Professional Documents
Culture Documents
net/publication/259102143
CITATIONS READS
18 7,731
1 author:
SEE PROFILE
Some of the authors of this publication are also working on these related projects:
Reliability and Validity of the Turkish Version of the Voice-Related Quality of Life Measure Article Influence of the macroscopic features of vocal fold polyps on the
quality of voice: A retrospective review of 101 cases View project
All content following this page was uploaded by Mehmet Akif KILIÇ on 27 May 2014.
• Yrd.DoçDr.• Knhramanmar:ış Suıçü lmaın Üniversitesi Tıp Fııkiilıesi K.B.B. llasınlıklan AD. KAllRAMANMARAŞ
Larenksin Fonksiyonel Anatomisi uzanana üst komu, aşağıya uzanana alt komu adı verilir. Alt
Larenks, solunum ve koruma fonksiyonlan gibi hayati komular krikoid hlırdakla ekleın yapar.
fonksiyonların yanısıra, fonasyon fonksiyonu ile de sözlü Krikoid kıkJidak : Yüzük şekl i nde yuvarlak bir kıkır
i letişimde görev alan, çok fon ksiyonlu bir o rgandır. daktır.Daba enli olan arka k1soıına krikoid lam ina, dar olan
Lareıtksin çatısı kıkırdaklarla
bu kıkırdaklan birbirine ön kısmına ise krikoid ark adı verilir. Her iki yanda ark ile
laminanın birleştiği yerde krikotiroid ekleme ait cklern
ve çevre dokulara bağlayan membranlar ve bağlardan oluş
maktadır. Çat ı dışında, iç ve dış kaslarla, larenksiu iç
yüzeyi, laminanın arka ortasında yer alan çentiğiıı her iki
yanında da krikoaritcnoit ek leme ait eklem yüzeyi bulunur.
yüzünü örten ve ventrildHer bant ve ses kıvrımı denilen
kıvnrnlan oluşturan mukoza da üzerinde durulması gereken Aritenoi ı kılurdak : Fonksiyon açısından en önemli
diğer anatomik yapı lardır. kıkırdaktır. Tepesi yuka rıda , tabanı aşağıda üç yüzeyli bir
piramit şeld ındedi r. Tabanı krikoidiıı laıuiuası , tepesi kor-
Larenksin Çatısı nikiltat kıkırdakla cldcm yapar. Tabandan öne doğru uzanan
çıkıntıya vokal çıkıntı adı verilir, buraya vokal ligaman ve
Lareliksin Kıkırdakları:
vokal kas yapışır. Laterale doğru uzanan çıkıntıya ise kas
Larenks, üçü tek, üçü çift olmak üzere dokuz kıkır çıkınııs ı adı verilir ve buraya postc rior ve laıerııl arit.enoit
daktan oluş maktadır. Bunlardan tiroid, krikoid ve epiglot kas lar yapı şır.
kı kırdaklar tck, ariteooit, komikülat ve kuneiform kıkırdak
lar çifttir. Tiroid ve krikoid kıkırdaklarla aritenait kıkır Epigloı kıkırdak: ince, yaprak şek linde bir kıkırdak:tır.
dağın büyük bir kısmı, biyalen kıkırdaktan o luşmaktad ır ve
Fonasyon fonksiyonunda rolü yoktur.
bu kıkırdaklnr 25 yaşından itibaren ossifıye olmaya baş lar. Korni külat ve l<uneifonn kıkırdııklar: Ariepigtotik
Korııikü l at, kuneiforıu, cpiglot kıkırdakl arl a aritena it kıkır kıvrıın içinde yer alan bu kıl<ırdaklardaıı komikülat kıkır
dağın apeksi ise elastik kı kırdaktan oluşmakta olup ossi fiye dak, aritenoidin apeksi ile eklem yapar.
olmaz (Şeki l 1).
