You are on page 1of 9

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/259102143

Larenksin fonksiyonel anatomisi ve ses fizyolojisi

Article · January 2002

CITATIONS READS

18 7,731

1 author:

Mehmet Akif KILIÇ


Istanbul Medeniyet University
65 PUBLICATIONS   830 CITATIONS   

SEE PROFILE

Some of the authors of this publication are also working on these related projects:

Reliability and Validity of the Turkish Version of the Voice-Related Quality of Life Measure Article Influence of the macroscopic features of vocal fold polyps on the
quality of voice: A retrospective review of 101 cases View project

Voice Analysis View project

All content following this page was uploaded by Mehmet Akif KILIÇ on 27 May 2014.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


Larenksin Fonksiyonel Anatomisi ve Ses Fizyolojisi
M. AkifKJLlÇ*

• Yrd.DoçDr.• Knhramanmar:ış Suıçü lmaın Üniversitesi Tıp Fııkiilıesi K.B.B. llasınlıklan AD. KAllRAMANMARAŞ

Larenksin Fonksiyonel Anatomisi uzanana üst komu, aşağıya uzanana alt komu adı verilir. Alt
Larenks, solunum ve koruma fonksiyonlan gibi hayati komular krikoid hlırdakla ekleın yapar.
fonksiyonların yanısıra, fonasyon fonksiyonu ile de sözlü Krikoid kıkJidak : Yüzük şekl i nde yuvarlak bir kıkır­
i letişimde görev alan, çok fon ksiyonlu bir o rgandır. daktır.Daba enli olan arka k1soıına krikoid lam ina, dar olan
Lareıtksin çatısı kıkırdaklarla
bu kıkırdaklan birbirine ön kısmına ise krikoid ark adı verilir. Her iki yanda ark ile
laminanın birleştiği yerde krikotiroid ekleme ait cklern
ve çevre dokulara bağlayan membranlar ve bağlardan oluş­
maktadır. Çat ı dışında, iç ve dış kaslarla, larenksiu iç
yüzeyi, laminanın arka ortasında yer alan çentiğiıı her iki
yanında da krikoaritcnoit ek leme ait eklem yüzeyi bulunur.
yüzünü örten ve ventrildHer bant ve ses kıvrımı denilen
kıvnrnlan oluşturan mukoza da üzerinde durulması gereken Aritenoi ı kılurdak : Fonksiyon açısından en önemli
diğer anatomik yapı lardır. kıkırdaktır. Tepesi yuka rıda , tabanı aşağıda üç yüzeyli bir
piramit şeld ındedi r. Tabanı krikoidiıı laıuiuası , tepesi kor-
Larenksin Çatısı nikiltat kıkırdakla cldcm yapar. Tabandan öne doğru uzanan
çıkıntıya vokal çıkıntı adı verilir, buraya vokal ligaman ve
Lareliksin Kıkırdakları:
vokal kas yapışır. Laterale doğru uzanan çıkıntıya ise kas
Larenks, üçü tek, üçü çift olmak üzere dokuz kıkır­ çıkınııs ı adı verilir ve buraya postc rior ve laıerııl arit.enoit
daktan oluş maktadır. Bunlardan tiroid, krikoid ve epiglot kas lar yapı şır.
kı kırdaklar tck, ariteooit, komikülat ve kuneiform kıkırdak­
lar çifttir. Tiroid ve krikoid kıkırdaklarla aritenait kıkır­ Epigloı kıkırdak: ince, yaprak şek linde bir kıkırdak:tır.
dağın büyük bir kısmı, biyalen kıkırdaktan o luşmaktad ır ve
Fonasyon fonksiyonunda rolü yoktur.
bu kıkırdaklnr 25 yaşından itibaren ossifıye olmaya baş lar. Korni külat ve l<uneifonn kıkırdııklar: Ariepigtotik
Korııikü l at, kuneiforıu, cpiglot kıkırdakl arl a aritena it kıkır­ kıvrıın içinde yer alan bu kıl<ırdaklardaıı komikülat kıkır­
dağın apeksi ise elastik kı kırdaktan oluşmakta olup ossi fiye dak, aritenoidin apeksi ile eklem yapar.
olmaz (Şeki l 1).
Lareniesin Eklemleri:
Tiroid kıkırdak: Larenks kıkırdakları içinde en büyüğü Lareııkste iki çift sinovyal e klem. vardır, bunlar
olan bu kıkırdak , dörtgen şeklinde iki laminadan oluşmak­ krikotiroid ve krikoarite noit eklcmlerdir.
tadır. Laminnların ön kcnarı, orta hat üzerinde erkeklerde
Krikotiroid eklem: Krikoıd kıkırdakla tiroid lukır­
90°'lik, kadınlarda 12000 lik bir açı ile birleşir. Erkeklerde bu
dağın alt kornusu arasındaki bu eklemin esas hareketi,
aç ının dar o lması lareııksin boyunda çık ıntı yapmasına
(Adem elnıası ) ve daha önemlisi ses kıvrıınlan*'nın daha tiroid kıkırdağııı ratasyon ve kayma hareketidir:
uzun olmasın a ve buna bağlı olarak ses perdesinin daha 1. Ratasyon ha reketi : Krikotiroid kasın pnrs recta
kalın olmasına yol açar. Laminalann ön kenannın üst kısm ı bölümünün kasılınası ile olur. Tiroid kıkırdakla krikoid
birbiri ile birleşmcz, burada açıklığı yukarıya bakan, V şek­ kıkırdak arasındaki açı daralır, buna bağlı olarak ses
linde bir çentik ortaya ç ıkar. Bu çentiğc tiroid çeııtiği adı kıvrımlarının uzu nluğu ve gerginliği artar, kalınlığı aza lır.
verilir. Laminalarm arka kenannda yukarıya ve aşağıya
doğru uzanan iki çift çı kın tı vardır. Bunlardan yukarıya

