You are on page 1of 59

100

Maddede
Sürdü
rülebi
lirlik.
REHBERI
SUNUŞ

S
Sürdürülebilirlik son yıllarda giderek daha fazla tartışılan bir konu
Savunucu kimlikli bir düşünce örgütü ve
haline geldi. Ortaya çıktığı ilk zamanlarda genellikle çevre bo-
yutuyla bilinen ve kamu sektörünün görevi olarak görülen bu sürdürülebilirliği odağına alan çalışmalar
kavram, artık ‘vatandaş’ ve ‘tüketici’ olarak bireylerin; ekonomik, yapan tek iş dünyası derneği olarak SKD
Türkiye, kurulduğu günden bu yana
sosyal ve çevresel etkileri olan, aynı zamanda bu alanlardaki kü-
resel ve yerel sorunlardan etkilenen iş dünyasının; insan hakları,
çevre, doğa, hayvan hakları gibi konularda artan hak talepleri ve Türkiye’de sürdürülebilirlik literatürüne
mücadele sayesinde güçlenen sivil toplum örgütlerinin öncelikli önemli kaynaklar kazandırdı. Bu rehberin
ilgi alanı haline geldi. Özellikle son birkaç yılda ise bu ilginin sür-
dürülebilirlik konusunda sorumluluk alanını genişlettiğini, saydı- ise çok daha temel bir ihtiyacı karşıladığı
ğımız bu aktörlerin her birine görevler yüklediğini görüyoruz. inancıyla, doğru bilginin üretilmesi ve
Bu sıklıkla dile getiriliş, farkındalık artışı şeklinde yorumlanarak
yaygınlaştırılması noktasında önemli bir
bu alanda çalışmalar yürüten kurumlar tarafından sevindirici bir işlevi yerine getireceğini umuyoruz.
gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu değerlendirme kısmen doğru
olmakla birlikte toplumlarda yaratılan değişim boyutundan ba-
kıldığında konuyla ilgili doğru ve net bilgiye erişimin her zaman
kolay olmadığı veya elde edilen bilginin değerlendirilebilmesi için turulmasına katkı sunmak amacıyla iş dünyası başta olmak üzere
gerekli zeminin oluşmadığı görülebiliyor. her kesimin faydalanabileceği bir rehber hazırladık.

Hayatın her alanında olduğu gibi sürdürülebilirlikte de değişim Toplumumuzun sürdürülebilirlik yolculuğunda; doğru bilginin
yaratmanın ilk koşulu olarak farkındalıktan bahsederiz. Etki yara- öğrenilmesi, bilginin uygulamaya geçirilmesi, uygulama sonuç-
tacak bir farkındalığın ise ancak doğru bilgiyi edinerek başlaya- larının takip edilmesi ve değerlendirilmesi, değerlendirme so-
cağını söyleyebiliriz. Burada en önemli husus, gerek kurumların nuçlarının paylaşılması sürecinin ilk adımının bir parçası olarak
gerekse bireylerin bu bilgiye kolayca erişebilmesidir. Sürdürüle- hazırlanan “100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi”; sürdürüle-
bilirliğin tüm boyutlarıyla ancak sayılı kurum nezdinde ele alı- bilirliğin temel ilke ve prensipleri, buna dair önemli konu alanları,
nabildiğini gözlemliyoruz. Oysa sürdürülebilir toplumlar haline ilgili kurum, uluslararası anlaşma ve standartları, yöntem ve in-
gelebilmek için geniş çapta kurumlar ve bireylerde değişim dikatörler ile çözüm ve tedbirler hakkında temel bilgiler sunuyor.
yaratabilmek hayati öneme sahiptir. Bu bağlamda, “bilgi toplu- Rehber, kavramların ve aktörlerin yanı sıra tartışmalı konular ve
mu” ile “sürdürülebilirlik” arasındaki ilişkiden yola çıkmak fay- alternatif yaklaşımlara da yer vererek sürdürülebilirliği geniş bir
dalı olacaktır. Sürdürülebilir bir yaşamın sağlanabilmesi için bilgi pencereden ele alıyor.
toplumuna ihtiyaç varken, bilgi toplumunun oluşabilmesi için de
sürdürülebilirliğin ekonomik, çevresel ve sosyal olmak üzere tüm Savunucu kimlikli bir düşünce örgütü ve sürdürülebilirliği odağı-
boyutlarının hayata geçirilmesi gerekir. na alan çalışmalar yapan tek iş dünyası derneği olarak SKD Tür-
kiye, kurulduğu günden bu yana Türkiye’de sürdürülebilirlik lite-
Sürdürülebilirlikle ilgili farkındalıktan sonra diğer bir vurgu ise, ratürüne önemli kaynaklar kazandırdı. Bu rehberin ise çok daha
bunun hiçbir ülkenin, kurumun ya da bireyin tek başına ilerleye- temel bir ihtiyacı karşıladığı inancıyla, doğru bilginin üretilmesi ve
meyeceği, ancak hep birlikte gerçekleştirilebilecek bir yolculuk yaygınlaştırılması noktasında önemli bir işlevi yerine getireceğini
olduğudur. Bu noktadan hareketle diğer önemli koşulun, tüm umuyoruz. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri
aktörlerin aynı kavramlar hakkında ortak bir algıya sahip olması ile Paris ve Marakeş İklim Zirvelerinde daha da belirginleşen iş
sayesinde tartışma, uzlaşı, işbirliği ve sinerji için ortak bir zemin dünyasının sürdürülebilirlik konusunda öncü bir rol üstlendiği
yaratmak olduğu fark edilebilir. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kal- gerçeğini vurgulayan bir çalışmaya imza atmış olmaktan mutlu-
kınma Derneği (SKD Türkiye) olarak, özellikle iş dünyasındaki luk duyuyoruz.
kurumlarda bu iki ana husus için gerekli olan Türkçe bir temel
kaynağın eksikliğinden yola çıktık ve hem doğru bilgiye erişimi Canan Ercan Çelik
kolaylaştırmak hem de bu ortak zeminin sağlam bir şekilde oluş- SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı

1
İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER

TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER 10 KURUMLAR, ULUSLARARASI ÇÖZÜM VE TEDBİRLER 60 ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR 87


1 Antroposen – Anthropocene ANLAŞMALAR VE STANDARTLAR 35 51 Adil Geçiş – Just Transition 78 Agroekoloji – Agroecology
2 Ayrıklaştırma – Decoupling 26 Aarhus Sözleşmesi – Aarhus Convention 52 Adil Ticaret – Fair Trade 79 Dayanıklılık – Resilience
3 Bilime Dayalı Hedefler – Science Based Targets 27 1992 Rio Çevre ve Kalkınma Konferansı ile Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri 53 Akıllı Şehirler – Smart Cities 80 Dünyaya Faydalı Şirketler – Benefit Corporations (B-Corps)
4 Çevresel Kuznets Eğrisi – Environmental Kuznets Curve 28 Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 54 Akıllı Şebekeler – Smart Grids 81 Döngüsel Ekonomi – Circular Economy
5 Dışsallıklar – Externalities Intergovernmental Panel on Climate Change 55 Biyoenerji-Bioenergy / Biyokütle-Biomass 82 Ekofeminizm – Ecofeminism
6 Ekosistem Hizmetleri - Ecosystem Services 29 ISO26000 Sosyal Sorumluluk – ISO26000 Social Responsibility 56 Eko-Etiketler – Ecolabeling 83 Ekolojik Vatandaşlık – Ecological citizenship
7 Entropi – Entropy 30 Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması Birliği 57 Etik Tedarik-Ethical Procurement 84 Gayri Safi Mutluluk Endeksi – Gross National Happiness Index
8 Halkın, Karar Alma Süreçlerine Katılımı International Union for Conservation of Nature (IUCN) 58 Etik Tüketim – Ethical Consumption 85 Geçiş Şehirleri – Transition Towns
31 Montreal Protokolü – Montreal Protocol 59 Geri Dönüşüm – Recycling
Public Participation in Decision-Making 86 Kararlı-Durum Ekonomisi / Steady-State Economics
9 IPAT Denklemi – IPAT Equation 32 Paris Anlaşması – Paris Agreement 60 Güneş Enerjisi – Solar Energy 87 Nexus Yaklaşımı – Nexus Approach
10 İyi Yönetişim – Good Governance 33 Seveso Yönergesi – Seveso Directive 61 Hidroelektrik Enerji – Hydropower 88 Paylaşım / Dayanışma Ekonomisi – Sharing / Solidarity Economy
11 Jevons Paradoksu – Jevons Paradox 34 BM Küresel İlkeler Sözleşmesi – UN Global Compact 62 İklim Mühendisliği – Geoengineering 89 Permakültür – Permaculture
12 Krutilla Kuralı – Krutilla’s Rule 35 Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) 63 İş Sağlığı ve Güvenliği ile Sürdürülebilirlik 90 Planlı Ekonomik Küçülme – Degrowth - Decroissance
13 Müşterekler – Commons United Nations Environment Programme Occupational Heath, Safety and Sustainability 91 Sanat ve Sürdürülebilirlik – Art and Sustainability
14 Sosyal Metabolizma – Social/Societal Metabolism 64 Jeotermal Enerji – Geothermal Energy 92 Sistem Yaklaşımı – Systems Thinking
15 Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik – Transparency and Accountability 65 Kurumsal Sosyal Sorumluluk - Corporate Social Responsibility 93 Yavaş Gıda – Slow Food
16 Toplumsal Cinsiyet ve Sürdürülebilirlik YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER 45 66 Organik Tarım ve Üretim - Organic Farming and Production 94 Yavaş Şehirler – Cittaslow
Gender and Sustainability 36 Beşikten Beşiğe Yaklaşımı – Cradle to Cradle Design 67 Ormansızlaşma ve Orman Bozulumundan Doğan Salımların Azaltılması
37 Çevresel Değerlendirme – Environmental Evaluation REDD+
ÖNCELİKLİ KONULAR VE ALANLAR 26 38 Dünya Limit Aşımı Günü – Earth Overshoot Day 68 Rüzgar Enerjisi – Wind Power
17 Adaptasyon – Adaptation 39 Ekolojik Ayak İzi – Ecological Footprint 69 Sosyal İnovasyon – Social Innovation
TARTIŞMALI KONULAR 104
18 Biyoçeşitlilik – Biodiversity 40 Ekolojik Borç – Ecological Dept 70 Sürdürülebilirliğin Finansmanı - Financing Sustainability
19 Fosil Yakıtlar – Fossil Fuels 41 İnsani Gelişme Endeksi (İGE) - Human Development Index (HDI) 71 Temiz Üretim – Cleaner Production 95 Ekosistem Hizmetleri için Ödemeler – Payments for Ecosystem Services
20 Gezegensel Sınırlar – Planetary Boundaries 42 Karbon Ayak İzi – Carbon Footprint 72 Toplum-Temelli Uyum / Community-Based Adaptation 96 Karbon Denkleştirme – Carbon Offsetting
21 İklim Değişikliği – Climate Change 43 Kaynak Verimliliği ve Yoğunluğu - Resource Efficiency and Intensity 73 Sürdürülebilir Ulaşım – Sustainable Transport 97 Karbon Ticareti ve Fiyatlandırma – Carbon Trade and Pricing
22 Mitigasyon – Mitigation 44 Malzeme Akış Analizi – Material Flow Analysis 74 Yenilenebilir Enerji – Renewable Energy 98 Karbon Tutma ve Depolama / KTD – Carbon Capture and Storage / CCS
23 Ormansızlaşma, Arazi Bozulumu ve Çölleşme 45 Negawatt Kavramı – Negawatt Concept 75 Yeşil Binalar ve Standartlar - Green Buildings and Standards 99 Nükleer Enerji – Nuclear Energy
Deforestation, Land Degradation and Desertification 46 Su Ayak İzi – Water Footprint 76 Yeşil Ekonomi – Green Economy 100 Yeşil Badana – Greenwash
24 Seragazları – Greenhouse Gases 47 Sürdürülebilirlik Endeksleri – Sustainability Indices 77 Yeşil İş – Green Business
25 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri/SKH 48 Sürdürülebilir Kalkınma Mekanizması - Sustainable Development Mechanism
Sustainable Development Goals /SDGs 49 Üçlü Bilanço Hesabı – Triple Bottom Line
50 Yaşam Döngüsü Analizi – Life Cycle Analysis

2 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 3


GİRİŞ GİRİŞ

Büyümenin Limitleri raporunun

Sürdürülebilirlik Yolculuğumuz
problemlerinin kalkınma üzerine olan olumsuz etkilerini, gelişmekte olan
ülkelerde ise azgelişmişlik nedeniyle ortaya çıkan çevre sorunlarını ele yazıldığı dönemde “büyüme” yerine
almak, çözümler üretmekti. Her ne kadar çevresel sorunları tartışmak
“kalkınma”nın önceliklendirilmesi
amacıyla toplanılsa da, isminden de anlaşılabileceği üzere konferans
aslında insan ve kalkınma odaklıydı. Stockholm Konferansı sonrasında gerektiği fikri zaten yavaş yavaş
İnsanın serüveni, bir var kalma hikayesi aslında. Defalarca büyük biyolojik alt üst oluşlar yaşayan Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) kuruldu. oluşmaya başlamıştı. Ancak

İ
2

gezegenimizde, insanlık kendini var edebilmek, hayatta kalabilmek için büyük bir çaba sarf etti. Bu Stockholm Konferansı ile aynı yıl çok büyük bir ses getiren ve gü- sürdürülebilir kalkınma teriminin
çabanın üzerine gezegenin dört bir yanında farklı uygarlıklar kurdu, sosyal, bilimsel ve teknolojik nümüzde de hala tartışılan önemli bir rapor yayınlandı. Büyümenin popülerleşmesi, Brundtland Raporu’nun
gelişmelere imza attı. Peki biz bugün neden “sürdürülebilirlik” üzerine konuşuyoruz. Aslında bu
sorunun basit bir yanıtı var: Sürdürülemezlikten. İnsanoğlu ve kızının, dünya üzerindeki yaklaşık
Limitleri (Limits to Growth) isimli, Donella H. Meadows, Dennis L.
bu kavramı raporun merkezine koyması
Meadows, Jørgen Randers ve William W. Behrens tarafından Club of
yüzbinlerce yıllık serüveni, içinde yaşadığı ekosistemleri değiştirme ve dönüştürme tarihi olarak da Rome için yazılan bu rapor, sistem yaklaşımı kullanılarak hazırlanmış
sonrasında başladı.
okunabilir aslında. Birçok toplum doğayla uyumlu yaşam, üretim ve tüketim biçimleri oluştururken, bir bilgisayar simülasyonundan faydalanarak, kimilerini oldukça rahat-
bazılarının hikayesi ise yaşadıkları ekosistemlerin tahribi ve yok olmasıyla sonuçlandı. Tarih bunun sız eden şu bulgudan bahsediyordu: Eğer hâlihazırdaki büyüme trendleri bu şekilde kalmaya
çeşitli örnekleriyle dolu ancak Batı Avrupa ve koşut olarak Kuzey Amerika’da Sanayi Devrimi ile devam ederse önümüzdeki yüzyıl içinde kaçınılmaz bir şekilde hem nüfus miktarında hem de
birlikte ortaya çıkan uygarlık bütün bu sorunları çarpan etkisiyle çoğalttı. Artık yerel değil ama her sanayi kapasitesinde ani ve kontrol edilemez bir düşüşe şahit olacağız. Yazarlara göre bu sonu-
yerelde ayrı bir biçimde kendini gösteren küresel bir sorunla karşı karşıyayız. cun iki önemli nedeni vardı: Artan nüfus ve büyüyen kişi başına tüketim miktarlarına bağlı olarak
doğal kaynakların çok hızlı bir şekilde yok edilmesi ve gezegenin dönüştürme ve taşıma kapasi-
*** tesinin çok üzerinde atık üretilmesi. Sonuç olarak rapor, adına yakışır bir şekilde, çözüm olarak
Bugün ekosistem ve ekonomik faaliyetler arasında temel bir çatışma var. Bu çatışmanın en önem- “sıfır büyüme” öneriyordu.
li nedeni ise çevremizdeki doğal varlıkları, ekonomimizi büyütmek için basit birer kaynak olarak Aslında Büyümenin Limitleri raporunun yazıldığı dönemde “büyüme” yerine “kalkınma”nın önce-
görmemiz. Doğal varlıklara el koymakta hiçbir sakınca görmüyoruz çünkü materyal ve enerjiye ba- liklendirilmesi gerektiği fikri zaten yavaş yavaş oluşmaya başlamıştı. 1980’ler boyunca da sürdürü-
ğımlı olarak yaşayan günümüzdeki egemen ekonomik sistem içerisinde, ekonomilerimizi büyütmek lebilirlik ve kalkınma terimleri, artık çok sayıda uluslararası belgede (örneğin Uluslararası Doğa ve
için tükettiğimiz materyal ve enerjiyi de, yani toplumsal metabolizmayı da büyütmek zorundayız. Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nin -IUCN3- 1980 yılındaki genel kurulu sonrası ortaya çıkan Dünya
Her geçen gün daha çok kaynağa ihtiyaç duyuyoruz. Bu “ihtiyacı” karşılamak ise git gide daha da Koruma Stratejisi -WCS4- belgesi) bir arada Sürdürülebilir Kalkınma olarak kullanılıyordu. Fakat
zorlaşıyor. Ancak bu sınırları yok sayıp dünyanın daha ücra köşelerine ve kaynaklarına uzanmaya sürdürülebilir kalkınma teriminin popülerleşmesi, Brundtland Raporu olarak bilinen, Dünya Çevre
çalışıyoruz. Ekolojik ayakizimiz git gide büyüyor ve gezegensel limitleri zorluyoruz. Gezegendeki ve Kalkınma Komisyonu’nun (WCED) 1987 tarihli Ortak Geleceğimiz (Our Common Future) raporu-
doğal kaynak kapasitesini aştığımız zamanı işaret eden Dünya Limit Aşım Günü her geçen sene nun bu kavramı raporun merkezine koyması sonrası başladı.
biraz daha erkene çekiliyor. Büyümenin Limitleri raporunun aksine, Brundtland Raporu büyümenin devam ettirilmesi görüşü-
nü savunuyordu zira sorun büyümenin kendisinde değil, niteliğindeydi. Sosyal eşitliği, ekonomik
*** büyümeyi ve çevresel korumayı aynı anda gözeten bir anlayış mümkündü. Rapor, sürdürülebilir
Özellikle 1960’lardan sonra oluşan yeni hareket ve bakış açıları ise bu şekilde bir üretim ve tüketim kalkınma için daha sonra sıklıkla kullanılacak “Sürdürülebilir kalkınma gelecek kuşakların kendi
biçimi ile yaşamaya devam edemeyeceğimiz, yani bu yaşam tarzının “sürdürülebilir” olmadığı yö- gereksinimlerini karşılayabilme yetilerini tehlikeye atmadan bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilen
nünde. 1990’lardan sonra politikacıların, iş insanlarının ve uluslararası kuruluşların dilinde, kalkın- kalkınmadır” şeklinde bir tanım da yapıyordu. Tanım ve çerçevenin ortaya konulması açısından
macı ve çevreci aktivistlerin sloganlarında ve uluslararası konferansların ana temaları arasında da rapor oldukça önem taşısa da sürdürülebilir kalkınmaya tam olarak nasıl ulaşılacağı konusunda açık
hep bu terim var: Sürdürülebilirlik. bir yol haritası sunmuyordu.
Terimi her yerde görüyoruz ama tam olarak ne ifade ettiği ile ilgili herkesin kafasında başka bir tanım İşte bu yol haritasını ortaya koyabilmek için 1992 yılında, Rio de Janeiro’da Yeryüzü Zirvesi olarak
var. Aslında en basit şekilde “herhangi bir şeyin belli bir süre boyunca azalmadan kalabilmesi” ola- bilinen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı (UNCED5) düzenlendi. Konferansın sonun-
rak tanımlanabilir. Kavramın tarihsel gelişimine bakarsak; 17. yüzyılda yaşamış Alman muhasebeci da Gündem 21 (Agenda 21) adında bir eylem planı ve iki önemli uluslararası sözleşme (Birleşmiş
ve maden işletmecisi Hans Carl von Carlowitz’in “sürdürülebilirlik” konusunun öncülü olarak kabul Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi - UNCBD ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve
edilmesini sağlayan orman alanlarının korunmasına yönelik yazdığı metinlere kadar uzanan bir ta- Sözleşmesi - UNFCCC) ortaya çıktı. Gündem 21 eylem planı sürdürülebilir kalkınmanın gerçek-
rihi arka planı var. Ancak kavramın yükselişi, çevre sorunlarının görünür hale gelmeye başladığı ve leştirilebilmesi için çok önemli hedefler belirliyordu ama ne yazık ki planın uygulanması gönüllülük
iletişimin güçlendiği 20. yüzyılın ikinci yarısına rastlıyor. Daha öncesinde sanayileşmenin yarattığı esasına göre ulusların kendi politik iradelerine bırakılmıştı.
çevre problemlerinin konuşulduğu mecralar olduysa da sorunun her boyutuyla ilk kez uluslararası 1990’lar, tek başına ekonomik büyümenin bir amaç olarak benimsenmemesi gerekliliğine yönelik
siyaset ajandasına geldiği yer 1972 yılında Stockholm’de düzenlenen “Birleşmiş Milletler İnsan Çev- başka yaklaşımların da ortaya çıktığı ve geliştiği yıllar oldu. Ekonomik büyümenin bir amaç değil
resi Konferansı”1 oldu. Konferansın temel konusu, gelişmiş ülkelerde sanayileşmenin yarattığı çevre insani gelişme için bir araç olduğu düşüncesinden yola çıkarak, Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) kav-

4 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 5


GİRİŞ GİRİŞ

ramının açıklayamadığı boyutları masaya yatıran İnsani Gelişme Raporu 1990 yılında Birleşmiş Mil-
letler Kalkınma Programı (UNDP6) tarafından yayınlandı. Rapor, kişi başına düşen gelir, ortalama Sürdürülebilir Kalkınma
yaşama beklentisi ve eğitim boyutlarını bir arada gören İnsani Gelişme Endeksi (İGE) isimli yeni bir
kalkınma yaklaşımı öneriyordu. Çevresel sürdürülebilirlik boyutunu ele almaması açısından oldukça
eleştirilse de uluslararası düzeyde tek boyutlu ekonomik büyümenin sorgulanmaya başlandığını gös- Ekonomi Toplum
termesi açısından oldukça önemliydi. Ekonomi
2000 yılında ise Birleşmiş Milletler bu sefer New York’ta düzenlenen Binyıl Zirvesi (Millennium Ekonomi Toplum
Summit) sonrasında Binyıl Kalkınma Hedefleri - BKH (Millennium Development Goals) adını verdi-
ği ve 2015 yılına kadar gerçekleştirilmesini planladığı sekiz kalkınma hedefini açıkladı: Toplum
1) Aşırı yoksulluğun ve açlığın yok edilmesi Çevre Çevre
2) Evrensel ilköğretimin sağlanması
3) Cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesi ve kadınların güçlendirilmesi Çevre
4) Çocuk ölüm oranının azaltılması
5) Anne sağlığının iyileştirilmesi (a) (b) (c)
6) HIV/AIDS, sıtma ve diğer hastalıklarla mücadele edilmesi
7) Çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması Şekil 1: İnsani gelişme kavramının çevresel sürdürülebilirlik açısından evrimi
8) Kalkınmaya yönelik küresel işbirliğinin geliştirilmesi

İGE örneğinde de olduğu gibi kalkınmanın odak noktasına hep insanı koyan Birleşmiş Milletler’in, da görülen “uygulamanın ulusların gönüllü iradelerine bırakılması” meselesi bu hedeflerin gerçekle-
BKH’ler arasında çevresel sürdürülebilirliği de tek başına bir hedef olarak ortaya koyması aslında şebilmesi için aşılması gereken en önemli engel gibi görünüyor.
son derece önemliydi. 2015 yılına geldiğimizde ise BKH’lerin yerini bu sefer Sürdürülebilir Kalkın- ***
ma Hedefleri (SKH) adı verilen, 2030 yılına kadar hayata geçirilmesi Türkiye’ye baktığımızda ise uluslararası düzeyde yaşanan tartışmaların, bazı konularda geriden de
Sürdürülebilir kalkınma kavramının planlanan 17 hedef aldı ve sürdürülebilirlik insani gelişmenin boyut- olsa, hem resmi kanallar hem de sivil toplum tarafından takip edildiğini görmek mümkün. Geç sa-
larından sadece biri olarak değil, gelişmenin nasıl olması gerektiğini nayileşen bir ülke olarak Türkiye’de ekonomik büyümenin çevreye olan zararlarının fark edilmesinin
tarihsel gelişim süreci aslında bize, belirten en önemli nitelik olarak ortaya çıktı. “Sürdürülebilir olmayan ve kamuoyu gündemine gelmesinin 1970’lerin sonuna doğru başladığı söylenebilir. Önceleri daha
insani gelişme politikalarının nasıl kalkınmanın zaten mümkün olamayacağı” fikri uluslararası ajandanın çok doğa sevgisi üzerinden ve belirli bir alandaki doğal güzellikleri koruma içgüdüsü ile yüzeye çıkan
sadece ekonomik büyümeyi ele alan artık kaçınılmaz bir parçası haline geldi. çevrecilik algısı, özellikle 1990’ların başından itibaren ekonomi ve ekoloji arasındaki çatışmanın artık
yaklaşımlardan çevresel ve toplumsal *** Türkiye’de de iyice belirginleşmesi sonucunda daha fazla hak temelli savunuculuk şeklinde kendisi-
sürdürülebilirliğin insani gelişmenin Sürdürülebilir kalkınma kavramının tarihsel gelişim süreci aslında ni göstermeye başladı. Son on yılda Türkiye’de özellikle yerelde gelişen çevrecilik söylemi, meselenin
bize, insani gelişme politikalarının nasıl sadece ekonomik büyüme- sadece doğa koruma olmadığını ve Şekil 1.c’de gösterildiği gibi sağlıklı bir çevre olmadan sağlıklı bir
olmazsa olmazı olduğunu düşünen
yi ele alan yaklaşımlardan çevresel ve toplumsal sürdürülebilirliğin toplum ve ekonominin de olamayacağını öne sürüyor. Bu nedenle sadece ekonomik gerekçelerle
yaklaşımlara doğru evrildiğini gösteriyor. insani gelişmenin olmazsa olmazı olduğunu düşünen yaklaşımlara gerçekleşen projelere karşı git gide büyüyen bir toplumsal tepki olduğunu görmek mümkün.
doğru evrildiğini gösteriyor. Önceleri Şekil 1.a’da görüldüğü gibi eko- Resmi devlet politikalarına baktığımızda ise aslında Türkiye’nin 1982 ana-
nomik, toplumsal ve çevresel boyutları ayrı ayrı ele alan bir yaklaşımın hakim olduğu söylenebilir. yasasında “sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını” tanıdığını ve bunu yapan Türkiye’nin resmi devlet
Fakat yukarıda da belirtildiği gibi, Brundtland Raporu ile birlikte, sürdürülebilir kalkınmanın ancak ilk ülkelerden biri olduğunu görüyoruz. 1992 sonrasında hazırlanan beş
politikalarına baktığımızda aslında
sosyal eşitliği, ekonomik büyümeyi ve çevresel korumayı aynı anda gözeten bir yaklaşımla mümkün yıllık kalkınma planlarında ise çevre eylem planlarının bulunduğu, Gün-
olabileceği, yani bu üç boyutun Şekil 1.b’de gösterildiği gibi kesiştiği noktada bulunması gerektiği dem 21’in ulusal düzeye uyarlanarak Yerel Gündem 21 planlamasının
Türkiye’nin 1982 anayasasında
dile getiriliyordu. 2015 yılında belirlenen SKH’lerin ise, bir bakıma, sürdürülebilirlik kavramını insani yapıldığını, Avrupa Birliği ile yapılan müzakereler sonrası çevre ile ilgili “sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını”
gelişmeyi kapsayan bir yere koyduğu ve Şekil 1.c’de betimlenen iç içe geçmiş bir sürdürülebilir çok sayıda yasa ve yönetmeliğin çıkarıldığını gözlemlemek de mümkün. tanıyan ilk ülkelerden biri olduğu
kalkınma anlayışını temsil ettiği söylenebilir. Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Birleş- görülebilir. Avrupa Birliği ile yapılan
Şekil 1’de betimlenen şema aslında bir bakıma bize, insanı odak noktasına koyan (antropo-sentrik) miş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler
müzakereler sonrası çevre ile ilgili
politikaların nasıl tarihsel süreç ile birlikte çevreyi odak noktasına (eko-sentrik) koyan politikalara Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi, Montreal Protokolü ve Kyoto Pro-
dönüştüğünü gösteriyor. Gelir artışı uzun ve sağlıklı bir yaşam ve iyi bir eğitim olmadan, bunlar da iyi tokolü gibi sürdürülebilirlik açısından önemli uluslararası sözleşmelere
çok sayıda yasa ve yönetmeliğin
ve sağlıklı bir çevre olmadan mümkün değiller. Bu nedenle SKH’lerin hâlihazırdaki tanımlanma bi- taraf olduğunu ve bazı noktalarda eksiklikleri bulunsa da sözleşmelerin çıkarıldığını gözlemlemek de
çimleri gelecek için ümit vaat etse de Gündem 21’den beri süregelen ve en son Paris Anlaşması’nda gerekliliklerini yerine getirmek konusunda kaydadeğer bir aşama mümkün.

6 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 7


Sürdürülebilirlik
1713
GİRİŞ
Kavramının İlk Kullanımı
Alman muhasebeci ve maden
işletmecisi Hans Carl von Carlowitz’in
Çocuklarımıza bugünkünden daha esen kaydettiğini belirtmek gerekiyor. Fakat henüz taraf olmadığı Aarhus ormancılık sektörü bağlamında

1972 Birleşmiş Milletler İnsan


bir gezegen bırakabilmek için birçok Sözleşmesi ve Paris Anlaşması gibi önemli sözleşmeler de mevcut. “sürdürülebilirlik” konusundaki
kitabı Sylvicultura oeconomica,
alanda radikal ve acil dönüşümlere Türkiye’nin geç sanayileşen ve gelişmekte olan bir ülke olarak ulus-

ihtiyacımız var. Bu noktada da bilimsel


lararası gelişmeleri sonradan takip etmesi ve son yıllarda yaşanan oder haußwirthliche Nachricht und
Naturmäßige Anweisung zur wilden
Çevresi Konferansı
hızlı sanayileşme sonrasında daha çok çevresel problemle ve buna Stockholm’de düzenlenen “Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi
bilgi son derece önemli bir yer tutuyor bağlı olarak toplumsal ihtilafla karşılaşması aslında hiç de şaşırtıcı
Baum-Zucht yayınlandı.
Konferansı” çevre sorunlarını küresel gündeme taşıdı ve
çünkü bir sorunun çözülebilmesi için değil. Şu aşamada yapılması gereken en önemli şey, iyi bir yönetişim Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) kuruldu.
onun iyi tanımlanması ve anlaşılması ilk
ve en önemli adımdır. Uygarlığımızın
tesis etmek için şeffaflık ve hesap verilebilirlik ve halkın katılımı
gibi önemli noktaları iyileştirmek ve uluslararası anlaşmalar ve stan-
Sürdürülebilirlik ve
Kalkınma buluşuyor 1980 Büyümenin Limitleri - (Limits to Growth)
Sınırlı bir dünyada sınırsız bir büyümenin imkansızlığını anlatan
dartları, sadece mevzuat bağlamında değil, uygulamada da doğru ve
“Sürdürülebilirlik” sorununu çözebilmenin Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nin Büyümenin Limitleri (Limits to Growth) yayınlandı.
hızlı bir şekilde hayata geçirmek olmalı. (IUCN) 1980 yılındaki genel kurulu sonrası ortaya çıkan
yolu da, eylemek kadar düşünmekten ve Bu noktada sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi için Dünya Koruma Stratejisi (WCS ) belgesi yayınlandı.
yeni fikir ve anlamlar üretmekten geçiyor. en önemli aktörlerden olan özel sektörün rolü de giderek artıyor.
Türkiye’de özellikle kurumsal büyük şirketler öncülüğünde bu rolün
İnsani Gelişme Raporu
1987 Brundtland Raporu -
Ortak Geleceğimiz
gerçekleştirilmesine dair umut vaad eden bir farkındalık artışı var.
Sürdürülebilir kalkınma teriminin

1990
Tedarik zincirleri boyunca uzayan bir sürdürülebilirlik çalışma ve ilgi alanı, 2000’lerin başından iti- Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) kavramının
açıklayamadığı boyutları masaya yatıran İnsani popülerleşmesi ve tanımının
baren varlığını hissettiriyor. Bugün çatı iş örgütlerinden, sektör derneklerine kadar uzanan birçok Gelişme Raporu 1990 yılında Birleşmiş Milletler belirginleşmesi, Dünya Çevre ve
özel sektör kurumu, sürdürülebilirlik gündemini ilerletmek ve kurumsal farkındalıkları artırmak için Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yayınlandı. Kalkınma Komisyonu’nun (WCED)
önemli çalışmalar yapıyorlar. Her geçen yıl daha da fazla sayıda şirketin sürdürülebilirlik raporları 1987 tarihli Brundtland Raporu, Ortak
Geleceğimiz (Our Common Future)
hazırlamaya başlaması, sürdürülebilirlik konusunda çalışmak üzere ayrı birimler kurması, bu ko-
nuda yapılan kongre, konferans, etkinlik ve fuarlar ve yayınların artması olması da bu farkındalığın
göstergesi. Yani sadece devletler değil, şirketler de şeffaf, bilimsel, halkın katılımına açık süreçler
Birleşmiş Milletler Çevre ve
Kalkınma Konferansı (UNCED) 1992 raporuyla gerçekleşti.

yaratmak ve yatırımlarını bu yönde gerçekleştirmek amacıyla iş süreçlerinde değişikliğe gidiyorlar. 1992 yılında, Rio de
Kyoto Protokolü
1997
*** Janeiro’da Yeryüzü Zirvesi
olarak bilinen Birleşmiş İklim değişikliği konusunda ilk
Sürdürülebilirlik konusunda hemen hemen tüm kesimlerde önemli gelişmeler yaşanıyor ancak za-
Milletler Çevre ve Kalkınma uluslararası çerçeve sözleşme
man da daralıyor. Hızlı ve etkili bir şekilde değiştiremediğimiz üretim ve tüketim biçimlerimiz daha Konferansı (UNCED) olan Kyoto Protokolü, Birleşmiş
yüksek bir hızda bütün bu çabaları tehlikeye sokuyor. Hâlihazırdaki üretim ve tüketim biçimlerimiz düzenlendi. Konferansın Milletler İklim Değişikliği Çerçeve
bizleri aslında (çarpan etkisi nedeniyle) düşündüğümüzden daha hızlı bir şekilde geri dönüşü olma- sonunda Gündem 21 (Agenda Sözleşmesi içinde imzalandı.
yan bir yere götürebilir. Önümüzde zorluklarla dolu bir yol var ve geleceğimiz bu konuda kısa vadede 21) adında bir eylem planı ve iki önemli uluslararası
yapacaklarımıza bağlı. Çocuklarımıza bugünkünden daha esen bir gezegen bırakabilmek için birçok sözleşme (Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik
Sözleşmesi - UNCBD ve Birleşmiş Milletler İklim
alanda radikal ve acil dönüşümlere ihtiyacımız var. Bu noktada da bilimsel bilgi son derece önemli
bir yer tutuyor çünkü bir sorunun çözülebilmesi için onun iyi tanımlanması ve anlaşılması ilk ve en
Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi - UNFCCC) ortaya çıktı. Sürdürülebilir
önemli adımdır. Uygarlığımızın “Sürdürülebilirlik” sorununu çözebilmenin yolu da, eylemek kadar Kalkınma Hedefleri
2000
düşünmekten ve yeni fikir ve anlamlar üretmekten geçiyor. Elinizde tuttuğunuz ve Sürdürülebilir Kal- Birleşmiş Milletler, yürürlülük dönemi sonlanan Binyıl Kalkınma
kınma Derneği tarafından yayınlanan 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi, bu anlama, öğrenme Hedefleri’nin yerine Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni (SKH)
Eylül 2015’de açıkladı. 2030 yılına kadar hayata geçirilmesi
ve geliştirme çaba ve süreçlerinin bir parçası olarak kabul edilmeli. Daha sürdürülebilir bir dünya
planlanan 17 Hedef, daha mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir
yolundaki yolculuğumuzda anlamlı bir katkı yaratması dileğiyle… gezegenin temel başlıklarını içeriyor.

2015 Paris İklim Anlaşması


Uzun süren müzakereler sonucunda 2015 Aralık ayında Paris’te
1 United Nations Conference on the Human Environment
2 United Nations Environment Programme Binyıl Kalkınma Hedefleri gerçekleştirilen 21. Taraflar Konferansı’nda Paris Anlaşması
3 International Union for the Conservation of Nature and Natural Resources Birleşmiş Milletler bu sefer New York’ta düzenlenen metni kabul edildi. Anlaşma 22 Nisan 2016’da imzaya açıldıktan
4 World Conservation Strategy Binyıl Zirvesi (Millennium Summit) sonrasında sadece aylar sonra, 4 Kasım 2016’da resmen yürürlüğe girerek
5 United Nations Conference on the Environment and Development Binyıl Kalkınma Hedefleri - BKH (Millennium Birleşmiş Milletler tarihinde en hızlı devreye giren çevre
6 United Nations Development Program Development Goals) hedeflerini açıklandı. anlaşması niteliği kazandı.

8 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 9


TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER

1 2
Antroposen – Anthropocene Ayrıklaştırma – Decoupling
Yerkürenin tarihi çeşitli jeolojik zamanlara bölünerek ele alınır. Ayrıklaştırma, ekonomik çıktıları çevreye verilen zarara herhan- ve mutlak ayrıklaştırma. Göreceli ayrıklaştırma, her bir birim
Jeoloji biliminin bir kolu olan stratigrafi yer kabuğunu oluşturan gi bir ekleme olmadan artırmaya devam edebileceğimiz var- ekonomik çıktıya karşılık gelen çevresel etkideki azalmayı ifa-
katmanları jeokronolojik birimlere ayırarak inceler. Yerkabuğu- sayımına dayanan iktisadi bir kavramdır.1 Bu kavram üretim de eder.2 Bunun anlamı Gayri Safi Yurtiçi Hasıladaki (GSYH)
nun oluştuğu evreleri araştıran bilimsel bir otorite olan Ulusla- verimliliğinde artış sağlayarak daha azıyla daha çok üretebilme artışa karşın kaynaklar üzerindeki baskının göreceli şekilde
rarası Stratigrafi Komisyonu en son bilimsel verilere dayanarak durumunu ifade etmek için yaygın olarak kullanılır. Ancak ve- azalmasıdır. Fakat bu azalma baskının tamamen sona ermesini
bu ölçeklerin sınırlarını çizmekle görevlidir. Komisyonu iklim rimliliği belirli oranda artırmak mümkün olsa da baskın ekono- ifade etmemekte, aksine baskıdaki artışın GSYH’nin artışından
değişikliği problemi bağlamında en çok meşgul eden sorular- mik anlayışa göre bu aynı sürede daha fazla ekonomik çıktı biraz daha az bir hızla artmaya devam ettiği anlamına geliyor.
dan birisi içinde bulunduğumuz jeolojik devir olan Holosen’in üretmek, en az aynı miktarda veya daha fazla doğal kaynak Mutlak ayrıklaştırma ise ekolojik baskının “mutlak şekilde”
sona erip ermediğidir.1 Antroposen terimi ilk kez Paul Crutzen kullanmak ve aynı oranda çevresel etkiye sebep olmak anla- azaldığı halde geçerli olacaktır. Göreceli ayrıklaştırmaya örnek
ve E.F. Stoermer tarafından 2000 yılında dillendirildi2 ve 2002 mına gelir. Bunun yanında Jevons paradoksu veya ribaunt et- verilecek olursa, her bir birim ekonomik çıktıyı üretmemiz için
yılında Nature adlı bilimsel yayındaki makalede3 yer aldı. Crutzen kisi olarak adlandırılabilecek etkiler de benzer durumlara yol gereken enerji miktarı geçtiğimiz 50 yıl boyunca sürekli ola-
ve Stoermer içinde bulunduğumuz jeolojik zaman diliminde bir açabilir. rak azaldı. Fakat bu gidişatın yalnızca bazı kalkınmış ülkelerde
süredir insan faaliyetleri yüzünden yer sistemleri döngülerinde Ayrıklaştırma konusu ile ilgili tartışmalı noktalar da bulunuyor. gözlemlenebilmiş olduğunu belirtmek gerek. Seragazı salımları
(örneğin karbon döngüsü, nitrojen döngüsü vb.) meydana gelen Bunun temelinde büyük oranda, ayrıklaştırma kavramının doğ- örneğinden yola çıkacak olursak, genel olarak birim kaynak yo-
düzensizliklerden bahseder. Bu düzensizliklerden birisi de insan ru anlaşılmamış olması yatıyor. Bu nedenle kavramı kabaca iki ğunluğumuzun azaldığından bahsetmemiz mümkündür ancak
kaynaklı iklim değişikliğidir. Okyanusların asidifikasyonu, habi- alt başlıkta tanımlamak doğru olacaktır: Göreceli ayrıklaştırma buna rağmen toplam salım miktarımız sürekli şekilde yüksel-
tat ve biyoçeşitlilik kayıpları, topraklardaki eşi benzeri insanlık zensizliklerden sadece bazılarıdır. İnsanoğlunun yer kabuğunda meye devam etti.3
tarihinde görülmemiş kimyasal ve fiziksel değişimler de bu dü- doğanın diğer güçleri kadar ve hatta daha fazla etki bıraktığı bu Dolayısı ile bu bağlamda mutlak ayrıklaştırmadan bahsetmek
yeni zamanın isminin Antroposen olması gerektiği savı bu ne- Şekil 1: Göreceli ayrıklaşma mümkün değildir. Ehrlich-Holdren (IPAT) denklemi, insan faa-
denle ortaya atıldı. konsepti liyetlerinin gezegen ve kaynaklar üzerindeki etkisinin üç temel
Antik Yunanca’da Antropos insan kavramını ifade ederken, -sen (Fischer-Kowalski, & Swilling,2011)
etkenin çarpımından ibaret olduğunu söyler: Nüfus, refah ve
eki kainos (yeni) kavramından geliyor.4 Uluslararası Stratigrafi teknoloji = harcanan her bir dolara karşılık kaynaklar üstünde
Antroposenin Ölçümleri: 1750’den 2000’e
Komisyonu altında çalışmalarını yürüten Antroposen Çalışma yarattığımız olumsuz baskıyı ifade eder (I = P*A*T). Büyüyen
Kaynaklar:
Grubu’nun görevleri arasında jeolojik zaman ölçekleri arasında bir nüfusu ve refahı sürdürmek için mutlağa olabildiğince yakın
resmen böyle bir zamanın başlayıp başlamadığı sorusunu bilim- bir ayrıklaştırmayı başarmak gerekir. İşte tam da bu noktada bu
sel kanıtları ile değerlendirmek ve şayet yeteri kadar kanıt varsa “basit denklemin” içinden çıkmak zorlaşmaya başlar. Termodi-
bu zamanın başlangıç noktasına dair resmi öneriyi Uluslararası namik yasaları bu noktada engeller koyuyor, yani aşırı iyimser
Kuzey Yarımküre Stratigrafi Komisyonu’na sunmak bulunuyor.5 Antroposen terimi tahminler pek mümkün görünmüyor. Uzmanlar, baskın eko-
ortalama yüzey
sıcaklığı insanoğlunun özellikle sanayileşme ile beraber logaritmik olarak nomik sistemin sorgulanmadığı, yalnızca görece ayrıklaşmaya
i
m

artan ekolojik ayakizi, karbon ayakizi, su ayakizi ile ilişkilendi-


eti

dayanan bir gidişatın sosyo-ekolojik krizlere yanıt olmayacağını


ükt
ğıt

Nüfus rilir. Bu etkilerin çoğunlukla dışsallıklar olarak görülmesi yüzün-


Ka

CO2 konsantrasyonu
Su tüketimi öne sürüyor. Yapısal bir dönüşüm için örneğin planlı ekono-
Tropik ormanlardaki kayıplar
den katlanarak arttığına işaret eden “büyük ivmelenme” grafiği mik küçülme, durağan durum ekonomisi gibi alternatifler de
(bir özeti Şekil 1’de sunulmuştur) Antroposen’e dair tartışmalar- Şekil 2: Küresel
CO2 salımları mevcuttur.
da sıklıkla kullanılıyor.
ve karbon
yoğunluğu
(Peters vd, 2012)
1 Nelson J. (2010). Decoupling Demystified. (http://steadystaterevolution.org/decoupling-
1 Ayrıntı bilgi ve okuma önerileri için bakınız: http://quaternary.stratigraphy.org/workinggroups/anthropocene/ demystified/ [Erişim: 13 Ekim 2016]
2 Crutzen, P. J., & Stoermer, E. F. (2000). The Anthropocene IGBP Newsletter, 41. Royal Swedish Academy of Sciences, Stockholm, Sweden. 2 Fischer-Kowalski, M., & Swilling, M. (2011). Decoupling: natural resource use and
3 Crutzen, P. J. (2002). Geology of mankind. Nature, 415(6867), 23-23. environmental impacts from economic growth. United Nations Environment Programme.
4 Liddell, Henry George; Scott, Robert; A Greek–English Lexicon at the Perseus Project & Harper, Douglas. “-cene”. Online Etymology Dictionary. 3 Peters, G., P. Marland, G., Le Quéré, C., Boden, T., Canadell, J. G., & Raupach, M. R. (2012).
5 Turhan, E. (2015) “İstediğimiz Sorudan Başlayabiliyor muyuz? Küresel Bir Sınav Olarak Antroposen” EKOIQ Şubat 2015 Sayısı. http://ekoiq.com/istedigimiz-sorudan-baslayabiliyor-muyuz-kuresel- Rapid growth in CO2 emissions after the 2008-2009 global financial crisis. Nature Climate
bir-sinav-olarak-antroposen/ Change, 2(1), 2-4.

10 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 11


TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER

3 4
Bilime Dayalı Hedefler Çevresel Kuznets Eğrisi
Science Based Targets Environmental Kuznets Curve
2020 sonrasının uluslararası iklim rejiminin ilkelerini belirleyen Ekonomistler özellikle son çeyrek yüzyıldır ekonomik gelir ve çevre ortaya attığı teoriye göre kişi başına gelir arttıkça gelir eşitsizliği
Paris Anlaşması’nın en önemli çıktılarından birisi, küresel sıcak- kalitesi arasında sistematik bir ilişki olup olmadığını araştırıyorlar. önce artıyor ardından düşüşe geçiyordu.4 Benzer şekilde, Çev-
lık artışının 2°C’nin oldukça altında, tercihen 1,5°C’de sınırlan- Grossman ve Krueger’in 1991 tarihli çalışmalarında ortaya attık- resel Kuznets Eğrisinde tasvir edilen durumda ise ülkelerin kişi
dırılması hedefidir. Bilimsel çalışmalar, anlaşmanın en önemli ları Çevresel Kuznets Eğrisi, bu tarihten sonra bu alandaki tartış- başına gelirleri arttıkça önce çevre kalitesinde düşüş olacağı, be-
sac ayaklarından birisi olan ulusal katkı beyanlarındaki hedefler- maların öncülü sayılmıştır.1 İlk ortaya atıldığında bazı çevre kalite lirli bir noktadan itibaren de bu durumun tersine döneceği iddia
le sınırlı kaldığı takdirde, 21. yüzyıl sonunda bizleri 2,7°C - 3,7°C göstergelerinin (örneğin atmosferdeki tanecikli madde seviyesi ediliyordu.
daha sıcak bir dünyanın beklediğini ortaya koyuyor. Bu şartlar gibi) gelir ve tüketim miktarı arttığı halde iyileştiğini gösterdiği için Ampirik bir fenomen olmasına karşın istatistiksel olarak zayıf bir
altında, 1,5°C hedefine ulaşılması için sadece hükümetlere oldukça tartışma yaratan Çevresel Kuznets Eğrisi, bilim insanlarına temeli bulunan5 Çevresel Kuznets Eğrisi yapılan çalışmalar sonu-
değil, iş dünyası, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları gibi bir paradoks gibi geldiği için dikkat çekti. cunda günümüzde ekonomik büyüme, gelir ve çevre kalitesi ara-
“devlet dışı aktörlere” de önemli bir rol biçiliyor. Bu alanlardaki Çevresel Kuznets Eğrisi’nin ortaya atılmasından önce bilim insan- sındaki ilişkiyi tanımlamakta oldukça yetersiz kabul ediliyor.6 Yakın
kilit aktörlerin ön ayak olacağı girişimler ve/veya kuracakları or- zamanda gerçekleştirilen bir çalışmada ülkelerin iklim değişikliği
Marakeş İklim Zirvesi’nin gerçekleştirildiği ları görece daha zengin ekonomilerin doğal kaynaklar ve çevre
taklıkların önemine Paris Anlaşması’nda da atıfta bulunuluyor. üzerindeki ayak izlerinin görece fakir ekonomilerden daha hızlı problemine yol açan seragazı salımlarının Çevresel Kuznets Eğri-
Hâlihazırda karbon ayak izlerini, farklı kapsamlar altında kendi Kasım 2016 itibariyle 200 şirket “Bilime arttığını düşünüyorlardı. Dolayısı ile sanayileşmeyi terk etmedik- si ile açıklanıp açıklanamayacağı incelenmiş, yukarıdaki bulguya
iş süreçlerinden ve/veya tedarik zincirlerindeki operasyonlardan Dayalı Hedefler” girişimine dahil olmuş çe bu durumu tersine döndürmenin imkânsız olduğu görüşü paralel olarak ilgili politika tedbirleri ve teşvikleri olmadan Çevresel
kaynaklı emisyonlarını azaltma hedefi koyan şirketler mevcut. durumda. Bu şirketlerden 26’sı onaylanmış hâkimdi.2 Çevresel Kuznets Eğrisi, bu durumun düşünüldüğü gibi Kuznets Eğrisindekine benzer bir durumun ortaya çıkmayabile-
WWF’in “İklim Koruyucuları / Climate Savers”1, Dünya Sürdürü- hedeflere sahipken, 174 şirket harekete olmadığına dair iki boyutta istatistiksel kanıtlar sunuyordu (Şekil 1 ceği; dolayısı ile çevre kalitesinde en belirleyici faktörün gelirden
lebilir Kalkınma İş Konseyi’nin (WBCSD) Düşük Karbon Tekno- ve Şekil 2).3 Şekil 1’de özetlenen, Simon Kuznets’in 1950’li yıllarda ziyade, politika tedbirleri olduğu bulgusuna varıldı.
lojisi Ortaklık İnisiyatifi2 gibi sivil toplum ve iş dünyası arasında
geçeceği taahhüdünde bulundu.
işbirliği girişimleri ile kendi sektöründe dönüşüme ön ayak olma Şekil 1: Tipik bir Kuznets Eğrisi (Stern, 2014) Şekil 2: Tipik bir Çevresel Kuznets Eğrisi (Stern, 2014)
iddiasında çarpıcı hedefler ortaya koyan şirketler de bulunuyor. lığı gibi unsurlardan oluşan çok boyutlu bir yaklaşım kullanılıyor.
Bu tip girişimlerin katılımcılarına iklim değişikliği kaynaklı fizik- Buna Sektörel Dekarbonizasyon Yaklaşımı adı veriliyor.4 Dönüş noktasına tekabül eden gelir
Dönüş noktasına tekabül eden gelir seviyesi seviyesi
sel ile finansal riskleri kavramak ve yönetmek, marka değerlerini Marakeş İklim Zirvesi’nin gerçekleştirildiği Kasım 2016 itibariyle
yükseltmek, iş performanslarını artırmak gibi fırsatlar sağladığı 200 şirket “Bilime Dayalı Hedefler” girişimine dahil olmuş du- Gelişmekte olan Çevre kalitesinin
ekonomiler Gelişmiş bozulması Çevre kalitesinde
belirtiliyor. rumda. Bu şirketlerden 26’sı onaylanmış hedeflere sahipken, ekonomiler iyileşme

Bozulma seviyesi
Gelir eşitsizliği
2014-2015 mali yılında dünyadaki en büyük 500 şirketin 174 şirket harekete geçeceği taahhüdünde bulundu.
%80’inin emisyon azaltımı, enerji kullanımında düşüş veya
enerji ya da emisyon yoğunluğunun azaltılmasına dair hedefleri
olduğu biliniyor.3 “Bilime Dayalı Hedefler” girişimi ise şirketlerin
küresel ortalama sıcaklık artışını 2°C’nin altında sınırlamak için
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin 5. Değerlendirme Daha fazla bilgi için:
Raporu’nda öngörülen karbonsuzlaşma seviyeleriyle uyumlu • Science Based Targets Girişimi: http://sciencebasedtargets.org/
emisyon azaltımı hedefleri almalarını talep ediyor. Karbon Say- • Sectoral Decarbonizatıon Approach (SDA): A method for setting corporate emission
reduction targets in line with climate science. http://sciencebasedtargets.org/wp-content/
damlık Projesi (Carbon Disclosure Project), Global Compact, uploads/2015/05/Sectoral-Decarbonization-Approach-Report.pdf Kişi başına düşen gelir
Kişi başına düşen gelir
World Resources Institute ve WWF tarafından desteklenen gi-
rişim, katılımcılardan küresel karbon bütçesini göz önüne ala- 1 WWF Climate Savers Program. http://climatesavers.org/
1 Stern, D. I. (2004). The rise and fall of the environmental Kuznets curve. World development, 32(8), 1419-1439.
rak yenilikçi ve inovatif yaklaşımlarla iddialı ve anlamlı seragazı 2 WBCSD Low Carbon Technology Partnershıps Initiative. http://lctpi.wbcsd.org/
2 Bo, S. (2011). A literature survey on environmental Kuznets curve. Energy Procedia, 5, 1322-1325.
emisyonu azaltım hedefleri ortaya koymalarını bekliyor. 3 Mind the Science Report, http://mindthescience.sciencebasedtargets.org/
3 Stern, D. I. (2014). The environmental Kuznets curve: A primer. Centre for Climate Economics & Policy, Crawford School of Public Policy, The Australian National University.
4 Science Based Targets, 2015. SECTORAL DECARBONIZATION APPROACH (SDA): A method
Hedeflerin belirlenmesi için farklı sektörlerin emisyon yoğun- for setting corporate emission reduction targets in line with climate science. http:// 4 Kuznets, Simon. 1955. Economic Growth and Income Inequality. American Economic Review 45(1): 1–28.
lukları ve toplam emisyonlardaki payları, sektörlerdeki emisyon sciencebasedtargets.org/wp-content/uploads/2015/05/Sectoral-Decarbonization-Approach- 5 Stern, D. I. (2014). Kuznets Curve (Environmental). The Essential Guide to Global Environmental Governance, 109.
azaltım potansiyeli, bunun için gerekli teknolojik çözümlerin var- Report.pdf 6 Harbaugh, W. T., Levinson, A., & Wilson, D. M. (2002). Reexamining the empirical evidence for an environmental Kuznets curve. Review of Economics and Statistics, 84(3), 541-551

12 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 13


TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER

5 6
Dışsallıklar – Externalities Ekosistem Hizmetleri – Ecosystem Services
Dışsallıklar, üreticilerin/firmaların üretim faaliyetleri ya da tüketi- şimdiye kadar üretimleri sırasında ortaya çıkardıkları seragazla- İnsanlar olarak doğaya bağımlıyız. Özellikle de doğanın bize biyolojik ve genetik çeşitliliğin ve evrimsel süreçlerin korunması-
cilerin tüketim faaliyetleri sırasında oluşan ve bu faaliyet ile doğ- rı nedeniyle meydana gelmiş ve maliyetinin büyük kısmını bu sunduğu toprak, besin, su, hava gibi varlıklara ve bu varlık- na katkıda bulunur.
rudan hiçbir bağı olmayan üçüncü kişileri olumlu ya da olumsuz konuyla ilgisi bulunmayan yoksul ve gelişmekte olan ülkelerin ların devamlılığını sağlayan toprak oluşumu, su ve besin dön-
olarak etkileyen durumlara verilen isimdir. Örneğin arıcılık yapan üstlenmek zorunda kaldığı bir dışsallık olarak tanımlamak müm- güsü ve atmosferik hava olayları gibi süreçlere muhtacız. Bu 3 Üretim işlevleri: Ototroflar (kendi yiyeceklerini üreten bitkiler
bir üreticinin arılarının yakınlarda bulunan bir elma bahçesinde- kündür. süreçler insanlık tarihi boyunca farklı isimlerle çağrılageldiler veya yosunlar) fotosentez veya inorganik kimyasal reaksiyonları
ki ağaçların tozlaşmasına katkıda bulunması dolayısıyla üretim Bu türden çevresel maliyetler ile ilgili dışsallıklara dair ilk analizler ve günümüzde “ekosistem hizmetleri” olarak isimlendiriliyor- kullanarak enerji, karbondioksit, su ve çeşitli mineralleri kulla-
miktarını artırması pozitif bir dışsallıktır. Elma bahçesinin sahibi 1920’lerde Cambridge’li ekonomist Arthur C. Pigou tarafından lar. Örneğin Stanford Üniversitesi’nden çevre bilimci G. Daily narak karmaşık ve çok çeşitli karbonhidratlar oluştururlar. Bu
aslında arıların yaptığı hizmet için kovan sahibine bir ücret öde- yapılmıştır. Dışsallığın, sosyal maliyet (bir ekonomik faaliyetin ekosistem hizmetlerini doğal ekosistemlerin ve onları oluşturan karmaşık yapılar daha sonra ikincil üreticiler tarafından başka
mez. Kovan sahibinin de amacı zaten elma bahçesinin üretimine veya bir mal üretiminin topluma doğurmuş olduğu maliyet veya türlerin insan hayatını sürdürmesi ve yerine getirmesi için ge- daha karmaşık ve çeşitli yapıların oluşturulmasında kullanılırlar.
katkıda bulunmak değildir. yüklemiş olduğu külfet) olarak kabul edilebilmesi için iki özelliğe reken koşullar ve süreçler olarak tanımlıyor.1 Doğanın sunduğu Karbonhidrat yapılarındaki bu geniş çeşitlilik, gıda ve hammad-
Fakat yukarıdaki örnekte sunulan olumlu senaryoyla ne yazık ki sahip olması gerekir: (1) Ondan kaçınmak mümkün olmalıdır ve bu hizmetler biyolojik çeşitliliğin ve deniz ürünleri, yem, ke- deden enerji kaynaklarına ve genetik malzemeye kadar insan
gerçek hayatta sıklıkla karşılaşmayız. Dışsallıklar dendiğinde akla (2) üretim faaliyetinin bir parçası olmalı ve üçüncü partilere ya reste, biyoyakıtlar, doğal elyaf, birçok ilaç ve endüstriyel ürün tüketimi için birçok ekosistem ürünü sağlar.
genelde negatif dışsallıklar gelir. Bunlar kimi durumlarda, tüke- da genel olarak topluma mal edilebilmelidir.3 Örneğin, çevresel gibi doğal ve üretilmiş malların varlıklarını devam ettirmelerini
tim faaliyeti sonucu oluşabilirken, genelde bir üreticinin/firmanın kirliliğin temelinde üretim faaliyetleri yatmaktadır; bundan dolayı sağlarlar. Ekosistem hizmetleri, ürünlerin üretimine ek olarak, 4 Bilgi işlevleri: İnsan evriminin çoğu yazının olmadığı tarih ön-
üretimi sırasında ortaya çıkan çevreye veya diğer insanlara karşı insan yapımı ve kaçınılabilirdir ve bu dışsallıkları çeşitli mekaniz- zararlı kontrolü, tozlaşma, iklim düzenlemesi, toprak tutma ve cesi zamanlarda gerçekleştiğinden, doğal ekosistemler geçmişi
zararlı etkilerin maliyetini (ya da diğer bir deyişle sosyal maliyeti- malar ile içselleştirebilmek mümkündür. taşkın kontrolü, temizlik, geri dönüşüm ve doğal kaynakların anlamamızda önemli bir referans görevi görür. Bunun yanında
ni) üretim maliyeti içine katmaması nedeniyle de gerçekleşebilir. Dışsallıkları (ya da çevresel sürdürülebilirlik özelinde sosyal ma- kendini yenilemesi gibi birçok yaşam destek işlevini de içer- manevi zenginleşme, bilişsel gelişim, rekreasyon ve estetik dene-
Örneğin üretimi sonucunda açığa çıkan atık suları, filtreleme ma- liyetleri) içselleştirmenin, yani maliyetlere dahil etmenin çeşitli mektedir ve bunlar da birçok maddi olmayan estetik ve kültürel yim fırsatları sağlayarak insan sağlığına katkıda bulunurlar.
liyetinden kaçınarak hemen yanı başındaki göle deşarj eden bir yöntemleri vardır. Örneğin üreticilere üretimleri karşılığında bir fayda sağlar.
fabrika, çevreyi kirletmesinin sonucunda oluşan maliyeti tamamen vergi koyarak (Pigou vergisi) bir bakıma çevreyi kirletmelerinin Bu kavram, 1970’lerin sonlarında ve 80’lerde çoğunlukla doğa Ekosistem hizmetlerinin değeri ve bunların kaybıyla ilişkili mali-
toplumun üzerine (daha özelinde ise gölü kullananlara) yıkar.1 maliyetini hesaba katmaları ve üretim miktarlarını buna göre bilimciler tarafından, biyolojik çeşitlilik kaybının insan sağlığı için yetlerin farkındalığının artması sonucunda ekosistem hizmetleri
Üreticiler üretim maliyetinin bir kısmını üçüncü kişilere veya ge- ayarlamalarını sağlamak mümkündür.4 Ya da kontrol mevzuat- kritik hizmetleri temel alan ekosistem işlevlerini nasıl doğrudan için ödemeler gibi mekanizmalar da ortaya çıktı. Her ne kadar
nel olarak topluma mal ederek maliyeti düşürür veya doğal kay- ları ile firmaların doğaya zarar vermeyen, örneğin atık su arıtma etkilediğini göstermek ve böylece doğayı koruma konusunda- bu mekanizmalar ekosistemi koruma amaçlı piyasa mekanizma-
nakların normal şartlar altında edinebileceklerinden daha büyük filtresi gibi belirli teknolojileri kullanmaları zorunlu kılınabilir. Bu ki eylemi tetiklemek için ortaya atılmıştır. Buna göre ekosistem ları olarak öne sürülse de, doğanın meta haline getirilmesi ile ilgili
bir kısmını kendi zimmetlerine geçirir.2 Buna ek olarak, üreticiler iki örnekte de içselleştirme devlet eliyle yapılır. Bunun dışında, hizmetleri doğal varlıkları (toprak, bitkiler ve hayvanlar, hava ve kaygılar nedeniyle de eleştiriliyor.3
bütün üretim maliyetlerini ödemediği için tüketiciler de ürünleri karbon ticareti örneğinde de olduğu gibi piyasa mekanizmaları su) değer verdiğimiz şeylere dönüştürür. Örneğin mantarlar, so-
daha düşük fiyata alabilirler. Benzer bir şekilde, atıkların bertaraf kullanılarak da içselleştirme yapılabilir. Buna göre devlet doğanın lucanlar ve bakteriler güneş ışığının, karbonun ve azotun ham
edilmesi zararlı etkiler gözetilmeden yapıldığında daha ucuzdur. kendini yenileme kapasitesini gözeterek belirli miktarda toplam bileşenlerini bereketli toprağa dönüştürdüklerinde bir ekosistem
Dışsallıkları firma-birey ekseninde düşünebileceğimiz gibi, geliş- kirletme hakkı ya da emisyon izni belirler ve bu izinleri firmalara hizmeti sağlar.
miş devletler – gelişmekte olan devletler ekseninde de düşün- ücretli veya ücretsiz olarak dağıtır. Daha sonra firmalar birbirleri Daha fazla bilgi için:
mek mümkündür. Örneğin iklim değişikliğini, gelişmiş ülkelerin arasında bu izinleri alıp satarak üretimlerini gerçekleştirirler ve İşlevlerine göre dört farklı ekosistem hizmeti kategorisi • Birleşmiş Milletler tarafından 2000 yılından beri yürütülen Binyıl Ekosistem Değerlendirmesi
(Millennium Ecosystem Assessment) web sitesi - www.millenniumassessment.org
sonuç olarak toplam kirletme miktarı ilk belirlenen toplam kirlet- tanımlanabilir:2
• Ekosistem hizmetleri ve biyolojik çeşitlilik ekonomisi ve değerlemesi üzerine yürütülmüş
me izni kadar olur. Her ne kadar teoride gerçekleşmesi mümkün 1 Düzenleme işlevleri: Doğal ve yarı doğal ekosistemlerin, biyo- en kapsamlı projelerden “TEEB The Economics of Ecosystems and Biodiversity” web sitesi -
Fotoğraf: Kerem Yücel

görünse de, bu mekanizmaya karşı özellikle doğayı metalaştırdığı lojik, jeolojik ya da kimyasal döngüler ve süreçler yoluyla gerekli www.teebweb.org/
yönünde çok fazla eleştiri ve tartışma vardır.5 yaşam destek sistemlerini düzenleme kapasitesi. Ekosistem (ve
1 Daily, G. (1997) Introduction: What Are Ecosystem Services? in Daily, G. (ed), Nature‘s
biyosfer) sağlığının korunmasına ek olarak bu düzenleme işlevle- Services. Societal Dependence on Natural Ecosystems, Island Press, Washington DC.
1 Coase, R. H. (1960). The Problem of Social Cost. The Journal of Law and Economics. ri, insanlara doğrudan ve dolaylı olarak temiz hava, su ve toprak, 2 de Groot, R., Wilson, M., Boumans, R. (2002) A typology for the classification, description
2 Martinez-Alier, J. and O‘Connor M. (1999) Distributional issues: an overview. In: J. Van den biyolojik kontrol hizmetleri gibi birçok hizmet sunar. and valuation of ecosystem functions, goods and services, Ecological Economics, 41: 393-
Bergh (ed.) Handbook of environmental and resource economics. Cheltenham, Edward Elgar. 408.
3 Kapp, K.W. (1963) Social costs of business enterprise. Second enlarged edition. Bombay/ 3 Gómez-Baggethun, E., de Groot, R., Lomas, P., Montes, C. (2010) The history of ecosystem
London: Asia Publishing House. 2 Habitat (yaşam alanı) işlevleri: Doğal ekosistemler, yabani services in economic theory and practice: From early notions to markets and payment
4 Pigou, A. C. (1932). The economics of welfare, 1920. McMillan&Co., London. bitki ve hayvanlara sığınma ve üreme alanları sağlar ve böylece schemes. Ecological Economics, 69 (6): 1209–1218.

