You are on page 1of 8

AllliN

BUtün ülkelerin proleterleri birleşiniz!

Herşey barış için


Yıl lO, sayı1 (109) ülkemizingüvenliği,
halkımızın yaşama hakkı için
Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi organı 1 Ocak 1983

TÜM POLITIK TUTUKLULAR , KOMüNISTLER , BARIŞSEVERLER ,


SENDIKAClLAR , YURTSEVERLER iÇIN

Genel af istemini yükseltelimi


Cunta "demokrasiye geçiş" sözle­ öte tek bir kal'lıt göstermeden, iaam Işlem uygulac:tı� görüşünü öne sü­
·
ri edi yor. Ne ki, zindanlar. onbin­ cezaları, a�ır ha.pis cezaları kesiyor­ remez� Aynı şey, Barış Derneği,
lerce ilerici yurtsever tutukluyla dolu. lar. Onb inleır�e �nsan tek nede.nden, DiSK, TöB-DER, K öY-KOOP ve
Her geçen gUn daha açık ortaya yalnızca �f . fek nedenden, cunta­ daha bi rçok davada yargılanan,
çıkıyor: Tutuklu yurtseverler suç­ nın yok ettl§i demokratik hak ve hüküm gi yen yurtseverler için de
suz ve kanıtsız olarak zindanlarda özgürlükler i, ülkenin bağımsızlığını, geçerl idir.
tutuluyor! Cuntanın mah kemeleri barış ve yumuşamayı, emekçileri n Demokrasiye gerçek geçiş için,
işkencelerle alınmış kimi ifadelerden hak ve çı karlarını savundukları iç i n tüm politik tutukluların özgürlüğü­
uzun yıltar zindanlarda çürUtUimek ne kavuşması vazgeçilmez bir ön­

1983'e girerken
isteniyor! koşuldur. Zi ndanlarda politik tutuk­
-.J:D Aralık'da Gölcük'de kapalı kapı­ luların olduğu bir ülkede, demok­
lar ardında sonuçlanan "TKP Dava­ rasiy i , bağımsızlığı, barışı, emekçinin
1 982 bitti. 19S3'e giriyoruz. Gi ­
sı" , bu gerçekleri bir kez daha ortaya ekmeğini özgürce savunmak olanaklı
den yıl daha açık gösterdi: Em­
koydu. Cuntanın yargılamalarının değ i ldir.
peryali stler artık insanlığın başına
antidemokratik yüzü bir kere daha Kamuoyunda anti demokratik yargı­
çora p örmekten baş ka birşeye
ortaya serildi. Yiizü aşkın i şçi ve lama lara ,i şkencelere, cezaevlerindeki
yetenekli değildir. Kapitalizmin
aydın, antidemokratik, faşist nite­ barbarca uygulamalara, öte yandan te­
çürUyüşü, çöküşU, hiç böylesine
likli 141 ve 1 42. maddelere göre rörist MHP'Iileri n salıveril mesi ne kar­
çıplak görülmedi. o, 365 gün
ağır hapis cezalarına çarpt ırıldılar. şı tepkiler artıyor. Cuntanın, f"'ec­
hep daha çok ekonomik yıkım,
Hepsi ağır işkencelerden geçiri - lisde onayianmayan idam cezaları­
gerici lik, savaş ve savaş tehlikesi
len ve zaten uzun süredir tutuklu nın müebbet h apise çevrilmesini ön­
getirdi. Bilim ve teknik onun
bulunan sanıklardan llO'u beraat gören yasası, bu tepkiler karşısında
elinde giderek büsbütün nükleer
etti . Bu, yalnızca, mahkum edilen bir manevra girişiminden başka '
ölüm tehlikesi,. işsizi ik ve yalan
s anıkların da suçsuz olduğunun bir şey deği ldir. Ne ki , geni ş kes ir ......
U retiyor.
kanıtıdır. Gölcük TKP davasında yar­ den yükselen bu tepkiler, aı- ,'di-..
SSCB'nih, ilk çokuluslu sosya­
gılananlar, tüm dava boyunca, ge­ tüm politik tutuklularla güçiU ve sü­
list devletin kuruluşunun 60. yı­
rıcı diktatörlüğün yöntem ve suç­ rekli b ir dayanışmaya drnüşürse,
l i ni kutladık. Geçen 60 yıl gibi,
lamalarına karşı kendi görüşlerini amacına ulaşabilir.
ı 982'de de sosyalist dünyada eko­
ilkesel savundular, yargılamanın çağ TKP tüm yurtseverler!, tüm demok­
nomik kuruculuk, gelişme sürdü.
dışı niteliğini gözler önüne serdiler. ratları , demokrasiye gerçek bir geçi ş
Sosyalist demokrasi daha güçlen­
Diktatörlüğün başının, çe$i tli ko­ isteyen tüm yurttaşlarımızı, polit i k
di. 1 982, SSCB'nin ve sosyal ist
nuşmalarında ipe sapa gelmez sav­ tutuklular içi n genel af istemi ni yük­
ülkelerin sayısız barış öneri ve
larla TKP 'ne saldırdığı bir ülkede, seltmeye çağırıyor. ülkemizin değer­
girişimleri yı lıydı. i pini koparmış
kimse sıkıyönet i m yargıçlarının TKP li evlatlarının suçsuz ve kanıtsız
bir anti-Sovyet propagandaya kar­
davalarında yargılananlara yasal bi r zi ndan larda çürütülmesine son!
şın, SSCB ve sosyalist ülkele­

Demokrasiye gercek bir


rin saygınlığı arttı.
Kapitalist dünyada, 1982'de yı­
ğınların savaşa, ekonom ik yıkı­

ge(işin i(eriğl, yollar•


ma, gericiliğe karşı savaşımı eşi
görülmedik boyutlara ulaştı. Bir
dizi ülkede sol güçler yeni başa­
rılar kazandı.
Geçen yıl, halkın artan hoş­
Sağcı generallerin ne yapmak iste­ yor. Onların bu kanıya varmasını,
nutsuziuğu karşısında süngünün
d i klerini ilerici güçler-birbirinden de­ başta cunta olmak üzere, büyük
yetmiyeceğini gören cunta, "üç
ğişik kimi görüşler ileri sürseler de­ sermayenin sözcüleri ve bugünkü
kork u " yayarak ayakta kalmaya
iki yıl dır dile getirdiler. Yeni anaya­ rejimle kısmen de olsa uzlaşan
çalıştı. Halkımızı canı ndan ede­
sasının, hiç bir yasal temeli olmayan liberal çevreler yoğun bi r pro­
cek Amerikan planiarına boyun
göstermelik bir referandumta onay­ pagandayla sağlıyor.
eğerken, "Sovyet tehdidi" masa­
lanmasından sonra, general Evren, Neki, yığınları tUmüyle burjuva
lına sarıldı. Halkın lokmasina,
cumhurbaşkanı, gerçekte bir tür gerici propagandasının kurbanları gi ­
işine saldırırken, "enflasyon ar­
diktatör oldu ve militarıst polis bi görmek yanıltıcı olur. Halkın
tar' ' korkusunu yay dı. Kara ya­
devleti kurumlaştırıldı. Şimdi bu, ezici çoğunluğu demokrasiye geçiş
sayla demokratik h akları kaldı­
devlete parlamenter bir görünüm ve­ isti yor, bugünkü dikta rejimine, eko­
rırken, ''terör geri gelir" tah­
rilmesi, yeni partilerin kurulması nom i k bunalıma ve Amerikan em­
didini savurdu. Halka artık sah­
te umutlar bile veremeyenler,
ve seçimlerin yapılmasıyla tamamla­ pe ll.l iz mini n ülkem i z üstündeki bas­
nacak. kı wı a tepki duyuyor. Generalle­
elbette yalana ve korkuya sarı­
Bizce açık olan bu durum, henuz rin erklerini sağlamlaştırmak için,
lır. Ama korku i mparatorluğu
yığınların bilinci ne yansımış olmak­ açık diktatörlükten, parlamenter ma­
dayanıksızdır. Halkımızın bu kor­
tan uzaktır. B i l inçli işçi sınıfının nevralara başvurması yalnız b i r oyun
ku tuzağından çıkmasına, gerçek
ve demokrat aydınların dışında kalan değil, iç ve dış güçler oranının da­
ııı-Arkası 7 .sayfada geniş yığınlar, bugünkU durumu, D E ­ yattığı zorunlu bir manevradır.
MOKRASIYE G E ÇIŞ Dö NE Mi sanı- ııı-Arkası ?.sayfada
2

