You are on page 1of 10

Bütün ülkelerin proleterleri birleşiniz!

Yd 8, sayı 9(93) Emperyalizme ve tekellere


karşı iş, toprak, demokrasi
Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi organı 1 Eylül 1981 ve bağımsız lık için birleş!

TKP'nin 61. yılında işçi sınıfının saldırılara yanıtı

Merkez Komitesi Plenumu toplandi


e Ulusal demokratik güçlerin e Partiyi korumak e 5. Kongre için
birliği için için GÖREV BAŞlNA!
TKP MK Plenumu topla ndı.Pienum, kez Komitesi'nin Laninci birll�i her
uluslarara sı durumu, 12 Eylül a skersel zama nkinden da ha çok güçlendi.

61. YIIdönümü devirmesinden bu ya na


politik gelişmeleri görüştü. Politbüro'
ülkemizdeki Plenum, pa rti sıra la rında birli�ln da ha
da pekişmesini, parti üyelerinin dev­
TKP Gl ya şını doldurdu. Bu yıl­ nun ra porunu, partinin politika sını rinci iyimserllkle gözlerini geriye de­
la r sava şlarta geçti. Ç o�u kez ona yladı. Gerici a skersel dikta törlü�e ���. lleriye çevirmelerini sa�la yacak­
a �ır ba skıla r altında 61 yıl savaş karşı savaşımın lvedl görevlerini sap­ tır. Plenum, pa rtimizin, u�ra nıla n
sürdürmek kola y değildir. TKP sa­ ta dı. Pa rtinin bugün karşı karşıya tüm ka yıplara ka rşın, lleriye do�ru
va şa savaşa usta lık ka zandı. Savaş­ oldu�u saldırı koşulla rında ka drola rı yeni ve güçlü bir a tılım ya pablle­
ka n Laninci ilkelere sımsıkı ba �lı koruma önlemlerini gözden geçirdi. ce�ini vurguladı. Pa rti yönetimini
ka ldı. Ba şarıla rının, a yakta ka lma ­ Gündemdeki tüm sorunlara lllşkin güçlendirdi. Plenum, TKP'nin bu
sının, örgütsel sava ş sürdürebilme­ ka ra rla r oy birli�iyle ona yla ndı. zor koşulla rda da Kongre topla ya ­
sinin a na hta rı da budur. MK'nln derin gizlilik ve yo�un bilece�inl kanıtla dı. Politbüro •yu 5.
Burjuva zinin eli nde her araç tutukla malar a ı tında Plenumu topla ­ Kongre ha zırlıkla rını ta ma mlama k­
va rdı. Güç dengesi onda n yanay­ ması, a nti-komünist saldırıya Türkiye la görevlendirdi.
dı. üstelik, TKP kuruldu�u gün­ işçi sınıfının devrimci yanıtıdır. Mar-
den buya na , sık sık a ra lıkla rla
ba skınlara u�ra dı. 61 yıllık sava ­
Barış s avaşını yaygınlaştıralım
şın 40 yılı sıkıyönetim koşulla ­ MK Plenumu, dünya nın ya şadı�ı leştiriyor. Bir termonükleer sava ş
rında geçmiştir. Pa rtimiz çok ya ra çok kritik bir dönemde toplandı. tüm insanıı�ı yok edecektir. Türki­
a lmıştır. Sa yısız kurba nla r vermiş­ 1 nsanlık, ba rış mı savaş mı sorunuy­ ye de bunun dışında ka lma ya caktır.
tir. Son, geçen yıl, gelen sa�cı la yüzyüzedir. Ba rış ve sila hsızıa n­ Halkımız da ha şimdiden N ATO'ya
a skersel dikta törlük yumru�unun ma için sava şımın ba şını Sovyet­ ba �ımlılığın yükünü a cı bir biçimde
a �ırlığını işçi sınıfına , onun örgüt­ ler Birll�i, sosya list ülkeler toplu­ ödüyor. 1 şsizlik, yoksulluk, zorba lık
lerine indirdi. Cunta nın Mayıs ıu�u çekiyor. MK Plenumu, SBKP' en başta ABD emperyalizmine ba ­
1981 saldırısında TKP ka yıpla r nin 26. Kongresi'nin somut ba rış �ımlıll�ın N ATO'cuiu�un sonuçla ­
verdi. önerilerinin Türkiye ha lkının çıka rla ­ rıdır.
Böylesi olumsuz, zor koşulla r rını da ya nsıttı�ını a çıkla dı. Bunun Ba rış için sava şım, genel ulusal
a ltında TKP Merkez Komitesi ka rşısında nükleer sila hla nmaya hız çıka rla r Için savaşımla , demokra si
plenumu toplandı. Bu önemli bir veren emperya lizm, özelllkle yeni ve toplumsal ilerleme için savaşımla
başarıdır. Tarihsel bir önem ta şır. a tom roketleri, Nötron bomba sı sıkı sıkıya ba �lıdır. Plenum, en
Plenum, V .Kongre'ye gidilmesi üretimine geçen Amerika n emperya ­ geniş çevreleri barış hareketine ka zan­
ha zırlıkla rının ya pılması ka rarını llstıeri, Reaga n Hükümeti yer a lıyor. ma görevini partinin önüne koydu.
yineledi. TKP a ya ktadır! Bu güçler ulusla ra ra sı durumu sert-
Plenum somut durumu i nceledl.
Pa rtinin politika sını sapta dı. Pa r­ Burjuvazi bunalımdan çıka mıyor
ti örgütlerinin, üyelerinin eline MK Plenumu, sa�cı a skersel dik- ka rlarını ya nsıtıyor. Bu politika bir
güçlü bir sila h verdi. Plenum, ta törlü�ün ilerici güçler üstündeki ya nda n milyonla rca emekçi Için,
parti ça lışma la rında ki eksiklikleri, ba skılarını ola �a nüstü sertleştlrdl�i orta ka tma nlar, tekelci olma ya n ka -
yanlışla rı orta ya koydu. Tüm koşullarda topla ndı. Bir yıla Ya kın pitalistier için a �ır sonuçfa r do�u-
kara rla rını oybirli�i lle a ldı. Par­ süre içinde, cunta , hiçbir ulusal ruyor. öte ya ndan bu politika ,
tinin Leninci birll�ini daha da sorunu çözemedi. Egemen güçlerin, yerli-ya ba ncı tekellere büyük vurgun-
güçlendirdi. Pa rtimiz gelece�e gü­ buna lımda n süngü zoruyla da çıka - la r sa�ı ıyor. Bu politika , cunta nın
venle ba kıyor. ma dıkları her geçen gün da ha Iyi içindeki ve dışında ki en gerici, en
Pa rti politika sının omurga sı ba ­ a nla şılıyor. Cunta nın tutumu temel milita rist ve Amerika ncı ögelerin ko-
rış için savaş yörüngesine citur­ do�rultusu ba kımından emperya lizm nurnla rını güçlendiriyor.
tulmuştur. Plenum bu yakıcı soru­ ve işbirlikçi tekelci burjuva zinin çı- .,.Arka sı 4. sayfa da
nu - ba şa a ldı. Emperya lizmin,
Amerika 'nın,Reaga n'la rın, N ATO'
nun barbarlık a ma çları, dünya mı­
Ölüme karşi yaşami savunmak!
TKP MK Bildirisi
zı bir a tom cehenneminde yoket­ ABD hükümeti Ba tı Avrupa 'ya yeni nükleer füzeler yerleştirme girişiminden
me pla nla rı karşısında bize, ko­ sonra , nötron bomba sı ya pma kararı a ldı. Böylece, sila hia nma ya rışını ka mçı­
münistlere düşen ödevleri, görev­
lıyor, nükleer bir sava şın pa tla k verme tehlikesini artırıyor. Bu yolda yeni
leri sapta dı. a dımla r a tıyor. Amerika n emperya listleri bu kara rı Hiroşima 'yı yokeden bom­
Plenum parti örgütlerini, yeni ba nın a tılmasının yıldönümünde a ldılar. Onla r, tüm dünya ka muoyuna küs­
a tılımıa ra ha zırlanmakla görevlen­ ta hça meyda n okuyorlar. Güç gösterlleriyle, ba skı ve kışkırtma la rla ya lnızca
dirdi.
ulusla ra ra sı orta m ı zehiriernekle ka lmıyorla r, dünya barışını da tor pilliYorla r.
TKP 62. ya şına böylesi bir
Sovyetler Birli�i, sosyalist ülkeler toplulu�u ya pıcı barış ve yumuşama poli­
savaş programıyla bakıyor! tikala rıyla tüm insanlı�ı söndürülemez bir ateşe bo�a cak bu büyük tehlikenin
ka rşısında ki en temel güvenceYi oluşturuyor. Sovyet hükümeti ABD hüküme­
.,.Arka sı 3. sayfa da
2

PARTI YASAMI
Tutukevi
Yoldaslar görev bas1nal savaş yeridir
TKP MK Plenumunun yapıldığı ya tıyor. Ç ünkü, ilk kez a nti-komü­ .Askersel ma hkemeler emekçi halk
günden bu yana , " Tercüma n" ga­ ni.st tutukla ma , MK'ni da ğıtma yı ba ­ örgütlerinin,meslek kuruluşla rının
zetesi üçüncü kez iri puntola rla şa ra ma mış, ilk kez parti yönetimi­ üyelerini "gizli örgüt üyesi olma k",
" TKP'nin çökertildiğini" yazıyor. ni provokatörlerin çabalarıy.la parça­ "TKP üyesi olma k" gibi nedenlerle
üçüncü kez gazete ka ğıdını a nti­ la m a oyunu suya düş müş; ilk kez, delilsiz, kanıtsız, mahkum etmeye
komünizmin çamuru ile kirleten ya zı bir yıllık diktatörlllk koş ulla rında çalışıyorla r. En gerici güçler tutuk­
da, ilk iki yazının neredeyse tıp­ partinin örgütleri günlük çalış maları­ iulara a nti-Sovyetizmin en ka ba bi­
kısı •. . Demek ki a nti-komünizm cep­ na ara vermemiş , ilk kez, ba rbarca çimleriyle suç yüklemek için yol
hesinde yeni bir ş ey yok! öyleyse, saldırıla r sürerken a çılan her gedlği a rıyorla r. Bu tutmaz. 1 ş kenceha neler­
.
TKP'ye ka rşı kaza nıldığı söylenen bu enerjik çaba larla ka patma ça lışmala ­ de hazırlanmış "ifadeler"den başka
"utku"nun aslı astar ı nedir? r ı sürmüş v e ilk kez, bu kadar a ğır kanıtı bulunma yan bu ya kaştırma la­
Ardında çetin sava ş deneyleri bıra­ koş ullarda parti MK Plenumunu ra da , suçlama la ra da savcı önünde
ka n bir işçi yolda ş ş öyle dedi. ba şa rıyla ya pmıştır .•. ve yargılamala rda , gereken ya nıt
" Burnu ka na madan devrime ka da r Baş arıyla Plenum yapma k ne de­ verilecektir. 1 ş kenceler sergilenecek­
gldebilen bir • pa rti ş imdiye kadar mektir? Bu, partimizin· sert saldırı tir. Zorbalıkla kabul ettirilen "ifa­
ya ra tılma dı. Eğer böyle bir şey .olc karş ısında soğukka nlılığını yitirme­ deler" çürütülecektir. Sa vcı ve yar­
saydı, billniz ki, bu bir tek ya ra ­ diğini göstermek demektir. Bu, parti gıç önünde de direnilecektir.
bere a lma mış parti, ta m da devri­ yönetiminin geçici sarsıntılar karşı­ Tutukevi sava ş yeridir. Şimdi sınıf
min eşiğinde dizlerinin çözllldüğünü sında birliğini, çelik disiplini koru­ savaşımı orala rda en keskin biçimiy­
görecekti. Düşma n bizi çok iyi ya bilmesi demektir. Bu, ''TKP çök­ le sürmektedir. Oralarda , mahkeme
eğitiyor. ve yery'l.izünden sonsuza tü" denilen bir a nda , partiyi yeni kürsülerinde işçi sınıfımızın, halkı­
dek silinip gitmeyi böylece ha k görevlere, yığınların savaşlarını ör­ mızın çıka rları en iyi bir biçimde
ediyor. " gütleme görevlerine yöneltmek de­ savunulabilir ve savunulmalıdır. Tu­
MK l?lenumu, parti üyelerine, işçi mektir. Bu, komünistıerin yılgınh­ tukevi okuldur. Birbirimizden öğre­
sınıfına , emekçilere, gerçek durumu ğı da , serüvenciliği de yıkma ları, necek, deneyimlerimizden çıkara­
açıkla dı. Gerici dikta törlüğün uzun Ma rksizm-Leninizme sımsıkı sarılma ­ la cak çok şey va rdır. öğreneceğiz,
süredir hazırla dığı saldırı Ma yıs ayın­ ları, burjuva ve oportüni st bozgun­ öğreteceğiz. Tutukevi sına v yeridir.
dan bu yana sürüyor. Komünist cu propaganda ka rş ısında granit gibi Yolda ş lık ba ğlarının, komünist hoş­
Partisi ve onun çevresinde kümele­ sağlam temellere da yanmaları de­ görü ve anlayışın, bilincimizin, ak­
nen sınıf bilinçli iş çiler, gençler, mektir. lımızın ve sınıf kinimizin sına ndığı
ka dınla r, aydınlar bu saldırıda a ğır Böyle bir parti yenilebilir ml ? yerdir. 1 ş kencecilere, gesta po özen­

