Professional Documents
Culture Documents
ECZACILIK FAKÜLTESİ
YAYINLARI
Sayı : 63
MESLEKÎ LATİNCE
7 n _ ANKA R A - 1 9 8 8
I U . 615
RU
O Y, 5
ANKARA ÜNİVERSİTESİ i * , / I C. q ~
1 v
ECZACILIK FAKÜLTESİ ^ ' I Ofc,
YAYINLARI
Sayı : 63
MESLEKÎ LATİNCE
İkinci Baskı
ANKARA - 1 9 8 8
ÖNSÖZ
N. TANKER ve H. BRUNNER
(Aralık 1977)
III
BÎRÎNCÎ BASKININ ÖNSÖZÜ
y
İçindekiler
Sayfa
GİRİŞ 1
KISALTMALAR 3
I. LATİNCE'DE OKUNUŞ, VURGU VE YAZIM 5
II. İSİM
Giriş 7
I. GRUP (a çekimi) 8
Genetivus'un kullanılışı 9
İsim tamlaması 9
Miktar belirtilmesi 9
a çekimi'ne giren kelimeler 9
II. GRUP (o ç e k i m i ) ıı
tsim tamlaması 12
Miktar belirtilmesi 13
A altgrubuna giren kelimeler 13
C altgrubuna giren kelimeler 14
III. GRUP (üçüncü çekim) 15
Ü ç ü n c ü çekime giren kelimeler 17
IV. GRUP (u çekimi) 21
u çekimine giren kelimeler 21
V. GRUP (e çekimi) 22
YER GÖSTEREN ÖZEL İSİMLER . 22
Anadolu'nun botanikte geçen bölgeleri 23
KÜÇÜKLÜK GÖSTEREN ÎÇTAKILI İSİMLER 23
III. SIFAT
Giriş 26
I. GRUB'A GİREN SIFATLAR 27
A. Masculinum isimler yanında o çekiminin A alt-
grubunda geçen takıları alan sıfatlar 27
VII
Sayfa
a. Yalın sıfatlar 29
b. İçtakılı sıfatlar 30
1. -aceus, -a, -um alan sıfatlar 30
2. -aeus, -a, -um alan sıfatlar 30
3. -anus, -a, -um alan sıfatlar 30
4. -arius, -a, -um alan sıfatlar 3i
5. -aticus, a,-um alan sıfatlar 3i
6. -atus,-a,-um alan sıfatlar 3i
7. -bundus, -a, -um alan sıfatlar 33
8. -eus, -a, -um alan sıfatlar 33
9. -icius, -a, -um ve -itius, -a, -um alan sıfatlar . . . 33
10. -icus,-a,-um alan sıfatlar 33
11. -idus, -a, -um alan sıfatlar 34
12. -inus, -a, -um alan sıfatlar 34
13 . -orius,-a,-um alan sıfatlar 34
14. -osus, -a, -um alan sıfatlar 34
c. Bileşik sıfatlar 35
1. -folius,-a,-um ve -phyllus,-a,-um ile teşkil
edilen sıfatlar 35
2. -florus,-a,-um ve -anthus,-a,-um ile teşkil
edilen sıfatlar 36
3. -ideus,-a,-um ile teşkil edilen sıfatlar 36
d. Grup'andırılmayan sıfatlar 37
B. Masculinum isimler yanında o çekiminin B altgrubunda
geçen takıları alan sıfatlar 37
-fer, -fera, -ferum ve -ger, -gera, -gerum ile teşkil edi-
len sıfatlar 37
II. GRUBA GİREN SIFATLAR 38
İki takı alan sıfatlar 42
a. Yalın sıfatlar 42
b. İçtakılı sıfatlar 42
c. Bileşik sıfatlar 43
Üç takı alan sıfatlar 44
Bir takı alan sıfatlar 44
Sıfat-fiiller 44
VIII
Sayfa
SIFATLARIN ÜSTÜNLÜK DERECELERİ 45
Üstünlük derecesi (Comparativus) 45
En üstünlük derecesi (Superlativus) 46
Dereceleri kurallara uymayan sıfatlar 47
RENKLER 47
YER GÖSTEREN SIFATLAR 48
İLÂÇ ÇEŞİTLERİ 49
SAYILAR 50
1. Asıl sayılar 50
2. Sıra sayıları 52
3 . Sayı zarfları .. 52
Sayı belirten önekler 52
Botanikte geçen bazı ölçü terimleri 53
IV. ZARF
Sıfatlardan yapılan zarflar 55
Diğer bazı zarflar 56
V. EDAT
Ablativus ile bağlanan edatlar 57
Accusativus ile bağlanan edatlar 57
Latince kelimelerde önek olarak kullanılan Latince
edatlar (Praepositiones) 58
VI. GREKÇE'DEN GELEN KELİME GÖVDELERİ 61
VII. BİTKİ TANIMLARI (Descriptiones herbarum) 66
VIII. REÇETELERDE LATİNCE (Praescripta) 69
LİTERATÜR 71
SÖZLÜK 73
IX
Giriş
1
ba, Türkçe çevirisiyle birlikte bir deskrispsiyon örneği alınmıştır.
Hazırladığımız sözlük yardımıyla bir deskripsiyonun tercüme edil-
mesi kısmen kolaylaşacaktır, fakat kitap daha çok temel isteyen öğ-
renci için hazırlandığından, bu özel alanda ilerlemiş olanlara yeterli
gelmiyebilir.
Kimyasal terimler, anlamı çok kolay fakat açıklaması bu kitapta
olanaksız olan kelimelerdir, bu nedenle kitabımızda, en çok geçen
terimlerden sadece bazı örnekler vermekle yetindik.
Grekçe'den Meslekî Latince'ye geçmiş bazı kelime gövdeleri ve
önekler vardır. Bunlardan yararlanılarak yapılmış kelimelerin ço-
ğu önemli olduğundan, ayrı başlıklar altında ve örneklerle bera-
ber, listeler halinde verilmiştir. Benzer şekilde, reçetelerde geçen
Latince terimler ve en önemli ilâç çeşitlerinin isimleri de ayrı bi-
rer başhk altında, kitapta yer almıştır.
Kitabımızın ikinci kısmını sözlük oluşturur. Birinci kısımda
geçen kelimelerin hepsi sözlükte bulunmaktadır. Bunlara ek olarak
eczacılık öğreniminde geçen tıbbî terimler (ki bunlar sözlüğe T.
harfi ile alınmıştır), histoloji dahil olmak üzere anatomi ve zooloji
terimleri de A. ve Z. harfleriyle ifade edilerek sözlüğe alınmıştır.
Sözlüğün sadece eczacılar için değil, botanik ve kısmen tıp alanın-
da da yararlı olacağı düşünülmüştür ve ümit edilmektedir. Bu ba-
kımdan bilhassa botanikte geçen terimlerin büyük çoğunluğunun
bulundurulmasına çalışılmıştır. Sözlüğe alman kelimelerin Türk-
çe karşılıkları ile esas anlamları arasında bir değişiklik varsa ve esas an-
lamın bilinmesi meslekteki anlamı kavramaya yararlı olabilecekse,
Latince ve Grekçe'den gelen kelimelerin esas anlamları köşeli pa-
rantez içinde verilmiştir. Bunun dışında, yazılan Türkçe anlam bir-
den fazla ya da değişik olursa, bu fark 1, 2, 3 gibi sayı ya da B. (bo-
tanik), Z. (zooloji) gibi harflerle belirtilmiştir.
Sözlüğe, sadece derse devam eden öğrenciye hitap etmiyeceğini
düşünerek, genel kültür bakımından yararlı olacak kelimeler de alın-
mıştır. Teleskop gibi yabancı dillerde çok geçen ve Türkçe'ye alınmış
kelimeler tk. kısaltması ile belirtilmiş ve temel kelimelerin yanında
gösterilmeğe çalışılmıştır.
Kısaltmalar
3
n. neutrum isim
örn. örneğin
öz. özellikle
Pl. Pluralis = çoğul
R. Reçetelerde (özellikle) kullanılan
s. sıfat
Sg. Singularis = tekil
Sup. Superlativus, sıfatın en üstünlük derecesi
T. Tıp
tk. Grekçe veya Latince gövdelerden türetilmiş ve Türkçe-
leşmiş yabancı kelime
T.K. Türk kodeksi
Z. Zooloji
z. zarf
( ) Açıklama, tanım ve bazan da ilâve edilebilecek kelime,
takı ya da harfler.
[ ] Klasik Latince ya da Grekçe'de kullanılan ve Meslekî
Latince'deki anlamın kavranması için yardımcı mana ve
bununla ilgili açıklamayı gösterir,
t Terk edilmiş, fakat eski Meslekî Latince metinlerinde
geçen kelimeleri gösterir.
Madde başı kullanılan kelime yerine kullanılır.
4
I. Latince'de Okunuş
Vurgu ve Yazım
1. Sesli harfler:
a, e, i, o, u, y [ü veya i ]• dir;
ae ve oe bir tek harf gibi [e ] ve [ö ]: anaemia, oedema;
au ve eu birbirine kaynaştırılarak, bir hece içinde, yani sürek-
li bir sesle okunur: aurum, eucalyptus;
ei ve ie iki hece olarak okunur [ei ] ve [ie ]: rei, dies.
5
Çekim: Türkçe'den farklı olarak Latince'de birkaç çeşit ç e k i m
vardır, yani isimler birkaç gruba ayrılır ve her bir gruba ait isim
kendine özgü hal takılarını alarak çekilir:
I. Grup (a çekimi)
II. Grup (o çekimi)
III. Grup (üçüncü çekim)
IV. Grup (u çekimi)
V. Grup (e çekimi)
I. GRUP (a çekini)
örnek:
N. gemma konca [isim tamlamasında: koncası ]
G. gemmae koncanın [koncasının ]
D. gemmae koncaya [koncasına ]
Acc. gemmam koncayı [koncasını ]
Abl. gemma koncada(n) [koncasında(n) ]
N. gemmae koncalar [koncaları ]
G. gemmarum koncaların [koncalarının ]
D. gemmis koncalara [koncalarına ]
Acc. gemmas koncaları [koncalarını ]
Abl. gemmis koncalarda(n) [koncalarından]
Burada gemm- gövde, bu gövdeye değişik hallerde takılan
ekler (-a, -ae, -ae v. s.) t a k ı dır. "Gemma-konca" kelimesinin öğre-
nilmesi gereken sözlük ş e k l i ise gemma,-ae f. dir.
KURAL: N. sg. takısı -a, G. sg. takısı -ae olan isimler a çekimine
girer ve femininum'dur.
İstisna: collega,-ae "meslektaş" m. ve f. olarak kullanılır.
Not: Grekçe'den gelen ve a çekimine giren bazı isimler bazı hallerde farklı takılar
alır:
a) N. sg. -e, G. sg. -es takısı alan feminin isimler acc. sg.'da -en, abl. sg.'da -e takısı
alırlar, örneğin:
aloe,-es f. sarısabır dyspnoe,-es f. nefesdarlığı, dispne
benzoe,-es f. benzoe perone, -es f. kamış kemik, fibula
b) N. sg.-es, G. sg.-ae takısı alan maskulin isimler acc. Sg.'da -en veya -am, abl. sg.'da -e
veya -a takısı alırlar, örneğin:
diabetes, -ae m. şeker hastalığı
ascites,-ae m. asit
8
Genetivus'un kullanılışı
İsim tamlaması: Türkçe'deki is ; m tamlamaları hem yalrn hal (gül
koncası) hem de -in hali (gülün koncası) ile yapıldığı halde, Latin-
ce tamlamalarda her zaman genetivus hah (gemma rosae) kullanılır,
örneğin:
gemma,-ae f. konca, rosa-ae f. gül:
gül koncası [gülün koncası]1 gemma rosae
rosa,-ae f. gül aqua,-ae f. su:
gül suyu [gülün suyu] 1 aqua rosae
9
massa urına flora
copia urea familia
terra saliva silva
argilla pituita planta
arena lacrima herba
plumula
figura protuberantia stipula
forma porta lamina
formula fossa gemma
fissura corolla
linea pustula corona
signatura fistula anthera
causa glandula
flexura noxa cellula
arteria fractura membrana
vena ruptura fibra
aorta inertia testa
lympha sommclentia vagina
medulla insomnia cepa
spina pulpa
vertebra dementia drupa
tracbea anaemia hacca
cochlea leucaemia siliqua
conjunctiva colica
cornea hernia macula
retina angina nota
pupilla influenza costa
orbita pneumonia carına
palpebra urticaria ala
lingua cholera columna
gingiva lepra coma
maxilla lyssa seta (saeta)
struma squama
mandibula inertia verruca
tonsilla papilla
mjrama amoeba cupula
mamilla spongia arista
tunica formica spatha
vıpera inflorescentia
palma rana umbella
patella taenia panicula
placenta spica
sepia acantha
coxa balaena axilla
urethra
vesica
prostata
10
barba mentha tilia
clava senna liquiritia
cauda malva amygdala
unda scilla ephedra
serra china jalapa
hasta althaea oryza
sagitta gentiana ipecacuanha
stella valeriana
luna yucca farina
flamma melissa resina
chamomilla galla
hora belladonna
hebdomada
Örnek:
Not: Grekçe'den gelen ve A altgrubuna giren maskulin isimlerde, N. sg. halinde -us
yerine -os takısına da rastlanır, örneğin:
adelphos,-i m. kardeş
nephros,-i m. böbrek
strychnos,-i m. ve f. kargabüken
11
fungus thymus citrus f.
bacillus eucalyptus f. amygdalus f.
coccus pinus f. ricinus f.
chondrus
14
venenum phenolum glycerinum
talcum chloroformium ammonium
benzinum alcoholatum acidum
benzolüm oxyduml
15
Üçüncü çekimdeki isimler, çoğunlukla N. sg. ve G. sg. 'deki şe-
killerine ve cipslerine göre, birkaç altgrupta toplanabilir. Çekim
bakımından en önemli fark, yukarıdaki cetvelde de görüldüğü gibi,
masculinum ve femininum isimler ile neutrum isimler arasında ol-
duğu halde, m. ve f. isimler ile n. isimler için sadece birer örnek ver-
mekle yetinilmiyerek çeşitli gruplara ait birkaç örnek verilmesi daha
uygun görülmüştür.
Örnekler :
A grubu C grubu
N. liquor çözelti1 regio bölge
G. liguoris çözeltinin regionis bölgenin
D. liquori çözeltiye regioni bölgeye
Acc. liquorem çözeltiyi regionem bölgeyi
Abl. liquore çözeltide(n) regione bölgede(n)
Pl. N. liquores çözeltiler regiones bölgeler
G. liquorum çözeltilerin regionum bölgelerin
D. liquoribus çözeltilere regionibus bölgelere
Acc. liquores çözeltileri regiones bölgeleri
Abl. liquoribus çözeltilerde(n) regionibus bölgelerde(n)
İsim gövdeleri: liquor-, region-
Sözlük şekilleri: Iiquor,-oris m.; regio,-onis f.