PARTi YASAMI kadar illegal" ilkesini, yaratıcı bir


biçimde uygulamaktır. Daha güçlll,

Ustalaşmak elimizdedir
daha sağlam bi r illegal parti örgütil
yaratırken, önUmllze çıkan her legal
ı eEiif TOROSLU olanağı kullanabilmektir. 1907-1910
Partlye saldırı, cunta anayasasına landır mak ,propaganda -ajitasyon çatış­ arasında Bolşevikler, bir yandan de­
dayalı baskıcı yasaların gündeme gel­ malarını iyileştirmek zorunluluktur. mir disiplini i illegal parti örgUtünU­
di!;!i şu
sıralarda da sorUyor. Cun ta ıdeolojik çalışma,devrimci manlvela­ sağdan olsun, "sol"dan olsun- her
parti örgUtlerinl · bulup ortaya çıkart­ dır.Taze kan pompalar.Yığınlar için­ saldırıya karşı gözbebekleri gibi koru­
mak, örgütsel Işleyişi durdurmak için deki çalışmayı etkller.Bızim ve yı!;!ın­ dular. Yine bu dönemde, Bolşevik
her yola başvuruyor. Bu sürecektir. ların politik eğitiminin çekirde!;!idir. sayıavlar Duma'ya katılıyor, Bolşe­
KomUnistler yasaler dUşlere kapılmı·­ Burada ustalık, legal ile rııega1i vikler tüm yığın örgütlerinde ve her
yor. Yo!;jun saldırı -koşullarında sava­ birbirine bağlayabllmektir. "Olanaklı alanda çalışıyorıardı.TUrkl ye komU­
şımı sQ.rd·Urmenin,,parti çalışmasının oldu!;!u kadar legal, zorunlu oldu!;!u nistleri Bolşevik ustaları örnek alıyor.
ola!)an biçimi olarak kalaca!;!ını bili­
yor. Çetin koşullarda savaşı yUrtitme
ustalı!;!ını iyice kazanmak zorundayız.
öte yandan parti, ·önüne bir dizi gö­
Mustafa Suphi 100 vas1nda
Partimizin kurucusu Mustafa Suphl, 7 Şubat 1883'de doğdu. O, yaşamını
rev koydu. Bu görevler, verili koşul­
daha çok genç yaşta halkımızın ulusal ve sosyal kurtuluş savaşımına ada­
larla uyuşuyor mu? Gericlli!;!in azgın­
dı. Büyük Ekim' Sosyalist Devriminin ateşler inde, Boişevlk Partisinin
laştı!;!ı dönemi ele alırken Lenin, yeni
siralarında çelikieşti. Komünist ülkUierl n Anadolu topra!;!ında kök salma­
koşullarda parti gUçlerini "öyle da!;!ıt­
sının temelini attı. TUrkiye KomUnist Partisi'ni kurdu .
malıyız ki, ilk bakışta çok aıçak
Bundan 62 yıl önce, 28-29 Ocıiik 1921 gecesi, suphi ve 14 :yoldaşı
gönUliU, gözle görUimez ve kilçUk bır
"
ulusal kurtuluş savaşına katılmak üzere anayljrda gelirken, Karadeniz'de
çalışmanın bile Ideolojik-politik · içe­
alçakça öldürUid!ller.
ri!;!lni zayıflatmamak için, savaşım
Gerlcili!;!in Suphi yoldaşın partisine saldırısı o gUnden bu yana aralıksız
görevleri kırpılmamalıdır, azalmama­
sürUyor. Komünistler TKP'nin kuruluş kongresinde Lenin'e çekilen telgraf­
lıdır" (C.l6, s.l65) diyordu.
ta verdikleri sözü unutmuYorlar:
Her Ulkede, gericilik dönemlerinin "KomUnistler, komUnist· Partisi , sosyal devrim yolunda UstUn gelmek
boy hedefi, komUnistlerdir. 1907- için en bilyUk özverilere hazırdır. ı şçi sınıfıntn öncUsU savaşkan partisi
i 910 görevini onuria yerine getlrecektir".Bilen yoldaşın TKP'nin 60.kuruluş yıl­
· arasında Bolşevikterin Peters�
burg il örg!ltll 15, Moskova il ör­ dönUmUnde söyledi!;!i gi bi,"TKP sözUnUn eridir". Parti örgütlerimiz, yoldaş­
g!ltll ll kez yı!ıınsal tutuklama­ Iarımız bugUn her tUrlU özverlyi göstererek bunu kanıtlıyorlar.
dan geçti. 1966'da 24 yıllık ıııe­ Atılım, Suphi yoldaşın 100. do!;!um yıldönUmUnde partimizin kurucus.unu
gal parti çalış'masını gözden geçi­ onun savaşımıarını halkımıza daha Iyi tanıtmak için tUm olanaklarını
kullanacaktır.
·

rlrken, Portekiz komllnistlerl, 20


yıllık lllegal savaş deneyi olan yol­
daşlardan, dllşrrıanın 15 yıldır par­
tl basımevlerine dokunamadı !ıından Derin gizlilikte
söz ediyorlardı. Demek ki, ustalaş- ATlLlM 9. yayın yılını deri n gizli­ Şimdi biz, okuyucu yazılarını, daha
mak ellmizdedir. lik koşullarında doldurdu.Geçtlğimiz etkin de!;!erlendirmek için, bu Yazı­
Saldırı, kuşkusuz, yalnızca burjuva­ yıl burjuvazinin polisi partimize saldı­ ları "Milltanlardan" sayfasında Yalıt­
ziden g�lmiyor. Sallantılı, yalpalayan rılarını artırdı. Ama, ATlLlM' ın yurt lanmış durumdan çıkarıyor, onları
kilçUk-burjuva unsurlar da partiye içinde basım ve dağıtımının aralıksız ATlLlM'ın kendi yazıları oıa·rak ya­
zarar veriyor. Bu da yalnızca bize silrmesi ortak başarımızdır. yınlamaya başlıyoruz. Bu do!;!aldır.
özgU de!;!il. Hangi partinin savaş dene­ Kuşkusuz ATlLlM' in hazırlanma­ Komünist yayın organi, yalnız Yazı
yine baksak, görüyoruz ki, zorbalı!;!ın sında, da!;!ıtımında, bilgiyle beslen­ Kuruiu•nun de!;jil, daha da çok oku­
kol gezdl!;!i dönemıerde en iyi çare, mesinde pek çok aks.amalar var. yucuların ürUnU olmalıdır.
bu sallantılı unsurlardan arınmaktır. Parti bu aksamaları giderme görevi­ TUm örgüt ve' s�mpatlzanlara AT'I­
Proleter kadrolar, proleter örgütçiller, ni önüne koymuştur. Herşeyden LIM'ın yetkinleşmesinde çok Iş düşU­
propagandacılar, ideologlar yetiştir­ önce, aylık ve illegal olmanın getir­ yor. Şimdi daha geniş yı!;!ınların sesi­
mektlr. Konspirasyonu daha yetkin­ di!;!!, gUncel gelişmelere anında yanıt ni ATILIM'a ulaştıralım, ATlLlM'ın
leştlrmek, ideolojik-pal iti k-örgütsel verme zorluğunu aşmak için, daha sesini daha geniş yı!;jınlara duyuralım .
blrl l!;!i daha gUçlendirmektlr. etkin yollar bulmak, parti içi yaşam Gelecek yıl, 10. yıldönUmUnde çok
Parti, 12 EylUlden sonra takti!;ji sorunlarına canlı bir biçimde e!;!il­ daha gUçlü bir MK organı ATlLlM
çizdi: Derin iliegalite koşullarında mek, en önemlisi ATlLlM'Ia yı !;!ın­ için şimdiden her örgüt UstUne düşen
örgütü, kadroları koruma, güç topla­ lar, okurlar, parti Uyeleri arasındaki görevleri yerine getirmeye hazır ol­
ma ve devrimci yUkselişe hazırlanma. ba!;!ları gUçlendlrmek gerekiyor. malıdır.
"Temel görev, nice! daralmaya kar­
şın, partinin politik etkinli!;!inl koru­
maktır" (Atılım, Ocak 1982, ön�er­
Bizi bitiremiyecekler!
li!;!i Güçl endirmek). Yani, ideolojik
netlik, demir disiplin temelinde,par­ KUrdistan'da gözaltına alınan Ilerici ­ katıyor, daha bilyUk güç ve dikkatle
tinl n birli!;!ini, kadroları, örgütleri ko­ leri, devrimcileri "TKP'lisin!" diye savaşıma sarılmamıza destek oluyor.
rumaktır. Buna ba!;llı olarak, partinin suçluyor ve tutukluyorlar. Savcı bir Eri barbar saldırılara karşın, partl­
yı!;!ın ba!;!larını geliştirip pekiştirmek, llericiye; "Si zleri tutuklayacak her­ mizin "Cunta Anayasasına Hayırl"
Işçi sı nıfının, öteki emekçilerin sınıf hangi bir delil yok. Ama, K.Evren'ln kampanyası kesintisiz sllrdürllldll. Ve
bilincini derlnleştirmektir. "B· . yı­ Afyon konuşmasından dolayı tutuk­ diyebillriz ki, başarılı sonuçlandı.
!;!ınlar la örtUnerek korunma, on rın layaca!ıız," diyor. Bir arkadaşın, a!ıır Bölgede tüm demokrasi güçleri parti·
direnme gUcü ile bizim direnme işkence görmesine, oldukça uzun su­ mlzin referandum politikasını "dev­
gücümUzll birleştirme, yı!;!ınları cun­ re askıda kalmasına karşın tek keli­ rimci bir politika" olarak deOerlen­
taya karşı direnmeye hazırlama de­ me konuşmadı!iını ö�rendik. Onun dlrdl, bu do!ırultuda çalışma yaptı.
mektir. (Atılım, Haziran 1982, Parti gibi arkadaşların, yoldaşların önlln­ Cuntanın gözaltına aldı!iı, tutuk­
çalışmalarını canlandırma görevi). de saygıyla e�lllyoruz. Bu tutumları ladı�ı blnlerln, onblnterln yerıne ye­
Bura da,ideolojik-polltik çalışmayı hız biz dışarda olanıarın moraline moral nllerl geçiyor. Bizi bltl,remlyecekler!
3
g isi geliştiriidi ve onaylandı. Yun­
an komünistleri Kongreden güçlene­

Kardes YKP'nin ll.Kongresi rek çıktılar.


