Professional Documents
Culture Documents
ZİRAAT FAKÜLTESİ
SUBTROPİK MEYVELER
DERS NOTU
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
1
MUZ
YETİŞTİRİCİĞİ
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
2
1. GİRİŞ
Muz, tarihi insanlık tarihi kadar eskilere dayanan ve en eski kültüre alınan
meyve türlerinden biridir. Muzu ilk kültüre alanların balıkçılar olduğu sanılmaktadır.
Balıkçıların ağ yapmak için muzun yapraklarından yararlanmalarıyla birlikte muz
tarımı başlamıştır. Muzla ilgili ilk eser M.Ö. 600-500 yıllarına ait olup Hindistan’da
bulunmuştur. Muz anavatanından Doğu Afrika’ya M.S.500 yıllarında Madagaskar
yoluyla girmiş ve oradan kıtanın tropikal bölgesi boyunca batı kıyılarına yayılmıştır.
Muz, Akdeniz kıyılarına M.S. 650 yıllarında, Amerika’ya ise 1516 yılında girmiştir.
Muz bitkisi ülkemize ilk defa 1750 yıllarında Mısır’la ilgisi olan zengin bir aile
tarafından süs bitkisi olarak, Mısır’dan Alanya’ya getirilmesiyle girmiştir.
1934 yılında Anamurlu tüccar Baki Fidan, ticaret yapmak için gittiği Mısır’da
muz bitkisi ve meyvesini tanımış ve yetiştirmek amacıyla Anamur’ a fidanını
getirmiştir. O yıllarda daha çok süs bitkisi olarak yetiştirilen muzun meyve verdiğinin
görülmesi üzerine daha sonra meyvesi için ticari amaçla yetiştirilmeye başlanmıştır.
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
3
Dünya muz üretimi yıllara göre artışlar göstermekte ve bugün 114 milyon tonu
bulmuş bulunmaktadır. Dünya muz üretiminde en büyük pay Hindistan’a (30.4 milyon
ton) aittir. Hindistan, toplam üretimin yaklaşık %27’ sini üretmektedir. Bunu 5-13
milyon ton üretimleriyle Çin, Endonezya, Brezilya, Ekvator ve Filipinler izlemektedir
(Çizelge 1).
Çizelge 1. Dünya muz üretiminde (500 000 tonun üzerinde üretimleri olan) önemli
ülkelerin ve Türkiye’ nin üretim değerleri (2017)
Ülke Üretim Ülke Üretim
(ton) (ton)
Hindistan 30 477 000 Kenya 742 000
Çin 11 170 000 Papua Y. G. 1 246 949
Endonezya 7 162 685 Kamerun 1 245 732
Brezilya 6 675 100 Dominik Cum. 1 145 149
Ekvator 6 282 105 Tayland 1 000 000
Filipinler 6 041 369 Brundi 1 238 738
Guatemala 3 887 439 Sudan 915 000
Angola 4 301 880 Bangladeş 807 104
Tanzanya 3 484 788 Laos 946 820
Kosta Rika 2 552 822 Honduras 686 765
Meksika 2 229 519 Uganda 583 217
Kolombiya 3 786 672 Etiyopya 563 395
Wietnam 2 045 352 Mozambik 579 971
Ruanda 1 729 150 Mısır 1 228 458
Mısır Türkiye 369 009
Dünya 113 918 763
Ülkemizde muz üretimi sürekli artış göstermekte ve bu artış özellikle son 15
yılda daha belirgin olarak görülmektedir (Çizelge 2). Bu artışta özellikle örtü altı
yetiştiriciliği önemli katkılar yapmıştır.
Ülkemizde, 2017 yılı verilerine göre, 68 211 dekarlık alanda muz tarımı
yapılmakta ve 369 009 ton üretim gerçekleştirilmektedir (Çizelge 2). Muz üretim
alanları genelinde ortalama verim 5 410 kg/da dolayındadır.
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
4
Türkiye’ de muz tarımının 1 531 dekar cam sera, 46 449 dekar plastik sera ve
74 dekar yüksek tünel olmak üzere 48 054 dekarlık kısmı örtü altında yapılmaktadır.
Üretimin 9 186 tonu cam sera, 312 247 tonu plastik sera ve 382 tonu yüksek tünellerden
olmak üzere 321 815 tonu örtü altından alınmaktadır. Geri kalan 47 194 tonu açıkta
üretilmektedir.