• Ses teli ııeyn vokol kaTTI olarak isimlendirilen yapı. aslında bir
mukoza kıvrımı olup te/e veya ipe benzememektedir. Bıt nedenle
Vıızışma Adresi: Dr. M. Akif KILIÇ laringolcJjl ve foniaırf lll! flgfli ingilizce litenl/t1rde I'Ocol cord yerine
Kahramaıımarıış Sütçü lma m Üniversitesi vocalfold terimi kıdlnmlmnkuıd11: Bu nedem/c Tiirkçedc. ses teli veya
Tıp Fakültesi K.B.B. Hastalıkları AD vokal kord terimleri yerine. \'OCOI fo/d terimin knrştlıgı olan ses
KAHRAMANMARAŞ
kıvrmıt rerı'tıılnıiı kııllanılmasuıı öneri)oorum

T Klin J E N T 2002, 2 (S) ı


M. AkifKILIÇ LARENKSIN FONKSIYONEL ANATOM1SI VE SES FIZYOLOJISI

hareket eder. Bu hareketler sonucunda, ses kıvrımlan bir-


birine yaktaşır veya uzaklaşır.
Laretıksitı Liganıatı/arı ve Membran/arı:
Ligaman ve membranların bir k1sroı tirohiyoit mem-
bran ve krikotrakeal ligaman gibi ekstrensektir, laren.ksi
çevre dokulara bağlar. Bir kısmı- da kı.ıadrangül er membran,
krikotiroid ligaman (conus elasticus) gibi intrensektir,
tamamı larcuksin içinde kalır. Krikoti roid ligarnanın önde
t'iroid kıkırdakla, arkada aritenoidin vokal çıkıotısı arasında
yer alan üst kenan, vokal ligaman ad ını alır.

Larenksin Kaslan
Larenksin kasları ekstrensek ve intrensek şeklinde iki
gruba ayrılır.
E kstrensek larenks kasları: Strep kaslar adı da ve-
rilen bu kaslar, larenksi çevre dokulara bağlar ve larenksin
boyundaki pozisyonunu belirler. Lareoksin yukarıya veya
aşağıya doğru hareketi, larenks kıkırdakları arasındaki
açılan ve ses kıvrımlarının gergioliğini değiştirir. Ayrıca
intreusek kasların düzgün çalışabilnıe.si ekstrensek kaslar
~::'~~t~~::
VOI<ol çıkınll
-. aracılığıyla larenksin boyunda fikse edilmesi gereklidir.

Kosç.loMıst Ekstrensek larenks kaslan, suprahiyoit ve infrahiyoit


Vo~oı ~gııman ... - ... - ..... ..,
Kr!kodrOII igamen
olmak üzere iki grupta incelenir:
Krixoıt kıkııoak
Tr•~·· ___.,................ Suprahiyoit kaslar: Bu gruba digastrik, ınilohiyoit, ge-
niobiyoit ve stilobiyoit kaslar girer. Digastrik kasın arka
Şekli ı. Larirıksin çatısı. karnı ve stilohiyoit kasın kasılması ile hiyoit kemik ve
larenks yukarı arkaya, digastrik kasm ön karnı, ıni.lohiyoi t
ve geniohiyoit kasın kası lınası ile hiyoit kemik ve Jarenks
y ukarı öne doğru hareket eder.

2. Kayma hareketi : Bu hareket krikotiroid kasın pars İnfrahiyoit kaslar: Bu gruba tirohiyoit, sremotiroid,
obliqua bölümünün kas ılınası ile görülür. Krikotiroid eklem sternohiyoit ve omohiyoit kaslar girer. Bu gruptaki kas ların
sublükse olur ve tiroid kı kırdak öne doğru kayar. kasılması ile hiyoit kemik ve larenks aşağıya doğru iner.

Krikoaritenoit eklem: Aritenait kıkırdakların tabanı ile Suprahiyoit ve infrahiyoit .kas ların birlikte koo.rdineli
krikoid lamina arasında yer alır. Aritenait kıkırdağın eklem bir şe kilde kası lınası
larenksi boyunda fıkse eder.
yapan yüzeyi konkav, krikoid kıkırdağın eklem yapan
yiizeyi konvekstir. Bu eklemin, kayma, beşik (eğilme) ve
rotasyon şekl inde üç farklı hareketi vardır:
1. Kayma hareketi: Öne v.eya medyale doğru olabilir.
Tiroaritenoit kasın kas ılınası ile aritenoitler 2 mm kadar öne
kayar ve ses Jovrunları kı salır. interaritenoit kasın kasılınası
ile de aritenoitler mediale kayarak birbirine yaklaşır.
2. Beşik hareketi: Bu hareket de, kayma hareketi gibi
iki farklı doğrultuda görülebi lir. Aritenait kıkırdakl ar
tiroaritenoit kasın kas ılınas.ı i le 30°'lik bir aralıkta öne-
arkaya doğru beşik hareketi yapar. İnteraritenoit kas ın
kast lması ilc de, aritenoitler birbirine yakt aşacak şekilde
mediate doğru bir eğilınc hareketi yapar.
Tr•nwtoı•"•
00lk. 8fheıtıoit
3. Rot.asyon hareketi: Rotasyon hareketi sıras ında "'""'
aritenoitler dikey eksen üzerinde medya! veya lateral rotas-
yon hareketi yapar. Lateral krikoarirenoir kasın kası l ınası
...........
rı.,

ile aritenoitler vokal çı kıntı lar birbirine yakinşacak şekilde


(ınedyal rotasyon), posterior krikoaritenoit kas ın kas tlması
ile de birbirinden uzaklaşacak şek ilde (lateral ro tasyorı) Şekil 2. Larinksin intrerısek kas lan.