ka yıplara uğruyor. Parti üyesi ol­ Hayır! Sonucu, ka drola r belirleyecek­ tisi tutukevi yöneticilerine, sağcı
sun olmasın, ha lkımızın en Iyi ev­ tir. Ve parti sağla m ka drola ra daya ­ a skersel dikta törlüğe ka rşı, serin
latla rı cunta nın zindanlarına dol­ nıyor. öyleyse yoldaş lar görev bir kafayla, her türlü provoka syona
duruluyor. Komünist onurunu koru­ ba şına l �Arka sı 7. sayfada
ya n nice yoldaş , işkence altında
ölümün eşiğine getiriliyor.
MK Plenumu, gerçeğin yalnız bu Tutukevi içinde v e dışında birlikte savaşımı örgütle!
yüzüyle llgilenmedl. Saldırı koşul­
ları pa rtimizin 1973'den bu ya na
süregiden atılım dönemi illegal ör­ Yığınlann içinden
gütlenmesini ve 12 Eylül öncesi
ortamında öne atılan ka drola rını
yokla ma dan geçirdi.
pa rti örgütlerindeki zayıf ya nıa rı su
Saldırı kimi
Başa rmm Yolu
yüzüne çıka rdı. Azgın gericiliğin Askersel devirmenin hemen a rdın­ Gençliğin olduğu her yerde çal ı ş ­
gürültüsü karşısında kimi kişisel zayıf­ dan, Pa rtimiz, koşulların köklü bi­ ma ilkesini başa aldık. Dün önem­
lıkla r, bocalama la r, daha sı çözülmeler çimde değiştiğini, yeni örgütlenme sizmiş gibi gördüğümüz ya da kü­
ortaya çıktı. Dönekler de çıkabi­ ve çalış ma biçimleri gerektiğini bil­ çümsediğimiz pek çok olana k, ş im­
lir. Şimdi, TKP'nin yemin li düş­ dirdi. Biz gençlik içinde ça lış an di okuyan ve çalışan gençliğe ula ş ­
manları, onların gölgesinde ürüyen komünistleri uya r dı. Ne ki, bu tığımız en canlı ka na llar oluyor.
Londra oportünistleri işte bu cılız doğruları bir a nda kavra dığımızı Sonra , gençlik içinde her türlü
dallara tutunuyor ve "utku" çığı­ söyleyemeyiz. Devirmeden sonra ki da r yaklaş ımla rdan, sloga ncılıkta n
lıkla rı a tıyor. ilk eylemlerimizde önemli yanlı ş la r uzak bir çalışma yürütmeye, onla ­
Ç ok iyi! son gülen iyi güler... yaptık. Eski yöntemlerle, a çık bil­ rın her türlü sorunla rıyla ya kında n
Daha şimdiden partinin önüne mü­ diriler dağıttık. Polisin milita nla rı­ ilgil enmeye özen gösteriyoruz. ör­
kemmel bir fırsat çıktı. Plenum tüm mızı kola yca tanıya bileceği yerler­ neğin, bir okulda tüm ilerici genç­
parti örgütlerine za yıflıkları a çıklık­ de pulla r fırla ttık. Bu fırsatı ka çır­ lik örgütleriyle birlikte da vra na ra k
la gösterdiğine göre bunları yok maya n polis ve sıkıyönetim a ma n­ yemek ücretlerinde indirim yaptır­
etme yolu a çılmış oldu. Da ha ş im­ sızca üzer imize yürüdü. Gecikmeden mayı başa rdık. Bu, o okulda ki tüm
diden part i kadroları eşsiz bir sına v­ aldığımız önlemler bu saldırıyı bo­ öğrencilerin ilericilere ola n güvenjni
da n geçtiler ve ha klı bir gururla biz şa çıka rttık. Ama eskisi gibi gidile­ da ha da pekiş tirdi. Yine, yurtla rda
onla rın ezici bir çoğunluğu için meyeceğini de a nlamış tık. Bu ey­ yılla rdır yapılmaya n "resmi" tem­
boyun eğmez komünistler diyebili­ lem, ağır baskı döneminde yığın­ silcilik seçimleri böyle bir çalışma
riz. lar iı;:inde çalış manın, sava ş ma nın sonunda gerçekleş tirildi. Geçen
Bu ka dar da değil! Düşman, "ilk ba şlı baş ına bir usta lık iş i olduğu­ bir yıllık sürede yapılan her pr <ıtik
kez TKP MK'ni açığa çıka rtmak­ nu öğretti bize. Bura da n ed indi­ ya nlışta n dersler çıkara ra k, her ba şa­
.
tan, ilk kez böylesine ağır bir da rbe ğimiz ders lerıe, K. Ma ra ş ve I sta n­ r ıyı devrimci pra tiğimiz içine ka ta ­
inctirmekten" söz ediyor. Bu bö­ bul üniversitesi fa şist kır_ımla rını· n ra k ileriye doğru da ha sağla m adım-
bürlenmenin a l tında , TKP'ye yönel­ yıldönUmlerinde daha başarılı protes­ lar atıyoruz.
tilen saldırının amaca ula şa ma dığı to eylemleri gerçekle$tirdik. Serda r E. -istanbul
3