Ç grubu G grubu
N. radix kök classis sınıf
G. radicis kökün classis sınıfın
D. radici köke classi sınıfa
Acc. radicem kökü classem sınıfı
Abl. radice kökte(n) classe smıfta(n)
Pl. N. radices kökler classes sınıflar
G. radicum köklerin classium sınıfların
D. radicibus köklere classibus sınıflara
Acc. radices kökleri classes sınıfları
Abl. radicibus köklerde(n) classibus sınıflarda(n)
İsim gövdeleri: radic-, class-
Sözlük şekilleri: radix,-icis f.; classis,-is f.
1) Bundan önceki çekim örneklerinde verilen ve isim tamlamasında kullanılan şekiller
bundan böyle verilmeyecektir.
16
grubu H grubu
Sg. N. corpus vücut animal hayvan
G. corporis vücudun animalis hayvanın
D. corpori vücuda animali hayvana
Acc. corpus vücudu animal hayvanı
Abl. corpore vücutta(n) animali hayvanda(n)
Pl. N. corpora vücutlar animalia hayvanlar
G. corporum vücutların animalium hayvanların
D. corporibus vücutlara animalibus hayvanlara
Acc. corpora vücutları animalia hayvanları
Abl. corporibus vücutlarda(n) animalibus hayvanlarda(n)
İsim gövdeleri: corpor-, animali-
Sözlük şekilleri: corpus,-oris n.; animal,-alis n.
A) N. sg. 'i -or, G. sg.'i -oris ile biten isimler bu gruba girer ve
bunlar m. dir. İstisna: arbor,-oris f. "ağaç".
levator extensor tumor
rotator dilatator vapor
supinator constrictor (h)umor
flexor sopor liquor
arrector dolor color
abductor calor odor
adductor rubor aequator
B) N. sg.'i -er, G. sg.'i -eris ile biten isimler. Bunların bazıları m.,
bazıları da n. dur.
cadaver,-eris n. zingiber,-eris n. aer', aeris m. 2
tuber,-eris n. suber, -eris n. aether,-eris m.
papaver,-eris n. ver, veriş n. cancer,-eris m.
piper,-eris n. ureter,-eris, m.
1) sayfa 5 teki kuraldan farklı olarak ae harfleri bu kelimede iki hece olarak okunur.
2) Acc. sg. -a.
17
emulsio,-onis f. radiatio,-onis f. inflammatio,-onis f.
suspensio,-onis f. refIectio,-onis f. constipatio,-onis f.
granulatio,-onis f. lumbago,-inis f.
confectio,-onis f. libido,-inis f. prurigo,-inis f.
potio,-onis f. emotio,-onis f. impetigo,-inis f.
lotio,-onis f. commotio,-onis f. luxatio,-onis f.
relaxatio,-onis f. perforatio,-onis f.
solutio,-onis f.
mucilago,-inis f. inhibitio,-onis f.
inhalatio,-onis f. stimulatio,-onis f. sectio,-onis f.
injectio-,-onis f. inspiratio,-onis f. regio,-onis f.
operatio,-onis f. exspiratio,-onis f.
purgatio,-onis f. expectoratio,-onis f. aberratio,-onis f.
unctio,-onis f. mictio,-onis f. margo,-inis f.
transfusio,-onis f. palpitatio,-onis f. hirudo,-inis f.
frictio,-onis f. mutatio,-onis f. cartilago,-inis f.
digestio,-onis f. vibrio,-onis f.
derivatio,-onis f. assimilatio,-onis f.
praecipitatio,-onis f. dissimilatio,-onis f. homo,-inis m.
saturatio,-onis f. embryo,-onis m.
sterilisatio,-onis f. infectio,-onis f. pulmo,-onis m.
fıımigatio.-onis f. irritatio,-onis f. sapo,-onis m.
carbo,-onis m.
D) N. sg. 'de -as ile biten isimler, Bunlar genellikle f., yalnız kim-
yasal terimler m. dur.
gravitas,-atis f. fertilitas,-atis f. carbonas,-atis m.
graviditas,-atis f. summitates,-um f.4 nitras,-atis m.
varietas,-atis f. quantitas,-atis f. sulphas,-atis m.®
sterilitas,-atis f. aestas,-atis f.
cavitas,-atis f.
18
E) N. sg.'i sessiz bir harften son -s ile biten isimler. Bunlar ge-
nellikle f., bazıları da m. dir
glans, glandis f. dens, dentis m.
pars, partis f. fons, fontis m.
lens, lentis f. pons, pontis m.
frons, frontis f. adeps, adipis m.
hiems, hiemis f. infans,-ntis m. f.-
F) N. sg.'i -es veya -is ile biten ve G. sg.'deki hece adedi N.'tekin-
den bir fazla olan isimler. Bunlardan -is,-idis ve -is,-itis ile bi-
ten isimler f., diğerleri m. dur. İstisna: lapis,-idis "taş" ve -is,
-itis ile biten kimyasal terimler de m. dur.
fomes, fomitis m. appendicitis,-idis f.2
stipes, stipitis m. f. hepatitis,-idis f.
paries, parietis m. retinitis,-idis f.
pes, pedis m. cystitis,-idis f.
sanguis,-inis m. iris,-idis f.
pulvis,-eris m. epidermis,-idis f.
cinis,-eris m. berberis,-idis f.
sulphis,-itis m.1 mays, maydis f.
arsenis,-itis m. adonis,-idis m. f.
G) N. sg.'i -es veya -is ile biten ve G. sg. 'deki hece adedi N.'tekine
eşit olan isimler. Bunlar genellikle f., bazıları da m. dur. Bu
grupta G. Pl. takısı -ium'dur.
sepes,-is f. cutis,-is f.4 crisis,-is f.5
indoles,-is f. diarthrosis,-is f.3 phthisis,-is f.5
naris,-is f.4 tussis,-is f.4
axis,-is f. auris, -is f. pertussis,-is f.'
basis,-is f.5 pelvis,-isf. sitis,-is f.4
analysis,-is f.3 cystis,-is f. febris,-is f.4
dosis,-is f.3 biliş,-is f.
classis,-is f. orbis,-is m.
sinapis,-is f. anamnesis,-is f.3 finiş,-is m.
hydrastis,-is f. diagnosis,-is f.5 collis,-is m.
avis,-is f. narcosis,-is f.s ensis,-is m.
19
V. GRUP (e çekimi)
Bu gruba giren isimler N. sg.'de -es, G. sg.'de -ei takıların alır
ve femininum'dur. yalnız dies, diei £ 'gün" ve meridies,-ei ''öğle" mas-
culinum'dur.
Örnek:
Sg. N. species tür
G. speciei türün
D. speciei türe
Acc. speciem türü
Abl. specie türde(n)
Pl. N. species türler
G. specierum türlerin
D. speciebus türlere
Acc. species türleri
Abl. speciebus türlerde(n)
Sözlük şekli: species,-ei f.
Bu gruba giren bazı isimler:
dies res
facies glacies
caries scabies
materies
22
Armenia : (Türkiye sınırları içindeki kısmı) Kars - Erzurum^
Tunceli - Elazığ - Diyarbakır - Siirt - Bitlis - Van böl-
gesi.
Bithynia : Bursa - İzmit - Bolu - Zonguldak bölgesi.
Cappadocia : Sivas'ın güney kısmı - Yozgat'm güney kısmı - Kır-
şehir - Niğde - Malatya'yı içine alan bölge.
Caria : Muğla - Aydın çevresi.
Ciliçia : Toros dağlarıyla Akdeniz arasında kalan ve Ermenek'-
ten itibaren Mersin - Adana ovasını içine alan bölge
Galatia : Ankara ve çevresi.
Ionia : Gediz nehri ile Bodrum arasında İzmir - Söke çev-
resi.
Isauria : Pisidia ile Cilicia arasında kalan (Beyşehir'den Alan-
ya'ya doğru uzanan) saha.
Lycaonia : Konya ve çevresi.
Lycia : Fethiye ile Antalya arasında kalan yarımada.
Lydia : Manisa - Eşme çevresi.
Mysia : Çanakkale - Balıkesir bölgesi.
Pamphylia : Antalya - Alanya bölgesi.
Paphlagonia : doğuda Kızılırmak'a kadar Çankırı - Kastamonu
bölgesi.
Phrygia : Denizli - Uşak - Kütahya - Eskişehir-Afyon çevresi.
Pisidia : güneyde Toroslar'a kadar Burdur - İsparta çevresi.
Pontus : Bartın - İnebolu arası ile Sinop - Samsun - Amasya -
Tokat - Yozgat'm kuzey kısmı - Sivas'ın kuzey kıs-
mı - Erzincan - Gümüşhane'yi içine alan ve Çoruh
nehrine kadar uzanan bölge.
Amanus : Hatay çevresi.
Taurus : Toros dağları.
Antitaurus : Gülek Boğazının doğusunda, Toros dağlarının devamı.
23
a veya o çekim grubundaki bir isimden türetilen içtakılı yeni
isimde cins ve çekim bakımından bir değişiklik görülmez; halbuki
III., IV. ve V. nci isim gruplarına giren bir isimden türetilen ve kü-
çüklük gösteren içtakılı yeni ismin cinsi aynı kaldığı halde grubu
değişerek, f. olduğu takdirde a çekim grubuna, m. veya n. olduğu
takdirde de o çekiminin A veya C grubuna girer.
arteria-ae f. arter arteriola,-ae f. küçük arter
bractea,-ae f. brakte bracteola,-ae f. küçük brakte, brakteol
fossa,-ae f. çukur fossula,-ae f. küçük çukur
siliqua,-ae f. B. silik va silicula,-ae f. B.küçük silikva
umbella,-ae f. B. şemsiye uınbellula,-ae f. B. küçük şemsiye
bulbus,-i m. soğan bulbulus.-i m. küçük soğan
globus,-i m. küre globulus,-i m. küçük küre
tubus,-i m. boru, tüp tubulus,-i m. küçük boru, küçük tüp
gramım,-i n. tane granulum,-i n. küçük tane
cornu,-us n. boynuz corniculum,-i n. küçük boynuz
calyx,-ycis m. kaliks calyculus,-i m. küçük kaliks
dens, dentis m. diş denticulus,-i m. küçük diş
unguis,-is m. tırnak unguiculus,-i m. küçük tırnak
radix,-icis f. kök radicula,-ae f. küçük kök
caput,-itis n. baş capitulum,-i n. başçık
corpus,-oris n. vücut corpusculum,-i n. küçük vücut
rete,-is n. ağ reticulum,-i n. küçük ağ
24
funis,-is m. ip funiculus,-i m. ipçik, funikulus, A.
kordon, küçük ipsi
bir oluşum, B. övü-
lün plasentaya bağ-
landığı sap
pes, pedis m. ayak pedunculus,-i m. çiçek sapı
auris,-is f. kulak auricula,-ae f. kulak kepçesi, (kalp-
te) kulakçık
25
III. Sıfat
Giriş
26
I. GRUBA GİREN SIFATLAR
Örnekler:
Gövdesi magn- olan sıfat (sözlük şekli: magnus,-a,-um "büyük")
şu şekilde çekilir:
m. isimler yanında f. isimler yanında n. isimler yanında
Gövdesi nigr- olan sıfat (sözlük şekli: niger, nigra, nigrum1 "siyah")
şu şekilde çekilir:
Sg. N. niger nigra nigrum
G. nigri nigrae nigri
Diğer haller de magnus,-a,-um'da olduğu gibi yapılır, yani fark
sadece N. Sg. m.'dadır.
1) I. Grup sıfatların gövdesi -r ile biten bazı çekim biçimlerinde, -r'den önce bire harfi
bulunur. Bu e harfinin hangi sıfatlarda bulunacağı tayin edilemiyeceğinden sözlüğe,
yanlışlık yapılmaması için, bu gibi sıfatların m., f. ve n. biçimlerinin tümünün yazılması
uygun görülmüştür.
27
a. Birinci gruba giren sıfatların masculinum isimler ile beraber
çekimi.
hortus,-i m. bahçe; magnus,-a,-um büyük
29
latus nâvus cavus
longus rectus vivus
oblongus amarus planus
angustus alienus crassus
parvus clarus laxus
nanus aequus densus
bonus bellus nudus
malus var i us hirtus
1) Parantez içinde bulunan sözcükler hem temel sözcüğü göstermek hem de evvelce
geçmiş olan kelimeleri tekrarlamak amacıyla buraya alınmıştır ve bu sözcüklerin
hepsi kitabın arkasındaki sözlükte bulunmaktadır. Parantez içinde bir sözcük veril-
mediyse, ya bir temel kelime mevcut değildir ya da var olan sözcük eczacı için önem
taşımaz.
