Professional Documents
Culture Documents
SER!St
Ni~i
SOSYAi.iZM?
Prof. Albert EINSTEIN
Prof. Harold ). LASKI
Rli.iM SERlSi : 1
NiCiN
... SOSYALiZM?
--- -,0>-----
f.AGilUIZ YAYI~LARI
ista:nbul ---' 1~6:2
i('iNDEKlLER
. .,.
Yazan:
Prof. Albert EiNSTEiN
Xi('L"V SOSYALi~l ?
*
Diger taraftan, sosyalizmin bir sosyal ahlak ga-
yesi vardtr. Bununla beraber. ilmin gayeleri olamaz
ve bu gayelerini de insanll'ga zorla kabul ettiremez;
olsa olsa ilim, muayyen sonuc;lar elde etmek ic.in yol-
lar gi:isterebilir.
Fakat bu gaycler yiiksek ahlaki bir ideali olan
~ahsiyetler tarafmdan a nlaf?thyor ve -!?a yet bu ga-
yekr i:iliime mahkum olmaytp, kuvvetli ve ya§amasi
miimkiin sonuc;lar ise- bunlar cemiyetin yava§ geli§-
ffi•'Sini temin eden insan kalabahklan tarafmdan ka-
bul ve tatbik edi!iyor.
-7-
*
Son zamanlarda, say1s1z ag1zlar; i.nsan cemiycti-
nin bir buhran ge<;irdigini, muvazenesinin ve istikran-
nm sarsilchgmi aGiklami§tir. Boyle bir durumun ka-
rakteristik taraf1 ise, baz1 fertlerin, dahil bulundukla-
n biiyiik veya kiiGiik gruba kar§I lakayt, hatta dli£?-
man olmaland1r. Bu fikrimi daha iyi anlatmak ic;in,
burada §ahsi bir tecriibemi hatirlatmak isterim. Ge-
~enlerde, fikrimce insanhgm varhgm1 tehlikeye dii!jlii-
recek yeni bir harb ihtimalinden akilh birisine bahse-
diyordum ve kendisine, bu tehlikeye; ancak milletler
iistiinde bir organizasyonun karf?I koyabilecegini soy-
liiyordum. Kar§Imdaki bana sogukkanhhkla cevap
verdi. «insan cin,.inin kaybolmasma neden bu kadar
itiraz ediyorsunuz ?» dedi.
*
Karmcalarda ve anlarda oldugu gibi, ferdin ce-
miyete kar91 baghhg1 ortada11 kaldmlamaz tabii bir
vak1ad1r.
Bununla beraber, karmcalar ve anlann hayatt-
run teferruatma varmcaya kadar degi§mez, 1rsi i<; gii-
diilerle tespit edilmi§ken, sosyal hayat ve insanlarm
kendi aralarmdaki mlinasebet!eri geni§ ol<;iide degi§-
tirilebilir ve mlitemadiyen degi9ebilir. Haf1za, yeni
kombinezonlar yaratmak kabiliyeti, konu9:tp.a kabili-
yeti, insanlar ic;in biolojik ihtiyac;lardan gelmeyen ge-
li§meleri mlimklin kilmi§br. Bu nevi geli9meler an'a-
nede, miiesseselerde ve te§kilatlarda, edebiyatta, ilmi
,.e teknik icatlarda, sanat eserlerinde kendilerini belli
l"derler. i9te bu suretledir ki, insan bir dereceye ka-
dar kendi hayat1 tizerine davran19lanyla tesir edebili-
yor ve bu olU!~ta §Uurlu fikir ve irade bir rol oymya-
biliyor.