2 T Klin K B B 2002, 2 (S)


LARENKSIN f'ONKSI YONI:L ANATOMISI VE SES FIZYOLOJISI M. Ak.ifKILIÇ

dak birbirinden uzaklaşır, sonuç olarak ses kıvrımları uzar


ve gerilir. Krikotiroid kasın ses perdesinin ve şiddetinin
kontrolünde önemli bir rolü vardır. Bu kas ın kası l ınası ses
perdesini inecltir, diğer bir deyinı l e frekansını yükseltir
(Şek i l 3, D).
B
4. Ses kıvrımını gevşetcn kaslar: Ses kıvrımlarını
gevşeten temel kas, tiroaritenoid kasıır. Bu kas tiroid kıkır­
dağın arka yüzünde on a hattın hemen yanından aritcnoid
kı kırda~ın ön-yan yüzüne uzanı r. Bu kasa ait bazı lifler
vokal l igaman ı n hemen a ltında seyrederek ariıenoidin
vokal çıkmtısına yap ı şır, kasın bu bölümüne vokal kas adı
verilir. Tiroaritenoid kası o kas ı lnıas ı ile aritenoidler öne
Şekil 3. lnırensck lnrinks kaslan ve ses kıvrımlıınnın hareketi. A, pos-
doğnı hareket eder ve ses kıvrımları kısal ıp kalınlaşır. Bu
ıerior krikoariıcnoiı! kas: 13, lateral krikoariıcnoiı kas; C, inıeraritenoit
kas; D, krikoıiroi ı kas; E, ıiroari ıenoiı kas. s ırada, gövde (vokal kas) tabakasın ın sertliği artarken, örtü
(epitel ve Reinke boşluğu) ve geçiş tabak as ı (vokal liga-
nıan) gcvşer. Bu ol ayın fi zyoloj ik sonucu, ses perdesinin
kalı nlaşnıas ı, yani temel frekaos ın dü~mcsidir (Şekil 3, E).
lntrensck lıırenks kasla rı : Larenks fonksiyonların­
dan birinci derecede sorumlu olan ka sl ardır (Şekil 2). İn­
trcnsek kaslardan krikotiroid kas, vagusun süperior r.~ı renksiıı Mııkoı.ı:ısa ve Kavraml a rı
laringcal dalı ilc, bunun dışındaki kaslar inle rior (rekürreıı) Larenksin iç yüzünü örten mukoza üzerinde, ventri-
laringcal da lı ile innerve edilir. lntrcnsck larcnks kas ları küler bant (ya lanc ı ses kı vrınıı) ve ses kı v rıını adı verilen
fonksiyan ları na göre dört gruba ayrı l a rak incelenebilir: iki çift k ıvnın vardı r. Bu kı vn m lar, frontal kesitte kum saati
şek l i nde görülen larenksin, kum saatinin dar kısmına
1. Abclüktör kas lar: Ses kı vrı mlarının esas abdüktörü
posterior krikoaritcnoit kast ı r. Krikoid lam inan ın arka karşı l ı k gelen bölgesini oluşturur. larenksin bu yapısı, ses
fızyol oj isi aç ı sından çok önemlidir.
yüzünden yu ka rıya ve d ış yana doğru uzanarak aritenoidin
kas çı kıntıs ına yapış ır. Bu kas ı n kas ı lına sı ile aritenoitler, larenks mukozas ı , ses kı vnm l arının titreşen kenan
vokal ç ık ıntılar birbirinden uzaklaşacak şeki l de rolasyon dışında solunum yolundaki diğer organlarda olduğu gibi
hareketi yapar. Glottis açı lır, ses kıv rıınları birbirinden uza- ınüköz salgı bczi içeren, titrck tüylü silendirik epitel şek­
klaşır, uzar ve gcrgi nlcşir (Şek i l 3, A). lindedir. Ses kı vrınılarının titreşen serbest kenarlarını örten
2. Adelüktör kaslar: Fonasyon veya koruma fonksi- mukoza ise, travmaya daha dayanıklı olan çok katlı yassı
yonu amacıyla ses k ıvrıml a rını birbiri ne yaklaştıran epitel şeklinded i r ve sal gı bezi içcrmcz.
kast ardır. Ses k ıvrıınla rı histolojik olarak mukoza ve kas
a) lateral krikoaritenoit kas: En önemli addüktördür. uoku:;unc.lan ol uşma ktadı r. Mukoza, epitel ve lamina prop-
Krikoid k ıkı rciağın yan yüzeyi ile aritenoidi n kas çıkıntısı ria şeklinde ikiye ayrılır. Lamina p:-opria da dıştan içe
arasında yer alan bu kas ın kas ı lması ile ariıe noitler rotas- doğru yüzeyel, ara ve deri n olmak iızere üç tabaka şek­
yon yııpar ve vokal ç ıkıntılar birbirine yaklaşı r. Sonuç lindedir. Yüzeyel tabaka çok az miktarda elastik ve kollajen
olarak nıcmbranöz glottis kapanır, ses k ı vrımları uzar ve liflcrlc çok az sayıda fıbrob l ası içeren ge vşek bir dokudan
ge rgiııleşi r (Şekil 3, B). ibarettir. Du tabaka Reink.c boş lu ğu olarak da bilinir.
b) lnıeraritenoit kas: Transvers aritenc il ve oblik Ortadaki ara tabaka daha fazla sayıda fıbrob lasl içerir ve
elastik liflerden zengindir. En alttaki derin tabaka ise kolla-
aritcnoiı olmak üzere iki parçası va rdı r. Transvers aritennit
kas bir aritcnoidin lateral kenanndan karşı aritenoidin late- jen li nerden o luşur ve fibroblastlardan :t.engin bir yapıya
ral k ena rına, oblik aritcnoit kas ise bir aritcnoidin tabanın­ sahiptir. Ses k ı vrınıların ın en içte kalan tabakas ı ise vokal
kastan o l uşan kas tabakası dır. Lamina proprianm ara ve de-
dan karşı aritcnoidin apeksine uzanır. Bu kas la rın kası lması
ile aritenoitler, birbirine yaklaştırır, kartilajinöz glottis ka- rin tabakasında bol miktarda bulunan fibroblastlar, skar
panır (Şekil 3, C).
oluşumunda n sonımludur. Kist, polip gibi lezyonlarm ek-
sizyonu sıras ında bu tabakatann travmatize o lması , fonas-
3. Ses kı vrım ın ı geren km;lar: Bu grupta sadece yon fon ksiyonunu bozabilecek skar oluşunı l arına yol aça-
krikotiroid kas v~ırdır. Obi ik (pars obliqua) ve duz (pars rec- bilir.
ta) olmak üzere iki parçası va rdı r. Obi ik pArça, alt korounun
ön yüzü ile krikoid arkının lateral yüzeyi arasmda uzanır. Hirano'ya göre, ses kıvnml arı histolojik olarak epitel,
Kasın bu bölümünün kası lınası krikotiroid eklernde sublük- lamina proprian ın yüzeyel, ara ve derin taba ka ları , kas
sasyona neden olur. Düz parça ise daha dik bir seyir izler, tabakası şeklinde beş tabakadan o luşsa da, fonksiyonel açı­
tiroid la rninası ilc krikoid a rkı aras ın da yer alır. Bu dan bu tabalen sayıs ı üçtür (Şe ki l 4):
bölümün kası lınas ı ilc ıiro id kıkırdak öne doğru eğilerek 1. Örtü: Epitel ve lamina proprianın yüzeyel tabakası
krikoid kık ırdağa yak laş ı r, iiroid kıkırdakla aritenoid kıkır- (Reinke boş luğu)'ndan o luşur.