30
4. -arius,-a,-um: genellikle ilgi gösterir, örneğin agrarius,-a,-um
(ager, agri m.) "tarla ile ilgili, tarlalarda yetişen".
arenarius (arena,-ae f.) kum ile ilgili, kumlu toprakta yetişen
coriarius (corium,-i n.) sepileme ile ilgili
veterinarius veteriner, baytarlık ile ilgili
31
testiculatus (testiculus,-i m.) squamatus (squama,-ae f.)
oblongatus (longus,-a,-um) irabricatus (imbrex,-icis m.)
palmatus (palma,-ae f.) corticatus (cortex,-icis m),
sagittatus (sagitta,-ae, f.) bracteatus (bractea,-ae f.)
hastatus (hasta,-ae f.) glomeratus (glomus,-eris n.)
flabellatus (flabellum,-i n.) agglomeratus
pennatus (penna,-ae f.) aggregatus (grex, gregis m.)
lunatus (luna,-ae f.) echinatus
lunulatus (Iunula,-ae f.) perforatus (foramen,-inis n.)
falcatus (falx, falcis f.) rostratus (rostrum, -i n.)
gladiatus (gladius,-i m.) cristatus (crista,-ae f.)
cordatus (cor, cordis m.) coronatus (corona,-ae f.)
peltatus (peltum,-i n.) labiatus (labium-i n.)
rotatus (rota,-ae f.) flagellatus (flagellum,-i n.)
rotundatus (rotundus,-a,-um) capitatus (caput,-itis n.)
orbiculatus (orbis,-is m., clavatus (clava,-ae f.)
orbiculus,-i m.)
angulatus (angulus,-i m.) foliatus (folium,-i n.)
quadratus paniculatus (panicula,-ae f.)
deltatus umbellatus (umbella,-ae f.)
obdeltatus petiolatus (petiolus,-i m.)
spatulatus pedunculatus (pedunculus,-i m.)
laciniatus (lacinia,-ae f.) corollatus (corolla,-ae f.)
aculeatus (acus,-us f.) barbatus (barba,-ae f.)
aristatus (arista,-ae f.) jubatus (juba,-ae f.)
apiculatus (apex,-icis m., capillatus (capillus,-i m.)
apiculus,-i m.)
subulatus (subula,-ae f.) penicillatus (penicillus,-i m.)
hamatus (hamus,-i m.) virgatus (virga,-ae f.)
truncatus (trucus,-i m.) plicatus (plica,-ae f.)
acuminatus (acumen,-inis n.) sulcatus (sulcus,-i m.)
alatus (ala, -ae f.) reticulatus (rete,-is n.,
caudatus (cauda,-ae f.) reticulum,-i n.)
undatus (unda,-ae f.) canaliculatus (canalis,-is m.,
undulatus (undula,-ae f.) canaliculus,-i m.)
serratus (serra,-ae f.) annulatus (annulus,-i m.)
dentatus (dens, dentis m.) odoratus (odor,-oris m.)
mucronatus venenatus (venenum,-i n.)
ciliatus (cilium,-i n.) baccatus (bacca,-ae f.)
crenatus (crena,-ae f.) spicatus (spica,-ae f.)
crenulatus (crenula,-ae f.) campanulatus (campanula,-ae f.)
sinuatus (sinüs,-us m.) urceolatus (urceolus,-i m.)
lobatus (lobus,-i m.) coloratus (color,-oris m.)
emarginatus (margo,-inis f.) carminatus
notatus (nota,-ae f.) incarnatus (caro, carnis m.)
maculatus (macula,-ae f.) purpuratus
punctatus (punctum,-i n.) . cupreatus (cumprum,-i n.)
striatus (stria,-ae f.) auratus (aurum,-i n.)
32
7. -bundus,-a,-um: bir işi yapanı gösterir.
floribundus (flos, floris m.) çiçeklenen
ridibundus (ridere) gülen
33
11. -idus,-a,-um: bir hali ifade eder, örneğin humidus,-a,-um
(humor,-oris m.) '"rutubetli".
acidus hybridus / hibridus
aridus liquidus (liquor,-oris m.)
calidus (calor.-oris m.) nitidus
fluidus (fluere) pellucidus (lux, lucis f.)
floridus (flos, floris m.) perliquidus'
foetidus splendidus
frigidus (frigor,-oris, m.) subliquidus
gravidus trepidus
hispidus
34
filamentosus (filamentum,-i n.) pilosus (pilus.-i m.)
foliosus (folium,-i n.) pulposus (pulpa,-ae f.)
frondosus (frons, frondis f.) rugosus (rugae,-arum f.)
glandulosus (glandula,-ae f.) spinosus (spina,-ae f.)
gummosus (gummi n.) spinulosus (spinula,-ae f.)
maculosus (macula,-ae f.) spirituosus (spiritus,-us m.)
maraillosus (mamilla,-ae f.) succosus (succus,-i m.)
mucosus (mucus,-i m.) tomentosus (tomentum,-i n.)
nervosus (nervus,-i m.) venenosus (venenum,-i n.)
nodosus (nodus,-i m.) venosus (vena,-ae f.)
oleosus (oleum,-i n.) verrucosus (ve.ruca,-ae f.)
papillosus (papilla,-ae f.) vesiculosus (vesicula,-ae f.)
Örnekler:
35
angustifolius (angustus,-a,-um) lauri- (laurus,-i f.)
asperi- (asper,-era,-erum) mille- (mille)
castaneae- (castanea,-ae f.) obtusi- (obtusus,-a,-um)
cere- (cera,-ae f.) plani- (planus,-a,-um)
cordi- (cor, cordis n.) pruni-
crenati- (crenatus,-a,-um) aeterni-
crispi- (crispus,-a,-um) pauci-
cunei- (cuneus,-i m.) longi-
ensi- (ensis,-is m.) amenti-
grandi- (grandis,-e) micro-
integri- (integer,-ra,-rum)
Örnekler:
amentifIorus,-a,-um (amentum,-i n.) [çiçekleri tırtıla benzer ]
tırtıl çiçekli
noctiflorus,-a,-um (nox, noctis f.) geceleyin çiçek açan
dianthus,-a,-um (di-) iki çiçekli
pycnanthus,-a,-um (pync-) sık çiçekli
Örnekler:
cephaIoideıts,-a,-um (cephalo-) [baş şeklinde ] başa benzer
conoideus,-a,-um (conus,-i m.) koniye benzer
ovoideus,-a,-um (ovum,-i n.) yumurtaya benzer
36
d. Gruplandırılraıyan sıfatlar: Bu sıfatlar A altgrubundaki ta-
kıları alır, fakat yukarıdaki grupların hiçbirine sokulmamıştır.
sectus,-a,-um immaturus arrectus succulentus
fractus hibernus alternus esculentus
transversus nocturnus oppositus vinolentus
diffusus appositus
medius obtusus erectus hirsutus
intermedius retusus compositus minutus
apertus rotundus maritimus dilutus
malignus acutus asepalus absolutus
lotus partitus sensitivus aculus '
mixtus repandus adhaesivus deciduus
expressus extrorsus aperativus annuus
fixus introrsus carminativus continuus
suillus reflexus aestivus perpetuus
ustus superus sativus vacuus
compactus inferus contiguus
adultus externus cornutus fecundus
maturus internus nasutus rotundus
profundus
Örnekler:
somnifer,-fera,-ferum (somnus,-i m). uyku getiren, uyutucu
sudorifer,-fera,-ferum (sudor,-oris m.) terletici
spiciger,-gera,-gerum (spica,-ae f.) başak taşıyan
cerifer (cera,-ae f.) dactyli- (dactylus,-i m.)
cruci- (crux, crucis f.) ensi- (ensis,-is m.)
cupuli- (cupula,-ae f.) foramini- (foramen,-inis n.)
37
fructi- (fructus,-us m.) pili-(pilus,-i m.)
gemmi- (gemma,-ae f.) pomi-(pomum,-i n.)
globi- (globus,-i m.) sebi- (sebum,-i n.)
globuli- (globulus,-i m.) semini- (semen,-inis n.)
grani- (granum,-i n.) subuli- (subula,-ae f.)
lacti- (lac, lactis n.) succini- (succinum,-i n.)
margariti- (margarita,-ae f.) vini- (vinum,-i n.)
nuci- (nux, nucis f.)
ovi- (ovum,-i n.) laniger,-gera,-gerum (lana, -ae f.)
pubiger,-gera,-gerum (pubes,-is f.)
38
N. sg.'de 3 takı alan sıfatlar: İki takı alan sıfatlar gibi çekilir,
fakat N. sg'de üç cins için de farklı takı alırlar, örneğin m. isim ya-
nında acer, f. isim yanında acris, n. isim yanmda acre "keskin".
Bu sıfatlar sözlüğe kısaltma yapılmadan alınır: acer, acris, acre.
Sg. N. simplex
G. simlicis
D. simplici
Acc. simplicem simplex
Abl. simplici
Pl. N. simplices simplicia
G. simplicium !
D. simplicibus
Acc simplices simplicia
Abl. simplicibus
39
Bu bölüme giren bazı Örnekler:
Sözlük şekli: par, paris sapiens,-ntis repens,-ntis
eşit akıllı sürünen (sıfat
Sg.N. m.f. n. par sapiens repens
G. paris sapientis repentis
D. pari sapienti repenti
v.s. v.s. v.s.1
40
Üç takı alan sıfatların isimleıle beraber çekimi:
planta,-ae f. bitki; silvester, silvestris, silvestre ormanda yetişen
41
İki takı alan sıfatlar da gövde yapısı bakımından sınıf-
landırılabilir.
a. Yalın sıfatlar:
gravis,-e mollis
levis dulcis
brevis suavis
mitis affinis (finiş,-is m.)
fortis pinguis
grandis perennis
viridis inermis larma,-orum n.)
communis edulis
tenuis acaulis (caulis,-is m.)
omnis
42
mentalis (mentum,-i n.) alaris (ala,-ae f.)
nasalis (nasus,-i m.) auricularis (auricula,-ae f.)
oralis (os, oris n.) capillaris (capillus,-i m.)
peroralis ciliaris (cilium,-i n.)
orbitalis (orbita,-ae f.) clavicularis (clavicula,-ae f.)
palpebralis (palpebra,-ae f.) capsularis (capsula,-ae f.)
pectoralis (pectus,-oris n.) glandularis (glandula,-ae f.)
pulmonalis (pulmo,-onis m.) vascularis (vas, vasis n.)
renalis (ren, renis m.) granularis (granulum,-i n.)
seminalis (semen,-inis n.) lenticularis (lens, lentis f.,
spinalis (spina,-ae f.) lenticula,-ae f.)
squamalis (squama,-ae f.) lobaris (Iobus,-i m.)
temporalis (tempus,-oris n.) nuclearis (nucleus,-i m.)
thoracalis (thorax, -acis m.) papillaris (papilla,-ae f.)
trachealis (trachea,-ae f.) palmaris (palma,-ae f.)
urinalis (urina,-ae f.) peduncularis (pedunculus,-i m.)
urogenitalis pupillaris (pupilla,-ae f.)
vaginalis (vagina,-ae f.) salivaris (saliva,-ae f.)
ventralis (venter,-tris m.) testicularis (testiculus,-i m.)
vertebralis (vertebra,-ae f.)
vesicalis (vesica,-ae f.) arvensis (arvum,-i n.)
visceralis (viscera,-um n.) hortensis (hortus,-i m.)
zonalis (zona,-ae f.) pratensis (pratum,-i n.)
caelestis (caelum,-i n.)
circularis' rupestris (rupes,-is f.)
orbicularis(orbis,-is m.) lacustris (lacus,-us m.)
anularis (anulus,-i m.) fertilis
angularis (angulus,-i m.) fragilis
stellaris (stella,-ae f.) infantilis (infans,-ntis m. f.)
acicularis (acicula,-ae f.) nobilis
navicularis (navicula,-ae f.) sessilis
cochlearis (cochlea,-ae f., solubilis
cochlear,-arisn.) sterilis
Iinearis(l inea,-ae f.) subtilis
umbellaris (umbella,-ae f.) textilis
basilaris (basis,-is f.) utilis
axillaris (axilla,-ae f.) vegetabilis
petiolaris (petiolus,-im.) virilis
vulgaris (vulgus,-i n.) volatilis
singularis volubilis
versatilis
43
arciformis (arcus,-us m.) fungi- (fungus,-i m.)
calcei- (calceus,-i m.) fusi- (fusus,-i m.)
carini- (carina,-ae f.) lingui- (lingua,-ae f.)
clavi- (clavis,-is f.) napi- (napus,-i m.)
cochleari- (cochlear,-aris n.) pampini- (pampinus,-i m.)
cordi- vcor, cordis n.) papilli- (papilla,-ae f.)
cruci- (crux, crucis f.) pedi- (pes, pedis m.)
cunei- (cuneus,-i m.) piri-,pyri- (pirum,-i n.)
cupuli- (cupula,-ae f.) reni- (ren, renis m.)
cyathi- (cyathis,-i m.) spici- (spica,-ae f.)
digitali- (digitus,-i m.) tubi- (tubus,-i m.; tuba,-ae f.)
ensi-(ensis,-is m.) tubuli- (tubulus,-i m.)
falci- (falx, falcis f.) vermi- (vermiş,-is m.)
flabelli- (flabellum,-i n.) vermiculi- (vermiculus,-i m.)
flagelli- (flagellum,-i n.)
44
reçetelerde geçen fiil şekilleri ise sözlük kısmında bulunmaktadır).
Sıfat-fiiller şekil ve çekim bakımından bir takılı sıfatlara uyduğundan,
öğrenmede kolaylık sağlaması düşüncesiyle, bu bölüme alınmıştır.
dilatans,-ntis serpens frutescens
fervens adstringens fruticans
bulliens constringens arborescens
fumans urens senescens
fragrans pubescens
decurrens olens acaulescens
descendens deodorans
ascendens graveolens sapiens
scandens suaveolens valens
eminens succulens bivalens
adhaerens albescens prudens
decumbens canescens ingens
(de)pendens flavescens vehemens
procumbens lutescens recens
repens rubescens frequens
reptans rufescens virulens
natans virescens
fluitans
45
m. ve f. isim yanında n. isim yanında
Pl. N. acriores acriora
G. acriorum
D. acrioribus
Acc. acriores acriora
Abl. acrioribus
Örnekler:
longus,-a,-um longissimus,-a,-um en uzun , çok uzun
brevis,-e brevissimus,-a,-um en kısa, çok kısa
sapiens,-ntis sapientissimus,-a,-um en akıllı, çok akıllı
Örnek:
pulcher, pulchra, pulchrum pulcherrimus,-a,-um en güzel, çok güzel
Örnek:
acer, acris, acre acerrimus,-a,-um en keskin, çok keskin
46
Örnekler:
facilis,-e facillimus,-a,-um en kolay, çok kolay
difficilis,-e difficillimus,-a,-um en zor, çok zor
similis,-e simillimus,-a,-um en benzer, çok benzer
dissimilis,-e dissimi llimus,-a,-um en farklı, çok farklı
humilis,-e humillimus,-a,-um en alçak, çok alçak
gracilis,-e gracillimus,-a,-um en narin, çok narin
RENKLER'
47
gilvus lilacinus
xaııtho- lividus
ochreaceus, oc(h)reus violaceus
sulphureus
vitellinus ruber (kırmızı;
carminatus, coccineus
viridis (yeşil) carneus, incarnatus
aeruginosus corallinus
olivaceus flammeus,igneus
prasinus, smaragdinus phoeniceus, purpuratus, purpureus,
chloro- roseus, rhodo-
ruber, erythro-
caeruleus (mavi) rubens, rubescens, rubeus
azureus ribudus, rubicundus
cyan(a)eus rufus
glaucescens sanguineus
glaucus sclareus
Örnek:
Turcicus, tureicus Türk, Türkiye ile İlgili, Türkiye'de yetişen,
Türkiye'de bulunan, Türkiye'den gelen
48
I. gruba giren sıfatlar: Bunlar genellikle şu ekleri alırlar. 1 :
-icus,a,-um
cappadocicus,-a,-um Cappadocia'da yetişen2
caricus,-a,-um Caria'da yetişen
chalcedonicus,-a,-um İstanbul'un Kadıköy yakasında yetişen
ponticus,-a,-um Pontus'ta yetişen
-(a)eus,-a,-um; -ius,-a,-um
europaeus,-a,-um Avrupa'da yetişen
smyrnaeus,-a,-um İzmir yakınlarında yetişen
phoeniceus,-a,-um Finike'de yetişen
ionius (jonius),-a,-um Ionia'da yetişen
lycius,-a,-um Lycia'da yetişen
lydius,-a,-um Lydia'da yetişen
phrygius,-a,-um Phrygia'da yetişen
-iacus,-a,-um
armeniacus,a,-unı Eski Ermenistan'da yetişen
austriacus,-a,-um Avusturya'da yetişen
syriacus,-a,-um Suriye'de yetişen
İLAÇ ÇEŞİTLERİ
49
Örnekler:
externus,-a,-um dışta bulunan, dışarıdan kullanılan
externum,-i n. dışarıdan (haricen) kullanılan ilâç
externa.-orum n.(Pl.) dışarıdan (haricen) kullanılan ilâç çeşitleri
desinficiens,-ntis s. dezenfektan ilâç
desinficientia, -i um n. (Pl.) dezenfektan ilâç çeşitleri
anaestheticus,-a,-um antıseptıcus,-a,-um prophylacticus,-a,-um
analepticus,-a,-um antisiphyliticus,-a,-um rhinologicus,-a, -um
analgeticus,-a,-um antispasmodicus,-a,-um sedativus,-a,-um
antiasthmaticus,-a,-um cardiacus,-a,-um stomachicus,-a,-um
antemeticus,-a,-um cardiotonicus,-a,-um tonicus,-a,-um
anthelminthicus,-a,-um carminativus,-a,-um
antiarthriticus,-a,-um catharticus,-a,-um absorbens,-ntis
antibioticus,-a,-um cholagogus,-a,-um anticoagulans,-ntis
anticonvulsivus,-a,-um dentifricius,-a,-um aperiens,-ntis
antidiarrhoicus,-a,-um diaphoreticus,-a,-um demulcens,-ntis
antidiphterici's,-a,-um diureticus,-a,-um desinficiens,-ntis
antiepi lepticus,-a,-um drasticus,-a,-um detergens,-ntis
antihidroticus,-a,-um emeticus,-a,-um effervescens,-ntis
antimalaricus,-a,-um haemostaticus,-a,-ura emolliens,-ntis
antimycoticus,-a,-um hidroticus,-a,-um expectorans,-ntis
antiparasiticus,-a,-um hypnoticus,-a,-um laxans,-ntis
antiphlogisticus,-a,-um insecticidus,-a,-um leniens,-ntis
antipyreticus,-a,-um internus,-a,-um purgans,-ntis
antirheumaticus,-a,-um ophthalmicus,-a,-um roborans,-ntis
stimulans,-ntis
SAYILARI
50
Bir, iki, üç ile yüzün ve binin katları çekilir, diğer asıl sayılar
çekilmez.