Ülkemiz muz üretiminin hacmi muz işleme ve pazarlama tesisleriyle birlikte
toplam 3 milyar doları bulmaktadır. Muz üretimi ve işlemesinde yaklaşık 100.000 aile
yani ortalama 400.000 kişi istihdam edilmektedir.
Yıllık muz tüketimimiz 510 000 tonu bulmakta ve üretimimiz, tüketimimizi
karşılayamadığından bu miktarın yaklaşık 210 milyon tonu ithalat yoluyla
karşılanmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri kökenli çok uluslu şirketlerin elinde tuttuğu dünya
muz pazarında ithalatımız Ekvator, Kolombiya, Panama, Kosta Rika, Honduras ve
Brezilya gibi ülkelerden yapılmaktadır.
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
5
3. SİSTEMATİĞİ
Muz sistematik yönden farklı tür ve cinsleri içeren bir meyvedir. Kültürü
yapılan muz, Scitamineae takımının, Musaceae familyasına aittir.
Musaceae familyası içinde iki önemli cins bulunmaktadır. Bunlar Musa ve
Ensete cinsleridir. Musa cinsi yenilen kültür formlarını, Esnete ise Doğu Afrika
ormanlarında bulunan yabani türleri içermektedir.
Musa cinsi içerisinde 4 alt cins bulunmaktadır. Bunlar: Australimusa, Eumusa,
Callimusa ve Rhodochlamys’ tir. Bu alt cinsler içerisinde Australimusa ve Eumusa
önemlidir. Callimusa ve Rhodochlamys’ in türleri süs bitkisi olarak kullanılmaktadır.
Australimusa içinde en önemli tür Musa textilis olup manila keneviri adı verilen
lifler üretilerek tekstil sanayinde kullanılmaktadır. Eumusa alt cinsi muz tarımında en
önemli alt cinstir. Kültür muzlarının oluşmasında önemli rol oynayan Musa acuminata
ve Musa balbisiana, bu alt cins içerisinde yer almaktadır
Eumusa alt cinsi içindeki önemli türler, M. cavendishii, M. balbisiana ve M.
paradiasaca’dır. M. Cavendishii ve M. balbisiana’nın meyveleri sofralık olarak
tüketilebilirken, M. paradiasaca’ nın meyveleri nişasta içeriğinin çok yüksek olması
nedeniyle pişirilerek tüketilmektedir (Şekil 2).
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
6
4. BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ
Kök
Muz kökleri toprak altında bulunan ve esas gövdeyi oluşturan yumrudan ve
yumrunun daha çok üst taraflarından dörder adetlik gruplar halinde çıkmaktadır. Muz
kökleri 5-8mm çapında ve uzunlukları boyunca aynı kalınlıktadırlar. Bu kökler,
yumrudan biraz uzaklaşınca kendilerinden daha ince yan kökler meydana getirirler.
Yan kökler de 4-5mm çapa ulaşabilmektedirler. Yan kökler üzerinde de kılcal kökler
çıkmaktadır. Bir yumru ortalama 200-300 adet veya daha fazla kök meydana
getirebilmektedir. Uygun şartlarda kökler, 5m yanlara ve 75cm derinliğe kadar
gidebilmektedir. Köklerin çoğunluğu 15-40cm derinlikte yayılım göstermektedir.
Muzun kökleri kısa ömürlüdür.
Gövde
Muzlarda gerçek ve yalancı gövde olmak üzere iki gövde bulunmaktadır (Şekil
3). Gerçek gövdeye toprak altı gövdesi veya yumru da denilmektedir Gerçek gövde
toprak altında bulunan çok yıllık bir rizomdur. Yedek besin deposu görevini
üstlenmiştir. Rizomların üzerinde çok sayıda göz bulunmaktadır. Bunların sürmesiyle
fışkınlar meydana gelmektedir.
Yalancı gövdeye, toprak üstü gövdesi de denir. Yalancı gövde yaprak saplarının
birbiri üzerine boru şeklinde sarılmasıyla meydana gelen otsu bir yapı olup 2-6m
boylanabilmektedir. Bodur muzlarda gövdenin boyu 1.5-2.5m’ ye kadar çıkmaktadır.