Ulusal güvenlik Ö lüme kars1 yasam1 savunmak 1


ABD emperyalizmi, NATO egemen .,.Başı ı. sayfada
çevreleri, Türkiye gibi ülkelerin "ulu­ tine şimdiye dek, en az beş kez, karşılıklı nötron bomba�ı yapımından vaz­
sal güvenli!;Ji''nden ne anlıyor? Saldır­ geçmeyi önerdi. Reagan hükümetinin son kararından sonra da bu önerisini
gan-serüvenci dış politikaya körükö­ yineledi.
rüne uyan, ulusal ve sosyal kurtuluş TKP, Sovyetler Birliği'nin tüm insanlı!;lın en temel özlemini dile getiren
Için savaşım veren halka yönelik bu barışçı politikasını yürekten destekliyor. SBKP'nin 26. Kongre'de yaptığı
"iç operasyonlar" yürüten, emper­ somut barış önerileri Türkiye halkının çıkarlarını da yansıtıyor. ülkemiz
yalizme her bakımdan ba!;llı bir Türkiye bu dünyanın, varolan tehlikenin dışında değildir. Tersine, ülkemiz,
ordu. ülkemizde, ordu içinde ve NATO üyeli!;ji ve topraklarımızdakl atom füzeli ABD ve NATO üsleri ile
dışındaki en gerici, Işbirlikçi güç­ bu tehlikenin tam göbeğindedlr. ABD emperyalizmi nötron bombasını sos­
ler de bunu savunuyor. Emperya­ yalist ülkelere karşı saldırıı·arında kullanmak için, bu amaçla Avrupa'ya yer­
lizmin, bir sıçrama tahtası, bir ge­ leştirmek Için yapıyor.
çit üssü, bir silah deposu ve casus­ Cunta hükUmeti, ABD'nin nötron bombası yapma kararı karşısında seyir­
luk merkezi gözüyle baktı!;Jı ülke­ ci kalıyor, açık bir tutum almıyor. Oysa Evren, daha geçenlerde Atatürk'Un
mizde, Ilerici-yurtsever güçler buna dünyada barış ilkesine bağlı olduklarını yineledi. Dünyada barıştan yana ol­
karşıdır. mak, dünya barışına. katkıda bulunmak, bugün yalnızca ABD'nin tırmandır­
dığı silahianma yarışına, yani atom füzelerine, nötron bombasına karşı çık­
TKP, .ulusal güvenliğimizin Uzerine
mayı gerektiriyor. Oysa Ulusu, nötron bombasının ABD'nin iç işi oldu!;ju­
titriyor. Bunun için, NATO'dan çık­
nu söyleme�ıe Reagan'ın sahte gerekçesini yineliyor. NATO genel sekrete­
mayı, ikili kölelik anlaşmalarını yırt­
ri Lu
. ns Ise çok önceden bu bombanın Türkiye'ye de yerleştirilmesinden söz
mayı, emperyalizme her türlü ba!;Jım­
etti. Ulusu'nun son basın toplantısında söylediği gibi, e!;jer gerçekten Sov­
lılı!;ja son vermeyi, barışçı bir dış
yetler Birliği ile karşılıklı yarar sağlayan lliş.kilerln geliştirilmesi isteniyorsa,
politikayı öneriyor. öteki işçi parti­
Ulkemizin ABD ve N.ATO'nun Sovyetler Blrli!;ll'ne yönelik bir füze rampası
leri de aynı görüştedir. TKP, savaş
olmasına nasıl izin verilebilir? Savaş ve barış sorununda açık tutum almak
tehlikesinin tırmandı!;lı günümüzde,
zorunluktur.
ordunun emperyalist serüveniere sü­
Cunta yönetimi ülkemizde barışsever güçlere, örgUtlere saldırıyor. O, ulusal
rüklenmesine karşıdır.
çıkarları savunanları tutukluyor, işkenceler uyguluyor, bunları yo!;jun baskılar
altında tutuyor. Bu tutum yalnızca en gerici, Amerikancı çevrelerin, barış dUş­
Ulusal güvenlic:;jimizl garanti altına
manlarının Işine yarıyor.
almak ıstiyen başka güçler yok mu?
ülkemizin, halkımızın nükleer silahiara de!;jil, barışa ve tüm komşularıyla
Elbette var. Ordu içinde ve dışın­
dostlu!;Ja, karşılıklı yararlı lşbirli!;Jine gereksinimi vardır. Bu gerçeklerı gören­
daki geniş yurtsever çevreler ba­
lerin sayısı artıyor. Basında ve kamuoyunda ABD'nin nötron bombalarına
rışçı dış politika, ulusal güvenlik
karşı çeşitli çevrelerden yükselen tepkiler bunu gösteriyor.
ve ekonomik sorunıarımızın birbi­
TKP barış ve yumuşamadan, silahsızlanmadan yana her çıkışa büyük de­
rine· · ba!;Jiı oldu!;Junu görüyor. CHP,
!;Jer blçiyor. Bu yolda her ç abayı sonuna kadar destekliyor. Barış ancak bu
kimi Kemalist çevreler şunları söy­
u!;Jurda savaşımla korunabilir. Tehlike ancak savaşımla, ABD emperyalistlerı­
lüyor: NATO adına uzun yıllar yük
nin dayatmalarma karşı çıkan herkesin, tUm ulusal, demokratik güçlerin
taşıdık. Bu, a!;jır ekonomik sonuç­
ortak savaşımıyla geri pUskürtUiebilir. TKP nükleer bir savaşta yokolmak iste­
lar getirdi. Artık Batı ba!;Jiaşıklı!;Jı­
meyen herkesi, ölüme karşı yaşamı seçen her yurttaşı1 barış için çabaları
nın öncü karakolu rolünü oynamak
birleştirmeye,omuz omuza savaşıma ça!;Jırıyor.
istemiyoruz. Gü
. venll!;ji emperyalizme,
Nötron bombasına hayır!
NATO'ya ba!;Jımlı olan bir ulus,
ba!;lımsızlı!;Jını koruyamaz. Ba!;Jımsız­ 21 Ağustos 1981 Türkiye Komünist Partisi
lık korunamaymca, güvenli!;lln anlamı Merkez Komitesi
kalmaz... Ulusar güvenii!;Jimizln
rantisi olarak emperyalist dayatmala­
ga­
Yaşayan sosyalizm
ra karşı, barışçı bir dış politikadan Reagan, Pentagon başları, "SSCB son yılların en büyük silahianma ça­
yana olan bu güçlerin bir bölümü basına girm Iştir" yala nına başvuruyor. Ama· mızrak çuvala girmiyor. Sa­
NATO Uyeli!;jine karş ı çıkmıyor. Ama yılar saldırganın kim olduğunu ele veriyor.
Türkiye için, NATO içinde daha Askersel harcamalar: SSCB;nde: 1980'e göre 50 milyon ruble azaıtıla'rak
"kişiflkli", provokasyonıara kapalı, 1981 'de 17 milyar ruble. Bütçenın yalnız %5,7si. ABD'nde: 1980'e göre
ülke ekonomisine daha az zarar 31,5 milyar dolar artırılarak, 1981'de 172 milyar 700 milyon dolar.1982'
veren bir yer arıyor. de 222 milyar dolar olacak.Bütçenin %25.'i.
Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik: SSCB'nde: Yalnız sosyal güvenlll< alanına
Emperyalizmin, Ortado!;ju'yu da
1981 'de 45;8 milyar ruble, bütçenin %15'1, yani askersel harcamaların
içerecek "iki buçu!;Juncu" savaştan
2,5 katından fazlası ayrıldı. Sa!;Jiık hizmetlerine Ise 14,5 milyar ruble,
dem vurdu!;Ju günlerde
yaşıyoruz. bütçenin %4,8'i, yanı askersel harcamalara yakın bir fon ayrıldı. ABD'nde:
Halkların güvenfiği bıçağın · sırtında­ 191H bütçesinde sa!;� lık ve eğitime ayrılan fonlar bütçenın %10'unu bulmu­
dır. TKP, ülkeyi "yaşamsal çıkar yor, yani askersel harcamaların Yarısını bile bulmuyor. üstelik daha geçen­
alanı" ilan eden, kendi "güvensiz­
lerde sosYa ı harcamalarda n 13 milyar kesilerek, askersel harcamalara ak·
lik yayı"na sokan, emperyalizme,
tarıldı.
başta Pentagon•a karşı ha·lkımızın gü­
venliğini korumadan yana olan her
istemi, her adımı destekliyor.
yurtsever güçleri urusal güvenliğimiz
Tüm
• Nötron simsan
ıçın birliğe çağırıyor. Atatürk 'ün Adı Sezai. Orkunt.Eski görevi: ABD' köylerine zarar vermez. üstün ve gü­
"Türkiye'nin güvenliğini amaçlayan, den silah alım komisyonu Genel venilir bir silah gözüyle bakılabilir •••

hiçbir ulusun aleyhinde olmayan bir Kurmay yetkilisi. Bir süredir, Reagan' Türk kamuoyu silah konusunda duy­
barış rotası, bizim daima tek ilke­ ın, Pentagon'un "yaşamsal bölgeler" gusallı!;Jın yerı olmadığını, milli sa­
miz olacaktır" sözlerine bağlı olan stratejisinin Türkiye uzmanı. Ve de vunma için en uygun ne ise onun
güçler şunu sormalıdır: ABD'nin, en son görevi: Nötron pazarlayıcısı! yapılması gerekti!;linl, hele hele hüma­
NATO'nun Türkiye'yi, örneğin dost Reagan'ın açıklamasından bir .hafta nist görüntüler içinde hUmanizmin
ülke Libya •ya karşı serüvene sürük­ önce, 4 Ağustos "Milliyet"te satış katiedildiğini bilmelidir" diye, ölüm
leyip silrilklemiyeceğinin herhangi bir kampanyasını başlattı. "ülkenin satıcılığını sürdürüyor. Bu simsarı iyi
garantisi var mıdır? kendi insanına, şehirlerine, kasaba ve tanıyalım ...
Merkez Komitesi Plenumu
... Başı ı. Sayfada parti gizlili�ini açı�a vurarak parti­ bir güç ulusal çıkarların en tutarlı sa­
Ekonomik bunalım sürüyor. Emper­ ye hıyanet etti. Binlerce ilerici vunucusu TKP'yi çökertemez.
yalistlerin, başta ABD'nin ülkemiz üs­ insana a�ır işkenceler altında TKP
tündeki baskıları daha artıyor .NATO' üyeli�i kabul ettirilmek isteniyor. Cuntaya karşı birlik
nun yeni gerginlik stratejisi çerçe­ Kaba anti-komünist kışkırtmalarla
vesinde topraklarımızı Amerikan "çe­ yurtseverler faşist nitelikli 141. ve MK Plenumu, tüm ulusal demok-
vik Kuvvetleri" için kullanma yönün­ 142. maddelere göre yargılanmak is- ratlk güçlerin birleşmesiyle, cunta
de dayatmalar sürüyor. teniyor. Burjuva basınına sızdırılan rejimine son verileblleceğini vurgu-
Emperyalizmin ve en gerici, işbir­ ço�u kez yalana dayalı haberler, ladı. Ulusal, demokratik geçici dev-
likçi tekelci çevrelerin kışkırttı�ı yalnızca parti tlyelerini şaşırtmak rimcl bir hükümet kurmanın, devle-
terörizm kuşkusuz bugün geniş ölçü­ ve inançlarını sarsmak amacını gü- tl demokratikleştirmenln, anti-emper-
de önlenmiş bulunuyor. Ne ki, düyor. Ne ki, cunta TKP'ye karşı yalist, anti-tekel dönüşümleri gerçek-
cunta iler ici güçler üstündeki baskı­ glrlştl�i saldırıda amacına ulaşama- ıeştirmenin zorunlu�unu belirtti. De-
lar ı giderek yo�unlaştırıyor. Bu güç· mıştır. Partinin yönetici kadrolarını mokratik Kurucu Meclis için seçim-
ıere karşı Işkence, yı�ınsal tutuk­ ve sa�lam çekirde�inl yok edeme- ıere böyle bir hükümetle gidilebile-
lamalar, faşizme özgü yöntemler miştir. TKP, gericlli�in en barbarca ceğini açıkladı.
kullanılıyor. MK Plenumu, Tl P, saldırısına karşın yaşıyor. Hiçbir güç Plenum tüm parti kadrolarını,n dik-
TSlP gibi işçi partilerine, CHP'ye, Türkiye proletaryasına canıyla, ka- katini her şeyden önce, anti-emperya-
KUrt demokrat örgütlerine, DI SK, nıyla ba�lı TKP'yi yok edemez Hiç-
;.
I!,Sl· anti-fai, ist, anti-tekelci, anti-şove-

