ATillN
Türkiye Komünist P�tisi Merkez Komitesi organı
Lenirici rota
TKP Merkez Kom itesi, aş ırı zor
koşu llar a l t ında t o p l ar:ıdı,plenum
yaptı. B a ş lı ba ş ı na b u ol g u hem iş­
çi sınıfı i çin , hem tüm I l erici güç­
ler i ç in büy ü k bir önem t a ş ı r.TKP
d i p diri aya kt a dır ! B un u d ost da
düşman da görüyor. O, tüm parti
i çi yaşa m ıyla sava şların i ç indedir.
ı ş ç i sınıf ının, hal k ı m ızın sava ş ı m ­
larına yeni b ir atılı m getiri y o r. B u
sava ş ı m ın çevrenini a ç ıyor.
Plenum, V. Kongre hazırl ı k l arını
gözden geçird i . Hem yurt i çi,hem
evrensel en ya k ı c ı ge l i ş me leri, so­
runları ele ald ı . Bar ı ş I ç in savaş
sorununu gene ba ş köşeye ot urt­
t u . Tehlike azal mış d e � i l dir. Ters i ­
ne bölgem izde da ha da a rt m ış t ı r .
Evet, Sovyetler B irll�i 'nin, sosya­
list ü l keler t o plulu � unun b i r nük­
l eer sava ş ı ön l e m e , y u m u şa mayı
güç l end i r m e yolundaki ardıcıl sa­
vaşı sürüyor. Avr u pa 'nın dört b i r
yanında, ta A m eri ka'da Beyaz Sa­
ray'ın önünde, yan ı ba ş ı m ızda Y u­
nanlstan'da, K ı brıs 'da yı� ı nsal ba­
rı�;_l<&ımpanyçılarJ 9l<ü�
'rürkiye'de i ş b irli k ç i , te kelci
b u rju vaz i, ona balyoz olan cunta
k a nlı zerbalı k l a rı n ı da h a da artırı­
yor. · M I I itarist grup N ATO'ya,
Was h i ngt on'a, yay ılmacı e m p erya­
l ist çevralere daha da ba�lanıyor.
Am erikan Ç evik Kuvvetleri'nin
t opra kları m ı zda yerleş mesine de,
sa l d ırı üsle rinin geni ş let i l m esine
· de, Reagan'l.arın her iste d i ğ ine, ''
hepsine de başüstüne diyor. C unta
i ç i n u l usal ba � ı ms ı zlık, onur diye
bir şey ka l ma mış t ı r. Hepsi, onlar
i ç in, sat ı lıktır. Art ı k "Atatürkcü­
l ü k" sözcü�linü bile a � ı zlarına al­
maz olm u ş l a rd ı r.
Plenum bu a �ır kara basan d uru­
mun içinden çıkar yol u b ir kez
daha gözden geç irdi. C unta al­
a şa�ı e d ilmelid i r ! Demo k rat i k bir
hükümet k u r ulmalı dır! Demo kra­
tik bir Anayasa! Ulusa l varl ı � ı mı­
z ı , ulusal onuru m u z u , egemenl i k
h a kları m ı zı gerçekten koruyaca k
b ir hükümet! To pra kl arım ızı atom
harm anla rında n, A meri k an, NA­
T O üslerinden temizleyecek bir
hükümet ı Dünyada ve b ölgemiz­
de barı ş ı koruyacak, ba � ı msız,
b a �lant ı sız bir pol itika izieyecek
b i r hükümet! Hal kı n istem lerini ,
dertterin i çözebilecek bir hükü­
met! Tüm u l u sa l güçl e ri, örgütleri
bu y o l da savaşa çekmek sava şta
b ir l e ş t i rmek!
.,.Arkası 1 0. sa yfada
Yıl9, Saya6 (10�)
1 Haziran 1982
TKP Cunta Koşullarında İkinci MK Plenumunu Topladı
Banş ve demokrasi güçlerinin
birligi için
Türkiye Ko mün Ist Part isi Merkez
K o m itesi Pıenumu t o pland ı . Plenu m ,
bar ı ş ın korunması, Türk i ye'nin b ö l ­
.
gede b i r b a r ı ş etkeni d u r u m u na g e l ­
mesi, Ü l kede cuntanın y ı kı l ması, de­
m o krasinin k u r u l ması u � r unda k i sa­
va ş ın güncel sorunlarını · inceledl. Par·
t inin cuntanın sa l d ı rıları a l t ında u � ra­
dı�ı a�ır kay ı p ların ne denlerini ve
b u nları gidermenin yollarını ara ş t ı r d ı .
Partiyi, ka.droları korumanın önlem­
lerini sa ptadı. V. Kongre hazır l ı k la r ı ­
n ı gözden geçirdi.
P l e n u m , geric i askersel diktatörlü­
� ün, d ı şta ABD e m peryalizmine d a h a
da ba �land ı ğ ı , içte, ya lnız k o m ünist­
leri, öteki i l erici güçl eri d e � i l, rej i m in
tüm potansiyel karşıtla rı n ı da baskı
a l t ına a l dığ ı koş ullarda ya p ı l d ı . Ple­
n u m , cu ntanın geric i l e ş m e sürecinde
b öylece yeni b i r evrenin ortaya ç ı k­
tı�ını saptad ı .
B u gün Reagarryöneti minin çılgınca
silahianma ve gerginli�i art ı rma gir i ­
ş i m leri v e gerici askersel d i kta t ör l ü-
Cunta Saldırgan ABD Politikasını Destekliyor
Yurdumuzun savaş ocağ1
olmas1na izin vermeyelim
ABD D ı ş i ş leri Bakanı Ha ig Anka ra'
da cuntanın temsilcileri ile b u luştu.
G örüş m e l erin odak noktasını TUrki­
ye'yi O rt a d o ğ u 'da b i r I l e ri karakol
olarak daha fazla ku llanabil mek için
h a z ı r l ı k l arın hızlandırılması · ol u şt uru­
yordu. Bu konuda ::unta ve Haig ye­
n i den "Sovyet t e hdidi" yalanına sa­
rıld ılar. Haig Türk i y e ' y i "kararl ı ve
vazgeç ilmez bir ba !j l a ş ı k " olarak ni­
t elend i rdi. Bu bağl9mda ıom u o y u bir
d izi tehli keli olgu y la yüz yüze geldi.
ABD'nin Yakın Doğu'ya Türk iye'
nin do!j usund, a n Müda h a l e ama c ı t aşı­
yan kesin planıa r ı nıft .faroldu!lu ortaya
çıkt ı . ABD Çev i k Kuvvetl erinin Tür­
k iye'nin d o !j u sunda yenı üsler edin­
m asi konusunda anla şma bağland ı .
Bir dizi A meri kan-Türk askersel p lan­
l a rı arasında yer a l an b u g i rişim ler,
TürKiye çevresindeki güçler ll i ş kisl­
ni önemli öl çüde de!jiştirmeyi öngö­
rüyor. B i r süreden beri, Türkiye'nin
D o ğ u 'sunda Diyarba k ı r ve ı ncirli k 'd e
u çak pistleri, hangartar v e kışiaiar ya-
Bütün ül keteri n proleterleri B ir leş in i z !
Barış ıçın NATO 'ya,
üsleriruı, askersel diktatörlüğe
karşı savaş!
ABD
ğ ün, N ATO ' c u ve A merikancı d ı ş po­
•
lit i ka sı, Türk i y e ' y i , halkım ı z ı bir nük·
teer savaşta yok o l ma tehlikesi y l e
karş ı karş ıya getiriyor. K ı brıs'da as­
kersel işgalln sürm esi, Y unanistan 'la
i l i ş k i l er i gergin l e ş t i r m e , Afganistan ve
ı ran'a ka r ş ı a çık, gizli yıkı c ı eylem­
l e r , süre k l i sila hianma ça baları ulusal
çı karlarımızla k ökten çe l iş lyor. Pie­
num, Türkiye'nin bir an önce barış
güçlerinin sıralarında yer a l ması , tüm
k o m ş utarla ka lıc ı b ir dostl u k k u r u l ­
m a s ı , Türk iye t oprakl arından NATO
ve A m e r i ka n üsler inin sökül m esi , Tür­
k iye 'nin N AT O ' da n çıkması, bağlan­
t ı s ı zl a r hareketine kat ı l m a s ı , K ı br ı s '
dan ord unun k o ş u lsuz çekilmesi,
Balkanların nükleer sil a h lardan a rın­
d ırı l ması için büttin yurtt a ş l a rı savaşa
ça!jır d ı . Plenu m , başta Sovyetler B i r­
Iilli olma k üzere sosyalist ü l kelerin
barı ş 'yanlısı ça· b aJarırıı ve Brejnev
.
yolda ş ın Sovye.tter Bin1 �1 S�ndika l a-r
B i rl i ği Kongres inde a çıkla dı!jı bar ı ş
Jlo-Ar kası 1 0. sa yfada
pılıyor. Erzur u m 'da bir nükleer silah
deposu b u lunuyor. B unun d ı ş ında,
büyük b ir gizl i l i k çıitında Bitlis ve
Van ' d a b irer hava a l anı ve Sovyetler
Biriilli'nin sınırına çok yakın olan
Kars'da b i r askersel üs kuru l uyor.
Türk ord usunun ya da Amerika l ı ların
Türkiy e ' d e k i üsterden ıran'a , l ra k'a
ve Suriye'ye g i r m e l eri öngörülüyor.
B unun da ötesinde, ABD lle Türki­
ye arasında Türk Hava K u vvetlerinin
modern leştirilmesi i ç in en son m o d e l
üçyüz .l\ B D sava ş u ça§ınm sat ı n a l ın·
mas ı ve ort a k üretimi konusunda an­
la ş maya varı l d ı . D ı şi şleri Bakanı Haig
yüksek fiYatlarla F-1 6 '1arı, F-1 8'1erl,
F -5 '1eri ve F-5 G'lerl cuntaya verme
önerisini g örüştü.
Haig 'in ş u a nda Türk iye'ye gelişi,
A B D 'nin çatı ş ma politi kasını da ha da
tırman d ı rma k a n l a m ına gel iyor. Ge­
neral Evren baş kanlı!jında ki askersel
cunta da bu sa l d ı rgan pol itikayı a ç ı k­
ça desteklemeye haz ı r d ı r .
Jlo-Ar kası 10. sayfada
2
PARTI YASIMI
Parti çal1smalar1mlzl canlandirma görevi
.
T K P M K M a y ı s Plenu m u part i 6rgüt l eri m iz l n önüne b ir
dizi yeni g örev l er koy d u . Bunların en öne m lil er i nden b i ri,
part ı ç a l ı ş m a larını ideolojik pol l ti k ve örgütsel o l a ra k ç o k
yönlü ca nlandırma hedefidir.
Bu görev, savaş pl atfor m u m u zun öne koy d u <;ju güncel
polit i k g örevlerin ç özümu için,TKP'nl güçlend irmek, gücü­
müzü daha iyi kul lanma a mac ına yöne l i ktir. Birbirine ba<;i­
l ı iki ana yön içeriyor: L Parti i çi yaşa m ı ca nland ı r m a k.
2. Yı<;iınlar i çinde günlük pa rti ça l ı ş m a s ını h ızland ı r m a k .
B ö y l ece gerici a s kersel diktat örlü<;iün ·a<;iır sa l dırı i l e bizi
y ı <;j ınlardan izole edil m i ş b ir çalışma I çine ha pse t m e ta kti­
ğini bozaca <;i ı z. Yı<;iın ba<;iları mızı daha da g üç l endireceğiz .
Başta Gelen Görev
Partimize yönelik tehlike, ne yok o l du, ne de aza l d ı .
Tersine son Pienu m u muz saptıyor ki, yeni t e h l ikeler var.
Faşist Ersin, " T K P'nin kö künü ka z ı m a k i ç i n " yeni bir
operasyon ha z ı r l ı<;iını bizzat yönetiyor. Tehlikeyi cid d i y e
a l ma mak, geç mişten hiç b i r ders a l m a m ı ş o l m a k anla m ına
ge lir. Bu nedenle parti ça l ı ş m a l a rım ı z ı canland ırma görevi­
nin ön koşulu, hala, Partiyi, kadrolar ı m ı z ı koruma göre­
vinin başta g e l d iğini unut m a ma ktır.
Tehlike var, a m a bu sorun tek boy u t l u de<;iil . Mayıs sa l ­
d ı rısından b u yana part i m i z i n m i l itan ka droları e n a<;iır ko­
ş u l larda " be lirli bir" somut savaş deneyi ve usta l ı ğ ı kazan­
d ı lar.Kadrol arım ı z ı n profesyonel devri m ci nite liği yükseldi
Partimizin m ora l, psikol oj i k gücü de sa l d ı r ı n ı n hemen
sonra s ı nda ki gibi de<;iil dir. Ka drol a r ı m ız ı n part iye ve
kendilerine olan güvenleri art m ı ş tır. Daha s ı , düş m an
sa I d ı r ı s ı altı nda gün lük ça l ı ş m a yı düzenı i sürdürme yetene­
<;ii kazanıy orlar.
Bir y o l da ş ı m ı zın şu sat ı rl a rı bu durumu çok iyi yansıtı­
y or: "öncel eri t utukl anan y o l da ş la rın haber l er i geliyordu.
E l i m iz aya <;i ı mız buz kes i yor, yerimiz den ka l k m a k istem i­
yorduk. 1 ş ya pma, ça l ı ş m a ç o k zor gel iyordu. Hep ge l e�
cek Uzerine konu ş m a e<;iilimine kapt ı r ı y orduk kendim i z i .
i ç i mizde öfke vardı. A m a bu , oturu p devrim haya l l eri kur­
m a ya itiyordli ya lnızca. Gün l ü k i ş l ere istedl<;ii miz ha l de
�
dikkatimizi t o p l a y a m ıyord u k. Bir süre sonr farket t i m k i ,
birlikte aynı evç!e il l eg a l yaşa d ı <;iım ız'yo l da�larla har ı l har ı l
b i r ça l ı şma işine gire biimiş i z . . .n i daktilo ediyor, . . .ı da ğ ı '
t ı m a hazırl ı yor, boş ka lan za m anda o k u y or, T K P'nin
Sesi'ni dinliyor ve tart ı ş ıyoruz. Bu arada yine tutu k l a m a .
h a berl eri g e liyor a m a bir küfür sa l l a y ı p daha hınçla daha
h ı zla çalışıyoruz. B u n u farket m e m i z biz i m için o l a ğ anüstü
sevin dirici o l d u . "
B u sözler parti militanlar ı m ı z ı n t op-mermi sesleri ara ­
sında paniğe ka pı l m a d a n soğu kkanlılık v e kararlılıkla gün­
lük parti çalışmaları sürdürme yetene <;i i n i kazanmaya baş­ •
l a d ı <;i ı n ı gösteriyor.
Bir çır p ı d a son u ç a l ı na bilece<;j inl, ka l e l er i tek t e k düşüre­
bilece<;iini sanan düşman, epeyce i ç i ere ilerledi kten sonra,
ş i m d i " direnm e" no ktaları ile ka r ş ı l a ş ı y or . Bu neden l e
yeni sa l d ırı planıarı y a p m a k zorunda kal ıyor. B u planl ar
ba şarı kazana b i lir mi? He_ r şey ka drol ara , "onların d i s i p­
l in l i , cesur, yaratıcı ça l ı ş m a l a rına, g l zlil l<;il peklştirme­
l erine, y ı <;jınların arasında k ö k sa l m a la rına ba<;il ı k a l ı yor.
Düş m anın yeni yeni sa l d ı r ı larını başarı yla püskürt e b i l ­
m e k i ç i n h e r bir direnme nokta s ını sa<;il a m l a ş t ı r m ak, kons­
p lrat lf yönden güçlend i r m e k , direnme nokta larının say ı ­
s ın ı artı rma k gerek.
�maca Yönelik Çalışma ,
Bunun ba şar ı l ması, aynı zamanda part iyi koruma g öre­
vini, di<;ier görevlerle ba<;ilayarak daha üst bir no ktada
gerçe k l e ştirmek de m e ktir. B u y ı <;iınlarla örtünere k ko­
runma, onların direnci ile bizim diren m e gücümüzü b irleş­
tirme, yığınları cuntaya karşı örgü t l ü dlrenmeye h a z ı r l a m a
de m e ktir.
Ç a l ı ş m ala r ı m ı zı ş i m di dikka t l i, a m a gec i km eksizin y ı <;i ın
b a <;i l arım ızı güçlendirm eye kana lize etmeliyiz. Bunun için,
Cevat KARLIDAG
öneel l i k l e kendi gücüm üzü da ha iyi ku l l ana bilir d u r u ma
gel m eliy l z . Parti örgütl eri m l z l dikka t l i b i çimde t o pariama
ça l ı ş m a l ar ı m ız sürerken, ş i m di part i m i z in I ç yaşa m ı n ı
canland ı rm a y ı d i kkate a l ma l ı y ı z .
Böyle b i r canlanma, sa l d ı r ı koş u l larından önces inin ç a ­
l ı ş m a biçim lerine dönme anla m ı na gelmez. Yeni koşul lara
uygun ç a l ı ş m a b i çi m l eri ile parti yaşa m ı n ı canland ı r m a ­
mız gerekir. Bu herşeyden önce parti il i ş kil erinin, ba<;iların
po i ise göre düzensiz, ama b i ze g öre düzenii biçi m l erde sür­
m es i demektir.
Parti üy. e ler l m izin görüş l er ini koş u l l a r ı n tüm zorl u<;iuna
ka rş ı n M K'ne i l etebil m e l er l I ç i n kana l l arı daha da iy i l eş ­
tirm ek zorund a y ı z . Hem her b i r pa rt i örgütü içinde, hem
d e y u ka r ı dan a şa<;iı ya , parti d a m a r l a r ı , taze kan a kışını
h ı z l and ı r ma l ı d ı r . Savaşan üyenin e l e ştirilerini tıkayan her
türlü anl a y ı ş ı yık m a l ı y ı z . üyenin e l e ş t ir isinden ne zaman
yoksun ka l d ı ysa k , o zaman y ı <;i ı nlarla bağiarı m ız zay ıt"ia d ı ,
parti Içi ideol ojik çal ı ş manı n tempoları düştü. Biz el bette
parti b i r l l <;iini y ı kmaya yönelen, sınıf düşmanına ve her tür
oportün i z m e yarayan sözde el eştirilere i kirci m s l z karş ı y ı z .
A m a , y ı l g ı nlara , hiyanete varan çözü l m elerle düşm ana tes­
lim o l anlara ho ş görü göstermek; b una ka r ş ı parti çizgisin­
de anla m a d ı<;i ı yanlar ol d u <;i u nu söyleyen ş u ya da bu
yönde e l e ş t i r i getiren sa va ş i ç in deki k o m ünist! parti düş­
manı sa y m a k bizim tutu m u muz de <;j l l dir, ola maz. Parti bu
y o l da ş ları i kna edecek. güçtedir. Ka l dı ki, sava ş ın m a nt ı <;iı
Inançl ı her komüniste, d ört yandan a te ş a l tına a l ınan bir
pa rti de, tartı ş m a , eleşt iri m e kaniz ma l arını sa<;il ı k l ı i ş let­
m eyi zaten ö<;iretiyor.
i ş b ö l üm ü esa s ı na g öre her yo l da şa g örev da<;jıtabil meyi
da ha iyi becere bil m el i yiz. K u ş k usuz koşullar ka d r o i a r ı m ı ­
z ı ıı p e k ço<;junun hareket yetene<;jini k ı stı. A m a her şeye
karşın o l abil di <;i ince çok sa y ı da y o l dası i ş l evli k ı l abiliriz.
Par t i m Izin her günkü ça l ı ş ma l arı nda a maca yön el ik ça­
l ı Şm anın a rt ı k di<;ier rutin çalış m a lara göre a d ı m a d ı m
a ğ ı r l ı <;i ı n ı n art m a s ı na ça l ı ş m a l ı y ız . Kuş kusuz halen parti
örgütlerimiz ev, para , vs. gi b i günlük yaşam sorunlarının
a ğ ırl ı<;iı a lt ı ndadır. Ama b unlar hiçbir za man tam çözüme
�avu ş a m a z . öy l ey se bu tür sorunların en zorunlu o l anla­
rıyla u<;ira ş ı l ma l ı , ama bu her şeye egemen o l m a m a lı.
A maca yönelik ç a l ı ş m a , y ı <;i ınlar iç inde günlük ça l ı ş m anın
teorik ve pra tik sorunlarını ç öz m eye yönelik ça lışma
o l m a l ı d ı r.
Bu a m aca daha ça b u k vara biirnek i çin y ı <;i ı n ba<;il arı kop­
m uş örgüt say ı m ızı giderek azal t ma y ı hedefleyeceğiz. Ara­
nan y o l da ş ları m ı z bil e d i kka t l i bir planla eski y ı <;j ı n i l iş k i ­
l erini canland ırabilirler. B unu do ğrudan y a pa mayaca k d u ­
r u m da olanlar, eski i l iş k i l erinin canlan m a s ı na d o l ay l ı kat­
kı larda b u l una b i l ir l er. D i <;jer yandan y ı <;i ı nlar içinde, en
başta fa b r i ka l arda k i komiteleri miz in, hücre l e r i m izin ça ­
l ı ş m a larına destek vermey i , onları güçlend irmeyi başa a l ­
m a l ı y ı z . Bu noktalarda parti çal ı ş m a s ı n ı canland ırır , ba ş ­
tan a ş a <;i ı t ü m part i ç a l ı ş m a larının canlanmas ına ivme ka­
zandırır.
Temel Manivela
Parti içi yaşa m ı canland ırmanın t e m e l devr i m c i m a nive­
l a sı I d e o l ojik çal ı ş ma y ı h ı zlandı r m a k t ı r. Bu, tüm çal ı şm a ­
l ar ı m ız i çin taze kan p o m pa l ayan, devr i m c i r u h u canlan­
d ı ran en tem el ça l ı ş m a d ı r. Bu, aynı zamanda y ı <;j ı nlar ara ­
s ında günlük part i ça l ı ş m a ları için de temel b ir · nokta dır.
Partinin ideloj i k çal ı ş m a s ı , y ı <;i ınla rın polit i k e<;jit i minin
ç e k i rde<;ilni ol u ştu rur. ö y l e o l ma l ı d ı r . Di<;ier yandan, y ı ­
<;i ı nlar i ç inde polit i k çal ı ş m a , g örevl eri m i zi büyük b i r dev­
r i m ci coşkuyla yerine getirm e , parti i ç i yaşa m ı daha da
yükseltecekt i r .
Partimizin, I ş ç i s ı n ı f ı m ız ı n göz b e b e ğ i m i l itan ka droları­
m ızın önderli<;i lnde şurada ya da b u ra d a yanan ufak ufak
d irenme ateşler i başta i ş çi sınıf ı m ızın, ha l k ı m ı z ı n ABD
em perya lizmine, cuntaya karşı örgütlü dir�nme hare ket i.­
ni yükseltece ktir.
 3