14 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 15


TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER

7 8
Entropi – Entropy Halkın, Karar Alma Süreçlerine Katılımı
Entropi, termodinamik yasalarının, yani ısı ile iş yapma arasında-
Public Participation in Decision-Making
ki ilişkiyi inceleyen yasaların ikincisinde tanımlanan ve her şeyin
yıprandığını söyleyen fen bilimleri yasasıdır. İnsanlar, hayvanlar Sosyal bilimlerdeki genel kullanımı ile katılım, belirli bağlamlara, amaca ve istenen katılım
ve bitkiler yaşlanır ve ölür, eşyalar eskir, otomobiller paslanır ve halkın siyasi, ekonomik, yönetimsel veya diğer Şekil 1: Vatandaş Katılım Merdiveni katmanına özellikle iyi uysalar da, net ve genel
evrendeki düzensizlik artar. Düzensizlik arttıkça bir işe dönü- toplumsal kararlarla ilgili fikirlerini ifade etme ve geçer çözümler yoktur. Bu nedenle her vaka
şebilecek enerji miktarı azalır ve bir işe dönüşemeyecek enerji bu kararlara etki etmesini ifade eder. Katılımcı özelinde doğru katılım mekanizması farklılık
miktarı, yani entropi artar.1 Örneğin bir düşük entropi maddesi karar alma, ekonomik (katılımcı ekonomi), si- gösterebilir.
olan bir odun parçası yakıldığında yüksek entropi maddesine, yasi (katılımcı demokrasi), yönetimsel (katılımcı Son olarak, özellikle bilimsel girdilerin ve deği-
yani karbondioksite ve (enerji bakış açısına göre) diğer yararsız işletme), kültürel (çok kültürlü yaşam) ya da şik bilgi kaynaklarının kullanımının katılımcı bir
maddelere dönüşür, iş yapabilme kapasitesine sahip mevcut ailesel alanda gerçekleşebilir.1 süreçte yönetimi önemli tartışmaların olduğu
enerjisi azalır ve entropisi artar. Bir sistemin entropisinin art- Günümüz toplumunda daha belirgin anlamı ile bir diğer konudur. Bilimsel bilgi doğru kulla-
maması ancak tamamen kapalı ve izole olması halinde olabilir. ise, hâlihazırda siyasi ve ekonomik süreçlerden nılmazsa, “uzmanlaşmayı” gerektirdiği ölçüde
Açık sistemlerde entropi artar. Örneğin soğuk bir odada kalan bir dışlanan vatandaşların geleceğe etki eden ka- şeffaflığın kaybolmasını ve halkın gerçek an-
siz ekonomik sisteminizi düşük entropi maddelerini yüksek ent-
fincan sıcak kahvenin sıcaklığı her zaman azalacak, dışarıdan rarların alınma süreçlerine dâhil edilmesinin lamda sürece etki etmelerini zorlaştıran bir et-
ropi maddelerine dönüştürme üzerine kurarsanız bir süre sonra
enerji verilmediği sürece de asla artmayacak ve sonuç olarak oda sağlanması, yani bir nevi iktidarın yeniden da- mene dönüşebilir ve bir noktada kararın sadece
her şeyi tüketirsiniz ve elinizde sadece iş yapabilme yeteneği ol-
sıcaklığında dengeye ulaşacaktır. Çünkü kahve fincanı tek başına ğıtılmasıdır. Bilginin paylaşılmasının, strateji, “uzman görüşü” ile alınmasına neden olabilir.
mayan yüksek entropi maddeleri kalır. Fakat örneğin ekonomik
kapalı ve yalıtılmış bir sistem değildir. amaç ve politikaların saptanmasının, vergi kay- Bu nedenle “bilginin demokratikleştirilmesi”
sisteminizi güneş enerjisi gibi harici ve neredeyse sonsuz bir
Entropi Yasası, enerjiye dayalı her dönüşümde, bir sistemin ya- naklarının tahsisinin, proje ve programların yü- (yani bilginin herkese açık ve herkesçe kolay
kaynaktan gelen enerjiye dayalı, kendi kendini yenileyebilen ve
rarlı mekanik iş yapma kabiliyetinin bir bölümünü kaybettiğini rütülmesinin ve toplumun yarattığı faydaların ve anlaşılabilir şekilde sunulması) doğru katılım
döngüsel bir şekilde kurarsanız sistemin ömrü daha uzun olur.
belirtir ve dışarıdan enerji verilmediği sürece bir süre sonra siste- avantajların paylaştırılmasının belirlenmesinde, sağlanması ve çevre adaleti için elzemdir.
Bunun yanında, başka bir açıdan bakıldığında, entropi kavra-
min çalışma potansiyelinin sıfırlanacağını söyler. Bu kapsamda, halkın kararlara katılmasını ve daha da önem- Sydney Üniversitesi’nden çevre politikası ve
mının daha mikro-ekonomik ölçekte mühendisler ve yöneticiler
doğal kaynakların çıkarılması, enerji kullanımı, atıkların üretimi lisi, bu kararlara etki etmesini sağlamak eşitlik çevre adaleti alanının önde gelen isimlerinden
için de firmaların uzun ömürlü olmasında ve üretim süreçlerinin
ve geri dönüşüm gibi ekonomi-çevre etkileşimlerini analiz eder- ve adalet açısından oldukça önemlidir. Bilginin biri olan David Schlosberg de, çevre adaletinin
sürdürülebilir olmasında yol gösterici olduğu görülebilir. Örneğin
ken entropi işe yarayan bir kavramdır. Ekonomilerimize bakacak toplum tarafından anlaşılacak bir şekilde, kap- doğru ve tam bir şekilde hayata geçmesi için
atık ısıyı minimize eden verimli üretim sistemleri tasarlanarak bir
olursak, onların da yalıtılmış sistemler olmadıklarını görürüz. Dı- sayıcılık ve şeffaflık ilkeleri ışığında doğru bir şekilde yönetimi hakkaniyetli paylaşım ve hakların karşılıklı olarak tanınması bo-
fabrikadaki üretimin verimli ve sürdürülebilir olması sağlanabilir.
şarıdan enerji ve malzeme alıp atık ve ısı üretiriz. Yani ekonomi- katılım sürecinin doğru işlemesi için önemli gerekliliklerdendir. yutlarının yanında, katılım ve usul hukuku boyutunun da çok
Fakat entropi kavramının bize öğrettiği en önemli şey, atık üre-
lerimiz tüketim malları üretmek için çevresindeki kömür ya da Karar alma mekanizmalarına halkın sadece katılımını sağlamak, önemli olduğunu belirtir. Özellikle yerel seviyede ortaya çıkan
ten bir sistemin çalışmaya devam edebilmesi için mutlaka enerji
petrol gibi doğal kaynaklarda bulunan düşük entropi maddelerini yani karar alınırken paydaşların orada olmasını temin etmek çevre adaleti protestolarının büyük bir bölümünün, hayata ge-
veya hammadde ile beslenmesi gerektiğidir.3 Gerçek sürdürüle-
kullanır ve karbondioksit gibi yüksek entropi atıklarını ve işe yara- toplumsal ve çevresel adalet açısından yeterli değildir. Önemli çirilmek istenen bir projenin sadece uzman görüşlerine başvu-
bilirlik entropinin sıfır olduğu, yani tamamen kapalı ve izole bir
mayan ısıyı çevreye geri gönderir. olan paydaşların görüşlerinin son karar ortaya çıkarken dikkate rularak (yani tekil bir perspektiften bakılarak) gerçekleştirilmeye
sistem içinde gerçekleşebilir. Bu da ancak döngüsel ekonomi
Bu açıdan baktığımızda, entropi kavramı ekonomilerimizin çev- alınıp alınmadığıdır. Yani paydaşların en son ortaya çıkan kararı çalışılması sonucu ortaya çıktığı düşünülürse, katılım boyutunun
ve sıfır atık ya da beşikten beşiğe gibi yaklaşımlar ile mümkün-
resel kısıtlamalarını ve biyolojik ve fiziksel sınırlarını anlamamıza etkileme güçlerinin olmadığı bir mekanizma gerçek bir katılım doğru bir şekilde ele alınması toplumsal sürdürülebilirlik açısın-
dür. Hâlihazırdaki, atık üreten, lineer üretim biçimlerimiz Entropi
yardımcı olur. Ekonomik faaliyetlerimizi, sadece kaynak ve enerji sağlamayacaktır. Örneğin Sherry Arnstein tarafından 1969 yılın- dan ne kadar önemli olduğu ortaya çıkar.4
Yasası gereği hiçbir zaman tam anlamıyla sürdürülebilir olama-
kıtlığı ve doğanın insan atıklarını ve kirleticilerini sindirme kapasi- da ortaya konan2 ve Şekil 1’deki vatandaş katılım merdiveninde
yacaktır.4
tesi değil, enerji dönüşüm süreçlerinin geri döndürülemezliği de gösterilen “katılım etkisi spektrumu”, halkın katılımını öngören
1 Rowe, G., & Frewer, L. J. (2000). Public participation methods: A framework for evaluation.
engeller.2 Örneğin düşük entropiye sahip fosil yakıtları kullana- (ve örneğin Türkiye’deki Çevre Etki Değerlendirme süreçlerinde Science, technology & human values, 25(1), 3-29.
rak enerji üretmemiz, bu yakıtları yakma sürecinin geri döndürü- 1 Baumgärtner, S. (2003) Entropy. Internet Encyclopaedia of Ecological Economics. de kullanılan) “bilgilendirme” ya da “danışma” gibi bazı meka- 2 Arnstein, Sherry R. “A Ladder of Citizen Participation,” JAIP, Vol. 35, No. 4, July 1969, pp.
lemez olması nedeniyle tek yönlü bir dönüşümü işaret eder ve bu 2 Georgescu-Roegen, N. (1971) The entropy law and the economic process. Cambridge, MA: nizmaların aslında gerçek katılımı sağlamadığını iddia eder.3 Bu 216-224.
Harvard University Press. 3 TEMA Vakfı AB’ye Uyum ve ÇED Çalıştayı Sonuç Bildirgesi http://sertifika.tema.org.tr/_Ki/
nedenle sürdürülebilir değildir. nedenle karar alma süreci tasarlanırken katılım etkisi düzeyi ile
3 Georgescu-Roegen, N. (1971) CevreKutuphanesi/Documents/CEDRAPORU_2306160905.pdf
Entropi bize, sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için sistemin doğ- 4 Georgescu-Roegen, N. (1993). The entropy law and the economic problem. Valuing the
konuşlandırılan katılımcı yöntemler arasındaki ilişkiye dikkat edil- 4 De Marchi, B., & Ravetz, J. R. (2001). Participatory approaches to environmental policy. EVE
rusal değil, döngüsel olarak tasarlanması gerektiğini söyler. Eğer earth: Economics, ecology, ethics, 75-88. melidir. Doğru ve gerçek katılımı sağlayan belli araç ve teknikler, policy research brief.

16 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 17


TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER

9 10
IPAT Denklemi – IPAT Equation İyi Yönetişim – Good Governance
Nüfus, refah, teknoloji ve çevresel etki arasındaki ilişkiyi bir IPAT denkleminin uygulanışına seragazı salımları üzerinden basit “Yönetişim”, yönetim kavramının aksine, alınan son kararın ne
denkleme dökme çabası oldukça eskiye dayanıyor. Bu çabaya bir örnek vermek gerekirse: olduğundan ziyade, karar verme sürecinin nasıl yürütüldüğü Konsensusa yönelik Hesap verebilirlik
dair ilk örneklerden en çok bilineni IPAT denklemidir:1 ve bu kararların nasıl uygulandığı ile ilgilenir. Yani “Doğru karar
Seragazı Salım Dünya X Brüt X Enerji X Seragazı nedir?” sorusuna değil, “Bu kararların alınması ve uygulanma-
I=PxAxT Miktarındaki Artış = nüfusu/ gelir / tüketimi/ salım miktarı sı için mümkün olan en iyi süreç nasıl olur?” sorusuna cevap Katılımcılık Şeffaflık
dünya brüt gelir / Enerji tüketimi arar. Doğru tasarlanmış bir yönetişim mekanizması zaten doğru
I = Etki (Impact) (çevresel etkideki değişim vb. cinsinden ifade nüfusu kararları da beraberinde getirecektir. İyi yönetişim
edilebilir) Etki (I) = Nüfus (P) X Refah (A) X Teknoloji (T) X Teknoloji (T) Hükümet, yönetişimdeki aktörlerden sadece biridir. Yönetişime
P = Nüfus (Population) (nüfustaki değişim vb. cinsinden ifade Hukukun Hızlı çözüm
katılan diğer aktörler, tartışılan karar alma düzeyine göre deği-
üstünlüğü
edilebilir) şir. Örneğin kırsal alanda uygulanacak bir proje ile ilgili karar
A = Refah (Affluence) (kişi başına düşen mal ve hizmetler, Denkleme dair yapılan bilimsel çalışmalarda çeşitli kısıtların ortaya alma sürecindeki diğer aktörler köylüler, çiftçiler, kooperatifler,
GSYH vb. cinsinden ifade edilebilir) çıktığı görülmüştür. Örneğin nüfusun iki katına çıktığı durumlar- STK’lar, araştırma enstitüleri, dini liderler, finans kurumları, si- Etkinlik ve verimlilik Eşitlik ve kapsayıcılık
T = Teknoloji (Technology) (teknolojik gelişimden sağlanan da çevresel etki IPAT denkleminde öngörüldüğü üzere iki katına yasi partiler, askeri kurumlar vb. olabilir1.
verimlilik vb. cinsinden ifade edilebilir) çıkmayabilir. Sadece buradan bakıldığında bile seçilen paramet- Birleşmiş Milletler Asya-Pasifik Ekonomik ve Sosyal Şekil 1: İyi Yönetişim Şeması
(Kaynak: Birleşmiş Milletler Asya-Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu)
reler arasındaki ilişkinin basit bir çarpan ilişkisi olmadığı görüle- Komisyonu’na göre iyi yönetişimin, Şekil 1’de de gösterildiği
Ehrlich-Holdren ismiyle de bilinen bu denklem dünya nüfusu
2 3
bilir. Bunun yanı sıra, denklemin özellikle demateryalizasyon ve üzere sekiz önemli özelliği vardır:2
şimdikine oranla kabaca yarısı kadarken ortaya atıldı ve dünya ayrıklaştırma eksenindeki araştırmalarda birbiriyle ilintili sosyo- paydaşlara makul bir zaman çerçevesinde hizmet etmeye ça-
nüfusunun, refah düzeyinin ve teknolojinin çevreye olan etki- ekonomik süreçleri göz ardı etmesinden dolayı doğru sonuçlar i) Katılım: Toplumun tüm kesimleri tarafından katılım iyi yöne- lışmasını gerektirir.
sini basitçe açıklama iddiası taşıyordu. IPAT denklemi her ne vermediğini ifade etmek gerekir.4 Hükümetlerarası İklim Deği- tişimin temel taşlarından biridir. Özellikle toplumdaki en savun- vi) Şeffaflık: İyi yönetişimde bilgi serbestçe bulunabilmeli ve
kadar günümüzdeki çevresel sorunların ve kalkınmanın çevre şikliği Paneli’nin IPAT denklemi üzerinden insan kaynaklı iklim masız kişilerin kaygılarının dikkate alınması önemlidir. Katılım kararlardan ve uygulamalardan etkilenecek olanların doğrudan
üzerindeki etkilerini tam olarak açıklamakta oldukça yetersiz değişikliği probleminde en fazla payı bulunan seragazı olan kar- konusunda bilgi aktarılması ve organize edilmesi gerekir. Bu bir erişilebileceği bir şekilde sunulmalıdır. Aynı zamanda yeterli bil-
olsa da, özellikle artan dünya nüfusuna ilişkin tartışmalarda bondioksit (CO2) ve nüfus, teknoloji, refah gibi faktörlerin ilişkisini yandan örgütlenme ve ifade özgürlüğü, öte yandan örgütlü bir gi, kolay anlaşılır şekilde ve uygun ortamlarda sağlanmalıdır. İn-
sık sık referans verilen bir kavramsal çerçeve olmaya devam inceleyen çalışmalara5 imza atmış olması, denklemin farklı çevre sivil toplum anlamına gelir. sanlar karar verme sürecini takip edebilmeli ve anlayabilmelidir.
ediyor. IPAT denkleminin dünya nüfusundaki artışın çevresel sorunları bağlamında kullanışlılığına dair fikir verse de ardından ii) Hukukun üstünlüğü: İyi yönetişim, tarafsız bir şekilde uy- vii) Hesap verebilirlik: Bu özellik iyi yönetişimin temel şartıdır.
sorunlara olan etkisini açıklarken özellikle iki noktada insanlığa gelen pek çok bilimsel çalışma sosyoekonomik ve ekolojik sorun- gulanan, adil yasal çerçeveleri; insan haklarının, özellikle de Sadece kamu kurumları değil, aynı zamanda özel sektör ve sivil
yeni bir bakış açısı sağladığı kabul görür. Bunlardan ilki, nüfus ların karmaşıklığının IPAT denklemi ile açıklanmasının mümkün azınlık haklarının tam olarak korunmasını; yasaların tarafsız bir toplum örgütleri de, kamuya ve kurumsal paydaşlarına karşı
dışındaki faktörlerin çevresel sorunlar üzerindeki çarpan etki- olmadığında hemfikirdir. IPAT denklemi tüm kısıtlarına rağmen şekilde uygulanmasını; bağımsız bir yargının ve tarafsız bir polis sorumludurlar. Hesap verebilirlik ise şeffaflık ve hukukun üs-
sinin anlaşılmasına yardımcı olması; diğeri ise çevresel etkinin sürdürülebilirlik çalışmalarında yeni perspektiflerin geliştirilmesi- gücünün kullanılmasını gerektirir. tünlüğü olmadan uygulanamaz.
salt çevre kirliliğinden ibaret olmadığına dair bakış açısı sun- ne olanak tanımaya devam ediyor. Bu bağlamda özellikle 2000’li iii) Etkinlik ve verimlilik: İyi yönetişim, süreçlerin ve kurum- viii) Konsensüs: İyi yönetişim, toplumdaki farklı menfaatlerin
ması şeklinde özetlenebilir. yılların başından bu yana yapılan çalışmalara6-7-8 göz atılabilir. ların, kaynaklardan en iyi şekilde faydalanırken, toplumun ih- arabuluculuğunu gerektirir ve toplulukta geniş bir görüş birliği-
tiyaçlarını en iyi karşılayan sonuçlar üretmesini öngörür ve aynı ne varmayı amaçlar.
zamanda doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve çevre- Bu özellikler sayesinde iyi yönetişim, yolsuzluğun en aza inme-
nin korunmasını gerektirir. sini, azınlıkların görüşlerinin dikkate alınmasını ve toplumdaki
1 McNicoll, G. (2002). IPAT (Impact, Population, Affluence, and Technology), in. International Encyclopedia of the Social & Behavioral Sciences, 7903-7906.
iv) Eşitlik ve kapsayıcılık: İyi yönetişim ile toplumsal refah en savunmasız kişilerin seslerinin karar verme süreçlerinde
2 Ehrlich, P. R., & Holdren, J. P. (1971). Impact of population growth.
3 Chertow, M. R. (2000). The IPAT equation and its variants. Journal of Industrial Ecology, 4(4), 13-29. arasında sıkı bir ilişki vardır. İyi yönetişimin zeminini oluşturan duyulmasını sağlar. Böylece toplumun mevcut ve gelecekteki
4 Fischer-Kowalski, M., & Amann, C. (2001). Beyond IPAT and Kuznets curves: globalization as a vital factor in analysing the environmental impact of socio-economic metabolism. Population and toplumsal refah kimsenin kendisini toplumun ana akımından ihtiyaçlarına da cevap verebilir.
Environment, 23(1), 7-47. dışlanmış hissetmemesine bağlıdır. Bu ise toplumdaki tüm
5 Nakicenovic, N., Alcamo, J., Davis, G., de Vries, B., Fenhann, J., Gaffin, S., ... & La Rovere, E. L. (2000). Special report on emissions scenarios: a special report of Working Group III of the
grupların, özellikle de en savunmasız kişilerin, refahlarını iyileş- 1 United Nations Development Programme (UNDP) (2004) Regional project on local
Intergovernmental Panel on Climate Change (No. PNNL-SA-39650). Pacific Northwest National Laboratory, Richland, WA (US), Environmental Molecular Sciences Laboratory (US). governance for Latin America. New York; UNDP.
6 Waggoner, P. E., & Ausubel, J. H. (2002). A framework for sustainability science: A renovated IPAT identity. Proceedings of the National Academy of Sciences, 99(12), 7860-7865. tirmek veya korumak için eşit haklara ve fırsatlara sahip olma-
2 United Nations Economic and Social Commission for Asia and the Pacific (UNESCAP) (2006)
7 Chertow, M. R. (2000). The IPAT equation and its variants. Journal of Industrial Ecology, 4(4), 13-29. larıyla mümkündür. What is good governance? Bangkok; UNESCAP. http://www.unescap.org/sites/default/files/
8 Alcott, B. (2010). Impact caps: why population, affluence and technology strategies should be abandoned. Journal of Cleaner Production, 18(6), 552-560. v) Hızlı çözüm: İyi yönetişim, kurumların ve süreçlerin, tüm good-governance.pdf [Erişim Tarihi: 29 Kasım 2016]

18 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 19


TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER

11 12
Jevons Paradoksu – Jevons Paradox Krutilla Kuralı – Krutilla’s Rule
1835-1882 yılları arasında yaşamış olan İngiliz iktisatçı William Amerikalı çevre ekonomisti John Krutilla, özellikle çevreye etkisi rin değerleri hesaplanırken iskonto oranından daha az etkilenen
Stanley Jevons, 1865 yılında belki de onun tanınmasını sağla- Jevons Paradoksu’na göre yakıt tüketim şeması olan projelerin değerlendirilmesi sırasında uygulanan fayda mali- kısa vadeli faydalar, iskonto oranından daha çok etkilenen uzun
yan eseri “Kömür Sorusu” kitabında Britanya’nın, kömür ma- Yakıt Maliyeti yet analizinin, örneğin bir şirkette, yatırım yapıp yapmama kararı- vadeli maliyetlerden yüksek hale gelir. Faydalar maliyetlerden
denlerini artan oranda kullanmasının uzun vadede ekonomik nı almak için tamamen ekonomik bakış açısıyla uygulanan fayda yüksek göründüğü için söz konusu projenin hayata geçirilmesi
dinamizmi ve dünyadaki hâkimiyetini sarsacağı endişesinden maliyet analizlerinden farklı olması gerektiğini öne sürmüştür.1 kararı alınır. Bu durumda da, gelecek nesillerin refahı tehlikeye
bahseder.1 Kitabını meşhur eden, dünyaya armağan ettiği kav- İsmini verdiği Krutilla Kuralı, geleneksel fayda maliyet analizinde girer ve kuşaklararası adalet ve hakkaniyet zarar görür.3
ram ise Jevons Paradoksu olmuştur. Jevons, kendi adı ile anılan bir projenin toplam bugünkü değerinin hesaplanması sırasında, Krutilla, özellikle çevreye etkisi olan projelerin değerlendirilmesin-
paradoksu şu şekilde özetler: “Eğer bir şekilde aynı miktarda gelecekteki maliyetler ve faydaların sosyal iskonto oranı ile bugü- de klasik fayda maliyet analizlerinin ötesine geçmek gerektiğini
demir üretmek için kullanılan kömür miktarı azaltılabilirse, bu- Elastik ne indirgenmesine karşı bir argüman sunar. Faiz oranları, sabır- vurgular. Buna göre, özellikle kritik öneme sahip doğal çevrenin
Talep
radan kazanılan kâr artacağı için bu demirden daha fazla üreti- sızlık veya risk algısı nedeniyle gelecekte ortaya çıkacak tüm ma- fayda maliyet analizlerinde çok düşük veya sıfır iskonto oranları-
lebilecek; dolayısı ile toplam kömür tüketimi artacaktır”.2 liyetleri ve faydaları mevcut değerlerine dönüştürmek önemlidir. na sahip olmaları gerekir. Böylece özellikle uzun vadede çevreye
Yani özetle eğer teknolojik gelişmeler kaynak verimliliğini ar- En basit anlatımıyla, elimize hemen geçen 100 TL ile, bir hafta zarar veren nükleer santral benzeri projelerde, sıfır iskonto oranı
tırırsa, o kaynağın toplam tüketilen miktarı azalmaktan ziyade sonra geçen 100 TL’nin bizim için değeri aynı değildir ve bir hafta ile bu uzun erimli maliyetler günümüze indirgenmeden olduğu
artabilir.3 sonraki 100 TL’nin şimdiki değerini bulmak için belirli bir iskonto gibi aktarılabilir ve kısa vadeli faydalar, uzun vadeli maliyetlerden
Bu paradoksun özellikle sanayileşmiş ülkeler ve enerji tüketimi Seyahat oranı ile günümüze indirgemek gerekir. Tablo 1’de gösterildiği daha yüksek çıkmaz. Sonuç olarak da kuşaklararası adalet zarar
bağlamında önemli ilişkileri açıkladığı görülebilir. Jevons Para- gibi seçilen iskonto oranına bağlı olarak uzun vadeli maliyetle- görmez.
doksu, iktisat tarihinde sürekli tartışılagelen bir kavram olarak rin ve faydaların bugünkü değeri ihmal edilebilir hale gelebilir. Örneğin bir hidroelektrik santral yapılırken, bu santralden yıllar
kritik önemini korumaya devam ediyor. Jevons, iktisatta mate- kullanımı konusuna odaklanılmış ve sonuç olarak artan enerji Örneğin %6 iskonto değeri ile 50 yıl vadeli 100 TL, günümüzde boyunca elde edilecek elektriğin ekonomik değeri sosyal iskonto
matiksel metot kullanımının öncüleri arasında da sayılır. Jevons verimliliğinin toplumda enerji tüketimini artırıcı bir etki yarat- sadece 5.43 TL’ye karşılık gelmektedir. Yıl olarak vade ve iskonto oranı ile günümüze indirgenmeli ama bu santral yapılırken za-
Paradoksu günümüzde özellikle çevre ekonomisinin incelediği tığına dikkat çekilmiştir. Aynı çalışmada enerji verimliliğinin oranı arttıkça da bu değer gitgide daha da düşer.2 rar gören doğal varlıkların ve peyzajın değeri günümüz değeri-
bir konu olmaya devam ediyor. Günümüz ekonomistleri, enerji enerjiyi görece ucuzlattığı ve dolayısı ile daha rahat tüketi- İskonto oranı yükseldikçe uzun vadeli maliyetler ve faydaların ne indirgenmeden aynen kullanılmalıdır. Zira gelecekte yeni bir
verimliliği ile sağlanan kazancın tüketimle olan ilişkisini (ribaunt lebilir hale getirdiği; bu verimliliğin aynı zamanda ekonomik günümüzdeki değerleri azalır ve kısa vadeli hedefler uzun vadeli teknolojinin ortaya çıkma olasılığı vardır ve bu da hidroelektriğin
etkisi) araştırmaya devam ediyorlar.4 büyümeye olumlu etki yarattığı ve kümülatif olarak enerji tü- planların önüne geçer. Bunun sonucunda da fayda ve maliyetle- bugünkü değerini düşürecektir. Öte yandan, güzel manzaranın
Ribaunt etkisi tüketimi sabit tutarken artan verimliliğin getir- ketiminin bu sebeple arttığı ele alınıyor. Sonuç olarak, mikro veya kültürel mirasın yeri doldurulamaz ve bu doğal ve kültürel
mesi beklenen çevresel kazançtaki kayıp oranını temsil eder. seviyede azaltım sağlanırken, makro seviyede (ekonominin varlıklar aslında gelecekte daha da değerli olacaklardır.
Bir örnek verecek olursak: Eğer yakıt verimliliği %5 artarken genelinde) tüketim artıyor. Krutilla’nın, doğal varlıklara etkilerini içeren fayda maliyet ana-
yakıt kullanımı oranı sadece %2 düşüyorsa ribaunt etkisi ((5- Bazı akademisyenler verimlilikle sağlanan kazançların diğer po- lizlerinin uygulanma biçimine karşı 1967’de getirdiği bu eleştiri
2)/5)*100=%60 olacaktır. Kayıp %3 oranının verimlilikten elde litika tedbirleri ile (örneğin sınırlama ve ticaret, cap & trade) daha sonra çok sayıda ekonomist tarafından geliştirilmiş ve gü-
edilen azalan maliyetten dolayı sürüş alışkanlıklarındaki deği- tamamlandığı durumda Jevons Paradoksunun ortaya çıkmaya- nümüzde kullanılan Çevresel Fayda Maliyet Analizi, Çevresel
şimden (örneğin öncekinden daha fazla mesafe ya da daha hızlı cağını savunuyorlar.5 Etki Değerlendirme ve Katılımcı Çok Kriterli Değerlendirme4
sürüş) kaynaklandığı görülebilir. gibi birçok değişik proje değerlendirme metodunun ortaya çık-
1980’li yıllarda Daniel Khazzoom ve Leonard Brookes adlı masına öncülük etmiştir.
ekonomistlerin gerçekleştirdiği bir çalışmada toplumun enerji 1 Alcott, B. (2005). Jevons’ paradox. Ecological economics, 54(1), 9-21.
2 Jevons, William Stanley, (1865). The Coal Question: An Inquiry Concerning the Progress of
the Nation, and the Probable Exhaustion of Our Coal-mines, 3rd edition 1905. Augustus M.

Jevons Paradoksu kendisinden sonraki iktisat


Kelley, New York.
3 Polimeni, J. M. (2012). The Jevons paradox and the myth of resource efficiency
gelişiminde sürekli tartışılagelen bir kavram improvements. Earthscan.
1 Krutilla, J. (1967) Conservation reconsidered, The American Economic Review, 57 (4), 777-786.
olarak kritik önemini koruyor ve günümüzde 4 Sorrell, S. (2009). Jevons’ Paradox revisited: The evidence for backfire from improved energy
efficiency. Energy policy, 37(4), 1456-1469. 2 Zografos, C., Rodríguez-Labajos, B., Aydın, C. İ., Cardoso, A., Matiku, P., Munguti, S., … Zivcic, L. (2014). Economic tools for evaluating liabilities in environmental justice struggles: The EJOLT
özellikle çevre ekonomisinin incelediği bir 5 Wang, Z., Han, B., & Lu, M. (2016). Measurement of energy rebound effect in households:
experience.
3 Hanley, N., & Barbier, E. (2009). Pricing nature: Cost-benefit analysis and environmental policy. Edward Elgar.
konu olmaya devam ediyor.
Evidence from residential electricity consumption in Beijing, China. Renewable and
Sustainable Energy Reviews, 58, 852-861. 4 Munda, G. (2008). Social multi-criteria evaluation for a sustainable economy. Berlin: Springer-Verlag.

20 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 21


TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER

13 14
Müşterekler – Commons Sosyal Metabolizma
Müşterekler (ortak mallar ya da ortak kaynak havuzları) çok sa-
Social/Societal Metabolism
yıda birey tarafından belli bir sosyal akit çerçevesinde kullanı-
lan, her bireyin kullanım hakkının olduğu ama kimsenin sahiplik Sosyal metabolizma kavramı, toplumun da tıpkı bir insan vü- doğa arasında idare edilen metabolizma”ya vurgu yapar. Kav-
iddia edemediği varlıklara denir. Bunlar örneğin atmosferdeki cudu gibi işlevlerini yerine getirmek için belirli miktarda enerji ramın günümüzde daha sık olarak kullanılması ise, bu tarz bir
hava ya da bir köyün ortak kullandığı mera gibi doğal varlıklar ve besine ihtiyacı olduğunu öne sürer. Yani nasıl ki insan be- biyofiziksel yaklaşımın akademik yazın içinde gelişmesi, bu-
olabileceği gibi, kimsenin tekelinde olmayan ve telif iddia edil- deni hayatta kalmak için günlük olarak belirli miktarda besin nun sonucunda ünlü iktisatçı Nicholas Georgescu-Roegen’in
meyen açık kaynak kodlu yazılımlar (örneğin Linux) veya ortak- alıp, bu besini vücut içinde çeşitli süreçlerden geçirip enerjiye yaptığı gibi termodinamiğin 2. yasasının (Entropi, enerjinin ko-
laşa üretilmiş internet siteleri (örneğin Vikipedi) gibi entelektüel ve vücudun doğru çalışması için gerekli diğer maddelere çe- runumu) toplumsal sistemlere uygulanmasıyla mümkün olmuş
üretimler de olabilirler. Entelektüel üretime dayalı müştereklerde viriyorsa, toplumlar da doğadan çeşitli kaynakları alıp bunları ve ekolojik iktisatın temellerini atmıştır.
ek kullanıcıların katılması aslında ortak üretimin/malın daha da toplumun devamlılığı için gerekli enerji ve ürünlere çevirirler. Sosyal metabolizmayı ölçmek için farklı değerlendirme/öl-
genişlemesini ve büyümesini sağlarken, doğal varlıklara dayalı Toplumdaki bu metabolik süreçler sonunda da, tıpkı insan çüm yöntemleri öne sürülmüştür. Örneğin Viyana Okulu ola-
müştereklerde ek kullanıcıların katılması müşterek malın daha vücudunda olduğu gibi, çeşitli atıklar ortaya çıkar ve bu atıklar rak da bilinen Malzeme Akış Analizi (MAA) yöntemi ekono-
fazla bölünmesine ve kişi başına düşen tüketim miktarının azal- doğaya geri bırakılır. Sosyal metabolizma bu çerçevede bir sek- milerde madde ve enerjinin üretim-tüketim-atık süreçlerini
masına veya kaynağın tükenmesine neden olur. tör veya bir coğrafi birimin aynen bir insan bedeni gibi hem takip edebilmemize olanak sağlar. Mario Giampietro ve Kozo
Çevresel sürdürülebilirlik açısından özetlemek gerekirse; eko- ğını kontrol etmesidir. Hardin ve takipçilerine göre aslında sorun kendi yeniden üretimi için (örneğin dokuların yenilenmesi) Mayumi’nin geliştirdiği toplumsal metabolizma yaklaşımı ise
sistem hizmetleri, atmosfer, meralar, balık rezervleri vb. doğal meranın sahipsiz olmasıdır. enerji ve madde kullanımı hem de ürün-hizmet üretebilmek MAA’da yapıldığı gibi sadece madde ve enerji akışlarının sa-
varlıklara dayalı müştereklerin iki önemli özelliği vardır: Hardin’in bu örneğinde tüm çobanlar sadece kişisel çıkarlarını (örneğin yemek yaparken doğalgaz tüketimi) için harcadığı yısallaştırılmasına değil, bu akışlarla durağan kaynakların (do-
1- Başka bireyleri kullanımdan dışlamak mümkün değildir (ya da düşünen ve kimseye güvenmeyen, diğer bireyleri rakip olarak enerji ve madde kullanımının toplamı anlamına gelir. Enerji ve ğal ve yapay stokların) etkileşimine ve bunlar arasında farklı
ancak kısmen mümkündür), yani kimse bu varlık/kaynak üzerin- gören kimseler olarak betimlenmiştir. Fakat şimdiye kadar eko- madde ilk bulundukları yerde stok (fund, örneğin yeraltında ölçeklerdeki (örneğin ülke çapında ya da sadece bir çiftlik
de bireysel olarak mülkiyet hakkı iddia edemez. nomi alanında Nobel almış tek kadın iktisatçı olan Elinor Ostrom bulunan petrol), ekonominin içerisinde ise akış (flow, örneğin düzeyinde) ilişkilere odaklanır. Bu anlamda akış-kaynak mo-
2- Her ek kullanıcının katılması sonucu birey başına düşen kulla- bu durumun doğru olmadığını dünyadan çok sayıda örnek ile rafineriden benzin istasyonuna oradan motora) halini alır. Bu deli (flow-fund model) kullanarak farklı üretim sistemlerine ait
nım/tüketim miktarı düşer ve ortak malın miktarı azalır. ortaya koymuştur.2 Örneğin birçok balıkçı topluluğunda, küçük açıdan bakıldığında, toplumların yüksek metabolizmalara sa- metabolik göstergeler üretirler. Örneğin her bir saatlik emek
İşte bu iki özellik nedeniyle müştereklerin sürdürülebilir kullanımı ölçekli üreticiler kendi aralarında konuşup anlaşarak, avlandıkları hip olmaları hem doğadan aldıkları madde miktarında, hem de girdisi başına enerji girdisi veya bir hektarlık tarımsal üretimde
konusunda önemli sorunlar varolagelmiştir. Herkesin kullanımı- alandaki balıkların tamamen tükenmemesi amacıyla herkes için doğaya geri bırakmaları gereken atık miktarında artışa neden tüketilen su miktarı gibi göstergeleri üreterek, daha verimli bir
na açık ve tükenebilir olan bir kaynağın hızla tükenmesi bek- eşit balık tutma hakları belirlemişler ve dünyanın diğer yerlerin- olacaktır. Çevresel sürdürülebilirlik için sosyal metabolizmanın üretim/tüketim sisteminin kurulabilmesine olanak sağlarlar.
lenen bir durumdur. Müştereklerin trajedisi olarak adlandırılan de devlet eliyle ya da piyasa mekanizmaları ile büyük ölçekler- küçültülmesi gereklidir. Bu yaklaşım özellikle ekonomik bü- Sosyal metabolizmanın bir başka kullanımı ise Erik Swyngedouw
bu durumdan ilk kez Garrett Hardin, Science dergisindeki bir de gerçekleştirilmeye çalışılan kaynak yönetim modellerine göre yüme-karbon emisyonu ayrışması, karbonsuzlaşma ve örne- ve Nik Heynen gibi coğrafyacıların kullandığı biçimiyle kent-kır
makalesinde bahseder.1 Hardin bu durumu anlatmak için bir çok daha başarılı olmuşlardır.3 Çünkü aslında bireyler, Hardin’in ğin akıllı şehirlerde teşvik edilen hizmet/bilişim sektörü bazlı alanını birbirine bağlayan kentsel metabolizma (urban metabo-
köye ait ortak meranın kullanımını örnek verir. Bu görüşe göre, tanımladığı gibi bencil, kısa vadeli düşünen ve kimseye güven- ekonomik maddesizleşme gibi konulardaki değerlendirmelere lism) yaklaşımıdır. Bu çerçevede de kır-kent ve kent-kent ek-
koyunlarını bu müşterek merada otlatan her çoban, aslında meyen insanlar değil, çoğu zaman işbirlikleri ve kendi kendini somut, bilimsel bir temel oluşturur. senleri madde ve enerji akışlarıyla olduğu kadar emek akışla-
aşırı otlatmanın bu meraya kalıcı zarar vereceğini ve uzun va- denetleyen toplulukları da geliştirmeyi bilen öznelerdir. Müşte- Sosyal sistemler için bu şekilde biyolojiden esinlenerek me- rıyla da birbirine bağlıdır. Bu yöntemler özellikle çevre adaleti
dede herkesin zararlı çıkacağını bildikleri halde, kısa vadedeki reklerin sürdürülebilir kullanımı, bu tartışma eksenleri çerçeve- tabolizma benzetmesinin kullanımı Liebig ve Moleschott’tan için HANPP (insanlar tarafından el koyulmuş net birincil üretim,
çıkarlarını ön plana koyarak kendi koyunlarını merada bireysel sinde ele alınmaya devam ediyor. etkilenen Karl Marx’ın eserlerine dek uzanır. Örneğin Marx, human appropriation of net primary production) gibi sayısallaş-
kârlarını en yükseğe çıkaracak şekilde otlatır çünkü eğer onlar Kapital’in birinci cildinde “emek süreçleri aracılığıyla insan ve tırılmış göstergeler sunması bakımından önemlidir.
otlatmazsa zaten başkaları otlatacaktır. Bunun sonucunda da bir
1 Hardin, Garrett. “The Tragedy of the Commons (1968) 162.” Science 1243 (1968).
süre sonra mera kendini yenileyemez, çöle dönüşür ve herkes
2 Bazı örnekler için: 1- Ostrom, E., Gardner, R., & Walker, J. (1994). Rules, games, and
zararlı çıkar. Bu durumun çözümü için ise yapılması gereken şey common-pool resources. University of Michigan Press. 2- Ostrom, E., Burger, J., Field, C.
ya meranın ortak kullanımdan çıkarılıp özel mülkiyete geçirilmesi B., Norgaard, R. B., & Policansky, D. (1999). Revisiting the commons: local lessons, global
Referanslar:
(kullanım hakkının tek bir kişiye verilmesi) ve bu sayede piyasa challenges. science, 284(5412), 278-282.
• Giampietro, M., Mayumi, K., & Sorman, A. H. (2013). Energy analysis for a sustainable future: multi-scale integrated analysis of societal and ecosystem metabolism. Routledge: New York.
3 Bu duruma Türkiye’den bir örnek için: Berkes, Fikret. “Local-level management and the
mekanizmalarının devreye sokulması, ya da devletin bu meranın commons problem: A comparative study of Turkish coastal fisheries.” Marine policy 10.3 • Haberl, H. (2016). Method Précis: Human Appropriation of Net Primary Production (HANPP). Social Ecology: Society-Nature Relations across Time and Space, 5, 332.
kontrolünü ele alması ve her bir çiftçinin ne kadar otlatma yaptı- (1986): 215-229. • Şorman, A. H. (2015) Social metabolism, sf.41-44, D’Alisa, Kallis, Demaria (ed.) Degrowth: A vocabulary for a new era. Routledge: New York.

22 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 23


TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER TEMEL İLKELER VE PRENSİPLER

15 16
Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Toplumsal Cinsiyet ve Sürdürülebilirlik
Transparency and Accountability Gender and Sustainability
Şeffaflık ve hesap verebilirlik birbirine ihtiyaç duyan ve birbi- rar almak için gereken zamanda sunulmalıdır. Bilgiler güncel, Sürdürülebilir kalkınmanın hem haklarına saygı duymayı, onları koruma-
rini güçlendiren, dolayısıyla beraber düşünülmesi gereken iki doğru ve eksiksiz olmalıdır. ekolojik, hem toplumsal, hem de yı, ücretsiz ödenmemiş hane içi emekleri
kavramdır. Bu iki kavram birlikte vatandaşların kendileri için ekonomik adaleti eşzamanlı olarak azaltmayı ve erkekler ile kadınlar arasın-
Şeffaflık, kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarındaki
önemli olan konularda görüş bildirmelerine ve karar vermeyi sağlaması gerektiği kabul edilir. Her da yeniden dağıtmayı amaçlamadan ha-
uygulayıcıların ve karar vericilerin eylemlerinden sorumlu tu-
etkileyebilmelerine olanak tanır ve karar vericilerden hesap türlü ayrımcılığın olduğu gibi toplum- yata geçirilemez.
tulmasının ve görev ve taahhütlerin yerine getirilmemesi duru-
sorma imkânı tanır. Bir ilke olarak, kamu görevlileri, memurlar, sal cinsiyet eşitsizliği de toplumsal Bunun için de kadınların karar verme-
munda da yaptırım uygulanmasının, yani hesap verebilirliğin
şirket ve kuruluşların yöneticileri ve yönetim kurulu üyeleri ile adaletin gerçekleşmesini engeller. Bu de ve politika geliştirmede tam ve eşit
sağlanması için elzemdir. Hesap verebilirlik, toplumdaki farklı
sivil toplum örgütleri, katılım ve hesap verebilirliği artırmak için nedenle toplumsal cinsiyet eşitliğinin, katılımda olmaları gerekir. Buradan ha-
aktörler arasında kurumsallaşmış (yani düzenli, kurulmuş ve
görünür, öngörülebilir ve anlaşılır bir biçimde davranmakla ve sadece temel insan hakları perspekti- reketle, Birleşmiş Milletlerin 2015 yılın-
ortaklaşa kabul edilmiş) bir ilişkidir. Bir grup kişi veya organi-
ellerindeki bilgileri sade bir şekilde sunmakla (yani şeffaf ol- finden değil, sürdürülebilir kalkınma da açıkladığı Sürdürülebilir Kalkınma
zasyon hesap verir, başka bir grup ve organizasyon ise hesap
makla) yükümlüdür. Bu iki kavram, iyi yönetişimin de gerek- açısından bakıldığında da katılımcı Hedefleri’nin beşinci maddesi, açık bir
sorar. Bu sürecin dört önemli aşaması vardır:2
liliklerindendir. bir kalkınma için en önemli unsur- şekilde toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgi-
i) Standartlar: Hesap verenlerden (uygulayıcılar ya da karar
Dikkat edilmesi geren bir nokta, bilgileri ham bir şekilde sun- lardan biri olduğu görülebilir. Yapılan lidir. Özellikle 5.a maddesi, “Kadınların
vericiler) beklenen davranışların ve bu davranışları değerlendi-
manın, şeffaflığı sağlamak için yeterli olmadığıdır. Tam tersine, araştırmalar, kadınların ekonomik ekonomik kaynaklara ulaşma, toprak ve
recek kıstasların önceden ve açık bir şekilde belirlenmesi.
kamusal alanda çok miktarda ham bilgi şeffaflık yerine opaklığı süreçlere katılımının, sürdürülebilir kalkınmayı olumlu yönde et- diğer mülk türlerine sahip olma ve üzerlerinde kontrol kurabilme,
doğurabilir. Bu nedenle bilgi yönetilirken ve yayınlanırken iki ii) Soruşturma: Hesap verenlerin kendilerinden beklenen stan- kilediğini gösteriyor. Öte yandan tarihte kadınların birçok noktada finansal hizmetler, miras ve doğal kaynaklara erişimleri gibi konu-
önemli özelliğe sahip olmalıdır.1 dartları karşılamış olup olmadıklarının araştırılması. toplumsal değişime liderlik ettikleri biliniyor. Bu nedenle de ka- larda ulusal yasalara uygun olarak eşit haklara sahip olmaları için
i) İlgili ve erişilebilir: Bilgiler, açık ve anlaşılır dilde ve farklı dınların katılımı ile yoksulluğun ortadan kaldırılması, sürdürülebilir reformlar yapılması” hedefini ortaya koyar.3
iii) Yanıtlanabilirlik: Hesap verenlere eylemlerini savunma ve
paydaşlar için onların anlayabileceği uygun formatlarda sunul- tüketim ve üretim kalıplarının geliştirilmesi ve ekosistemlerin ve Kadınların, tüm sektörlerde ve her düzeyde, ekonomik yaşamın
cevap verme imkanının verilmesi.
malıdır. Analiz, değerlendirme ve katılım için gerekli detay ve doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi kolay gerçekleştirilebilir.1 içinde yer alabilmelerini sağlamak amacıyla kadınların güçlenme-
ayrışmayı içermelidir. Paylaşılan bilgi, karar alma süreci ile doğ- iv) Yaptırım/ödüllendirme: Hesap verenler bir şekilde kendi- Toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel koşulları şunlardır: sini hedefleyen özel sektörün küresel en önemli girişimlerinden
rudan ilgili olmalı, süreci karmaşıklaştırmamalıdır. lerinden beklenen standartların altına düşmüşse (ya da stan- n Kadın ve erkekler için eşit ekonomik bağımsızlık biri de Kadının Güçlenmesi Prensipleri (Women’s Empowerment
dartların üstünde performans göstermişse), bu performansları n Eşit değerdeki iş için eşit ücret Principles – WEPs) platformudur.4
ii) Zamanında ve doğru: Bilgi, ilgili paydaşların analiz, değer-
için, daha önceden açık bir şekilde belirlenmiş cezaların (ya da n Karar almada eşitlik 2010 yılında Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN
lendirme ve katılımına izin vermek için mümkün olduğunca
ödüllerin) verilmesi. n Onur, haysiyet ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddete son verilmesi Global Compact) ve Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
hızlı ve doğru bir zamanlama ile sunulmalıdır. Yani bilgiler karar
n Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik mevzuat ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women) ortaklığında oluştu-
alma süreci sona ermişken ya da sona yaklaşmışken değil, ka- Hesap verilebilirliğin doğru bir şekilde yapılabilmesi için sade-
oluşturulması rulan WEPs platformu, özel sektöre; iş yerlerinde, piyasalarda ve
ce şeffaflık yetmez. Bunun yanında güçler ayrılığı ilkesinin de
Sürdürülebilirlik ve toplumsal cinsiyet tartışmaları 1980’li yılların toplum genelinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için
olması gerekir. Yani standartları belirleyenler (yasama), uygula-
başından itibaren kalkınma gündeminde öne çıkmaya başlamış dikkate almaları gereken önemli noktaları sunar.
yıcı ve karar alıcılar (yürütme) ve soruşturanlar ve ceza verenler
ve ekofeminizm, feminist politik ekoloji, ücretsiz hane içi emek
Bir ilke olarak, kamu görevlileri, memurlar, (yargı) ayrı gruplar/kişiler olmalıdır ve hiçbir grup diğerini bas-
literatürü ve doğal kaynak kullanımı yönetimi alanlarında bu konu
şirket ve kuruluşların yöneticileri ve yönetim kılamamalıdır.3
tartışılmıştır.2 Tartışmalar iki ana eksende gerçekleşmiştir:
kurulu üyeleri ve sivil toplum örgütleri, i) Erkeklerin ve kadınların sürdürülebilirliğe (çevresel bozulmaya 1 Gender and sustainable development – UNDP - http://www.undp.org/content/undp/en/home/
katılım ve hesap verebilirliği artırmak için ya da doğa korumaya) katkıları ve ourwork/gender-equality/gender-and-sustainable-development.html [Erişim tarihi: 2 Aralık 2016]

görünür, öngörülebilir ve anlaşılır bir biçimde 1 Transparency and Accountability Initiative: http://www.transparency-initiative.org/about/ ii) Sürdürülebilirliğin (veya çevresel bozulmanın) erkek ve kadınlar
2 Meinzen-Dick, R., Kovarik, C., & Quisumbing, A. R. (2014). Gender and Sustainability. Annual
Review of Environment and Resources, 39(1), 29.
davranmakla ve ellerindeki bilgileri sade definitions [Erişim Tarihi: 29 Kasım 2016] üzerindeki farklı etkileri. 3 Küresel Hedefler 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: http://www.kureselhedefler.org/hedefler/

bir şekilde sunmakla (yani şeffaf olmakla) 2 Transparency and Accountability Initiative toplumsal-cinsiyet-esitligi/ [Erişim tarihi: 2 Aralık 2016]
3 Accountability and Transparency: Essential Principles http://democracyweb.org/node/42 Sürdürülebilir kalkınma, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için 4 http://www.globalcompactturkiye.org/global-compact-turkiye/kadinin-guclenmesi/weps-nedir/
yükümlüdür. [Erişim Tarihi: 29 Kasım 2016] açık bir taahhüt olmadan ve kadınların yeteneklerini geliştirmeyi, http://www.weprinciples.org/

24 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 25


ÖNCELİKLİ KONULAR VE ALANLAR ÖNCELİKLİ KONULAR VE ALANLAR

17 18
Adaptasyon – Adaptation Biyoçeşitlilik – Biodiversity
Bilim kamuoyu, insan faaliyetlerinin iklim sisteminde önemli deği- koyuluyor.3 İklim değişikliğiyle mücadele üzerine yapılan maliyet BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin (UNCBD) 2. Maddesi,
şikliklere yol açtığını, insan kaynaklı iklim değişikliğinin ise gerek analizlerinde, iklim değişikliğine uyum için doğacak maliyetlerin biyolojik çeşitliliği “karasal, denizel ve diğer sucul ekosistemlerle
doğal gerekse beşeri sistemler açısından riskler barındırdığı konu- de göz önüne alınması gerekiyor. birlikte diğer tüm kaynaklarda ve bunların oluşturduğu karmaşık
sunda geniş bir mutabakata varmış durumda.1 Sıcaklık yükselişi Türkiye, dünyada iklim değişikliğinden en çok etkilenmesi bek- ekolojik yapılarda bulunan canlı organizmalar arasındaki; tür içi,
ile kasırga, sel, kuraklık gibi aşırı hava olaylarındaki artış benzeri lenen bölgelerden birisi olan Akdeniz Havzası’nda yer alıyor. türler ve ekosistemler arası çeşitliliği de kapsayan farklılaşma”
unsurlar atmosferdeki seragazı seviyelerindeki yükselişin iklim sis- Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, Akdeniz Havzası’nda olarak tanımlıyor.
temi üzerinde yarattığı baskı sonucunda ortaya çıkan değişiklikler genel sıcaklık artışının 1°-2°C’ye ulaşacağını, kuraklığın geniş Biyoçeşitliliğin önemi, yalnızca hayatın temeli olduğu gerçeğine
olarak tanımlanıyor. “İklim değişikliğinin etkileri” terimi ise, söz bölgelerde hissedileceğini ve özellikle iç kesimlerde sıcak hava değil, insanlığa ekolojik, ekonomik, kültürel, manevi ve diğer pek
konusu aşırı hava ve iklim olaylarının türlerin yaşam alanlarında dalgalarının ve aşırı sıcak günlerin sayısının artacağını öngörüyor. çok açıdan sağladığı faydalara da dayanıyor. Farklı yaklaşımla-
yarattığı değişim sonucunda yer değiştirmek zorunda kalmaları, Türkiye’de ise yıllık ortalama sıcaklıklarda 2,5°-4°C düzeyinde ra göre değişiklik göstermekle birlikte, biyoçeşitliliğe ve korun-
kuraklık sonucunda tarımsal üretimin azalması gibi doğal ve beşe- artış görüleceği, ülkenin yakın gelecekte daha sıcak, daha kurak masına atfedilen önem de biyoçeşitliliğin sağladığı bu hizmetler
ri sistemler üzerindeki etkilerini ifade etmek için kullanılıyor. ve yağışlar açısından daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacağı üzerinden açıklanıyor. UNCBD’ye göre, dünya ekonomisinin en Yokolma tehlikesi altındaki Akdeniz Foku (Monachus monachus), Gökova Körfezi
Adaptasyon (İklim değişikliğine uyum), iklim sistemindeki gün- ortaya koyuluyor.4 Türkiye’nin iklim değişikliğine uyuma dair ana az %40’ı ve yoksul insanların ihtiyaçlarının en az %80’i biyolojik
cel ve beklenen değişikliklere ayak uydurma süreçlerini ve alınan politikalarına, İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı’nda kaynaklardan sağlanıyor. Biyoçeşitlilik dünyanın farklı yerlerinde- yer alan tek ülke olarak da çok özel bir yere sahip.4 Avrupa’nın
önlemleri tarif ediyor. İklim bilimi, seragazı emisyonlarında keskin (2011–2023) yer veriliyor. Buna göre, su kaynakları yönetimi, ta- ki insan topluluklarına, yiyecek içecek, ilaç, sanayi malzemesi, tamamında 12.000 olarak kaydedilen kapalı tohumlu bitki türü
bir düşüş sağlansa bile iklim değişikliğinin kaçınılmaz etkileriy- rım ve gıda güvencesi, ekosistem hizmetleri, biyolojik çeşitlilik ekolojik hizmetler, estetik değerler, doğal afetlere karşı koruma, sayısının, Türkiye’de 11.000’in üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
le karşı karşıya kalmaya uzun bir süre devam edeceğimize işa- ve ormancılık, doğal afet risk yönetimi ve insan sağlığı başlıca araştırma, eğitim ve iş imkanları sağlamaya devam ediyor. Tüm dünya denizlerinde 30.000 civarında olan tür sayısı, Türkiye
ret ediyor. Bu bağlamda, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine etkilenecek alanlar olarak tanımlanıyor, bu alanlarda öncelikli he- Öte yandan, söz konusu faydaların birçoğundan ekosistemlerin denizlerinde 4000 olarak kaydediliyor. Omurgalı hayvan türlerinin
uyum sağlamanın hem hâlihazırda hem de gelecekte karşılaşıl- defler ve eylemler tanımlanıyor. Bununla beraber, iklim değişik- işleyişi üzerine etki eden ve dünyanın farklı yerlerinde türlerin 100’den fazlasının endemik olduğu biliniyor.5,6
ması beklenen etkilere yanıt verilebilmesi açısından büyük önem liğiyle uyum konusunda Türkiye’nin BM İklim Değişikliğiyle Mü- neslini tehlikeye atan insan faaliyetleri nedeniyle ödün veriliyor. Öte yandan Türkiye’nin bu benzersiz konumu, özellikle orman
taşıdığı ortaya konuluyor.2 cadele Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Sekretaryası’na sunduğu Binlerce memeli, kuş, sürüngen, iki yaşamlı ve balık popülas- yangınları, ormansızlaşma, doğal yaşam alanlarının kaybı,
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, iklim değişikliğinin eko- ulusal katkı beyanında ise iklim değişikliğine uyum konusunda yonundaki eğilimleri değerlendiren Yaşayan Gezegen Endeksi erozyon, barajlar ve HES’ler, sulak alan kaybı ve bozulumu, enerji
sistemlere ve türlere yönelik olumsuz etkilerinin giderek artacağını, herhangi bir hedef ya da eylemin yer almaması dikkat çekiyor.5 (LPI), 1970 ve 2012 yılları arasında küresel ölçekte %58 ora- üretimi ve endüstriyel süreçler kirlilik, konut ve turizm baskısı ve
buğday, mısır ve pirinç gibi temel tarım ürünlerinin üretiminde dü- nında bir düşüşe işaret ediyor. Karasal türlerde görülen düşüş yabancı türlerin ekosistemlere girişi gibi çeşitli sebeplerden ötürü
şüşe neden olacağını, gıda güvenliği açısından riskler barındırdı- %38 olarak kaydediliyor. Bunda karasal alanların insan eliyle ciddi bir tehditle karşı karşıya.7
ğını, özellikle yarı kurak ve kurak bölgelerde yerüstü ve yeraltı su Daha fazla bilgi için: farklı amaçlar için dönüştürülmesi önemli rol oynuyor. Denizel
kaynaklarında azalmaya yol açacağını, halk sağlığını olumsuz et- • Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 2014. Beşinci Değerlendirme Raporu İkinci türlerdeki düşüş ise en fazla 1970 ile 1980’lerin sonuna kadar
Çalışma Grubu Raporu: İklim Değişikliğine Uyum. http://ipcc-wg2.gov/AR5/images/uploads/ 1 Living Planet Index, Erişim 20 Kasım 2016. http://www.livingplanetindex.org/home/index
kileyeceğini ve ekonomik büyümeyi yavaşlatacağını belirtiyor. Söz WG2AR5_SPM_FINAL.pdf
olan dönemde görülüyor ve %36’ya tekabül ediyor.1 Tek başına
konusu etkilerin düşük gelirli ülkeler ve topluluklar tarafından çok iklim değişikliğinin, hayvan popülasyonlarında görülen düşüşün 2 WWF, “Living Planet Report 2014: species and spaces, people and places”, Gland,
• Paris Anlaşması (BMİDÇS Web sitesi): http://unfccc.int/files/essential_background/ Switzerland, 2014, erişim 20 Kasım 2016. https://www.wwf.or.jp/activities/lib/lpr/WWF_
daha yoğun bir şekilde hissedileceği de öngörülüyor. İklim değişik- convention/application/pdf/english_paris_agreement.pdf %7,1’inden sorumlu olduğu tahmin ediliyor.2 LPR_2014.pdf
liğine uyum stratejilerinin oluşturulup eylemlerin hayata geçirilme- • Türkiye İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı (2011–2023): https://www.csb.gov. BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 10. Taraflar Konferansı’nda 3 United Nations Decade on Biodiversity, Erişim 18 Kasım 2016. https://www.cbd.int/2011-
tr/db/iklim/editordosya/uyum_stratejisi_eylem_plani_TR.pdf 2020/
si, bu etkilerin en aza indirilmesi için hayati önem taşıyor. kabul edilen ve 2011-2020 yıllarını kapsayan Aichi Biyoçeşitlilik
4 Eken, G., Isfendiyaroğlu, S., Yeniyurt, C., Erkol, I. L., Karataş, A., & Ataol, M. (2016).
İklim değişikliğiyle mücadelede uyum ve mitigasyon (emisyon 1 Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 2014. Beşinci Değerlendirme Raporu İkinci Hedefleri ile farklı ülkelerin kendi kaynakları ve koruma imkanları Identifying key biodiversity areas in Turkey: a multi-taxon approach. International Journal of
azaltımı ve yutak kapasitesinin geliştirilmesi), birbirlerine bağlı Çalışma Grubu Raporu: İklim Değişikliğine Uyum. http://ipcc-wg2.gov/AR5/images/uploads/ doğrultusunda uygulayabileceği ortak bazı hedefler ortaya konu- Biodiversity Science, Ecosystem Services & Management, 1-10.
WG2AR5_SPM_FINAL.pdf
iki bileşen olarak değerlendiriliyor. Hükümetlerarası İklim Deği- yor. BM Biyoçeşitlilik Onyılı olarak kabul edilen bu süreçte tüm 5 T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, “Biyolojik
2 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, İklim değişikliğine uyum web sitesi: Çeşitliliği İzleme ve Değerlendirme Raporu 2012”. Ankara, 2013, erişim 13 Kasım 2016.
şikliği Paneli, emisyon azaltımı hedeflerine ulaşılmasının uyum http://unfccc.int/adaptation/items/4159.php (Erişim 8 Kasım 1016) dünyada Biyoçeşitlilik Strateji Planı’nın uygulanması için faaliyet-
http://www.nuhungemisi.gov.tr/DosyaRaporSunum/Belgeler/de09327f-22fa-466d-9f10-
çabalarının başarısını artıracağının altını çiziyor. Paris İklim 3 Paris Anlaşması. http://unfccc.int/files/essential_background/convention/application/pdf/ lerine devam ediyor.3 b76e7c9d6ccb.pdf
Anlaşması’nda ise bugün itibariyle iklim değişikliğine uyuma english_paris_agreement.pdf Türkiye, iklimsel ve coğrafi özellikleriyle, biyoçeşitlilik açısından 6 Türkiye’deki biyoçeşitliliğe ilişkin, tür, habitat ve alan özelinde detaylı sorgulama yapmak
4 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı (2011–2023) için http://www.nuhungemisi.gov.tr
ihtiyacın yüksek bir seviyede olduğu, emisyon azaltımının des- son derece zengin bir ülke olarak kabul ediliyor. Bu tür çeşitliliği
https://www.csb.gov.tr/db/iklim/editordosya/uyum_stratejisi_eylem_plani_TR.pdf 7 Şekercioğlu, Çağan H., Sean Anderson, Erol Akçay, Raşit Bilgin, Özgün Emre Can, Gürkan
teklenmesiyle ek uyum çabalarına olan ihtiyacın ve dolayısıyla 5 Türkiye Cumhuriyeti Niyet Edilen Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkı Beyanı, 30 Eylül 2015., ve doğal yapı ile Türkiye, dünyadaki 34 sıcak noktadan Kafkaslar, Semiz, Çağatay Tavşanoğlu et al. (2011) “Turkey’s globally important biodiversity in crisis.”
uyuma ilişkin politika ve önlemlerin maliyetinin azalacağı ortaya https://www.csb.gov.tr/db/turkce/editordosya/The_INDC_of_TURKEY_v_15_19_30-TR.pdf Akdeniz ve Iran-Anadolu olmak üzere üçünün tam kesişiminde Biological Conservation 144, no. 12: 2752-2769.

26 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 27


ÖNCELİKLİ KONULAR VE ALANLAR ÖNCELİKLİ KONULAR VE ALANLAR

19 20
Fosil Yakıtlar – Fossil Fuels Gezegensel Sınırlar – Planetary Boundaries
Fosil yakıtlar, ölü organizmaların oksijensiz ortamda milyonlarca %29 seviyesinde olduğu görülüyor.6 Son 30 yıla baktığımızda, İnsanoğlunun birbirine derinden bağlı döngü (su, karbon, fosfor
yıl çözülmesi ile oluşan ve yüksek miktarda hidrokarbon barın- kömürün payının %30 seviyelerinde seyrettiği, petrolün %46 vb.) ve yer sistemlerini (iklim vb.) tarihte ilk kez etkileyebilecek Şekil 1: Gezegensel Sınırlar (Steffen vd., 2015)
dıran yakıtlar olarak tanımlanır. Kömür, petrol ve doğalgaz, en olan payının gerilediği, doğalgazın ise sadece %1 olan payının veya dönüştürebilecek denli etkin bir aktör konumuna gelip
yaygın bilinen fosil yakıt kaynakları olarak kabul edilir. Hayvan ise çarpıcı bir artışla %32 seviyelerine çıktığını görüyoruz. gelmediği (yani adına Antroposen denebilecek bir jeolojik devir
ve bitki kalıntılarının çözülmesi ile oluşmamış ancak hidrokar- Türkiye, fosil yakıt rezervleri açısından fakir bir ülke. Ülke içinde başlatıp başlatmadığı) tartışmaları devam ederken, hatırı sayılır
bon içeren katranlı kum gibi mineral yakıtlara da genel kulla- tüketilen petrolün %92’si, taş kömürünün %94’ü, doğalgazın bir kısım bilim insanı bu tartışmaya Gezegensel Sınırlar kavra-
nımda fosil yakıt tanımı içerisinde yer veriliyor. ise %99’u ithal ediliyor. Türkiye’nin sahip olduğu tek fosil ya- mı ve bu alandaki araştırmaları ile katkı sağlıyor. Gezegenimiz-
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (UEA) hesaplamalarına göre, kıt kaynağı linyit yatakları. Türkiye Kömür İşletmeleri’ne göre, de bildiğimiz anlamda hayatın devamlılığına, tarımın başlangı-
1973-2014 yılları arasında fosil yakıtların birincil enerji talebin- ülkemizin sahip olduğu linyit rezervleri büyük oranda düşük ka- cına ve insan türünün günümüzdeki refah düzeyine çıkmasına
deki payının %87’den %81’e düştüğünü, bu sürede petrolün litede ve mevcut rezervler zenginleştirme için uygun özelliklere olanak tanıyan koşulların döngü ve yer sistemlerinde yaklaşık
payı %46’dan %31’e azalırken, doğalgazın payının ise %16’dan sahip değil.7 İklim değişikliğiyle mücadele çabaları altında kendi olarak son 10.000 yıldır (yani Holosen adı verilen jeolojik devre-
%21’e yükseldiğini görüyoruz. 2014 yılında ise küresel birincil üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi için Türkiye’nin se- de) devam eden görece stabil durumun payı büyüktür.1 Johan
enerji talebinin %81’i fosil yakıtlardan karşılanırken petrolün ragazı emisyonlarını düşürmeye başlaması, bunun için de fosil Rockström ve Will Steffen’in başını çektiği bir grup akademis-
payı %31, kömürün payı %29, doğalgazın payı ise %26 ora- yakıt tüketimini azaltması gerekiyor. Enerji sektörü ve enerji ve- yen 2009 yılında “İnsanlık İçin Güvenli Bir Faaliyet Alanı”2 baş-
nında gerçekleşti.1 rimliliği, bu dönüşümün başlatılması için öncelikli alanlar olarak lıklı çalışmaları ile tüm dünyanın dikkatlerini üzerine çekti ve
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından öne çıkıyor. Analizler, söz konusu dönüşümün ülkenin enerji arz sürdürülebilir kalkınma için yeni bir paradigma değişimine ihti-
hazırlanan raporlar, insan kaynaklı seragazı emisyonlarının güvenliğine de fayda sağlayacağını gösteriyor.8 yaç olduğunu ilan etti. Sosyoekonomik sistemlerin (yani kısaca
önemli bir bölümünün fosil yakıtlardan kaynaklandığını ortaya insanların) gezegenin kritik sınırlarını zorlayacak ve hatta bu sı- gezegen döngülerine karışması, iklim değişikliği, okyanusların
koyuyor. Seragazı emisyonlarının düşürülmesi için enerji siste- nırları ihlal edip geri döndürülemez3 olumsuz sonuçlar yaratabi- asidifikasyonu, temiz su kaynaklarının tüketilmesi ve küresel su
minde köklü bir dönüşüm gerektiğinin altını çizen IPCC’ye göre lecek faaliyetlere devam etmesi halinde bildiğimiz şekli ile yaşa- döngüsünün bozulması, insan faaliyetlerinden kaynaklı arazi
Daha fazla bilgi için:
sıcaklıklardaki ortalama artışı 2°C’yle sınırlandırmak için fosil • Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2016. Key World Energy Statistics. https://www.iea.org/ mın tehdit altında olacağını belirten bilim insanları “Gezegensel bozunumu/değişimi, biyosfere ve okyanuslara azot ve fosfor
yakıtların küresel enerji arzındaki payının 2050 yılında %40’a, publications/freepublications/publication/KeyWorld2016.pdf Sınırlar” adı verilen yeni bir çerçeve sundular (Şekil 1). Sistem taşınımının bozulması, atmosferik aerosollerin birikiminin iklim
2100 yılında ise %10’un altına indirilmesi gerekiyor. IPCC ve- • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. Genel Enerji Dengesi İstatistikleri. http://www.eigm.gov. düşüncesi bağlamında değerlendirilebilecek bu çerçeveye göre sistemine etkisinden oluşuyor. Bu sınırlara dair hala pek çok
tr/tr-TR/Denge-Tablolari/Denge-Tablolari
rilerine göre sıcaklık artışının tehlikeli eşiği aşıp 3°C’ye ulaştığı özellikle 9 kritik sınırı öne çıkaran bilim insanları, yaşamı ve bilinmeyen mevcut olmakla beraber, özellikle eşik noktalarına
• McGlade, Christophe, and Paul Ekins. 2015. “The Geographical Distribution of Fossil Fuels
bir senaryoda bile fosil yakıtların oranının 2050 yılında %60, Unused when Limiting Global Warming to 2°C,” Nature 517:187-190. refahı güvence altına almak istiyorsak (tıpkı Holosen boyunca dair belirsizlikler insanoğlunun daha da ihtiyatlı davranması ge-
2100 yılında ise %15 seviyelerine düşürülmeli.2 Bilimsel çalış- olduğu gibi) 4’ünü daha şimdiden ihlal ettiğimiz bu sınırların rektiğine dikkat çeker. 2009’daki bu çalışma (ve 2015 güncel-
malar, 2°C hedefi için bilinen petrol rezervlerinin üçte biri, bili- 1 Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2016. Key World Energy Statistics. https://www.iea.org/ içerisinde kalmamız gerektiğini belirtiyorlar.4 Bu sınırlar: Stra- lemesi) sürdürülebilirlik kavramına yeni bir yaklaşım getirmiş
publications/freepublications/publication/KeyWorld2016.pdf
nen doğalgaz rezervlerinin yarısı ve bilinen kömür rezervlerinin tosferik Ozon (tabakası) incelmesi, biyoçeşitlilik bütünlüğünün olmasının yanısıra küresel çapta farklı ölçeklerdeki yönetişim ve
2 Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 2014. İklim Değişikliği 2014: Sentez
%80’inin yer altında bırakılması gerektiğini ortaya koyuyor.3 Raporu. https://www.ipcc.ch/report/ar5/syr/ bozulması, kimyasal kirlilik ve alışılmışın dışında maddelerin politika pratikleri üzerinde de yankılar oluşturdu.5-6-7
Fosil yakıtlar arasında en yüksek karbon oranına sahip olan 3 McGlade, Christophe, and Paul Ekins. 2015. “The Geographical Distribution of Fossil Fuels
kaynak kömürdür. Birincil enerji arzındaki payı %29 olan kö- Unused when Limiting Global Warming to 2°C,” Nature 517:187-190.
4 Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2015. CO2 Emissions From Fuel Combustion
mür, 2013 yılında küresel CO2 emisyonlarının %46’sından tek Highlights. https://www.iea.org/publications/freepublications/publication/
başına sorumludur. 2012-2013 arasındaki küresel CO2 emis- CO2EmissionsFromFuelCombustionHighlights2015.pdf
yonlarındaki artışın %70’i kömürden kaynaklandı.4 UEA’ye göre 5 Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2015. Energy and Climate Change. World Energy
Outlook Special Report https://www.iea.org/publications/freepublications/publication/ 1 Folke, C., Carpenter, S. R., Walker, B., Scheffer, M., Chapin, T., & Rockstrom, J. (2010). Resilience thinking: integrating resilience, adaptability and transformability.
2°C hedefine ulaşılması için kömür kullanımında düşüşün der- 2 Rockström, J., Steffen, W., Noone, K., Persson, Å., Chapin, F. S., Lambin, E. F., ... & Nykvist, B. (2009). A safe operating space for humanity. Nature, 461(7263), 472-475.
WEO2015SpecialReportonEnergyandClimateChange.pdf
hal başlatılması, 2040 yılında küresel kömür tüketiminde %37, 6 T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. Genel Enerji Dengesi İstatistikleri. http://www.eigm. 3 Schellnhuber, H. J. (2009). Tipping elements in the Earth System. Proceedings of the National Academy of Sciences, 106(49), 20561-20563.
petrol tüketiminde ise %21’e varan oranlarda düşüş sağlanması gov.tr/tr-TR/Denge-Tablolari/Denge-Tablolari 4 Steffen, W., Richardson, K., Rockström, J., Cornell, S. E., Fetzer, I., Bennett, E. M., ... & Folke, C. (2015). Planetary boundaries: Guiding human development on a changing planet. Science,
gerekiyor.5 7 Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu. Kömür Sektör Raporu (Linyit) 2014 http://www.enerji.gov. 347(6223), 1259855.
tr/File/?path=ROOT%2F1%2FDocuments%2FSekt%C3%B6r+Raporu%2FTK%C4%B0+Linyit 5 Steffen, W. L., Rockström, J., & Costanza, R. (2011). How defining planetary boundaries can transform our approach to growth.
2014 yılı verilerine göre Türkiye’de fosil yakıtların birincil enerji +Sekt%C3%B6r+Raporu+2014.pdf 6 Galaz, V., Biermann, F., Folke, C., Nilsson, M., & Olsson, P. (2012). Global environmental governance and planetary boundaries: An introduction. Ecological Economics, 81, 1-3.
arzındaki payı %90 seviyesinde. Doğalgazın %32 ile pastada 8 WWF-Türkiye ve Bloomberg New Energy Finance, 2014. Türkiye’nin Yenilenebilir Gücü Raporu 7 Dalby, S. (2016). Contextual Changes in Earth History: From the Holocene to the Anthropocene—Implications for Sustainable Development and for Strategies of Sustainable Transition. In
en büyük paya sahip olduğu, kömür ve petrolün paylarının ise http://awsassets.wwftr.panda.org/downloads/turkiye_nin_yenilenebilir_gucu_son.pdf Handbook on Sustainability Transition and Sustainable Peace (pp. 67-88). Springer International Publishing.