Lareniesin Eklemleri:
Tiroid kıkırdak: Larenks kıkırdakları içinde en büyüğü Lareııkste iki çift sinovyal e klem. vardır, bunlar
olan bu kıkırdak , dörtgen şeklinde iki laminadan oluşmak krikotiroid ve krikoarite noit eklcmlerdir.
tadır. Laminnların ön kcnarı, orta hat üzerinde erkeklerde
Krikotiroid eklem: Krikoıd kıkırdakla tiroid lukır
90°'lik, kadınlarda 12000 lik bir açı ile birleşir. Erkeklerde bu
dağın alt kornusu arasındaki bu eklemin esas hareketi,
aç ının dar o lması lareııksin boyunda çık ıntı yapmasına
(Adem elnıası ) ve daha önemlisi ses kıvrıınlan*'nın daha tiroid kıkırdağııı ratasyon ve kayma hareketidir:
uzun olmasın a ve buna bağlı olarak ses perdesinin daha 1. Ratasyon ha reketi : Krikotiroid kasın pnrs recta
kalın olmasına yol açar. Laminalann ön kenannın üst kısm ı bölümünün kasılınası ile olur. Tiroid kıkırdakla krikoid
birbiri ile birleşmcz, burada açıklığı yukarıya bakan, V şek kıkırdak arasındaki açı daralır, buna bağlı olarak ses
linde bir çentik ortaya ç ıkar. Bu çentiğc tiroid çeııtiği adı kıvrımlarının uzu nluğu ve gerginliği artar, kalınlığı aza lır.
verilir. Laminalarm arka kenannda yukarıya ve aşağıya
doğru uzanan iki çift çı kın tı vardır. Bunlardan yukarıya
• Ses teli ııeyn vokol kaTTI olarak isimlendirilen yapı. aslında bir
mukoza kıvrımı olup te/e veya ipe benzememektedir. Bıt nedenle
Vıızışma Adresi: Dr. M. Akif KILIÇ laringolcJjl ve foniaırf lll! flgfli ingilizce litenl/t1rde I'Ocol cord yerine
Kahramaıımarıış Sütçü lma m Üniversitesi vocalfold terimi kıdlnmlmnkuıd11: Bu nedem/c Tiirkçedc. ses teli veya
Tıp Fakültesi K.B.B. Hastalıkları AD vokal kord terimleri yerine. \'OCOI fo/d terimin knrştlıgı olan ses
KAHRAMANMARAŞ
kıvrmıt rerı'tıılnıiı kııllanılmasuıı öneri)oorum
Larenksin Kaslan
Larenksin kasları ekstrensek ve intrensek şeklinde iki
gruba ayrılır.
E kstrensek larenks kasları: Strep kaslar adı da ve-
rilen bu kaslar, larenksi çevre dokulara bağlar ve larenksin
boyundaki pozisyonunu belirler. Lareoksin yukarıya veya
aşağıya doğru hareketi, larenks kıkırdakları arasındaki
açılan ve ses kıvrımlarının gergioliğini değiştirir. Ayrıca
intreusek kasların düzgün çalışabilnıe.si ekstrensek kaslar
~::'~~t~~::
VOI<ol çıkınll
-. aracılığıyla larenksin boyunda fikse edilmesi gereklidir.
2. Kayma hareketi : Bu hareket krikotiroid kasın pars İnfrahiyoit kaslar: Bu gruba tirohiyoit, sremotiroid,
obliqua bölümünün kas ılınası ile görülür. Krikotiroid eklem sternohiyoit ve omohiyoit kaslar girer. Bu gruptaki kas ların
sublükse olur ve tiroid kı kırdak öne doğru kayar. kasılması ile hiyoit kemik ve larenks aşağıya doğru iner.
Krikoaritenoit eklem: Aritenait kıkırdakların tabanı ile Suprahiyoit ve infrahiyoit .kas ların birlikte koo.rdineli
krikoid lamina arasında yer alır. Aritenait kıkırdağın eklem bir şe kilde kası lınası
larenksi boyunda fıkse eder.
yapan yüzeyi konkav, krikoid kıkırdağın eklem yapan
yiizeyi konvekstir. Bu eklemin, kayma, beşik (eğilme) ve
rotasyon şekl inde üç farklı hareketi vardır:
1. Kayma hareketi: Öne v.eya medyale doğru olabilir.
Tiroaritenoit kasın kas ılınası ile aritenoitler 2 mm kadar öne
kayar ve ses Jovrunları kı salır. interaritenoit kasın kasılınası
ile de aritenoitler mediale kayarak birbirine yaklaşır.
2. Beşik hareketi: Bu hareket de, kayma hareketi gibi
iki farklı doğrultuda görülebi lir. Aritenait kıkırdakl ar
tiroaritenoit kasın kas ılınas.ı i le 30°'lik bir aralıkta öne-
arkaya doğru beşik hareketi yapar. İnteraritenoit kas ın
kast lması ilc de, aritenoitler birbirine yakt aşacak şekilde
mediate doğru bir eğilınc hareketi yapar.