===YASAYAN SOSYALiZM === _ Zarodorun amsma

Kemal KERVAN
1 6 Nisan 1 982 günü, Sovyetler Bir­

Yeni tarihsel topluluk:Sovyet halki l i ğ i Komünist ı;>artisi M erkez Ko mite­

si a da y üyesi Konsta nt in 1 va noviç
Zara dof Yoida ş,62 ya ş ı nda a ra m ızda n
20 özer k Cum huriyeti, 8 özerk yöreyi, 10 ul usa l bölgeyi kapsaya n 1 5 B ir l ik ayrı l d ı .Za ra d of y o l d a ş , 1 968 y ı l ı n da n
Cum huriye t i n d e n o luşa n SSC B 60 yaş ı n da . O kto br u l u sa l ve sosya l ezgi zinci­ bu ya na, 1 4 5 ü l kede dağıt ı la n 37 dil­
rini kırdı, Sovyetler B ir l i <;j i topra kları nda ya şaya n tüm ulusları ba <;i ı m sız yara ­ de bası lan, k o m ü n ist ve Işçi pa rt i l eri­
t ıc ı l ı ğa yöne ltti. nin teori ve enformasyon dergisi "Ba ­
Bugün, Çarl ı k R usya'sı n ı n en geri b ö l gesi o la n Orta Asya Cum huriyetleri ve rış v e Sosya l iz m Soru n la r ı " n ı n baş re­
u lu sa l kenar bölge lerıe en düstri merkez leri arası n da e ko n o m ik ve sosya l-kültü­ d a k t örlüğU görevi n i Yürütüyo rd u .
re l ge l i ş m e ba kım ı n da n h i ç bir fark yoktur. Kişi ba şına düşen u l usal gelir, Mar kslz m -Leni niz m , dünya ko mü­
e m ek üretke nJi<:ii eşit l e n m iştir. nist ha reketi, so sya list devr i m k o n u ­
Sosya list enter n a syo na l i z m , pra tikte so m ut gücünü gösteriyor. ö r n eğ i n , ları n da çok sayıda kita bı, yazısı bu­
Ukrayna Kre m e n ç u k hidro-elektrik santra li n i n ya p ı m ına 1 2 Cu m h uriyet t e n l u na n Za rodof 'un "Kapita l iz m d e n
8 2 0 Iş letme katıl dı. Kazakista n'da , Kara . ga n da meta lurji ko m bina sı n ı n ya p ı ­ Sosya l iz m e G e ç i ş " a d l ı yapıt ı 1 9 76
m ı na l l C u m h uriyetten 300 i ş let m e a kt if r o l a l d ı . B ugün S i b irya ' n ı n yera l t ı y ı l ı n da Temel Ya y ı n lar ara sı nda
z e ngin l i k l eri ni i ş let mede, Bayka l-Arnur dem iryo lu ha t t ı n da Sovyet ha lKı n ı n Türkçe o lara k da bası l d ı .
desta n la ş a n e m e<;ii n e ta n ı k o l uyoruz. B u l u n d u ğ u t ü m soru m l u görevler­
Bundan 60 y ı l ö ncesine kadar A bhazista n'ı,B uryatista n 'ı,Tuva'yı ,Tatarista n'ı de, özel l i k l e "Bar ı ş ve Sosya l i z m
kim b iliyordu? Ş i m d i bu ha l klar eğit i m , sağ l ı k ve daha b i rç o k bakımdan en Soru nla r ı " dergisi n i n ba şreda ktörü
geliş m i ş kapita list ü l keleri b i l e geride b ı ra k t ı lar. Devri mden önce b ir te k endüs­ o larak Zarodof yo l da ş , öteki kardeş
tri k u r u l uş u na sahip o l m a ya n Tata rista n, bugün yapa y ka u ç ukta n , uça k üreti- part i l eri n te msı lcilerlyJe bir likte,
·
mine kadar b ir ç o k en dUst ri kol ları n ı ge l i şt iriyor. Mar kslzm-Lenin iz m düşünce ler I n i n
Ç a r l ı<;iın u l u s olarak orta da n ka l d ır m a k istedi<:ii Orta Asya C u m h uriyet leri yayı l ma s ı iç i n ç o k ç a l ı ş t ı . B i l i msel
ha l k la r ı n ı n bugün ge lişmiş yaz ı l ı edet:ıiya tı,·ulusal tiyatro ve sin emaları, güz e l k o m ün izm in, prol etarya enternas­
sanat ları va r.d ır. B i r Cengiz Ayt matov'u, bir Rasul Ganızat ov' u tüm dü n ya yo n a l iz m i n in teori!< t e m e l ve il ke leri­
ta n ıyor. Bugün Ka za k ista n A ra ş t ırma M erl<ezi, özbe kistan B ilimler A ka d e m isi, ni y ı l ma da n savu n d u . Yo lda ş l ı k ve
Azer beyca n Petrol enstitüsü Sovyet l er Birli ği ölçüsünde birçok ba k ı mda n öncü­ kol lekti v l z m ruhu içinde gecesini
lük r o lü oyn uyorlar. gündüzüne katara k ça l ı ş t ı.
Bugün So vyet l er B l r li<;ii Y ü ksek Sovyet Prezidy u m u n d a kiiçük Uygur u l usu­ Türkiye Komün i st Pa rtisi M erkez
nun t e m silcisiyle koskoca R usya, Ul<rayna, Bel orusya ha l k la r ı n ı n te msi lel l eri Kom itesi G enel Sekreteri Bilen Yo l ­
ya n ya na o t ur u yor, ülke nin sor u n la r ı nı hep b i r l ikte görüşüp çözüm yo l la r ı daş S B K P Merkez K o mitesi'ne yo l ­
arıyorlar. la dığı başsa<;ilığı mesaj ı n da , "Zarodof

