Professional Documents
Culture Documents
Çalışanlarınız Başkalarıyla Kıyaslanmak İstemiyor - Harvard Business Review Türkiye
Çalışanlarınız Başkalarıyla Kıyaslanmak İstemiyor - Harvard Business Review Türkiye
2021 Çalışanlarınız Başkalarıyla Kıyaslanmak İstem yor - Harvard Bus ness Rev ew Türk ye
PERFORMANS DEĞERLENDİRME
Çalışanlarınız Başkalarıyla
Kıyaslanmak İstemiyor
Jinseok Chun, Joel Brockner, David De Cremer
10 NİSAN 2018, SALI
İnsanlar performans değerlend rmeler nden gerçekten de nefret ed yor. Corporate Execut ve
Board (CEB) tarafından yapılan ve Fortune 1000 ş rketler n çeren b r ankete göre, çalışanların
yüzde 66'sı kurumlarında aldıkları performans değerlend rmeler nden büyük ölçüde memnun
değ l. Daha da çarpıcı olanı se, çalışanların yüzde 65' performans değerlend rmeler n n
şler yle lg s b le olmadığına nanıyor.
Bu, ş rketler n performans değerlend rmeler ç n harcadığı kaynakların m ktarı göz önüne
alındığında tal hs z b r durum. CEB araştırmasına göre, performans değerlend rme
teknoloj s ne yatırım yapan kuruluşların harcadığı parayı ve yönet c ler n çalışanlarını
değerlend rmek ç n harcadığını zamanı hesaba kattığımızda, ortalama b r Amer kan kuruluşu
çalışan başına yılda 3,000 dolar harcanıyor. Bu, ülke çapında, m lyarlarca doların harcanması
anlamına gel yor; çünkü Amer kan ş rketler n n yüzde 90'ından fazlası yılda en az b r kez
performans değerlend rmeler yapıyor.
Pek bu değerlend rmeler ç n harcanan onca zamana ve paraya rağmen, çalışanlar neden
değerlend rme şekl nden memnun değ l? Ş rketler ney atlıyor? B ze göre bu soruların cevabı şu
gerçekte yatıyor: Amer kalı çalışanların yüzde 71' değerlend rmeler n adalets z olduğunu
düşünüyor.
Öyleyse, ger de kalan soru şudur: Kurumların, performans değerlend rme sürec nde nsanların
h ssett kler adalet algısını artırmak ç n yapab leceğ özel şeyler nelerd r? Yakın zaman önce
Organ zat onal Behav or and Human Dec s on Processe’te yayımlanmak üzere kabul ed len
araştırmamız, performans değerlend rmeler nde adaletl olmayı sağlayan öneml güçlerden
b r n n, yönet c ler n çalışanlarının performanslarını değerlend rmek ç n kullandıkları referans
noktaları olduğunu göster yor. 1.024 Amer kalı ve Hollandalı çalışandan toplanan ver lere
dayanan dört çalışmada, özell kle, k farklı türdek referans noktalarını karşılaştırdık.
lerlem ş olduğu (veya lerleyemem ş olduğu) hakkında ger b ld r m sağlamış olurlar. Buna
geç c karşılaştırma değerlend rmeler de der z.
B reysel olarak değerlend r lme deney m , sosyal karşılaştırma değerlend rmeler nde öneml
ölçüde zayıftı. Performansı başka b r k ş n n performansı le karşılaştırılan çalışanlar, bu
değerlend rmeler yaparken yönet c ler n, performanslarının bel rl detaylarını hesaba
katmadığına nanıyorlardı. Bu yüzden, değerlend rmeler n daha az sabetl olduğunu
düşündüler. Değerlend rmeler n daha az saygılı olduğunu düşünüyorlardı, çünkü kalabalıktak
herhang b r yüz olarak muamele görüyorlardı. Esas öneml olanı se, geç c ve sosyal
karşılaştırma değerlend rmeler nde algılanan adalet n bu kadar olması değerlend rmeler n
olumlu olup olmamasından bağımsızdı: Değerlend rmeler olumlu olduğunda b le, çalışanlar
zamansal karşılaştırma değerlend rmeler n (“S z öncek yaptığınızdan çok daha y yaptınız.”)
sosyal karşılaştırma değerlend rmelere göre (“D ğer nsanlardan daha y yaptınız.”) daha ad l
olarak algıladılar.
Karşı b r örneğ se; çalışanların performanslarını geç c b r yörüngede değerlend rmes le ünlü
Ç n telekom dev Huawe 'den vereb l r z. Ş rket n felsefes , çalışanların zaman ç nde
yetenekler n gel şt rd ğ n görmekt r. Sosyal karşılaştırmalar da kullansalar da Huawe 'dek
değerlend rmeler n ana odak noktası, her çalışanın büyümey ve gel şmey başardığı b r kültür
nşa etmekt r. Sosyal karşılaştırmalara daha az ve zaman ç nde gel şmeye daha çok odaklanma,
kurucu Ren Zhengfe tarafından açıkça fade ed ld : “Takımların y b r ş yapıp yapmadığını tek
tek değerlend rmeyeceğ m, çünkü hep n z lerl yorsunuz. Eğer d ğerler nden daha hızlı
koşarsanız ve daha fazlasını başarırsanız, s z kahraman olursunuz. Ancak, yavaş koşarsanız,
s z düşük performans gösterenler olarak görmeyeceğ m.”