LENIN KOSESI-
TöB-DER, KöY-KOOP gibi işçi,
köylü ve ö�retmen örgütlerine, .----- ---.
I GD, Genç-öncü, I KD
Jlüzenli ger i çekilmek
gibi gençlik
ve kadın örgütlerine yönelik saldı­
rıları sert bir biçimde kınadı. Bu V. 1. Lenin, gericill�in ilerici, devrimci güçlere karşı saldırıya geçti�i,
yurtsever örgütlerin ve partiler,in te­ acımasızca baskı ve terör uygulamaya başladığı, ilerici güçlerin bunu püs­
rörizmle hiçbir ilgisi olmadı�ını ka­ kürtebilecek durumda olmadıkları koşullarda, düzenli geri çekilmenin
muoyu iyi biliyor. Plenum, cuntanın devrimci partinin en önemli taktik araçlarından biri oldu�unu belirtir.
ça�ırdı�ı sözde "Kurucu Meclis"ln Ve der ki: "Devr imci partller sürekli ö�renmelidirler. Saldırmayı ö�rendi­
demokratik bir meclis olmadı�ını sap­ ler. Şimdi kavranması gereken, saldırı biliminin yerine doğru biçimde ge­
' tadı. Cunta, gerçekte kurdu�u geri- ri çekilme biliminin konulması gerekti�idir." (Tüm yapıtlar, c. 41, s. 10
cl diktatöriU�ü sözde "yasallaştırma", Rusça)
parlamenter bir örtüyle gizleme çaba­ Lenin, geri çekilme takti�inin partinin güçlerini en büyük ölçüde koru­
sındadır. yarak, yeni yeni sınıf savaşları için güç toplamak amacını güttü�ünü ve bu
evrede nasıl çalışılması gerekti�ini açıklıyor:
TKP çökertilemez "Biz şimdiki durgunluk, gericili�in saldırısı, gerileme koşullarında Al­
manca konuşmayı, yani yavaş yavaş, sistemJi, direngen ha reket etmeyi,
Emperyalistlerin ve işbirlikçi tekel­ karış karış, adım adım ilerlemeyi ö�renmeliyiz. Kim bu çalışmayı can
ci burjuvazinin dayatmaları, cunta ve sıkıcı sayıyorsa, bu yolda, yolun bu dönemeelnde takti�imizin devrimci
çevresinde ayrılıklar yaratıyor. Cun­ temellerinin korunması ve geliştirilmesinin zorunlu�unu kavramıyorsa,
tanın en gerici ögeleri, onların destek­ o Marksist adını kendine boşyere yakıştırmaktadır ." (agy, c.17, s.283)
çileri ülkemizi Amerikan emperyaliz­ Lenin, Rusya'daki Stolipin gericiliği sırasında Bolşeviklerin düzenli ge­
minin güdümünde serüveniere itmek ri çekilmeyi en iyi başardıklarını belirtiyor: "Bozguna u�ratılan tüm
istiyor. Gerici çevreler anti-komüniz­ muhalefet partilerinden ve devrimci partilerden Bolşevikler en düzenli
mi, anti-Sovyetizml yo�unlaştırıyor. biçimde 'Ordu'larından en az kayıpla, partinin çekirde�ini en iyi koruya­
Bir avuç tekelci vurguncunun çıkar­ rak, derinlik ve onarılmazlık bakımından en az bölünmeyle, en az demo­
ıarı adına halkımızın derin yoksul­ ralize olarak ve en geniş, do�ru, enerjik yeniden çalışma yetene�ini koru­
lu�unu koyulaştırmak yolunda çaba­ yarak geri çekildiler." (c. 41, s10)
larını artırıyor. Binlerce yurttaşın Lenin, gericilik ne denli azgınlaşırsa azgınlaşsın, yı�ınlarla sımsıkı ba�lı
kanına giren ve ülkeyi faşizmin ka­ olan Komünist Partisi'ni ortadan kaldıramıyaca�ını, onu yı�ınlar arasında
ranlı�ında bo�mak için erki ele ge­ çalışmaktan alıkoyamayaca�ını vurguluyor: "Bize taş gibi sa�lam insanlar
çirmeye yeltenen faşist MHP, geri­ adını boşyere vermediler. Biz ilk askersel baskı karşısında başarısızlıktan
cl basında savunuluyor. Kimi konu­ düş kırıklı�ına u�ramayacak, ne yapaca�ını şaşırmayacak, serüveniere sü­
larda cunta ve çevresindeki belirli rüklenmiyecek bir proletarya partisi kurduk. "(Agy. C. 16, s. 420)
kesimler ABD emperyalizminin, iş­
birlikçi tekellerin dayatmalarını tü­ nlst güçlerin tek cephesini gerçek­ olarak niteleyen, ya da cunta içinde
müyle uygulamıyor, geriellikle libe­ leştirme sorunlarına çeviridi. 1 şçi ve çevresindeki çelişkilerden yarar­
ral burjuvazi arasında sallantılı bir sınıfının, emekçilerin, tüm halkımı­ lanmayı yadsıyan, bu çelişkileri
tutum izliyor. Bu durum cuntanın çe­ zın önünde duran ertelenmez temel önemsiz sayan görüşleri de eleştirdi.
lişkili, "dengeci" politikasında yansı­ görev, en geniş ulusal ve demok­ Bugün cunta karşısında ikircimli
yor. ratik güçleri birleştirmektir. Daha bu tutum alan Atatürk'çü güçlerle, refor­
Askersel diktatörlük, koşullarında günden emperyalist baskılara, tekelle­ mist çevrelerle, dinsel anti-emperya­
da savaşırndan bir gün bile geri rin amansız sömürüsüne, cuntanın list kesimlerle eylem birli�i olanak­
durmayan TKP, gericili�in yeni bir baskılarına karşı, barış, demokrasi ları vardır. Kürt ulusal hareketinin
saldır:sına u�radı. Plenum, partinin ve toplumsal ilerleme u�runda savaş­ belirli bölümlerini eylem birli�ine
uygulama lar ında görülen eksikleri ve maya yetenekli önemli güçler ortaya kazanmak ola na ki ıdır . Plenum, cephe
yanlışları ele aldı, eleştirdi. Bunla­ çıkıyor. Yı�ınlarda 12 Eyl ül devir­ sorunlarını ele alırken, partimizin
rı ortadan kaldırma yollarını belir­ mesi karşısında deste�in yerini ikir­ Kemalizm, ordu ve dinsel çevreler
ledi. Parti örgütlerimiz yaralar aldı. cim, ikircimin yerini hoşnutsuzluk üstüne görüşlerini geliştirdi. Yurt­
illegal çalışma ilkelerini her zaman alıyor. sever subaylarla halk hareket inin ba�­
eksiksiz uygulayamamak polisin sa,ldı­ Plenum, cuntanın demokratik hak laşmasının önemini vurguladı.
rısınıkolaylaştırdı. Partiye saldıran ve özgürlüklere yönelik saldırısına PlenuiTı, özeilikle işçi partileriyle
"sol" oportünist "I şçinin Sesi" grubu karşı koymakta ikircim gösteren çev­ eylem birli�ini güçlendirme ve poli­
da tutuklamalara ortam hazırladı. ralere uyarıda bulundu. öte yandan tik birlik perspektifinde kalıcılaştır­
Bu grubun başındakiler öteden beri bugünkü askersel diktatörlü� ü faşist ma istemini belirtti. DISK ve Türk-
5

toplandi Eylem birliginde somut bir ad1m


1ş üyeleri arasında birlik sendikal 12 Eylül askersel devirmesinin bi­ masında geleceğe iylmserllkle bakma­
hareketin gündeminde baş yeri alıyor. rinci yıldönümünil Türk ve Kürt mızı sağlayan bir gelişmedir.
Anti-emperyalist demokratik geniş demokratları ortak e ylemlerle yanıt­ Şimdi, Türk ve Kürt demokratıa­
bir gençlik hareketi yaratmak göre­ lıyor. Sağcı askersel diktatörlüğün rının, Türkiye demokrasi güçlerinin
vi özveriyle direnen ilerici gençlerin anti-demokratik baskı ve uygulama­ önündeki görev ı2 Eylül öncesinin
önünde duruyor. larına karşı Türkiye'li demokratlarla ve askersel diktatörlük altında geçen
TKP, ABD'nin "çevik kuvvet" uluslararası dayanışma güçleniyor. bir yılm tüm olumlu ve olumsuz
planını, NATO'nun roket politikasını Federal Almanya'lı demokratların deneylerinden gerekli dersleri çıkar­
boşa çıkartmak, NATO'dan çıkmak, "Tilrkiye'li Demokratlarla Dayanışma mak, ı2 Eylül Yürüyüşü dolaYISIY·
topraklarımızdaki atom yığınak_larını, Gi�işimi" adıyla oluşturduğu komite la gerçekleştirilen eylem birliğini, bu
emperyalist saldırı üslerini kaldırmak ı2 Eylül günü Dortmund'da bir kazanımı. ülke içinde ve dışında ka­
için savaşanlara destek veriyor. TKP, yürüyüş-miting düzenliyor. Bu eylem lıcılaştırma ktır. Yürüyüş te ortaklaşa
bir avuç işbirlikçi tekelin, birbiriyle FIOEF, Demokrasi için Birlik Fede­ öne sürülen lvedi istemler, savaşım
kaynaşan yerli-yabancı endüstri ve ral Almanya Komitesi (DI BFAK) , hedefleri, eylem birliğini kalıcılaştır­
banka sermayesinin tüm devlete sı­ Gerçek'le Dayanışma Komitesi, mak ve en geniş ulusal demokra­
nırsız egemen olmasını önlemek, KKDK gibi FAC'dekl Türk ve Kürt tik güçleri birleştirmek için somut
emekçilerin yaşam koşullarını iyileş­ demokratlarının örg ütlerince destek­ bir platformun çıkış noktası olma­
tirmek için savaşaniaYla omuz omuza­ leniyor. Böylece Köln yürüyüşünden lıdır. Bu istemleri kağıt üstünde
dır. Cuntanın ilerci güçler üstündeki sonra ikinci kez FAC'deki çeşitli kalmaktan, yalnızca yürüyüşlerde
baskılarını geriletmek , kapatılan sen­ politik görüşten demokrasi güçleri söylenen belgiler olmaktan çıkarmanın
.
dikaların açılması faşizme karşı tüm askersel diktatörlüğe karşı ge niş kap­ yolu onlar için ortaklaşa, ardıcıl
politik partilerin üstündeki yasakların samlı bir ortak gerçekleş­
eylem bir savaşım yürütmektir. Görevimiz
kaldırılması, yurtsever, demokrat tirmiş olacak. Dortm.und Yürüyüşü bu savaşıma her gün daha geniş yı­
tutukluların serbest bırakılması, ve erke gelişinin birinci yılında sağcı ğınları seferber etmek, . en geniş
gerçek bir demokrasi için savaşan askersel dikatörlüğe olduğu gibi, fa­ demokrasi güçlerini kazanmaktır.
herkese TKP elini uzatıyor, onlar­ şist harekete, gerici güçlere karşı Cunta rejimine son verecek cephe,
la birlikte savaşıyor. da demokrasi güçlerinin verdiği an­ politik alternatif bu savasımlar Için­
lamlı bir yanıttır. Demokrasi güç­ de adım adım oluşturulacak, uğrun­
Örgütü ve kadroları korumak lerinin uluslararası dayanışmasının et­ da savaşılan ortak istemierin kapsa­
kin bir örneğidir. mı ve derinliği adım adım gelişecek­
MK Plenumu, partinin durumunu
12 Eylül yürüyüş-mitingi için oluş­ tl r.
inceledi. Herşeyden önce, örgüt ve
turulan eylem birliği, emperyalist TKP MK'nin son Plenumu anti­
kadroları korumak, yeni koşullara
baskılara, tekellerin amansız sömürü­ emperyalist· ve demokratik güçleri
uygun savaş araçlarını, biçimlerini,
süne, cuntanın baskılarına. karşı en birleştirme görevini, işçi sınıfının,
yöntemlerini geliştirmek için gereken
geniş ulusal demokratik güçlerin bir­ emekçilerin, halkımızın güncel temel
önlemleri aldı.Parti yaşamından "sol"
leşmesi yolunda atılmış önemli bir görevi olarak saptadı. Tüm parti
sekterliğin tUm izlerini silmek, komü­
adımdır. Cunta rejimine son vere­ kadrolarının dikkatini herşeyden ön­
nistlerin yığınlar arasında çalışma
bilmenin koşulu olan, anti-emper­ ce bu göreve çevirdi. TKP, komünist­
stilini düzeltmek, yığınların olduğu
yalist, anti-faşist, anti-tekelci, anti­ ler için bundan daha yakıcı ve bun­
her yerde, en gerici yığı n örütlerin­
şovenist güçlerin tek cephesinin oluş- dan daha devrimci bir görev yoktur.
de bile çalışmak, buralarda yığın­
ları örgütlernek için atılması gereken
adımlar saptandı. I lkesel ama esnek Ortak hedefler
ve ayırımlı bir politika, en geniş
bağlaşıklık sistemi, yığınlar arasında 12 EylUl Dortmund yürüyüşü do­ ivedi sailaşım hedefi yine ortaklaşa
doğru bir çalışma stili, örgüt ve layısıyla bir araya gelen, askersel öne sürüldü:
kadroların korunması, tartışmaların diktatörlüğün niteliği ve ona karşı *"Abdullah Baştürk, arkadaşları ve
ağırlık noktalarını oluşturdu. Plenum savaşımın taktikleri konusunda kimi tüm demokratlar serbest bırakılsın"
tüm ajitasyon, propaganda organları­ farklı görüşiere sahip Türkiye'li de­ *''Türkiye'de demokratik ha k ve
mızı, MK'nin bu çizgisini daha ba­ mokratlar, ortak görüşlerde, ortak özgürlükler yeniden kurulmalı."
şarılı, daha akti f biçimde yığınlara, · savasım hedef ve istemlerinde blr­ *"Kürt halkı üzerindeki ırkçı, şo­
kadrolara benlmsetmekle görevlendir­ leşilebileceğini gösterdiler. FIDEF, ven baskılara son."
di. Ol BFAK, Gerçekle Dayanışma Ko­ Dortmund yürüyüş-mitingini dü­
TKP MK Plenumu, zindanlarda, Iş­ miteleri, KKDK'da ve çevresinde yer zenleyen, "TUrkiye'll Oemokratlarla
kence altında, partimizin, Türkiye iş­ almış Türk ve Kürt demokratları Dayanışma Girişimi.', Türkiye'li de­
çi sınıfının onurunu dimdik ayakta her şeyden önce "Türkiye'de asker­ mokratıarla da·yanışma�arını, FAC
tu ta n yoldaşlar ımızı, komünist part isi sel cunta yıkılmadan demokrasi kuru­ hükümetine yönelik bir dizi istemle
üyeliğiyle suçla nan bin lerce yurtse­ lamaz" görüşünde birleştiler. "As­ somutluyor. FAC demokratları:
ver ilerici dostlarımızı ateşli komü­ keri diKtatörlüğe hayır" belgisi de bu *"Askeri cuntaya yapıla n her türlü
nist duygularla selamladı. Halkımızın orta k görüşü dile getlriyor. Ama yardım hemen durdurulsun. "
bu en yiğit evlatlarıyla dayanışma bununla, salt propaganda belgisiyle *"Türkiye'de baskıya uğrayan de­
içinde olan tüm kardeş komünist yetinilmedi. Bugünden ne için savaş­ mokratlardan yana aktif girişim."
partilerine, tüm uluslararası ilerici malı sorusuna da yanıt verildi. *"Faşist 'Bozkurtlar' ve yan ör­
güçlere teşekkürlerini iletti. Askersel diktatörlüğe, onun anti-de­ gütleri, özellikle 'Türk Federasyo­
TKP MK Plenumu, dünya komü­ mokratik baskı ve uygulamalarına nu' derhal yasaklansın, tüm bilinen
nist hareketinin Marksizm-Leninizm karşı, bir dizi güncel yakıcı istem ve � Arkası 7. sayfada
. letarya enternasyonalizm! ilke­
ve pro
leri temelinde birliğini savundu. Kar­ TKP'nin Sesine kulak ver
deş komünist ve işçi partilerinin
genel bir forumunun toplanmasının, H ergün saat S'de 25m, 11820kHz
uluslararası gelişmelerin bugünkü ev­
Saat 7, 9, ll, 13, 17, 19'da 31 m, 9585 k Hz
resinde taşıdığı büyük önemi bir kez
daha vurguladı. Saat 21, 23, Ol 'de 49m, 6200kHz
Pazar günlen bunlara ek olarak saat lS'de 31 m 9585kHz
ı2 Ağustosl98l TKP MK
6