Kuzu postuna biirünen kurt

Son dönemde Beyaz-Sa ray'ın resmi
a ç ı k la ma la r ı nda t o n ve usl up de<;jişti.
Reaga n s ı k sık nükl eer silahlarda bü­
yük indirim gereği n de n söz eder o l d u.
1,5 y ı l d ır SSC B ' ni n stratejik silahlar ı n
s ı n ırıa nd ınıması ve a za l tı l m ası için
görüş m e öneri ler i n i Afga nista n ' ı, Po­
l o n ya ' yı, saıva dor ' u ba h a n e ederek
geri çevire n Rea ga n yönet i m i ,birden­
bire, bu görüşm elere hazır o l d u ğ u n u •'· soriüna
a ç ı kla d ı . B u engel ka l kı nca da A BD
ve SSCB ara s ı ndaki stratejik nükl eer
sila h la r ı n sı n ır la n d ır ı l ması ve aza lt ı l­
ması görüş m e leri nin 29 Ha ziran'da
C e nevre ' d e ba ş la ma s ı kara rlaştırıld ı .
N e o l d u? A B D yönet i m i n günümü­
zün en ya kıcı iki sor u n u na, ya ni
Avrupa ' da ki orta m e nz illi nükleer
si la h la rla , kıta lararası nükl eer silah­
la r ı n s ı n ır la n d ı r ı l ma s ı sor u n la r ı na ya­ risini geri çevirdi. Tersine yen i A B D
pıcı bir yakla ş ı m göst er m eye mi ka­
raı· ver di? G örüş m eleri " kuvvet konu­
m u n dan" sürdürme de neme lerin den,
askerse l üst ü n l ü k sa ğ lama ça ba lar ı n­
dan vaz mı geçti? Kesin l i k l e hay ı r !
Y ü ks e l e n sa vaş kar ş ı t ı çıkışlar ve
S S C B ' n i n , sosya list ü l ke leri n ard ı c ı l
d iya log k u r m a ö nerileri karş ı s ında
B eya z Sa ray' ı n şahi n leri yüz lerine gü­
vercin m a s kesi ta kmaya ça l ı ş ıyorlar.
A m a ç, A B D ve B.Avrupa ' da hız la
büyüyen savaş ve sila hia n m a karş ı t ı
hareketi enge l lemek. A B D ' n i n tüm
h ı z ıyla sürdürdüğü, varola n askersel­
st ratejik dengeyi bozma giri şim ler i n i
g i z l e m ek, öze l li k l e , Reaga n' ı n katı­
laca<;iı NATO tepe topla ntısında
A B D' n i n sa ldırgan po l i t i ka s ı n ı o nay­
lat m a k. Ke ndi ç ı lg ı n l ı k po l it i ka la r ı n ı n rarı n ı a ç ı k la dı. ı 7 Mayıs'taki Korn­
ve eyle m l eri n i n savaş tehlikesinin te-
m e l kay,·ıağı nı o ı uşt urdu<;iu gerçe<;ii­
nin üzerini ört m ek.
E ğ er R eaga n yönetimi gerçekten
si la h s ı z la n m a yanı. ı sı olsayd ı, A B D,
C enevre'de SSCB ile A B D ara s ı nda
aylardır süre n, Avrupa 'da ki nükl eer
sil ahlar ı n sı n ı r la n d ır ı l m a sı g örüşme­
leri n d e so n u ç al ı nması n ı engel leyici
bir t\Jturn a l ır m ıy d ı ? Oysa 1983 y ı l ı
kadar bu sor u n ç öz ü m e
kavuşmazsa, A vrupa'da v e dünyada
ye ni bir stratejik d ur u m o l u şaca. k,
rıü kl eer çatışma tehlikesi ciddi bir bi­
çimde artaca ktır. B u , çözümü erte­
l en m eye gelmez b•r soru nd ur. ·
Değişmeyen Saldırgan Öz
ABD önce SSC B ' n i n görüş m eler
s ı ra sı n da karş ı l ı k lı moratary u m ö n e­
raKetleri i ç i n B.Avrupa'da ra m pa lar
mız ı r la m aya b a ş l a dı. Beya z Saray,
s·:;CB ' n i n Avrupa ' d a k i nükl eer s i l a h­
,
Urini tek taraflı ;sıfır l a m a "sı g i b i
a kı l a l maz bi;· isteınde b u l u n urken,
SSCB orta m enziill nü k l eer sila h larda
ilk elde karş ı l ıkl ı o l arak üçte bir i n ­
d irim yap ı l ması gi bi ya pıcı, gerçekçi
b i r ö n eri get irdi. Karşı l ı k l ı daha bü­
yük in dirim iere ve ta m sıfırlamaya da
ha zır o l d u<;iun u a ç ı kla d ı . Brejnev yo l­
da ş , Sovyet Send ika lar ı n ı n ı 7. Kong­
resinde SSC B ' n i n te k ya n l ı olara k
ya l. n ı z A vrupa b ö lümündeki de<;j i l ,
FAC ve B a t ı Avrupa 'ya er i ş e b ilecek
b ö l ge l erdeki orta menzil li roket l er i n i
dondurma, azaltrna, yeni roket yer­
leştir m e ha z ı r l ı k larına son verme ka­
so m a l K o n gresinde ise, bu kararın
y o l d a ş ı n , her za ma n Tür k i ye işçi sı n ı­
f ı n ı n, ha l k ı m ı z ı n ulusal ba ğ ı msız l ı k,
barış ve so sya lizm uğr u na sava ş ı m ı na
özel b i r i l gi göster d i ğ in i" ·be l i rt t i. Y i ­
ne B i l e n yo l da ş, B SS dergisi yazı ku­
r u l u na yol l a d ı <;i ı m esajda da , "Tür k i­
ye K o m ü nist Partisi'nin Zarodof y o l ­
da ş la birlikte ça l ı ş m ı ş o l ma kt a n bü­
yük bir o n ur d uyd u <;i u n u "vurgu la d ı .
Türkiye komün i st l er i , Markslzm-Le­
n i n iz m ve proletarya e nternasyo n a l iz­
m l ilke leri n i her za m a n yükse k lerde
t u ta n Konsta n t i n lvanoviç Zara dof
yo l da ş ı sa yg ı ve sevg l y le a nacak l a r d ır .
Uygu ıa ndTğinı, ro ketrer'ln sayısı n ı n
ö nemli ö l çüde a za ltı l d ı ğ ı n ı b e l irtti.
A B D yönetim i n i n b u yap ı c ı girl"
ş i m e ya n ıt ı, S SC B ' n i n d o ğ u kesi m i n ­
d e ki orta menzil li füzeıerini de s ö k ­
m esi n i isternek o l d u .(!) Brejnev yo l­
daş, SSC B ' ni n d o ğusunu hedef a la n
raket ier i n sa hi b i ü l ke lerle karş ı lı k l ı
görüş m e ler yo l uy la ve eşitl i k t e m e­
l i n de b u sor u n u da çözm eye ha z ır o l ­
dukla r ı n ı açıkl a d ı . J<uşkusuz bu .".yr ı
b ir soru n d u r. A m a b u nun, Avrupa'
d a ki nükl eer s i l a h larda indirım yap ı l­
masınırı önüne engel olarak çıkarıl­
masının b i r t e k a n iarnı vardır: A B D
yönet i m i n i n , görüşmeleri ç ı k ınaza
so kmak, za ma n kazan ma k ve 1983
y ı l ı n ı n so n u na kadar ba r ı ş güç lerin i
o ya la makta n b a ş ka bir amacı oıma­
d ı <;i ı ...
Bayağı Bir İkiyüzlülük
Wa shin gt o n ' u n yeni ba ş layacak,
stratejik nükleer silahlarla ilgili görüş­
m e l erde de b a ş kaca bir a ma ç güt me­
di<;ii, Reaga n ' ı n 9 Mayıs k o n u ş m a ­
s ı ndaki önerl l er iy l e ortaya çıktı. B ir
� A r kaı;ı ll. sayfada
4
Cunta Anayasasina hayir!
C u nta h a z ı r layaca ğ ı hal k düşma n ı
a nayasaya b ir ya n d a n halkoyu a l m ı ş
g ö rüntüsü ve r m e k ist iyor. B i r ya nda n
da o d a h a ş i m d i de n y ı � ı n l ardan d u y ­
d u ğu korku nede n i y l e b a s k ı y ı a\'tırı­
yor. Refera n d uhıu n sonu ç l a r ı na güve­
n e m i y o r . o ya l n ızca baskı ve z o r ba l ı k
orta m ı na güveniyor.
KomüniSt l er i n , solu n , d e m o krasi
güçler i n i n a nayasa refera n d u m u kar­
şısında t ut u m u ne olma l ı d ı r ?
B u r a da , hemen ş u s o r u l a r y a n ıt l a n ­
m a l ı d ı r: Anayasa refera n d u m u , c u nta­
ya ka r ş ı sol u , en ge niş d e m o k rasi güç•
ler in i bir l e ş t i r mekte, y ı ğ ı n l a r ı hare­
ket l e n d irmekte bir araç ola b i l ir m i?
Refera n d u m d a cu ntaya a ğ ı r bir d a r b e
vur ma o l a na kları v a r m ı d ı r?
T KP M K'nin son Plenu m u bu so r u ­
l a r ı , "evet" d i y e y a n ıtııyo r . C u nta
a nayasas ı na " h a y ı r " de n m e s i cunta­
n ı n va r l ı ğ ı na , c u nta reji m i ne ka r ş ı b i r
" h a y ır" a n l a m ı nı t a ş ı yacakt ı r . A na ­
yasa refera n d u m u , c u ntaya ka r ş ı ,
h o ş n uts u z l u k ve tepki sin i henüz
d olaysız yollarla, doğ r ud a n ç ı kı ş larla
g öst e r m eye haz ı r o l mayan g e n i ş güç­
ler ve y ı ğ ı n l a r için , bu te p k i n i n a ç ı ğa
vu r u l a bileceği yasal b i r o l a n a kt ı r .
B u ola na ğ ı , refera n d u m u n süngü al­
t ı n d a yapılıyor ol m a s ı neden i y l e kul­
l a n ma m a k, meydan ı geric i l i ğ e b ı r a k ­
m a k olur.
Daha Şimdiden
Y ı ğ ı nları refera n d u m da, c u nt a a n a­
yasas ı na "hay ı r " demeye ça ğ ı r malı­
y ı z. B u n u , b u günden refera n d u m u n
süngü a l t ı nda y a p ı i ması na ka r ş ı ç ı k­
m a k l a , d e m o k r a s i güçler i n i , y ı ğ ı n l a r ı
ba skı l a ra ka r ş ı savaş ı m a ç a ğ ı r ma k l a
bir l e ş t i r meliylz . Y ı ğ ı nları ;;ınayasa k o ­
n us u n da yasal önya r g ı lara ka r ş ı uyar­
ma k i ç i n , savaş ı m ı n oy ve r m e güni.l
sa n d ı ğa oy atmakla s ı n ı rlı olma d ı ğ ı ­
n ı g öster m e k gerekl i d i r . Ş i m d i d e n ,
o g U n , cu ntaya a ğ ı r b i r da r be i n d i r m e­
ye elveri şli bir güçler o ra n ı nı yarat­
mak i çin her çabay ı göst e r m e k gere­
kiyor. Eğer , ba r ı ş ve demokrasi iste­
y e n , ekmek ve iş isteyen milyo n l a r ,
y ı ğ ı nsal sava ş ı m larla , refera n d u m ön­
· d ı . C u nta n ı n d ı ş i ş leri v e savu n m a bakanla r ı , M a y ı sta ya pıla n N ATO t opla n t ı ­
cesin d e , m i n i m u m demokra t i k haklar
e l d e etm eye ça l ı şırsa , eğer c u nta ana­
yasas ı na ka r ş ı olan her pa r t i ve örgüt
cesa r e t l e y ı ğ ı n l a ra yol göster i r ve güç­
l ü bir b i rlik yara t a b i l irlerse , c u nt a y ı
y e n i k d ü ş ü r m e k o l a n a kl ı d ı r .
Pl e n u m , bu nedenle, refera n d u m
ö n cesin d e , Genel A f , M H P d ı ş ı nda
t U m pol itik pa r t i lere özgür l ük, özgür
p o l it i k ça l ış ma , tüm sen d i ka ve y ı ğ ı n
örgüt lerinin a ç ılması , t o p l a nt ı , grev
ha kkı, düşünce özgürlüğü istem l e r i
i ç i n sava ş ı m ı d a h a da y ü kse l t m e gö­
revin i v u r g uluy o r . Y u rt d ı ş ı n daki iş­
ç i ler i n refera n d u m da oy h a k k ı iste­
m ini dest e k l iyor:
1961 Anayasa s ı n ı n y ı rt ı l m aslna ,
c u nta a nayasa s ı na ka r ş ı o l a n g ü ç l er
T K P'den C H P'ne, D I S K'ten Türk-lş•e
ka dar çok g e n i ş b i r pol i t i k ve s ı n ıfsal
yel pa ze o l u ş t u r u y o r . öt e y a n d a n gori­
ci g ü ç ler arasında, a n ayasa kon u s u nda
anlaş maz l ı klar sürüyor.
Hüseyin KADlR
T KP , "cu nta a nayasa s ı na hayır" ma s ı na engaı değ ild i r . P l e n u m bu a n ­
be l g l s i çerçevesinde b u e n geniş güç­ lay ı ş l a , ko münist ı e· rin b u vazgeçilmez
ler e , birl i�te-lnırttket-�eyl�..-eH<-- · gğrevl n i n alt ı n ı ç i z i y o r .
ı i ğ i ya_ p mayı öneriyor. " B i r p r o l etarya
par t i s i , b u rjuva toplu m u nda sava şim İvedi Görev
ver d i ğ i sürece ki m i d u r u m la r da bur­
juva d e m o krasis i y l e yanya na yürüme­ C u nta n ı n daha da ger i c i l eş mesinin
den polit i kada yer a l a ma z"diyen Le­ h a l k ı m ıza böyles i g e r i c i b i r a nayasa
n i n ( C i l t 9 , s:46) bize yol göst e r i Y o r . dayatıl ma k istenmesi n in ba ş l ıca ne­
T K P k u ş k u s u z bunu n l a yet i n m iyor. d en i , sa l dırgan emperyal ist çevrel e r i n ,
Y ı ğ ı n la r a , d e m o krasi güçler i n e c u n ta­ .ba şta A B D y ön et i m i n i n bar ı ş dü ş m a ­
n ı n a nayasa s ı n a alt ernat if ola rak ulu­ n ı sa l dı rgan pol ltlkas ı d ı r . Ha l kı mızı
sal-demokra t i k bir a n a yasa için b i r ­ bas k ı ve z o r ba l ı k o r t a m ı nda nükleer
l eş rnek ve sava ş m a k I ç i n ba ş v u r uyor. b i r savaşta i l k h e def ya p m a k , serüven­
At ı l ı m'ın önceki say ı l a r ı nda a çı k l a ­ I ere sürü k l e m e k a mac ı d ı r. Günü müzde
n a n u l usal-demo k r a t ik a nayasa öner i ­ b u g e r çe ğ i kavrama d a n , gereği n i ya p­
si TKP'ne göre barı ş ı n , bağl a nt ı s ı z ­ mada n demok rasi sa va ş ı m ı nda ka l ı c ı
l ı ğ ı n , demokrasi n i n ge n l i k ve özgürlü­ b i r a d ı m a t ma o l a n a ğ ı yokt u r . A B D
ğün temel güvenceler i n i ya nsıt ı yor: ve N A T O y ön et i m i nin ba r ı ş düşma n ı
P l e n u m , T KP'nin bu istem leri h i ç her a d ı m ı na ,sil a h l a n ma ya r ı ş ı na karşı,
. k i m seye b i r ö n koş u l ola r a k ö n e sür­ c u n ta n ı n u l usal h ı yanet pol i t i ka s ı n a
m ed i ğ i n l, tüm d e m o k r a s i güçler i n i n ka r ş ı savaş veril meden g e r i c i b i r a na­
görüş v e öner iler i n i t a r t ı ş maya h a z ı r yasa dayat ılmas ı , ge r ıc ı bir reji m i n
' yer l e ş mesi ö n l e n eme z . G e r i c i a nayasa
o l d u ğ u n u a ç ı kl ı yo r .
"Cid d i pol i t i ka , m i l yon larca insan h a l kı m ızın ya l n ı z ekme ğ i n e ve özgür·
tara f ı n da n ben imse n d i ğ i n d e başla r " . lüğüne yöne l m i ş bir t e h d it değil , ay n ı
( Len i n , c i lt 27, s . 100) E n gen i ş d e ­ za ma n da yaşa m ı na , varl ı ğ ı na yönel­
m okrasi g ü ç l er i n i n bi r l i ğ i i l e c u ntaya t i l m i ş bir t e h dlttlr.
refe ra n d u m da g ü ç l ü bir darbe v u r u l ­ Refera n d u m d a , c u ntay ı yen i lgiye
mas ı , y ı ğ ı nlara derin dönüşü m l e r i n u ğ ra t m a k yaln ı z o l a na k l ı d e ğ i l , lve­
zor u n l u ğ u n u ben i mset m e k , onları did i r . Çün kü c u nta N AT O ' n u n sa l dı r­
daha il eri hedeflere yönel t m e k Için ga n plan i a r ı na "evet " d e m e k l e ka l m ı­
elveri şli ko ş u llar yarataca k t ı r . Ka l d ı y o r . O , A B D e m pe r yalizmin i n dümen
k i , h i ç b ir ey l e m , cep he birl i ğ i , h i ç­ s u y u n d a , O rt a d oğ u'da serüvene ha z ı r ­
l a n ıyor. D a h a şim diden E g e D e n i z i n ­
b i r ortak platform T K P'n i n , devr i m­
c i l e r i n y ı ğ ı n l a r a ke n d i . dev r i m ci a ma ç­ de savaşa kış k ı r t ı c ı b i r gerg i n l i k por i -
lar ı n ı , devrimci çözüm yol u n u a ç ıkla- Arkası 10. sa yfada
Atiş poligonu- Boy hedefi
Cunta , Ulkemlzl, boyda n boya bir a t ı ş pol lg o n u n a , sald ı r ı üssüne dönüştürU­
yor-. 1 ç e r de terörü azd ı r d ı k ç a , d ı şa r d a serüven l er.e o y n u y o r . D ı şa r da Reag a n ' la ­
r ın dümen suy u n d a yürümek i çin , i çerde bas k ı y ı daha da koy u l a şt ı r ı y o r . H ı ya­
n eti n i , z o r ba l ı kla örtbas et mek istiyor.
13 N isa n günlü Sovyet Krasnaya Zvezda gazetesi ş u n u yaz dı : "Son gün lerde
yayıla n b i r çok h a ber , Pa k i sta n liderterin in nüklee r sila h l a r ı n ı ke n d i n e d ost is­
l a m ü l ke l e r iriin ,ör n eğln T ü r k i ye ' n i n p o l ig o n l a r ı nda deneyeceklerini gösteriyor"
N i sa n s o n l a r ı nda "Türk-Amerikan O rt a k S a v u n ma G r u bu" Ankara'da t op­
la nd ı . Çev i k Kuvvetler'in d p ğ r u d a n sor u m l usu ola n iki A m e r i k a l ı d a n bir isi olan
R i c ha r d Perle, We i n berger ' i n ya r d ı m c ıs ı , b u t d p l a n t ı ya ba ş ka n l ı k ya p t ı . Çevik
Kuvvet l er'in Türkiye'ye nas ı l ve nerede Usl e n d i rllece ğ i n e kes i n l i k k a za n d ı r ı l ­
la r ı nda , A m er i ka n yönet i mi n i n a r d ı nd a n yürüdü l e r . N AT O ' n u n et k i n li k ala n ı ­
n ı n g e n i ş let i l m esi yönündeki ka ra r la r ı n a l t ı na herkesten ö n ce i mza k oy d u l a r .
Savunma Ba ka n ı , Amer i ka n AWACS casusl u k u ç a k la r ı n ı n Kon ya'ya yerleş­
tlr i l eceğ i n i a ç ı kl ad ı . C u n ta , Tü rkiye'y i , NATO I ç inde A mer i ka n yönetiml­
n i n her ded i ğ i n e '�he" d i yen be l ki de t e k ü l ke h � l i ne getird i .
T K P M K.:.w.rı !LJ:ıll<ı. YlS gün.l.ii..JW. IDrisln d e , H a i_g'ln A n kara gazis inin b i la n ço­
su · ş öy l e a ç ı kl a n d ı : Dlya r ba k ı r'da , Ada na'da ye n i uçak p ist l e r i , han gartar ve
k ı ş la l a r , B i t l is ve Van'da ye n i hava a l a nla r ı ya p ı l ı y o r . K a r s ' da So vyet s ı n ı r ı n d a
b i r askersel üs k u r u l uyo r . Er z u r u m'da b i r nükleer si l a h deposu b u l u n uyor.
ABD Ya k ı n d o ğ u'ya Tü rkiye ÜZer i n den sa l d ı r ma y ı p l a n l ıy o r . Ya da TUrk o r d u ­
s u n u S u r iye'ye , fra k'a ya da lra n'a s o k m a y ı ö ng ö rüyor". I ra n -Irak sava ş ı n da k i
ge l i şmeler sa l d ı rgan çevrelerce b u p l a n l a r I ç in k u l la n ı lmak iste n i y o r .
C u ntan ı n B a ş ba ka n ı U l usu , K ı b ı r ıs'da T ü r k topl u m u n u n ayr.ı t u t u lması ve
T ü r k iye'ye ba ğ l ı kı l ı n ması n ı , "güç dengeteri"nln ( A me r i k a n ç ı karla r ı n ı n
anlay ı n ) gereği i l a n ett i . C u nta n ı n D ı ş i ş ler i B a ka n ı Türkmen M a y ı s son l a r ı nda
şöyle k o n u ştu: ·"Ege'de statüko n u n tüm u n s u r la r ı n ı n yen i den bel i r l e n mesi
t a b ia t ı y l a kaçı n ılmaz h a l e gele b i l i r . " A r dı n d a n Ege'de savaş u ç a kla r ı u çu r u l ­
d u , K ı l ı ç ş a k ı rd a t ı l d ı .
Ateş edene, ateş eder l e r . Tüm b u nla rı ya p m a k l a c u nta , ü l ke mi z i n d o ğ u s u n u ,
batıs ı n ı , kuzey i nl, gün ey i n i , o r ta s ı n ı , kısaca sı h e r b i r ka r ı ş ı n ı a y n ı zamanda boy
hedef i n e çev i r m i ş t i r . üzer i m izdeki ba sk ı la r , eziyetler h a n g i boy utlarda o l ursa
o l s u n , b u ulusal h ıyanet p o l it i kas ı n ı m utlaka g e m i e m e k gere�i y o r . Y a ş a m a k
isteyen herkes, seferber o l ma k zo r u n da d ı r .

En önemli görev...
Bugün TOrk iye'de devr i m c i ve demokrat gü çlerin önün­
d e k i en önemil görev nedir? Bu soruyu lkirclmslz, "güçlü
bir bar ı ş hareketi ve y ı � ı nsal b i r barış d i ren i ş i yara t m ak­
t ı r" d iye yanıtl ıya b iliyor m u yuz?
Türkiye'de b u gün ülke m i z sol ve de m o krasi güçlerinin
c u ntaya, gericiliğe karş ı sava ş ı nıla bar ı ş iÇin savaşını a ra ­
s ı nda k i s ı k ı ba � ı yeterınce ka vra m ı ş old u � unu söyleye­
b ilir m iyiz? Türkiye'deki geric i c untanın Barış Derne� i
yönet ic ilerine 8-30 y ıl hapis cezası isteyerek, barış hareke­
tine vercll�l öneml TOrkiye solu ve demokra si gü çleri veri­
yor m u?
Evet, bugün TOrkiye'de devr i m c i , gü çlerin en ö,nemli g ö ­
revi, d i �er dem okrasi gü çleriyle gü çlü b i r barış hareketi,
yı� ı nsal bir barış d i reni ş i ya rat m a k için o m u z o m uza
vermektir. Neden? K u ş k usuz her şeyden önce halk ı m ı ­
z ı n , ins?nl ı � ı n varl ı � ını b i r nükleer kıy ı m da n korumak
için . . .
iç inde ya ş a d ı � ı mız nü k l eer ça � da ,barış v e barış Içinde
yanyana yaşa m a k , y u m u şa ma tüm ülkelerde sosyal il erle­
me için, devrimler i çin vazgeçilmez b i r önkoş uldur da
onun için ... üstelik günümüzde , saldırgan ABD ve NATO
çevreleri , emperyaliz m in g e ç m iş yenilgilerinin öcünü al­
ma k, sosyal ilerlemeyi, devrimleri önlemek için dünya ça­
p ında yeni bir sal d ı r ı ya geçmiş t i r. 1 nsanlı � ı nükleer b i r
sava ş a sürükle m e k pa has ına nükleer üstünlük, şantaJ yolu­
nu tutm uşt ur.
öyle ki, insanlık bu gün, b i ri sila hlan m a , savaş ve ölü m e
g i den d i �eri ba r ı ş , sosyal ilerleme v e devrimiere a çı lan iki
yolun tam da kavşa � ında bulunuyor. Brejnev yolda ş ,
S B KP 26. Kong resinde, "günü müzde tüm halklar i çin bar ı ş
m ı-savaş m ı sorunundan önemli hi çbir şey yokt u r" d iye­
re k , yalnız gün ümüzün gerçe ğini çarpıcı b i r biÇim de d i le
getirmedi. Y a ş a m a k , ül kesinde d e m o krasi, ba � ı m s ı zl ı k ,
sosya l ilerleme isteyen herkesin, öncelikle d e gerçek tıO­
manist ve ilericiler olarak komünistlerin, devr i m c ilerin ö n ­
leri n d e k i en önemli görevin, dünya barı ş ı n ı kor u m ·a k için
harekete g eçmek old u � u n u vurgula m ı ş old u .
Savaşmazsak. ".
Türkiy e ' d e ki d u r u m , barış savaşım ında uluslararası .ve
ulusal görevlerin üst üste ça kışt ı � ı n ı çarpıcı b i r biçimde
ortaya koyuyor. ülkem izde gerici bir askersel d i ktatörlü­
ğün bulunması, barı ş savaş ı m ının önemini ve gereğini
azalt m ıyor. Da ha da artırıyor. B unu kavra mak için önce
şu soruları yanıtla m a k gerekiyor: ülkernizdeki gerici c u n ­
ta n ı n başa geçmesini haz ırlaya n k o ş u llar, t erör, A B D v e
NATO sa ld ı rgan çevrelerinin 70'11 y ı lla r ı n i kinci yarısı n da
olu ştur d u ğ u yen i sa l d ı rgan planla s ı m s ı k ı ba�lı değil m i­
dir? C u ntanın giderek a zg ı nlaş m a s ı n ı belirleyen başlıca
nede n , başlıca fa ktör nedir? ABD yönet i m in in N A T O ' n u n
sald ı r gan plan iarına b a � l ı olarak ülkemizi da ha et k in kul­
lanm a a m a çları de�il midir?
Yanıt ı , Ha i g ' ler , Weinberger•ıer, ABD Senato Komisyo n ­
l a r ı veriyorlar. C u nt a n ı n tüm barbari ı klarını destekierken
deıkesenin a � z ı nı a çarken de, kend ileri için Türkiye' n i n
jeopolitik ve Jeostratejik açı dan ne kadar önem l i oldu�u­
nu vurgulama kta n çekinmiyorlar. Kar ş ıl ı � ında , cu ntadan
t oprakla rı m ızda çevik kuvvetiere Us kolaylı k için onay al­
d ı kları art ı k resmen ortaya ç ı kt ı . AWACS ' Iar 1983'de g ö ­
reve başlayacak. Yeni ABD nükleer füze yerleş t i rm e plan­
ları el altından yür(jyor . Bar ı ş , ya ş a m a k istem enin bile s u ç
sayılaca � ı s i v i l k ı l ı kl ı b i r zorba l ı k reji m i getirilmek iste ni­
yor. Çevik K u vvetler yalnız bölgem Izdeki de�ll, ülkemiz'
d e k i iler i c i hareketleri de te h d i t ediyor.
Ha l k ı m ı z ı n , ülkemizin gelece� i , ABD ve NATO başla r ı ­
nın sa ldırga n politikasını gemlem ek, sila hianma yarı ş ı n ı ,
so � u k savaşa geçil m es i n i önlem e k i�in verilen sava ş ı mın
sonuçlarıyla sı kı s ı k ıya ba�l ı d ı r . ülKe m izde c u ntaya , yer­
Ieştiriirnek istenen sivil zorbal ı k rejim'ine karşı savaş ını,
5
Işık YENiCE
dünya çapında verilen, sosyaiist ülkelerin b a ş ı n ı çekti ba­
rış sava ş ı m ıyla etle t ırna k gibi i ç içe geçmiş t i r .
lyimseriz, ama...
Dünya çapında barış ve savaş gü çleri a ra s ı nda g i den, b u
savaşını kazanıla b il i r ml? Dünya , gerici askersel d i ktat ör­
lüklerin, azg ı n anti-komünist, ant i-Sovyet rejimlerin, nefes
almasını zorla ş t ı ran barı ş , sila h s ı zlan m a , yu m u şa ma orta­
m ına kavı.işa b il i r ml? ülke m iz d e güçlü bir barış hareket i
yarat manın önem lnin ve gere � in in ortaya çı k m a s ı i çin b u
soruların d a ya nıtlanması gerekiyor.
Son TKP MK Plenu m u na sunulan rapor bu soruya"evet"
d i ye yan ıtlıyor: "Biz k o mün i stler, gelece�e t a r i h sel, nesnel
sa �la m tem elleri olan b i r iylmserlikle bak ıyoruz. Tarih in
tekerle�i geri d öndürüle m ez. Bugünkü ulusla rarası karş ılı k­
l ı gü ç l er oranında , ABD e mperya l iz m lni ,NATO 'nun sald ı r ­
g a n politika sını g e m i e m e k v e b ir nükleer savaşı önle m e k
olana kl ı d ır. Herşey, dünya sosya list sisteminin baş ını çek­
t l �i barış gü çler inin birll�lne ve sava ş ı nı g ücüne ba �lıdır".
K u ş kusuz, bu soruya Yürüko�lu gibi olumsuz yanıt ve­
renler de var. Onlar, dünya daki g ü çler oranını ve sık s ı k
sosyal ıstliğinden b ile k u ş k u ya düştükleri sosyalist ü lkele­
rin gücünü küçümsüyo ria r. i nsanlı � ı n gelece �1nl, b a r ı ş m ı ­
savaş m ı sorünunun çöz· ümünü, b öylece Reagan ' ı n insafına
b ıra kıyo rlar. önlene m ez gördükleri bir dünya savaş ını ön­
lemek için, sa �lana m a z g örd ü kleri barı ş için sava ş ı m ı an­
la msız ve gereksiz g örüyorlar."Bar ı ş için devrim gerek,e m ­
peryaliz m i çökertmek gerek" d iye işin içinden ç ı kı yorlar.
Sava ş ın , yerel sa•.t aşlar d a i çinde her t ürünün Insan ya ş a ­
m ından sil inmesi kuşkusuz em peryaliz min tü müyle çöker­
tilm esine ba�l ı d ı r . Ama b ugünkü gü çler oranı yla b ir dünya
sav;ışı ve so� u k sa vaş önlenebilir. Sosyalist ülkeler i n asker­
sel ve e k o n o mik gücü, artan polit i k et k l nli�i b u ola n a � ı
veren ba şlıca etmen dir. A m a sosyalist ülkelere o m u z ver­
m e k , tüm güçleri d ünya çapında bar ı ş ceph es i n de birleştir­
m ek gerek iyor. Tüm ülkelerde, barış isteyen en geniş y ı ­
� ı nlar ı n aktif savaş ını verere k önceli kle ke n d i ülkeleri n d e
ABD, NATO 'nun sa ldırga n pla nları nı b o z m a s ı gerekiyor.
Dünyacla emperyalizmi çökertebilmek için de devri m i ger­
çekleştir mek i çin de bu sa va ş ı m ı kaza n ma k , ba r ı ş ı koru­
mak zorutıl u d u r . Karşı karşıya o ld u � u · nükleer k ı yım,
ölüm, serüven t e h l i kesi halkı m ı za g österil d i � i n de y ı � ı nıa.
rı n harekete g e ç m esini kimse önleye mez. 5·6 b in ca na m a l
ol d u � u için teröriz m e düş m a n kesilen halkı m ı z ı n 4 5 mil­
yon cana mal olaca k nükl eer terör i z m karşıs ı n d a kayıtsız
kalacağ ı n ı kim bekleyebilir?
Toprakları m ızda, eski , yeni üslere, Çevik K u vvetlere,
nükleer sila hiara karş ı halkı m ı z ın yaşama h a k k ı iç in,
askersel harca mala r ı n işe, ekme�e, o k u la hastaneye çev­
r i l m esi i ç i n geniş b ir barış hareket i z or u nlu ve ola n a kl ı dır.
Durmak Yok ·
Dem eçlerle yetinemey iz . Ş i m d i her türlü zor koş ula kar­
ş ı , barış için eylem gerek. C u n tanın barbarl ı �ından kor­
kup, eyle mden yan ç i z m e k , Reagan'la r ı n nükleer te rörüyle
y o k ol u şa eli kolu ba�lı g i t m ek olur. Ya � m urdan kaçar­
ken nükleer doluya t u t ul m a k en kötüsüdür.
Eylem den i n ce, o n u n en yüksek biçi mleri a kla gelmeme-
- ll. B u gün, örne�in ülke n i n dört ya n ı ndan barış için c u nta­
ya protesto m ekt u b u ya � d ı rm a k , d a ha sonra k i güçlü y ı � ı n
eylem lerine giden yolu a ç m a k demektir. B i ze düşen ş u :
Y ı � ı nlar şi m d i sava ş ın hang i biçimine haz ır? B u nu bula­
ca � ı z. G örev: Y ı � ı nların haz ır old u � u bu savaş ı m ı örgüt­
lemek. Bu sava ş ı ma sonraki da ha yüksek aşa malara geçiş
için devrimci ruh aş ılama k . özetle, Ko münistin ba r ı ş sa­
vaş ı n ı örgütlemekte üzerine düşen gerçe ktt!n büyük ve
onurlu bir g örevdir b u . öyleyse g örev ba ş ı na !
6