-10-
*
Burada, zamamm1zdaki krizin asll sebebinin, be-
nim nazanmda ne oldugunu k1saca soyliyebilirim: Bu
sebep fert ile cemiyet arasmdaki mi.inasebetlere bag-
hdir. Fert, cemiyete kar~I olan baghhgm1 her zaman-
dan fazla idrak etmektedir. Fakat bu ba·ghhgi orga-
nik bir iyilik, koruyucu bir kuvvet olarak degil de,
aksine tabii haklarma, hatta iktisadi mevcudiyetine
kar~n bir tehdit olarak idrak ediyor. Hatta, cemiyet
ic;indeki durumu oyle ki, tabiatmm egoist meyilleri
gitgide kuvvetleniyor, ve tabiatile daha zaYlf olan
sosyal meyilleri gitgide zay1fhyor. Cemiyet ic;indeki
durumlan ne olursa olsun, bi.iti.in insanlar bu zaYifla-
ma gidi§atmdan 1stirap c;ekmektedir. Farkmda obm-
yarak kendi egoizmalarmm esiri, kendilerini yalmz,
rahat ya~amak zevkinden rnahrum ve tehlikede his-
-12-
*
Zamamm1zm kapitalist ecmi::eti.ndeki iktisadt
anan;;i hence felaketin asii seb..:bidir. Kollektif ~ah§
malanm birbirinden ~almaya ugra~an muazzam bir
miistahsil komiinotesi kar::;;1smday1z. Kuvvet sayesin-
de degilse de, umumiyetle kanunun koydugu kaidele-
re uyarak -bu bak1mdan istihsal imkanlannm- ya-
ni istihlak mallanm oldugu kadar ilave - sermayeyi
temin i~in icabeden biitiin istihsal kabiliyetfnin kanu-
nen ve fiilen birka~ muayyen ferdin hususi
miilkiyetini te!?kil cttigini g(irmek; bu hususu anla-
rnak yonlinden onemlidir.
Meseleyi daha kolay bir ~ekilde vazetmek i<;in
a~ag1daki izahlarda, istihsal vas1talaruun miilkiyeti-
ne i!jtirak etmeyenler i~in «<;ah~ma», «i~<;i» tabirini
kullanacagim; bu tabirin umumiyetle kullam§ tarz1
bu manaya gel:nekted.ir. istihsal vasitalannm rnali-
ki, c.ah_!jan i§ kuvvetini elc ge~irecek vaziyetted.ir; bu
istihsal vas1talanm harekete gec.iren «<;ah§an» unsur
kapitalistin mall olan yeni mallar meydana getiriyor.
Bu olu§ta, bu gidi§atta en miihim nokta, <;ah§amn
meydana getird.igi ile aldig1 iicret arasmdaki farktir.
i§ mukavelesi «serbesb> oldugu nisbette, ~ai..L.5anm al-
-13-
*
Kapitalistler arasmdaki rekabet, nisbeten de tek-
nik gelif?me, gittik<;e artan ve geli§en i~ b6liimii, diger
ufaklarm aleyhine olarak muazzam istihsal birlikleri-
nin te§ekkiiliinii miimklin ktldlg1 i<;in hususi sermaye
birka<; ki!?i arasmda kalmaya dogru gidiyor. Bu teka-
mliliin neticesi, ezici kudreti demokratik bir §ekilde
te§kilatlandmlml!? siyasi bir cemiyet tarafmdan bile
hudutlandmlamayan hususi sermaye oligar§isi olu-
yor. Ger<;ekten siyasi meclislerin azalan siyasi parti-
ler tarafmdan se<;iliyor ve bu partiler de hususi ser-
mayedarlar tarafmdan para ile satm ahmyor. Yahut
da herhangi ba!?ka bir !?ekilde tesirleri alt.Inda kah-
yor; boylece bu kapitalistler neticede te§ri organlanm
se<;men kiitlesinden aytrmaya <;ah~tyor.
Netice olarak, halkm temsilcileri, halkm imtiyaz-
stz kiitlelerinin menfaatlerini kafi derecede koruma-
maktadlrlar. Bugiin hususi sermayedarlar dogrudan
dogruya olsun, vas1tal1 ~ekilde olsun, ba§hca yaytn
kaynaklar1m kontrol etmektedirler. (Yaym, radyo,
milli egitim). Neticede, fert olarak vatanda§ i<;in ob-
-H----
*
Dcmek oluyor ki, sermayenin hususi mi.ilkiyt'tJ
tiz('rin<' kurulmu§ bir ekonomik sistemde, vaziyeti iki
biiyiik prensip hi.ilasa ediyor: 1 - istihsal kuvvetlerr
(scrmayC') baz1 kimselerin mahdtr ve malikler iste-
dikkri gibi onu kullanabilir. 2 - Bir de i§ akdi ser-
bC'sttir.
lstihsal i~i, menfaat ve kar igin yapthyor. Kulla-
m:::; ic.;in degil. <;ah!jlabilen ve ~ah§mak isteyenler i<;;in
daima i§ bulmay1 temin eden kanun yoktur; a§agt yu-
kart her yerde, bir «i§siz ordusu» na tesadlif ediliyor;
i§c;i daima i§ini kaybetmek korkusu i~inde ya§tyor.