Savaşan y1g1nlard1r
TKP MK Plenumu, "yı!;lınlar savaşımına yardımcı olmak, bu ya da sa!;l sapmaya yönelir. örne­
arasında günlUk çalışmalarda yeni savaşlar içinde onlardan ö!;lrenmek !;lin YUrUkoğlu. O, "herşeyi kadro­
bir yaklaşım gerekiyor" dedi. Yasal ve onlara ·savaşın her adımınCıa lar belirler'' diyor. Ama, yı!;lınları
olanaklar daraldı. Yı!;lınların dev­ do!;lru yolu göstermektir. Lenin, özne de!;lil, nesne olara k görüyor.
rimci aktifli!;linde gözle görülür öncü müfreze, yı !;lınları birleştir­ Bu anlayışla, "her şeyi lider belir­
bir yükselme yok. Ilerici güçlerin mek, onların çıkarlarını doğru ifade ler" de diyeblllrdi. Açıktır: kadro
konumları zayıfladı. Parti a!;lır sal­ etmek, örgütlenmesini sa!;llamak, en da lider de vazgeÇilmezdir. Belirle­
dırılarla karşı karşıya. Bu du­ Iyi unsurlarını kazanmak Için yı­ yicidir, ama ne için·? Yalnızca dev­
rumda, yı!;lınlar arasında calışma ğınlar arasmda çalişır, diyor. rimi yapacak yr§ınların bu duru­
sorunu üzerinde özel olarak dur­ Yı!;lınların kendi nesnel çıkarlarını ma gelmeterine yardımcı olmak
maya de!;ler bir sorun mudur? görebilmelerini sa!;llamak, amaçları için!
Evet! P lenum tam da böyle bir herkesten daha iyi formüle ede­ "Sol" oportünizm, yığınları kör
durumda bu soruna do!;lru yak­ bilmek, yı!;jınlara nasıl savasım sayar, küçük görür. Yığınlar adına
laşımın bUyük önem taşıdı!;lını vermeleri gerektiğini ö!;lretmek, sa­ kendisi savaşmak, yığınları yede­
vurguladı. Komunıstlerln tarihsel vaşmalarına yardı mcı olmak! Ko­ !;line almak ister.
iytmserli!;linden yola çıktı. münlstln ötekilerden farkı, bu sava­ Sa!;l oportünlzm ise, yı!;lınlardan
Partimiz son yıllarda yı!;lınlar şıma en önde katılmak ve do!;lru yalnızca "oy" ister. Onları seçim
arasında çalışmada zengin de­ yolu göstermektir. sandığına kazanmaya çalışır. ona
neyler kazandı. Komünistler, gi­ Partimiz yığınların güvenini böyle göre , yığınlar gerçekleri kendiliğin­
rişkenlik ve yaratıcı1ıkla yı!;jınlarla kazanıyor. Yığınlar bizim kendi­ den görür. Partinin öricülü!;lü gerek­
sıcak ba!;'llar kurdular. Yı!;lınların lerinden farklı, ayrı, özel çıkar­ sizdlr.
TKP'ye olan güveni arttı. Pienum larımız olmadığını eylem Içinde Biri partiyi yığınların yerine,
bu deneyler temelinde partinin gördükçe yığın ba!;llarımız gelişiyor, öteki yığınları partinin yerine ko­
yı!;jınlar arasındaki ç alışma stilini parti güçleniyor. Görüşierlmizin, yar. Böylece yığınlara, yı!;lın ha­
geliştirici kararlar aldı. önerdiklerimlzin kendi çıkarlarına reketine yarar de!;lil, zarar verirler.
Plenum, çalışmalarda yer yer uygunluğunu gördükçe, yığınlar Oysa komünist, yığınlardan özel
görülen kimi ya nlışların, örne!;lin savaşıma da· ha çok katılıyor. hiçbir şey Istemez. Tersine onların
yı!;lınların sosyal psikolojik durum­ Yığınları devrimin yapıcıları ola­ kendisinden yol göstermesini iste­
larını yeterince . önemsememenln, rak görmeyen h er görüş, "sol" meterini sa!;llamaya çalışır.
yı!;jın örgütleriyle partiyi yer yer
birbirine karıştırmanın, ezilen tüm
sınıf ve katmanlar Içinde çalışmak
Y1ğ1nlar1 nasil kazan1 r1z ?
yerine kolay yere sıkışıp kalmanın, Lenin, "yığınları nasıl kazanırız?" tehlikesini içerir. Uzun yıllar böyle
yı!;jın örgütlerinde ba!;llaşıklarımızla sorusuna, "onların bulunduğu her çalışsak bile devrimci oldu!;lumuzu
kimi zaman gereksiz sUrtUşmelerin, yerde çalışarak" yanıtını verdi. unutmayacağız! Sonra, bir örgütte
ancak yı!;lın calışmasına do!;lru bir Çalıştıkları, oturdukları, okudukları kazandı!;lımız yer, kendimizin de!;lil,
yaklaşımla glderilebilece!;lini sap­ her yerde! Yalnız işçi sınıfının yalnızça partimizin o örgütteki ye­
tadı. değil, tUm ezilenlerin arasındal ridir.
TKP'Yi öteki politik partilerden Yığın örgütleri! Yığınların aktif TKP MK Plenumu, dikkatleri her
ayıran temel özellik, onun yı!;lınla­ kesimleri buradadır! Komünistler şeyden önce ba!;llaşıklık, cephe
ra bakışı, yı!;jınları nasıl gördü!;jüdUr. bu aktif kesimlerin ço!;lunluğunu sorununa çevirdi. Bu da, yı!;jınlara
Lenin, tarihi, tarihsel Ilerlemeyi yı� demokrasi savaşımına ve devrime bakış açımızta bağlıdır. Komünist­
Oınların yarattı!;lını, temel, köklü kazanmak Için yı!;jın örgütlerinde ler proleter olmayan yığınlar için­
dönüşümleri yı!;jınların gerçekleştlr­ çalışır. Onun için bizim amacımız de, onlara işçi sınıfı ile ba!;liaşıklı­
di!;linl söyler. Yı!;lınlar tarihin ve bu örgütleri "ele geçirmek" olarak !;lın zorunlu oldu!;lunu kavratmak
onun lokomotifi olan devrimierin tanımlanamaz. Bizim böyle özet bir için çalışıyorlar. Onlara, "Komüni-st
öznesldlr. Devrimci sürecin gerçek amacımız yok. "Yan örgutter"imiz Manlfesto" da .altı çtzileni, "işçi
sahibi onlardır. Sonucu yı!;lınlar de yok. Bizim örgütümUz partidir! sınıfının kendisiyle birlikte tüm
belirler, her aşamada son sözü onlar KomUnist, yığın örgütünde onun ezilenleri de kurtaraca!;lı"nı, kendi
söyler. tüzüğü çerçevesinde çalışır. Orada çıkartarı için işçi sınıfı ile birleşme­
Tarihte tUm devrimler, örgütlü, bi­ önc!l bir rol oynamaya, bunu ka­ leri gerektiğini gösteriyorlar.
linçli ve coşkulu yı!;jınların eseri zanmaya çalışır. Bunu yığın örgü­ Cephe için çalışmak
. aynı za­
oldu. 1 şte yı!;lınlarla parti arasın­ tunun egemen güçlerden bağımsız manda yı!;jınların gücünü birleştir­
daki diyalektik ba!;'l buradadır. olması, örgüt Içi demokrasinin sağ­ mek için çalışmaktır. öteki politik
Partinin görevi yı!;lınların bu du­ lanması, tabanın cıkarı için örgütlü güçlere kendi dayandıkları tabanın
ruma gelmesine, Işçi sınıfının ta­ savaşımın en geniş yı!;lını ka psaması çıkarları için bir araya gelmeyi
rihsel misyonunu yerine getırebll­ için çalışarak yapar. KomUnlstlerln öneriyoruz. Bunun için birlikte
mesine yardımcı olmaktır. ilkesi "takımın en Iyi oyuncuları" savaş programı yapmak, tabanda
KomUnist Enternasyonal'in ikinci olmaktır. özel çıkarlar peşinde koş­ eylem blrli!;ll sa!;llamak istiyoruz.
kongresinin özel kararında şöyle madıkları için yığının güvenini ka­ Yeni koşullar işçi hareketinin
deniyor: "Parti işçi sınıfının öncüsü zanırlar. KomUnistler örgütler i ele yükselme döneminde olduğundan
elinde bir araçtır, işçi sınıfının geçirmez, yığınlar onları bu sınavı çok daha zor. örgütsüz bırakllan
tUmünü .ve ba!;jlaşıklarını harekete başardıkları ölçüde seçerler. Dışı­ yı!;lınları toparlamak, örgütlemek,
geçirme aracıdır." 1 şçi sınıfının mızdakilere, bizimle calışmanın iyi yı!;lınların olduğu her örgutte ça­
öncüsü onun en Ileri keslmldir. Parti olduğunu, kendi yarartarına otdu­ lışmak gerekiyor. Gerici askersel
bu kesimden oluşur. Onun elinde, !;lunu eylem içinde kavratıyoruz. d iktatöriUk koşullarında geniş bir
sınıfı ba!;llaşıklarıyla birlikte dev­ Devrimci olmadı!;lı Için kimseyi yığın hareketinin ortaya cıkması
rime götürme aracıdır. eleştiremeyiz, tersine onları bizimle ütopya değildir.
Savaşan yı!;jınlardır. Plenum bu­ birlikte devrimci savaşıma çek­
nun altını çizdi, Partiyi yı!;jınların mellylz.
yerine geçirmemeliytz. Tersine Devrimci olmayan örgütler Içinde
komUnlstln görevi, yı!;jınların günlük çalışmak oportünizm ve reformizim N:Gürel
7