TK lin J E N T 2002, 2 (S)


3
M. Akif KILIÇ LARENKSIN FONKSIYONEL ANATOM ISI VE SES FiZYOLOJiSI

unuın yolları ; vibratör görevini ses kıv rı nıları; rezonatör


MUKOZA
görev ini ise supraglottik larenks, larinks, ağız (vestibül
dahil) ve burun boş l uğu görür.

Ses fiziği ilc ilgili Temel Kavra mlar


Ses tizyolojisine g irmeden önce sesle ilgili bazı fizik
kavramlardan balısedi l mesi yararlı olacaktır. Ses, havada ve
diğer ortamlarda sık ı şma-seyrel me dalgalan şek l inde iler-

Golille { VOKAL KAS


ler. S ıkışma, basınçtaki artışı , seyrclınc ise azalmayı gös-
teri r. Sesler, da lga örneği ni n tekrar edip et memesine göre,
Ccnıs etaslcus
( 1) periyodik sesler ve (2) aperiyodik sesle r şeklinde ikiye
ayrılır. Gürüllü sesleri aperiyodik seslerdir. Diyapazon sesi,
insan sesi gibi sesler periyocliktir, aynı da lga örneği tekrar
eder. Bir saniyede içinde tekrar eden dalga örneği sayı sı, o
Şekil 4. Ses k ı vrıınınııı histolojik yapısı.
sesin He rtz (Hz) c insinden frekansı nı verir.
Diyapa7.oıı scsi g ibi saf ton, ya ni te k frekansı olan ses-
lerin dalga şekli , sinüs eğrisi şeklindedir (Şekil 5). Fakat,
2. Geçiş bölgesi: Lamina p roprianm ara ve derin
insan sesi ba~ta olmak üzere doğadaki seslerin çoğu, tek
tabakal arından o lu ~ ur. Bu iki tabaka vokal ligamanı oluştu ­
frekansl ı o lm ayıp farklı frekans ve şid detteki pek çok sesin
rur.
bir araya gelmesi ile oluşmaktadır. G lotıi s d üzeyinde oluşan
3. Gövde: Bu tabak ayı vokal kas oluşturur. ses, bir temel frekans ile bu temel frckansı n lıarmonik adı
verilen katlarınd an o luşmaktadır (Şekil 6). Örneğin, temel
Fonasyon sı rasmda örtü tabakasının gövde üzerinde
frekans 120 Hz ise, lıarınoni kler 240, 360, 480, 600 Hz ...
kayması ilc muko7.a da lgaları o lu şur. Mukoza dalgaları o l-
şek l inde o lur. I3u frekans b ileşenleri arasında, ş iddeti en
madan titreşim ve fonasyon da o lmaz.
y üksek o lan, temel frekansttr. Frekans ın her ikiye katlan-
Ses kıvrımlarının uzunluğu , erkeklerde yaklaş ık 17-20 ınasında, diğer bir deyimle oktav başına, ses şiddeti 6 dB
ının, kadınlarda 12-17 mm olup önde ıncınbranöz ve arka- azalır. Aynı örnekte ıcınci frekansın şiddetinin 60 dB
da kartjlaji nöz olmak üzere iki bölüme ayrılır. Her iki
bölüm arası ndaki smır aritenoid kıkırdakları n vokal çıkın­
lılarının tepesinden geçen transvers ç izgidir. Meınbran öz
bölüm, fonasyon sırasında esas titreş im yapan bölgedir ve
ses kıvrımlarının 2/3 ön kısmını ol uştunır. Kartilajinöz
bölüm ise ses kıvrım larının 1/3 arka kısmını oluşturur,
fonasyon s ırasında titreş i m yapmaz. Glottisin, meınbranöz
bölümle r arasında kalan kısmına ante rior gloıtis veya fonat-
uar glottis, karıilajinöz bölümler arasında kalan kısmına da
posterior g lottis veya respiratuar gl oıti s adı verilir.
Ses kıvrımlarıııın yukarıs mda yer a lan vcntriküler ban t Şekil S. Multispccch {Kay Eleınetrics, Model 3700) programı ik
da deni len yo l ancı ses kıvrımlarırıın norma lde fonasyonla il- üretilm iş. frcknnsı100 ll z olaıı saf sese ait dalga şekli.
gisi yoktur. Iliperfonksiyonel dis foni lerde intrensek larenks
kaslanndaki gerginliğe bağl ı olarak birbirine yaklaşır ve
ventriküler fonasyon adı verilen ses problemine yol açabilir.
o
Ses F izyolojis i Azalma: 6 dB 1 oktav
-6
Ses kelimesi ilc birbirinden fa rklı iki şey anlaıılınak­