Tr•nwtoı•"•
00lk. 8fheıtıoit
3. Rot.asyon hareketi: Rotasyon hareketi sıras ında "'""'
aritenoitler dikey eksen üzerinde medya! veya lateral rotas-
yon hareketi yapar. Lateral krikoarirenoir kasın kası l ınası
...........
rı.,
®
Şekil 7. [ i ı sesine ait dalga şekl i.
2
@
®
3
®
4
F2
F4
5
Ust ®Üst
dudak
Alt
dudak
dudak Alt
du dak
6
8
olduğunu varsayalım, iki katı olan 240 Hz'lik 1. harmoniğin
şiddeti 54 dB, 480 Hz'lik 3. harmoniğin şiddeti 48 dB olur.
Glottis düzeyindeki sesle ilgili burada bahsedilen özellikler,
ancak ses yolunun fıltreleme özelliğini ortadan kaldıran,
ters filtreleme gibi yöntemlerle gösteri lebilir. Ağızdan 9
çıkan ses, ses yolunun rezonatör etkisi nedeni ile değişik
liğe uğradığı için, akustik özellikleri daha farklıdır.
Rezonatör organların etkisi ile, glottis düzeyinde oluşan
ham sesin bazı harmoniklerinin şiddeti artar, diğerlerinin
10
azalır. Şiddeti artan hannonikler formantlan oluşturur.
Formantlar, konuşma seslerinden vokallerin karakteris-
tiğidir ve her vokalin dört veya beş formantı vardır. Şekil
7'de [ i ] sesine ait dalga şekli, Şekil 8'de ise bu sesin hızlı
Şekil 9. Ses kıvrınılannııı normal vibrasyoıı patemi. Solda frotıtal ke-
Fourier transfonnu (FFT) ile elde edilmiş frekans bileşen ~it, sağda yukandan göriiniinı. Ses kıvrunlan aşağıdan yukanya doğnı
leri, yani haı·monikleri görülmektedir. açılır ve kapanır.
Oktav: Bir müzik terimi olan oktav, sekizli anlamına
gelmektedir. Porte üzerinde herhangi bir nota birinci nota
olarak kabul edilir, tiz tarafa doğru notalar sayılarak çıkılır Seıniton:
Bir oktavlık aralıkta sekiz nota ve bunların
sa, bulunan sekizinci notaya başlangıçtaki notanın oktavı, arasında yedi aralık bulunmaktadır. Bu yedi arahktan beşi
yani sekizlisi adı verilir. Bunun fiziksel karşılığı, ti·ekansın tam, ikisi (mi-fa ve si-do aralıkları) yarımdır. Yani bir oktav
ikiye kallanmasıdır. toplam 12 yarım aralıktan oluşmaktadır. Bu yanın aralığa
seıniton ad.ı verilir. Frekansı t1 olan bir sesle, f.2 olan diğer 3. l;arenksi kuın saatine benzetirsek,.bu hava hareke-
ses arasındaki arahğJ semiton cinsinden hesaplamak için tinin oldu~ bölge, kum saatinin dar·bölgesidir. Kıım sria-
aşağıdaki formül kullanılır: linin geniş bölgelerini ise, aşağıda subglottis ve trakea,
yukarıda supraglottis ve farinks yapar.
n
n>=39.86 x log -
4. Dar bölgeden hızla geçen hava, Bernoulli etkisi ne-
fl
deni ile bu bölgede basıncın düşmesine yol açar. Basıncın
n: senıiıon düşmesi, ses kıvrımJarıru orta hatta çeken bir emme gücü
oluşturur ve glotiis kapanır.
fonasyonla ilgili iki teori ileri sürülmüştür. ,Bunlardan birin- üst kenarlar birleşir. Glottisin kapanması lle subglottik
cisi 1953 yılıoda Russon iarafıı:ı.<lan iJeri sürüJen nörokron- basınç tekrar yükselmeye başlar. Bu şeklide peşpeşe oluşan
aksik teori, diğeri 1958 yılında Van den Berg tarafından gloital siklus say ı sı sesin temel frekansını belirler. Ses
ileri sürülen ıniyoelastik-aerodinamik teoridir. kıvrıın l arının alt kenan üst kenarına ·oranla daha erken açı !ır
ve kapanır. Bu şekilde stroboskopide meqyaldeıı laterale
Nörokxonaksik Teori: Husson, ses kıvnmlannın pasif doğru ilerleyen dalgalar şeklinde görülen dikey doğrultuda
bir açılıp
kapanmadan çok, tiroaritenoid kasın ritmik kent- ki mukoza dalgalan oluşur.