l~sizler ve az ticret alan i§giler, kar temin eden·
bir pazar te~kil etmedikleri i~in, istihlak mallanmn
istihsalindc bir azalma meydana gelmekte ve bu va-
ziyPttC'n bliytik 1sbraplar dogmaktad1r. Teknik ilerle-
m<'l<'r herkes ic;in i!jlin ytiklinli hafifletmekten ziyade
daha c.;ok i~sizligi arbrmaktad1r. Kar gayesine ser-
maycdarlar arasmdaki rekabet de ilave edilince,
gitgidc daha ciddi krizlere sebep olan, sermayenin
kullam§I ve artl§mda bir muvazenesizlik ortaya ~tk~
n1aktad1r. Hudutsuz rekabet muazzam bir i§ ziyamna
-15-
-:~;e
yukanda bahsettigim, fertlerin sosyal idrakinin
kaybolmasma sebebiyet vermektedir.
Bu fertlerin sosyal eksikligi hence kapitalizmin
biiyiik fenahg1d1r. Biitlin e·gitim sistemimiz bu fe·
i:'ll
nahg,n tesiri altmdad1r. Talebe, mlisabakalarda mu·
vaffak olmak mecburiyetini miitemadiyen akhnda ta-
-:;:unakta, kendisine, yarmki meslegine en iyi haz1rhk
olara.k kar getiren muvaffakiyetlt're tapmak liizumu
fogretilmektedir.
*
Bu ciddi mahzurlarm ortadan kalkmas1 i~in bir
tek ~are bulunduguna kaniyim: 0 da sosyal gayeleri
olan bir cgitim sistemiyle sosyalist bir ekonominin
kurulu~udur. Boyle bir ekonomi sisteminde istihsal
vas1talan cemiyetin mahd1r ve bir plana gore kulla·
mlmaktad1r. lstihsali cemiyetin ihtiya~lanna uydu-
ran planh bir ekonomi .;;ah~abilenler arasmda i~i tak-
sim eder vc her insana, her erkege, her kadma, her
c;ocuga; ya!?ama imkam temin eder. Ferdin yeti§tiril-
mesi, dogu!?tan olan istidatlanm inki§af ettirmekle
beraber, bugiinkii cemiyette oldugu gibi, ancak kud-
rt'ti ve rnuvaffakiyeti on planda tutmaz; kendisinde
bt>nzerlerine kar§I sorumluluk ~uurunu geli§tirmeye
~alll?tr.
---o---
SOSYALiZM ve DEMOKRASi
*
Bana oyle geliyor ki, Lippmann gibi her c;e9it kol-
lektivizm'i hiirriyet ic;in bir tehlike sayan mtitefekkir-
ler iki !')eyi unutuyorlar. Birincisi, bunlar her yeni tari-
hi 9art altmda hiirriyetin ne oldugunu yeniden tarif
etmenin zaruri oldugunu unutuyorlar. Tarihin her ye-
ni devrinin f?artlan, hiirriyt>te yeni ve baf?ka bir ma-
na vermi!')tir. Fakirligin zerresini bile tatmami!? me§-
·nur bir gazetecinin nazHrmda piyasadaki c;e!')it c;e§it
mallar arasmda seGme yapmak hiirriyeti, ta ~orgia'
mn pamuk tarlalarmdan kalkarak San Joaquin vadi-
-28-
*
Hiilasa, Lippmann ve onun gibi dii§iinenlerin,
vaktiyle Jeremy Bentham'1 iyi kalbli bir Tory olmak-
tan <;1ka11p, bir Islahat<;1 yapan ke§iften hala haber-
leri yoktur: Kanun, Bentham'm "ugursuz menfaat-
ler" dedigi menfaatler hizmetine kolayhkla biikiile-
bilir ve bunu yapanlar bu "ugursuz menfaatler" in
gerc:;ekten cemiyetin menfaati demek olduguna sami-
mi olarak inanabilirler. Bu iki z1t menfaati birbirinin
aym zannedi~. cemiyette miisavats1zh~n arb~1 nisbe-
tinde kuvvetlenir. Kazan<; prensipine dayanan bir
cemiyette hiikmedenler, meselelerini bi.ikmedilenler
zaviyesinden gorecek bir muhayyileye nadiren ba!jl-
vurmu~lardlr. Miicerret bir mefhum olarak degil, tat-
bikat sahasmdaki hiirriyet fikri hakkmda bir hiiki.im
vermek i<;in, tarihin ve onun tahlilinin ~ok defa hi.ik-
neden1er veya onlarm adam1an tarafmdan yazlld1~-
-32-
*
Mr. Lippmann'm ileri siirdiigii planh demokrasi
alcyhtarhg1 davas1 wya daha dogrusu planc1hkla de-
mokrasinin uyu§amaz oldugu iddias1 da, her §eyden
once, boyle bir tarihi c;erc;eve i<;inde ele ahnmahd1r.