Yalancı gövdenin üst kısmında dört bir tarafa açılmış yapraklar bulunur. Yeni yapraklar
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
7
gövdenin orta kısmından meydana gelir. Yalancı gövde yeşilimtrak görünüşlü olup,
yaşlandıkça unumsu bir örtü ile kaplanmaktadır.
Yapraklar
Yapraklar çok büyük olup bir yalancı gövdede 7-14 adet bulunur. Muzun
yaprakları ilk çıkışta boru şeklindedir. Sonra uç kısmı yavaş yavaş açılarak karakteristik
muz yaprağının şeklini almaktadırlar. Muzun yaprakları büyüktür. Yaprak uzunluğu
2m’ yi ve genişlikleri de 60-90cm’yi bulabilmektedir. Rüzgarlı havalarda yapraklar
yırtılarak dilim dilim olmaktadır. Yapraklar yeşil görünüşlü olup yaşlandıkça unumsu
bir madde ile örtülürler. Yaprağın uç kısmında, yaprak ucu denen bir kısım vardır. Bu
yaprak uzama olanakları ararken yaprak ayasının gideceği yolu açmak için kullanılan
bir organdır. Yaprak oluşumu tamamlanınca düşer.
Muz salkımlarında 3 çeşit çiçek bulunur. İlk açılan braktelerin altlarında çıkan
çiçekler dişi çiçek olup daha sonra muz meyvesini oluştururlar. Dişi çiçeklerin muza
dönüşmesinde partenokarpik yapı nedeniyle döllenme gerekmemektedir. Kuruyan
stigmalar hasada kadar dökülmeden meyve ucunda kalabilirler.
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
8
Salkımdaki çiçek sayısı ne kadar fazla olursa, salkım ağırlığı da o kadar fazla
olacaktır. Salkımdaki dişi çiçek sayısı sıcaklığa bağlı olup, sıcak aylarda artar, soğuk
ve ılık aylarda azalır. Dişi çiçeklerin hemen altında hermafrodit çiçekler bulunur. Bu
çiçeklerden oluşan meyveler küçük ve kalitesizdir. Çiçek salkımının en altında erkek
çiçekler bulunur. Bodur muzlarda erkek çiçekleri örten brakteler meyve sapına bağlı
kalır ve genellikle açılmazlar. Çiçeklerde 3 çanak,3 taç yaprak bulunmakta 3 çanak
yaprak ile 2 taç yaprak bir boru şeklinde birleşirken 1 tane çanak yaprak da serbest
halde bulunur. Dişi çiçeklerde erkek organ, erkek çiçeklerde ise dişi organ
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
9
Salkımdaki tarak sayısı kaynağı yalancı gövdede olan dişi çiçek sayısına
bağlıdır. Dişi çiçek sayısı da sıcaklıkla ilgilidir. Dişi çiçeğin oluştuğu anda iklim ne
kadar soğuk olursa tarak sayısı da o kadar az olur. Parmak büyüklüğüne ise toprak
verimliliği, kullanışlı su ve fotosentez derecesi gibi etmenler etkili olmaktadır.
Salkımların yetişme süresi, sıcaklığa bağlı olarak 76-173 gün arasında değişmektedir.
Salkım boyu el ve parmak sayıları çeşit ve ekolojiye göre değişmektedir.
Örneğin Gross michell çeşidinde 1 salkımdaki el sayısı 20’ye parmak sayısı da 400’e
kadar çıkabilmektedir. Çiçek salkımı sürmesinden itibaren hasada kadar geçen süre 2-
4 ay arasında değişmektedir. Ülkemizde bu süre, sıcaklığa bağlı olarak 4-5 ayı (76-173
gün) bulabilmektedir. Dikimde hasada kadar geçen süre ise 13-15 arasında değişmekle
birlikte uygun olmayan ekolojilerde bu süre 30 ayı bulabilmektedir. Ülkemizde
yetiştirilen bodur muzlarda salkım başına ortalama 266 adet parmak sayısına
ulaşılmaktadır.
Taraklar üzerinde bulunan meyveler sağdan sola doğru gelişirler ve çift sıralı,
satranç şeklinde dizilmişlerdir. Bu nedenle gelişme devresi sonunda parmaklar 5 köşeli
ve sağdaki meyveler daha iri olur. Her tarakta 10-26 parmak bulunur (Şekil 5). ,
İlk taraklarda parmak sayısı fazla ve meyveler iridir. Uca doğru gidildikçe
meyveler sayıca azalır ve küçülürler.