Bilen yoldaş, Kongre'de bir konuş­
14-19 Aralık 1982'de, Atina'nın ternasyonalizmi i lkeleri temeli üze­ ma yaptı. YKP organı " Rizospastis",
Nea lyonya işçi semt i nde, kardeş rinde serpilip gel işmesini s im geledi. Bilen yoldaştan üç kez demeç
YKP' nin ll. Kongre s i toplandı. TKP, Yunanistan işçi sınıfının, emekçi aldı. Yunaniıstan'ın en çok satan
bu kongrede, Bi len yoldaş ın baş­ halkın YKP'ne duydukları güven ve gazetesi "Etnos", Bilen yoldaşla bir
kan lı� ında b i r delegasyon la temsil sev g i n in somut bir göstergesi oldu. görüşme yaptı.
edildi . YKP Kongres i , büyük bi r Kongrede YKP' nin Yunan halkının Kongre tezlerinde, YKP MK Ge­
başarı oldu. ll.Kongre, YKP'nin istemlerine devr i m ci bir yanıt veren, nel Sekreteri H .Fiorakis yoldaşın ra­
Marksizm-Leninizm ve proletarya en- gerçek değ i ş i kl i k için savasım çiz- porunda ve söz alan delegelerin
konuşmalarında, TKP ile ve Tür­

YKP.MK GENEL SEKRETERi H.FLORAKiS'iN k i ye demokrasi güçleriyle


m aya, büyük bir değer b i ç ildi.
dayanış­

KONGREDE OKUDUGU RAPORDAN Kongre'nin bir özelliği, YKP MK'


" Günümüz gerçekleri, barış ve iler­ ni kapsayan, ilericl güçlerin savaşım
nin yeni binasındaki toplantı sa­
leme güçlerinin sayısız, güçlü ol­ programiarına egemen olan gerçek
•.
lonunda yapılmasıydı. i ç i nde bir
duklarını, eylemlerini koordine edip değ i ş i kl ik, ulusal bağımsızlık sorunu­
m at baanın da bulunduğu YKP'nin
yo�unlaştırarak emperyalistlerinı a­ nun kökten çözümü dem ekt ir. Tekel­
yeni MK binası, altı ay süren para
m açlarını gemieyecek güce sahıp bu­ lerin dolu dizgin g i t m es ine son ver­
ve emek kampanyasının, işçilerin,
lundu klar ı nı gösteriyor. U luslararası mek, yeni b i r anti-tekel, halk yararına
kom ünistlerin yo�un çalışmasının
işçi sınıfının ve halkların emperya­ planlanmış ekonomik gelişme ve
ürünüydü.
lizme, yeni sömürgecil iğe ve ırk temelli bir demokratikleşme demek­
ı ı .Kongrede, YKP tarihinde ilk
ayrımına karşı, em peryalist saldırı­ tir. 1981 Ekim parlamento seçimleri­
kez Batı Trakya Türkleri adına
ları gemıemek için her utkusu, nin utkusunun yaşama geçir ilmesi
b i r temsilci konuştu. Yunan istan'da
barışın ve ilerlemen i n dünya ça­ demektir. ülkede, halkın belirleyici
azınlık sorununa eğilen tek part i ­
pındaki utkusudur, böylel i kle, bizim biçim de katılımına ve hareketlendiri­
n i n YKP olduğunu belirten b u tern­
cie utkum uzdur." lmesine, tüm ilerici güçlerin işbirliği­
si Ic i, Batı Trakya Türkleri n in sorun­
" B iz, kom ünistiz, yurtsever iz ve en­ ne dayalı, başka b i r tarzda hükümet
larının, yalnızca YKP'nin yol gös­
ternasyonalistiz. Proletarya enternas­ etme demektir."
tericiliğindeki ortak savaş sonucu
yonalizmi temelinde, sım sıkı, SSCB' "Gerçek de�işikl iğin içeriği ve a­
çözümleneb i leceğinl vurguladı.
nin ve· öteki reel sosyal izm -ülke­ m açlarının... demokrat i k bir hükü­
lerinin yanındayız. Reel sosyalizm met tarafından yürürlüğe konması, Kardeş YKP'nin ll. Kongresi'ni
ülkeleri, emperyal izme karşı savaşta tekel ol igar ş i s i n l n konumlarını zayıf­ taçlandıran bir olgu da, be .eci
ba�lıca güçtür. Dünyada, bar ışı n ve I atacak ve sosyalizme yönelen ant i ­ Teodorakis'in, ozan Ritsos'un yanı
ilerlemenin kaleler ldir". em peryalist, ant i�tekel halk dem okra­ sıra, kongre çalışmalarına ve son­
"ülkem izin co§rat i konumunu ve sisine geç i ş için belirli önkoşulla­ raki kutlarnalara katılan sanatçıların
bölgemi zin sorunlarını dikkate alarak, rı yaratabilecek bir güçler il işki­ bilim ve kültür adam larının say
TKP,Kıbrıs'da AKEL ve YKP arasın­ sini yaratacak ve keskin sınıf savaş­ .jaki sıçramaydı.
dakl işbirli�ine özel bir önem ve­ larıyla eş gide<:ekt ir. " YKP'nin ll.Kongresi, Türkiy�
riyoruz... " " Değişikliğin ne yönde olacağı, Yunanistan halkları arasındçıki dost ..
"Yunan-Türk ·anlaşmazlı�ı. Vaşi n g- belirleyici b i ç i m de, yığın hareketi­ luğun ve kardeşliğin tüm !gel le;.
ton-Ankara-Atlna üçgen in i n dışında, ne, öncü çalışması, etkinliği ve gücü yıkıp aşabileceğlni somutlac •
kökten yepyen i bir temel üzerinde ele ile, part i m ize bağlıdır." •
alınmalıdır. Sorun, H elsinki Sonuç

BiLEN YOLDASIN KONGREDE YAPTIÖI KONUSIADO


Belgesi, uluslararası hukuk ve BM
Bildirgesi temelinde çözüm lenebil i r".
"Bu kUrsUden bir kez daha kar­ "Halklarımızın _em peryalizme, iç ge­ ve pratik temelinde, her iki lllke
deş Türkiy�:: halkıyla, yi�it TKP r i c i ! iğe, zorbalı k ve diktatörlüklere halklarının egemenlik, ulusal ba�ım­
ile ve öteki Türkiyeli demokrasi güç­ karşı savaşlarda edindikleri deneyler sıilık hakları gözönünde tutularak
leriyle dayanışmam ızı dile getir i riz ". vardır. Yunanista n kom ünistleri nin, barışçı yoldan çözümlenmelid ir..
"1981 Ekim seçimlerinden son­ Işçi sınıfının, Yunanistan halkının Hangi yandan gelirse gelsin, şove­
ra, Yunanistan'da karmaşık ve çe­ d i ktatörlüklerin çeşitlerinden çek­ nizme, halkları b i rb i rine karşı kış­
lişkili bir durum ortaya çıktı . Bu tikler ini, tüm dünya kamuoyu gibi, kırtma politikasına kesinlikle karşı ­
durum, belirli demokratik �dımlarla, bizim halkımız da yakından gördü. yız. Aradaki anlaşmazlıklar, NATO'
gerçek bir de�lşikllk için, herşey­ Bugün biz i m çekt i klerim lz i , dünya nun dışında, em peryalist karışma
den önce yı�ın hareketinin geniş­ da, sizler de görüyorsunuz... YKP' olmadan pek güzel çözümlenebl)lr."
letilmesi için olanakların artması, nin çet i n savaşl arda elde ettiği ba­ "TKP i le YKP arasındaki kardeş­
yeni kazanımların elde edilmesi yo­ şarıdan, onun gelişmesinden en bü­ çe bağlar, bu partilerin kuruldukla­
lunda olanaklar olarak nitelendir ile­ yük sevinci duyuyoruz. Bu başarı­ rı günden bu yana, en sağlam temel­
bilir. öte yandan bu savaşımda lar, bu kazanımlar, bize savaşta güç ler üzer i nde gelişip pekişlyor. Bizi
yenı zorluklar ve sorunl ar ortaya kaynağı oluyor. Acı, tatlı deneyleri ­ böylesine birbirimize bağlayan, en
çıkıyor. Bunların kökeni, egemen nizden ders çıkarmaya çalışıyoruz." başta Marksizm-Leninizm, proletarya
sınıftan, otorlter anayasadan ve ben­ " ..Amerika, öteden beri hem Tür­ enternasyonallzmi ilkaleridir."
zeri nedenlerden kaynaklanıyor. " kiye'de, hem de Yunanıstan'da en "Biz, Yunanistan'daki ge lişmeleri
"Egemen sınıf, ekonom i k buna­ ger i c i çevretere dayanm ış, bunların dikkatle izliyoruz. Son yerel seçim­
lımdan kaynaklanan hoşnutsuzlu�un aracılığıyla iki ülkeyi de NATO' ya lerde büyük başarılar sağladınız. Bu
yükünü hllkümete yıkmaya, Ame­ sokmuştur. Türkiye ve Yunanistan' başarılarınız, ou olgu, partinizin
rikalı'lara verilen üsler, NATO ko­ da ki geri ci egemen çevreler arasın­ izledi�i Ilkeli, ardıcıı Laninci bir­
nusundaki ödünler den, politik serma­ daki çelişkilerden kendi çıkarları Için lik politikasının somut bir sonucu­
ye yapmaya çalışıyor." yararlanmak istemiştir. Bugün de Yu­ dur. YKP, Yunanistan proletaryası­
"YKP, hükümetin h er olumlu ön­ nanistan' a karşı cuntayı ku llanıyor." nın, tüm halkın en iyi isteklerini
lemini destekledi, somut öneril erde " Yunan, Türk, Kıbrıs halklarının canla başla yerine getiren yı�ınl ara,
bu lundu ve PASOK'a geniş bir lş­ çı karları, istekleri birdir. Örtak düş­ gerçek bir de�işlm Için ışıklı çev­
birli�i önerdi." m anıarım ız birdir. lrdelenen, öne ren açan, alternatif koyan, halk
"De� işiklik, ülkeye gerekli olan, çıkartılan Ege sorunu, Helsi n ki So­ demokrasisi ve sosyalizm için sava­
halkın gereksinimleri ve beklentileri-. nuç Belgesi, uluslararası anlaşmalar şan deneyil bir partidir." •
4
mik duruma i lişki n olarak, " gele­
• •• • ceğe karanlık bir bakış i çinde" ol­

LENIN KOŞESI duklarını belirtiyorlar.