M.\cses'in vc Profcsor Robbins'in eserleri gibi, onun
cseri de omriiniin sonuna gelmi!jl bir sistemin mlida-
faasma mahsus alan biittin tarihi vas1flar1 ta§Iyor.
Her sistemin omrtinlin son dcvresinde daima yaplldl-
!P gibi, bunlar sistemin ilk yaratlc1 safhasmda gtidii-
len ilcri davalan canlandmyorlar. Kapitalist demok-
rasinin ba!jlard1g1 geni~leme sayesinde insan hiirriyeti-
ni sa·glamaktaki ilk kudretini, sanki o sistemin bu-
gtinkii safhasmda da bulunan bir hususiyet imi§ gibi,
hararetle ileri siiriiyorlar. Onun en bliyiik ba~an saf-
hasma ait alan ozii, daralma safhasma dogru gittik<;e
etrafma sahverdigi cerahatlerden temizliyerek orta-
ya siiriiyorlar, bu cerahatleri ozlin kendisiyle hi<; bir
ilgisi olm1yan anzi §cylermi!jl gibi gosteriyorlar. Sis-
temin yiikseli!jl devrinin §artlanm canlandiralllll di-
yorlar; felaketi onlemek i<_;in bunun biricik <;are oldu-
gunu bize ihtar ediyorlar.
Halbuki tarihin aktiiel sahnesinde bOyle bir yeni-
den yaratdma asia olmaml§hr. Mr. Lippmann ile
Profesor Robbins'in biitlin hararetleriyle yeniden
-34-
*
Hakikat ~udur ki, "tabii hiirriyet" sistemi daJta
on dolmzmH'u yiizyllm ortalanndan itibaren tatbik
sahasmdan kalknn~tJ. Onu oldi.iren §ey, mahdut me-
suliyctli ~;irkctlcrin gelif?mesi; teknolojik ke§iflerin
terakkileri; eski diinyada yi.iksek ve orta s1mflarm,
yeni cliinyada miilkiyet sahiplerinin, ellerindeki imti-
yazlan iGerden ve dif?ardan tehdit edenlere kar§I dev-
let iktidari vas1tasile kullanmay1 ke§fetmeleri olmuf?-
tur. ingiliz aristokrasisinin en kudretli oldugu devirde
yapt1g1 gibi, bu sistem de, Dickens'in zamamnda bile,
af?agidan siiziilenleri ic;ine alacak kadar kuvvetliydi.
Fakat Dickens'in sonraki eserlerinde ac;1kc;a gordi.igi.i-
miiz gibi, bu kendine gi.ivenif? daha o zamandan kaybol-
miya ba§ladi. Sistem, daha o zamandan, gittikc;e artan
bir devlet miidahalesine s1gmm1ya mecbur oldu. ic:;ti-
mai saghk, halk terbiyesi, fabrikalann mi.irakabesi, i§-
c:;i haklari her biri Iaissez-faire'in hiiki.imden di.i§mesi-
ni icabettiren adimlardi. Milli giivenine ancak vatan-
daf? harbinden sonra kavuf?mU§ olan Birlel1ik Devlet-
lerde, Theodore Roosevelt'in "biiyiik zenginlerin ha-
baseti" dedigi if?lere bir hudut c:;izmek ic;in devletin
mi.idahale etmesi zarureti, yirmi yll gibi k1sa bir za-
-36-
*
Hiilasa, planlaJ?tlrrna aleyhtarlaruun anladtgx
manadaki kapitaiist demokrasinin blitiin programl,
gergekte Uzerinde hi<; clurulmamt§ ve dli~iiniilmemiJ?
iki faraziyeye dayamyordu: Bunlarm birincisi, umu-
mi sec;im hiirriyetine dayanan belli ba~h modem dev-
letlerde siyasi kararlarm verilmesinde her vatanda§Ul
ancak ve ancak bir reyi oldug·u fikridir. tkincisi, umu-
miyetle vatanda:;;lann. hususiyetle hiikumet unsurla-
rmm kendi hususi menfaatlerinin iistiine C,tkarak bu
menfaatle1in <;izdigi hudutlan nazan itibara almadan
dli§linebilecegi kanaatidir.