Meyve kabuk ve meyve eti olmak üzere 2 kısımdan oluşmaktadır. Meyve hasat
olumunda toplanmakta tüketim merkezlerinde yeme olumuna getirilerek
sunulmaktadır.
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
10
Döllenme Biyolojisi
Muzlarda döllenme biyolojisinin yabani ve kültür formlarında ayrı ayrı
incelenmesi gerekmektedir. Yabani formlarda meyve tutumu için döllenme mutlak
gerekli olduğu halde, kültür formlarının büyük çoğunluğu partenokarp meyve
bağlamaktadır. Bunun çeşitli nedenleri vardır:
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
11
5. BESİN DEĞERİ
Muz meyvesi, %75 su, %23 karbonhidrat, protein, fosfor, kalsiyum, demir
mineralleri A1, B1, B2, B6 ve C vitaminleri içermesiyle besin içeriği zengin meyveler
arasında yer almaktadır. (Çizelge 3).
Ham muz kabızlığa, olgun ve tatlı muz ise diyareye iyi gelir.
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
12
6. ÖNEMLİ ÇEŞİTLERİ
Önemli muz çeşitleri Gross Michel, Dwarf Cavendish (Yerli muz), Robusta,
Lacatan, Gran Nain, Ice Cream, Ele Ele, Giant Cavendish olup, bunlar içinde en yaygın
yetiştirilenler Gross Michel ve Dwarf Cavendishi çeşitleridir.
Gross Michel: Ticari önemi en fazla olan muz çeşidi Gross Michel ‘dir. 5-6
metreye kadar boylanabilen bu muzun meyveleri çok lezzetlidir. Soğuklara ve ulaşıma
diğer muz çeşitlerine göre daha dayanıklıdır. Ülkemizde azman muz veya çikita olarak
adlandırdığımız muzlar bu gruptaki muzlardır (Şekil 6).
Dwarf Cavendish: Ticari muzların en bodur olanıdır. 2.5-3 metre boyunda olan
bu muzun meyveleri ince kabuklu ve lezzetlidir. Çin kökenli olan bu muz ülkemizdeki
en yaygın yetiştirilen ve yerli muz olarak bilinen muz çeşididir (Şekil 6).
Gross Michel
Dwarf Cavendish
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
13
7. EKOLOJİK İSTEKLERİ
Muz yüksek sıcaklık yanında, yüksek neme de ihtiyaç duyar. Hava oransal nemi de
% 60’dan az olmamalıdır. Ancak bazı hastalıkların yayılmaması ve muzda gelişmenin
devam etmesi için oransal nemin % 90‘ ın üzerine çıkmaması gerekmektedir.
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
14
Şekil 7. Örtü altı muz yetiştiriciliği için yeni yapılmış bir tesis
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
15
9. KÜLTÜREL İŞLEMLER
Toprak İşleme
Toprak işleme, yabancı otları öldürmek, yağışlar veya üzerinde yürüme sonucu
toprakta meydana gelen kaymak tabakasını kırmak ve toprağı kabartarak yağmur
sularının veya sulama sularının toprağa daha kolay girmesini sağlamaktır. Ayrıca en
önemlisi, verilen organik gübrenin ve mineral gübrelerin bitkinin etkili kök derinliği
olan 60cm derinliğe kadar dağıtılması ve toprakla iyice karışması amacıyla yapılır.
Sulama
Muz, birçok meyve ağacı ile karşılaştırıldığında daha yüzeysel bir kök sistemine
sahiptir. Topraktaki su miktarı tarla kapasitesine düştüğü zamanlarda, topraktan su
alma yeteneği azalır.
Topraktaki su eksikliğine çok çabuk fizyolojik tepki gösterir. Aşırı sulama muz
köklerine zarar verir. Toprağı çoraklaştırır ve bazı yerlerde toprağın taşınmasına neden
olur. Bütün bu nedenlerden dolayı muz bahçeleri azar azar, fakat sık sık sulanmalıdır.
Mümkün olduğunca haftada 3-4 sulama yapılmalıdır.