raksiyonları sonucu, aktif bir şekilde açılıp kapandığını
ileri sürmüşse de, bu teori aşağıdaki nedenlerle kabul Bemoulli prensibine göre gazların statik enerjileri ile
gönnemiştir:
kinetik enerjilerinin toplamı sabittir. Eğer gaz molekül-
lerinin hareketi (kinetik enerjisi) artarsa, basıncı (statik en-
1. Tiroaritenoid kasın abctüktör bir fonksiyonu olduğu erjisi) azalır. Uçaklann havada tutan, fonasyon sn:asında ses
gösteriJeınemiştir. kıvnmlarmı birbirine yaklaştıran güç, Bemoulli etkisidir.
Uçağın kanatl arının aerodinamik yap ısı nedeni ile, hava,
2. Kadavra üzerinde yapı lan deneysel çalışmalarda,
kanatların üstünden daha hızlı geçer ve buradaki basıncm
ses kıvnınlarının
subglottik hava akımı ile titreşerek ses
azatınasma yol açar. Sonuç olarak kanatlar ve uçak havada
o luşturabildiği gösterilmiştir.
yükselir. Fonasyon sırasında glottisten hızla geçen, hava da,
3. Ses kıvnmlarının tek veya çift taraflı paralizilerinde bu bölgede basınc ın azalmas ına ve ses kıvrıınlanmn bir-
bile ses oluşturma yetenekleri devam etmektedi r. birine yaklaşmas ın a yol. açar.
4. Ses kıvrımlan, tekiirren laringeal sinirio ileti hızın
dan çok daha yüksek hızlarda titreşim yapabilmektedir. Sesin özellikleri
Sesin perde, şiddet, kalite ve rezonaıı s şeklinde dört
Miyoela sti k-Aerodinaınik Teori: Van den Berg
özell iği vardır:
tarafından i.leri sürülen bu teoriye göre, ses kwnnılarımn
periyodik olarak açılması ve kapanması, bu yapının kütlesi 1. Perde (frekans): Perde, sesin inceli ği veya kalın
ve gerginl iği ile ekspirium sırasında dışarıya verilen ha- lığını bildiren algı sal bir terimdir. İki perde arasındaki ar-
vanın oluşturduğu aerodinamik güçlerin etkileşimi sonucu alık, semiton olarak ifade edilir. Perdenin fiziksel karşılı ğı
oluşur. Miyoelastik-aerodinamik teoriyi daha detaylı olarak frekanstır. İnsan sesinin frekansı denince, ses kıvrımlarının
ele alırsak : bir saniyedeki titreşim sayısına eşit olan teınel fı:ekans an~
laş ıhr. Bu titreşinı sayısı, şarkı söylerken büyük değişiklik
1. Ses kıvnmları addüksiyonla orta hatta gelir, gergin
ler gösterir. Konuşma sırasında ise değişikJik miktan çok
bir şekilde o noktada dunır.
daha azdır. Konuşma sesi ortalama temel frekansı erkek-
2. Glottis kapalı olduğu için akciğerlerden gelen hava, lerde 125 Hz, kad ın larda 215 Hz civarındadır.
subglottik basıncın artmasına neden olur. Subglottik bas ınç 2. Şiddet: Ses şiddetinin birimi dB'dir. İnsan sesinin.
ses kıvnmlarının gerginliğioi yenecek düzeye geldiğinde ş iddeti,ses düzey ölçeri ile ölçüldüğünde dB(A) şekJinde
ses kıvrımlan açı lır, az bir miktarda hava yukarıya, supra- gösterilir. Şiddetin aJgısaJ karşılığı olan gü.rlük, pratikte
glottise geçer. perde teriminde ol duğu gibi sık kullanıJınamaktadır.