28 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 29


ÖNCELİKLİ KONULAR VE ALANLAR ÖNCELİKLİ KONULAR VE ALANLAR

21 22
İklim Değişikliği – Climate Change Mitigasyon – Mitigation
Yaklaşık 11 bin yıl önce sona eren son buzul çağından bu yana Gezegenimiz her geçen gün ısınıyor. Modern cihazlarla sıcaklık yutlu bir yaklaşımı gerektiriyor. İklim değişikliği küresel bir sorun.
gezegenimizin iklim sistemi ve yüzey sıcaklık ortalaması yaklaşık Şekil 1: 1850’den bu yana küresel yüzey sıcaklık ortalamasındaki ölçümünün başladığı 1880 yılından bu yana en sıcak 16 yıldan Çözüm de, küresel ölçekte ortak hareket etme becerisine dayanı-
14oC civarında olan görece bir stabilite içindeydi. Ancak özellikle 1961-1990 ortalamasına göre değişim (The Carbon Brief) 15’i 21. yüzyıl içinde yaşandı.1 2015 yılı bugüne kadar kaydedil- yor. İklim değişikliğine ilişkin sorumluluk ve yükümlülüklerin adil
sanayi devriminden bu yana insan faaliyetleri kaynaklı seragazı miş en sıcak yıl olurken, sıcaklıklar 20. yüzyıl ortalamasının 0,9°C paylaşımı, küresel çabaların etkinliği için en önemli şartlardan biri-
salımlarının atmosferdeki birikiminden dolayı bu stabilite bozul- üzerindeydi.2 Günümüzde atmosferdeki karbondioksit konsant- si. Bunun yanı sıra, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin
maya başladı ve bir anlamda gezegensel sınırlardan birisi tehdit rasyonu sanayi öncesi dönemdeki düzeyini %40 (yaklaşık 280 ortaya koyduğu üzere, mitigasyonun iklim değişikliğinin etkilerine
altına girdi. İklim değişikliği kavramı özetle gezegenimizin or- ppm) oranında aşarak 400 ppm’in üzerine çıktı. İklim değişik- uyumu da içeren geniş bir çerçevede ele alınması gerekiyor.
talama yüzey sıcaklıklarındaki, hava koşullarındaki (yağış rejim- liğiyle mücadele için emisyonların azaltılması ve nihayetinde sı- Türkiye’nin seragazı emisyon trendleri de, dünyadaki ortala-
leri vb.) uzun dönemli değişimleri ifade ediyor. İklim değişikliği, fırlandırılması gerekirken, yıllık küresel emisyonlarda çarpıcı bir ma eğilimler ile paralellik gösteriyor. 1990-2014 arasında yılın-
iklimin ortalama durumunda ve/veya değişkenliklerinde onlarca artış gözleniyor. Sanayi devriminden bu yana atmosfere bırakılan da emisyonlarda %125 oranında artış görüldü. Emisyonların
yıl ya da daha uzun süre yaşanan istatistiksel olarak anlamlı de- toplam insan kaynaklı seragazı emisyonlarının %40’ı, son 40 yıl %72,5‘i enerji sektörü, %13,4‘ü ise endüstriyel işlemler ve ürün
ğişimler olarak da tanımlanabilir.1 İklim değişikliği, gezegenimiz- içerisinde gerçekleşti.3 kullanımından kaynaklanırken, 1990 - 2014 dönemindeki emis-
deki doğal iç süreçlerce olduğu kadar dış zorlayıcı faktörlerce 2015’te imzalanan Paris Anlaşması’nın altına imza atan ülkeler, yon artışının %80’i enerji sektöründen kaynaklandı.
(insan kaynaklı) de tetikleniyor. İklim değişikliği hakkında en üst iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden korunmak için sıcaklıklarda- Veriler, 1990-2014 yılları arasında Türkiye’de yutak alan kapasite-
bilimsel otorite kurum sayılan Hükümetlerarası iklim Değişikliği ki artışın 2°C’nin altında, tercihen 1,5°C eşiğinde sınırlandırılması sinin 30 mtCO2e (karbondioksit eşdeğeri) seviyesinde arttığını gös-
Paneli (IPCC) değerlendirme raporlarına2 göre, insan kaynaklı hedefini kabul ettiler. Bunun için belli bir karbon bütçesini aşma- teriyor.6 1990-2014 döneminde toplam 8 milyar ton CO2e atmos-
iklim değişikliği bilimsel bir gerçekliktir ve etkileri daha önce hiç mamız gerekiyor. Analizlere göre mevcut karbondioksit emisyon- fere bırakılırken, yutak alanlarının bunun sadece 1 milyar tonunu
görülmemiş düzeydedir.3 İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin en Bu özelliklerinden dolayı iklim değişikliği küresel bir sorundur ları ile 2°C hedefi için karbon bütçesini 20 yıl, 1,5°C hedefi altın- tutacak kapasitede kalması, mitigasyon için enerji sektörü başta
önemli belirtileri şöyle özetlenebilir:4 ve gezegenimizin hemen her yerinde olumsuz etkilere yol aça- daki karbon bütçesini ise sadece 5 yıl içerisinde aşacağız.4 Bilim olmak üzere sektörel emisyon azaltımı çalışmalarının kilit öneme
n Gezegenimizin binlerce yıldır stabil olan yüzey ortalama rak canlı yaşamını, biyoçeşitliliği, sosyo-ekonomik sistemleri insanları, her iki hedef için de 2020 yılı öncesinde emisyonlarda sahip olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye’nin mitigasyon alanında
o
sıcaklığı 1901’den 2012’ye 0.89 C yükseldi ve artış devam tehdit ediyor. Kitlesel göç hareketleri, tarımsal üretimin azal- düşüş trendinin başlaması gerektiğini belirtiyor.5 adil payını yerine getirmesi için emisyonlarda 2020 yılından itiba-
ediyor (Şekil 1). ması, ekstrem hava olayları nedeniyle artan risk ve zararlarla Mitigasyon (azaltım) kavramı, tam da bu noktada devreye giri- ren düşüş trendini başlatması, 2030 yılında 2010 yılındaki seviye-
n Küresel yağış rejimlerinde gözlemlenen belirgin değişimler ve etkisini gösteren iklim değişikliği önemli bir kalkınma sorunu yor. Mitigasyon, iklim değişikliği bağlamında, seragazı kaynakla- ye geri dönmesi gerekiyor7.
mevsimsel kaymalar söz konusudur. haline gelmiş durumda. rını azaltmayı ya da karbon yutaklarını artırmayı amaçlayan insan
n Bazı canlı türlerinin olağan davranışlarında ve göç Dünya devletleri de iklim krizine çare üretmek amacıyla küresel kaynaklı müdahaleleri ifade ediyor.
lokasyonlarında ciddi değişimler gözlemleniyor. bir mücadele sürdürüyor ve bunu Birleşmiş Milletler sözleş- Küresel seragazı emisyonlarının %76’sı sanayi, ulaşım, binalar, Daha fazla bilgi için:
elektrik ve ısı üretimi sektörlerinden kaynaklanıyor. Veriler, 2000- • Türkiye’nin 2016 yılı emisyon envanteri için: http://unfccc.int/national_reports/annex_i_
n Deniz seviyelerinde 1900’lerden bu yana özellikle son on melerinden İklim Değişikliğiyle Mücadele Çerçeve Sözleşmesi ghg_inventories/national_inventories_submissions/items/9492.php
yıllarda belirgin bir yükselme kaydedildi. (UNFCCC) çatısı altında ve 2016’da resmen yürürlüğe giren Pa- 2010 yılları arasındaki emisyon artışının %88’inin bu sektörler-
n Buzulların gezegenin çoğu bölgesinde çekildiği ve kütle ris Anlaşması kapsamında yürütüyor. Ülkeler sözleşme ve an- den kaynaklandığını gösteriyor. Dolayısıyla bu alanlardaki miti- 1 http://www.nasa.gov/press-release/nasa-noaa-analyses-reveal-record-shattering-global-
kaybettiği tespit edildi; Arktik deniz buzullarının 1970’lerden bu laşma kapsamında insan kaynaklı seragazı salımlarının azaltımı gasyon çalışmaları kilit önem taşıyor. warm-temperatures-in-2015
Bilimin işaret ettiği mitigasyon seviyesinin yakalanması, çok bo- 2 https://www.ncdc.noaa.gov/sotc/global/201513
yana azaldığı bilinmekte ve Grönland karasal buz tabakalarının (mitigation) ve iklim değişikliğinin etkilerine adaptasyon (uyum)
3 Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 2014. Beşinci Değerlendirme Raporu
da benzer şekilde azaldığı kaydediliyor. için mücadele ediyor. Üçüncü Çalışma Grubu Raporu: İklim Değişikliğiyle Mücadele. http://mitigation2014.org/
report/summary-for-policy-makers
4 Carbon Brief: https://www.carbonbrief.org/analysis-only-five-years-left-before-one-point-
Şekil 1: 2 derece hedefi için gerekli emisyon azaltımı (küresel)5 five-c-budget-is-blown
5 World Resources Institute - Understanding the IPCC Reports: http://www.wri.org/ipcc-
Tepe nokta infographics
1 Daha ayrıntılı bilgiye Türkçe dilinde ulaşmak için: REC Türkiye (2015) A’dan Z’ye İklim Değişikliği Başucu Rehberi. URL: https://rec.org.tr/2016/11/10/adan-zye-iklim-degisikligi-rehberi/
6 Türkiye’nin BMİDÇS’ye 2016 yılı Ulusal Sera Gazı Emisyon Envanteri Bildirimi http://
2 IPCC, 2013: Climate Change 2013: The Physical Science Basis. Contribution of Working Group I to the Fifth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change [Stocker, T.F., PgC 2020
unfccc.int/national_reports/annex_i_ghg_inventories/national_inventories_submissions/
emisyonlarının
D. Qin, G.-K. Plattner, M. Tignor, S.K. Allen, J. Boschung, A. Nauels, Y. Xia, V. Bex and P.M. Midgley (eds.)]. Cambridge University Press, Cambridge, United Kingdom and New York, NY, USA, 1535 pp, %50’si items/9492.php
doi:10.1017/CBO9781107415324.
7 WWF-Türkiye ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (2015) Türkiye için
3 Türkeş, M. vd. (2013) İklim Değişikliğinde Son Gelişmeler: IPCC 2013 Raporu. İstanbul Politikalar Merkezi. İstanbul Düşük Karbonlu Kalkınma Yolları ve Öncelikleri. http://awsassets.wwftr.panda.org/
4 İngiltere Meteoroloji Ofisi: http://www.metoffice.gov.uk/climate-guide/climate-change/impacts downloads/20151007_turkiye_icin_duuk_karbonlu_kalknma_yollar_ve_oncelikleri_rapor.pdf

30 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 31


ÖNCELİKLİ KONULAR VE ALANLAR ÖNCELİKLİ KONULAR VE ALANLAR

23 24
Ormansızlaşma, Arazi Bozulumu ve Çölleşme Seragazları – Greenhouse Gases
Deforestation, Land Degradation and Desertification Seragazları atmosferin bileşiminde hem doğal hem insan kay- daki fark olarak açıklanabilir ve birimi Watt/m2’dir. Eğer aradaki
naklı olarak bulunur. Güneşten dünyaya ulaşan ışınlar yerkabu- fark pozitif bir değerse bu durum sistemin enerjisinin (dolayısı
Ormansızlaşma, ağaçların yerine konması veya yeniden herhangi lanıyor. 1990-2015 yılları arasında gezegendeki orman alanı toplam ğunu ısıtır ve yerküreye kızılötesi dalga boyunda radyasyon ya- ile sıcaklığın) artacağı anlamına gelir. Tersi durumda sistemdeki
bir ağaç birliğinin oluşturulması amacı olmaksızın kesilmesi anlamı- karasal alanların %31,7’sinden %30,7’sine indi.4 Kuraklık ve çöl- yar. Seragazları, bu radyasyonu emme ve belli bir oranda enerjiyi enerji azalacak ve sıcaklık azalacaktır. Ancak bildiğimiz anlamda
o
na geliyor. Bazı durumlarda, ormansızlaşmanın sebebi, ağaçlardan leşme nedeniyle yılda 12 milyon hektar tarım alanı, (Birleşik Krallık atmosferde tutma kapasitesine sahip olan gazlardır.1 Bu özellik hayata olanak tanıyan 15 C ortalama sıcaklık insan kaynaklı se-
doğrudan yararlanmak (yakıt, yapı malzemesi, kağıt elde etme vb.) arazisinin yarısı kadar) işlevsiz hale geliyor. En düşük gelir seviyesine seragazı etkisi olarak adlandırılır. Su buharı (H2O), karbondioksit ragazı emisyonlarından dolayı endişe verici bir şekilde artıyor2,
olarak ortaya çıkıyor. Bazı durumlarda ise ağaçlar tarım arazisi veya sahip nüfusun %74’ü toprak bozulmasından doğrudan etkileniyor.5 (CO2), diazot monoksit (N2O), metan (CH4) ve ozon (O3) dünya bu durum da iklim değişikliğine neden oluyor.
mera açmak amacıyla ya da kentsel alanların genişletilmesi için ke- Ormansızlaşmanın yanı sıra Arazi Bozulumu da gıda güvenliğine, atmosferini oluşturan başlıca seragazlarıdır. Bu gazların yanı sıra Küresel Isınma Potansiyeli (Global Warming Potential - GWP)
siliyor. Ağaç kayıpları, doğal afetler gibi kasti olmayan sebeplerle de karbon emisyonuna, biyoçeşitlilik kaybına, haşerelerin artmasına, tamamen insan faaliyetleri kaynaklı bazı seragazları da atmosfer seragazlarının ışınımsal özelliklerine bağlı olarak oluşturulmuş bir
gerçekleşebiliyor. 1 kullanılabilir temiz suyun azalmasına ve etki yaptığı alanların ve yapısına girmiştir. Bunlar halokarbonlar, klor veya bromür barın- endekstir. Belirli bir seragazının birim kütlesinin bir atımlık salımını
Ormanların toprağa, su kaynaklarına, iklime ve doğrudan insan bunlar üzerinde yaşayan nüfusların iklim değişikliği karşısındaki dıran bazı gazlar olabilir. Ayrıca hidroflorokarbonlar (HFC’ler), izleyen ışınımsal zorlamayı diğer seragazları ile karbondioksit gazı
sağlığına sağladığı yararlar nedeniyle ormansızlaşmanın sonuçları kırılganlığının artmasına yönelik etkisiyle toplumlar ve ekonomiler perflorokarbonlar (PFC’ler), kükürt hekzaflorür de (SF6) bu gru- eşdeğeri üzerinden karşılaştırmaya olanak verir. Bu hesaplamalar
birçok durumda geri dönüşü olmayacak kadar ağır oluyor. Doğal üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Kavram, “Arazinin insan faaliyet- ba dahildir. seçilen zaman ufkuna bağlı olarak değişir (Tablo 1).3-4
karbon yutağı görevi gören ormanların ve ağaçlık alanların ortadan lerinden kaynaklanan nedenlerle, doğal süreçlerle daha da şiddet- Seragazı etkisi atmosferi oluşturan seragazlarının kızılötesi ışı- Sanayileşme sürecinde pozitif ışınımsal zorlamanın ana sebebi
kalkması, bu alanlarda depolanan karbondioksit gazının yeniden at- lenen ve boyutları iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybı nedeniyle nımsal etkisini ifade etmek için kullanılır. Seragazları karasal atmosferdeki seragazlarının konsantrasyonunun artmasıdır. Se-
mosfere salınmasına ve sera etkisinin artmasına sebep oluyor. sıklıkla artan şekilde, biyolojik ve ekonomik üretkenlik kapasitesinin ışınımı bir miktar emer. Bu gazlar her yönde kızılötesi ışınlar ya- ragazlarından uzun ömürlü olanları (örneğin CO2, CH4 ve N2O)
Dünyadaki bitki ve hayvan türlerinin %70’inin ormanlık alanlarda herhangi bir şekilde azalması veya kaybedilmesi”6 olarak tanımlanı- yarlar ancak uzaya yansıyan ışıma miktarı dünyaya ulaşan ışıma kimyasal olarak daha kararlı yapılarından dolayı atmosferde gö-
yaşadığı tahmin ediliyor. Ormansızlaşma bu türlerin yok olmasıyla da yor. UNCCD verilerine göre dünya üzerindeki kullanılabilir arazilerin miktarından daha az olur. Seragazlarının konsantrasyonu atmos- rece çok daha uzun süre kalırlar ve iklim üzerinde daha uzun
sonuçlanabiliyor. Bu durum, yalnızca biyoçeşitlilik açısından değil, %25’i bozulmuş olup bunun neden olduğu ekonomik kaybın yılda ferde arttıkça bu emilim daha fazla gerçekleşir. İnsan kaynaklı vadeli etkileri vardır. Diğer seragazları (örneğin CO2 ve SO2)
tıbbi araştırmalar ve yaşam kaynakları tamamen bitki ve hayvan tür- 40 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. faaliyetler sonucunda değişen seragazı konsantrasyon oranı anlık kimyasal olarak reaktiftirler ve çoğunlukla doğal oksitlenme sü-
lerine dayalı olan insan toplulukları açısından da büyük bir tehlike Eylül 2015’te Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelerce kabul edilen 17 ışınımsal zorlamaya yol açar. Işınımsal zorlama güneşten dün- reçleri, yağış gibi etmenlerle atmosferden görece kısa sürelerde
arz ediyor. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nden 15.’si ise konuyla ilgili en temel yaya ulaşan enerji ve dünyadan uzaya yansıyan enerji arasın- ayrılabilirler.
Ağaçlar toprağı yerinde tutup koruyamadıklarında, toprağın, eroz- çerçeveyi teşkil ediyor. Söz konusu madde; ormanların sürdürülebilir
yona, sel ve taşkınlara maruz kalması kaçınılmaz oluyor. Yağmur yönetimi, çölleşme ile mücadele, karasal ekosistemlerin sürdürüle- Küresel Isınma Potansiyeli (GWP)
suyunu tutup atmosfere bıraktıkları su buharı ile ağaçlar, dünyadaki bilir kullanımının korunması, geliştirilmesi ve desteklenmesi, karasal
Sera Atmosferde 1750 öncesindeki Güncel (günümüzdeki) 20 yıl sürecinde 100 yıl sürecinde
su döngüsünde de önemli rol oynuyor. Ormansızlaşma sonucu at- bozulmanın durdurulması ve iyileştirilmesi ve biyoçeşitlilik kaybının
Gazı Kalma Süresi konsantrasyon konsantrasyon Kümülatif Kümülatif
mosferdeki su buharı ve yağış miktarları azalıyor, nehir ve göllerdeki engellenmesini içeriyor.
(yıl) (ppm) (ppm) Zorlama Etkisi Zorlama Etkisi
su kalitesi düşüyor ve insan sağlığı olumsuz etkileniyor.
Tüm bu etmenlerin bir araya gelmesiyle daha sıcak ve kuru iklimsel CO2 Değişken 280 399.5 1 1
1 Ormanların durumu ve ormansızlaştırma ile mücadele çalışmaları: “State of the World’s
koşullar ortaya çıkıyor ki bu da dünyanın bazı bölgelerinde çölleşme CH4 12,4 722 1834 84 28
Forests”, Food and Agricultural Organization of the United Nations (Birleşmiş Milletler Gıda
ve Tarım Örgütü), erişim 30 Ekim 2016, http://www.fao.org/publications/sofo/2016/en/ Global N2O 121 270 328 264 265
ile sonuçlanabiliyor. TEMA çölleşmeyi, “çöllerin doğal yaygınlaşması
Forest Watch, erişim 8 Kasım 2016, http://www.globalforestwatch.org/ CF4 50.000 4880 6630
değil, kurak, yarı kurak ve yarı nemli alanlardaki arazi bozulumu”
2 “Çölleşmeyle Mücadele”, TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal HFC-152a 1,5 506 138
olarak tanımlıyor.2 Çölleşme ile biyolojik açıdan verimli araziler ço- Varlıkları Koruma Vakfı, erişim 3 Kasım 2016, http://www.tema.org.tr/web_14966-2_1/
rak alanlara dönüşüyor. Ormansızlaşmanın yanısıra, kuraklık, iklim neuralnetwork.aspx?type=97 Tablo 1: Bazı seragazlarının atmosferdeki konsantrasyonları ve küresel ısınma potansiyelleri (IPCC, 2014; Blasing, 2016)
3 Çölleşme ile mücadele için uluslararası düzeyde yapılan çalışmalar: Birleşmiş Milletler
değişikliği, aşırı ekim, aşırı otlatma ve uygun olmayan sulama uygu-
Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD, United Nations Convention to Combat
lamaları da çölleşmeye sebep olup dünyadaki en yoksul ve hassas Desertification, erişim 8 Kasım 2016, http://www2.unccd.int/
insan topluluklarını olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Bu 4 Sustainable Development Goals 15., erişim 8 Kasım 2016. https://sustainabledevelopment. 1 IPCC, 2013: Climate Change 2013: The Physical Science Basis. Contribution of Working Group I to the Fifth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change [Stocker, T.F., D.
un.org/sdg15 Qin, G.-K. Plattner, M. Tignor, S.K. Allen, J. Boschung, A. Nauels, Y. Xia, V. Bex and P.M. Midgley (eds.)]. Cambridge University Press, Cambridge, United Kingdom and New York, NY, USA, 1535 pp.
nedenledir ki çölleşmenin önlenmesi veya tersine çevrilmesi, kurak
5 Birleşmiş Milletler web sitesi, erişim 8 Kasım 2016. http://www.un.org/ 2 http://climate.nasa.gov/causes/
alanlar üzerindeki baskıların azaltılmasının yanı sıra, yoksullukla sustainabledevelopment/biodiversity/ 3 IPCC, 2014: Climate Change 2014: Synthesis Report. Contribution of Working Groups I, II and III to the Fifth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change [Core Writing
mücadele açısından da önem taşıyor.3 6 UNCCD, Land Degradation Neutrality, http://www.unccd.int/en/programmes/ Team, R.K. Pachauri and L.A. Meyer (eds.)]. IPCC, Geneva, Switzerland, 151 pp.
Ormanların tüm karasal türlerin %80’ine ev sahipliği yaptığı hesap- RioConventions/RioPlus20/Pages/Land-DegradationNeutralWorld.aspx 4 Blasing, T.J. (2016) Carbon Dioxide Information Analysis Center, Oak Ridge National Laboratory, U.S. Department of Energy. DOI: 10.3334/CDIAC/atg.032.

32 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 33


ÖNCELİKLİ KONULAR VE ALANLAR KURUMLAR, ULUSLARARASI ANLAŞMALAR VE STANDARTLAR

25 26
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri - SKH Aarhus Sözleşmesi – Aarhus Convention
Sustainable Development Goals - SDGs 25 Haziran 1998’de Danimarka’nın Aarhus kentinde Birleşmiş
Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından imzaya açı-
1992 yılında  düzenlenen “Rio Çevre ve Kalkınma Konferansı”, bir karakter sergilemesi, uygulama araçları üzerinde yoğunlaşılması, lıp 26 devlet tarafından imzalanan “Çevre Konularında Bilgiye
sürdürülebilir kalkınma kavramının hükümetlerarası gündemdeki kapsayıcılığı temel alan yaklaşımı, daha geniş kapsamlı olması ve Erişim, Karar Vermeye Halkın Katılımı ve Yargıya Başvuru Söz-
ağırlığı açısından yeni bir dönemin başlangıcına işaret etmişti. Ey- yoksulluğun temelinde yatan nedenlere odaklanması sıralanıyor.3 leşmesi” veya daha yaygın bilinen adıyla Aarhus Sözleşmesi1,
lül 2000’de gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Binyıl Zirvesi’nde ise Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kısaca “Küresel Hedefler” olarak çevre hakkı ve halkın çevresel bilgiye erişimi konularında en
yoksullukla mücadele, cinsiyet eşitliği, çevresel sürdürülebilirlik ve da adlandırılıyor.4 temel uluslararası hukuk metinlerinden birisidir. 2001 yılında
eğitime erişimin sağlanması için 2015 yılına kadar yerine getirilecek yürürlüğe giren bu sözleşmeye Temmuz 2016 itibariyle taraf
sayısal hedefleri içeren Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedefleri 47 ülke (46 ülke + Avrupa Birliği) bulunuyor. Aarhus Sözleş-
Daha fazla bilgi için:
(BKH) kabul edildi. Yapılan değerlendirmeler, aşırı yoksulluk ve aç- mesi vatandaşların çevresel duyarlılığının artmasına, kamu
• Türkiye’de Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ilişkin çalışmalar için:
lığın azaltılması, herkesin temel eğitim almasının sağlanması, çocuk T.C. Kalkınma Bakanlığı, 2016. Türkiye’nin 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin yönetimlerinin çevresel kararlarında daha hesap verebilir ve
ölümlerinin azaltılması gibi konularda ilerleme sağlanırken, cinsiyet Uygulanmasına Yönelik İlk Adımları Raporu. (Report On Turkey’s Initial Steps Towards şeffaf olmasına, halkın çevresel kararlara katılmaya daha istekli
The Implementation Of The 2030 Agenda For Sustainable Development) https:// olmasına, bunun yanında çevresel kararların çevre üzerindeki
eşitliğinin sağlanması ve iklim değişikliğiyle mücadele ile çevresel
sustainabledevelopment.un.org/content/documents/107102030%20Agenda%20Turkey%20
bozulma gibi konularda yeterli ilerleme sağlanamadığını, toplumla- Report.pdf etkilerinin azalmasına çok önemli katkı sağlıyor. Ayrıca bilgilen-
rın en fakir ve en kırılgan kesimlerinin ilerlemenin dışında kaldığını • Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri / Küresel Hedefler dirme sayesinde sözleşme yerel, ulusal ve sınır-aşan çevresel
ortaya koydu.1 Sustainable Development Goals: https://sustainabledevelopment.un.org/?menu=1300 konularda kamusal kararlar alınırken kamu haklarının tesisini
Binyıl Kalkınma Hedefleri,  yeni sürdürülebilir kalkınma gündemi http://www.surdurulebilirkalkinma.gov.tr/#hedefler de garanti ediyor.
http://www.kureselhedefler.org/
için bir sıçrama tahtası olurken, 2016 yılından itibaren yerini Sürdü- Aarhus Sözleşmesi’nin üç temel yapı taşı şunlardır: Çevresel
rülebilir Kalkınma Hedefleri’ne (SKH) bıraktı. Eylül 2015’te BM üye- 1 Birleşmiş Milletler, 2015. Binyıl Kalkınma Hedefleri Raporu 2015: Özet. http://www.un.org/
konu ve sorunlarda bilgiye erişim (Madde 4 ve 5), karar ver-
si tüm ülkelerce kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin millenniumgoals/2015_MDG_Report/pdf/MDG%202015%20Summary%20web_english.pdf mede halkın katılımı (Madde 6 - 8) ve adalete başvuru hakkı
üç temel amacı var: Aşırı yoksulluğu sona erdirmek; eşitsizlik ve 2 http://www.kureselhedefler.org/ (Madde 9). Türkiye, Aarhus Sözleşmesi müzakerelerine katıl-
adaletsizlik ile mücadele;  iklim değişikliğini önleme ve uyum.2 3 Birleşmiş Milletler web sitesi. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri. http://www.un.org/
sustainabledevelopment/development-agenda/ (Erişim tarihi: 31 Ekim 2016)
SKH’yi BKH’den ayıran öncelikli unsurlar arasında, BKH altında 4 T.C. Kalkınma Bakanlığı, Sürdürülebilir Kalkınma web sitesi: http://www.
sadece gelişmekte olan ülkelere odaklanılırken, SKH’nin evrensel surdurulebilirkalkinma.gov.tr/#top (Erişi tarihi: 1 Kasım 2016)
Şekil 1. Aarhus Sözleşmesi’nin taraf ülkeleri
(Kaynak: BM Avrupa Ekonomik Komisyonu) mış olmasına rağmen anlaşmaya taraf olmamış ve imza atma-
Binyıl Kalkınma mıştır. Aarhus Sözleşmesi bilgi/belge merkezi aynı zamanda,
1992 Rio Bildirgesi’nin 10. Maddesinin küresel, bölgesel ve
Hedefleri, yeni
ulusal düzeyde uygulanmasına dair bir veritabanı işlevi de gö-
sürdürülebilir rüyor. Bu anlamda, Sözleşmenin araçları 2030 Sürdürülebi-
kalkınma gündemi lir Kalkınma Hedefleri için çevresel bilgiye erişim anlamında
için bir sıçrama önemli bir kaynaktır.
tahtası olurken, 2016
yılından itibaren Referans:

yerini Sürdürülebilir
• Budak, S. ve Yurtcanlı, S. (2013) Çevresel Bilgiye Erişim Hakkı Bakımından Aarhus
Sözleşmesi: Türkiye ve Fransa Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme, URL: http://bit.ly/2f42vNn
Kalkınma (Erişim tarihi 17/11/2016)
• European ECO Forum (2011) Aarhus Sözleşmesi: Çevresel Demokrasi İçin Rehberiniz.
Hedefleri’ne (SKH) • Özlüer, F. (2016) Bilgi Edinme Hakkı Rehberi ve Uygulama Örnekleri, Ekoloji Kolektifi
bıraktı. Derneği, URL: http://www.iklimadaleti.org/i/upload/bilgi-edinme-hakki-978-605-83799-4-7.
pdf

1 http://www.unece.org/fileadmin/DAM/env/pp/documents/cep43e.pdf

34 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 35


KURUMLAR, ULUSLARARASI ANLAŞMALAR VE STANDARTLAR KURUMLAR, ULUSLARARASI ANLAŞMALAR VE STANDARTLAR

27 28
1992 Rio Çevre ve Kalkınma Konferansı ile Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)
Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri Intergovernmental Panel on Climate Change
1972 yılında Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) iklim bilimi-
(Stockholm Konferansı) sonucunda kabul edilen “Birleşmiş nin bulgularını düzenli aralıklarla değerlendirmek ve özet rapor-
Milletler İnsan Çevresi Bildirgesi” ile 1987 yılında  Dünya Çev- lar halinde yayımlamakla yükümlü uluslararası yapıdır. IPCC,
re ve Kalkınma Komisyonu’nca hazırlanan Brundtland Raporu, 1988 yılında Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve Birleşmiş
sürdürülebilir kalkınma kavramının uluslararası süreçlere dahil Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından bilimsel çalışma-
edilmesi konusunda kilometretaşları olarak kabul edilebilir. 1992 ların bulguları ışığında iklim değişikliğinin bilimsel temellerine,
yılında Brezilya‘nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen Rio Çev- etkilerine, gelecekteki bağlantılı risklere, bu risklere uyum ve
re ve Kalkınma Konferansı‘na 172 ülke, 116 devlet ve hükümet seragazı azaltım tedbirleri ile ilgili eldeki seçeneklere dair poli-
başkanı ve 2400 sivil toplum kuruluşu temsilcisi katılırken, çevre tika yapıcıları düzenli aralıklarla bilgilendirmek amacı ile kurul-
ve sürdürülebilir kalkınma kavramları daha önce görülmemiş bir du. Kurum, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Söz-
kapsam ve ölçekte tartışıldı. Konferansta oluşturulan Rio Bildir- Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi’nden 2013 yılında çekilmesi, leşmesi kapsamında devam eden iklim değişikliği müzakereleri
gesi, Gündem 21 Eylem Planı ve Orman Prensipleri ile sürdürü- ABD’nin ise Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ni henüz onaylamamış taraflarına ve organlarına “politikayı doğrudan ilgilendiren an-
lebilir kalkınmanın ilkeleri ortaya konuldu. Buna ek olarak, Rio’da olması dikkat çekici hususlardır. cak politika dikte etmeyen” nitelikte değerlendirmeler ve öne-
yasal bağlayıcılığı olan üç önemli sözleşme imzaya açıldı: Türkiye Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne 1996, Çölleşmeyle Mü- riler sunar. IPCC’ye katılım, WMO ve Birleşmiş Milletlerin tüm
1- Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (UNCBD): cadele Sözleşmesi’ne 1998 yılında taraf oldu. Biyolojik Çeşitlilik üyelerine açıktır. Hâlihazırda 195 üyesi bulunan IPCC düzenli
Biyolojik çeşitliliğin mevcut ve gelecek nesillerin yararına korun- Sözleşmesi’nin eki olan Kartagena Protokolü 2004 yılında kabul olarak gerçekleştirilen oturumlarda bir araya gelip kararlarını
masını ve sürdürülebilir şekilde kullanılmasını amaçlayan sözleş- edilirken, Nagoya Protokolü’nün kabulü üzerine tartışmalar de- alırken IPCC Bürosu üye devletler tarafından yapılan oylama
me 1993 yılında yürürlüğe girdi. Sözleşmeye ek olarak, genetiği vam ediyor. Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi’nin 2015 yılındaki ile seçilen temsilcilerden oluşuyor, yönetimsel kararları alıyor
Şekil 1: IPCC’nin genel yapısı (Kaynak: www.ipcc.ch)
değiştirilmiş organizmaların sınır ötesi hareketlerini düzenleyen 12. Taraflar Konferansı ülkemizde gerçekleştirilirken, sözleşme- ve stratejik yönü tayin ediyor. IPCC’nin ürettiği en kritik çıktı
Kartagena Protokolü 2003, genetik kaynakların kullanımından nin 2017 yılına kadarki başkanlığını da Türkiye üstlenmiştir. Ül- Değerlendirme Raporlarıdır. IPCC mevcut bilimsel çalışmaları
doğan yararların adil ve hakkaniyete uygun paylaşımını amaçla- kemizin UNFCCC’ye taraf olması 2004, Kyoto Protokolü’nü kabul tarıyor; kapsamlı bir literatür çalışması yapıyor ve bu çalışma- IPCC’nin odaklanacağı konular arasında bilimsel temeller, azal-
yan Nagoya Protokolü ise 2014 yılında yürürlüğe girdi. etmesi ise 2009 yılını buldu. Türkiye, Paris Anlaşması’nı 2016 nın sonuçlarını daha anlaşılır şekilde karar vericiler ve kamuo- tım ve uyumdan oluşan üç ana rapor hazırlamanın yanı sıra kü-
2- Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi yılında imzalamasına rağmen Kasım 2016 itibariyle halen res- yu ile paylaşıyor. IPCC raporları, bir önceki rapor döngüsünden resel sıcaklık ortalamasında yaşanabilecek 1,5°C artışın etkileri;
(UNFCCC): Atmosferdeki seragazı emisyonlarının iklim sistemi men onaylamamıştır. bu yana yapılan güvenilir iklim bilim çalışmalarının tamamının iklim değişikliğinin okyanus ve buzküre üzerindeki etkilerini ve
üzerindeki insan kaynaklı etkisinin tehlikeli düzeye ulaşmayacağı 1992 yılındaki Rio Konferansı’nı, 2002 yılında Johannesburg’da dikkatle gözden geçirilmesi ve sentezlenmesi sonucunda geniş iklim krizinin gıda güvenliği üzerindeki etkilerine yönelik üç özel
bir seviyede durdurulmasını hedefleyen UNFCCC 1994 yılında yü- gerçekleştirilen Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi (Rio+10) kapsamlı bir bilgi kaynağını erişime sunar. Çalışmalar üç çalış- rapor üretmek de bulunuyor. IPCC değerlendirme raporlarının
rürlüğe girdi. Sözleşme hedeflerine ulaşılması amacıyla gelişmiş ül- ve 2012 yılında yine Rio de Janeiro’da düzenlenen Birleşmiş Mil- ma grubu altında yürütülür.1 Bunların yanında destek amaçlı yayımlama döngüsünü, Paris Anlaşması sonrasında ve sürece
kelerin seragazı emisyonu azaltım taahhütlerini içeren Kyoto Proto- letler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı (Rio+20) izledi. Rio+20 yapılar da mevcuttur (Şekil 1). uyumlu olacak şekilde yedi yıldan beş yıllık bir sürece indire-
kolü ise 1997’de kabul edilerek 2005 yılında yürürlüğe girdi. 2020 sonucunda hazırlanan “İstediğimiz Gelecek” bildirgesi ile 2015 Paris Anlaşması’nın kabulü ve imzaya açılması sonrası süreçte cek. Türkiye’den IPCC raporlarına ve yapılarına katkı sunan bi-
yılında taahhüt dönemi sona erecek Kyoto Protokolü sonrasında yılında kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin lim insanı ve bürokrat sayısı maalesef oldukça az. Şüphesiz ki
küresel iklim rejiminin çerçevesini çizen Paris Anlaşması ise 2015 (SKH) çerçevesi çizildi. SKH, 2030 yılına kadarki sürdürülebilir bu sayının artması, Türkiye’nin iklim değişikliği politikalarının
yılında kabul edilerek 2016 yılının Kasım ayında yürürlüğe girdi. kalkınma gündeminin ana çerçevesini oluşturuyor. Hâlihazırda 195 üyesi bulunan IPCC
etkinliğini ve kalitesini artıracaktır.
3- Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi düzenli olarak gerçekleştirilen oturumlarda
(UNCCD): Çölleşmeyle mücadeleyi ve kuraklığın etkilerini azalt- bir araya gelip kararlarını alırken IPCC
mayı amaçlayan UNCCD 1996 yılında yürürlüğe girdi. Daha fazla bilgi için:
• BMBÇS web sitesi: https://www.cbd.int/convention
Bürosu üye devletler tarafından yapılan
Bugün itibariyle Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne 196, Çölleş-
meye Mücadele Sözleşmesi’ne 195, İklim Değişikliği Çerçeve
• BMİDÇS web sitesi: http://www.unfccc.int oylama ile seçilen temsilcilerden oluşuyor,
Sözleşmesi’ne ise 197 ülke taraf. Her bir sözleşmede, neredeyse
• BMÇMS web sitesi: http://www.unccd.int
yönetimsel kararları alıyor ve stratejik yönü
• Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri için: http://www.tr.undp.org/content/turkey/tr/home/post- 1 IPCC’nin genel yapısı için Şekil 1’e, daha ayrıntılı bilgi için www.ipcc.ch adresine göz
evrensel bir katılım söz konusu. Bununla beraber, Kanada’nın 2015/sdg-overview.html tayin ediyor. atılabilir.

36 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 37


KURUMLAR, ULUSLARARASI ANLAŞMALAR VE STANDARTLAR KURUMLAR, ULUSLARARASI ANLAŞMALAR VE STANDARTLAR

29 30
ISO26000 Sosyal Sorumluluk Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması Birliği
ISO26000 Social Responsibility International Union for Conservation of Nature (IUCN)
Uluslararası Standardizasyon Organi- ISO26000’in, hesap verebilirlik, Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması Birliği
zasyonu (International Standardization şeffaflık, etik davranış, paydaş çı- (IUCN), doğa koruma ve doğal kaynakların sürdürülebilir kul-
Organization – ISO), işletmeleri ve diğer karlarına saygı, hukukun üstünlü- lanımı alanında çalışan uluslararası bir kuruluştur. Veri toplama
kuruluşları kurumsal sosyal sorumluluk ğüne saygı, uluslararası davranış ve analiz, araştırma, saha çalışmaları, savunuculuk, lobicilik ve
konusunda teşvik etmek, bu kurumların normlarına saygı ve insan haklarına eğitim çalışmaları yürütür. IUCN’in misyonu “doğayı korumak
çalışanlarına, doğaya ve içinde bulun- saygı şeklinde yedi temel ilkesi var- ve doğal kaynakların herhangi bir şekilde kullanılmasının adil ve
dukları topluma karşı olumlu etkilerini dır. İnsan hakları perspektifinden ekolojik olarak sürdürülebilir olmasını sağlamak için dünyadaki
ve sürdürülebilir kalkınmaya katkılarını bakıldığında önemli bir husus da toplumları bilinçlendirmek, cesaretlendirmek ve onlara yardımcı
artırmak için 2010 yılında ISO26000 bu standardın hükümetlere de uy- olmaktır”. IUCN, hem hükümet hem de sivil toplum kuruluşların-
Uluslararası Standart yönergesini ya- gulanabilir bir şekilde tasarlanmış dan oluşan benzersiz bir üye birliğidir.
yınladı.1 Yayınlanmadan evvel, araların- olmasıdır. ISO26000, diğer iki ISO 1948 yılında Uluslararası Doğa Koruma Birliği (International Uni- ve gelişmesine yardım etmiştir. Bunun yanında çok sayıda bilgi
da Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), standardı ile de uyumlu bir şekil- on for Preservation of Nature - IUPN) olarak kurulan birlik, 1956 ve belge yayınlayarak küresel doğal hayatın korunmasında etkili
BM Küresel İlkeler Sözleşmesi, OECD, de tasarlanmıştır. Bunlardan ilki, yılında ismini Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması rol üstlenir. Bu yayınlardan en bilineni dünya çapındaki canlıların
Uluslararası İşverenler Örgütü (Interna- işletmelerin çevreye olan zararlı Birliği (IUCN) olarak değiştirdi. 1961 yılında ise çalışmalarında koruma statüsünü değerlendiren IUCN Kırmızı Listesidir (IUCN
tional Organisation of Employers) gibi etkilerini azaltmalarını, geçerli yasa istikrarlı bir mali yapı oluşturmak isteyen IUCN, WWF’in (Dünya Red List).
paydaşların da bulunduğu 80’den fazla ve yönetmeliklere uymalarını ve bu Doğayı Koruma Vakfı) kurulmasında rol aldı. WWF kaynak yarat- Kasım 2016 itibariyle IUCN’in Türkiye’den de yedi üyesi bulun-
ülke ve uluslararası kuruluşun temsil- konuda sürekli olarak iyileştirmeler mak, bağış toplamak, halkla ilişkiler ve halk desteğini artırmak maktadır. Bunların altı tanesi sivil toplum kuruluşu (Doğa Der-
cileri tarafından yaklaşık beş yıl süren yapmalarını öngören, çevre yöne- için çalışıyor. WWF tarafından toplanan fonların bir kısmı IUCN’in neği, Doğal Hayatı Koruma Vakfı [WWF-Türkiye], Kaz Dağı ve
katılımcı bir müzakere süreci yürütüldü. timi ile ilgili standartları belirleyen yönetimsel giderlerinin bir bölümünü karşılamak için kullanılıyor. Madra Dağı Belediyeler Birliği, Kuzey Doğa Derneği, Türkiye
Müzakereler sonunda bu standardın ISO14000 standart grubudur.3 IUCN, dünyanın en büyük ve en geniş çevre ağlarından biri ola- Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koru-
uluslararası ticarete engel olabileceğini 2002 yılında yayınlanan bu stan- rak kabul edilir. 1300’den fazla üye organizasyonun kolektif tec- ma Vakfı [TEMA] ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği) bir
öne süren ABD ve Hindistan’ın da ara- dartlar, şirketlerin çevre yönetimleri rübesine ve 16.000’den fazla uzmanın bilgisine ve yeteneklerine tanesi ise devlet kurumudur (Orman ve Su İşleri Bakanlığı).3
larında bulunduğu beş karşıt oy dışında konusunda oldukça etkili olmuştur. sahiptir.1 Hükümetlerin, sivil toplum kuruluşlarının, bilim insanla- Türkiye’de 2005 yılında IUCN üyelerinin ve Dışişleri Bakanlığı
mevcut yönerge neredeyse bir konsensüs ISO26000 ve ISO14000 ile tamam- rının, işletmelerin, yerel toplulukların, yerli halk gruplarının, inanç yetkililerinin katılımları ile IUCN Ulusal Komitesi kurulmuştur.
ile ortaya çıktı. Bu özelliği nedeniyle ISO26000 en kapsayıcı sos- layıcı bir rolü olan bir diğer standart da şirketlerin denetleme ve temelli kuruluşların ve başka paydaşların çevre sorunlarına çö- Ulusal Komite, ulusal düzeyde doğa koruma çalışmalarına yö-
yal sorumluluk standardı olarak kabul edilmektedir.2 hesap verebilirliklerine dair standartları belirleyen ve çevresel ve züm üretmek ve uygulamak için birlikte çalışabileceği tarafsız bir nelik strateji ve politikaları belirlemek ve Türkiye Kırmızı Listesi’ni
Aslında tarihsel olarak bakıldığında, ISO’nun domates yetiştirme sosyal hesap verebilirlik konularında da önemli yönergeler içeren forum sunma iddiasını taşır. IUCN, türlerin neslinin korunması, hazırlamak için kurulmuştur. Ulusal Komite’nin sekretaryasını ise
çerçeveleri veya kalite yönetimi özellikleri gibi daha spesifik ve ISO19011’dir.4 çevre kanunları, korunan alanlar, sosyal ve ekonomik politikalar, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yürütür.4
teknik konularda standartlar ürettiği görülebilir. Fakat ISO26000 ekosistem yönetimi, eğitim ve iletişim konularında çalışan altı ko-
ISO’nun daha önce yayınladığı yönergelerden i) katılımcı bir şe- misyona sahiptir. Birliğin merkezi İsviçre’de bulunmaktadır.
kilde oluşturulmuş olması, ii) zorunlu bir standart belirlemekten IUCN’e üye kuruluşlar, öncelikleri belirlemek ve Birliğin çalışma
Daha fazla bilgi için:
ziyade gönüllü katılımı öngören bir rehber olması ve iii) sadece 1 ISO 26000 - Social responsibility http://www.iso.org/iso/home/standards/iso26000.htm programını kabul etmek için her dört yılda bir toplanan IUCN
[Erişim tarihi: 27 Kasım 2016] • IUCN Web Sitesi: https://www.iucn.org
işletmeleri değil, okullar, hastaneler, STK’lar ve benzeri kurum Dünya Koruma Kongresi’nde bir araya gelir ve demokratik bir
2 Guardian - What are standards for? The case of ISO 26000 - https://www.theguardian.com/
ve kuruluşları da kapsaması itibariyle farklıdır. ISO26000 zorunlu sustainable-business/blog/iso-26000-social-impact-sustainability [Erişim tarihi: 27 Kasım
süreç ile küresel koruma gündemini belirleyen kararları oylar- 1 https://www.iucn.org/secretariat/about/union [Erişim Tarihi: 29 Kasım 2016]
kriterler belirlemek yerine rehberlik eder, bu nedenle diğer bili- 2016] lar.2 IUCN kongreleri, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (UNCBD), 2 https://www.iucn.org/about/world-conservation-congress [Erişim Tarihi: 29 Kasım 2016]
nen ISO standartlarının aksine sertifikalandırılamaz. Bunun ye- 3 ISO 14000 - Environmental management http://www.iso.org/iso/home/standards/iso14000. Tehlikedeki Türlerde Uluslararası Ticaret Sözleşmesi (CITES), 3 https://www.iucn.org/secretariat/membership/about/union/members/who-are-our-members
htm [Erişim tarihi: 27 Kasım 2016] [Erişim Tarihi: 29 Kasım 2016]
rine, sosyal sorumluluğun ne olduğunu açıklığa kavuşturmaya Dünya Mirası Sözleşmesi ve sulak alanlar ile ilgili olan Ramsar
4 ISO 19011 Guidelines for quality and/or environmental management systems 4 IUCN Ulusal Komitesi: http://www.milliparklar.gov.tr/AnaSayfa/resimliHaber/16-02-02/
yardımcı olur. Faaliyetleri, boyutları veya yerleri ne olursa olsun, auditing http://www.iso.org/iso/iso_catalogue/catalogue_ics/catalogue_detail_ics. Sözleşmesi gibi çok önemli temel uluslararası çevre anlaşması- IUCN_ULUSAL_KOM%C4%B0TES%C4%B0_2016_YILI_OLA%C4%9EAN_I_TOPLANTISI_
her türlü organizasyonda uygulanabilir. htm?csnumber=31169 [Erişim tarihi: 27 Kasım 2016] nın ortaya çıkmasını sağlamış, bu sözleşmelerin güçlenmesine ANKARA%E2%80%99DA_YAPILDI.aspx?sflang=tr [Erişim Tarihi: 29 Kasım 2016]

38 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 39


KURUMLAR, ULUSLARARASI ANLAŞMALAR VE STANDARTLAR KURUMLAR, ULUSLARARASI ANLAŞMALAR VE STANDARTLAR

31 32
Montreal Protokolü – Montreal Protocol Paris Anlaşması – Paris Agreement
Montreal Protokolü ya da uzun adıyla Ozon Tabakasını İncelten İklim değişikliği problemi ile ilgili küresel mücadelenin tarihi as-
Maddelere İlişkin Montreal Protokolü, ozon tabakasının delin- lında daha eskiye dayansa da, 1992 yılında Brezilya’da düzenle-
mesine neden olan birçok maddenin üretimini durdurmak için nen “Rio Çevre ve Kalkınma Konferansında” imzaya açılan Bir-
tasarlanmış uluslararası bir anlaşmadır. 1987’de Montreal’de leşmiş Milletler Sözleşmelerinden birisi olan ve 21 Mart 1994’te
kararlaştırılmış ve 1989’da yürürlüğe girmiştir. O zamandan resmen yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçe-
beri anlaşmaya dokuz kez ekleme yapılmıştır. Bunlar 1990’da ve Sözleşmesi (UNFCCC) ve 1997’de çerçeve sözleşme altında
Londra’da, 1991’de Nairobi’de, 1992’de Kopenhag’da, 1993’te imzalanan Kyoto Protokolü birer milat olarak değerlendirilebilir.1
Bangkok’ta, 1995’te Viyana’da, 1997’de Montreal’de, 1998’de İnsan faaliyetleri kaynaklı seragazlarının özellikle ilk Hükümetle-
Avustralya’da, 1999’da Pekin’de ve en son 2016’da Kigali’de ya- rarası İklim Değişikliği Paneli değerlendirme raporu sonrasında
pılan eklemelerdir. Kigali eklemesi kabul edilmiş, ancak Kasım küresel çapta büyük bir tehdit olduğu2 bilimsel anlamda olduğu
2016 itibariyle henüz yürürlüğe girmemiştir. kadar politika yapıcılar tarafından da kabul gören bir olgu haline
Montreal Protokolü 1985 yılında kabul edilerek 1988’de yürürlü-
ğe giren ve Protokol için bir çerçeve sözleşme işlevi gören Ozon geldi. Özellikle gelişmiş ülkelerin seragazı azaltımında sorumlu-
Tabakasının Korunması İçin Viyana Sözleşmesi kapsamında luk üstleneceği bir üst yapı kuran UNFCCC ve onun altında kur-
imzalandı. Sözleşmenin hedefleri, insan faaliyetlerinin ozon ta- gulanan Kyoto Protokolü on yıllar geçmesine rağmen istenilen
bakası üzerindeki etkileri üzerine araştırmalar ve bilgi alışverişi ve düzeyde etkili olmayınca uluslararası kamuoyunun buna yanıtı
sistematik gözlemler aracılığıyla işbirliği yapılmasını teşvik etmek öncekilerin aksine alttan-üste, gönüllü katkılar ve farklılaştırılmış
ve ozon tabakasını olumsuz etkilemesi muhtemel faaliyetlere kar- sorumluluklara dayanan bir anlaşma metni üzerinde müzakere
şı yasal veya idari tedbirler almaktı. Viyana Sözleşmesi, ülkelerin etmek oldu.3 Müzakereler 2015 yılında Paris’te gerçekleştirilen
ozon tabakasını inceltici maddeleri kontrol altına almaya yönelik etkili seragazlarıdır ve iklim değişikliği açısından hala büyük 21. Taraflar Konferansı’nda sonuç verdi ve taraf devletler Paris
somut adımlar atmalarını şart koşmamıştır. Bu nedenle, Sözleş- tehdit oluşturuyor. Anlaşması metnini kabul etti.4 Anlaşma 22 Nisan 2016’da im-
me hükümlerine uygun olarak dünya ülkeleri, Montreal Protoko- Montreal Protokolü HFC’leri azaltmak için başta bir hedef koyma- zaya açıldıktan kısa bir süre sonra 4 Kasım 2016’da resmen yü-
lünü kabul etmişlerdir. Viyana Sözleşmesi ve Montreal Protokolü, mıştı. Bu nedenle CFC ve HCFC’lerin yerine oldukça fazla HFC rürlüğe girerek Birleşmiş Milletler tarihinde en hızlı devreye giren
196 devlet ve Avrupa Birliği’nden oluşan 197 tarafın onaylama- gazı kullanılmıştır. Bu da iklim için büyük bir tehlikenin oluşması- çevre anlaşması niteliği kazandı. Detayları Şekil 1’de özetlenen
sıyla, Birleşmiş Milletler tarihinin evrensel olarak onaylanmış ilk na neden olmuştur. Bu nedenle Ekim 2016’da Ruanda’nın Kigali Paris Anlaşması’nın, geniş çaplı kabul görmemiş olan Kyoto
anlaşmaları olmuştur. Bu nedenle protokol geniş çapta benim- şehrinde kabul edilen ek anlaşma ile HFC’ler için de azaltım he- Protokolü’nün ikinci döneminin 2020 yılında ermesinin ardından
senmesi ve uygulanması nedeniyle olağanüstü bir uluslararası defleri belirlendi. Bu azaltım hedefleri başarıyla tutturulursa 105 UNFCCC altında iklim değişikliği mücadelesinin ana çerçevesi
işbirliği örneği olarak kabul edilir. UNEP tarafından 2014 yılında milyon tona kadar karbondioksit eşdeğeri seragazı emisyonunun olacağının altını çizmekte yarar var. Türkiye ise “özel koşullarını”
yayınlanan rapora göre, protokolün bir sonucu olarak, Antark- ve 2100 yılına kadar 0.5°C’ye kadar küresel sıcaklık artışının ön- öne sürerek UNFCCC ve Kyoto Protokolü’ne 12’şer yıl geç imza
tika’daki ozon deliğinin yavaş yavaş düzeldiği ozon tabakasının Şekil 1: Paris Anlaşması’nın kapsamına ve hedeflerine dair bir infografik
lenmesi bekleniyor.2 atmış5 ve Paris Anlaşması’nı 2016 yılında imzalamasına rağmen
(Gündoğan, 2016)6
2050 ve 2070 yılları arasında 1980 yılı seviyelerine dönmesi bek- Kasım 2016 itibari ile hala resmen onaylamamıştır.
lendiği belirtiliyor.1
Protokol, stratosferik ozonun tükenmesine neden olan ve “ozon
Daha fazla bilgi için:
tüketen maddeler” olarak adlandırılan çeşitli hidrokarbon grup- 1 Ramakrishna, K. (2000). The unfccc—history and evolution of the climate change negotiations. Climate Change and Development. Yale School of Forestry and Environmental Studies, New Haven,
• Ozon Sekretaryası – UNEP: http://ozone.unep.org/ CT, and UNDP, New York, NY, 47-62.
ları etrafında yapılandırılmıştır. Bunlar kloroflorokarbonlar (CFC)
• https://svs.gsfc.nasa.gov/3586 2 Houghton, J. T. (1996). Climate change 1995: The science of climate change: contribution of working group I to the second assessment report of the Intergovernmental Panel on Climate Change
ve hidrokloroflorokarbonlardır (HCFC). Bu maddeler buzdolap- (Vol. 2). Cambridge University Press.
ları, klimalar, yangın söndürücü gibi aletlerde ve havacılık, ta- 1 Bilgi için: UNEP - The Scientific Assessment of Ozone Depletion 2014 http://www.unep.org/ 3 Falkner, R. (2016). The Paris Agreement and the new logic of international climate politics. International Affairs, 92(5), 1107-1125.
rım, elektronik gibi sektörlerde yaygın olarak kullanılan gazlardı. newscentre/Default.aspx?DocumentID=2796&ArticleID=10978&l=en [Erişim tarihi: 29 Kasım 4 İklim müzakerelerinin tarihi ve Türkiye’nin durumu ile ilgili olarak REC Türkiye’nin yayımlamış olduğu A’dan Z’ye İklim Değişikliği Başucu Rehberi’ne göz atılabilir: https://rec.org.tr/2016/11/10/
2016] adan-zye-iklim-degisikligi-rehberi/
Bu gazlar yerine içinde klor barındırmayan hidroflorokarbonlar
2 Countries agree to curb powerful greenhouse gases in largest climate breakthrough since 5 Turhan, E., Cerit Mazlum, S., Şahin, Ü., Şorman, A. H., & Cem Gündoğan, A. (2016). Beyond special circumstances: climate change policy in Turkey 1992–2015. Wiley Interdisciplinary Reviews:
(HFC) kullanılmaya başlanmıştır. Fakat her ne kadar HFC’ler klor Paris http://www.unep.org/Documents.Multilingual/Default.asp?DocumentID=27086&ArticleI Climate Change.
içermediğinden ozon tabakasına zarar vermeseler de, yüksek D=36283&l=en [Erişim tarihi: 29 Kasım 2016] 6 Gündoğan, A.C. (2016) Yeni İklim Rejimi & Türkiye: Bir Adım İleri İki Adım Geri. Bianet.org. URL: http://bianet.org/biamag/toplum/174308-yeni-iklim-rejimi-turkiye-bir-adim-ileri-iki-adim-geri

40 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 41


KURUMLAR, ULUSLARARASI ANLAŞMALAR VE STANDARTLAR KURUMLAR, ULUSLARARASI ANLAŞMALAR VE STANDARTLAR

33 34
Seveso Yönergesi – Seveso Directive BM Küresel İlkeler Sözleşmesi
Seveso Yönergesi, endüstriyel kazalar ile ilgili güvenlik düzenle-
UN Global Compact
melerini içeren önemli bir Avrupa Birliği yönergesidir. İlk olarak
1982 yılında kabul edilen bu yönergeye (Seveso I olarak bilinen
Directive 82/501/EEC) daha sonra 1996 (Seveso II Directive Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin
96/82/EC) ve 2012 (Seveso III Directive 2012/18/EC) yıllarında Sözleşmesi (United Nations Global İnsan Hakları Evrensel Beyanname-
eklemeler yapılmıştır. Yönerge adını 1976 yılında İtalya’nın Lom- Compact), dünya çapındaki kâr ama- si, Uluslararası Çalışma Örgütünün
bardiya bölgesinde, Milano’nun yaklaşık 20 kilometre kuzeyin- cı güden ya da gütmeyen işletmelerin İşyerinde Temel İlkeler ve Haklar ko-
de bulunan küçük bir kasabadaki bir kimyasal üretim tesisinde ve sivil toplum kuruluşlarının, sür- nusundaki Beyannamesi, Çevre ve
meydana gelen kazadan alıyor. dürülebilir ve sosyal olarak sorumlu Kalkınma ile ilgili Rio Bildirgesi ve
Bu kaza sonucunda, 18 kilometrekarelik bir alanı etkileyen ve politikaları benimsemelerini teşvik Birleşmiş Milletler Yolsuzluğa Karşı
içinde Tetra-Kloro-Dibenzo-Dioksin (TKDD) isimli oldukça zehirli etmek ve uygulamalarını raporlamak için ortaya çıkmış bir Bir- Sözleşme1’den türetilen 10 temel ilkesi şunlardan oluşuyor.
bir maddeyi de içeren 6 tondan fazla kimyasal madde havaya leşmiş Milletler girişimidir. Bu sözleşme, ilkelere dayalı bir çer-
karışmıştı. Günler içinde, çoğunlukla tavuklar ve tavşanlar olmak Üye devletler için bazı yükümlülükler çeve olup insan hakları, emek, çevre ve yolsuzlukla mücadele İnsan Hakları
üzere toplam 3300’den fazla hayvan öldü. Çok sayıda hamile n Üst düzey kategorisindeki kuruluşları için harici acil durum alanlarında 10 temel ilkeye sahiptir. Küresel İlkeler Sözleşmesi İlke 1: İş dünyası, ilan edilmiş insan haklarını desteklemeli ve
kadının gebelikleri sonlandırılmak zorunda kalındı. Sonuç olarak planları yapılması öncelikli olarak iş dünyasını, iş gücünü, sivil toplumu, üniversi- haklara saygı duymalı.
kimyasaldan en yoğun etkilenen alan tamamen boşaltıldı ve 120 n Kuruluşların yerleşimi için doğru arazi kullanım planlamasının teleri, belediyeleri ve kamu kurumlarını Birleşmiş Milletler ile bir İlke 2: İş dünyası, insan hakları ihlallerinin suç ortağı olmamalı.
milyon avrodan daha fazla olduğu tahmin edilen bir karantina ve yapılması araya getirerek kapsayıcı bir paydaş grubunu içerir. Üyelik ise Çalışma Standartları
temizlik operasyonu yürütüldü. n İlgili bilgileri şeffaf bir şekilde kamuya açık hale getirmek tamamen gönüllülük esasına dayanır. İlke 3: İş dünyası, çalışanların sendikalaşma ve toplu müzakere
Yönerge, tehlikeli maddelerin belirli bir eşiğin üzerindeki miktar- n Bir kazadan sonra, acil durum önlemlerinin ve işletmenin BM Küresel İlkeler Sözleşmesi, her bölgede ve ülkede kurulan özgürlüğünü desteklemeli.
larda bulunabileceği, bu maddelerin büyük oranda kullanıldığı ya gerekli önlemleri almasını ve etkilenen kişileri bilgilendirmesini bölgesel ve ulusal ağlar aracılığı ile yürütülür. Her ülkedeki ve İlke 4: Zorla ve zorunlu işçi çalıştırma uygulamasına son
da depolandığı kimya, petrokimya, lojistik ve metal arıtma sektör- sağlamak bölgedeki ağın bir sekretaryası bulunur ve o ağdaki koordinas- verilmeli.
lerindeki 10 binden fazla sanayi kuruluşuna uygulanıyor. Fakat n Kazaları Avrupa Komisyonuna bildirmek yonu sağlar. Bu bakımdan Küresel İlkeler, hem farklı millet, dil İlke 5: Her türlü çocuk işçi çalıştırılmasına son verilmeli.
hâlihazırda benzer bir koruma düzeyi sağlayan başka mevzuat- n Kuruluşların yasadışı olarak kullanılmasını veya işletilmesini ve kültürlerin bir araya geldiği, hem de şirketlerin sürdürülebi- İlke 6: İşe alım ve işe yerleştirmede ayrımcılığa son verilmeli.
lara tabi olan belirli endüstriyel faaliyetler (örneğin nükleer tesis- engellemek lirlik konularında harekete geçmek için birbirlerini teşvik ettikleri Çevre
ler veya tehlikeli maddelerin taşınması) bu yönergenin kapsamı Üye devletler isterlerse Seveso Yönergesi’nden daha sıkı önlem- önemli bir platformdur. 170’den fazla ülkeden 12 binin üstünde İlke 7: İş dünyası, çevre sorunlarına karşı ihtiyati yaklaşımları
dışında tutuluyor. Mevcut tehlikeli maddelerin miktarına bağlı ler uygulayabilirler. kurumsal katılımcısı bulunan bu platform hâlihazırda dünyadaki desteklemeli.
olarak kuruluşlar kategorize edilir ve son derece katı şartnamele- Türkiye’de de AB’ye uyum politikaları kapsamında Çevre ve Şe-
en büyük kurumsal sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk girişi- İlke 8: Çevresel sorumluluğu arttıracak her türlü faaliyete ve
re tâbi olurlar. İlgili riskleri en aza indirmek için büyük kazaların hircilik Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca
midir. Türkiye’den de Kasım 2016 itibariyle 251 üyenin imzacı oluşuma destek vermeli.
önlenmesi ve bu gibi kazaların yine de gerçekleşmesi halinde Seveso II Yönergesini ülke mevzuatına uyumlu hale getiren “Bü-
olduğu sözleşme, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gibi BM İlke 9: Çevre dostu teknolojilerin gelişmesini ve yaygınlaşmasını
hazırlıklı olunması ve müdahalenin sağlanması için hem işletme- yük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması
hedeflerinin hayata geçirilmesini de destekleyen bir ajandaya desteklemeli.
ler hem de AB’ye üye devletler için tedbirler ve yükümlülükler Hakkında Yönetmelik”1 isimli bir mevzuat yayınlandı. Seveso III
sahiptir. Yolsuzlukla Mücadele
öngörülür. Bu tedbirlerin bazıları şöyledir: Yönergesi ise henüz Türkiye’ye uyumlaştırılmadı.
İlke 10: İş dünyası, rüşvet ve haraç dahil her türlü yolsuzlukla
İşletmeler için bazı yükümlülükler Küresel İlkeler Sözleşmesi öncelikli olarak savaşmalı.
n Kimyasal kullanımı bilgisinin ilgili tüm kuruluşlara bildirilmesi Kaynakça iş dünyasını, iş gücünü, sivil toplumu,
üniversiteleri, belediyeleri ve kamu
• Büyük Endüstriyel Kaza Risklerinin Azaltılması (BEKRA) İşletmeciler için Rehber, “Seveso II
n Büyük bir kaza önleme politikasının uygulanması
Direk­tifinin Uygulama Kapasitesinin Arttırılması İçin Teknik Yardım” Projesi: http://www.csb.
n Üst düzey kategorisindeki kuruluşlar için güvenlik raporu gov.tr/db/ced/icerikbelge/icerikbelge3198.pdf kurumlarını Birleşmiş Milletler ile bir araya Daha fazla bilgi için:
hazırlama zorunluluğu • Implementation of article 12 of the SEVESO II DIRECTIVE in Turkey: http://etd.lib.metu.edu.
tr/upload/12616918/index.pdf getirerek kapsayıcı bir paydaş grubunu • Global Compact Network Turkiye (GCTR) web sitesi: http://www.globalcompactturkiye.org/
n Üst düzey kategorisindeki kuruluşlar için dâhili acil durum
planları yapılması içerir. Üyelik ise tamamen gönüllülük • UN Global Compact web sitesi: https://www.unglobalcompact.org/
1 http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.19193&MevzuatIliski=
n Kaza halinde ivedilikle sorumlu kuruluşlara bilgi verilmesi 0&sourceXmlSearch=Kaza esasına dayanır. 1 https://www.tbmm.gov.tr/etik_komisyonu/belgeler/sozlesme_BM.pdf