Sulama çanak usulü ve damla sulama olarak yapılmaktadır. İdeal olanı damla
sulamanın yapılmasıdır. Damla sulamada aynı zamanda suda erimiş olarak mineral
gübrelerde verilebilmektedir.
Gübreleme
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
16
Muz bitkisi hem yeşil aksamın gelişme döneminde, hem de meyve gelişme
döneminde yoğun şekilde besin isteyen bir bitkidir. Muz yetiştiriciliğinde sadece
organik gübre uygulaması yeterli değildir. Ek olarak mineral gübre uygulaması da
yapılmalıdır.
Budama
Muz bitkisinin budaması, her yıl, ilkbahar aylarında, toprak altı gövdenin ocak
içinde açılarak meyve verimi ve yılını doldurmuş yaşlı gövdenin çıkarılması, o yıl
içinde meyve verecek 2 veya 3 bitkinin seçilerek yerinde bırakılması, bunlar dışında
diğer genç gövde ve sürgünlerin de yine çıkarılıp atılması işlemlerini kapsamaktadır.
Muzlarda budama işlemi yaz aylarında da devam eder. İlkbaharda toprak altı
gövdenin budanmasından sonra, gübreleme yapılmalı ve sulama hazırlıklarına
başlanmalıdır. Bundan sonra muz bitkisinde dip sürgünleri yeniden çıkmaya başlar.
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
17
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
18
Hasat iki kişi ile yapılır. Önce salkım bir torbaya alınır. Sonra kesilir ve taşınır.
Taşıyıcıların omuzunda salkımları zedelenmekten koruyacak yumuşak sünger
bulunmalıdır.
Tüm bahçenin hasadı ya bir defada veya 2-3 defada dallar dipten kesilip alınmak
suretiyle yapılmaktadır. Dwarf Cavendish' de hasat tek kişiyle yapılır. İşçi sol eliyle
dalın sapını tutar ve diğer elindeki uygun bir bıçakla ekseni 30-40cm ilerisinden keser.
Ülkemizde örtü altı muz bahçelerindeki hasatta ise dalların ağırlığı yüzünden
bu işlemi tek kişi yapamaz. Bir kişi dalı omuzuna alacak şekilde tutarken, diğer kişi
birinci tarağın üzerinden dalı testereli bıçak ile keser ve dal seradan çıkarılır. Daha
sonra dal ya bütün olarak veya son zamanlarda yaygınlaştığı şekliyle taraklara ayrılarak
pazarlanır. Taraklar daldan kesilmeli, kalitelerine ayrılmalıdır.
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
19
Kesim nedeniyle açılan yaralardan akan lateks, hava ile okside olduğundan
kahverengi lekeler yapar. Bunun için meyveler zayıf bir hypoklorid banyosunda 10
dakika yıkanır ve genellikle bir mantar ilacı ile (maneb' li) ilaçlanır. Bu suya
kararmaları önleyen sitrik asit ve askorbik asit gibi kimyasallar da eklenir. Benomyl’in
200-300ppm’lik konsantrasyonları da kullanılabilir.
Hasat edilen muz koyu yeşil renkli kabuğa sahiptir. Olgunlaştırma bu rengin
açılması, meyvenin öz kısmının yumuşaması ve donuk beyaz renk almasıyla başlar.
Kabuk rengi önce açık yeşil, yeşilimsi, sarı ve en son parlak sarı renge döner. Bu son
devrede meyve ucu ve sapı henüz yeşildir. Kabuk doygun sarı olunca meyve yeme
olgunluğuna gelmiş olur. Daha ileri devrede meyve eti sulanır ve bozulmalar başlar.
Çeşitli mantar enfeksiyonları ve kabuk kararmaları görülür. Sonunda meyve tüm olarak
yenemeyecek hale gelir.
7. aşama kahverengi noktalı sarı renk, en fazla tat olan dönem 7. dönemdir.
Genel olarak uygun hasat zamanında kesilen muzlar, 18-24oC sıcaklıkta bir
veya iki hafta içinde kendiliğinden olgunlaşırlar. Bunun altındaki sıcaklıklarda
olgunlaşma yavaşlar ve hatta uygun depo sıcaklığı 13oC 'ye düşünce pratik olarak
tamamen durur. Daha yüksek sıcaklıklarda ise olgunlaşma metabolizması bozulduğu
için olgunlaşmada anormallikler başlar. Bu nedenle tropik şartlarda (24-32oC)
olgunlaşan muzlar, yeşil kalır veya çekici bir renk kazanamazlar. Hatta olgunlaşma
durabilmektedir.