m. isim f. isim n. isim m. isim • f. isim n. isim
yanında yanında yanında yanında yanında yanında
N. unus una unum duo duae duo
G. unius unius unius duorum duarum duorum
D. uni uni uni duobus duabus duobus
Acc. unum unam unum duos duas duo
Abl. uno una uno duobus duabus duobus
51
2. SIRA SAYILARI {birinci, ikinci, onuncu gibi):
Sıra sayıları da I. gruptaki sıfatlar gibi çekilir ve sıfatlar gibi
isimlerle beraber kullanılır.
I. primus,-a,-um', II. secundus,-a,-um', III. tertius,-a,-um, IV. quartus,-a,-um, V.
quintus,-a,-ura, VI. sextus,-a,-um, VII. septimus,-a,-um, VIII. octavus,-a,-um, IX. no-
nus,-a,-um, X. decimus,-a,-um.
XI. undecims,-a,-um, XII. duodecimus,-a,-um, XIII. tertius decimus,-a, -um, . . . .
XVIII. duodevicesimus,-a,-um, XIX. undevicesimus,-a,-üm, XX. vicesimus,-a,-um,
XXX. tricesimus,-a,-um, XC. quadragesimus,-a,-um, L. quinquagesimus,-a,-um,
LX. sexagesimus,-a,-um, LXX. septuagesimus,-a,-um, LXXX. octogesimus,-a,-um, XC.
nonagesimus,-a,-um,
C. centesimus,-a,-um, CC. ducentesimus,-a,-um, M. millesimus,-a,-um
52
Latince'den Gerekçeden
gelen önekler gelen önekler
1 uni- mon(o)- bir, tek unidentatus tek dişli
monanthus tek çiçekli
2 bi(s)-' di- iki (defa), çift bialatus iki kanatlı
diantherus iki anterli
3 tri- tri(cho)- üç tricolor üç renkli
trigonus üç köşeli
Latince Grekçe
4 quadr(i /u)- tetr(a)- dört
5 quinqu(e)-
quinci- pent(a)- beş
6 sex hex(a)- altı
7 septem- hept(a)- yedi
8 octo- oct(a /o)- sekiz
9 novem /n- enne(a)- dokuz
10 decem- dec(a)- on
100 cent(i)- hekato(n)- yüz
1000 mille- chili(o)- bin
53
uncia,-ae f. = pollex
uncialis = pollicaris
pes, pedis m. [ayak ] tngiliz ölçü sistemine göre 30.5 cm, Fran-
sız sistemine göre 32.5 cm.
pedalis,-e pes uzunluğunda
brachium,-i n. kol
brachialis,-e kol uzunluğunda
Ölçü gösteren sıfatlara sayı belirten önekler de takılır:
örnekler:
duolinearis,-e iki linea uzunluğunda
quinquepollicaris,-e beş pollex uzunluğunda
triuncialis,-e üç uncia uzunluğunda
sesquipedalis,-e birbuçuk pes uzunluğunda
54
IV. Zarf
Örnekler:
a) Zarf'm temel şekli:
sıfat
sıfat gövdesi zarf Türkçe anlamı
I. grup purus,-a,-um pur- pure temiz (bir) şekilde
sıfatlar pulcher, pulchra, pulchr- pulchre güzel (bir) şekilde
pulchrum
İstisna: bonus,-a,-um oon- bene iyi (bir) şekilde
II. grup acer, acris, acre acr-
acr- acriter keskin (bir) şekilde
sıfatlar sapiens,-ntis sapient- sapienter akıllı (bir) şekilde
İstisna: facilis,-e facil- facile kolay (bir) şekilde
55
b) Zarfın üstünlük derecesi:
sıfat
Sıfat gövdesi zarf Türkçe anlamı
purus,-a,-um pur- purius daha temiz şekilde
acer, acris, acre acr- acrius daha keskin şekilde
İstisna: mel- melius daha iyi şekilde
bonus,-a,-um
56
V. Edat
57
apud yanıııda
circa etrafında, takriben, yaklaşık olarak
circum etrafın(d)a
contra -e karşı
in içine
infra altında, -den az
inter arasın(d)a
intra için(d)e, esnasında
iuxta hemen yanında
per sırasında, -den geçerek
post -den sonra
praeter -den başka , dışında
prope -e yakın
propter -den dolayı
secundum -e göre
secus boyunca
supra üstünde, üzerinde
trans- -den geçerek, karşı taraf(t)a, başka yere
58
önek anlam örnek
ante- önceden, ön antebrachium
antecedens
cırcum- etrafta, etrafında circumanalis
(cum-) birbirine yaklaşma,
beraber, yanyana
co- sesli harf ve h önünde coagulum
col- 1 önünde collateralis
com- b, m, p önünde compositus
con- c, d, f, g, j, n, qu
s, t, v önünde connatus
cor- r önünde corrigens
de- aşağıya doğru hareket, depressus
ayrılma
des- sesli harf önünde desinficiens
di(s)- birbirinden hareket, dilatator
olumsuzluk dissimilis
e- veya ex- dışarıya hareket, dışardaki edentatus
durum; yoksunluk, -sız; exsertus
tamamen exsiccatus
ex- sesli harf vc h
önünde (muhakkak) examaratus
ef- f önünde effusus
extr(a)- dışarıda, dışarıya extraordinarius
extrorsus
1. içe doğru hareket, injectabile
içerisinde olma
il- I önünde illustris
im- b, p, m önünde immersus
ir- r önünde irradiatio
2. -siz (yoksunluk), illegitimus
olumsuzluk immaturus
irregularis
infra- altta infranodalis
inter- arası intereostalis
intra- içeri(de) intramuscularis
ob- ters, aşağıya, karşı obovatus
oc- c önünde occidentalis
of- f önünde offere
op- p önünde oppositus
per- 1. arasından,-den,-den ge- perfoliatus
pel- I önünde çerek pellucidus
2. çok percalefactus
3. sonuna kadar, tamamen perfeetus
prae- evvel, önce; önde praecox
praemorsus
pro- dışarıya, öne doğru; procumbens
önce proangiosperma
re- recurvatus
retro- geri; tekrar
retrorsus
segregatus
ayrılma
sub- 1. altında, altta bulunan submersus
suc- c önünde succubus
suf- f önünde suffrutescens
sug- g önünde suggerere
60
VI. Grekçe'den Gelen ve Mesleki
Latince'de Çok Geçen Kelime
Gövdeleri
1) Grekçe'den gelen gövdeler Gr. kısaltması ile kitabın sözlük kısmında bulunmaktadır.
Bu listeye alınanlar ise ezbere bilinmesi en çok gerekli olan gövdelerdir. Grekçe'den
gelen gövdelere ait daha etraflı bilgi E.C. Jaeger, «A Source book...» ve CI.F. Werner,
«Wortelemente...» isimli kitaplardan sağlanabilir.
2) ae harfleri iki hece olarak okunur.
61
ant(i)-1 karşı antibioticum antipati
apo- [ayrılma ] apopetalus apokarp
arthr(o)- eklem aıthrologia artrit
ast(e)r(o)- yıldız geaster astronomi
auto- kendi autotrophus otomobil
bi(o)- hayat amphibius simbiyoz
brachy- kısa brachyphyllus brakisefal
brady- yavaş bradygenesis bradikardi
compyl(o)-2 eğik, eğilmiş campylacanthus kampilotrop
card(io)- kalp cardiotonicum kardiyografi
carp- meyve polycarpus karpel
cathar- temiz catharticus
centr- 1. diken, B. mahmuz centranthus
2. merkez, orta centrum santral
cephal(o)- baş cephaloideus makrosefal
chlamyd- [manto ] B. örtü monochlamydeus aklamideik
chlor(o)- yeşil chlorophyllum kloroform
chori- ayrı, ayrılmış, choriphyllus koripetal
serbest
chrom(ato)- renk chromatophorus kromozom
chron(o)- vakit chronometer kronik
chrys(o)- altın chrysogonus krizantem
crypt(o)- saklanmış, saklı cryptanthus kriptogam
cycl(o)- daire cyclophyllus bisiklet, siklon
dactylo- parmak dactylis daktiloskopi
dec(a)- on decandrus dekatlon
derm(ato)- deri epidermis dermatoloji
di- iki (defa), çift diacanthus dikotiledon
dia- birbirinden, arada, dialysis diyafram
-den geçerek
diplo- çift, iki misli diplotaxis diplofaz
disc(i /o)- yuvarlak levha discoglossus disk
dynam- kuvvet dynamicus dinamit
dys- normalden ayrı; dyspnoe dizanteri
fena
ecto- dış(arıda) ectoderma
em-, en- iç(inde, -ine) encephalum amboli
endo- İÇ endocarpus endoderma
epi-, eph- üstünde epicalyx epitel
erythr(o)-, ereutho- kırmızı erythrophyllus eritrosit
eruthro-
exo- dış, dışarıya, dışarıda exorrhizus eksoterm
gast(e)r(o)- mide epigastricus gastrit
1) Bu öneke Latince gövdeleriyle beraber sık sık rastlanır, örneğin anticoagulans «kanın
pıhtılaşmasını önliyen».
2) c harfi Grekçe'de yoktur; Grekçe'de>t (kappa) yazılan ve [k ] okunan harf, Mesleki
Latince'de genellikle c olarak yazılır
62
gae(o)-, ge(o)- dünya, toprak hypogaeus coğrafya
gen- gelişme, cins, men- amphigenus genetik
şe, aile
gloss(o)-, glott(o)- dil glossopodium epiglot
glyc(o /y)- tatlı glycophyllus glikoz
gon- köşe tetragonus poligon
graph- yazma, tarif, anlatma cardiographia , grafik; coğrafya
gymno- çıplak gymnospermus jimnastik
gyn(aeco)- kadın gynaeceum jinekoloji
haem(ato)-, bk. aem-
heli(o)- güneş helianthus helyografi
hemi- yarım hemisphaera hemisellüloz
hept(a)- yedi heptagonus
hetero- diğer, çeşitli, farklı heterophyllus heterogen
hex(a)- altı hexandrus heksan
hidr(ot)- ter hidroticum
hippo- at hippocastanum hipodrom
histo- doku histologia histolitik
homo(io)- benzer, eşit, aynı homocellularis homogen
hydr(o)- su hydrogamus hidrofil
hygr(o)- yaş, ıslak, nem(li) hygroscopius higrometre
hyper- üst(ünde); (normal- hypertrophia hiperbol
den) fazla
hypn(o)- uyku hypnoticus ipnotizma
hypo-, hyph- (altında), aşağı; hypogaeus hipotansiyon
(normalden) az
-id- resim, şekil scaphoideus elipsoit
iso- eşit isodiametricus izomer
leuc(o)- beyaz leucaemia lökosit
log- kelime, konuşma(k); homologus filoloji
toplama(k)
-logia bilim biologia jeoloji
ly(o/s)-,lyt- eritme, çöz(ün)me dialysis hidroliz
macr(o)-, büyük macropodus makrosefal
meg(a)-, megastigmus megafon
megal(o)- megalophyllus megalomani
mei- (daha) küçük meifolius meyozis
mer- kısım isomerus polimerizasyon
mes(o)- orta(da) mesentericum mezokarp
meta- sonradan, arkada; metatarsus metafaz
değişik (değişme); metazoa metafizik
sırada, arası, metastasis metamorfoz
ortada
met(e)r- ölçme, ölçü diameter termometre
micr(o)- küçük microcarpus mikrop
mon(o)- tek, bir monochromus monolog
morph- şekil heteromorphus morfoloji
my- göz kırpma myops miyopi
my(o)-, myos- [fare ] kas myologia miyokard
neo- yeni, taze, körpe neotypus neolitik
neur(o)- sinir neuralgia nöroloji, nevralji
nom- kanun astronomia otonomi
oct(a / o)- sekiz octandrus oktan, oktaedre,
oktagon
odon(to)- diş macrodontus ortodonti
oec(o)-, oic(o)- ev androeceum, ekonomi
monoicus
oligo- az oligosporus oligosakarit
op- görme, göz myops optik
ophthalmo- göz ophthalmicus oftalmoloji
orth(o)- düz, doğru dik orthotropus ortografi
osteo- kemik periosteum osteolodi
p(a)ed(io)- çocuk, kukla paediatria pedagog
pan(to)- heı, tam, bütün pantropicus panteon
para-1 boyunca, yanında, paracorolla paralel
yakın
path(o)- hastalık pathologia psikopat
pent(a)- beş pentandrus pentan
peri- etrafta, etrafında perigynus periskop
phaeo- kahverengi phaeophyceae
phag- yemek oesophagus polifaji
phaner(o)- görülebilen, görünür phaneranthus fanerogam
pharmaco- ilâç pharmacia farmakoloji
phil(o)- sevme; dost hygrophilus hemofili
phob-, phobia korkma, korku hydrophobus fobi
-phor- taşıyan trichophorus fosfor
phos-, phot (o)- ışık phosphorus fotoğraf
phyll- yaprak monophyllus klorofil
physi(o)- tabiat physiologia fizik
phyt- bitki spermatophyta fitopatoloji
platy- yassı platyphyllus platform
pl(e)io- [daha çok ] birkaç pleiochasium
çok sayıda
pneum(ato)-, nefes pneumaticus pnömoni
pno- dyspnoe
pod- ayak macropodus antipot
poly- çok polyanthus polimerizayon
pros- -e doğru;yanın(da)a, prosencephalon prostat
yakın, üstelik,ön
(tarafta bulunan)
prot(o)- ön tarafta, ön(d)c; protophloema prototip
önce, ilk, birinci; protoplasma
ilkel protozoa
pseud(o)- yalancı, yanlış, pseudanthus psödoparenkima
benzer
1) Bu öneke Latince gövdelerle beraber sık sık rastlanır, örneğin paranasalis, paracorolla
64.