3. Kalite: Solunum organlan ile ses k ıvrımlannın olarak perde incel ir. Ayrıcanefesli enstrümaniardakine ben-
uyum içinde çalışmasL ve bunun sonucu olarak, ses kıvrım zer bir şeki lde, subglottik basıncın artması da ses perdesini
lan nın supraglottik bölgede hava türbU lansına meydan ver- inceltir.
meyecek şekilde, eşit aralıkl arla, d üzgün bir şekilde
Ses şiddeti, subglottik basıncın ve glottik direncin art-
titreşnıes id ir . Anormal ses kalitesinin algısal karşılığı, ses
ması ilc artar. Konuşma veya şarkı söyleme sırasında ses
kısıklığı (hoarseness), ses düzensizli~i (roughness) ve
şiddetinin sabit kalması için subglottik basıncın sabit ol-
solukluluk (brcathiness), fiziksel karşılı ğ ı ise, frekans
mas ı gerekir. Hirano (2)'ya göre, intrcnsek laringeal kaslar-
pertürbasyonu Uitter), amplitüt pertürbasyonu (shiınıner),
HNR ( 1-fıırmoni k 1 Noise Ratio). NNE (Norınali zed Noise la solunum kas l arımn, sesin perdesi ve şiddeti üzerindeki
etkisi Tablo l'dc görülmektedir.
Encrgy) gibi a kustik parametre değerlerinin nonnalden
yü ksek ol mas ıdır.
Ses genişliği ve rcjisterlcr
4. Rczonans: Glottis düzeyinde oluşan ses, farinks,
ağız, bunın gibi boşluklarda, bu boşlukların hacmine ve du-
Bir kişinin çıkarabildiği en kalın sesle ve en ince ses
varlarının gergin liğine göre deği şime uğrar. Du değişimin arasında kalan aralığa ses aralığı (ses ranjı) adı verilir.
iki boyutu vardır. Birinci boyutta, rezonatör organların şek Müziktc kullanılabilecek kalitedeki seslerden oluşan
line göre bazı frekans bölgelerinde ses şiddeti artarak, müziksel ses aralığl, kişinin çıkarabi ldiği her kalitedeki
voka ll criıı akustik karakteristiği olan formantlar ol uşur. Bu seslerden ol uşan fLziksel ses aralığından biraz daha dardır.
boyut konu şma ilc ilgilidir. İkinci boyutta ise sesin kişiliği, Şarkıc ıl a r için genellikle 2-2 Yı okı.avl ık bir ses aralığının
kime ait o lduğu belirlenir. Konuşma seslerini etkilemeye- yeterli ol duğu kabul edilir. Ses aralığınıı göre, erkek sesler
cek diizcydc ııazal rezonans azlığı veya fazl alı ğı, efemine bas, barilon, tenor, kadın sesler soprano, ınezıosoprano ve
erkek scsi, bebek sesine benzeyen kad ın scsi, rczonansın ik- alto (kontrallo) şeklinde sınıflandırılmaktadır. Fakat bu,
inci boyutunu ilgilendiren bozukluklard ır. yalnızca şark ıcılar üzerinde uygulanması gereken bir
sını Oandımıa şeklidir.
Ses Perdesi ve Şidd etinin Belirlenmesi Ses kıvrıınları, farklı frekanslarda farklı titreşim
Konuşma sırasında intrensck larenks kaslarının kasıl örneği gösterir. Ses aralığL içinde, aynı titre~im örneği ile
ması ilc sesin perdesi, şiddeti ve kalitesi de~işir. Telli bir aynı kalitede ç ı kanlan seslerin oluş turduğu gruba rcjister
müzik enstrümanında, telin uzunluğunun ve kalınlığımn adı verilir. Herkes tarafından kabul gören bir rejister
azalm ası , gerginl i ği nin artması ile üretilen sesin perdesi in- sınrtl a ndırması yoktur. Dahası, bir s ınıfl andırmada belirli
cclir, di ğer bir deyimle frekansı artar. Insan scsinde ise, ses bir rejistcri ifade etmek amacıyl a kullanılan bir tcri nı , diğer
kı vrınılannııı u zunluğu ile perde arasındaki ili şki telli ens- bir s ııııfiand ınnada başka bir rojister için kullanılabi lınekte
trümaniardakine benzemez. Burada parudoksal bir durum ve bu dui1Jnı karışıklığı daha da artırmaktadır.
söz konusudur, ses kıvrınılarının uzun luğu arttıkça perde
incel ir. Gerçekte, fizik kuralları ile ilgili bir uyumsuzluk söz Ses kıvrıınlarının fo nasyon sırasındaki davranış şek
konusu değildir. insanda ses perdesinin kontrolü, ses line göre genel olarak üç farklı rojisterden bahsedilir.