ması n ı n baş n e d e n i o l a r a k 2 4 Oca k

�- LENiN KÖ$ESi ----

p o l i t i kas ı na ka r ş ı ç ı kt ı la r . Türk-I ş 'i n ,
Y H K uygu l a ma s ı nın ka l d ı r ı l ma s ı n ı is­
t e m esi n i , YI'-IK'dan ç e k ilmes i ni öner­
d i ler .Yenl send i ka l yasa l a r ve a nayasa
Proletarvamn demokrasi savas1m1 kon usunda Türk-I ş a lt e r n a t i f l e r o l u ş ­
t u r u p s u n m a s ı n ı Istediler. Hatta bu
'
k
V .I. Lenin , b iz i , " Komün ist M a n ifesto"da ki, o mün istler i n varolan düzene k o n u da , 1961 Anayasası n d a k i se n d i ­
ka r ş ı olan her devrimci hare ket i deste kl e m e lerine iliş k i n sapta may ı her z a ­ kal v e d e m o k rat i k ha k l a r ı n d a h a da
m a n d i k kate alma da uyarıyo r . V e ş u n u ekl iyor: " B u sözler ç o ğ u k e z çok gen i ş letil mes i n i isteye n l e r ç ı kt ı . C u n ­
dar a n la m da y o r u m la n ıy o r. Liberal m u halefeti de içerecek b i ç i m de d e a l ı n­ ta n ı n baskı ları gözönünde t u t u lara k
m ıyor" ( V.i.Len i n , T o p l u Yapıt l a r , A l m. c i lt.5 s.347, Po l it i k Ajitasy o n ve y a p ı l mala r ı na , kim l l er i n i n t u t a r s ı zl ı k ­
'S ı n ıfsa l ba k ı ş a ç ısı', yazı s ı ) . l a r , lkirclmler içermeler i n e ka r ş ı n , b u
Ç a r l ığa k a r ş ı liberal m u h a l efeti destekle m e n i n gereklili ğ i ni Lenin ş öyle ç ı k ı ş l a r ı n t ü m ü , Türk-I ş Kongres i n d e ,
a çıklıy o r : "Un ut ulma ma l ı ' d ı r , öyle za m a n l a r va r d ı r k i , hükümet l e , ilerici kazanılmış I ş çi ha k l a r ı n ı n k o r u n up
.
t opl u msal ç ı ka rla rın yara t t ı ğ ı her çatışma belli koş u l larda ( ve bizlm deste­ ge l i şt ir i l mesl n d e n , 24 O ca k po l it i ka­
ğ i m i z b u n la r d a n biri d i r) genel bir ateş almaya dö nüşebi l i r . "Son ra uya r ı yor : sına ka r ş ı ç ı kma kta-n , 1961 A n ayasın­
"i şte bu neden l e dolaysız ödevimiz , her türlü d e m o krat ve l i beral pmtest o­ da k i d e m o krat i k ha k l a r ı n sav u nulma­
y u proJeta ryaya a ç ı klama k , o n u ge nişlet m e k ve i ş ç i ler i n a ktif kat k ı s ı y la s ı nda·n yana o l a n larl a , cu ntayla , i ş bi r ­
dest e k l e m e ktir ... ", " B öylesi kimi çat ı ş m a l arın çok küçük oldu ğ u n u ya da l i k ç i t e ke l l e r l e ve o n la r ı n e m perya­
b u n ları genel b i r ateş almaya dönüştür m e çabala rının ' u m utsuz' görün dü­ list dest e k ç i l e r iYle i ş b iri iğ 1 yapa nlar
ğünü öne sürerek b u r u n büke n l e r ş u n u a n la m ıyorlar : Proletaryan ı n pol i t i k aras ı n da k i ç izgiy i o l u ş t u r d u l a r . 1 ş ç i
eğitiminin yaşa msa l çıkarla r ı y l a t ü m t op l u m u n gel i ş mesin i n v e tüm ha l kı n , hakları n da n ve de m o kra t i k b i r a n a ­
y a n i o n u n tüm d e m o krat i k öğeler i n i n , .ya ş a msal ç ı ka rla r ı n ı n üst üste düştü­ yasadan yana ola n l a r ı n çevresinde
ğü oda - k n o ktası, tam da bu rası d ı r , çok y a n l ı pol itik ajitasy o n d ur . Her türlü topl a-na bileceğ i o r ta k g örüşleri d i l e
l i beral sor una müda h a l e e t m ek , bu kon udaki sosya l-de m o krat g örüşümüzü getirdil e r . Ş i m d i bu g ö r ü ş l e r i be n i m ­
belir t m e k , p r oletaryanın bu sor u n u n çözümüne a ktif b i ç i m de kat ılması ve seyen lere, b u hedefleri gel i şt ir m e k ,
b u çözümü kendi görüşüne u y g u n b i ç i m de zorla ması i çin ö nlemler alma k çevres i n d e d a h a örgütlü b i ç i m de t o p ­
dolaysız görevimizdir. ( N iyeti ne o l u rsa olsu n) böylesi b i r müdahaleden la n ma k görevi düşüyor.
u z a k dura n , gerçekte, libera l iz m önünde y e l k e nleri suya i n d i r iy o r , i ş ç i ­ Yeni Türk� ş yönet i m i ise, işba ş ı na
lerin politik eğit i m i n i ona b ıra kıyor, politik savaş ı m d a hegemonya-y ı , s o n ge l ir gelmez, B ir ya n da n sendikal h a k·
ta hiiide bu rjuva d.e m o kra s i sl n i n ö n d er i o la n ö ğ elere teslim e d i y o r dem ekt ir". la rı ve d e m okras iyi k o r u y u c u çıkı ş­
L e n i n , 1902'de lskra 'da yay ı n la n a n bu yazısı nda kom ünistlerin so n u! l a r da n , b ir yandan da örgüt i ç i b irli k ,
a m a c ı gözden ka çırma ma kl a , Mar ksiz m i yay m a k ve k or u m a kla yükümlü disiplin ve d e m o krasiden y o ğ u n b ir
ol d u klarını vurg uladıktan sonra ş ö y l e d iy o r : " ... prol et a r y a her d e m o k rat i k şe k i l de söz etm eye ba ş ladı. Ş i m d i bu
hareketi ileriye doğru itm elidir. işçi d e m o krasisi, politik istemleri ·n d e b u r ­ y ö net i m in ö nünde i ki yol va r d ı r. Ya
juva d e m o krasisinden ilkesel olarak değil , ölçüde derecede ayrılır. Ekono­ c u ntan ı n , A P ' n i n ya n ı nda tekel lerden
mik kurt uluş için sosyal ist devrim i çin savaşı m da ise, p r olet arya Ilkesel ola­ yana bir p o l i t i ka uyg u la ma k , ya da
rak a y rı bir tem eldedir ve orada yal n ı z d ı r... Polit i k k u rt u luş Lçln sava ş ı mda tüm barış ve cte' m okras i güçleriy le b ir­
birçok bağla ş ı ğ ı m ız var , b u n lara kar ş ı kayıt s ı z ka l a m a y ız . Ama b u rjuva l i kte işçi h a kla r ı ndan yana sa vaŞ ı m
d e m o - krasisinden olan bağla ş ı kl a rı m ız , liberal ref o r mla r I ç i n sava ş ı m la r ı n· verm ek. Eğer T ürk-I ş t a b a n ı b i r l i ğ i n i
da, hep geri ba kacakken ve işleri hep, es,.kisi g i b i , ba'şka l arı n ı n sırt ı n da n güçl e n di r i r , DIS K 'li I ş ç ilerle o m u z
' i y i yiy ip i çece kler ! , r a h a t ça u y u y u p , neşe l i yaşayaca kla rı' biç i m de düzen­ o m uza g e l i rse, Tür k-I ş y öneti m i ni b u
l e meye çalışaca kke n , p r o l eta rya, h i ç a r kaya ba k m a dan , so n u na ka dar ileri y o l da z o r la m a k o l a n a kl ı o l ur . B u ne­
y ö n e lecekt ir".Ve Lenin so n u n da gene u y arı yor: "Ama unutmayalı m ,baş ka d e n l e örgütsel birlik, disi p l i n sözleri­
bir i n i Ileri itmek istiyorsa k , elim i z i hep o n u n o m u zu n da t u t m a l ıy ı z . Prole- n i n se nd i k a l hareket ve d e m o k ra t i k
.
y
taryanın partis i , h er liberali ta m''da bir' arş ı n Iler i g i t m e e haz ı r old u ğ u h.a k l ara yap ı l a n sald ı r ı lara ka r ş ı ç ı ­
a n da y a kala m a y ı bilmek v e o n u i l e r i doğru t a m b i r a d ı m at maya zorla· ka nları n Türk-i ş i ç i n de iy ice et k isiz
mak zor u n d a dır. Eğer dire nirse, biz i l erler iz· onsuz ve o n u n üzerin den". d u r u ma get i r ll m eler i n de ku l la n ılaca k
b i rer ara ç yap ı l masına t ü m i ş ç i l e r ve
dürüst sendika c ı la r karş ı koyaca ktır.

Türk-is 'deki görevler

Türk-i ş kong resi, DIS K davası nda
a v u ka t la r ı n bile t u t u k la n d ı ğ ı , DIS K ,
TIP, T K P davaları ile ilg i l i h er türlü
h a bere sansür kon u l d u ğ u , sendika
kong re l e r i n d e " po l it i ka yapma n ı n '
yasa k l a n dığı , c u nta n ı n a ğ ı r baskı ko­
ş u l la r ı n d a yapı l d ı . Tllrk-1 ş k on g res i ,
Tür k-I ş . i cra K ur u l u ' n u n K o n gre ön­
cesi hükümete ver d i ğ i raporda da be­
l i r t i l d i ğ i g i b i, gerçek ücre t i er i n 1980-
81 d önem i n de l963 'd e k i n i n a l t ı na
düştüğü, serbestçe dağ ı t ı mı engelle­
nan Tür k-I ş rapor u n d a söyle n d i ğ i gi­
bi, b i r i ş ç i n i n ı kg . peynir a l ab ilmek
i ç i n 1 1 ,5 saat çalış m a k zor u nda b ı ­
r a k ı l d ı ğ ı a ğ ı r sömürü k o ş u l la r ı nda
yapıld ı .
C u nta n ı n Çal ı ş m a Ba ka n ı .T .Esener'
In deyimiy le" sor u m l u send i kacılı k " ,
( s i z , cu ntaya v e I ş b i r l i k ç i tekel lere
ba ğ l ı l ı k , a n l ayın) örneğ i vere n b i r
Türk-I ş yönet i mi , konfederasyonun
tepes i n deki var l ı ğı n ı sürdürdü. üstel i k
1960 ' d a n bu y a na ilk kez a k t i f bir
A P üyesi, Ş .Yıl m a z , Türk-I ş 'e G en'el
B a ş ka n oldu. cl A ' nı n Türkiye sendi-
kal hare ket i n d e k i has a da m ı , M H P i ş ­
bir l i kç is i K . ö z de m i r , c u n ta n ı n baka n ı
S . Ş i de yer l e r i n d e ka l d ı la r .
Askersel d i ktatörlük koş u l la r ı tesll­
m iyet çl yönet i m e ka r ş ı , iş ç iler i n çı­
karla r ı n ı sa v u n a c a k b i r y önet im a l t e r ­
n atif i nin ortaya . ç ı k m ası n ı e ngelledi.
AT l Ll M ' ı n N isan'1 982 sa y ı s ı nda, i ş ç i
sı n ıf ı n ı n böylesi koş ulla rda yapılan
Türk-I ş Kongre s i n den büyük son u ç
bekle mediği be l irtil m i şt i. Ama bütün
b u n l a r , Ko ngrede i ş ç i sı n ıf ı n ı n de­
m o k rasi ve se n dikal h a k l a r dan yana
istem lerin i n d i le get i r i l m es i n i engel­
lemed i . B u , tüm Türk-I ş t a ba n ı n ı n ,
t ü m Tür k iy e i ş ç i s ı n ıf ı n ı n , tüm h a l ­
kı n , cunta n ı n zorba l ı ğ ı v e 24 Oca k
pol itikası ka r ş ı ' s ındaki hoş n utsuz l u ­
ğ u n u n b ir ya n s ı masıy d ı . Ka za n ı l m ı ş
tia k ve özgür l ü kl erden hiç b i r ödün
ver m e m e ve 1961 Anayasa s ı n d a k i
t e m e l h a k v e özgürlü k l e r i sa v u n ­
m a kon us u n d a ki Kongre ka r a r ı bu
h osnutsu z l u !:j u n göstergesidir. Söz
a l a n kim 1 k o n u ş macılar, asga r i ücret­
I er i n düşükl üğünUn ve Y H K uyg u l a -
Türk-I ş ' i n b i r l i ğ i anca k se n d i ka i ç i
demo krasi u yg u la narak sa ğ l a n ı r ve
b öylesi b ir b ir l i k tüm Türkiye sen d i·
ka l hare ket i n i n b ir l i ğ i n e önemli b i r
kat kı o l u r .
Ba şta Tür k-I ş 'li i ş ç iler , dürüst sendi­
kac ı l a r o l ma k üzere , tüm T ü r k iye i ş çi
s ı n ı f ı n ı n , demokrat l a r ı n önünde Türk­
I ş'i i ş b i rl i k ç i tekel lerin sömürüsü n e ,
c u n ta n ı n , gericiliğin zorbalı ğ ı na kar ş ı
i ş çi hakları v e d e m o k rasiyi sa vunan
güçlü bir örgüt d ur u m u na get i r mek
g örevi d u r u y o r . Bu ise, i ş ç i s ı n ıfın ı n
g ö nül l ü b irli ğ i i ç i n çal ı şa ra k , Türk-I ş'
in kapı la r ı n ı n tüm i ş ç ilere a ç ı l ması nı
Isteyerek, DIS K sen d i ka l a r ı n da n "te­
ker teker a y ı k l a n a ra k " a da m a l m a
a n lay ı ş ı na ka r ş ı ç ı ka ra k , D I S K' I e ,
t u t u k l u DI S K y önet i elleri y l e d a y a ­
n ı ş ma sa ğ l a y a ra k o l a n a k l ı d ı r .
Mehmet YAvuz
{ŞKENCELERE
İDAMI-ARA SON!

