Professional Documents
Culture Documents
ABD'nin Ortadogu Politikasi Ve Iran
ABD'nin Ortadogu Politikasi Ve Iran
Bayram S NKAYA•
11 Eylül 2001’de, New York’ta, elim bir saldırıya maruz kalan “ kiz Kulelerin” enkazı
adeta Ortado u’ya yıkıldı. Sovyetler Birli i’nin Aralık 1991’de tarih sahnesinden
silinmesinden beri kar ı konulamaz tek askeri güce sahip olan ABD’nin Ortado u politikası,
kökünden olmasa da uygulama da ciddi olarak de i mi tir. ABD, önce Afganistan’ı, daha
sonra da Irak’ı i gal ederek bu ülkelerdeki mevcut yönetimleri devirdi. Dahası, ABD
yetkilileri bu i galleri “teröre kar ı sava ” diye niteleyerek bu sava ın uzun yıllar sürece ini
çıklamı lardır. E zamanlı olarak dile getirilen “Büyük Ortado u Projesi” de bu sava ın
cephesini belirtmektedir. Afganistan’da Taliban yönetiminin, Irak’ta Saddam Hüseyin
yönetiminin devrilmesinden sonra gözler ABD Ba kanı George W. Bush trafından “ er
ekseni” olarak nitelendirilen Irak dı ındaki di er iki ülkeden ran’a -- di eri ise Kuzey Kore--
çevirilmi tir. Bugünlerde siyaset adamlarını ve siyasi analistlerini en çok me gul eden
konulardan birisi ABD’nin ran’a yönelik uygulayaca ı politikalardır. Bu yazıda ABD’nin
Ortado u’ya yönelik olarak de i en politikası ve ran üzerindeki etkileri incelenecektir.
•
Orta Do u Teknik Üniversitesi Uluslararası li kiler Bölümü Ara tırma Görevlisi (bsinkaya @metu.edu.tr)
1
Meliha B. Altunı ık, “Irak Sava ı ve Ortado u Petrollerinin Ekonomi Politi i,” Avrasya Dosyası, cilt.9, no.4
(Kı 2003), s. 94-106.
2
Bkz. Stephen Zunes, Tinderbox: U.S. Middle East Policy and the Roots of Terrorism, Common Courage
Press, 2002.
11 Eylül saldırılarından sonra ABD, dünyada, özellikle Ortado u’da yükselen
Amerikan kar ıtlı ının ne kadar tehlikeli sonuçlar do urabilece ini görmü , bunun üzerine
özellikle Ortado u politikasında revizyona gitmi tir. Buna göre, ABD Amerikan çıkarlarını
daima öncelleyerek gerekirse ve gerekli gördü ü yerde tek taraflı da olsa müdahale edecektir.3
Ayrıca, ABD Ortado u’da yükselen Amerikan kar ıtlı ının temel nedeni olarak bölgenin geri
kalmı lı ı ve demorasinin eksikli i oldu unu dü ünerek “Büyük Ortado u Projesi” ile
bölgeye kalkınma ve demokrasi vadetmeye ba lamı tır. Bush doktrininin uygulaması
göstermi tir ki bölgenin demokratikle mesi gerekirse askeri müdahalelerle yapılacaktır.4
3
Robert Jervis, “Understanding the Bush Doctrine,” Political Science Quarterly, vol.118, no.3 (2003), s. 365-
388.
4
Philip H. Gordon, “Bush’s Middle East Vision,” Survival, vol.45, no.1 (Bahar 2003), s.155-65.
5
brahim Karagül, “ ‘Osirak’ Planı: srail ve ABD ran’ı Nasıl Vuracak?,” Yeni afak, 23 Eylül 2004.