Cunta uydurma hesaplarla enflas­
yon hızını düşük göstererek, kendi

Neye karş1? saptadığı


yatlarıyla,
ücret,
emekçilerin
maaş ve
gerçek
taban fi­
gelir­
Cuntanın, ' ' sivil" geri ci parlamenter rejime geçiş hazırlıkları ilerliyor.Ge­ leri ni, 1982'de, en az %15-20 daha
rici parlamenter rejime ve gerici parlamentoya karşı tutum sorunu günce l ­ da düşürdü.
dir. Lenin'in Stolipin gericiliği nin, üçüncü Duma döneminde, partinin Yeni yı l da daha değişik ol ma­
"otokrasiye son" belgi sinin artık "Dumaya Son" belgisiyle yer değiştir­ yacak. Cunta sosyal eşitsizlikleri,
mesi ve gerici parlamentodan yararlanılmayıp, onun baş hedef seçilmesi sınıf çelişkilerini daha da derinleş­
gerektiğini öneren, Otsovitz adlı "sol" akımlarla polemikleri, konuya tirici bir yolda yürüyecek. Kimi ­
Leninci yaklaşımı kavramada ışık tutucudur. lerinin 24 Ocak politikasından fark­
Lenin, partinin belgisinin deği ştirilmesine karşı çıkıyor: "Hangi koşul­ lı olacağını öne sürdüğü "Kafaoğlu.
larda "Du maya son" be lgisinin bir anlamı olurdu? Varsayalım ki, doğru­ nun paketi"nden de, ı;:ıka çıka,
dan bir iç savaş düzeyine ulaşan keskin bir devrimci bunalım döneminde sonuçta büyük bankaları ve onlar­
liberal, reform peşinde, uzlaşmacı bir Duma ile �arşı karşıyayız. Böylesi la içiçe geçmiş olan holdingleri da­
bir anda, bizim belgimizin, 'Dumaya Hayır', yani çarla barışçı görüşmele­ ha da güçlendirecek önlemlerden
re, aldatıcı 'barış' kuru mlarına hayır... olması hayli olanaklıydı. Şimdi başka bir şey çıkmadı.
tam tersine, günü geçmiş bir seçim yasasıyla seçilmiş, çok gerici bir Duma Kapitalist dünyadaki bunalımın et­
ile karşı karşıya olduğumuzu ve ülkede ciddi bir devrimci bunalımın olma­ kileri Türkiye'ye kat kat artarak yan­
dığını varsayalım. Bu _durumda, "Dumaya Hayır" belgisi, seçim reformu sıyor. üsterik OECD'nin Aralık'da
için bir savasım belgisi ol abilirdi "(c.l5, s.273). açıklanan son raporu bile, 1983'
Lenin- 1908 Rusya'sında her iki durumun da geçersiz olduğunu belir­ de hiç bir kapitalist ülkede bunalım­
tiyor. "üçüncü Duma uzlaşmacı değil açık karşı-devrimci bir kurumdur, dan çıkış yolunda bir belirti bek­
otokrasiyi örtmüyor, teşhir ediyor ve hiç bir açıdan bağımsız bir rol oy­ ıenmemesi gerektiğini belirtiyor. Tür­
namıyor, hiç kimse onun ilerici reformlar yapacağına inanmıyor, kimse kiye, ayrıca ertelenen milyarlarca
çarlığın gerçek gücünün ve kuvvetinin bu taşiaşmışiar topluluğunda liralık dış borcu 1983'de yeniden
yattığını hayal etmiyor " (c.l5, s. 273). ödemeye başlamak zorunda! AET
Devrimci bir bunalımın geli şmekte olmasına, yani otokrasi ile yığınlar ile çelişkilerin daha da derinle­
arasındaki çelişkilerin keskinleşmekte, hoşnutsuzluğun artmakta olmasına şeceği açık!
karşın, yığınların eyleminde henüz bir durgunluk anında olunduğunu da Böylesi karanlık bir ekonomik
vurguluyor, Lenin. Ve parti taktiğinin saptanmasında yığınların eylemi nde manzarada şu gerçekler apaçık or­
beklenen bir yükselişi değil, bugünkü durgunı uk koşullarını gözönüne al­ tadadır: Cunta ı 983'de emekçi­
mak gerektiğini belirtiyor. lerin sırtı na yeni ağır yükler bin­
Bu koşullarda, "Dumaya Hayır" belgisi, ana vuruşu, ne bağımsız, ne de di recektir. Cunta bu koşullarda e­
belirleyici olan ve baş rolü oynamayan bir kuruma yoğunlaştırmak anla­ mekçilere hiç bir demokratik hak
mına gelir". Oysa "gerçek otorite olmayı sürdüren otokrasidir, gericiliğin tanımaktan yana değildir. Emekçi­
gerçek desteği ve kalesi odur. Otokrasini n düşmesi kaçınılmaz olarak üçün­ lerin, sahip olacakları en küçük de­
cü Dumanın... düşmesi demektir. Ama üçüncü Dumanın kendi başına son m okratik hakkı bile, ivedi ekono­
bulması aynı otokrasi tarafından ya yeni bir serüvene ya da düzmece ve mi k ve sosyal istemleri uğrunda
yüzeyde bir reform çabasına girilmesi anlamına gelir " (c.l6, s.274) diyor. savaşım için kullanacaklarını cunta
çok iyi biliyor. Cunta, açlar, i şsizler,
yoksullaşanlar ordusu (45 milyon
EKONOMİK, SOSYAL HAKLARI DA, içinde bu ordunun dışında kaç kişi

DEMOKRATiK ÖZGÜRLüKLERİ DE kaldı?) karşısında çaresiz kalacağı­


nı biliyor. Egemen sınıf içindeki
çıkar çelişkilerinin arttığı bir ortam­

Ancak savas1mla kazanabiliriz da,


nın,
bas�ı
durumu
koşullarının yumuşaması­
daha da keskinleştire­
ceğini cunta iyi biliyor.
.

Eğer işçiler, köylüler, memurlar,


-

eZeki TIRELI
yiti rdikleri ekonomi k ve sosyal hakla­
Işçi sınıfı, öteki emekçiler ne za­ kötü koşullarda gırışıyor. "Dış borç rını geri almak, genişletmek istiyor­
man ekonomik ve sosyal istemle­ almadan ayakta duracak Türkiye", ıarsa, durmaksızın savaşıma atılmalı­
rını dile getirseler, cuntacı general­ "Ortadoğu'nun güçlü ülkesi Türki ye", dırl ar. Cuntanın zorbalığı ancak
ler, "Ekonomik durum henüz düzel­ "aslan müteahhitler, kahraman dış­ zorla, halkın yığınsal zoruyla geri
medi, onun için daha da özveride satımcııar", "modern, verimli KlT' püskürtülebil ir. Demokratik haklar
bulunmanız gerekiyor.. '' diyorlar. ler" masalları çoktan unutuldu. Tür­ da ancak uğrunda savaşılarak alına­
Cunta nı n "demokrasiye geçis" sözle­ kiye'yi düzlüğe çıkarma savındaki iş­ bil ir.
rinin ciddiye alınmasından yana olan birlikçi tekelci burjuvazi, şimdi, 1 şçi sınıfı, ne demokrasiye geçilme­
küçük-burjuva ve burjuva liberal çev­ "Kim batacak kim kalacak?" kav­ si için önce ekonomi nin düzelmesi
reler ise, ekonomik ve sosyal istem­ gasında! gerektiği yalanıarına kanacaktır, ne
ıerini yükseltmeye hazırlanan işçilere: 1983'de: Sanayi ve hizmetlerde de ekonomik ve sosyal haklar için
"Aman" , diyorlar, "durun, yoksa DPT'nin sürek! i izlediği 1 1 6 dal ın savaşımın demokrasiye geçilmesine
demokrasiye geçiş süreci aksar!" Ki­ yarısından çoğunda üretim gerilemesi zarar vereceği yalanlarına. Tersine,
mileri ise, cuntanın "demokrasiye ge­ görüldü. Tarımsal üretimde artış oldu­ ekonomik ve sosyal haklar için sava­
çiş"ini n aldatmaca olduğunu görme­ ğuna ilişkin inandırıcı tek bir veri sım, cuntayı geriletecek, ödünler ver­
lerine karşın, "ne yapalım, ekonomi yok. Yatırımlarda büyük düşmeler meye zorlayacak, demokratik hak­
düzelmeden, gerçekten de demok­ oldu. Stoklar arttı. Dışsatımdaki ar­ ların kazanılması için temel oluş­
rasiye geçilmez ki" diye kendil erini tış yavaşladı, işçi dövizleri girişi azal­ turacaktır. Ka zanılacak, cuntadan
avutuyorlar. dı. TL dolara göre %40 değersizleş­ zorla koparılacak her demokratik
Tüm bu çevreler, i ster Istemez, ti. Piyasaya %35 daha fazla para hak, yeni ekonomik ve sosyal hak­
bir gerçeği teslim etmek zorunda basılıp surüldü. Bütçe en az 150 lar uğrunda savaşıma araç olacak­
kalıyorlar: Türkiye yeni yıla ekono­ milyar açık verdi. Metin Toker gi­ tır.
mide bir yıl öncesine oranla daha bi cunta savunucuları bile, ekono- •
5