Dirnitrol 100 vas1nda
"Ta rih i n tekerleğl i l eriye do!;iru d ön üyo r , b i r Sovyet
Avrupa 'sı na , bir Sovyet C u mhuriyetleri dünya b l r l i!;i i n e
d o!;i r u dönüyor. Komünist Enternasyo n a l ' I n ö n cülü!;iü n­
deki pr o l et a rya n ı n dön dür dü!;iü bu tekerle!;jl, h içbir
baskı ö n le m ! , hiçb i r hapis cezası ve i da m kar a r ı d u r d u ­
ra maz. O d ö n üyor v e komün izm i n s o n u t k u s u n a ka da r
d önece k t i r''.
Leipzig kahra m a n ı D i mitrof, H itler'In mahkemesi n ­
d e k i s o n ko n u ş masını bu sözl erle bltir n :ı i ş t i . O , Reichs­
tag ya ng ı n ı davas ı n da , yal n ı zca nazlie r i n a n t i-komün ist
sa l d ı r ı l a r ı n ı ger i püskürt m e k l e kal ma d ı , faşist rej i m in
tüm ba r barlı!;i ı n ı gözler önüne serdi. Hitler reji mine
daha ilk y ı l ı n d a in dirilen bUyük darbe, herkese faşizme
karş ı savaş kara rlıl ı !;i ı a ş ıla d ı . Hit l e r reJ i m i n i n so n u
b iliniyo r .
Georgl Di m i trof' u n , b u büyük proietar devrimcinin
1 00. y ı l d ö nümünün c u ntanın zlnda n la r ı nd a k i , işkence
evlerin dekl, a !;i ı r illegaı sava ş ı m koş ullar içi n d e ki b i z
Türkiye komünistler!, ba r ı ş v e demokrasi güçleri içi n ,
özel bir a n la m ı va r d ı r . Dlmlt r o f ' u n sava ş ı m la r ı , bizler
için büyük bir Iyimserlik kay na!;iı oı"u yo r . D i m ltrof
bize komü nlstin her koş ulda savaşabilece!;ji n i , her
k o ş u l da u t k uya u la ş a b ilece!;jin i ö!;jretlyo r . Proletarya
enternasyo n al l z m i n e , Marks l zm-Le ninlz m e , y ı!;jı nlar ı n
sava ş ı mina ba!;jlı komünist i n , Göbbels'ler i, Görlng'lerl,
e n güçlü a n ları n d a b i l e, bir pireye döndüre bilece!;ji n i
ö!;ire_t iyor.
Dimitrof'a bağlılık
Dimit r of' u n a d ı n ı Türkiye işçi s ı n ıfı nın, e m ekçi hal­
k ı n ı n , ba r ı ş güçlerin i n güncel sava ş ı m lar ıyla ba!;jlayan
sayısız kon u v a r d ı r . Başta gelen g örevi miz, tüm ulusal
d e m o k ratik güçle rin tek cephesin i ol u ş t u r m a k t ı r . 1936 ' da k i şu söz l eri b izlere yol gösteriyor: "Ya l n ızca
Dlm it rof' u n büyük ka t k ı l arıyla ol uşan K o m ün ist
Enternasyonal'in VII. K o ngresi' n i n çizgisi, ayr ı nt ı lı b ir
biçimde getird i ği faşiı:m tan ı m ı ,biı:e nas ı l 12 Eylül'den
b u yana yeralan g e l i ş m eleri önceden do ğru yo r u m l a m a
olana. !;i ı verdiyse, o n u n tek cephe üzerine getirdi!;ii
g ö rüşler de, b i z e , ülkemizde b a r ı ş ı n , e m e!;iin ve demok­
rasinin t e k cephesin i oluşt u r m a d a yol gösteriyor. Dev­
rim hedefini henüz göremeyen geniş e m ekçi y ı ğ ı nla r ı ,
·
b a r ı ş içi n , demok r a s i içi n ,ek m ek için sa vaşıma çek­
m ek, b u , y ı ğ ı n ların sosyalizm e Y,Ç)nelm�s i n i hı Zland ı­
raca k tek yold ur.
E!;jer t ü m dev rimci, ilerici, d e m o kratik güçleri emper­
yalizmin politikası na, o n u n I ş birlikçilerine karşı birleş­
tirebilirsek, tüm dünya barış güçleriyle ele ele verirsek,
ülkemizi savaş teh likesin den uzaklaştır m a k , demokra­
siyi gerçekleştir mek ola naklı olaca kt ı r. E!;jer işçi s ı n ı ­
f ı n ı n politik v e sendikal b i rl i !;i i n l güçlendirebil irsek,
D i m itr of' u n a lt ı n ı çizdi!;ji gibi, işçi sın ı f ı yı!;i ı n lara bu
sava ş l a r için de sosya l i z m i n z o r u nlu!;j u n u kavrataca kt ı r.
Di m i t r o f , biz i m içi n , i n ançlı b i r ente r n asyonal izmle,­
büyük b i r y u rtseverliğin birleş m esinin örneğidir.Dimit­
rof VII. Kongre platform u n da n tüm k o m ünistleri ulus­
lararası ola n la , u l usal o l a n ı yara t ı c ı bir b içi m d e b i rleş­
tirmeye ça ğ ı r d ı . Utkunun yolu n u n bu old u ğ u n u g ös­ ',sosya lizm için savaş deneyle r i n i Türkiye komünistleri­
terdi.
Şaşmaz ölçüt
Dimit r of, bize bugün de geçerl i olan şu ölçütü getir­
d i: " Kararlı bir b iç i m d e ve bütünüyle, sosyalizmin ve
gerçek halk demo krasisinin büyük ül l<esi Sovyetler
Blrl i!;i i 'nin ya n ı n da ol m a d a n sosyalist, hatta n a m u s ı u
b ir d e m o krat bile oluna maz. Sovyetler Birliği'ne ka rş ı
t u t u m gerçekte işçi hareketinin her yöne ticisi ve her
işçi örgütü için, işçi s ı n ıfı n ı n ç ı kar l a r ı na 've sosyaliz­
m e b a ğ l ılı!;jın b ir d e n ek ta ş ı d ı r".
T K P Sovyet ülkesiyl e , sosya l ist ül ke l e r t opl u l u ğ u ile
d ostl u k ve daya n ı ş ma n ı n, Türkiye işçi sı n ıfı n ı n ç ı k a r­
l arı n ı k o r u m a d a , devrimci savaş ı m ı yükselt medeki be­
lirleyici ö n e m i n i kend i prati!;jin d e s ı n a d ı ,
Hele günümüz de, k i m ileri çıkıp d a Sovyetler Birliği'
nin , hatta O kt o b r Devrimi'nin yerileşti ricl gücü art ı k
7
ka l m a m ı ş t ı r , derke n , B iz , Di m i t rof ' u n , "E!;ier sosyaliZ·
mi gerçekleştir m ekte o l a n Sovyet devlet inin düş m a n ­
I a r ı n a ka rş ı kes i n bir sava ş ı m yürütmezse n , ken di ül­
ken de de sosyal i z m I ç i n so m u t b ir savaş ı m yürütmen
ola n a ksı z d ı r " sözlerinin özelllk l e güncel ol d u !;iu na I n a ­
n ıyor u z . A n ti-sovyeti z m e kar ş ı h e r z a m a n u ya n ı k ol­
man ı n , işçi sı n ıf ı n ı sermaye ni n , ü l keyi emperya l iz m in
k öleli!;iinden kurt a r m ada önkoş ul old u !;i u n u n h içbir
z a m a n u n ut mayaca !;i ı z. Yürükoğlu gi.bilere, Sovyetler
B irli!;ji'ne ka r ş ı "eleş tirel bir t u t u m " sa vu n a n lara ,TK P '
d e hiçbir za man yer olmayaca k t ı r .
D i m i t r of prolet a r ya e n t e r nasyonal iz m l n e s ı k ı s ı k ı ya
ba!;il ı l ı kla y u r t severli!;ji ustaca birleştire b i l di!;ji için ,
o n u n ö n c{jlü!;iün deki B u l gar işçi s ı n ı f ı , e m e kçi halkı
u t k uya u la ş a bll d i . B u gün B u lgar ista n Ha l k C umh uriye­
t i , o n u n , "DI!;jer ülkelerin baş ka koş u llarda ta m b i r
yüzyı l boy u n ca ula ş t ı kları düzeye b i z b i r k a ç on y ı l
için de u l aş mal ıyız " vasiyetin i yer i n e getir miş ol man ı n
k ı va n c ı n ı d u yuyo r . 1939 y ılı n ı n sanayi üretimi n i b ugün
3 günde gerçekleş t i re n sosya list B ulgarista n , büyük
ö!;iret men D i mitrof'un partisinin ö n cülü!;iün de , geli ş miş
sosyal ist topl u m u k u r m a ve komünizme geçiş i n koş ul­
ları n ı ha z ı rla ma yol u n d a sağlam a d ı mlarla ilerl lyo r .
Banş Cephesi
Dimitrof ' u n ülkes i , başta Sovyetler Birli!;jl o l m a k üze­
re öt eki sosyal ist ülkelerle b i l r i kte, b u gün en başta
dünya ba r ı ş ı n ı k or u m a k için savaş ı m veriy o r . D i m lt rof
a r d ı c ı l bir ba r ı ş sa va şçısıyd ı . ABD emperyaliz m i n i n
dünyayı nükleer bir savaş cehe n nemine sürükleme ça­
bası n da ol du!;ju günümüzde, Dimitrof' u n , ı Mayıs
Işçi s ı n ıf ı n ı , köyiUiü!;iü, e m e kçi ayd ı n ları de!;jll, ayn ı za­
m a n da ezilen u lusla r ı ve ba ğ ı m s ı zl ı kla r ı savaş k ı ş k ı rt ı ­
.
cııa rca tehdit a lt ı nda tutulan ülkeler i n halklarını da
kapsaya ca k b i r ba - r ı ş cephesi gere k l i d ir. Tüm k ı talara
yayılan , To kyo ' d a n Lo n d ra'ya , New Y o r k'da n Berl in 'e
u z a n a n ve birlik içi n d e savaş k u n d a kçı l a r ı n a karş ı ç ı ­
ka n b i r barış cephesi gereklidir. Bu ba r ı ş cephes i k e n ­
d i n i ya l n ızca protest oiarla , karar v e açıklamalarla s ı ­
n ırla m a z v e pra t i k yı!;j ı n eyle m ter iyle ortaya çıkarsa ,
o'ı:a man güçlü ve yeni l m e z olaca k t ı r".
ABD emperyalizm i n e , NATO'ya , b u n la r ı n n ü kleer
çılgınl ı k ve sald ırgan l ı k pol i t i k a s ı n a ka r ş ı en geniş ba ­
r ı ş güçleri n i n birli!;ii n i ya r a t ma görev i n i önüne koyan
'TK P , bu a n layışta n yola ç ı k ı yor. Bu savaş ı m ı n u t k us u ,
a y n ı za m a n d a , proletarya en ternasyo n a lizmine Türkiye
işçi sı nıfı n ı n büyük kat k ı s ı olaca k t ı r .
Tutulacak halka nedir? Gene Dlmitrof göster iyo r :
" Y ı ğ ı n ça lı ş m a s ı , y ı !;i ı n sava ş ı m ı , yı!;iı n d i reniş i, t e k
cephe, serüven yok!"
Dim i t r of 1935'den l943 'e kada r K o m i ntern genel
sekreter l iği n i yapt ı . Birçok kon uda T K P ' n i n sava ş ı m ı­
na ya r d ı mcı ol du, o n a yol göster d i . Ulusla rarası i ş ç i
s ı n ı fı n ı n savaşa ve faşizme karş ı , b ar ı ş , d e m o krasi ve
ne illetti. T K P , öze l l i k l e 1934 y ı l ı n da D i m itrof'u n
d o!;jr uda n yol göste r i c i ö nerilerini u yg u l a d ı !;i ı d ö n em ­
de, kendi d a r kabu!;ju n d a n sıyrıld ı . Y ı ğınsali a ş m a
yolun u tutt u . T K P M K G e n e l Sekreteri Bilen yol daş ,
"Dev" a dlı ya pıt ı n da Dimitrof'un ö!;iütler i n i n parti
tarih i m izdeki yerin i öze lli kle bel i rt m iştir.
K o m in tern'in geleneklerini günümüz k o ş u lla r ı na uy­
gun b içim l erde yaşat m a k , bu n u c a n l ı t u tmak bugün
büyük önem taş ıyor .O n u n için TKP , d ü n ya k o m ü n ist
ve I ş ç i part i l erinin yeni bir uluslararası topl a n t ı s ı n ı n
gerçekleştiri l m es i ni güncel v e acil bir g ö r e v olarak g ö ­
rüyor. K o m ün ist hareketin b irl i ğ in in daha da peki ş m e-.
sine, k o m ün ist partller ara s ı n d a k i eşgüdümün et k i n leş­
m esin e yar d ı m c ı o l acak böylesi bir u l u slararası top l a n t ı
d ü n ya barışın ı koru mada , d e m o k rasi ve sosyal i z m güç­
lerin i n yeni bir a t ı l ı m a geçmesinde belirleyici b ir rol
oynayaca kt ır.
i Halktan gizlerneye çalişttkiari
N . GüREL
Türki ye'nin döndüğü köşe
"Ortad o ğ u 'ya a ç ilıyoru z , köşeyi ha döndük, ha dönü­
yoru z ! " "Ort a d o ğ u'ya l i der o l a ca ğ ı z !" D urma ks ı zı n artan
i şsiz l i kten, pa h a l ı l ı kt a n ve bask ı dan b u na l a n h a l k ı , gerici­
l i k, ş i m d i lerde böy le avut maya ça l ı ş ıyor.
Salt Orta doğ u ü l keleri y l e- e ko n o m i k i l işkilerin artmasıy­
ıa, T ürkiye'deki ya pısa l b u na l ı m h i ç a ş ı l a b il ir m i? Bu i l i ş ­
k i l er 1 2 Ey lül ' de n b u y a n a h ı z l a artt ı . N e o l du? I şsiz l i k ,
p a ha l ı l ı k d u r d u m u? D ı ş ödemeler dengesi ç o k m u d üze l ·
d i ? i ş çi döv i z l eri o l masa bataca k l ar. D ı Şsa t ı m g e l ir i artsı n
d iye, getirdiği b i r d o l ar karş ı l ı ğ ı nda d ı şsa t ı mc ıya 2 5 0 -3 0 0
T L arma ğ a n e d i l iyor. H a l k ı n b oğa z ı n d a n kes i l e n , y o k pa­
'
h a s ı na e l d e n ç ı kart ılıyor. 2-3 m ilyon dolarla gelen ya b a n cı
b a n ka l ar, k ı sa sürede d i ş t icaret i n tüm ip leri ni e l e g e ç irme­
ye h a zırla n ıyorlar. · Evre n , "Orta d o ğ u ' n u n ma l i ve t icari
merkezi olaca ğ ı z " diyor. Beyrut 'un duru m u ortada !E nver
Sedat ' ı n son u d a !
Geric i l i k b u demagoj i l erle, h a l k ı , b o ş u m u t lar l a oya la­
m a y ı a m a ç l ıyor. ü l ke m izin, I M F'n in ç i z d i ğ i p l a na u yg u n
o l ara k h er geçen gün e m perya l iz m e , e ko n o m i k a çı da n da­
ha da b a ğ l a ri d ı ğ ı n ı g i z lerneyi a m a ç l ıyor. B u kadar da değil
Orta d o ğ u 'ya lider o l a ca ğ ı z , d iyen ler, b u n u n l a, Amer i ka n
empe r y a l iz m i n i n i a n darması o l m a i st e kl erini gizle rneye
ça l ı ş ı y o r la r.
T K P M K ' ni n Ağ ustos 1 9 8 1 P l e n u m u n d a o k u d u ğ u rapor-
Yürükoglu·nun dönemediği köşe
Ba şta n beri bu tehl ikelere dikkati çeken T KP'n i n , so n
M K P l e n u m u t ü m bu geliş m e l eri değerl end irere k , a n t i-em­
perya l ist sava ş ı m ı her y o l d a n g ü ç l e n dirmeyi, her a ç ı d a n
be l irleyici savaş ı m ol arak ö n e a l m a n ı n önem in i vurg u l a d ı .
ö t e y a n d a n t ü m bu · ge l i ş m e l er boy u n ca, Ya l nızca-c-u nta­
n ı n dış pol i t i ka s ı n da k i gerçekçi eği l i m deği l , Vürük oğl u'
nun "deri n " a n a l izler i de if las ett i . Ç ü n kü o b ir kere
T KP' nin pol it i kası na kara ça l ma k a m a c ı y l a y o l a ç ı k m ı ş t ı .
örneğin , gerçekçi söz ü n ü, öyle o l m a d ı ğ ı n ı b i l e b i le, i l eric i,
devrimci a n ti-e m p erya l ist bir a n l a m t aş ı yor m u ş gibi
y o ru mlaya ra k , pol i t l ka m ı z ı tahrif etm eye ça l iş t ı . B u n u n ­
l a, a y n ı zamanda ilerici g ü ç l er i n d i k r<at l eri n l , tehl i kenin
gerçek kay n a ğ ı n da n , R eag a n ' ları n , H aig'lerin serüvenci
po litikas ı n d a n ve b u n u n y a n d a ş ları ndan u z a k l a ş t ırmaya
çal ı ş t ı . C u n ta n ı n iç ve d ı ş pol itika s ı n d a k i artan gericil e ş ­
meyi A B D ' n i n dilmen s u y u n a girmeyi g izled l .
Türkiye'yi süre k l i o l arak em pery a l istleşmekte o l a n bir
ü l ke g i b i göstermesi de ay n ı a m aca ba ğ l ıyd ı . O, b u sözde
derin a n a l iz le r i n i yal n ızca i ç e t m e niere daya n d ı rd ı . üste l i k
yerı i tekelci b urj uvazi y i e m p erya l lstleşe b i l ece k kadar eko­
n o m i k g üce sahipmiş g i bi g österd i . Dikka t l eri en t e h l ikeli
o la n d a n , ABD e m perya l izmiy l e geliş en as kersel-politik
b a ğ ı m l ı l ı k i l i ş ki l erden ka çırmaya çal ı ş t ı . H a t ta b u n da o
d e n l i i l eriye gitti ki, c u n t a için d e k i A B D Ç ev i k Kuvvet le­
rine dire n m e e ğ i l i m i n i , o, Türkiy e' nin e m perya l ist leş m es i ­
n i n b ir gereği g i bi göste r d i. 1 ş ç i n i n Ses i ' n i n ı 78 - 1 79. sa­
y ı s ı n da "Basra Körfe z i n daki Çev i k Güçlere kat ı l m a ma
e ğ i l i m i . .. e m pery a l iz m i n genel ç ı karı d o ğru l t u s u n d a k i
i ş bö l ü m ü n d e b e l l i bir rol ü sav u n ma kt ı r". ( s .20 ) d e n iyor­
d u . Bir sonra k i say ı da "Türkiye A m eri ka ' n ı n p l a n l a d ı ğ ı
Basra K örfezi n daki Çev i k Güçl ere kat ı l ma ma k ta ısrar
ediyor" saptamas ı n ı n ya p ı l d ı ğ ı bir ya z ı d a , "Türk iye'n i n
e m perya l i s t l e ş m e arzularıyla , emperya l iz m i n Orta doğ u '
d a k i ç ı karları üstüste d ü ş m e ktedir". (s. 7) V ürükoğ l u'na
göre T ürkiye ' nin Ç evik K uvvetiere kat ı l ma m ası em perya­
l iz mi n g e n e l ç ı karl arı na uyg u n d u . O b u "derin" a n a l i z l er­
l e , Türkiye'de Çev i k K u vvetiere karş ı ç ı ka n gü çler i , en
başta part i m izi, a k l ı nca, T ürkiye' n i n em pery a l istleş mesine
yard ı m cı o l uyorm u ş g i b i gösterece k ve an ti-em pery a l ist
sava ş ı m ı gü çten düşürece ktir.
N e k i , bu "deri n " a n a l i z ler onu o l d u k ça ko m i k d u r u m l a ­
r a d ü ş ürdü. "A B D em pery a l iz m in e k a r ş ı ısrar e d e n b i r
faşizm ". B u , gerçekten kom i k bir a na l izdi. A B D'nin p l a n ­
ladığı Ç evik K u vvetlerin e m perya l izmin g e n e l çı karına
da, B i l e n y o l daş şöyle diyord u : "Yer l i tekel ler, d ı ş pazara
sermaye ç ı karmak i ç i n ne d e n l i ya n ı p t u t u şsalar da , u ı uc
sal sı n ırlar i ç i n de sömürüyil a ma n s ı z l a ş t ı r m a k t a n , b u n u
zorbal ı k l a gerçekleştirmekten başka belirl e y i c i k a r a l a n ­
ları na sa hip d e ğ i l lerdir. O nede n l e , A B D ' n i n F A C ' ı n , i sra il
M ısır gib i , küçük ort a ğ ı ola b i l m e k , i ş b irl i k ç i tekelci bur­
j u va z i n i n en tepe kesimleri n i n , Ko ç'lar ı n , Sa b a n c ı'lar ı n
d üş l er i n e g iriy or. K i m i l eri ise, e m p erya l i z m i n savaş ara­
bası na b i n m eye, ' Kerkük Türkler i ' , I ra n T ür k m e n leri',
1 2 Ada ve • Ege' n i n payla ş ı m ı' benzeri b e l g i l erle, bölgede
yay ı l ma c ı bir r o l oy namilya ca n a t ı y or " . ( s . 1 6 )
G e l i ş m eler, T KP ' n i n b u a n a l iz i n i d o ğ ru l a d ı C u nta A B D
.
em perya l iz m i n i n dayatma ları na boy u n e ğ d i . Ş i mdi A B D
yöneti m i n den Orta doğu'da oynayaca ğ ı u ğ ursu z r o l karş ı ·
l ı ğ ı n d a , n ü k l eer s i l a h lar d a t a ş ıya b i l en mo dern savaş u ça k­
l a r ı istiyor. I ş b ir l i k ç i teke l c i b u rj u va z i i ç i n de , e k o n o m i k
güçsüz l ü ğ ü , eks i k l i k l eri, bölgede pol i t i k-askersel g ü ç k u l la­
nara k g i derme u m u d u n u t a ş ıyan l a r, bu pazarl ı k l ar ı hara­
retle destek l iyorl a r . Son u ç: T ilr k lye, bölgede savaş t e h l i·
kes i n i artıran b ir etmen o l u yor. 1 çerde po l i t i k ve e k o n o ­
m ik b u na l ı m ı n daha da deri n l e ş mesi n i n , terörün v e bask ı ·
n ı n daha d a a rt m ası n ı n nesnel ve öznel t e m e l leri g ü ç l e­
n iyor. T ürkiye gerçekten köşeyi dönüyor, a ma cehe n neme
giden y o l da !
ters o l d u ğ u sa v ı daha komikti. E m perya list l e ş ma k i ç i n
A B D em perya l iz m ine karşı ç ı ka b i l ecek b i r Türkiye t e ke l ci
b u rj u va z isi-d uysa , b u n a Veh b i K o ç b i le gülerd i .
Şim d i VUrü ko ğ l u'n u n d u ru m u I y ice kom l kt ir. Ç ü n k ü
cunta, part i m i z i n tu m ka m uoy u na d u y ur d u ğu gib i , Çevik
K u vvet ler k o n u s u n d a ABD e m perya l iz m i ne istenen ödün ü
ver m iştir. V ürüko ğl u'na ş i m d i ş u soruyu sormak gere k ir :
" Fa ş i st c u n ta , artı k an ti-empery a l ist m i o l d u? "
1 ç i n e düştüğü k o m l k d u ru m u n VUrilkoğ l u da f ar k ı n d a .
Ç ı k ı ş y o l u n u ş i m d i daha "deri n" b ir a na l iz yaparak b u l ­
m<)ya çal ı ş ıyor. I ş çi n i n Sesi bird e n b ire kıvra k b ir dönü ş l e
art ı k şöyle diy or: "Türkiye ' n i n emperya l ist o l ması i k i ya­
kası b i r araya gel meyecek bir haya l d ir " . (Sayı 193, s. 1 )
N e ol du? D e ğ i ş e n ne? N e "d ü n ya k o ş u l ları n da", n e de
'.'Tilrkiye 'nin i ç i n de debele n d i ği y a p ısa l b u n a l ı mda " d e ğ i­
ş e n bir şey y o k . Orta d o ğ u ül keleri y l e e k o n o m i k i l i ş k i l er
artarak sürüyor. Y ı l lard ır, "Türkiye ha e m perya l ist l e ş t i ,
ha e m peryal ist l e ş i y o r ", d iyen ve tüm a na l i z l erini, c u nta­
n ı n gel i ş i n i ve n iteli ğ i n i , devr i m zoru n l u l u ğ u n u v b . en baş­
ta b u sapta maya daya n d ı ra n Vürükoğ l u' n u n b u görüşünü
değişt irmesi i ç i n n e neden var? D e ğ i ş e n tek şey, c u n t a n ı n
i y ice A B D yörünges i n e g irmesidir. A ma Vürükoğlu işte
as ı l b u n d a n söz e t m iy o r.
VUrilkoğ l u bu teorik boca l a m a l a rı n ı giz lemek a ma c ıyla
gene aynı t a kt l ğe , devr i m ci lafaza n l ı ğa başvuruyor. Dün
serüve n c l-ka derci b ir y a k l a ş ı m l a "Ama n devrim yapa l ı m ,
yo ksa Türkiye em peryal istleşecek, b u n a l ı m ı çözecekler"
diyord u . Ş i m d i de ay n ı sUbje ktif ya kla ş ı m l a , "Işte emper­
yal istl eşe miyor, art ı k delir i m ya pa b i lir i z " d i y or. Böylece,
görünüşte her sözünü "devri m "e b a ğ l a m ı ş o l uyor, a m a ,
h e r seferin de, A B D e m pery a l iz m i n e p o l i t i k-askersel b a ğ ­
ğ ı m l ı l ı ğ ı n bel irleyici öne m i n i , devrim i ç i n A B D e m per­
yal i z m i n e, NATO'ya karş ı sava şım ı n ö n d e gelen rol ü n ü
göz l erde n g i z l lyor. Barış i ç i n , so m u t a nt i-em perya l ist is·
_ t e m l er i çi n sa va ş ı ma b u n u n i ç i n kar ş ı ç ı k ı yor.Hedef şaş ır­
t ı yor. Ö y l e ki, sosyal ist B u lgarlstan ' ı "Türk iye'n i n e m per­
ya l lstıeşmes i n e yard ı mc ı o l m a k l a su ç layaca k ka dar a n t i·
komünistleşiyor.(Sayı 1 8 2 ,s.1 ) " B i z Sovyetler B irl iğ i'n i n
barı ş öner i l er i n d e n e m peryal i z m i n i çyüzün ü serg i l e m e k
i ç i n yararla n ır ı z " sözü , pra t i kte b u a n l a m a gel iyor.O por­
tün i z m k l a s i k i ş levi n i görüyor. S ı n ı f d ü ş ma n ı n ı n boş pa·
l a vra larla, sökmed i ğ i n de d i p ç i k le, cop l a ya P I'IlaYa ça l ı ş t ı ­
ğ ı n ı , o, devri m c i maskeler ard ı n a g i z l e n erek ya p ı yor.V ı ­
ğın la rı a n ti-em peryai i s t s a va ş ı m d a n a l ı koymaya çal ı ş ı yor.

