You are on page 1of 2

HELLENİSTİK DÖNEM: MÖ.330-30. Bu dönemde daha gösterişli eserler üretilmiştir.

DÜZ KASELER: MÖ.3.yy. ve .1yy’a kadar ki süreçte cam ustaları kayıp balmumu tekniğinde yapılmış ve saydam kaya
kristaline benzer şekilde versiyonlarını yapmışlardır. Doğu etkisinden çıkmış Yunan formlarında üretmişlerdir. Erken
Hellenistik. En güzel örnekleri Güney İtalya-Canosa kenti mezarlarında ele geçmiştir. Bu nedenle Canosa grubu olarak
adlandırılmaktadır. Konik ya da hafif küreye benzer formda kaselerdir. Neredeyse bezeme yoktur sadece iç
kısımlarında ağzın altında bir ya da birkaç sayıdan oluşan yivler yer almaktadır.

Bu dönemde daha önceki teknikler biraz daha gelişmiştir. Bu dönemde MÖ.3.yy’dan itibaren Sarkıtma tekniği
kullanılmaya başlanmıştır. Cam düz bir satır üzerinde disk şeklinde bir plaka haline gelir. Plaka bir spatulayla alınıp
yarım küre kalıbın üzerine oturtulur. Fiyatı daha düşük eser grubu olmalıdır.

*Kayıp balmumu tekniğinde yapılmış kaselerdir. Erken Hellenistik grup.

CANOSA CAMLARI VE ALTIN SANDVİÇ TEKNİĞİ: İki cam parçasının içerisinde altın levha yer alır. Genelde
bezemelidir. İçki kaplarıdır. Daha çok Mısır ve İtalya’da yapılmış ürünlerdir.

*Bezemelere bakıldığında Megara kaselerine benzemektedir.


*Amphrolarda görülmektedir. Döküm tekniğinde yapılmıştır.

*Altın sandviç tekniğinde yapılmış düz kaselerdir.

*Canosa’da ele geçmiştir. Hellenistik Dönem. Altın sandviç tekniğinde yapılmıştır. Yivler ağzın dış kısmında yer alır.
Konik formludur. Soldaki görselde ise hem ağız dışında hem de gövde ortasında yivler yer alır.

Hellenistik Dönem’de saydam cam kaselerin dışında kahverengi ve sarıya dönük kahverengi/ amber rengi, hardal
rengi, koyu yeşil renkleri düz kaselerde yaygın olarak görülmektedir.

MILLEFORİ TEKNİĞİ: Hellenistik Dönem’de görülen tekniktir. Kralların ve zenginlerin kullanmaktaydı. Millefori bin
çiçek demektedir. Yarım küre şeklindeki kalıba cam plakanın oturtulmasıyla yapılan tekniktir. (Kalıba dökülür).

Çiçekleri yapabilmek için ilk önce farklı renkteki çubuklar yapılıyordu. Daha sonra bu çubuklar minik minik
kesiyorlardı. Ufak parçacıklar haline gelen çubukları bir araya getirip disk haline getiriyorlardı. Fırına sokuyorlardı ve
camlar birbirlerine yapışıyorlardı. Pürüzsüz bir plaka haline geliyordu. Bu plakayı alıp yarım küre kalıbın üzerine
yerleştirip şekillendiriyorlardı. MÖ.Geç.2.yy. Hellenistik Dönem’de başlamıştır. Roma’da çok daha fazla görülür. İçki
kabı olarak kullanılıyor olmalıdır.

You might also like