Aski Karan Ortak hedefler


U luslararası Hür Sendikatar Konfe­ la egemen olma�<; amacıyla yeni ıtı>Başı 5 . sayf-a da
derasyonu'nun T ürk-I ş'In üyeti?i ini konumlar elde etm6lk istiyorla r . öz­ Tür k f
. aşistı er i sınır dışı edilsin."
askıya alma karar ı anlamlı v� ö?jre­ demir, UHSK sorunundan da yarar­ * " T ür k ve Kürt demokr atları için
tici. Karar sadece Şlde'nin durumu ı ana r ak Şide'nin yerini kapmayı he­ sı ğınma hakkı sını rla ndır ılamaz. "
nedeniyle al ınmadı. U H SK Türk-Iş'i defliyor . Şevket Y ılmaz gibi kimi­ istemler ini öne sürüyor. Böylece Tür­
" g er çek sendikal anlayışla hareket leri, kendilerini sosyal demokr at diye kiye'li demokratt arla dayanışmanın
etmemek ve
işçi ha klarına yeniden niteleyen sendika cılar daha kıpırda­ F AC 'deki so_mut , i vedl gör evlerini,
işler lik kazand ırıl ması konusunda sa ­ madan onların üstüne yürüyor. Yük­ sa vaşım h edef ler ini açıklıyor. Bu is­
vaşım vermemekle" suçladı. Takke­ sek Hakem Kurulu sultası altında temler Türkiye demokrasi ve barış
ci 'nin 52 DISK yöneticisinin idamı­ ezilen bili nçli-bilinçsiz tüm üye i şçi­ g üçler inin cuntanın anti-demokr atik
nı istemesinden altı g ün sonr a top­ lerin ka fasında sor ular bir ikiyor: baskı ve uygulamalar ına , faşist har e­
lanan UHSK Yönetim Kurulu, Tür· Şide'nin g ö zleri bakanlık koltuğun­ kete, emper yalizmin çok yönlü baskı
kiye'de insan haklarının, sendikal dan başka bir şey g ö rmeyecek mi ? ve dayatmalar ma karşı tüm ülkeler ­
demokr atik hak ve özg ürlükler in Denizel er , kendisini Türkler 'in ce­ le, ulusal çıkarlarımızla uyumlu, eşit
çi?jnEm mesini pr otesto etti. DI SK nazesi ne katılmaya iten nedenleri haklı ilişkiler kur ma k için verdiği
yöneticiler inin ser best bırakılmasını, ve ortamı unuttu mu? savaşıma önemli bir katkıdır. Türki­
işkenceter in durdur uı masını, demok­ Askı kararı ile yalıtla nan Türk-I ş ye demokr asi g üçleri, uluslar arası
rasinin kur uımasını istedi. Kimi basın üyeler i değildir. Ya lıtla na n Türk­ dayanışmanın somut canlı ör ne!;linl
bilerek olayı böylesine kapsamlı bir I ş yön etimidir . Şide'yi kızdıran sesler veren Alman Komünist Par tisi ve
biçimde yansıtmadı. Kimisi sansür "cılız sesler " de!;� il d i r. Güçlü ses­ öteki FAC demokr asi g üçler ini selam­
nedeniyle yayınlayamadı. Bazı Türk­ lerdir . Bu, uluslar arası işçi sınıfının tıyor. Onların F AC emper yalizmi­
Iş yöneticileri diğerlerinden sakladı­ Türkiye'deki sınıf kardeşleriyle da­ ne karşı yükselttiği bu Istemler
lar. Türk-i ş yö netimi örgüt üyele­ yanışmanın, U H S K'nun prag matik uğr unda verdiği savaşıma büyük de­
rine do?jrudan hiç bir bilg i vermedi. pr izmasından yansıyan sesidir . Ger­ ğer biçiyor.
1 şçi, sendika ve insan haklarının, çekte bu, binbir baskı altında tutul­
demokr atik özg ürlüklerin çiğnenmesi duğu için yükselerneyen Türkiye sen­ Tutukevi
karşısında kayıtsız kalmakta suçla­ dikal hareketinin sesidir. Aralar ındaki
nan Türk- I ş yönetimi, bö ylelikle g ö rüş ayr ı lıkiar ına kar şın tUm bile­ • ı:; aşı 2. sayfada
UHSK'nun da daha gerisinde kal­ şenler i ile (DSF , DEK, U H S K) karşı U yanık, duru bir bilinçte
mıştır. uluslarar ası sendikal hareket, DISK, sa vaş ••• Görüş ayrılıklar ını bir yana
Türk�( ş'in genelde izlediği asker sel Türk-I ş üyelerinin, işçi sınıfımızın bır akar ak, solun, demokrasi g üçleri­
diktatörlükle uzl aşma politikasını, bu ezıcı çoğunluğunun . yakıcı ö zlem niri bir liğini sa a tayar ak savaş Tarih . ••

örgüt içindeki en g erici çevrelerin ve istemler ini dile g etir iyor ve aynı komünistterin demokr atların en zor
etkinliği nden ayrı düşünmeye olanak zamanda Türk-I ş'in ö nüne koyuyor. koşullar da, zindanlar da sürdürdükleri
yokt ur. Faşizm yanlısı Kaya öz­ Türk-I ş'in ve üye sendikaların her savaş destanlarıyla d oludur . TKP'ni n
demir ve Orhan Erçelik ekibinin düzeydeki yönetiellerinin önünde iki tarihi de böyledir. Bu mirası zengln­
Türk-Iş'i daha da g er iye çekmek seı;: enek var dır. Ya sağcı askersel leştirelim.
için özellikle devirmeden bu yana diktatör lükle uzlaşarak Işçi ve sendi­
büyük har eketlilik
g özden kaçmamıştır. önümüzd.eki yıl
içine g ir dikleri ka haklarının ezilmesine g öz
mak, ya da uluslar arası
yum­
sendikal
•Nereye Oturacak?
Gene l Kurulu toplanacak olan konfe­ h areketten de g üç alarak di renmek, All K oçm a n, Ocak 198 1'de
derasyonun yönetimine tam anlamıy- işçi haklarını tuta r lılıkla savunmak. TüSI AD Genel Başkanlığına se­
çildi. Türkiye'nin en büyük taşı­

Davaci halk1m1zd1r macılık (denız ve ka r a) filoların­


dan KOÇ-TU � N akliyat A.Ş.'
Türkeş ve MHP'li azılı f aşist t erin bir ilgilendir en her şey komünistleri de nin en büyük hissedar ı. Tavuk­
bölümü, halkımızın, faşizme kar şı ilgilendiriyor . MHP davası her şey­ çuluk" yapar ken kısa süre içinde
olan güçlerin savaşım ve dir enişi Y· den önce halkımıza kan kustur an böyle bir flloya nasıl sahip ol­
l e sonunda sanık sandalyesine otur­ faşist katiller çetesiyle halkımız. ara­ duğu karanlıktır. Koçman, MHP
tul du. MHP saflarında, yandaşlarında sında bir davadır. Davacı halkımız­ i ddianamesi nin 391. sayfasında
panik, g izli-açık uzlaşma arayışları, dır. MHP davasını küçümsemek, hal­ belirtildiğlne g öre MHP'ye para
tehdit ve saldırganlık, hep birlikte kımızın davasını küçümsemektir . yardımı yapan Işadamlar ından bi­
su ruyor. MHP davası, "haksızlığa Şimdi, komünistt er in g ö revi bu dava­ r idir .Ağustos ayı başında Danış­
uğramış milliyetçilerin" propag anda da son sözü halkımızın sö ylemesi­ ma Meclisi üyellği Için başvuruda
kürsüsü yap ılmak isteniyor. Bö ylesi ne yardım etmektir . bulundu. MH P etebaşlar ı lle bi r ­
bir ortamda başta Yü rükoğlu, kimi MHP davası, ordu içindeki ve dı­ likte sanık sandalyesinde oturması

"sol" grupçuklar " bı rakın faşistler şındaki en g erici, faşizm yanlısı gerekirken, Ku. rucu Mecli s kolt u­
birbirini yesin, devrimelleri ilg ilen­ g üçlerle, onları n dışında kalanlar ğu na kur ulmaya hazır la nıyor .
dirmez" diyor. Ger çekt e MHP dava­ arasındaki çeli şkiyi keskinleştiri­ Ba kalım Koçman nereye otura­
sını geçiştirmek, dahası, en g erici yor. Halkımızla birlikte bu çelişki­ cak .•.

g ü çler i harekete geçirerek rejimi daha yi daha da der inleştirmek, MHP'


da geriye g ö türmek isteyenıere mey­ ye karşı olan en g eniş demokrasi l üğün ne faşist hareketin, ne de te­
danı boş btrakmayı öneriyorlar. güçterini birleştirmek gör evini kü­ r ö rün ka ynağını kur utamayacağını
" C ennet adası devrimcileri", MHP çümsemek devrimci bir tutum mu­ yığınlar a kavratmadan, cuntayı devt ­
davasının demokrasi ve ba rış sava· dur? rip devrim yapmaktan söz etmek
şımı n ı yükseltmek, baş düşmanı ya­ MHP da vası, egemen sınıf ların, lafazanlıktır.
ı ıt mak açısından t aşıdığı otanakları özel l ikle işbir l i k çi tekeller i n MHP ' MHP davası , bar ı ş düşmanı g üç­
kullanmadan, kağıt üzerinde dev­ yi1 faşist katilleri, terörü, besleyip lerin ilericller e, komünistlere, Sovyet­
rimcilik oynuyorıar. kul landığını en geniş yığ.ınla r a ap­ ler Birllği'ne, sosyalist ülkelere yö­
Tarihi ve devr iml eri yapan g e r çek açık göstermek olanağını veriyor. ne.lik kampanya ve saldırı sını boşa
g ü cün halk yığınları olduğunu kav· Bu olanaktan yararlanmadan, bu sı­ çıkarma olanağı veriyor. Komünist ­
ra ya m a m a k , "sol"culuk hastalığı nıfsal g üçlerin çıkarına politi kalar ler MHP davasını işte böylesi yaşam­
k omünistlerden uzaktır. Halkımızı uygu laya n gerici askersel diktatör- sal ve devrimci amaçlarla önemsiyor.
8