Kardes AKE L'in 15.Kongresi
1 3 - 1 6 Mayıs 19 82 günleri arasında Lef koş e ' d e K ı br ı s
komUnistlerinin part i s i A K E: L'In, 15. Kongresi · t o pla ndı.
Kongrede T KP. de bir delegasyonla tem sil edil d i . T KP
delegasyonuna B ilen yoldaş başkanlık ediyo r d u . AKEL
Kongre s i büyük bir başarı old u . Kongre K ı br ı s ko mü­
nistlerinin M ar kslz m-Lenlnlz me, proletarya enterna syo­
nalizm i n e olan derin ba c';ilılı ğ ı n, K ı brıs emekçi y ı c';i ı nla­
rı n ı n, ö n cü part i l erine oian büyük güve n i nin yeni bir gös­
tergesi o l d u . Bilen yol daş kongrede, K ı brıs'da gittiği
Bilen yoldasin Kongre'de yapt�g1 konusmadan
"Bar ı ş . K a l ı c ı ve h a k ça bir barı ş . B u
K ı br ı s halkının dirlmsel lstemldlr.
1 9 74 yılı nda Türk sila h l ı ku vvetleri
Kıbrıs'a daldı , bir kesimini işgal et t i .
Yeş i l a d a kana boyan d ı . Say ı s ı z Tür­
kiye'! i g e n ç de bu saldırı s ırasında can
verdi. Kimin için? Tekellerin, e m per­
y a l i z m in , NAT O 'nun, Türk mllltarlst,
şovenist ç�vrelerin ç ı karları için. O
·
günden b u yana , Türkiye işçi s ı n ı f ı ­
n ı n , eme kçilerin sofrasından a ş ırı l an
l o k ma - l ar, bu salgı ncı o r d u yu besleme­
ye harca nıyor. Kıbrı s'taki Türk ordu ­
su , Türkiye için a ğ ı r bir ekon o m i k
yüktür.
TKP, 1 9 74'de ord uya seslend i.
" M e m e t ç l k geri d ön ! " dedi. Emper­
yaliz m in, militarist çe vrelerin ü l ke m i ­
z i v e ha l kı m ı z ı bula ş t ı r m a k istediği
bu kara nl ı k pl anların nereye varaca­
c';i ı n ı çok önceden bil iyord u k . Mili­
tarist ve şoventst güçler-TKeP -'ne ka r ş ı
o günlerde yoğun b i r kara l a ma ka m­
panyası a çt ı la r . Türk ordu su, adaya
sözde " özgürlü k " getirmek için çı ktı.
Ama yalnızca K ı brıs'lı R u m 'lara
değil, T ürk'lere de büyük acılar ge­
tirdi. Ş i m d i K ı brıslı Türkler 8 yıld ı r
Türk ordusu nun. as kersel denetim i ve'' ·
Denktaş eliyle a d a ya ta ş ıtılan ırk ç ı ­
l a rın, faşistlerin baskı v e tehditleri
altı ndad ır. C unta B a ş ba ka n ı Ulu s u '
nun işgal b ölgesine git m esi öncesin­
de bu baskılar daha da k ı ş kırt ılıyor.
B u na karş ıl ı k geçen seçimlerde Kıb­
rı slı Türkler en çok a d a n ı n t opra k
bütün l üğünü, ege menilk haklarını ,
b a ğ l a n t ı s ızlığını, iki top l u m u n kar­
d e ş ç e yaşa m a s ı nı savunan partilere
oy vererek tep kileri n i dile getirdiler.
Bugün Kı brı s sorunun çözümü ko­
n u sunda partilerimizin g örüşü ortak­
t ı r . Ç özü m , en başta Kıbrıs ' ın ba ğ ı m ­
s ı zlı ğının sağlanmasıdır. Türk a s kerle­
ri ve tüm yabancı a skerler geri çekil­
m elidir. Türri yabancı üsler sökülüp
a t ı l ma i ı d ı r . K ı brıs ' ı n Cıemllitarizasyo­
nu sağlanmalıdır. K ı br ı s, K ı brı s'lı
R um ve Türkl erin uyu m içinde yaşa­
d ı kla rı bir a da, bölgenin tüm hal kları
için barı ş, dostl u k ve iş birliğinin
bir kalesi olmalı d ı r. BM G enel K ur u l u
ve Güven l i k Konseyi kararları uyg u ­
lanmalıdır. K ı brıs sorunu m ut l a ka
NATO deneti m i dış ı na ç ı kart ı l malı,
B M g özetim inde bir uluslararası k o n ­
feransta sor unu n uluslararası yanları
ç özülmel i , yeterli güvenceler sa ğlan­
m a l ı d ı r. Sorunun i ç yö nlerin i çözmek
için B M kara rıarı ve Iki toplum ara­
s ı nda ki üst düzey anlaş maları teme-
9
her yerde büyük b i r c o ş k u ile kars ı ı a n d ı . K ı br ı s komü­
nistler!, e m e k ç ileri ül keleri n i n üçte birin i Işgal a l t ı nda
t utan TOrk ege men güçl erinin tersine, Türkiye iş ç i s ı n ı ­
f ı n ı n , e m e k ç i hal k ı nın barış dost l u k v e daya n ı ş ma dan
yana sesini d u yd ular. Türkiye ve K ı br ı s hal kları arasın­
d a ki kardeş l i k daha da g ü çle n d i . A KE L ' I n 15 . Kongresi,
oyblr l lc';jiyle, c u ntanın zU i mü alt ındaki Türkiye ha l kı yl a
dayanı ş m a üzerine b i r karar a ld ı . Hal kların d os t l u c';i u ,
s a v a ş arkada şlı c';i ı t ü m engelleri yıkıp geçece k t i r.
linde t op l u m lararası görüşmeler so­ minim u m progra m ın ı n- uygu lanması
nu çland ı rı l ma l ı d ı r. i ç i n , Işçi s ı nıf ı ve tüm e m e k ç ilerin
Türkiye Ilerici güçleri, K ı brıs halk ı ­ d e m o kratik hakları için, hal kın yığ ı n
nın haklı savaşı m ı n ı var güçle destek­ örgütlerinin daha d a gü çlenmesi i çin
l iyor. M arkslzm-Lenlnlzm ve prole­ K ı brıs ' l ı R u mlar ve Türkler arasında ki
tarya enternasyonalizm i il kelerl teme­ yak ı niaş rtıanın I l erlemesi ,kardeş li ği n
l inde , R u m , Türk , tüm K ı brıs iş çi pe k i ş masi için, bölge ve d ü n ya barı ş ı
s rnıfını n , e m e k çilerinin partisi A KE L i çin ard ı c ı l bir sa vası m yürütUyor.
b u savaş ı m ın ba şını çekiyor. K ı brıs T KP , karde ş A KE L' I n bu sava ş ı m ı yla
komünlstlerl, de m o krat i k güçbirl i c';i i , tam bir dayan ı ş m a içindedir.
AKEL MK Genel Sekreteri E. Papaiyannu yoldaşın
Kongre 'de okuduğu rapordan
"Sovyetler B irliği kendini ba r ı ş da vasına a d a m ı ş t ı r . Sovyetler B i rliği bir ç o k
k e z k i m seye saldırmayacağını a ç ı kla d ı . Ama eğer kend i si sal dırıya u ğ rarsa , o
za m a n olası saldırganlar kesin olarak ş unu bilmelidirler ki , ya zgriarı H i tler'In­
kinden farkı ol mayaca ktır " .
" K ı brıs sorunu h i ç bir zaman K ı brıs R u m ve Türkleri arasında b i r sorun d eğ l l ­
di ve dec';iildlr. B u , yalnızca , Kıbrıs ile em peryaliz m v e yabancı işgal arasındaki
uzlaşmaz bir sorun d u r " :
"A K E L, R u m v e Türk tum K ı b r ı s iş ç i v e emekç iler ı n ın part i s i d i r ".
"Kı brıs Türk t o p l u m unun karşı karşıya bulu n d u ğ u ekon o m i k ve öteki so­
runlar, ancak K ı brıs sor u n unun karş ı l ı k l ı benim sene b i l ir bir çözümü çerçeve­
sin d e , iki t opl u m u n ya k ı niaşması ile ç özüle bilir".
"Ariıansız askersel d i ktatörlüğün çizmeleri alt ında acı çeken Türkiye ha l kı na
militan dayanı ş ma mesaj ı m ı z ı , d e m o krasi ve t op l u msa l Ilerleme sa vaş ı mında
dest�ğimizi iletiriz " . ·
''A ş ı rı sa ğcı gericil ik, darbeeller ve e m peryalizmin ajanları bize ' M oskova ' n ı n
orga n ı ' diyorlar. Pe k i M o s k o va I ş ç i s ı n ıf ı n ın ç ı ka rına h i z met etm iyor, bunu
sa v u n m uyor mu? Evet , biz, t e m sil ettiğimiz sını f ı n ve I deoloJinin, işçi sını fını n ,
M a rksizm- Leninizm - v e proletarya enternasyona l iz m inin ü l külerinin sad ı k or­
ganlarıyız " .
" E ğer AKE L yönetimi Avrupa ko münizminden yana olsaY d ı , k u ş k u yoktur
ki, ş i m di ona sald ı ran kimi çevreler, onu övecek ve a l k ı ş layacakla r d ı . Ne ki,
biz bu çevreler i n övgüleri yerine , saldırı ve hakaretlerin i yeğleriz . Çünkü b u
yalnızca A K E L'in v e yönet i m inin d oğru yolda o l d u ğ u nu gösterir".
-
Kongre 'de AKE L üyesi Kıbns'lı Türkler adına söz alan
M.Ahmet yoldaşın konuşmasından
"Yurdu muzda ki TUrk- R u m il iş kileri li uşa klarının iki t o p l u m a ra s ı na serp­
o ka dar önemlidir ki, bu konu üzerin­ ti ği güvensizlik ve düş manl ı k d u yg u la ­
de biraz daha d u rma mız gerekiyor. rı gl<ierilmeli, ort a k d ü ş ma na, emper­
K ı brıs sorununu, Ilerici , de m o kratik yaliz m e karşı orta k bir cephe k u rul­
dlinya ka m uoyunun da yard ı m ı lle m alıdır. B u n u n da gerçekleşmesi Için
çözecek o l a n Kıbrıs Türk ve R u mla­ uzun vadeli, planlı ve sa b ı r l ı bir çaba
rıdı r. Kıbrıs sorUnuna adil ve ka l ıcı gerekiyor. Bu zor ve çapraşık sava ş ı­
bir çözüm bu lacak olan K ı b rıs Türk m ın b a ş ı n ı çekecek ola n ; o l aylara sı­
ve R u m ları d ı r . Bunun da gerçe kleş­ nıfsal a ç ıdan yakla ş a n enternasyona­
mesi i çin iki t op l u m aras ı n da karşı­ l i z m ruh u n da y ı kanan I ş çi s ınıfı par­
l ı k l ı g!ıven, dost l u k- ve i ş birliği d u ygu­ t is i d i r , A KE L'dlr".
ları yerleşm eli, e m perya lizmin ve yer-
TKP'nin Sesine kulak ver!
H ergün saat S 'd e 25m, l 1 8 20kHz Saat 7,9,1 1 , 1 3, 1 7, 1 9 'da 3 1m,
9585kHz Saat 21 , 23, Ol 'de 49m, 6200kHz
Pazar gü n l eri b u n lara ek o l arak saat 1 5 'de 3 1m 9585 kHz
10
Leninci rota
��> Ba ş ı ı . sa yfada
Ple n u m , tüm kararla rı n ı o y birl i­
ğ iy l e a l d ı . Tüm ya n l ı ş l ıkları, ek­
si kleri eleşt ird i . Çalışma sistemin­
de g örülen a rt lza n ı ı � gelenek l er i n i
kökü n d e n ka z ı ma k yöntem l er i n i
i ş ledi, serg i l ed i . Parti tüzüğü nü n ,
pa rt i norm ları n ı n titi zli kle uygu­
la n m a s ı na ayrı bir ö ne m verdi.
G evezelere, po l is i n part i m ize ya­
m a m a k isted i ği a ja n iara ka rş ı her
komü nist i n , her üyentn her zama n
u ya n ı k olması zor u n l u ğ u n u Iyice
v u rg u la d ı . Parti ya şa m ı , - o n u n a k­
töresi b u nu gere kt i r iyor.
Ple n u m , T K P' n i n Lerıinci sa va ş
rota s ı n ı bö ylesine iş l ed i , belirled i .
Anayasaya hayn !
II>Ba ş ı 4. sa yfada
t i ka s ı izliyor. B u n u n I ç i n , ba r ı ş i ç i n
v e d e m o krasi il; i n sa va ş ı m ı birlikte
y ü kse lt mek, tek b ir ka nalda b i rleşt i r­
m e k gerekiyor. G örev, c u nta a na yasa­
s ı na kar ş ı ola n tüm güç l eri A B D ve
c u nta n ı n bar ı ş , silahsızla n ma düş m a nı
a d ı m ıa r ı na ka r ş ı sa va ş ı ma ka za n ma k­
t ır. Bar ı ş isteyen herkesi, gerici c u nta
a na ya sas ı na "Hayır" demeye çağ ır­
m a k t ır.
C u nta , ger ici güçler, baskı ve
zorba l ı k alt ı ndaki, işsiz l i k ve yo ksu l­
l u kla bo ğ uş a n y ı ğ ı n lar ı n a nayasa sa­
va ş ı m ına i l gisiz ka lması n ı ist iyor. Da ­
ya t ı l m a k istenen anayasa n ı n, işsizli­
g ı n, yoksu ll u ğ u n, topraksız l ı ğ ı n,
u l usa l ba s k ı n ı n, e ğ it i m sizli ğ l n, dok­
torsuzlu ğ u n a nayasası o l d u ğ u gerç e­
ğ i ni g i z lerneye çalış ıyor.
Öyleyse geniş y ı ğ ı nları a na ya sa sa­
va ş ı m ı nda a ktifleş t i r m e k iç i n , çeşit­
l i sın ıf ve katma nlara a y r ı a yr ı seslen­
rn e k o n la rı n so m ut özgül sor u n la r ı y ra ·
g erici a nayasa arası n da ki ba ğ ı g öster­
mek de gerekiyor.
T K P, refera n d u m da cu ntaya, gerici
güçlere güç lü bir darbe in d ir m ek i ç i n,
y u rt içindeki ve d ı ş ı nda ki tüm dev­
rimci demo krat güçleri vakit geç irme­
d e n güçleriili b i rleştirmeye, yasal o la ­
na kları da son u na ka dar k u l la na ra k
örgüt l e n m e ye , h a rekete g e ç m eye çağ ı­
r ı yor.
' Türkiye ha l k ı n ı n üst ü n d e k i bask ılar ı n
Bizim Radyo yu
dinle , dinlet!
P azar günleri dışında saat 6'da
25 m 1 1 8 2 0 kHz
Hergün saat 8, 10, 12, 14, 18'de
3 1 , 3 m 9585 kHz, saat 20, 22,
24'de 48,4 m 6200 kHz
Ek olarak, Pazar günleri saat 6 ve
1 6'da 3 1 ,3 m 9 5.85 kHz
Ayrıca hergün saat
8, 13, 15, 1 7 .45'de
3 1 ,5 8 m 9 5 00 kHz, saat 20.40,
23 ve 23.30'da 5 0 , 7 0 m 5 9 1 5 kHz
Bar1ş ve demokrasi güçlerinin
II> Ba ş ı ı . sa yfa da
önerileri ni var güç l e destekledi ve ka ­
pita l ist ülkelerde yükse l e n , Türk iye ' l i
g ö ç m en i ş ç i l er i n de ka t ı ld ı ğ ı bar ı ş
sa va ş·ı n ı n ö n e m i n i vurg u la d ı .
Pıe n u m , a rd ı c ı l b i r b iç i m d e , de­
mokra t i k özgürlükleri sa v u n d u . C u n­
ta n ı n y ı kı l ma s ı , u l u sa l , d e m o k ratik
geç i c i b ir hükümet i n k ur u l ma s ı , a nt i -.
emperya l ist , a nt i-tekel der i n d önü­
şüm ler i n yapılması, devlet i n dem o k­
rat i k l eştiri l mesi ve K u r u c u M ec lis
I ç i n se ç i m lere g i d i l m esi YO l u nda par­
t i ni n çizgisi n i bir kez da ha v u rg u la dı .
P l e n u m , c u n ta n ı n refera n o u m a git­
m esi ko ş u l larında part i n i n politika­
s ı n ı sapta d ı . 1 96 1 A nayasası n ı n y ır­
t ı l ma s ı na ka r ş ı ola n tüm po l i t i k güç­
l er i n ve işçi s ı nıfı n ı n, orta ka t ma n­
Ia r ı n, köylü y ı ğ ı n la rı n ı n birleşme­
siyle, refera n d u m .da , c u nta ya a ğ ı r
b i r dar b e i n d irmenin ola na kları var­
d ı r. T KP, tüm bu güçler i n ç ı ka rına
o l a n , u l u Sa l d e m o k ra t i k bir a nayasa­
y ı sa v u n u yo r .
P l e n u m , d e m o krasiden ya na t ü m
güç l er i n , d a ha d a et k i n l i kle ba r ı ş
sa va ş ı m ı na yönlen d i rilmesi, t ü m b u
güçlerin b ir tek u l u sa l demokratik
cephede b i rleştiri l m esi i ç i n pa rt i nin
önünde d u ra n görev l er i b e l i rt t i . Son
dönem lerde, b u g üçler i n a la n ı gide­
rek g e n i ş l iyor. Ilerici güç ler a ra s ı nda
eylem b ir l iğ i e ğ i li m i güç len iyor. Pie­
n u m , T KP' n l n , T I P ve TSl P'le yaptı­
ğı ortak a ç ı kia m a y_ ı , tüm i l erici güç­
ler i n b ir l i ğ i n e ya r d ı m cı o l a n önem l i
b ir a d ı m o la ra k değerlen d i r d i . T KP,
bu yönde a t ı la n a d ı m la r ı b u n da n böy­
le de güç l endirmek i çin ça l ı şa ca kt ı r .
Pie n u m , t ut u k l u b u l u na n k o m ü n i st ­
lerin ve öteki iler i c i l er i n zindan larda
Yurdumuzun savaş ocaği
II>Ba ş ı ı . sa yfada
Bu ya l n ızca bu b e lge deki savaş t e h­
l i ke s i n i a rt ır m a k l a ka l m ı yor. A y n ı
za ma nda gerek Türkiye ha l k ı nın, ge­
rekse b u b ölgede ki öteki ha l kları n
u l u sa l çıka r lar ı na karş ı y ö ne l i yo r . B u
tehli k e l i pla n la r ı n yaşa ma geç irilmesi­
nin son u çları T O r kiye'de iç po l i t i k
d uru m u v e ekon o m i k b u na l ı m ı da ha
da der i n leştirecektir. B u terörün ve
da ha da a r t ı r ı l m a s ı ·· a n la m ı na ge l iyor.
Demek ki, D ı ş i ş leri Ba ka nı H a i g ' l n
c u ntay la yapt ı ğ ı pazarl ı k , i n sa n ha k­
l a r ı n ı korumayı, ya da T ürkiye Bar ı ş
K o m itesi üye l er i n i n, 5 2 t u t u k l u D i S K
yönet i c isinin, öte k i y urtsever ler i n sa ­
l ıveri lmesl üstüne o l ma d ı .
C u nta n ı n Haig'le b ir l ikte yapt ı ğ ı b u
te h l i ke l i ö lü m pla n la r ı , A B D ' n i n öte k i
sa l d ı r� a n e y l e m l er i y le para l e l g i d iyor.
-
örneğin:
- 1 n g i ltere' n i n Arj a n t i n'e ka rş ı Fa l k­
Ia n d a da la r ı ko n u s u n da k i sa l d ırga n
davra n ı ş la rı n ı n dest e k l e n n mesi,
- A m erikan ha ber aja nsı, Associa t e d
Press ' i n "Küba'ya yö nel i k güç g öste-
u ğ ra d ı kl a f ı I n sa n l ı k d ı ş ı ba skıia ra
karş ı ve o n la r ı n kurtarılması i ç i n Yü­
rütülen sa va ş ı m ı da ha da g üç le ndir­
m e kararı a l d ı .
P l e n u m , Part i mizin geçt i ğ i m i z Ma­
y ı s · a y ı nda u ğ ra d ı ğ ı ağ ır kay ı pla r ı n
nede n lerini ara şt ı r d ı . Part i m iz i n de.
neyimi g österiyor ki, nerede konspi­
rasyon gevşet i l d iyse, nerede d i sipli n
çiğne ndiyse, herade grupçu b i r e ğ i ­
l i m b e l ir d lyse, düşma n orada n sa l d ı r ı ­
ya geçti ve en a ğ ır darbeyi b u gedik­
lerd en partimize i n d ir d i . Partin i n
1 973 at ı l ı m ı sonrası n da k i h ız la büyü­
mesi, b u na karş ı n örgütsel ve ideo l o­
j i k g örev l e r i n a y n ı h ı zla çözüleme­
mesl kayıpia rı m ız ı iı bu d e nli a ğ ır
o l ma s ı na y o l a çt ı . P l e n u m , par t i d e
konspirasy o n u n gevşet i l mesi ne, d isip­
lin in ç i ğ nen mes i n e , e n küçük b ir
grupçu eğil i me, artiza n lığa g öz y u m ­
m a n ı n ba ğ ı ş la n maz b i r ya n lış o l a ca ğ ı ­
n ı bel i rt t i . T u t u kl a ma la r ı n a ra l ı k s ı z
sürdüğü b ugünkü koş u l la rda partiyi,
ka droları kor u ma n ı n ca n a l ı c ı öne­
m i ni b ir kez da ha vurg u la d ı .
Ple n u m , b ugün I n sa n l ı ğ ı n so n u
o lacak b ir nükleer sa va ş t e h likesinin
a rtt ı ğ ı k o ş u lla rda , u l usla rara s ı komü­
nist hareket i n i n b ir l i ğ i n i n çözüm leyi­
c i ö nem i üzeri n de d u rd u . Bu a ra da ,
1 ta l ya n K o mü nist Partisi yönet i m i n c e
ortaya at ı ia n v e ka rdeş part ller i n ezici
ç o ğ u nlu ğ u nca onay b u l ma ya n görüş­
lerin kes i n l i k l e ka rş ısına ç ı k t ı . Ple­
n u m , bir kez daha şu gerçeği y i n ele­
d i . Türkiye K o mü n i st Partisi, Büyük
O kt o b r Devr i m i ' n i n esi nle n d ir i c i yo­
lu nda n, Marks i z m -Le n i n i z m ve pro­
letarya enternasyonalizmi yo l u nd a n
yürüyor, Yürüyecek t ir.
25 Mayıs 1982 TKP MK
r l si" olarak n i t e l e n d i rdi ğ i A B D'nin
Kara y i b ' lerd e k i provokatörce deniz
ma nevra l a r ı ,
- i sra i l ' l n v e G ü n e y A f r i k a C u m h u­
r i yet i ' n i n sa ld ı r ı la r ı na göster i l e n sınır­
sız dest e k b u sa l d ırga n eyle m ler a ra -
sı n d a d ı r .
Ha l k ı m ı z, tüm bar ı ş v e d e m o krasi
güçleri ş i m d i H a ig'i n ölüm pla n la r ı na ,
s i la h la n maya , Ç e v i k K uvvetler' I n k u l­
l a n ılma s ı na ve ü l ke m i ze nükleer ro­
ketıer yerleşt i r i lmesi ne orta k l a şa kar­
ş ı ç ı kmalıd ı r.
A B D ' ne ve c u n taya ka rş ı o la n tüm
g ü ç l er, ş i m d i ha l kımızı n barış ve
güve n l i k i ç i n d e ya şaya b i l me sa va s ı na
ka t ı l ma l ı d ı rlar.
Türkiye ' n i n bir nükleer savaşta
A B D emperya l i z m i n i n ve NATO'nu n
a t ı ş rampa s ı olma s ı na i z i n vermeye­
lim.
B u, günün e n i ve d l g örev i d ir.
Türkiye Komün i st Part isi, tüm gücü­
nü bu sa va ş ı m i ç i n seferber et m i ş t i r ,
edecekt i r .
17 Mayıs 1982 TKP MK
•