Bu durumda, ABD’nin Irak’ı i galinden sonra, 1993’ten beri ran ve Irak’a kar ı
uyguladı ı “çifte çevreleme” politikası ran’ın “çevrelenmesi ve sıkı tırılması” siyasetine
dönü mü tür. Çevrelemeden sonra ran’a yönelik uluslararası bir baskı olu turma
giri imlerinin yanı sıra ran içerisindeki muhalefeti de kullanarak ran’ın “içeride ve dı arıda
sıkı tırılması” beklenmektedir. ran üzerinde uluslararası baskı olu turulması politikasının en
önemli unsuru ran’ın nükleer çalı malarının durdurulması ve engellenmesi gayretleridir.
Nükller enerji poitikasında oldukça karlı gözüken ran, projeyi askıya almadı ı takdirde
uluslararası baskıya ve ambargoya maruz kalacak, yalnızla acaktır. ran’ı içeriden sıkı tırma
politikasında ABD’nin elini güçlendiren iki fakör vardır. Birincisi ran çok-etnili ve ve çok
dilli bir ülkedir. Dahsaı bu gruplar içerisinde, Azeriler ve Kürtler gibi zayıf da olsa ayrılıkçı
örgütler vadır ve ABD’nin ran’daki ayrılıkçı örgütleri desteklemesi beklenmektedir.
ABD’nin elini güçlendiren di er bir etken de ran’da siyaseten memnun olmayan insanların
oranının artmasıdır.6 ABD, Los Angeles’tan Farsça yayın yapan radyo ve televizyonlar
vasıtasıyla ran’daki siyaseten gayri-memnun insanları ran rejimine kar ı kı kırtmaktadır.
Ayrıca, ABD Irak’ta konu lanmı ve ran yönetiminin en önemli “ba a rılarından” birisi olan
Halkın Mücahitleri Örgütü”nü -- yakla ık be bin militanı ve a ır silahları ile birlikte--
diledi i zaman ran’a kar ı harekete geçirmek üzere kontrolü altında tutmaktadır.
6
Bkz. Patrick Clawson, “The Pardox of Anti-Ameicanism in Iran,” Middle eastReview of International Affairs,
vol.8, no.1 (Mart 2004).
7
Ray Takeyh ve Nkolas K. Gvosdev, “Pragmatism in theMidst of Iranian Turmoil,” TheWashington Quarterly,
vol.27, no.4 (Güz 2004), s.33-56.
8 8
“ “Vakaave Rooyekerdha dar Khowzeye Seyasete Kharecee”, Mosaahabe ba Ayatollah Hashemi Rafsanjani
Reyasete Mecmaaye Taskhese Maslahate Nezam,” Rakhbord, vol. 27 (Bahar 2003).; Middle East International,
18 Nisanl 2003, pp. 24-25.
Sonuç olarak denilebilir ki, ABD’nin ran’a yönelik olarak “yıkıcı” bir müdahalede
bulunması sözkonusu de ildir. Nabi Sonboli’nin deyimiyle9 ran ve ABD arasında “so uk
sava ” vardır ve so uk sava ın devam etmesin sa layacak çatı an çıkarları yanısıra ortak
çıkarları da vardır. ran’ın nükleer enerji politikası, bölgedeki Amerikan askeri varlı ı, iki
devletin Filistin sorunundaki farklı konumları ran-ABD ili kilerinde çatı an noktaları
olu turmaktadır. Ancak, Basra Körfezi’nden petrol sevkiyatının güvenli i, uyu turucuya kar ı
mücadele, Irak ve Afganistan’da istikrarın sa lanması gibi hususlar ran-ABD ili kilerindeki
ortak çıkarlardır. Diplomatik ili kilerin yoksunlu una ve çatı an çıkarlara kar ın ran’a
yönelik müdahalenin güçlü ü, ran ve ABD arasında ortak çıkarların varlı ı ve ran-ABD
ili kilerinin düzelmesi umudu ran ve ABD arasında sıcak çatı manın çıkmasını önleyecektir.
9
Nabi Sonboli, “Iran va Amreka pas az 11 September: az Eetelaf taa Barkhord”, Negah, vol.3, no.21 (Nisan
2002).