kıvrımlarının uzunluğu dışımia kalan faktörlerle olmak- Bunlar, kalından ineeye doğru, cızını (nabız) rejisteri,
tadır. Moda! rejisterde ses perdesini belirleyen, ses kıvrım moda! (normal) rejister ve falsetto rcjisteridir. Rejisterlerin
larının gcrginliği ve titreşen kenarın kalınlığı dır. sınırlarında üst üste birnneler olsa da, her rejisterin kendine
Krikotiroid kasın kas ılması, suprahiyoid kasların kasılması has frekans bölgesi vardır.
na bağlı larcnksin yukanya doğru yer değiştirmesi ses
kıvrınılarının gcrgin liğini artırır, kalın lı ğ ını aza l tır ve sonuç C ı zırtı (nabız) rejisteri: Frekans ı en düşük olan ses re-
jisteridir. Ses kıvrınılannın, hava kabarc ı klarının geçmesine
izin gerecek ölçüde gevşek olması sonucunda elde edilir.
Frekans aralı~ı, yaklaşık olarak 25-80 Hz arasındadır.
Tablo 1. Hirano (2)'ya göre, larinks ve solunum kasları nın, Moda! (nonnal) rejister: Şarkı ve konuşma seslerinin
sesin temel frekansı ve şiddeti üzerine etkisi (++: Önemli bulunduğu nonnal rejisterdir. Ses kıvrımlan bütün uzun-
derecede,+: Kısmen,±: Bazen,-: Katkı yok)
luğu ile titreşime katLILr. Sesin frekansı ses kıvnmlannm
uzunluğu, kalınlığı ve gerginliği ile belirlenir. Frekans ar-
Temel Frekans ŞitldeL
alığı yaklaşık olarak, erkeklerde 75-450 Hz, kadınlarda
Moda! Falsetto Modol l'alsctto 130-520 1-17. aras ındudır.
Kas Rejister Rejisıcri Rcjistcr Rcjistcri
Krikoıimiı
Falsctto rcjis tcri: Ses kıvrımlan ileri derecede gergin
++ +
Voknl + ± olu p, buna baglı olarak titreşen keııarııı dikey kalınlı ğı son
Laı . KrikoAıiıenoiı + ± derece ı:ıza lınışıır. Moda! rejisıerdckinin aksine, ses kıvrıın
inıcroriıcnoiı ± ± lannın tamamı değil, sadece ineelen kenar k ısmı tilreşim
Posı. Kıikoanıcııoiı ±
Solunum Knsları
yapar. Frekans aralığı yaklaşık olarak, e rkeklerde 275-620
1. ++
Hz, kadınlarda 490- 1130 Hz arasındadır (3).
Fonasyona başlamadan hemen önce, ses kıvrı ınlarının önce ekspiratuvar hava akımı başlar,
yani addi.iksiyon hava
birbirine yaklaşmasına vokal atak adı verilir. Vokal atak üç akımı başladıktan sonra olur. Bunun sonucu olarak fonasy-
farklı şeki lde olabilir: on başlamadan hemen ö nce [ h ] sesine benzeyen kısa bir
solukluluk sesi duyulur.
I . Sert atak: Fonasyon başlamadan önce ses kıvrımlan
orta hatta gelir ve glouis kapanı r. Daha sonra subglottik
- -- - -- - KAYNAKLAR - -- - -- -
basınç yükselir ve fonasyon başlar. Bu SLrada glottal stop
1. Hirano M. Clinical Examination ofVoice. Viyana: Springer-Vcrlag:
ad ı verilen bir patlama sesi duyulur. Laringcal hiper-
! 981.
fonksiyon durumlarında görülür.
2. HirıınoM. Vocal mechanisms in singing: Laryngological and phoııi
2. Yumuşak atak: Ses kıvrımları birbirine temas atric aspccts. J Voice 1988; 2: 51-69.
etmede n heme n önce ckspiratuar hava akımı başlar. 3. Baken RJ. An overvicw of laryngeal fı.ıocıion for vo icc production.
Fonasyon, glottal stop olmakstzııı düzgün bir şekilde In: Sataloff RT. cd. Professional Voice: The Scicnce and Art of
olur. Clinical Care. New-York: Ravcn Press; 1991.