Kuzu postuna bürünen kurt
liı> Ba ş ı 3. sa yfada
kere b u öner i , tüm stra tejik sila h la r
ko mpleksi I ç i n de yaln ızca b ir ö <;i ey l ,
kara da v e d e n i z de ko n u m la n d ı r ı lmış
balistlk füzeıeri kapsıyor. Her şeyden
ö n ce de, karada üsien miş kıta . l ararası
füzeıerin ve ba ş l ı k lar ı n ı n sa y ısında
in dirim yapılm as ı n ı içeriyor. O ysa,
b u tür silahlar, varola n stratej i k den­
geyi sa <;i la ma kta , ta rihsel ve co<;ira f i
koş u l la r so n u c u , S S C B sa vu nma po­
ta nsiyelinde A BD ' n i n tersi n e , büyük
a <;i ırlık ve ö nem taşıyor.
Ama R ea ga n , A BD ' n i n büyük üs­
t U n lüğe sa h ip old u <;i u strateji k b o m­
ba rd ı ma n u ça kla r ı n ı sessizce geç l ş ­
t ir iyor. O y sa , b u tür u ça klar, da ha
S A L T l l . a n la ş ması imzala nd ı ğ ı sı­
ra da , A BD'de ( 5 73 u ça k ) , SSC B 'd e n
( 1 5 6 u ç a k) d ört kat fazla y d ı . üste­
l ik A BD 200 y e n i B-1 u ç a k üret iyor.
Daha s ı , R eaga n'ın ö nerileri, kara d a ,
d e nizde y a d a havada kon u m la n d ı r ı­
la n u z u n m e nzilll kanatlı roketıere
hiç d eğ i n m lyor. O ysa b u n lar daha
S A L T l l a n la ş mas ı n d a stra tejik sila h
olara k nite lenm i ş ve havada üsle n m i ş
t ipleri s ı n ı r la n d ı r ı l m ı ş t ı . V e A B D yö­
net i m i, bir nükleer ilk darbe a ra c ı
o la n b u yeni sila hlarda n b i n lerces i n i
üret m eye ba ş la d ı. Bu ö n er i lerd e ,
SSCB ve sosya l ist ü l ke l erdeki stratejik
hedef ler i v u ra b ilecek,iler 1 mevzilere
1 20 megato n l u k bir nükleer b o m ba
l_$ke.nceci Yikiiacak
liı>Ba ş ı 1 2 . sa yfada
iş kencesi ba şlıyor. G öz le r i m ba <;i l ı .
K o n u ş ma lardan içeriye da ha üst rüt­
beli b irin in girdiğini a nlıyor u m . Ba na
bi I d I ğ im gerçekleri yi n eliyor. •i ş ke n­
ce merkezi bizzat G e n e l k urmay ba ş-
kanlı<;i ı n ı n emriyle kuru l m u ş t u r ' ,
' ö nünde i ki yol var' diyor, •ya itiraf
edersin, seni hemen bıra k ı r ı z , ya da
Y i ne ç ı karsın a ma canlı değ i l' ... Ve
be nim için i ki de<;jil , tek bir yolu n
varo l d u ğ u n u düşünüyor u m . Dim d i k ,
a lnı a ç ı k , şeref i m l e, direnerek bura ­
dan ç ı k ma k ! Hayat b un u n o la b i lece­
ğ in i gösteriyor. Kend i sava ş ı ma ,
d ört yıllı k e m eğ i m e ihanet et m iyo­
r u m . 1 m za latılma k iste nilen ifadeyi
i m za la m ı yo r u m".
Ya t u t u k l u l u k? I ş kence sürecek!
A rt ı k a ma ç kon u ş t u r m a k değ il. Y a r­
g ı sız ceza l a n d ı r ma k . Y ı ld ır ma k. 1 n­
sanlı kta n ç ı ka r ma k. ö l dürm ek. G e­
rici d i ktatörlüğün Devlet Ba ka n ı i i­
ha n öztra k , : •l ş kencede ölenler yal­
n ızca on be ş kiş i d ir " diyor . Söyle­
diğ i sayı önemli değil, söz önemli.
Değerli bir itiraf bu. S öyled i ğ i sa ­
y ı ö nem li değil, çünkü yalan. Po l is­
te ve t u t u kevinde öle n lerin onda
biri bile değ il, söyled i ğ i sa y ı . T u ­
t u kevi n d e I ş kence· yönt e m l er i de
değiş iyor. Eski y ö nte m ıer in ya n ı nda
daha d e <;j i ş i k yöntemler de devreye
gir iyor. A maca uyg u n yöntem ler.
" ü z er i m iz de i ş kencenin a ğ ırlığı
va r . T u t u kevi yet ki l i si subay ta t l ı
bir y ü z l e ba nyo ihtiyac ı m ız ı n o l u p
o l m a d ı ğ ı n ı so r u y o r . I na n ma sa k da
neşeleniyo r u z . Ger ç e kten de ba n yo -
yerleşt iri lm i ş A BD ro ket l er i n den ,N A ­
T O üyesi ı ng i ltere v e Fra n sa ' n ı n nük­
leer sila h la r ı nda n hiç söz e d i l m i y o r .
" S ı n ır la ma değ i l in d iri m" belg lsly­
ı e ya vuz h ırsızlığa ka l ka n R ea ga n ' ı n
öner i ler i , gerçe kten d e stratejik nük­
l eer sila h ları s ı n ırla mayı a ma ç la m ı­
yor. SSCB'de n tek tara f l ı in dir i m
yapması n ı istiyor.
SSCB'ne g e li n ce , o, ba ş layaca k y e n i
görü ş m e l ere ş u y a p ı c ı t u t u nıla y a k l a ­
ş ı yor : H e r şeyden ö nce, görüşmelere
sa ld ı r ga n pla n lar-ı g iz l e m e, propaga n ­
da , oya la m a a m a c ı y l a d e ğ i l , g�rçek­
ten ba şarı l ı so n u ç a l m a k a ma c ı y la
otu ruımalı. Tara f la r e ş i t l i k , e ş it gü­
ve n l i k i l keleri n e kesi n l i kle u y ma l ı .
Taraflar a ra s ı nda SALT l l haz ırlı kla­
r ı da Içinde, ş i m diye kadar ba <;i la n­
m ış olan tüm o l u m l u kaza n ı m la r ko­
r u tı m a lı d ı r . Görüşm eler, stratej i k si­
l a h ları n ö n e m li ölçüde . a za l t ı lması
ve ye n i türler i n in üret i l m es i n i sı n ır­
l a m a a m ac ı n ı gütmell. Stratej i k silah­
lar üretme yar ı ş ı sürerken, görüş me­
lerde n so n u ç a l m a k ç o k zorla şa ca ­
ğ ı nda n , görü ş m eler ba ş l a r ba ş la ma z ,
karş ı l ı klı o la ra k b u tUr si la h la r ı n
sa y ısı d o n d u r u l ma l ı , m o d er n leştirme­
ler a za m i ölçüde s ı n ı rla n d ırı l ma l ıd ır .
1 ş t e , b i r i bar ı ş maskesi ta k m ı ş
sa ld ı rga n , öt e k i gerçekten yapıcı ,
b a r ı ş ta n yana i k i t u t u m . ı k i a ma ç .
ya g i r iyoruz. Su laf ı a ç maya u ğ ra ş ır­
ken üzerimize kovalarla la <;i ı m s u la rı
ve p i s l i k ler dökülüyor''.
A l ı nt ı yapt ı ğ ı m ız mekt u p u z u n d u r.
Gerçektir. ör nektir. Son b ir a l ı n t ı
daha : ·
• ' · ")';\apisa ne yönet i m i ' e ngel ta n ı ma-
da n dövüy o r , sa ka t bıra k ı yor, öldürü­
y o r . Bazı k ı sa ba ş ka l d ı r m a l a r ı n d ı ş ı n­
da g örünürde dire ni ş l e karş ı la ş m ıyor.
A m a a şa ma d ı ğ ı y ı ka ma d ı ğ ı değerler
ka l ıyor. B i l i m a ş ılmaz b ir set o la ra k,
m oral y ı kı l maz bir d uva r olarak dim­
dik kalıyor. G e n e l eğilim dir e n m e
eğil i m i o l uyor. B u eğil i m k o l le k t i fleri
o l u şt u r u yo r . Ma d d i ve moral gü çler
b i rle şt iriliyor. O rta-l< ka sa la r o l u şt ur u ­
l u yo r . O rta k ha z ır la n ıp orta k yen iyor.
Konu ş m a gü çlüklerine ka rş ı n g ö z i ş a ­
ret i ile kara rlar a l ı n ıyor. K o l lekt if
yönetiminin a ld ı <;i ı her karar herkesi
ba ğ l ı yo r . örgütlenme ça l ı ş ma lar ı a ğ ı r
da olsa sürüy or. Y e ni tarafsız insa n la r
ka za n ı l ı yor. 1 ş kencenin y o k et meyi
a m<ı ç l a d ı ğ ı insa n l ı k d i r i l t iliyo r".
B u sözlere ek ieyece k fa zla b i r şey
yoktur. Ya l n ı z dı şarda o l<ı na düşen
görevler d e n söz e d i l e b i l ir. ı çerde ki
i ş ke n ce a lt ı n da . ı çerdeki d ire n iy o r ,
sa va ş ı sürdürüyor. D ı şardakl sa lia ş ı
d a ha da hızla n d ı r ma k zoru n da . ı çer­
d ekine güç ver mek Istiyorsa, daya­
n ı ş m a göster m e k ist i yor sa , o n u n d i­
reniş ine ka t ı l m a k istiyor sa , ha l k ı n k i n
ve öf kesini s ı n ıf sa va ş la r ı y la b ir leş­
t irmek ger e k ! S o n u n da işkencecl y ı­
k ı laca k ha l k , ha l k ı n o n uru aya kta
• ka laca k !
S.ö.
11
TKP YAYlNLARI :
.DlMITROF 1 00 Y A ŞlNDA
Dimi trof y o l da ş ı n 1 00 . d o <;i u m y ı l­
d önümü o n uru na TKP yay ı n la r ı b ir
k itapç i k ya y ı n la d ı . Bir i n ci bölümde
Georgi D i mitrof'u n zengin deneyim­
lerle dolu yaşa m öyküsü kısa bir b i ­
yografi o la ra k s u n u l u yor. ı kinci b ö ­
l ü m d e , B ulgar K o mün ist !')a rtisi M K
Sekreteri Sta n işev y o l da ş ı n ya z ı s ı ,
Dim i t rof'un evrensel v e g ü n c e l öne­
m i n i öz lü bir b i çimde bizlere u la ş ­
t ı rıyor . A ll Saim i mza l ı y a z ı d a ,
Di m i t rof'un ö <;i ret l l erl ı ş ı ğ ı nda part i ­
m iz i n güncel poli t i ka v e sa va ş ı m ı n ı
e l e a l ıyor. Pa rt i m i z i n i ş ç i s ı n ıf ı n ı n
b ir l i <;i i , cephe kon usu na y a kla ş ı m ı ­
nı T KP Merkez K o m itesi ' n in so n
Ma y ı s 1 982 P l e n u m u n u n ç i zgisi n i
som ut luyor.
Kltapç ı � ı n ö nsözlinde be l i rt i l d i <;i i
g i bi, " B ugün gerici askersel dikta ­
törlük a ltı nda on u n 100. d o <;i um
y ı ld önümünü g e niş y ı ğ ı n sa l topla n t ı ­
la rla kutlaya m ı yoruz. N e k i , i ş ç i sı­
n ıf ı m ız ı n , pa rt i mi z i n sa va ş ı m ı a ra l ı k­
s ı z sürüyor. B u k i tapçı k bu sa va ş ı ma
bir ka t k ı d ı r".
biliyormusunu:z ?
* ı sta n b u l ' u n üstünde patla yacak
ş e hri ve i ç i n de yaşayan ları tümüyle
orta da n ka l d ı r m a k l a ka l m a yaca k, 270
kilo metre ça p ı nda k i bir a la n da k i ,
t ü m ca n l ı la r ı yo kedecektir.
* A BD' n i n Sovyetler Bir l i <;i l'ne a ta ­
ca ğ ı nü kleer bo m b a lar ı n yayaca ğ ı
ı ş ı nlar ü l ke m i z i n de öze l li k le k uzey
ve do<;iu kesi m i n de ö l dürücü etki
yarat.aca kt ı r .
* 600 A BD'li b i l i m a da m ı n ı n a ç ı k­
la d ı <;i ı na göre b i r sa a t i ç i n d e ba ş la ­
y ıp b itecek b ir a t o m sa va ş ı nda kuzey
yarı m kürede yaşa m ı n ı n çok büyük
bir bölümü sona erecektir.
* Türkiye, ı ncirl i k A BD üssün d e k i
Fa nt o m 104 nü kleer b o m ba ta ş ı ma
kapasite l i ve 2000 km . menzilli u ça k­
lar ve ç e ş i tli yer lerdeki nükleer b o m ­
ba depo l a r ı nedeniyle "eu rostratej i k "
nükleer s i l a h bu l u n d u ra n b i r ü l ke
kon u m u nda d ır.
* Türkiye'de her 87 k i ş i y e ve her
4 sa na yi iş çis i n e b i r asker düş mekte­
d ir.
* G e l i ş mekte olan ülkelerde ortala ­
m a o la r a k b i r a s kerin maliyet i , 1 0
kiş inin orta la ma g e l irine eş i t t i r . Tür­
kiye'de b i r a s ke r i n y ı l l ı k ma Jiyeti
6000 d o la r d ır.
* Türk iye' n l n 1 963- 1 9 7 1 d ö n emin­
de ya l n ızca askersel tüket i m harca­
m a la r ı na a y ır d ı ğ ı 35 ,6 m i l ya r l ir a ,
a y n ı d ö n e m d e k i topla m yat ır ı m la r ı n
% 22 'sine, topla m sa na yi Yat ı r ı m la­
r ı n ı n % 97'si ne eşit büyü klükte d i r .
* 1 9 82 büt çes i n d e Köy i ş leri v e
Koopera t if l er B a ka n l ı ğ ı 'na ve topra k
ve ı ska n ı ş leri G enel Müdürlüğüne
a yrıla n f o n la r büt ç e n i n , :1o 4'ü n de n ,
Sa vu nma B a ka n l ı ğ ı bütçes i n in dörtte
b ir i n den azd ı r.
 12