ı
kuk
"Vaşington'da, Sovyet Elçiliği
danışman! Minayev'i
hu­
tutukladı­
Düsman1 korkutan
rini
bu
geveledi durdu. Cunta, CiA'nın
operasyonuna, elleriyle gözlerini
eS.ÖZER
cilerin propagandasına güç katacaktı.
ı
Ve belki de artık Sovyetler Birliği'
lar. Düzmece bir sabotaj ı sözümona kapatarak, kimi zaman açıkça elini nın somut barış öner i lerini ciddiye
kanıtlayan belgeleri Arnetikal ı terzi, uzatarak yardımcı oldu. Yedi kapılı almazdı insanlar. Savaş bütçelerinin
Minayev'in ceketinin astar:na dikmiş­ Maltepe askeri cezaevinden Ağca'nın boğazlarını sıkmasına ses çıkarmaz­
tl. Bütün gazeteler bu olaydan sôz kaçırılışını kim unutabilir! üstelik lardı. Ama olmadı. Suikastin kanlı
ediyor, haber ajanslarının teleksleri gerici basındaki, anti-Sovyet, Bulga­ izi faşist Ağca'da CIA'e kadar gece
kaynatılan cadı !�azanının fokurtuıarı­ ristan düşmanı kampanyaya, sımsıkı karanlığında bile görülebilecek şekil­
nı her yere iletiyor du." kontrolüne aldığı basını alabi Idi ğine de uzanıyor.
ünlü Sovyet yazarı i-IYa Ehren­ özgür kılarak da yardım etti cunta. Reichstag yangınını anımsayın. Ge­
burg'un "Dipten Gelen Dalga" adlı Oysa tam da bu olayda Cl A paten 1 i ne aynı türdendi. Gene bireysel
romanından bir bölümün özeti bu. uluslararası terörizm, kendini boylu­ terörizm ile komUnistler biraraya
Ehrenburg, bu romanda soğuk sava­ boyunca ortaya koydu. getirilmeye çalışılıyordu. Olmayacak
şa doğru sürüklenen dünyamızın bi r şey! Ama Hitler'in bu provokasyonla
tablosunu çiziyor. Neden? tum Almanya'yı kana boyadığını
Ya şimdi? Yine aynı şeyler! 1950' unutabilir ımiyiz?
1982 yılında işler iyi gitmedi .
!erin soğuk savaş günle�·ini özleyen­ ABD emperyalistleri böylesi o­
Barış hareketi büyüdü, hemen he­
ler var. L.i lyjç Brejnef'in 26. Kon­ yunıarla, soğuk savaş günlerini geri
men bütün kıtaları sardı. Artık
gre Raporu'nda vurguladığı gibi, Batı , getirebilirler mi? Yoğun çaba har­
barış toplantılarında rahipler, papaz­
ideoloj ik savaşta, düşüncelerin ça­ cadıkiarı görülüyor. Yine de biz
lar konuşuyor.
tışması ndan daha farklı yöntemleri güvenle söyliyebiliriz. Gelecek on­
Başarsaydılar, sui kast, ya da kay­
ycğliyor. Sosyalist ülkelerin iç ve dış ların değildir. Barışın ateşi yığın­
natılan cadı kazanı başarı kazan­
politikalarını çarpıtmak için tüm a­ ları sarıyor. Her gün bi raz daha güç­
saydı, bir taşla kaç kuş birden vu­
raçlarını harekete geçiriyor. ince ve leniyoruz.
racaktı ABD yönetimi ve işbirlik­
sinsi yöntemlerle, Sovyetler Birliğine, D üşmanı korkutan da, Işte bu
çileri. Polonyalı Papa Jean Paul'
onun yöneticilerine karşı, kin ve nef­ zaten !
ün ölümü Polonya'da karşı devrim-
ret aşılamak istiyor insanlara.
Bir dizi başarısız provokasyonun
yanında başarılı gibi görünen sonun­
cusu
ya
için
çetelerini n
ltalya seçildi.
hü!<üm
Şu,
sürdüğü,
Maf­
bir
Neyin davas1?
yılda 140 kişini n gangsterlerce öldü­ eHalis OZAN -ADAPAZARI
rüldüğü, Mason ·ıocalarının hükümet işyerinde Milli Gazete okuru arka­ nebilir toprakların %20'sinin 7000
devirmeye yeltendiği, ardı arkası !<e­ daşlarla sık sık 1 ran ve Afganistan büyük toprak ağasının elinde oldu­
silmeyen hükümet bunalımları yaşa­ olayları üzerine tartışıyorum. Tahmin ğunu, buna karşın 400 bin köylü
nan, CIA' nın aı;,ık çalışma alanı seç­ edeceğiniz gibi onlar "islam adına", ailesini n topraksız olduğunu biliyor
ti � i !talya, Amerikanın yeni atom 1 ran devrim ini destekierken, Afga­ muydunuz? Peki, devrimden sonra
roketleri yerleştirmeye çalıştığı, şu nistan'da karşı devrimci çeteıere ar­ bu 7000 ailenin toprakları na, suyu­
milyonlarca i nsanın, yüzbinlerce ka­ ka çıkıyor... Söz lran'a gelince Ame­ na el konulup, 300 bin topraksız
to! iğin ölüm füzelerine karşı yürü­ ri ka'ya , CiA'ya ateş püsküren bu köylü ailesine bedava dağıtıldığını
düğü 1 talya. italya •yı seçti ler, çünkü arkadaşlar, aynı Amerika'nın, CIA' da biliyor musunuz? Biliyor musu­
katolikiEni n dini lideri, Polonyalı nın desteği, parası, silahıyla Ziya nuz ki, "islam adına" ve "Sovyet
Pa pa l l . Je;:ın Paui,Roma'da oturuyor. ül Hak'ın yardımıyla Afganistan'da işgaline karşı" savaş verdiğini söy­
Savcı Marte!la, suikasttan tam bir­ kendi yurttaşlarının kanını döken l,eyen çeteıerin elebaşları, işte bu
tuçuk yıl sonra Bulgar yurttaşı çeteıere arka çıkıyor. 7000 toprak ağası , şeyh ve aşiret
A ntanbf'u tutukluyor. Faşist Ağca, Ben bu arkadaşlara şu soruları reisieridir. Onların davası, "islam"
komünist Antcnof'u • 'ele vermek" soruyorum: ve "özgürlük" davası mı, yoksa
için bir buçuk yıl düşünüyor. Ger­ Afganistan'da devrimle nasıl oluyor devrimin ellerinden aldığı eski top­
çekte, hazırlı klar ı birbuçuk y:lda bi­ da di n elden gidiyor? Devrimden raklarını geri alma davası mı? On­
ten oyun, ancak sahneye konabili­ sonra tek bir cami mi kapatıldı, lara kanıp peşlerine takılanlardan
yor. ölçüsüz suçlamalar, Bulgaristan' dini inançlar r ibadet üzerine tek gerçeği görerek Afganistan'a geri
ı, Sovyetler Birliğl'ni hedef alıyor. bir yasak mı geldi, halkın adetine, dönenierin sayısı boşuna mı artıyor?
Sanki Papa kapitalist bir ü+kede örfüne karışan mı var? Kadınlara Binlerce köylüyü bir ağanın, şeyhin
vurulmamış gibi. Sanki Ağca aylar­ okuma-yazma öğretilmesi, kız ço­ sömürmesi islam kuralı mıdır? Bunun
ca NATO ülkelerinde cirit atmamış cuklarının okula gitme olanağına ka­ Kuran' da yeri var mıdır? Bizim
gibi. Senaryo tümden yalan üstüne vuşması dinin elden gitmesi midir? bildiğimiz, Milli Gazete'nin ve okur­
kurulu. Bir gün ortaya atılan erte­ Sizin arka çıktığınız çeteler ise o­ larının da toprak ağalığına karşı
si gün çürütülüyor. "Olsun ne gam! kulları, öğrencileri, hatta halkı dev­ olduğudur. Yüzbinlerce müslüman
Şimdi şu hep kanıtsız kalan 'terörün rimci hükümete düşman etmek için Afganlıyı toprağa, suya, okur-yazar­
ardında Sovyetler vardır' sav:mızı bel­ camileri bombalıyor,yakıyorlar ... Bu, lığa, doktora· kavuşturan devrime
ki kanıt layabiliriz. Belki inandırabi­ nasıl oluyor da Müslümanlığa sığıyor? karşı kan dökmek, dökenleri des­
liriz insanları". Böyle düşünüyorlardı. Yok eğer, bu çeteler ' 'Sovyet tekl-emek müslümanlığa,. insanlığa
Oysa yalnız gerçek olan kanıtlana­ askerlerine karşı savaşıyor " diyor­ sığar mı?
bilir. öyle de oldu. Bulgar yetkilile­ sanız, daha 1978'de Afganistan'da Lübnan'da siyonistlerıe elele oluk­
rını n düzenlediği basın toplantısı, tek bir Sovyet askeri bile yokken oluk müslüman kanı döken, Iran'
Bul gar hükümetinin ilkesel tutumu, bu çeteierin saldırıyı başiattığını da müslüman Humeyni rejimine diş
CIA balonunu hemen patlattı. bilmiyor musunuz? Yoksa Afgahis­ bileyen ABD, Afganlı "islam mU­
cl A bu operasyonda nüfus kağıdın­ tan'da ne dinin elden gitmesi, ne cahitlerine " parayla, silahla, politik
da TC yazılı kişiler kullandı. Katili "Sovyet işgali" söz konusu değil de, destekle arka çıkıyor. ABD, FKö'
ülkemizden seçti. Katiller yuvası bütun sorun büyük toprak sahip­ nü tanımıyor da Afgan çetelerini
faŞist parti MHP'den. Burj uva basını leri nin topraklarının elleri nden gitme­ baş tacı ediyor. Niçin? Sizler ABD
bu olayda, düğmesine basılmış gibi, sinden mi kaynaklanıyor? Afganis­ yönetimi ile aynı konuma nasıl düşer­
emperyalist haber ajanslarının sözle- tan'da 1978 devriminden önce, işle- sin iz?
6
ketin baç:Jımsızlığını korumanın tek

Prolet er askerin sorusu


yolu, reel sosyalizme, Sowetler Bir­
!lği'ne ilkeli, enternasyonalist bağlı­
lıktır. Çünkü hala yalnızca iki sınıf
eN .GÜR EL vardır, iki sistem vardır. Birinden
"Dünyayı Sarsan On Gün" ... John talizm reel sosyalfzmden üstündür" yana olmayan, ister istemez öteki­
Reed'in, Ekim Devrimi'nin eşsiz bir diyerek Sovyet gerçeğini karalarken, nin yanına sürUklenir. Açık, net
anlatısı· olan bu kitabını okuyanlar, "sol" yazarlar, kendi kafalarındaki saf tutmak gerekiyor.
proleter askerle küçükburjuva "a­ "sosyalizm modelleri"nin reel sos­
teşli devrimci'' nin tartışma sahnesi­ yalizmden üstün olduğunu öne sü­ Çuvaldızı Kendine...
ni hemen hatırlayacaklardır. Asker, rerek aynı şeyi yapıyorlar.
teorik düzeyde çok şey bilmese de, Aslında "Sovyet politikasının dev­ Devrimcinin ulusal ve uluslararası

devrimin diyafektiğinin, karşı kar­ rimci olmadığı'' yolundaki görüşler görevleri bir bütündür. Ne ki " sol"