tadır, (1) konuşma sesinin ham maddesi (ingilizce karşılığı , ın
~ -12
voice) ve ( 2) ku lak tarafından algılanabi l en her türlü Q)
titreşim (ingili7ce karşılığı, sound). Bu bölümde birin- "O
"O -18
cisinin, yani konuşmanın ham maddesi olan sesin nasıl ci).
oluşıuğundan ve o l uşan sesin genel özelliklerinden -24
bahscdileccktir.
Nefesli bir nıilzik e nstrüma n ında ol duğu g ibi, insan
scsinin ol uş umunda da, güç kaynağı, vibrııtör ve rezonatör
gereklidir. Güç kaynağı görevini ekspiratuvar hava alumını Frekans
sağlayan diyafram, abdominal ve torakal kaslar, alt sol-
Şekil 6. Glotıis dilzcyındcki işlenınemiş sesin spcktnııııu.

4 TK lin K 13 B 2002, 2 (S)


LAR P.NKSiN FONKSIYONEL ANATOMİSİ VE SES FİZYOLOJ İSİ M. AkifKILIÇ

®
Şekil 7. [ i ı sesine ait dalga şekl i.
2

@
®
3

®
4

F2
F4

5
Ust ®Üst
dudak
Alt
dudak

dudak Alt
du dak
6

Şekil 8. [ i ı sesine ait hızlı Fourier transformu (FFT). FO, temel 7


fi·ekansı ;
F 1, F2, f3, f4, sırasıyla birinci, ikinci, iiç(incii ve dördüncü
formantları göstermektedir.

8
olduğunu varsayalım, iki katı olan 240 Hz'lik 1. harmoniğin
şiddeti 54 dB, 480 Hz'lik 3. harmoniğin şiddeti 48 dB olur.
Glottis düzeyindeki sesle ilgili burada bahsedilen özellikler,
ancak ses yolunun fıltreleme özelliğini ortadan kaldıran,
ters filtreleme gibi yöntemlerle gösteri lebilir. Ağızdan 9
çıkan ses, ses yolunun rezonatör etkisi nedeni ile değişik­
liğe uğradığı için, akustik özellikleri daha farklıdır.
Rezonatör organların etkisi ile, glottis düzeyinde oluşan
ham sesin bazı harmoniklerinin şiddeti artar, diğerlerinin
10
azalır. Şiddeti artan hannonikler formantlan oluşturur.
Formantlar, konuşma seslerinden vokallerin karakteris-
tiğidir ve her vokalin dört veya beş formantı vardır. Şekil
7'de [ i ] sesine ait dalga şekli, Şekil 8'de ise bu sesin hızlı
Şekil 9. Ses kıvrınılannııı normal vibrasyoıı patemi. Solda frotıtal ke-
Fourier transfonnu (FFT) ile elde edilmiş frekans bileşen­ ~it, sağda yukandan göriiniinı. Ses kıvrunlan aşağıdan yukanya doğnı
leri, yani haı·monikleri görülmektedir. açılır ve kapanır.
Oktav: Bir müzik terimi olan oktav, sekizli anlamına
gelmektedir. Porte üzerinde herhangi bir nota birinci nota
olarak kabul edilir, tiz tarafa doğru notalar sayılarak çıkılır­ Seıniton:
Bir oktavlık aralıkta sekiz nota ve bunların
sa, bulunan sekizinci notaya başlangıçtaki notanın oktavı, arasında yedi aralık bulunmaktadır. Bu yedi arahktan beşi
yani sekizlisi adı verilir. Bunun fiziksel karşılığı, ti·ekansın tam, ikisi (mi-fa ve si-do aralıkları) yarımdır. Yani bir oktav
ikiye kallanmasıdır. toplam 12 yarım aralıktan oluşmaktadır. Bu yanın aralığa

T Klin J E N T 2002, 2 (S) s


M. AkifKU.IÇ LARENKSIN FONKSIYONEL ANATOMtSl VE SES FIZYOLOJlSI

seıniton ad.ı verilir. Frekansı t1 olan bir sesle, f.2 olan diğer 3. l;arenksi kuın saatine benzetirsek,.bu hava hareke-
ses arasındaki arahğJ semiton cinsinden hesaplamak için tinin oldu~ bölge, kum saatinin dar·bölgesidir. Kıım sria-
aşağıdaki formül kullanılır: linin geniş bölgelerini ise, aşağıda subglottis ve trakea,
yukarıda supraglottis ve farinks yapar.
n
n>=39.86 x log -
4. Dar bölgeden hızla geçen hava, Bernoulli etkisi ne-
fl
deni ile bu bölgede basıncın düşmesine yol açar. Basıncın
n: senıiıon düşmesi, ses kıvrımJarıru orta hatta çeken bir emme gücü
oluşturur ve glotiis kapanır.