42 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 43


KURUMLAR, ULUSLARARASI ANLAŞMALAR VE STANDARTLAR YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER

35 36
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) Beşikten Beşiğe Yaklaşımı
United Nations Environment Programme Cradle to Cradle Design
Birleşmiş Milletler sisteminin doğrudan çevre koruma ve çevresel UNEP aynı zamanda 5 yılda bir düzenli aralıklarla Küresel Çevre Beşikten Beşiğe (Cradle to Cradle) ürün- Beşikten Beşiğe yönteminde ise dön-
bozulmadan sorumlu programı olan UNEP, 1972 tarihli Stockholm Durum raporunu (Global Environmental Outlook GEO) yayınla- lerin ve üretim sistemlerinin tasarımında güsel bir yaklaşım sahiplenilir ve üretim
Konferansı’nın en önemli çıktılarından biri sayılır. Özellikle geliş- maktadır. Altıncı GEO raporu 2017’de yayınlanacaktır. kullanılan biyomimetik, yani karmaşık süreçlerinde ortaya çıkan atık sıfıra in-
mekte olan ülkelerdeki çevre politikalarını desteklemek üzere BM Sürdürülebilir kalkınma tanımını uluslararası literatüre kazan- problemleri doğayı taklit ederek çözmeye dirilir, bu sayede üretim maliyetleri de
Genel Kurulu’nda 15 Temmuz 1972’de alınan kararla kurulan bu dıran Brundtland Raporu da (1987) UNEP’in güçlendirilmesi ve çalışan bir tasarım yaklaşımıdır. Bu yak- önemli oranda düşer. Ürün tamamen
programın ilk direktörü, Stockholm Konferansı’nın önemli isimle- büyümekte olan çevre sorunlarıyla doğrudan başa çıkmakta kü- laşıma göre, bir ürünün üretimi sırasında doğa dostu yöntemlerle üretilir, kullanı-
rinden Maurice Strong’dur. Merkezi Nairobi, Kenya’da bulunan resel bir araç olmasını teşvik etmiştir. 1992’deki Rio Zirvesi’nde kullanılan malzemeler, ürün kullanılama- lır, işlevi bittikten sonra dönüştürülür ve
UNEP’in altı bölgesel ofisi ve pek çok ülke ofisi bulunuyor. UNEP’in bu çağrı UNEP’in uluslararası çevre anlaşmalarının koordinasyon yacak kadar eskidiğinde, yeni bir ürünün tekrar kullanılır. Yani bir ürün yaşamının
karar alma mekanizması olan Genel Kurulda 58 üye bulunur. Bu mekanizması görevini görmesi şeklini almıştır. Öte yandan görev üretiminde kullanılabilecek şekilde geri sonuna geldiğinde ya doğada ayrışabil-
üyeliklerden 16 tanesi Afrika, 13 tanesi Asya, 6 tanesi Doğu Avru- ve yükümlülükleri artan kurumun bütçe ve insan kaynaklarındaki dönüştürülebilir olmalı ve üretim süre- meli, ya doğal sistemler için besin olma-
pa, 10 tanesi Latin Amerika ve Karayip ve 13 tanesi Batı Avrupa ve yetersizlikler dünya çapında etkili bir kurum olmasının da önüne cinde ortaya sıfır atık çıkmalıdır. Sıfır atık lı, ya da başka bir ürün için hammadde
diğer ülkelerden oluşur. geçmiştir. kavramının kendisi daha önce döngüsel olabilmelidir. Kesinlikle bir çöp dolgu
1988 yılında Dünya Meteoroloji Örgütü ile birlikte Hükümetlera- 2014-2017 arasında UNEP’in temel hedefi düşük karbonlu ekonomi benzeri çeşitli geri dönüşüm alanında atığa dönüşmemeli ve doğaya
rası İklim Değişikliği Paneli’ni (IPCC) kuran UNEP, aynı zamanda düşük salımlı  bir ekonomiye geçiş, kaynak-verimli ve eşitlikçi yaklaşımlarında ele alınsa da, Beşikten Beşiğe ismini ilk olarak zarar veren kimyasallar içermemelidir.
Küresel Çevre Fonu’nun (GEF) uygulayıcı kurumlarından birisidir. kalkınma modelinin yaygınlaşması, ekosistem hizmetlerinin ko- kimyager ve eski Greenpeace aktivisti Michael Braungart ve mi- Bu yaklaşıma göre, endüstriyel işlemlerde kullanılan tüm malze-
UNEP’in 7 ana çalışma birimi şöyledir: runması ve sürdürülebilir biçimde geliştirilmesi, çevresel riskle- mar, tasarımcı William McDonough, Cradle to Cradle: Remaking meler “teknik” ya da “biyolojik” besin olarak ikiye ayrılır. Teknik
1) Erken uyarı ve değerlendirme (DEWA) re karşı tutarlı ve gelişmiş bir önleyici mekanizma oluşturulması the way we make things (Beşikten Beşiğe: Eşya yapmanın yol- besinler doğal çevreye kesinlikle zarar vermeyen sentetik malze-
2) Çevresel politika uygulama (DEPI) şeklinde sıralanmıştır. UNEP’in nihai hedefi bugünkü ve gelecek- larını yeniden yapmak) isimli kitaplarında kullanmışlardır. meler ile sınırlıdır ve daha da önemlisi, bu malzemeler bütünlük-
3) Teknoloji, sanayi ve ekonomi (DTIE) teki kuşakların refahının sağlanması ve küresel çevresel hedefle- Günümüzdeki endüstriyel üretim biçimleri doğrusal bir tasarıma lerini veya kalitelerini kaybetmeden sürekli olarak üretim çevrim-
4) Bölgesel işbirliği (DRC) rin tutturulmasıdır. Bu anlamda UNEP, Birleşmiş Milletler sistemi sahiptir. Yani bir ürünün yaşamı doğadaki kaynakların çıkarılma- lerinde kullanılabilmelidir. Biyolojik besinler ise bir veya birkaç
5) Çevre hukuku ve sözleşmeleri (DELC) içerisinde hem en geniş anlamıyla çevresel konularla ilgilenen, sı ile başlar ve ürün yaşamını tamamladığında doğaya atık ve kere üretim çevriminde kullanıldıktan sonra tekrar doğal ortama
6) İletişim ve kamuoyu bilgilendirme (DCPI) hem de üye ülkelerle yakın çalışmaya devam eden bir kurum çöp olarak geri döner. “Beşikten Mezara” olarak adlandırılabile- atılabilecek olan ve toprakta ayrışarak doğal ortamı etkilemeden
7) Küresel Çevre Fonu kolaylaştırıcılığı (DGEF) niteliğindedir. cek bu doğrusal üretim yöntemi büyük miktarlarda atık üretir ve mikroorganizmalar ya da küçük canlılar için yiyecek haline dö-
Çalışma alanları iklim değişikliği, afet ve çatışmalar, ekosistem aslında doğada var olmayan bir olgudur. Doğada her ürün belli nüşen malzemelerdir.
yönetimi, çevre yönetişimi, kimyasallar ve atıklar, kaynak verimliliği “besinler” kullanılarak üretilir ve bu ürün de, üretim sırasında or- Aslında bu yaklaşım endüstriyel tasarım ve üretim ile sınırlı de-
ve çevre değerlendirmeleri olan UNEP’in 2016 – 2017 yılı bütçe taya çıkan artıklar da, daha sonra başka bir ürünün besini olarak ğildir; kentsel çevre, binalar, ekonomi ve sosyal sistemler gibi
projeksiyonu 687 milyon ABD doları ölçeğindedir. Özellikle Rio kullanılır. Yani doğada atık veya çöp diye bir şey yoktur ve her atık birçok alanında uygulanabilir. Örneğin yeşil binaların yapımında
Sözleşmeleri’nin (UNCBD, UNCCD ve UNFCCC) altında sorumlu- bir diğer canlının besinidir. bu yaklaşım kullanılabilir ya da bir toprak örtüsünün ve üretilen
luklar üstlenen kurumun bütçesi artmakla beraber, BM altında bir besinlerin farklı üretim modellerinde yeniden kullanıldığı perma-
program olmaktan bir Dünya Çevre Örgütü’ne dönüşmesi yönün- kültür de bir açıdan Beşikten Beşiğe yaklaşımına uymaktadır.
de de çeşitli ülkelerden çağrılar bulunuyor. Sonuç olarak bu model aslında sistemleri bir bütün olarak dü-
Beşikten Beşiğe yönteminde döngüsel bir şünmemizi öngören bir çerçevedir ve toplumun birçok alanına
Referanslar:
yaklaşım sahiplenilir ve üretim süreçlerinde uygulanabilir.
• Johnson, S. (2012) UNEP: First 40 Years – A Narrative, UNEP: Nairobi. URL: http://www. ortaya çıkan atık sıfıra indirilir, bu sayede
unep.org/pdf/40thbook.pdf (Erişim tarihi: 27/11/2016)
• Mee, L. D. (2005). The role of UNEP and UNDP in multilateral environmental agreements.
üretim maliyetleri de önemli oranda düşer.
International Environmental Agreements: Politics, Law and Economics, 5(3), 227-263. Ürün tamamen doğa dostu yöntemlerle
Birleşmiş Milletler sisteminin doğrudan çevre koruma ve çevresel bozulmadan
sorumlu programı olan UNEP, 1972 tarihli Stockholm Konferansı’nın en önemli
• Petsonk, C. A. (1989). Role of the United Nations Environment Programme (UNEP) in the
Development of International Environmental Law. Am. UJ Int’l L. & Pol’y, 5, 351.
üretilir, kullanılır, işlevi bittikten sonra Referanslar
• http://www.c2ccertified.org/
çıktılarından biri kabul ediliyor. • http://www.unep.org/geo/ dönüştürülür ve tekrar kullanılır. • https://www.ted.com/talks/william_mcdonough_on_cradle_to_cradle_design

44 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 45


YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER

37 38
Çevresel Değerlendirme Dünya Limit Aşımı Günü
Environmental Evaluation Earth Overshoot Day
Çevresel değerlendirme, belirli bir projenin hayata geçirilip geçiril- Bu noktada amaç, belirli projelerin toplumsal refahı, yani toplum- “Dünya Limit Aşımı Günü”, insan faaliyetleri sonucunda doğa,
memesi kararını verebilmek için, projenin çevreye olan etkilerini daki vatandaşların yaşam kalitelerini artırmaktır. Toplumsal refahın ekosistemler ve ekolojik kaynak ve hizmetler üzerinde oluşan
anlamamızı sağlayan süreç olarak tanımlanır. Doğal varlıkların pa- da ekonomik, sosyal ve çevresel olarak üç boyutunun olduğu akıl- talebin, gezegenin kendini yenileme sınırları içerisinde bir yılda
rasal değerlerinin hesaplanması anlamına gelen “çevresel değer- da tutulmalıdır. Görüleceği üzere ÇED çevresel boyuta odaklanıp sunabileceği kaynakları, yani bir yıllık doğal kaynak kapasitesini
leme” (environmental valuation) ile yakın olarak ilişkili olmasına diğer boyutların derinlerine inmezken, FMA daha çok ekonomik aştığı günü işaret eder.
rağmen, bu iki kavram farklı anlamlar ifade eder. Çevresel değer- boyuta odaklanır. Bu iki problemin (ülkemizde de şahit olduğumuz İlk olarak Birleşik Krallık menşeli bir düşünce kuruluşu olan New
lendirme, gerçekleşmesi planlanan projelerin çevreye ve sonuç üzere) ayrıca halkın katılımı ile ilgili sorunları olduğu da biliniyor. Economics Foundation’dan Andrew Simms’in ortaya koyduğu
olarak toplumun toplam refahına nasıl etki edeceğini görmemizi Bu tür değerlendirmelerde sürecin sağlıklı işleyebilmesi için “Dünya Limit Aşımı Günü”, Küresel Ayak İzi Ağı (Global Footprint
sağlar ve değişik yöntemler kullanılarak yapılır. Bu yöntemlerin toplumsal, ekonomik ve çevresel sistemlerin karmaşıklıkları ve Network) tarafından her yıl farkındalık oluşturmak için kullanılı-
en bilinenleri (ülkemizde de kullanılan) Çevresel Etki Değerlen- çok sayıda aktör ve paydaş içerdikleri baştan kabul edilmelidir. yor. Dünya Limit Aşımı Günü, küresel biyolojik kapasite (dünya-
dirme (ÇED) ve Fayda Maliyet Analizidir Özellikle de toplumdaki farklı grupların nın yenilenebilir doğal kaynakları üretme kapasitesi) ile küresel
(FMA). Bunun yanında daha az bilinen, Çevresel değerlendirme, aslında farklı algıları, değerleri ve öncelikleri ekolojik ayak izinin (insan faaliyetleri için gerekli doğal kaynak
ama etki değerlendirme konusunda daha gerçekleşmesi planlanan projelerin vardır. Bu nedenle hem paydaşların tüketimi) birbirine oranı üzerinden hesaplanıyor. Biyolojik kapa-
geniş bir çerçeve sunan Sosyal Çok Kri- çevreye ve sonuç olarak toplumun katılımına açık, hem şeffaf, hem de sitede düşüş ve ekolojik ayak izindeki artış trendleri sonucunda 1970’lerin başında aştı. Hesaplamalara göre Dünya Limit Aşı-
terli Değerlendirme (Social Multi-Crite- sosyo-ekonomik ve ekolojik sistemle- ekolojik açık hemen her yıl artış gösteriyor. mı Günü 1971 yılında 24 Aralık, 1981 yılında 13 Kasım, 1991
toplam refahına nasıl etki edeceğini rin karmaşıklığını doğru bir şekilde ele
ria Assessment- SMCE) gibi yöntemler 2016 yılında Dünya Limit Aşımı Günü 8 Ağustos tarihinde ger- yılında 12 Ekim, 2001 yılında 26 Eylül, 2011 yılında ise 11
de mevcuttur. görmemizi sağlar ve değişik alan değerlendirme yöntemlerine ihti- çekleşti. Başka bir deyişle, bir yıl içerisinde tüketilen doğal kay- Ağustos’ta gerçekleşti. 2001-2011 dönemindeki hızlı gerileme
ÇED, gerçekleştirilmek istenen bir proje- yöntemler kullanılarak yapılır. yaç bulunur. nakların doğa tarafından yenilenmesi 18 ayı buluyor. oldukça dikkat çekiciyken, 2011-2016 döneminde 3 günlük bir
nin çevre üzerindeki olası sonuçlarını in- Bu yöntemlerin en bilinenleri Bu özelliklere sahip olduğu iddia edile- Küresel ekolojik ayak izi, küresel biyolojik kapasiteyi ilk defa gerileme kaydedildi ve Dünya Limit Aşımı Günü 11 Ağustos’tan
celer ve odağında istenmeyen etkilerin ön- (ülkemizde de kullanılan) Çevresel rek önerilen yöntemlerden birisi ise Sos- 8 Ağustos’a geriledi.1
lenmesi vardır. Yani gerçekleşecek proje- yal Çok Kriterli Değerlendirmedir1 (So- Küresel ekolojik ayak izinin en hızlı büyüyen bileşeni olan kar-
nin hem çevresel etkilerini anlamaya yar-
Etki Değerlendirme (ÇED) ve Fayda cial Multi-Criteria Evaluation, SMCE). Küresel ekolojik ayak bon ayak izi, toplam ayak izinin %60’ından fazlasını oluşturuyor.
dımcı olur, hem de olası sorunları henüz Maliyet Analizidir (FMA). SMCE’de paydaşlar tarafından önerilen izi, küresel biyolojik Limit aşımının önüne geçmek ve gezegenin sunduğu sınırlar içe-
proje gerçekleşmeden ortaya çıkararak çok sayıda seçenek, yine paydaşlar ta-
kapasiteyi ilk defa risinde yaşamayı başarmanın yolu, karbon ayak izinin azaltılma-
projenin çevreye daha duyarlı nasıl hayata geçirileceği konusunda rafından katılımcı bir şekilde belirlenen kriterlere göre değerlen- sından geçiyor.2
yol gösterir. FMA ise, projenin ekonomik olarak değerlendirmesini dirmeye tabi tutularak her seçeneğin her kriterdeki performansı
1970’lerin başında Mevcut gidişat ile, 2030 yılında Dünya Limit Aşımı Günü’nün 28
yapmamıza yardımcı olan bir yöntemdir. Bu yönteme göre proje iyiden kötüye doğru sıralanır ve ortaya bir etki matrisi çıkar. Bu aştı. Hesaplamalara Haziran olması öngörülüyor. Küresel karbon emisyonlarının %30
sırasında oluşacak tüm sosyal maliyetler parasal olarak hesaplanır matris kullanılarak hangi seçeneğin genel olarak daha iyi perfor- göre Dünya Limit oranında azaltıldığı bir senaryoda ise bu tarihi 16 Eylül’e kadar
ve bu miktar oluşacak tüm sosyal faydaların parasal miktarından mans gösterdiği ve toplumsal uzlaşma noktasına daha yakın oldu- Aşımı Günü 1971 erteleyip ekolojik ayak izini 2002-2003 dönemindeki seviyesine
çıkarılarak net sosyal fayda hesaplanır. Net sosyal fayda pozitif bir ğu görülebilir.
yılında 24 Aralık, çekmek mümkün olabilecek.3
değerse projenin gerçekleştirilmesi kararı alınır. Bu maliyetler ve
faydalar hesaplanırken ideal şartlarda topluma ve çevreye karşı 1981 yılında
olumlu ve olumsuz etkilerin tamamı göz önünde bulundurulmalı ve Daha fazla bilgi için:
13 Kasım, 1991 Daha fazla bilgi için:
• Dünya Limit Aşımı Günü Web Sitesi: http://www.overshootday.org/
gerektiğinde parasal değerleme yöntemleri ile hesaba katılmalıdır. • TEMA Vakfı AB’ye Uyum ve ÇED Çalıştayı Sonuç Bildirgesi http://sertifika.tema.org.tr/_Ki/ yılında 12 Ekim, • Karbon Ayak İzi Ağı Web Sitesi: http://www.footprintnetwork.org/en/index.php/GFN/
Fakat uygulamada FMA örnekleri genelde projeyi hayata geçirecek CevreKutuphanesi/Documents/CEDRAPORU_2306160905.pdf
• Sosyal Çok Kriterli Değerlendirme: https://www.weadapt.org/knowledge-base/adaptation-
2001 yılında 26
olan şirketin perspektifinden gerçekleştirilmekte ve sosyal ve çev- 1 Dünya Limit Aşımı Günü’nün tarihsel gelişimi: http://www.overshootday.org/newsroom/
decision-making/naiade Eylül, 2011 yılında past-earth-overshoot-days/
resel maliyetler genelde analizin dışında tutulmaktadır.
Burada hem ÇED, hem de FMA yöntemlerini kullanmadan önce, 1 Munda, G. (2008) Social Multi-Criteria Evaluation for a Sustainable Economy, Berlin
ise 11 Ağustos’ta 2 Karbon Ayak İzi: http://www.footprintnetwork.org/en/index.php/GFN/page/carbon_footprint/
3 Karbon Ayak İzi trendleri: http://www.footprintnetwork.org/en/index.php/GFN/page/
bu yöntemlerin neden kullanıldığının tekrar düşünülmesi gerekir. Heidelberg: Springer-Verlag. gerçekleşti. world_footprint/

46 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 47


YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER

39 40
Ekolojik Ayak İzi – Ecological Footprint Ekolojik Borç – Ecological Debt
Ekolojik Ayak İzi, insanın gezegendeki ekosistemler üzerindeki Ekolojik ayak izi analizinde, tüketimin ve üretimin ekolojik ayak Mevcut ekonomik ve sosyal sistem içerisinde doğal kaynakla- lik” yaklaşımından çıkararak borçların iptalinin ahlaki bir so-
etkisini ölçmek için kullanılan temel bir sürdürülebilirlik göster- izi arasındaki fark önem arz ediyor. Tüketimin ayak izi, bir kişi ya rın (ve bunlara dayalı müştereklerin) sürdürülebilir olmayan bir rumluluk olduğunu ortaya koyuyor. Son olarak, gelişmekte olan
gesi olarak Global Footprint Network tarafından geliştirilmiş bir da bir topluluk tarafından tüketilen ürünlerin üretimi için doğa yoğunlukla kullanımının maliyeti genellikle kaynaklara erişimi ülkelerde neoliberal küreselleşme argümanlarını savunanların
kavram ve metodoloji. Bu gösterge, doğa üzerinde insan faali- üzerindeki baskıyı ifade ediyor. Kişi başına düşen tüketim ayak ve kaynak kullanımı en düşük olan taraflar tarafından ödenir. görmezden geldiği sosyal ve çevresel çelişkilerin ortaya konul-
yetleri sonucunda oluşan talep ile doğal kaynak arzı arasındaki izinin küresel ölçekte kişi başına düşen biyolojik kapasiteyi aş- İklim değişikliğinin seller, kuraklık ve sıklığı artan kasırgalar vb. ması için yeni bir perspektif sunuyor.3
dengeyi inceliyor. Talep ve arz arasındaki ilişkinin analizi, doğal ması, söz konusu tüketim biçiminin küresel ölçeğe yansıtılması etkilerine karşı en kırılgan tarafların sanayi devriminin nimetle- Ekolojik borç kavramı çevresel adaletsizliğin yarattığı etkilerin
kaynakların kendini yenileme sınırı içerisinde kullanıp kullanıl- durumunda gezegenin sürekli bir limit aşımına maruz kalaca- rinden görece düşük ölçüde faydalanmış olan az gelişmiş ve birikmiş ya da tarihi bir göstergesi olarak kullanılıyor. Borcun
madığını ortaya koyuyor, bu dengesizliğin giderilmesi için etkili ğına işaret ediyor. Üretimin ekolojik ayak izi ise bir ülkeden ya gelişen ülkeler ile düşük gelirli, dezavantajlı gruplar olduğu bili- niceliksel boyutunu ortaya koyabilmek önem taşıyor. Zira ahlaki
ve uygulanabilir çözümlere bilimsel zemin oluşturulması imkanı da bir coğrafi bölgeden sağlanan biyolojik kapasitenin kullanımı niyor. Düşük gelirli ülkeler ve toplumlar müşterekler üzerindeki bir kavramın niceliksel, su götürmeyecek bir veriye dönüştürül-
sağlıyor. üzerine bilgi veriyor. Herhangi bir ölçekte üretimin ayak izinin o adil paylarının çok az bir kısmını kullanırken, gelişmiş ülkeler mesini mümkün kılıyor, tazminat ödemeleri için baz oluşturu-
Ekolojik ayak izi hesaplamalarında doğal kaynakların arzı ya da bölgedeki biyolojik kapasiteyi aşması, oradaki doğal kaynakların 1850’lerden bu yana sınırsız bir büyüme ve oldukça düşük bir yor, sürdürülebilirliğin sağlanması ve çevresel adaletsizliğin or-
doğal sermaye “biyolojik kapasite”, doğa üzerindeki talep ise sürdürülebilir olmayan biçimde kullanıldığı anlamına geliyor. maliyetle çevreyi kirleterek ekonomilerini ve endüstriyel üstün- tadan kaldırılması için fırsat sunuyor. Bununla beraber, tarihsel
“ekolojik ayak izi” kavramları ile açıklanıyor. 2007 verilerine göre küresel ölçekte tüketimin ekolojik ayak izi lüklerini inşa etme fırsatı buldular. sömürü için ödenecek birikmiş bütün zararı ortadan kaldıran
Biyolojik kapasite, bir coğrafi bölgenin yenilenebilir doğal kay- toplam 20,1 milyar, kişi başına ise 2,8 kha düzeyinde idi. Aynı Sürdürülebilir olmayan faaliyetlerin maliyetinin bu faaliyetleri bir tazminat değil, geçmişte yapılan yanlışların tanınmasını sağ-
nakları üretme kapasitesini gösteriyor. Bir yıl için biyolojik kapasite toplam 12,2 milyar, kişi başına ise 1,7 hayata geçirenler tarafından ödenmemesi, kaynak kullanımının layan bir araç olarak anlaşılması önem arz ediyor. Kavram, az
yerin biyolojik kapasitesini belirleyen et- kha olarak gerçekleşti.2 Bu veriler, ekolojik ayak izinin biyolojik sürdürülebilirliğinin önündeki engellerden birisidir. Ekolojik borç gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere olan dış
menler temelde ikiye ayrılıyor: (i) alanın kapasiteyi %65’e ulaşan bir oranda aştığını gösteriyor. Bunun kavramı, asıl olarak bu dengesizliğe odaklanarak müştereklerin borcunun gelişmiş ülkelerin ekolojik borcuyla ödenmiş oldu-
sınırları içerisindeki tarım arazisi, otlak, sonucunda, gezegenin bir yıl içinde sunabileceği kaynak- aşırı kullanımından ve sömürüsünden sorumlu olan tarafların, ğunu gösteriyor. Hedefin ekolojik borcun düşürülmesi olması,
balıkçılık sahası ve orman alanlarının yü- ları ne zaman aştığımızı gösteren Dünya Limit Aşımı doğal kaynaklar üzerinde baskı kurdukları düşük gelirli ülkelere borç değiş tokuşu için kullanılmaması, doğanın metalaştırılması
zölçümü ve (ii) söz konusu toprağın ya da Günü yılın beşte üçünü geride bıraktığımız Ağustos ayı ekolojik bir borçları olduğunu savunuyor.1 için bir baz oluşturmaması gerekiyor.4
suyun ne kadar üretken olduğu. içerisine denk geliyor. 1990’ların başında gündeme gelen ekolojik borç kavramı,
Biyolojik kapasite alan cinsinden hesapla- Türkiye’de kişi başına ekolojik ayak izinin 2012 yılı veri- çevresel farkındalık, Batı’nın sömürgeci geçmişinden doğan
narak “küresel hektar” (kha) birimi ile ifade lerine göre yılda 3,3 kha düzeyinde, kişi başına düşen sorumlulukları ve üçüncü dünya borç krizlerine ilişkin yaygın
ediliyor.1 Küresel hektar, dünyanın ortalama ulusal biyolojik kapasitemizin ise dünya ortalamasının adaletsizlik algısı üzerine çalışan sosyal hareketlerin çalışma- Daha fazla bilgi için:
verimliliği üzerinden 1 hektar arazinin üretim altında, 1,5 kha düzeyinde olduğu hesaplanıyor.3 Bu larından doğdu. Ekolojik borç iki ayrı bileşenden kaynaklanı- • Warlenius, R., Pierce, G., Ramasar, V., Quistorp, E., Martínez-Alier, J., Rijnhout, L., Yanez, I.,
kapasitesini temsil ediyor. değerlendirme, kişi başına ekolojik ayak izimizin küresel yor: (i) Yoksul ülke ve bölgelerde üretilen hammadde ve diğer 2015. Ecological debt. History, meaning and relevance for environmental justice. EJOLT Report
No. 18, 48 p.
Ekolojik ayak izi ise mevcut teknoloji ve kaynak yö- kapasitenin %90, ulusal kapasitemizin ise %120’nin üze- ürünlerin yerel ve küresel dışsallıklarının tazmininin hesaba
• Warlenius, R, Pierce, G., and Ramasar, V. (2015) Reversing the arrow of arrears: The
netimiyle bir bireyin, topluluğun ya da faaliyetin tüketti- rinde olduğunu, Türkiye’nin mevcut ekolojik ayak izini kar- katılmadığı fiyatlardan gelişmiş ülkelere ihracatı; (ii) Zengin concept of “ecological debt” and its value for environmental justice Global Environemantal
ği kaynakları üretmek ve yarattığı atığı bertaraf etmek için şılayabilmek için iki Türkiye’den biraz daha fazlasına ihtiyaç ülke ya da bölgelerin çevresel hizmetleri ve kapasiteyi herhangi Change.
gereken biyolojik olarak verimli toprak ve su alanını ifade duyduğumuzu gösteriyor. bir ödeme yapmadan aşırı bir düzeyde kullanmaları (örneğin doi:10.1016/j.gloenvcha.2014.10.014
ediyor. Ekolojik Ayak İzi de “küresel hektar” (kha) ile aşırı karbondioksit emisyonları için atmosferin kullanılması).2 • Jochnick, J. and Preston, F. A. (2006) Sovereign Debt at the Crossroads: Challenges and

ifade ediliyor. Ayak izi kapsamına altyapı ile atık kar- Kavram, bir ülkenin diğer ülkelere olan ekolojik borcu (kamu Proposals for Resolving the Third World Debt Crisis. Oxford Scholarship Online

bondioksitin (CO2) emilimini sağlayacak bitki örtüsü Daha fazla bilgi için: borcu) için bir gösterge olabileceği gibi, gelecek nesillere olan
1 Warlenius, R., Pierce, G., Ramasar, V., Quistorp, E., Martínez-Alier, J., Rijnhout, L., Yanez, I.,
için gerekli alanlar da dahil ediliyor. • Ekolojik Ayak İzi Ağı websitesi: http://www.footprintnetwork.org/en/index.php/GFN/ borcu (nesiller arası borç) ya da şirketlerin borçlarını (özel borç) 2015. Ecological debt. History, meaning and relevance for environmental justice. EJOLT Report
• WWF-Türkiye, 2012. Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu. http://awsassets.wwftr.panda.org/
Karbon ayak izi, tarım arazisi ayak izi, orman hesaplamak için de kullanılabiliyor. No. 18, 48 p.
downloads/turkiyenin_ekolojik_ayak_izi_raporu.pdf
ayak izi, otlak ayak izi, yapılaşmış alan ayak izi Kavram, toplum, doğa ve ekonomi arasındaki karşılıklı bağ- 2 Environmental Justice Organisations, Liabilities and Trade (EJOLT) web sitesi. Ecoogical
Debt. http://www.ejolt.org/2013/05/ecological-debt/
ve balıkçılık sahası ayak izi, ekolojik ayak izinin 1 WWF-Türkiye, 2012. Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu. http://awsassets.wwftr.panda.org/ lantıların tanınmasına imkan veriyor. Mevcut bölünmelerin ve 3 Warlenius, R., Pierce, G., Ramasar, V., Quistorp, E., Martínez-Alier, J., Rijnhout, L., Yanez, I.,
bileşenleri olarak tanımlanıyor. Küresel ekolo- downloads/turkiyenin_ekolojik_ayak_izi_raporu.pdf çatışmaların sermaye birikimine ilişkin uzun vadeli süreçlerden 2015. Ecological debt. History, meaning and relevance for environmental justice. EJOLT Report
jik ayak izinin en hızlı büyüyen bileşeni olan 2 2012 yılı küresel ayak izi verileri için http://www.footprintnetwork.org/en/index.php/GFN/ kaynaklandığını ortaya koyarak iklim değişikliği ve sürdürülebi- No. 18, 48 p.
page/footprint_data_and_results/ 4 Warlenius, R., Pierce, G., Ramasar, V., Quistorp, E., Martínez-Alier, J., Rijnhout, L., Yanez, I.,
karbon ayak izi, toplam ayak izinin %60’ından 3 2012 yılı küresel ayak izi verileri için http://www.footprintnetwork.org/en/index.php/GFN/
lirlik tartışmalarına tarihsel bir boyut kazandırıyor. Az gelişmiş
2015. Ecological debt. History, meaning and relevance for environmental justice. EJOLT Report
fazlasını oluşturuyor. page/footprint_data_and_results/ ülkelerin dış borç krizinin çözümüne dair süreçleri “iyiliksever- No. 18, 48 p.

48 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 49


YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER

41 42
İnsani Gelişme Endeksi (İGE) Karbon Ayak İzi – Carbon Footprint
Human Development Index (HDI) Karbon ayak izi, çoğunlukla bir birey, süreç, faaliyet, ürün, sektör, Kişi başına düşen karbon ayak izimiz dünya ortalamasının %12
şehir ya da ülkenin belli bir zaman aralığında neden olduğu karbon üzerinde yer alıyor. Türkiye’nin karbon emisyonları 1990’dan bu
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’na (UNDP) göre İnsani emisyonunu tanımlamak için kullanılıyor ve ‘kg’ ya da ‘ton karbon- yana, hızlı bir artış eğilimi gösteriyor. Bu dönemde karbon emis-
Gelişme Endeksi (İGE) ve hedefleri şu şekilde tanımlanıyor: “İGE, dioksit’ ile ifade ediliyor.1 Karbon ayak izi iki bileşenden oluşur. yonlarının %160 oranında arttığı, seragazı emisyonlarında karbon-
insanların seçeneklerinin artırılmasının insani gelişmeye ilişkin Doğrudan ayak izi, ev ve iş yerlerimizde ısınma, aydınlanma vb. dioksitin payının %70’ten %82 düzeylerine çıktığı görülüyor.10
sonuçların değerlendirilmesinde temel ölçüt olduğunu vurgula- ihtiyaçlarımız için tükettiğimiz enerji ile ulaşımımızı sağlamak için Bireysel ayak izini azaltmanın ilk adımı ekolojik ayak izinin ölçü-
mak üzere geliştirilmiştir.” İnsani gelişme yalnızca ekonominin fosil yakıtlarının yakılması sonucu ortaya çıkan doğrudan emis- münden geçiyor. Bunun için çeşitli ayak izi hesap araçları mevcut
değil insan hayatının zenginleşmesini merkeze alır. Bu yaklaşım yonları; dolaylı ayak izi ise kullandığımız ürünlerin imalatından (http://ekolojikayakizim.org/). Ayak izini düşürmek için tüketimi
insanları, fırsatları ve seçimlerini odağa alarak ekonomik gelişme bertarıfına kadar uzanan yaşam döngüsü emisyonlarının toplamı- azaltmayı, yeniden kullanım ve geri dönüşümü merkeze alan bir
bakış açısındaki eksik parçalara (Şekil 1) vurgu yapar.1 Ekono- nı kapsar.2 Ekolojik Ayak İzi kavramının bir bileşeni olan Karbon anlayışa ihtiyaç var. Ev ve iş yerinde enerjinin verimli kullanılması,
mik büyümenin bir amaç değil insani gelişme için bir araç oldu- Ayak İzi ise karbon emisyonlarını tutmak için gerekli üretken or- mümkün olduğunca yenilenebilir enerjinin tercih edilmesi, hem
ğu düşüncesi son 25 yılda gittikçe artan oranda kabul görüyor. man ya da okyanus alanını anlatır ve ekolojik ayak izi yaklaşımına şehir içi hem de şehirlerarası ulaşımda toplu taşımanın kullanılma-
Bu gelişmeye paralel olarak Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) kav- paralel olarak “küresel hektar” (kha) birimi ile ifade edilir.3 sı, zorunlu olmadıkça uçak seyahatlerinden kaçınılması, alışveriş-
ramının açıklayamadığı boyutları masaya yatıran İnsani Gelişme Karbon ayak izi, insanın doğa üzerindeki baskısının en yoğun oldu- lerde yakın bölgelerde üretilmiş, eko-etiket sahibi ürünlerin tercih
Endeksi benzer ekonomik göstergelere sahip ülkeler arasındaki ğu alanlardan birisi olarak öne çıkıyor. 2015 yılı içerisinde atmos- edilmesi, aşırı et tüketiminden kaçınılması gibi önlemler, bireysel
gelişmişlik farklarını açıklamaya yarayan bir araç olarak tanım- ferdeki karbondioksit oranının küresel ortalaması ilk defa 400 ppm ayak izinin düşürülmesini sağlayabilir.
lanabilir. Buna bağlı olarak farklı ülkelerde izlenen farklı politi- (milyonda parçacık) eşiğini aştı. Atmosfer, okyanuslar ve biyosferin
kaların kıyaslanabilme olanağı da doğuyor. Bu anlamda İnsani dengede seyrettiği karbondioksit düzeyinin (278 ppm) neredeyse Daha fazla bilgi için:
Gelişme Endeksi ile 2015 Eylül ayında duyurulan Birleşmiş Mil- 1,5 katı olan bu seviye, gezegen açısından ciddi bir tehlikeye işaret • Ekolojik Ayak İzi Ağı websitesi: http://www.footprintnetwork.org/en/index.php/GFN/
Şekil 1: İnsani gelişmenin boyutları (Kaynak: UNDP, 2015)
letler Küresel Kalkınma Hedefleri’nin önemli paralellikler taşıdığı ediyor.4 Bilim insanları iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden koru- • WWF-Türkiye, 2012. Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu. http://awsassets.wwftr.panda.org/
söylenebilir. nabilmemiz için sıcaklık artışının 1,5-2°C bandında sınırlandırılma- downloads/turkiyenin_ekolojik_ayak_izi_raporu.pdf
• WWF, 2016. Yaşayan Gezegen Raporu 2016 – Özet. http://awsassets.wwftr.panda.org/
Bir ülkenin İGE kapsamında değerlendirilebilmesi için, endeks- yıl önceki endeks puanı ile karşılaştırıldığında eğitim politikasının sı gerektiğini belirtirken, analizler mevcut karbondioksit emisyonları downloads/yaayan_gezegen_raporu_2016__ozet_.pdf
te yer alan tüm boyutlarda güncel, güvenilir ve karşılaştırılabilir etkisi gözle görülür hale gelebiliyor. ile 2°C hedefi için karbon bütçesini 20 yıl, 1,5°C hedefi altındaki • Türkiye Sera Gazı Emisyon Envanteri: TÜİK - http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.
veriye ihtiyaç duyulur. En son yayınlanan İGE raporu, dünya Türkiye, 15 Aralık 2015’te açıklanan İGE’de 188 ülke arasında karbon bütçesini ise sadece 5 yıl içerisinde aşacağımızı gösteriyor.5 do?id=21582
üzerindeki 188 ülkeye dair verileri kapsıyor. İGE diğer kompozit 72. sırada yer aldı. Türkiye’nin 2014 yılı İGE değeri 0.761 oldu Ekolojik Ayak İzi yaklaşımı da gezegenin sınırlarının önemli ölçü- 1 Küresel Ayak İzi Ağı. Karbon Ayak İzi. http://www.footprintnetwork.org/pt/index.php/GFN/
endeksler gibi pek çok göstergenin birleşiminden oluşuyor. Bu ve bu değer bize Türkiye’nin “yüksek insani gelişme” katego- de aşıldığını ortaya koyuyor. 2012 yılında küresel ekolojik ayak izi, page/carbon_footprint
göstergelerin büyük çoğunluğunda (doğası gereği) yıldan yıla bü- risinde yer aldığını söylüyor. Türkiye’nin İGE puanı 1980-2014 gezegenin biyolojik kapasitesinin 1,6 katı düzeyinde gerçekleşti.6 2 Karbon Ayak İzi Nedir? http://www.karbonayakizi.com/whatIsCarboonFootPrint.html
yük değişimler yaşanması pek mümkün değil ancak geçmiş yıl- Karbon ayak izi, toplam ayak izinin %60’ını oluşturuyor. Küresel 3 WWF-Türkiye, 2012. Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu. http://awsassets.wwftr.panda.org/
yılları arasında 0,492’den 0,761’e yükseldiğinin altını çizerken
downloads/turkiyenin_ekolojik_ayak_izi_raporu.pdf
lara nazaran kıyaslama yapıldığında izlenen politikaların etkilerini İGE ortalaması 0.867 olan Avrupa Birliği ve 0.882 olan OECD karbon ayak izimiz tek başına gezegenin biyokapasitesi, yani ye- 4 Dünya Meteoroloji Örgütü. Basın Açıklaması (Küresel Ortalama CO2 düzeyi 2015 yılında
gözlemlemek mümkün. Örneğin, ülkedeki net okullaşma oranı- ortalamasının altında kaldığını belirtmek gerek. Eşitsizlik faktö- nilenebilir doğal kaynakları üretme kapasitesi ile neredeyse eşit.7 400 ppm’e ulaştı), 24 Ekim 2016. http://public.wmo.int/en/media/press-release/globally-
nın bir yıl içerisinde belirgin oranda artması mümkün değilken, 5 rü hesaba katıldığında ise Türkiye’nin İGE değeri %15,8’lik bir 2010 verilerine göre, küresel iklim değişikliğine neden olan sera- averaged-co2-levels-reach-400-parts-million-2015
5 Carbon Brief: https://www.carbonbrief.org/analysis-only-five-years-left-before-one-point-
kayba uğramakta. Ayrıca Türkiye’nin Kadın İnsani Gelişme En- gazlarının %76’sını karbondioksit oluşturuyor.8 Ekolojik ayak izimiz five-c-budget-is-blown
deksi, Erkek İnsani Gelişme Endeksi’nden daha az puana sahip. ile biyolojik kapasitemizin dengesini bulması, gerek gezegenin ge-
İnsani Gelişme Endeksi diğer kompozit
6 WWF-Türkiye, 2016. Yaşayan Gezegen Raporu. http://awsassets.wwftr.panda.org/
Yani sosyo-ekonomik ve toplumsal cinsiyet temelli adaletsizlikler rekse ülkemizin sahip olduğu doğal kaynakların kendini yenileme downloads/yaayan_gezegen_raporu_2016__ozet_.pdf
endeksler gibi pek çok göstergenin Türkiye’nin insani gelişme seviyesinde ilk bakışta görünmeseler kapasitesinin aşılmaması ve iklim değişikliğiyle mücadelenin başa- 7 WWF, 2016. Living Planet Report 2016: Risk and Resilience in a New Era. http://awsassets.
panda.org/downloads/lpr_living_planet_report_2016.pdf
birleşiminden oluşuyor. Bu göstergelerin büyük de çözülmeyi bekleyen sorunları temsil ediyor. rıya ulaşması için karbon emisyonlarının azaltılması gerekiyor. Bu-
8 Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 2014. Beşinci Değerlendirme Raporu
çoğunluğunda yıldan yıla büyük değişimler nun için ilk adım, enerji sisteminde yapısal bir dönüşüm. Analizler, Üçüncü Çalışma Grubu Raporu: İklim Değişikliğiyle Mücadele. http://mitigation2014.org/
report/summary-for-policy-makers
karbon emisyonlarının iklim değişikliğiyle mücadele hedefleri çer-
yaşanması pek mümkün değil ancak geçmiş çevesinde azaltılabilmesi için bilinen petrol rezervlerinin üçte biri, 9 McGlade, Christophe, and Paul Ekins. 2015. “The Geographical Distribution of Fossil Fuels
yıllara nazaran kıyaslama yapıldığında izlenen 1 UNDP (2015) 2015 İnsani Gelişme Raporu: İnsani Gelişme için Çalışma. URL: http://www.
tr.undp.org/content/dam/turkey/docs/Publications/hdr/2015%20İnsani%20Gelişme%20 bilinen doğalgaz rezervlerinin yarısı ve bilinen kömür rezervlerinin
Unused when Limiting Global Warming to 2°C,” Nature 517:187-190.
10 TÜİK. 2014 Sera Gazı Emisyon Envanteri. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.
politikaların etkilerini gözlemlemek mümkün. Raporu%20Özeti%20V5.pdf?download [Erişim: 14 Ekim 2016] %80’inin yer altında bırakılması gerektiğini ortaya koyuyor.9 do?id=21582

50 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 51


YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER

43 44
Kaynak Verimliliği ve Yoğunluğu Malzeme Akış Analizi – Material Flow Analysis
Resource Efficiency and Intensity Malzeme Akış Analizi (MAA) sınırları iyi tanımlanmış bir sistem-
deki malzemelerin stoklarını veya akışlarını ölçmek için kulla-
Kaynak verimliliği, gezegenin kısıtlı kaynaklarının sürdürülebi- arada ele alma imkanı sunuyor, kaynak verimliliği üzerine daha nılan analitik bir yöntemdir ve farklı endüstriyel sektörlerdeki
lirliğinin sağlanması için birim girdi başına daha fazla ürün ya net bir gösterge sağlayabiliyorlar. veya ekosistemlerdeki kaynak, malzeme veya ürün akışlarını
da hizmetin üretilmesi sürecini tanımlar. Kaynak tüketiminin Verimliliğin artırılarak kaynak (hammadde, su, enerji vb.) kullanı- incelemek için kullanılır. MAA, insan etkinliklerinin biyofiziksel
gezegenin söz konusu kaynağı ve/veya kendisini yenileme po- mı ve atık üretiminin azaltılması, üretimden kaynaklanan atıkların yönlerini farklı mekânsal ve zamansal ölçeklerde incelemek için
tansiyelinin ötesine geçtiği olgusuna dayanan bu kavram, daha geri dönüşüm ve yeniden kullanımı, kaynak kullanımını azaltan de kullanılır ve endüstriyel, kentsel ve sosyal metabolizmayı
az girdiyle daha çok değer üretilmesini, bu süreçte de doğa ve yeni malzeme, ürün ve proseslerin tasarım ve kullanımı ile ye- hesaplamak için temel yöntem olarak kabul edilir.1 Örneğin
çevreye verilen zararın tüm yaşam döngüsü boyunca asgari dü- nilenebilir enerji, başlıca kaynak verimliliği stratejileri arasında MAA bir ülkenin yıllık tüm malzeme kullanımını hesaplamak ve
zeye indirilmesini öngörüyor.1 yer alıyorlar.2 izlemek gibi büyük ölçeklerde kullanılabilirken, aynı zamanda
Kaynak verimliliği kavramı, su, enerji, karbon yoğunluğu vb. kav- Avrupa Birliği’nin “Kaynak Verimliliği Yol Haritası”, kaynak ve- daha küçük ölçeklerde, örneğin bir atık su arıtma tesisindeki
ramlarla ters bir ilinti sergiliyor. Su, enerji ve karbon yoğunluğu, rimliliği hedeflerinin hangi çerçevede ele alınabileceğine dair iyi günlük besin akışlarını izlemek için tek bir endüstriyel tesise
üretilen iş ya da değer başına kullanılan su, enerji ya da diğer bir örnek sunuyor. Doküman, 2050 yılında Avrupa ekonomisinin de uygulanabilir.
kaynakların miktarını ifade ediyor. Kaynak yoğunluğunda sağ- gezegenin sınırları ve kaynak kısıtlarına uygun bir kulvarda bü- MAA, döngüsel ekonomiyi incelemek için önemli bir araçtır ve
lanan düşüş, birim üretim ya da değer başına daha az kaynak yümesini, küresel ekonomik dönüşüme katkı yapmasını, bu sü- yaşam döngüsü analizi (life cycle analysis) ve girdi/çıktı analizi
kullanıldığı anlamına geliyor. Dolayısıyla, ulusal, bölgesel ya da reç içerisinde rekabetçiliği ve kapsayıcılığı sağlamasını ve düşük (input/output analysis - I/O) gibi yöntemlerle de büyük ölçüde lardan (ithalat ya da yurtiçi kaynak çıkarımı ile) belli miktarda
işletme ölçeklerinde gerek endüstriyel üretimin sürdürülebilirliği- çevresel etkiyle yüksek yaşam standartları sunmasını amaçlıyor.3 örtüşür. MAA yöntemi, sürdürülebilir kalkınma programı çerçe- malzeme girer, yine değişik yollardan (ihracat ya da atık olarak)
nin sağlanması, gerekse rekabetçiliğin korunabilmesi için kaynak Bu strateji dahilinde, döngüsel ekonomi ve endüstriyel simbiyoz vesinde önce Eurostat ve Avrupa Birliği tarafından, daha sonra belli miktarda malzeme çıkar. Bu noktada “kütle dengesi ilkesi”
verimliliğini artırmak karar vericilerin “olmazsa olmaz”ları arasın- gibi yaklaşımlar öne çıkıyor. da OECD tarafından kabul edilen bir metodolojidir ve 1990’lı (belli bir süre boyunca bir sisteme yapılan tüm malzeme girdile-
da yer alıyor. Türkiye’de, 10. Kalkınma Planı’nın altında yer alan Üretimde Ve- yıllardan itibaren özellikle bölgesel ve ulusal ölçeklerde sıklıkla ri, aynı döneme ait tüm çıktılara eşit olmalıdır) geçerli olduğun-
Bununla beraber, teknolojideki değişim ve gelişim, üretim mali- rimliliğin Artırılması Programı Eylem Planı4 ile verimlilik algısının kullanılıyor.2-3 dan, girdiler ve çıktılar arasındaki fark sosyoekonomik stoklara
yetlerinde düşüş ve rekabetçilikte artış hedefleri çerçevesinde- geliştirilmesi, üretim süreçlerinin iyileştirilmesi ve sonuç olarak MAA çalışmaları çoğu zaman belirli bir coğrafi sınır ve zaman net bir eklemeye (ya da duruma göre eksilmeye) dönüşmüştür.
ki adımların kaynak verimliliğini artırabileceği, ancak bu artışın toplam faktör verimliliğinin artırılması, Bilim, Sanayi ve Teknoloji çerçevesi içindeki belirli bir malzemenin tüm yaşam döngüsü- MAA, bir ekonomi içerisindeki malzeme ve enerji akışını nice-
gezegenin sınırlarına ilişkin hedeflerle bir arada ele alınmadığı Bakanlığı tarafından hazırlanan Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı5 nü (madencilik, üretim, imalat, kullanım, atık işleme) kapsar. liksel olarak ölçerek çevresel sorunların ve insan faaliyetlerinin
sürece doğa ve çevreye verilen zararın tüm yaşam döngüsü bo- (2014-2018) altında ise ekonomik büyüme performansının sür- Örneğin aşağıdaki şekilde, ulusal düzeyde MAA gösteriliyor.4 bağlantısını ortaya koyar ve çevresel sorunlarla ilgili sistem
yunca asgari düzeye indirilmesi hedefiyle örtüşemeyebileceğinin dürülebilir kılınması ve yüksek katma değerli, yüksek teknolojili Ulusal bir ekonomi olarak tanımlanan bu sisteme çeşitli yol- çapında teşhis konulmasına yardımcı olur.5 Gerekli önlemleri
altını çizmek gerekiyor. üretime dayalı sanayi yapısına dönüşümün yönlendirilmesi amaç- planlamayı destekler ve bu önlemlerin etkinliğini izlemek için
Su ayak izi, karbon ayak izi, ekolojik ayak izi ve çevresel ayak lanıyor. Gezegenin sınırları ve kaynak kısıtlarını da dikkate alan imkân sağlar.
Şekil1: Ulusal bir ekonomi için malzeme akış analizi şeması
izi kavramları ise kaynak yoğunluğunu gezegenin sınırları ile bir üst ölçekli bir kaynak verimliliği stratejisi ise henüz mevcut değil.
İthal edilen
gizli akışlar 1 Fischer-Kowalski, M., & Hüttler, W. (1999). Society’s metabolism: the intellectual history
Toplumun biyofiziksel yapılarının sınırı

Toplam malzeme gereksinimi


of material flow analysis, Part II, 1970-1998. Journal of Industrial Ecology, 2(4), 107–136.
Daha fazla bilgi için: http://doi.org/10.1162/jiec.1998.2.1.61
Doğrudan
• Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) – Kaynak Verimliliği: http://www.unep.org/resourceefficiency/ İthalat malzeme İhracat 2 Eurostat. (2007). Economy-wide material flow accounting: A compilation guide. Eurostat,
Yurtiçi girdisi Stoklara Artıklar (November).
• Avrupa Komisyonu, Avrupa Kaynak Verimliliği Yol Haritası: http://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:52011DC0571&from=EN malzeme net eklenen Atıklar, Emisyonlar
çıkarımı miktar 3 Mancini, L., Benini, L., & Sala, S. (2015). Resource footprint of Europe: complementarity of
material flow analysis and life cycle assessment for policy support. Environmental Science &
1 Avrupa Komisyonu web sitesi: Kaynak Verimliliği. http://ec.europa.eu/environment/resource_efficiency/ Planlı
tahliye Policy, 54, 367-376.
2 Demirer, Göksel N. (2014). Sanayide Kaynak Verimliliği. Çevre Konusunda KOSGEB Yol Haritasının Hazırlanması Projesi, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Sunumu. http://users.metu.edu.tr/goksel/ Yurtiçindeki İnsanlar, evcilleştirilmiş
gizli akışlar hayvanlar, eşyalar, binalar, 4 Fischer-Kowalski , M., Krausmann , F., Giljum , S., Lutter , S., Mayer, A., Bringezu, S.,
resource-efficiency/pdf/264.pdf yollar vb. Moriguchi, Y., Schütz, H., Schandl, H., and Weisz, H. (2011) ‘Methodology and indicators
3 Avrupa Komisyonu, 2011. Roadmap to a Resource Efficient Europe. http://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:52011DC0571&from=EN of economy wide material flow accounting. State of the art and reliability across
4 T.C. Kalkınma Bakanlığı. 10. Kalkınma Planı (2014-2018) Üretimde Verimliliğin Artırılması Programı Eylem Planı. http://odop.kalkinma.gov.tr/dokumanlar/1uretimde_verimliligin_arttirilmasi_ sources’,Journal of Industrial Ecology, 15: 855 – 876.
eylem_plani.pdf 5 Fischer-Kowalski, M., & Hüttler, W. (1999). Society’s metabolism: the intellectual history
Ulusal alanın sınırı
5 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2014. Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı (2015-2018) http://www.adaso.org.tr/WebDosyalar/Yayinlar/DisTicaretRaporlari/Verimlilik%20Stratejisi%20ve%20 of material flow analysis, Part II, 1970-1998. Journal of Industrial Ecology, 2(4), 107–136.
Eylem%20Plan%C4%B1%202015-2018.pdf http://doi.org/10.1162/jiec.1998.2.1.61

52 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 53


YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER

45 46
Negawatt Kavramı – Negawatt Concept Su Ayak İzi – Water Footprint
Negawatt, enerji verimliliğinin artırılması ile tasarruf edi- santralinden üretilen kar- Su ayak izi, tükettiğimiz mal ve hizmetlerin
Su ayak izini bir birey, süreç, ürün, sektör,
len enerji miktarını gösteren teorik bir güç birimidir. bondioksitin yedide birinden üretimi için ihtiyaç duyulan su miktarını öl-
Kavram ilk olarak 1989 yılında Rocky Mountain daha azını engelleyeceğini ortaya çen temel göstergelerden biridir. Su ayak izi
şehir, su havzası, ülke ya da küresel
Enstitüsü’nde (Rocky Mountain Institute) çalı- koydu. Yani, nükleer enerji için har- hem doğrudan hem de dolaylı su kullanımını ölçekte hesaplamak mümkündür.
şan fizikçi ve çevreci Amory Lovins tarafından canan her bir dolar, enerji verimliliğine mercek altına alır. Tedarik zincirinin ilk basa- Ulusal su ayak izi ile bir ülkede
ortaya atıldı. Lovins, Colorado Kamu Hizmet- harcanması halinde ortaya çıkmayacak mağından nihai tüketiciye kadar tüketilen su tüketilen tüm mal ve hizmetler
leri (Colorado Public Utilities) raporunda bir olan altı birim fazladan karbondioksit sa- miktarı ve neden olunan su kirliliğini inceler.
için gerekli tatlı su miktarı
yazım hatasını (enerji miktarını ölçen mega- lımına neden olmakta. Rocky Mountain Su ayak izi, sanal su veya gömülü su kavram-
watt yerine yanlışlıkla negawatt yazılmıştı) Enstitüsü analistleri küresel ısınmanın larıyla benzerlik gösterir. Sanal su veya gömülü hesaplanabilir.
fark etti ve bu yazım hatasını verimlilik çoğunun, yılda yaklaşık 200 milyar dolar- su kavramları yalnızca ürünün içerisindeki saklı
tedbirleri ile tasarruf edilen ener- lık bir net kâr ile gelişmiş enerji tasarrufu suyu ifade eder. Örneğin, bir fincan kahve için 208
jiyi tanımlamak için kullandı.1 teknikleri ile azaltılabileceğine inanıyor” (Lo- litre su harcanır. Ancak bu miktar, su kullanımının yalnızca
Lovins’in bu tanımına göre, enerji vins, 1990, sayfa 23). bir boyutudur. Suyun kullanıldığı yer ve zaman aralığı ile kul-
tasarrufu yapmak son kullanıcı- Bunun yanında, Lovins’e göre lanılan suyun türü de son derece önemlidir. Çok boyutlu bir
olduğu, ulusal ya da uluslararası ölçeklerde ne gibi
nın tüketim seviyesini düşürmek enerji tasarrufu ile elde edilen gösterge olan su ayak izi, kullanılan suyun türünü (yeşil, mavi,
su risklerine maruz kaldığı da ortaya konulabilir.
anlamına gelmemeli çünkü son negawatt’lar, tıpkı diğer mega- gri), ne zaman ve nerede kullanıldığını da gösterir. Su ayak
Su ayak izi terimini ortaya koyan Profesör Arjen Y.
kullanıcı tüketimini buzdolabını wattlar gibi bir negawatt piya- izi kısıtlı tatlı su kaynaklarının hangi amaçlarla tüketildiğini ve
Hoekstra’ya göre suyla ilgili sorunlar, çoğu zaman kü-
kullanmak, televizyon izlemek, sasında alınıp satılabilir hale nasıl kirletildiğini anlamamıza yardımcı olur.
resel ekonominin yapısıyla doğrudan ilişkilidir. Su ayak
aydınlatılmış bir odada oturmak getirilebilir. Buna göre, her
izi bireyler, şirketler ve hükümetlerin sürdürülebilir su tü-
ve benzeri hizmetleri alarak ya- tüketiciye en başta belli mik- Su ayak izi şu şekilde sınıflandırılır:
ketiminin niceliği, niteliği ve su yönetimine dair pek çok
pıyor, doğrudan enerji tüketerek tarda enerji kullanım hakkı ve- Yeşil su ayak izi: Üretim süreçlerinde tüketilen yağmur
soruya yanıt bulmasına yardımcı olur.
değil. Eğer siz aynı hizmeti ve ürünü daha az enerji ile ürete- rilebilir, tüketiciler de kullanmadıkları enerji miktarını başka suyu miktarını ifade eder. Özellikle tarımsal üretim, bahçe
Türkiye’de kişi başına düşen tatlı su miktarı 1519
bilirseniz son kullanıcının tüketimi düşmek zorunda olmadan kullanıcılara satabilirler. Tasarruf ettikleri enerjiden doğrudan bitkileri ve orman ürünleriyle ilgili olan kavram, buharlaşan
m3, kişi başına düşen tüketime bağlı su ayak izi ise
enerji tasarrufu yapmak ve aslında çok büyük bir ekonomik para kazanacaklarını gören tüketiciler de böylece enerji ve- yağmur suyu ve hasat edilen ürün veya kesilen odunda
1977 m3 olarak hesaplandı. 2005-2011 döneminde
fayda sağlamak mümkündür. rimliliği uygulamalarını kullanmaya teşvik edilmiş olurlar. saklı suyun tamamını kapsar.
su ayak izinde %20 artış gerçekleşti. Bu artış, deği-
Lovins’e göre enerji tasarrufu yapmak hem işletmeler için Uluslararası Enerji Ajansı’nın (International Energy Agency
şen tüketim alışkanlıkları ve artan üretim hacmiyle açıklana-
kârlı bir yatırım, hem de çevre için oldukça faydalı bir koruma IEA) 2016 yılında yayınladığı Enerji Verimliliği Piyasası Ra- Mavi su ayak izi: Bir mal veya hizmetin üretiminde tüketilen
bilir. Tüketimin su ayak izinin %89’u tarım, %6’sı endüstriyel
yöntemidir. Hatta 1990 tarihli “Negawatt Devrimi” (Negawatt poru 2015 yılında enerji verimliliğine yapılan toplam yatırım yeraltı ve yüzey su kaynaklarının miktarını ifade eder. Temel
su kullanımı, %5’i ise evsel su kullanımından kaynaklanıyor.
Revolution) başlıklı makalesinde, enerji tasarrufunun aslında miktarının bir önceki yıla göre %6 oranında arttığını söylüyor.3 kaynakları sulu tarım, endüstriyel ve evsel su kullanımıdır.
Tüketimden kaynaklanan su ayak izinin %66’sı yeşil su ayak
iklim değişikliği ile mücadelede neden en etkili yöntem oldu- Rapora göre verimlilik yatırımları, 2015 yılında geleneksel
iziyken, mavi ve gri su ayak izi ayrı ayrı %17’lik paylara sahip.
ğunu şu şekilde açıklıyor:2 enerji üretimine yapılan toplam yatırımın üçte ikisinden fazla. Gri su ayak izi: Mevcut su kalitesi standartlarını sağlayabilmek
Türkiye’de tüketimin su ayak izi, büyük oranda ülke içindeki
“Rocky Mountain Institute tarafından yapılan bir araştırma, IEA, önümüzdeki yıllarda bu pazarın daha da büyüyeceğini için kirlilik yükünün bertaraf edilmesi ya da azaltılması ama-
su kaynaklarının kullanımına dayanır. Bu, Türkiye’de suyun
nükleer enerji için harcanan bir doların, aynı doların enerji öngörüyor. cıyla kullanılan tatlı su miktarıdır. Gri su ayak izi hesabında
ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik çerçevesinde
verimliliğine harcanmasına göre ancak kömürlü bir elektrik hem noktasal hem de dağınık kaynaklı kirlilik göz önüne alınır.
ele alınması gerekliliğinin kanıtı olarak değerlendirilebilir.

Negawatt kavramı ilk olarak 1989 Su ayak izini bir birey, süreç, ürün, sektör, şehir, su havzası,
yılında Rocky Mountain Enstitüsü’nde ülke ya da küresel ölçekte hesaplamak mümkündür. Ulusal
1 http://www.economist.com/news/business/21597922-energy-conservation-business-
booming-negawatt-hour [Erişim tarihi: 27 Kasım 2016]
su ayak izi ile bir ülkede tüketilen tüm mal ve hizmetler için
(Rocky Mountain Institute) çalışan fizikçi 2 Lovins, A. B. (1990). The negawatt revolution. Across the Board, 27(9), 18-23. http://
gerekli tatlı su miktarı hesaplanabilir. Bu ayak izinin ülkede
Daha fazla bilgi için:
thewindway.com/pdf/E90-20_NegawattRevolution.pdf [Erişim Tarihi: 27 Kasım 2016]
ve çevreci Amory Lovins tarafından 3 Energy Efficiency Market Report 2016 https://www.iea.org/eemr16/files/medium-term- üretilen mal ve hizmetler için gerekli tatlı su miktarı ile kıyas-
• Su Ayak İzi Ağı web sitesi: http://waterfootprint.org/en/
• Türkiye’nin Su Ayak İzi Raporu, WWF-Türkiye: http://awsassets.wwftr.panda.org/downloads/
ortaya atıldı. energy-efficiency-2016_WEB.PDF [Erişim Tarihi: 27 Kasım 2016] lanması sonucu ülkenin sanal su ithalatçısı ya da ihracatçısı su_ayak_izi_raporweb.pdf

54 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 55


YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER

47 48
Sürdürülebilirlik Endeksleri Sürdürülebilir Kalkınma Mekanizması
Sustainability Indices Sustainable Development Mechanism
Sürdürülebilirlik Endeksleri, menkul kıymetler borsalarında işlem dukça önemli bir yenilik olarak görülmüş ve önemli küresel bor- İklim değişikliği ile mücadelede yeni küresel rejimi belirleyen
gören şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilir- salar için örnek teşkil etmiştir. Dünya üzerinde sürdürülebilirlik Paris Anlaşması kapsamında ülkelerin maliyet etkin azaltım ve Şekil 1: Temiz Kalkınma Mekanizması kapsamında kayıt edilmiş ve
lik alanlarındaki çabalarının yarattığı değerin ekonomik ve ku- endeksi örneklerine pek çok ülkede rastlanmaktadır. (Örneğin: karbon denkleştirme (carbon offsetting) yapabilmelerine olanak edilmekte olan projeler. (UNFCCC, 2016)
rumsal itibar olarak sistematik şekilde izlenebilmesi için geliştiril- Güney Afrika’da bulunan Johannesburg Sosyal Sorumlu Yatırım tanıyan ve henüz adı resmi olmasa da Sürdürülebilir Kalkınma
Kayıtlı ve kayıt sürecindeki projeler
miş önemli ölçüm araçlarından biri haline geliyor. Endeksi – JSE SRI). Günümüzde sadece borsaların değil, çeşitli Mekanizması (SKM) olarak anılmaya başlanan yeni bir mekaniz-
Tüm projeler
Günümüzde şirketler yalnızca kısa vadeli değil, uzun vadeli de- girişimlerin de sürdürülebilirlik endeksi oluşturduğunu görüyo- ma tanımlandı: Küçük ölçekli projeler
ğerler yaratmak amacı ile ekonomik, çevresel ve sosyal alanlara ruz. Bunun bir örneği UN Global Compact imzacı şirketlerinden Trend
yönelik çeşitli tedbirler almaya çalışıyorlar. Tüketicilerin çevreye

Projelerin sayısı
seçilen 100 şirketin listelendiği Global Compact 100 Endeksi’dir. Paris Anlaşması, Madde 6.4
ve insana daha duyarlı şirketlere olan ilgi ve baskısı şirketlerin Listelenen şirketlerin 2013 yılında ortalama %21.8’lik bir getiri “Seragazı salımlarının azaltılmasına ve sürdürülebilir kalkınma-
sürdürülebilirlik konusundaki hassasiyetlerinin gelişmesinde sağlamış ve konvansiyonel borsalardaki getiri oranlarını geçmiş nın desteklenmesine katkıda bulunmak amaçlı bir mekanizma,
önemli bir etken haline geliyor. Bu noktada RIO+20 gibi ulus- olması3, sürdürülebilirliğe değer veren şirketlerin yalnızca işbu Anlaşma kapsamında ve Paris Anlaşması Taraflarının bu-
lararası konferanslar, UN Global Compact gibi giri- çevresel ve sosyal değil, ekonomik anlamda da değer luşması olarak Taraflar Konferansının yetki ve yönlendirmesi
şimler, ISO 26000 gibi görece yeni geliştirilen ürettiğinin kanıtlarından sayılabilir. altında, Taraflarca gönüllülük esasında kullanılmak üzere oluş- yıl/ay
standartlar şirketlerin bu alandaki çabaları- Sürdürülebilirlik endeksinin Türkiye’deki örneği turulmaktadır. Bu mekanizmaya Paris Anlaşması Taraflarının
na hızlandırıcı etkide bulunuyor. Sürdürü- ise Borsa İstanbul (BIST) altında kurulmuş olan buluşması olarak Taraflar Konferansınca belirlenmiş bir organ
lebilirlik Endeksleri şirketlerin bu konudaki BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’dir. BIST Sürdü- tarafından nezaret edilecek ve aşağıdaki hedeflere ulaşılmaya olursa Kyoto Protokolü’nde tanımlanmış esneklik mekanizmala-
çalışmalarının, benzer önlemleri almayan rülebilirlik Endeksinin amacı, “Borsa İstanbul’da çalışılacaktır: (a) Seragazı salımlarının azaltılmasını sürdürüle- rından birisi olan TKM kapsamında gelişmiş ülkeler gelişmekte
diğerlerine nazaran ne gibi bir ek değer ya- işlem gören ve kurumsal sürdürülebilirlik per- bilir kalkınmanın güçlendirilmesiyle birlikte desteklemek, (b) olan ülkelerde gerçekleştirdikleri azaltım (mitigation) projeleri
rattığını yatırımcıların ve tüketicilerin göz- formansları üst seviyede olan şirketlerin Tarafça yetkilendirilen kamu veya özel tüzellerin seragazı salım- vasıtası ile karbon denkleştirme yapabiliyorlardı.1 Temel olarak
leri önüne seren önemli bir ölçüt haline yer alacağı bir endeks oluşturulması, larının azaltılmasına katılmasını teşvik etmek ve kolaylaştırıl- azaltımın maliyetinin en az olduğu ülkelerde yatırımların yoğun-
geliyor. Türkiye’de ve özellikle Borsa İstanbul mak, (c) Başka Tarafların da kendi ulusal katkılarını gerçekleş- laştığı mekanizma kapsamında 2011-2016 süresince çoğunluğu
Sürdürülebilirlik endekslerinde yer alma- şirketleri arasında sürdürülebilirlik konu- tirmeleri için kullanabilecekleri salım azaltımlarıyla sonuçlanan 2012 yılında olmak üzere 4000’i aşkın proje kaydedilmiştir (Şe-
nın önemli koşulları arasında şeffaflık ve sundaki anlayış, bilgi ve uygulamaların azaltım faaliyetlerinden faydalanacak ev sahibi Tarafın seragazı kil 1). TKM kapsamındaki projelerden Sertifikalandırılmış Salım
hesap verebilirlik bulunuyor. Bu koşulları yerine getirmenin yol- artmasıdır”.4 BIST Sürdürülebilirlik Endeksi üzerinde uzlaşılan, salım düzeylerinin azaltılmasına katkıda bulunmak, (d) Küresel Azaltımı (CER) yapılabiliyor, bu azaltım kredilerinin karbon tica-
larından biri ise raporlama olarak karşımıza çıkıyor. Uzun yıllardır uluslararası geçerliliği olan bir çerçeveye göre şirketleri sınıflan- seragazı salımlarında toplam bir azaltım sağlamak.” retinde değerlendirilmesi söz konusu olabiliyordu. Sürdürülebi-
sadece finansal raporlama yapan halka açık şirketlerin bazıları, dırmakta ve puanlandırmaktadır.5 BIST Sürdürülebilirlik Endeksi Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi lir Kalkınma Mekanizması’nın temel omurgası öncekine benzer
artık tüm çevresel ve sosyal etkilerini ortaya koymaları beklenen 4 Kasım 2014 tarihinden itibaren düzenli şekilde hesaplanmaya (UNFCCC) bağlamındaki Kyoto Protokolü’nde tanımlanmış olan şekilde tanımlanmakla beraber uygulama kuralları henüz olgun-
sürdürülebilirlik raporlamaları hazırlamaya başladılar.1 Şirketlerin ve yayınlanmaya başlanmıştır. İlk yılında BIST 30 endeksinde yer Temiz Kalkınma Mekanizması’na (TKM) benzer bir işlev sergile- laştırılmış değildir. İklim müzakerelerinde 2018 yılı bu anlamda
tüm dışsallıklarını, bunun da ötesinde bu konularda atacakları alan şirketlerin, takip eden 2015 yılında ise BIST 50 endeksinde yecek olan SKM’nin diğerinden farkı kapsamının belirgin ölçüde kuralların daha netleşmiş olacağı kritik bir tarih olarak not edile-
adım ve taahhütleri de içermesi beklenen sürdürülebilirlik rapor- yer alan şirketlerin değerlemeye tabi tutulduğu ve listenin BIST genişletilmiş ve esnekleştirilmiş olmasında yatıyor. Hatırlanacak bilir. Paris Anlaşması’ndaki tanımıyla taraf ülkelerin “azaltım çık-
lamalarının, finansal raporlamayla entegre edilmesi de giderek 100 şirketlerine doğru genişletileceği ilan edilmiştir. tılarını” diğer ülkelerle ticaret yapmasına olanak tanıyan nitelikte;
gündeme geliyor. Entegre Raporlama ismi verilen bu yeni veri Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine hem piyasa temelli hem
setinde, finansal durumlarla çevresel ve sosyal etkiler bir araya Sürdürülebilir Kalkınma Mekanizması (SKM), de piyasa dışı tedbirlerle ulaşılmasını destekleyen çerçevesiyle
getiriliyor. 1 https:// www.globalreporting.org/Pages/default.as iklim değişikliği ile mücadelede yeni küresel SKM’nin devlet ve devlet dışı aktörlere proje odaklı yaklaşımdan
Dünya çapında ilk sürdürülebilirlik endeksi 1999 yılında S&P 2 http://www.sustainability-indices.com/
3 http://www.sustainalytics.com/global-compact-100-index [Erişim tarihi: 17 Kasım 2016]
rejimi belirleyen Paris Anlaşması kapsamında daha geniş bir alan sunması bekleniyor.
Dow Jones Endeksi ve RobecoSAM işbirliğinde geliştirilen Dow
Jones Sürdürülebilirlik Endeksidir (DJSI).2 DJSI sürdürülebilirli- 4 http://www.borsaistanbul.com/endeksler/bist-pay-endeksleri/surdurulebilirlik-endeksi ülkelerin maliyet etkin azaltım ve karbon
ğe önem veren ve bu konuda proaktif şirketlere yatırım yapmak
[Erişim tarihi: 17 Kasım 2016]
denkleştirme yapabilmelerine yardımcı 1 Ayrıntılı bilgi için UNFCCC Temiz Kalkınma Mekanizması sayfası ziyaret edilebilir: http://
5 http://www.borsaistanbul.com/docs/default-source/endeksler/bist-sustainability-index-
isteyen yatırımcılara sistematik bir araç sunması açısından ol- research-methodology.rar?sfvrsn=8 [Erişim tarihi: 17 Kasım 2016] olmak üzere geliştirildi. unfccc.int/kyoto_protocol/mechanisms/clean_development_mechanism/items/2718.php