şıya duran ana güçlerin, proletarya de, sonuçta gericiliğin "Sovyet teh­ yazarlarımız hiçbir zaman kendi en­

ile burjuvazinin gerçek özünü, Lenin' didi" masalları ile aynı işlevi gö­ ternasyonalist görevleri nden söz et­

in söylediklerini çok iyi kavramıştır. rüyor. Şöyle ki, gericilik Türkiye'de m iyorlar. Anti-Sovyet! k kampanya­
düzen değişikliği isteyen yı ğınlara, lara karşı savaşım, reel sosyalizmin,
"özgür devrim!' yanlısı aydın, askere,
" devrim malınızı-mülkünüzü, dlninizi­ uluslararası i şçi hareketi nin bu en
Lenin' in devrimci olmadığını kanıtla­
imanınızı, karınızı-kızınızı, geleneği­ bUyük tarihsel kazanımının üstünlük­
mak peşi nde dir. Asker ise her sefe­
nizi-ulusal benliğinizi elinizden ala­ le�inin, propagandası gibi görev tanı ­
rinde "aşırı devrimci "ye ısrarla şu
cak! SSCB de Türkiye'de devrim mıyorlar. Oysa,. pratik göstermiştir
soruyu yöneltir: ''Peki ama, iki sınıf
yaptırmak ıçın çalışıyor" di yor. ki, bu, yığınlar 'üzerinde muazzam
var: Proletarya ile burjuvazi. Sen
"Sol"ideologlar ise, düzen değişik­ devrimci, esinlendirici bir etki yap­
hangi yandansın?"
liği nin ancak köklü devrimlerle ola­ maktadır.
Kimi "sol" akımların yurtdışında
naklı olduğunu kavrayan kesimlere, Her devrimci, başkalarınınkinden
çıkan dergilerini okuyunca, akla he­
"Sovyet politikası bu amaca ulaş­ önce, kendi enternasyonalist görev­
men askerin srJrusu geliyor. Bu der­
manın önünde bir engeldir" diyor. leri ni saptayıp açıklamak ve buna
gilerde, hala, "Sov yetler Bi rfiği'nin
Görünüşte Çok karşıt konumlardan, uygun davranmak zorundadır. Eğer
devriınci bir politika izlemediği",
biri "devrim ihracatçısı", öteki "dev­ "sol" akımların sözcüleri bu konuda
"Sovyet barış politikasını n Türkiye
ri hı engelleyici si " yal anından, yola tutarlı bir f<onurn alırlarsa, Sovyet­
gibi ülkelerde devrime engel olduğu",
çıkıyorlar. Ama sonuçta, her iki ler Birliği'nin varlığının ve politi­
"Sovyetler Birliği'nin devrimcilere
Propaganda da alıcılarına, SSCB'nl , kasının devrimci savaşıma nasıl bü­
yeterince yardım etmediği" yolun­
Türkiye'nin aydınlık geleceği önün­ yük bir katkrda bulund4ğunu da
daki görüşler sık sık ve üstelik kanıt­
deki bir tehdit gibi göstermekte bir­ açık görebileceklerdir.
sız biçimde öhe sürülüyor.
leşmiş oluyorlar. "Dünyayı Sarsan On Gün"deki as­
Oysa devrlmde, devrl.mci savaşta
Tarih Sovyetler B i rliği'ne karşı ker, bugün komünizm kuruculuğuna
utku kazanmış Viyetnam'dan, Ango­
"eleştirel" bi r tutum içinde devrim­ sıva n ıyor, uzayı fethe çı.Kıyor. "A­
la'ya, N ikaragua'dan Salvador ve Fi­
ci savaşta utkuya ulaşan bir akıma şırı devrimci" aydının s9nu ise
:istin'e kadar savaşan hal kların söz­
henüz tanık olmadı. Tersine böylesi biliniyor. Hatırlatmaya gerek yok.
cüleri , " Sol" ideologlarımızın tersine,
tutumları n, devrimci süreçte gerile­ Askerin sorusu bugün de güncel!
Sovyetter Birl iği'nin politi kası na bü­
rnelere yol açtığının örneği az Ve kimilerinin bu soruya verece­
yük de�er biçiyorlar. SSCB' nin 60.
değil. Günümüzde kapitalist bir ülke­ ği doğru bir yanıt, açıktır· ki, Tür­
:<uruluş yıldönümünde Moskova'da
de işçi hareketinin, devrimci hare- kiye devrimi ni hızlandıracaktır,
düzenlenen toplantıda konuşan ya da
mesaj veren bu devri ınciter, Sovyet
politikasının kendi devrimci savaşım­
ıarına katkısının büyük önemini bir
Cuntan1n referandumu ve demokrasiye geçişi
kere daha vurguladılar.
öte yandan bugün emperyalizm, en Di YARBAK 1 R: Bütün yörede köy­ Zilan: Tek Evet oyu vermeyen
başta da ABD emperyalizmi Sov­ leri n çoğunluğunu komandolar bastı . bu köyü komandolar hemen bas­
yetler Birliç:ji'ne karşı yoğun bir ilçelerde muhtarları toplayan kayma­ tılar. Kadın,erkek, yaşlı-çocuk herke­
saldırı kampanyası yürütüyor. Ni­ kamlar "köylerin izde Hayır oyu çı­ si toplayıp dayağa, falakaya yatır­
çin? Devrimin baş düşmanı olanlar, karsa kendinizi zindanda bu 1 un!" dılar. Sayısız on ur kırıcı işkence
Sovyetler Birliği'ne nıçı n böylesi tehdidini savurdular. Buna karşın uyguladılar, sonra da toplu asker
gözü dönmüş biçimde saldırıyorlar? bu ilçelerde oylar başa baş çıktı. talimi yaptırdılar.
SBKP'nin politikasını "eleştirenler'' (örneğin Lice'de 4000 Evet, 3000
Melkişan: Tüm halkı çeşmenin ol­
ve kendi devrimciliklerinin S BKP' Hayır).Bu yüzden şimdi "denetim"!
duğu meydana toplayıp erkekleri
den "farkl ı " olduğunu belirtmeye artırdı lar. Başta dolmuş şoförleri,
kadın ve kızların gözü önünde çı­
özel bir önem gösterenler, bu soruya memurlar ve esnaflar, halk üzerin­
rılçıplak soydular. Böylece falakadan,
net bir· yanıt vermek zorundadı rlar. de baskıları şiddetıendirdiler.
cop ve dipçik dayağından geçirip
Gericiliğin antisovyeti k kampanyası
HATAY: Tüm ilçelerde ve köyler­ yalaklardaki soğuk suya soktular.
bugün üç ana yönde tırmrındırılıyor:
de muhtarlar, ileri gelenler, " hele Çıkarıp yeniden falakaya, dayağa
"Sowet tehdidi " , " başarısız Sovyet
köyünüzde, mahallenizde Hayır oyu yatırdılar. Bu defalarca yineiendi.
ekonomisi" ve " Sovyetler Birliği'
çıksın da görelim!" denilerek, bir Nasretti n isimli genç öldürüldü. 1 kisi
nde demokrasi yoktur" yalanları ile
çoğu 48 saat gözattında tutularak, komalık 15 kişi ağır yaralandı.
düzen değişikliği isteyen yığınlar
"hayır" diyenler ihbara zorlanarak Tanze: Burada da baskınıa tUm
yanıltılmak isteniyor.
baskı altına alındı. Sonra sandık halk meydana toplatılıp, öteki köy­
"Sol" yazarlar şunu başlarında ya hiç mavi oy yoktu, lerdeki uygulamalar yapıldı. Çını­
ya da tomar tomar beyazın yanın­ çıplak soyulduktan sonra, yine her­
görüyor mu? da birkaç tane vardı. Gene de halkı kesin gözü Öniinde cinsel organına ve
korkutamadılar. Ama, oylamadan kaba etine değnekle vurulan, elleri
Düzen değiş�kliğini savunan " sol"­
sonra birçok muhtar, "biz red ·oyu başında koşturulan Abdullah Yılmaz
larımızın bu ·kampanyalar karşısın­
olan sandık almayız, git düzelt de isimliyurttaş halen aÇ) ır hastadır.
daki tutumu nedi r? Onlar görünüş-
gel" denııerek, ilçelerden geri çev­ Oerikan, Smailka, Hole, Kifif köyle­
te "Sovyet tehdidi" yalanına hak rildi. rinde de a ynı uygulamalar sürüyor.
vermiyorlar, ne KI sosyalist ekonomi Birçok erkek geceleri köylerinde
ve sosyalist demokrasi konusundaki
sil RT: "Referandum" sonrası Kür­
yatamıyor.
distan'da komando baskısı gemı azı­
görüşleri, gericiliğin propagandalarını
ya aldı. Siirt köylerinden haberler:
doğrular yöndedir. Gericilik "Kapi-
7
Buna karş ılık, eylem programımrz,