Fonasyon Fizyolojisi 5. Glottisin tekrar kapanmasında Bemoul1i etkisinin


Ses kıvrımlarının titreşimi ile ses ortaya çıkınası olayı ­ yanı sıra, ses k ı vrıınlarınm elastikiyeti ile subglottik
na fonasyon adı verilir. Burada ortaya çıkan ses, vtzıltı sesi basıncın düşmesinin de rolü vardır. Bu şekilde glottisin
şeklinde, anlamı olmayan, ham bir sestir. Bu sesin işlen­ açılıp tekrar kapanması için geçen süreye glottal (vibranı­
mesi ile komışma sesleri oluşur. VokaJier ve konsonaotlar var) siklus adı verilir.
gibi, konuşma seslerinin ol uşıunu ses fızyolojisi nin d ı şında Subglotti.k bası nç arttı kça ses kıvnınlarının
vibratuvar
yer alan ayrı bir inc.e leme konusu olduğundan burada kenarı aşağıdan yukarıya doğru açılmaya başlar. Nihayet
değini lmeyecektir. glottis tamamen açılı r, supraglottik bölgeye doğnı hava
Ferrein, yaklaşık 250 yıl önce, 1746 yıltoda, hayvan- akımı başlar. Bernoui.Ji etkisi, ses kıvrımlannıo elastikiyeti
lar üzerinde yaptığı çalışına sonucunda, sesin ses kıvrıın­ ve subglottik basıncın düşmesi gibi nedenlerle ses kıvrıın­
laruun titreşimi ile oluştuğu kanıtlamıştır. Bugüne kadar, ları tekrar birbirine yaklaşır, önce alt kenarlar, daha sonra

fonasyonla ilgili iki teori ileri sürülmüştür. ,Bunlardan birin- üst kenarlar birleşir. Glottisin kapanması lle subglottik
cisi 1953 yılıoda Russon iarafıı:ı.<lan iJeri sürüJen nörokron- basınç tekrar yükselmeye başlar. Bu şeklide peşpeşe oluşan

aksik teori, diğeri 1958 yılında Van den Berg tarafından gloital siklus say ı sı sesin temel frekansını belirler. Ses
ileri sürülen ıniyoelastik-aerodinamik teoridir. kıvrıın l arının alt kenan üst kenarına ·oranla daha erken açı !ır
ve kapanır. Bu şekilde stroboskopide meqyaldeıı laterale
Nörokxonaksik Teori: Husson, ses kıvnmlannın pasif doğru ilerleyen dalgalar şeklinde görülen dikey doğrultuda­
bir açılıp
kapanmadan çok, tiroaritenoid kasın ritmik kent- ki mukoza dalgalan oluşur.
raksiyonları sonucu, aktif bir şekilde açılıp kapandığını
ileri sürmüşse de, bu teori aşağıdaki nedenlerle kabul Bemoulli prensibine göre gazların statik enerjileri ile
gönnemiştir:
kinetik enerjilerinin toplamı sabittir. Eğer gaz molekül-
lerinin hareketi (kinetik enerjisi) artarsa, basıncı (statik en-
1. Tiroaritenoid kasın abctüktör bir fonksiyonu olduğu erjisi) azalır. Uçaklann havada tutan, fonasyon sn:asında ses
gösteriJeınemiştir. kıvnmlarmı birbirine yaklaştıran güç, Bemoulli etkisidir.
Uçağın kanatl arının aerodinamik yap ısı nedeni ile, hava,
2. Kadavra üzerinde yapı lan deneysel çalışmalarda,
kanatların üstünden daha hızlı geçer ve buradaki basıncm
ses kıvnınlarının
subglottik hava akımı ile titreşerek ses
azatınasma yol açar. Sonuç olarak kanatlar ve uçak havada
o luşturabildiği gösterilmiştir.
yükselir. Fonasyon sırasında glottisten hızla geçen, hava da,
3. Ses kıvnmlarının tek veya çift taraflı paralizilerinde bu bölgede basınc ın azalmas ına ve ses kıvrıınlanmn bir-
bile ses oluşturma yetenekleri devam etmektedi r. birine yaklaşmas ın a yol. açar.
4. Ses kıvrımlan, tekiirren laringeal sinirio ileti hızın­
dan çok daha yüksek hızlarda titreşim yapabilmektedir. Sesin özellikleri
Sesin perde, şiddet, kalite ve rezonaıı s şeklinde dört
Miyoela sti k-Aerodinaınik Teori: Van den Berg
özell iği vardır:
tarafından i.leri sürülen bu teoriye göre, ses kwnnılarımn
periyodik olarak açılması ve kapanması, bu yapının kütlesi 1. Perde (frekans): Perde, sesin inceli ği veya kalın­
ve gerginl iği ile ekspirium sırasında dışarıya verilen ha- lığını bildiren algı sal bir terimdir. İki perde arasındaki ar-
vanın oluşturduğu aerodinamik güçlerin etkileşimi sonucu alık, semiton olarak ifade edilir. Perdenin fiziksel karşılı ğı
oluşur. Miyoelastik-aerodinamik teoriyi daha detaylı olarak frekanstır. İnsan sesinin frekansı denince, ses kıvrımlarının
ele alırsak : bir saniyedeki titreşim sayısına eşit olan teınel fı:ekans an~
laş ıhr. Bu titreşinı sayısı, şarkı söylerken büyük değişiklik­
1. Ses kıvnmları addüksiyonla orta hatta gelir, gergin
ler gösterir. Konuşma sırasında ise değişikJik miktan çok
bir şekilde o noktada dunır.
daha azdır. Konuşma sesi ortalama temel frekansı erkek-
2. Glottis kapalı olduğu için akciğerlerden gelen hava, lerde 125 Hz, kad ın larda 215 Hz civarındadır.
subglottik basıncın artmasına neden olur. Subglottik bas ınç 2. Şiddet: Ses şiddetinin birimi dB'dir. İnsan sesinin.
ses kıvnmlarının gerginliğioi yenecek düzeye geldiğinde ş iddeti,ses düzey ölçeri ile ölçüldüğünde dB(A) şekJinde
ses kıvrımlan açı lır, az bir miktarda hava yukarıya, supra- gösterilir. Şiddetin aJgısaJ karşılığı olan gü.rlük, pratikte
glottise geçer. perde teriminde ol duğu gibi sık kullanıJınamaktadır.