56 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 57


YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER YÖNTEM VE İNDİKATÖRLER

49 50
Üçlü Bilanço Hesabı – Triple Bottom Line Yaşam Döngüsü Analizi – Life Cycle Analysis
Üçlü bilanço hesabı1 1994 yılında John Elkington tarafından hesaplansa bile bilançonun sonunda çıkan net çevresel etki, net Yaşam Döngüsü Analizi (YDA - Life Cycle Analysis) ya da Yaşam Yaşam Döngüsü Analizi’nin en önemli
tanıtılan ve işletmelerin mali bilançolarının yanı sıra yarattıkları toplumsal etki ve net kârı birbiri ile karşılaştırmak ve bütünsel bir Döngüsü Değerlendirmesi (Life Cycle Assessment), bir ürünün özelliklerinden biri, üreticilerin tasarımdan
sosyal ve çevresel fayda ve zararların da bilançolarını tutmaları- toplam etkiyi hesaplamak zor olabilir. veya hizmetin beşikten mezara tüm yaşam döngüsündeki çevre-
nı tanımlayan yaklaşımdır.2 Yani üçlü bilanço hesabı ile şirketler sel etkilerini ele alan bir değerlendirme yöntemidir. Bu yaklaşım
atıkların bertaraf edilmesine kadar
Bu soruya iki değişik cevap veriliyor. İlk görüşe göre üç ayrı bilan-
(ya da devletler ve sivil toplum kuruluşları) ekonomik değerlerini, çodaki net etkileri hesaplamak için hem sosyal hem de çevresel için kullanılan diğer bazı isimler Beşikten Mezara Analiz, Ekolojik ürünlerinden kaynaklanan tüm etkilerin
sosyal sorumluluk derecelerini ve çevresel etkilerini aynı anda etkileri, şirketlerin ölçmekte ve hesaplamakta çok başarılı olduk- Dengeleme ve Malzeme Akış Analizidir. 1990’ların başından bu sorumluluğunu almalarıdır. Bu sebeple
hesaplayabilir ve her hesabın kâr veya zararı gösteren en alt sa- ları parasal birimlere dönüştürmek bir çözüm olabilir. Böylece yana karmaşık karar verme süreçlerinde gittikçe daha yoğun ola- sürdürülebilir üretim/tüketim yaklaşımlarında
tırında pozitif bir değer oluşması için stratejilerini ve politikalarını hem şirket içinde değişik bilançolar arasında bir karşılaştırma rak kullanılan bu yöntem, bir ürün ya da hizmet üretiminde kul- önemli bir yer tutar.
gözden geçirebilirler. Bu muhasebe yöntemi geleneksel kâr- yapmak mümkün olur, hem de şirketler arasında hangi lanılan hammaddelerin temin edilmesinden başlayarak, ilgili tüm
zarar hesabının ötesine geçerek, yatırımların sosyal ve şirketin daha sürdürülebilir politikalar uyguladığını üretim, sevkiyat, tüketici tarafından kullanım ve kullanım sonrası
çevresel boyutlarda da artı değer yaratıp yaratma- görmek için bir performans karşılaştırması ya- atık olarak bertarafı da kapsayan aşamaları yönetmek ve raporla- yaklaşım Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) tarafından belirle-
dığı ile ilgilenir. pabilir. Fakat her ne kadar parasal değerleme mak için kullanılır. YDA ile sadece çevresel etkilerin hesaplanması nen Sürdürülebilirlik Standartlarından biri olan ISO14040:2006
İnsan
Bu noktada asıl zor olan bu üç ayrı boyutu yöntemi bize ortak bir ölçüm birimi verse değil, olası iyileştirme faaliyetlerinin etkinliğinin, senaryo analizi ve standardıyla belgelendiriliyor.2 Bu uluslararası standart, YDA
ölçmek ve ortak bir ölçüm birimi olmayan bu de, özellikle bu değerleme yöntemleri ko- performans ölçütleri ile karşılaştırma yollarıyla değerlendirilmesi analizleri ve yaşam döngüsü envanteri çalışmalarının çerçevesi-
bilançoları karşılaştırmaktır. Mali bilançoyu nusunda çok sayıda teorik ve pratik eleştiri de mümkündür. ni çizmekle birlikte detaylı biçimde YDA yöntemini veya YDA’nın
hazırlamak nispeten kolaydır zira şirketlerin bulunuyor. Örneğin sulak alanlara ya da Yaşam Döngüsü Analizi, şekilde görüldüğü gibi, amaç ve kapsam aşamaları için gerekli yöntemleri tanımlamıyor. Ekolojik ayak izi,
kullanmaya aşina olduğu bir ölçüm birimi Dayanılabilir Adil nesli tükenmekte olan türlere nasıl belirlenmesi, envanter analizi ve veri toplanması, etki analizi ve karbon ayak izi ve su ayak izi gibi kavramlar da YDA içerisinden
vardır: Para. Fakat sosyal ve çevresel bir parasal değer biçilebilir? Ya da bilgiler ışığında analizlerin yorumlanması gibi aşamalar içerir.1 Bu türeyen yaklaşımlardır. Yaşam Döngüsü Analizi’nin en önemli özel-
boyutlarda aynı şeyi söyleyebilmek sosyal etkiyi parayla ölçmek pratik liklerinden biri, üreticilerin tasarımdan atıkların bertaraf edilmesi-
Sürdürülebilir
mümkün değildir. Örneğin şirketin olarak ne derece mümkündür? Grafik: YDA aşamaları (Kaynak: UNEP) ne kadar ürünlerinden kaynaklanan tüm etkilerin sorumluluğunu
faaliyetlerinin toplumsal faydasının Diğer bir görüş ise üçlü bilan- almalarıdır. Bu sebeple sürdürülebilir üretim/tüketim yaklaşımla-
çevreye olan olumlu ve olumsuz Gezegen Kâr ço hesabını bir endeks olarak rında önemli bir yer tutar.
etkilerinin hesabını tutmak ya çok Varlığını hesaplamayı önerir. Eğer şirket- YDA’nın başarılı olabilmesi için kullanılan verinin kalitesi çok
zor olabilir ya da kimi durumlarda sürdürebilir lerin üzerinde uzlaştıkları ortak önemlidir. Bu anlamda analiz için toplanan verinin kesinlik, bütün-
mümkün olmayabilir. Bu etkiler doğru bir endeks oluşturulursa hem lük, temsil edebilirlik, uygunluk/tutarlılık ve tekrar edebilirlik boyut-
uyumsuz birimler sorunu ortadan ları dikkate alınmalıdır. Günümüzde Open LCA ve LCA Calculator
kaldırılmış olur, hem de işletmeler, gibi yazılımlar aracılığıyla bölge, sektör, şirket veya üretim birimi
şehirler, kalkınma projeleri ya da üçlü seviyelerinde de yaşam döngüsü analizi yapmak mümkündür.
Üçlü bilanço hesabı ile şirketler bilanço hesabı yöntemini kullanan diğer kuru-
(ya da devletler ve sivil toplum luşlar arasında bir performans karşılaştırması yapılabilir. Örneğin
kuruluşları) ekonomik değerlerini, Türkiye’de Borsa İstanbul’un hayata geçirdiği ve şirketlerin çeşitli
Daha fazla bilgi için:
mali, çevresel ve sosyal kriterlerdeki performanslarının değişik
sosyal sorumluluk derecelerini ağırlıklarla bir araya getirildiği BIST Sürdürülebilirlik Endeksi
• T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Temiz Üretim Bilgi Platformu: http://www.
temizuretim.gov.tr/
ve çevresel etkilerini aynı anda şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarını karşılaştıran yeni bir • UNIDO – Eko-verimlilik (Temiz Üretim) Programı web sitesi: http://www.ekoverimlilik.org/
hesaplayabilirler. yaklaşım olarak öne çıkıyor.3 • Gündüz-Balpetek, F., Alay, E., Özdoğan, E., (2012) Sürdürülebilir Kalkınma İçin Yaşam
Döngüsü Değerlendirmesi ve Tekstil Sanayi, Teknolojik Araştırmalar Dergisi Cilt:6 No:2 http://
www.teknolojikarastirmalar.com/pdf/tr/04_2012_6_2_129_755.pdf

1 BM Çevre Programı (UNEP) Yaşam Döngüsü Analizi http://www.unep.org/resourceefficiency/


Consumption/StandardsandLabels/MeasuringSustainability/LifeCycleAssessment/
1 İngilizce Bottom Line işletmelerin bilanço hesabındaki kâr veya zararı gösteren en alt satırı ifade eden bir işletme terimidir. tabid/101348/Default.aspx
2 John Elkington, “Towards the Sustainable Corporation: Win-Win-Win Business Strategies for Sustainable Development,” California Management Review 36, no. 2 (1994): 90–100. 2 Environmental management - Life cycle assessment - Principles and framework http://
3 http://www.borsaistanbul.com/endeksler/bist-pay-endeksleri/surdurulebilirlik-endeksi [Erişim tarihi: 23 Kasım 2016] www.iso.org/iso/catalogue_detail?csnumber=37456

58 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 59


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ÇÖZÜM VE TEDBİRLER

51 52
Adil Geçiş – Just Transition Adil Ticaret – Fair Trade
İklim değişikliği, enerji güvenliği ve enerji yoksulluğu ile eşza- BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne göre nüfus farklılıklarını
Şekil 1: 2015 yılında adil ticaret sistemine dahil üreticilerce satılan
manlı mücadele çağımızın sosyal ve çevresel konularının ba- da göz önüne alan küresel ortalamalara bakıldığında, 1990-2010 ürün miktarı (Kaynak: Fairtrade International)
şında geliyor. Bu zorlu görevlerle başa çıkabilmek hem yaratıcı yılları arasında küresel gelir eşitsizliğinin gelişmekte olan ülkeler-
ve kapsayıcı politikalar, hem yeni finansman biçimleri, hem de de %11 arttığı görülebilir. Günümüzde gelişmekte olan ülkelerde Adil ticaret yapan üreticilerin 2015 yılında gerçekleştirmiş olduğu
tahmin edilen ürün satış hacmi
kapsamlı bir kurumsal dönüşüm gerektiriyor. Her ne kadar teker nüfusun %75’i 1990 yılına oranla daha adaletsiz şartlarda yaşı-
Ürün Hacim Birim Büyüme Konvansiyonel Organik
teker çok önemli olsa da, bu politikaların hiçbirinin tek başına yor. Tarihsel sömürgecilik, merkantilizm ve serbest piyasa temelli Muz
sorunlara çözüm bulmasının yeterli olmadığı genel olarak kabul küreselleşmenin beraberinde getirdiği çevresel adaletsizlikler de Kakao (kakao çekirdekleri)
ediliyor. Bu sebeple çevre politikaları, emek politikaları, sosyal hesaba katıldığında hem ülke içi hem de ülkeler arası ticaretin Kahve (yeşil çekirdek)
Çiçekler ve Bitkiler
politikalar ve sektörel gelişimin bir arada düşünülerek, düşük bu eşitsizliğin derinleşmesindeki rolü daha net görülebilir. Özellik-
Şeker (Şeker kamışı)
karbonlu bir ekonomi için altyapının katılımcı biçimde hazırlan- le sömürgeciliğin (en azından resmen) sona ermesinin hızlandığı Çay (Camella sinensis)
ması zorunlu görülüyor (bkz. Stevis ve Felli, 2015). Düşük (ve 1960’lardan itibaren, gelişmiş ülkelerde başta kahve, şeker, çay
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin iklim değişikliği ve pamuk gibi ürünlerde kölelik koşulları altında üretimin devam
modelleriyle uyumlu olabilmek için orta-uzun vadede sıfır) kar- etmesine karşı ortaya çıkan eleştiriler, alternatif bir iktisadi şullarda çalışmalarının sağlanmasını hedefleyen bu yak-
bon ekonomisine geçişte bir yanda gezegensel sınırlar dikkate Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu modelin oluşmasına da ön ayak olmuştur. Dünya nüfusu- laşım 1960’lardan itibaren hızla büyümeye başlayan bir
alınarak enerji üretiminin karbonsuzlaştırılması gerekirken, diğer (ITUC), ILO ve UNEP işbirliğiyle yayınlanan nun %70’inin 500 milyon küçük çiftlik sahibinin ürünleri- sektör oluşturdu.
yanda da bu karbon-yoğun sektörlerden ayrılacak işgücü için ne ihtiyacı olduğu ve gelişmekte olan ülkelerdeki bu küçük Günümüzde bilinen biçimiyle adil ticaret kavramı, ilk ola-
‘Yeşil İşler’ raporu, “Sendikal hareketin,
yeni ekonomik düzende adil, sürdürülebilir ve hakkaniyetli bir üreticilerin de gelirlerinin %60-70’ini gıdaya ayırdıkları dü- rak 1980’lerin sonunda Max Havelaar Vakfı tarafından
geçişin planlanması zorunlu. uluslararası camiayla birlikte daha şünüldüğünde adaletsizlikler daha da belirginleşiyor. sertifikasyonu yapılan kahveler aracılığıyla doğmuştur.
Çevre tarihçisi Stefania Barca’ya göre, emek hareketinin çev- sürdürülebilir bir topluma yumuşak geçiş Adil ticaret kavramı, uluslararası ticarette daha fazla diya- 1990’ların sonuna gelindiğinde ise adil ticaret sertifikas-
reciliği, neredeyse her zaman, çalışanların yaşadığı çevreyi ve yapmakta ve yeşil ekonominin saygın işler ve loğun, şeffaflığın ve karşılıklı saygının benimsenmesine dayanan yon sistemi sayısı 17’yi bulmuştur. Küresel adil ticaret pazarında
işyerlerini odağa alarak iş sağlığını ve güvenliğini kamusal ve adil ücretler temin etmekteki” rolüne vurgu bir yaklaşımdır. Bu anlamda üreticilere dışsallıklar da göz önüne sertifikasyonu olan kuruluşların büyük kısmı Latin Amerika ve
çevresel sağlığın korunmasıyla ilişkilendirmiştir. 1990’lı yıllarda alınarak emekleri karşılığında adil fiyatlar verilmesi ve adil ko- Karayipler bölgesinde yer alıyor. %35’lik pay ile kahve üreticileri
önce “sürdürülebilir kalkınma”, 2000’lerle birlikte “yeşil ekono-
yapıyor.
tüm ürünler arasındaki en yüksek sertifikasyon oranına sahiptir.
mi” gibi kavramları kullanan uluslararası kurumlar ve hükümet- Öte yandan adil ticaret kavramını ele alan uluslararası sertifikas-
ler, iklim krizinin şiddetini belirginleştirmesiyle “adil geçiş” (just yanıklı bir ekonomiye geçişteki zorlukları kavramasına yarayan, Üreticilere dışsallıklar da göz önüne alınarak yon şirketlerinin yoksulların yaşam standardını değiştirmektense
transition) kavramını gündeme yerleştirdi. Adil geçiş bu en temel kamu politikası ihtiyaçlarına işaret eden ve dönüşüm içerisindeki emekleri karşılığında adil fiyatlar verilmesi ve yoksulluğu bir pazarlama aracı şeklinde kullanarak konvansiyo-
anlamıyla düşük-karbon ekonomisine geçişin yükünün (ister kar- işçiler ve topluluklar için faydaları maksimize ederken yükleri
adil koşullarda çalışmalarının sağlanmasını nel serbest ticaret yöntemlerini izlediğini belirten eleştiriler de
bon-yoğun sektörlerdeki iş kaybı olsun, ister yerel toplulukların minimize eden bir kavramsal çerçeve” olarak tanımlıyor. ITUC bulunuyor. Bu eleştirilere göre Fairtrade International gibi ku-
ise, bu alanda ‘yeşil istihdam’ yaratılmasından yeşil AR-GE’ye, hedefleyen Adil Ticaret yaklaşımı 1960’lardan
dengelerinin bozulması olsun) bu alanda çalışan işçilerin sırtına rumların sertifika verdiği kuruluşların büyük çoğunluğunun Latin
yüklenmemesi gerektiğine işaret eder. sendikalarla iş dünyası ve devleti bir araya getiren iklim değişik- beri hızla büyüyen bir sektör oluşturdu. Amerika ülkelerinde veya Asya kıtası özelinde Hindistan’da bu-
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), 1990’lardan liği politika tartışmalarından karbon-yoğun sektörlerdeki işçilerin lunmasının sebebi bu ülkelerin tarım ihracatı odaklı bir ekonomik
beri adil dönüşüm kavramını kullanıyor. 2013 yılında ITUC, yeni beceriler kazanması için devlet-teşvikli eğitim programları- model taşımalarıdır.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler Çevre na, sosyal politikalardan ekonomik çeşitlendirme planlarına bir
Programı (UNEP) işbirliğiyle 2008 yılında yayınlanan ‘Yeşil İşler: dizi somut öneri sunuyor.
Referanslar:
Düşük-karbonlu, sürdürülebilir bir dünyada saygın işlere doğru’
• Fairtrade International (2016) Sustainable Development Goals and Fairtrade: The case
(Green jobs: Towards decent work in a sustainable, low-carbon Referanslar: for partnership, URL: http://www.fairtrade.net/fileadmin/user_upload/content/2009/
world) isimli raporda ITUC adil dönüşümle “sendikal hareketin • ITUC (2009) A Just Transition: A Fair Pathway to Protect The Climate, http://www.ituc-csi. resources/15-10_Sustainable_Development_Report.pdf (Erişim tarihi 25/11/2016)
uluslararası camiayla birlikte daha sürdürülebilir bir topluma yu- org/IMG/pdf/01-Depliant-Transition5.pdf (Erişim tarihi: 21/11/2016) • ISSC, IDS and UNESCO (2016) World Social Science Report 2016, Challenging Inequalities:
• Stevis, D., & Felli, R. (2015). Global labour unions and just transition to a green economy. Pathways to a Just World,UNESCO Publishing, Paris.
muşak geçiş yapmakta ve yeşil ekonominin saygın işler ve adil • http://www.un.org/sustainabledevelopment/inequality/
International Environmental Agreements: Politics, Law and Economics, 15(1), 29-43.
ücretler temin etmekteki” rolüne vurgu yapıyor. ILO ise adil geçi- • UNEP/ILO/IOE/ITUC (2008) Green Jobs: Towards Decent Work in a Sustainable, Low-Carbon • Sylla, N. S. (2014). The fair trade scandal. Marketing Poverty to Benefit the Rich, Pluto
şi, “emek hareketinin düşük karbonlu ve iklim değişikliğine da- World, http://www.unep.org/PDF/UNEPGreenjobs_report08.pdf (Erişim tarihi: 21/11/2016) Press: London.

60 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 61


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ÇÖZÜM VE TEDBİRLER

53 54
Akıllı Şehirler – Smart Cities Akıllı Şebekeler – Smart Grids
Akıllı şehirler, kentsel gelişme vizyonunun bilişim ve nesnelerin Akıllı şebeke terimi, elektrik arz, talep ve iletim yönetimini optimi- İklim değişikliğiyle mücadelenin başarılı olması için fosil yakıtla-
interneti gibi dijital teknolojilerle birleştirilerek ulaşım, sağlık, eği- ze etmek amacıyla gelişmiş bir yazılım ve iletişim ağı altyapısı ile ra olan bağımlılığın kırılması, elektrik sektörü başta olmak üze-
tim, altyapı, belediye süreçleri gibi kentsel hizmet ve ürünlere sofistike uzaktan algılama ve izleme teknolojilerine sahip olan en- re enerji üretiminde enerji verimliliği ve yenilenebilir kaynaklara
entegre edildiği, vatandaşların kullanım süreçlerine olduğu ka- tegre elektrik sistemlerini tanımlamak için kullanılır.1 Bu sistemler, dayalı üretimin payında kayda değer artışların olması gerektiği
dar karar alma süreçlerine de katılımının sağlandığı yeni kentsel tüketicinin talebi ile üreticinin arzı arasındaki dengenin iki yönlü tüm taraflarca kabul ediliyor. Bu gereklilik, akıllı şebekelerin yay-
gelişim yaklaşımına verilen isimdir. Bu yaklaşım kentsel planla- haberleşme ile sürekli izlenmesi ve kontrol edilmesini mümkün kı- gınlaşmasını zorunlu kılıyor. Bununla beraber, tüm altyapı yatı-
mada enerji tüketiminden toplu taşımaya, park ve bahçelerde su lar.2 Elektrik sisteminin verimlilik, etkinlik ve esnekliğinin artırılma- rımlarında olduğu gibi, akıllı şebekelere ilişkin yatırım kararları
kullanımından atık toplamaya kadar çeşitli kentsel hizmetlerin sı için iletişim, bilgi yönetimi teknolojileri ile kontrol teknolojilerinin da detaylı ekonomik analizler gerektiriyor. Akıllı şebekelere ilişkin
veri temelli ve uzaktan idare edilebilir olmasına önem verir. Bu kullanımı, akıllı şebekelerin ayırt edici özelliği olarak öne çıkıyor.3 fayda-maliyet analizlerine göre dünyanın pek çok bölgesinde
anlamda şehirdeki altyapı ihtiyaçlarının, su-enerji talebinin, Akıllı şebekeler, genel kanının aksine tüm şebekenin yeniden akıllı şebeke uygulamaları önemli fırsatlar sunuyor. 2014 tarihli
aydınlatma ihtiyaçlarının gerçek zamanlı olarak takip edilip, inşa edilmesi anlamına gelmiyor. Elektrik güç sisteminin işletimi bir Avrupa Komisyonu raporuna göre, akıllı sayaçlar tesisindeki
bunlara uygun politika ve uygulamaların geliştirilmesi ve mevcut varlıklara yeni nesil teknolojilerin yardımı ile yapılan ortalama maliyet 200-250 Euro arasında değişirken, elektrikte
de akıllı şehirlerin temel unsurlarıdır. iyileştirmeler, akıllı şebeke yatırımlarını tanımlamak için daha uy- akıllı sayaç uygulaması sonucunda sayaç başına 309 Euro tasar-
Akıllı şehir yaklaşımıyla ilgili kesin ve net bir çerçeve gun oluyorlar. ruf etmek, elektrik tüketiminde de ortalama %3 oranında düşüş
olmamakla birlikte pek çok farklı yaklaşımın üzerinde uz- Akıllı şebekeleri destekleyici teknolojiler elektrik üretim tesisin- sağlamak mümkün.7 Hindistan’da yapılan bir çalışma ise bir böl-
laştığı nokta kentsel gelişimin pek çok göstergeyle ölçülmesi den eve kadar farklı ölçeklerde uygulanabiliyor. Evinizde bulunan gede 1 milyon abonenin sayaçlarının akıllı sayaçlar ile yenilen-
gerektiğidir. Bu anlamda, örneğin Viyana Teknik Üniversitesi’nde “akıllı” bir beyaz eşya, değişken bir tarife altında elektrik fiyatla- mesi durumunda yatırımın geri dönüş süresinin sadece 4,2 yıl
yürütülen SMART-CITIES Projesinin geliştirdiği akıllı şehir modeli rındaki dalgalanmalara paralel olarak otomatik açılıp kapanabi- olacağını ortaya koyuyor.8
6 temel alan, 27 başlık ve 90 gösterge altında inceleniyor: lirken, iletim ya da dağıtım sistemindeki akıllı bir trafo, elektrik
1) Akıllı ekonomi (yaratıcı ruh, girişimcilik, şehir imajı, kesintisine neden olabilecek bir sıcaklık artışını arızaya mahal
Daha fazla bilgi için:
üretkenlik, işgücü piyasası, uluslararası entegrasyon) Bu çalışmada 27 AB ülkesi ile Norveç ve İsviçre’deki 1600 şe- vermeden önce şebeke operatörüne bildirerek arızanın önlen-
• IRENA (Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı), 2013. SMART GRIDS AND RENEWABLES:
2) Akıllı ulaşım (yerel ulaşım sistemi, uluslararası erişilebilirlik, hirden 77 tanesi seçilmiş, orta-küçük ölçekli (100.000-500.000 mesini sağlayabilir.4 A Guide for Effective Deploymehttp://www.irena.org/documentdownloads/publications/
bilişim teknolojileri altyapısı, ulaşım sisteminin sürdürülebilirliği) nüfus) ve büyük ölçekli (300.000-1.000.000 nüfus) şehirler için Enerji verimliliğinin ve sistem güvenilirliğinin geliştirilmesi, akıllı smart_grids.pdfnt.
3) Akıllı yönetişim (siyasi bilinç, kamusal ve sosyal hizmetler, karşılaştırmalı analizler gerçekleştirilmiştir. şebekelerin başlıca faydaları arasında yer alıyor. Akıllı şebekeler • IEA (Uluslararası Enerji Ajansı), 2011. Technology Roadmap: Smart Grids. https://www.iea.
org/publications/freepublications/publication/smartgrids_roadmap.pdf
verimli ve şeffaf idare) Akıllı şehir yaklaşımı, çeşitli eleştirileri de beraberinde getirmek- elektrik arzı ve talebinin gerçek zamanlı koşullara cevap verme
4) Akıllı yaşam (kültürel ve boş zaman faaliyetleri, sağlık tedir. Bu şehirler ‘yaratıcı sınıf’ olarak bilinen eğitimli, mobil, orta kapasitesinin iyileştirilmesi ile güneş, rüzgar gibi kesintili yenile- 1 http://www.iea.org/publications/freepublications/publication/MoreData_LessEnergy.pdf
koşulları, bireysel güvenlik, konut kalitesi, eğitim kurumları, sınıf beyaz yakalılar ve bilişim sektörü profesyonellerini çekmek- nebilir enerji kaynaklarından üretilecek büyük miktarda elektri- 2 Akçanca, M. A., Taşkın, S. Akıllı Şebeke Uygulanabilirliği Açısından Türkiye Elektrik Enerji
turistik çekicilik, sosyal bütünleşme) le birlikte, soylulaştırılmış mahalleler, yerel/yerli toplulukların ve ğin sisteme entegrasyonu için önemli rol oynuyor. Uluslararası Sisteminin İncelenmesi.Elektrik Mühendisleri Odası, Akıllı Şebekeler ve Türkiye Elektrik
Şebekesi`nin Geleceği Sempozyumu, 2013. http://www.emo.org.tr/ekler/a4d6c5a3223642b_
5) Akıllı çevre (hava kalitesi, ekolojik duyarlılık ve sürdürülebilir yoksul grupların dışlandığı kentsel alanların, mahallelerin oluş- Enerji Ajansı, akıllı şebekelerin gelişiminin enerji güvenliği, eko- ek.pdf
kaynak yönetimi) masına da sebep olabilir (bkz. Quastel, 2009). nomik gelişme ve iklim değişikliği hedefleri açısından kritik öne- 3 IRENA, 2015. Smart Grids And Renewables: A Cost-Benefit Analysis Guide For Developing
6) Akıllı insanlar (eğitim, yaşam boyu öğrenme, etnik çeşitlilik, me sahip olduğunun altını çiziyor.5 Countries. http://www.irena.org/DocumentDownloads/Publications/IRENA_PST_Smart_Grids_
CBA_Guide_2015.pdf
açık fikirlilik). Akıllı şebeke teknolojileri (akıllı sayaçlar, iletim sistemlerinde iyi-
4 IRENA Working Paper, 2013. SMART GRIDS AND RENEWABLES: A Guide for Effective
Referanslar: leştirmeler vb.) konusunda küresel piyasada hızlı bir büyüme söz Deployment. http://www.irena.org/documentdownloads/publications/smart_grids.pdf
• Anguelovski, I. (2013). Beyond a livable and green neighborhood: Asserting control, konusu. 2010-2015 yılları arasında piyasa üç katına erişirken, 5 IEA, 2011. Technology Roadmap: Smart Grids. https://www.iea.org/publications/
Akıllı Şehir Yaklaşımları, kentsel planlamada sovereignty and transgression in the Casc Antic of Barcelona. International Journal of Urban
and Regional Research, 37(3), 1012-1034.
yıllık yatırımlar ise beş yıl zarfında iki katını aşıp, 81 milyar ABD freepublications/publication/smartgrids_roadmap.pdf

enerji tüketiminden toplu taşımaya, park ve


6 IRENA Working Paper, 2013. SMART GRIDS AND RENEWABLES: A Guide for Effective
• Anguelovski (2016) From Toxic Sites to Parks as (Green) LULUs? New Challenges of Inequity, Doları’ndan 187 milyar ABD Doları’na yükseldi.6
Deployment. http://www.irena.org/documentdownloads/publications/smart_grids.pdf
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı da, gelişmekte olan ül-
bahçelerde su kullanımından atık toplamaya Privilege, Gentrification, and Exclusion for Urban Environmental Justice, Journal of Planning
Literature, 31(1): 23-36.
7 Avrupa Komisyonu, 2014. Commıssıon Staff Working Document: Cost-benefit analyses
kelerin akıllı şebeke altyapılarını kurmak konusunda önemli bir & state of play of smart metering deployment in the EU-27. http://eur-lex.europa.eu/legal-
kadar çeşitli kentsel hizmetlerin veri temelli • Hollands, R. G. (2008). Will the real smart city please stand up? Intelligent, progressive or
fırsata sahip olduğunu, bu ülkelerin eski teknolojilere uğramadan content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:52014SC0189&from=EN
ve uzaktan idare edilebilir olmasına önem
entrepreneurial? City, 12(3), 303-320 8 India Smart Grid Forum White Paper: Advanced Metering Infrastructure Rollout Strategy and
• Quastel, N. (2009). Political ecologies of gentrification. Urban Geography, 30(7), 694-725. doğrudan akıllı şebeke sistemlerine yatırım yapmalarının müm- Cost-Benefit Analysis for India. http://www.indiasmartgrid.org/reports/AMI%20Roll-Out%20
verir. • http://smart-cities.eu/ kün olduğunun altını çiziyor. Strategy%20and%20Cost-Benefit%20Analysis%20for%20India%20FINAL(1).pdf

62 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 63


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ÇÖZÜM VE TEDBİRLER

55 56
Biyoenerji-Bioenergy / Biyokütle-Biomass Eko-Etiketler – Ecolabeling
Biyoenerji, en genel anlamda biyolojik kaynaklı maddelerden elde bir büyümenin gıda üretimi ve güvenliğini olumsuz etkileyecek bir Eko-Etiketler, muadil ya da benzer ürünlere kıyasla çevre üzerin- yal sürdürülebilirlik sınıflamasında sadece en iyilerin uygun kabul
edilebilen yenilenebilir enerji olarak tanımlanır.1 Mısır, şeker kamışı tarım arazisi rekabetine neden olabileceğinin, gıda ve su kaynakları de daha az olumsuz etkisi olduğu kabul edilen ürünlerin üzerine edileceği tasarımlara sahip. Yeni girişimlerin önemli bir kısmı ise
ya da şeker pancarı gibi enerji bitkileri, odun, odun atıkları, hayvan- ile biyoçeşitliliğe ilişkin ihtilaflara yol açabileceğinin altını çizmek konulan özel işaretleme ve sertifikasyon sistemleridir. Eko-Etiketler uluslararası üretim ve ticaret düzeni için asgari çevresel ve sosyal
sal ve tarımsal atıklar, kentsel katı atıklar ve diğer atık yığınlarındaki gerekiyor.8 ile temel olarak tüketicilere bir ürünün çevresel ve ekolojik etkisi standartlar getirilmesini hedefliyor, sürecin en başından itibaren
organik öğeler biyokütle olarak adlandırılır. Biyokütleden doğrudan İkinci ve üçüncü nesil olarak da adlandırılan gelişmiş biyoyakıtlar, konusunda bilgi verilmesi hedeflenir1. ana akım uygulamaları ve mekanizmaları dahil etmeye çabalıyor.5
elektrik, ısı üretimi ya da dolaylı olarak sıvı, katı veya gaz formunda gıda üretimi ile rekabete girmeyip çevresel sürdürülebilirliği tehdit Eko-Etiketler, çoğu zaman gönüllülük esasına dayanan piyasa Tüketicilere ürünlerin çevresel ve sosyal etkilerine dayalı karar
yakıtların üretilmesi için yararlanılır.2 Kentsel atıklardan elektrik üre- etmeden biyoenerji üretiminin kayda değer seviyelerde artması için tabanlı araçlardır. Etikete konu olan ürün ya da verme fırsatı tanıması, ürünlerin mevzuata dair düzenlemeler-
ten tesisler, biyodizel ve etanol üretimi, ahşap peletlerle elektrik üre- anahtar işlevi görebilir. Özellikle havacılık gibi fosil yakıtların yenile- hizmetin ne zaman, nerede, nasıl üretildiğini, üre- den daha uygun fiyatlı ve efektif olması, ürünlerin çevresel
timi yaygın olarak kullanılan biyoenerji teknolojileri arasında yer alır. nebilir enerji ile ikamesinin en zor olduğu alanlarda, tarım ve orman- tim ve kullanım sırasında doğan çevresel ve sosyal standartların dinamik bir şekilde iyileştirilmesine imkan ver-
Bugün biyoenerji, küresel birincil enerji tüketiminin %14’ünü kar- cılık faaliyetleri ile katı atık tesislerinden temin edilen atıkların ligno- etkilerin yanısıra tüketim sonrasında ürünün berta- mesi, sağlandığı iddia edilen faydaların izlenmesini kolay-
şılıyor. Biyoenerji üretiminin %64’ü odun sobaları gibi geleneksel selülozik parçalarından ve alglerden sağlanan gelişmiş biyoyakıtların, rafı veya yeniden kullanımını da içeren tüm yaşam laştırması, Eko-Etiketlemenin başlıca avantajları arasında
yöntemlere dayanıyor. Isınma ve yemek pişirme için odun, odun alternatif sunması bekleniyor. United Airlines, 2016 yılı içinde ticari döngüsünü ele alan bir yaklaşım ile tasarlanması gösteriliyor.6
kömürü, tarımsal ve hayvansal atıkların kullanımı, geleneksel bi- uçuşlarında biyoyakıt kullanımına başladı.9 Bununla beraber, geliş- Eko-Etiketlerin en ayırt edici özellikleridir. Ek olarak İnsanlığın ekolojik ayak izinin gezegenin kapasitesine
yokütle kullanımının en yaygın örnekleridir. Biyoenerji tüketiminin miş biyoyakıtlarda deneysel aşamadan ticari aşamaya geçiş süreci- Eko-Etiketli ürün veya hizmetin yaşam döngüsü bo- uyum sağlayacak bir seviyeye düşürülmesi için tüke-
%36’lık kısmı ise elektrik üretimi, ulaşım ve ısı üretimi sektörle- nin umulandan daha yavaş ilerlediğini belirtmek gerekiyor.10 yunca sağlandığı iddia edilen çevresel fayda, bağımsız timin azaltılması gerekirken, yeşil tüketimde artışa
rindeki modern kullanımlardan kaynaklanıyor. Geleneksel biyoya- uzmanlar tarafından doğrulanır. neden olunması gibi sebeplerle Eko-Etiketlemeye
kıt kullanımında ortalama %10-20 civarında verim elde edilirken, Eko-Etiketleme, piyasa dinamiklerinin kamu ve özel yöneltilen eleştiriler de mevcut.7
modern biyoenerji teknolojilerinin sağladığı ortalama verim %58 Daha fazla bilgi için: sektör tarafından sürdürülebilirlik standartlarını iyileş-
olarak gerçekleşiyor.3 Küresel ölçekte konutlarda ısıtmanın nere- • REN 21 Global Status Report: http://www.ren21.net/status-of-renewables/global-status- tirme amaçlı kullanılabileceği anlayışı üzerine inşa edilmiştir. Daha fazla bilgi için:
report/
deyse %30’u biyoenerji kullanımı ile karşılanıyor. Elektrik üretimi ve Eko-Etiketlemenin ana akım çevre politikalarında bir araç olarak • http://www.globalecolabelling.net/
• Intergovernmental Panel on Climate Change, 2015. Renewable Energy Sources and Climate
ulaşım sektörlerinde biyoenerjinin payı ise sırasıyla %2 ve %2,8.4 kullanılması 1977 yılına, zamanın Federal Almanya hükümeti • World Resources Instiyute. Global Ecolabel Monitor 2010. http://www.wri.org/sites/default/
Change Mitigation: Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change http://
files/pdf/2010_global_ecolabel_monitor.pdf
Özellikle modern biyoenerji teknolojileri, iklim değişikliğine neden www.ipcc.ch/pdf/special-reports/srren/SRREN_Full_Report.pdf tarafından başlatılan “Blue Angel” programına dayanır.2 Ulusal
• SKD Türkiye, 2014. Sürdürülebilirlik İçin Eko-Etiketler. http://www.skdturkiye.org/
• Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı IRENA http://www.irena.org
olan seragazlarının azaltılmasına yönelik teknoloji seçenekleri ara- standartlar ve etiketleme programları, gönüllülük esasına dayalı ekoetiketrehberi.pdf
• Türkiye Biyoenerji Derneği Web Sitesi: www.biyoder.org.tr
sında yer alıyor.5 Uluslararası Enerji Ajansı, iklim değişikliğiyle uluslararası programların öncülü olarak kabul ediliyor. 1992 Rio • International Institute for Sustainable Development (IISD), 2014. The State of Sustainability
Initiatives Review 2014: Standards and the Green Economy. http://www.iisd.org/pdf/2014/
mücadele ve mitigasyon hedeflerine ulaşılabilmesi için biyoener- 1 Biyoenerji Derneği Web Sitesi. http://biyoder.org.tr/ (erişim tarihi: 11 Kasım 2016) Çevre ve Kalkınma Konferansı’ndaki sürdürülebilirlik tartışmaları
ssi_2014.pdf
ji kullanımının önümüzdeki 25 yıl içinde %70 oranında artması, 2 Intergovernmental Panel on Climate Change, 2015. Renewable Energy Sources and Climate ile sürdürülebilir tüketim ve üretim için yapılan küresel çağrı, eko-
geleneksel biyoenerji kullanımlarının da yerini tamamen modern Change Mitigation: Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change http:// etiketleme açısından bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. 1 WWF, 2009. Assessment Of On-Pack, Wild-Capture Seafood Sustainability Certification
www.ipcc.ch/pdf/special-reports/srren/SRREN_Full_Report.pdf Programmes And Seafood Ecolabels. http://awsassets.panda.org/downloads/full_report_
teknolojilere bırakması gerektiğini ortaya koyuyor.6 Biyoenerji, istih- 2013 yılı itibariyle küresel ölçekte 400’den fazla Eko-Etiketin ol-
3 Intergovernmental Panel on Climate Change, 2015. Renewable Energy Sources and Climate wwf_ecolabel_study_lowres.pdf
dam yaratma potansiyeliyle de öne çıkıyor. Biyokütle, biyogaz ve Change Mitigation: Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change http:// duğu hesaplanmıştır.3 Bu girişimlerin çoğu belli coğrafi bölgeler
2 UNEP. The Trade and Environmental Effects of Ecolabels: Assessment and Response. http://
biyoyakıtların kullanılması, dünya üzerinde 3 milyondan fazla kişiye www.ipcc.ch/pdf/special-reports/srren/SRREN_Full_Report.pdf içinde spesifik hedef kitlelere seslenir. Giderek artan sayıda Eko- unep.ch/etb/publications/Ecolabelpap141005f.pdf
iş imkanı sağlıyor.7 4 REN 21, 2016. Global Status of Renewables. http://www.ren21.net/status-of-renewables/ Etiketleme girişimi ise küresel üretim ve ticaret kalıplarını daha 3 International Institute for Sustainable Development (IISD), 2014. The State of Sustainability
global-status-report/ Initiatives Review 2014: Standards and the Green Economy. http://www.iisd.org/pdf/2014/
Biyoenerjinin sürdürülebilirliğinin sağlanması, bu faydaların hayata 5 Intergovernmental Panel on Climate Change, 2015. Renewable Energy Sources and Climate
sürdürülebilir ve adil kılmayı hedefliyor. Bu amaç doğrultusunda
ssi_2014.pdf
geçirilmesi için kritik öneme sahip. Başta arazi kullanımı ve gıda Change Mitigation: Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change http:// tasarlanmış girişimlerin çoğu, insan kaynaklı seragazı emisyonla- 4 International Institute for Sustainable Development (IISD), 2014. The State of Sustainability
güvenliği üzerindeki baskılar olmak üzere, biyoenerji üretiminin www.ipcc.ch/pdf/special-reports/srren/SRREN_Full_Report.pdf rının üçte birinin kaynağı olan tarım, balıkçılık ve ormancılık sek- Initiatives Review 2014: Standards and the Green Economy. http://www.iisd.org/pdf/2014/
6 IEA (Uluslararası Enerji Ajansı), 2015. Dünya Enerji Görünümü ssi_2014.pdf
olası çevresel ve sosyal etkilerinin iyi yönetilmesi şart. Hükümet- törlerine odaklanıyor.4 FSC (Forest Stewardship Council - Orman
7 REN 21, 2016. Global Status of Renewables. http://www.ren21.net/status-of-renewables/ 5 International Institute for Sustainable Development (IISD), 2014. The State of Sustainability
lerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), biyokütle temini kaynaklı global-status-report/ Yönetim Konseyi), MSC (Marine Stewardship Council - Deniz Yö-
Initiatives Review 2014: Standards and the Green Economy. http://www.iisd.org/pdf/2014/
arazi kullanımında değişim ve kötü orman yönetimi uygulamala- 8 Intergovernmental Panel on Climate Change, 2015. Renewable Energy Sources and Climate netim Konseyi), ve gelişmekte olan ülkelerdeki üreticiler açısından ssi_2014.pdf
rının biyoenerji kullanımı sonucunda elde edilecek seragazı azal- Change Mitigation: Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change http:// daha adil ticaret koşullarını sağlamayı hedefleyen Fair Trade In- 6 International Institute for Sustainable Development (IISD), Benefits of eco-labeling. https://
www.ipcc.ch/pdf/special-reports/srren/SRREN_Full_Report.pdf www.iisd.org/business/markets/eco_label_benefits.aspx (Erişim tarihi: 21 Ekim 2016)
tımına denk olacak oranda yutak alan kaybına neden olabileceği ternational, en bilinen örnekler arasında yer alır.
9 http://www.renewableenergyworld.com/articles/2016/03/united-airlines-begins-regular- 7 International Institute for Sustainable Development (IISD), Eco-label challenges. https://
uyarısında bulunuyor. Arazi yönetimi konusunda etkin yönetişim ve biofuel-use-for-flights.html Eko-Etiketleme girişimlerinin bir bölümü dinamik, sürekli iyileştir- www.iisd.org/business/markets/eco_label_challenges.aspx (Erişim tarihi: 21 Ekim
izleme mekanizmaları tesis edilmediği takdirde, biyoenerjide hızlı 10 IEA (Uluslararası Enerji Ajansı), 2015. Dünya Enerji Görünümü meyi merkeze alan bir gösterge sistemine dayalı, çevresel ve sos- 2016)

64 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 65


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ÇÖZÜM VE TEDBİRLER

57 58
Etik Tedarik-Ethical Procurement Etik Tüketim – Ethical Consumption
Etik tedarik, hem satın alma yapan ve satış gerçekleştiren şir- kurum ve kuruluşların mal, hizmet veya yapım satın alımında, Etik tüketim (ya da sorumlu tüketim - Responsible Consump-
ketlere, hem de toplumun geneline net faydalar sağlayan, çev- insan sağlığı ve çevre üstünde olumsuz etkileri en düşük olacak tion) insanların tüketim kararlarını verirken, tükettikleri ürünün
renin ve sosyoekonomik faktörlerin satış fiyatından daha önce- seçenekleri tercih etmeleridir. Yeşil Satın Alımda; mal, hizmet doğa, üretici işçiler ve topluluklar, hayvan refahı ve genel olarak
likli olarak göz önünde bulundurulduğu bir tedarik yaklaşımıdır. ve yapımlarda ‘ne’ alındığı kadar ‘nasıl’ alındığı da önem taşır. toplum üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurdukları davra-
Etik bir tedarik sürecinde işçi refahı, iş güvenliği ve sağlığı, ör- Temel amaç, tedarik sürecini; enerji israfı, seragazı salımları, nışa verilen isimdir1. Bir aktivizm türü olarak da görülebilecek
gütlenme özgürlüğü, adil ücretler ve insani çalışma süreleri gibi kimyasal kirlilik ve atıklar gibi olumsuz çevresel etkilerden arın- bu davranışın temelinde, doğaya, hayvanlara ve insan hayatına
konular ön plandadır. Buna göre çevre üzerinde olumsuz etkisi dırmaktır”.3 Kısaca kaynak verimliliği, yaşam döngüsü anali- önem vermeden üretim yapan firmaların ürünlerini tüketmeye-
olan üretim biçimleri, rüşvet, yolsuzluk, modern kölelik, insan zi, beşikten beşiğe yaklaşımı, eko-etiketler, sürdürülebilirlik rek (bir nevi boykot uygulayarak), bu firmaların üretim süreç-
kaçakçılığı, çocuk işçiliği, ayrımcılık ve benzeri uygulamaların standartları, geri dönüşüm gibi bakış açıları/uygulamalar, satın lerinde daha doğa ve insan dostu yöntemleri benimsemelerini Tüketici ucuz ama etik olmayan ürünler
tedarik zinciri içinde bulunmala- alma pratiği ve politikasında en- sağlamak yatar. üreten şirket yerine, etik üretim yapan
rı kabul edilemez. Etik tedarik konusu 1980’lerden beri tegre şekilde ele alınmaktadır. Gündelik hayatta pek de düşünmeden tüketilen ve masum gö- üreticiyi tercih ederek, etik üreticiyi
Etik tedarik konusu 1980’lerde özellikle çocuk işçiliği ve zorla çalıştırılma Avrupa Birliği yönetim organla- rünen tüm ürünlerin çevresel etkilerinin büyüklüğü çoğu zaman
ödüllendirir ve güçlenmesini sağlar, öte
özellikle çocuk işçiliği ve zorla rının mal ve hizmetlere ayırdığı gözardı edilir. Tek bir fincan kahvenin etkisi çok küçük görün-
gibi konularda gündeme gelse de, son yandan etik olmayan üreticinin ise (eğer iflas
çalıştırılma gibi konularla gün- bütçe her yıl yaklaşık 1,8 trilyon se de, dünyadaki günlük toplam kahve tüketiminin ortalama 2
deme gelse de, son yıllarda bu yıllarda bu konu üzerinde çalışan bazı Euro’dur ve bu rakam toplam milyar bardak olduğu düşünüldüğünde, doğaya yönelik devasa etmek istemiyorsa) etik üretim yöntemleri
konu üzerine çalışan bazı ulus- uluslararası sivil toplum kuruluşlarının bütçenin en az %14’üne tekabül etkisi daha iyi anlaşılabilir. Bu nedenle konvansiyonel kahve ye- kullanmasını sağlar.
lararası sivil toplum kuruluşları- medya desteği ile şirketler üzerine bir baskı eder.4 Bu büyüklükte bir satın rine organik tarım ile üretilmiş kahvenin tercih edilmesi doğa
nın medyanın desteğini de ala- unsuru oluşturmaları sonucu birçok şirketin alma gücünün piyasaları düşük üzerindeki baskıyı önemli oranda azaltacaktır. Benzer şekilde
rak şirketlere karşı bir baskı un- karbon ekonomisine geçişte yön- adil ticaret (fair trade) ile üretilmiş kahve de toplumsal adalet- miktarlarını en doğa dostu yöntemlerle bile karşılamak doğaya
gündemine girmeye başladı. son kertede zarar verecektir. Yani etik tüketimin sertifikasyon
suru olarak kullanmaları sonu- lendirici etkisi muazzamdır. Özel sizliği azaltacak ve yerel ekonomileri güçlendirecektir.
cu, etik tedarik kavramı birçok sektörün yeşil satın alım konusu- Bu süreç aslında bir oylamaya da benzetilebilir. Tüketici ucuz seviyesine indirilmesi ile Jevons Paradoksu ve ribaunt etkisi
şirketin gündemine girmeye başlamıştır. Son dönemlerde artık na ulusal ve yerel yönetimler kadar ilgi gösterdiğinin bir kanıtı ama etik olmayan ürünler üreten şirket yerine, etik üretim ya- gibi olgular göz ardı edilir.3 Buna göre asıl etik tüketim ancak
fonların da şirketlere yatırım yapma sürecinde etik tedarik ve olarak özel sektör ve yeşil satın alım kavramı üzerine 1996- pan üreticiyi tercih ederek, etik üreticiyi ödüllendirir ve güçlen- ihtiyaçtan fazlasının tüketilmemesi ile gerçekleşebilir.
kurumsal sosyal sorumluluk kriterlerini gözetmeleri ile özellikle 2013 yılları arasında yapılan bilimsel yayınların derlendiği bir mesini sağlar, öte yandan etik olmayan üreticinin ise (eğer iflas Eleştirilere rağmen etik tüketimin, insanların doğa üzerindeki
uluslararası şirketler bu konuda daha hassas davranmaya özen çalışmaya göz atılabilir.5 Yeşil satın alım kavramının Türkiye’de etmek istemiyorsa) etik üretim yöntemleri kullanmasını sağlar. olumsuz etkisini azalttığı da bir gerçektir. Tepeden inme bir re-
gösteriyorlar. Avrupa Birliği, OECD ve Uluslararası Çalışma Ör- kamu için öncelik olması halinde ekonomik, çevresel ve sos- Buradaki zorluk, küresel ölçekteki dev tedarik zinciri ağı dü- gülasyon yerine daha tabandan yukarıya doğru bir sonuç ya-
gütü (ILO) gibi kuruluşlar da bu konuyu sahiplenmiş, kapsamlı yal faydalarının yanı sıra Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine şünüldüğünde etik olarak üretilen ürünün saptanmasının ko- ratma mekanizması olarak görebileceğimiz bu yöntemin, çok
etik ve sosyal kurallar koymuşlardır. Örneğin Avrupa Birliği özel- ulaşılması anlamında kilit bir rol oynayabileceğinin altı kamu lay olmamasıdır. Bu nedenle küresel ve ulusal ölçekte organik sayıda küresel şirketin üretim süreçlerini değiştirdiği biliniyor.
likle büyük satın alma gücüne sahip kamu kurumlarını yeşil kurumları tarafından da çizilmektedir.6 tarım, adil ticaret, yağmur ormanı dostu ve benzeri çok sayıda Birçok şirketin adil ticaret, çocuk işçi çalıştırılmaması, zehirli
1 kimyasallar kullanılmaması, doğa dostu yöntemlerin tercih edil-
satın alım (green public procurement) yapmaya özendiriyor. sertifikasyon ve eko-etiketleme mekanizması gelişmiştir.
Yeşil satın alım kavramı hakkında farklı tanımlar olmakla bera- Etik tüketim akımına karşı iki ana eleştiri vardır. Birinci eleş- mesi, etik tedarik gibi yöntemleri tercih ettiği görülüyor.
ber genel olarak satın alma sürecine ve pratiklerine “çevresel tiri, etik üretim standartlarına uyarak üretilen ürünlerin pahalı
etki” boyutu getirilmesi olarak ifade edilebilir. Satın alınacak 1 http://ec.europa.eu/environment/gpp/index_en.htm olacağını ve özellikle gıda üretimi alanında yoksul toplulukların
ürün ve hizmetlerde birincil önceliğin maliyet-etkinlik olması 2 Brammer, S., & Walker, H. (2011). Sustainable procurement in the public sector: gıdaya erişimini kısıtlayacağını ve daha büyük problemlere yol
an international comparative study. International Journal of Operations & Production Daha fazla bilgi için:
yerine çevresel etkinin de bir seçim kriteri haline gelmesi ik- açacağını iddia eder. Hâlihazırda üretim maliyetleri fazla olan
Management, 31(4), 452-476. •1989’dan beri İngiltere’de yayınlan Etik Tüketici (Ethical Consumer) dergisi: http://www.
lim değişikliği gibi çok boyutlu (çevresel, sosyal ve ekonomik) 3 REC Türkiye (2012) “Kamuda ve Özel Sektörde Çevre Dostu Satın Alım” Bilgi Notu. Ankara. bu ürünlere sertifikasyon maliyetlerinin eklenmesiyle, bu ürün- ethicalconsumer.org/
krizlerin etkilerinin azaltılması veya engellenebilmesi fikrinden 2012. lerin sadece toplumun zengin kesimlerine hitap edebileceğinin
doğmuştur. Yeşil satın alım politika ve pratikleri coğrafi olarak 4 European Commission (2015) Public Procurement Indicators 2013. altını çizer. İkinci eleştiri ise, sertifikasyon ve etiketler kullanıla- 1 Giesler, M., & Veresiu, E. (2014). Creating the responsible consumer: Moralistic governance
5 Appolloni, A., Sun, H., Jia, F., & Li, X. (2014). Green Procurement in the private sector: a regimes and consumer subjectivity. Journal of Consumer Research, 41(3), 840-857.
farklılıklar gösterir2 ancak pratikte nihai hedef aynıdır. Yeşil sa- rak aslında yalnızca yeni bir pazar yaratıldığını ve insanları bu
state of the art review between 1996 and 2013. Journal of Cleaner Production, 85, 122-133 2 Bartley, T., Koos, S., Samel, H., Setrini, G., & Summers, N. (2015). Looking behind the label:
tın alma kavramı “Kamuda ve Özel Sektörde Çevre Dostu Satın 6 Sevinç, A. (2013) Yeşil Satın Alma Kriterleri ve Yaklaşımı. Uzmanlık Araştırma Raporu. Çevre ürünlere yönelterek onlarda “tüketmenin kötü olmadığı” algısı global industries and the conscientious consumer. Indiana University Press.
Alım” Projesinde şu şekilde tanımlanmıştır: Yeşil Satın Alım, ve Şehircilik Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı. yaratıldığını savunur.2 Bu eleştiriye göre günümüzdeki tüketim 3 Alcott, B. (2005). Jevons’ paradox. Ecological economics, 54(1), 9-21.

66 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 67


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ÇÖZÜM VE TEDBİRLER

59 60
Geri Dönüşüm – Recycling Güneş Enerjisi – Solar Energy
Geri dönüşüm (ya da geri kazanım), üretim veya tüketim süreç- Geri dönüşüm doğadan bir hammaddenin Güneş enerjisi, güneşin çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa elektrik üretim teknolojisi olması öngörülüyor. Analizlere göre önü-
leri sonunda ortaya çıkan atıkların tekrar üretimde ve tüketimde tekrar ve tekrar çıkarılmasının önüne geçer çıkan ışıma enerjisi olarak tanımlanıyor. Bu enerjinin dünyaya gelen müzdeki 25 yıl içinde, yeni elektrik enerjisi kurulu gücünün %43’ü
kullanılabilir malzeme ve nesnelere dönüştürülmesini ve böylece küçük bir bölümü dahi, küresel enerji tüketiminin 2850 katı.1 Bilinen güneş enerjisine dayalı olacak. 2040 yılına geldiğimizde ise güneş
ve böylece doğal kaynakların tükenmesini neredeyse bütün enerji kaynaklarının temelinde güneş enerjisi ya- enerjisinin küresel elektrik üretimindeki payı %1,2’den %14’e yük-
potansiyel olarak yararlı bazı malzemelerin boşa gitmesini önle-
meyi ifade eder. Geri dönüşüm, döngüsel ekonomi ve beşikten önleyerek doğayı korur. Çıkarılması zor ve tıyor. Yeryüzüne ulaşan güneş enerjisi doğal dönüşümlere uğruyor. selecek.6
beşiğe kavramlarının da yapı taşlarından biridir. Doğadan çıkarma pahalı hammaddelerin ekonomik üretim Buharlaşma sonucunda gezegende su döngüsünün sağlanması, bit- Termal güneş uygulamalarında dünya sıralamasında ilk beş ülke ara-
- üretim - tüketim - atık - bertaraf süreci yerine, çıkan atıkların içerisinde kalmasını ya da malzeme üretimi kilerin güneş enerjisini fotosentez yoluyla biyokütleye dönüştürmesi, sında yer alan Türkiye, güneşten elektrik üretiminde ise alt sıralarda
tekrar üretim zincirlerine dahil edilmesi ile gerçekleşir. Azalt, ye- sırasındaki işlem sayısını azaltarak enerji rüzgarlar, deniz dalgaları ve okyanus akıntıları, bu dönüşümün farklı yer alıyor. Temmuz 2016 itibariyle güneş enerjisinin toplam elektrik
niden kullan, geri dönüştür (reduce, reuse, recycle) anlayışının türleri. Fosil yakıtların oluşumunun temelinde de varlığını güneşe enerjisi kurulu gücündeki payı yalnızca binde yedi. Resmi hedeflere
bir parçası olarak modern atık azaltım sistemlerinin de önemli bir
tasarrufu sağlayabilir. borçlu olan bitki ve hayvan kalıntıları yatıyor. göre şu anda 550 MW olan güneş kurulu gücünün 2023 yılında 5
bileşenidir.1 Güneş enerjisinin sağladığı doğal dönüşümler dışındaki ilk kullanım bin MW’a ulaşması bekleniyor. 2023 hedefimiz, Almanya’nın mev-
En basit döngüde, geri dönüşüm doğadan bir hammaddenin tek- den üretilmesi arasında %95 oranında enerji tasarrufu vardır.2 alanının büyüteçler yardımıyla güneş ışıklarını bir noktaya odaklaya- cut kurulu gücünün %13’ü, İtalya’nın kurulu gücünün ise %27’sine
rar ve tekrar çıkarılmasının önüne geçer ve böylece doğal kaynak- Öte yandan geri dönüşüm ile atık biriktirme alanlarına giden atık rak ateş yakmak olduğu, bunun da M.Ö. 7. yüzyıla dayandığı dü- denk geliyor.
ların tükenmesini önleyerek doğayı korur. Öte yandan çıkarılması miktarları azaltılır ve böylece hem atık depolama için kullanılan şünülüyor. Güneş enerjisinin modern kullanımı ise 1767 yılında ilk Analizlere göre, güneş enerjisi hedeflerinin dünyada öngörülen büyü-
zor ve pahalı hammaddelerin ekonomik üretim içerisinde kalması- arazi miktarının azalması sağlanır, hem de taşıma sırasında harca- güneş kolektörünün icadı ve 1839 yılında fotovoltaik etkinin keşfine me oranlarına paralel artması mümkün. WWF-Türkiye ve Bloomberg
nı ya da malzeme üretimi sırasındaki işlem sayısını azaltarak enerji nan enerji miktarından tasarruf edilir. Geri dönüşümü öne çıkaran dayanıyor.2 19. yüzyılın ikinci yarısından Birinci Dünya Savaşı’na ka- New Energy Finance’in yaptığı bir çalışma, uygun politikalar sonu-
tasarrufu sağlayabilir. Böylece doğayı korumanın yanı sıra ekono- atık yönetimi yöntemleri ile sağlık ve çevre sorunları azaltılır, atık dar güneş enerjisi teknolojilerinde önemli ilerlemeler sağlandı. Fosil cunda güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payının 2023’te %4,
miye de katkı sunar. Örneğin bir alüminyum içecek kutusunun depolama sırasında ortaya çıkan seragazı emisyonları, yeraltı suyu yakıt kullanımı ve nakliyesinde yaşanan devrimsel gelişmeler sonu- 2030’da ise %8 seviyesine ulaşabileceğini gösteriyor.7 Avrupa Güneş
geri dönüşümü ile aynı miktardaki ürünün doğadaki hammadde- kirlenmesi, peyzaj bozulması gibi olumsuz etkiler azalır.3 cunda 70’lerdeki petrol krizine kadar bir duraklama devrine girmekle Enerjisi Birliği ise, 2015 yılında Avrupa’da yeni fotovoltaik kurulu gü-
Geri dönüşüme konu olan malzemeler arasında birçok cam, kâğıt birlikte, sonraki dönemde AR-GE yatırımları ve inovasyonların da artı- cünün %2,5’ine sahip olan Türkiye’nin önümüzdeki 5 yıl içinde yılda
ve karton, metal, plastik, tekstil ve elektronik ürün çeşidi bulunur. şıyla güneş enerjisinin ticari uygulamaları büyük bir hızla yaygınlaştı. ortalama %100’lük bir büyüme oranı yakalayacağını, 2020 yılında
Şekil 1: OECD ülkelerinde geri dönüşüm oranları Gıda atıkları, organik atıklar veya bahçe atıkları gibi biyolojik ola- Günümüzde güneş enerjisi teknolojileri doğrudan enerji dönüşümü Avrupa’daki yıllık pazar payının %17’sine denk gelecek bir büyüklüğe
rak parçalanabilir atıkların kompostlaştırılması veya hayvan yemi sağlayan sistemler (sıcak su üretiminde kullanılan termal sistemler ve erişirken toplam kurulu gücün 8700 MW’a ulaşacağını öngörüyor.8
olarak tekrar kullanılması da geri dönüşüm olarak düşünülür. Fa- fotovoltaik sistemler ile elektrik üretimi) ile dolaylı enerji üretimi sağla-
kat her malzeme geri dönüştürülemeyebilir. Bir malzemenin geri yan sistemler (güneş ışığının odaklanarak yoğunlaştırılmasına daya-
Daha fazla bilgi için:
dönüştürülebilmesi için ilk üretim sürecinde geri dönüştürülmeye nan ısıtmaya dayalı ısıl teknolojiler) olarak iki sınıfa ayrılıyor.3 Güneş • Türkiye Güneş Enerjisi Derneği (GÜNDER): http://gunder.org.tr/
veya doğada çözünmeye uygun tasarlanması gerekir. enerjisinin en yaygın kullanım alanları olarak su ısıtma ve fotovoltaik • SolarBaba - Türkiye Güneş Enerjisi Platformu: www.solarbaba.com/
Her ne kadar doğaya ve ekonomiye olan faydaları yüksek olsa da elektrik (PV) üretimi öne çıkıyor. Bugün, termal güneş uygulamala- • ODTÜ GÜNAM (Güneş Enerjisi Uygulama ve Araştırma Merkezi): http://gunam.metu.edu.tr/
dünyada henüz yeterince geri dönüşüm yapılmamaktadır. Örneğin rı (ısıtma ve soğutma) dünyanın hemen her yerinde yaygın olarak • Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı IRENA: http://www.irena.org
kullanılıyor. Araştırmalar, küresel termal güneş kapasitesinin son 10 • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü: www.yegm.gov.tr
Şekil 1’de yer alan OECD ülkelerine baktığımızda birçok gelişmiş
ülkede geri dönüşüm oranının %50’nin altında kaldığı görülebilir. yılda üçe katlandığını gösteriyor. Kurulu güç açısından Çin, ABD ve
1 WBGU, German Advisory Council on Climate Change. http://www.wbgu.de/index.
Türkiye’nin ise 2013 yılında %1 olan geri dönüşüm oranı, henüz Almanya’nın ardından dördüncü sırada yer alan Türkiye, 2015 yılın- php?id=79&L=1
bu konuda alacak çok yol olduğunu gösteriyor. daki kapasite artışında ise dünya ikincisi oldu.4 2 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, 2009. Dünya’da ve Türkiye’de Güneş Enerjisi.
Güneş enerjisinden elektrik üretiminde de son yıllarda hızlı ilerleme- http://www.dektmk.org.tr/upresimler/GUNES.pdf
3 Özgün, Haluk, 2015. Fotovoltaik Enerji Sistemleri. GÜNDER Güneş Kitaplığı.
ler yaşanıyor. 2005 yılında 5 GW olan küresel fotovoltaik güneş kurulu
4 REN 21, 2016. Global Status of Renewables. http://www.ren21.net/status-of-renewables/
gücü 2015 yılı sonunda 227 GW’a ulaştı. Bu değişimin ana tetik- global-status-report/
1 ABD Çevre Koruma Ajansı (Environmental Protection Agency) - https://www.epa.gov/recycle
[Erişim tarihi 27.11.2016] leyicisi teknolojik gelişime dayalı verimlilik artışları ve maliyetlerdeki 5 Uluslararası Enerji Ajansı, 2015. Dünya Enerji Görünümü 2015
2 ÇEVKO Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı – Neden Geri Kazanım? düşüşler. 2008-2015 döneminde fotovoltaik güneş enerjisi maliyet- 6 Bloomberg New Energy Finance, 2016. New Energy Outlook 2016: Executive Summary.
http://www.cevko.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=272&Itemid=254 Obtained from http://www.bloomberg.com/company/new-energy-outlook/ on June 13, 2016
leri ortalama %80 azaldı.5 Önümüzdeki 25 yılda maliyetlerde %60
[Erişim tarihi 27.11.2016] 7 WWF-Türkiye ve Bloomberg New Energy Finance, 2014. Türkiye’nin Yenilenebilir Gücü Raporu
3 Avrupa Birliği Atık Yönetimi Yönergesi - http://ec.europa.eu/environment/waste/ [Erişim oranında ek düşüş yaşanması, güneş enerjisinin, rüzgar enerjisiyle http://awsassets.wwftr.panda.org/downloads/turkiye_nin_yenilenebilir_gucu_son.pdf
tarihi 27.11.2016] beraber, 2020’li yıllardan itibaren pek çok ülkede en düşük maliyetli 8 Solar Power Europe, 2016. Global Market Outlook for Solar Power 2016-2020.