Demokrasiye gercek bir • . •


do!':Jrudan partimizin anti-emperya­
list demokratik devrim programıyla
da her alanda özdeş olamaz. Bu­
� Başı ı . sayfada tayacak olan hedefler Için, en önem­ nun nedeni, diktatörlük karşıtı güç­
lisi ise, onları anti-emperyalist, anti­ terin sıra l arında, bu amacı benim­
tekel yöne lim uğrunda savaşı ma sernekten uzak o t anların varlığıdır.
Geç kalmamak için
çekecek ve e !':j ltecek olan lvedi is­ Parti, b ağlaşıkt ar ının a l anını geniş­
B ize kalırsa, jJerici güçler, genellik­ temleri bulup çıkarmak gerekiyor. letmekl e yüküm lüdür.
le bugünkü durumu ayr ı ntılı bir Bunu başarman ın kolay olmadığı Böylece , komünistler, ne kendile­
biçimde "tasvir" ediyor. Ne yazık açıktır. Bugünkü karmaş ık koşul l ar, rini burjuva partllerinin düzeyine in­
ki, somu t duruma, y ı !':j ı n tarı n gerçek özellikle sol güçlerin zayıf l ığı , yasa diri y or, ne de diktatörlük karşıtı
gereksinimterlne, psikoloj isine uygun dış ı t ığı , yasal plandd politik parti ­ güçlerden kopuyorlar.
açık seçik bir platf orm , demokratik l erin örgüt ve programları y la or­ Bu ilkesel ve esnek k onum teme - ·
b ir a l ternatif oluşturacak birleşik bir taya ç ıkmayışı, yığınların e !':j ilimi­ linde, eylem programının içeriği
güç, özetle, durumu de!':j işt l recek n l açıkça belli edemey işi, gerçek­ ne olma l ıdır? Onun içer iği her şey­
araçları yaratmakta başarısız kalıyor­ çi , bir ö l çüde güncel bi r eylem prog­ den önce bugünkü askersel di ktatör­
lar. Kuşkusuz komünistler, bu alan­ ramı hazırlamay ı el bette zortaşt ı ­ lüğün dayandığı güçler ve yöneldi­
daki eksiklikl erin sorum tulu !':junu rıyor. Neki b u zorluklara karşın, ği amaçl arla bel i r l en iyor. Bu rej im
yükten iyor ve görevlerini her aşama• ü l kenin önünde duran sorunların N ATO 'ya, en başt a ABD emperya­
da yeniden tan ı m l amak için çal ı­ çözümü üstüne bir eylem progra­ li zmine dayanıyor ve onun Iç sınıf­
şıyorlar. mı hazırlamak olanaklı ve zorun­ sal dayanağını büyük burjuvazi, top­
Birçok sol çevreyi bugün derin ludur. Geçen MK Plenumunun bu rak ağalar ı , ö zellik l e tekel ler oluş­
bir eylemsizli!':le sürükleyen başl ı ca konuya ilişkin kararını yeri ne ge­ turuyor. Gerici diktatörlük , önüne,
ideolojik etken, onlar ı n yı!':jınıara tirmek için gerekl i veri ler vard ır. Türkiye 'yi emperya l izmin bölgede
duydukları g(ivens lzt lktir. Tarihi kah­ Kal dı ki parti, bir çok kez, eylem vurucu gücü yapmak, emperyal iz­
ramanların yaratt ı !':j ına içterilikle i­ programı niteliğinde programatik bel­ min ve yerli egemen sınıfl arın erki­
nanmı ş bu kimseler , kendi örgiltle­ geter yayınlam ıştır. ni, halkın özgürlüklerine ve yaşam
rly t e gericilik arası ndaki eşits l z l i !':j in koşullarına amansız sal d ırıtarla sür­
etkisi altında, bir uçtan bir uca Nasıl bir içerik? dürmek, yerli ve yabancı tekelle­
savruluyor, y ı t ıyor ve yı !':jınlar ı n ivedi rin sömürüsUnU güveneelemek amaç­
istemterine kay ıts ı z kal ıyorlar. 12 Bu eylem programı nasıl bir içe­ larını koyuyor. I şte bunlar, eylem
Mart 1 9 7 1 'de de benzer bir durum rik taşımalıdır? programımızın anti-empery al ist, anti­
yaşandı. 8 Mart'da devrim düşleri H erşeyden önce somut durumun tekel ve demokratik içerik taşıma­
görenler, bir kaç ay sonra "yenilgi" gerçekçi bir çözümlemesine dayan­ sını gerektiriyor.
üstüne sözde özeleşti re1, gerçekte mak ve en geniş güçleri birleştire­ Eylem programı sorunu üzerinde
bozgun aşılayan öyle bir gürültü cek, savaşıma yöneltecek, böylece durmayı sürdüreceğiz .
kopardı l ar ki, iki yıl sonra, milyon­ devrimci amaçlar ımrza bizi yakıntaş­
larca emekçinin düzen değişikliği
ıçın haykırdığı istemleri duyamaz
t ı racak Istemleri, am_açl arı programa l983'e girerken
koymak gerekiyor.
� Başı ı .sayfada
oldu lar. 1 şin I l ginç yan ı , yeniden Burjuva partilerinin bugünkü re­
tehlikeleri ve kaynağı görmesine ,
topart andı klar ı zaman, bu t opar t a n­ i im kar ş ısı nda ki alternatifleri bu ta­
bunl ara karşı savaş ımı yükse ttme­
man ın a t t ı nda aa, y ı !':J ı nların yükse­ n ı ktır. Genel olarak onlar, yeniden 1 2
sine yard ım edeceğiz.
len savaş ının yatt ı !':J ı n ı anlayamadı lar. E ylülcü rejimi adım adım "yumuşat­
1 9 8 3 dünyada ve ü lkemizde " se­
Bugün, açık askersel diktatörlük­ ma" yoluyla gerçekleştirme dışında
çim" yılı. Z orlu b ir yı l olacak.
ten , biçimsel parlamenter bir bas­ ortaya bir program koyamıyorlar .
Dünyada savaş m ı-barış mı, nük­
kı rejimine geçiş sözkonusudur. Sağ­ Yasal bas ında bu partilere yakın
l eer silahianma m ı -si l ahsızlanma
cı gen�raller, 12 Martı n ders terini, kimselerin görüşleri kan ımızı doğ­
mı yoluna gi rileceğine karar ver i ­
bizim ".s ol" lardan daha iyi ezber­ ruluyor. B unun · nedeni, bu partile­
lecek. Bu kararın barı ştan, silah­
l emekte ve bu geçi şin yaratacağı rin ya cuntay t a aynı sınıf kumaş ın­
sı zıanmadan yana ver i l mesine hal­
şu ya da bu çatl aktan de!':jişiklik dan dokunmuş olmas ı n dan ya da
kımızın aktif katılmasını sa!':jla­
ö zlemiyle ayağa kalkacak y ı !':j ı n hare­ reformist dar görüş lülükten , uzl aş­
malıyız.
ketinin, bir sel gibi akıp gitmesini mac ı l ıktan kaynaklanıyor.
ülkemizde seçiml er gerici güç­
önlemek için " ustal ı kl ı" bir politi­ Sol güçler arasında Ise, yaygın gö­
lerle barı ş ve demokrasi güçleri
ka izlemektedirler. Buna kar ş ı l ık, rüş, bizim devrimin ilk aşaması
arasında savaşımı kı zıştıracak ,
bir yanda "sot"lar , yeniden "yenilgi" diye tan ımtadı !':J ı m ız aşamay ı, anti ­
yeni olanaklar açacak. Sonucu
üstüne kurulu teori ve pratikleriyle emperyalist, d emokratik devrimi do­
dünyada da, ülkemizde de barış
oyal anır ve geiece!':jin par lak ' 'dev­ lays ız amaç olarak beni msemektir.
ve demokrasi güçlerinin b i rliği ve
rim"inin . düşüyle kendileri nden hoş­ Onlar böylece, hem "faşizm" ana l i z­
yığınların savaşımı belirteyecek.
nut olurken, öte yanda liberal çev­ leriyle çelişkiye düşüyor, hem de 1 2
1 9 8 3 Marks yılı, Mustafa Suphi
reler de, yeniden 1 2 Mart sonrasına EylUl devirmesiyle ortaya çıkan yeni
y ı l ı. Dünya, Marks ' ı doğrutaya
benzer bir gelişmenin, kendili!':j inden durumu politika t arında hesaba kat­
doğrulaya ileriye do!':jru dönüyor.
ortaya çıkaca!':j ına bel ba!':jt ıyor ve m ıyor,dün dedikl erini, bugün de yi­
M.Suphl'nin parti si halkımızın
cuntayı " ürkütmemek" için, bir o ya­ nelemekle yetiniyorlar.
ulusal ve sosyal kurtuluş savaşını
na, bir bu yana kıvrı t ı p , bükülüyor­ T KP 'ye göre , 1 2 Eylül öncesi re­
hızlandırmak, utkuya u l aştırmak
lar. Bu i ki e!':jilim de, politik a t anı jime dönüşle, ya da bu rej imin bir
için yola ç ı kt ı . öyleyse zorlu gö­
general iere savaşsı z teslim etme sonu· ölçüde " yenll enmesl"yle sınırl ı bir
revleri n altından kalkmak boynu­
cuna varıyor. amaç onaytanamaz. Çünkü, o rej im
muzun b orcudur. Kalkacağı z !
ş imdi yapılacak iş, ' 'nas ı l bir 12 Eytülün alter n at i f i değil , tam ter­
demokras i , ne için ve hangi yol far­ sine, d lktatörlüğü bağrı ndan yaratan
TKP'nin Sesine kulak ver
dan" sorular ına açık bir yanıt ver­ rej lmdlr. 0 , - her alandaki kaosa neden
mek, niç duraksamadan, cuntan ı n ol muştur. 12 Eylül öncesi rej im, Hergün 25 m, 1 1 820kHz
saat 5 'de
"geçiş döneml" ni, yı ğ ı nların sava­ başını Işbirlikçi tekelc i burjuvazinin Saat7 , 9 ,1 1 ,1 3 , 1 7 ,
1 9 'da 3 l m,
şıyla demokrasiye gerçek bir geçiş çekt iği , büYük kap it a l i stterin ve top­ 9585kHz Saat 2 1 ,23,01 'da 49m
dönemine çevirmek için örgütlen­ rak ağal arının, onl arın ortak lık ettiği 6200kHz Pazar günleri bunlara ek
mek, yine örgütlenmektir. Y ı !':J ı nla­ Arnertkan emperyal izminin çıkarla­
olarak saat 1 5 'de 3 l m 9585kHz
rın yaşamında .değişim yaratacak o­ rını korumuş halkın hiç bir sorununa
lan, on l ara somut kazanımt ar sa!':!- çözüm getirernemiştir.
a