psych(o)- ruh psychologia psikanaliz
pycn(o)- sık, yoğun pycnanthus piknometre
pyr(o)- ateş antipyreticum pirosfer
rhiz(o)- kök exorrhizus
rhodo- gül; kırmızı rhodophyceae
schiz(o)- yarma schizocarpus şizofreni
scop-, scep- bakma hygroscopicus mikroskop
sperm(ato)- tohum microspermus sperma
sphaer(o)- küre sphaericus atmosfer
stat- dur(dur)ma haemostaticus statik
sten(o)- dar stenopetalus stenografi
sthen(o)- kuvvet asthenia nevrasteni
stom(ato)- ağız stomatitis anastomoz
syl-sym-, sympetalus simbiyoz,
syn- beraber, ortak synanthus sentez
tachy- tachygenesis taşikardi
tele- çabuk telencephalon teleskop
tetr(a)- uzak; son, hedef tetragonus tetraedr
therap(eu)-
dört therapeuticus terapi
therm(o)-
tedavi isothermus termofor
tom-
sıcak, ılık dichotomus mikrotom,
kesme anatomi
ton- [gerilim ], kuvvet cardiotonicus tonik
tri(cho)- üç triandrus trigonometri
trichotomus
tricho- kıl, saç trichostylus trişin
trop- dönme amphitropus tropik
troph- besle(n)me autotrophus hipotrofi
typ(o)- cins, çeşit neotypus tip
xyl(o)- odun xylosteus ksilofon
zo(o)- canlı zootherapia zooloji
zyg(o)- [boyunduruk ] zygomorphus
B. iki eşit parça ile
ilgili
VII. Bitki Tanımları
(Descriptiones herbarum)
66
Folia synanthia, ovato-reniformia, ro- Yapraklar (çiçeklerle) aynı zamanda çim-
tundata margine leviter angulato- lenir (açılır), ovat-reniform, rotundat,
subintegra vel paucidentata argenteo kenarları hafifçe köşeli-tama yakın, veya
zo-nata petiolis geniculato-ascenden- seyrek dişli, gümüşî kuşaklı, yaprak
dibus. sapları (dirsek şeklinde kıvrılan) eklemli
ve yükselici.
Flores vernales, odorati, sat magni vel Çiçekler ilkbaharda açar, kokulu, oldukça
mediocres, geniculatim pedunculati; büyük veya orta büyüklükte, eklemli saplı,
calycis laciniae ovato-lanceolatae acu- kaliks lobları ovat-lanseolat, sivri uçlu,
tatae 3-5 nerviae; 3-5 damarlı;
corollae tubus urceolatus ore lato; co- korolla tübü urseolat (testi şeklinde),
rollae lobi ovato- el oblongo-lanceo- ağzı geniş; korolla lobları ovat veya
lati, obtusi vel apiculato-acutati vel a- oblong-lanseolat, küt veya birdenbire kü-
cutiusculi, clare rosei vel purpurascen- çük ince bir uçla biten, ya da az sivri,
tes basi minus colorati macula lata at- açık kirmızı veya erguvanı", tabana doğru
ro-purpurea notati, usque ad 30 mm. renk daha açık ve tabanda siyah-erguvanî
longi; geniş bir nokta ile işaretli (işaretlenmiş),
30 mm kadar uzun;
filamenta distincta; antherae luteae filamentler belli, anterler sarı, sırtta
dorso saepe purpurascentes; ekseriya erguvanî
stylus paulum exsertus; capsula sub- stilus biraz dışarı çıkmış (açıkta); kap-
globosa; pollinis granula' ca. 15 u. 0 ; sül hemen hemen küremsi, polen taneleri
chromosomata maiuscula 2n = 30. takriben 15 [i çapında; kromozomlar
büyükçe 2n = 30.
67
Latince sözcük, sözlükteki başka bir sözcükten yararlanılarak daha iyi anlaşabı-
lecekse o sözcüğe bkz. kısaltması ile bakılması salık verilmiştir. Anlamı tamamen
aynı olan sözcükler ise = işaretiyle bağlanmıştır. Ayrıca sözlüğün yanlış kullanılmama-
sı için s. 3'teki kısaltma listesini de dikkate almak yararlı olur.
>
Folia syııanthia, ovato-reniformia, ro- Yapraklar (çiçeklerle) aynı zamanda çim-
tundata margine leviter angulato- lenir (açılır), ovat-reniform, rotundat,
subintegra vel paucidentata argenteo kenarları hafifçe köşeli-tama yakın, veya
zo-nata petiolis geniculato-ascenden- seyrek dişli, gümüşî kuşaklı, yaprak
dibus. saplan (dirsek şeklinde kıvrılan) eklemli
ve yükselici.
Flores vernales, odorati, sat magni vel Çiçekler ilkbaharda açar, kokulu, oldukça
mediocres, geniculatim pedunculati; büyük veya orta büyüklükte, eklemli saplı,
calycis laciniae ovato-lanceolatae acu- kaliks lobları ovat-lanseolat, sivri uçlu,
tatae 3-5 nerviae; 3-5 damarlı;
corollae tubus urceolatus ore lato; co- korolla tübü urseolat (testi şeklinde),
rollae lobi ovato- el oblongo-lanceo- ağzı geniş; korolla lobları ovat veya
lati, obtusi vel apiculato-acutati vel a- oblong-lanseolat, küt veya birdenbire kü-
cutiusculi, clare rosei vel purpurascen- çük ince bir uçla biten, ya da az sivri,
tes basi minus colorati macula lata at- açık kirmızı veya erguvanî, tabana doğru
ro-purpurea notati, usque ad 30 mm. renk daha açık ve tabanda siyah-erguvanî
longi; geniş bir nokta ile işaretli (işaretlenmiş),
30 mm kadar uzun;
filamenta distincta; antherae luteae filamentler belli, anterler sarı, sırtta
dorso saepe purpurascentes; ekseriya erguvanî
stylus paulum exsertus; capsula sub- stilus biraz dışarı çıkmış (açıkta); kap-
globosa; pollinis granula1 ca. 15 [x 0 ; sül hemen hemen küremsi, polen taneleri
chromosomata maiuscula 2n = 30. takriben 15 [i çapında; kromozomlar
büyükçe 2n = 30.
67
STEARN, W. T., Botanical Latin, David aud Charles, Devon (1973)
STEINMETZ, E. F. Vocabularium Botanicum, İkinci baskı E. F. Steinmetz, Amsterdanı
(1953)
ZANDER, R., ENCKE, F„ BUCHHEIM, G„ Handwörterbuch der Pflanzennamen,
9. Auflage, Eugen Ulmer, Stuttgart (1964)
68
VIII. Reçetelerde Latince
(Praescripta)
aa ana herbirinden
ad ad -e kadar
bol. bolus büyük hap, bol
decoct. decoctum dekoksiyon
D.P. directione propria tarif üzre
gtt. gutta, guttae damla(lar)
inf. infusum infüsyon
inj., inject. injectio enjeksiyon
1in. linimentum liniment
pro usu ex. pro usu externo haricen (dışarıdan) kul-
lanmak üzere
69
q. s. quantum satis yeteri kadar
(sufficit, sufficiant)
R„ Rp„ rp. recipe alınız (eczacıya hitaben)
sum. sume, sumat al, alsın (hastaya emir)
us. ex. usus externus haricen (dışarıdan) kul-
lanılır.
70
BİBLİYOGRAFYA
71
JAEGER, E. C., A. Source-book of Biological Names and Terms, Third edition, Charles
C. Thomas, Springfield U. S. A. (1955)
KENNETH, J. H., Henderson's Dictionary of Biological Terms, Eighth edition, Oliver
and Boyd, Edinburg (1963)
LAWRENCE, G. H. M., Taxonomy of Vascular Plants, Eighth printing, The Macmillan
Company, New York (1969)
MULDOON, H. C., Lessons in Pharmaceutical Latin, Fourth edition, Chapman and Hail
Ltd., London (1947)
NOYAN, F„ insan anatomisi, İstanbul Üniv. Yay. No. 1232, Ecz. Fak. Yay. No. 5, İstan-
bul (1965)
ÖNGÖR, S., Coğrafya sözlüğü, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul (1961)
PSCHYREMBEL, W. Medizinisches VVörterbuch, W. de Gruyter, 185, 250. Auflage,
Berlin (1969)
SCHNEIDER, I., Lingua Latina medicinalis, 4 Auflage, Max Hueber Verlag, München
(1970)
SCHULZ, K. -H., Fachlatein, 4 Auflage, VEB Fachbuchverlag, Leipzig (1968)
STEARN, W. T., Botanical Latin, David and Charles, Devon (1973)
STEINBICHLER, E., Lexikon für die Apothekerpraxis in sieben Sprachen, Govi Verlag,
Frankfurt a. M. (1963)
STEINMETZ, E. F„ Vocabularium Botanicum 2. baskı. E. F. Steinmetz, Amsterdam
(1953)
TAYLOR, N. B., TAYLOR, A. E. , Stedman's Medical Dictionary, 19th edition, The
Williams and VVilkins Comp., Baltimore (1957)
Webster's Geographical Dictionary, G. and C. Merriam Co., Springfield U. S. A. (1949)
VVEHRHAHN, H. R., STÖTZEL, P„ Die botanischen Pflanzennamen, 6. Auflage,
Pfanneberg und Co., Giessen (1955)
WERNER, Cl. F., Wortelemente lateinisch-griechischer Fachausdrücke in den biologisc-
hen Wissenschaften, 2. Auflage, Akad. Verlagsgesellschaft Geest und Portig K.-G.,
Leipzig (1961)
YALVAÇ, C., Eczacılıkta Latince, (üçüncü baskı). Güzel İstanbul Matbaası, Ankara (1971)
ZANDER, R., ENCKE, F„ BUCHHEIM, G., Handwörterbuch der Pflanzennamen,
9. Auflage, Eugen Ulmer, Stuttgart (1964)
ZEREN, Z., Anatomi sözlüğü, İstanbul Üniv. Yay. No. 838, Tıp Fak. Yay. No. 36, Çe-
likcilt Matbaası, İstanbul (1959)
ZEREN, Z., ERALP, 1., Kısa topoğrafik anatomi, Nurettin Uycan Matbaası, İstanbul
(1965)
72
S Ö Z L Ü K
i
Latince sözcük, sözlükteki başka bir sözcükten yararlanılarak daha iyi anlaşabi-
lecekse o sözcüğe bkz. kısaltması ile bakılması salık verilmiştir. Anlamı tamamen
aynı olan sözcükler ise = işaretiyle bağlanmıştır. Ayrıca sözlüğün yanlış kullanılmama-
sı için s. 3'teki kısaltma listesini de dikkate almak yararlı olur.
>
A
a, sesli harf ile başlayan kelime önün- abusus.-us m. [kötüye kullanma] kö-
de ab e. + Abl. den, dan tü alışkanlık
a-, sesli harf ve h önünde an- Gr. absyssinicus,-a,-um Habeşistan ile ilgili
[yoksunluk] -sız ac ve
a., aa. T. bkz. arteria acanth(o)- Gr. diken
aa kıs. R. = ana herbirinden acantha,-ae f. diken
ab-, c ve t önünde abs- [uzatma, uzak acanthocarpus,-a,-um meyveleri dikenli
durma ] olan
abaxialis.-e [eksenden uzak] eksantrik acaulescens,-ntis [gövdeyi teşkil et-
abbreviatura,-ae f. kısaltma miyen] B. gövdesiz
abbreviatus,-a,-um kısaltılmış acaulis,-e B. gövdesiz
abdomen,-inis n. karın, abdomen accisus,-a,-um (emarginat yaprağa kı-
abdominalis,-e karın ile ilgili yasla) girintisi akut (sivri); bkz.
abductio,-onis f. uzaklaştırma emarginatus
abductor,-oris m. uzaklaştırıcı kas accretus,-a,-um [Gelişme sonucu ya-
aberratio,-onis f. sapma, inhiraf (sis- pışmış ] yapışık, B. başka bir
tematikte istisna) bitkiye yapışık ve onunla beraber
abiens, abeuntis [uzaklaşan ] B. niha- büyüyen
yetlenen, son bulan, sonuçlanan accuratus,-a,-um dikkatli
abies,-etis f. göknar, köknar acephalus,-a,-um başı olmayan, asefal
ablutio,-onis f. yıkama, yıkamak için acer,-eris n. isfendan (bitki)
kullanılan ilâçlı su acer, acris, acre keskin, T. hâd
abnormis,-e anormal acerbus,-a,-um acı
abortivus,-a,-um çocuk düşürmeye ne- acerosus,-a,-um iğne biçiminde (şerit
den olan şeklinde, uca doğru çok incelen,
abortus,-us m. düşük (yavrunun yaşaya- sert)
bilecek hale gelmeden doğması) acervatus,-a,-um yığın biçiminde top-
abruptus,-a,-um [kırılıp ayrılmış ] B. lanmış
birdenbire biten acervus,-i m. yığın
abs- bkz. ab- acetas,-atis m. asetat
absces3us,-us m. apse acetosus,-a,-um (çok) sirkeli; ekşi
absconditus,-a,-um saklanmış acetum,-i n. sirke
absinthium,-i n. apsent (bir içki) -aceus,-a,-um benzerlik ifade eder bkz.