68 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 69


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ÇÖZÜM VE TEDBİRLER

61 62
Hidroelektrik Enerji – Hydropower İklim Mühendisliği – Geoengineering
Hidroelektrik, aralarında yükseklik farkı bulunan iki nokta arasında duğu belirtiliyor.8 Teknolojik açıdan da olgunluk döneminde olan İklim mühendisliği (kimi zaman gezegen mühendisliği veya hendisliği uygulamalarının geri döndürülemez olumsuz so-
suyun yukarıdan aşağıya olan hareketinde ortaya çıkan enerjinin HES’lerden elektrik üretim maliyetleri fosil yakıtlarla rekabet ede- negatif emisyon teknolojileri olarak da kullanılmaktadır) in- nuçlara yol açma ihtimalleri de çekinceler arasında yer alıyor.
elektrik üretimi için kullanılması sürecini tarif eder.1 Hidroelektrik bilir düzeylerde. Uluslararası Enerji Ajansı, fosil yakıt kaynaklı san kaynaklı iklim değişikliği ile mücadele amacıyla bilinçli İklim mühendisliği kapsamındaki çözüm önerilerine dair çekin-
enerji üreten santraller (HES) suyu depolayan barajlı santraller ve elektrik üretiminin 2°C hedefiyle paralel bir seviyeye çekilmesi ve geniş ölçekte çevreye müdahale veya çevrenin manipü- celer bunlarla sınırlı değil. Teknoloji odaklı bu çözüm önerilerinin
suyun kinetik enerjisini kullanan nehir tipi santraller olarak ikiye için hidroelektrik üretiminin önümüzdeki 25 yıl içinde %80 ora- le edilmesi anlamına gelir. İklim mühendisliği başlığı altında toplumları “karbon esaretine” daha da bağladığı da iddia edili-
ayrılır. nında artırılması gerektiğini belirtiyor.9 sunulan çözüm önerilerinin genellikle kıtasal veya küresel yor. Bir başka deyişle, negatif emisyon teknolojileri de denilen
Suyun enerji kaynağı olarak kullanılması M.Ö. 3. yüzyılda, Çin’deki Ancak hidroelektrik santrallerin inşaat ve işletme süreçleri, doğaya etkilere sebep olacağı biliniyor. Özellikle son 10 yılda sıkça iklim mühendisliği çözüm önerilerinin uygulanması durumunda,
Han Hanedanlığı’na kadar uzanıyor. 1878 yılında İngiltere’de ha- ve insanlara yönelik çok büyük ve geri dönüşü mümkün olmayan duyduğumuz bu terim pek çok potansiyel metodu kapsıyor. hâlihazırdaki karbon odaklı sosyoekonomik uygulamaların de-
yata geçirilen dünyadaki ilk hidroelektrik enerji projesi, tek bir etkilere neden olabiliyor. Hidroelektrik yatırımlarının çevresel ve 14 kurum tarafından oluşan bir konsorsiyum tarafından Av- vamlılığı garanti altına alınmış olacağı gibi alternatif politikaların
ampule ışık veriyordu. Birden fazla müşteriye elektrik sağlayan ilk sosyoekonomik etkilerinin boyutu, enerji üretimi faydasının üzeri- rupa Birliği finansmanıyla gerçekleştirilen bir araştırmaya gündeme getirilmesi de zorlaşmış oluyor.
HES ise 1882 yılında ABD’de devreye girdi.2 Hidroelektrik enerjisi ne çıktığında ise sürdürülebilirlikten söz etmek mümkün olmuyor. (EUTRACE - Avrupa İklim Mühendisliği Değerlendirmesi) Özellikle Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 5.
bugün itibariyle, küresel birincil enerji talebinin %3,9’unu, elekt- Diğer bir deyişle, “yenilenebilir” her zaman “sürdürülebilir” de- göre iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltma noktasın- Değerlendirme Raporu’nda iklim değişikliğine çözüm bulmak
rik üretiminin ise %16,6’sını karşılıyor. Toplam yenilenebilir enerji ğil. Sürdürülebilir hidroelektrik enerji üretim sürecinde dengeli bir da iklim mühendisliği çözümlerine ümit bağlamamak gereki- için gerekli seragazı azaltım hızının yetersiz seviyede görül-
üretiminin %70’i hidroelektrik santrallere dayalı.3 planlama, sosyal ve çevresel etkilerin bertarafı için en üst düzeyde yor. Araştırmacılar bu çözüm önerilerinin yapılması gereken mesi, BECCS (biyo-enerji temelli karbon tutma saklama) vb.
Hidroelektrik enerjinin Türkiye’deki geçmişi de 20. Yüzyıl başla- önlemlerin alınması öneriliyor.10 net seragazı salımı azaltımlarına asla bir alternatif olamayaca- teknolojilerin yaygın kullanımı gibi varsayımlara sebep ola-
rına denk geliyor. Türkiye’de ilk elektrik enerjisi üretimi, 1902 yı- ğının altını çiziyorlar. İklim mühendisliği önerilerinin masaya biliyor. Ayrıca stratosfere sülfür parçacıklı aerosol saçılması,
lında Tarsus’ta bir su değirmenine bağlanan 2 KW gücündeki bir yatırıldığı bu rapor, önerilerin yalnızca ekonomik ve teknolo- okyanuslardaki karbon tutma miktarının artırılmasına yönelik
dinamodan sağlandı.4 1953 yılında DSİ’nin kurulması ile hidroe- Daha fazla bilgi için: jik uygulanabilirliğine değil, çevresel ve sosyal etkilerine dair biyolojik adımlara veya atmosfere ayna yerleştirilmesi gibi bi-
lektrik santralleri elektrik ihtiyacının önemli bir bölümünü karşıla- • REN 21 Global Status Report: http://www.ren21.net/status-of-renewables/global-status- önemli noktaları da tartışmaya açıyor. Ayrıca kimi iklim mü- limkurgu fikirlerine de yol açıyor.
report/
maya başladı. 1955 yılında elektrik üretiminin %6’sını oluşturan
• Intergovernmental Panel on Climate Change, 2015. Renewable Energy Sources and Climate
HES’lerin payı sadece 5 yıl sonra, 1960 yılına gelindiğinde %35’e Change Mitigation: Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change http:// 14 kurum tarafından İklim Mühendisliği Çözümlerinden Bazıları
çıkmıştı. Bugün itibariyle toplam kurulu gücün %34’ünü mey- www.ipcc.ch/pdf/special-reports/srren/SRREN_Full_Report.pdf
oluşan bir konsorsiyum
dana getiren HES’lerin 2015 yılındaki elektrik üretimindeki payı • Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı IRENA http://www.irena.org
• WWF-Türkiye, 2013. 10 Soruda Hidroelektrik Santraller http://awsassets.wwftr.panda.org/ tarafından Avrupa Birliği
%26,8 düzeyinde idi. Resmi hedefler kapsamında HES kurulu
gücünün mevcut seviyesi olan 26 GW’tan 2019 yılında 32, 2023
downloads/10_soruda_hidroelektrik_santraller_web.pdf
finansmanıyla gerçekleştirilen
yılında ise 36 GW seviyesine çıkması öngörülüyor.5 1 Intergovernmental Panel on Climate Change, 2015. Renewable Energy Sources and Climate bir araştırmaya (EUTRACE -
Temelde yenilenebilir bir kaynak olan sudan elektrik üreten Change Mitigation: Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change http://
www.ipcc.ch/pdf/special-reports/srren/SRREN_Full_Report.pdf
Avrupa İklim Mühendisliği
hidroelektrik santraller, iklim değişikliğiyle mücadele ve enerji 2 International Hydropower Association (IHA) web sitesi: Brief History of Hydropower. https:// Değerlendirmesi) göre, iklim
kaynaklı emisyonların azaltılması için ortaya konan seçenekler www.hydropower.org/a-brief-history-of-hydropower (erişim tarihi 16 Kasım 2016)
mühendisliği çözümlerine
arasında yer alıyor. Hidroelektrik enerji, yağış ve akış paramet- 3 REN 21, 2016. Global Status of Renewables. http://www.ren21.net/status-of-renewables/
relerine bağlı olarak mevsimsel ya da yıllar arasında farklılıklar global-status-report/ iklim değişikliğinin olumsuz
gösteriyor olsa da, gerek mikro gerekse makro düzeyde göreceli
4 Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, 2007. Hidrolik ve Yenilenebilir Enerji
Çalışma Grubu Hidrolik Enerji Alt Çalışma Grubu Raporu. http://www.dektmk.org.tr/
etkilerini azaltması noktasında
olarak düzenli ve tahmin edilebilir elektrik üretimine imkan ve- upresimler/2007calismagrubu/hidrolik_enerji_raporu_304.pdf ümit bağlamamak
riyor. Hidroelektrik, güneş ve rüzgar santralleri gibi kesintili ve 5 T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2014. 2015-2019 Stratejik Planı
6 IEA (Uluslararası Enerji Ajansı), 2015. World Energy Outlook 2015.
gerekiyor.
değişken üretime sahip tesislerin sistemdeki paylarının artması
7 REN 21, 2016. Global Status of Renewables. http://www.ren21.net/status-of-renewables/
halinde iletim ve dağıtım sisteminde oluşabilecek dengesizlikle- global-status-report/
ri yönetme imkanı sunuyor.6 Hidroelektriğin güneş ve rüzgar ile 8 Intergovernmental Panel on Climate Change, 2015. Renewable Energy Sources and Climate
Referanslar:
birlikte kullanıldığı pompaj depolamalı HES tesisleri, bu fayda- Change Mitigation: Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change http://
www.ipcc.ch/pdf/special-reports/srren/SRREN_Full_Report.pdf • Cairns, R. C. (2014). Climate geo-engineering: Issues of path dependence and socio technical lock in. Wiley Interdisciplinary Reviews: Climate Change, 5(5), 649-661.
nın yaratılması için önemli birer fırsat sunuyor.7 Küresel ölçek- • Hulme, M. (2014). Can science fix climate change: A case against climate engineering. John Wiley & Sons.
9 IEA (Uluslararası Enerji Ajansı), 2015. World Energy Outlook 2015.
te hidroelektrikten yıllık elektrik üretimi için teknik potansiyelin 10 WWF-Türkiye, 2013. 10 Soruda Hidroelektrik Santraller. http://awsassets.wwftr.panda.org/ • Keith, D. ve Hulme, M. (2013) Climate science: can geoengineering save the world?, The Guardian, URL: https://www.theguardian.com/sustainable-business/blog/climate-science-geoengineering-
mevcut kurulu gücün elektrik üretim potansiyelinin dört katı ol- downloads/10_soruda_hidroelektrik_santraller_web.pdf save-world (Erişim tarihi: 21/11/2016)

70 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 71


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ÇÖZÜM VE TEDBİRLER

63 64
İş Sağlığı ve Güvenliği ile Sürdürülebilirlik Jeotermal Enerji – Geothermal Energy
Occupational Health, Safety and Sustainability Jeotermal enerji, en temel anlamıyla yerkürenin iç ısısının enerji yadaki yeni jeotermal kurulu gücünün %50’sinin inşa edildiği
üretimi için kullanılmasını ifade eder. Yerkabuğunun çeşitli de- Türkiye’nin listede giderek yükseldiğinin altını çizmek gerekiyor.5
İnsan yaşamında iş, fiziksel, sosyal ve mental açıdan önemli ve sağlıklı üretim mekanları olmasına da dikkat eder. Örneğin rinliklerinde birikmiş olan ısı, sıcak su, buhar ve çeşitli gazlarla Jeotermal kaynaklardan elektrik üretimine mevsimsel ya da gün-
bir yer tutuyor ve işyerleri çalışanların günlerinin büyük kısmını LEED önlemleri şu boyutları ele alıyor: yeryüzüne doğru taşınarak jeotermal kaynakları oluşturur. Bu lük değişkenlik göstermemesi, baz yük özellikleri taşıması ve
geçirdiği mekanlar olarak sürdürülebilirlik çabalarında önemli n Mekanların sürdürülebilirliği kaynaklardan elektrik enerjisi üretimi, merkezi ısıtma ve soğut- hem dağıtık hem de merkezi sistemlerle uyumlu olması nede-
bir yer teşkil ediyor. 1992 Rio Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde n Su verimliliği ma, sera ısıtmaları, endüstride proses ısısı temini gibi amaçlarla niyle önem veriliyor.6 Bilimsel araştırmalar, jeotermal kaynakların
sürdürülebilir kalkınma “mevcut dünya nüfusunun ihtiyaçla- n Enerji, atmosfer ve iklim değişikliğine katkı yararlanılıyor. Kaplıcalar ve termal turizm tesisleri, gıda kurutma elektrik üretiminin yaşam döngüsü emisyonları açısından güneş
rının sağlık ve çevre üzerinde olumsuz sonuçlar yaratmadan, n Hammadde ve kaynaklar ve kültür balıkçılığı da jeotermal kaynakların kullanım alanları enerjisi ile benzer seviyede olduğunu ortaya koyuyor. Jeotermal
küresel kaynakları tüketmeden veya varlığını tehdit etmeden n Kapalı alan çevre kalitesi arasında yer alıyor. enerji doğalgazın onda biri, kömürün ise yirmide biri oranında
ve dolayısıyla gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılamalarının n Farklı üretim ağlarıyla bağ kurmak Jeotermal enerjinin kullanımı, sıcak su kaynaklarının yıkanmak seragazı emisyonuna neden oluyor.7 Dolayısıyla iklim değişikli-
önüne geçmeden karşılanması” şeklinde tanımlanıyor. Bu bil- n Eğitimde bilinçlendirme için kullanıldığı antik çağlara kadar uzanıyor. Jeotermal enerji ğiyle mücadele hedefleri altında jeotermal enerjiye de önemli bir
dirge aynı zamanda insanlığın sürdürülebilir kalkınma çabala- n Ürün ve süreç tasarımında yaratıcılık ile bölgesel ısıtma sistemlerinin 14. yüzyılda Fransa’da kullanıl- rol biçiliyor.
rının odağında yer aldığını belirterek herkesin doğayla uyumlu dığı, jeotermal kaynaklardan elektrik üretimi amaçlı ilk santra- Bununla beraber, jeotermal enerjinin, küresel ölçekte enerji sis-
bir biçimde sağlıklı ve üretken bir yaşam hakkı olduğunu ifade Bu anlamda iş güvenliği ve sürdürülebilirliğin yan yana gelebi- lin ise 20. yüzyılın başında İtalya’da faaliyete geçtiği belirtiliyor.1 teminin karbondan arındırılması hedefine ulaşılması için başat
ediyor. Buradan yola çıkılarak sürdürülebilirlik kavramının işçi leceği 4 pratik öneri şu şekilde sıralanabilir: Türkiye’nin ilk jeotermal sondaj kuyusu 1960’ların başında açılır- bir rol oynaması beklenmiyor. UEA’nın iklim değişikliği hedefleri-
sağlığı ve iş güvenliği kavramlarıyla iç içe geçen ilişkisi anlaşı- n Tehlikeli ürün, hammadde ve atıkların üretim süreçlerinden ken merkezi ısıtma amaçlı sistemler ve jeotermal elektrik üretimi ne ulaşılmasını öngören ”450 Senaryosu”na göre, elektrik üreti-
labilir. uzaklaştırılması (örneğin bu tehlikeli ürünlerin daha az zararlı santrallerinin kuruluşu 1980’li yıllara rastlıyor. minde jeotermalin payının 1000’de 3’ten 2040 yılında %1,6 dü-
Sürdürülebilirlik; güvenlik, sağlık ve çevre profesyonellerinin veya zararsız muadilleriyle ikame edilmesi) Ülkemizde bölgesel ısınma, sıcak su temini, seraların ısıtılması, zeyine çıkması gerekiyor. Yine de, jeotermal enerji, bu kaynağa
ilgisini çekmeye devam eden bir alan olarak sosyal, ekonomik n En iyi uygulamalar ve verimlilik artışı yoluyla zararlı madde- endüstriyel süreçler ve elektrik üretimi gibi amaçlarla jeotermal sahip ülkeler için çok büyük fırsatlar sunabiliyor. Toplam jeoter-
ve ekolojik öncelikleri dengelemeyi amaçlar. En temel düzeyde lerin kaynakta belirlenerek bunlara yönelik tedbir ve koruyucu kaynaklardan yararlanılıyor.2 Verilere göre jeotermal kaynaklı mal kurulu gücünde ise ABD’nin ardından ikinci sırada yer alan
sürdürülebilirlik ve iş güvenliği, kaynakların (ister doğal kay- önlem alınması (örneğin yerel havalandırma tesisatları, izolas- merkezi ısıtma ile 115 bin konut eşdeğeri ısı enerjisi üretiliyor, Filipinler, 2013 yılı verilerine göre elektrik üretiminin %13’ünü
naklar ister insan kaynakları olsun) korunması şeklinde ifade yon odaları, makine koruyucular ve akustik izolasyon) 3930 dönüm sera sahasının ısıtması jeotermal kaynaklardan ger- jeotermal enerjiden karşılıyor.8 İzlanda ise elektrik ihtiyacının
edilen aynı amaca hizmet eder. Sürdürülebilirlik açısından n Tehlikesiz ve güvenli işyeri süreçleri tasarlanması (iş rotasyo- çekleştiriliyor.3 2015 yılında jeotermal enerjinin elektrik üretimin- %25’ini, binalarda ısınma ve sıcak su ihtiyacının ise %87’sini je-
‘doğal’ olan kaynaklar iş güvenliği açısından emek süreçlerinin nu, güvenli iş yeri eğitimleri, etiketleme, kilit altında tutma, iş- deki payı %1,3 düzeyindedir. Isı üretiminin katkısıyla jeotermal otermal kaynaklardan elde ediyor.9
devamını sağlayabilecek insan kaynaklarına işaret eder. Bu an- yeri takibi ve maruziyetin sınırlandırılması gibi) ve bu süreçlere enerji, toplam birincil enerji arzının ise %3,7’sini karşılıyor, hid-
lamda kaynakların korunması ve geliştirilmesi her iki yaklaşım dair kontrollerin düzenli uygulanması roelektrikten sonra birincil enerjide en yüksek paya sahip olan
için benzerlik içerse de iş güvenliği ve işçi sağlığı alanında sür- n Riske göre belirlenmiş kişisel koruyucu ekipman kullanımı- yenilenebilir enerji kaynağı olarak göze çarpıyor. Jeotermal, yerli 1 IEA (Uluslararası Enerji Ajansı), 2015. World Energy Outlook 2015.
dürülebilirlik tartışması görece daha yenidir. nın sağlanması ve bu ekipmanlar hakkında sistematik eğitim kaynaklara dayalı birincil enerji üretiminin ise %15’ini gerçek- 2 IEA (Uluslararası Enerji Ajansı), 2016. Energy Policies of IEA Countries: Turkey,
2016 Review. https://www.iea.org/publications/freepublications/publication/
Sürdürülebilirlikten bahsedilirken mevzuatların, SHE (Safety- verilmesi. Bu ekipmanların kullanımı iş yeri kazalarını azalttığı leştiriyor. EnergyPoliciesofIEACountriesTurkey.pdf
Health - Environment; Güvenlik - Sağlık - Çevre) üçlüsünden gibi diğer tesis süreçlerindeki kontrol ve güvenlik sistemleriyle 2008 yılında 29,8 MW olan jeotermal enerjiden elektrik üretimi 3 Türkiye Jeotermal Derneği web sitesi: http://www.jeotermaldernegi.org.tr/sayfalar-Turkiye-
daha çok çevreye odaklandığı söylenebilir. Bunun temel sebe- de senkronizasyon içinde çalışmalıdır. kurulu gücü 2016 yılının Ağustos ayı itibariyle 712 MW seviye- de-Jeotermal (Erişim: 13 Kasım 2016)
4 T.C. Kalkınma Bakanlığı, 2014. Onuncu Kalkınma Planı (2014 – 2018) Yerli Kaynaklara
bi üretim süreçlerine yansıyan enerji, hammadde tüketimi ve sine ulaşırken, Uluslararası Enerji Ajansı Türkiye’de jeotermal
Dayalı Enerji Üretim Programı Eylem Planı
atık süreçlerinin maliyet bakımından dışsallıkların hesaba ka- kaynaklardan ısı üretme potansiyelinin önemli bir bölümünün 5 REN 21, 2016. Global Status of Renewables. http://www.ren21.net/status-of-renewables/
tılmasıyla önemli hale gelmesidir. Bu noktada, genel anlamda geliştirilmeyi beklediğini ortaya koyuyor. Enerji Bakanlığı’nın be- global-status-report/
sürdürülebilirliğin sosyal ve ekonomik boyutlarının, projelerin Referanslar: lirlediği hedeflere göre Türkiye’de jeotermal kaynaklardan elekt- 6 IEA (Uluslararası Enerji Ajansı), 2010. Renewable Energy Essentials: Geothermal. http://iea-
• Boileau, P. E. (2016). Sustainability and prevention in occupational health and safety. gia.org/wp-content/uploads/2012/08/Geothermal_Essentials-Ito-2Aug10.pdf
sonuçlarına yoğunlaştığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularına rik üretimi kurulu gücünün 2019 yılında 700, 2023 yılında ise
Industrial Health, 54(4), 293. 7 Intergovernmental Panel on Climate Change, 2015. Renewable Energy Sources and Climate
daha az temas ettiği gözleniyor. Buna zıt bir örnek olarak özel- • EKOIQ (2014) Soma’dan sonra: İş, güvenlik ve sürdürülebilirlik. Sayı 41, URL: http://ekoiq. 1000 MW’a ulaşması amaçlanıyor. Jeotermal kaynakların elektrik Change Mitigation: Special Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change http://
likle konut sektöründe önem kazanan bir sertifikasyon sistemi com/arsiv/ekoiqsayi41.pdf (Erişim tarihi: 30/11/2016) ve ısı üretiminde kullanımının artışı, 10. Kalkınma Planı altındaki www.ipcc.ch/pdf/special-reports/srren/SRREN_Full_Report.pdf
olan LEED (Leadership in Energy and Environmental Design) • IFC and World Bank (2007) Environmental Health and Safety: General guidelines, URL: politika öncelikleri arasında yer alıyor.4 8 Halcon, Rainier M., 2015. Geothermal Energy Development in the Philippines (ppt file)
http://www.ifc.org/wps/wcm/connect/topics_ext_content/ifc_external_corporate_site/ http://www.irena.org/EventDocs/5.%20Philippines.pdf
görülebilir. LEED sertifikasyon sistemi sadece çevresel sürdü- ifc+sustainability/our+approach/risk+management/ehsguidelines (Erişim tarihi:
Türkiye, elektrik enerjisi üretimi amaçlı jeotermal kurulu gücü 9 Iceland National Energy Authority web site, 2016. http://www.nea.is/geothermal/ (13 Kasım
rülebilirliği ölçmekle kalmaz aynı zamanda işyerlerinin güvenli 30/11/2016) listesinde dünyada ilk 10’da yer alıyor. 2015 yılında tüm dün- 2016 tarihinde erişim sağlandı)

72 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 73


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ÇÖZÜM VE TEDBİRLER

65 66
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Organik Tarım ve Üretim
Corporate Social Responsibility Organic Farming and Production
Kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) özetle, ğin Küresel İlkeler Sözleşmesi, imza sa- Organik tarım, özellikle 1930’lardan sonra başlayan ve 1960’larda
işletmelerin sadece üretici ve satıcı olmak- hiplerinin şeffaflık ilkelerine uymalarını, iyice yaygınlaşan böcek ve zararlı ot karşıtı kimyasalların ve sen-
tan öte, tüketicilere, müşterilerine, diğer düzenli izleme ve raporlama yapmaları- tetik gübrelerin kullanıldığı yoğun (entansif) tarım uygulamalarına
işletmelere, gelecek kuşaklara ve dolayısıy- nı ve topluluklarla ve sivil toplumla aktif tepki olarak ortaya çıkan ve sürdürülebilirlik, toprak verimliliği ve
la topluma karşı hukuki ve ahlaki yüküm- bir iletişim içinde bulunmalarını öngörür. biyolojik çeşitliliğin artırılmasını amaçlayan tarım sistemidir. Buna
lülükleri olan kuruluşlar olduklarını kabul Bununla birlikte, çok sayıda STK şirketle- göre istisnalar dışında sentetik böcek ilacı, antibiyotik, sentetik
eden kurumsal iletişim pratiklerinden biri- rin yayınladıkları KSS raporlarını takip et- gübre, genetiği değiştirilmiş organizmalar ve büyüme hormonları
dir. Uygulamalara bakıldığında KSS, üretim mekte ve uymayı taahhüt ettikleri ilkelere tarımsal üretim sırasında kullanılamaz. Sentetik gübreler yerine
süreçlerinin olumsuz çevresel etkilerinin bağlı kalıp kalmadıklarını kontrol etmeye kompost, hayvan gübresi veya kemik unu gibi organik kökenli
ve dışsallıklarının azaltılması, işçi hakları- çalışıyor. Fakat bu süreç, birçok şirketin gübrelerin kullanımı özendirilir ve her sene farklı ekinlerin dönü-
na saygı gösterilmesi, cinsel ve toplumsal çeşitli konularda hâlâ yeterince şeffaf şümlü ekilerek toprağın kalitesinin korunması sağlanır. Yan yana
ayrımcılığa karşı politikaların uygulanması davranmamaları nedeniyle beklenenden birbiri ile olumlu etkileşim gösterecek ekinler beraber yetiştirilir.
ile mali ve yönetimsel şeffaflığın ve hesap daha zor ve yavaş ilerliyor. Zararlı böcek ve ot kontrolü ise manuel yöntemler ya da böcekle-
verebilirliğin sağlanması gibi çeşitli alanları KSS ile ilgili önemli endişelerden biri rin doğal düşmanı olan yırtıcıların kullanılması ile sağlanır. Türkiye’de organik tarım ve tüketimin yaygınlaşmasında ve
kapsar. KSS’nin en temel taşları arasında de, bu kavramın şirketler tarafından göz Tarımsal üretim süreci, ürünün yetiştirilmesi, toplanması veya tanınmasında önemli bir rol oynayan Buğday Ekolojik Yaşamı
ise izleme, ölçümleme ve raporlama sü- boyama aracı olarak kullanmaya açık hasat edilmesi, işlenmesi, tasnifi, ambalajlanması, depo- Destekleme Derneği 2002 yılında kuruldu.
reçleri bulunur. Doğru ve gerçek anlamda olmasıdır. Yani şirketler aslında gerçek lanması, taşınması ve tüketiciye ulaştırılması gibi çok fazla
sürdürülebilir bir KSS stratejisi için, işlet- davranışlarını değiştirmeden, çevre ve/ aşama içerir. Bunun dışında tarımsal ürünler değişik gıda nılarak ve antibiyotik kullanımından kaçınılarak daha
melerin bu stratejilerini yasal zorunluluklar veya sosyal paydaşları üzerindeki olum- işleme, dağıtım ve perakende sektörlerini kapsayan çok geniş kaliteli ve sağlıklı üretim yapılabilir.
sebebiyle değil gönüllü olarak belirlemeleri suz etkilerini azaltmak zorunda kalma- bir tedarik zincirinin parçası olurlar. İşlenmiş veya işlenme- Öte yandan organik tarım ve üretime değişik yönler-
daha uygundur.1 Türkiye’de Kurumsal Sosyal Sorumluluk Değerlendirme dan, sadece görünüşte kalan ama etkili miş tarımsal bir ürünün organik sayılabilmesi için üretim- den çeşitli eleştiriler getiriliyor.1 Örneğin etiketleme
İşletmelerin sosyal bir sorumluluğa sahip Raporu konuya dair erişilebilecek Türkçe kaynaklar bir reklam kampanyasına dönüştürüle- den tüketiciye gelene kadar geçen aşamaların hiçbirinde ve sertifikasyon masraflarının tüketiciye ulaşan son
olmaları gerektiği inancı aslında yeni de- arasında yer alıyor (UNDP Türkiye, 2008) bilen bazı projeleri kolaylıkla uygulayabi- sentetik gübre, koruyucu veya kimyasal madde kullanılmamalıdır. ürünün fiyatının artmasına neden olduğu ve yoksul ailelerin sağ-
ğildir. 20. yüzyıl başlarında Ford gibi bir- liyorlar.4 KSS birçok örnekte, şirketlerin Bütün bu süreç bağımsız kuruluşlar tarafından denetlenir ve serti- lıklı gıdaya erişimini güçleştirdiği öne sürülmektedir. Organik tarım
kaç büyük sanayicinin (biraz da kurumsal hayırseverlik bakış sadece kurumsal ilişkiler veya pazarlama departmanlarının fikasyona tabi tutulur. Sonunda da tüketiciye ulaştırılan son ürüne yöntemlerinin, yoğun tarım yöntemleri ile yapılan üretime göre
açısından hareketle) fabrikalarının bulunduğu bölgelerdeki ilgilendiği bir konuya dönüşebiliyor ve yeşil badana amacıyla “organik” etiketi verilir. daha düşük verime sahip oldukları da iddia ediliyor. Bu da organik
işçilerin ve toplulukların eğitim, sağlık ve konut sahibi olma ko- kullanılabiliyor. Hâlbuki KSS, samimi bir şekilde uygulanması Sentetik kimyasal ve gübre kullanılmaması sonucunda, hem çift- üretimin etiketleme masrafı dışında da yüksek maliyetli olmasına
şullarını iyileştirmek için çeşitli önlemler aldığı biliniyor.2 İkinci halinde, şirketlerin kurumsal strateji geliştirme bölümleri tara- çiler ve ailelerin tarım ilaçlarına maruz kalmaları engellenir ve yol açıyor. Bununla birlikte, aynı sürede, aynı miktarda üretim ya-
Dünya Savaşı sonrası sosyal demokrasi ve toplumsal refah ko- fından yürütülmesi gereken ve şeffaf raporlama dışında reklam daha güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturulur, hem de pabilmek için yoğun tarım uygulamalarına göre daha fazla araziye
nularının da öne çıkması ile, 1950’lerden itibaren KSS benzeri ve tanıtım malzemesi olarak kullanılmaması gereken oldukça tüketicinin sağlığa zararlı kimyasal kalıntı içermeyen gıdaya ulaş- ihtiyaç duyulduğu için arazi kullanımının arttığı da dile getiriliyor.2
uygulamalar daha çok görülür oldu. KSS, 1960’lar ve 1970’ler- stratejik bir konudur. ması ve gıda güvenliğinin artması sağlanır. Ayrıca doğaya zarar
den itibaren ABD ve Avrupa’da üst düzey bir yönetim kaygısı vermeyen üretim yöntemleri ile insanların doğa üzerindeki olum-
olarak ortaya çıkmaya başladı. Bunda iyi organize olmuş sivil suz etkileri azaltılır, kimyasal maddelerin tarımsal alanda yaşayan
toplumun, özellikle de küresel şirketlerin olumsuz çevresel ve canlılara yönelik zararları kısıtlanır, kısaca tüm ekosisteme olumlu 1 Örneğin: Mythbusting 101: Organic Farming > Conventional Agriculture- Scientific
1 KSS Nedir? – Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği http://kssd.org/kss-nedir/ [Erişim tarihi:
American https://blogs.scientificamerican.com/science-sushi/httpblogsscientificamericanco
sosyal etkilerini protesto ederek şirketler ve devletler üzerin- 29 Kasım 2016] etkide bulunulur. mscience-sushi20110718mythbusting-101-organic-farming-conventional-agriculture
de bir baskı unsuru oluşturmaları da etkili oldu.3 Günümüzde 2 Utting , P. (2000) ‘Business responsibility for sustainable development’ , Occasional paper Bu sürece sadece gıda üretimi olarak bakmak yanlış olur. Örneğin 2 Bu tür eleştirilerden kapsamlı bir seçki ve eleştirilere cevaplar için Uluslararası Organik
No. 2, UNRISD , Geneva.
KSS çalışmaları, özellikle BM Küresel İlkeler Sözleşmesi gibi gıda olarak kullanılmayan pamuk gibi ürünler de organik olarak Tarım Hareketleri Federasyonu - IFOAM (International Federation of Organic Agriculture
3 Klein , N. (2000) No Logo: Taking Aim at the Brand Bullies, London: Flamingo Movements) tarafından yayınlanan 2008 tarihli şu rapora bakılabilir: Criticisms and Frequent
uluslarüstü kurumlar ve ağlar aracılığıyla ve ISO 26000 gibi 4 Clapp, J., Utting, P. (eds) (2008) Corporate Accountability and Sustainable Development, üretilebilir ve üretimin çevre üzerindeki etkileri azaltılabilir. Benzer Misconceptions about Organic Agriculture: The Counter-Arguments http://infohub.ifoam.bio/
Sürdürülebilirlik Standartları ile yönlendirilmektedir. Örne- Delhi: Oxford University Press. bir şekilde hayvancılık sırasında da organik ve doğal yem kulla- sites/default/files/page/files/misconceptions_compiled.pdf

74 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 75


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ÇÖZÜM VE TEDBİRLER

67 68
Ormansızlaşma ve Orman Bozulumundan Rüzgar Enerjisi – Wind Power
Doğan Salımların Azaltılması – REDD+ Rüzgar enerjisi, rüzgarı oluşturan hava akımının sahip olduğu hare- rüzgar enerjisi kurulu gücü 2015 yılı sonunda 4718 MW’a yükselir-
ket enerjisi olarak tanımlanır. Rüzgar enerjisinin kaynağında güneş ken, bu dönemdeki yeni kurulu güç inşasının %12’si rüzgar enerjisi
Ormanlar dünya çapında yaklaşık 4 milyar hektar alan ile top- atmosferden uzaklaştıran yutak alanları niteliğindeki ormanların enerjisi yatıyor. Güneşin, yer yüzeyini ve atmosferi homojen ısıtma- alanında gerçekleşti.5 2015 yılındaki yeni rüzgar enerjisi kurulu gücü
lam arazinin %31’ini kaplıyorlar. Bu oran her ne kadar yüksek bozulumu çeşitli mekanizmalarla kontrol altına alınmaya çalışılı- masının bir sonucu olarak ortaya çıkan sıcaklık ve basınç farkından ilavesi açısından Türkiye dünya sıralamasında ilk onda yer alıyor.6
görünse de toplam orman kaybı 1990-2000 yılları arasında yıl- yor. REDD+, 2005’te Montreal’de düzenlenen BM İklim Değişik- dolayı, rüzgar adı verilen hava akımları oluşur. Dünyanın kendi ek- Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi’nde7,
da 8,3 milyon hektar, 2000-2010 yılları arasında ise yılda 6,2 liği Çerçeve Sözleşmesi 11. Taraflar Toplantısı’nda (COP11) kü- seni etrafında dönmesi ve topografik yapı gibi unsurlar da rüzgarları Türkiye’de rüzgar enerjisi kurulu gücünün 2023 yılında 20.000
milyon hektar düzeyinde gerçekleşti. Ormansızlaşma hızı azal- resel iklim rejimine giren piyasa-temelli mekanizmalardan biridir. şekillendirir. Ortaya çıkan rüzgar enerjisi mekanik enerjiye (yelkenli MW’a ulaşması hedefleniyor. Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e
ma eğiliminde olmasına rağmen 2012’den itibaren Brezilya REDD+ ormansızlaşmadan ve orman bozulumundan kaynakla- gemiler, yel değirmenleri) veya elektrik enerjisine dönüştürülebilir. sunduğu iklim değişikliği katkı beyanında ise 2030 yılında rüzgar
Amazonları’nda ormansızlaşma hızı %36 arttı. Brezilya, Ağustos nan emisyonların azaltımı konularına odaklanırken başta tropik Rüzgar enerjisinin mekanik enerjiye dönüştürülerek kullanımının in- enerjisi kurulu gücünün 16.000 MW’a yükseleceği belirtiliyor.8 He-
2014-Temmuz 2015 arasındaki dönemde bir önceki yıla oranla ormanlar olmak üzere ormanların karbon stoklarının artırılması sanlığın denizcilik faaliyetleriyle yaşıt olduğu, denizde yol almak için deflerdeki çelişki düşündürücü olsa da, düşen maliyetler ve geli-
ormansızlaşma hızında görülen %24 artışla 6207 kilometrekare nı ele alıyor. yelken kullanımının 5500 yıl öncesine dayandığı söylenebilir.1 Yel şen rüzgar enerjisi teknolojisinin etkisiyle rüzgar enerjisinin elektrik
orman alanını kaybetti. REDD+ hem ulusal strateji, plan, politika ve tedbirlerin belirlen- değirmenlerinin geçmişi ise M.S. 1. yüzyıla kadar uzanıyor. Elektrik üretimindeki payının artması bekleniyor. WWF-Türkiye ve Bloom-
Tarımsal alanın genişlemesi, besi hayvancılığı için arazi ihtiyacı, mesi, hem bu alanda kapasite geliştirilmesi ve teknoloji transferi üretmek için rüzgar enerjisinden yararlanan ilk değirmen, 1887 yı- berg New Energy Finance’in yaptığı bir çalışma, yenilenebilir enerji
mera bozulumu, enerji ve madencilik gibi hafriyatçı (extractivist) sağlanması, hem de ormansızlaşma karşıtı faaliyetlerin getirdiği lında İskoçya’da inşa edildi. 1973’teki petrol krizi sonrasında ener- ağırlıklı politikaların hayata geçirilmesi halinde 2030 yılında rüzgar
yatırımlar ve ahşap sanayisinin artan talepleri gibi sebeplerle karbon azaltım miktarlarının ölçülmesi, raporlanması, doğru- jide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla Danimarka’nın başını çektiği enerjisinin elektrik üretimindeki payının herhangi bir ek maliyete
yoğunlaşan ormansızlaşma ve orman bozulumu kaynaklı sera- lanması (MRV) aşamalarından oluşuyor. REDD+ en temelde, gelişmeler sonucunda rüzgar enerjisinden elektrik üretimi bugün neden olmadan %17 seviyelerine çıkabileceğini gösteriyor.9 Türkiye
gazı salımları, iklim değişikliğine sebep olan küresel salımların ormansızlaşmanın ve orman bozulumunun önlenmesi yoluyla ana akım teknolojiler arasına girmeyi başardı. Rüzgar Enerjisi Birliği tarafından 2016 yılı sonunda yayımlanan bir
%17-18’inden sorumludur. Bir yandan fosil yakıt kaynaklı enerji engellenen her birim karbondioksit salımı için bir fiyat belirle- Danimarka, 2015 yılı itibariyle elektrik enerjisi ihtiyacının %42’sini analiz ise, her yıl 1000 MW rüzgar enerjisi kurulu gücünün devreye
üretimi, ulaştırma ve endüstriyel süreçler atmosferdeki karbon- nerek karbon piyasalarıyla veya doğrudan transferler yoluyla bu rüzgar enerjisinden karşılıyor.2 Küresel ölçekte ise rüzgar enerjisinin girmesi ile 2035’te 25.000 MW kurulu güce ulaşılabileceğini, bu ya-
dioksit miktarını hızla artırırken, fotosentez ile karbondioksiti projelerin finanse edilmesi anlamına geliyor. Bu finansal araçla- toplam elektrik üretimindeki payı %3,8 civarında.3 Rüzgar enerjisi tırımların elektrik enerjisi fiyatlarında sağlayacağı düşüş sonucunda
rın en bilinenlerinden biri olan Dünya Bankası’nın Orman Kar- kullanımında özellikle son 10 yılda hızlı bir artış söz konusu. 2006 tüketiciye yansıyacak net faydanın 30,7 ila 60 milyar ABD Doları
Şekil 1: Alıcı ülkelere göre REDD+ fonlarının dağılımı ve bon İşbirliği Fonu (Forest Carbon Partnership Facility) gelişmekte - 2015 yılları arasında küresel ölçekte rüzgar enerjisi kurulu gücü arasında olabileceğini ortaya koyuyor.10
REDD taahhütlerinin gerçekleşme oranı olan ülkelerde ormansızlaşmayı engellemek için finansal destek- yaklaşık 5 kat artarak 74 GW’tan 433 GW’a ulaştı. Sadece 2015
ler sunuyor. Toplam sermayesi 850 milyon ABD doları olan bu yılındaki kapasite artışı 63 GW oldu. Rüzgar enerjisi, 2015 yılında
fon her ne kadar Bali’de gerçekleşen COP13’te yürürlüğe kon- gerçekleştirilen yeni elektrik üretim kapasitesi ilavesinde Avrupa ve 1 Wikipedia. History of Wind Power. htteps://en.wikipedia.org/wiki/History_of_wind_power
duysa da karbon azaltımı konusunda etkili bir performans ser- ABD’de birinci, Çin’de ise ikinci sırada yer aldı. Aynı yıl içinde rüzgar (Erişim tarihi: 3 Kasım 2016)
gileyemeyen fonun günümüz itibariyle geleceği belirsizdir. BM enerjisine yapılan yatırım 109 milyar ABD Doları’nı bulurken, söz 2 Energinet.dk web sitesi: http://www.energinet.dk/EN/KLIMA-OG-MILJOE/Miljoerapportering/
Elproduktion-i-Danmark/Sider/Elproduktion-i-Danmark.aspx (Erişim tarihi: 3 Kasım 2016)
kapsamında benzer başka bir inisiyatif olan UN-REDD fonunun konusu yatırımların %60’ından fazlası gelişmekte olan ekonomiler-
3 REN 21, 2016. Global Status of Renewables. http://www.ren21.net/status-of-renewables/
2016-2020 yılları arasında proje finansmanı için 200-300 milyon de gerçekleştirildi. global-status-report/
ABD dolarına ihtiyacı olduğu açıklanmasına rağmen Norveç, AB, Bu hızlı gelişimin ana nedeni, maliyetlerdeki düşüş olarak kabul edi- 4 Bloomberg New Energy Finance, 2016. New Energy Outlook 2016: Executive Summary.
Danimarka, Japonya, Lüksemburg ve İspanya’nın katkı sağladığı liyor. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, 2008-2015 yılları arasında Obtained from http://www.bloomberg.com/company/new-energy-outlook/ on June 13, 2016
5 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı web sitesi, Enerji Yatırımları veri tabanı. http://www.
fonda Haziran 2016 itibariyle biriken miktar yalnızca 15 milyon rüzgar enerjisi maliyetleri üçte bir oranında azaldı. Yine BNEF’nin
eigm.gov.tr/tr-TR/Sayfalar/Enerji-Yatirimlari
ABD doları seviyesindedir. (Bloomberg New Energy Finance) analizine göre 2040 yılına kadar 6 REN 21, 2016. Global Status of Renewables. http://www.ren21.net/status-of-renewables/
maliyetlerde %41 oranında ek düşüş öngörülüyor. Bunun sonucun- global-status-report/
ilya

eti ngo
dor
nya

biya

a
Peru

pya

ya

Gana

ika

da rüzgar enerjisi, güneş enerjisiyle beraber, 2020’li yıllardan itiba- 7 http://www.enerji.gov.tr/File/?path=ROOT%2F1%2FDocuments%2FBelge%2FA


i Gin

nezy
a

Liber
Brez

Ekva

Meks
Vietn

o
a

Etiyo
Kolom
Cum okratik K

rz_Guvenligi_Strateji_Belgesi.pdf
Tanz

Endo
a Yen

ren pek çok ülkede en düşük maliyetli elektrik üretim teknolojisi ha-
huriy

8 Türkiye Cumhuriyeti Niyet Edilen Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkı Beyanı, 30 Eylül 2015.,
Papu

Referanslar: line gelebilir. Analizlere göre önümüzdeki 25 yıl içindeki yeni elektrik
Dem

https://www.csb.gov.tr/db/turkce/editordosya/The_INDC_of_TURKEY_v_15_19_30-TR.pdf
• Başsüllü, Ç., Özdemir, E., Semerci, A., İpek, A. (2014) İklim Değişikliği Müzakerelerinde enerjisi kurulu gücünün %21’i rüzgar enerjisine dayalı olacak.4 9 WWF-Türkiye ve Bloomberg New Energy Finance, 2014. Türkiye’nin Yenilenebilir Gücü Raporu
Koyu yeşil renk gerçekleşen transferleri, açık yeşil renk ise taahhüt edilen Ormancılık, II. Ulusal Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyumu’na sunulan bildiri, http:// http://awsassets.wwftr.panda.org/downloads/turkiye_nin_yenilenebilir_gucu_son.pdf
ormanweb.sdu.edu.tr/ormanvecevre/belgeler/bildiriler/51_A4-4.pdf Türkiye’de rüzgar enerjisinin birincil enerjideki payı, 2014 verilerine
finansal transferleri göstermektedir. 10 TÜREB, 2016. Rüzgar Enerjisi ve Etkileşim Raporu: Esip Geçmesin, Her Yıl 1.000 MW RES
• http://www.redd-monitor.org göre 1000’de 6 civarında. Elektrik üretiminde rüzgarın payı ise son ile Türkiye Değişir. http://www.tureb.com.tr/files/tureb_sayfa/duyurular/2016_10_ekim_
(Kaynak: Forest Trends’ REDDX İnisiyatifi, 2009-2014 REDD+ Finansman Akışları)
• http://www.un-redd.org/ 10 yılda sıfırdan %4,5’a kadar yükseldi. 2006 yılında 51 MW olan duyuru/tureb_ruzgar_enerjisi_ve_etkilesim_raporu.pdf

76 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 77


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ÇÖZÜM VE TEDBİRLER

69 70
Sosyal İnovasyon – Social Innovation Sürdürülebilirliğin Finansmanı
Sosyal inovasyonlar aynı anda hem sosyal bir ihtiyaca mevcut inovasyon) olarak da adlandırılan bu tür inovasyonlar, sürdürü-
Financing Sustainability
çözümlerden daha iyi bir şekilde cevap veren, hem de toplu- lebilir kalkınmaya katkıda bulunan ve yenilenebilir enerji, geri
mun yeteneklerini geliştirerek sosyal, ekonomik ve çevresel kay- dönüşüm, atık su arıtımı, doğal ve organik gıda işleme, çevre dos- İnsanlık bugün kalkınma süreçlerinde ulaştığı noktada, geç-
nakların ve varlıkların daha verimli kullanılmasını sağlayan yeni tu ambalaj ve benzeri yenilikler içeren ürünler ve süreçler olarak mişte ekonomik, sosyal ve çevresel boyutları birbirinden ayrı
çözümlerdir. Bu çözümler bir ürün veya hizmet olabileceği gibi, ortaya çıkıyor. olarak ele almış olmanın getirdiği sıkıntılarla yüzleşiyor. Ge-
yeni bir süreç ve/veya toplumsal model de olabilir. Örneğin yerel Fakat bu tür çevresel inovasyonların etkili olabilmesi, önerilen ye- zegensel sınırların zorlandığı, ekolojik borcun gittikçe art-
para birimleri, yeni sağlık modelleri, bisiklet girişimleri, ortak yer- niliğin kültürel ve sosyal kabulünün sağlanabilmesi için toplum- tığı, iklim değişikliği gibi küresel çapta krizlerle mücadele
leşim planları ve akran eğitimi yoluyla öğrenmeyi sağlamak için sal bir bileşen gerekir. Yani kirlilik, biyolojik çeşitliliğin azalması edildiği, gelir adaletsizliği ile istikrarsızlaşan bir gezegende
çevrimiçi platformlar gibi çeşitli girişim ve etkinlikler sosyal ino- veya kaynak sıkıntısı ile mücadele için bir teknoloji veya politika sürdürülebilirlik kavramını hayata geçirmek politik, ekono-
vasyon kapsamında değerlendirilebilir ve bu inovasyonlar çeşitli fikri ne kadar etkili ve yetkin olursa olsun, başarılı olmak için in- mik, yönetimsel, teknolojik ve sosyal olduğu kadar finansal
topluluklar, formel ya da enformel ağlar, STK’lar, hayır kurumları, sanların ve toplulukların harekete geçmesini gerektirir, zira top- bir dönüşümü de gerektiriyor. Özellikle 2015 gibi kilit bir yıl-
hükümetler, işletmeler, akademisyenler, vatandaşlar veya hayır- lumsal ve çevresel sorunlar sıklıkla birbirine bağlıdır ve önerilen daki gelişmeler (Paris Anlaşması’nın, Sürdürülebilir Kalkın-
severler gibi çok çeşitli aktörler ve paydaşlar tarafından hayata çözümler her iki boyutta da etkili olmalıdır. Örneğin iklim değişik- ma Hedefleri’nin ve Sendai Afet Risk Azaltım Çerçevesi’nin
geçirilebilirler. liğine çözüm olarak yenilenebilir enerji kullanımını önerebilmek kabul edilmesi), sorunlara bakış açısının değişmeye başladığı Sadece kamu ve özel sektör değil, kalkınma bankalarının
Sosyal inovasyon, merkezinde vatandaşların ve toplulukların ol- için tek başına sosyal ve çevresel inovasyon olması yeterli değildir bir dünyada hedefleri başarmak için büyük bir finansman ih- ipi göğüslediği bir sürdürülebilirlik finansmanı akışından da
duğu, ayrı ayrı parçalardan ziyade sistemi bir bütün olarak ele çünkü önerilen çözümün toplumsal yönü eksik kalabilir. Fakat tiyacına işaret ediyor.1 Gerek kamu gerekse özel finansmana bahsedilebilir.2 1990’lı yılların ortasından bu yana Avrupa
alan işbirlikçi ve katılımcı bir süreçtir. Tepeden inme olmayan ve yerel topluluklar tarafından işletilen yenilenebilir enerji koopera- erişimin kolay olmadığı bir gerçek. Ancak yaşanan gelişmeler İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından Türkiye dahil
daha çok dipten yukarıya doğru gelişen, çoğu zaman yerel ölçek- tifleri, örneğin iklim değişikliğine çözüm olarak sunulurken, sos- özellikle son yıllarda kalkınma ve finans gündeminin artık ke- pek çok ülkede yürütülen “Sürdürülebilir Enerji Finansmanı
te ademi-merkeziyetçi bir şekilde başlayan, ama buna rağmen yal ve çevresel inovasyondan bahsetmek de mümkün hale gelir. sişmeye başladığının sinyalini veriyor. Programları”, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin bu
konusu ve kapsamı küresel olabilen sosyal inovasyonlar özellikle Daha önce belirtildiği gibi, sosyal inovasyonların tabandan yuka- Sürdürülebilirliğin finansmanı, günümüzde gezegensel bo- ülkelerde gelişmesi ve diğer kaynakların da bu kritik amaç-
son yıllarda öne çıktı. Hatta adil ticaret gibi kimi inovasyonların rıya yayılma özellikleri vardır. Başlangıçta nispeten küçük görü- yutlara varan sosyoekonomik ve çevresel sorunların gideri- lar doğrultusunda yönlendirilmesi açısından katalitik bir etki
marjinal hareketler olmaktan sıyrılıp ana akım haline geldiği bile nen sosyal gruplar tarafından uygulanmaya çalışılan çevresel ve lebilmesi için bir gereklilik haline geldi. Şirketlerin ve devlet- yaratıyor. Kalkınma bankalarının yanı sıra Birleşmiş Milletler
söylenebilir. toplumsal sürdürülebilirliğe ilişkin küçük deneyler aslında sos- lerin riskleri daha iyi anlaması ve gelecekte bu riskler sebe- gibi uluslarüstü kuruluşların, finans kurumları ile işbirliği yap-
Sosyal inovasyonlar atık sorunları, hava kirliliği, ekosistem hizmet- yal inovasyonlar için birer tohum evresi olarak görülebilir. Eğer biyle oluşabilecek tehditleri göz önüne alarak şimdi harekete tığını ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmak için
lerinin bozulması, iklim değişikliği ve benzeri çevresel etkilerle deneyler bu tohum evresinde başarılı olursa daha sonra diğer geçmenin maliyet-etkin fırsatlar doğuracağını görmesi son kaynak yaratılmasına zemin yarattıklarını belirtmek gerekir.3
de mücadele edebilir niteliktedir. Eko-inovasyon (ya da çevresel topluluklar tarafından da adapte edilebilir. derece önemli. Bu noktada kamu ve özel sektörün kaynak- Bunların yanı sıra küresel ölçekte büyüklükleri yüzmilyar-
larını yenilenebilir enerjinin yaygınlaşması, enerji verimliliği larca doları bulan yeşil tahvil ve fonlar da, iklim finansmanı
başta olmak üzere her türlü kaynak verimliliği projelerinin/ konusunda önemli bir etki yaratmaya başlamış durumda.
tedbirlerinin uygulanması, döngüsel ekonomi ve temiz üre- İklim kaynaklı risklerin yönetimi konusunda faaliyetler sür-
tim gibi sistem düşüncesine dayalı ekonomiler kurgulanma- düren şirket ve kurumların yararlanabileciği bu finansman
sı, seragazı salımlarının azaltılması için tedbirler alınması, kaynakları, sürdürülebilirliği ana strateji olarak benimsemiş
ekosistem hizmetlerinin iyileştirilmesi, eko-etiketler ve ve sürdürülebilirlik endekslerinde yer alan şirketlere giderek
sürdürülebilirlik standartları geliştirilmesi, yeşil binalar ve daha fazla yöneliyor.
altyapılar inşa edilmesine kaydırmaya başladığını söylemek
mümkün. Sürdürülebilirliğin finansmanı, odak alanı sürekli
genişlemekle beraber özellikle akıllı şebekeler, akıllı şehirler 1 UN (2014) Report of the Intergovernmental Committee of Experts on Sustainable
gibi düşük karbon ekonomisine geçişte ihtiyaç duyulan kritik Development Financing. URL: http://www.un.org/esa/ffd/wp-content/uploads/2014/12/
altyapıların hayata geçirilmesine destek oluyor. Kesişen he- ICESDF.pdf
Daha fazla bilgi için: 2 http://www.ifc.org/wps/wcm/connect/Industry_EXT_Content/IFC_External_Corporate_Site/
defler söz konusu olduğundan, sürdürülebilirliğin finansma-
• Science Communication Unit, University of the West of England, Bristol (2014). Science for Environment Policy In-depth Report: Social Innovation and the Environment. Report produced for the Industries/Financial+Markets/Sustainable+Energy+Finance/
European Commission DG Environment, February 2014. http://ec.europa.eu/science-environment-policy nı kavramı içine iklim finansmanı kavramını da dahil etmek 3 Ayrıntılı bilgi UNEP Finans Girişimi sayfasından edinilebilir: http://www.unepfi.org/about/
• Sosyal İnovasyon Merkezi, http://www.sosyalinovasyonmerkezi.com.tr/ mümkündür. unep-fi-statement/

78 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 79


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ÇÖZÜM VE TEDBİRLER

71 72
Temiz Üretim – Cleaner Production Toplum-Temelli Uyum
Sanayi işletmelerinde bütünsel ve önleyici çevre kavramı çerçevesinde “Üretim sektörlerin-
Community-Based Adaptation
stratejilerinin hayata geçirilmesi, çevresel etki- de temiz üretim ve eko-verimlilik ile hem
lerin azaltılması, firmaların ürün ve süreç ve- çevrenin korunması hem de rekabetçiliğin İklim değişikliğinin en yakıcı etkilerine en fazla maruz kala- şikliğine dair etkilenebilirlikleri belirleyen unsur, aynı zamanda
rimliliğini artırarak ekonomik kazanç artışı sağ- artırılması mümkün görülmekte” deniliyor. cak olan toplumsal kesimlerin, küçük topluluklarda (örneğin toplulukların sosyoekonomik durumlarını da belirleyen eşitsiz
lanmasını hedefleyen yaklaşıma kaynak verimli Temiz üretimin, dünyada gittikçe yaygın- dağ köyleri, emek yoğun tarım vb.) yaşayan ve bu etkilere karşı coğrafi gelişim ve toplumsal eşitsizliklerdir.
temiz üretim veya kısa adıyla temiz üretim adı laşan ve birbirinden bağımsız işletmeleri başa çıkma/uyum kapasitesi en düşük olan kesimler olduğu İklim değişikliğine toplum-temelli bir uyum yaklaşımı, uyumu
veriliyor. Temiz üretim kavramı, Birleşmiş Mil- daha sürdürülebilir ve yenilikçi bir kaynak artan şekilde kabul görüyor. Toplum-temelli iklim değişikliğine kalkınmanın doğal bir parçası olarak ele alır. İklim değişikliği,
letler Çevre Programı (UNEP) tarafından “top- kullanım yaklaşımı çevresinde bir araya uyum yaklaşımı yerel toplulukların dayanıklılığını (resilience) değişkenliği ve aşırı hava olayları gibi farklı olgular da yerelde
lam etkinliği artırmak, insan ve çevre üzerindeki getiren örneklerden biri endüstriyel simbi- artırmayı hedefleyen ve bunu yaparken katılımcı süreçler içeri- farklı cevaplar üretirler. Başarılı bir toplum-temelli uyum strate-
riskleri azaltmak için entegre ve önleyici bir çev- yozdur. sinde yerel bilgi ile uzman bilgisini harmanlayan bir yaklaşım- jisinin aşağıdaki gereklilikleri sağlaması beklenmelidir:
re stratejisinin süreçlere, ürünlere ve hizmetlere Endüstriyel simbiyoz doğadakine benzer dır. Toplum-temelli uyum girişimleri bu anlamda yerel ölçekte
sürekli olarak uygulanması” şeklinde tanımlanı- şekilde birbirine yakın iki bağımsız endüst- iklim-kalkınma-afet konularının hepsini içeren bir tür laboratu- Kapsayıcı bilgi yönetimi: Bir coğrafi bölgenin, topluluğun veya
yor. Bu yaklaşım 1990’lardan beri özellikle BM riyel işletme arasında malzeme ve enerji var hizmeti sunuyor. sektörün etkilenebilirliğinin belirlenmesinin en iyi yollarından
Çevre Programı (UNEP) ve BM Sınai Kalkınma değişimi olarak tanımlanır. Bu anlamda Toplum-temelli uyum uygulamaları, ilk aşamada söz konusu biri toplum-temelli bir izleme/takip sistemini (örneğin yurttaş-
Teşkilatı (UNIDO)1 tarafından gelişmekte olan ve kavram belirli bir coğrafi bölge veya belirli topluluğun iklim değişikliği etkilerine karşı en etkilenebilir ve en temelli bilimsel veri toplanması, gözlem ve anlatıların sistema-
piyasa ekonomisine geçiş sürecindeki ülkelerde bir sektörel küme içerisindeki endüstriyel kırılgan olan faaliyetlerinin tespit edilmesiyle başlar. Katılımcı tik olarak biriktirilmesi) teknolojik sistemlerle (örneğin GIS ve
yaygınlaştırılıyor. 1992 yılındaki Rio Zirvesi’nde süreçler arasında malzeme ve enerjinin bir etkilenebilirlik analizi yapıldıktan sonra daha az öngörülebi- uzaktan algılama sistemleri) entegre etmektir. Bu tarz yakla-
benimsenen Gündem 21’de sürdürülebilir kal- tekrar veya farklı biçimlerde kullanılma- lir ve daha riskli bir iklim altında sosyal, ekonomik ve kültürel şımlar yerel geleneksel bilgiye hak ettiği değeri verirken aynı
kınmanın gerçekleşmesi için belirlenen koşullar arasında temiz sını ifade eder. Böylelikle bir tesisin veya tesis içerisindeki bir aktivitelerin geleceğine dair bir vizyon oluşturulur. Bu sırada zamanda uyum anlamında kapasitelerin gelişmesine ve doğal
üretim de yer alıyor. endüstriyel sürecin çıktısı başka bir tesisteki sürecin girdisi ola- toplum-temelli yaklaşımlar tarafından, mümkün olan en geniş erken uyarı sistemleri oluşmasına katkıda bulunur.
Temiz üretim yaklaşımı hammadde ve enerjiyi daha az kullan- biliyor. Bu tarz yaklaşımların daha kapsamlı biçimde ele alındığı paydaş katılımıyla kalkınma ve afet riskini de içerecek biçim-
Kurumsal reformlar: Alternatif yaşam biçimi planlaması, biyo-
mayı, yeniden kullanım ve geri dönüşümü artırmayı, daha az atık politika yaklaşımı ise döngüsel ekonomi olarak bilinir. Dünyada de bir planlama gerçekleştirilir. Bu planlama sadece teknik ve
lojik temelli atık yönetimi gibi yerel halkın öncelikleri hesaba
oluşturmayı ve tehlikeli atık miktarını azaltmayı amaçlayan adım- en bilinen endüstriyel simbiyoz örneklerinden bazıları Danimar- bilimsel bilgilere değil yerel halkın günlük pratiklerinden doğan
katılarak atılacak adımlarda kurumların da mevcut ihtiyaçlara
ları içeriyor. Türkiye’nin 2014-2018 yıllarını arasını kapsayan 10. ka’daki Kalundborg Eko-Endüstriyel Parkı ve İngiltere’deki Ulusal bilgi ve bilgeliklerine de yaslanmalıdır. İlk aşamada iklim deği-
cevap verecek şekilde yeniden tasarlanması gerekebilir. Örne-
Kalkınma Planı’nda temiz üretime atıf yapılarak yeşil büyüme Endüstriyel Simbiyoz Programı’dır (NSIP). Türkiye’de endüstriyel
ğin dezavantajlı bazı kesimler kurumsal reformlar sayesinde
simbiyoz yaklaşımının en başarılı uygulamalarından biri ODTÜ
mikro-kredi/mikro-sigorta gibi başa çıkma mekanizmalarına
Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Göksel Demirer’in da-
erişim sağlayabilir.
nışmanlığında Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, Bakü-Tiflis-
Ceyhan Petrol Boru Hattı ve International Synergies (İngiltere) İklime dayanıklı Kapasite geliştirilmesi: Katılımcı süreçlerle iklim değişikliğinin
geçim/yaşam
şirketleri tarafından İskenderun Körfezi’nde gerçekleştirildi. Ha- birimleri etkilerine ve sosyoekolojik kırılganlıklara dair yerelde kapsamlı
lihazırda bölgesel kalkınma ajansları aracılığıyla Türkiye’de pek bilgi birikimi oluşturulması toplum-temelli yaklaşımların teme-
çok bölgede temiz üretim/endüstriyel simbiyoz fırsatları incelen- Yerel uyum ve Afet riski
organizasyon
Toplum-temelli
azaltımı linde yer alıyor.
meye devam ediyor. uyum
kapasitesi
Kırılganlıkların
altında yatan
Sağlayıcı/mümkün kılıcı sebeplere çözüm
politika çevresini etkilemek üretmek Referanslar:
Referanslar: • Ayers, J., & Forsyth, T. (2009). Community-based adaptation to climate change.
• http://www.endustriyelsimbiyoz.org/ Environment: science and policy for sustainable development, 51(4), 22-31.
• http://www.temizuretim.gov.tr Şekil 1. Toplum-temelli uyumun 4 ana ekseni: İklim-dirençli yaşam • Dodman, D., & Mitlin, D. (2013). Challenges for community‐based adaptation: discovering
birimleri, afet riski azaltımı, yerel uyum ve örgütlenme kapasitesi ve the potential for transformation. Journal of International Development, 25(5), 640-659.
1 UNEP, UNIDO, The National Cleaner Production Centres (NCPCs) Network, https://www. etkilenebilirliğin kökenlerine müdahale (Kaynak: CARE International). • Reid, H., Alam, M., Berger, R., Cannon, T., Huq, S., & Milligan, A. (2009). Community-based
unido.org/ncpc.html adaptation to climate change: an overview. Participatory learning and action, 60(1), 11-33.

80 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 81


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ÇÖZÜM VE TEDBİRLER

73 74
Sürdürülebilir Ulaşım – Sustainable Transport Yenilenebilir Enerji – Renewable Energy
Ulaşım, modern toplumun hem ekonomik hem de sosyal faa- sayısı her geçen gün artıyor. Akaryakıt olarak biyoyakıt kullanımı, Yenilenebilir enerji, genel anlamda, sürekli devam eden doğal ründe %25, ulaşım sektöründe ise %4 oldu. Gelişmekte
liyetlerinin devamlılığı için en kilit unsurlardan biri olarak karşı- araç tasarımlarında iyileştirmeler, akıllı ulaşım sistemleri, ekono- süreçlerdeki var olan enerji akışından elde edilen ener- olan ülkelerde ısıtma sektöründe yenilenebilir enerji
mıza çıkıyor. Öte yandan, yolcu ve yük taşımacılığındaki artışla mik sürüş eğitimleri, bisiklet yolları, hibrid/elektrikli araçlar ile ji olarak tanımlanabilir. Kilit nokta, enerjinin doğal kullanımının üçte ikisinden fazlasını geleneksel
beraber sektör kaynaklı riskler her geçen gün daha da görünür vergi ve teşvik sistemleri gibi politika ve uygulama araçları, bu süreçlerden kaynaklanması ve tüketildiği hızdan biyokütle kullanımı meydana getiriyor. Modern
oluyor. Bugün itibariyle enerji kaynaklı seragazı emisyonlarının kapsamda giderek daha yaygın uygulama alanı buluyor. daha yüksek bir hızda yenilenmesidir. Uluslarara- biyokütle ve güneş enerjisi ile ısı üretimi toplam
%23’ü ulaşımdan kaynaklanıyor ve sektörün emisyonlardaki payı Ulaşım altyapısı on yıllar boyunca kullanılabilen temel yatırım- sı Enerji Ajansı, yenilenebilir enerji kaynaklarını talebin %8’ini karşılıyor.
hızla artıyor.1 Trafik sıkışıklığının neden olduğu maliyetlerin milli lardan biridir. Dolayısıyla merkezi ve yerel yönetimler tarafından biyoenerji, güneş enerjisi, jeotermal enerji, hid- 2014 yılı verilerine göre, Türkiye’deki nihai
gelire oranı Avrupa’da %2, Pekin, Sao Paolo ve Lima gibi bazı alınan altyapı yatırım kararlarının etkileri nesiller boyunca devam rolik enerji, okyanus enerjisi ve rüzgar enerji- birincil enerji tüketiminin %9,5’i yenilenebilir
şehirlerde ise milli gelirin %10’undan daha yüksek. Yoksul ke- ediyor. Birleşmiş Milletler, ulaşım sektöründe sürdürülebilirliğin si olarak sıralıyor. Bazı tanımlarda, yenilenebilir kaynaklardan karşılandı. Modern yenilenebilir
simlerin ulaşım hizmetlerine erişimi ise oldukça kısıtlı. sağlanması için yapısal bir dönüşüm gerektiğinin altını çiziyor. kaynaklardan sağlanan hidrojene de yenilenebilir teknolojilerin toplam yenilenebilir enerji üreti-
Sürdürülebilir ulaşım, basit anlamıyla kirlilik, trafik sıkışıklığı ve Söz konusu dönüşüm için tekil çözümlerden ziyade, şehir planla- enerji kaynakları arasında yer veriliyor. mindeki payı ise %72 seviyesinde gerçekleşti.3
enerji tüketiminin asgari düzeyde tutulduğu, çevreye duyarlı bir ması, hareketlilik yönetimi, yakıt ikamesi, araç verimliliği ve “çe- Yenilenebilir enerjinin sürdürülebilirlik konusun- Türkiye’de 2015 yılında elektrik üretiminin %31,5’i
ulaşım planlamasının hayata geçirilmesi olarak tanımlanıyor. Bu- kici” toplu taşıma sistemlerini de içeren iddialı ve koordineli bir daki temel önemi, iklim değişikliğini yaratan ve Sanayi yenilenebilir kaynaklardan sağlandı. Yenilenebilir ener-
nunla beraber, ulaşım ve sürdürülebilirlik arasındaki ilişki sade- planlama anlayışı gerekiyor. Devrimi’nden bu yana katlanarak artan fosil yakıt bağımlılığından jiden elektrik üretiminde aslan payı %83 ile hidroelektriğe ait.
ce ulaşım hizmetlerinin çevresel ve sosyal etkilerine indirgenmi- BM’ye göre sürdürülebilir ulaşım uygulamaları ile yol güvenliği- tek kurtuluş yolu olması. Atmosferdeki seragazı emisyonlarını gü- Rüzgar enerjisinden elektrik üretimi son 10 yıl içerisinde önemli
yor, bu ilişkinin çok yönlü yapısına da eğiliyor. ni artırıp hava kirliliğini azaltarak yüzbinlerce hayatı kurtarmak, venli seviyede tutmak için, karbon temelli enerji üretim sistemle- bir artış gösterdi, toplam elektrik üretimindeki payı 1000’de 1’den
Günümüzde 1 milyara yakın insanın ulaşım ağlarına yeterli eri- karbon emisyonlarını 7 gigaton seviyesine düşürmek mümkün. rinden hızlı bir şekilde yenilenebilir enerji teknolojilerine geçmek %4,4’e yükseldi.4 Güneş enerjisi potansiyeli açısından Avrupa’da
şiminin olmaması, erişim şansına sahip olmayan toplulukların BM’nin hesabına göre, bu dönüşüm için gerekli olan toplam yatı- gerekiyor. ikinci sırada yer alan ülkemizde elektrik üretimi için güneş enerjisi
sosyal ve ekonomik ağların dışında kalmasına, sosyal eşitsiz- rım tutarı 2 trilyon ABD Doları. Bu yatırım sonucunda sağlanacak REN 21’in (Uluslararası Yenilenebilir Politika Ağı) hesaplamala- santralleri ise yeni yeni devreye giriyor. Türkiye’nin yenilenebilir
liklerin derinleşmesine neden oluyor.2 Bu olgudan hareketle, tasarrufun ise 2050 yılına kadar 70 trilyonu bulacağı öngörülüyor. rına göre 2014 yılında küresel nihai enerji tüketiminin %19,2’si enerjiye dair resmi hedefi, 2023 yılında yenilenebilir enerjinin
Birleşmiş Milletler “sürdürülebilir ulaşım”ı insanların ve mal- Benzer faydayı yerel ölçekte de görmek mümkün. Örneğin, yenilenebilir kaynaklardan karşılandı. Yenilenebilir kaynaklarla elektrik üretimindeki payının %30 düzeyinde seyretmesi. Analiz-
ların hareketliliği için gerekli hizmetlerin, bu neslin ve gelecek Bogota’da bisiklet yollarının yapım ve bakımı ile eğitim faaliyetleri üretilen enerjinin %54’ü güneş, rüzgar, hidroelektrik gibi modern ler, rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarına öncelik verilmesi halinde,
nesillerin ekonomik ve sosyal gelişmişlik düzeyini ileri taşıya- için 10 yıllık bir dönemde toplam 178 milyon ABD Doları tuta- yenilenebilir teknolojilerden, %46’sı ise geleneksel biyokütleden bu oranın uluslararası trendlere paralel olarak %50 civarına çıka-
cak, güvenli, etkin, erişilebilir, düşük maliyetli, karbon ve diğer rında bir yatırım gerçekleştirildiği, araç kullanımının azalması ile (ısınma veya yemek pişirme için odun yakılması vb.) sağlandı.1 bileceğini gösteriyor.5
emisyonlar ile çevresel etkilerin asgariye indirildiği bir şekilde yol yatırım maliyetleri, trafik sıkışıklığı, hava kirliliği, yol güvenliği Elektrik sektörü yenilenebilir enerji kaynaklarının en kuvvetli oldu-
sağlanması olarak tanımlıyor. ile otomobil ve otobüslerin işletme giderlerinden sağlanan tasar- ğu sektör olarak öne çıkıyor. 2015 yılında küresel ölçekte elektrik
Ulaşım, tek başına bir amaç değil, insanların ihtiyaç duydukları rufun aynı 10 yıllık dönemde 1,3 milyar ABD Doları’na eriştiği enerjisi üretiminin %23,7’si yenilenebilir kaynaklardan elde edil-
işlere, pazarlara, sosyal etkileşime, eğitime ve daha bir çok ihti- hesaplanıyor.3 di. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminde hidroelektriğin payı Daha fazla bilgi için:
yaçlarına erişmesini sağlayan bir araç niteliğindedir. Dolayısıyla, %70, rüzgarın payı %16, biyoenerjinin payı %8, güneş enerjisinin • REN 21 Global Status Report: http://www.ren21.net/status-of-renewables/global-status-
report/
sürdürülebilir ulaşım anlayışı, Türkiye’de büyük şehirlerde mo- payı ise %5 oldu. • WWF-Türkiye ve Bloomberg New Energy Finance, 2014. Türkiye’nin Yenilenebilir Gücü
torlu taşıtlarla kişisel ulaşım veya artırılmış trafik seyir hızı gibi Elektrik üretiminin %75’inden fazlası yenilenebilir olmayan kay- Raporu http://awsassets.wwftr.panda.org/downloads/turkiye_nin_yenilenebilir_gucu_son.pdf
Daha fazla bilgi için:
kavramlardan ziyade, insanı ve insanın yaşam kalitesini odağa • WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Ağı: http://wrisehirler.org/hakkimizda
naklardan karşılanıyor olsa da, yenilenebilir kaynakların payında • TEİAŞ Elektrik İstatistikleri http://www.teias.gov.tr/TurkiyeElektrikIstatistikleri.aspx
alan, güvenlik ve sosyal eşitliğe önem veren “ulaşım sayesinde hızlı bir artış göze çarpıyor. 2015 yılında küresel elektrik üretimi • Enerji İşleri Genel Müdürlüğü istatistikleri http://www.eigm.gov.tr/tr-TR/Raporlar
• Taşıtlarda Enerji Verimliliği, http://www.skdturkiye.org/tasitlardaenerjiverimliligi.pdf
• Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı IRENA http://www.irena.org
erişim” prensibine dayanıyor. kurulu gücündeki artışın %60’ı yenilenebilir enerjiye dayalı ola-
Birleşmiş Milletler, yoksulluğu ortadan kaldırma hedefi başta 1 Mobilizing Sustainable Transport For Development: Analysis and Policy Recommendations rak gerçekleşti. Önümüzdeki dönemde rüzgar ve güneşin payında 1 REN 21, 2016. Global Status of Renewables. http://www.ren21.net/status-of-renewables/
from the United Nations Secretary-General’s High-Level Advisory Group on Sustainable
olmak üzere Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşılma- Transport. https://sustainabledevelopment.un.org/content/documents/2375Mobilizing%20
kayda değer artışlar bekleniyor. Bloomberg New Energy Finance, global-status-report/
sı için ulaştırma sektörünün kritik bir öneme sahip olduğunun Sustainable%20Transport.pdf 2016 - 2040 döneminde güneş ve rüzgarın küresel elektrik tüke- 2 Bloomberg New Energy Finance, 2016. New Energy Outlook 2016: Executive Summary.
Obtained from http://www.bloomberg.com/company/new-energy-outlook/ on June 13, 2016
altını çiziyor. Sürdürülebilir ulaşımın 17 Sürdürülebilir Kalkınma 2 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri web sitesi: https:// timindeki payının mevcut seviyesi olan %5’ten %30’a çıkmasını,
sustainabledevelopment.un.org/?page=view&nr=1118&type=230&menu=2059 3 T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. Genel Enerji Dengesi İstatistikleri. http://www.eigm.
Hedefi’nden yedisini destekleyeceği öngörülüyor. yenilenebilir kaynakların Avrupa’daki payının ise %70 seviyelerine gov.tr/tr-TR/Denge-Tablolari/Denge-Tablolari
3 Cirit, F. (2014). Sürdürülebilir Kent İçi Ulaşım Politikaları ve Toplu Taşıma Sistemlerinin
Ulaşım, taşıma ve lojistik gibi iş ve hizmetlerin çevresel etkilerinin Karşılaştırılması. T.C. Kalkınma Bakanlığı, Planlama Uzmanlığı Tezi. http://www.kalkinma. ulaşacağını öngörüyor.2 4 TEİAŞ Elektrik İstatistikleri. http://www.teias.gov.tr/TurkiyeElektrikIstatistikleri.aspx
azaltılması ve etkinliklerinin artırılmasını amaçlayan girişimlerin gov.tr/Lists/Uzmanlk%20Tezleri/ 2015 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarının payı ısıtma sektö- 5 WWF-Türkiye ve Bloomberg New Energy Finance, 2014. Türkiye’nin Yenilenebilir Gücü Raporu