6 T Klin K B B 2002, 2 (S)


LARı~NKS IN FONKSIYONEL ANATOMiSI VE SES FIZVOLOJISI M. AkifKILIÇ

3. Kalite: Solunum organlan ile ses k ıvrımlannın olarak perde incel ir. Ayrıcanefesli enstrümaniardakine ben-
uyum içinde çalışmasL ve bunun sonucu olarak, ses kıvrım­ zer bir şeki lde, subglottik basıncın artması da ses perdesini
lan nın supraglottik bölgede hava türbU lansına meydan ver- inceltir.
meyecek şekilde, eşit aralıkl arla, d üzgün bir şekilde
Ses şiddeti, subglottik basıncın ve glottik direncin art-
titreşnıes id ir . Anormal ses kalitesinin algısal karşılığı, ses
ması ilc artar. Konuşma veya şarkı söyleme sırasında ses
kısıklığı (hoarseness), ses düzensizli~i (roughness) ve
şiddetinin sabit kalması için subglottik basıncın sabit ol-
solukluluk (brcathiness), fiziksel karşılı ğ ı ise, frekans
mas ı gerekir. Hirano (2)'ya göre, intrcnsek laringeal kaslar-
pertürbasyonu Uitter), amplitüt pertürbasyonu (shiınıner),
HNR ( 1-fıırmoni k 1 Noise Ratio). NNE (Norınali zed Noise la solunum kas l arımn, sesin perdesi ve şiddeti üzerindeki
etkisi Tablo l'dc görülmektedir.
Encrgy) gibi a kustik parametre değerlerinin nonnalden
yü ksek ol mas ıdır.
Ses genişliği ve rcjisterlcr
4. Rczonans: Glottis düzeyinde oluşan ses, farinks,
ağız, bunın gibi boşluklarda, bu boşlukların hacmine ve du-
Bir kişinin çıkarabildiği en kalın sesle ve en ince ses
varlarının gergin liğine göre deği şime uğrar. Du değişimin arasında kalan aralığa ses aralığı (ses ranjı) adı verilir.
iki boyutu vardır. Birinci boyutta, rezonatör organların şek­ Müziktc kullanılabilecek kalitedeki seslerden oluşan
line göre bazı frekans bölgelerinde ses şiddeti artarak, müziksel ses aralığl, kişinin çıkarabi ldiği her kalitedeki
voka ll criıı akustik karakteristiği olan formantlar ol uşur. Bu seslerden ol uşan fLziksel ses aralığından biraz daha dardır.
boyut konu şma ilc ilgilidir. İkinci boyutta ise sesin kişiliği, Şarkıc ıl a r için genellikle 2-2 Yı okı.avl ık bir ses aralığının
kime ait o lduğu belirlenir. Konuşma seslerini etkilemeye- yeterli ol duğu kabul edilir. Ses aralığınıı göre, erkek sesler
cek diizcydc ııazal rezonans azlığı veya fazl alı ğı, efemine bas, barilon, tenor, kadın sesler soprano, ınezıosoprano ve
erkek scsi, bebek sesine benzeyen kad ın scsi, rczonansın ik- alto (kontrallo) şeklinde sınıflandırılmaktadır. Fakat bu,
inci boyutunu ilgilendiren bozukluklard ır. yalnızca şark ıcılar üzerinde uygulanması gereken bir
sını Oandımıa şeklidir.
Ses Perdesi ve Şidd etinin Belirlenmesi Ses kıvrıınları, farklı frekanslarda farklı titreşim
Konuşma sırasında intrensck larenks kaslarının kasıl­ örneği gösterir. Ses aralığL içinde, aynı titre~im örneği ile
ması ilc sesin perdesi, şiddeti ve kalitesi de~işir. Telli bir aynı kalitede ç ı kanlan seslerin oluş turduğu gruba rcjister
müzik enstrümanında, telin uzunluğunun ve kalınlığımn adı verilir. Herkes tarafından kabul gören bir rejister
azalm ası , gerginl i ği nin artması ile üretilen sesin perdesi in- sınrtl a ndırması yoktur. Dahası, bir s ınıfl andırmada belirli
cclir, di ğer bir deyimle frekansı artar. Insan scsinde ise, ses bir rejistcri ifade etmek amacıyl a kullanılan bir tcri nı , diğer
kı vrınılannııı u zunluğu ile perde arasındaki ili şki telli ens- bir s ııııfiand ınnada başka bir rojister için kullanılabi lınekte
trümaniardakine benzemez. Burada parudoksal bir durum ve bu dui1Jnı karışıklığı daha da artırmaktadır.
söz konusudur, ses kıvrınılarının uzun luğu arttıkça perde
incel ir. Gerçekte, fizik kuralları ile ilgili bir uyumsuzluk söz Ses kıvrıınlarının fo nasyon sırasındaki davranış şek­
konusu değildir. insanda ses perdesinin kontrolü, ses line göre genel olarak üç farklı rojisterden bahsedilir.
kıvrımlarının uzunluğu dışımia kalan faktörlerle olmak- Bunlar, kalından ineeye doğru, cızını (nabız) rejisteri,
tadır. Moda! rejisterde ses perdesini belirleyen, ses kıvrım­ moda! (normal) rejister ve falsetto rcjisteridir. Rejisterlerin
larının gcrginliği ve titreşen kenarın kalınlığı dır. sınırlarında üst üste birnneler olsa da, her rejisterin kendine
Krikotiroid kasın kas ılması, suprahiyoid kasların kasılması­ has frekans bölgesi vardır.
na bağlı larcnksin yukanya doğru yer değiştirmesi ses
kıvrınılarının gcrgin liğini artırır, kalın lı ğ ını aza l tır ve sonuç C ı zırtı (nabız) rejisteri: Frekans ı en düşük olan ses re-
jisteridir. Ses kıvrınılannın, hava kabarc ı klarının geçmesine
izin gerecek ölçüde gevşek olması sonucunda elde edilir.
Frekans aralı~ı, yaklaşık olarak 25-80 Hz arasındadır.
Tablo 1. Hirano (2)'ya göre, larinks ve solunum kasları nın, Moda! (nonnal) rejister: Şarkı ve konuşma seslerinin
sesin temel frekansı ve şiddeti üzerine etkisi (++: Önemli bulunduğu nonnal rejisterdir. Ses kıvrımlan bütün uzun-
derecede,+: Kısmen,±: Bazen,-: Katkı yok)
luğu ile titreşime katLILr. Sesin frekansı ses kıvnmlannm
uzunluğu, kalınlığı ve gerginliği ile belirlenir. Frekans ar-
Temel Frekans ŞitldeL
alığı yaklaşık olarak, erkeklerde 75-450 Hz, kadınlarda
Moda! Falsetto Modol l'alsctto 130-520 1-17. aras ındudır.
Kas Rejister Rejisıcri Rcjistcr Rcjistcri
Krikoıimiı
Falsctto rcjis tcri: Ses kıvrımlan ileri derecede gergin
++ +
Voknl + ± olu p, buna baglı olarak titreşen keııarııı dikey kalınlı ğı son
Laı . KrikoAıiıenoiı + ± derece ı:ıza lınışıır. Moda! rejisıerdckinin aksine, ses kıvrıın­
inıcroriıcnoiı ± ± lannın tamamı değil, sadece ineelen kenar k ısmı tilreşim
Posı. Kıikoanıcııoiı ±
Solunum Knsları
yapar. Frekans aralığı yaklaşık olarak, e rkeklerde 275-620
1. ++
Hz, kadınlarda 490- 1130 Hz arasındadır (3).