absolutus,-a,-um mutlak, absolu, salt s. 30
absorbens,-ntis absorbe edici achillea,-ae f. civanperçemi (bitki)
absorbens,-ntis n. absorbe edici ilâç achlamydeus,-a,-um örtüsüz, (çiçeğin)
abstractus,-a,-um [bir yerden çekip kaliksi ve korollası bulunmayan,
alınmış] abstrakt aklamideik
achylia 76
alius, alia, aliud başka ambo (m., n.), ambae f. her iki
allatus,-a,-um [ad-, latus : bir yere ge- ambra,-ae f. Ak amber [kaşalot ba-
tirilmiş ] yakınlaş(tırıl)mış lıklarından (Physeter macroc.e-
allo- Gr. başka phalus) elde edilen bir madde ]
allotropicus,-a,-um besinini başka or- amellus,-i n. bugün Aster amellus de-
ganizmalardan sağlıyan nilen bitki, italya'nın Mellus
alnus,-i f kızılağaç deresinin kenarında yetiştiği için
aloe,-es f. sarısabır (bitki) amentiflorus,-a,-um tırtıl çiçekli
aloeticus,-a,-um aloe içeren amentum,-i n. B. tırtıl, kedicik
aloides,-is aloe'ye benzer americanus,-a,-um Amerika'da yetişen,
alpestris,-e Alpler'de yetişen Amerika'ya ait
alpigenus,-a,-um = alpestris ammoniatus,-a,-um amonyaklı
alter, altera, alterum ikisinden biri ammonium,-i n. amonyum
alternans,-ntis almaşık olarak dizilmiş amnion,-i n. A. fetusu kaplıyan zar
alternatim z. almaşık olarak amoeba,-ae f. amip
alternativus,-a,-um B. (tomurcukta) yap- amoenus,-a,-um hoş, latif
raklar iki sıra üzerine dizilmiş (iç- amorphus,-a,-um şekilsiz, amorf
ve dış), ve iç sıradaki yaprak- amphi- Gr. etrafında, etrafta; çift, iki;
lardan iki tanesinin birbirine kom- tk. anfiteatr
şu olan yarımları, dıştaki bir yap- amphiarthrosis,-is f. A. yarı oynak
rak tarafından örtülmüş olan amphibius,-a,-um karada ve suda yaşayan
alternatus,-a,-um = alternus amphicarpus,-a,-um iki çeşit meyvası olan
alternifolius,-a,-um yaprakları almaşık amphigenus,-a,-um birşeyin bütün çev
durumda olan resinde gelişmiş
alternus,-a,-um alternan, almaşık amphitropus,-a,-um [etrafında dönmüş ]
althaea,-ae f. hatmi (bitki) amphoter- Gr. her ikisinde(n) de
altus,-a,-um yüksek amplexicaulis,-e (yaprakta), laminanın
alumen,-inis n. şap tabanı göveyi sarar biçimde
aluminium,-i n. alüminyum (Al) amplifolius,-a-um geniş yapraklı
aluta,-ae f. sepilenmiş hayvan derisi ampius,-a,-um geniş, büyük
alutaceus,-a,-um [sepilenmiş deri sarısı ] ampulla,-ae f. B. A. Gal. ampul
beyaza bakan sarı ampullaris,-e A. ampul ile ilgili
alveolaris,-e alveol ile ilgili amputatio,-onis f. A. ampütasyon
alveolatus,-a,-um [küçük oyuklu] B. amygdala,-ae f. B. badem, A. amigdal,
bal peteği şeklinde oyulmuş bademcik
a!veolus,-i m. küçük oyuk, A. alveol amygdalinus,-a,-um bademe benzer, ba-
alveus,-i m. oyuk dem île ilgili
alypum,-i n. [Gr. a-, lyp- : ağrısız] amygdaIoideus,-a,-um badem'e benzer
globularia (bitki)'nin eski ismi amygdalus,-i f. badem ağacı
a. m. = ante meridiem (bkz. meridies) amylaceus,-a,-um nişasta içeren
Amanus,-i m. Cğr. Hatay çevresi amylum,-i n. nişasta
amarellus,-a,-um (bir)az acı an- Gr. bkz. a-
amarus,-a,-um acı, kekre ana bkz. aa
amax(o)- Gr. vasıta, araç ana- Gr. yukarıda, yukarıya
ambi- iki, çift anaemia,-ae f. [Gr. an-, aem- ] anemi,
ambiguus,-a,-um şüpheli, kuşkulu kansızlık
ambilateralis,-e her iki tarafı ile ilgili anaerobius,-a,-um havasız "(oksijensiz)
ambivalens,-ntis iki değerli yerde yaşıyan, anaerop
79 antebrachium
arithm(o)- Gr. sayı, rakam; tk. arit- articulus.-i m. diyartroz, oynak, eklem
metik artificialis,-e sunî, yapma, yapay
-arius,-a,-um ilgi gösterir, bkz. s. 31 artus,-us m. mafsal, eklem
arma,-oram n. silâhlar arundinaceus,-a,-um saza, kamışa benzer
armeııia,-ae f. (Türkiye sınırları için- arando,-inis f. saz, kamış
deki kısmı) Kars - Erzurum arvensis,-e tarlalarda bulunan
-Tunceli - Elazığ - Diyarbakır- arvum,-i n. ağaçsız, bakımlı ve tarıma
Siirt - Bitlis - Van bölgesi elverişli toprak; tarla
armeniacus,-a,-um 1. kayısı rengi, biraz ascendens,-ntis B. K. yükselen
kırmızıya bakan sarı 2. eski ascites,-ae f. T. bazı hastalıklar dolayı-
Armenia'da yetişen sıyla periton boşluğundan sıvı
arnica,-ae f. dağ tütünü (bitki) toplanması hali, asit
aromaticus,-a,-um aromatik, aromalı, asclepiadeus,-a,-um Asclepias bitkisine
güzel kokulu, ıtrî benzer
arrectio,-onis f. dikleştirme asclepias,-adis f. [eskiden hekimlikte
arrector,-oris m. dik durduran kas, örn. kullanıldığı için; bkz. Asclepius ]
musculus arrector pilorum kılları bir bitki adı
dikleştiren kas Asclepius,-i m. Eskülap, Yunan mito-
arrectus,-a,-um [ad-, rectus ] dik, yatık lojisinde bir şifa tanrısı; bkz.
olmayan, bir eksenle 30 dereceden Aesculapius
küçük açı oluşturan ascorbicus,-a,-um K. askorbik
arrhizus,-a,-um köksüz asepalus,-a,-um sepalsiz
ars, artış f. sanat asepsis,-is f. mikroorganizmalardan ta-
arsenas,-atis m. arsenat, arseniat mamen kurtarılmış durum
arsenicosus,-a,-um arsenik içeren asiaticus,-a,-um Asya'da yetişen
arsenis,-itıs m. arşeni t aspectus,-us, m. görünüş, aspekt
arsenum,-i n. arsenik (As) asper, aspera, asperam sert, kaba, B.
arteria,-ae f. atardamar, arter, kalpten düz olmayan, pürüzlü
kanı gönderen damar; T. a. = aspergillus,-i m. bir çeşit fırça
arteria N. Sg. , aa. = arteriae aspergil!iformis,-e B. fırça şeklinde
N. Pl. asperulus,-a,-um biraz sert, biraz kaba
arteriola,-ae f. T. arteriyol, küçük in- asphyxia,-ae f. oksijen yokluğundan ileri
ce arter gelen boğulma, nefes kesilmesi,
arteriosus,-a,-um T. arterce zengin asfiksi
arteriovenosus,-a,-um T. arter ile ven aspidiodes,-is eğreliotuna benzer
arasında bulunan aspidium,-i n. eğreltiotu
arthritis,-idis f. eklem iltihabı, artrit assimilatio,-onis f. [Ad-, similis: ben-
arthr(o)- Gr. eklem, mafsal, oynak zer hale gelme ve getirme ] B.
arthrodia,-ae f. çok az ve yüzeyleri bir- özümleme, Z. hazım yoluyla al-
biri üzerinde kayarak oynıyan dığı besini kendi cismine benzetme,
eklem asimilasyon
arthrodynia,-ae f. eklem ağrısı art- assurgens,-ntis B. = ascendens
rodini asterias Gr. Z. deniz yıldızı
arthrologia,-ae f. eklem bilimi, artroloji ast(e)r(o)- Gr. yıldız
arthropathia,-ae f. eklem hastalığı asthenia,-ae f. [Gr. a-, sthen- ] kuvvet-
articulatio,-onis f. oynak, eklem sizlik
articulatus,-a,-um [eklemlerle birleş- asthma,-atis n. astım
miş ] astragalus,-i m. f. geven (bitki)
astrapophobia 84
bifariam z. iki sıra halinde (aynı şekilde biserialis,-e iki sıra üzerine dizilmiş
trifariam v.s. yapılır) (aynı şekilde triserialis v.s. yapı-
bifarius,-a,-um = distichus lır)
bifer,-a,-um senede iki defa çiçeklenen biseriatus,-a,-um = biserialis
veya meyva veren biserratus,-a,-um ikinci derecede de
bifidus,-a,-um hemen hemen yüzeyin serrat (cf. serratus)
yarısına kadar ikiye bölünmüş, bisexualis,-e erkek ve dişi organlara
iki çatallı; bkz. fissus sahip, hermafrodit, hünsa, er-
biflorus,-a,-um (basit yaprağın sapının) selik, erdişi
ucunda, aynı noktadan iki yaprak bismuthum,-i n. bizmut (Bi)
(çık) çıkan bispinosus,-a,-um iki dikenli
bifolius,-a,-um iki yapraklı bistorsus,-a,-um iki defa çevrilmiş
biformis,-e iki şekli olan bisulphis,-itis m. bisülfit
bifurcatus,-a,-um = bifurcus biternatus,-a,-um [İkinci derecede de
bifurcus,-a,-um iki defa çatallanmış, ternat] ternat yaprağın yaprak-
çift çatallı cıkları da ternat (aynı şekilde tri-
bigeminatus,-a,-um B. = biconjugatus, ternatus v. s. yapılır)
T. ikili bithynia,-ae f. Bursa - İzmit - Bolu
bigeminus,-a,-um çift, iki misli - Zonguldak arasındaki bölge
bijugus,-a,-um (pennat yaprağın) sa-
bithynicus,-a,-um Bithynia'da yetişen
pı iki çift yaprakçık taşıyan (triju-
bitumen,-inis n. bitum, sakız, zift
gus v.s. aym şekilde yapılır)
bituminosus,-a,-ıun bitümce zengin
bilabiatus,-a,-um iki dudaklı
bivalens,-ntis K. iki değerli
bilateralis,-e iki yanda bulunan, iki
bivalvis,-e iki kapaklı
taraflı
bivittatus,-a,-um iki şeritli
biliş,-is f. safra
bilobatus,-a,-um = bilobus blandus,-a,-um hoş
bilobus,-a,-um iki loblu
blattaria,-ae f. [Blatta orientalis =
bilocularis.-e iki gözlü
bimestris,-e [bi-, mensis ] iki ay yaşı- = hamam böceği: hamam böceği
yan, iki ay çiçek taşıyan ile ilgili bitki v.s. ]
biııatus,-a-ıım = bifoliatus blepharadenitıs,-idis f. gözkapağının ve
binervatus,-a,-um iki damarlı, çift da- dolayısıyle bezlerinin iltihabı
marlı blepharitis,-idis f. gözkapağının iltihabı
binervis,-e = binervatus bol- Gr. atmak
bini,-ae,-k ikişer bol. bkz. bolus
bi(ont)- Gr. hayat, canlı, tk. biyoloji boletus,-i m. bir cins mantar
biologıa,-ae f. [hayat bilgisi ] biyoloji bolus,-i f. kil
bipartitus,-a,-um iki parçaya ayrılmış bolus,-i m., R. kıs. bol. büyük hap, bol
bipennis,-e çift tüysü bonus,-a,-um iyi
bipennatus,-a,-um [ikinci derecede de boras,-atis m. borat
pennat] pennat yaprağın yap- borax,-acis f. boraks, sodyum borat
yaprakları da pennat (aynı şe- borealis,-e kuzeyde bulunan, kuzey ile
kilde tripennatus v.s. yapılır) ilgili
bipunctatus,-a,-um çift noktalı boricus,-a,-um bor içeren, borlu, borik
biradiatus,-a,-um iki ışınlı borum,-i n. bor
bis iki defa bos, bovis m. f. sığır
bi(s)- iki, çift, iki defa, B. öz. ikinci de- botanicus,-a,-um botanik ile ilgili
recede de botryoides,-is üzüm salkımına benzer
87 caducus
C
Ca. T. ( = carcinoma) kanser cadere düşmek
ca. bkz. circa cadmium,-i n. kadmiyum (Cd)
cacao,-onis m., cacao çm. kakao caducus,-a,-um erken düşen , zamansız
cadaver,-eris n. ceset, kadavra düşen , düşücü
caecalis 88
D
dactylifer,-fera,-ferum [parmak taşıyan ] de-, sesli harf önünde des- [aşağıya
B. hurma taşıyan doğru hareket; ayrılma]
dactyl(o)- Gr. parmak; tk. daktiloskopi deaurare yaldızlamak
d(a)emon(o)- Gr. cin, şeytan debilis,-e zayıf, takatsiz, güçsüz
damascenus,-a,-ınri Şam yakıı.larında ye- debilitas,-atis î. takatsizlik, güçsüzlük
tişen debitus,-a,-um gerekli, uygun
Damascus,-! f. Şam dec(a)- Gr. on
daphnoides,-is dafne'ye (mezeryon'a) decandrus,-a,-um'on stamenli
benzer decapsulatio -onis f. bir kapsülün
dare vermek teşekkülü
davisianus,-a,-um Davis'e (bir botanik- decathlon,-i n. on çeşit oyundan oluşan
çi) ait spor yarışması, dekatlon
decem 98
E
e (sesli harfle başlayan kelime önünde ebeneus,-a,-um abanoz gibi siyah
ex) e. + Abl. -den, içinden eborinus,-a,-um fildişi renginde
e- veya ex- (sesli harf ve h önünde mu- ebulus,-i m. bodur mürver'in (Sam-
hakkak ex-) f önünde ef- dışarıya bucus ebıtlus'un) eski ismi
hareket ; yoksunluk, -sız ebur,-oris n. fildişi
103 encephal
F
facere yapmak; fac yap, fiant yapılsın- fascia,-ae f. sargı, şerit, kolan, A. fasya,
lar, fiat yapılsın, fit yapılır (örn. adaleleri) örten tabaka;
facialis,-e yüz ile ilgili fascia bulbi göz küresini örten zar
facies,-ei f. yüz, surat, çehre; yüzey fascialis,-e demet haline gelmiş
facilis,-e kolay fasciarius,-a,-um şerit şeklinde (dar ve
factitius,-a,-um [yapılmış ] yapay, ar- çok uzun)
tifisyel fasciatus,-a,-um = fascialis
factus,-a,-um yapılmış fasciculatus,-a,-um demet (çik) şek-
facultas,-atis f. imkân, olanak linde
faenum,-i n. = foenum fasciculus,-! m. demetçik
faex, faecis f. maya fasciola,-ae f. küçük şerit
fagus,-i f. kayınağacı fascis,-is m. demet
falcatus,-a,-um = falciformis^ fastidium,-i n. nefret
falcîformis,-e orak şeklinde, oraksı fastigium-i n. [çatı tepesi ]
fallax,-acis aldatıcı fauces, faucium f. A. boğaz (ağız boş-
falsinervis,-e B. yalancı damarlı, iletim luğu ile yemek borusu arasındaki
dokusu bulunmayan ve fakat da- bölüm) B. çiçeklerin boğazı
mar görünüşünde yapılı fauna,-ae f. bir bölgeye veya kıt'aya ait
falsus,-a,-um yanlış, yalancı hayvanların tümü
falx, falcis orak faux, faucis f. t boğaz
fames,-is f. açlık favosus,-a,-um = alveolatus
familia,-ae f. aile, B. Z. familya favus,-i m. kellik, kel hastalığı
farfara,-ae f. [far = kepek, un;-fara = febrilis,-e ateşli, ateş ile ilgili
-fera: unla kaplanmış gibi] febris,-is f. (hastada) ateş, hararet
-fariam z. bkz. bifariam fecundus,-a,-um verimli
farina,-ae f. un fel, fellis n. öd, safra
farinosus,-a,-um [çok unlu] B. un ile felix,-icis mutlu
kaplanmış gibi felleus,-a,-um safra ile ilgili
107 florus
6
gae(o)- Gr. dünya, toprak; tk. coğrafya, ganglion,-i n. gangliyon: 1. sinir hüc-
jeoloji relerinin meydana getirdiği bir çeşit
galact(o)- Gr. süt topluluk 2. lenf düğümü
Galatia,-ae f. Ankara ve dolayları gangliosus,-a,-um çok gangliyon taşı-
galaticus,-a,-um Galatia'da yetişen yan
galeobdolon [Gr. galev = gelincik (hay- garganicus,-a,-um İtalya'nın Apulya böl-
van), kedi; bdolos = fena koku: gesindeki Garganus dağlarında
toz haline getirilmiş yaprakları yetişen
fena koku çıkartan ] gargarisma,-atis n. gargara ilâcı
galla,-ae f. mazı gaster, gastris f. mide (nadiren karın)
Gallia,-ae f. Fransa gast(e)r(o)- Gr. mide
gallicus,-a,-um Fransa'da yetişen, Fran- gastricus,-a,-um mide ile ilgili
sa'ya özgü gastritis,-ıdis f. [mide iltihabı] mide
gallus,-i m. horoz bozukluğu, gastrit
gam(o)- Gr. [evlenme ] birleşme (cf. gastrointestinalis,-e mide ve bağırsak-
anemogamus); birleşik, bitişik (cf. larla ilgili
gamopetalus) gaudium,-i n. sevinç
gamopetalus,-a,-um = sympetalus geaster, geastri m. yeryıldızı (bitki)
gamophobia,-ae f. evlilikten korkma gelatina,-ae f., gelatinum,-i n. jelatin
gelatinosns
110
H
hab. bkz. habitare haemorrhagia,-ae f. [Gr. haemorhag- ]
habere sahip olmak kanama, hemoraji
habitare ikâmet etmek, oturmak; hab., haemorrhoidalis,-e kalın bağırsak ile
habitat [oturuyor ] (bitkinin yetiş- ilgili
tiği yeri gösteriyor) haemorrhoides,-um m. basur, hemoroid
habitus,-ııs m. vücudun dış görünüşü haemostaticum,-i n. hemostatik ilâç
hadro- Gr. kaba, kuvvetli haemostaticus,-a,-um kan(ama) dindirici.