82 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 83


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ÇÖZÜM VE TEDBİRLER

75 76
Yeşil Binalar ve Standartlar Yeşil Ekonomi – Green Economy
Green Buildings and Standards Mevcut ana akım ekonomik büyüme mo- nalleşmeye, çevresel bozulmaya ve
deli yoğunlukla Gayrisafi Yurtiçi Hasılayı kaynakların tükenmesine yol açmış ve
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 5. Değerlendirme (GSYİH) artırmaya odaklanmıştır ve eko- insanlığın geleceğini tehdit eder hale
Raporuna göre binalar küresel enerji kullanımının %32’sinden ve lojik ve toplumsal refahı göz ardı etmesi gelmiştir ve bu nedenle yeşil ekonomi-
enerji bağlantılı seragazı salımlarının %19’undan sorumludur.1 nedeniyle oldukça fazla eleştirilmektedir. ye geçiş yapmak gerekir. UNEP’e göre
Dolayısıyla, iklim değişikliği problemi ile mücadelede binalardan Buna alternatif olarak sunulan yeşil eko- yeşil bir ekonomiye geçişin ana amacı,
kaynaklı salımlara ilişkin atılabilecek azaltım (mitigation) adımları nomi; ekonomik büyüme ve kalkınma için, bir taraftan çevre kalitesini ve toplum-
oldukça önemlidir. Yaşam döngülerinin görece uzun olmasından sürdürülebilir kalkınma ile tutarlı bir şe- sal kapsayıcılığı artırırken, diğer taraftan
dolayı yapı sektörü, düşük karbonlu geleceğin kilit noktalarından kilde, üçlü bilanço hesabı (triple bottom ekonomik büyümenin ve yatırımların de-
birisidir. 1990’lı yılların başından bu yana binaları çevresel etki- line) yaklaşımı içinde ekonomik, çevresel vamını sağlamaktır.2 Bu amaca ulaşmak
lerine göre (karbon ayak izi, su ayak izi, fosil yakıt kullanımı, ve sosyal refahın eş zamanlı olarak geliş- için de kamu ve özel sektör yatırımları
vb.) değerlendiren bazı standartlar geliştirildi ve uygulandı. Yeşil tirilmesini öngörür. UNEP yeşil ekonomiyi, daha geniş çevresel ve sosyal kriterleri
Binalar işte bu standartlara uygun tasarlanmış, sürdürülebilir ya- “çevresel riskler ve ekolojik kıtlıklar önemli dâhil etmeli ve ekonomik performansın
pılara verilen genel isimdir. Yeşil binaların sağlaması gereken kri- ölçüde azalırken, insan refahının ve sosyal temel göstergesi olarak görülen GSYİH
terler seçilen standarda göre değişmekle beraber özellikle daha eşitlik düzeyinin artması” ile sonuçlanan muhasebesinin içine kirlilik, kaynak tü-
katılımcı tasarım ve planlama süreci, kaynak verimliliği (su, ekonomi olarak tanımlanıyor.1 Pratik açı- kenmesi, azalan ekosistem hizmetleri ve
enerji, malzeme gibi alanlarda), seragazı salımlarında düşük kar- dan bakıldığında yeşil ekonomi düşük kar- doğal sermaye kaybı gibi unsurları da
bon veya karbon nötr yaklaşımının benimsenmesi gibi kesişen iklimlendirme sistemlerinin tercih edilmesi (iv) Yenilenebilir bonlu, kaynak verimli ve toplumsal açıdan eklemelidir.
amaçlar tüm standartların ortak noktası sayılabilir. Dünyadaki enerji kullanımı (v) Karbon denkleştirme (carbon offsetting) ve kapsayıcı bir ekonomidir. Yeşil bir ekono- Yeşil bir ekonomi, Sürdürülebilir Kal-
yeşil bina standartlarının öncüleri arasında İngiltere’de geliştiri- yenilenebilir enerji sertifikalarının temini yoluyla denkleştirme. mide gelir ve istihdamdaki artış, karbon kınma Hedeflerinin veya iklim değişikli-
len ilk standart olan BREEAM (Building Research Establishment Bu noktada yeşil badana yapılmasını engellemek için karbon emisyonlarını ve kirliliği azaltan, enerji ve kaynak verimliliğini ği ve çevre problemleri ile mücadelenin insan yaşam kalitesini
Environmental Assessment Method), ABD’de geliştirilen LEED nötr tanımı yapılırken nötr olarak nitelendirilen sistemin sınırları- artıran ve biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin kay- artırdığını kabul eder. Bununla birlikte, yeşil bir ekonomi yal-
(Leadership in Energy and Environmental Design) ve 2009’da nın şeffaf bir şekilde belirlenmiş olması ve yapılan ölçüm/hesap- bolmasını önleyen kamu ve özel sektör yatırımları ile sağlanır. nızca çevresel sorunların ortadan kaldırılmasına odaklanmaz
Almanya’da geliştirilen DGNB (Deutsche Gesellschaft für Nach- lamaların doğrulanmış olması önemlidir. Türkiye’de yeşil binalar Yeşil ekonomiyi savunanlar, fosil yakıta dayalı hali hazırdaki ve günümüz neslinin refahının gelecekteki nesillerin refahını
haltiges Bauen) ilk akla gelenlerdendir (Şekil 1). Yeşil binalar, ve ilgili standartlarla ilgili gelişmeleri takip edip raporlayan sivil ekonomik sistemi “kahverengi ekonomi” olarak isimlendirir- tehlikeye atmadan artırılması için neler yapılması gerektiğine
yeşil bina etütleri ile denetlenir ve objektif kriterlere göre serti- toplum kuruluşları mevcut olmakla beraber Türkiye koşullarına ler. Buna göre kahverengi ekonomi modeli toplumsal marji- odaklanır. Bu açıdan bakıldığında yeşil ekonominin, sürdürü-
fikalandırılır.2 Yeşil binalarda karbon nötrlük iklim değişikliği ile uygun bir standart oluşturmak için kolektif çabalar devam edi- lebilir kalkınmanın ekonomi boyutunu daha çok öne çıkaran
beraber önem kazanan bir kriter haline geliyor. Binalar özelinde yor.4 Bunun yanında mevzuatta “Binalarda Enerji Performansı ve yeşil büyümeyi teşvik eden bir versiyonu olduğu düşünüle-
“Karbon Nötr” terimi bir binanın doğrudan veya dolaylı şekilde Yönetmeliği” gibi düzenlemelerle Türkiye’de binalarda enerji ve Yeşil bir ekonomide gelir ve istihdamdaki bilir. Yani sınırlı bir dünyada sınırsız ekonomik büyüme olama-
salımına sebep olduğu seragazlarının şu yollardan bir veya birka- seragazı salım performanslarının izlenmeye başlandığını görebi- artış, karbon emisyonlarını ve kirliliği azaltan, yacağını ve dolayısıyla ekonomik büyümenin sürdürülebilir ol-
çı aracılığı ile azaltılması ve/veya denkleştirilmesini ifade eder:3 (i) liyoruz. enerji ve kaynak verimliliğini artıran ve madığını öne süren planlı sürdürülebilir küçülme (degrowth)
Pasif tasarım stratejilerinin uygulanması (ii) Yüksek verimli cephe ya da kararlı durum ekonomisi (steady state economics) yak-
biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin laşımlarının tersine yeşil ekonomi, doğal kaynakları koruma-
giydirme sistemi uygulanması (iii) Enerji verimli ısıtma/soğutma/
1 Lucon O vd. (2014) Buildings. In: Climate Change 2014: Mitigation of Climate Change. kaybolmasını önleyen kamu ve özel sektör ya devam eden bir ekonomik büyümenin mümkün olduğunu
Contribution of Working Group III to the Fifth Assessment Report of the Intergovernmental yatırımları ile sağlanır. savunur.
Panel on Climate. Cambridge University Press, Cambridge, United Kingdom and New York,
NY, USA.
2 Bu konuya dair genel bir okuma için: Çoban, Ç. (2013) “Yeşil Bina Etütleri” URL: http://
www.arkitera.com/haber/12984/yesil-bina-etutleri
3 Carruthers, H. (2013) What is a “Carbon Neutral” Building? URL: http://www3.cec.org/
islandora-gb/islandora/object/islandora:1112/datastream/OBJ-EN/view
4 Ayrıntılı bilgi için Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği internet sitesi ziyaret edilebilir: http:// 1 UNEP (2010) Green Economy Developing Countries Success Stories. UNEP, Geneva
Şekil 1: Önde gelen yeşil bina standartlarının logoları www.cedbik.org 2 UNEP (2011) Towards a Green Economy: Pathways to Sustainable Development and Poverty Eradication, UNEP, Geneva - http://web.unep.org/greeneconomy/resources/green-economy-report

84 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 85


ÇÖZÜM VE TEDBİRLER ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR

77 78
Yeşil İş – Green Business Agroekoloji – Agroecology
Yeşil iş ya da yeşil işletme, faaliyetlerinde çevresel sürdürülebi- Agroekoloji, tarımsal alanların ekosistemler olarak düşünüldüğü
lirlik ilkelerine bağlı, yenilenebilir enerji kaynakları kullanmaya ve tarımın ekolojik etkilerinin dikkate alındığı üretim biçimine ve-
çalışan ve faaliyetlerinin olumsuz çevresel etkilerini en aza indir- rilen isimdir. Bu kavram yakın temasta olduğu degrowth (küçül-
meye çalışan işletmeleri tanımlar. Yeşil bir işin sürdürülebilirlik me) gibi hem bilimsel bir yaklaşıma, hem bir sosyal harekete,
ilkelerini benimsemesi demek, bu işin hem şimdiki hem de gele- hem de bir pratiğe işaret edebilir. Agroekolojik tarım yöntemleri
cek nesiller için ekonomik, sosyal ya da çevresel tehlike oluştur- ürün çeşitliliğinin artırılmasını, kimyasal girdilerin azaltılmasını ve
mayacak uzun vadeli stratejiler geliştirmesi anlamına gelir.1 Yeşil ürün deseni, tohum seçimi vb. ile ilgili karar alma biçimlerinin
bir işletme, üçlü bilanço hesabı yaklaşımını uygulayan, sosyal demokratikleştirilmesini savunur. Başta iklim değişikliği olmak
girişimciliğiyle öne çıkan, kurumsal sosyal sorumluluk ilkeleri- üzere, biyoçeşitliliğin azalması, kimyasal gübreler sebebiyle
ni benimsemiş ve etik yatırımlar yapan bir iş modeli benimser.2 küresel azot-fosfor dengesinin bozulması gibi gezegensel sınır-
Yeşil iş pratikleri arasında doğada çözünebilir ambalaj kullanımı, ların aşılmasının önüne agroekolojiyle geçilebileceği fikrinden
enerji tasarrufu, eko-etiketleme, yeşil bina, doğa dostu temizlik hareketle bu yaklaşım toprağın, havanın, bitkilerin, tohumun, COP15 Kopenhag İklim Zirvesi eylemlerindeki La Via Campesina delegasyonu
malzemeleri kullanımı, daha az kâğıt kullanma, kullanılmayan hayvanların ve insanların sağlığını öncelik olarak koyar. Dahası (Kaynak: Commondreams)
elektronik aygıtları kapatma, geri dönüşüm ve benzeri bazı uy- iklimbilimci Prof. Murat Türkeş’e göre “agroekoloji emek yoğun
gulamalar sayılabilir. olduğu ve çok az fosil yakıt, enerji ve yapay gübre kullanımı ge- La Via Campesina (İspanyolca Çiftçi Yolu) 4 kıtada 73 ülkede 164
İşletmelerin yeşil iş modelini benimsemelerinin en az üç değişik rektirdiği için, insan kaynaklı iklim değişikliği ile mücadele ve yerel ve ulusal üyesi olan dünyanın en geniş katılımlı tarımsal bir
itici gücü vardır. Bunlar tüketiciler, hükümetler ve işletmenin kâr Yerküre’nin artan yüzey ve alt troposfer hava sıcaklıklarını düşü- küçük üretici hareketidir. Bir bütün olarak La Via Campesina, 200
elde etme güdüsüdür. Örneğin etik tüketim ilkesini benimsemiş, rülmesine katkı sağlar.” milyondan fazla üreticiyi temsil ederek diğer tüm siyasi, iktisadi
ekolojik olarak üretilen veya çevre dostu ürünleri satın alan ve de hisselerinin değerini artırır. Şirketlerin yatırım alabilmeleri ko- Sermaye yoğun, kır nüfusunu azaltmaya yönelik endüstriyel ta- ve kimliksel etiketlerden bağımsız olarak otonom, çoğulcu, çok
çevreye zararlı tüketimden kaçınan tüketiciler işletmelerin üre- laylaşır, kredibiliteleri artar. rımdan farklı olarak agroekoloji yaklaşımı kırda nüfusun refah kültürlü bir hareketi teşkil eder. 1993 yılında Belçika’nın Mons
tim, tedarik ve satış pratiklerinin değişmesi için bir baskı unsu- Öte yandan işleri yeşil hale getirmenin maliyet tasarrufu sağladığı içinde yaşayabileceği, toprağın karbon tutma kapasitesinin artı- kentinde kurulan bu küresel hareket, agroekoloji ve bilge çiftçi ta-
runa dönüşebilirler. Benzer şekilde hükümetler de kimi zaman noktalar da vardır. Atıkların geri dönüştürülmesi veya endüstriyel rılacağı, biyoçeşitlilik kaybının engelleneceği ve toprak üretken- rımıyla hem gezegenin sınırlarının güvenli biçimde korunabileceği
(aynı zamanda seçmen olan) tüketicilerin ve çeşitli sivil toplum simbiyoz çerçevesinde başka işletmelere satılması, elektronik liğinin artacağı bir yaklaşımdır. Mevcut veriler agroekoloji yakla- hem de tüm canlıların refahının sağlanabileceği fikrini savunur.
örgütlerinin baskısı altında hareket edebilir ve işletmelerin çev- iletişimin karşılığında kâğıt kullanımının kesilmesi, elektronik ci- şımının çevresel baskı altında bile toplam çıktı olarak endüstriyel Günümüzde La Via Campesina, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları
reye olan zararlarını kısıtlayan yasal çerçeveler düzenlemek ya hazların kullanılmadığı zamanlarda kapatılması ve benzeri uygu- tarımla boy ölçüşebileceğini gösteriyor. Dahası agroekoloji gıda Konseyi, FAO (BM Gıda ve Tarım Örgütü) ve Birleşmiş Milletler
da çevre dostu olmak adına teşvik edici politikalar üretmelerini lamalar maliyetleri azaltmak için olanaklar sağlar. Ayrıca, yeşil iş kooperatifleri ve üretici-tüketici ağları yoluyla gıdanın yerelleşme- İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) gibi küresel ta-
sağlayabilir. Bu tür politikalara çevre vergileri, eko-etiketleme, uygulamaları işyerlerini daha sağlıklı ve daha güvenli hale getirir sini de savunmaktadır (örnek olarak Boğaziçi Mensupları Gıda rımsal ve çevresel tartışmalarda ana bir aktördür. İklim değişikliği
eko-denetleme, ya da son yıllarda Avrupa Birliği tarafından teşvik ve dolayısıyla bir şirketin çalışanlarının hastalanmasından kay- Kooperatifi ve Çiftçi-Sen’in işbirliği bu anlamda önemlidir). Bu karşısında “Bilge çiftçi tarımı gezegeni serinletir” diyen La Via
edilen yeşil satın alım gibi uygulamalar örnek gösterilebilir. naklı harcamaları azaltır, iş verimliliğini artırır. anlamıyla piyasa dışı ilişkileri de geliştirmeyi amaçlayan agroe- Campesina, güçlü bir agroekoloji bazlı tarım sistemi kurulması
Tüketici ve hükümet baskısı dışında işletmeler kendi kendilerine Yeşil iş kavramı oldukça yeni bir kavramdır ve yeni yeni işletme- koloji yaklaşımının uluslararası ölçekte en önemli savunucusu için gıda egemenliğini destekler ve teşvik eder.
de yeşil iş modelini benimseyebilirler. Her ne kadar bir işletmeyi lerin gündemine girmektedir. İlk başta yeşil ve sürdürülebilir uy- küçük üretici federasyonu olan La Via Campesina’dır.
yeşil iş modeline geçirmek bazen ek maliyetler getirse de orta ve gulamaları benimsemenin ek maliyet getireceğinden ve rekabet
uzun dönemde işletmenin net kârını artıran bir eyleme dönüşe- gücünü azaltılacağından korkulsa da, işletmeler son zamanlarda Referanslar:
bilir. Bir işletme işini yeşillendirerek üç temel avantajdan faydala- (özellikle çevreye daha duyarlı ve doğayla uyum içinde ürünler Sermaye yoğun, kır nüfusunu azaltmaya • Aysu, A. (2015) Gıda krizi: Tarım, Ekoloji ve Egemenlik, Metis Yayınevi: İstanbul.

yönelik endüstriyel tarımdan farklı olarak


• IISD (2014) Agroecology: What it is and what it has to offer, http://pubs.iied.org/
nabilir: Gelir artışı, maliyet tasarrufu ve şirketin değer kazanması. tüketmek isteyen tüketiciler sayesinde) yeşil iş modelini git gide pdfs/14629IIED.pdf
Gelir artışı, ürün farklılaştırması, marka imajı, müşteri iletişimi daha fazla benimsiyorlar. agroekoloji yaklaşımı kırda nüfusun refah (Erişim tarihi: 29/11/2016)
veya daha yüksek verimlilikteki üretim yöntemlerinin tatbik edil-
içinde yaşayabileceği, toprağın karbon • La Via Campesina (2013) La Via Campesina’s Open Book: Celebrating 20 Years of Struggle
and Hope, URL: https://viacampesina.org/en/index.php/publications-mainmenu-30/1409-la-
mesi sonucu oluşur. İşletmeler yeşil iş modelini benimseyerek,
piyasadaki geleneksel iş yöntemlerini kullanan rakiplerine göre
1 Cekanavicius, L., Bazye, R., & Dicmonaite, A. (2014). “Green business: challenges and tutma kapasitesinin artırılacağı, biyoçeşitlilik via-campesina-s-open-book-celebrating-20-years-of-struggle-and-hope

kaybının engelleneceği ve toprak


practices” Ekonomika, 93. (Erişim tarihi: 29/11/2016)
tüketicilerin seçimlerinde daha öne çıkar. Bu da, özellikle şirket 2 What is green business: http://www.greenbusinessnetwork.org/about/whats-a-green- • Türkeş, M. (2014) İklim Değişikliğinin Tarımsal Gıda Güvenliğine Etkileri,
hisseleri borsada işlem görüyorsa, şirketin hem markasının, hem business/ [Erişim Tarihi: 29 Kasım 2016] üretkenliğinin artacağı bir yaklaşımdır. Geleneksel Bilgi ve Agroekoloji, Türk Tarım – Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 2(2): 71-85, 2014

86 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 87


ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR

79 80
Dayanıklılık – Resilience Dünyaya Faydalı Şirketler
Dayanıklılık/direnç olarak çevrilebilecek olan resilience kavramı düzenlendi. Konferansa paralel olarak konu üzerine dünyadaki
Benefit Corporations (B-Corps)
bir sistemin ister birey düzeyinde, ister bir ekosistem, ister bir kent en yetkin kurum olan Stockholm Resilience Center, Stockholm
isterse tüm ekonomi düzeyinde olsun, değişim ve şoklarla nasıl Üniversitesi ve Beijer International Institute of Ecological Econo- Şirketler özellikle 2008 ekonomik krizinin hemen öncesinden
başa çıkabildiğine ilişkin kapasitesidir. Dayanıklılık bu anlamda mics işbirliğinde yine aynı kentte kurulmuştur. başlayan süreçte ve sonrasında artarak devam eden şekilde
insanların içinde bulundukları ve parçası oldukları sosyoekolojik Dayanıklılık kavramı temelinde insan-doğa ikilemini reddederek kendilerini düşünmekle eleştirildiler ve bu eleştiriler başka bir
sistemlerde finansal krizlerden iklim değişikliğine farklı anlam- insanın parçası olduğu dinamik sosyoekolojik sistemlerin bütün- özel sektörün mümkün olduğunu düşünen şirketleri farklılaş-
lardaki şok, stres ve değişimlerle başa çıkarken girdikleri yenilen- cül olarak incelenmesi gerektiğini savunur. Dolayısıyla bu kav- maya ve fark yaratmaya teşvik etti.1 Dünyaya Faydalı Şirketler
me ve yaratıcı düşünme döngüsüne işaret eder. Kavram ilk olarak ram küreselleşmeyle mesafelerin gittikçe daha da kısaldığı dün- (B-Corps) özel sektör için başarı kriterlerini yeniden yorumla-
60’ların sonu 70’lerin başında ekoloji çalışmalarında avcı/yırtıcı yamızda insan etkisine maruz kalmayan bir ekosistem olmadığı yarak, kâr etme amacını her şeyin üstünde tutarak çevresel
türlerle av nüfusları arasındaki ilişki incelenirken Ekolojik Kararlı- gibi, ekosistem hizmetlerinden faydalanmayan insan topluluğu ve sosyal etkilerini dışsallaştıran şirketlerin aksine şeffaflık ve
lık Teorisi’ne cevaben ortaya çıkmıştır. Ekolojist C.S. Holling 1973 da bulunmadığı fikrinden hareket eder. Esas problem, hızla kent- hesap verebilirlik, iyi yönetişim, ekolojik ayakizi gibi sürdürü-
tarihli ekolojik dayanıklılık ve kararlılık konusundaki makalesinde leşen dünyamızda doğal süreçlerden koptuğumuzu zannederek lebilirliğin tüm sacayaklarında toplum ve gezegen için artı değer
doğal sistemlerin birden fazla kararlı fazı olduğu ve bu fazlar arası ekonomilerimizin ve toplumlarımızın aslında gezegenin temel pa- yaratan şirketlerdir. 2007 yılında ABD’de doğan bu bakış açı-
geçişkenliğin mümkün olduğunu belirtmiştir. Holling’e göre doğal rametreleriyle derinden ilişkili olduğunu unutmamızdır. Dayanık- sına göre bu şirketler önceden tanımlanmış bazı performans
sistemlerin dalgalı ekolojik süreçlere ve tekil olaylara (örneğin çev- lılık bu anlamda insan-doğa ilişkisini birbiri içerisinde etkileşen, standartlarına2 uymayı kabul ederler, bu standartları içselleşti- ken tüm paydaşları için de en iyi faydayı yaratmaya gayret eder-
resel şok) cevabı mekansal ve zamansal olarak çeşitlilik gösterir. birbirine uyum sağlayan ve birbirinden etkilenen bir ilişki olarak rirler ve şeffaf şekilde paylaşırlar. Kurumsal sosyal sorumluluk ler. Bu fayda kimi şirketler için çevresel etkileri en aza indirmek
Dolayısıyla etkiye maruz kalan sistemler farklı mekan ve zamanlar- ele alır. Dolayısıyla tüm insan faaliyetleri gibi hava, su ve toprak olgusundan farklı olarak dünyaya faydalı şirketler teşvik edici olurken, kimileri için ise toplumun belirli kesimlerine istihdam
da farklı tepkiler göstererek kararlı faza dönebilirler. değişikliklerinden etkilenirken, bu gezegensel sistemler de insan güçlerini ve meşruiyetlerini, benimsedikleri değerlerden ve olanakları yaratmak veya toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama-
Dayanıklılık kavramına ilginin 1960’lardan bugüne hızla büyü- faaliyetleriyle etkileşim içerisinde değişir ve dönüşür. üçüncü bir gözün denetiminden alırlar.3 Güncel verilere göre ya yönelik tedbirler almak olabiliyor. Etik tedarik, yeşil satın
mesi ve kavramın farklı konu ve disiplinlerle kullanmaya başlan- İnsanlığın özellikle sanayi devriminden beri gezegenin biyo-jeo- günümüzde 50’yi aşkın ülkede hemen her sektörden 1700’den alma, üçlü bilanço, beşikten beşiğe gibi yaklaşımları benimse-
ması 1967’den 2007’ye kadar konu üzerine yaklaşık 1600 aka- kimyasal döngülerini artan bir hızda etkilediği, Büyük İvmelenme fazla şirket Dünyaya Faydalı Şirket topluluğuna katıldı.4 “İyi olan yen B-Corp’lar bu yaklaşımlarını ve etkilerini belgelendirebiliyor
demik makale yayınlanmasında da görülebilir. 1999 yılında ku- (The Great Acceleration) adı verilen II. Dünya Savaşı sonrası sü- kazansın” sloganı ile sadece bilançolarına değil gezegene de ve kamuoyuyla paylaşabiliyorlar.
rulan The Resilience Alliance1 (Dayanıklılık İttifakı) isimli bilimsel reçte bu etkilerin geri döndürülemez hale geldiği biliniyor. Daya- ekonomik, sosyal ve çevresel bağlamda değer katmak amacı ile Türkiye’de B-Corp sertifikası almaya hak kazanmış henüz üç şir-
araştırma ağı, kavramın daha çok yayılmasına ön ayak olmuş ve nıklılık yaklaşımı işte bu noktada insanlığın biyosfer üzerindeki faaliyetlerine devam eden B-Corp’lar aynı zamanda marka de- ket bulunuyor ancak gerek Paris Anlaşması, gerekse Sürdürüle-
konu üzerine ilk akademik konferans 2008 yılında Stockholm’de etkilerinin sürdürülemez olduğu bilgisi ışığında gezegensel sınır- ğerlerini ve kurumsal itibarlarını da artırıyorlar. Dünyaya Faydalı bilir Kalkınma Hedefleri bağlamında yan fayda üreten şirketlerin
lar yaklaşımını da geliştirdi. Dolayısıyla dayanıklılık beklenmedik Şirketler ürettikleri ürün ve hizmetlerin en iyi olmasını amaçlar- sayısındaki artışa paralel olarak B-Corp’ların ve bu konuya ilişkin
Şekil 1: C.S. Holling’in dayanıklılık teorisinin temelini oluşturan döngü, kırılma ve sosyoekolojik olayların hız ve etkisinin arttığı farkındalığın hızla artacağı öngörülüyor. Türkiye’de Dünyayı Fay-
‘panarchy’ diagramı günümüzde insanların bu sınırlar içerisinde yaşayabilmesi için dalı Şirketler oluşumunun sekretaryasını 2014 yılından bu yana
Yenileyici Uyum Döngüsü çaba gösteriyor. Bu kavrama dair kimi eleştiriler ise siyasi ve ikti- Güncel verilere göre günümüzde 50’yi bir B-Corp şirketi olan S360 Sürdürülebilirlik Danışmanlığı yü-
Yüksek
Koruma
evresi
sadi eşitsizliklere gereken ilgiyi göstermeden insan-doğa ilişkisini aşkın ülkeden hemen her sektörden rütüyor.5
özcü bir yaklaşımla incelemesi şeklinde ortaya çıkıyor. 1700’den fazla şirket Dünyaya Faydalı
Yeniden
düzenlenme Şirket topluluğuna katılım sağlamıştır.
evresi
“İyi olan kazansın” sloganı ile sadece
Sermaye

1 Hiller, J. S. (2013). The benefit corporation and corporate social responsibility. Journal of
bilançolarına değil gezegenimize de
Referanslar: Business Ethics, 118(2), 287-301.
• Berkes, F., & Ross, H. (2013). Community resilience: toward an integrated approach. Society 2 Performans kriterleri hakkında detaylı bilgi için: https://www.bcorporation.net/become-a-b-
Rahatlama & Natural Resources, 26(1), 5-20. ekonomik, sosyal ve çevresel bağlamda corp/how-to-become-a-b-corp/performance-requirements
evresi
Düşük
Sömürü evresi • Berkes, F., Colding, J., & Folke, C. (Eds.). (2008). Navigating social-ecological systems:
building resilience for complexity and change. Cambridge University Press. değer katmak amacı ile faaliyetlerine 3 André, R. (2012). Assessing the Accountability of the Benefit Corporation: Will This New
Gray Sector Organization Enhance Corporate Social Responsibility?. Journal of business
• Folke, C. (2006). Resilience: The emergence of a perspective for social–ecological systems devam eden B-Corp’lar aynı zamanda ethics, 110(1), 133-150.
analyses. Global Environmental Change, 16(3), 253-267.
marka değerlerini ve kurumsal
Bağ lık 4 Daha ayrıntılı bilgi ve Türkiye’deki durum için: http://bcorpturkey.org/
lılık nıklı
Daya 5 S360 hakkında detaylı bilgi için: https://www.bcorporation.net/community/s360-
1 http://www.resalliance.org/ itibarlarını da artırıyorlar. sustainability-services

88 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 89


ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR

81 82
Döngüsel Ekonomi – Circular Economy Ekofeminizm – Ecofeminism
Döngüsel ekonomi kavramı ekonomide kaynak verimliliği, diği (bkz. Antroposen) tartışmalarının filizlendiği ancak aynı Kadınlar insanlık tarihinde başta tarıma dayalı toplumlarda ol- kalmaz, aynı zamanda kadınlara da toplumda sadece ‘annelik’
geri dönüşüm, endüstriyel simbiyoz, yaşam döngüsü, be- zamanda gezegensel sınırlara dayandığımız son çeyrek mak üzere yakacak toplama, su taşıma, tohum koruma, yenebilir üzerinden rol biçer.
şikten beşiğe gibi kavramları teşvik ederken; üretim/tüketim yüzyılda ortaya atılan döngüsel ekonomi kavramı çevre üs- bitkiler toplama, evcil hayvanları besleme gibi faaliyetleri ve bun- François D’Eubonne, Ynestra King ve Vandana Shiva gibi ku-
ilişkilerini doğrusal değil döngüsel olarak kurgulayarak uygu- tündeki ekonominin yarattığı baskıların ayrıklaştırma yoluyla lara paralel olarak ailenin toplumsal yeniden üretimi (çocuk-yaşlı ramcılar tarafından ortaya atılan ekofeminizm, Ecehan Balta’ya
layan bir yaklaşımdır. Doğrusal ekonomi yaklaşımında “doğal azaltılmasını da hedefler.3 Döngüsel ekonomi günümüzde bakımı, yemek yapılması, temizlik vb.) konusundaki kilit rolleri (2009) göre şu temel varsayımlara dayanır:
kaynakları çıkar, hammaddeyi işle, ürünleri üret, atıkları ber- Avrupa Birliği, Çin, ABD gibi dev ekonomilerin politik olarak çoğunlukla tek başlarına üstlenmek zorunda bırakılmışlardır. n Kadınların ezilmesi ve doğanın sömürülmesi arasında önemli
taraf et” süreci söz konusuyken, döngüsel ekonomi mode- önceliği haline gelmiştir. Avrupa Komisyonu’nun “Döngüsel Bir yandan ataerkillik tarafından şekillendirilen toplumsal yapı- bağlantılar vardır.
linde bu sürecin içindeki her aktör, işlem ve atığın diğerleri Ekonomi Paketi” Avrupa Birliği’nin refahı, rekabetçiliği ve sür- lar sürekli büyümeye ve tüketime dayalı bir iktisadi ufuk çizgisi n Kadınların ve doğanın sömürülmesi bağlantılı olduğundan, ka-
bünyesinde yeniden ve tekrar tekrar kullanılabilme olasılıkları dürülebilirliği açısından kilit politika tedbirlerinden oluşuyor.4 belirlerken, diğer yandan da kadınların ücretsiz hane içi eme- dınlar yeşil hareket içinde aktif rol oynamalıdır.
ve simbiyotik ilişkiler değerlendirilir (Şekil 1). Avrupa Çevre Benzer şekilde bugün ekonomisini büyük ölçüde geçmişte ğine dayanan bir sosyal sistem kurularak toplumsal eşitsizliğe n Ataerkil sistemde kadın doğaya (ve özel alana), erkek ise kül-
Ajansı, doğal kaynakları tüketme biçimimiz ve hızımıza bağlı dışsallaştırdığı çevresel maliyetlere borçlu olan Çin’in kalkın- neden olmuşlardır. Ekofeminizm işte bu kavşakta ortaya çıkan türe (ve kamusal alana) yakın görülür. Doğanın kültürden aşağı
olarak insanlığın dünyanın yaşamını sürdürme kapasitesini ma planlarında döngüsel ekonominin 2006’dan bu yana yer ve toplumsal eşitlik konusunda kadınların toplum ve içinde yer bir konumda tasavvur edildiği gibi, kadın da erkekten aşağı gö-
azaltmakta olduğunu ifade ederken1 yeşil ekonomi ve kaynak alması5 dünyanın gittiği yönü göstermesi açısından anlamlı aldığı doğal çevreyle ilişkisini yeniden tanımlama konusunda yol rülmüştür.
verimliliğinin yanı sıra döngüsel ekonomi yaklaşımının da bu bir işarettir. gösterici bir kavram olarak doğmuştur. n Feminist ve yeşil hareketler eşitlikçi, anti-hiyerarşik sistemle-
kapasitenin sürdürülebi- Ekofeminizm doğanın, kadın emeği ve bedeninin sömürülmesini ri savunurlar. Ekofeminizm de, emperyalizme, heteroseksüellik
lirliği açısından kritik öne- Şekil 1: Döngüsel ekonomi modeline dair bir sistem diagramı6 eşzamanlı ve birbiriyle ilişkili süreçler olarak ele alır. Bu dayatmasına, militarizme ve kapitalizme karşı çıkar ve farklı
me sahip olduğunun altını anlamda kadınlar kırda ve kentte bir yandan ikti- ezilme biçimleriyle de ilgilenir.
çizer. Döngüsel Ekonomi sadi süreçlerin toksik etkilerine daha çok ma- n Yeryüzü temelli bir bilinç yaratmak için farklı tin-
kavramı ilk kez 1990 yılın- ruz kalıp hastalanır, aç kalır, kıtlık ve kurak- sellikler oluşturmak gerekir.
da çevre ekonomisti olan lıktan en fazla etkilenirlerken, bir yandan
D. Pearce ve R.K. Turner da doğurganlıkları zarar görür. Anaakım Berna Kurt (2001), ekofeminist hareket için-
tarafından “Doğal Kaynak- ekofeminist yaklaşımlardan ayrılan daha deki farklı akımları biyolojik/kültürel ekofe-
ların Ekonomisi ve Çevre” radikal yaklaşımlar aynı zamanda doğa- minizm, toplumsal ekofeminizm ve feminist
kitabında2 ortaya atılmış- nın ‘Doğa Ana’ olarak tasvir edilip kadın çevrecilik olarak tanımlar. Bu akımlar temel
tır ve çevrenin sağladığı varoluşunun yalnızca bir doğurganlık- olarak kadınlığın doğurganlık üzerinden ta-
ekonomik fonksiyonların annelik-bakım görevi ekseninde ele alın- nımlanması, sınıf, kimlik ve sömürünün po-
öneminden bahseder. Sı- masına da itiraz ederler. Bu anlamda ata- litik ekonomisine bakışları üzerinden farklılaşır.
nırsız ekonomik büyüme- erkil bir toplumsal yapı, sadece emek/beden Bu anlamda Emet Değirmenci’ye (2010) göre
nin mümkün olduğu ve sömürüsü ile tahakkümü yeniden üretmekle “kadın doğası gereği doğaldır ve doğaya yakındır”
nihai hedef olduğu argü- gibi saptamalardansa, doğanın ve kadının özgürleşme-
manı ilerlediğimiz; insanın Ekofeminizm doğanın ve kadın emeği ve sinin nasıl bir toplumsal içerik taşıdığı sorusu ekofeminizmin
gezegen üstünde baskın ana eksenini oluşturur.
güçlerden biri haline gel-
bedeninin sömürülmesini eşzamanlı ve
birbiriyle ilişkili süreçler olarak ele alır. Bu
anlamda kadınlar kırda ve kentte bir yandan
1 Avrupa Çevre Ajansı’nın döngüsel ekonomi ile ilgili bilgi notu için: http://www.eea.europa.eu/tr/isaretler/isaretler-2014/makaleler/ekonomi-kaynak-verimli-yesil-ve-dongusel iktisadi süreçlerin toksik çıktılarına daha Referanslar:

çok maruz kalıp hastalanır, aç kalır, kıtlık


2 Pearce, D. W., & Turner, R. K. (1990). Economics of natural resources and the environment. JHU Press. • Balta, E. (2009) Ekososyalist bir feminizm için, http://bianet.org/biamag/cevre/115015-
3 Ghisellini, P., Cialani, C., & Ulgiati, S. (2016). A review on circular economy: The expected transition to a balanced interplay of environmental and economic systems. Journal of Cleaner Production, ekososyalist-bir-feminizm-icin
114, 11-32. ve kuraklıktan en fazla etkilenirlerken, bir • Değirmenci, E. (2010) Kadınlar ekolojik dönüşümde, Yeni İnsan Yayınevi: İstanbul.

yandan da doğurganlıkları zarar görmekte,


4 Ayrıntılı bilgi ve AB politikaları için: http://ec.europa.eu/environment/circular-economy/index_en.htm • Kurt, B. (2001) Ekofeminizm, http://www.bgst.org/ekofeminizm-1/ekofeminizm
5 UNEP (2006) Circular Economy: An alternative model for economic development. • Vandana Shiva (2014) İnadına Canlı: Kadınlar, Ekoloji ve Hayatta Kalma, Sinek Sekiz
6 Grafiğin orjinali: Ellen MacArthur Foundation, Türkçesi: Optimist Dergisi Mayıs 2014 sayısı, “Döngüsel Ekonomi’de İlerlemeyi Tekrar Düşünmek” başlıklı yazıda kullanılmıştır. kadınlıkları tahakküm altına alınmaktadır. Yayınevi: İstanbul (Çeviren: Emine Ayhan)

90 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 91


ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR

83 84
Ekolojik Vatandaşlık – Ecological citizenship Gayri Safi Mutluluk Endeksi
Günümüzde sürdürülebilirlikten bahsederken anaakım yeşil olarak ortaya çıkan seragazlarının dünyanın başka yerlerinde se-
Gross National Happiness Index
ekonomi ve sürdürülebilir tüketimin bir adım ötesine geçebilen bep olduğu iklim değişikliğinden ve kendisinden sonraki kuşak-
tartışmalardan bir tanesi de ekolojik vatandaşlıktır. İlk olarak ların da sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını sağlamakla yüküm- Himalayalar’ın doğusunda 700 bin nüfuslu küçük ve karasal Nobel ödüllü iktisatçı Amartya Sen ve Mahbub Ul-Haq ta-
Andrew Dobson (2006) tarafından ortaya atılan bu kavram çevre lüdür. Dolayısıyla ekolojik vatandaşlık liberal devlet mimarisinin bir ülke olan Bhutan’ın ayırt edici bir özelliği var: Ekonomik rafından 1990’ların başında tasarlanan İnsani Gelişmişlik
politikası literatüründe vatandaş-devlet ilişkisine vurgu yaparak, genel kabullerini kırarak, dönüştürücü bir anlam taşır. ve çevresel olarak ihtiyacından fazlasını tüketmemeyi ve in- Endeksi’nden (HDI) farklı olarak 2007’de Sabina Alkire ve
bu ikisi arasındaki sosyal sözleşmeyi ekolojik açıdan yeniden ta- Ekolojik vatandaşlık ve yeşil devlet teorisinin önde gelen sanların gerçekten ihtiyacı olan şeylere (gıda, eğitim, sağlık, James Foster tarafından ortaya atılan Gayri Safi Mutluluk
nımlamaya çalışır. Bu anlamda ekolojik vatandaşlık bir bireyin teorisyenlerinden Robyn Eckersley’e göre eleştirel bir politik eko- din ve ifade özgürlüğü) erişiminin hedeflendiği, Gayrisafi Mil- Endeksi (GNH), yaşam standartlarından zaman kullanımı-
tüketim tercihlerini herhangi bir iktisadi teşvik veya reklam kam- loji yeni bir devlet-yurttaş ilişkisi kurulmasına önayak olabilir. Bu li Hasıla yerine Gayri Safi Milli Mutluluğun (Gross National na, sağlıktan ekolojik çeşitliliğe 9 farklı boyutta 33 göstergeyi
panyasının konusu ve nesnesi olmayacak biçimde bilinçli şekil- anlamda ekolojik demokrasiden faydalanan bir egemen devlet, Happiness) bir gelişmişlik göstergesi olarak kullanıldığı ilk kapsar. Bu anlamıyla ekonominin, Aristo’nun da tanımladığı
de değiştirdiği bir yaklaşımdır. Dolayısıyla ekolojik vatandaşlık ulus-aşırı demokrasiyi ve ekolojik öncülüğü/koruyuculuğu savu- ülke olması. Gayri Safi Mutluluk Endeksi, bir gösterge ola- biçimiyle bir para kazanma sanatından (chrematistics) ziya-
Dobson’ın sözlerinde “İktisadi önlemlerle gerçekleştirilebilecek nur. Bu tarz bir devlet liberal demokratik devlet, refah devleti rak Bhutan’ın 4. Kralı Jigme Singye Wangchuck tarafından de, iyi yaşama zanaatı (buen vivir) olduğunu göstermeyi he-
olanlardan çok daha derinde, tavır ve davranışlarda bilinçli bir ve neoliberal devlet teorilerine vatandaşlık tanımı itibariyle bir 1970’lerde ilk kez dillendirildi. Her ne kadar 2012’den beri defler. Benzer başka bir çalışma olan Dünya Mutluluk Rapo-
değişime” işaret eder. alternatif sunar. Bu tanıma göre devlet-yurttaş ilişkisinin birincil her yıl yayınlanan Dünya Mutluluk Raporu 2016’da (World ru ise 6 farklı alanda mutluğa etki eden faktörlerden oluşuyor.
Ekolojik vatandaşlık, devlet-vatandaş ikilemini yeniden tanımla- değeri adalet, ikincisi sorumlulukların mütekabiliyetinin olmama- Happiness Report) 156 ülkeden 84. sırada olsa da Bhutan’ın Bu parametreler kişi başına düşen milli gelir, sosyal destek,
mayı amaçlar. Bu bağlamda ekolojik vatandaşın görev ve ödev- sı (örneğin devlet yurttaşa, yurttaşın devlete olduğundan daha bu kavramı dünyayla tanıştıran ülke olduğu belirtilmelidir. sağlıklı yaşam beklentisi, hayat tercihleri yapma konusunda
leri devletle mütekabiliyet ilkesini veya karşılıklı çıkar gözetmeyi çok sorumludur), üçüncüsü sorumlulukların kamusalın ötesinde Türkiye 2016 tarihli bu raporda 78. sırada yer alıyor. özgürlük, cömertlik ve yolsuzluk konusundaki algılar şeklinde
gerektirmez. Ekolojik vatandaş, doğmamış nesillere ve insan-dışı özel alana da kayması ve dördüncüsü de ekolojik vatandaşlığın BM Kalkınma Programı’nın yıllık raporlarında kullandığı, sıralanıyor.
canlılara dönük olarak da vatandaşlık görev ve yükümlülükleri sınırlarının devlet sınırlarını aşmasıdır (Eckersley’in ulusaşırı de-
taşır. Bu anlamda mekansal ve zamansal olarak sorumlulukları mokrasi kavramında olduğu gibi).
şimdiki zaman ve bulunduğu yeri aşan anlam- Bu tanıma göre ekolojik vatandaşlık tartışmasındaki dört önemli
lar içerir. Örneğin ekonomik aktivitesinin sonucu unsurdan bir tanesi de kamusal-özel ayrımıdır. Özel hayattaki
tercihlerin kamusal sonuçları olduğu ve kamusal olanın yalnızca
Gayri Safi Mutluluk Endeksi, bir gösterge
olarak Bhutan’ın 4. Kralı Jigme Singye

Yaş ndardı
devletle ilişkilendirilemeyeceği fikrinden hareketle ekolojik va-

sta
Wangchuck tarafından 1970’lerde ilk kez

am
tandaş, tüm çevre sorunlarını politik düzlemde (feminist teorinin

tim
‘kişisel olan da politiktir’ yaklaşımından hareketle) ele alır. Hem dillendirildi. Her ne kadar 2012’den beri

Eği
maddi (atmosfer, okyanuslar vb.) hem maddi-olmayan (internet, Ek
ve olojik her yıl yayınlanan Dünya Mutluluk Raporu
kültürel miras vb.) müştereklerin korunması, çoğaltılma- dire çe
sı ve teşvik edilmesi bu çerçevede düşünülebilir. Benzer
nçl şitli
ilik lik oloji
Psik nlik
k
2016’da (World Happiness Report) 156
biçimde ekolojik vatandaşlık kavramı yavaş şehirler (cit-
es e
ülkeden 84. sırada olsa da Bhutan’ın bu
ta slow), geçiş şehirleri (transition towns), agroekoloji ve kavramı dünyayla tanıştıran ülke olduğu
planlı ekonomik küçülme gibi vatandaşların kolektif eylem belirtilmelidir.
pratiklerini merkeze alır. Sağlık
ı
ılığ
anl Za
kc ma Referanslar:
lulu nk
Top ull • Helliwell, J., Layard, R., & Sachs, J. (2016). World Happiness Report 2016, Update (Vol. I).

Kültü irençlil
an

ve d
ım New York: Sustainable Development Solutions Network.

tişim
Referanslar: ı • Ura, K., Alkire, S., & Zangmo, T. (2012). A short guide to gross national happiness index,

rel ç ik
öne
• Dobson, A. (2016) Ekolojizm, Yeni İnsan Yayınevi: İstanbul. (Çev. Cengiz Yücel) URL: https://opendocs.ids.ac.uk/opendocs/bitstream/handle/123456789/11807/Short-GNH-

eşitl
İyi Y
• Dobson, A. (2003). Citizenship and the Environment. Oxford University Press: Oxford. Index.pdf?sequence=1 (Erişim tarihi: 29/11/2016)

ilik
• Eckersley, R. (2004). The Green State: Rethinking Democracy and Sovereignty. MIT Press: • Ura, K. (2015) The experience of Gross National Happiness As Development Framework, ADB
Mass. South Asia Working Paper, URL: https://www.adb.org/sites/default/files/publication/177790/
• Wolf, J., Brown, K., & Conway, D. (2009). Ecological citizenship and climate change: Şekil 1: Bhutan’ın kullandığı Gayri Safi Mutluluk Endeksi’nin gnh-development-framework.pdf (Erişim tarihi: 29/11/2016)
perceptions and practice. Environmental Politics, 18(4), 503-521. 9 ana ekseni • http://www.grossnationalhappiness.com/

92 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 93


ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR

85 86
Geçiş Şehirleri – Transition Towns Kararlı-Durum Ekonomisi
Geçiş Şehirleri (veya daha genel adıy- değişimin yerelden geleceği yönünde-
Steady-State Economics
la geçiş hareketi, Transition Network1) ki inancıdır. Bu sebeple de yerel yöne-
petrol üretim zirvesi, iklim değişikliği ve timlerde katılımcılık, yerel toplulukların Kararlı-durum ekonomisi, büyüklüğü sabit veya çok az miktarda Kararlı durum ekonomisinin, planlı ekonomik küçülme ve yeşil bü-
diğer iktisadi krizler karşısında taban- özyönetimi ve yerel ekonomiler (alter- dalgalanan bir ekonomik modele verilen isimdir. Bu kavram tipik yüme gibi diğer yaklaşımlardan farkı Tablo 1’de verilmiştir.
dan dayanıklılığı (resilience) artırmayı natif para birimleri, takas ve dayanışma olarak bir ulusal ekonomiyi kastedebileceği gibi daha küçük yerel, Kararlı-durum ekonomisine dair eleştiriler daha ziyade bu teorinin
hedefleyen sosyal ve ekolojik bir girişi- ekonomisi gibi) bu hareketin en önemli bölgesel veya küresel ekonomi için de kullanılabilir. Bu yaklaşıma küresel Kuzey-odaklı (erken dönemde sanayileşmiş, refah devletini
me verilen isimdir. Geçiş inisiyatifleri, vurgu noktalarıdır. Geçiş hareketinin 7 göre sınırları belli bir ekonomi belirli bir büyüme, planlı (degrowth) ve/veya sosyal güvenlik sistemlerini kurmuş, tüketim yoğun ekono-
sosyo-ekolojik tehditler karşısında ye- temel boyutu şunlardır: veya plansız küçülme (ekonomik daralma) sürecinden sonra ka- miler) olduğunu ve çevre sorunlarının altında sadece nüfus artışı
relden, yurttaş eğitimi temelli, çok pay- 1- Sağlıklı yerel topluluklar kurmak ve rarlı duruma geçebilir. Bu tip bir modelin sürdürülebilir olabilmesi olduğunu varsayan, Malthusyen bir alt mesaj taşıdığını belirtmek-
daşlı planlama temelinde hareket eden birlikte çalışmayı öğrenmek için gezegensel sınırları (ticaret ile ekonomiye katılan hizmet ve tedirler. Özellikle kadınların eğitim ve iş hayatına katılması yoluyla
ve yerel kapasiteyi arttırarak çözümü 2- Vizyon oluşturmak: Beraberce ürünler de dahil edilmek üzere) aşmaması gerekir. Kararlı-durum bilinçli üremeyi salık veren, küresel Kuzey’in küresel Güney ülke-
bu ölçekte arayan yöntemleriyle ken- üretilecek bir gelecek hayal etmek ekonomisinin önde gelen isimlerinden ve ekolojik ekonominin ku- leri için gezegensel sınırlarda yer açması gerektiğini savunan planlı
dilerini diğer çevre ve sürdürülebilirlik 3- Katılımcılık: Sempatizanlar ve olağan rucularından olan Herman Daly, bu tip bir ekonomiyi şu sözlerle ekonomik küçülme yaklaşımından farklı o larak kararlı-durum eko-
gruplarından ayırırlar. Bu anlamda ağ ortakların ötesinde geniş katılımcı tanımlar: nomisi savunucuları nüfus artışının (gerekirse zorla) kısıtlanmasını
oluşturma, doğal süreçleri destekleme mekanizmalar kurmak “Kararlı durum ekonomisi sabit insan ve hammadde kaynağı ile savunmaktadır. Bu tarz eleştiriler, azgelişmiş ülkelerde yoksulluğun
ve zenginleştirme, iktisadi faaliyetleri 4- Ağlar ve ortaklıklar: Diğer ağlarla belirli ve istenilen bir düzeyde tutulan, içinden enerji-madde geçiş giderilmesi ve toplumların insan onuruna yakışır bir refah seviyesine
çeşitlendirme, para-dışı ekonomiler işbirlikleri kurmak miktarının (throughput) düşük oranda seyrettiği, üretimin ilk aşa- ulaşılması için kararlı bir ekonomide nüfus artışını durdurmaktan
oluşturma ve maddi olmayan yaşam 5- Pratik projeler gerçekleştirmek: masından tüketimin son aşamasına kadar mümkün olan en düşük önce, tarihsel eşitsizlikler, güç dengeleri ve kaynak sömürüsüne son
kalitesi göstergelerini geliştirme gibi Başkalarına ilham vermek ve yeni madde-enerji akışıyla yürütülen ekonomidir.” verilmesi gerektiğini belirtir.
girişimler bu inisiyatiflerin ana faaliyet- altyapılar kurmak
leri arasında yer alır. “Küçük güzeldir” 6- Ölçek yükseltmek: Başka yerlerdeki Planlı Ekonomik Küçülme (Degrowth) Yeşil Büyüme Kararlı-Durum Ekonomisi
(1973) isimli kitabıyla bilinen İngiliz Dünyanın farklı yerlerinden geçiş şehirlerini tanıtan, Cyril geçiş inisiyatifleriyle bağlanmak Zihin ve toplumsal yapılarını değiştirerek ekolojik Büyümeden bir miktar feda edilerek Mevcut ekonomik noktada kararlı biçimde
Dion ve Melanie Laurent’in yönetmenliğini yaptığı “Yarın” Hedef
iktisatçı E. F. Schumacher’in izinden 7- Gözden geçirmek ve kutlamak: sürdürülebilirliğin ve sosyal eşitliğin sağlanması seragazı salımlarının azaltılması ve devam edilmesi
yerel bir yaşam biçimini kutlayan bu (Demain) filminin afişi Yapılanları hep birlikte değerlendirip; verimliliğin artırılması
hareket, küresel sistemlerdeki deği- başarıları beraberce kutlamak. Yerel üretim biçimi kurulması gerekir. Üretim mentalitesinde değişiklik Fazla üretim azaltılır.
Üretim süreci
şimler, dalgalanmalar ve şoklar karşısında daha yerele dayanan öngörülmez. Üretimin durdurulması söz konusu değildir.
bir toplumsal örgütlenmeyi ve üretim-tüketim biçimini hayata Hareketin kurucularından Ben Brangwyn’in dedikleri belki de Tüketim süreci Tüketimin azaltılması gerekir. Tüketimcilik devam eder. Geri dönüşüm Fazla tüketim ortadan kalkar.
geçirmeye çalışıyor. geçiş şehirlerini en güzel biçimde özetliyor: “Hükümetleri bek- Yeniden bölüşüm sağlanır. teşvik edilir fakat hedef verimlilik artışıyla Kaynak ve enerji tüketimine dair bazı
İlk örnekleri İngiltere’de görülen geçiş hareketi (Transition Mo- lersek yarın çok geç olacak, bireyler olarak harekete geçersek Tüm çevresel varlıkların kullanımı üzerinde limitler göreceli ayrışmadır. limitler konulur. Nihai hedef mevcut
vement) toplumsal bir hareket olarak 2005’ten beri büyümek- muhtemelen eylemlerimiz çok ufak kalacak ama belki bugün konarak mutlak ayrışma hedeflenir. durumun korunmasıdır.
tedir. Günümüzde 50’den fazla ülkeye yayılan bu hareket yerel- topluluklar olarak harekete geçersek tamı tamına yeteriz.” Dünya Sistemi Katılımcı demokrasi, demilitarizasyon, ekolojik Yeşil tüketim devam eder. Üretim düzeyi, yok oluş düzeyine eşitlenir.
den başlayarak iklim değişikliği ve petrol üretim zirvesi (peak sürdürülebilir toplum göstergeleri sağlanır. Gelir ve toplumsal refahın yeniden Nüfus sabitlenir.
Gelir ve toplumsal refahın yeniden paylaşımı paylaşımı öngörülmez. Gelir ve toplumsal refahın yeniden
oil) gibi küresel soru, sorun, çelişki ve risklere cevap oluştur-
Referanslar: öngörülür. paylaşımı öngörülmez.
mayı hedefliyor. Bu anlamda geçiş şehirleri sosyal ve ekolojik
• Aiken, G. (2012). Community transitions to low carbon futures in the Transition Towns Limitler Hammadde ve enerji tüketimi üzerine Göreceli limitler konulur. Mevcut limitlerin korunması amaçlanır.
sorunlara çözümlerini kitlesellikle üreten, karşılıklı yardım ve
Network (TTN). Geography Compass, 6(2), 89-99. mutlak limitler konulur.
destek kültürünü temeline koyan ve ağ biçiminde üretim-tü- • Hopkins, R. ve Thomas, M. (2016) The Essential Guide to Doing Transition, URL: https://
ketim döngüleri kuran sosyal, kültürel ve iktisadi bir sisteme transitionnetwork.org/wp-content/uploads/2016/09/The-Essential-Guide-to-Doing-Transition. Tablo 1: Planlı Ekonomik Küçülme (Degrowth), Yeşil Ekonomi ve Kararlı-Durum Ekonomisi karşılaştırması
işaret eder. pdf (Erişim tarihi 25/11/2016)
• Hopkins, R. (2008). The Transition Handbook: From Oil Dependency to Local Resilience.
Geçiş şehirleri yaklaşımının yeşil ekonomi, sürdürülebilir tü- Green Books: Cambridge. Referanslar:
ketim gibi yaklaşımlardan temel farkı sürdürülebilirlik yönünde • Brian Czech (2013) Supply Shock: Economic Growth at the Crossroads and the Steady State Solution. New Society Publishers: Vancouver, BC.
değişimin piyasa veya devletten beklenmemesi gerektiği, bu 1 https://transitionnetwork.org/ • Flipo Fabrice, Roefie Hueting, Giorgos Kallis , Jeroen van der Bergh, Raoul Weiler ve Darren Zhang (2015) Küçülmek Güzeldir, Yeni İnsan Yayınevi: İstanbul. (Çeviren: Serin Erengezgin)

94 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 95


ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR

87 88
Nexus Yaklaşımı – Nexus Approach Paylaşım / Dayanışma Ekonomisi
Doğal kaynak yönetiminde Nexus, doğal kaynaklar ve süreçler Zaman içerisinde enerji-su, su-gıda gibi alt
Sharing / Solidarity Economy
arasındaki ilişkileri, bağlılık ve bağımlılıkları inceleyen bilim-po-
başlıklarına da bölünen Nexus yaklaşımı bu
litika çalışmaları arasındaki yaklaşıma verilen isimdir. Küresel Paylaşım ekonomisi insan kaynağını, hammaddeleri ve bilgi
sürdürülebilirlik çabalarında doğal kaynakları daha kapsamlı, anlamda sistem analizi ve karmaşık sistemler kaynaklarını paylaşan sosyoekonomik ekosisteme verilen isim-
kapsayıcı ve bütüncül ele alan bu yaklaşım, en başta su-enerji ve yaklaşımı gibi farklı entegre doğal kaynak dir. Bu yaklaşım hizmet ve ürünlerin tasarım, üretim, dağıtım,
gıda üretimi arasındaki mekansal ve zamansal ilişkileri üretken- yönetim yöntemleriyle benzerlik gösterir. ticaret ve tüketim süreçlerinin farklı kişi ve kurumlar tarafından
lik, verimlilik ve koruma gibi hedefler açısından inceler. Zaman eşzamanlı veya birbirini müteakiben paylaşılarak gerçekleştiril-
içerisinde enerji-su, su-gıda gibi alt başlıklara da bölünen Ne- diği ekonomik bir sisteme işaret eder. Paylaşım ekonomisi pek
xus yaklaşımı bu anlamda sistem analizi ve karmaşık sistemler yönelik küresel risklerin (finansal krizler, spekülasyon, arz güven- çok farklı anlamı içerisinde barındıran bir çatı kavram olsa da ilk
yaklaşımı gibi farklı entegre doğal kaynak yönetim yöntemleriyle liği, iklim değişikliğinden doğan riskler vb.) ancak sektörler ve başta daha çok internet müşterekleri yoluyla kolaylaştırılan ikti-
benzerlik gösterir. ölçekler arası bir yönetim ve yönetişim yaklaşımıyla aşılabileceği sadi ve sosyal faaliyetlerle yola çıkmıştır. Açık kaynak kodlu yazı-
En başta su-enerji-gıda/tarım bağlantısını ifade etmek için kulla- yönünde olmuştur. Bunun için de gerekli tavizlerin (trade-offs) lım toplulukları içerisinde ilk kez dillendirilen bu yaklaşım genel
nılan Nexus terimi Latince’de birbirine bağlanma veya bağlayan verilmesi, sinerjilerin belirlenmesi ve oluşturulması, bütüncül ola- anlamıyla daha demokratik bir piyasa mekanizması içerisinde
eleman anlamına gelen kelimeden türemiştir. Çevre yönetimi rak sürdürülebilirliğin teşvik edilmesi ve yeşil ekonomiye geçişin yer alan, denkler arası (peer-to-peer) hizmet ve ürün sağlamaya
kapsamında kavramın ilk kullanımı 1980’lerdeki bir BM Üniver- siyasi olarak hedeflenmesi gerekir. Nexus yaklaşımı çerçevesin- işaret eder. Bu modelin temel ayırıcı özelliklerinden birisi, hibrid
sitesi projesinde (Food-Energy Nexus programme) görülmüştür. de su, enerji ve gıda üretim/tüketimi arasındaki bu ilişkiler Şekil bir piyasa modeli olarak sahip olma/mülkiyet haklarından ziyade
Yine de bu kavramın siyasi ve akademik gündemin üst sırala- 1.’de görülebilir. kullanım hakkının ekonomik döngülere sokulmasını da içerme-
rına tırmanması için 2011 yılında Bonn’da düzenlenen “Water, Temelde Nexus yaklaşımına göre su kullanımı kaçınılmaz ola- sinden ötürü armağan ekonomisi özelliklerini de barındırmasıdır.
Energy and Food Security Nexus” konferansını beklemek gerek- rak gıda üretimi, enerji üretimi ve ekosistemlerin çalışmalarına Paylaşım ekonomilerinin büyümesinde toplum-temelli entegre
miştir. Bu toplantıdaki genel eğilim; su, enerji ve gıda güvenliğine bağlıdır. Bu içiçe geçmişlik sadece su yönetimi politikasının değil internet hizmetlerinin mevcudiyeti de önemli rol oynamakta-
enerji planlamasının, kentsel planlamanın ve tarım politikasının dır. Birleşmiş Milletler İktisadi ve Sosyal Konular Birimi’ne (UN
da altyapısını oluşturur. Bu nexusu yönetmek ekonomik sektör- DESA) göre küresel ölçekte 6.9 milyon istihdam yaratan 761.221 kapasite oluşturma, güçlendirme, eşitlik ve katılımcılık gibi ana
Şekil 1: Nexus Yaklaşımının Üç Bileşeni: Su, Enerji ve Gıda lerdeki su kullanımını birbirini engellemeyecek şekilde planla- adet kooperatif ve kooperatif şirket 813.5 milyon üye ile 18.8 tril- eksenleri içerir. Bu anlamda dayanışma ekonomisi pratikten
(Kaynak: UN FLORES)
makla birlikte, en temelden hangi ekonomik sektörlerin coğrafi yon ABD doları boyutunda bir ekonomi yaratmış durumdadır. Bu doğan alternatif bir kalkınma çerçevesi sunmaktadır. Bir ayağı
Su olarak bir arada sürdürülebilir biçimde bulunabileceğini de ta- ekonomilerin yıllık net geliri 2.4 trilyon ABD doları seviyesindedir. feminist ve ekolojist siyasette yer alan dayanışma ekonomileri;
sarlamayı gerektirir. Kavramdan uygulamaya geçebilmek içinse Paylaşım ekonomisi belirtildiği gibi farklı değer değişimlerini yardımlaşma, mütekabiliyet ve üretim-tüketimde işbirliğini ırk/
Nexus yaklaşımının planlama aşamasından itibaren tüm ekono- içeren hibrid bir ekonomik modeldir. Dolayısıyla takas, değişim, etnik köken, vatandaşlık, sınıf, toplumsal cinsiyet gibi göster-
mik sektörlere uygulanarak ekolojik ayak izi, su ayak izi, sosyal kolektif satın alma, kolektif tüketim, ortak mülkiyet, ortak değer, gelerden bağımsız olarak ele alır. Dolayısıyla tabandan kurulan
Gıd yaç va

metabolizma gibi yaratıcı yöntem ve göstergelerle uygulanması- kooperatif, geri dönüşüm, yeniden kullanım, yeniden dağıtım, ki- ve ağ şeklinde birbirine eklemlenen yerel ekonomilerin piyasa
uya

ihti

in s

na ihtiyaç duyulur. ralama, ödünç verme, üyelik-bazlı dağıtım/değiş-tokuş gibi farklı önceliklerinden ziyade sosyal ve ekolojik önceliklere hizmet
reti r.
var i iç

mi
Gıd

araçlar kullanmaktadır. Paylaşım ekonomileri kâr-odaklı sistem-


yaç tim

edeceği bir modeldir.


için
ye

a, (
ihti rji üre

erji
.

san

ler olabildikleri gibi kâr amacı gütmeyen modeller de içerebilir.


suy
var in en

al)

a
Ene

Benzer bir fikirden yola çıkıp daha radikal bir ekonomik yeniden
yaç i iç

su
ihti temin

taş

Referanslar: düzenleme öngören yaklaşımlardan birisi de dayanışma ekono- Referanslar:


ır.
Su

• FAO (2014) The Water-Energy-Food Nexus A new approach in support of food security and mileridir. • Kawano, Emily and Tom Masterson and Jonathan Teller-Ellsberg (eds).
sustainable agriculture, URL: http://www.fao.org/nr/water/docs/FAO_nexus_concept.pdf Solidarity Economy I: Building Alternatives for People and Planet. Amherst, MA:
Gıda üretimi için (Erişim tarihi: 27/11/2016)
Dayanışma ekonomisi kooperatif, kolektif, kâr amacı gütmeyen
Center for Popular Economics. 2010.
enerjiye ihtiyaç var. (dolayısıyla makro ölçekte geçiş şehirleri, planlı ekonomik kü-
• Weitz, N., Nilsson, M., & Davis, M. (2014). A nexus approach to the post-2015 agenda: • Walljasper, J. (2015) Müştereklerimiz: Paylaştığımız Her Şey, Metis Yayınları: İstanbul.
Formulating integrated water, energy, and food SDGs. SAIS Review of International Affairs, çülme ve kararlı durum ekonomisi gibi önerilerle el ele ilerle- • Lemus, B. and Barkin, D. (2013) Rethinking the Social and Solidarity Economy in Light
Enerji Gıda 34(2), 37-50.
yen), üretim-tüketim döngülerinin temelinde demokratik karar of Community Practice, Paper presented at UNRISD Conference Potential and Limits of
Enerji üretimi için gıda • Bazilian, M., Rogner, H., Howells, M., Hermann, S., Arent, D., Gielen, D., & Yumkella, K. Social and Solidarity Economy 6–8 May 2013, Geneva, Switzerland. URL: http://www.unrisd.
maddeleri kullanılabilir. K. (2011). Considering the energy, water and food nexus: Towards an integrated modelling almanın yer aldığı bir iktisadi modeldir. Bu yaklaşım sermaye org/80256B42004CCC77/(httpInfoFiles)/3262F14EE2B6C78AC1257B7200344026/$file/
approach. Energy Policy, 39(12), 7896-7906. birikiminden ziyade insan ve ekosistem refahını merkeze alarak Lemus%20and%20Barkin%20draft%20paper.pdf