MILITANLARDAN .işkenceci
Yilotacak
işçiler, e,m ek.çiler! " B i r Y ı l ö n ce · göza lt ı na a l ı n d ı m .
So m u t h i ç b i r neden yokt u . Ben i m
ı M a y ı s 8 2 'ye çet i n , a � ı r koş u l la r da g e l d i k , "Terörü ö n l e m e " m a sa l ıy ıa e r k ! i ç i n zor l u v e u z u n b ir döne m i n ba ş ­
e l e g e ç i r e n c u n t a , g üze l i m ülkem izi hep l m ize z i n da n ett i , e k m e� i m iz l , özgür l ü­ la d ı !j ı n ı b i l iy or d u m " .
� ü m üz ü e l i m i z d e n a l d ı . Süngü zo r u y la kemer sı kma po l it i ka s ı n ı dayatt ı la r ,bede­ Cezaev i n d e n gelen mekt u p böYle
l i n i i ş ç i y e , emekç iye ödet i p bir de " m u t l u a z ı n l ı k " i la n et t i ler . ( ... ) ba ş l ı yo r . Y a k la ş ı k 1 5 0 bin yurttaş
B u g ün c u n ta n ı n ma h kejll eler i n de yarg ı l a na n , g r e v , top l u söz l e ş m e, se n d ika­ 12 Eylülden b u ya na g öza l t ı na a l ı n­
örgüt ku r ma ha kk ı m ı z , iş, e k m e k , ba r ı ş , ba � ı m s ı z l ı k özle m l er i m i z d l r . B u g ü n d ı , t u t u kla n d ı , po l is i n s ı k s ı k k u l la n­
c u nta n ı n i d a m et m e k isted i ğ i i ş ç i-emekçi ha k la r ı d ı r . ( ... ) O n la r b ize, i ş ç i s ı n ı­ d ı !:iı söz l e "tezga hta n " g e ç i r i l d i , Ya k­
f ı na , e m e k ç i ha l ka sa va ş i l a n ett i ler. Dara �a ç la r ı kur d u la r , ı M a y ı s ' la r ı Ida m l ı k La ş ı k Y ü z b i n y u rtta ş , Tür k- Kürt i l er i ­
s u ç sa yd ı la r . B i z i s i n d lrecek ler i n l sa n ıy o r l a r . Hevesl e n m es l n ler . ı M a y ı s 8 2 ' de
·
c l , Y u rt sever, k o m ü n ist I ş k e n ce g ö r d ü ,
o n lara i la n ed iyor u z : S i n meyece � i z , Bekleyin b iz i ! görüy o r , Y üz b i n y u r t ta ş ı n , e n . ya k ı n ı
U ç k i ş i s i , Uç a krabası o l d u ğ u nu var ­
D I .S K ' LI , T ü R K-I Ş 'L i i Ş Ç I L E R sa ysa k b i l e , ya r ı m m i l yo n u a ş k ı n I n ­
sa n d o !j r u da n b u I ş k e n ce n i n k u r ba ­

1 Mayıs·l silemezler 8 May1s yürüyüşü n ı o l m u ş t u r . H a l ka ha l ka g e n i ş leyen

C u nta n ı n ba s k ı lar ı a lt ı nda geçen a y ­
lar ! B i z g e n ç T K P k u şa � ı b ö y l e a ğ ı r
ba s k ı zo r l u k, o la na ks ı z l ı k g ör m ed i k .
D üş m a n ö y l e k i , "esen ye l d e n nem
ka pa r ca s ı na " her k ı p ı r da n ı ş ı n a r d ı nda
"1 M a y ı s g i r i ş i m i " , her " ı M a y ı s g i ­
r i ş i m i n i n a rd ı nda da T K P ' I i l er " i a ra ­
d ı , a r ıyor. G e n e de " po l i s kova lama­
c a s ı " nda 1 Mayıs k ut la ma n ı n t e h l ike­
ler i n i gö �üsled i k, zor l u kla r ı n ı a şt ı k.
Ne i na n c ı m ız sa r s ı l d ı ne de "kavga
son nefese ka dar kavga" d i y e n yürek
a t ı ş la r ı m ız d u r d u . Ç eş it l i t o p la nt ı ­
l a r d üze n l e d l k. Kendi bölg e m i zde
" i LE R i C i G E N Ç L E R " i m za l ı 2500
b i l d ir i da ğ ı ttı k. Ayr ıca b ö l g e l e r d e k i
fa b r i ka la r da " D i S K ' L i T ü R K-i Ş ' Li
I ş Ç I L E R " l mza l ı b i r b a ş ka b i l d i r i
da ğ ı t ı ld ı � ı n ı d a d u y d u k.
T ü m b u n la r be l k i de so n derece mü­
teva z i e y l e m ler. Ama bu yıl çevr e m iz­
d e ş u söz ler i da ha ç o k d uy d u k. " N e
ya pa r lar.sa ya p s ı n l a r , 1 M a y ı s gelene­
� i n i beyn i m i z d e n , yür e � i m izden si le­
rrl ezler ! "
' ' ·
8 Ma y ı s yürüyüşüne R ec k l l n g h a u ­
sen'den m a d e n i ş ç i l er i o t o b üsler ıe
y o � u n b i ç i m de kat ı l dı la r . Ş i m d iye
dek b i r a raya ge lerneyen sol a kı m la r ı n
a s ke r i d i ktatör lü�e ve o n u n cellat e l­
l e r i y le ya p ı l a n i da m la ra kar ş ı 8 M a ­
Y ı s 'da t e k b ir y u m r u k o la r a k ç ı k ı ş ­
l a r ı , ta ba nda g e n i ş ya n kı uya nd ı r ma­
ya d e va m e d i yor. Maden oca kla r ı nda
i ş ç i l e r , b i r ya nda n kaya lar ı d i n a m i t ­
ı e r k e n , b ir y a n d a n da yürüyüşün g ö r ­
kem i n i , b i r l ikte a d ı m at ı l ma s ı n ı co ş ­
k u i l e t a r t ı ş ı y o r la r . Y a n ç izen b i rkaç
g r u b u ise k ı n ı y o r l a r . A rt ı k b u a y r ı l ı k­
ç ı l ı � ı n son b u l ma s ı n ı v u rg u luyorla r .
B u tart ı ş m a l a r , pol i t i ka i l e i l g l i e n­
m eyen l ş ç i ler i m i z i de · et k i l i yor. Ta r­
t ı ş ma l a r ka hveler d e , m a h a l l e lerde sü­
rüp g i d i y o r . Sol ;ı k ı m li!r ı n a y r ı la n gö­
r ü ş l er i nden de� ı ı . b i r leşen g ör ü ş ler i n ­
d e n hareket e t meleri da ha d a ö ne m
kaza n ıy o r . Y u r t sever i ş ç i l er i m i z , a y ­
d ı ıı- fa r ı m ı z , örgüt ler i m iz b u n u ba ş a ­
rac.a kt ı r . Düşma n ı n işt a h ı k u r sa � ı n da
ve m l l yo n la r la ka t ıa na n sa y ı da I n sa n .
K a r d eş i , ye�e n l , a n a s ı , ba ba sı I ş ken­
ceye u � ra m ı ş m i l yon larca I n sa n . Ha­
p l sa n e ka p ı s ı g ö r m ü ş , g ö rü şm e g ü n ün­
de I ş ke n ceye u �r a m ı ş , oğ l u n u k ı z ı n ı
g ö r m ü ş , kend i s i i t i l l p ka k ı l m ı ş m i l ­
y o n l a r ca yurttaş, Ş i m d i k i n v e nef­
r etten b a ş ka b i r şey d u y m u yo r .
"3. gün : l i k g ün d e n ber i deva m eden.
fa la ka ve dayakta n sonra b u g ü n çar­
m ı ha g e r i l i yo r u m . I n sa n ı n a Ya k la r ı n­
d a n ve e l l er i n den ç e k i l er e k a sı l d ı � ı
b i r a l et b u . Orada bütün g ün a sı l ı
ka l ıyor u m. B u ko r k u n ç a c ı , b i r süre
sonra h i ss l z l i!je u la ş ı y o r . K o n u ş m u ­
yor u m . i d d ia la r ı n ı somut çürütüyo­
r u m . Söz ü n ü ett i k le r i ta r i hte ba ş ka
b i r s u ç ta n t ut u k l u b u l u.nd u � u m u söy­
l üyor u m . H i ç b i r Işe yara m ı yo r , Sa de­
ce ko i la� ı m ı ve ayaklar ı m ı b a ğ i a ya n
ha la t la r b i r a z d a ha ger i l i y o r " .
1 ş k e n ce bütün haksız yönet i m l er in
yönte m i d i r . Ko r ka k la r ı n yönte m i d i r .
H a l k düşma n la r ı n ı n y ö nt em i d i r . Ç o ­
� u n l u �a ka r ş ı z o r ba l ı k la aYa kta ka l­
m a n ı n y ö ntem i d i r . Ger çek ş u d u r : 1 ş­

i<iı'ıaca kt ı r .
Ka m i l K . -Levent-i sta n b u l Far u k 0 . - R eckl i ng h a usen kenceci itiraz e de n i s u st u r ma k , i t i r a z
etmeye ka l ka n ı vazgeç i r mek I ç i n t üm
b ir ha l k ı y ı l d ı r ma k i ç i n , ha l k ı n i ç i n­

G enç1 er
U l usa ! ba ğ ı m s ı z l ı k i ç i n , i k i li köle l i k a n la ş ma-
la r ı n ı n y ı rt ı l ma s ı i ç i n , ü s l er i n sökül mesi i ç i n , d e n seçt i k ler i n e , o n u n ö nü n d e yür ü­
d ü n ya bar ı ş ı , s i la h s ı z l a n m a v e ha l kla r ı n ka r deş­ yen ıere i ş ke nce ya p ı yo r . i ş ke nceci
l l � ! I ç i n , l ş kericel er i n d u r d u r u l ma s ı , i da m lara z o r ba n ı n a ma c ı , ya l n ızca elindeki
son ver i l mesi t ü m i l er ici t ut u k l u la r ı n serbest b ı r a k ı l m a s ı i ç i n , demo kra si ve ça r m ı ha ger d i � i k i ş i değ i l d i r . O b ü ­
d e m o krat i k b i r a naya sa i ç i n , fa ş ist M H P ba ş la r ı nda n h esa p sor u l ması i ç i n . . . t u n ha l ka i ş kence ya p ıyo r .
I ş i ç i n , e k m e k i ç i n , eşit i ş e e ş i t ücret I ç i n , g e n ç emeğ i n kor u n ması i ç i n , "1 5 . g ü n : i nsa n ı n t tiy ler i n i d i ken
s i g orta v e se n d i ka l ha k la r i ç i n ... d i ke n eden b u z g i b i b ir d u ştan sonra
özer k ve demokra t i k ün iversite i ç i n , pa r a s ı z , ı r k ç ı, şove n , m i l l iyet ç i Ya n la r ı ç ır ı l ç ı p la k b i r sopa d a ya � ı n d a n geçl­
a y ı kl a n m ı ş d e m o kra t i k b i r e ğ i t i m i ç i n , ger i c i Y ö K ya sa s ı n ı n ka l d ır ı l m a s ı i ç i n . . . r l l iyor u m . Po l i s l er ' D i r e n m e k a n la m ­
U l u sa l baskı v e ayr ı ca l ı � ı n ka l d ı r ı l m a s ı i ç i n , K ür d l sta n ' d,a dev let ter örünün s ı zd ı r , sen de . . . g i b i kon u şaca ks ı n ' d i ­
son b u lm a s ı i ç i n , a na d i ld e e ğ i t i m i ç i n , özerk Türk iye Kürd ista n ' ı Için Bl R L E - y o r .Söyled i kleri i s i m l er , sa yg ı d u yd u­
SI N ! ğ u m , çevrede ta n ı n m ı ş devr i m c i ler " .
A S K E R Ç> E N Ç L E R : C u nta n ı n ger i c i em i r ler i n i d l n lemey l n . K ı ş l a da d e m o k­ 1 ş k e n ceci saygı d uy u l a n n e va r sa
r a s i I ç i n sa vaş ı n ! A na n ı z ı n , ba ba n ı z ı n , ka r deş led n iz i n üzer i n e k u r ş u n ı a , süng üy­ o n u y o k et mek i st i yor . B iz i m i n sa n­
ı e , d i p ç i kle g it m ey i n ! S i z i n de k u r ta r ıc ı n ız o l a n i ş ç i s ı n ıf ı na ka r ş ı güç k u l la n­ l ı � ı m ı z ı y o k et mek i st iy o r . De!jer yar­
m a y ı n ! Emeğ i n o n ur u n u A m er i ka n post a l l a r ı y ıa ç i ğ n ern ey i n i gı la r ı m ı z ı y o k et mek istiyor. O n u n
1 M a y ıs, em perya l iz m e , i ş b i r l i k ç i ler i ne ve c u ntaya ka r ş ı T ü M U L USA L b iz d e n istedi?j l sa lt s o m u t bir itiraf
D E M O K R A T I K G ü Ç LE R I N V E T ü M G EN Ç L l G I N B I R LI G I N I N örül düğ .ü m ı d ı r ? Baş ka lar ı n ı ele ver mek m i di r ?
b i r g (l n o l s u n . H a y ı r , ya l n ızca b u de ğ i l , l t iraf la ,
I L E R I CI G E N Ç L E R kon u ş m a k la , b a ş ka la r ı n ı ele ver mek­
le, k i ş i l i � i m lz i yok edece� i m i zl b i l i ­
yor d ü ş ma n . A m a ç k l ş i l i � l m l zi yok
TOPRAK LARlMIZ HER TÜRLü NüKLEE R SILAH­ etmektir. Bu yüz d e n i ş kence k o n u ­
şan I ç i n de, k o n u şmaya n i ç i n de b l t ­
LARDAN VE DEPOLAR DAN ARINDIR ILMAUDI R ! mez.Ya l n ızca tesl i m o l ma ya n la r aYa k­
" ÇEVIK KUVVETLER"E üS, GEÇIT YOK ! ta ka laca k . Ya l n ızca o n la r ka laca k.
"25. g ü n : Da ha sa lia hta n e l e kt r i k
� D eva m ı ll. sa yfada