hadrocentricus,-a,-um [kuvvetli kısmı hemostatik
ortada bulunan ] B. ksilemi ortada Haemııs,-i. m. Balkan dağları
bulunan haerere asılı bulunmak
haematicus,-a,-um T. kan ile ilgili halepensis,-e Halep yakınlarında yetişen
haematiticus,-a,-um kan kırmızısı Halicarnasus,-i f. Bodrum
haem(ato)- Gr. = aem- halimifolius,-a,-um yaprakları karapazı-
haematoma,-atis n. [kan kesmesi ] da- nınki gibi
marın vücut içinde kopması nede- halimus,-i m. karapazı'nın (bir bitki)
niyle meydana gelen kan toplan- eski ismi
ması hallux,-ucis m. ayak başparmağı
hama- Gr. aynı zamanda, beraber
haematophobia,-ae f. kandan korkma
hamamelis,-idis f. cadıfındığı, hamamelis
haematuria,-ae f. idrarda kan bulunması,
(bitki)
hematüri
hamatus,-a,-um çengel şeklinde
haem(o)- Gr. = aem-
hamulus,-a,-um A. çengelcik
haemocatharticus,-a,-um f kan temiz- hamus,-i m. çengel, kanca, olta
leyici hapax z. Gr. bir defa
haemophilia,-ae f. [kanamayı sevme ] hapaxanthus,-a,-um bir tek defa çiçek-
kanın pıhtılaşmaması (anneden lenen ; cf. monocarpus
gelen ve erkek çocukta görülen haplo- Gr. tek, basit
ve kan pıhtılaşma faktörü nok- haploideus,-a,-um tek, haploid; bkz.
sanlığından dolayı kanın durma- -ploideus
ması), hemofili haplophasis,-is f. [gelişmenin tekli fazı]
haemophthalmus,-i m. gözde kanama, haplofaz, bir canlının gelişmesinde
gözün kanlanması nukleus'un haploid olduğu faz
113 hidroticum
İ
ı
-iacus,-a,-um yer gösterir bkz. s. 49 idio- özel, has, hususi
ibi z. orada idoneus,-a,-um uygun
ibidem z. aynı yerde -idus,-a,-um bir hali ifade eder; bkz.
ichthy(o)- Gr. balık s. 34
-icius,-a,-um bir eylemin sonucunu ifade ignavia,-ae f. meşgalesizlik, işsizlik, tem-
eder; bkz. s. 33 bellik
Iconium,-i n. Konya ve çevresi igneus,-a,-um = flammeus
icterus,-i m. sarılık (hastalık) ignis,-is m. ateş
ictus,-us m. felç ignotus,-a,-um bilinmeyen, meçhul
-icus,-a,-um ilgi ifade eder; bkz. s. 33 il- bkz. in-
ve 49 ile, ilis n. böğür
-id- Gr. resim, şekil, biçim i)eum,-i n. ince bağırsağın alt kısmı
-ides,-is = -ideus iieus,-u m. bağırsak boğulması, düğüm-
i. e. bkz. id est lenmesi
id est, kıs. i.e. yani illegitimus,-a,-um [in-, lex ] yasaya uy-
-ideus,-a,-um Gr. benzerlik ifade eder; mayan, kanunun aksine olan
bkz. s. 36 illico z. R. hemen
interraptio 118
J
jalapa,-ae f. calapa (bitki) jatrogenıa,-ae f. bir hastada tedavi
jam z. daha, henüz sonucu meydana gelen anormal
jatr(o)- Gr. hekim, doktor; tk. psikiyatri durum
115 illico
i
-iacus,-a,-um yer gösterir bkz. s. 49 idio- özel, has, hususi
ibi z. orada idoneus,-a,-um uygun
ibidem z. aynı yerde -idus,-a,-um bir hali ifade eder; bkz.
ichthy(o)- Gr. balık s. 34
-icius,-a,-um bir eylemin sonucunu ifade ignavia,-ae f. meşgalesizlik, işsizlik, tem-
eder; bkz. s. 33 bellik
Iconium,-i n. Konya ve çevresi igneus,-a,-um = flammeus
icterus,-i m. sarılık (hastalık) ignis,-is m. ateş
ictus,-us m. felç ignotus,-a,-um bilinmeyen, meçhul
-icus,-a,-um ilgi ifade eder; bkz. s. 33 il- bkz. in-
ve 49 ile, ilis n. böğür
-id- Gr. resim, şekil, biçim ileum,-i n. ince bağırsağın alt kısmı
-ides,-is = -ideus ileus,-u m. bağırsak boğulması, düğüm-
i. e. bkz. id est lenmesi
id est, kıs. i.e. yani illegitimus,-a,-um [in-, lex ] yasaya uy-
-ideus,-a,-um Gr. benzerlik ifade eder; mayan, kanunun aksine olan
bkz. s. 36 illico z. R. hemen
illustris 116
inferior,-ius Comp. (daha) altta bulu- ınjectio,-onis f., R. kıs. ınj., inject. en-
nan jeksiyon
inferus,-a,-um altta, aşağıda bulunan injicere [içeriye atmak ] şırınga etmek,
inficere bulaştırmak, zehirlemek enjekte etmek
infimus,-a,-um en altta bulunan innatus,-a,-um 1. irsi, yaradılıştan var
infirmitas,-atis f. takatsizlik, güçsüzlük olan 2. bir şeyin ucuna yapışık
infirmus,-a,-um takatsiz, zayıf, güçsüz inodorus,-a,-um kokusuz
inflammatio,-onis f. iltihap insanabilis,-e tedavi edilemez
inflatus,-a,-um [hava ile ] şişmiş insecticidum,-i n. böcek öldürücü ilâç,
inflexus,-a,-um (birdenbire) içeriye insektisit
doğru dönmüş insecticidus,-a,-um böcek öldüren
inflorescentia,-ae f. çiçek durumu, in- inseminatio,-onis f. 1. tohumlama 2. ya-
flöresans pay tohumlama 3. bir sper-
influenza,-ae f. grip mium'un, ovum'un içine girmesi
informis,-e biçimsiz, şekilsiz insertus,-a,-um içeriye sokulmuş
infra e. + Acc. -in altında, -den az insipidus,-a,-um tatsız, tadı olmayan
infra- altta; tk. infraruj (dalga boyu insiticius,-a,-um (meyva ağaçlarında)
kırmızının altında olan) aşılanmış
infraclavicularis,-e köprücük kemiği- insomnia,-ae f. uykusuzluk
nin altında bulunan inspiratio,-onis f. nefes alma
infractus,-a,-um B. = inflexus inspissatio,-onis f. yoğunlaştırılma
infranodalis.-e bir nodus'un altında inspissatus,-a,-um yoğunlaştırılmış
bulunan insufflatio,-onis f. yapay solunum
infraorbitalis,-e göz çukurunun altında insuia,-ae f. ada
bulunan insulina,-ae f., insulinum,-i n. ensü-
infrascapularis,-e kürek kemiğinin al- lin (insülin)
tında bulunan insuper z. bundan başka
infrasternalis,-e sternum'un altında bu- integer, integra, integrum tam
lunan, bkz. sternum integumentum,-i n. A. vücudu örten lifli
infratemporalis,-e şakağın altında bulu- bir doku, B. övülün dış örtüsü
nan inter e. + Acc. -in arasın(d)a
infundibularis,-e huni şeklinde inter- arası
infundibuliformis,-e = infundibularis interclavicularis,-e köprücük kemikleri
infıındibulum,-i n. huni arasında bulunan
infusum,-i n., R. kıs. inf. infüsyon intercostalis,-e kaburgalar arasında bu-
ingens,-ntis iri, cesim lunan
inguen, inguinis n. kasık interdictus,-a,-um yasaklanmış, yasak
inguinalis,-e kasık ile ilgili edilmiş
inhalatio,-onis f. inhalasyon (nefes yo- interdum z. bazan
luyla ilâç alma) interior,-ius Comp. (daha) içte bulunan
inhibere [engel olmak ] inhibe etmek, interlobaris,-e loplar arasııida bulunan
yavaşlatmak intermedius,-a,-um arada bulunan, or-
tada. bulunan
inhibitio,-onis f. frenleme, inhibisyon,
internationalis-e milletlerarası, uluslar-
tesirini azaltma arası
initium,-i, n. başlangıç internum-i n. içeriden (dahilen) kul-
injectabile,-is n. enjektabl (enjekte edi- lanılan; içerde bulunan
len) ilâç interradicularis,-e kökler arasında bulu-
injectabilis,-e enjekte edilebilen nan
interruptio 118
J
jalapa,-ae f. calapa (bitki) jatrogenia,-ae f. bir hastada tedavi
jam z. daha, henüz sonucu meydana gelen anormal
jatr(o)- Gr. hekim, doktor; tk. psikiyatri durum
119 laciniatus
K
kali n. çm. potas klimakterium,-i n. hormonal fonksiyon-
kalinus,-a,-um potas içeren , sapo ka- ların yetersizliği ile meydana gelen
linus potas sabunu dengesizlik, örn. kadında adet
kalium,-i n. potasyum (K) kesilmesi, klimakter
kardiographia ,-ae f. = cardiographia klysma,-atis n. lavman
karduchus,-i m. = cardi'.chus kolpitis,-idis f. vajen iltihabı
keratitis,-idis f. kornea iltihabı (bkz.
cornea)
M
m. bkz. musculus maceratio,-onis f. Gal. maserasyon (al-
macer, macera, macerum zayıf , cılız kol veya suyla bitkilerden bazı
macerare masere etmek maddelerin çıkartılması)
123 matemus
0
ob e. + Acc. -den dolayı obovatus,-a,-um ters yumurta şeklinde,
ob-, c önünde oc-, f önünde of-, p önün- ters ovat, obovat
de op- ters; aşağıya; karşı obscurus,-a,-um koyu renkli
obcordatus,-a,-um ters kalp şeklinde obserere tohum ekmek, kaplamak
obdeltatus,-a,-um ters delta şeklinde; obsitus,-a,-um örtülü
bkz. deltatus obsoletus,-a,-um artık kullanılmayan,
obducere örtmek, kaplamak modası geçmiş
obductus,-a,-um kaplanmış obstetricius,-a,-um doğumda yardımcı
obesitas,-atis f. şişmanlık obstetrix,-icis f. ebe
obliquus,-a,-um [eğik, eğri ] B. (yap- obstipatio,-onis f. [sıkışıklık ] T. kabız-
rağın) iki tarafı hemen hemen eşit lık
oblongifolius,-a,-ıım oblong yapraklı obstipus,-a,-um eğri
oblongus,-a,-um uzunca B. oblong, kö- obturatus,-a,-um tıkaç (tıpa) ile kapatıl- .