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
20
Belirli bir hasat olgunluğuna erişmeden hasat edilen muzlar ise dıştan bir etilen
uygulaması yapılmaksızın kendiliğinden olgunlaşamazlar. Meyveler ne kadar erken
hasat edilirse, olgunluktaki meyve kalitesi de o kadar düşük olur. Özellikle tatlanma
geri kalır ve uçucu madde salgılanması azalır.
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
21
Hasat zamanında muz meyvesi 0,2 ppm etilen taşır. Olgunluğun başlamasından
önce bu 0,5 ppm'e yükselir. Ancak meyvenin olgunlaştırılması için çok düşük dozda
etilenin uygulanması yeterlidir. Hasat zamanı geciktirildikçe meyvelerin olgunlaşma
süresi kısalmaktadır. Artan etilen dozları da süreyi kısaltmaktadır.
Olgunlaştırma odasının oransal nemi iyi bir aroma oluşumunun sağlanması için
% 93-95 olmalı ve kabuk sararması başladığında kabuk çatlamasının önlenmesi için
nem % 85'e düşürülmelidir. Olgunlaştırma sırasında bağıl nemin % 85'in altına düşmesi
özellikle Cavendish muzlarında olgunlaşmada anormallik yapar ve su kaybını artırır.
Bu muzlar üşüme zararlarında da olduğu gibi klimakterik gösteremezler. Eğer muz
tarakları veya hevenkleri ince polietilen örtülerle sarılmışlarsa odanın oransal nemi
önem taşımaz.
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
22
Olgunlaştırılan muz meyveleri tüketiciye yeşil renk tam kaybolmamış ve uç ile sap
kısmı henüz yeşil durumda iken verilirler. Tropik bölge muzları hasattan sonraki 1-4
hafta içinde Avrupalı tüketiciye ulaşmış olmaktadır.
Muzların hasat sonrası yaşam sürelerinin uzun olmasını sağlamak için kısa sürede
depoya ulaştırılması ve muz için en uygun depolama koşullarında muhafazaya
alınmaları gerekmektedir. Muz, sarı olum döneminde genel olarak 13-16oC sıcaklık ve
% 85-90 oransal nem koşullarında 5-10 gün depolanabilirken, yeşil olum döneminde
12-14oC sıcaklık ve % 85-90 oransal nem koşullarında 2-4 hafta süreyle
depolanabilmektedir.
Kontrollü atmosferli depolarda muzlar, %4-5 oksijen ve %5 karbondioksit
ortamında 3-4 hafta muhafaza edilebilmektedirler. İnce polietilen torbalar, muhafaza
süresini 4-10 gün artırmaktadır. Bu nedenle uzun süreli taşımalarda az delikli, kısa
süreli taşımalarda ise fazla delikli polietilen torbalar kullanılması önerilmektedir. Bu
torbaların kalınlığı 0,038mm olmalıdır.
Muzlar depo şartlarında da önemli miktarda etilen salgılarlar. Bu gaz depo
içinde kalarak olgunluğu hızlandırır. Çünkü düşük sıcaklıklarda önemli etkisi olmayan
etilen, muzun depolandığı sıcaklık şartlarında etkili olur. Bu gazın depodan alınması,
muhafaza süresini önemli ölçüde arttırır. Bu amaçla vermikülite emdirilmiş potasyum
permanganat blokları depo içine konur.
Muz ambalajları içine konan tarakların hastalanmaması, zarar görmemesi
için difenilli kağıtlara sarılabilir veya muz taraklarını polietilen örtülerle sarılıp içine
etilen ve CO2’i absorbe edici özel maddelerin konulması da etkili olmaktadır. Muz
depolarında etilene karşı etkili yollardan biride dış hava ile havalandırmaktır. Depo
günde bir defa havalandırılacak şekilde sürekli veya birden havalandırılır.
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr
23
6. YARARLANILAN KAYNAKLAR
Kurupelit Kampüsü 55139 SAMSUN Tel: +90 362 312 19 19 Faks: +90 362 457 60 91 iletisim@omu.edu.tr www.omu.edu.tr