MILITANLARDAN
((i şçinin Sesi,,- ((Tercüman)) eylem birliOi Kürt yoksa
Düş man partimize dör t bir yandan safdır ıyor . Demokrasi güçlerine karşı
anti-komünist ka mpan·ya eşll!:jlnde yür ütülen sa l dırılarqa, par timiz de yaralar Tercüman niue
aldı. "I ş çinin Sesi" g r u bu da d üşmanla birlikte saldırıyor: 1 64 . sayısı tam bu
tür saldırılarla dol u . Burjuva basını, "Diyarbakır sıkı­
Tercüman "TKP ezi l di" yalanina sarılıyor. "Iş çinin Sesi" d e "T KP' d e yönetim mahkemelerinde T ürkçe bil­
gruplar birbirini tasfiye ediyor" y alanları ile hayali gruplaşmalar uydurarak meyen yurttaş lar için tercüman kul­
sa ldırıyo r par tlmlze. landı" diye haberler verdi. Kirndi
Terörlzm karaı amasının tutmadığını gören düşman, partimize karş ı ş im­ bu yurttaşlar? Neden Türkçe bil­
di de düzmece casusluk masalları sürüyor ortaya. Aynı anda bunlar da, Ter · miYorlardı? "Suçları" neydi?
cilman'ın Göze'si ile bir a!:jızdan, "TKP'ye dışardan hazır para gelir" diye
Cunta " K ürt yok" diyor. "Bun­
yazıyorlar dergilerinde. "Çeş i tl i sosyalist ülkelerde eziyet gören yaşlı partili­
lar yurttaş l ar arasına ayırım soku­
ler" den söz ederek, sosyalist ülkeleri bir toplama kampı gibi göstermek isteyen
yor, ülkeyi bölüyorlar" diyor. "Bö­
mantıkla bir kefeye düş üyorlar. Nazlı llıcak'ların, Soljenitzin'le rin a!:j zı ile
lücülük" savıyla binlerce Kürt yurt­
konuşuyorlar.
severi tutuklanıyor, Iş kencelerden
1 şkence altındaki bir insanı alay konusu etmekten daha iğrenç bir ş ey var
geçiriliyor. A!:jır cezalar isteniyor
mı? "i ş çinin Sesi", "Bir Menş evik iş kencedeyken... " diye sözümona esprl
bu insa nlar h akkı nda. 1 şkencelerde
yapıp işkence altındaki Insanlarla alay ediyor. Yi!:jltçe Işkenceye gö!:j üs geren
yaş amlarını yiti riyorlar. Ve sonra ,
yoldaşlarımızın moral gücüne saldırıyor, işkencecilerin işini kolaylaş tırmaya
yargılamal arda, Türkçe bilmedikleri
çalışıyor.
için tercUmana başvuruluyor.
Yoldaşlar, bu yaratıkların böylesine alçalması onlara duydu!:jumuz nefret ve
Soruyor uz: Türkçe bilmeyen bu
tiksintiyi artırmaktan baş ka Işe yaramıyor. Partimiz in bir temel örgütü olarak,
insanlar hangi dili konuş uyor? Yanı­
bu parti düş manı gruba karş ı daha yoğun savaşım verilmesini merkez organı­
tını bütun Türkiye halkı biliyor:
mız Atılım'dan istiyoruz. Komünist selamlar.
K ürtçe. Peki, K ürt yoksa, Kürt dili
Ankara'dan bir temel örgüt
nereden türedi?

Kar1 sm1 isteyen silahml getirsin "Kürt


savlar
yok",
artık
" bölücülük var" gibi
sahiplerinin ayaklarına
Sa!;icı askersel diktatörlük Diyar­ kan kustu ruyor. Bu yüzbaş ının AP' il dolanıyor. 12 Mart'ta "Bu mem­
bakır, Siirt, Mardin'e ba!;ilı ilçe toprak ağası Ensarlo!:jl u ile Ise ar a­ leket hıyar mıdır ki böleyim ! " diyen
ve köyler de silah aramak bahane· sı çok IYi. Ağa, yüzbaşıya ve koman· terzi Niyazi Tatlıcı ustanın dediği
slyle halka yönelik baskıları terörü dolara ziyafet çekiyor. Kulp'un Ha­ gibi, cuntacı baylar, ülkeyi hıyar
artırarak, bölücülüğün daniskasını ya­ çek, Heradan, Zeydalan, Duhul köy­ mı sanıyors unuz? "Kürt yok" de­
pıyor. lerine yapılan baskınlarda köylüler• mek_le asıl bölücülüğü siz yapmı­
Karacada!:j 'ın V arankoz köyünde, den zorla para toplandı, silah isten­ yor musunuz? Kürt halkına uyg u­
"siz söylerseniz silahları getiri rler" di. Köylüler dövüldüler. Slirt'e ba!:j ­ ladı!:jınız baskı ve terörle Türk ulusu­
diye yaşlılara baskı yapıldı, köyün lı Eruh'ta, silah arama bahanesiyle nun onurunu zedeliyorsunuz. I ki
en yaş iısı seçilip dövüldü. Ç ınar Koçerler'e (Kürt göçebeleri) yap ılan kardeş h alkı birbirine düşman etmek
köyünde sivil elbiseler giyip köyün baskında, yaşlı bir yurttaş dayak istiyorsunuz.
kadınlarını da!:j a kaçırdılar. "Karısı­ ve Iş kenceden öldü.
Diyarbakır Sıkıyönetim mahkeme­
nı almak isteyen silahını getlrsin" Baskı, zorbalık, iş kence, gözaltında
lerinde tercOmana başvurmak cunta­
dediler. Köylüler eşierini kurtarmak hapishanelerde de sürüyor. Tutuklu­
nın kendi sa vını kendinin yalan­
ıçın borçlanıp silah almak zorun­ lar aileleriyle görüştu rillmilyor. KUK'
lam asıdır, bölücü olduğu ileri sürülen
da kaldı. Silah getirmeyen köylü­ lu oldu!:j u gerekçesiyle tutuklanan
demokratl arın aklanmasıdır Buna
ler dövüldü. Aynı baskılar Diyar­ bir kişiden iş kence yapmamak Için
••.

kar$ın, verilen her hapis cezası


bakır'ın merkez köylerinden Kadı­ 1 , 5 milyon lira Istendi.
Kürt ulusunun haklı isteklerine yöneı ­
köy'de de oldu. Silvan'da Orhan Şimdi soruyorum, bu, "bölücülük­
tilmiş ş ovenist bir saldı rı olacak­
yüzbaşının yönetti!:j l baskında dövü­ le savaş ıyorum" diye bölUcUlük yap­
tır.
len iki yurttaş hastahaneye kal· mak, "terörizmle sa vaşıyorum" der­
dırıldı, birisi komaya girdi, dlğe - ken halka terör uygulamak değil de Kürtler kendi dillerinde konuşmak
. rinin baca!:jı kırıldı. Ç ermlk'te, ko­ nedir? Istiyor. Ama yalnız yargılanırken de­
mando yüzbaş ı Orhan Şahin halka Baran M. - Diyarbakır !;lil. Eş it haklı yurttaşlar olarak do­
ğup büyüdüklerl topraklarda özg ürce

i ki
yaş arken
el bir bas i cindir Selamı C. - Si irt
Ben, sözleşmesi henüz dayatılmış zamlar ve koş ullar, biz Türk- I ş Uye­
Türk-I ş sendikalarından birisine üye­ lerll)e sözde "özgür" toplu sözleş­ r---��• Zehir hafiye --.....,
yim. Türk-I ş Yönetim Kurulu'nun melerde işverenlerin daYattı !:j ı düzey Anl<:ı r a 3 numaralı Askersel
son açıklaması iş yerlmizde önce olaca ktı r. Emsal olaca ktır. Kabul Mahkemesi nde yapılan Acilcl'le­
sevinç yarattı. "Eh" diye düş ündük, edllmezse iş gene YHK'nun insa­ rln duruş masında savcı sanıkların
"artık konfederasyon umuz bu Yük­ fına kalacaktır. Bu nedenle YHK' "komünl stli!:jlne" delil olarak,
sek Hakem Kurulu rezilll!;llne karşı nun DISK için de ve toplu sözleş­ "duruşmada Iş kenceye u!:j ramış
çıkıyor, istedi!:jlmiz gibi toplu söz­ melerin bütün aşamalarında devreden ve yaralı gibi gözükerek, yurt
leşme yapabllece!:j lz." Ama tartış­ çıkm ası gerekir. Hepten kalkması dışındaki komünistlere televizyon
mayı sürdürünce, gördük ki, kazın gerekir. ol SK üyelerine sahip çık­ ka merasıyla mesaj yollamaları nı"
ayağı başka. Türk-I ş toplu sözleş ­ mamak, Türk-I ş üyelerini de işve· gösteriyor! Keskin zeka küpüne
me yapsa bil e, uyuşmazlıklar yine renlerln insafına bırakmaktır. Bütün zarar! Bu kafa, fiyat artış ından
Y HK'na gidince, Dl SK'e üye kar­ b unlara karşı DI SK'II, Türk-Iş 'll Iş çi­ söz edeni, hastahane kapısında
deşlerimizin sözleşmeleri yine YHK' l erin blrli!:j l gerek. 1 ki el bir baş beklemekten yakınanı komünist­
da ba!:jl anınca, durum bugünkünden Içindir. likle suçlayan o en gerici, o içi
pek · de f a rklı olamayacak. YHK' örüm cek tutmuş k'af adır.
nun D I SK üyelerı Için dayattı!:jı Hüsnü A. -Istanbul
ACIKLAMA
-

Türkiye Komünist Partisi


Merkez Komitesi Plenumu Toplandi
TKP M K Plenumu toplandı. Plenum, u l uslararası durumu , 12 Eylül' Mecl is"in demokratik bir meclis olmadığı saptad ı . Cunta, gerçekte
askersel devirmesinden bu yana ü l kemiziieki politik gelişmeleri gö­ kurduğu gerici d i ktatörlüğü sözde " yasallaştırma " , parlamenter bir
rüştü. Politbüro'nun raporunu, partinin politikasını onaylad ı . Gerici örtüye gizleme çabasındadır.
askersel diktatörlüğe karşı savaşı mın ivedi görevlerini saptadı. Parti­ Emperyalistlerin ve i şbirlikç i tekelci burjuvazinin dayatmaları, cunta
nin bu gün karşı karşıya olduğu saldırı koşul larında kadroları koru­ ve çevresi nde ayr ı l ı klar yaratıyor. Cuntan ı n en gerici ögeleri, onların
ma önlemlerini gözden geçirdi. Gündemdeki tüm sorunlara il işkin destekçileri ü l kemizi Amerikan emperyalizm i n i n güdümünde serüve n­
kararlar oybirliği ile onaylandı. Iere itmek isitiyor. Gerici çevreler anti - komünizmi, anti - sovyetizmi
M K'nin derin gizl i l i k ve yoğun tutuklamalar altında Plenumu topla­ yoğunlaştırıyor. Bir avuç tekelci vurguncunun çıkarları adına halkı­
ması, anti - komünist saldırıya Türkiye işç.i sınıfının devrimci yanıtı­ mızı n derin yoksul luğunu koyu laştırmak yolunda çabalarını artırı­
dır. Merkez Komites i 'nin leninci birliği her zamankinden daha da yor. Binlerce yurttaşın kanına giren ve ü l keyi faşizmin karanlığında
güçlendi. Plenum, parti sıralarındaki b i rliğin daha da pekişmesini, boğmak için erki ele geçirmeye yeltenen faşist MHP, gerici basında
parti üyelerinin devrimci iyimserlikle gözlerini geriye değ i l , ileriye savunuluyor. Kimi konularda cunta ve çevres indeki belirli kesimler,
çevirmelerini sağlayacaktır. Plenum parti mizin, uğranılan tüm ka­ ABD emperyalizminin , işbirlikçi tekellerin dayatmalarmı tümüyle
y ı plara karşın, ileriye doğru yeni ve güçlü bir atılım yapab ileceğ ini uygulamıyor, gerici li kle l i beral burjuvazi arasında sallantılı bir tutum
vurgu ladı. Parti yönetimini güç lendirdi. Plenum, TKP'nin bu zor ko­ izliyor. Bu durum cuntanın çelişkili " dengeci " politikasında yan­
şullarda da kongre toplayabileceğini kanıtladı. Politbüro'yu 5. Kon­ sıyor.
gre hazı r l ıklarını tamamlamakla görevlendirdi. Askersel d i ktatörlük koşullarında da savaşırndan bir gün b i l e geri dur­
M K plenumu, dünyanın yaşad ığı çok kritik bir dönemde toplandı. mayan TKP, gericiliğin yeni bir saldırısına uğrad ı . Plenum, partinin
I nsanlık , barış mı , savaş mı sorunuyla yüzyüzed ir. Barış ve silahsız­ uygulamalarında görülen eksikleri ve yanlışları ele ald ı , eleştirdi.
lanma için savaşı mı n baş ı n ı Sovyetler Birliği, sosyalist ü l keler toplu­ Bunları ortadan kaldırma yollarını belirled i . Parti örgütlerimiz yara­
luğu çekiyor. M K Plenumu , SBKP'nin 26. Kongresi'nin somut barış lar aldı. il legal çalışma i l kelerini her zaman eksiksiz uygulayamamak
\
önerilerinin Türkiye halkının ç ıkarların da yansıttığını açıklad ı . Bu­ polisin saldırısını kolaylaştırdı. Partiye saldıran "sol " oportünist
nun karşısında nükleer silahlan maya hız "iren emperyalizm, özell ikle " I şçinin Sesi " grubu da tutuklamalara orta m hazı rlad ı . Bu grubun
yeni atom roketleri, nötron bo mbası üretimine geçen Ameri kan em­ başındakiler öteden beri parti gizl i l iğini açığa vurarak partiye hıya­
peryalistleri, Reagan Hükümeti yer alıyor. B\1 güçler uluslararası du­ net etti. Bin lerce ilerici insana ağ�r işkenceler altında TKP ii'y diği
rumu sertleştiriyor. Bir termonükleer savaş iı:ısanlığı yok edecektir. kabul ettirilmek isteniyor. Kaba anti - komünist kışkırtmalarla yurt­
Türkiye de bunun d ı şında kalmayacaktır. Hal kımız daha şimdiden severler faşist nitelikli 1 4 1 ve 1 42. maddelere göre yargılanmak is­