şeleri yuvarlak dikdörtgen şek- mış
linde obtıısus,-a,-um küt, ucu az yuvarlak
oc- 130
P
pabulum,-i n. yem pallor,-oris m. solgunluk, beniz sarılığı;
pachy,- Gr. şişman mathk
pachymeninx,-ingis f. beyin ve omurilik palma,-ae f. el ayası
boşluklarını döşiyen zarlardan ka- palmaris,-e el ayası ile ilgili
lın olanı ( = dura mater) palmatus,-a,-um el şeklinde (genellikle
Padus,-i m. İtalya'daki Po nehri beş loblu ve loblarının orta da-
paediatria,-ae f. çocuk hekimliği, pedi- marları bir noktada birleşen yap-
yatri rağa verilen sıfat)
p(a)ed(io)- Gr. çocuk, kukla; tk. peda- palpebra,-ae f. üst göz kapağı
gog palpebralis,-e üst göz kapağı ile ilgili
paediophobia,-ae f. bebeklerden, kuk- palpitatio,-onis f. çarpıntı
lalardan korkma paludosus,-a,-um bataklıkta yetişen
pala,-ae f. kürek palus,-udis f. bataklık
palaeo- Gr. eski palustris,-e bataklıkta yetişen
Palaestina,-ae f. Filistin Pamphylia,-ae f. Antalya - Alanya böl-
palatinus,-a,-um damakta bulunan gesi
palatum,-i n. damak
palatus,-a,-um kürek şeklinde pamphylicus,-a,-um Pamphylia'da yeti-
palea,-ae f. gramine çiçeğinde brakteol şen
paleaceus,-a,-um küçük, dik, zarımsı pampinus,-i m. tırmanan bitkilerde tu-
pullarla kaplı tunma filizi
palidosus,-a,-um bataklıkta yetişen pancreas,-atis n. pankreas
pallidus,-a,-um sararmış, benzi atmış; so- pancreaticus,-a,-um pankreas ile ilgili
luk panduratus,-a,-um keman şeklinde ve her
pallium,-i n. [bir cins manto] beyin iki yanı derin körfezli
kabuğu, palyum panduriformis,-e = panduratus
133 patellaris
pyr(o)- Gr. ateş; tk. pirosfer (bkz. sphaer-) pyrophobia,-ae f. ateşten, yangından
pyrolignosus,-a,-um [Gr. pyr-, Lat. lig- korkma
nuın ] ateş yardımıyla odundan pyrum,-i n. = pirum
elde edilmiş pyxidium,-i n [kutucuk ] B. kapaklı
pyromania.-ae f. yangın çıkarma tut- kapsula, piksidyum
kusu, piromani pyxis,-idis f. Gr. kutu, öz. hap kutusu
quadragesimus,-a,-um kırkıncı
« quartus,-a,-um dördüncü
quadraginta kırk
quadrangularis,-e dört köşeli quassia,-ae f. acıağaç (bitki)
quadratus,-a,-um kare şeklinde quater dört kez
quadr(i)- dört; bi- ve tri- önekleri ile quat(t)uor dört
yapılan kelimelere benzer sözcük- quattuordecim öndört
ler, quadr- öneki ile de yapılır. -que ve
quadricolor,-oris dört renkli quercus-us f. meşe (bitki)
quadricostatus,-a,-um B. dört damarlı quercinus,-a,-um meşe'ye benzer
quadrıdentalis,-e dört dişli quies, quietis f. sükûnet
quadridigitato-piıuıatus bkz. didigitato- quindecim onbeş
pinnatus quingenti,-ae,-a beş yüz
quadrifolius,-a,-um dört yapraklı quinina,-ae f., quininum,-i n. kinin
quadringenti,-ae,-a dört yüz quinquagesimus,-a,-um ellinci
quadru- = quadri- quinquaginta elli
quadrupes,-pedis dört ayaklı quinque beş
quadruplex,-plicis dört misli, dört katı quinqu(e)- beş; bi-, tri- ve quadr- ö-
quantitas,-atis f. miktar nekleriyle yapılan kelimelere ben-
quantum ne kadar; quantum satis (est), zer sözcükler quinqu(e)- öne-
quantum sufficiat, quantum suffi- kiyle de yapılır
cit, R. kıs. q. s. yeteri kadar quinquies beş defa
quantus,-a,-um ne kadar, ne kadar quintus,-a,-um beşinci
büyük quotidie z. = cottidie
q.s. bkz. quantum
R
rabies,-ei f. kuduz hastalığı radialis,-e merkezden çevreye doğru,
racemosus,-a,-um rasem şeklinde ışınsal
racemus,-i m. B. salkım, rasemus radians,-ntis ışınsal
rachitis,-idis f. raşitizm radicalis,-e B. kökten çıkan
143 resupinatus
S
sabinus,-a-,um Roma'nın güneyinde bu- sagitta,-ae f. ok
lunan Sabinya bölgesinde yetişen sagittatus,-a,-um [ok şeklinde, oksu,
saccharatus,-a,-um şekerlenmiş okucu şeklinde ] B. (yaprak ta-
saccharinum,-i n. sakarin banındaki) iki lop düz, genişlemiş
saccharum,-i n. şeker kamışı, şeker uzamış, sagitat
sacculus,-i m. torbacık, kesecik sal, salis m. tuz
saccus,-i m. torba, kese salacitas,-atis f. cinsel isteğin aşırı
sacer, sacra, sacrum kulsal, mübarek olması
sacralis,-e sakrum ile ilgili (bkz. sac- salamandra,-ae f. semender
rum) salicarius,-a,-um söğüt'e benzer
sacrum,-i n. sağrı, kuyruk sokumu, sak- salicyias,-atis m. salisilat
ıum; os sacrum kuy. uk sokumu salicylatus,-a,-um salisilat içeren
kemiği (beş sakral omurun kay- saliva,-ae f. tükürük, salya
naşmasıyle meydana gelmiş ke- salivantium,-i n. = sialagogum
mik) salivaris,-e tükürük ile ilgili
saepe z. ekseriya, çoğunlukla sa!ivatic,-onis f. aşırı tükürük salgısı
saepes,-is f. çit salivatorius,-a,-um tükürük ile ilgili
saeptum,-i n. = sepluın salix,-icis f. söğüt (bitki)
saeta,-ae f. = seta salpinx, saipingis f. boru
salsus 146
T
tabacum,-i n. Nicotiana tabacum isimli talus,-i m. topuk kemiği, talus
bitki yapraklarından hazırlanan tamarindus,-i f. demirhindi (bitki)
(içilen) tütün tamen z. ona rağmen
tabletta,-ae f. tablet tandem z. sonunda, nihayet
tabula,-ae f. yazma tahta, (hastanın
yatağının üstünde) hasta tabelası, tangere dokunmak
cetvel tannas,-atis m. tannat
tabuletta,-ae f. = tabletta tantus,-a,-um o kadar büyük
tachy- Gr. çabuk, hızlı tapho- Gr. gömülme, mezar
tachycardia,-ae f. [kalbin çabuk ha- taraxacum,-i n. karahindiba (bitki)
reketi ] kalp ritminin normalden tardus,-a,-um hantal, ağır hareketli
hızlı oluşu, taşikardi tarsus,-i m. ayak bileği
tachygenesis,-is f. çabuk gelişme tartarus,-i m. şarap tortusu
tactus,-us m. dokunma duygusu tartras,-atis m. tartrat
taedium,-i n. nefret Tauria,-ae f. Kırım
taenia,-ae f. = tenia taurus,-i m. boğa
taeniasis,-is f. barsakta tenya bulun- Taurus,-i m. Toros dağları
masından ötürü hastalıklı hal, ten- tauto- Gr. aynı
ya hastalığı tautomeria,-ae f. [bölümlerin aynı ol-
taeter, taetra, taetrum çirkin ması ] K. totomeri
talcum,-i n. talk tax(i)-,-taxis sıra, düzen
tax(i)onomia,-ae f. [Gr. taxi-, onom-:
talis,-e böyle, şöyle, bu şekilde isimlerin bir düzene göre sıralan-
talpa,-ae f. köstebek ması ] taksonomi
taxus 154
U
ubi nerede uncinatus,-a,-um çengelli, (yaprağın) ucu
ulceratio,-onis f. ülser; ülserleşme birdenbire geriye kıvrılmış
ulcus,-eris n. ülser, mukoza (bkz. mu- unctio,-onis f. yağ ve merhemin sürül-
cosa) tabakasında oyulma sonucu mesi
oluşan yara uncus,-i m. A. B. kanca, çengel biçimin-
ule,-es f. yara izi, nedbe deki yapı, öz. hippocampus'un
uliginosus,-a,-um bataklıkta yetişen çengel şeklindeki kısmı (uncus
uligo,-inıs f. toprağın nemi; bataklık hippocampis; bkz. hippocampus)
ulmaricus,-a,-um karaağaç'a benzer unda,-ae f. dalga
ulmarius,-a,-um = ulmaricus undatus,-a,-um dalgalı
ulmus,-i f. karaağaç undecim onbir
ulna,-ae f. dirsek kemiği undecimus,-a,-um onbirinci
ultimus,-a,-um son (s.) undeviginti ondokuz
umbella,-ae f. şemsiye undula,-ae f. küçük dalga
umbellatus,-a,-um [şemsiye şeklinde] undulatus,-a,-um [küçük dalgalı) B.
B. infloresansı şemsiye şeklinde yüzeyi düz değil, almaşık olarak
olan konveks ve konkav
umbellifer,-fera,-ferum şemsiye taşıyan unedo [Plinius'a göre: (meyvanın tadı
umbellula,-ae f. küçük şemsiye kötü olduğu için) «yalnız bir tane
umbilicatus,-a,-um [göbekli] B. = pel- yenir» ]
tatus unguentum,-! n. pomat, merhem
umbilicus,-i m. göbek unguicularis,-e (küçük) tırnak biçiminde,
umbo,-onis m. [göbek; kalkanın orta- tırnaksı
sındaki kabarık yer ] unguiculus,-i m. küçük tırnak, B. küçük
umbra,-ae f. gölge tırnak gibi çıkıntı
umbrosus,-a,-um çok gölgeli unguis,-is m. tırnak, tırnaksı oluşum,
umerus,-i m. = humerus A. 1. tırnak 2. tırnağa benzer
umor,-oris m. = humor küçük bir kafa kemiği
uncia.-ae f. B. = pollex unicapsularis,-e bir kapsüllü
uncialis,-e B. = pollicaris unicolor,-oris tek renkli
159 vaginans
V
vacca,-ae f. inek vaginalis,-e vajen ile ilgili
vaccinum,-i n. aşı, aşı maddesi vaginans,-ntis B. (örn. gramine yap-
vacuus,-a,-um boş raklarında) sapı kın gibi saran,
vagina,-ae f. B. km, vagina, A. vajen kın, oluşturan
vaginatus 160
vis f. (Acc. vim, Abl. vi; diğer Sg. vix z. hemen hemen, ancak, hemen
halleri kullanılmaz; Pl. vires, vi- hemen değil
rum vs., kuvvet vız. bkz. videlicet
viscera,-um n. iç organlar vocabulum,-i n. söz, kelime, sözcük
visceralis,-e iç organlar ile ilgili vocalis,-e sesi olan
viscidus,-a,-um zamklı, yapışkan vola,-ae f. [iç bükey yüzey ] el ayası,
viseosus,-a,-um = viscidus ayak tabanı
volaris,-e el ayası veya ayak tabanı
viscum,-i n. ökseotu ile ilgili
visus,-us m. görme, görme yeteneği, volatilis,-e uçan, uçucu, gaz haline gelen
görme duygusu volubilis,-e sarılıcı
vita,-ae f. hayat volumen,-inis n. hacım
vitaceus,-a,-um asmaya benzer voluptas,-atis f. eğlence
vitalba,-ae f. [bkz. vitis, albus] vomer,-eris m. [sapan demiri ] A. (bu-
vitamina,-ae f. vitamin runda) sapan kemiği
vitellinus,-a,-um yumurta sarısı rengi, vomitio,-onis f. kusma
kırmızıya bakan sarı vomitivus,-a,-um kusturucu
vitellus,-! m. yumurta sarısı vomitorius,-a,-um kusturucu; kusan
viticella,-ae f. küçük bağ vomitus,-us m. kusma, kusmuk; ~
vitiligo,-inis f. pigmenti bozulmuş, pig- gravidarum gebelik kusması;
mentsiz kalmış deri bölgesi ~ marinus deniz tutması
vitis,-is f. bir asma (bitki) türü -vorus,-a,-um yiyen; cf. carnivorus
vitium,-i n. hata, yanlış vox, vocis f. ses, terim
vitreus,-a,-um camdan yapılmış, cama vulgaris,-e adî
benzer vulgus,-i n. halk, avam
vitrum,-i n. cam, camdan yapılmış kap; vulnerarius,-a,-um [yara ile ilgili ] öz.
in vitro [cam kapta ] yara kapatıcı
vitta,-ae f. şerit vulneratus,-a,-um yaralanmış
vitulinus,-a,-um danaya benzer vıılnus,-eris n. yara
viviparus,-a,-um doğuran vulpes,-is f. tilki
vivus,-a,-um canlı; in vıvo [canlıda ] vulva,-ae f. vulva, dişide genital organ
X
xantho- Gr. sarı xylosis,-is f. odun şekeri, ksiloz
xeno- Gr. yabancı xyIosteus,-a,-um odunu kemik gibi sert
xiph(o)- Gr. kılıç olan
xyl(o)- odun; tk. ksilofon, ksi!;m xyph(o)- Gr. xipho-
Y
yucca,-ae f. avize ağacı (bitki)
l
zincum,-i n. çinko (Zn) zoophobia,-ae f. hayvanlardan korkma,
zingiber,-eris n. zencefil zoofobi
zona,-ae f. kuşak zootherapia,-ae f. [hayvan tedavisi ]
zonalis,-e kuşak şeklinde zooterapi
zonatus,-a,-um kuşaklı zyg(o)- Gr. [boyunduruk ] B. iki eşit
zo(o)- Gr. canlı, hayvan parça ile ilgili
zoologia,-ae f. [hayvan bilimi ] zooloji zygomorphus,-a,-um [iki eşit parça ha-
zoophagus,-a,-um [hayvan yiyen ] et linde bulunan ] bir eksene göre
yiyen simetrik olan, zigomorf
< W