96 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 97


ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR

89 90
Permakültür – Permaculture Planlı Ekonomik Küçülme
Permakültür, doğal ekosistemlerde gözlemlenen kalıpları ve
Degrowth - Decroissance
özellikleri taklit eden veya doğrudan kullanan, doğal ekosis-
temlerin çeşitliliğine, istikrarına ve esnekliğine sahip olan, top- Küresel sosyal metabolizmanın özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan öncülerinden Serge Latouche tarafından düzenlenen “Kalkınma-
rağın ve üzerinde yaşayan insanların gıda, enerji, barınak ve beri logaritmik biçimde büyümesi bilim insanlarının “Büyük İv- yı tersine çevirmek, dünyayı yeniden kurmak” konferansını bek-
benzeri ihtiyaçlarının sürdürülebilir ve ahenkli bir şekilde kar- melenme” (The Great Acceleration) dediği olguyu da berabe- lemek gerekmiştir. 2002’den bu yana ekolojik krize paralel olarak
şılandığı bir tarımsal ve sosyal tasarım modelidir. Kavram 1978 rinde getirdi. Özellikle son 30 yılda iktisadi politikaların gittikçe büyüyen planlı ekonomik küçülme (degrowth) tartışması bugün
yılında Avustralyalı bir araştırmacı, yazar, bilim adamı, öğret- finansallaşan bir dünyada gerçeklikten kopmasıyla aslında insan 5. uluslararası konferansını gerçekleştirmiş, 7 kıtada takipçi bul-
men ve biyolog olan ve permakültürün babası olarak tanınan refahının göstergelerinden sadece birisi olan ekonomik büyüme muş, özellikle iklim değişikliğine adalet perspektifinden çözüm
Bill Mollison tarafından Permanent (sürekli) ve agriculture adeta sorgulanamaz, tartışılamaz bir model halini aldı. Ancak arayanlar arasında temel tartışma konularından biri olmuştur.
(tarım) kelimelerinin bir araya getirilmesi ile oluşturulmuştur. günümüzde sosyal ve çevresel sonuçlarından bağımsız gibi gö- Planlı ekonomik küçülme her şeyden önce büyüme odaklı bir
Bu modele göre tarımsal üretim doğanın karşısında değil, rünen, dışsallıkların hesaba katılmadığı ekonomik büyümenin ekonominin eleştirisidir. Kamuoyundaki sürdürülebilirlik tartış-
onunla beraber hareket ederek gerçekleştirilmeli, üretim sis- gezegensel sınırları zorladığına dair her geçen gün daha fazla masının, salt iktisadi büyümeyi hedefleyen ekonomizmden kopa-
temleri sadece tek bir ürünün peşinden koşmak yerine bir- kanıt ortaya konuyor. rak ekonomik büyümeyi sosyal, kültürel ve siyasi bir hedef olarak
birleri ile etkileşen çok sayıda ürünü aynı anda üretebilecek Planlı ekonomik küçülme (Degrowth) bu anlamda sosyal hare- terk etmesi gerektiğini savunur. Bu anlamıyla planlı ekonomik
şekilde, doğadan ilham alınarak tasarlanmalıdır. Tasarım ya- ketlerin içerisinden çıkarak “daha fazlası değil, daha farklısıyla küçülme, küresel toplumun bugünkünden radikal biçimde farklı
pılırken görsellik ve işlevler birbirleri ile uyum içinde tasarlanır iyi yaşayabiliriz” diyen ve ekonomik büyümenin durdurulmasını/ örgütlenerek ve önceliklerini değiştirerek daha az kaynak tüke-
ve unsurlar, aralarındaki ilişkilerin hem insana hem de doğaya tersine çevrilmesini telkin eden akımı ifade eder. Décroissance timiyle daha iyi yaşayabileceğini iddia eder. Dolayısıyla ağırlıklı
maksimum faydayı yaratacağı şekilde yerleştirilir ve bir sinerji malarıyla, gübreleme ve toprak iyileştirme kompost yapımı (degrowth’un Fransızcası) kavramı ilk olarak 1972’de ünlü olarak paylaşım-dayanışma ekonomisi, gönüllü sadelik, karşılıklı
oluşturulmaya çalışılır. Böylece insan emeği ve enerji girdisini ve baklagil ekimiyle gerçekleştirilir. Böylece toprak sağlığı üst Fransız aydın André Gorz tarafından kullanılmıştır. Öte yandan yardım ve sosyal bakım ile toplumsal/gezegensel müşterekle-
en aza indirmek hedeflenir. Permakültür tasarımları, bu ilişki- düzeyde tutulur ve yüksek verimlilik sağlanır. Bunun yanında kavramın anlam kazanması ve uluslararası anlamda bilimsel de- rin çoğaltılması çağrısında bulunur. Planlı ekonomik küçülme,
leri ve unsurları hesaba katarak zamanla gelişir ve dışarıdan birbirini dengeleyen çok çeşitli ürün ve tür bir arada yetiştirilir ğer kazanması yine aynı yıl yayınlanan MIT raporu ‘Ekonomik GSYH (Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla) rakamlarının negatif olması veya
çok az müdahale gerektiren, az miktarda girdiyle yüksek yo- ve biyolojik çeşitliliğin yüksek olmasına özen gösterilir. Hay- Büyümenin Sınırları’ (Meadows vs. 1972) ile olmuştur. Sosyal ekonominin finansal krizlerde olduğu gibi kontrolsüzce daralma-
ğunlukta yiyecek üreten oldukça karmaşık sistemler haline vansal ve bitkisel üretim aynı anda gerçekleştirilir ve hem tek metabolizma yaklaşımının kurucusu ve ekonominin temelde ter- sı anlamına gelmez. Tam tersine planlı ekonomik küçülme, top-
gelebilirler. yıllık bitkiler, hem de ağaçlar aynı anda yetiştirilir. Yaban haya- modinamiğin 2. yasasına (entropi yasası) dayandığı yaklaşımı- lumsal refah için ekonomik büyüme gerektiği mantığının kırılarak
tının kendi kendine devam etmesi için dokunulmayan doğal nı öne süren Nicholas Georgescu-Roegen’in yazılarını 1979’da bunun bir parametre olmaktan çıkmasını savunur.
Bill Mollison’a göre permakültürün üç temel etik ilkesi şöyledir:1 bölgeler bırakılır ve biyolojik çeşitliliğin yüksek olması sağla- derleyen Jacques Grinevald’ın Demain la décroissance (Yarın Planlı ekonomik küçülme önerisinin başlıca boyutları, doğanın
1) Yeryüzüne Özen Gösterme; bütün yaşam sistemlerinin, nır. Böylece zararlı böceklerle mücadele etmek için kimyasal küçülme) başlığıyla yayınladığı kitap ise bu adı taşıyan ilk yayın finansallaşmasının, metalaşmanın, müştereklerin çitlenmesinin
canlı cansız bütün varlıkların devamı ve çoğalması için gerekli ilaçlar kullanmak zorunda kalınmaz çünkü zararlıların doğal olmuştur. Kavramın içeriğinin genişletilmesi ve uluslararası ilgiye önüne geçilmesi, bunlar yapılırken Jevons paradoksuna yol açan
koşulları sağlama. düşmanları da zararlılarla birlikte bu sistem içinde var olurlar. kavuşması için ise 2002’de UNESCO’da postkalkınma akımının kaynak verimliliği ve nüfus artışı gibi konuların yerine müşterek-
2) İnsanlara Özen Gösterme; insanların gıda, barınak, eğitim, Zararlı ot ve böceklerle mücadele için zaman harcanmaması lerin çoğaltılması, alternatif para birimleri, zaman paylaşımı, ko-
tatmin edici iş ve keyifli insan ilişkilerine sahip olarak sağlık- nedeniyle de işçilik masrafları azalır. Aslında görüleceği üzere operativizm, Buen Vivir (iyi yaşam), kamu borcunun toplumsal
lı bir şekilde varolmaları için gerekli kaynaklara ulaşmalarını bir permakültür uygulaması doğadaki karmaşık ilişkiler yuma- Ekonomik denetimi, toplumsal cinsiyet eşitliği, eko-köyler/mahalleler gibi
sağlama. ğını mümkün olduğunca fazla taklit etmeye çalışır. küçülme, seçeneklerin değerlendirilmesidir.
özetle
3) Nüfus ve Tüketime Sınır Getirme; kendi ihtiyaçlarımızı bambaşka
kontrol altına alarak yukarıdaki ilkeleri desteklemek için kay-
nak ayırabiliriz. Zaman, para veya enerji cinsinden olabilecek
bu kaynakları birinci ve ikinci ilkelerin gerçekleştirilmesinde Daha fazla bilgi için:
• Türkiye Permakültür Araştırma Enstitüsü http://permacultureturkey.org/ Aynısından Aynısından Aynısından Referanslar:
kullanabiliriz.
• Permaculture Worldwide Network, https://permacultureglobal.org/ daha fazla, aynı miktarda, daha az, • D’Alisa, G., Demaria, F., & Kallis, G. (2014). Degrowth: a vocabulary for a new era.
• Permakültüre Giriş, Bill Mollison, Çevirmen: Egemen Özkan, Sinek Sekiz Yayınevi, 2012 ekonomik durağan resesyon Routledge.
Permakültürün pratik uygulamaları sırasında su ihtiyacı yağ- büyüme durum
• Meadows,, D. H., Meadows, D. L., Randers, J., Behrens, W. W. (1972) Ekonomik Büyümenin
mur suyu hasadıyla, yabancı otlarla mücadele malç uygula- 1 http://permacultureturkey.org/nedir/ Sınırları, Çeviren: Kemal Tosun, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yayınları 1978

98 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 99


ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR

91 92
Sanat ve Sürdürülebilirlik Sistem Yaklaşımı – Systems Thinking
Art and Sustainability Sistem yaklaşımı dinamik sistemlerin birbirine bağlı yapılarını an- lerinin sunduğundan çok farklı sonuçlar elde etmemizi sağlar.
lamak için, nedensel döngü diyagramları, stok ve akış şemaları Kapsayıcı tanımı ile sürdürülebilirliği sağlayabilmek için çok kar-
Brundtland Raporu’ndaki sürdürülebilirlik tanımına baktığımızda, ve simülasyon modelleri gibi dinamik karmaşıklığı haritalamamı- maşık bazı doğal döngüleri açık bir şekilde görebilmemiz ve do-
sürdürülebilirliğin ekolojik bütünlüğünün sağlanması (çevre boyu- za ve keşfetmemize yardımcı olan bazı araçlar ve kavramlar kul- ğadaki varlıkların birbirleri ile nasıl etkileşim halinde olduklarını
tu), insanların refahının artırılması (ekonomik boyut) ve toplumsal lanan bir düşünme biçimidir.1 Bu sayede karmaşık sistemlerin doğru anlamamız gerekiyor. Sistem yaklaşımının bize sunduğu
adaletin sağlanması (sosyal boyut) şeklinde üç ana eksene otur- daha iyi anlaşılması ve istenen sonuçlara ulaşılması için gerekli büyük resmi görebilme imkânı sayesinde sürdürülebilirlik ile ilgili
tulduğu görülür. Peki sanat ve kültür bu sürdürülebilirlik tanımı kaldıraç noktalarının daha iyi tanımlanmasına olanak tanır. politikalarımızı ve eylemlerimizi belirlerken, bu eylemlerin büyük
içerisinde nereye oturuyor? Sanatsal üretim ile sürdürülebilirlik Günümüzde bizim için önemli olan pek çok sorun aslında olduk- resim içinde nasıl bir etkisinin olduğunu açıkça belirleyebilme-
konusunu sanatçıların açıkça tartışmaya açtıkları ilk ve en önem- ça karmaşıktır, birden fazla aktör ve paydaş içerir. Bu tür dinamik miz mümkün hale geliyor. Örneğin tarımsal üretimimizi artırmak
li metinlerden biri “Tutzinger Manifestosu” olarak kabul ediliyor. ve karmaşık sorunlarla uğraşmak son derece zordur zira gele- için kullandığımız bazı haşere ilaçları, bu haşere ile beslenen ve
2002 yılında, Rio Zirvesi’nin onuncu yılında Johannesburg Sürdü- neksel analiz üzerinde çalışılan sorunu küçük parçalara ayırma- tarımsal üretime yararlı başka bir canlı türünü tehlikeye atabilir
rülebilir Kalkınma Zirvesi öncesinde Institut für Kulturpolitik - Kul- ya odaklanır. Sistem yaklaşımı ise sorunu daha küçük parçalar ve en nihayetinde uzun vadede toplam tarımsal üretimimizi dü-
turpolitische Gesellschaft’ın düzenlediği konferansta ortaya çıkan halinde izole etmek yerine, bir bütün olarak ele alır. Sistemdeki şürebilir. Sistem yaklaşımı ile sadece tek bir haşere ve tarımsal
İngiliz heykeltıraş Jason deCaires Taylor’un yaptığı sualtı bir unsurun, sistemin diğer unsurları ile nasıl etkileşime girdiği- ürün arasındaki etkileşime odaklanmak yerine resmin tamamını
Manifesto, sürdürülebilir kalkınma anlayışına, diğer boyutların yanı
heykelleri, okyanusların kirlenmesine ve resiflerin korunmasına
sıra, kültürel mücadelelerin de dâhil edilmesi gerektiğini öne sürer. yönelik önemli bir farkındalık oluştururken, bir yandan balıkların ne odaklanır ve sistemdeki tüm parçalar arasındaki döngüsel ve görmek ve başka canlıların da nasıl etkileneceği öngörmek müm-
Manifesto’ya göre “Sürdürülebilirlik, kültüre ihtiyaç duyar ve hatta yuvalanması için elverişli ortamlar yaratıyor. nedensel ilişkileri ortaya çıkarmaya çalışır. Bu düşünce biçimi, kün hale gelir.
kendi kültürünü üretir”.1 Toplulukların ve toplumların iç işleyişleri- özellikle çok sayıda ve gecikmeli döngüsel geribildirimlerin bu- Sistem dinamikleri metodu kullanılarak sistem yaklaşımı ile ha-
nin estetik bir şekilde dışa vurumu olan kültür ve sanatın, muhak- çalışıyor, hem de sanatsal yaratımları sürdürülebilirliği daha fazla lunduğu dinamik sistemlerde bazen geleneksel analiz yöntem- zırlanmış en çok tanınan model muhtemelen 1972 yılında yayın-
kak sürdürülebilirlik ile de önemli bir etkileşimi vardır. Bu etkileşi- konu ediniyor, sürdürülebilirlik ile ilgili mesajlar verme kaygıları ta- lanan Büyümenin Limitleri raporudur.2 Bu model, hâlihazırdaki
min iyi mi kötü mü olduğu konusunda ise tartışmalar bulunuyor. şıyor. Sanatsal üretimin mesaj kaygısının olup olmaması gerekliliği Sistem yaklaşımının bize sunduğu büyük büyüme trendleri bu şekilde kalmaya devam ederse önümüzdeki
Şüphesiz sanat formları ve sanatsal yaratımlar toplumu alternatif şüphesiz başka bir tartışmanın konusu ama sanatın iklim değişik- resmi görebilme imkânı sayesinde yüzyıl içinde kaçınılmaz bir şekilde hem nüfus hem de sanayi ka-
pasitesinde ani ve kontrol edilemez bir düşüşe şahit olacağımızı
bir dünya görüşüne yönlendirmede önemli bir role sahiptir. Yani liği gibi küresel zorluklar için yaratıcı çözümler bulma konusunda- sürdürülebilirlik ile ilgili politikalarımızı ve
sanatsal üretimlerin toplumun daha sürdürülebilir bir yaşam sür- ki katkılarının olacağı da ortada. Bu açıdan bakıldığında aslında gösterip, bunun da nedeninin ilk bakışta algılaması zor olan ge-
mesi için önemli bir görevi olduğu aşikâr fakat tersi de mümkün- sanat sosyal, ekonomik ve ekolojik boyutlar arasında bir katalizör
eylemlerimizi belirlerken, bu eylemlerin cikmeli geribildirim döngüleri olduğunu söyler. Geribildirim dön-
dür. Örneğin sanat ve sürdürülebilirlik konusunda çalışan Alman rolüne bürünüp sürdürülebilirliğe ve dolayısıyla daha iyi bir yaşam büyük resim içinde nasıl bir etkisinin gülerini doğru anlayamamamız nedeniyle doğal kaynakları çok
araştırmacı ve sosyolog Sascha Kagan, yakın geçmişe baktığımız- kalitesine katkıda bulunabilir. olduğunu açıkça belirleyebilmemiz mümkün hızlı bir şekilde yok ediyor ve gezegenin dönüştürme ve taşıma
da, özellikle modernleşmenin ve onun doğurduğu modern sana- Sanat ile çevre arasında derin bir ilişki bulunur. Çok eskiden beri hale geliyor. kapasitesinin çok üzerinde atık üretilmesine neden oluyoruz. İşte
tın aslında sürdürülemez bir yaşam kültürünü temsil ettiğini öne sanatçılar doğadan ilham alarak içerik ve yorum üretirler ve sanatı sistem yaklaşımının en önemli faydalarından biri, bu tür prob-
sürüyor.2 Özellikle de modernliğin önemli bir tezahürü olan yük- doğal malzemeler kullanarak yaparlar. Endüstriyel devrim ile nasıl lemlerle başa çıkma yeteneğimizi ve düşüncemizi, karmaşıklık
sek sanat dünyasının, sürdürülemez nitelikteki bir kültüre katkıda toplum ile doğa arasındaki yakın ilişki hasar gördüyse, sanat ile düzeyi yüksek, zor durumlarda bile geliştirmesidir.
bulunduğunu iddia ediyor. Bu olumsuz katkı hem çağdaş sanatsal doğa arasındaki ilişki de benzer bir şekilde zayıfladı. Fakat gele-
üretimin sürdürülebilir olmayan bir yaşam tarzını öne çıkarması ceğimiz doğa ile bozulan ilişkilerimizi düzeltmemize bağlıdır. Bu
açısından, hem de aslında sanatsal üretimin de kullandığı kaynak- noktada sanatın da merkezine sürdürülebilir bir yaşam görüşünü Daha fazla bilgi için:
lar açısından gerçek bir ekolojik ayak izi olması ve doğal dengeler koyması ve toplumsal dönüşüme katkı sağlaması gibi bir görevi • Türkiye’de Sistem Yaklaşımı ve sistem dinamiği konularının araştırıldığı Boğaziçi
Üniversitesi Sosyo-Ekonomik Sistem Dinamiği Araştırma Laboratuarı: http://www.ie.boun.edu.
üzerindeki sonuçları açısından değerlendirilmelidir. bulunuyor. tr/labs/sesdyn/index_tr.php
Toplumdaki modernlik algısının değişmeye başlaması ve ekolojik • Sistem Dinamiği yönteminin ortaya çıktığı MIT Sistem Dinamiği bölümü: http://mitsloan.
yaşam biçimlerinin öne çıkmasına benzer bir şekilde, sanatsal mit.edu/faculty-and-research/academic-groups/system-dynamics/
üretimin de gündemine sürdürülebilirlik kavramı gün geçtikçe 1 Tutzinger Manifestosu EKOIQ Dergisi tarafından Türkçe’ye de çevrilmiştir: http://ekoiq.com/
arsiv/ekoiq-sanat-eki.pdf 1 Aronson, D. (1996). Overview of systems thinking. The thinking page. http://www.thinking.
daha fazla girmeye başlıyor. Sanatçılar artık hem sanatsal üretim net/Systems_Thinking/OverviewSTarticle.pdf [Erişim tarihi: 29 Kasım 2016]
2 Daha fazla bilgi için Kagan’ın 2014 yılında yayınladığı kitaba bakılabilir: Kagan, S. (2014).
ve yaratım süreçlerinde daha sürdürülebilir yöntemler ve mater- Art and sustainability: Connecting patterns for a culture of complexity (Vol. 25). transcript 2 Meadows, D. H., Randers, J., & Meadows, D. L. (2005). Limits to Growth. The 30-Year
yaller kullanmaya özen göstererek sürdürülebilir sanat yapmaya Verlag. Update.

100 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 101
ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR

93 94
Yavaş Gıda – Slow Food Yavaş Şehirler – Cittaslow
Slow Food, 1989 yılında İtalya’da kurulup bugün itibariyle Cittaslow hareketi 1999 yılında İtalya’nın Toskana bölgesindeki
150’den fazla ülkede koviviyum’lara (yerel temsilcilik) sahip olan Greve in Chianti’nin eski belediye başkanı Paolo Saturnini’nin
gıda temelli bir taban hareketidir. Slow Food ağı, küreselleşmeyle inisiyatifiyle yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla kentlerin ken-
birlikte yerel gıda kültürlerinin, geleneklerinin kaybolmasına kar- dilerini değerlendirmelerini ve farklı bir kalkınma modeli ortaya
şı, mekan-zaman daralmasıyla birlikte hızlı akan 21. yüzyıl ha- koymaları fikrinden çıkmıştır. İlk buluşmada yer alan Slow Food
yatlarının ve tükettiği gıdanın nereden geldiğini bilmeyen kitlelere ağı kurucusu Carlo Petrini ile 4 küçük ilçe olan Chianti, Orvieto,
alternatifler gösteren ve geliştiren bir örgütlenmedir. Bu anlamda Bra ve Positano belediyelerinin imzaladığı metin, Cittaslow hare-
yediklerimizin ve gıda konusundaki tercihlerimizin bizi biz yapan ketinin de temelini atmıştır. Tüketim odaklı bir yaşamın insanlara tanesi de Cittaslow kültürünü yayarken yerelde hayat kalitesini
şey olduğu iddiasıyla (Ne yersen osun!) gıdanın geldiği yerleri ve mutluluk ve huzur getirmediği gerçeğinden hareketle, yeni ya- arttıracak uluslararası nirengi noktaları oluşturmaktır. Bu bağ-
gıdanın üretim-tüketim süreçlerinin her aşamasını yeniden ele şam biçimleri konusundaki arayışın kentsel ölçekteki yansımaları lamda Cittaslow hareketi;
almayı hedefler. Cittaslow hareketini ortaya çıkarmıştır. Cittaslow, günlük yaşamın a) Kentsel alandaki ortak yaşamı herkes için daha iyi hale getir-
Slow Food ağı üyeleri gıdanın, yaşamın kültür, siyaset, tarım ve hızının düşürülerek yaşamaktan zevk alınacak bir hızda yaşan- meye,
çevre gibi diğer yanlarıyla doğrudan ilişkili ve etkileşimde oldu- masını savunur ve bu fikrin başka yerelliklerde yeşermesi için b) Şehirlerdeki yaşam kalitesini yükseltmeye,
ğu fikrinden hareketle gıda tercihlerimizin bu alanlarda değişim uğraş verir. Merkezi Orvieto’da (İtalya) bulunan Cittaslow hare- c) İnsan yerleşimlerinde homojenleşme ve küreselleşmenin tek-
yaratabileceğine inanır. Bu sebeple Slow Food’a göre gıdanın keti, “İnsanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri, sosyalleşe- tipleştirici etkilerine direnmeye,
tarladan sofraya yolculuğunda nasıl ve kimler tarafından üretildi- bilecekleri, kendine yeten, sürdürülebilir, el sanatlarına, doğa- d) Çevreyi korumaya,
ği, nasıl işlendiği, nasıl dağıtıldığı ve nasıl tüketildiği daha büyük sına, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan ama aynı zamanda e) Kültürel çeşitlilik ve her kentin benzersizliğini savunmaya ve
toplumsal ve çevresel değişimlere kapı açabilir. Slow Food manifestosuna göre, insanlık kendini hızdan ve onun altyapı sorunları olmayan, yenilenebilir enerji kaynakları kulla- f) Daha sağlıklı yaşam biçimleri için ilham vermeye çabalar.
Merkezi İtalya’nın Bra kentinde olup bugün dünyanın dört bir yönlendirdiği umutsuz yoldan kurtarmak ve bilgeliği yeniden nan, teknolojinin kolaylıklarından yararlanan kentlerin gerçekçi
köşesinde temsilcileri olan Slow Food ağının ilk manifestosu kazanmak durumundadır. Evrensel ‘hızlı hayat’ mottosundan bir alternatif olacağı hedefiyle yola çıkmıştır”. Yalnızca nüfusu 2016 itibariyle Türkiye’de 11 Cittaslow üyesi bulunuyor. Ağa
Aralık 1989’da Folco Portinari tarafından Paris’te yayınlanmış- kurtulmak için sakin zevklere sarılmayı salık veren bu metin, 50.000’den küçük yerel yönetimlerin tam üye olabildiği Cittaslow üye olan ilçeler şunlardır: Akyaka, Gökçeada, Halfeti, Perşem-
tır. Bu manifestonun orijinalliği ağın oluşumuna ilham vermiştir. bu yavaşlığa en uygun yerden, mutfak ve yavaş gıdadan başla- ağı günümüzde 28 ülkede 192 üyeye sahiptir. be, Şavşat, Seferihisar, Taraklı, Uzundere, Yalvaç, Vize ve Ye-
Keyif hakkı, doğru hızda bilinçli bir yaşam sürebilmenin önemi mayı önerir. Fast food kültürünün rutinliğine ve endüstriyelliğine Slow Food hareketinin mekansallaşması olarak da ifade edilebi- nipazar. Cittaslow ağı üyesi olan şehirler uluslararası standart-
ve kültürel biyoçeşitliliğin değeri gibi ana eksenler o günlerden inat yerel tür ve yemeklerin zenginliğine ve aromalarına sığına- lecek olan Cittaslow hareketi, 50 hedef ve prensip üzerinden yeni lara göre denetlendikten sonra kriterleri karşılamaları halinde
beri Slow Food hareketinde yer alanlar için yol gösterici olmuş- rak (bkz. agroekoloji) hem yaşam tarzlarını hem de doğal/yapılı üyelerini kabul etmeye devam ediyor. Ağın faaliyetlerinden bir Cittaslow’un planlı ekonomik küçülme hareketiyle birlikle pay-
tur. 1990’ların ikinci yarısında yaşanan Gastronomik Rönesans çevreyi (örneğin Yavaş Şehirler - Cittaslow gibi inisiyatiflerle) laştığı logosu olan ‘Salyangoz Bayrağı’ dalgalandırma hakkına
ile endüstriyel gıdanın seri üretimine karşı agro-gıdanın büyük kurtarmayı amaçlar. Bu anlamda Slow Food mevcut baskın gıda Türkiye’nin ilk Yavaş Şehri Seferihisar… kavuşur. Türkiye’nin ilk Cittaslow’u olarak 2009’da ağa dahil olan
geleneğine yaslanan bu hareket aynı zamanda tahıl, bitki ve hay- sistemine yapılan etraflı bir itirazdır. Türkiye’de kayıtlı 25 konvivi- Seferihisar’ın Belediye Başkanı Tunç Soyer, aynı zamanda Cittas-
van türlerinin korunmasından geleneksel bilge çiftçi tarımına ve yumu bulunan Slow Food ağının en bilinen üyelerinden olan Fikir low ağının uluslararası başkan yardımcılığını da yürütüyor.
mutfak kültürüne kadar yerel kültürleri de savunmuştur. Sahibi Damaklar, Lüfer Koruma Timi ve İstanbul Lüfer’e Hasret
Kalmasın kampanyalarıyla Slow Food ağının en tanınan yüzlerin-
den birini oluşturuyor.
Referanslar:
• http://cittaslowturkiye.org
• Mutdoğan, S. (2015) Cittaslow Movement as a Tool For Sustainable Communities in Turkey,
sf. 143-165 içerisinde Wilson, S.A. (eds.) Identity, Culture and the Politics of Community
Development, Cambridge Scholars Publishing: Newcastle-upon-Tyne.
Referanslar: • Sezgin, M. ve Ünüver Ş. (2011) Sürdürülebilirlik ve Şehir Pazarlaması Ekseninde Yavaş
• Padovani, G. ve Petrini, C. (2012) Slow Food Devrimi: Arcigola’dan Terra Madre’ye Yeni Bir Şehir, Çizgi Kitabevi: İstanbul.
Yaşam ve Yemek Kültürü, Sinek Sekiz Yayınları: İstanbul. (Çeviren: Çağrı Ekiz) • Sırım, V. (2012). Çevreyle Bütünleşmiş Bir Yerel Yönetim Örneği Olarak Sakin Şehir Hareketi
• Yurtseven, H. R. (2007). Slow Food ve Gökçeada: Yönetsel Bir Yaklaşım. Ankara: Detay ve Türkiye’nin Potansiyeli. Journal of History Culture and Art Research, 1(4), 119-131.
Yayıncılık. • Yalçın, A. Y. S. (2013). Sürdürülebilir Kalkınma İçin Cittaslow Hareketi Bir Model Olabilir
• http://www.slowfood.com/ Mi?, Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, 5(1).
İngiliz heykeltıraş Jason deCaires Taylor’un yaptığı sualtı
heykelleri, okyanusların kirlenmesine ve resiflerin korunmasına
102 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi yönelik önemli bir farkındalık oluştururken, bir yandan balıkların 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 103
yuvalanması için elverişli ortamlar yaratıyor.
TARTIŞMALI KONULAR TARTIŞMALI KONULAR

95 96
Ekosistem Hizmetleri için Ödemeler Karbon Denkleştirme – Carbon Offsetting
Payments for Ecosystem Services İnsan kaynaklı faaliyetler sonucunda atmosfere salınan seragaz- Karbon denkleştirme sadece piyasalar aracılığı ile olmak zorunda
ları arasından karbondioksit (CO2), metan (CH4), azot oksit (N2O), da değildir. Teknik olarak herhangi bir şirket tamamen gönüllü
Ekosistem bitki, hayvan ve mikro-organizmaların birbirleriyle ve PFC’ler (Perfluorokarbon gazları), HFC’ler (Hidroflourokarbon olarak şirket faaliyetlerinden doğrudan ya da dolaylı şekilde doğan
içinde bulundukları cansız ortamla tek bir işlevsel birim oluştur- gazları) ve Sülfür Hekzaflorür (SF6) gazlarının iklim değişikliği seragazı salımlarını denkleştirmek için proje bazlı olarak denkleş-
dukları canlı bir karmaşık yapı olarak tanımlanır.1 Ekosistem ör- üzerinde en etkili gazlar olduğu biliniyor. Özellikle bu gazların sa- tirme işlemi gerçekleştirebilir. Bu durumun yaratabileceği sıkıntı
nekleri, yağmur ormanlarından çöllere, mercan kayalıklarından lımlarına dair alınabilecek azaltım (mitigation) tedbirlerinin prob- azaltım projelerinin özgün katkısının (additionality), kalitesinin, öl-
ekili alanlara kadar birçok farklı sistemi kapsayacak şekilde ço- lemin çözümünde büyük rol oynayacağı açıktır. Kısaca Karbon çüm ve hesapların doğruluğunun üçüncü bir göz, taraf tarafından
ğaltılabilir. Denkleştirme olarak bilinen ancak geniş anlamıyla yukarıdaki denetlenmemiş olmasında yatar. Bu parametrelerin bağımsız bir
Ekosistem hizmetleri ise ekosistemlerin insanlara doğrudan ya gazlara da atıfta bulunan kavram özetle belirli bir miktar seragazı şekilde denetlenip doğrulanabilmesi için çeşitli standartlar devre-
da dolaylı olarak sağladığı faydalar şeklinde tanımlanabilir. “Eko- salımını, farklı bir yerde daha maliyet etkin azaltım tedbirleri sa- ye girer. Günümüzde Gold Standard, VCS, VER+, ISO14064 gibi
sistem hizmetlerinin faydaları” terimi de herhangi bir ekosistem yesinde engellenebilmiş azaltım miktarı ile denkleştirme işlemine standartlar gönüllü karbon piyasalarında yaygın olarak kullanılı-
hizmetinin kullanımı dolayısıyla insan refahı ya da proje per- verilen isimdir.1 Seragazı salım ve azaltımları metrik ton olarak yor.2 Bir karbon fiyatlandırma tedbiri olan karbon ticaretinin zo-
formansı açısından sağlanan net kazancı ortaya koymak üzere karbondioksit gazı eşdeğeri (tCO2e) cinsinden ifade ediliyor. Te- runlu piyasalar (Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi vb.) içinde
kullanılır. Yiyecek, kereste, tatlısu gibi bazı ekosistem hizmetleri mel prensip salım miktarına denk gelecek (hâlihazırda gerçek- gerçekleştiği durumlarda azaltım standartları zorunlu piyasanın
kolaylıkla tanımlanırken, bazı hizmetlerin anlaşılması ve değer- leşmeyecekken ek olarak gerçekleştirilen bir proje sayesinde ba- mevzuatı tarafından tanımlanır. Her ne kadar ilgili yöntemlere ve
lendirilmesi çok daha zor olabilir (erozyon ve doğal afet kontrolü, şarılan) bir azaltım miktarını eşleştirmektir. Bu bağlamda özgün yönetişimine dair ciddi eleştiriler getirilse de3 karbon denkleştir-
su, hava ve toprak kalitesinin düzenlenmesi, vb.).2 Ekosistem bir boyutu olan projelerden elde edilen azaltım kredileri karbon menin ve ticaretinin, Paris Anlaşması kapsamında tanımlanan ve
hizmetlerinin insan refahına olan katkısının küresel üretimin iki Yedigöller Milli Parkı denkleştirme işlemi için gönüllü ya da zorunlu piyasalarda karşılık önceki mekanizmanın yerine geçeceği düşünülen Sürdürülebilir
katından fazla olduğu sanılıyor. 2011 yılı verilerine göre, küresel bulur ve azaltım projelerinin mümkün olması için gereken finans- Kalkınma Mekanizması kapsamında önemini koruyacağı ve iş-
ekosistem hizmetlerinin yılda 125-145 trilyon dolarlık bir getiri da kullanıcı olan vatandaşları adına dolaylı faydalanıcı olan yerel man teoride sağlanmış olur. lem hacminin artacağı öngörülüyor (Şekil 1).4
sağladığı tahmin ediliyor.3 hükümetler tarafından yapılır.5
Ekosistem hizmetleri için ödemeler, belli bir ekosistem hizmeti- Gelişmekte olan ülkelerde ekosistem hizmetleri için ödeme prog-
nin sağlanabilmesi için ortaya konan finansal teşviklerdir. Her- ramları gün geçtikçe daha fazla ilgi gören bir koruma ve kaynak 28 Milyar Dolar
Seragazı salım ve azaltımları
metrik ton olarak karbondioksit
3 Milyar Dolar 375 MtCO2 15 Milyar Dolar
40 MtCO2
hangi bir alıcı ile satıcı arasındaki alım-satım işleminin ekosistem yönetimi programı olmaya devam ediyor. Milenyum Ekosistem 200 MtCO2

hizmetleri için ödemeler kapsamında değerlendirilmesi için, söz Değerlendirmesi Raporu’nun (2005) belirlediği 24 ekosistem 66 Milyar Dolar
900 MtCO2
38 Milyar Dolar
520 MtCO2
53 Milyar Dolar 6 Milyar Dolar
75 MtCO2
gazı eşdeğeri (tCO2e) cinsinden
ifade edilir. Temel prensip,
710 MtCO2
konusu işlemin gönüllü olması ve iyi tanımlanmış bir ekosistem hizmeti arasından, iklim değişikliği ile mücadele, su havzası
hizmeti için yapılması gerekir.4 Kendi arazilerinin ya da su havza- hizmetleri ve biyoçeşitliliğin korunması, tüm dünyada aldıkla-
salım yapılan miktara denk
13 Milyar Dolar 50 Milyar Dolar
3 Milyar Dolar 170 MtCO2 680 MtCO2
larının daha iyi yönetilmesi konusunda harekete geçmeye gönül- rı ödeme miktarları ve gördükleri ilgi bakımından diğerlerinden 35 MtCO2

lü çiftçilere ya da arazi sahiplerine yapılan ödemeler, sağladıkları daha fazla öne çıkıyor.
gelecek bir azaltım miktarını
eşleştirmektir.
14 Milyar Dolar 51 Milyar Dolar
180 MtCO2
teşvikler açısından değerlendirildiğinde, sübvansiyonlar ve vergi- 690 MtCO2
4 MilyarDolar
ler gibi piyasa mekanizmaları olarak karşımıza çıkar. Ödemeler 55 MtCO2
26 Milyar Dolar
bazı durumlarda ekosistem hizmetlerinden doğrudan yararlanan 1 Article 2. Use of terms. The UN Convention on Biological Diversity. erişim 5 Kasım 2016,
360 MtCO2

taraflarca (hidroelektrik şirketleri vb.) yapılırken, bazı durumlar- https://www.cbd.int/convention/articles/default.shtml?a=cbd-02


2 Landsberg ve ark,. “Weaving Ecosystem Services into Impact Assesment. A Step-bu Step Kaynak girişi, Kaynak çıkışı,
Şekil 1: 2030 yılı itibari ile küresel çapta mümkün olması
Method.” World Resources Instiute. http://www.wri.org/publication/weaving-ecosystem- Emisyon satışı Emisyon satın alımı halinde karbon denkleştirme olanakları artmakta, azaltım
services-into-impact-assessment (erişim 15 Kasım 2016). KÜRESEL TOPLAM KÜRESEL TOPLAM
Ekosistem hizmetlerinin insan refahına olan 3 Robert Costanza ve ark., Changes in the global value of ecosystem services,” Global
185 Milyar Dolar
2495 MtCO2
185 Milyar Dolar
2495 MtCO2
maliyetleri ise düşmektedir (Dünya Bankası, 2016)

katkısının küresel üretimin iki katından fazla Environmental Change.26 (2014 Mayıs), 152–158. (erişim 18 Kasım 2016)
4 World Resources Institute. “WRI Fact Sheet Stacking Payments for Ecosystem Services”.
olduğu sanılıyor. 2011 yılı verilerine göre, (2009 Kasım) http://pdf.wri.org/factsheets/factsheet_stacking_payments_for_ecosystem_ 1 T.C. Çevre ve Ormancılık Bakanlığı (2011) Karbon Piyasalarında Ulusal Deneyim ve Geleceğe Bakış.
küresel ekosistem hizmetlerinin yılda services.pdf (erişim 15 Kasım 2016). 2 Kollmuss, A., Zink, H., & Polycarp, C. (2008). Making sense of the voluntary carbon market: A comparison of carbon offset standards. WWF Germany, 1-23.
5 International Institute for Environment and Development, erişim 20 Kasım 2016, http:// 3 Böhm, S. (2009). Upsetting the offset: the political economy of carbon markets. London: MayFlyBooks, 2009.
125-145 trilyon dolar sağladığı tahmin ediliyor. www.iied.org/ 4 World Bank. 2016. State and Trends of Carbon Pricing 2016 (October), World Bank, Washington, DC. Doi: 10.1596/978-1-4648-1001-5

104 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 105
TARTIŞMALI KONULAR TARTIŞMALI KONULAR

97 98
Karbon Ticareti ve Fiyatlandırma Karbon Tutma ve Depolama / KTD
Carbon Trade and Pricing Carbon Capture and Storage / CCS
İnsan kaynaklı iklim değişikliği probleminin temelinde yatan belirlenen karbon ticareti şeklinde veya devlet tarafından dü- Karbon tutma ve depolama (KTD) büyük yakma tesislerinde enerji lamda, 2014 yılında küresel ölçekte 24 KTD projesi söz konusuy-
ve sosyoekonomik sistemin son çeyrek yüzyıla kadar dışsallaş- zenlenen karbon vergisi yöntemi ile de olabilir. üretimi ve diğer endüstriyel süreçlerden çıkan karbondioksiti baca ken, 2016 yılında bu sayının 17’ye düştüğünün altını çizmek gere-
tırdığı bir atık olan seragazları atmosferde artmaya devam edi- Karbon ticaretinin temeli uluslararası, ulusal, bölgesel veya gazından ayırma, taşıma ve depolama yoluyla uzun dönemde at- kiyor. Uygulama ya da proje halinde olan KTD tesislerinin hemen
yor. İklim krizi ile küresel mücadele Birleşmiş Milletler İklim daha küçük ölçeklerde karbon denkleştirme kavramına da- mosferden izole etme işlemini ifade eder.1 hepsi salt karbonun depolanması değil, geliştirilmiş petrol üretimi
Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) ve Paris Anlaşması yanır. Karbon ticareti sistemleri mitigasyonun maliyet-etkin bi- Karbon tutulması genellikle kömür ya da doğalgaz elektrik üreten yöntemiyle petrol sahalarındaki verimliliğin artırılması, yani toprak
ekseninde şekillenirken azaltım (mitigasyon) ve uyum (adap- çimde yapılmasını hedefliyor ve bunun için ticaret piyasasının tesisler ile sanayi tesisleri gibi büyük ölçekli tesislerde uygulana- altından daha çok fosil yakıt çıkarılması amacıyla kullanılıyor.
tasyon) konuları öne çıkıyor. Devletler ve devlet dışı aktörler, istikrarı, tahsis fiyatı ve maliyetler arasında denge sağlayacak biliyor. Elde edilen karbondioksit sıkıştırılarak jeolojik yapılara (tü- UEA, KTD’nin kamuoyu ve politika yapıcılar nezdinde gerekli ilgiyi
seragazı salımlarını azaltım konusunda, karbon fiyatlandırma kurallar bütününün doğru ve adil bir şekilde belirlenmesi gere- kenmiş petrol veya doğalgaz kuyuları, kömür çıkarılamayan yeraltı uyandıramadığını, ilerleme sağlanabilmesi için hem teknoloji geli-
başlığı altında iki ana tedbire yöneliyor: Karbon Ticareti ve Kar- kir.2 Türkiye’de karbon ticaretinin olanaklı olup olmadığı konusu kömür ocakları, derin tuz formasyonları vb.), okyanuslara, mineral şimi hem de yatırım konularında önemli adımlar atılması gerektiği-
bon Vergisi. Karbon fiyatlandırma, iklim krizine sebebiyet veren Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Projesi ile inceleniyor ve karbonatlar içine konuluyor ya da sonraki endüstriyel işlemlerde ni belirtiyor. Mevcut şartlar altında KTD teknolojilerinin kısa vadede
insan kaynaklı seragazlarına ait (çoğunlukla kümülatif olarak konu hakkında kapasite geliştiriliyor.3 Türkiye gönüllü karbon kullanılmak üzere taşınıyor.2 Büyük yakma tesisleri ile depolama yaygınlaşacağına dair herhangi bir gösterge bulunmuyor. Buna ek
en etkili gaz olan karbondioksit adına indirgenerek kullanılır) ticaret piyasalarında 2005 yılından bu yana yer almaktadır.4 alanlarının arasındaki mesafeye bağlı olarak karbondioksitin taşın- olarak, analizler küresel ölçekte planlama aşamasında olan tüm
şimdiye dek dışşallaştırılmış çevresel ve sosyal maliyetlerinin Bir diğer fiyatlandırma tedbiri ise karbon vergisidir. Bu kavram ma süreci için ise boru hatları ve LNG nakliyesinde olduğu gibi kömür santrallerinin bu teknolojisiyle donatılması halinde bile 2°C
-en azından bir kısmının- bir fiyatlandırma mekanizması ara- da benzer şekilde dışsallaştırılan sosyal ve çevresel maliyetle- tankerler kullanılıyor.3 hedefine ulaşmanın mümkün olmayabileceğini gösteriyor.6
cılığıyla seragazı salımı yapanlarca karşılanmasıdır.1 Bu fiyat- rin doğrudan bazı ürün ve hizmetlerin (fosil yakıtlar vb.) vergi- Depolama, bir KTD projesindeki en kritik ve günümüz itibariyle en Emisyon azaltımı konusunda KTD’ye ilişkin belirsizlikler, riskler ve
landırma mekanizmaları aynı zamanda, piyasa koşullarınca lendirilmesi yoluyla bir bütçe geliri oluşturulması ve bu gelirin az bilgi ve beceriye sahip olunan süreç olarak öne çıkıyor. Depola- yatırım iştahının eksikliği göz önüne alındığında, bu teknolojilerin
düşük karbon ekonomisine geçiş politikalarında kullanılmasına ma alanlarının tespiti için hem makro ölçekte değerlendirmelere, yenilenebilir enerji gibi maliyet açısından rekabetçi teknolojiler ile
dayanır. 2016 yılında dünya üzerinde 40’ı aşkın ülkede karbon hem de sahaya özel etütlere ihtiyaç duyuluyor ve bu çalışmalar akıllı şebekeler ve enerji depolama gibi hızla büyüyen alanlarla
fiyatlandırma tedbirleri uygulanıyor ve/veya uygulanması plan- genellikle uzun yıllar alıyor. Bir KTD tesisinin projelendirilmesi ve rekabet etme olasılığı düşük görünüyor.
Alberta Manitoba lanıyor. Bunların yanı sıra çok sayıda şirketin kendi bünyesinde devreye alınması arasındaki süreç ortalama 5 ila 10 yıl arasında
Kanada Ontario İzlanda
British AB Ukrayna
Kazakistan
Kore Cumhuriyeti iç karbon fiyatlandırması uyguladığı ve bu şirketlerin sayısının sürüyor.4
Columbia Quebec
Washington
Oregon Japonya
2015 yılında 435’i5, 2016 yılında ise 1200’ü bulduğu biliniyor Uluslararası Enerji Ajansı, KTD teknolojilerinin iklim değişikliğiyle
Daha fazla bilgi için:
Kaliforniya RGGI
Türkiye Çin
(WB, 2016). 101 ülkenin Paris Anlaşması kapsamında sun- mücadele hedeflerine ulaşma yolunda önemli bileşenlerden biri
• Kömür Raporu: İklim Değişikliği, Ekonomi ve Sağlık Açısından Türkiye’nin Kömür Politikaları.
Meksika duğu ulusal planlara göre karbon fiyatlandırma tedbirlerinden olduğunu belirtiyor ve bu teknolojilere “temiz enerji” kavramı al- http://ipc.sabanciuniv.edu/wp-content/uploads/2015/11/Komur-Raporu.pdf
Tayland
yararlanmayı planladığını da belirtmek gerekir. tında yer veriyor. İklim değişikliğiyle mücadele hedeflerine ulaşıl- • IEA (Uluslararası Enerji Ajansı), 2016. Tracking Clean Energy Progress. https://www.iea.org/
Brezilya ması için KTD teknolojilerinin sadece elektrik üretim süreçlerinde publications/freepublications/publication/TrackingCleanEnergyProgress2016.pdf
• Intergovernmental Panel on Climate Change, 2005, IPCC Special Report on Carbon Dioxide
Rio de Janeiro
Sao Paulo değil, ağır sanayi kaynaklı proses emisyonlarının tutulması ve de-
Yeni Capture and Storage. https://www.ipcc.ch/pdf/special-reports/srccs/srccs_wholereport.pdf
Şili Güney Afrika Avustralya Zelenda polanması için de kullanılması gerektiğinin altını çiziyor.5 Emisyon
azaltım hedeflerine ulaşılması için atılacak adımların hem mevcut 1 Intergovernmental Panel on Climate Change, 2005, IPCC Special Report on Carbon Dioxide
Norveç İsveç Capture and Storage.
hem de planlanan termik santral vb. yatırımlar için önemli bir “ter-
Danimarka Finlandiya Kore Cumhuriyeti 2 Acar, S., Aşıcı, A.A., Gedikkaya Bal, P., Karababa, A. O., Kurnaz, L., Şahin, Ü. (2015). Kömür
Birleşik Krallık kedilen varlık” riskine yol açtığı biliniyor. KTD, bu risklerin bir kıs- Raporu: İklim Değişikliği, Ekonomi Ve Sağlık Açısından Türkiye’nin Kömür Politikaları. http://ipc.
Estonya
İrlanda Latvia Beijing Kyoto mının bertarafını, enerji sektöründe köklü bir dönüşüme gitmeden sabanciuniv.edu/wp-content/uploads/2015/11/Komur-Raporu.pdf
Polonya Tianşin Saitama
1 World Bank; Ecofys; Vivid Economics. (2016) State and Trends of Carbon Pricing 2016. 3 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Web Sitesi: http://
Tokyo
Washington, DC: World Bank. © World Bank. https://openknowledge.worldbank.org/
emisyonların azaltılmasını sağlayacak bir müdahale aracı olarak da
Portekiz Hubei
Şanghay
www.eie.gov.tr/teknoloji/ccs_nedir.aspx
Chong Ching Guangdong
handle/10986/25160 değerlendiriliyor. 4 Uluslararası Enerji Ajansı, 2016. Tracking Clean Energy Progress. https://www.iea.org/
Slovenya
Tayvan 2 Ayrıntılı bilgi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Emisyon Ticaret Sistemi Nedir, Nasıl Emisyon azaltımı için KTD teknolojilerine biçilen bu role rağmen, publications/freepublications/publication/TrackingCleanEnergyProgress2016.pdf
Fransa Shengzen Çalışır?” adlı broşürü incelenebilir: https://www.csb.gov.tr/db/destek/editordosya/Full_Taslak.
İsviçre KTD uygulamalarının istenen ölçüde gelişip yaygınlaşamadığı gö- 5 Uluslararası Enerji Ajansı, 2013. Technology Roadmap. Carbon Capture
pdf and Storage. https://www.iea.org/publications/freepublications/publication/
3 Ayrıntılı bilgi için: http://pmrturkiye.org/ rülmekte. Depolama alanlarının potansiyeli gibi teknik zorluklar ile technologyroadmapcarboncaptureandstorage.pdf
Şekil 1: 2016 itibari ile karbon fiyatlandırma tedbirleri kullanan/kullanmayı
planlayan ülkeler (Dünya Bankası, 2016) 4 T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (2012) Türkiye’de Karbon Piyasası. öngörülen maliyetlerin yüksekliği nedeniyle, KTD teknolojileri yatı- 6 Ecofys, 2016 The incompatibility of high- efficient coal technology with 2°C scenarios http://
5 CDP (2016) Putting a Price on Risk: Carbon Pricing in the Corporate World rım için gerekli güveni sağlamaktan henüz oldukça uzak. Bu bağ- www.ecofys.com/files/files/ecofys-2016-incompatibility-of-hele-coal-w-2c-scenarios.pdf

106 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 107
TARTIŞMALI KONULAR TARTIŞMALI KONULAR

99 100
Nükleer Enerji – Nuclear Energy Yeşil Badana – Greenwash
Nükleer enerji, üç nükleer reaksiyondan biri ile oluşur. Bunlar rısına kadar uzanıyor. 1956 yılında Atom Enerjisi Komisyonu’nu Yeşil badana bir hizmet veya ürünün gerçeğe aykırı biçimde çev- nın parçası olan insan ruh ve beden sağlığına) olumsuz etkisi ol-
füzyon (atomik parçacıkların birleşme reaksiyonu), fisyon (atom kuran, 1957 yılında Birleşmiş Milletlere bağlı Uluslararası Atom reye karşı sorumluluk taşıyan, sürdürülebilir, tehlikesiz ve doğaya madığını ifade etmek için de kullanılır. Pek çok bağımsız denetim
çekirdeğinin zorlanarak parçalanması) ve yarılanma (çekirdeğin Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) üyesi olan Türkiye’de, neredeyse 60 faydalı olduğu üzerine algı yaratmayı hedefleyen pazarlama ve kurumu ve çevre örgütü, yeşil badanayı tüketicilerin yanlış yönlen-
parçalanarak daha kararlı hale geçmesi) olarak sıralanıyor. yıllık bir sürecin farklı dönemlerinde gerçekleştirilen çeşitli ihaleler reklam kampanyalarına verilen isimdir. Bu terim ilk olarak 1986 dirildiği bir pazarlama stratejisi olarak kabul eder. Aynı şekilde
Nükleer enerjinin ve radyoaktivitenin tarihi 19. yüzyılın sonuna, ve denemelere rağmen henüz bir nükleer santral faaliyette değil. yılında New York’taki otellerin odalara “havlunuzu tekrar kullanın, karbon denkleme, karbon ticareti gibi yaklaşımlar da birim sera-
Fransız fizikçi Henri Becquerel’in çalışmalarına dayanıyor. Albert Türkiye ve Rusya Federasyonu ile 2010 yılında imzalanan anlaş- doğayı koruyun” şeklinde notlar bırakmasının aslında otellere net gazı salımı başına ödenen maliyet çok düşük olduğu veya buradan
Einstein 20. yüzyılın hemen başında kütle ve enerji arasındaki ma ile Mersin Akkuyu’da 4800 MW kurulu gücüne sahip bir sant- ekonomik fayda haricinde bir getirisi olmadığına işaret eden Jay elde edilen gelirler çevresel fayda yaratmak yerine sermaye biriki-
ilişki üzerine ünlü “e=mc2” teorisini açıklarken, bu teorinin ispatı ralin yapılması kararlaştırıldı. İkinci nükleer santral projesi Japon Westervelt tarafından kullanılmıştır. Çevresel dışsallıkları hesaba mine aktarıldığında yeşil badana olarak adlandırılırlar.
1934 yılında İtalyan fizikçi Enrico Fermi’nin nükleer fisyonu keş- Mitsubishi firması ve Fransız AREVA’nın başını çektiği bir konsorsi- katmak veya bunları azaltmak yönünde bir girişimi olmayan işlet- Yeşil badana, reklam ve söylemler (tüketici nezdinde ürün ve
fiyle gerçekleşti. Sonraki 10 yıl içinde nükleer enerji alanındaki ge- yum ile Sinop’ta planlanırken, üçüncü nükleer santral projesi için meleri ele alan Westervelt bu tür yeşil girişimciliğin temelde ürün hizmetin doğaya saygılı olduğu algısını yaratan metinler), görsel
lişmeler atom bombasının icadı ve II. Dünya Savaşı’nın sonlarına subasar ormanlarıyla bilinen İğneada’nın adı geçiyor. 2019 yılında ve hizmetlere dair bir algı yaratmak yoluyla satışları artırmak oldu- iletişim (doğa manzaraları, hayvan ve çocuk görsellerinin kullanı-
doğru Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki kentleri üzerinde kulla- Akkuyu NGS’de test üretimi aşamasına geçilmesi, Sinop’ta inşaat ğunun altını çizmiştir. mı), kanıtlanamaz istatistiklerle (reklamlarda çevresel etkimizi %X
nılmasına yol açtı. Savaşın bitmesinden sonra nükleer enerjiden çalışmalarının başlaması, üçüncü santral için ise sahanın belirlen- Yeşil badana, bir hizmet veya ürünün doğaya (ve dolayısıyla doğa- miktar azalttık gibi karşılaştırma ve yöntemi inceleme imkanı tanı-
elektrik enerjisi üretimi üzerine araştırmalar hız kazandı. 1950- mesi ile önfizibilite ve yatırım çalışmalarının başlatılması mevcut mayan muğlak ifadeler), abartı ve yalan yoluyla (toksik bir ürünün
1990 yılları arasında nükleer enerji kullanımı hızla artarken, 1988 resmi hedefler kapsamında bulunuyor.3 doğayı nasıl koruduğu ve çevresel iyileşmeye katkı sunduğu gibi
yılında Ukrayna’da yaşanan Çernobil faciası sonrası bir yavaşla- Uluslararası Enerji Ajansı başta olmak üzere ana akım kurumlar, Greenwash terimi ilk olarak 1986 yılında Jay iddialar) ve ürün-hizmeti sunan şirketin yaptığı diğer kirletici faa-
ma dönemine girildi.1 2000’li yıllarda düz bir çizgi izleyen nükle- emisyon azaltımı hedeflerine erişilmesi için nükleer enerjinin, ye- Westervelt tarafından, çevresel dışsallıkları liyetleri maskeleyecek şekildeki pazarlamayla (bir yanda kömürlü
er enerjiden elektrik üretimi, 2011 yılında Japonya, Fukuşima’da nilenebilir enerji teknolojilerine eşlik edebileceğini savunuyor. hesaba katmak veya bunları azaltmak termik santral yaparak yerel yaşambirimlerini bozan ve küresel ik-
gerçekleşen kazanın ardından önemli ölçüde düşerken, “nükleer Doğa koruma ve sürdürülebilirlik perspektifinden ise fosil yakıta yönünde bir girişimi olmayan işletmelerin lim değişikliğine katkıda bulunan bir şirket başka bir ürününün ne
rönesans” beklentileri en azından orta vadede gündemden çıktı. dayalı tesislerin nükleer enerji santralleri ile ikamesi, bir çevresel kadar verimli su kullandığını söyleyerek) gerçekleştirilebilir.
Nükleer enerji maliyetlerindeki artış ve projelerin inşa süreleri ile problemin diğeriyle ikamesi olarak nitelendiriliyor. Nükleer ham-
iletişim faaliyetlerini tanımlamak için
maliyet tahminlerindeki büyük sapmalar, bu projelerin ekonomik maddenin çıkarılması, işlenmesi, atıkların bertarafı gibi süreçler- kullanılmıştır. Özet olarak yeşil badana yaklaşımının tipik taktikleri şunlardır:
değerlerinin de sorgulanmasına yol açıyor. Örneğin Finlandiya’da deki sızıntı riski, radyoaktif atıkların nerede depolanacağı ve nasıl 1- Dikkati başka yöne çekme
2005 yılında inşaatına başlanan Olkiluoto 3 Nükleer Santrali’nin bertaraf edileceğine dair sürdürülebilir çözümlerin halen buluna- 2- Kanıtsız söylemler
açılış yılı 2009’dan 2018’e ertelendi. mamış olması ve nükleer enerjinin fazlasıyla pahalı bir opsiyon 3- Aldatıcı ifadeler
Nükleer enerji, 2014 yılında küresel birincil enerji talebinin olması nedenleriyle bu teknolojiyle aktarılacak milyarlarca dola- 4- Aldatıcı görseller
%4,8’ini, elektrik enerjisi üretiminin ise %10,6’sını sağladı. Nükle- rın enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji gibi daha sürdürülebilir 5- Kamuoyunun anlamayacağı teknik ifadeler
er enerjiden elektrik üretiminde en yüksek pay, %33 ile ABD’ye ait. enerji teknolojilerine aktarılması gerektiğinin altı çiziliyor.4 6- İçi boş-muğlak söylemler
ABD’yi Fransa izliyor. Fukuşima’dan sonraki dönemde Almanya, 7- Yersiz iddialar
Fransa, İsveç ve Japonya’da nükleer enerji kullanımın azaltılması 8- Kirli ürün-hizmetleri aklama çalışmaları
Daha fazla bilgi için:
ve/veya tamamen devreden çıkarılmasına dair politikalar benim- 9- Abartı
• Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2016. Key World Energy Statistics. https://www.iea.org/
sendi. Uygulamada ise bugüne kadar karışık sonuçlar söz konusu. publications/freepublications/publication/KeyWorld2016.pdf 10- Çevre korumaya dair kurumsal sosyal sorumluluk
Günümüz itibariyle faaliyette olan nükleer enerji santrallerinin tümü • EDAM, 2015. A Review of Turkey’s Nuclear Policies and Practices. Discussion Paper Series bütçesinin oldukça fazlasının kurumsal iletişim ve pazarlamaya
nükleer fisyon reaksiyonuna dayanıyor. Çalışmalar, nükleer füzyon 2015/5. http://www.edam.org.tr/tr/File?id=3174 harcanması.
ile 3-4 kat daha fazla enerji üretme potansiyeli olduğunu gösteriyor.
1 Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2016. Key World Energy Statistics. https://www.iea.org/
Bunun yanı sıra zincirleme reaksiyon etkisi ve yüksek radyoaktivi- publications/freepublications/publication/KeyWorld2016.pdf
teye sahip atıkların olmaması sebebiyle nükleer füzyonun nükleer 2 Avrupa Komisyonu web sitesi. Fusion power: safe and very low-carbon. http://ec.europa.eu/
fisyona kıyasla daha güvenli ve çevresel açıdan daha temiz bir tek- research/energy/euratom/index_en.cfm?pg=fusion&section=safety-and-environment. Erişim Referanslar:
tarihi 12 Kasım 2016 • S360 (2015) Yeşil Badana, URL: http://s360.com.tr/dosyalar/yesilbadana.pdf (Erişim tarihi:
noloji olduğu savunuluyor.2 Füzyon teknolojisinin ticari kullanıma 3 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2014. ETKB 2015-2019 Stratejik Planı 29/11/2016)
uygun hale getirilmesi için bilimsel çalışmalar halen devam ediyor. 4 WWF, 2012. The Energy Report. http://wwf.panda.org/about_our_earth/all_publications/ • Terrachoice (2010) The Sins of Greenwashing: Home and Family Edition 2010, URL: http://
Nükleer enerjinin Türkiye’deki hikayesi de, 1950’lerin ikinci ya- energy_report/ sinsofgreenwashing.com/index35c6.pdf (Erişim tarihi: 29/11/2016)

108 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 109
ÖNEMLİ KURUM VE KURULUŞLAR ÖNEMLİ KURUM VE KURULUŞLAR

ULUSLARARASI KURUM VE KURULUŞLAR on Reducing Emissions from Deforestation and Forest Su Ayak İzi Ağı (Water Footprint Network) TÜRKİYE’DEN KURUM VE KURULUŞLAR GEO, Küresel Çevre Derneği Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB)
Degradation in Developing Countries, UN-REDD+) http://waterfootprint.org/en/ http://www.geo.org.tr/ http://www.tureb.com.tr/
Avrupa İklim Fonu http://www.un-redd.org/ Birleşmiş Millet Kalkınma Programı Türkiye
(European Cimate Foundation, ECF) Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik İnisiyatifi http://www.tr.undp.org/content/turkey/tr/home. İklim Adaleti.org TÜRÇEK, Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu
https://europeanclimate.org/ Birleşmiş Milletler Endüstriyel Gelişme Örgütü (Transparency and Accountability Initiative, T/AI) html http://www.iklimadaleti.org/ http://www.turcek.org.tr/
(United Nations Industrial Development Organization, UNIDO) http://www.transparency-initiative.org/
Avrupa Enerji Ajansı https://www.unido.org/ Bölgesel Çevre Merkezi, REC Türkiye Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği (JKBB) Türk Deniz Araştırmaları Vakfı
(European Environment Agent, EEA) Uluslararası Enerji Ajansı https://rec.org.tr/ http://www.jkbb.org.tr/ http://www.tudav.org/index.php/tr/
http://community.eea.europa.eu/ Carbon Brief (International Energy Agency, IEA)
https://www.carbonbrief.org/ https://www.iea.org/ Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Programı Sivil Toplum Geliştirme Merkezi
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Derneği http://pmrturkiye.org/ http://www.stgm.org.tr/tr
(Convention on Biological Diversity BD) Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi İş Dünyası Uluslararası Şeffaflık Örgütü www.bugday.org
https://www.cbd.int/ (World Business Council for Sustainable Development (Transparency International) Karbon Saydamlık Projesi Türkiye Solarbaba Türkiye Güneş Enerjisi Platformu
WBCSD) www.transparency.org Cittaslow Türkiye (Carbon Disclosure Project - CDP) http://www.solarbaba.com/index.html
World Wildlife Fund - WWF Climate Savers www.wbcsd.org http://cittaslowturkiye.org/ cdpturkey.sabanciuniv.edu/tr/about
www.panda.org Uluslararası Standardizasyon Kurumu TEİD, Türkiye Etik ve İtibar Derneği
Dünya Kaynakları Enstitüsü (World Resources Institute - WRI) (International Organization for ÇEDBİK, Çevre Dostu Yeşil Binalar KED, Sürdürülebilir Yaşam İçin http://www.teid.org/
Düşük Karbon Teknolojileri Ortaklığı İnisiyatifi http://www.wri.org/ Standardization, ISO) Derneği Kelebek Etkisi Derneği
(Low Carbon Technology Partnerships Initiative LCTPi) http://www.iso.org/iso/home.html www.cedbik.org http://www.kelebeketkisi.org.tr/ TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma
http://lctpi.wbcsd.org/ Dünya Enerji Konseyi (World Energy Council WEC) ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı
https://www.worldenergy.org/ Uluslararası Sendikalar Federasyonu ÇEKÜL, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Kuzeydoğa Derneği http://www.tema.org.tr/
Bilime Dayalı Hedefler (Science Based Targets) (International Trade Union Confederation, ITUC) Tanıtma Vakfı http://www.kuzeydoga.net/
http://sciencebasedtargets.org/ Ekosistem ve Biyoçeşitliliğin Ekonomisi https://www.ituc-csi.org/?lang=en http://www.cekulvakfi.org.tr/ TSE, Türk Standartları Enstitüsü
(The Economics of Ecosystems and Biodiversity TEEB) Permakültür Araştırma Enstitüsü, Türkiye https://www.tse.org.tr/tr/Default.aspx
Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele http://www.teebweb.org/ Uluslararası Çalışma Örgütü ÇEVKO, Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları http://permacultureturkey.org/
Sözleşmesi (United Nations Convention to Combat (International Labour Organisation, ILO) Değerlendirme Vakfı TTGV, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı
Desertification UNCCD) Fairtrade International FLO http://www.ilo.org/global/lang--en/index.htm http://www.cevko.org.tr/ RÜZGEM, Rüzgar Enerjisi Teknolojileri http://www.ttgv.org.tr/tr
http://www2.unccd.int/ http://www.fairtrade.net/ Araştırma ve Uygulama Merkezi
Uluslararası İşverenler Birliği Doğa Derneği https://ruzgem.metu.edu.tr/ Türkiye Jeotermal Derneği
Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü Global Reporting Initiative GRI (International Organisation of Employers, IOE) www.dogadernegi.org http://www.jeotermaldernegi.org.tr/
(United Nations Educational, Scientific and Cultural https://www.globalreporting.org/Pages/default.aspx http://www.ioe-emp.org/ SKD - İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma
Organization, UNESCO) Doğa ve Çevre Vakfı Derneği Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği
http://en.unesco.org/ Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (Intergovernmental Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi www.docev.org.tr http://www.skdturkiye.org/ http://kssd.org/
Panel on Climate Change IPCC) https://www.ipcc.ch/ (International Integrated Reporting Council, IIRC)
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (United http://integratedreporting.org/ Ekoloji Kolektifi Derneği Sosyal İnovasyon Merkezi TÜSEV, Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı
Nations Development Programme UNDP) Kadını Güçlendirme İlkeleri http://ekolojikolektifi.org/tr/ http://www.sosyalinovasyonmerkezi.com.tr/ http://www.tusev.org.tr/tr
Uluslararası İnsan Yerleşimleri Programı
http://www.undp.org/ (Women’s Empowerment Principles, WEPs)
(United Nations Human Settlements Programme,
http://www.weprinciples.org/ Global Compact Türkiye (UN Global Sualtı Araştırmaları Derneği Uluslararası Şeffaflık Derneği
UN HABITAT)
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Compact) http://www.sad.org.tr/ http://www.seffaflik.org/
http://unhabitat.org/
Agriculture Organization of the United Nations, FAO) Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project - CDP) http://www.globalcompactturkiye.org/
http://www.fao.org/home/en/ global@cdp.net, cdpturkey.sabanciuniv.edu/tr/about Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı SÜT-D, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği UNIDO Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Programı
(International Renewable Energy Agency, IRENA) Greenpeace Türkiye http://www.sut-d.org/ http://www.ekoverimlilik.org/
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (United Nations Küresel Ayak İzi Ağı (Global Footprint Network) http://www.irena.org/ http://www.greenpeace.org/turkey/tr/
Environment Programme, UNEP) http://www.footprintnetwork.org/en/index.php/GFN/ TESEV, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı  WWF Türkiye, Doğal Hayatı Koruma Vakfı
http://www.unep.org/ Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu GÜNDER, Türkiye Güneş Enerjisi http://tesev.org.tr/tr/ http://www.wwf.org.tr/
Küresel Orman İzleme (Global Forest Watch) (International Federation of Organic Agriculture Derneği
Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Komisyonu http://www.globalforestwatch.org/ Movements, IFOAM) http://gunder.org.tr/ Toplum Gönüllüleri Vakfı Yeşil Adımlar Çevre Eğitim Derneği
Programı Asya Pasifik (United Nations Economic and https://www.ifoam.bio/ https://www.tog.org.tr/ http://www.yesiladimlar.org.tr/
Social Commission for Asia and the Pacific UNESCAP) Küresel Eko-Etiketlendirme Ağı GÜNAM, The Center for Solar Energy Research and
http://www.unescap.org/ (Global Ecolabelling Network, GEN) UN Global Compact Applications TURMEPA, Deniz Temiz Derneği Yeşil Düşünce Derneği
http://www.globalecolabelling.net/ https://www.unglobalcompact.org/ http://gunam.metu.edu.tr/ www.turmepa.org.tr http://web.yesildusunce.org/
Birleşmiş Milletler Ormansızlaşma ve Orman
Bozulumundan Çıkan Salımların Azaltılması İşbirliği Slow Food Yaşayan Gezegen Endeksi (Living Planet Index, LPI) HAYTAP, Hayvan Hakları Federasyonu Türkiye Çevre Koruma Vakfı Yeryüzü Derneği
Programı (United Nations Collaborative Programme http://www.slowfood.com/ http://www.livingplanetindex.org/home/index http://www.haytap.org/ http://www.tucev.org/ http://www.yeryuzudernegi.org/

110 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi 111
KÜNYE

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye)


Adres: Kolektif House Levent, Esentepe Mahallesi, Harman Sokak, Talat Paşa Caddesi, No: 5 PK: 34394.
Levent, Şişli, İstanbul Tel: +90 212 807 02 05 Faks: +90 212 807 02 10 E-posta: info@skdturkiye.org

“100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi” çalışması, SKD Türkiye için Ekologos Sürdürülebilirlik Hizmetleri tarafından üretilmiştir.

EKOLOGOS Sürdürülebilirlik Yönetim ve İletişim Hizmetleri


Adres: Caferağa mahallesi, Sakız Sokak, No: 6/9 34710 Kadıköy, İstanbul
Tel: +90 216 349 40 97 Faks: +90 216 348 34 77 E-posta: info@ekologos.com

Editör: Barış Doğru, baris@ekoiq.com

Yazarlar:
Arif Cem Gündoğan: Fizik ve Uluslararası İlişkiler eğitimi Dr. Ethemcan Turhan: Lisans derecesini ODTÜ Çevre
gördükten sonra King’s College London’da Çevre ve Kalkınma Mühendisliği bölümünden, yüksek lisans ve doktora
yüksek lisansını tamamladı. iklim değişikliği alanında derecelerini Universitat Autonoma de Barcelona’dan aldı.
kıdemli uzman olarak danışmanlık yapmaktadır. Akademik 2014-2016 arası Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikaları
çalışmalarına ODTÜ Yer Sistem Bilimleri doktora programında Merkezi’nde Mercator-IPM araştırmacısı olarak çalışmıştır.
devam ediyor. Halen KTH (Royal Institute of Technology) Environmental
cem.gundogan@gmail.com Humanities Lab’de (Stockholm, İsveç) doktora-sonrası
araştırmacı olarak çalışıyor.
Cem İskender Aydın: Lisans ve yüksek lisans derecelerini ethemcan@kth.se
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden aldıktan sonra
Fransa’da Toulouse School of Economics’te çevre ekonomisi Mustafa Özgür Berke: Lisans derecesini ODTÜ Uluslararası
üzerine yüksek lisans yaptı. Halen Fransa’da Université Paris İlişkiler Bölümünden, yüksek lisans derecesini ise Avrupa
Saclay’da ekolojik ekonomi alanında doktora çalışmalarına Çalışmaları alanında Lund Üniversitesi’nden (İsveç) aldı. Özel
devam ediyor. Enerji ve iklim politikası, çevresel adalet ve sektör tecrübesinden sonra 2012-2016 yılları arasında WWF-
ekolojik ekonomi üzerine çalışıyor. Türkiye’nin iklim ve enerji programı yöneticiliğini yaptı. Halen Geri dönüşümsüz kağıt yerine CyclusPrint kullanarak çevresel etki azaltması:
cemiaydin@gmail.com GÜNDER ve WWF-Türkiye’ye danışmanlık yapıyor.
m.berke@yahoo.com.tr

Grafik Tasarım: Özlem Sarar D.


Katkıda bulunanlar: Konca Çalkıvik, Münevver Bayhan, Mihriban Demir, Simla Gürsan, Ceren Nur Pekdemir

Bu yayının her hakkı saklıdır. Tamamen ya da kısmen çoğaltılması ve metindeki bilgilerin kullanılması yasaktır. Bilimsel araştırma, tez,
makale ve haberlerde, yayının tam adı kullanılarak alıntı yapılabilir.

Kaynak: Bilan Carbone® metodolojisine uygun olarak Labelia Konseyi tarafından


Baskı: Uniprint Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş.
değerlendirilen karbon ayak izi verileri. Hesaplamalar, mevcut en son Avrupa BREF
Ömerli köyü, Hadımköy - İstanbul Caddesi, No: 159 34555 - İstanbul - Turkey verilerine (orijinal elyaf kağıt) uygun olarak orijinal elyaf kağıt ile geri dönüştürülen
Telefon: 0212 798 28 40 pbx Faks: 0212 798 20 63 kağıt arasındaki karşılaştırmaya dayanmaktadır. Sonuçlar, teknik bilgilere göre
edinilir ve değişikliğe tabidir.

112 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi


www.skdturkiye.org

You might also like