T Klin J E NT 2002, 2 (S)


7
M. Ak if KJLIÇ LARENKSIN FONKSIYONEL ANATOMISI VE SES FIZYOLOJISI

Fonasyoııa Başlama Şekilleri 3. Soluklu atak: Ses kıvnmlarının addüksiyomuıdan

Fonasyona başlamadan hemen önce, ses kıvrı ınlarının önce ekspiratuvar hava akımı başlar,
yani addi.iksiyon hava
birbirine yaklaşmasına vokal atak adı verilir. Vokal atak üç akımı başladıktan sonra olur. Bunun sonucu olarak fonasy-
farklı şeki lde olabilir: on başlamadan hemen ö nce [ h ] sesine benzeyen kısa bir
solukluluk sesi duyulur.
I . Sert atak: Fonasyon başlamadan önce ses kıvrımlan
orta hatta gelir ve glouis kapanı r. Daha sonra subglottik
- -- - -- - KAYNAKLAR - -- - -- -
basınç yükselir ve fonasyon başlar. Bu SLrada glottal stop
1. Hirano M. Clinical Examination ofVoice. Viyana: Springer-Vcrlag:
ad ı verilen bir patlama sesi duyulur. Laringcal hiper-
! 981.
fonksiyon durumlarında görülür.
2. HirıınoM. Vocal mechanisms in singing: Laryngological and phoııi ­
2. Yumuşak atak: Ses kıvrımları birbirine temas atric aspccts. J Voice 1988; 2: 51-69.
etmede n heme n önce ckspiratuar hava akımı başlar. 3. Baken RJ. An overvicw of laryngeal fı.ıocıion for vo icc production.
Fonasyon, glottal stop olmakstzııı düzgün bir şekilde In: Sataloff RT. cd. Professional Voice: The Scicnce and Art of
olur. Clinical Care. New-York: Ravcn Press; 1991.

8 TKI in K B 13 2002, 2 (S)

View publication stats

You might also like