Bu faraziyelerin hic. birinin dogru olmadtgma
t;;iiphe yoktur. Her cemiyette §ahsi -hayatmm stmrla-
nru a§abilme kudretini gostermi!] insanlara rastlan-
masl bunlar1 hakh c;tkarmaz. Hakikat !?Udur ki, fer-
di vatanda!?, elinde fevkalade bir kudret olmad1k~,
asalet veya servet sayesinde hususi bir mevki sahibi
olmadlk«;a modem demokraside tamamiyle aciz bir
durumdad1r. Bunlardan biri olmad1k«;a, yapmak iste-
digi §eyin tesir derecesi kendisiyle birlik olanlann
biitiinliigiindeki kuvvete baghdlr. Pek az kimsenin
fevkalade bir kudreti, asalet veya servetin verdigi
-38-
*
$u halde, istihsal vas1talannm husm;i millkiyet
esasma dayanan serbest pazar mekanizmas1ru y~t
mak istiyenler ve Lippmann g:ibi aksi takclirde dik-
tatorliikten b&!jlka yol olmadl~m iddia edenler ger-
<;ekte, iddialanm~ arkasmda sakh ba.<?ka !jleyler is.
temektedirler. Bunlar bi.iyi.ik sanayiin gel~inden on-
ceki gi.inlerin kapitalist demokrasisine donmemizi is-
tiyorlar. Bunlar bu nizamm sagladl~ emniyete, di-
siplinindeki ba.sitlige hasret ge.kiyorlar. Lippma:rn
--41-
*
bmrtini.in sonuna yakl~an bir sistemin taraftar-
lannm, bu sistemin zaferlerini saghyan prensiplere
sanlmas1 tabii bir ~eydir. Bilmedigi !;iE"ylerden korkan,
btiytik tecrlibelt>re cesaret edemiyen, gelecegin bir sti-
!"ti ihtimallerini hesaphyan insanlar i<;in mazi istik-
balden daha cazip goriintir. Sosyal fe!sefelerin bir
<;ogu, hentiz zafere ula§maml§ davalardan ziyade, mu-
zaffer olmu§ davalarm bir nevi avu.kathg1dJr. Bun-
Jar, iktidan e.Jinde tutanlann ugra§a ugra§a kurdugu
binay1 yikmaya <;ah!;ian muanzlarmdan ziyade, iktida-
1"1 clinde tutanlarm hakh oldugunu gosterm~k i<;in ya-
zllan felsefelerdir. Bunun ic:indir ki, mtispet devlette
memurlann <;ogalmas1, silahh kuvvetlerden, polisten
ve postac1dan ba!;ika devlete: ihtiyac1 olm1yan kazan<;
sahiplerin~. (mesela "1~?c;i Meclisleri 1~illi Birligi" sa-
yesinde birle~me hakkl!1ll1 tamn.:.-nas1 ile mukavele
hi.irriyetinin daha mi.isa,·i bir pazarbk kudreti <;er<;e·
-45-
*
Lippmann vesairenin bize tavsiye ettigi "tabii
hiirriyet sistemi" ne Gevrilecek aSil oldtirticti itiraz iki-
dir: Bu ya, Sherman kanununda oldugu gibi, iddia
edilen "normal" rekabet gayesine hiGbir zaman, ol-
dug·u gibi riayet etmemi9 bir sanayi te9kilatma don-
mek dcmektir. Veya (kapitalist demokraside iktisa-
di menfaatlerin hlikumetle olan mtinasebetleri gozo-
niinde tutulursa) siyasi iktidarm nadiren kar~n gele-
bildigi iktisadi menfaatlere hticum etmek neticesine
vanr. Birle!?ik Devletler ba!?savc1 muavini Mr. Thur-
--46-
-SON-
Memleketimizde sosyalizm ve planh ekono-
mi konusunda ~ilen ta~lar gUniim.iizUn
bal}hca meselesini tel}kil etmekte bulunuyor.
Bu tartll}male.rda gerek telif gerekse tercU-
me gU.ve~r eserler parmakla saYIIacak ka-
dar az.
EI:1:rizdeki kitap, sosyal meselelerde gorii-
~UnUn saglamh~yla tamnml§ yetkili bir uz-
manla; bilgin olaro.k dUnyaca mel}hur bir aydi-
nm sosyalizm konusundaki dfu}iincelerini size
sunmaktadlr.
Faydah olaca~ru Umit ediyoruz. .
tsteme adresi :
Divanyolu, Ali Faik Han - Kat 3 - No. 4 ... 5
fsta.:1bul