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği 60 yas1nda


"Proletaryanın burjuvazi karşısındaki utkusu, tüm ezilen halklar için kurtuluş sinyalidir"

Karl M A R KS

UlUSAL SORUNUN LENiNCi ÇÖZÜMÜ cumh uriyetlerde yakl aşık eşi tlenmiş­
tl r. Bi rli k cum h ur ı yet lerı arasında
sanay i , tarım ve öteki alanlarda
SSCB'nin 60. kuruluş yıldönümü S BKP'nin 26. Kongresi, şu sapta­ çok yönl ü i ş b ö lümü , u zmaniaşma
kutlandı. SBKP MK Genel Sekreteri mayı yaptı: Bugün SSCB'de geri ve işb i rl i ğ i gerçekleştirilmektedir.
Andropov yoldaş, kutlama toplantı­ kalmış ulusal kenar bölge d iye bir Tüm ülkede , herkese eğit i mde ve
sında yaptığı konuşmada 60 yıl­ şey kalmamıştır! 116 u lus ve halk­ yönet i me kat t i mada f ı rsat eşitli!:jl
lık gelişmeyi, şu sözlerle dile ge ­ tan oluşan 270 milyonluk Sovyet sa!:jlanmıştır. Devrim öncesi kendi
tirdi : "Tar i h , geri llk, yoksulluk ve halkı, şimdi komUniz me doğru yol adından bile yoksun bırakıl ı p " Boz-
çöküntüden , yüksek bir k illt ü rü ve alıyor. G UnümUZde Sovyet biriik kırlı lar" adı takılan Kazaklar, 19 8 1 -
sürekli artan b ! r yaşam düzeyi olan cumhur iyetleri, ulusa l gelir bak ı mın­ 85 plan döneminde , yüzde 22-25
bUyük bir güce do�ru böylesi dev dan hemen hemen aynı düzeye gel­ sanayi üretimi artışı gerçekleşti­
bir atılım daha tanımıyor ". mişlerdir. Emek Uretkenliğ i , tUm recekler. ( Ukrayna : yüzde 20-2 3 )
Bol$evikler, henüz küçük bir ille­
gal partlyken, Leni n , hal kların hapl�-
haneslnden , h alklar ı n özgürlü!:jü ü lke­
SAVA S KUNDAKCILARININ ELiNi BAGLAYALIM
s i ne gi decek yolu ç i z m i şti : Halk­ Ulusların ve halkların kardeşl iğinin ve onların kölele r i tarafından gör­
ların ve ulusların kendi yazgısını ve i ş b i rl i ğ i nin yeryüzünde e ş i görül­ mezden geli niyor. Ne ki , örneğin
belirleme hakkı . Bolşev ikler, bu ilke­ medik bir biçimde yaşama geçtiği orta menzill i füzeıerin sayısını yal­
den yola çıkarak, ezilen ulusların L en i n ' I n ülkes i , 60 .yıl bayramını n ı zca ı nglltere ve Fransa'nın f üze
kurtuluş savaşı ile proletaryanın kutlarken, tüm dünya parlamento­ sayısı ile s ı nı r lamayı öneren SSCB'
sosya l kurtuluş savaşını b i r b irine larına , hükümetlerine, politik part i ­ nin, hiç bir bi çimde askersel üs­
bağladılar. Bolşev ikler , ayrılma hak­ lerine ve tüm dünya halklarına yen i tünlük peşinde koşmadığı bir kere
kının somut, her durumda ve yal­ bir bar ı ş çağrısı yapt ı . 116 ulus daha açık görülüyor.
n ı zca i şç i sın ıfın ı n ç ı ka rı temelin­ ve halktan oluşan 270 milyonluk Sosya ı iz m ve barış , özdeştir. Sos­
de değerlendi rilecek temel bir ilke , Sovyet halkı adına ve 1 12 ülke­ yal iz min , askersel Ustünlüğe gerek­
çarlığa karş ı ve sosya·ı sorunun çö­ den 134 örgüt ve devlet temsilcisi sinimi yoktur. Onun üstünlüğü, silah
zümü i çi n savaşımda gönüllü birliğin önünde ya p ı lan bu barış çağrıs ı , zorunda de!:jil, tarihsel olarak iler i­
ideolojik- polit i k temel i olduğunu vur­ dünya çapında yankı lanıyor. Bu de bulunmas ından kaynaklanıyor.
guladılar. 19.17 Ekim Devrimi, tüm çağrı , bir atom savaşında kül olmak Nas ıl ki, zaman geri çevr ilemezse ,
uluslardan işçi s ı nıf ı nı n sosyalizm yerine , yaşamak ve daha iyi bir gele­ sosyalizmi n tar i h sel üstü nlüğünü de
i ç in , tUm Rusya halklarının barış cek isteyen herkese , aklın ve kurtu­ yok etme k olanaksızdır. Çark, dönü­
i ç in, tüm uı.uslardan köylülerin to p­ luşun yolunu göster i yor. yor. Bir atom savaşı ise, sosyal iz­
rak için, tüm ez ilen ulusların ulu­ SSCB'nin yen i , so mut , yapıcı barış min tar ihsel üstünlüğünü değ i l , yer­
sal kurtuluş i çin ortak savaşımlar ı ­ önerileri, yalnızca savaş kundakç ı s ı yüzünde yaşamı yok edecektir.
n ı n utkusuydu. Reagan yönetim i , N A T O elebaşıları Andropov yoldaş , konuşmasında,
henüz zaman varken, silah sızlanma
görüşmelerin in sonuca vardı n lmas ı n ı
SSCB Yüksek Sovyeti 'nin ve SBKP MK'nin 270 milyon
isted i . Şöyle dedi: "Bizim bu ko­
Sovyet insanı adına parlamentolara, hüküme tlere, nudaki tutum umuz nettir : Küçük
ya da bü yük, s ınırlı ya da topyeku n ,
Politik partilere ve dünya halklarına çağnsından h iç b i r nükleer savaşa .izin ver ilme­
.."Y üzyıilardan beri insanlığın en değerli bey inlerinin düşü -ulusal düşman­ mel i d i r. Yeni b ir savaşın kundak­
lı:kların ve z ı tl ı kların altedilmesi, çeşitli ulusların hak eşi tl i ğ i ve dostluğu - b i ­ çılarının elini-kolunu bağlamak ge­
z i m ülkemizde , Komünist Partis inin ve Sovyet devletinin Leninci polit ikas ı, rekiyor. Bugün b undan daha önem­
u l usa l ve sosyal özgürlüğe ilişkin sosyalist i lkelerin uygulanması, tüm biç i m­ li bir görev yoktur. Tüm halkların
leriyle ezgin in· ve sömürünün yok edi lmes i sonucunda ger çek oldu." yaşamsal çıkarları bunu dayat ıyor."
.."Sosyalist devlette insanlar ve u­
luslararası yeni Ilişkiler, SSC B'nin dış
pol iti kasını da belirl iyor. B iz im ü lkü ­
SOVYETLER BiRLiGi NE ÖNE RiYOR?
müz ,de!:jl ş m ez amacımız ve sürekli ça­ * SSCB , yalnızca nükleer silaha başvurmama yükümlülüğünil ilstlend i .
bamız, dünya barışıdır. Halklararası Nükleer s i l a h a sah i p t ü m ülkelerin d e a y n ı Yükü m i Uğil üstlenmes i n i önerd i .
dostluk ve işbirll!:jidl r". * SSCB, yalnızca nükleer s i lahlarda değ i ı , konvansi yonel silahlarda
.."Sovyet halkının tam yetkili tem­ da ilk kullanmama ve indirim anlaşmalarına hazırdır.
silcileri olarak biz , ilan ederiz ki, * SSCB, strateji k nükleer silahları yüzde 2 5 'den fazla i ndirmeye hazır­
Leninci barış ve uluslararası işbir l i ­ dır. N ü kleer başlıkları azaltmayı ve atom s i lahlarını geliştirmey i en azla
ği politikasına bağlı o l a n Sovyetler s ı n ı rlamayı, görüşmeler sürdükçe , stratejik sila h lar ı n dondurulmasın ı
Birli!:ji , bir savaşı önlemek Için öneriyor.
elinden geleni yapacaktır". * Batı Avrupa'ya yeni Amerikan orta menzilii roketıeri yerleştiril­
.. " Sovyet in sanları ina nıyorlar ki , mezse, SSC B , dah a da ileri adı mlar atmaya , her tilrlU orta menzilli nük­
e!:jer dev let ve halklar ça balarını leer ve taktik silah larda anlaşma bağlamaya hazırd ı r.
blrleştirirlerse, savaş teh likesi n i ön­ a ) SSC B , NATO'ya orta menz i l l i roketlerin karş ılıklı ü ç te bir
leyebi ı ir ler, dünya barışını koruyup azaltılmas ı n ı öner i yor.
pekişti rebilirler ve Insanın yaşama b) SSCB Avrupa kı tasındaki roketlerinln sayısını i ng i ltere ve
hakkını güven ce altına alabili rler. Fransa 'nın toplam roket sa y ı s ı na kadar indi rmeye hazırdı r.
Tüm dü nya parla menteları nı, hükü­ c ) ı ngiliz ve Fran s ı z raketler i nin sayısı daha da azalt ılırsa, SSCB
metlerin i, politik partileri ni ve hal k­ de aynı oranda indirim yapacaktır.
ların ı bu yolda çabalarını b i rleş­ d) SSCB' n i n ve N AT O ' nin orta menzilli nükleer silah taşıyan
t i rmeye ça�ırıyor u z . " uçaklarının sayısı aynı düzeye indiri lmelid ir.
2 2 Aralık 19 82

You might also like