NATO'ya bağımlılığın yükünü acı bir biçimde ö üyor. · i şsizl ik, yok­ teniyor. Burjuva basınına sızdırılan çoğu kez yalana dayalı haberler
sulluk, zorbal ı k en başta ABD emperyalizmine bağı m l ı l ığın, NATO'­ yaln ızca parti üyelerini şaşırtmak ve inançlarını sarsmak amacı n ı gü­
culuğun sonuçlarıdır. Barış i ç i n savaşım, genel ulusal ç ı karlar i ç i n sa· düyor. Ne ki cunta TKP'ye karşı giriştiği saldırıda amacına ulaşama­
vaşı mla dempkrasi ve toplu msal ilerleme i ç i n savaşımla sıkı sıkıya mıştır. Partinin yönetici kadrolarını ve sağlam çekirdeğini yok ede­
bağlıdır. Plenum en geniş çevreleri barış hareketine kazanma görevi­ memiştir. TKP, gericiliğin en barbarca saldırılarına karşın yaşıyor.
ni partinin önüne koydu. Hiç bir güç Türkiye proletaryasına canıyla, kanıyla bağlı TKP'yi
M K Plenumu, sağcı askersel d i ktatörlüğün ilerici güçler üstündeki yok edemez. Hiç bir güç ulusal ç ı !<arların en tutarlı savunucusu .
baskılarını olağanüstü sertleştirdiği koşullarda toplandı. Bir y ı la ya­ TKP'yi çökertemez.
kın süre i çinde, cunta, hiç bir u lusal sorunu çözemedi. Egemen güç­ MK Plenumu, tüm ulusal demokratik güçlerin birleşmesiyle cunta re­
lerin, bunalımdan süngü zoruyla da ç ı kamad ı kları her geçen gün daha j i mine son veri lebileceğini vurguladı. Ulusal, demokratik geçici dev­
iyi anlaşılıyor. Cuntanın tutumu temel doğrul tusu bakımı ndan em­ rimci bir hükümet kurmanın, devleti demokratikleştirmenin, anti -
peryalizm ve işbirl ikçi tekelci burjuvazinin ç ı karlarını yansıtıyor. Bu emperyalist, anti - tekel dönüşümleri gerçekleştirme zorunluğunu
politika bir yandan milyonlarca emekçi için, orta katman lar, tekelci belirtt i . Demokratik bir " Kurucu Meclis " için seçimlere böyle bir
olmayan kapitalistler i ç i n ağır sonuçlar doğuruyor. Öteyandan bu hükümetle gidilebi leceğini açı klad ı .
politika, yerli - yabancı tekellere IJüyük vurgunlar sağlıyor. Bu politi­ Plenum tüm parti kadrolarının d i kkatini herşeyden önce, anti - em­
ka cuntanın i ç i ndeki ve d ı ş ı ndaki en gerici , en m i l itarisı ve ameri­ peryalist, anti - faşist, anti - tekelci, anti · şovenist güçlerin tek cep­
kancı ögelerin !<onu mlanın güclendiriyor. hesini gerçekleştirme sorunlarına çevirdi. işçi sınıfının, emekçilerin,
Ekonomik bunal ı m sürüyor. Emperyalistleri n, başta ABD'nin ülke­ tüm hal kımızın önünde duran ertelenmez görev, en geniş ulusal de­
miz üstündeki baskıları daha da artıyor. NATO'nun yeni gerginlik mokratik güçleri birleştirmektir. Daha bugünden emperyalist baskıla­
stratejisi çerçevesinde topraklarımızı Amerikan "çevik kuvvetleri " ra, tekellerin amansız sömürüsüne, cuntanın baskılarına karşı, barış,
için kullanma yönünde dayatmalar sürüyor. demokrasi ve toplu msal ilerleme uğrunda savaşmaya yetenekli önem- ·

E m peryalizmin ye en gerici, i şbirli kçi tekelci çevrelerin kışkırttığı li güçler ortaya ç ı kıyor. Yığınlarda 1 2 Eylül devirmesi karşısında des­
terörizm kuşkusuz bugün geniş ölçüde önlenmiş bulunuyor. Ne ki teğin yerini ikircim, ikircimin yerini hoşnutsuzluk al ıyor.
cunta ilerici güçler üstündeki baskıları giderek yoğunlaştırıyor. Bu Plenum, cuntanın demokratik hak ve özgürlüklere yönel i k saldırısına
güçlere karşı işkence, yığınsal tutuklamalar, faşizme özgü yöntemler karşı koymakta i kircim gösteren çevrelere uyarıda bulundu. Öteyan­
kullanılıyor. M K Plenumu, T i P, TS l P gibi işçi partilerine, CHP'ye, dan bugünkü askersel di ktatörlüğü faşist olarak niteleyen yada cunta
K ürt demokrat örgütlerine, D i S K , TÖB - DE R , KÖY - KOOP gibi i ş­ içinde ve çevresindeki çelişkilerden yararlanmayı yadsıyan, bu çeliş­
çi, köylü ve öğretmen örgütlerine, iGD, Genç Öncü, i KD gibi gençl i k kileri önemsiz sayan görüşleri d e eleştirdi.
ve kad ın örgütlerine yönelik saldırıları sert bir b i ç i mde kınadı. B u Bugün cunta karşısında ikircimli tutum alan atatürkçü güç lerle refor­
yurtsever örgütlerin ve part i l erin terörizmle h i ç b i r ilgi si o l madığ ını misı çevrelerle, d i n sel anti - emperyalist kesimlerle eylem birliği ola­
kamuoyu iyi b i l i yor. Plenum, cuntanın çağırdığı sözde " Kurucu nakları vardır. Kürt ulusal hareketinin belirli bölümlerini eylem birli-
gıne kazan mak olanaklıd ır. Plenum, cephe sorunlarını ele alırken, ğınlar arasında çalışma stilini düzeltmek, yığınların olduğu her yerde
partimizin kemalizm, ordu ve dinsel çevreler üstüne görüşlerini geliş­ en gerici yığın örgütlerinde bile çalışmak, b uralarda yığınları örgütle­
tirdi. Yurtsever subaylarla halk hareketinin bağlaşmasının önemini rnek i ç i n atılması gereken adımlar saptand ı. i l kesel ama esnek ve ayi­
vurguladı. rınıiı bir pol i t i ka , en geniş bağlaşıklık sistemi, yığınlar arasında doğ­
Plenum özellikle işçi partileriyle eylem birliğini güçlendirme ve poli­ ru bir çalışma stili, örgüt ve kadroların korunması, tartışmaların ağır­
tik perspektifinde kalıcılaŞtırma istemini b�lirtti. DlSK ve Türk - Iş l ı k noktalarını oluşturdu. Plenum, tüm ajitasyon, propaganda organ­
üyeleri arasında birlik sendikal hareketi n gündeminde baş yeri alıyor. larımızı M K'nin bu çizgisini daha başarı l ı , daha aktif b i ç i mde yığın­
Anti - emperyalist demokratik geniş bir gençlik hareketi yaratmak lara, kadrolara benimsetmekle görevlendirdi.
görevi özveriyle direnen ilerici gençlerin önünde duruyor. T KP MK Plenumu, zindanlarda, işke nce altında, part i m izin, Türkiye
T KP, ABD'nin "çevik kuvvet " plan ı n ı , NATO'nun roket politikası­ işçi sınıfının onurunu d i md i k ayakta tutan yoldaşlarımızı, komünist
nı boşa çı kartmak, NATO'dan çı kmak, topraklarımızdaki atom yığı­ partisi uyeliğiyle SUÇlanan binlerce yurtsever i l erici dostlarımiZI ateşli .
nakları nı, emperyalist sald ırı üslerini kaldırmak için savaşanlara des­ komünist duygularla selamlad ı . Halkımızın bu yiğit evlatlarıyla daya­
tek veriyor. TKP, bir avuç işbirl i kç i tekelin, birbiriyle kaynaşan yerli nışma i ç inde olan tüm kardeş komünist partileri ne, tüm uluslararası
ve yabancı endüstri ve banka sermayesinin tüm devlete sınırsız ege­ i l erici güçlere teşekkürlerini iletti..
men olmasını önlemek, emekçilerin yaşam koşu l larını iyi leştirmek i­ TKP M K Plenumu, Dünya komünist hareketi n i n marksizm - leninizm
çin savaşanlarla omuz omuzadır. Cuntan ın i lerici güçler üstündeki ve proletarya enternasyonalizmi i l keleri temel inde birliğini savu ndu.
baskılarını geriletmek, kapat ı lan sendikaların açılması n ı , faşizme kar­ Kardeş komünist ve işçi partileri nin genel bir forumunun toplanma­
şı tüm politi k partilerin üstündeki yasakların kaldırılması, yu rtsever, sının, u luslararası gelişmelerin bugünkü evresi nde taşıdığı büyük öne­
demokrat tutukiuların serbest b ı rakı l ması, gerçek bir demokrasi i ç i n m i bir kez daha vurgulad ı .
savaşan herkese TKP elini uzatıyor, onlarla birlikte savaşıyor.
M K Plenumu, partinin durumu nu i nceled i . Herşeyden önce, örgüt ve
1 2 Ağustos 1 98 1
kadrolarını korumak, yeni koşul lara uygun savaş araç larını, biçi mle­
rini, yöntemlerini geliştirmek i ç i n gereken önlemleri ald ı . Parti ya­ Tür k iye Ko mü n i st Partisi
şamından " sol " sekterliğin tüm izlerini silmek, komünistlerin yı- Merkez Komitesi

You might also like