. çişte Sosyal Sermayenin Taşıdığı Önem
ve Türkiye Gerçeği”, Journal of Know-
PUTNAM, R. D. (2000), Bowling Alone: The ledge Economy & Knowledge Manage-
Collapse and Revival of American ment, 2, ss.70-95.
Community, New York: Simon &
Schuster Inc. ŞİMŞEK, M. (2006), Beşeri Sermaye ve Beyin
Göçü Kapsamında Türkiye: Karşılaştır-
ROMER, D. (2006), Advanced Macroecono- malı Bir Analiz, Bursa: Ekin Kitabevi.
mics, New York: McGraw Hill.
TABAN, S. (2006), “Türkiye’de Sağlık ve
ROBISON, L. J., SCHMID, A. A. ve SILES, Ekonomik Büyüme Arasındaki Neden-
M. E. (2002), “Is Social Capital Really sellik İlişkisi”, Sosyo Ekonomi, 2 (4),
Capital?”, Review of Social Economy, ss.31-47.
60 (1), pp.1-21.
TANRIKULU, D. (2009), Yükseköğretime
SABATINI, F. (2006), The Empirics of Social Erişimin Değerlendirilmesi ve Türkiye
Capital and Economic Development: A İçin Politika Önerileri, Ankara: DPT,
Critical Perspective, Milano: Fonda- Sosyal Sektörler ve Koordinasyon
zione Eni Enrico Mattei. Genel Müdürlüğü.

SABATINI, F. (2009), “Social Capital as So- TARI, R. (2010), Ekonometri, Kocaeli: Umut-
cial Networks: A New Framework for tepe Yayınları.
Measurement and an Empirical Analy-
sis of Its Determinants and Consequen- TÜRKMEN, F. (2002), Eğitimin Ekonomik ve
ces”, The Journal of Socio-Economics, Sosyal Faydaları ve Türkiye’de Eğitim
38, pp.429-442. Ekonomik Büyüme İlişkisinin Araştırıl-
ması. Ankara: DPT, Sosyal Sektörler ve
SCHULLER, T., BARON, S. ve FIELD, J. Koordinasyon Genel Müdürlüğü.
(2000), “Social Capital: A Review and
Critique”, (Ed.: S. Baron, J. Field ve T. TÜYLÜOĞLU, Ş. (2006), “Sosyal Sermaye,
Schuller), Social Capital: Critical Pers- İktisadi Performans ve Kalkınma: Bir
pectives, (pp.1-38), New York: Oxford Yazın Taraması”, Akdeniz İ.İ.B.F. Der-
University Press. gisi, 12, ss.14-60.

www.paradoks.org
Sosyal ve Beşeri Sermayenin Bireysel Ekonomik Getirisi Üzerine Uygulamalı Bir Analiz: “Eskişehir İli Örneği” 25

VARSAK, S. ve BAKIRTAŞ, İ. (2009), “Eko-


nomik Büyüme Üzerinde Beşeri Serma-
yenin Etkisi: Türkiye Örneği”,
Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilim-
ler Dergisi, 25, ss.49-60.

VOGELVANG, B. (2005), Econometrics The-


ory and Applications with Eviews, Lon-
don: Pearson Education Limited.

WHITELEY, P. F. (2000), Economic Growth


and Social Capital, Political Studies, 48
(3), pp.443-466.

WOOLCOCK, M. (1998), “Social Capital and


Economic Development: Toward a
Theoretical Synthesis and Policy Fra-
mework”, Theory and Society, 27,
pp.151-208.

WOOLCOCK, M. ve NARAYAN, D. (2000),


“Social Capital: Implications for Deve-
lopment Theory, Research and Policy”.
The World Bank Research Observer, 15
(2), pp.225-249.

ZHANG, F. ve CHEN, J. (2003), “An Empi-


rical Study on Relationship Between
Firm’s Social Capital and Its Learning
Efficiency in China”, Engineering Ma-
nagement Conference, pp.325-329.

www.paradoks.org
26
PARADOKS Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi
PARADOKS Echonomy, Sociology and Policy Journal Temmuz/July 2011 - Cilt/Vol: 7 - Sayı/Num: 02

www.paradoks.org

You might also like